Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

boş 32. Kendiliğinden bir güzellik var doğada. Şiirin ya da yazının var oluş nedeni de esasında o güzelliği başka bir düzlemde kurmaktır. Doğa şöyle anlatılamaz: "Badem çiçek açtı, bu çok güzel!" Onu böyle yazacaksın ki senin şiirini okuyup da çiçek açmış bademlere bakanlar, baktıklarında bunun çok güzel olduğunu görecektir. Ben mesela çiçek açmış bade- min mükemmel bir güzelliğe sahip olduğunu Van Gogh'tan öğrendim. Kendi kendime ağaca bakmıyordum ben. Gün- delik hayatta kaç kişi bırak ağaca bakmayı ağacı düşünebilir ki... Yani ağacın da çok güzel olduğunu biz birtakım eser- lerden öğrendik, sanat sayesinde biz bu güzellik bilgisine sahip olduk. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) İnsanlar doğadan uzaklaştıkça sanattan da uzaklaşır- lar. B) Sanat eserleri insanın bakış açısıyla yeniden biçimle- nir. C) Doğa her zaman sanatçının esin kaynağı olmuştur. a Sanat eserleri doğadaki güzellikleri yeniden yaratarak insana sunar. E) Sanatçı olmak, doğaya karşı güçlü bir duyarlılığı ge- rektirir. 34

e 4. Ozanlar, yazarlar için yazmak, yaşamanın ta ken- disidir. Şu nedenlerle: Bir kez, ortaya bir eser koy- mak, bir güzelliktir yazmak. İstemli bir kendiliğin-, denliktir. Dipten kaynayan bir pınarın boşalması gibi bir şeydir. Bir doğa-toplum olayıdır da diyebi- lirsiniz ona. Gelgelelim her yazı yazan, kalemi her eline alan da yazar demek değildir. Söyleyecek sözü olmayan, düşüncesinde birtakım doğrulara, bir bakış açısına ermemiş olan, hele dil kaygısı, biçim kaygısı çekmeyen, bu yüzden de deyişe, kendine özgü bir deyiş biçimine varamamış olan kimselere yazar denemez. Yazar olmayanlar için de yazmak, yaşamak değil; bir sıkıntı, bir ölüm olsa gerek. Öyle değil mi sizce de? Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisine bir cevap yoktur? A) Şair için yazmak duygusal bir rahatlama se- bebi midir? B Yazarlıkla ilgisi olmayanlar için yazmak nedir? C) Yazarlar için yazmak neye benzer? D) Yazarlıkta dil ve üslup kaygısı olmalı mı? E) Yazmak, istenmeden kendiliğinden mi olur?

6. Apartamento Yapay zekânın, robotların iyice ön planda olmaya başladığı bir çağda yaşıyoruz. Her gün milyonlarca insanın çalıştığı teknoloji sektöründe büyük projelere imza atılıyor. Üst düzey robotlar ya- piliyor, bilişim teknolojileri gelişiyor ve yenilikler insanlığa âde- ta meydan okuyor. Peki, bizim gençlerimiz ne yapıyor? Onlar da boş durmuyor elbette, bilim kurgu konulu dizi ve filmler saye- sinde yapay zekânın ve 4. Sanayi Devrimi'nin gelişimini yakın- dan takip ediyorlar. Robotların hayatımızdaki yerini düşünüp ya gelecekle ilgili endişeleniyor ya da onlar sayesinde kolaylaşacak yaşamlarını düşünüp heyecanlanıyorlar. İşte bu durum, bilim dünyasının ayak izlerindeki stabil yürüyüşümüzü resmediyor. Bu parçadaki altı çizili ifadeyle 1. Bilişim teknolojilerini ve yenilikleri yakından takip etme, II. Yapay zekâ konusundaki çalışmalara seyirci kalma, III. Bilimsel çalışmalar karşısında gelecek kaygısı taşıma durumlarından hangilerine gönderme yapılmamıştır? A) Yalnız I B) Yalnız II D) I ve'll E) II ve III C) Yalnız III

