Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

28. Kierkegaard felsefesinde "seçim anı" özel bir yer tutar.
Seçim konusunun hafife alınmaması gerektiğini çünkü
en küçük kararın bile insanın hayatında en temel
meselelere yansıyacağını düşünen Kierkegaard'a göre,
seçim yapamayan kişi aynı zamanda birey olamayan
kişidir. Kierkegaard, kişinin bir seçimi ertelese bile
bilinç dışıyla bir seçim yapacağını yahut içindeki
karanlık yanın ona bir seçim yaptıracağını düşünür.
Bu parçaya göre Kierkegaard ile ilgili
aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Umutsuzluğu bir seçim alternatifi olarak
sunmaktadır.
B) Her seçimin bireyi gitgide yalnızlaştırdığını
belirtmektedir.
Kimi seçimlerin gündelik olduğunu dile
getirmektedir.
D Seçme eyleminin, kişinin şahsiyet kazanmasıyla
ilgisi olduğunu düşünmektedir.
E) Seçim anındaki duygu durumuna dikkat
çekmektedir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
28. Kierkegaard felsefesinde "seçim anı" özel bir yer tutar. Seçim konusunun hafife alınmaması gerektiğini çünkü en küçük kararın bile insanın hayatında en temel meselelere yansıyacağını düşünen Kierkegaard'a göre, seçim yapamayan kişi aynı zamanda birey olamayan kişidir. Kierkegaard, kişinin bir seçimi ertelese bile bilinç dışıyla bir seçim yapacağını yahut içindeki karanlık yanın ona bir seçim yaptıracağını düşünür. Bu parçaya göre Kierkegaard ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Umutsuzluğu bir seçim alternatifi olarak sunmaktadır. B) Her seçimin bireyi gitgide yalnızlaştırdığını belirtmektedir. Kimi seçimlerin gündelik olduğunu dile getirmektedir. D Seçme eyleminin, kişinin şahsiyet kazanmasıyla ilgisi olduğunu düşünmektedir. E) Seçim anındaki duygu durumuna dikkat çekmektedir.
YAYINEVİ
yok
n
gi
PALME
YAYINEVİ
32. Gazeteci:
Yere Düşen Dualar'ın bu kadar ilgi görmesini bekliyor
muydunuz, bu durum sizi nasıl etkiledi?
Sema Kaygusuz:
B
K
Yere Düşen Dualar tam anlamıyla roman fikriyle doğdu.
Kahramanın serüvenini biri gerçekçi, öbürü metaforik iki
ayrı bölümde anlatacağım ve bu iki bölümü misinalarla
birbirine bağlayacağım, diye kararımı vererek başladım
yazmaya. Gizliden gizliye Yere Düşen Dualar'ın
geleceğini görüyorsam da açıkçası bu kadar hızlı bir
sahiplenme, yurt dışı başarıları hemen beklemiyordum.
Türkiye güncelliğinin ne kadar edebiyatsız olduğunu
düşünürsek şaşırmam çok doğal. Şunu da söyleyeyim,
bundan ötesini yazamayacağımı suratıma karşı
söyleyen bile oldu. Hâlbuki o biricik bir metin. Gözümü
karartarak yazmıştım onu. Onun yeri çok başka Bir
daha tekrarlanmamalı Bundan sonra yazacaklarımı Yere
Düşen Dualarla değil kendimle hizalıyorum. Yon öncek!
metre göre,
PC
Bu parçada yazarın cevabından hareketle
aşağıdakilerden hangisi söylenemez? yomgacağım"
demek istiyor. O
A) Türkiye'nin gündeminde edebiyatın çok önemli bir
yere sahip olmamasından yakınmıştır. es
bitti. Yenilerin
yazacağım.
B) Yere Düşen Dualar sonrasında başarısının bir daha
tekrar etmeyeceğini bilmektedir.
C) Yere Düşen Dualar adlı kitabının tür ve biçimini
tasarlayarak yazmaya başlamıştır.
D) Özgün olmayı ve kendini tekrarlamamayı önemsemiş,
bunun için çabalamıştır. +
E) Yere Düşen Dualar'ın gördüğü ilgi karşısında
şaşırdığını belirtmektedir.
