Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

"Ah" dedi fare, "Dünya her gün daraliyon Önce öyle genişti ki
korku veriyordu bana, yürüdüm daha, uzakta sağda solda du-
varlar görünce mutluluk duydum hani ama bu uzun duvarlar
öyle hızlı yaklaştı ki birbirine, işte son odadayım şimdi, köşe-
de de içine yürüyeceğim kapan duruyor." "Yürüdüğün yönü
değiştir, olsun bitsin." dedi kedi, yedi onu.
Bu parça sanatsal metinlerin hangi özelliğine örnek gös-
terilemez?
A) Kurgusal yönüne
GRATIS
B) Gerçeklik ilkesine
C) Öğreticilik özelliğine
PATAN
D) Kalıcı olmasına
E) Edebî zevk uyandırmasına
VENSKRAW
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
"Ah" dedi fare, "Dünya her gün daraliyon Önce öyle genişti ki korku veriyordu bana, yürüdüm daha, uzakta sağda solda du- varlar görünce mutluluk duydum hani ama bu uzun duvarlar öyle hızlı yaklaştı ki birbirine, işte son odadayım şimdi, köşe- de de içine yürüyeceğim kapan duruyor." "Yürüdüğün yönü değiştir, olsun bitsin." dedi kedi, yedi onu. Bu parça sanatsal metinlerin hangi özelliğine örnek gös- terilemez? A) Kurgusal yönüne GRATIS B) Gerçeklik ilkesine C) Öğreticilik özelliğine PATAN D) Kalıcı olmasına E) Edebî zevk uyandırmasına VENSKRAW
TYT / TÜRKÇE
B
25. Batı'da tarihsel, toplumsal, ekonomik ve kültürel şartların
doğal bir sonucu olan ve süreçlere yayıla yayıla gerçekle-
şen modernleşme, Türkiye'de sosyal bir dönüştürme proje-
si olarak yukarıdan aşağıya doğru uygulanmıştır. Elitlerin
ve bürokratların önderliğinde uygulanmaya çalışılmıştır.
Çok hızlı olmak ve ileri toplumları yakalamak için zaman
kaybetmemek gibi argümanlarla ivedilikle ve ferman ana-
yasalarla uygulamaya sokulan projenin yarattığı toplum-
sal sindirim problemi yanlış batılılaşma olgusu ve kuşak
çatışmaları şeklinde Türk romanlarında işlenmiştir. Felatün
Bey'le Rakım Efendi, Araba Sevdası, Şık, Şıpsevdi, Sözde
Kızlar, Kiralık Konak, Yaprak Dökümü gibi romanlarda bu
projenin sosyal travmalarına dikkat çekilir. Ziya Gökalp ise
bu projenin uygulanma biçimiyle ilgili çokça kafa yorar ve
şöyle bir çözüm önerir: "Halka gitmek demek, onun elindeki
bağlamayı alıp yerine gitar vermek değil, kara sabanı alıp
yerine traktör vermektir."
Bu parçada Ziya Gökalp'in önerisi aşağıdakilerden
hangisi ile ifade edilebilir?
A) Toplumsal değişimler ne kadar hızlı ise kişileri bir
arada tutan değerler o kadar çabuk aşınır.
B) Bir uygarlığın maddi ve manevi kültürüyle birlikle alin-
maması insanlar arasında çatışmaya ayrışmaya yol
açar
C) Toplumsal dönüşüm aydınların ve yöneticilerin dayattı-
gi bir proje ise toplumsal parçalanma yaşanır.
D) Sosyal çalkantıların yarattığı kaosu yok etmek için
Batılaşmanın sanat ve edebiyat alanında doğru anlatıl
ması gerekir.
26. Orhan Ken
Üzerinde
yapıtlardan
gerçekliğin
insanların
ele alınışa
güçlü kila
okuyucu
Çukurova
son derec
ifade ede
göçle bir
kötü yaşa
çileli yaşa
E) Toplumun özünü kaybetmeden değişen dünyaya ayak
uydurmasının yolları bulunmalıdır.
G
$
S
A
M
Bu parça
Türk ede
da
1.
11.
IV.
V.
e
n
C
ifadeler
Atve
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT / TÜRKÇE B 25. Batı'da tarihsel, toplumsal, ekonomik ve kültürel şartların doğal bir sonucu olan ve süreçlere yayıla yayıla gerçekle- şen modernleşme, Türkiye'de sosyal bir dönüştürme proje- si olarak yukarıdan aşağıya doğru uygulanmıştır. Elitlerin ve bürokratların önderliğinde uygulanmaya çalışılmıştır. Çok hızlı olmak ve ileri toplumları yakalamak için zaman kaybetmemek gibi argümanlarla ivedilikle ve ferman ana- yasalarla uygulamaya sokulan projenin yarattığı toplum- sal sindirim problemi yanlış batılılaşma olgusu ve kuşak çatışmaları şeklinde Türk romanlarında işlenmiştir. Felatün Bey'le Rakım Efendi, Araba Sevdası, Şık, Şıpsevdi, Sözde Kızlar, Kiralık Konak, Yaprak Dökümü gibi romanlarda bu projenin sosyal travmalarına dikkat çekilir. Ziya Gökalp ise bu projenin uygulanma biçimiyle ilgili çokça kafa yorar ve şöyle bir çözüm önerir: "Halka gitmek demek, onun elindeki bağlamayı alıp yerine gitar vermek değil, kara sabanı alıp yerine traktör vermektir." Bu parçada Ziya Gökalp'in önerisi aşağıdakilerden hangisi ile ifade edilebilir? A) Toplumsal değişimler ne kadar hızlı ise kişileri bir arada tutan değerler o kadar çabuk aşınır. B) Bir uygarlığın maddi ve manevi kültürüyle birlikle alin- maması insanlar arasında çatışmaya ayrışmaya yol açar C) Toplumsal dönüşüm aydınların ve yöneticilerin dayattı- gi bir proje ise toplumsal parçalanma yaşanır. D) Sosyal çalkantıların yarattığı kaosu yok etmek için Batılaşmanın sanat ve edebiyat alanında doğru anlatıl ması gerekir. 26. Orhan Ken Üzerinde yapıtlardan gerçekliğin insanların ele alınışa güçlü kila okuyucu Çukurova son derec ifade ede göçle bir kötü yaşa çileli yaşa E) Toplumun özünü kaybetmeden değişen dünyaya ayak uydurmasının yolları bulunmalıdır. G $ S A M Bu parça Türk ede da 1. 11. IV. V. e n C ifadeler Atve
B
2021-TYT/Türkçe
B
34 ve 35. soruları aşağıdaki parçaya göre cevapla-
yınız.