t + 2. Bu eleştirmenimiz, memleketin çeviri esnafının yolda görünce kaldırım değiştireceği türden yazılar kaleme alır; çevirilerde yapılan yanlışları eliyle koymuş gibi bulurdu. Bunun için de pek çok kişi sitem ederdi kendisine doğal olarak. Sitem edenlerin önemli bir kısmının çevirmen olması, başlangıçta fazla dikkat çekmemişti. Sonradan anlaşıldı ki kimse, tapulu arazisinde kazı yapılmasını istemiyor. Bu parçada geçen "tapulu arazisinde kazı yapılmasını istememek" sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Kurulu düzenin eksikliklerini ortaya çıkarmak B) Emeğe, gereken saygının gösterilmesini beklemek Egemenlik alanına müdahale edilmesinden rahatsız olmak D) Belge ve bilgiye dayanmayan eleştirilerden uzak durmak E) Uzmanı olunmayan konularda konuşulmasını eleştirmek

12. Divan edebiyatında şairlerin biyografileri, eserleri ve edebî kişilikleri hakkında bilgi veren eserlere şuara (şairler) tezkiresi adı verilmiştir. XVI. yüzyılda yaşayan şairin yazdığı tezkire klasik Türk edebiyatının en önemli tezkireleri arasında kabul edilmiştir. Yazar, şairler hak- kında mümkün olduğunca nesnel bilgiler vermiş, objektif olmaya dikkat etmiştir. Şiir eleştirisi bakımından da ede- biyatımızın ilk örneklerinden biri kabul edilmiştir. Bu parçada hakkında bilgi verilen yazar ve onun eseri aşağıdakilerden hangisidir? A Ali Şir Neval Mecalisü'n Nefais B) Sehî Bey Heşt Behişt C) Sinan Paşa Tezkiretü'l Evliya DLatifi Tezkiretü'ş-Şuara E) Aşık Çelebi Meşa'iru'ş-Şuara -

TYT DENEME SINAVI 17-18. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 1880'lerde kimine göre tonalizm, kimine göre sembolizm akımlarıyla başlayan modern resim, konusunu genel olarak avam tabakasında, onun gündelik yaşamında, psikolojisinde bulur. Dönemin resmin- de kompozisyon, ışık, renk, kontur, perspektif konularında konmuş kuralları yıkma, sanatsal ifadeyi özgürleştirme arzusu öne çıkar. Uzun yıllar etkisini gösteren bu anlayış, 1945'lerde ortaya çıkan soyut empresyonizm (izlenimcilik) akımı ile yerini farklı bir sanat anlayışına bırakır. Bu anlayış ile resim sanatı, tamamen insanın iç dünyasına inerek somut dünyadan, kurallardan ve kalıplardan uzaklaşır; ne gördüğünü değil, görülenin onda uyandırdığı duygu- ları yansıtmaya çalışır. 1960'lardan sonra ise ekspresyonizm (dışa vurumculuk) akımıyla resim, insanın mutlak gerçeğini aramaya baş- lar. Ancak zamanla böyle bir şey olmadığına karar verir ve fluxus (çokluk) akımından sonra kendini kavramsal sanata bırakır. Artık resim, sadece bir soru hâline gelmiştir ve daha büyük bir bütünün ufak bir parçasını oluşturmaktadır. A 17. Bu parçadan modern resimle ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) İlk dönemler içerik olarak sıradan insanları ele aldığına B) Zaman içinde farklı bakış açılarına sahip olduğuna -C) Bir dönem soyutluğu ön planda tuttuğuna D) Her dönemde bir kompozisyon etrafında geliştiğine E) Farklı akımların etkisi altında kaldığına 19.

