Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

adını verdiği enerji ini ve her bir ışık tron tarafından u açıklama ile gizemi çözülmüş olayın kuramsal an elektronların elirleyen lamamıştı. er ışığa maruz ronların SI tronların artırıldığında hızı r bütün ilerden a ilk dışında lamlı bir ca ir ilişki PARAGRAFYA - PARAGRAF DENEMELERİ 6. 13 Deneme türünün düşüncelere hayat veren grafiği, zikzaklarını çizmeye başlamış; bu iniş çıkışları, J. J. Rousseau on gezintide kurgulamıştı "Yalnız Gezerin Düşleri"nde. Ayaklarıyla beraber dü- şüncelerinin de hareket ettiğine inananlardandı Rousseau ve bir "yalnız gezer" olarak kendi- sine doğru yürüyüşler yapmaya karar vermişti dünyadan ayrılmadan once. "Gezinti” dediği bu yürüyüşlerde gölgesi düşünceleriyle aynı hızda yol alıyor, kalbinin ritmi, fikirlerini şiirsel bir vadiye davet edip koşturuyordu. "Birinci Gezinti"nin ilk satırlarında, "İşte artık yeryüzünde yapayalnızım; kendimden başka ne kardeşim ne yakınım ne dostum ne de arkadaşım var, tek başınayım." dese de çok iyi biliyordu ki paha biçilmez bir hazineydi kendiyle baş başa kalışı. Ömrünü bir kez olsun kendisiyle buluşamadan tamamlayan- lardan olmadı Rousseau. Toplumdan dışlanışını özüne yönelmede bir fırsat olarak değerlendirerek tabiatın akışına bıraktı kendini. Bu parçaya göre Rousseau'nun yalnızlığı, aşağıdaki tanımlardan hangisiyle uyuşmaktadır? A Maddi olarak zenginleşen kaynakları gün geçtikçe artan ülkelerde buna karşın insanların giderek izole olduğu devrin salgın hastalığıdır. B) kişinin önemsediği şeyleri başkalarına ulaştıramadığında ya da başkalarının olanaksız bulduğu bazı görüşlere sahip olduğunda hissedilen duygudur. Kişinin var olan ilişkileri ve olmasını istediği ilişkiler arasındaki uyumsuzluk ve buna bağlı hoşnut olmama durumudur. kiş Kişide aidiyet duygusunun, sosyal desteğin azalması ya da hiç olmaması hâlinde paylaşımda bulunamama durumudur. E) Genetik yatkınlık yanında çevresel etkenler ve kişinin psikolojik durumunu da içeren boşluk hissidir.

Elv mesini ince ktır. () O istanbul a bize öne ca, Osman aligi son KIV Yerel da, Osm iriyordu daha on nlarının değişme anlard EV r have 2. Babalar ve Oğullar 19. yüzyıl romanlarından biri- dir. (1) Romanın başarısının en önemli nedeni ya- zarın karakter yaratmadaki ustalığıdır. (II) Pek az sanatçı Bazarov gibi gerçekçi bir karakter yara- tabilir (III) Yazar, romanın kahramanı Bazarov'u eksen alarak kuşaklar arası çatışmayı işler, halk aydın çelişkisine değinir. (IV) Kahramanların ruhsal durumlarını başarıyla vererek toplumsal değişimin bireydeki yansımaları üzerinde durur. (V) Canlı, sürükleyici anlatımı, evrensel bir konu- yu ele alması romanın bugünkü ilgi nedenleridir. B) II C) III A) I D) IV E) V 5. tara rin in bu S

30,25 2. Nanoteknoloji, en az bir boyutu nanometre the oiculebilen, atomik boyutta ve moleküler ölçekte dizayn edilmiş işlevsel yapıların inşasıdır. Burada önemli olan husus, söz konusu yapıların sentetik olmasıdır. Yani insan eli ile inşa edilmesidir. Bu durum doğada bulunan moleküler ve atomik yapıların nanoteknoloji kapsamına girmediğini göstermektedir. Nanoteknolojinin ne denli küçük olduğunu düşlemek epey zordur. Bir nanometre, bir metrenin milyarda birine eşittir. İnsan saç telinin ortalama kalınlığı elli bin, bir kâğıdın kalınlığı ise yüz bin nanometredir. Bu parçadaki altı çizili ifadeyle 1. Nanoteknolojik ürünlerin doğal olması II. Nanoteknolojinin sentez ürünler oluşturması III. Nanoteknolojik yapıların beşerî ürün olması yargılarından hangilerine gönderme yapılmıştır? B) Yalnız II A) Yalnız I C) Yalnız III Dy ve III E) II ve III

