Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

TYT DENEME SINAVI
17-18. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
1880'lerde kimine göre tonalizm, kimine göre sembolizm akımlarıyla
başlayan modern resim, konusunu genel olarak avam tabakasında,
onun gündelik yaşamında, psikolojisinde bulur. Dönemin resmin-
de kompozisyon, ışık, renk, kontur, perspektif konularında konmuş
kuralları yıkma, sanatsal ifadeyi özgürleştirme arzusu öne çıkar.
Uzun yıllar etkisini gösteren bu anlayış, 1945'lerde ortaya çıkan
soyut empresyonizm (izlenimcilik) akımı ile yerini farklı bir sanat
anlayışına bırakır. Bu anlayış ile resim sanatı, tamamen insanın
iç dünyasına inerek somut dünyadan, kurallardan ve kalıplardan
uzaklaşır; ne gördüğünü değil, görülenin onda uyandırdığı duygu-
ları yansıtmaya çalışır. 1960'lardan sonra ise ekspresyonizm (dişa
vurumculuk) akımıyla resim, insanın mutlak gerçeğini aramaya baş-
lar. Ancak zamanla böyle bir şey olmadığına karar verir ve fluxus
(çokluk) akımından sonra kendini kavramsal sanata bırakır. Artık
resim, sadece bir soru hâline gelmiştir ve daha büyük bir bütünün
ufak bir parçasını oluşturmaktadır.
17. Bu pare dan me
Pozisyon e
in etkisi p
ilerden hangisine
18. Bu parçaya göre 1945'lerde resim sanatı ile uğraşan birinin
aşağıdakilerden hangisini söylemesi beklenemez?
A) Doğada gördüğünüz bir ağacı çizmek yerine o ağacın sizde
uyandırdığı duyguyu tuvalinize yansıtmalısınız.
B) Bir resme baktığımda orada evleri, çocukları değil; ressamın
korkularını, heyecanlarını görmek isterim.
C) Doğa karşınızda dururken onu aynı şekilde yansıtmış olan bir
resme bakmak istemezsiniz, o resmi farklı kılacak olan ressa-
min doğa karşısında ne hissettiğidir.
D) Ben resimlerimde canlı hayat sahnelerini tasvir etmeyi çok se-
viyorum, bu anları görmek herkese mutluluk veriyor.
A
E) Bir sandalyenin üzerinde duran muzu, tüm resim kurallarına dik-
kat ederek mükemmel bir şekilde çizmeniz, sizi ressam olarak
görmemi sağlamaz.
TYT/01GNL-3 (A Serisi)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT DENEME SINAVI 17-18. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 1880'lerde kimine göre tonalizm, kimine göre sembolizm akımlarıyla başlayan modern resim, konusunu genel olarak avam tabakasında, onun gündelik yaşamında, psikolojisinde bulur. Dönemin resmin- de kompozisyon, ışık, renk, kontur, perspektif konularında konmuş kuralları yıkma, sanatsal ifadeyi özgürleştirme arzusu öne çıkar. Uzun yıllar etkisini gösteren bu anlayış, 1945'lerde ortaya çıkan soyut empresyonizm (izlenimcilik) akımı ile yerini farklı bir sanat anlayışına bırakır. Bu anlayış ile resim sanatı, tamamen insanın iç dünyasına inerek somut dünyadan, kurallardan ve kalıplardan uzaklaşır; ne gördüğünü değil, görülenin onda uyandırdığı duygu- ları yansıtmaya çalışır. 1960'lardan sonra ise ekspresyonizm (dişa vurumculuk) akımıyla resim, insanın mutlak gerçeğini aramaya baş- lar. Ancak zamanla böyle bir şey olmadığına karar verir ve fluxus (çokluk) akımından sonra kendini kavramsal sanata bırakır. Artık resim, sadece bir soru hâline gelmiştir ve daha büyük bir bütünün ufak bir parçasını oluşturmaktadır. 17. Bu pare dan me Pozisyon e in etkisi p ilerden hangisine 18. Bu parçaya göre 1945'lerde resim sanatı ile uğraşan birinin aşağıdakilerden hangisini söylemesi beklenemez? A) Doğada gördüğünüz bir ağacı çizmek yerine o ağacın sizde uyandırdığı duyguyu tuvalinize yansıtmalısınız. B) Bir resme baktığımda orada evleri, çocukları değil; ressamın korkularını, heyecanlarını görmek isterim. C) Doğa karşınızda dururken onu aynı şekilde yansıtmış olan bir resme bakmak istemezsiniz, o resmi farklı kılacak olan ressa- min doğa karşısında ne hissettiğidir. D) Ben resimlerimde canlı hayat sahnelerini tasvir etmeyi çok se- viyorum, bu anları görmek herkese mutluluk veriyor. A E) Bir sandalyenin üzerinde duran muzu, tüm resim kurallarına dik- kat ederek mükemmel bir şekilde çizmeniz, sizi ressam olarak görmemi sağlamaz. TYT/01GNL-3 (A Serisi)
2
Bir dilin içinde doğmak, o dille aranızda varoluşsal bir ilişkiye
sebep olur. Sınırlarımızı, değerlerimizi, istikametimizi o dilin im-
kân ve kabiliyetleri belirler. Dilin gücü sizin gücünüz, dilin cüre-
ti sizin cüretinizdir. Türkçe, çok büyük ve geniş bir medeniyet
havzasında kendini inşa etmiştir. Yazarken devasa bir ırmaktan
testiye su doldururuz. Testideki su, ırmağın bir parçasıdır. Büs-
bütün ırmağın kendisi değildir ancak varoluş gücünü ırmaktan
alması bakımından kimse onu ırmaktan, ırmağın yol boyu yaşa-
dığı maceralardan ayırt etme, ayrı tutma hakkına sahip değildir.
Benim için Türkçe yazmak, en kestirme ifadesiyle, o büyük akı-
şa, maceraya dâhil olmak sevincidir.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır bas-
maktadır?
A) Benzetme
B) Tartışma
(D) Tanımlama
C) Tanık gösterme
E) Karşılaştırma
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
2 Bir dilin içinde doğmak, o dille aranızda varoluşsal bir ilişkiye sebep olur. Sınırlarımızı, değerlerimizi, istikametimizi o dilin im- kân ve kabiliyetleri belirler. Dilin gücü sizin gücünüz, dilin cüre- ti sizin cüretinizdir. Türkçe, çok büyük ve geniş bir medeniyet havzasında kendini inşa etmiştir. Yazarken devasa bir ırmaktan testiye su doldururuz. Testideki su, ırmağın bir parçasıdır. Büs- bütün ırmağın kendisi değildir ancak varoluş gücünü ırmaktan alması bakımından kimse onu ırmaktan, ırmağın yol boyu yaşa- dığı maceralardan ayırt etme, ayrı tutma hakkına sahip değildir. Benim için Türkçe yazmak, en kestirme ifadesiyle, o büyük akı- şa, maceraya dâhil olmak sevincidir. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır bas- maktadır? A) Benzetme B) Tartışma (D) Tanımlama C) Tanık gösterme E) Karşılaştırma
3 ve 4. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Ülkü Tamer, edebiyatımızdaki pek çok sanatçıdan farklı olarak
Antep'ten çıkıp Istanbul'un kalburüstü ailelerinin çocuklarını
okuttukları Robert Kolejine devam etmesini sağlayacak bir ai-
leye sahipti. Sevilen, kollanan bir çocukluk geçirmiş, bahtiyar
bir hayat yaşamış olduğu şehrini hiç ardında bırakmamıştı.
