Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

TYT/Türkçe
33-34. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayiniz.
Bir arazide çalışan üç bilim insanı, sağanak yağmurdan kaç
mak için civardaki bir kulübeye sığınır. Kulübenin sahibi, ge-
lenlere bir şeyler hazırlamak için salondan çıkar. Salonun ortal
yerinde, yerden bir metre yüksekte duran sobayı gören bilim
insanları, bu duruma şaşınır; kendilerince bu durumun sebe-
bini tartışmaya başlarlar. Mimar olan bunun iç tasarımla ilgili
olduğunu, kimyacı olan sobanın bu şekilde olmasının sobanın
daha kolay yakılmasını sağladığını, antropolog olan ise bunun
bölgedeki eski bir inanıştan ötürü böyle olduğunu belirtir. Tar-
tışmada uzlaşma olmayinca ev sahibine bu durumun sebebini
sorarlar. Ev sahibi: "Boru yetmedi." der.
33. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir?
A) Bilim insanları, kendi alanları dışında da çalışmalar yapabi-
lir.
B) Zorda kalan insanlara karşı gösterilen yardımseverlik kiy-
metlidir.
Farklı bakış açısıyla sunulan durumların açıklaması çok
basit olabilir.
D) Tartışmalarda uzlaşmaya varmanın yolu, objektif davran-
maktan geçer.
E) Uzmanı olunmayan bir konuda konuşmak, hata yapmaya
yol açar.
34. 1. Izciler, patikaları açan dâhi mimarlar olabilirler ancak kes-
tirme bir yola denk gelen herhangi bir çalışan olabilir.
II. Zekâ, kendini faaliyete geçirmek için muhtaç olduğu araç-
lardan yoksun olursa ortaya çıkamaz.
III. Bir işte, erdem ve kabiliyet yönünden üstün olan kimselerin
arkasından gitmek sonsuz çözümler ortaya çıkarır.
Numaralanmış cümlelerden hangisi bu parçadaki düşün-
ceyi destekler niteliktedir?
Yalnız I
D) II ve III
B) Yalnız II
E) I, II ve III
C) Yalnız III
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT/Türkçe 33-34. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayiniz. Bir arazide çalışan üç bilim insanı, sağanak yağmurdan kaç mak için civardaki bir kulübeye sığınır. Kulübenin sahibi, ge- lenlere bir şeyler hazırlamak için salondan çıkar. Salonun ortal yerinde, yerden bir metre yüksekte duran sobayı gören bilim insanları, bu duruma şaşınır; kendilerince bu durumun sebe- bini tartışmaya başlarlar. Mimar olan bunun iç tasarımla ilgili olduğunu, kimyacı olan sobanın bu şekilde olmasının sobanın daha kolay yakılmasını sağladığını, antropolog olan ise bunun bölgedeki eski bir inanıştan ötürü böyle olduğunu belirtir. Tar- tışmada uzlaşma olmayinca ev sahibine bu durumun sebebini sorarlar. Ev sahibi: "Boru yetmedi." der. 33. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir? A) Bilim insanları, kendi alanları dışında da çalışmalar yapabi- lir. B) Zorda kalan insanlara karşı gösterilen yardımseverlik kiy- metlidir. Farklı bakış açısıyla sunulan durumların açıklaması çok basit olabilir. D) Tartışmalarda uzlaşmaya varmanın yolu, objektif davran- maktan geçer. E) Uzmanı olunmayan bir konuda konuşmak, hata yapmaya yol açar. 34. 1. Izciler, patikaları açan dâhi mimarlar olabilirler ancak kes- tirme bir yola denk gelen herhangi bir çalışan olabilir. II. Zekâ, kendini faaliyete geçirmek için muhtaç olduğu araç- lardan yoksun olursa ortaya çıkamaz. III. Bir işte, erdem ve kabiliyet yönünden üstün olan kimselerin arkasından gitmek sonsuz çözümler ortaya çıkarır. Numaralanmış cümlelerden hangisi bu parçadaki düşün- ceyi destekler niteliktedir? Yalnız I D) II ve III B) Yalnız II E) I, II ve III C) Yalnız III
5. Dört bir yanı dağlarla çevrili bir gölün kıyısında, ye-
şillikler içinde bir kasaba... Kapadokya, Antalya veya
Pamukkale'den gelip Sagalassos, Pisidia veya Adada
antik kentlerini görmek isteyen turistlerin uğrak yeri.
Aynı zamanda yazın yamaç paraşütü, trekking, yüz-
me, mağaracılık, avcilik gibi faaliyetleriyle turistleri çe-
kiyor, kışın da kayak yapmaya çok elverişli Davras'a
yakınlığı ile tercih nedeni oluyor. Bu talihli yerleşimin
adı Eğirdir. Isparta-Beyşehir kara yolundan gelirken
nemasmavi göle doğru uzanan küçük yarımadalar görü-
S
lüyor. Bir zamanlar iki küçük adacık olan Yeşil Ada ve
Can Ada, gölün kimi zaman donarak ulaşıma imkân
ua vermemesi üzerine yaklaşık otuz yıl önce bir yolla eski
he yerleşime, Kale Burnu'na bağlanmış. Eğirdir'in kalbi
up hâlâ Kale Burnu Yarımadası'nda atıyor. İlk yerleşimin
kurulduğu bu yerde, kentin simgesi gibi duran kale
zamana, Lidyalılar tarafından yapılan ve ayakta kalan
tek bölümü olan iç duvarları ile kafa tutuyor.
Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Betimleyici antatimdan yararlanıtmıştır.
B) Açıklama yapılmıştır.
✓
C) Mecaz anlamlı sözcükler kullanılmıştır.
D Geçmişle bugün karşılaştırılmıştır.
Bitmemiş cümle kullanılmıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
5. Dört bir yanı dağlarla çevrili bir gölün kıyısında, ye- şillikler içinde bir kasaba... Kapadokya, Antalya veya Pamukkale'den gelip Sagalassos, Pisidia veya Adada antik kentlerini görmek isteyen turistlerin uğrak yeri. Aynı zamanda yazın yamaç paraşütü, trekking, yüz- me, mağaracılık, avcilik gibi faaliyetleriyle turistleri çe- kiyor, kışın da kayak yapmaya çok elverişli Davras'a yakınlığı ile tercih nedeni oluyor. Bu talihli yerleşimin adı Eğirdir. Isparta-Beyşehir kara yolundan gelirken nemasmavi göle doğru uzanan küçük yarımadalar görü- S lüyor. Bir zamanlar iki küçük adacık olan Yeşil Ada ve Can Ada, gölün kimi zaman donarak ulaşıma imkân ua vermemesi üzerine yaklaşık otuz yıl önce bir yolla eski he yerleşime, Kale Burnu'na bağlanmış. Eğirdir'in kalbi up hâlâ Kale Burnu Yarımadası'nda atıyor. İlk yerleşimin kurulduğu bu yerde, kentin simgesi gibi duran kale zamana, Lidyalılar tarafından yapılan ve ayakta kalan tek bölümü olan iç duvarları ile kafa tutuyor. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Betimleyici antatimdan yararlanıtmıştır. B) Açıklama yapılmıştır. ✓ C) Mecaz anlamlı sözcükler kullanılmıştır. D Geçmişle bugün karşılaştırılmıştır. Bitmemiş cümle kullanılmıştır.