9. Yazar, yapıtında "labirent"te yolculuğa çıkarıyor bizleri. Bu yolcu- lukta terk edilmişliğin hüznü içerisindeki başkarakter yani yazar, zamanda ve mekânda inşa edilmiş bir labirentte; bir yandan ken- di geçmişine, hayatına dair bir anlatı oluştururken öte yandan baş- ka birçok kişinin, bir ailenin, toplumun hikâyesini bizlere sunar. Bu sunum kesinlikle doğrusal bir çizgide gerçekleşmez. Zaman geriye, ileriye, daha da geriye zikzaklar çizer. Bazı "mola yerle- ri'nde yazar, okuyuculara "ipin ucunu" verir. Bu sayede okuyucu labirentte yolunu bulabilir. Labirent teması akla Jorge Luis Bor- ges'i getirmektedir. Borges'in sesi, roman içerisinde sadece labi- rent aracılığıyla değil; başka temalar aracılığıyla da duyulmakta- dir. Bu parçadan sözü edilen yapıt ve yazarıya ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Okura kimi işaretler verdiğine BY Sürpriz yönleri olduğuna Ck Tema yönüyle özgün olmadığına D) Bir dönemin toplumsal yapısı hakkında bilgi verdiğine EZamanın kronolojik olarak akmadığına

2. Sözcüğün zihin- lerde bambaşka bir şekle bürünmesini sağlar. D) Kimi yapıtlar, yazarının diğer yapıtlarının gölgesinde kalır; yazarın ismi yalnızca bu yapıtı çağrıştırır. E Kimi yapıtlarla yazarı özdeşleşmiştir, okur yapıtın ismini duyduğunda yapıtla yazarı bir bütün olarak hatırlar. James Joyce'un bütün bir edebiyat serüveni neredeyse Dublin etrafında şekillenmiştir. Joyce; tarih ve siyasetle ilgili görüşle- rini, sanat algısını, dil arayışlarını Dublin kenti üzerinden kur- gular. Dublin, onun öykülerinde bir mekân, bir fon değil her şeyin izahı için en temel başvuru kaynağı, bir öznedir. Dublin onda hayatı yaşanmaz kılan modernizmin bütün olumsuzluk- lanını simgelemektedir. Joyce, yapıtlarında bu olumsuzlukları gündeme getirip bunlarla hesaplaşır. Öncelikle İrlanda'nın kül türüne, aile yapısına, papaz baskısına karşıdır ve bütün bunla rin sanatı olumsuz etkilediğini düşünür. Tüm bu düşüncelerinin gölgesinde sonunda Dublin'den ayrılır ve sürgün yaşar. Ama bu sürgünlüğüne rağmen ne o Dublin'den kurtulabilir ne de Dublin onu terk eder. Bütün yazdıklarını adeta Dublin belirler. Bu parçada J. Joyce'un eserlerindeki Dublin algısıyla ilgili olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Tüm eserlerinde yer bulan, yazarın sevmese de vazgeçe- mediği bir mekândır. B Yazarlığını şekillendiren, aynı zamanda yazarın şekillendir- mek istediği şehirdir. C) Siyaset, tarih, sanat ve dile dair görüşlerine yön veren, onu olumsuz etkileyen yerdir. Nefret etse de vazgeçemediği, bu açıdan kendiyle çeliş- mesine yol açan bir yerleşim yeridir. Yazarın İrlanda kültürüne, aile yapısına, dinî inanışlarına dair olumsuzlukların temsilidir. Bu parça aşağıdal A Mod sahi B Me hec Ta DL Ta Sey one 75 Su or A