Belki bu yüzden hep biraz çocuk kaldı. İçine doğduğu gele-
neksel kültür, kurduğu ve kuramadığı ilişkilerde belirleyici oldu.
İkinci Yenicilerin genelinden farklı olarak sevda şiirlerinin yanı-
na ezilenlerin hikâyelerini de anlatan, direngen dizeler iliştirdi.
"Dünya üstü kara zindan / boynumuzda yağlı urgan" dedi. Bir
sınır şehrinde, yoksul, ötekileştirilmiş insanlar arasında yaşa-
mıştı yıllarca. Uzun ve tatminkâr bir hayat yaşadı. Benzerlerin-
den farklı olarak sadece edebiyatçı olarak değil, insan olarak
da güzel anıldı. Eksikliğini, alışkanlıkla başımızı çevirdiğimizde
artık göremeyeceğimiz bir manzara gibi hissedeceğiz. "Mesle-
ği umut" olan bir şairin çıraklığı kaldı bize.
my
3.
Bu parçadan Ülkü Tamer'le ilgili aşağıdakilerin hangisine
ulaşılamaz?
Gaswa
Yetiştirildiği aile bakımından şanslı olduğuna
DONAY
Matlu bir çocukluk geçirdiğine apens nnches
C) Cevresinde olup bitenlerin ilişkilerine yön verdiğine
10
D) Hayattayken yapmak istediklerinin çoğunu yapamadığına
PRE) Bağlı bulunduğu topluluktan aykırı konuları işlediğine
nc
5
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
3 ve 4. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Ülkü Tamer, edebiyatımızdaki pek çok sanatçıdan farklı olarak Antep'ten çıkıp Istanbul'un kalburüstü ailelerinin çocuklarını okuttukları Robert Kolejine devam etmesini sağlayacak bir ai- leye sahipti. Sevilen, kollanan bir çocukluk geçirmiş, bahtiyar bir hayat yaşamış olduğu şehrini hiç ardında bırakmamıştı. Belki bu yüzden hep biraz çocuk kaldı. İçine doğduğu gele- neksel kültür, kurduğu ve kuramadığı ilişkilerde belirleyici oldu. İkinci Yenicilerin genelinden farklı olarak sevda şiirlerinin yanı- na ezilenlerin hikâyelerini de anlatan, direngen dizeler iliştirdi. "Dünya üstü kara zindan / boynumuzda yağlı urgan" dedi. Bir sınır şehrinde, yoksul, ötekileştirilmiş insanlar arasında yaşa- mıştı yıllarca. Uzun ve tatminkâr bir hayat yaşadı. Benzerlerin- den farklı olarak sadece edebiyatçı olarak değil, insan olarak da güzel anıldı. Eksikliğini, alışkanlıkla başımızı çevirdiğimizde artık göremeyeceğimiz bir manzara gibi hissedeceğiz. "Mesle- ği umut" olan bir şairin çıraklığı kaldı bize. my 3. Bu parçadan Ülkü Tamer'le ilgili aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz? Gaswa Yetiştirildiği aile bakımından şanslı olduğuna DONAY Matlu bir çocukluk geçirdiğine apens nnches C) Cevresinde olup bitenlerin ilişkilerine yön verdiğine 10 D) Hayattayken yapmak istediklerinin çoğunu yapamadığına PRE) Bağlı bulunduğu topluluktan aykırı konuları işlediğine nc 5
3
Erken çocukluk dönemindeki çocuklarda okuma kültürü oluş-
turabilmenin yolu onları nitelikli çocuk edebiyatı örnekleriyle
tanıştırmaktan geçer. Çocuk edebiyatı, temel kaynağını çocuk ve
çocukluktan alan, çocuğun gelişim döneminin gerektirdiği algı,
duygu, düşünce ve gereksinmelerine uygun; çocuğa görelik ve
çocuk gerçekliği ilkelerini yansıtan, çocuğa okuma kültürü alış-
kanlığını edindirmenin yanında, edebiyatı, Türkçenin zengin dil
varlığını ve sanat duygularını duyumsatan, çocuğu duyarlı bir şe-
kilde yetişkinliğe hazırlayan bir geçiş dönemidir. Uzmanlara göre
çocuk edebiyatı, çocuğun ihtiyaç ve gereksinmelerini göz önün-
de bulundurarak yaşamın gerektirdiği gerçekleri estetik kaygı ile
sunan, çocukların duygu, düşünce ve tutumlarında olumlu etki-
lenimler yaratan yapıtların genel adıdır.
Bu parçadan hareketle çocuk edebiyatıyla ilgili olarak aşa-
ğıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Çocukların okuma alışkanlığı kazanmasında etkili olduğu
B) Eserlerde çocukların gelişim dönemlerinin dikkate alındığı
C) Çocukların hayal dünyasını olağanüstü unsurlarla zenginleş-
tirdiği
DEserlerde dilin zenginliklerinden yararlanıldığı
E) Çocukların düşünce ve davranışlarına katkı sunmayı amaçladığı
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
3 Erken çocukluk dönemindeki çocuklarda okuma kültürü oluş- turabilmenin yolu onları nitelikli çocuk edebiyatı örnekleriyle tanıştırmaktan geçer. Çocuk edebiyatı, temel kaynağını çocuk ve çocukluktan alan, çocuğun gelişim döneminin gerektirdiği algı, duygu, düşünce ve gereksinmelerine uygun; çocuğa görelik ve çocuk gerçekliği ilkelerini yansıtan, çocuğa okuma kültürü alış- kanlığını edindirmenin yanında, edebiyatı, Türkçenin zengin dil varlığını ve sanat duygularını duyumsatan, çocuğu duyarlı bir şe- kilde yetişkinliğe hazırlayan bir geçiş dönemidir. Uzmanlara göre çocuk edebiyatı, çocuğun ihtiyaç ve gereksinmelerini göz önün- de bulundurarak yaşamın gerektirdiği gerçekleri estetik kaygı ile sunan, çocukların duygu, düşünce ve tutumlarında olumlu etki- lenimler yaratan yapıtların genel adıdır. Bu parçadan hareketle çocuk edebiyatıyla ilgili olarak aşa- ğıdakilerden hangisi söylenemez? A) Çocukların okuma alışkanlığı kazanmasında etkili olduğu B) Eserlerde çocukların gelişim dönemlerinin dikkate alındığı C) Çocukların hayal dünyasını olağanüstü unsurlarla zenginleş- tirdiği DEserlerde dilin zenginliklerinden yararlanıldığı E) Çocukların düşünce ve davranışlarına katkı sunmayı amaçladığı
A
TÜRKÇE
32. Bilinçaltınızı olumlu bir yapıya kavuşturmanın en etkili yolu, önce
konuşmalarınızın içinde bulunan ve zararsız gibi görünen, olumsuz
ifadeleri çıkarıp atmaktır. Sonra da düşüncelerinizi kontrol altına alıp,
et en küçük olumsuz düşünceden başlayarak bütün olumsuz düşünce-
lerden kurtulmaktır. Çünkü konuşmalarımızda kullandığımız olumsuz
Xüz sözcüklerle bu sırada aklımızdan geçen olumsuz düşünceler tek
i başlarına zararsız gibi görünseler de bir zaman sonra bilinçaltımızda
son derece zararlı etkilere yol açar. Bilinçaltımız zamanla olumsuz
bir tutum alır. Kendi kendine devamlı olumlu sözler söyleyip telkinde
bulunan insan, zamanla bilinçaltının o yönde çalışmasını sağlar ve
olumlu şeylerle karşılaşır. Bu aynı jimnastik alıştırmaları gibidir.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada savunulanları destekler
nitelikte değildir?