6. İnsan bir saz, doğanın en zayıf sazıdır fakat düşünen
bir sazdır. Onu ezmek için bütün doğanın silahlanması
gerekmez. Düşünce yetisindeki küçük bir bozukluk,
bir su damlası onu öldürmeye yeterlidir. Ancak doğa
insanı ezse de o yine de kendini öldüren güçten daha
soyludur. Çünkü o, öldüğünü ve doğanın kendisinden
üstün olduğunu bilir de doğa bunu bilmez.
Bu paragrafta vurgulanmak istenen düşünce
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kişi doğadan üstün olduğunu unutmamalıdır.
B) Doğa kişiden üstündür.
endemik
C) Doğa, insandan güçlüdür ama bunu bilemez.
D) Kişinin üstünlüğü düşünebilmesindendir.
E) Kişi doğa karşında zaman zaman güç duruma
düşer.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
6. İnsan bir saz, doğanın en zayıf sazıdır fakat düşünen bir sazdır. Onu ezmek için bütün doğanın silahlanması gerekmez. Düşünce yetisindeki küçük bir bozukluk, bir su damlası onu öldürmeye yeterlidir. Ancak doğa insanı ezse de o yine de kendini öldüren güçten daha soyludur. Çünkü o, öldüğünü ve doğanın kendisinden üstün olduğunu bilir de doğa bunu bilmez. Bu paragrafta vurgulanmak istenen düşünce aşağıdakilerden hangisidir? A) Kişi doğadan üstün olduğunu unutmamalıdır. B) Doğa kişiden üstündür. endemik C) Doğa, insandan güçlüdür ama bunu bilemez. D) Kişinin üstünlüğü düşünebilmesindendir. E) Kişi doğa karşında zaman zaman güç duruma düşer.
AYT DENEME SINAVI
03
TÜRK DİLİ VI
SOSYAL BİLİ
1. Bu testte sırasıyla Türk Dili ve Edebiyatı (1-24), Tarih-1 (25-34)
2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türk Dili ve Edebiyatı-Sosyal Bilin
1. Yazmayı fil dişi kulede icra edilen ve dokunulmaz bir
"sanat" değil de bir "zanaat" olarak gören Mustafa Kutlu,
yazarlıkta şapkadan tavşan çıkarmayı tercih etmiyor.
Bu tercih de yapacağı işi zorlaştırıyor. Kutlu, anlatacağı
hikâyeyi bulmak için bir daha yayımlamayacağı iki
hikâye kitabı yayımladı. Bu, söz konusu kitapların
kötü olmasından değil; Kutlu'yu yazar kılan "mesele
evrenine" tam uymamasından kaynaklanıyor. Bu durumu
bütün genç yazarlar örnek almalıdır. İlk yazdığını
kutsallaştırmak yerine belli bir olgunluğa ve sahiciliğe
ulaşana dek arayışa devam etmek, zaman zaman bu
arayışın dışında kalan kimi metinleri "yok saymak"
gereklidir.
Bu parçada Mustafa Kutlu'yla ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
Yayımladığı hikâye kitaplarından iki tanesinin edebî
açıdan yetersiz olduğuna
B) Öz eleştiri yapabilen, yılmadan hedefine doğru
ilerleyen bir yazar olduğuna
C) Yazmaya yeni başlayanlar için emsal teşkil
edebilecek davranışları bulunduğuna
D) Eserlerinde daha önce hiç gidilmemiş yollardan
gitmeye yanaşmadığına
E) Yazar olarak amacına ulaşmada deneme-yanılma
yönteminden yararlandığına
OM ARIB
AXATION (RAJIRAXO OLAINEAZA 331
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
AYT DENEME SINAVI 03 TÜRK DİLİ VI SOSYAL BİLİ 1. Bu testte sırasıyla Türk Dili ve Edebiyatı (1-24), Tarih-1 (25-34) 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türk Dili ve Edebiyatı-Sosyal Bilin 1. Yazmayı fil dişi kulede icra edilen ve dokunulmaz bir "sanat" değil de bir "zanaat" olarak gören Mustafa Kutlu, yazarlıkta şapkadan tavşan çıkarmayı tercih etmiyor. Bu tercih de yapacağı işi zorlaştırıyor. Kutlu, anlatacağı hikâyeyi bulmak için bir daha yayımlamayacağı iki hikâye kitabı yayımladı. Bu, söz konusu kitapların kötü olmasından değil; Kutlu'yu yazar kılan "mesele evrenine" tam uymamasından kaynaklanıyor. Bu durumu bütün genç yazarlar örnek almalıdır. İlk yazdığını kutsallaştırmak yerine belli bir olgunluğa ve sahiciliğe ulaşana dek arayışa devam etmek, zaman zaman bu arayışın dışında kalan kimi metinleri "yok saymak" gereklidir. Bu parçada Mustafa Kutlu'yla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? Yayımladığı hikâye kitaplarından iki tanesinin edebî açıdan yetersiz olduğuna B) Öz eleştiri yapabilen, yılmadan hedefine doğru ilerleyen bir yazar olduğuna C) Yazmaya yeni başlayanlar için emsal teşkil edebilecek davranışları bulunduğuna D) Eserlerinde daha önce hiç gidilmemiş yollardan gitmeye yanaşmadığına E) Yazar olarak amacına ulaşmada deneme-yanılma yönteminden yararlandığına OM ARIB AXATION (RAJIRAXO OLAINEAZA 331
A
A
23. Kibrit kutusundaki kibritler, toplumun içinde yaşa-
ayan insanlar gibidir. Hepsi birbirinin aynısı gibi gö-
rünseler de her biri farklıdır. İnsanın yaşamı gibi
her bir kibrit önce yanar ve sonunda kül olup sönü-
verir ama etkileri farklı farklı olur. Kimi kibrit çöpü
di bir amaca hizmet etmek için yanar, kimi amaçsız
tüketir ömrünü. Bazı kibrit çöplerinin ucunda ise
sbn yanıcı kimyasal maddesi yoktur. Çöp olmaktan
X
od öteye geçemez.
BD
A
VE
Bu parçada kibritlerden hareketle insanlara yö-
pink nelik aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz?