Tarık Buğra'nın başarısı, Kurtuluş Savaşı'nı, alışılmışın
aksine, epik değil dramatik açıdan ele almasından gelir.
Buğra, insanın her şeyden önce bir mizacı olduğunu çok
iyi görmüş yazarlarımızdandır. İnsan, herhangi bir formül
ile özetlenebilecek bir düşünce değil; her an tabiat, toplum
ve kendi kendisiyle çatışma hâlinde olan varlıktır. Buna
"dramatik insan görüşü" denir. Bu görüşün, insanı, her
şeyi basitleştiren ve sahteye düşüren epik görüşten daha
iyi kavradığı gerçektir. Epik görüş, insanı âdeta taşlaştırır.
Dramatik görüşte ise Yunus Emre'nin söylediği gibi, "İn-
san, her dem yeniden doğar." Tarık Buğra'nın romanların-
da da her dem yeniden doğan insan vardır.
34. Bu parçanın ánlatımında aşağıdakilerin hangisine baş-
vurulmamıştır?
A) Karşılaştırmaya
C) Örneklemeye
E) Açıklamaya
B) Tanımlamaya
D) Alıntı yapmaya
35. Bu parçanın konusu aşağıdakilerden hangisidir?
A) Tarihi işleyen eserlerde dramatik anlatım tarzının epik
tarzdan daha etkili olduğu
B) Bir yazarın, belli bir temayı işleyen diğer yazarlara
göre daha başarılı olmasının kaynağı
C) Tarık Buğra'nın eserlerinde görülen temaların özgün-
lüğü
D) Edebiyat birikimine bakışta yazarlar arasındaki farkla-
rin ön plana çıktığı
E) Edebiyatta dramatik bakış açısının çok az yazar tara-
fından yakalanabildiği
B
FEN BİLİMLERİ YAYINLARI
36. Kral Oidipus
liyor. Konus:
ya konuşun
başka trage
insanlık için
37.
ölmezliğe ka
ği hâlde est
Ayrıca Oidi
gelir. Dünya
ye değer. D
fikir adamla
şeyi aklın si
na gelecek
yaraşır bir c
gedya kahr
Bu parçad
I. kahram
yetene
II. üstün b
III. evrens
özellikleri
cılığının n
A) Yalnız
Oysa
maz ban:
lanmasın
romanda
ansiklope
nin, rom
edilebilir
romanci
den, rom
bekleme
11=1
Aşağıda
lesi olm
A) Sana
may
B) San
tırm
C) Sam
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
B 2021-TYT/Türkçe B 34 ve 35. soruları aşağıdaki parçaya göre cevapla- yınız. Tarık Buğra'nın başarısı, Kurtuluş Savaşı'nı, alışılmışın aksine, epik değil dramatik açıdan ele almasından gelir. Buğra, insanın her şeyden önce bir mizacı olduğunu çok iyi görmüş yazarlarımızdandır. İnsan, herhangi bir formül ile özetlenebilecek bir düşünce değil; her an tabiat, toplum ve kendi kendisiyle çatışma hâlinde olan varlıktır. Buna "dramatik insan görüşü" denir. Bu görüşün, insanı, her şeyi basitleştiren ve sahteye düşüren epik görüşten daha iyi kavradığı gerçektir. Epik görüş, insanı âdeta taşlaştırır. Dramatik görüşte ise Yunus Emre'nin söylediği gibi, "İn- san, her dem yeniden doğar." Tarık Buğra'nın romanların- da da her dem yeniden doğan insan vardır. 34. Bu parçanın ánlatımında aşağıdakilerin hangisine baş- vurulmamıştır? A) Karşılaştırmaya C) Örneklemeye E) Açıklamaya B) Tanımlamaya D) Alıntı yapmaya 35. Bu parçanın konusu aşağıdakilerden hangisidir? A) Tarihi işleyen eserlerde dramatik anlatım tarzının epik tarzdan daha etkili olduğu B) Bir yazarın, belli bir temayı işleyen diğer yazarlara göre daha başarılı olmasının kaynağı C) Tarık Buğra'nın eserlerinde görülen temaların özgün- lüğü D) Edebiyat birikimine bakışta yazarlar arasındaki farkla- rin ön plana çıktığı E) Edebiyatta dramatik bakış açısının çok az yazar tara- fından yakalanabildiği B FEN BİLİMLERİ YAYINLARI 36. Kral Oidipus liyor. Konus: ya konuşun başka trage insanlık için 37. ölmezliğe ka ği hâlde est Ayrıca Oidi gelir. Dünya ye değer. D fikir adamla şeyi aklın si na gelecek yaraşır bir c gedya kahr Bu parçad I. kahram yetene II. üstün b III. evrens özellikleri cılığının n A) Yalnız Oysa maz ban: lanmasın romanda ansiklope nin, rom edilebilir romanci den, rom bekleme 11=1 Aşağıda lesi olm A) Sana may B) San tırm C) Sam
nebilen,
asit
mesi
bilir.
3.
a
51,
en
27. Benim bugünün konuşma diliyle yazdığım şiirlerden
hangisini aruz, hangisini hece vezniyle söylediğimi
ayırt etmekte uzman sayılan kişiler bile zaman zaman
güçlük çekiyor. Bunlardan heceyle yazdığım şiire aruz,
aruzla yazdığım şiire hece diyenler çıkmıştır. Aruza
hecenin yumuşaklığını, heceye aruzun musikisini
vermeye çalışıyorum.