A) Ben gerçekçiyim diye düşünüyorsanız doğru yoldasınız çünkü
insanı sadece gerçekler mutlu eder.
B) Çok kötü bir olayı dahi anlatırken "Ama iyi olacak!" dersek her
şey iyi olmaya başlar.
C) "Ben yapamam." cümlesi bir hastalık belirtisidir, zihninizi ve si-
zi hasta eder.
Sitias
D) Konuşmalarınızdan üzüntü ve korku belirten kelimeleri çıkarı-
nız ki üzülmeyin.
E) Eğer hayatınızdaki yokları düşünürseniz hiçbir zaman varlara
ulaşamazsınız.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
A TÜRKÇE 32. Bilinçaltınızı olumlu bir yapıya kavuşturmanın en etkili yolu, önce konuşmalarınızın içinde bulunan ve zararsız gibi görünen, olumsuz ifadeleri çıkarıp atmaktır. Sonra da düşüncelerinizi kontrol altına alıp, et en küçük olumsuz düşünceden başlayarak bütün olumsuz düşünce- lerden kurtulmaktır. Çünkü konuşmalarımızda kullandığımız olumsuz Xüz sözcüklerle bu sırada aklımızdan geçen olumsuz düşünceler tek i başlarına zararsız gibi görünseler de bir zaman sonra bilinçaltımızda son derece zararlı etkilere yol açar. Bilinçaltımız zamanla olumsuz bir tutum alır. Kendi kendine devamlı olumlu sözler söyleyip telkinde bulunan insan, zamanla bilinçaltının o yönde çalışmasını sağlar ve olumlu şeylerle karşılaşır. Bu aynı jimnastik alıştırmaları gibidir. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada savunulanları destekler nitelikte değildir? A) Ben gerçekçiyim diye düşünüyorsanız doğru yoldasınız çünkü insanı sadece gerçekler mutlu eder. B) Çok kötü bir olayı dahi anlatırken "Ama iyi olacak!" dersek her şey iyi olmaya başlar. C) "Ben yapamam." cümlesi bir hastalık belirtisidir, zihninizi ve si- zi hasta eder. Sitias D) Konuşmalarınızdan üzüntü ve korku belirten kelimeleri çıkarı- nız ki üzülmeyin. E) Eğer hayatınızdaki yokları düşünürseniz hiçbir zaman varlara ulaşamazsınız.
Yardımcı Düş
J
7. Zenginlik; bize ne iyilik eder ne de kötülük. Her iki-
si için de malzeme verir bize. Ondan daha güçlü
olan ruhumuz malzemeyi dilediği gibi evirir, çevirir
ve kullanır; mutlu ya da mutsuz oluşunun tek ne-
deni ve sorumlusu kendisidir. Nasıl ki giysilerimiz
bizi kendi sıcaklığıyla değil de bizim sıcaklığımızla
ısıtır, dış varlığımız da tadını ve rengini iç varlığı-
mızdan alır. Onu koruyup ve beslemektir görevleri.
Onları soğuk bir bedene giydirirseniz soğukluğu
korur ve beslerler. Kar ve buz öyle saklanır...
Bu parçadan zenginlikle ilgili aşağıdakilerden
hangisi çıkarılamaz?
A) Öznel ölçütlerle algılandığı
B) Eğitimci kişilerce fark edildiği
C) Mutluluğun veya mutsuzluğun nedeni olduğu
DY Herkes tarafından arzu edilen bir kavram olduğu
EX Zenginliğin amaç değil araç olduğu
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Yardımcı Düş J 7. Zenginlik; bize ne iyilik eder ne de kötülük. Her iki- si için de malzeme verir bize. Ondan daha güçlü olan ruhumuz malzemeyi dilediği gibi evirir, çevirir ve kullanır; mutlu ya da mutsuz oluşunun tek ne- deni ve sorumlusu kendisidir. Nasıl ki giysilerimiz bizi kendi sıcaklığıyla değil de bizim sıcaklığımızla ısıtır, dış varlığımız da tadını ve rengini iç varlığı- mızdan alır. Onu koruyup ve beslemektir görevleri. Onları soğuk bir bedene giydirirseniz soğukluğu korur ve beslerler. Kar ve buz öyle saklanır... Bu parçadan zenginlikle ilgili aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Öznel ölçütlerle algılandığı B) Eğitimci kişilerce fark edildiği C) Mutluluğun veya mutsuzluğun nedeni olduğu DY Herkes tarafından arzu edilen bir kavram olduğu EX Zenginliğin amaç değil araç olduğu
5. Modernizmi esas alan bir anlayışı benimseyen sanatçı, her zaman
var olanı yeni olana uyarlama çabasında olduğunu belli eden eser-
ler ortaya koymuştur. Son romanında, bir grup Türk aydınının, için-
de bulunduğu toplumla yaşadığı uyumsuzlukları merkeze alarak
buradan çağdaş bireyin kendi ve çevresiyle olan problemlerini iş
liyor. Yani romanın ana figürü, aydınlardır. Bu aydınlar, Doğu ve
Batı'nın kültürel ögeleri arasında sıkışmış kişilerdir ve bilinçaltla-
ni bu kültür kargaşasının çelişkileriyle doludur. Sürekli bir arayış,
bir iç hesaplaşma ortamında hayatlarını sürdürürler. Kahraman-
larının çelişkilerini okurlarına aktarmayı amaçlayan yazar da on-
ların iç dünyalarını keşfetmeye aracılık yapacak roman teknikleri-
ne başvurur.
Bu parçada sözü edilen sanatçı ve eseriyle ilgili olarak aşağı-
dakilerden hangisi söylenemez?
Insan psikolojisinin, edebiyatın temelini oluşturduğuna inan-
dığı
B) Çatışma ögelerinden yararlandığı
Toplumun belli bir kesiminin yaşadıklarına odaklandığı
İçeriğine uygun bir anlatımla oluşturulduğu
Geleneksel olanı modernizm içinde eritmeyi amaçladığı
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
5. Modernizmi esas alan bir anlayışı benimseyen sanatçı, her zaman var olanı yeni olana uyarlama çabasında olduğunu belli eden eser- ler ortaya koymuştur. Son romanında, bir grup Türk aydınının, için- de bulunduğu toplumla yaşadığı uyumsuzlukları merkeze alarak buradan çağdaş bireyin kendi ve çevresiyle olan problemlerini iş liyor. Yani romanın ana figürü, aydınlardır. Bu aydınlar, Doğu ve Batı'nın kültürel ögeleri arasında sıkışmış kişilerdir ve bilinçaltla- ni bu kültür kargaşasının çelişkileriyle doludur. Sürekli bir arayış, bir iç hesaplaşma ortamında hayatlarını sürdürürler. Kahraman- larının çelişkilerini okurlarına aktarmayı amaçlayan yazar da on- ların iç dünyalarını keşfetmeye aracılık yapacak roman teknikleri- ne başvurur. Bu parçada sözü edilen sanatçı ve eseriyle ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisi söylenemez? Insan psikolojisinin, edebiyatın temelini oluşturduğuna inan- dığı B) Çatışma ögelerinden yararlandığı Toplumun belli bir kesiminin yaşadıklarına odaklandığı İçeriğine uygun bir anlatımla oluşturulduğu Geleneksel olanı modernizm içinde eritmeyi amaçladığı
k
1
71
A
A
A
A
30. Kent ve tarım ilk bakışta birbirine zıt iki etkinlik alanı
olarak görülse de kentsel ve kırsal etkinlikler 19. yüzyıla
kadar birlikte gelişim göstermiştir. Sanayi Devrimi'yle
birlikte kent yaşamı, giderek üretim ilişkileri üzerinden
tanımlanmaya başlanmış; tarımsal üretim kentten, tabiri
caizse, kovulmuş ve kırsal yaşamla özdeşleşmiştir.