Kültürler arası ilişkilerde kanaviçenin eskiden beri çeyizlerde, ev tekstil ürünlerinde, giyimde, çeşitli aksesuar ve hediyelik eşyalarda kullanıl dığı bilinmektedir. Ancak sosyo-ekonomik durumun da gelişmesiyle birlikte estetik fikrin değişmesi, toplumsal zevkler ile hayat biçimlerin- deki değişimler ve modern sanat arayışları sanatçıları yeni bir arzuya yönlendirmiştir. Kanaviçenin kavramsallaştırılarak sanatsal ifadelerde yer bulduğu gözlenmektedir. Kanaviçeyi geleneksel bağlamının dışına çıkarmayı veya yeniden inşa etmeyi hedefleyen modern dünya sanat- çıları geçmişin izlerini taşıyan işleme tekniklerini kullanarak yetenekli ellerinde, görsel bir şölene dönüştürmeyi başarmışlardır. Bu gelenek- sel teknik, eli iğne tutabilen her çocuğun, hemen öğrenmeye başladı- ğı ve çeyiz sandıklarının demirbaş işlemeleri arasında yer almaktadır. Kanaviçe işlemeleri, kültürel yollarla nesilden nesile aktarılan ve kültür tarihi açısından önem arz eden işlemelerimizdendir. Son yıllarda farklı disiplinterde uygulanan kanaviçeli işlemelerde hem kültürel hem coğ- rafik hem de kimliksel açıdan disiplinler arası deneyimlere rastlanmak- tadır. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Yaşamdaki değişimlerin sanatçıları yeni arayışlara yönlendirdiğine B) Geleneksel bir teknik olan kanaviçenin günümüzde modern sanatta kullanıldığına Kanaviçenin birçok alanda kullanılarak kültürel aktarım sağ- ladığına D) Kanaviçenin modern sanatta en çok tercih edilen el sanatı olduğuna E) Kanaviçenin geleneksel kullanımından uzaklaştırılarak yeni- den yorumlandığına t

6 Bir yandan kadim şehir Mardin'e yakılmış bir ağıt, bir yandan da geçmişi hatırlamanın verdiği melankoli ile biçimlenen aykırı bir eser olarak Rüya Duvarları, aslında insan olarak bütün bir yaşa- mımızın rüya ile gerçek çatışması arasında nasıl biçimlenebile- ceğine dair de farklı bir örnektir. Her bir bölümü, her bir sayfası, her bir satırı ayrı bir şiir olarak da bütünü tek bir şiir olarak da değerlendirilebilecek Rüya Duvarları, etkisi uzun süren bir rüya hâlini okura sunar. Okur, kadim şehir Mardin'in sokaklarında yü- rürken geçmiş ile ânın, an ile geleceğin iç içe geçmesine öyle yakından tanıklık eder ki nerede ve hangi zaman diliminde ol- duğunu bir süre sonra yavaş yavaş yitirir. Öyle ki bir tür bellek- sizlik, zaman ve mekânsızlık hâli söz konusu olur. Var olan ve varlığını yakından hissettiren tek şey rüyalardır. Tam da bu nok- tadan itibaren devreye bütün bir kitaba hâkim olan melankoli duygusu girer ve işler giderek daha farklı bir hâl almaya başlar. Bu parçada sözü edilen eserle ilgili olarak; Zamansal bir karışıklık ve belirsizlik söz konusudur. HRüya hâli ve hüzün duygusu ön plandadır. III. Kendine özgü bir biçemle oluşturulmuştur. numaralanmış yargılardan hangilerine ulaşılamaz? B) Yalnız II A) Yalnız T D) Ive ll 71 E) Il ve Ill vi C) Yalnız III

Sembolik tüketim, ürünlerin sembolik değer ve anlamlarına göre satın alınması ve tüketilmesi olarak tanımlanabilir. Tüketim ürün- leri toplum tarafından uzlaşılmış şekilde yorumlanan ve anlam- landırılan semboller haline gelmişlerdir. Bu durumda her ürünün bir sembolik anlamı olduğundan bahsetmek mümkün görün- mektedir. Reklamlar tüketicileri sembolik tüketime yönlendir- mede önemli bir etkiye sahiptir. Uzmanlara göre sembolik ürün- ler üç işlevi yerine getirerek kimliğimizi göstermemize yardımcı olmaktadırlar. Bu ürünler, birincisi kendimizi nasıl hissettiğimizi, ikincisi kişisel güç ve statümüzün seviyesini ve üçüncüsü ise sos- yal bütünleşmemizi ve kişisel farklılaşmamızı sağlamaktadır. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Sembolik ürünlerin insanlar üzerinde birçok işlevi olduğuna B) Sembolik tüketimin ürünün ifade ettiği değer üzerinden gerçekleştiğine €) Sembolik tüketime yönlendiren unsurlardan birinin reklam- lar olduğuna D) Tüketim ürünlerinin bazı sembolik anlamları olduğuna E) Sembolik ürünlerin tüketim kültürünü canlı tuttuğuna