Bu paragrafta kendinden böyle söz eden şairle
ilgili;
1.
serbest ölçüyle de şiirler yazdığı,
II. konuşma diliyle yazılmış şiirleri olduğu,
III. hem hece hem de aruzla şiirler yazdığı,
wa
IV. aruzu heceye göre daha ahenkli bulduğu
yargılarından hangisine ulaşılamaz?
A) Yalnız I
D) I ve II
B) Yalnız II
E) I ve IV
RASA
C) Yalnız III
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
nebilen, asit mesi bilir. 3. a 51, en 27. Benim bugünün konuşma diliyle yazdığım şiirlerden hangisini aruz, hangisini hece vezniyle söylediğimi ayırt etmekte uzman sayılan kişiler bile zaman zaman güçlük çekiyor. Bunlardan heceyle yazdığım şiire aruz, aruzla yazdığım şiire hece diyenler çıkmıştır. Aruza hecenin yumuşaklığını, heceye aruzun musikisini vermeye çalışıyorum. Bu paragrafta kendinden böyle söz eden şairle ilgili; 1. serbest ölçüyle de şiirler yazdığı, II. konuşma diliyle yazılmış şiirleri olduğu, III. hem hece hem de aruzla şiirler yazdığı, wa IV. aruzu heceye göre daha ahenkli bulduğu yargılarından hangisine ulaşılamaz? A) Yalnız I D) I ve II B) Yalnız II E) I ve IV RASA C) Yalnız III
M
TYT/Türkçe
B
9. Kaleme aldığı (2019 tarihi itibariyle 29 kitapta topladığı) hikâ-
yelerinde gerek teknik gerek içerik gerekse dil ve anlatım
bakımından özgün bir kimlik edinmiş yazarlarımızdandır.
Gelenekle bağ kurup hem içerik hem de biçim bakımın-
dan geçmişle bugün arasında yaşanan kırılmanın önüne
geçmek istemiştir. Bu bağlamda Anadolu, Anadolu insa-
ni, halk kültürü, köyden kente göç ve çevre gibi konuları
ele almanın yanında, özellikle gelenekten uzaklaşmanın ve
modernitenin doğurduğu sorunlar üzerinde durmuştur. Ya-
zar, çoğu hikâyesinde bir yandan geleneğin yaşantı düze-
yinde değiştiğini gösterirken aynı satırlarda modernizmin
eleştirisini de yapmış fakat bu eleştiriyi doğrudan söyleme-
miş, ima etmiş, hissettirmiştir. Böylece değişen ile değiş-
mesi gereken, özlenen ve ideal olan ile iç içe geçmiştir.
Bu parçada tanitilan yazar ile ilgili aşağıdakilerden han-
gisi söylenemez?nemez
adgids
A) Eserlerinde bireyselden çok toplumsal konulara ağır-
lik vermiştir.
maakonular
B) Dil ve anlatımda çağdaşlarından fark olabilmeyi ba-
şarmıştır.
ağdaşlarından
C) Yazar, anlatımlarında doğrudan açık ifadeler yerine sez-
dirmeyi ve kapalılığı tercih etmiştir.
Toplumu ilgilendiren konularda kaygıları, tespitleri kişi-
sel yorumlarla okuyucuya sunmuştur.
E) Modernizm ve onun topluma etkileri ele aldığı konular-
dan biridir.
10-11. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Aydın olmak için önce insan olmak lazım. Insan mukaddas
olandır. İnsan
Aktif Öğrenme Yayınları
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
M TYT/Türkçe B 9. Kaleme aldığı (2019 tarihi itibariyle 29 kitapta topladığı) hikâ- yelerinde gerek teknik gerek içerik gerekse dil ve anlatım bakımından özgün bir kimlik edinmiş yazarlarımızdandır. Gelenekle bağ kurup hem içerik hem de biçim bakımın- dan geçmişle bugün arasında yaşanan kırılmanın önüne geçmek istemiştir. Bu bağlamda Anadolu, Anadolu insa- ni, halk kültürü, köyden kente göç ve çevre gibi konuları ele almanın yanında, özellikle gelenekten uzaklaşmanın ve modernitenin doğurduğu sorunlar üzerinde durmuştur. Ya- zar, çoğu hikâyesinde bir yandan geleneğin yaşantı düze- yinde değiştiğini gösterirken aynı satırlarda modernizmin eleştirisini de yapmış fakat bu eleştiriyi doğrudan söyleme- miş, ima etmiş, hissettirmiştir. Böylece değişen ile değiş- mesi gereken, özlenen ve ideal olan ile iç içe geçmiştir. Bu parçada tanitilan yazar ile ilgili aşağıdakilerden han- gisi söylenemez?nemez adgids A) Eserlerinde bireyselden çok toplumsal konulara ağır- lik vermiştir. maakonular B) Dil ve anlatımda çağdaşlarından fark olabilmeyi ba- şarmıştır. ağdaşlarından C) Yazar, anlatımlarında doğrudan açık ifadeler yerine sez- dirmeyi ve kapalılığı tercih etmiştir. Toplumu ilgilendiren konularda kaygıları, tespitleri kişi- sel yorumlarla okuyucuya sunmuştur. E) Modernizm ve onun topluma etkileri ele aldığı konular- dan biridir. 10-11. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Aydın olmak için önce insan olmak lazım. Insan mukaddas olandır. İnsan Aktif Öğrenme Yayınları
eyer
limle
ddin
zen-
iş ve
daki
taşı-
adlı
idir.
et ve
bir
J
6.