Sanayi kentinin mekân gereksinimleri ve yeni ekonomik
düzenden edinilen yüksek kazançlar, kentsel alanın söz
konusu ekonomik düzenin gereklilikleri doğrultusunda
şekillendirilmesini zorunlu kılmıştır. Tarımsal üretimin
gerçekleştiği kent çeperi, sanayi etkinliklerinin yer ve
istihdam gereksinimleri çerçevesinde hızla dönüşmüş,
büyüyen kentin bir parçası haline gelerek eski işlevini
yitirmiştir. Son elli yılda hızla azalan kırsal nüfus
önümüzdeki süreçte gıda teminine ve aşırı fiyatlanmaya
yönelik riskler yaratmaktadır. Bu nedenle ortaya atılan
çeşitli alternatif önerilerden biri de kent mimarisini yeniden
düzenlemeyi gerektiren kentsel tarım fikridir.
Bu parçadan hareketle aşağıdaki yargıların hangisine
ulaşılamaz?
A) Tarımın kırsal bir etkinlik olarak görülmesi
sanayileşme sonrası olmuştur.
BY Hızlı şehirleşme tarımsal üretimle ilgili olumsuz
sonuçlar yaratmıştır.
C) Sanayileşme şehirlerin mimari düzenlenmesinde
belirleyici bir rol üstlenmiştir.
D) Şehirlerin çevresindeki bölgeler, şehrin besin ihtiyacını
karşılama konusunda önemli bir işleve sahiptir.
E) Kentsel tarım fikri, gıda teminindeki olası tehlikeye
karşı bir öneri olarak ortaya çıkmıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
k 1 71 A A A A 30. Kent ve tarım ilk bakışta birbirine zıt iki etkinlik alanı olarak görülse de kentsel ve kırsal etkinlikler 19. yüzyıla kadar birlikte gelişim göstermiştir. Sanayi Devrimi'yle birlikte kent yaşamı, giderek üretim ilişkileri üzerinden tanımlanmaya başlanmış; tarımsal üretim kentten, tabiri caizse, kovulmuş ve kırsal yaşamla özdeşleşmiştir. Sanayi kentinin mekân gereksinimleri ve yeni ekonomik düzenden edinilen yüksek kazançlar, kentsel alanın söz konusu ekonomik düzenin gereklilikleri doğrultusunda şekillendirilmesini zorunlu kılmıştır. Tarımsal üretimin gerçekleştiği kent çeperi, sanayi etkinliklerinin yer ve istihdam gereksinimleri çerçevesinde hızla dönüşmüş, büyüyen kentin bir parçası haline gelerek eski işlevini yitirmiştir. Son elli yılda hızla azalan kırsal nüfus önümüzdeki süreçte gıda teminine ve aşırı fiyatlanmaya yönelik riskler yaratmaktadır. Bu nedenle ortaya atılan çeşitli alternatif önerilerden biri de kent mimarisini yeniden düzenlemeyi gerektiren kentsel tarım fikridir. Bu parçadan hareketle aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılamaz? A) Tarımın kırsal bir etkinlik olarak görülmesi sanayileşme sonrası olmuştur. BY Hızlı şehirleşme tarımsal üretimle ilgili olumsuz sonuçlar yaratmıştır. C) Sanayileşme şehirlerin mimari düzenlenmesinde belirleyici bir rol üstlenmiştir. D) Şehirlerin çevresindeki bölgeler, şehrin besin ihtiyacını karşılama konusunda önemli bir işleve sahiptir. E) Kentsel tarım fikri, gıda teminindeki olası tehlikeye karşı bir öneri olarak ortaya çıkmıştır.
■.
de
8.
Ateşten Gömlek edebiyatımızda Kurtuluş Savaşı üzerine
yazılmış romanların ilkidir. Romanın hemen hemen tamamı
kahramanlardan Peyami'nin hatıra defterinden ibarettir.
Eserde Kurtuluş Savaşı âdeta belgelenmiştir. Yazarın
kendisi de olayların içinde yer aldığından yakından bildiği
birçok gerçeği güçlü bir mantıkla anlatmaktadır.
Sultanahmet Mitingi, Düzce olayları bunlardan bazılarıdır.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinden
yararlanılmamıştır?
A) Örnekleme
B) Tanımlama
Tanık gösterme
D) Karşılaştırma
E) Açıklamalar
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
■. de 8. Ateşten Gömlek edebiyatımızda Kurtuluş Savaşı üzerine yazılmış romanların ilkidir. Romanın hemen hemen tamamı kahramanlardan Peyami'nin hatıra defterinden ibarettir. Eserde Kurtuluş Savaşı âdeta belgelenmiştir. Yazarın kendisi de olayların içinde yer aldığından yakından bildiği birçok gerçeği güçlü bir mantıkla anlatmaktadır. Sultanahmet Mitingi, Düzce olayları bunlardan bazılarıdır. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinden yararlanılmamıştır? A) Örnekleme B) Tanımlama Tanık gösterme D) Karşılaştırma E) Açıklamalar
KARA
KITAPLARI
ak
e-
ar
de
e
al
t
1
19.
Bu parçada aşağıdaki soruların hangisinin cevabı bu
lunmamaktadır?
A) Şarkılı Mısır filmleri, Türk sinema tarihinde nasıl bir
yankı bulmuştur?
B) Türk sinema seyircisinin Mısır filmlerine duyduğu ilgi-
nin sebepleri nelerdir?
(C) Türk sinema tarihinde Mısır filmleri uyarlamalarının na-
sıl bir işlevi vardır?
D) Mısır filmlerinin şarkıları hakkındaki ilk nizamname ne
kadar süre geçerliliğini korumuştur?
E) Sarkili Mısır filmleri, Türkiye'de hangi yerlerde popü-
Terlik kazanmıştır?
(2021-KAYMAKAMLIK)
18.-19. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
MAVINI ADI
Şarkılı Mısır filmleri Cumhuriyet'in ilk yıllarında hem
Istanbul'da hem de İç Anadolu'da yoğun ilgi görmeye
başlar. Amerikan filmlerinin yalnızca başlıca şehirlerde
rağbet gördüğü bu dönemde, Mısır filmleri küçük kasa-
balarda dahi haftalarca gösterimde kalır. Bu filmler, ge-
rek müzikleri gerek bir tür kırılganlık içeren melodramatik
özellikleriyle her kesimden insanın hislerine tercüman
olur. Ancak bir süre sonra bu filmlerde çalan parça-
lar, Arapça sözler içerdiği için yasaklanır. Bu yasaklar,
1939'da çıkarılan ve 1986 yılına kadar yürülülükte kalan
Sansür Nizamnamesiy'le ilk kez resmîleşir. Bu nizamna-
menin, filmlerde yer alan şarkılar hakkında bıraktığı bazı
boşlukları, yine aynı yıl Matbuat Umum Müdürlüğünce
yayımlanan bir kararname kapatır. Tüm bu yasaklar Türk
sinemasında film müziği sektörünün doğmasını sağlar.