B) Bir daha tekrarlanmamalı demis
mino gelm
bildsaf anlamino
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
YAYINEVİ yok n gi PALME YAYINEVİ 32. Gazeteci: Yere Düşen Dualar'ın bu kadar ilgi görmesini bekliyor muydunuz, bu durum sizi nasıl etkiledi? Sema Kaygusuz: B K Yere Düşen Dualar tam anlamıyla roman fikriyle doğdu. Kahramanın serüvenini biri gerçekçi, öbürü metaforik iki ayrı bölümde anlatacağım ve bu iki bölümü misinalarla birbirine bağlayacağım, diye kararımı vererek başladım yazmaya. Gizliden gizliye Yere Düşen Dualar'ın geleceğini görüyorsam da açıkçası bu kadar hızlı bir sahiplenme, yurt dışı başarıları hemen beklemiyordum. Türkiye güncelliğinin ne kadar edebiyatsız olduğunu düşünürsek şaşırmam çok doğal. Şunu da söyleyeyim, bundan ötesini yazamayacağımı suratıma karşı söyleyen bile oldu. Hâlbuki o biricik bir metin. Gözümü karartarak yazmıştım onu. Onun yeri çok başka Bir daha tekrarlanmamalı Bundan sonra yazacaklarımı Yere Düşen Dualarla değil kendimle hizalıyorum. Yon öncek! metre göre, PC Bu parçada yazarın cevabından hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenemez? yomgacağım" demek istiyor. O A) Türkiye'nin gündeminde edebiyatın çok önemli bir yere sahip olmamasından yakınmıştır. es bitti. Yenilerin yazacağım. B) Yere Düşen Dualar sonrasında başarısının bir daha tekrar etmeyeceğini bilmektedir. C) Yere Düşen Dualar adlı kitabının tür ve biçimini tasarlayarak yazmaya başlamıştır. D) Özgün olmayı ve kendini tekrarlamamayı önemsemiş, bunun için çabalamıştır. + E) Yere Düşen Dualar'ın gördüğü ilgi karşısında şaşırdığını belirtmektedir. B) Bir daha tekrarlanmamalı demis mino gelm bildsaf anlamino
DEBİYATI-SOSYAL
R-1 TESTİ
A
rih-1 (25-34), Coğrafya-1 (35-40) alanlarına ait toplam
Sosyal Bilimler-1 Testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz.
3. Sümela Manastırı, dağın yamacına yapıştırılmış gibi
duruyor aşağıdan bakınca. Altındere Vadisi'ni
seyrediyor nice zamandır. Çok bitik görünüyor. Biraz
daha koruma altına alınmazsa tutunduğu yerden
kopup aşağılara düşecekmiş gibi duruyor.
Manastırdaki muhteşem freskler, kim bilir bir bütün
hâlinde ne kadar güzeldi. Gelen koparıp almış ya da
imzasını atmaya pek meraklı olanlar üzerlerine çizgiler
atmış. Aşağıdan, vadiden bakınca mükemmel görünen
manastır, içeri girildiğinde hayal kırıklığına uğratıyor
insanı.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
yoktur?