4 NEW Pâyidâr, ilk bakışta dil-edebiyat-tarih ekseninde bir araştırma kitabıymış gibi görünse de kitaptaki yazılar birçok disipline te- mas ederek okuyuculara ve araştırmacılara Balkanlar üzerine zengin bir bakış açısı sunmaktadır. Böylece Balkanlar üzerine okumalar ve araştırmalar yapmak isteyen yahut farklı disiplin- ler üzerinden yeni bakış açıları kazanmak isteyenlerin istifade edeceği bir kaynak eser meydana getirilmiştir. Yahya Kemal'in Anadolu ile Balkanların hem gönül hem coğrafi bağının de- vamlılığını vurguladığı meşhur "Üsküp ki Şar Dağı'nda deva- mıydı Bursa'nın" dizesinden hareketle Pâyidâr da içerdiği nite- likli yazılarla bu devamlılığa bir bağ daha ekliyor. Bu parçada sözü edilen eserle ilgili olarak; 1. Balkan araştırmalarında faydalanılan bir eserdir. II. Birbirinden farklı birçok alanla ilgili bilgiler içermektedir. III. Balkanlar hakkına yazılan şiirlerin toplandığı bir eserdir. numaralanmış yargılardan hangilerine ulaşılamaz? B) Yalnız II A) Yalnızl D) Ive Il E) II ve III C)Yalnız III

O Aşık edebiyatının en renkli, toplumu ve insanı derinden kuşatıp an- latan, hayatla en iç içe geçmiş türü olan destanlanni, maalesef, ihtiva ettikleri zenginlik, kıymet ve değeri hakkıyla ortaya konacak bir de- rinlikle ele alıp incelemiyoruz. Ben bu metinlere baktığımda sadece yazıldığı zamanlara ve çağlara değil, hemen bütün zaman ve devir- lere gönderilmiş bir "insan hayreti" görüyorum. Bu hayretin en derin katmanında şu vardır. İnsan ne kadar karmaşık ne kadar anlaşılmaz, ne kadar çilekeş, gizemli mi gizemli, ne kadar bitip tükenmez imtihan- larla sınanan ama buna rağmen de hâlâ hayatta kalabilen bir canlıdır! Bütün destanlar insan hayretinin bir dışa vurumudur. Aşığımız, elinde kâh kalemi kâh sazı, insanın binbir hâlleri hakkında hayret makamın- dan feryat etmektedir. Her destan çağının toplum, insan ve hayatına tutulmuş bir aynadır. Bir devri mi merak ediyoruz, eğer yazılmışsa/söy- lenmişse o devrin destanlarına bakmamız kâfidir TI Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşıla- bilir? A) Aşık geleneğiyle ilgili yeterli araştırma ve inceleme yapılma- maktadır. B) İnsanın karmaşık ve anlaşılmaz yapısına destanlarda rastla- mak mümkündür. C) Destanlar ve âşıklık geleneği insanlar tarafından yeterince benimsenememiştir. D) Destanlar oluşturulduğu toplumu ve insanı birçok yönüyle yansıtır. E) Destanlardan yola çıkarak ait oldukları toplumlarla ilgili çı- karım yapılabilir.

