Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerD
19. Google Translate, temelde sözcükleri anlayarak işlev
görür. Tercüme servisi, Google çalışanları tarafından
"word2vec" adı verilen ve kelimeler için "vektör göste-
rimleri" yaratan bir algoritmaya dayanmaktadır. Bu da
temel olarak her kelimenin sayısal olarak temsil edildiği
anlamına gelir. Tercümelerin işe yaraması için program-
cıların bu kelimelerin birbirleriyle nasıl ilişkili olduğunu
anlamak için eğitilmiş bir tür makine öğrenme şekli olan
"sinir ağı" oluşturmaları gerekir. Çoğu kelimenin çeşitli
anlamları vardır. Örneğin "gövde" bir filin, bir ağacın,
valizin veya arabanın bir kısmını ifade edebilir ve bu ne-
denle Google Translate, içeriği net olarak anlamalıdır.
Sinir ağı, etrafındaki kelimelere dayanarak bir kelime-
yi tahmin edebilmek için herhangi bir kelimeden önce
gelen ve onu takip eden iki kelimeye odaklanarak mil-
yonlarca metni okur. Yapay zekâ, hayal etmesi imkân-
sız olan çok boyutlu bir vektör uzayının koordinatlarını
oluşturan her kelime arasındaki olasılık bağlantılarını
hesaplar ve işlevselleşir.
Bu parçada söz edilen Google Translate ile ilgili
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Sözcükler arasındaki anlam ilişkilerini karşılaştırarak
çeviri yaptığı
B) Kelimelerin, programın içine sayısal değerler olarak
tanımlandığı
C) Sözcüklerin çok anlamlılık bağlamını sayısız metin
taraması yaparak tahmin ettiği
D) Bir bakıma sinir ağı oluşturulan yarı organik bir maki-
ne gibi davrandığı
E) Sözcükler arasındaki ilişkileri sayısal olasılıklar bağ-
lamında hesapladıktan sonra çalışmaya başladığı

Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerRAFTA ANLATIM KARMA TEST 5
7. Mona Lisa tablosunu herkes bilir. Bugüne kadar hiçbir tablo
onun kadar taklit edilmedi. Tablodaki gizemin Mona Lisa'nın
gülüşünde olduğu söylenir. Peki, bu gülüş neden bu kadar
ilgi çekici? Paris'teki Louvre Müzesinin bir salonunda kalın
bir cam vitrinin arkasında sergilenen Mona Lisa tablosunu
her yıl milyonlarca ziyaretçi büyük bir hayranlıkla izliyor. Ayns
salonda en az bu tablo kadar hatta daha güzel eserler de
sergilenmekte aslında. Buna rağmen hiçbirinin önünde Mo-
na Lisa'daki kadar büyük bir izdiham yaşanmiyor.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi yaniıştır?
de
TEST
A) Parçanın başında bir genelleme yapılmıştır.
Tablo hakkında beğeni anlamı taşıyan cümleler vardır.
C) Örnekleme ile okurun ilgisi çekilmiştir.
D) Dolaylı anlatım cümlesi kullanılmıştır.
Karşılaştırmada üstünlük vurgusu söz konusudur.
134
fleğil
8. Amsterdam'dan kolaylıkla ulaşılan Giethoorn, tam bir masal
kasabas Döndükten sonra bile gördüğünüz manzaralar
akinada bir yerlerde, huzur duyquauise içinizde dolago
duruyor Kusursuz Giethoorn'a karakteristik bir ha veran

Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerCELAL AYDIN 34 40!
Test 21
Yayınları
1. Eleştirmenlerin, denemecilerin bir edebiyatın eksik
kişileri ve uğraşı olduğunu sık sık yinelerim. Okurla
yazar arasındaki bağın da pekiştiricisidir onlar. Bir
romancıyı, bir şairi, bir hikâyeciyi yeniden okumak,
başka şairleri veya edebiyatçıları okumak için size
yeni bir ufuk kazandırmaz, yeni bir bakış açısı sağ-
lamaz. Ama eleştirmen ve denemeci farklıdır, size
bir yazarı, bir şairi yeniden keşfettirir. İşte Füsun
Akatlı`nı yazılarını okuduktan sonra inanıyorum
ki edebiyata da edebiyatçılara da daha donanım-
biri olarak bakacaksınız çünkü önünüzde yeni
ufuklar açılmış olacak.
Aşağıdakilerden hangisi bu metinde sözü edi-
len eleştiri kavramına ait bir özellik değildir?
Eleştiri, okur ve yazar arasında bağ oluşumunu
sağlayan bir unsurdur.
B) Eleştiri sanatçıya, farklı bakış açısıyla bakma-
mızın olanağını sağlar.
Füsun Akatlı, eleştiri yazılarıyla okuru yetkinli-
ğe ulaştıran bir eleştirmendir.
Eleştiri, sanatçıyı yeniden keşfetmede önemli
bir etkiye sahiptir.
Eleştiri ve deneme yazıları işlev bakımından
diğer yazı türlerinden farklıdır.
C

Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler5.
• Kitap pazarından sanat ve kültür yayıncılığı ne kadar
pay alabilmektedir?
• Telif haklarına saygı konusunda eskiye oranla ne du-
rumdayız?
A
• Birçok dile çevrilen romanlarımıza bakarak Türk ede-
biyatının dünyadaki tanınırlık oranı arttı diyebilir mi-
yiz?
• Yazarlarımızın telif haklarının korunması açısından
yeterli güvence bulunuyor mu?
Aşağıdaki araştırma sonuçlarından hangisi bu sorular-
dan herhangi biriyle ilişkili değildir?
A) Yasal düzenlemeler ve yazarın mirasçılarının çabaları,
telif haklarının korunmasını sağlamak açısından önem
arz ediyor, mevcut mevzuatın eskiye oranla caydırıcı
gücünün fazla olduğunu söyleyebiliriz.
B) 1970'li yılların ikinci yarısında bile edebiyat ve sanat
eserlerinde telif haklarının ne olduğunu sektörün içinde
olanlar dahi bilmezken bugün belirli bir eğitim düze
yindeki herkesin telif hakkıyla ilgili farkındalık içinde
olduğu ve emeğe saygının arttığı saptanmıştır.
C) Yayımlanan kitapların yüzde ellisinin eğitim, yüzde
beşinin ise inanç kitapları olduğu dolayısıyla bandrol
sayısının ancak yüzde kırk beşinin kültür yayıncılığına
ait olduğu ortaya konmuştur.
D) Bu konuda kriterlerimizin çevrilen dillerin niceliği değil
niteliği olması gerektiğini yani büyük pazarları oluştu-
ran İngilizce, Fransızca gibi Batı dillerinde yayımlanan
eserlerimizin bulunup bulunmadığını önemsememiz
gerektiğinin altı çiziliyor.
E) Yabancı dillere çevrilmeye uygun nitelikte eserlerin
evrensel insanlık değerleriyle barışık, ayrıştırıcı yakla-
şımlardan uzak nitelikler taşıması gerektiği konusunda
hemfikir olunmuş durumda.

Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler8
1
L
10:45
34.
DENEME-3
Dolayısıyla da asıl önemli olan mevcut moda anlayışı
değil onun arka planındaki beğeni ölçütü ve güzellik anla-
yışıdır. Asıl üzerinde durulması gereken, moda aracılığıyla
zihinlere ulaşan, bilinçaltına yerleşen subliminal mesajlar-
dır. Yani moda, bir kültürün sanatından, medeniyetinden
ve değerlerinden birçok şeyi alıp bir başka kültürü gizli gizli
taşıyor. Bir modanın benimsenmesi, o modanın yapıcısı
olan kültüre de sempati duyulması, açık olunması anlamı-
na geliyor. -
VOLTE 58
Aşağıdaki cümlelerin hangisi düşüncenin akışına göre
bu parçanın boş bırakılan yerlerinin her ikisine de
getirilebilir?
A) Moda, astinda sürekli bir değişimin ve başkalaşımın
anlık duraklarıdır.
B) Her çağın güzellik, zarafet, incelik tanımı elbette deği-
şir fakat önemli olan, insanlarda bu duyguların varlığını
hep sürdürmesidir.
Moda, bir kültürün beğeni kodlarını diğer bir kültüre
aktaran önemli bir araçtır.
D) Kültür-medeniyet ilişkisinin sadece moda olgusuyla
irdelenmesi ve yalnızca buna indirgenmesi çok yanlış
bir tutumdur.
0
E) Sanatın ve estetiğin ölümsüz temsilcilerinin hiçbiri,
günün modalarına ve popüler eğilimlerine kendilerini
kaptırmamıştır.
:>

Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerErin,
wor-
rin
en
Dr.
la
n
n
IVAMIS
21. Franklin J. Shchaffner'in yönettiği, George Scott'un General Patton
rolünde unutulmaz bir oyunculuk performansı sergilediği Patton, altın
fou filmler listesinde yerini almıştır. Sadece II. Dünya Savaşı filmlerinin
değil, bütün biyografi filmlerinin önemli ömeklerinden biri olan film,
bütçesinin beş katı bir gişe getirisi yakalayarak yapımcıların yüzünü
güldürmüştür. Film vizyona girdikten iki yıl sonra ülkemizde General
nor Patton adıyla gösterilmiştir. Yaklaşık üç saat süren film, o döneme
Adek seyircinin alışkın olmadığı şekliyle ara verilerek oynatılıyordu.
Filmin girişi de ilginçti; film jenerik olmadan perdeye yansıyan ABD
bayrağıyla başlıyor, birkaç saniye sonra duyulan sert bir "Dikkat!"
komutuyla hem sahnedeki oyuncular hem de seyirciler birden susu-
cente rilov
yordu.
Bu parçadan Patton adlı filmle ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi
çıkarılamaz?
A) Amerikan sinema sektörünün en başarılı ve ilgi çekici filmlerin-
den biri olduğu
B) Gişe başarısıyla yapımcıları memnun ettiği
C) II. Dünya Savaşı'nı konu aldığı
D) Ülkemizde biraz gecikmeyle de olsa gösterildiği
E) Süresi ve giriş sahnesiyle farklılık taşıdığı

Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşüncelersonuvedishies malesol
31. Ahmet Haşim, Piyale kitabının ön sözünde şiirle hiçbir bağı olmayan
insanların onun şiirlerini kapalı ve anlaşılmaz bulmalarını eleştirir.
Haşim'e göre malzemesi dil olmasından dolayı herkes kendini bu
alanda söz söyleyebilecek kudrette görmektedir ki bu bir yanlışlıktır.
Oysa resim ve heykel konusunda herkes konuşmaya cesaret ede-
mez çünkü bu alanda hiçbir bilgileri yoktur. O dönemde olduğu gibi
günümüzde de günlük hayatta kullanılan dili anlayanların şiir dilini
de anlayacağı yanılgısı devam etmektedir. Şiir dili, günlük dilden
farklı ve rafine edilmiş bir dildir. Ünlü şair Cahit Zarifoğlu, şiirlerinin
anlaşılmadığını söyleyenlere "Ben de botanikten anlamam." diye
cevap verirmiş. Bu sözüyle ---
----.
Bu parça,
I. şiirin anlaşılmaz olup olmadığına o alanda yetkin kişilerin karar
verebileceğini anlatmaya çalışırmış
II. şiirin en kolay anlaşılan yazınsal tür olmasa da geniş kitlelere
hitap ettiğini vurgularmış
III. şiirin anlaşılmak için değil, duyulmak için yazıldığının altını çizmek
istermiş
ifadelerinden hangileriyle sürdürülebilir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
DI ve II
mengan
C) Yalnız III
E) Il ve III
ubyuc
luno
nova
nione
BO

Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşüncelerk
di
Bu
Okuyucunun hayal
Hissedebilmek için emeğe ihtiyaç duyması,
Ilk anlamlarıyla kullanılan sözcükler barındırması
özelliklerinden hangilerine ulaşılamaz?
ATTENZT
BITVE IT
geçirmesi,
B) Yalnız 11-
E) I ve Ill
Yalnız III
10. Roman ve romancıyla ilgili aşağıdaki cümlelerden
hangisinde, ötekilerden farklı bir düşünce savunul-
maktadır?
A) Romancı, eserlerinde yaşam gerçeklerini kendi
süzgecinden geçirerek yansıtmalıdır.
+
B) Romancı, yapıtlarında tanığı olduğu olayları yan-
Sız bir söylemle anlatmalıdır.
C) Romancı, yaşananlar karşısında bir ressam gibi
değil, bir fotoğrafçı gibi davranmalıdır...
+9)
D) Romancı, anlatımında duygularını etkisinde kal-
madan hareket etmelidir.
E) Romancı, yazdıklarını kanıtlara ve somut olgulara
dayandırmalıdır.
yum () Ben hiçbir zaman, s
ile yazayım diye başlamadin
Ettim okuyanlar.serbest vea
edeceklerdir var ki
Garinin bütün şiirlerini serbe
serbest vezinte ansur kildi
hiçbir kitabi tek bir vezinde
mi sanmiyorum.
Bu parçada numaralanm
cümledeki yarginin gere
A) 11
8)
C

Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşüncelerunduğun-
e pedala
pirentten
zordur.
yönelik
a fare-
geçer-
ak dur-
a ma-
zsiniz.
erden
e ve
nler,
ce-
e-
Lu
TYT
28. "Yazar" diye adı çevresinde tören düzenlenenlerin
çoğu "gazete yazarı"dır. Ortaya koyduklarının hepsi de
bir hazır malzemeden yola çıkan, hedefi bilgi aktarmak
olan "edebiyat'tan tümüyle ayrı yapıtlardır. Oysa bir
"edebiyat" yazarı için amaç, bilgi aktarmak değil "dit"-
dir. Gazeteci yazarlar için ise "dil" sadece iletişimi sağ-
layan bir araçtır. Ahmet Mithat Efendi, roman yazdığı
zaman bile bir gazeteci yazardır. Oysa Ahmet Haşim,
Frankfurt Seyehatnamesi'nde tam bir edebiyat yapıtı
ortaya koyar. Bu iki yazı yaklaşımı, sonuçta benim için
iletişim ile hazzın çatışması olarak değerlendirilmelidir.
İşin içine yazı girdi mi haz, bunun için ön plandadır.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Tartışma
C) Karşılaştırma
B) Örneklendirme
D) Tanımlama
SD) Tanik gosterme
30. Biri fakir, de
laşa yarım
hızlı atar
Fındıklan
kızar: Gö
verir açg
29. Yaşar Kemal, genellikle halktan kişileri konu edinir.
Eserlerinde olaydır ön planda olan. Kahramanlar bu
örgüye uygun biçimde resmedilir. Yapıtlarında kişi ve
tema çeşitliliği vardır. Bununla birlikte etkileyici bir dil
evreni kurmayı da başarmıştır. Özellikle romanlarında
yer yer halkın konuştuğu dile başvurması, kırsal ke-
simde yaşayan insanların dünyalarından gelen bir
özelliktir. Kullandığı bu dil
Bu parça
açgözlü
A) của
KIS
B) Ya
E)

Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerE PARAGRAF
TAKTİKLERLE PARAGRAF BENİM HOCAM TAKTİKLERLE PARAGRAF
/benimhocam TEST 37
7. Anadolu'nun her yerine yayılmış beyliklerden özellikle batıya
yönelenler bulundukları bölgelerde yavaş yavaş hâkimiyet
kurmuşlardır. Savaşçılar, başarı gösteren beylerin etrafında
toplanarak beyliklerin askerî yönden güçlenmelerini sağla-
maktaydılar. Birçoğu Selçuklu Devleti'nin emirleri arasından
çıkan bu beyler, etraflarında topladıkları savaşçılarla din
uğruna savaşıyor ve gittikçe güçleniyorlardı. Merkezî yöne-
time çoğunlukla vergi vermeseler de sembolik hediyeler
göndermekten de geri durmuyorlardı. Zamanla bulundukları
bölgede bağımsız veya yarı bağımsız devletler hâline gele-
cek olan bu beylikler arasında Selçuklu Devleti'nin başkentini
ele geçirmiş olan Karamanlılar en güçlü beylikleri arasında
gösterilebilir.
Bu parçada Anadolu beylikleri ile ilgili olarak aşağıdaki-
lerden hangisine değinilmemiştir?
Selçuklu Devleti'nin yöneticilerinin bu beyliklerin kiminin
başında olduğuna
B) Anadolu'nun birçok bölgesine yayıldıkları ve askerî yöne
den güçlü olduklarına
C) Bir dönem merkezî yönetime bağlı olduklarına ancak
vergi ödemediklerine
Yarı bağımsız ya da tam bağımsız olanlarının Selçuklulara-
hediye verdiğine
E) Bağımsızlığını kazanan beylikler arasında Karamanlıların
diğerlerinden üstünlüğüne

Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşüncelerpasant' in by
iki farklı lez
rlar kulland
akat dünya
ması okurd
belirlemiş
Maupssa
ar akla şun
ne olduğ
debiyat ha
için yaza
akilerde
zetler b
bütünleş
ceği gib
nlamda
saye
kişiye
insanın, dolayısıyla toplumun aydınlanması için birtakım
koşulların sağlanması gerektiği Kant, Platon ve Aristote-
les tarafından da belirtilmiştir. Bu koşulları doğru anlaya-
bilmemiz için toplum ve siyaset felsefesine ilişkin ön ka-
bulleri bilmemiz gerekir. Ön kabuller felsefe için hareket
noktalarıdır. Platon ve Aristoteles, her toplumsal gam
biçiminin ve devlet tipinin belirli bir insan ve değer anla-
yışı üzerine kurulması gerektiğini söyler. Kant ise toplum-
sal yaşamın aydınlanabilmesinin, akıl ile etik arasındaki
bağın kurulabilmesiyle mümkün olduğunu belirtir. Bu ön
kabullerden hareket ettiğimizde insanın insanlaşabilmesi
ya da aydınlanabilmesi için bazı niteliklere sahip olması
gerektiğini goruruz. Aristoteles'in "İnsan doğası gereği si-
yasal bir hayvandır." cümlesini doğru anlamak aydınlanma
adına önemlidir. Bu cümlenin anlamını kavramak için te-
rimleri kavramak önemlidir. Zekâ gelişmiş hayvanlarda da
mevcuttur ancak kavramsal düşünemezler. Dolayısıyla en
önemli özelliğimiz fikir yürütebilmemizdir.
3
1.
Aşağıdaki önermelerden hangisi metindeki "aydınlan-
ma" tanımıyla örtüşür?
A) Aydınlanma, ön kabullerden olabildiğince kopmamayı
içerir.
B Aydınlanma, öncelikle bir konu üzerinde çıkarımlarda
bulunmakla başlar.
Aydınlanma, bireyin iç dünyasından ayrılmamasıyla
sona erer.
DV Aydınlanma, daha çok aynı olay üzerinde başkalarının
ne düşündüğüyle ilgilidir.
E Aydınlanma, insanlar dışında gelişmiş hayvanlar için
de mümkündür.
2.
Borg
renti
miş
rind
kütl
zam
yüy
bas
gör
birb
ağ
bir
gel
ya:
dic
Bu
de

Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler23. (1) Musiki, Karagöz oyunlarının olmazsa olmazıdır ve en
başından beri her Karagöz oyununda mutlaka yer almıştır.
(11) Klasikleşmiş Karagöz oyunlarında kullanılan musiki eser-
leri çok geniş bir yelpaze oluşturur. (III) Başta Osmanlı-Türk
musikisinin değişik türleri olmak üzere Osmanlı İmparator-
luğu sınırları içinde yaşamış tüm etnik ve dinî gruplara ait
her tür müzik bu oyunlarda yerini bulmuştur. (IV) Karagöz
musikisi sabit değildi ve yüzyıllar boyunca değişen top-
lumsal yapı ve musiki anlayışıyla paralel olarak değişik-
likler göstermişti. (V) Türk musikisine ait repertuvarlar daha
çok 19 ve 20. yüzyıllara aittir; son dönemlerde sadece Kara-
göz oyunları için bazı müzikler bestelenmiş olsa da bir "tür"
olarak "Karagöz musikisi'nden söz edilemez.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden
sonra "Karagöz bu yönüyle de birleştirici bir sanat ürünüy-
dü." cümlesi getirilebilir?
J
B) II
C) III
A) I
Va
D) IV
E) V
(A

Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerMan Adası'nın yanından geçip İrlanda'ya doğru yol alan
bir gemideyim. Kamaramdan çıkıp salona gittim, birbirine
uzak masalarda oturan birkaç yolcu var. Ingiltere'nin batı-
sında küçük bir şehirde hemşire olarak çalışan Michele'le
tanıştım, izne çıkmış, evine gidiyor.
"Niçin İrlanda?" diye sordu bana.
"James Joyce, Oscar Wilde, Iris Murdoch, Samuel Becket'i
seviyorum. Ve Tristram Shandy, Joyce'in atası, o dâhiyi de.
İngilizlerin zapturapt altına alamadığı bu direngen halkı da
seviyorum." dedim, gözleri parladı. Aramızda bir bağ, bir
yakınlık oluştu. Bana, çoğunu daha önce izlediğim filmleri
tavsiye ediyor. In the Name of the Father, Some Mother's
Son, The Wind That Shakes the Barley, Bloody Sunday...
Bizim coğrafyada bu filmlerdeki hikâyelere benzer birçok
olayın yaşandığından ve hâlâ yaşanmakta olduğundan
söz ediyorum ona. Sohbet ilerliyor ve yolculuk keyifli bir
hâl alıyor.
8.
Bu parçada anlatılan olayla ilgili olarak aşağıdaki
düşüncelerden hangisine ulaşılabilir?
A) Sanat ve edebiyat farklı insanları aynı noktada birleşti-
ren evrensel dildir.
B) Sanata ilgisi olan bir insan mutlaka İrlanda edebiyatının
dahi yazarlarını okumalıdır.
C) Bazı insanlar sanatın sadece kendi kültürlerine ait bir
ayrıcalık olduğunu düşünür.
D) Gezilen ülkelerdeki sanat etkinliklerini bilmek o ülkenin
insanını anlamayı kolaylaştırır.
E) Türkiye'de yaşanan olaylar, sanata ve özellikle de sine-
maya yeterince yansıtılmamıştır.

Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler2. İyi roman okuyucuları için karakterin sonunun baştan
söylenmesi okuma zevkini örselemez, çünkü onlar karakterin
sonundan çok, dönüşümüyle ilgilenir.
0101
Aşağıdakilerin hangisi bu cümlede anlatılmak istenenle
çelişmektedir?
A) İyi tasarlanmış bir karakter, romandaki her sahneye
yakışır, kendi içinde tutarsızken bile okuyucu onun o
şekilde davranmasını yadırgamaz.
B) Başarılı bir romancı, okuyucunun karakterle özdeşlik
kurabilmesine özel bir önem verir, romanı okutan budur.
C) Günümüz hız çağı olduğu için karakterin dönüşümü
çağdaş roman okuyucusunu eskisi kadar çekmiyor.
D) Bazı romanlarda karakter bir noktadan alınıp başka bir
noktaya getirilir, yani büyük bir kişilik değişimi yaşar.
ENitelikli okuyucular sayfalar boyu sürecek betimlemeleri
ve tahlilleri değil, karakterin başına ne geleceğini merak
ederler.

Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler9. Paragraf belli bir düşünce bütünlüğünü içeren
cümleler topluluğudur. Paragrafın yapısal bazı
özellikleri vardır. Eskiden bir yazıda düşüncenin
ya da olayın belli bir yönünü bildiren paragraflar
önemsenirdi ve doğrusu da buydu. Yazarlar,
eleştirmenler hatta öğretmenler belirli bir düşünce
bütünlüğü oluşturan cümlelerimiz varsa onların bir
paragrafta toplanması konusunda uyarırlardı yazıyı
yazan kişiyi. Günümüzde kimi yazarlar her cümleyi
bir paragrafolarak kullanıyor. Böyle yapanlar, okurun
toplu düşüncelere dayanamadığını söyleyerek
kendilerini savunuyorlar. Her şeyin bir çırpıda olup
bittiği devrimizde bu fikre hak verenler çıkabilir.
Ama bu durum, kimi yazarların gereken edebiyat
becerisine sahip olmamasından kaynaklanıyor.
Bu parçanın yazarı aşağıdakilerden hangisinden
yakınmaktadır?
A) Bazı yazarların eleştirmenlerin uyarılarına kulak
tıkamaları
B) Anlam bütünlük taşımayan metinlerin yazılması
Bazı yazıların sanatsal nitelikten yoksun olması
Paragrafın yapısal kurallarına uyulmaması
E) Edebiyat becerisine sahip olmayan yazarların
çoğalması
kmakademi.com

Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceleren
ZI
n
r
10. Yazı, geçmişi aydınlatan en önemli ışıktır. Peki
yazının olmadığı devirler? Bunu aydınlatmanın
tek yolu, atalarımızdan kalan kültür kalıntılarını
incelemektir. Taş, kemik, boynuz, kil gibi doğal
malzemelerden biçimlendirilmiş ürünler, binlerce
yıl üst üste istiflenerek kronolojik bir arşiv hâline
gelmiştir. Arkeologlar insanlığın bilgi bankasın
içeren bu arşivi tabaka tabaka gün yüzüne çıkararak
farklı dönemlerdeki kültürleri araştırma olanağı
bulmaktadır. Toprak altında korunmuş buluntulardan,
on binlerce yıl önce yaşamış insanların üretim
teknikleri, beslenme ve barınma gelenekleri gibi
bazı önemli bilgiler edinilebilmektedir.
Bu parçadan
aşağıdakilerden
hangisine
ulaşılabilir?
A) Yazı olmasaydı insanlığın geçmişi hakkında
bilgiler edinmek mümkün olmazdı.
B) Doğal malzemeler üzerinden yıllar geçse bile
hiçbir bozulmaya uğramaz.
Toprak altındaki buluntulardan insanların
geçmişiyle ilgili her şeyi öğrenmek mümkün
değildir.
D) Arkeologlar farklı dönemlerdeki kültürleri
öğrenmek için çok titiz davranırlar.
E) Kültürel kalıntıları incelemek, bilgi ve deneyim
gerektiren önemli bir iştir.
ne Kurs Merkezi
COL
2.