A) Belli bir hedefi olan insanlar olduğu gibi hiçbir
hedefi olmayan insanlar da vardır.
Qub
B İnsanlar birbirlerine benzeseler de aslında her
bir insanın değişik nitelikler mevcuttur.
nhol
C) Insanların yaşamları sonlansa da insanlar ya-
şarken yaptıkları ile çeşitli tesirler bırakır.
D) Birçok insan yeterli araç gerece sahip olamadı-
ğı için dünyada amaçsız yaşar.
E) Bazı insanlar, yaşadıkları sürece dünyaya hiç-
bir katkı sağlayamamaktadır.
RI SINA
A
24. Dünya üzerinde doğal gü
yerler, arkeolojik kalıntıla
mari anlayışıyla öne çık
ni tabiri kullanılır. Sit al
mevki demek olan "site
olarak tarihî ve doğal g
lunan alanlar, sit alanı
edilirken doğal değer
kuşaklara bozulmada
Bu parçaya göre "si
lerin hangisi söyle
A) Doğal güzellikle
kalabilecek nite
Sündedir.
B Doğal ve tarihi
yerlerde kend
alanlar sit alar
C) Arkeolojik ka
yada sit alar
tenmiştir.
D) Dünya üzeri
re sahip yer
E) Mimari anl
yerlerine ä
oluy
dondy ananite
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
A A 23. Kibrit kutusundaki kibritler, toplumun içinde yaşa- ayan insanlar gibidir. Hepsi birbirinin aynısı gibi gö- rünseler de her biri farklıdır. İnsanın yaşamı gibi her bir kibrit önce yanar ve sonunda kül olup sönü- verir ama etkileri farklı farklı olur. Kimi kibrit çöpü di bir amaca hizmet etmek için yanar, kimi amaçsız tüketir ömrünü. Bazı kibrit çöplerinin ucunda ise sbn yanıcı kimyasal maddesi yoktur. Çöp olmaktan X od öteye geçemez. BD A VE Bu parçada kibritlerden hareketle insanlara yö- pink nelik aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz? A) Belli bir hedefi olan insanlar olduğu gibi hiçbir hedefi olmayan insanlar da vardır. Qub B İnsanlar birbirlerine benzeseler de aslında her bir insanın değişik nitelikler mevcuttur. nhol C) Insanların yaşamları sonlansa da insanlar ya- şarken yaptıkları ile çeşitli tesirler bırakır. D) Birçok insan yeterli araç gerece sahip olamadı- ğı için dünyada amaçsız yaşar. E) Bazı insanlar, yaşadıkları sürece dünyaya hiç- bir katkı sağlayamamaktadır. RI SINA A 24. Dünya üzerinde doğal gü yerler, arkeolojik kalıntıla mari anlayışıyla öne çık ni tabiri kullanılır. Sit al mevki demek olan "site olarak tarihî ve doğal g lunan alanlar, sit alanı edilirken doğal değer kuşaklara bozulmada Bu parçaya göre "si lerin hangisi söyle A) Doğal güzellikle kalabilecek nite Sündedir. B Doğal ve tarihi yerlerde kend alanlar sit alar C) Arkeolojik ka yada sit alar tenmiştir. D) Dünya üzeri re sahip yer E) Mimari anl yerlerine ä oluy dondy ananite
19.
DENEME - 1
Orhan Pamuk'un hatıraları, çizim eskizleri, diyalogları
ve günlük notlarından oluşan bir seçki kitabı yayımlandı:
Uzak Dağlar ve Hatıralar. Bu eser; yazarın beslendiği kay-
naklara, bilinmeyen yanlarına ışık tutuyor. Mesela günce
tutan bir ressam olduğunu ben de bilmiyordum. Günlük
yaşamına ait ayrıntılar da ilginizi çekecek cinsten. Ünlü
romancı, bu eserde ----.
Bu parçanın sonuna aşağıdakilerden hangisi geti-
rilirse "kurguya gerçeğin paralel iki evren değil yazarın
dünyasında iç içe geçmiş olgular hâline geldiği" sonu-
cuna ulaşılır?
A) kahvaltıyı nasıl yaptığını, gününü nelerle geçirdiğini,
kahve saatlerini okuyucuyla paylaşıyor
B) yirmi üç yaşında neden romancı olmayı seçip her şeyi
bıraktığını açıklayan notlara yer veriyor
De
C bazen roman kahramanlarından birini karşısına alıp
konuşuyor, onunla fikir alışverişi yapıyor
rüyalarını, hayallerini, arzularını, kırgınlıklarını ve yap-
tığı yolculukları anlatıyor
E) İTÜ mimarlığı üçüncü sınıftayken nasıl bıraktığını an-
latıyor ve her şeyin kişinin kendisini keşfetmesiyle ilgili
olduğunu dile getiriyor
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
19. DENEME - 1 Orhan Pamuk'un hatıraları, çizim eskizleri, diyalogları ve günlük notlarından oluşan bir seçki kitabı yayımlandı: Uzak Dağlar ve Hatıralar. Bu eser; yazarın beslendiği kay- naklara, bilinmeyen yanlarına ışık tutuyor. Mesela günce tutan bir ressam olduğunu ben de bilmiyordum. Günlük yaşamına ait ayrıntılar da ilginizi çekecek cinsten. Ünlü romancı, bu eserde ----. Bu parçanın sonuna aşağıdakilerden hangisi geti- rilirse "kurguya gerçeğin paralel iki evren değil yazarın dünyasında iç içe geçmiş olgular hâline geldiği" sonu- cuna ulaşılır? A) kahvaltıyı nasıl yaptığını, gününü nelerle geçirdiğini, kahve saatlerini okuyucuyla paylaşıyor B) yirmi üç yaşında neden romancı olmayı seçip her şeyi bıraktığını açıklayan notlara yer veriyor De C bazen roman kahramanlarından birini karşısına alıp konuşuyor, onunla fikir alışverişi yapıyor rüyalarını, hayallerini, arzularını, kırgınlıklarını ve yap- tığı yolculukları anlatıyor E) İTÜ mimarlığı üçüncü sınıftayken nasıl bıraktığını an- latıyor ve her şeyin kişinin kendisini keşfetmesiyle ilgili olduğunu dile getiriyor
15.
Antarktika'nın sıcaklık ortalaması, son elli yılda 5 derece
artmıştır. Bu isinma en çok "asil penguenleri" etkilemiştir.
15 yıl önce bu bölgede yaşayan asil penguen çift sayısı
üç bin iken bugün bu sayı binin altına düşmüştür. Yakın
gelecekte bu penguenlerin neslinin tükenmesinden endişe
duyulmaktadır. Avrupa'daki pek çok bitki, otuz yıl önce-
sine göre bir hafta erken çiçek açmakta ve sonbaharda
yapraklarını daha mevsim başında dökmektedir. Kuzey
Amerika'da ağaç kırlangıçları, otuz yıl öncesine göre on
beş gün erken göç etmek zorunda kalmaktadır.
Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden söz edilmek-
tedir?
A) Sicaklığın bitki çeşitliliğini azaltmasından
B) Nesli tükenmekte olan canlıların koruma altına alın-
masından
C) Bir bölgeye özgü hayvanların iklimsel değişime ka-
yıtsız kalmasından
D) Sanayileşmenin küresel ısınmaya yol açmasından
E) Küresel iklim değişikliklerinin hayvanlara ve bitkile-
re olan zararından
17
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
15. Antarktika'nın sıcaklık ortalaması, son elli yılda 5 derece artmıştır. Bu isinma en çok "asil penguenleri" etkilemiştir. 15 yıl önce bu bölgede yaşayan asil penguen çift sayısı üç bin iken bugün bu sayı binin altına düşmüştür. Yakın gelecekte bu penguenlerin neslinin tükenmesinden endişe duyulmaktadır. Avrupa'daki pek çok bitki, otuz yıl önce- sine göre bir hafta erken çiçek açmakta ve sonbaharda yapraklarını daha mevsim başında dökmektedir. Kuzey Amerika'da ağaç kırlangıçları, otuz yıl öncesine göre on beş gün erken göç etmek zorunda kalmaktadır. Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden söz edilmek- tedir? A) Sicaklığın bitki çeşitliliğini azaltmasından B) Nesli tükenmekte olan canlıların koruma altına alın- masından C) Bir bölgeye özgü hayvanların iklimsel değişime ka- yıtsız kalmasından D) Sanayileşmenin küresel ısınmaya yol açmasından E) Küresel iklim değişikliklerinin hayvanlara ve bitkile- re olan zararından 17
TYT DENEME SINAVI
A
A
4. Küçük salonun fes renginde kalın, ağır perdeli pencere-
sinden, dışarısı muhteşem, parlak bir suluboya levhası
gibi görünüyordu/Saf, mavi bir sema... Çiçekli ağaçlar...
Uyur gibi sessiz duran deniz... Karşı sahilde mor, fark
olunmaz sisler altında dağlar, korular, beyaz yalılar...
Bütün bunların üzerinde bir esatir rüyasının havai hakikati
gibi uçan martı sürüleri!.. Pencerenin önündeki şişman
koltuğa gayet zayıf, gayet sarı, gayet ihtiyar bir kadın
oturmuştu. Bahara, hayata dargın gibi arkasını dışarıya
çevirmişti. Sönmüş gözleri köşelerdeki gölgelere karışı-
yordu. Karşısında, bir şezlonga uzanmış esmer, güzel
bir kız, siyah moroken kaplı bir kitap okuyor; pencereden
çiçek, kır kokuları; deniz, dalga fısıltıları getiren tatlı bir
nisan rüzgârı giriyordu. Bir saatten beri ikisi de susuyor,
öyle duruyorlardı.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A Nitelendirmelerden yararlanılmıştır.
B Benzetme sanatına başvurulmuştur.
Eksiltili cümlelere yer verilmiştir.
D) Devrik cümleler kullanılmıştır.
Talenim kazandırma amaçlanmıştır.
16.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT DENEME SINAVI A A 4. Küçük salonun fes renginde kalın, ağır perdeli pencere- sinden, dışarısı muhteşem, parlak bir suluboya levhası gibi görünüyordu/Saf, mavi bir sema... Çiçekli ağaçlar... Uyur gibi sessiz duran deniz... Karşı sahilde mor, fark olunmaz sisler altında dağlar, korular, beyaz yalılar... Bütün bunların üzerinde bir esatir rüyasının havai hakikati gibi uçan martı sürüleri!.. Pencerenin önündeki şişman koltuğa gayet zayıf, gayet sarı, gayet ihtiyar bir kadın oturmuştu. Bahara, hayata dargın gibi arkasını dışarıya çevirmişti. Sönmüş gözleri köşelerdeki gölgelere karışı- yordu. Karşısında, bir şezlonga uzanmış esmer, güzel bir kız, siyah moroken kaplı bir kitap okuyor; pencereden çiçek, kır kokuları; deniz, dalga fısıltıları getiren tatlı bir nisan rüzgârı giriyordu. Bir saatten beri ikisi de susuyor, öyle duruyorlardı. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A Nitelendirmelerden yararlanılmıştır. B Benzetme sanatına başvurulmuştur. Eksiltili cümlelere yer verilmiştir. D) Devrik cümleler kullanılmıştır. Talenim kazandırma amaçlanmıştır. 16.
ne yoluna
dikkat
en her
i
munia
en
ili
Atest soruların zorluk düzeyleri dikkate alınarak hazır-
*
4
0 dakikayı ömrümde unutamam. Üç kişiydik.
Ben rehberlik ediyordum diğer ikisine. Hava bozmaya
başlayınca eski bir değirmene götürdüm onları. Biz oraya
girince firtina arttıkça artmıştı, bulutlar yarışır gibi
gidiyordu. Duvarlar sarsılıyor, tepemizdeki kiremitler
upuyordu. Ve değirmen, azgın bir hayvan gibi homurduyor
ve dönüyordu. Ağaçlar neredeyse kırılacakmış gibi
sallanıyor; çalı çırpı, toz toprak önüne gelene çarpa çarpa
uçuşuyordu.
hangisi söylenemez?
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
A) Birinci kişili anlatımdan yararlanılmıştır.
BOmeklemeye başvurulmuştur.
C) Benzetmeye yer verilmiştir.
D) Öyküleyici anlatımdan yararlanılmıştır.
E) Varlıklar hareket hâlinde verilmiştir.
3.