R 2. Bu parç akilerden hangisidly? A) Evlerde oluşan bakterilerin kaynağı B Guneş ışınlarının bakteriler üzerindeki etkisi C Evlerdeki bakterilere karşı alınacak önlemler D) Bakterilerin insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri E) Güneş ışığı almayan evlerdeki sağlık sorunlarının nedenleri Belge ve fotoğrafları arşivlemek, bu arşivler üzerinde araştır- ma yapanlar kadar arşivlere dair bilgi sahibi olmak isteyen- ler için de son derece önemli bir konu. Bireysel ve kamusal arşivin dijitalleştirilmesi ve orijinallerinin korunması, belgelerin gelecek nesillere ulaştırılmasını kolaylaştırıyor. Arşive uzak olan kişilerin hangi belgeye nereden ulaşacağını görmesi hatta belge dijital olarak yayımlanıyorsa ona online olarak ulaşması da bu sayede gerçekleşiyor. WIE hayal Bu parçanın konusu, aşağıdakilerden hangisidir? salonu ve A) Belge ve fotoğrafların korunarak saklanmasının gerekliliği B Belge ve fotoğrafların arşivlenmesinde dikkat edilecek hususlar Güvenlik açısından kamusal belgelerin saklanmasının önemi Jeundi diği noktada Bu parçanı A) Antropo Dünder C) Antrop D) Antrop E) Antra DDital ortamla orijinal belge ve fotoğraflara ulaşmanın kolaylığı E Dijital ortamda belge ve fotoğrafların nasıl korunması gerektiği Paragraf; bir duyguyu, bir düşünceyi, bir durumu, olayın bir yönünü anlatım tekniklerinden ve düşünceyi geliştir- me yollarından yararlanarak anlatan yazı türüdür. Paragrafın konusu, "Bu parçada ne üzerinde duru- luyor?" sorusunun yanıtıdır. 4. ilk in olm bir ad ca of 71

Gölge oyunlarının kaynağı üzerine bu araştır- malarda çeşitli görüşler ileri sürülse de bu oyunların Siyam ve Burma'dan geçtiği düşünülmektedir. Çinliler- den Moğolların aldığı, Moğollardan ise Orta Asya Türk- lerine geçtiği söylenmektedir. Bir başka görüşe göre ise 16. yüzyılda Mısır yoluyla Yavuz tarafından İstan- bul'a getirilmiştir. Osmanlı Sarayı'na adım atan gölge oyunlarının büyük ilgi kazanmasında Türk ustaların bu tekniği geliştirmesi neden olarak düşünülebilir. Mısır gölge oyunlarındaki renksiz ve hareketsiz görüntüler, Türk gölge oyununda renk ve hareket kazanmıştır. 35. Düşüncenin akışına göre bu parçanın giriş cümlesi aşağıdakilerden hangisi olabilir? A) Gölge oyunlarının ortaya çıkışı hakkında bazı araş- tırmalar vardır. B) Gölge oyunları aydınlatılmış bir perde arkasında hareket eden tasvirlere dayanır. 9) Günümüzde gölge oyunu oynatanların sayısı bir elin parmağını geçmez. Gölge oyunu Türkler'e özgü bir oyundur. E) Gölge oyunu filmlere de konu olmuştur.

PARAGRAFTA İÇERİK 7. 8. İdeolojiler, hayatın her alanını şekillendirdiği gibi insanların çalışma ortamını da şekillendirmektedir. İdeolojik çalışma sis teminde, bütün yapılar ve kuruluşlar çalışanlarına yeni bir kim lik verir. Bu bir bilgisayar üreticisinin bilgisayarına kendi ideo lojisi bünyesinde program yüklemesi gibidir. Bunun için bütün yapı ve kuruluşlar kendine ait robotik beyinlerin oluşmasını ve sorgulamayan bir düşünce tarzı içerisinde bireylerin çalış- masını ister. Bu çalışma sürecinde bireyin yeni kimliğine alış- ması gerekir. Eğer birey bunu başaramazsa içinde bulunduğu çalışma grubuna ayak uyduramaz ve işinden olabilir. Birey yeni kimliğine alıştığı takdirde ise aile yaşam tarzına yabancı kalarak işteki sıkıntı ve stresiyle, aile içinde sarsıcı davranışla- ra yönelebilir. Bu, ideolojinin, kişiyi kendi sistemine alıştırırken ailesinden kopması ya da kendi hayatına yabancı kalmasını istediği içindir. Bu parçanın konusu aşağıdakilerden hangisidir? A) Sorgulamayan zihinlerin ideolojik çalışma ortamına katkıları Biş yerindeki ideolojik yaklaşımların dayattığı kimi düşünceler Cİdeolojik çalışma sisteminin bireysel kimlik üzerindeki etkisi ideolojik yaklaşımların aile bireyleri üzerinde yarattığı etkiler İdeolojik çalışma düzeninin çalışma ortamında yarattığı değişimler Hiç indirim günlerinde alışveriş yaptınız mı? Black Friday'in