(1) Dinleme, mutlaka anlamaya götürmüyor insa-
ni. (II) Söyleneni, söyleyenin anlatmak istediği
şekilde anlayabilmek, sanıldığı ölçüde kolay de-
ğildir. (1) Karşımızdakine bir şeyler iletebilmek
ise çok kolaydır. (IV) Çünkü, anlamayı çok isteyip
dikkatimizi vererek dinlediğiniz halde, karşınız-
dakinin söylediklerinden hiçbir şey anlamayabi-
lirsiniz. (V) Anlatılanları anlayabilmek, konuşanın
iletmek istediğiyle bizim algıladığımızın aynı ol-
masına bağlıdır.
A) I.
B) II/
C) III.
D) IV. E) V.
AKILLI ADAM
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
eyer limle ddin zen- iş ve daki taşı- adlı idir. et ve bir J 6. (1) Dinleme, mutlaka anlamaya götürmüyor insa- ni. (II) Söyleneni, söyleyenin anlatmak istediği şekilde anlayabilmek, sanıldığı ölçüde kolay de- ğildir. (1) Karşımızdakine bir şeyler iletebilmek ise çok kolaydır. (IV) Çünkü, anlamayı çok isteyip dikkatimizi vererek dinlediğiniz halde, karşınız- dakinin söylediklerinden hiçbir şey anlamayabi- lirsiniz. (V) Anlatılanları anlayabilmek, konuşanın iletmek istediğiyle bizim algıladığımızın aynı ol- masına bağlıdır. A) I. B) II/ C) III. D) IV. E) V. AKILLI ADAM
tanesi
Ahmet
in uç
erkes
han-
16. İÖ 90 ile 20 yılları arasında yaşayan Mimar Vitrivius, çalış-
malarını büyük ölçüde Roma'da sürdürür. Mimarlık eğitimi
aldığı ve mesleki yaşamını Julias Sezar ile Augustus
dönemlerinde sürdürdüğü bilinmektedir. Mimarlığın yanı
sıra ağır savaş aletleri tasarımında da uzman olan Vitrivius,
çalışmalarını mimarlığın pratik yönlerinde olduğu kadar
teorik yönlerinde de yoğunlaştırmış, bilgi birikimini De
Architecture isimli kitabında ölümsüzleştirmiştir. Türkçeye
Mimarlık Üzerine adıyla çevrilen kitap, on bölümden oluş-
muştur. Kitapta şöyle bir sır verir: Bir mimar; geometri,
felsefe, tarih, mantik, astronomi; müzik, edebiyat, tiyatro
bilmesinin ve herhangi bir malzemeden el becerisiyle bir
ürün meydana getirme işini rutine dönüştürmek için devam-
li çalışmalıdır ve meydana getirdiği ürünleri aklın terazisin-
de tartmalı, yapılanların doğruluğunu ispatlamalı ve izah
edebilmelidir.
Bu parçada anlatılan Mimar Vitrivius ile ilgili olarak
aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz?
Yetkinlik alanı birden fazladır.
B) 10 ciltlik bir kitap yazmıştır.
C) Mimarın birçok bilim ve sanatla ilgili olmasını gerekli
görür.
Mimarlıkla ilgili birikimlerini bir kitapta bir araya getir-
miştir.
E Mimarın ustalaşmasında uygulamanın önemli olduğu-
na inanır.
B17 C
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
tanesi Ahmet in uç erkes han- 16. İÖ 90 ile 20 yılları arasında yaşayan Mimar Vitrivius, çalış- malarını büyük ölçüde Roma'da sürdürür. Mimarlık eğitimi aldığı ve mesleki yaşamını Julias Sezar ile Augustus dönemlerinde sürdürdüğü bilinmektedir. Mimarlığın yanı sıra ağır savaş aletleri tasarımında da uzman olan Vitrivius, çalışmalarını mimarlığın pratik yönlerinde olduğu kadar teorik yönlerinde de yoğunlaştırmış, bilgi birikimini De Architecture isimli kitabında ölümsüzleştirmiştir. Türkçeye Mimarlık Üzerine adıyla çevrilen kitap, on bölümden oluş- muştur. Kitapta şöyle bir sır verir: Bir mimar; geometri, felsefe, tarih, mantik, astronomi; müzik, edebiyat, tiyatro bilmesinin ve herhangi bir malzemeden el becerisiyle bir ürün meydana getirme işini rutine dönüştürmek için devam- li çalışmalıdır ve meydana getirdiği ürünleri aklın terazisin- de tartmalı, yapılanların doğruluğunu ispatlamalı ve izah edebilmelidir. Bu parçada anlatılan Mimar Vitrivius ile ilgili olarak aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz? Yetkinlik alanı birden fazladır. B) 10 ciltlik bir kitap yazmıştır. C) Mimarın birçok bilim ve sanatla ilgili olmasını gerekli görür. Mimarlıkla ilgili birikimlerini bir kitapta bir araya getir- miştir. E Mimarın ustalaşmasında uygulamanın önemli olduğu- na inanır. B17 C
Bir gün, bir öğle üstü idi. Kahvenin çardağı altında oturuyor-
duk. Bizim Mehmet Ali, Bekir Çavuş, Salih Ağa ve Muhtar hep
orada idiler. Bahis, harp üzerine ve onun akıbetlerine dairdi.
Onlara İstanbul'un dört devletin askerî işgali altında olduğu-
nu, İzmir'in ta Bursa'ya kadar Yunanlar tarafından istila edildi-
ğini, Adana'dan henüz Fransızların el çekmediğini, Urfa'da,
Antep'te kanlı olaylar cereyan etmekte olduğunu haber veri-
yor ve her birinin yüzüne ayrı bir dikkatle bakıyordum. Hiçbi-
rinde ne hayret ne dehşet ne de alelade bir alaka izine tesa-
düf ettim.
Bu parçadan edebiyatla aşağıdaki bilim dallarından han-
gisi arasındaki ilişkiye ulaşılabilir?