TYT 76 DENEME SINAVI A in CRED 38-39. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Binle mek Anca Üzerine sayısız şiir ve yazılar, gazel ve güzellemeler yazılmış bir me şehir İstanbul. Adına yazılan her eserde onun farklı bir yönüne şahit olmuşuz ve ona olan hayranlığımız bir kat daha artmıştır. Ona yazı- lan övgü dolu şiirlerin, şiir kitaplarından çıkıp bize gülümsemesi, yüreğimizi kanatlandırmıştır ve bu şehrin ülkemizde olmasıyla her zaman koltuklarımız kabarmıştır. Ama edebiyatta hep sevilen bir şehir mi olmuştur İstanbul? Hayır, Sis şiirinde Tevfik Fikret, İstanbul'un maddi manevi bütün varlığına karşı duyulmuş kuvvetli bir nefreti dile getirmiştir. Türk edebiyatında İstanbul, ilk defa Sis ile karanlık ve huzursuz bir gece gibi insana sıkıntı veren, melun bir şehir olarak ele alınmıştır. 38. Bu parçada İstanbul'la ilgili aşağıdakilerden hangisine deği- nilmemiştir? -A) Değişik yönlerinin anlatıldığı birçok eser olduğuna B) Övülerek yazıldığı eserlerden dolayı daha çok sevildiğine İlk kez Tevfik Fikret tarafından edebiyat dünyasına tanıtıldığına D) Edebiyatta hep iyi yönleriyle değil, kötü yönleriyle de işlendiğine E) Sis şiirinde ilk defa nefret edilen, kötü bir şehir olarak yer aldı- ğına 40. Her duyg kişiy 8600 TIS yaşa ters Buv bu i Bu kile A) B) BUTC) STLER som Sue

yorsa, sairdir, e bağlı, enekle herkes kişi de grafya anarak lacak- sonra parag- gs'e sür- maktı. alma- geldi. k anıl- ozer uzun ayat- ardı. usal is ere play ri muma- 1 s onu- günkü Suriye, anlılar, e Zeus enleni- rdımcı sındaki enli bir cenin A 22-23. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Kendini kanıtlamış bir sinema sanatçısı olarak çok farklı rollerde yer aldım. Bazen bir jet pilotu bazen de gözü pek bir ajan olarak gördünüz beni. Her karakter benim için önce keşfedilmesi gereken büyük bir dünyaydı ve bu keşif bazen aylarca sürüyordu. Tek amacım aylarca süren çalışmaların sonunda aynaya baktığımda karşımda bir pilot görmek oluyordu, bunu gördüğümde artık kamera karşısına geçmeye hazır hissediyordum. Unutmamam gereken önemli şeylerden biri de bu karakterler, bir toplumun parçasıydı ve doğal olarak onu da yansıtmalıydı. Bu yüzden bana göre diye bir şey olamazdı, onları hangi kültüre aitlerse o kültür içinde değerlendirip gözlemliyordum. Anlayacağınız bu başarı tesadüf değildi. A) Canlandırdığı karaktere bütünüyle bürünebilmek B) Kendi karakterinden ödün vermek C) Kendini tanıyamaz hâle gelmek D) Kişilik çatışması yaşamak E) Canlandırdığı karaktere hayran olmak sıdır. 23. Bu parçada altı çizili söz grubuyla anlatılmak istenen aşağıda- kilerden hangisidir? 2

metin oğal yarak gi r. au calan, n daha diller ler nda lan aragraf 20. Gökkuşağı gibi rengarenk bir odada mi daha mutlu olursunuz yoksa her tarafı mat griye boyanmış odada mı? Renklerin birey tarafından algılanması, daha çok psikolojik duygularla ilintilidir. İnsan farkında olmasa da içinde bulunduğu durumu, iç dünyasını, o sıradaki duygularını seçtiği renkler aracılığıyla ortaya koyar. Örneğin parlak renkler, kullanıldıkları ortamda neşe ve heyecan artırıcı bir etki yaparken pastel renkler dinlendirici etki yapar. Görsel algılamada da renk kodları; anlam üretme, anlamın algılanması ve bilinçaltını etkilemede önemli rol oynamaktadır. E) VI ---- Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Renkli bir nesnenin birey üzerinde yarattığı etki incelenirken onesnenin formu da önem taşır B) Renklerin bireyler tarafından algılanmasında çeşitli kişisel faktörlerin de rol oynadığı söylenebilir C) Renklerin bireylerin çeşitli psikolojik dürtü, güdü ve ihtiyaçları üzerinde de etkili olduğu yapılan çeşitli deneylerle ortaya konmuştur D) Renkler; insan psikolojisi üzerinde duygusal etki yaparak insanın zihinsel durumunu, fiziksel performansını ve sosyal davranışını etkiler Renkler; dikkat, uyarı, yasaklama, kodlama gibi pek çok işlev yüklenerek kolay algılama, hatırlama ve toplumda oryantasyonu sağlama gibi sözsüz iletişimi sağlamaktadır