Q
o Bu tes
O
D
Hareket a
"ani etki"
yaratım
anların
Deleuze
propag
etkiledi
öge ol
sinem
Bu pa
yokt
A) Ta
C)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ne yoluna dikkat en her i munia en ili Atest soruların zorluk düzeyleri dikkate alınarak hazır- * 4 0 dakikayı ömrümde unutamam. Üç kişiydik. Ben rehberlik ediyordum diğer ikisine. Hava bozmaya başlayınca eski bir değirmene götürdüm onları. Biz oraya girince firtina arttıkça artmıştı, bulutlar yarışır gibi gidiyordu. Duvarlar sarsılıyor, tepemizdeki kiremitler upuyordu. Ve değirmen, azgın bir hayvan gibi homurduyor ve dönüyordu. Ağaçlar neredeyse kırılacakmış gibi sallanıyor; çalı çırpı, toz toprak önüne gelene çarpa çarpa uçuşuyordu. hangisi söylenemez? Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden A) Birinci kişili anlatımdan yararlanılmıştır. BOmeklemeye başvurulmuştur. C) Benzetmeye yer verilmiştir. D) Öyküleyici anlatımdan yararlanılmıştır. E) Varlıklar hareket hâlinde verilmiştir. 3. Q o Bu tes O D Hareket a "ani etki" yaratım anların Deleuze propag etkiledi öge ol sinem Bu pa yokt A) Ta C)
elleri
ser-
asin-
3181-
min
bar-
re-
ha
atı-
13. Bu yazarımız, felsefenin aydınlık, anlaşılabilir, sevimli yüzü
olarak çıkmıştır toplumun karşısına. Felsefenin karmaşık ve
soyut bir yapısının olduğu, zor anlaşıldığı yönündeki yay-
gın kanı onunla birlikte buharlaşmıştır. Felsefeyi üniversite
çevrelerinde uzmanların konuştuğu bir alan olmaktan çı-
karmış, halkın gündemine taşımıştır. İnsanların ilgiyle takip
ettiği felsefe konulu konuşmaları ve yazıları, felsefeyi top-
lumun tüm katmanlarına yaymıştır. Dilimize aktardığı eser-
lerle toplumu önemli felsefe adamlarıyla buluşturmuştur.
Lucien Goldmann başta olmak üzere Avrupalı filozofların
Türkçede yer alması, onun sayesindedir. İnsanın gerçekli-
ği kavrama, anlamlandırma ve dönüştürme yönündeki ça-
balarının tümünün felsefenin alanına girdiğini belirtir. Fel-
sefe tarihine tarih bilinciyle bakmanın gerekliğini vurgular.
Felsefeyi, uygarlık tarihi çerçevesinde ele almıştır yapıtla-
rinda. Felsefi düşüncenin tarihini insani bilgi ve kültürün
bütün alanlarıyla bağıntılı saymıştır. Felsefenin temelinin
düşünme olduğunu, toplumsal yaşamın karmaşıklaşması
ve problematik hâle dönüşmesinin, insanın düşünme gü-
cünü ve olanaklarını harekete geçirdiğini söylemiştir.
anual
Bu parçada sözü edilen yazarla ilgili olarak aşağıdaki
yargılardan hangisi çıkarılamaz?
A) Toplumun felsefe konusundaki olumsuz algısını orta-
dan kaldırmıştır.
B) Felsefeyi akademik dünyanın dışındaki insanlara sev-
dirmeyi başarmıştır.
Toplumsal sorunların, felsefi düşüncenin önünü açtı-
ğını savunmuştur.
D) Bilimsel gelişmelerin temelinde felsefenin yattığını ile-
ri sürmüştür.
E) Batılı bazı felsefecilerin Türk toplumu tarafından tanın-
masını sağlamıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
elleri ser- asin- 3181- min bar- re- ha atı- 13. Bu yazarımız, felsefenin aydınlık, anlaşılabilir, sevimli yüzü olarak çıkmıştır toplumun karşısına. Felsefenin karmaşık ve soyut bir yapısının olduğu, zor anlaşıldığı yönündeki yay- gın kanı onunla birlikte buharlaşmıştır. Felsefeyi üniversite çevrelerinde uzmanların konuştuğu bir alan olmaktan çı- karmış, halkın gündemine taşımıştır. İnsanların ilgiyle takip ettiği felsefe konulu konuşmaları ve yazıları, felsefeyi top- lumun tüm katmanlarına yaymıştır. Dilimize aktardığı eser- lerle toplumu önemli felsefe adamlarıyla buluşturmuştur. Lucien Goldmann başta olmak üzere Avrupalı filozofların Türkçede yer alması, onun sayesindedir. İnsanın gerçekli- ği kavrama, anlamlandırma ve dönüştürme yönündeki ça- balarının tümünün felsefenin alanına girdiğini belirtir. Fel- sefe tarihine tarih bilinciyle bakmanın gerekliğini vurgular. Felsefeyi, uygarlık tarihi çerçevesinde ele almıştır yapıtla- rinda. Felsefi düşüncenin tarihini insani bilgi ve kültürün bütün alanlarıyla bağıntılı saymıştır. Felsefenin temelinin düşünme olduğunu, toplumsal yaşamın karmaşıklaşması ve problematik hâle dönüşmesinin, insanın düşünme gü- cünü ve olanaklarını harekete geçirdiğini söylemiştir. anual Bu parçada sözü edilen yazarla ilgili olarak aşağıdaki yargılardan hangisi çıkarılamaz? A) Toplumun felsefe konusundaki olumsuz algısını orta- dan kaldırmıştır. B) Felsefeyi akademik dünyanın dışındaki insanlara sev- dirmeyi başarmıştır. Toplumsal sorunların, felsefi düşüncenin önünü açtı- ğını savunmuştur. D) Bilimsel gelişmelerin temelinde felsefenin yattığını ile- ri sürmüştür. E) Batılı bazı felsefecilerin Türk toplumu tarafından tanın- masını sağlamıştır.
AYDIN YAYINLARI
4. (1) Cahit Sıtkı, şiir yaşamının büyük bir bölümünde bir gruba,
bir edebî harekete bağlanma konusunda çok da istekli dav-
ranmamıştır. (II) Türk şiirinin çehresini baştan sona değiş-
tiren Garip şiirine karşı, dönemindekilerin aksine, reddedici
bir çerçeveden yaklaşmamış hatta yazıları ve mektuplarında
bu harekete karşı olumlu sözler sarf etmiştir. (III) Yaşama
sevinci ve aşk temalı şiirlerinin küçük bir kısmında Garip'ten
etkilendiği, bazı şiirlerinde kullandığı mizahi söylemi veya
espriyi de onlardan aldığı söylenebilir. (IV) Cahit Sıtkı'nın
1940 öncesinde olduğu gibi sonrasında yazdığı şiirlerinde
de bir tematik tercih yoktur. (V) O, şiirinin düşünsel arka pla-
nına başkalarını yerleştirmemiştir; onun şiiri, kendinden yola
çıkan ve kendinden başka bir yere ulaşmayan bir şiirdir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerde Cahit Sıtkı ile il-
gili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) I. cümlede, çoğunlukla bağımsız bir şiir anlayışına sahip
olduğu sezdirilmiştir.
B) II. cümlede, çağdaşlarından farklı düşündüğü bir duru-
ma dikkat çekilmiştir.
CIII. cümlede, başka şairlerden az da olsa etkilendiğine
yer verilmiştir. X
D) IV. cümlede, şiirini belirli konu etrafında oluşturmadığına
değinilmiştir.
E) V. cümlede, şiirlerinin biyografik nitelik taşıdığı vurgulan-
mıştır.