A) Abartmaya başvurma
B) Kişileştirmeden yararlang
C) Koşul öne sürme
DY Yakınmada bulunma
E) Yoruma yer verme
X
4. (1) İnsanoğlu; tarih öncesi devirlerden yazının icadına
kadar hayatını kolaylaştıran tanm, tekerlek, ateş gibi
işe yarar pek çok buluşa loza atmıştır. (II) Başlangıçta
birtakım şekil ve figürler kullanarak iletmek istediği
mesajı mağara duvarlarına aktarmış, zaman içinde
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
DEBİYATI-SOSYAL R-1 TESTİ A rih-1 (25-34), Coğrafya-1 (35-40) alanlarına ait toplam Sosyal Bilimler-1 Testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz. 3. Sümela Manastırı, dağın yamacına yapıştırılmış gibi duruyor aşağıdan bakınca. Altındere Vadisi'ni seyrediyor nice zamandır. Çok bitik görünüyor. Biraz daha koruma altına alınmazsa tutunduğu yerden kopup aşağılara düşecekmiş gibi duruyor. Manastırdaki muhteşem freskler, kim bilir bir bütün hâlinde ne kadar güzeldi. Gelen koparıp almış ya da imzasını atmaya pek meraklı olanlar üzerlerine çizgiler atmış. Aşağıdan, vadiden bakınca mükemmel görünen manastır, içeri girildiğinde hayal kırıklığına uğratıyor insanı. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Abartmaya başvurma B) Kişileştirmeden yararlang C) Koşul öne sürme DY Yakınmada bulunma E) Yoruma yer verme X 4. (1) İnsanoğlu; tarih öncesi devirlerden yazının icadına kadar hayatını kolaylaştıran tanm, tekerlek, ateş gibi işe yarar pek çok buluşa loza atmıştır. (II) Başlangıçta birtakım şekil ve figürler kullanarak iletmek istediği mesajı mağara duvarlarına aktarmış, zaman içinde
Bir gün bir padişah çok değerli bir elmas bulur. Bunun
işlenmesi gereklidir ama bu değerli taş çok da hassas-
tır. Kolayca dağılabilir. Padişah, ülkenin dört bir yanı-
na haber salar. En iyi taş ustaları getirtilir. Hiçbiri bu ta-
şı kesme işine razı olmaz. Zira yapılacak iş gerçekten
çok zordur ve iş başarılamazsa sonucu kuvvetle muh-
temel ölüm olacaktır. Vezirler sürekli uzak diyarlarda
bu işi yapacak taş ustası ararlar. Sonunda bir gün bir
usta bulunur. Bu adam aslında tüm dünyanın en iyi ku-
yumcusudur. Taşı alıp ona giderler. Usta taşa bakar ve
der ki: "Bunu ben kesemem ama keseni tanırım. Be-
nim çırağım var. Adı, Deli Veli'dir. Yapsa yapsa o ya-
par. Bunun üzerine hemen Veli çağrılır. Veli hiç tered-
düt etmeden taşı alıp tek bir hamle ile istendiği gibi ke-
ser. Taşa en ufak bile zarar vermeden! Padişah bu işe
çok memnun olur ve Veli'yi değil de ustayı saraya da-
vet eder. Der ki: "Bu kadar önemli bir işi en iyi usta sen
olmana rağmen neden bir çırağa emanet ettin. Ona
nasıl güvenebildin?" Ustanın cevabı ise şu olur: "O ca-
hil. Üstelik her cahil gibi cahilliğinin de farkında değil.
O yüzden kendine çok güveniyor. Hata yapabileceği-
ni aklına bile getirmez, bu nedenle hatanın sonucunu
da umursamaz."
Bu parçaya göre ustanın verdiği cevapta asıl an-
latmak istediği aşağıdakilerden hangisidir?
A) Cehalet; gerçek bilginin aksine bireyin kendine
olan güvenini artırır.
B Gerçek bilgiyi elde eden birinin, üstesinden gele-
meyeceği hiçbir iş yoktur.
CFedakârlık, ancak zamanında ve yerinde yapılırsa
bir anlam ifade eder.
Dişinde çok iyi olduğuna yürekten inanan biri, ken-
dini öne çıkarmaktan çekinmez.