A) Sosyoloji
D) Tarih
B) Felsefe
E) Psikoloji
C) Coğrafya
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Bir gün, bir öğle üstü idi. Kahvenin çardağı altında oturuyor- duk. Bizim Mehmet Ali, Bekir Çavuş, Salih Ağa ve Muhtar hep orada idiler. Bahis, harp üzerine ve onun akıbetlerine dairdi. Onlara İstanbul'un dört devletin askerî işgali altında olduğu- nu, İzmir'in ta Bursa'ya kadar Yunanlar tarafından istila edildi- ğini, Adana'dan henüz Fransızların el çekmediğini, Urfa'da, Antep'te kanlı olaylar cereyan etmekte olduğunu haber veri- yor ve her birinin yüzüne ayrı bir dikkatle bakıyordum. Hiçbi- rinde ne hayret ne dehşet ne de alelade bir alaka izine tesa- düf ettim. Bu parçadan edebiyatla aşağıdaki bilim dallarından han- gisi arasındaki ilişkiye ulaşılabilir? A) Sosyoloji D) Tarih B) Felsefe E) Psikoloji C) Coğrafya
15. MÖ 6. - MS 2. yüzyıl arasında yaşayan Sofistleri, ken-
dilerinden önceki doğa filozoflarından ayıran en önemli
yön hemen her şeye karşı geliştirmiş oldukları eleştirel
tavırdır. Söz konusu eleştiricilik, Yunan toplumunda, o
zamana dek hiçbir şekilde sorgulanmamış olan kurumla-
ra, toplumun siyasi ve hukuksal temellerine yöneltilen bir
sorgulama faaliyetidir. Sofistler, varlık ve bilgi konusunda
da şüpheci bir tutum benimsemişlerdi. Onlar, duyusal
bilginin kişiden kişiye değiştiğini söylüyorlardı. Sofistlere
göre, değerler de kişiden kişiye ve toplumdan topluma
değişmekteydi. Varlık alanında ise insana görünenin
gerçek olduğunu, görünüşün gerisinde ayrı bir gerçeklik
bulunmadığını ileri sürmüşlerdi.
Bu parçaya göre MÖ 6. - MS 2. yüzyılda yaşayan So-
fistler için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) İnsan üzerine felsefe yapmışlardır.
Bakış açıları genellikle irdeleme üzerinedir.
C) Varlık ve bilgide rölativisttirler.
D) Doğru ve nesnel bilgide aklı işaret ederler.
E) Ahlakın öznel olduğunu savunurlar.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
15. MÖ 6. - MS 2. yüzyıl arasında yaşayan Sofistleri, ken- dilerinden önceki doğa filozoflarından ayıran en önemli yön hemen her şeye karşı geliştirmiş oldukları eleştirel tavırdır. Söz konusu eleştiricilik, Yunan toplumunda, o zamana dek hiçbir şekilde sorgulanmamış olan kurumla- ra, toplumun siyasi ve hukuksal temellerine yöneltilen bir sorgulama faaliyetidir. Sofistler, varlık ve bilgi konusunda da şüpheci bir tutum benimsemişlerdi. Onlar, duyusal bilginin kişiden kişiye değiştiğini söylüyorlardı. Sofistlere göre, değerler de kişiden kişiye ve toplumdan topluma değişmekteydi. Varlık alanında ise insana görünenin gerçek olduğunu, görünüşün gerisinde ayrı bir gerçeklik bulunmadığını ileri sürmüşlerdi. Bu parçaya göre MÖ 6. - MS 2. yüzyılda yaşayan So- fistler için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) İnsan üzerine felsefe yapmışlardır. Bakış açıları genellikle irdeleme üzerinedir. C) Varlık ve bilgide rölativisttirler. D) Doğru ve nesnel bilgide aklı işaret ederler. E) Ahlakın öznel olduğunu savunurlar.
2. Tekniği Batı'dan alalım fakat ahlakımızda, hukukumuzda Doğulu
kalalım diyemeyiz. Hatta tekniği, ilmi milletlerarası bir fikir piyasa-
sından alalım fakat sanatımız, felsefemiz milli olsun hiç diyemeyiz.
Böyle bir milletlerarası piyasa yoktur. Ancak çağdaş bir etkileşi-
me dayalı milletler seviyesi vardır. O seviyeye erişmek için sanat-
ta da hukukta da ahlakta da felsefede de yaratıcı olmak gerekir.
Bu değerlerde yaratıcı olamayan bir milletin milletlerarası piyasa-
dan sanat örneklerini, hukuk şekillerini, felsefe eserlerini almasın-
dan bir sonuç çıkmaz. Hele bunların son yemişleri olan tekniği ve
teknik ürünlerini almasından hiçbir sonuç çıkmaz.
Düşüncenin akışına göre bu parçanın sonuna aşağıda veri-
lenlerden hangisi getirilemez?