şlan am ayla ered 781 man in yo ang unu 2. YOUTUBE 5. DERS 2. PARAGRAFTA İÇERİK 2.1. KONU-BAŞLIK-ANA DÜŞÜNCE Edebiyatın belki de biraz abarttığım ama yine de inanmaktan geri durmadığım şöyle bir yönü yok mu sizce de: Bazı kelime- ler, bazı tanımlar, bazı sıfatlar ya da bazı terimler kendi anlamla- rının çok dışında bambaşka bir anlama bürünür zihinlerimizde edebiyatın büyüsüyle. Mesela "beyaz diş" deyince bembeyaz parıldayan bir diş mi yoksa Jack London'ın yavru bir kurdun hikâyesini anlattığı muhteşem başyapıtı mı gelir akla? "Benim adım Kırmızı" diyen birine inanır mıyız yoksa bu söz bize Orhan Pamuk'un romanını mı düşündürür? "Çile" denince çile çeken bir insanı değil de Necip Fazıl'ı düşünmez miyiz? Aşağıdakilerden hangisi bu parçada anlatılanları destekler niteliktedir? A) Edebiyat ürünlerinin temel direği olan metaforlar, metnin niteliğini belirleyen temel unsurlardır. B) Kimi eser adları okurların zihninde öylesine yer etmiştir ki kendinden başka bir şeyi düşündürmez. C) Edebiyatın büyüsü, metin içindeki pek çok sözcüğün zihin- lerde bambaşka bir şekle bürünmesini sağlar. D) Kimi yapıtlar, yazarının diğer yapıtlarının gölgesinde kalır; yazanın ismi yalnızca bu yapıtı çağrıştırır. E Kimi yapıtlarla yazarı özdeşleşmiştir, okur yapıtın ismini duyduğunda yapıtla yazarı bir bütün olarak hatırlar. James Joyce'un bütün bir edebiyat serüveni neredeyse Dublin etrafında şekillenmiştir. Joyce; tarih ve siyasetle ilgili görüşle- rini, sanat algısını, dil arayışlarını Dublin kenti üzerinden kur- gular. Dublin, onun öykülerinde bir mekân, bir fon değil her şeyin izahı için en temel başvuru kaynağı, bir öznedir. Dublin onda hayatı yaşanmaz kılan modernizmin bütün olumsuzluk- larını simgelemektedir. Joyce, yapıtlarında bu olumsuzlukları gündeme getirip bunlarla hesaplaşır. Öncelikle İrlanda'nın kül türüne, aile yapısına, papaz baskısına karşıdır ve bütün bunla- ür Tüm bu düşüncelerinin 3. Tar gib me by rin ke ibu ta S

11. ve 12. soruları aşağıdaki parçaya göre ce- vaplayınız. (1) Tarihsel empati, günümüzün bakış açısını ve değer yargılarını kullanmadan geçmişi kendi bağlamı içinde değerlendirmek; geçmişte yaşamış insanların du- rumlarına onların penceresinden bakmak anlamına ge- lir. (II) Bu kavramın temellerini on dokuzuncu yüzyılda Alman tarihçi L. Ranke atmıştır. (III) Kavram, literatüre girdiği ilk yıllarda başka insanların duygu ve düşünce- lerini kendimizinmiş gibi düşünmek" olarak tanımlanan "sempati'ye yakın bir anlamda kullanılmıştır. (IV) Oysa sempati; zaman, mekân, kültür ve bireysel farklılıklara bağlı kalmaksızın tüm insanların aynı olduğu varsayı- mina dayanırken tarihsel empati hem incelediği toplum- lar hem de geçmiş ile günümüz arasında bir fark oldu- ğu ön kabulünden yola çıkar. (VBu doğrultuda incele- diği dönemi daha iyi anlayabilmek için antropolojiden to- poğrafyaya birçok farklı alanın araştırmalarından besle- nir. (VI) Tarihsel empati yaklaşımının ortaya çıkışından itibaren tanımı ve tarih disiplinindeki yeri hakkında ha- raretli tartışmalar yapılmış; hangi eğitimsel amaçlarla ve nasıl kullanılması gerektiğine dair farklı görüşler ileri sü- rülmüştür. (VII) Bu tartışmalara rağmen kavram, tarih di siplininde geniş bir kabul görmüş ve pek çok araştırma nın yaklaşımını belirlemiştir. (VIII) Örneğin İngiltere'de 1972'de uygulamaya konulan "Okullarda Tarih Öğreti- mi" başlıklı bir projede tarihsel empati, tarihi anlamanın en önemli yöntemlerinden biri olarak adstedilmiştir. T E M P 0 5 E A 9 Jo 12. Tarihsel empati kavramını çalışmalarında be nimseyen bir araştırmacının aşağıdakilerden hangisini yapması beklenemez? A) Araştırdığı dönemi anlayabilmek için farklı disip linlerden faydalanması B) Araştırdığı dönemin kültürünü ve inançlarını göz önünde bulundurması C) Araştırmasına konu olan kişiliklerin duygu ve düşünceleriyle özdeşleşmesi b) Alaştırma yaparken kendi döneminin değer yar dlarını bir kenara bırakması EY Araştırmasına konu olan toplumları kendi ger- çeklikleri içinde anlamaya çalışması 13. Her kitap, okuru değişik açılardan etkilerini rağinde licent