Bilgisizliğinin farkına varamayacak kadar bilgisiz
olanı eğitmek çok güçtür.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Bir gün bir padişah çok değerli bir elmas bulur. Bunun işlenmesi gereklidir ama bu değerli taş çok da hassas- tır. Kolayca dağılabilir. Padişah, ülkenin dört bir yanı- na haber salar. En iyi taş ustaları getirtilir. Hiçbiri bu ta- şı kesme işine razı olmaz. Zira yapılacak iş gerçekten çok zordur ve iş başarılamazsa sonucu kuvvetle muh- temel ölüm olacaktır. Vezirler sürekli uzak diyarlarda bu işi yapacak taş ustası ararlar. Sonunda bir gün bir usta bulunur. Bu adam aslında tüm dünyanın en iyi ku- yumcusudur. Taşı alıp ona giderler. Usta taşa bakar ve der ki: "Bunu ben kesemem ama keseni tanırım. Be- nim çırağım var. Adı, Deli Veli'dir. Yapsa yapsa o ya- par. Bunun üzerine hemen Veli çağrılır. Veli hiç tered- düt etmeden taşı alıp tek bir hamle ile istendiği gibi ke- ser. Taşa en ufak bile zarar vermeden! Padişah bu işe çok memnun olur ve Veli'yi değil de ustayı saraya da- vet eder. Der ki: "Bu kadar önemli bir işi en iyi usta sen olmana rağmen neden bir çırağa emanet ettin. Ona nasıl güvenebildin?" Ustanın cevabı ise şu olur: "O ca- hil. Üstelik her cahil gibi cahilliğinin de farkında değil. O yüzden kendine çok güveniyor. Hata yapabileceği- ni aklına bile getirmez, bu nedenle hatanın sonucunu da umursamaz." Bu parçaya göre ustanın verdiği cevapta asıl an- latmak istediği aşağıdakilerden hangisidir? A) Cehalet; gerçek bilginin aksine bireyin kendine olan güvenini artırır. B Gerçek bilgiyi elde eden birinin, üstesinden gele- meyeceği hiçbir iş yoktur. CFedakârlık, ancak zamanında ve yerinde yapılırsa bir anlam ifade eder. Dişinde çok iyi olduğuna yürekten inanan biri, ken- dini öne çıkarmaktan çekinmez. Bilgisizliğinin farkına varamayacak kadar bilgisiz olanı eğitmek çok güçtür.
TYT/ Sosyal Bilimler
O
Şekilsel ve işlevsel kriterlere göre oluşturulan bölgele-
rin sınırları zamanla değişebilir. Ancak bu değişim do-
vğal kriterlere göre oluşturulmuş şekilsel bölgelerde geç
olurken beşerî kriterlere göre oluşturulmuş şekilsel böl-
gelerde daha kolaydır.
Buna göre aşağıdaki bölge sınırlarından hangisinin
daha uzun sürede değiştiği söylenebilir?
A) Avrupa Birliği bölgesi
B) Sanayi bölgesi
C) Turizm bölgesi
D Tayga orman bölgesi
E) Tarım bölgesi
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT/ Sosyal Bilimler O Şekilsel ve işlevsel kriterlere göre oluşturulan bölgele- rin sınırları zamanla değişebilir. Ancak bu değişim do- vğal kriterlere göre oluşturulmuş şekilsel bölgelerde geç olurken beşerî kriterlere göre oluşturulmuş şekilsel böl- gelerde daha kolaydır. Buna göre aşağıdaki bölge sınırlarından hangisinin daha uzun sürede değiştiği söylenebilir? A) Avrupa Birliği bölgesi B) Sanayi bölgesi C) Turizm bölgesi D Tayga orman bölgesi E) Tarım bölgesi
Türkçe
Bir gün bir padişah çok değerli bir elmas bulur. Bunun
işlenmesi gereklidir ama bu değerli taş çok da hassas-
tır. Kolayca dağılabilir. Padişah, ülkenin dört bir yanı-
na haber salar. En iyi taş ustaları getirtilir. Hiçbiri bu ta-
şi kesme işine razı olmaz. Zira yapılacak iş gerçekten
çok zordur ve iş başarılamazsa sonucu kuvvetle muh-
temel ölüm olacaktır. Vezirler sürekli uzak diyarlarda
bu işi yapacak taş ustası ararlar. Sonunda bir gün bir
usta bulunur. Bu adam aslında tüm dünyanın en iyi ku-
yumcusudur. Taşı alıp ona giderler. Usta taşa bakar ve
der ki: "Bunu ben kesemem ama keseni tanırım. Be-
nim çırağım var. Adı, Deli Veli'dir. Yapsa yapsa o ya-
par. Bunun üzerine hemen Veli çağrılır. Veli hiç tered-
düt etmeden taşı alıp tek bir hamle ile istendiği gibi ke-
ser. Taşa en ufak bile zarar vermeden! Padişah bu işe
çok memnun olur ve Veli'yi değil de ustayı saraya da-
vet eder. Der ki: "Bu kadar önemli bir işi en iyi usta sen
olmana rağmen neden bir çırağa emanet ettin. Ona
nasıl güvenebildin?" Ustanın cevabı ise şu olur: "O ca-
hil. Üstelik her cahil gibi cahilliğinin de farkında değil.