Çünkü o üstün yaratıcılığı sağlayan, dünya görüşü ve zihni-
yettir
BY Bütünüyle temas etmedikçe çağdaş kültüre ulaşmak olanak-
Ossızdır
Teknik,
Teknik, eğer kendiniz geliştirebiliyorsanız size fayda sağlaya-
caktır
Alerleme
Dy llerleme yolunda bunların hepsi birbirini tamamlayan unsur-
lardır
EX Değişime yön veren bu unsurlar, gücünü aynı kaynaktan al-
maktadır
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
2. Tekniği Batı'dan alalım fakat ahlakımızda, hukukumuzda Doğulu kalalım diyemeyiz. Hatta tekniği, ilmi milletlerarası bir fikir piyasa- sından alalım fakat sanatımız, felsefemiz milli olsun hiç diyemeyiz. Böyle bir milletlerarası piyasa yoktur. Ancak çağdaş bir etkileşi- me dayalı milletler seviyesi vardır. O seviyeye erişmek için sanat- ta da hukukta da ahlakta da felsefede de yaratıcı olmak gerekir. Bu değerlerde yaratıcı olamayan bir milletin milletlerarası piyasa- dan sanat örneklerini, hukuk şekillerini, felsefe eserlerini almasın- dan bir sonuç çıkmaz. Hele bunların son yemişleri olan tekniği ve teknik ürünlerini almasından hiçbir sonuç çıkmaz. Düşüncenin akışına göre bu parçanın sonuna aşağıda veri- lenlerden hangisi getirilemez? Çünkü o üstün yaratıcılığı sağlayan, dünya görüşü ve zihni- yettir BY Bütünüyle temas etmedikçe çağdaş kültüre ulaşmak olanak- Ossızdır Teknik, Teknik, eğer kendiniz geliştirebiliyorsanız size fayda sağlaya- caktır Alerleme Dy llerleme yolunda bunların hepsi birbirini tamamlayan unsur- lardır EX Değişime yön veren bu unsurlar, gücünü aynı kaynaktan al- maktadır
O bir ta-
ken diğer
tercih et-
aştırma-
heyecan
sinden
-ihinde
sebep
lüğü
un
eri
ki
61-
a
Sokrates, öğrencilere sorular sorarak, Sokratik diyalog olarak da
bilinen bir yöntem ile öğretmiştir. Bu yöntem, diğer Antik Yunan
filozofların da iddia ettiği gibi, insanların akıllarındaki her şey hak-
kında önceden bir bilgi sahibi olma fikrine dayanır. Sokratik yöntem
kullanarak kişiye yeni bir şey öğretilmez, daha ziyade bilinen tekrar
buldurulur. Sokratik yöntemde, sorular önce kişinin yanlış veya
eksik olan önermesini tartışmak için kullanılır, ardından bu öner-
meyle çelişen örnekleri ortaya koyacak sorular gelir. Sonra bu yeni
bilginin ışığında önceki öncül reddedilir veya tekrar gözden geçirilir.
Bu yöntem diyalektik yönteme benzemekle beraber daha planlıdır.
Zekice kurgulanmış sorularla öğrencilerin hem kendilerini hem dün-
yayı tanımalarını sağlar.
Bu parçadan hareketle sokratik yöntem aşağıdakilerin hangi-
sinde doğru tanımlanmıştır?
A) Yeni bir şey öğretmek ve öğrendiğini unutmamak için yapılan
soru sorma ve cevap alma etkinliğidir.
B) Hatalı bilgilerin değiştirilmesi için yapılan sağlıklı önermeler
bütünüdür.
Kurgulanmış sorularla öğrencinin keşfetmesini sağlayan bir
etkinliktir.
D) Bir konuda birikim elde etmek adına amaçsızca yapılan bir
etkinliktir.
E) Eğitim ortamlarını zevkli hâle getirmeyi amaçlayan bir nevi kur-
gudur.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
O bir ta- ken diğer tercih et- aştırma- heyecan sinden -ihinde sebep lüğü un eri ki 61- a Sokrates, öğrencilere sorular sorarak, Sokratik diyalog olarak da bilinen bir yöntem ile öğretmiştir. Bu yöntem, diğer Antik Yunan filozofların da iddia ettiği gibi, insanların akıllarındaki her şey hak- kında önceden bir bilgi sahibi olma fikrine dayanır. Sokratik yöntem kullanarak kişiye yeni bir şey öğretilmez, daha ziyade bilinen tekrar buldurulur. Sokratik yöntemde, sorular önce kişinin yanlış veya eksik olan önermesini tartışmak için kullanılır, ardından bu öner- meyle çelişen örnekleri ortaya koyacak sorular gelir. Sonra bu yeni bilginin ışığında önceki öncül reddedilir veya tekrar gözden geçirilir. Bu yöntem diyalektik yönteme benzemekle beraber daha planlıdır. Zekice kurgulanmış sorularla öğrencilerin hem kendilerini hem dün- yayı tanımalarını sağlar. Bu parçadan hareketle sokratik yöntem aşağıdakilerin hangi- sinde doğru tanımlanmıştır? A) Yeni bir şey öğretmek ve öğrendiğini unutmamak için yapılan soru sorma ve cevap alma etkinliğidir. B) Hatalı bilgilerin değiştirilmesi için yapılan sağlıklı önermeler bütünüdür. Kurgulanmış sorularla öğrencinin keşfetmesini sağlayan bir etkinliktir. D) Bir konuda birikim elde etmek adına amaçsızca yapılan bir etkinliktir. E) Eğitim ortamlarını zevkli hâle getirmeyi amaçlayan bir nevi kur- gudur.
2.
- Anladığım kadarıyla kalabalıkların pek ilgi göstermedi-
ği, gözlerden uzak, küçük, şirin yerleri görmekten hoşla-
nıyorsunuz. Bizim köyümüzü de beğendiniz mi?
Hem de nasıl.
Altı çizili sözü anlamca karşılayabilecek bir kullanım
aşağıdaki cümlelerden hangisinde vardır?
Yunus Emre ile ilgili programda, çok sayıda konuş-
macı vardı.
B) Bugün sizi burada görmekten pek çok mutlu olduğu-
mu söylemeliyim.
C Bu insanlara yardımcı olmak için, herkes elinden ge
diğince çaba gösteriyordu.
Buraya gelmenize çok sevindim, doğrusu ne söyl-
yeceğimi bilemiyorum.
E) Bizi karşısında görünce bir görseniz nasıl şaşırdı.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
2. - Anladığım kadarıyla kalabalıkların pek ilgi göstermedi- ği, gözlerden uzak, küçük, şirin yerleri görmekten hoşla- nıyorsunuz. Bizim köyümüzü de beğendiniz mi? Hem de nasıl. Altı çizili sözü anlamca karşılayabilecek bir kullanım aşağıdaki cümlelerden hangisinde vardır? Yunus Emre ile ilgili programda, çok sayıda konuş- macı vardı. B) Bugün sizi burada görmekten pek çok mutlu olduğu- mu söylemeliyim. C Bu insanlara yardımcı olmak için, herkes elinden ge diğince çaba gösteriyordu. Buraya gelmenize çok sevindim, doğrusu ne söyl- yeceğimi bilemiyorum. E) Bizi karşısında görünce bir görseniz nasıl şaşırdı.