2. (1) Bilim insanları, üç boyutlu baskı yöntemiyle canlı vücut parçaları üretiminde başarı sağlandığı müjdesini bilim dünyasına duyur- du. (II) Bu yöntemle üretilen kemik, kas ve kıkırdak parçalarının hayvanlara nakledildiklerinde normal işlevlerini yerine getirdikleri görüldü. (III) Yenileyici tıp açısından önemli bir gelişmeye işaret eden araştırmanın sonuçları Nature Biotechnology adlı dergide yayımlandı. (IV) ABD'de yapılan bu araştırma, vücudun hasar gören bölümlerini canlı hücrelerle onarma açısından umut vadediyor. (V) Çünkü bilim insanları uzun süredir kırılan bir çeneyi, zarar gören bir kulağı veya hasar gören kalp kaslarını, üretilen insan hücreleriyle onarmak için çalışıyorlardı ancak üretilen hücreleri canlı tutmayı başaramıyorlardı. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) J. cümlede bilim dünyasında yeni bir gelişmeden söz edilmiştir. B) II. cümlede geliştirilen yöntemin başarıyla uygulandığına deği- nilmiştir. III. cümlede bilimsel çalışmaların yayımlandığı en iyi dergiye işaret edilmiştir. D) IV. cümlede araştırmanın Amerika'da gerçekleştirildiğine yer verilmiştir. E) V. cümlede hasar gören hücrelerle ilgili daha önce yaşanan sı- kıntıdan bahsedilmiştir. AYT/01GNL-3 (A Serisi) 2

7. Konuşma, sadece birtakım sözcükleri ses aracılığı ile başkalarının kulaklarına iletme olmadığı gibi; dinleme de sadece işitmek demek değildir. Gerçekte tüm benliğimizle konuşmakta, kulağımızla işitip zihnimizle dinlemekteyiz. Konuşma yolu ile dinleyene hiçbir zaman eksiksiz bir ileti gönderilemez. Konuşmayı bir insanın duygu ve düşüncelerini, sözcüklerini kalıba dökerek başka birinin zihnine aktarması biçiminde anlamak çok yanlıştır. En usta konuşmacının bile yapabileceği, anlatmak istediklerini dinleyicinin kendi kendine anlamasına olanak verecek yolda uyarılmasını sağlamaktan öteye geçemez. Konuşmacı olarak yapılabilecek en iyi şey, dinleyicilerin zihinlerinde kendi deneyimlerine ilişkin birtakım ögeleri uyandırıp harekete geçirebilecek görsel - işitsel simgeler kullanmaktır. lev eipneri Bu parçada konuşmanın aşağıdaki niteliklerinden hangisi özellikle belirtilmiştir? YAYINLARI JBY...8. A) Dinleyicinin özelliklerine uygun olması gerektiği sing B) Alışılageldik kalıplara bağlı olmasının dinleyiciye ulaşmasını engellediği 20 C) insanın hem duygu hem düşüncesinin ürünü olduğu D) Sembolik ögelerle güçlendirildiği E) Dinleyicinin durumuna göre anlamının belirdiği