O yüzden kendine çok güveniyor. Hata yapabileceği-
ni aklına bile getirmez, bu nedenle hatanın sonucunu
da umursamaz."
Bu parçaya göre ustanın verdiği cevapta asıl an-
latmak istediği aşağıdakilerden hangisidir?
A) Cehalet; gerçek bilginin aksine bireyin kendine
olan güvenini artırır.
Gerçek bilgiyi elde eden birinin, üstesinden gele-
meyeceği hiçbir iş yoktur.
CFedakârlık, ancak zamanında ve yerinde yapılırsa
bir anlam ifade eder.
Dişinde çok iyi olduğuna yürekten inanan biri, ken-
dini öne çıkarmaktan çekinmez.
Bilgisizliğinin farkına varamayacak kadar bilgisiz
olanı eğitmek çok güçtür.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Türkçe Bir gün bir padişah çok değerli bir elmas bulur. Bunun işlenmesi gereklidir ama bu değerli taş çok da hassas- tır. Kolayca dağılabilir. Padişah, ülkenin dört bir yanı- na haber salar. En iyi taş ustaları getirtilir. Hiçbiri bu ta- şi kesme işine razı olmaz. Zira yapılacak iş gerçekten çok zordur ve iş başarılamazsa sonucu kuvvetle muh- temel ölüm olacaktır. Vezirler sürekli uzak diyarlarda bu işi yapacak taş ustası ararlar. Sonunda bir gün bir usta bulunur. Bu adam aslında tüm dünyanın en iyi ku- yumcusudur. Taşı alıp ona giderler. Usta taşa bakar ve der ki: "Bunu ben kesemem ama keseni tanırım. Be- nim çırağım var. Adı, Deli Veli'dir. Yapsa yapsa o ya- par. Bunun üzerine hemen Veli çağrılır. Veli hiç tered- düt etmeden taşı alıp tek bir hamle ile istendiği gibi ke- ser. Taşa en ufak bile zarar vermeden! Padişah bu işe çok memnun olur ve Veli'yi değil de ustayı saraya da- vet eder. Der ki: "Bu kadar önemli bir işi en iyi usta sen olmana rağmen neden bir çırağa emanet ettin. Ona nasıl güvenebildin?" Ustanın cevabı ise şu olur: "O ca- hil. Üstelik her cahil gibi cahilliğinin de farkında değil. O yüzden kendine çok güveniyor. Hata yapabileceği- ni aklına bile getirmez, bu nedenle hatanın sonucunu da umursamaz." Bu parçaya göre ustanın verdiği cevapta asıl an- latmak istediği aşağıdakilerden hangisidir? A) Cehalet; gerçek bilginin aksine bireyin kendine olan güvenini artırır. Gerçek bilgiyi elde eden birinin, üstesinden gele- meyeceği hiçbir iş yoktur. CFedakârlık, ancak zamanında ve yerinde yapılırsa bir anlam ifade eder. Dişinde çok iyi olduğuna yürekten inanan biri, ken- dini öne çıkarmaktan çekinmez. Bilgisizliğinin farkına varamayacak kadar bilgisiz olanı eğitmek çok güçtür.
4.
Türk Dili ve Edebiyatı
"Etraf akılsız insan dolu, bizim delirmeye değil akıllan-
maya ihtiyacımız var!" diyebilirsiniz. Akıl köken olarak
"bağlamak" sözcüğünden türemiş bir kelime ve kendini
kontrol etmeyi, dürtüsellik yerine rasyonel davranma-
yı ifade ediyor. "Akıllı olmak" topluma uyumlanmamız
ve toplumsal düzenin devamı için hayati bir özellik.
Fakat sorun şu ki topluma uyumlanırken kendi birey-
selliğimizi kaybederek benliğimize ihanet edebiliyoruz.