5. İroni ne demek, sorusunun cevabına baktığımızda
karşımıza "biriyle ya da bir olayla alay, tiyatro terimi
olarak da etkiyi artırmak için bir şeyin tersini söyle-
yerek alay etme" cevapları çıkmaktadır. Türk Dil
Kurumunun tanımına baktığımızdaysa "gülmece,
söylenen sözün tersini kastederek kişiyle veya olayla
Yalay etme" anlamlarını görüyoruz. Biraz daha detaya
inecek olursak ironinin söylenenin tam tersinin kaste-
dildiği ifade olduğunu belirtebiliriz. Yani söylenen ya
da yapılan eylem, ciddi görüntüsü altında karşıt söy-
lenceyi veya eylemi, çelişki noktasına çekmeyi hedef-
lemektedir. Diğer bir ifadeyle ironi; mimik, jest ve ton-
lama ile söylemek istenen şeyin altını dolaylı yoldan
çizer. Bir söz sanatı olan ironinin yerini bulabilmesi
için karşınızda yeteri kadar zeki birinin olması ge-
rektiğini ayrıca belirtelim. Aksi bir durumda, söylemiş
olduğunuz şeyin tam tersini söylemek isterken karşı-
nızdaki kişi tarafından tamamen yanlış anlaşılabilirsi-
niz. Mesela; "x bey, her zamanki gibi çok anlamlı ko-
nuşuyor." dediniz ve karşınızdaki kişi ciddi bir tavırla
başını sallayarak "evet" dedi. Yani anlaşılmadınız. Bu
söz üzerine yeniden ironi yapmak isterseniz "Keşke
diğerleri de sizin kadar anlayışlı olsalar." diyebilirsiniz.
Ama karşınızdaki kişi olayı anlamayacağı için yalnız-
ca kendinizi tatmin etmiş olursunuz.
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi bir ironi
örneği olamaz?
A) Yüksek sesli konuşan kişiye: "Henüz kulaklarımın
zarı patlamadı, biraz daha bağırabilirsiniz." de-
mek.
B) Kötü bir futbolcu hakkında: "Vay be, âdeta bir Me-
tin Oktay!" demek.
C) Türkçeyi iyi konuşamayan bir yabancıyı alaya al-
mak için, "Türkçeyi iyi konuşamıyor, İngilizce ko-
nuşsun o." demek.
D) Başarısız bir yazar hakkında: "Tabii tabii çok ba-
şarılı, en az Tolstoy kadar iyi kurgulanmış hikâye-
leri var!" demek.
E) Öğretmen, tembel öğrencisine: "Sorumlulukları-
nın bilincinde olduğun için sözlüye seninle başla-
mak istiyorum!" demek.
TÜMLER YAYINLARI
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
5. İroni ne demek, sorusunun cevabına baktığımızda karşımıza "biriyle ya da bir olayla alay, tiyatro terimi olarak da etkiyi artırmak için bir şeyin tersini söyle- yerek alay etme" cevapları çıkmaktadır. Türk Dil Kurumunun tanımına baktığımızdaysa "gülmece, söylenen sözün tersini kastederek kişiyle veya olayla Yalay etme" anlamlarını görüyoruz. Biraz daha detaya inecek olursak ironinin söylenenin tam tersinin kaste- dildiği ifade olduğunu belirtebiliriz. Yani söylenen ya da yapılan eylem, ciddi görüntüsü altında karşıt söy- lenceyi veya eylemi, çelişki noktasına çekmeyi hedef- lemektedir. Diğer bir ifadeyle ironi; mimik, jest ve ton- lama ile söylemek istenen şeyin altını dolaylı yoldan çizer. Bir söz sanatı olan ironinin yerini bulabilmesi için karşınızda yeteri kadar zeki birinin olması ge- rektiğini ayrıca belirtelim. Aksi bir durumda, söylemiş olduğunuz şeyin tam tersini söylemek isterken karşı- nızdaki kişi tarafından tamamen yanlış anlaşılabilirsi- niz. Mesela; "x bey, her zamanki gibi çok anlamlı ko- nuşuyor." dediniz ve karşınızdaki kişi ciddi bir tavırla başını sallayarak "evet" dedi. Yani anlaşılmadınız. Bu söz üzerine yeniden ironi yapmak isterseniz "Keşke diğerleri de sizin kadar anlayışlı olsalar." diyebilirsiniz. Ama karşınızdaki kişi olayı anlamayacağı için yalnız- ca kendinizi tatmin etmiş olursunuz. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi bir ironi örneği olamaz? A) Yüksek sesli konuşan kişiye: "Henüz kulaklarımın zarı patlamadı, biraz daha bağırabilirsiniz." de- mek. B) Kötü bir futbolcu hakkında: "Vay be, âdeta bir Me- tin Oktay!" demek. C) Türkçeyi iyi konuşamayan bir yabancıyı alaya al- mak için, "Türkçeyi iyi konuşamıyor, İngilizce ko- nuşsun o." demek. D) Başarısız bir yazar hakkında: "Tabii tabii çok ba- şarılı, en az Tolstoy kadar iyi kurgulanmış hikâye- leri var!" demek. E) Öğretmen, tembel öğrencisine: "Sorumlulukları- nın bilincinde olduğun için sözlüye seninle başla- mak istiyorum!" demek. TÜMLER YAYINLARI
1.
Bu eleştirmenimiz ele aldığı konuları, sorunları çok
iyi biliyor. Onlara yeni bir açıdan bakıyor. Eskiden
ulaşılmış yargıları, bulunmuş çözümleri olduğu gibi
benimsemiyor. Onları kuşkuyla karşılıyor ve onların
üzerinde yeniden düşünüyor. Araştırmaya, soruştur-
maya, kaynaklara yöneliyor. Elde ettiği verileri yeni bir
yaklaşımla çözümleyip değerlendiriyor. Yargılarını bir
belgeye, kesin bir bilgiye dayandırıyor.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada tanıtılan
eleştirmenin özellikleri arasında gösterilemez?