Sadettin Kaynak, Münir Nurettin Selçuk, Sadi Işılay gibi
besteciler, şarkılı Mısır filmleri için yerli beste arayışlarına
girişir. Mısır filmlerinin bu popürlerliği, Türk sinemasında
bu tarz filmlerin yapılmasının da önünü açar.
Bu parcava göre Mısır filmleri ila ilili
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
KARA KITAPLARI ak e- ar de e al t 1 19. Bu parçada aşağıdaki soruların hangisinin cevabı bu lunmamaktadır? A) Şarkılı Mısır filmleri, Türk sinema tarihinde nasıl bir yankı bulmuştur? B) Türk sinema seyircisinin Mısır filmlerine duyduğu ilgi- nin sebepleri nelerdir? (C) Türk sinema tarihinde Mısır filmleri uyarlamalarının na- sıl bir işlevi vardır? D) Mısır filmlerinin şarkıları hakkındaki ilk nizamname ne kadar süre geçerliliğini korumuştur? E) Sarkili Mısır filmleri, Türkiye'de hangi yerlerde popü- Terlik kazanmıştır? (2021-KAYMAKAMLIK) 18.-19. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. MAVINI ADI Şarkılı Mısır filmleri Cumhuriyet'in ilk yıllarında hem Istanbul'da hem de İç Anadolu'da yoğun ilgi görmeye başlar. Amerikan filmlerinin yalnızca başlıca şehirlerde rağbet gördüğü bu dönemde, Mısır filmleri küçük kasa- balarda dahi haftalarca gösterimde kalır. Bu filmler, ge- rek müzikleri gerek bir tür kırılganlık içeren melodramatik özellikleriyle her kesimden insanın hislerine tercüman olur. Ancak bir süre sonra bu filmlerde çalan parça- lar, Arapça sözler içerdiği için yasaklanır. Bu yasaklar, 1939'da çıkarılan ve 1986 yılına kadar yürülülükte kalan Sansür Nizamnamesiy'le ilk kez resmîleşir. Bu nizamna- menin, filmlerde yer alan şarkılar hakkında bıraktığı bazı boşlukları, yine aynı yıl Matbuat Umum Müdürlüğünce yayımlanan bir kararname kapatır. Tüm bu yasaklar Türk sinemasında film müziği sektörünün doğmasını sağlar. Sadettin Kaynak, Münir Nurettin Selçuk, Sadi Işılay gibi besteciler, şarkılı Mısır filmleri için yerli beste arayışlarına girişir. Mısır filmlerinin bu popürlerliği, Türk sinemasında bu tarz filmlerin yapılmasının da önünü açar. Bu parcava göre Mısır filmleri ila ilili
adım. Daha
gözlemciy-
en bir şeyin
ade edebil-
ndiliğinden
16 yaşımda
ve birlikte
ğunu biliyo-
e geçirmek-
u olduğunu
İstanbul'un
"İstanbul'a
egom yok.
Cellikle seç-
a büyüdüm
a'ya bir an-
dakilerden
adınız?
a sürmedi?
eyi düşün-
bir etkisi ol-
uluğu nasıl
a sosyal ya-
sti?
ara gibi bü-
dunuz?
ize öğretti-
e de tiyatro
10
35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Hindistan büyük bir aşka sahne olmuştur. Bu aşk mey-
vesini doğan çocukların yanında, ünlü bir yapıyla da
vermiştir. Bu yapı Tac Mahal'dir. Efsaneye göre Tac
Mahal'in yapımı bittikten sonra, türbe işçilerinin kolla-
ri aynı yapıttan bir tane daha yapılmaması için kesil-
miştir. Bugün burası Hindistan'ın en fazla turist çeken
yeridir. Tac Mahal, Türk-İslam mimarisinin en önemli
yapıtları arasında yer almaktadır. Dünyada aşk için di
kilmiş en büyük ve en güzel anıt olarak kabul edilen
bu türbe; Şah Cihan'ın büyük bir aşkla sevdiği eşi Er-
cümend Banu Begüm'ün doğum sırasında ölümü üze-
rine, onun anısına yaptırılmıştır. Yapının mimarları, Mi
mar Sinan'ın talebelerinden Mehmet Isa Efendi ve Meh-
met İsmail Efendi'dir. Yapıdaki yazıları yazan Hattat
Serdar Efendi de mimarlar gibi, eserin yapımı için Şah
Cihan tarafından İstanbul'dan davet edilmiştir. 1632'de
inşasına başlanan eser, 20 yıl sonra 1652'de tamam-
lanmıştır. Tac Mahal'in yapımında parlak, ince mavi da-
marları olan beyaz mermer kullanılmıştır. Aynı mermer-
den yapılan ve yerden yüksekliği 82 metre olan kub-
be, Mimar İsmail Efendi tarafından yapılmış ve 1648
yılında tamamlanmıştır. Kubbe üzerinde altınlı bir alem
vardır. Türbenin beyaz mermerden 4 minaresi vardır.
35. Bu parçadan hareketle Tac Mahal ile ilgili aşağıda-
kilerden hangisi söylenebilir?
Yapımında çalışan herkesin kollarının kesildiği
Aşk için yapılmış en güzel yapılardan olduğu
Osmanlı Devleti'nin sayesinde yapılabildiği
Dr Planlarını Şah Cihan'ın çizdiği
Günümüzde eski değerinin kalmadığı
36. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
AL
A) Tac Mahal'in 300 yılı aşkın bir süredir ayakta kal-
dığına
/B) Istanbul'daki bazı mimarların yurt dışında da ça
lıştığına
Ekonomik sıkıntı nedeniyle Tac Mahal'in yapımının
20 yıl sürdüğüne
DY Tac Mahal'in yapımında beyaz mermerin kullanıl
dığına
Yaşanan aşkın bir sanat eserinin ortaya çıkmasını
sağladığına
geçinit
Diğer sayfaya s
22231283
37-38. soru
cevaplayın
Şeyh Galip
lilikla klasik
dir. Sebkihin
yası oluştur
katan Şeyh
kapılarını as
Hüsnü Aş
ender eser
Aşk; söyler
nuna kada
armağan e
pek çok ed
Şaşırtıcı ar
maca meti
göre ciddi
37. Bu parçac
I. şiirin ü
II. çok ren
Hüsn c
yazdığ
yargıların
A) Yalnız I
38. Bu parça
hangisi
Hint s
aldığı
B) Divar
C) Dikka
D) Kurm
EX Edeb
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
adım. Daha gözlemciy- en bir şeyin ade edebil- ndiliğinden 16 yaşımda ve birlikte ğunu biliyo- e geçirmek- u olduğunu İstanbul'un "İstanbul'a egom yok. Cellikle seç- a büyüdüm a'ya bir an- dakilerden adınız? a sürmedi? eyi düşün- bir etkisi ol- uluğu nasıl a sosyal ya- sti? ara gibi bü- dunuz? ize öğretti- e de tiyatro 10 35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Hindistan büyük bir aşka sahne olmuştur. Bu aşk mey- vesini doğan çocukların yanında, ünlü bir yapıyla da vermiştir. Bu yapı Tac Mahal'dir. Efsaneye göre Tac Mahal'in yapımı bittikten sonra, türbe işçilerinin kolla- ri aynı yapıttan bir tane daha yapılmaması için kesil- miştir. Bugün burası Hindistan'ın en fazla turist çeken yeridir. Tac Mahal, Türk-İslam mimarisinin en önemli yapıtları arasında yer almaktadır. Dünyada aşk için di kilmiş en büyük ve en güzel anıt olarak kabul edilen bu türbe; Şah Cihan'ın büyük bir aşkla sevdiği eşi Er- cümend Banu Begüm'ün doğum sırasında ölümü üze- rine, onun anısına yaptırılmıştır. Yapının mimarları, Mi mar Sinan'ın talebelerinden Mehmet Isa Efendi ve Meh- met İsmail Efendi'dir. Yapıdaki yazıları yazan Hattat Serdar Efendi de mimarlar gibi, eserin yapımı için Şah Cihan tarafından İstanbul'dan davet edilmiştir. 