"Akıllı" olup etrafına uyumlanarak kendi umutlarından,
hayallerinden ve potansiyellerinden vazgeçen pek çok
insan, gençliklerinde akıllı oldukları için derin üzüntü
duyabiliyor. "Keşke biraz da delilik etseymişim!" diyen
o kadar çok insan gördüm ki akıllıların buna pişman
olduklarını rahatlıkla iddia edebilirim. Bu nedenle öz-
gün varlığımızı korumak adına bazen deli olmak akıllı
olmaktan çok daha akıllıca olabilir.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada anlatılmak
istenen ile çelişmektedir?
A) İçinde bir tutam delilik olmayan hayat, eksiktir.
B) Akıllılık, ne zaman akıllı olunmayacağını bilmek de-
mektir.
C) Kuşu yükselten kanat, insanı yükselten akıldır.
D) Delilik gençliğin dostu, akıllılık yaşlılığın süsüdür.
E) Delilik, özgür bir zihin ve görülmedik bir erdemin
ortaya attıklarıyla yakın kapı komşusudur.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
4. Türk Dili ve Edebiyatı "Etraf akılsız insan dolu, bizim delirmeye değil akıllan- maya ihtiyacımız var!" diyebilirsiniz. Akıl köken olarak "bağlamak" sözcüğünden türemiş bir kelime ve kendini kontrol etmeyi, dürtüsellik yerine rasyonel davranma- yı ifade ediyor. "Akıllı olmak" topluma uyumlanmamız ve toplumsal düzenin devamı için hayati bir özellik. Fakat sorun şu ki topluma uyumlanırken kendi birey- selliğimizi kaybederek benliğimize ihanet edebiliyoruz. "Akıllı" olup etrafına uyumlanarak kendi umutlarından, hayallerinden ve potansiyellerinden vazgeçen pek çok insan, gençliklerinde akıllı oldukları için derin üzüntü duyabiliyor. "Keşke biraz da delilik etseymişim!" diyen o kadar çok insan gördüm ki akıllıların buna pişman olduklarını rahatlıkla iddia edebilirim. Bu nedenle öz- gün varlığımızı korumak adına bazen deli olmak akıllı olmaktan çok daha akıllıca olabilir. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada anlatılmak istenen ile çelişmektedir? A) İçinde bir tutam delilik olmayan hayat, eksiktir. B) Akıllılık, ne zaman akıllı olunmayacağını bilmek de- mektir. C) Kuşu yükselten kanat, insanı yükselten akıldır. D) Delilik gençliğin dostu, akıllılık yaşlılığın süsüdür. E) Delilik, özgür bir zihin ve görülmedik bir erdemin ortaya attıklarıyla yakın kapı komşusudur.
Türkçe
. Bir gün bir padişah çok değerli bir elmas bulur. Bunun
işlenmesi gereklidir ama bu değerli taş çok da hassas-
tır. Kolayca dağılabilir. Padişah, ülkenin dört bir yanı-
na haber salar. En iyi taş ustaları getirtilir. Hiçbiri bu ta-
şi kesme işine razı olmaz. Zira yapılacak iş gerçekten
çok zordur ve iş başarılamazsa sonucu kuvvetle muh-
temel ölüm olacaktır. Vezirler sürekli uzak diyarlarda
bu işi yapacak taş ustası ararlar. Sonunda bir gün bir
usta bulunur. Bu adam aslında tüm dünyanın en iyi ku-
yumcusudur. Taşı alıp ona giderler. Usta taşa bakar ve
der ki: "Bunu ben kesemem ama keseni tanınım. Be-
nim çırağım var. Adı, Deli Veli'dir. Yapsa yapsa o ya-
par. Bunun üzerine hemen Veli çağnılır. Veli hiç tered-
düt etmeden taşı alıp tek bir hamle ile istendiği gibi ke-
ser. Taşa en ufak bile zarar vermeden! Padişah bu işe
çok memnun olur ve Veli'yi değil de ustayı saraya da-
vet eder. Der ki: "Bu kadar önemli bir işi en iyi usta sen
olmana rağmen neden bir çırağa emanet ettin. Ona
nasıl güvenebildin?" Ustanın cevabı ise şu olur: "O ca-
hil. Üstelik her cahil gibi cahilliğinin de farkında değil.