Diğer sayfaya geçiniz
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
AYDIN YAYINLARI 4. (1) Cahit Sıtkı, şiir yaşamının büyük bir bölümünde bir gruba, bir edebî harekete bağlanma konusunda çok da istekli dav- ranmamıştır. (II) Türk şiirinin çehresini baştan sona değiş- tiren Garip şiirine karşı, dönemindekilerin aksine, reddedici bir çerçeveden yaklaşmamış hatta yazıları ve mektuplarında bu harekete karşı olumlu sözler sarf etmiştir. (III) Yaşama sevinci ve aşk temalı şiirlerinin küçük bir kısmında Garip'ten etkilendiği, bazı şiirlerinde kullandığı mizahi söylemi veya espriyi de onlardan aldığı söylenebilir. (IV) Cahit Sıtkı'nın 1940 öncesinde olduğu gibi sonrasında yazdığı şiirlerinde de bir tematik tercih yoktur. (V) O, şiirinin düşünsel arka pla- nına başkalarını yerleştirmemiştir; onun şiiri, kendinden yola çıkan ve kendinden başka bir yere ulaşmayan bir şiirdir. Bu parçada numaralanmış cümlelerde Cahit Sıtkı ile il- gili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) I. cümlede, çoğunlukla bağımsız bir şiir anlayışına sahip olduğu sezdirilmiştir. B) II. cümlede, çağdaşlarından farklı düşündüğü bir duru- ma dikkat çekilmiştir. CIII. cümlede, başka şairlerden az da olsa etkilendiğine yer verilmiştir. X D) IV. cümlede, şiirini belirli konu etrafında oluşturmadığına değinilmiştir. E) V. cümlede, şiirlerinin biyografik nitelik taşıdığı vurgulan- mıştır. Diğer sayfaya geçiniz
3.
Edebiyatın dili mecazlıdır; çok anlamlı, gönderimli, çağ-
nşımlı, çok katmanlıdır. Düz ve pratik bir dil değildir. Ede-
biyat, mecazla, sanatın zengin dilini kuşanmış olur. Ve
ancak bu donanımla dil, benzetmeler, misaller, sembol-
leştirmelerle, hakikati işaret eden bir hüviyet kazanır.
Buna göre, aşağıdakilerden hangisinin edebî bir dil-
le yazıldığı söylenemez?
A) Ebu Ali bir mal sahibi olduğunu yüreğinin bayıltıcı şe-
kerlenmesinden sezdi; evlendiği ve deve aldığı za-
man da böyle olmuştu: Kalbi İngiliz seyyahının vaha
başında unutup bıraktığı ıslak sabun kalıbı gibi göğ-
sünün içinde kaypaklaşmıştı; başka tarafa kayıp gi-
deceğe benziyordu.
B) Zindanlarda yatıyor, yaya yürüyor, aç kalıyor, soğuk-
tan buz kesiyor, sıcaktan mum gibi eriyorduk. Arka-
mızda şehirler, milletler, kitalar, mevsimler bırakmış-
tik; hâlâ gidiyorduk. Nihayet donmuş bir göl kenarın-
da katır katır buz tutmuş balik ağlarının çit gibi çevir-
diği saz kulübelerle dolu köyümsü bir kasabaya var-
dik.
C) Anlıyor ki vaktiyle sarışın imiş, mavi gözlü imiş. Şimdi
saçlar küçük aktar dükkânı bebeklerinin ne kila ne de
ota benzeyen, dokunsanız hışırdayacağını sandığınız
cansız, kuru, soluk rengini, şeklini almış. Gözleri eski
şekerlenmiş şuruplar kadar donuk, fersiz, katı, suyu
çekilmiş... Dibe çökmüş bir gam tortusu. Bu kadar ku-
ru, kabuğa benzeyen göze hiç rastlamamıştı.
D) İnsanın doğadaki nesnelere ilişkin bilgilenmesi genel-
likle duyu organları aracılığıyla olmuştur. Duyuları sa-
yesinde birtakım nesnelerin varlığından haberdar olan
insan, zamanla nesnelleşmiş ve varlıklara ilişkin bil-
giler bir genellik kazanmıştır. Doğa keşfedilmiş, örne-
ğin Güneş'in sıcak olduğu ve ışık saçtığı, karın soğuk
olduğu öğrenilmiştir. Bunlar dünyanın gerçekleridir ve
herkes için aynı olan gerçekliklerdir.
Zaten şimdi, yaz sonu olduğundan her yer hareket-
te, herkes iş başında idi. Harmanlar kalkıyor, bağlar
bozuluyor, yemişler taşınıyordu. Bıldırdan beri tem-
bel, ağır gölgelerin sessizce dolaştığı yolları aceleci
şekiller doldurmuş, gelen, giden küfeli atlar, yüklü ara-
balar, telaşçı insanlar, uykulu mescitler ve kandilleri
tozlanmış türbelerle dolu bu kasvetli sokakları can-
landırmış; ayaklandırmıştı.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
3. Edebiyatın dili mecazlıdır; çok anlamlı, gönderimli, çağ- nşımlı, çok katmanlıdır. Düz ve pratik bir dil değildir. Ede- biyat, mecazla, sanatın zengin dilini kuşanmış olur. Ve ancak bu donanımla dil, benzetmeler, misaller, sembol- leştirmelerle, hakikati işaret eden bir hüviyet kazanır. Buna göre, aşağıdakilerden hangisinin edebî bir dil- le yazıldığı söylenemez? A) Ebu Ali bir mal sahibi olduğunu yüreğinin bayıltıcı şe- kerlenmesinden sezdi; evlendiği ve deve aldığı za- man da böyle olmuştu: Kalbi İngiliz seyyahının vaha başında unutup bıraktığı ıslak sabun kalıbı gibi göğ- sünün içinde kaypaklaşmıştı; başka tarafa kayıp gi- deceğe benziyordu. B) Zindanlarda yatıyor, yaya yürüyor, aç kalıyor, soğuk- tan buz kesiyor, sıcaktan mum gibi eriyorduk. Arka- mızda şehirler, milletler, kitalar, mevsimler bırakmış- tik; hâlâ gidiyorduk. Nihayet donmuş bir göl kenarın- da katır katır buz tutmuş balik ağlarının çit gibi çevir- diği saz kulübelerle dolu köyümsü bir kasabaya var- dik. C) Anlıyor ki vaktiyle sarışın imiş, mavi gözlü imiş. Şimdi saçlar küçük aktar dükkânı bebeklerinin ne kila ne de ota benzeyen, dokunsanız hışırdayacağını sandığınız cansız, kuru, soluk rengini, şeklini almış. Gözleri eski şekerlenmiş şuruplar kadar donuk, fersiz, katı, suyu çekilmiş... Dibe çökmüş bir gam tortusu. Bu kadar ku- ru, kabuğa benzeyen göze hiç rastlamamıştı. D) İnsanın doğadaki nesnelere ilişkin bilgilenmesi genel- likle duyu organları aracılığıyla olmuştur. Duyuları sa- yesinde birtakım nesnelerin varlığından haberdar olan insan, zamanla nesnelleşmiş ve varlıklara ilişkin bil- giler bir genellik kazanmıştır. Doğa keşfedilmiş, örne- ğin Güneş'in sıcak olduğu ve ışık saçtığı, karın soğuk olduğu öğrenilmiştir. Bunlar dünyanın gerçekleridir ve herkes için aynı olan gerçekliklerdir. Zaten şimdi, yaz sonu olduğundan her yer hareket- te, herkes iş başında idi. Harmanlar kalkıyor, bağlar bozuluyor, yemişler taşınıyordu. Bıldırdan beri tem- bel, ağır gölgelerin sessizce dolaştığı yolları aceleci şekiller doldurmuş, gelen, giden küfeli atlar, yüklü ara- balar, telaşçı insanlar, uykulu mescitler ve kandilleri tozlanmış türbelerle dolu bu kasvetli sokakları can- landırmış; ayaklandırmıştı.