C)Farklı yazın türlerinde yazan yazarların tutumlar as yorumlanmalıdır? D) Sanatçıya yönelik yapılan eleştirilerde hangi kıstaslar daha belirleyicidir? E Sanat eserler hangi kriterler göz önünde bulundurularak değerlendirmelidir? 24. Aydinlanma, insanın kendi suçu ile düşmüş olduğu ergin olmama durumundan kurtulmasıdır. Bu ergin olmayış durumu ise insanın kendi aklını bir başkasının kılavuzluğuna başvurmaksızın kullanamayışıdır. İşte bu ergin olmayışa insan kendi suçu ile düşmüştür; bunun nedenini de aklın kendisinde değil fakat aklını başkasının kılavuzluğu ve yardımı olmaksızın kullanmak kararlılığı ve yürekliliğini göstermeyen insanda aramalıdır. Bu parçada sözü edilen aydınlanma kavramı, aşağıdakilerin hangisinde doğru tanımlanmıştır? A) insanın kendi aklını başkalarına kiralamadan cesaretini ortaya koymasıdır. B) Bireyin, aklını kullanma azim ve cesaretini göstermesidir. C) İnsanın, fikirlerini açık yüreklilikle ve büyük bir cüretle ifade etmesidir. E) D) Kişinin, ahlak kurallarına aykırı davranışlarından Kurtulup olgunlaşmasıdır. Hataların bilincine varılıp bundan bir netice elde edilerek yaşama bakmaktır. Diğer sayfaya ge

32. Sadece parmak izlerini ve renkleri kullanarak hazırlanmış güzel bir hikâye kitabı Parmak İzleri. Okul öncesi çocukların oyun oynama yeteneklerini geliştirmelerine, hayal kurmala- rına ve kendilerine ait bir dünya kurmalarına olanak sağla- yan eser, parmağı bir sanat eserine dönüştürmeyi başarıyor. Parmaktan yapılan çizim örneğinin başarılı uygulamasını daha önce görmüştük. Bu kitapta ise işin içine parmakla be- raber el de giriyor. Küçük bir kız çocuğunun ellerini boyalara batırıp çeşitli hayvanlar yapmasını işleyen kitap, fantastik bahçelerden denizin derinliklerine kadar uzanıyor. Bu ilginç ve sanatsal tasarımlara basit ama güzel bir hikâye de eşlik ediyor. Çocukların hayallerini önemseyen ve birlikte etkinlik yapmak isteyen tüm ebeveynlere öneririm. Bu parçada Parmak İzleri adlı eserle ilgili aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir? A) İçeriğinde birden fazla unsuru birleştirdiğine B) Benzer nitelikteki eserlerden farklı yönünün olduğuna C) Belli bir yaş grubuna hitap ettiğine D) Çocukların gelişimine katkıda bulunduğuna E) Düşsel ögeleri gerçek hikâyelerle desteklediğine

Karması (1) Tutunamayanlar, Türk edebiyatının en önemli eserlerin- den biridir. (II) Berna Moran, Oğuz Atay'ın bu ilk romanını hem söyledikleri hem de söyleyiş biçimiyle bir başkaldırı olarak niteler. (III) Moran'a göre Oğuz Atay'ın anlatımla ilgili kullandığı teknik incelikler, Tutunamayanları büyük yeteneğin ürünü yapmıştır. (IV) Eserin yetkinliği, Türk romanını çağdaş roman anlayışıyla aynı hizaya getirmiş ona çok şey kazandırmıştır. (V) Küçük burjuva dünyası ve değerlerini zekice alaya alan Atay, saldırılarını tutunanların anlayamayacağı, reddedeceği türden bir romanla yapar. ve 15. Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebi- lir? A Öğretici nitelik taşır. B) Kişileştirme yapılmıştır. Görsel ögeler ön plandadır. D) Anlatım örneklerle zenginleştirilmiştir. Olay içinde yaşatma söz konusudur.

rın gele- büyük eleceğe mektir. Than 1. Yörünge; gök bilimde bir gök cisminin, bir diğerinin kütle çe- kimi altında izlediği yola verilen addır. Eğer gök cismi üzerin- de kuvvet uygulayan başka bir etki yoksa yörünge matema- tiksel olarak bir konik kesit tanımına uyar. Bir gök cisminin etrafında dolanan bir cisim için bu koni kesiti bir elips veya dış merkezin sıfıra eşit olduğu özel durumda bir çember şek- lindedir. Kütle çekim merkezine bir kez için yaklaşıp uzakla- şan bir cisim söz konusu olduğunda ise izlediği yörünge ucu açık bir koni kesitidir. Bu koni kesiti ya bir parabol ya da bir hiperbol olur. Bu parçada aşağıdakilerdin hangisinden söz edilmekte- dir? AYörünge ve matematik ilişkisi B) Gök cisimlerinin izlediği yol Yörüngenin duruma göre aldığı şekiller p) Gök cisimlerinin çekim kuvveti Yörüngenin gök bilimi için önemi