A) Ele aldığı konuları ve sorunları yeteri derecede
bilen
B) Ulaştığı verilerin doğruluğundan emin olup kanıt-
lama çabasında bulunmayan
C) Önceden ulaşılan yargılara eleştirel bir yaklaşım
getiren
D) Ele aldığı konulara farklı bakış açılarıyla yaklaşan
E) Değerlendirmelerini somut veriler ve kaynaklara
dayandıran
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
1. Bu eleştirmenimiz ele aldığı konuları, sorunları çok iyi biliyor. Onlara yeni bir açıdan bakıyor. Eskiden ulaşılmış yargıları, bulunmuş çözümleri olduğu gibi benimsemiyor. Onları kuşkuyla karşılıyor ve onların üzerinde yeniden düşünüyor. Araştırmaya, soruştur- maya, kaynaklara yöneliyor. Elde ettiği verileri yeni bir yaklaşımla çözümleyip değerlendiriyor. Yargılarını bir belgeye, kesin bir bilgiye dayandırıyor. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada tanıtılan eleştirmenin özellikleri arasında gösterilemez? A) Ele aldığı konuları ve sorunları yeteri derecede bilen B) Ulaştığı verilerin doğruluğundan emin olup kanıt- lama çabasında bulunmayan C) Önceden ulaşılan yargılara eleştirel bir yaklaşım getiren D) Ele aldığı konulara farklı bakış açılarıyla yaklaşan E) Değerlendirmelerini somut veriler ve kaynaklara dayandıran
4.
İnsanların dıştan gördüğü evreni içten gördü Mevlânâ.
Her şey şimdi başlıyor, diyerek insanların akıl yoluyla
ulaşamadıkları soylu bir aşk dünyasına daldı. Bu aşk
görünüşte değil, özdeydi. Gerçek aşk, olgun insana
duyulan bağlılıktı; kendi olgunluğunu onda gördü. Bu
sevgi, coşkunluk durumuna geçince tüm insanlara,
tüm canlılara yayılır; iyiyi, güzeli, doğruluğu amaçlar.
Aşk; insanı kibirden, varlıktan ve benlikten kurtaracak
tek ilaçtır. İnsan onunla bireysellikten kurtulur.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilme-
miştir?
A) Gerçek aşkın ne olduğuna
B) Aşkın insan ruhuna etkisine
C) Günümüzde gerçek aşkın olamayacağına
D) Mevlânâ'nın aşkı nasıl gördüğüne
E) Aşkın insanda meydana getirdiği değişikliklere
O
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
4. İnsanların dıştan gördüğü evreni içten gördü Mevlânâ. Her şey şimdi başlıyor, diyerek insanların akıl yoluyla ulaşamadıkları soylu bir aşk dünyasına daldı. Bu aşk görünüşte değil, özdeydi. Gerçek aşk, olgun insana duyulan bağlılıktı; kendi olgunluğunu onda gördü. Bu sevgi, coşkunluk durumuna geçince tüm insanlara, tüm canlılara yayılır; iyiyi, güzeli, doğruluğu amaçlar. Aşk; insanı kibirden, varlıktan ve benlikten kurtaracak tek ilaçtır. İnsan onunla bireysellikten kurtulur. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilme- miştir? A) Gerçek aşkın ne olduğuna B) Aşkın insan ruhuna etkisine C) Günümüzde gerçek aşkın olamayacağına D) Mevlânâ'nın aşkı nasıl gördüğüne E) Aşkın insanda meydana getirdiği değişikliklere O
7.
Roman denince akla gelen tür, belli bir çağda, belli bir
içeriğin itişiyle doğmuştu. Bugün o içerik, yaratıcı çev-
resiyle birlikte yok olmakta. Roman da onunla birlikte
yok oluyor. Bugünün içeriği ise yeni bir şey dile getiri-
yor. Çağdaş roman dediğimiz şey, tarih anlatan; şiir-
den, senaryodan, her şeye burnunu sokan; oyundan,
resimden, heykelden, fotoğraftan yararlanan, bütün
sanatların bildiğimiz bütün olanaklarını benimseyerek
yeni alanlar yaratacak "yeni bir şey"dir.
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarıla-
maz?
A) Çağdaş romanın, değişik sanat dallarından da ya-
rarlandığı
B) Edebî türlerde, onu ortaya koyan içeriğin ortadan
kalkınca o türün de ortadan kalktığı
C) Romanın, belli bir çağda, belli bir anlayışın doğur-
duğu edebî bir tür olduğu
D) Edebî türlerin, ortaya çıktıkları dönemdeki özellik-
lerini her zaman yaşattığı ve sürdürdüğü
E) Çağdaş romanın, resimden sinemaya kadar ge-
niş bir alandan yararlanan yeni bir şey olduğu
O
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
7. Roman denince akla gelen tür, belli bir çağda, belli bir içeriğin itişiyle doğmuştu. Bugün o içerik, yaratıcı çev- resiyle birlikte yok olmakta. Roman da onunla birlikte yok oluyor. Bugünün içeriği ise yeni bir şey dile getiri- yor. Çağdaş roman dediğimiz şey, tarih anlatan; şiir- den, senaryodan, her şeye burnunu sokan; oyundan, resimden, heykelden, fotoğraftan yararlanan, bütün sanatların bildiğimiz bütün olanaklarını benimseyerek yeni alanlar yaratacak "yeni bir şey"dir. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarıla- maz? A) Çağdaş romanın, değişik sanat dallarından da ya- rarlandığı B) Edebî türlerde, onu ortaya koyan içeriğin ortadan kalkınca o türün de ortadan kalktığı C) Romanın, belli bir çağda, belli bir anlayışın doğur- duğu edebî bir tür olduğu D) Edebî türlerin, ortaya çıktıkları dönemdeki özellik- lerini her zaman yaşattığı ve sürdürdüğü E) Çağdaş romanın, resimden sinemaya kadar ge- niş bir alandan yararlanan yeni bir şey olduğu O