eşen
kul-
ni bir
erce
hid-
pjen
akit-
orsa
mun
ma-
eşil
erji
mid-
ye-
de
caj-
re
k-
en
3-
32. İyi bir şekilde dinlemek zor olabilir ancak psikoloji araştırmaları-
nin burda da faydası dokunuyor. Daha etkili bir dinleyici olmak
için iki kolay taktiği kullanabilirsiniz. Öncelikle karşınızdaki ki-
şiyi dinlerken özen gösterin ve sözsüz işaretler (başını sallamak
ve gülümsemek gibi) ile kısa ifadeler ("Mmm" veya "Gerçek-
ten mi?" gibi) vesilesiyle dikkatli bir şekilde dinlediğinizi belirtin.
İkinci olarak da arkadaşınızın anlatmak istediklerini veya his-
settiği duyguları detaylandırmasına yardımcı olacak yönlendirici
sorular sorun. "Daha sonra ne oldu?", "Ondan sonra nasıl his-
settin?" gibi... Bu, arkadaşınızın desteklendiğini ve duyulduğunu
hissetmesini sağlar. Bunların dışında denenebilecek bir teknik
de aktif dinlemedir. Aktif dinlemenin bir biçimi olan karşınızdaki
kişinin söylediklerini kendi cümlelerinizle yorumlamak, arkada-
şınızın kendisini daha iyi hissetmesini sağlayabilir.
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir?
A) İyi bir dinleme ile kişi, iyi bir arkadaş olduğunu ispat etme
imkânını bulabilir.
B) Aktif dinlemede dinleyen, konuşmacı kadar düşüncelerini
ifade ederek dinlemeyi dinamik hâle getirebilir.
C) Dinleyene kısa da olsa geri dönüt verme amacıyla kullanı-
lan ifadeler, konuşanı rahatsız edebilir.
D) Söylenenlere karşı objektif kalınarak konuşanın kendini ifa-
de etmesine imkân tanımak dinlemede esastır.
E) Aktif dinlemede kişi; dinlediklerine kendi yorumlarını, çıka-
rımlarını katarak konuşmacıyı etkilemelidir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
eşen kul- ni bir erce hid- pjen akit- orsa mun ma- eşil erji mid- ye- de caj- re k- en 3- 32. İyi bir şekilde dinlemek zor olabilir ancak psikoloji araştırmaları- nin burda da faydası dokunuyor. Daha etkili bir dinleyici olmak için iki kolay taktiği kullanabilirsiniz. Öncelikle karşınızdaki ki- şiyi dinlerken özen gösterin ve sözsüz işaretler (başını sallamak ve gülümsemek gibi) ile kısa ifadeler ("Mmm" veya "Gerçek- ten mi?" gibi) vesilesiyle dikkatli bir şekilde dinlediğinizi belirtin. İkinci olarak da arkadaşınızın anlatmak istediklerini veya his- settiği duyguları detaylandırmasına yardımcı olacak yönlendirici sorular sorun. "Daha sonra ne oldu?", "Ondan sonra nasıl his- settin?" gibi... Bu, arkadaşınızın desteklendiğini ve duyulduğunu hissetmesini sağlar. Bunların dışında denenebilecek bir teknik de aktif dinlemedir. Aktif dinlemenin bir biçimi olan karşınızdaki kişinin söylediklerini kendi cümlelerinizle yorumlamak, arkada- şınızın kendisini daha iyi hissetmesini sağlayabilir. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir? A) İyi bir dinleme ile kişi, iyi bir arkadaş olduğunu ispat etme imkânını bulabilir. B) Aktif dinlemede dinleyen, konuşmacı kadar düşüncelerini ifade ederek dinlemeyi dinamik hâle getirebilir. C) Dinleyene kısa da olsa geri dönüt verme amacıyla kullanı- lan ifadeler, konuşanı rahatsız edebilir. D) Söylenenlere karşı objektif kalınarak konuşanın kendini ifa- de etmesine imkân tanımak dinlemede esastır. E) Aktif dinlemede kişi; dinlediklerine kendi yorumlarını, çıka- rımlarını katarak konuşmacıyı etkilemelidir.
ind
ek
2. UNITE
1. Aşağıdakilerden hangisi biçem ile ilgili bir yargıdır?
A) Dil ve tarih alanlarındaki çalışmalarının yanı sıra Mo-
liere'den yaptığı çeviri ve uyarlamalarla tiyatromuzun
kuruluşuna katkılarda bulunmuş, tiyatronun sevilme
sini sağlamıştır.
B) Hayattan ve insandan damitilarak şiirine giren söz-
cükler; ait olduğu kişinin kültürel, sosyal kodlarını ta-
şimakla birlikte esasen psikolojik muhtevayı gün yü-
züne çıkaran işlevler de yüklenir.
C) Kendisini tarih çalışmalarına veren sanatçı bir yandan
Batılı tarihçilerin çevrilmiş eserlerinden öğrendiği bi-
limsel yöntemleri benimseyerek kişisel araştırma ve
çalışmalara girişti.
D) 1960'a kadar şiirlerinde daha çok bireysel durumlan
işlerken daha sonra tek insanda öteki insanlann çeşitli
durumlarını özümleme çabası sezilen yeni bir ortama
girdi.