O yüzden kendine çok güveniyor. Hata yapabileceği-
ni aklına bile getirmez, bu nedenle hatanın sonucunu
da umursamaz."
Bu parçaya göre ustanın, verdiği cevaptarasilan-
latmak istediği aşağıdakilerden hangisidir?
A) Cehalet; gerçek bilginin aksine bireyin kendine
olan qüvenini artırır.
B) Gerçek bilgiyi elde eden birinin, üstesinden gele-
meyeceği hiçbir iş yoktur.
Fedakârlık, ancak zamanında ve yerinde yapılırsa
bir anlam ifade eder.
Dişinde çok iyi olduğuna yürekten inanan biri, ken-
dini öne çıkarmaktan çekinmez.
Bilgisizliğinin farkına varamayacak kadar bilgisiz
olanı eğitmek çok güçtür.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Türkçe . Bir gün bir padişah çok değerli bir elmas bulur. Bunun işlenmesi gereklidir ama bu değerli taş çok da hassas- tır. Kolayca dağılabilir. Padişah, ülkenin dört bir yanı- na haber salar. En iyi taş ustaları getirtilir. Hiçbiri bu ta- şi kesme işine razı olmaz. Zira yapılacak iş gerçekten çok zordur ve iş başarılamazsa sonucu kuvvetle muh- temel ölüm olacaktır. Vezirler sürekli uzak diyarlarda bu işi yapacak taş ustası ararlar. Sonunda bir gün bir usta bulunur. Bu adam aslında tüm dünyanın en iyi ku- yumcusudur. Taşı alıp ona giderler. Usta taşa bakar ve der ki: "Bunu ben kesemem ama keseni tanınım. Be- nim çırağım var. Adı, Deli Veli'dir. Yapsa yapsa o ya- par. Bunun üzerine hemen Veli çağnılır. Veli hiç tered- düt etmeden taşı alıp tek bir hamle ile istendiği gibi ke- ser. Taşa en ufak bile zarar vermeden! Padişah bu işe çok memnun olur ve Veli'yi değil de ustayı saraya da- vet eder. Der ki: "Bu kadar önemli bir işi en iyi usta sen olmana rağmen neden bir çırağa emanet ettin. Ona nasıl güvenebildin?" Ustanın cevabı ise şu olur: "O ca- hil. Üstelik her cahil gibi cahilliğinin de farkında değil. O yüzden kendine çok güveniyor. Hata yapabileceği- ni aklına bile getirmez, bu nedenle hatanın sonucunu da umursamaz." Bu parçaya göre ustanın, verdiği cevaptarasilan- latmak istediği aşağıdakilerden hangisidir? A) Cehalet; gerçek bilginin aksine bireyin kendine olan qüvenini artırır. B) Gerçek bilgiyi elde eden birinin, üstesinden gele- meyeceği hiçbir iş yoktur. Fedakârlık, ancak zamanında ve yerinde yapılırsa bir anlam ifade eder. Dişinde çok iyi olduğuna yürekten inanan biri, ken- dini öne çıkarmaktan çekinmez. Bilgisizliğinin farkına varamayacak kadar bilgisiz olanı eğitmek çok güçtür.
ÇAP/TYT
37. - 38. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Klasik Türk müziği eserlerinde doğru notalar, doğru
usul, doğru telaffuz ve doğru nağmeleri kullanma zo-
runluluğu icracıyı çepeçevre kuşatır. Tüm bu zincirle-
-Sverin içinden kendi tarzı ve duygusu ile çıkmış olanların
ve isimlerinin altın harflerle yazılmış olduğunu görürüz.
anho Türk müziğinde bu isimlerden biri şüphesiz Müzeyyen
sem Senar'dır. Onun, "Hüsnüne güvenme ey rûy-i mâhim/
yoy Niceler bu tarz-û revişten geçti/ Seni vefâsız, seni
inst vefâsız" sözleriyle başlayan şarkısı da sanatçının ruh
ibi verdiği nadide eserlerden biri. Şarkının serbest oku-
nan bir bölümü var ki cam kırıkları ile parçalanmış bir
kalbin sevgiliye son sözleri kulağımızdan kalbimize,
oradan da ruhumuza işliyor. Naif bir reddediş, sitem-
heb kâr bir vazgeçiş ve çaresizlik çığlığını derinden hisse-
diyoruz. Şimdi restleşen âşıkların, alabildiğine kaba bir
biçimde birbirlerine ettiği sözleri düşününce bu zarafe-
tin insanı sarsmaması mümkün değil.