1632'de inşasına başlanan eser, 20 yıl sonra 1652'de tamam- lanmıştır. Tac Mahal'in yapımında parlak, ince mavi da- marları olan beyaz mermer kullanılmıştır. Aynı mermer- den yapılan ve yerden yüksekliği 82 metre olan kub- be, Mimar İsmail Efendi tarafından yapılmış ve 1648 yılında tamamlanmıştır. Kubbe üzerinde altınlı bir alem vardır. Türbenin beyaz mermerden 4 minaresi vardır. 35. Bu parçadan hareketle Tac Mahal ile ilgili aşağıda- kilerden hangisi söylenebilir? Yapımında çalışan herkesin kollarının kesildiği Aşk için yapılmış en güzel yapılardan olduğu Osmanlı Devleti'nin sayesinde yapılabildiği Dr Planlarını Şah Cihan'ın çizdiği Günümüzde eski değerinin kalmadığı 36. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? AL A) Tac Mahal'in 300 yılı aşkın bir süredir ayakta kal- dığına /B) Istanbul'daki bazı mimarların yurt dışında da ça lıştığına Ekonomik sıkıntı nedeniyle Tac Mahal'in yapımının 20 yıl sürdüğüne DY Tac Mahal'in yapımında beyaz mermerin kullanıl dığına Yaşanan aşkın bir sanat eserinin ortaya çıkmasını sağladığına geçinit Diğer sayfaya s 22231283 37-38. soru cevaplayın Şeyh Galip lilikla klasik dir. Sebkihin yası oluştur katan Şeyh kapılarını as Hüsnü Aş ender eser Aşk; söyler nuna kada armağan e pek çok ed Şaşırtıcı ar maca meti göre ciddi 37. Bu parçac I. şiirin ü II. çok ren Hüsn c yazdığ yargıların A) Yalnız I 38. Bu parça hangisi Hint s aldığı B) Divar C) Dikka D) Kurm EX Edeb
zirdiği fark-
irlerinden-
imaj dün-
zenginliği
mli bir şiirin
kılan eseri
yılabilecek
lir. Hüsn û
sınırları so-
Öz diyarına
dan Batı'ya
i çekmiştir.
eleriyle kur-
sanatçılara
gili;
gura
zım şekliyle
I ve II
dakilerden
akımında yer
m olduğu
Iduğu
ğladığı
11
39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Brokoli, son yıllarda üretimi ve tüketimi hızla artan bir
lahanagildir. TÜİK'in 2015 verilerine göre ülkemizde
46.353 ton brokoli üretilmiştir. Brokoli, taze bir sebze
olarak gittikçe popüler olmaktadır. Brokolide hasat,
taçlar üzerindeki çiçek tomurcuklanı açılmadan önce
yapılmaktadır. Eğer hasatta gecikme olursa çiçek tas-
lakları açılır, çiçeklenme başlar ve sebze olarak değer-
lendirilen kısımlar sertleşir, odunlaşır, lezzeti azalır. Ol-
gunlaşmamış brokoli çiçekleri, hasat sonrası yaşam-
ları sırasında hızlı bir yaşlanma ile kolayca bozulabilir.
Yapılan çalışmalarda brokoli taçlarının 0-4 derece si-
caklık ve %90-95 oransal nemli depolarda birkaç haf-
ta muhafaza edebildiği görülmüştür. Başlar üzerinde-
ki olgunlaşmamış çiçek taslakları hasattan sonra da
gelişmeye devam eder. Bu nedenle hasat edilen bro-
koliler oda sıcaklığında yaklaşık üç gün içinde sararır,
pazar değerini ve yeme kalitesini kaybeder.
39. Bu parçadan hareketle brokoli ile ilgili aşağıdaki-
lerden hangisi söylenebilir?
A) Üretiminin ülkemizde her geçen gün arttığı
BÜretim safhasında dikkat edilmesi gereken husus-
Tarın bulunduğu
Lahanagillerin en fazla sevilen ürünü olduğu
Sağlığa faydalı ve çok lezzetli bir bitki olarak gö-
rüldüğü
Üretiminde Türkiye'nin dünyanın ileri gelen ülkele-
rinden olduğu
40. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
Brokolinin, çorba başta olmak üzere çeşitli yemek-
lerde kullanıldığına
B Brokolinin nemli bir ortam istediğine
C) 2015 yılında ülkemizdeki üretim miktarına
D) Hasat zamanının geçirilmemesi gerektiğine
Tazeliğini kısa sürede kaybettiğine
TÜRKÇE TESTİ BİTTİ.
SOSYAL BİLİMLER TESTINE GEÇİNİZ.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
zirdiği fark- irlerinden- imaj dün- zenginliği mli bir şiirin kılan eseri yılabilecek lir. Hüsn û sınırları so- Öz diyarına dan Batı'ya i çekmiştir. eleriyle kur- sanatçılara gili; gura zım şekliyle I ve II dakilerden akımında yer m olduğu Iduğu ğladığı 11 39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Brokoli, son yıllarda üretimi ve tüketimi hızla artan bir lahanagildir. TÜİK'in 2015 verilerine göre ülkemizde 46.353 ton brokoli üretilmiştir. Brokoli, taze bir sebze olarak gittikçe popüler olmaktadır. Brokolide hasat, taçlar üzerindeki çiçek tomurcuklanı açılmadan önce yapılmaktadır. Eğer hasatta gecikme olursa çiçek tas- lakları açılır, çiçeklenme başlar ve sebze olarak değer- lendirilen kısımlar sertleşir, odunlaşır, lezzeti azalır. Ol- gunlaşmamış brokoli çiçekleri, hasat sonrası yaşam- ları sırasında hızlı bir yaşlanma ile kolayca bozulabilir. Yapılan çalışmalarda brokoli taçlarının 0-4 derece si- caklık ve %90-95 oransal nemli depolarda birkaç haf- ta muhafaza edebildiği görülmüştür. Başlar üzerinde- ki olgunlaşmamış çiçek taslakları hasattan sonra da gelişmeye devam eder. Bu nedenle hasat edilen bro- koliler oda sıcaklığında yaklaşık üç gün içinde sararır, pazar değerini ve yeme kalitesini kaybeder. 39. Bu parçadan hareketle brokoli ile ilgili aşağıdaki- lerden hangisi söylenebilir? A) Üretiminin ülkemizde her geçen gün arttığı BÜretim safhasında dikkat edilmesi gereken husus- Tarın bulunduğu Lahanagillerin en fazla sevilen ürünü olduğu Sağlığa faydalı ve çok lezzetli bir bitki olarak gö- rüldüğü Üretiminde Türkiye'nin dünyanın ileri gelen ülkele- rinden olduğu 40. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? Brokolinin, çorba başta olmak üzere çeşitli yemek- lerde kullanıldığına B Brokolinin nemli bir ortam istediğine C) 2015 yılında ülkemizdeki üretim miktarına D) Hasat zamanının geçirilmemesi gerektiğine Tazeliğini kısa sürede kaybettiğine TÜRKÇE TESTİ BİTTİ. SOSYAL BİLİMLER TESTINE GEÇİNİZ.