DO
te
ç
E) Gençliğinden beri kullandığı aruz ölçüsünde yeni tek-
nik olanaklar aramaya başladığı yıllar, onun asıl gücü-
nü ortaya çıkaran şiirleri yazdığı, artık kendisini kabul
ettirdiği dönemdir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ind ek 2. UNITE 1. Aşağıdakilerden hangisi biçem ile ilgili bir yargıdır? A) Dil ve tarih alanlarındaki çalışmalarının yanı sıra Mo- liere'den yaptığı çeviri ve uyarlamalarla tiyatromuzun kuruluşuna katkılarda bulunmuş, tiyatronun sevilme sini sağlamıştır. B) Hayattan ve insandan damitilarak şiirine giren söz- cükler; ait olduğu kişinin kültürel, sosyal kodlarını ta- şimakla birlikte esasen psikolojik muhtevayı gün yü- züne çıkaran işlevler de yüklenir. C) Kendisini tarih çalışmalarına veren sanatçı bir yandan Batılı tarihçilerin çevrilmiş eserlerinden öğrendiği bi- limsel yöntemleri benimseyerek kişisel araştırma ve çalışmalara girişti. D) 1960'a kadar şiirlerinde daha çok bireysel durumlan işlerken daha sonra tek insanda öteki insanlann çeşitli durumlarını özümleme çabası sezilen yeni bir ortama girdi. DO te ç E) Gençliğinden beri kullandığı aruz ölçüsünde yeni tek- nik olanaklar aramaya başladığı yıllar, onun asıl gücü- nü ortaya çıkaran şiirleri yazdığı, artık kendisini kabul ettirdiği dönemdir.
21. (1) Eleştirinin okunabilir bir metin oluşu bizim edebiyatımızda
yeni sayılır. (II) Sanatçılar, Nurullah Ataç'ın ne yazdığını öğ-
renme ve ona göre kendine çekidüzen verme kaygısı taşı-
dıkları için yazılarını tutkuyla okurlardı. (III) O zamanlarda
eleştirmenlerin yaratıcı yazarlarca pek önemsenmediği doğ-
ruydu belki; hakkında olumsuz tek söz eden eleştirmeni ömür
boyu yok saymaya hazırdı romancı. (IV) Herkesin kendi dört
duvarı içinde de dışarıda ne yazıldığıyla fazlasıyla ilgili olduğu
hiç kuşkusuzsa eleştirmenin bir kelaynak olarak ortada bira-
kılacağı bellidir. (V) Bugün öyle değil, üstelik edebiyat dünya-
mız üstünde beklenen etkiye sahip eleştirmenlerin sayısı daha
az olmasına karşın.
Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağı-
dakilerden hangisi söylenebilir?
A) I. cümlede kesinlik söz konusudur.
B) II. cümlede bir koşul dile getirilmiştir.
C) III. cümlede varsayım vardır.
D) IV. cümlede gerekçe anlamı vardır.
E) V. cümlede karşılaştırma yapılmıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
21. (1) Eleştirinin okunabilir bir metin oluşu bizim edebiyatımızda yeni sayılır. (II) Sanatçılar, Nurullah Ataç'ın ne yazdığını öğ- renme ve ona göre kendine çekidüzen verme kaygısı taşı- dıkları için yazılarını tutkuyla okurlardı. (III) O zamanlarda eleştirmenlerin yaratıcı yazarlarca pek önemsenmediği doğ- ruydu belki; hakkında olumsuz tek söz eden eleştirmeni ömür boyu yok saymaya hazırdı romancı. (IV) Herkesin kendi dört duvarı içinde de dışarıda ne yazıldığıyla fazlasıyla ilgili olduğu hiç kuşkusuzsa eleştirmenin bir kelaynak olarak ortada bira- kılacağı bellidir. (V) Bugün öyle değil, üstelik edebiyat dünya- mız üstünde beklenen etkiye sahip eleştirmenlerin sayısı daha az olmasına karşın. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisi söylenebilir? A) I. cümlede kesinlik söz konusudur. B) II. cümlede bir koşul dile getirilmiştir. C) III. cümlede varsayım vardır. D) IV. cümlede gerekçe anlamı vardır. E) V. cümlede karşılaştırma yapılmıştır.
7. Yağlar diğer besin maddelerinden farklı olarak kimyasal
yapısı çok değişik maddelerin bir arada bulunduğu bir
gruptur. Kaynaklarına göre hayvansal ve bitkisel diye
tasnif edilebileceği gibi, yapılarında bulunan karbon
atomlarının doymuşluk derecelerine göre katı ve sivi
yağlar diye de ayrılabilir. Margarinler bitkisel yağların suni
olarak hidrojen ile doyurulması neticesinde elde edilir.
Yağlar enerji kaynağı olmasının ötesinde, hücre zarlarının
temel yapısını teşkil eder. Doku ve organların etrafında
onları koruyucu bir yastık görevi yapar. Vücut için çok
önemli bazı vitamin ve hormonların yapımında kullanılır.
Yağda eriyen vitaminlerin bağırsaktan emilmesini sağlar.
Sinirlerin etrafında miyelin adı verilen kılıfı meydana
getirerek iletimin aksamamasını sağlar.
Bu parçadan hareketle "yağ" aşağıdakilerin hangisinde
doğru açıklanmıştır?
A) Karmaşık endüstriyel süreçler neticesinde elde edilen
bir gıdadır.
B)
Solunumda rol oynayan temel unsurlardandır.
C) Vücuttaki hormon ve vitaminlerce oluşturulan bir
besindir.
D) Çeşitli biçimlerde gruplandırılabilecek bir enerji
kaynağıdır.
E) Yekpare yapıya sahip, doğal bir maddedir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
7. Yağlar diğer besin maddelerinden farklı olarak kimyasal yapısı çok değişik maddelerin bir arada bulunduğu bir gruptur. Kaynaklarına göre hayvansal ve bitkisel diye tasnif edilebileceği gibi, yapılarında bulunan karbon atomlarının doymuşluk derecelerine göre katı ve sivi yağlar diye de ayrılabilir. Margarinler bitkisel yağların suni olarak hidrojen ile doyurulması neticesinde elde edilir. Yağlar enerji kaynağı olmasının ötesinde, hücre zarlarının temel yapısını teşkil eder. Doku ve organların etrafında onları koruyucu bir yastık görevi yapar. Vücut için çok önemli bazı vitamin ve hormonların yapımında kullanılır. Yağda eriyen vitaminlerin bağırsaktan emilmesini sağlar. Sinirlerin etrafında miyelin adı verilen kılıfı meydana getirerek iletimin aksamamasını sağlar. Bu parçadan hareketle "yağ" aşağıdakilerin hangisinde doğru açıklanmıştır? A) Karmaşık endüstriyel süreçler neticesinde elde edilen bir gıdadır. B) Solunumda rol oynayan temel unsurlardandır. C) Vücuttaki hormon ve vitaminlerce oluşturulan bir besindir. D) Çeşitli biçimlerde gruplandırılabilecek bir enerji kaynağıdır. E) Yekpare yapıya sahip, doğal bir maddedir.