6. (1) Alzaymır hastalığına yakalanma ihtimali yüksek olan kişilerin beyinlerindeki değişimleri, hastalığa teşhis konmadan on yıl önce tespit edebilen yapay zekâya dayalı bir teknik geliştirildi. (II) Teknik, beyinden alınan MRI tarama görüntülerini kullanarak beynin farklı bölgelerinin ne şekilde bağlantılar oluşturduğunun belirlenmesini sağlıyor. (III) Hastalığın erken teşhisi için etkin bir yöntem geliştirilmesi gerçekten çok önemli bir durum. (IV) Çünkü her ne kadar hastalığın henüz tedavisi yoksa da geliştirilmekte olan ilaçlar ne kadar erken uygulanırsa muhtemelen o kadar etkili olacak. (V) Erken teşhis ayrıca hastalığın ilerleyişini yavaşlatmak için doğru beslenme, spor yapma gibi, bireylerin yaşam tarzlarında değişiklikler yapmasına da imkân verebilir. 8. Zeytin Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) 1. cümlede alzaymır hastalığı için önemli bir gelişmeden söz edil- mektedir. B) II. cümlede hastalık için geliştirilen tekniğin ne olduğu açıklan- miştir.. III. cümlede hastalığın teşhisinde kullanılan yöntemler somut- laştırılmıştır. Bende Bir niş D) IV. cümlede hastalığın erken teşhisinin neden önemli olduğun- dan bahsedilmiştir. TYT/01 GNL-3 (A Serisi) E) V. cümlede hastalığın ilerleyiş hızını etkileyen yaşamsal deği- şiklikler örneklendirilmiştir. Seni V Bu c mışt A) 9. Y OV 200 3

n e n e 1- da ert da an, cah- nsi- me- 4. 2 bevod ibA edualitinia Teknoloji nasıl tanımlanmaktadır? A - Teknolojinin gelişiminde neler etkili olmaktadır? Teknolojinin faydaları nelerdir? Gelecekte bizi nasıl teknolojik gelişmeler beklemektedir? - - Aşağıdaki cümlelerden hangisi bu sorulardan herhangi biriyle ilişkili değildir? T A) Teknoloji, bilimsel yolla sağlanan bilginin günlük hayatımızda veya endüstri gibi alanlarda pratiklik sağlamak ve kolaylık ya- ratmak amacıyla kullanılmasıdır. B) Teknoloji doğru kullanıldığı zaman insanlar için çok büyük ya- rarlar, kolaylıklar sağlamaktadır; geçmişte olmayan ve akıllara bile gelmeyecek birçok kolaylık teknoloji sayesinde hayatımıza girmiştir. Sosyal becerileri bozmak, insanlar arasında iletişim kopukluğu yaşanmasına neden olmak, kişileri yalnızlaştırmak teknolojinin zararları arasında sayılabilir. D) Bilimsel bilgiler ve çalışmalar hızlı bir şekilde ilerlediği için tek- noloji her geçen gün daha ileri seviyelere ulaşmaktadır. E) Yapay zekânın her sektörde kullanılması, akıllı robotlar, sanal gerçeklik, geleceğin teknolojileri arasında olacaktır. Diğer Sayfaya Geçiniz.