11z.
içbir
in
aşka
in
an
24.-25. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Çağımızın en korkulan sözcüklerinden biri hiç kuşkusuz
radyasyondur. Radyasyon denince aklımıza gelen diğer
korkunç sözcük ise kanser. Çevremizden en sık duyduğumuz
şeylerden birisi de telefon ve bilgisayarın kanser yaptığı.
Annelerimizin biz uyurken yastığımızın altından telefonlarımızı
alması; televizyon, bilgisayar ve telefon gibi teknolojik cihazların
en önemli ve bize en yakın radyasyon kaynağı olduğu inancı:
AVM'lerdeki detektörlerden, hamile ve çocukların geçirilmemesi
hep birer radyasyondan korunma çabası. Çünkü radyasyon
demek, kanser demek sanıyoruz. Hâlbuki radyasyon da stres,
sağlıksız beslenme alışkanlıkları, genetik faktörler gibi kanserin
bilinen ve bilinmeyen milyon tane sebebinden yalnızca bir
tanesi. Evet, kullandığımız teknolojik aletlerde radyasyon
var. Ama tükettiğimiz yiyecekler ve içeceklerin bazılarında,
yaşadığımız beton evlerde, soluduğumuz havada ve doğada da
radyasyon var. Radyasyon, kâinatın var oluşundan itibaren
bizimle birlikte olan, yaşamımızın kaçınılmaz bir parçası.
24. Bu parçadan
1.
II.
Radyasyon evrende hep var olmuştur.
Radyasyon başta kanser olmak üzere çoğu
hastalığın en temel nedenidir.
III. Radyasyondan korunmak için kullanılan pek çok
teknolojik araç vardır.
IV. Kanser oluşumuna neden olan birçok etken söz
konusudur.
yargılarından hangileri çıkarılamaz?
A) I ve III
B) I ve IV
D) II ve IV
E) III ve IV
C) II ve III
25. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdaki cümlelerden
hangisi getirilebilir?
madyasyona kanserin tek başına
d
1
1
77
1
1
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
11z. içbir in aşka in an 24.-25. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Çağımızın en korkulan sözcüklerinden biri hiç kuşkusuz radyasyondur. Radyasyon denince aklımıza gelen diğer korkunç sözcük ise kanser. Çevremizden en sık duyduğumuz şeylerden birisi de telefon ve bilgisayarın kanser yaptığı. Annelerimizin biz uyurken yastığımızın altından telefonlarımızı alması; televizyon, bilgisayar ve telefon gibi teknolojik cihazların en önemli ve bize en yakın radyasyon kaynağı olduğu inancı: AVM'lerdeki detektörlerden, hamile ve çocukların geçirilmemesi hep birer radyasyondan korunma çabası. Çünkü radyasyon demek, kanser demek sanıyoruz. Hâlbuki radyasyon da stres, sağlıksız beslenme alışkanlıkları, genetik faktörler gibi kanserin bilinen ve bilinmeyen milyon tane sebebinden yalnızca bir tanesi. Evet, kullandığımız teknolojik aletlerde radyasyon var. Ama tükettiğimiz yiyecekler ve içeceklerin bazılarında, yaşadığımız beton evlerde, soluduğumuz havada ve doğada da radyasyon var. Radyasyon, kâinatın var oluşundan itibaren bizimle birlikte olan, yaşamımızın kaçınılmaz bir parçası. 24. Bu parçadan 1. II. Radyasyon evrende hep var olmuştur. Radyasyon başta kanser olmak üzere çoğu hastalığın en temel nedenidir. III. Radyasyondan korunmak için kullanılan pek çok teknolojik araç vardır. IV. Kanser oluşumuna neden olan birçok etken söz konusudur. yargılarından hangileri çıkarılamaz? A) I ve III B) I ve IV D) II ve IV E) III ve IV C) II ve III 25. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdaki cümlelerden hangisi getirilebilir? madyasyona kanserin tek başına d 1 1 77 1 1
Paragraf
16. Güçlü bir hafıza beynimizin sağlıklı ve zinde olmasına
bağlıdır. Final sınavlarına çalışan bir öğrenci, keskin
zihinsel yetenek gerektiren bir işi yürüten uzman veya
çalışanlarına uygun rol model olmaya çalışan bir yönetici
olmanıza bakmaksızın hafızanızı ve zihninizin
performansını geliştirmek için yapabileceğiniz pek çok şey
var. Işin iyi tarafı ise bunların hiçbirinin yaşınızla ilgisi yok.
"Yaşlı bir köpeğe yeni numaralar öğretemezsiniz. Ama
konu beyin olunca bilim adamları, bu özdeyişin
gerçeklerden fazlasıyla uzak olduğunu keşfettiler. Insan
beyni, yaşlılık dönemlerinde bile adapte olabilme ve
değişebilme gibi, "nöroplastisite" denen büyüleyici
kabiliyetlere sahiptir. Doğru yönlendirme ile beynimiz yeni
sinirsel yollar oluşturabilir, var olan bağlantıları
değiştirebilir ve hayattaki sürekli değişkenlerin hepsine
mutlak anlamda uyum sağlayarak tepkiler üretebilir.
Beynimizin kendini şekillendirebilmesindeki bu inanılmaz
yeteneği, konu öğrenmeye ve hafızaya geldiğinde aynı
şekilde işlemektedir.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Beynin öğrenme ve hafıza gücünün artırılmasının,
eğitim düzeyiyle de ilgisi vardır.
B) Insan beyninin uyum sağlama niteliği, nöroplastisite
adlı yeteneklerdendir.
C)
Bilim insanlarına göre yaşlılıkta da insan beyni
değişebilme yetisine sahiptir.
D) Sıhhatli ve dinç bir beyin, kuvvetli bir hafızanın
koşuludur.
E) Beynin kendini biçimlendirme kabiliyeti vardır.
17.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Paragraf 16. Güçlü bir hafıza beynimizin sağlıklı ve zinde olmasına bağlıdır. Final sınavlarına çalışan bir öğrenci, keskin zihinsel yetenek gerektiren bir işi yürüten uzman veya çalışanlarına uygun rol model olmaya çalışan bir yönetici olmanıza bakmaksızın hafızanızı ve zihninizin performansını geliştirmek için yapabileceğiniz pek çok şey var. Işin iyi tarafı ise bunların hiçbirinin yaşınızla ilgisi yok. "Yaşlı bir köpeğe yeni numaralar öğretemezsiniz. Ama konu beyin olunca bilim adamları, bu özdeyişin gerçeklerden fazlasıyla uzak olduğunu keşfettiler. Insan beyni, yaşlılık dönemlerinde bile adapte olabilme ve değişebilme gibi, "nöroplastisite" denen büyüleyici kabiliyetlere sahiptir. Doğru yönlendirme ile beynimiz yeni sinirsel yollar oluşturabilir, var olan bağlantıları değiştirebilir ve hayattaki sürekli değişkenlerin hepsine mutlak anlamda uyum sağlayarak tepkiler üretebilir. Beynimizin kendini şekillendirebilmesindeki bu inanılmaz yeteneği, konu öğrenmeye ve hafızaya geldiğinde aynı şekilde işlemektedir. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Beynin öğrenme ve hafıza gücünün artırılmasının, eğitim düzeyiyle de ilgisi vardır. B) Insan beyninin uyum sağlama niteliği, nöroplastisite adlı yeteneklerdendir. C) Bilim insanlarına göre yaşlılıkta da insan beyni değişebilme yetisine sahiptir. D) Sıhhatli ve dinç bir beyin, kuvvetli bir hafızanın koşuludur. E) Beynin kendini biçimlendirme kabiliyeti vardır. 17.
4. Yaşam, doğumla ölüm arasında bir sıradanlıktır. Süreli değildir. Bu yüzden insan yaşamın ve zamanın değerini çok iyi bilme-
ve onu gerektiği şekilde değerlendirmelidir. Şüphesiz yaşamın değeri süresinde değil, iyi ve verimli yaşanmasındadır. İnsan,
dünyaya bir amaçla gelir. Ailesine komşularına ve bağlı bulunduğu topluma, daha geniş anlamda insanlığa yararlı işler yapmak,
kalıcı eserler birakmak zorundadır. Bu dünyada ölümsüz ad bırakanlar; çok yaşayanlar değil, yaşadıkları sürece yararlı işler ya-
pan, geleceğe ışık tutacak eserler verenlerdir. Âşık Veysel de bu gerçeği "Her kim ki olursa bu sırra mazhar/ Dünyaya bırakır öl-
mez bir eser." dizeleriyle dile getirmiştir. İnsan, uzun yaşamayı düşünmek yerine kendini hayata hazırlamaya, geleceğin mutlu
dünyasını kurmak için gerekli bilgi ve birikimi zamanında kazanmaya çalışmalıdır. Zekâsını, yeteneklerini olumlu yönde kullan-
mali ve eline geçen imkânları toplum yararına değerlendirmelidir. Gelecek, onun için o zaman daha anlamlı ve faydalı olacaktır.
Euripi de "Ne kadar uzun yaşarsanız yaşayın, ilk yirmi yıl ömrümüzün en uzun yarısıdır." derken bunun önemini belirtmiştir.
Bu metne getirilebilecek en uygun başlık aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yaşam Nedir?
B) İyi Yaşamak
C) Yaşamın Sırları
D) Anlamlı Yaşamak
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
4. Yaşam, doğumla ölüm arasında bir sıradanlıktır. Süreli değildir. Bu yüzden insan yaşamın ve zamanın değerini çok iyi bilme- ve onu gerektiği şekilde değerlendirmelidir. Şüphesiz yaşamın değeri süresinde değil, iyi ve verimli yaşanmasındadır. İnsan, dünyaya bir amaçla gelir. Ailesine komşularına ve bağlı bulunduğu topluma, daha geniş anlamda insanlığa yararlı işler yapmak, kalıcı eserler birakmak zorundadır. Bu dünyada ölümsüz ad bırakanlar; çok yaşayanlar değil, yaşadıkları sürece yararlı işler ya- pan, geleceğe ışık tutacak eserler verenlerdir. Âşık Veysel de bu gerçeği "Her kim ki olursa bu sırra mazhar/ Dünyaya bırakır öl- mez bir eser." dizeleriyle dile getirmiştir. İnsan, uzun yaşamayı düşünmek yerine kendini hayata hazırlamaya, geleceğin mutlu dünyasını kurmak için gerekli bilgi ve birikimi zamanında kazanmaya çalışmalıdır. Zekâsını, yeteneklerini olumlu yönde kullan- mali ve eline geçen imkânları toplum yararına değerlendirmelidir. Gelecek, onun için o zaman daha anlamlı ve faydalı olacaktır. Euripi de "Ne kadar uzun yaşarsanız yaşayın, ilk yirmi yıl ömrümüzün en uzun yarısıdır." derken bunun önemini belirtmiştir. Bu metne getirilebilecek en uygun başlık aşağıdakilerden hangisidir? A) Yaşam Nedir? B) İyi Yaşamak C) Yaşamın Sırları D) Anlamlı Yaşamak
E
32. Avrupa'nın her bölgesi, doğaüstü yaratıkların_mes-
keni olarak dağlar, tepeler ya da kayalıklarla ilgili
pek çok hikâyeye sahiptir. Bu doğaüstü yaratıklar
kimi zaman elf, peri, cüce gibi isimlere sahipken
kimi zaman da dev ya da trol olarak adlandırılırlardı.
Var olmayan ülkeler ya da aniden ortadan kaybolan
adalar gibi yerlerin aksine dağlar, tepeler ve kayalık-
lar gerçek mekânlardı ve nerede oldukları insanlar
tarafından tam olarak bilinirdi. Ancak sahip olduk-
larına inanılan sihirli güç sebebiyle bunlardan uzak
durulur, herhangi bir şekilde zarar görmeleri engel-
lenirdi. Örneğin bir tarlanın ortasında bulunan büyük
bir kaya herhangi bir doğaüstü varlığın meskeni ka-
bul ediliyorsa yakınında tarla ekilmez, hayvanların
kayaya değmesine izin verilmezdi Bunların orada
yaşayan doğaüstü varlıkları rahatsız edip kızdıraca-
ğına inanılırdı. Her an sinirlenmeye ve etrafina deh-
şet saçmaya hazır bu varlıkların belki de en çirkin ve
dabevahşi olanı trollerdi.
FLAG
Bu parçada doğaüstü yaratıklarla ilgili aşağıda-
kilerin hangisine ulaşılabilir?
A) Bölgeden bölgeye farklı isimlerle anılırlar.
B) Onların bulundukları bölgeler mesken tutulur.
C) Troller en ciddiye alınan türleridir.
D) Sihirli güclerinden her dönem istifade edilir.
E) Pek çok öyküde onlara yer verilir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
E 32. Avrupa'nın her bölgesi, doğaüstü yaratıkların_mes- keni olarak dağlar, tepeler ya da kayalıklarla ilgili pek çok hikâyeye sahiptir. Bu doğaüstü yaratıklar kimi zaman elf, peri, cüce gibi isimlere sahipken kimi zaman da dev ya da trol olarak adlandırılırlardı. Var olmayan ülkeler ya da aniden ortadan kaybolan adalar gibi yerlerin aksine dağlar, tepeler ve kayalık- lar gerçek mekânlardı ve nerede oldukları insanlar tarafından tam olarak bilinirdi. Ancak sahip olduk- larına inanılan sihirli güç sebebiyle bunlardan uzak durulur, herhangi bir şekilde zarar görmeleri engel- lenirdi. Örneğin bir tarlanın ortasında bulunan büyük bir kaya herhangi bir doğaüstü varlığın meskeni ka- bul ediliyorsa yakınında tarla ekilmez, hayvanların kayaya değmesine izin verilmezdi Bunların orada yaşayan doğaüstü varlıkları rahatsız edip kızdıraca- ğına inanılırdı. Her an sinirlenmeye ve etrafina deh- şet saçmaya hazır bu varlıkların belki de en çirkin ve dabevahşi olanı trollerdi. FLAG Bu parçada doğaüstü yaratıklarla ilgili aşağıda- kilerin hangisine ulaşılabilir? A) Bölgeden bölgeye farklı isimlerle anılırlar. B) Onların bulundukları bölgeler mesken tutulur. C) Troller en ciddiye alınan türleridir. D) Sihirli güclerinden her dönem istifade edilir. E) Pek çok öyküde onlara yer verilir.