37. Bu parçada altı çizili yerde anlatılmak istenen "son
sözler'de aşağıdakilerden hangisi olamaz?
A) Sitem
BY Ofke
D) Serzeniş
C) Hüzün
E) Umutsuzluk
38. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Klasik Türk müziğinde bir eseri doğru seslendirmek
için doğru yöntem, doğru nağme, doğru söyleyiş
gereklidir.
B) Müzeyyen Senar, klasik müzik eserlerini kendi
duygu ve tarzıyla söylediğinden bugüne kadar unu-
laignen tulmamıştır.
C) Klasik Türk müziğindeki naif söyleyiş bugün diğer
müzik türlerindeki eserlerde görülmemektedir.
D) Bugün birbirlerine kırılan âşıklar duygularını daha
kaba biçimde ifade etmektedir.
E) Müzeyyen Senar'ın sözü edilen şarkısında sevgi-
liye söylenen ince serzeniş dinleyenleri derinden
etkilemektedir.
CAP
16
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ÇAP/TYT 37. - 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Klasik Türk müziği eserlerinde doğru notalar, doğru usul, doğru telaffuz ve doğru nağmeleri kullanma zo- runluluğu icracıyı çepeçevre kuşatır. Tüm bu zincirle- -Sverin içinden kendi tarzı ve duygusu ile çıkmış olanların ve isimlerinin altın harflerle yazılmış olduğunu görürüz. anho Türk müziğinde bu isimlerden biri şüphesiz Müzeyyen sem Senar'dır. Onun, "Hüsnüne güvenme ey rûy-i mâhim/ yoy Niceler bu tarz-û revişten geçti/ Seni vefâsız, seni inst vefâsız" sözleriyle başlayan şarkısı da sanatçının ruh ibi verdiği nadide eserlerden biri. Şarkının serbest oku- nan bir bölümü var ki cam kırıkları ile parçalanmış bir kalbin sevgiliye son sözleri kulağımızdan kalbimize, oradan da ruhumuza işliyor. Naif bir reddediş, sitem- heb kâr bir vazgeçiş ve çaresizlik çığlığını derinden hisse- diyoruz. Şimdi restleşen âşıkların, alabildiğine kaba bir biçimde birbirlerine ettiği sözleri düşününce bu zarafe- tin insanı sarsmaması mümkün değil. 37. Bu parçada altı çizili yerde anlatılmak istenen "son sözler'de aşağıdakilerden hangisi olamaz? A) Sitem BY Ofke D) Serzeniş C) Hüzün E) Umutsuzluk 38. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Klasik Türk müziğinde bir eseri doğru seslendirmek için doğru yöntem, doğru nağme, doğru söyleyiş gereklidir. B) Müzeyyen Senar, klasik müzik eserlerini kendi duygu ve tarzıyla söylediğinden bugüne kadar unu- laignen tulmamıştır. C) Klasik Türk müziğindeki naif söyleyiş bugün diğer müzik türlerindeki eserlerde görülmemektedir. D) Bugün birbirlerine kırılan âşıklar duygularını daha kaba biçimde ifade etmektedir. E) Müzeyyen Senar'ın sözü edilen şarkısında sevgi- liye söylenen ince serzeniş dinleyenleri derinden etkilemektedir. CAP 16
TYT - 5
37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Özgürlük; herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya bağlı
olmaksızın düşünme veya davranma, herhangi bir şarta
bağlı olmama durumudur. Bu bakımdan ünlü düşünür
Paul Sartre'in "Özgürlük, istediğini yapmak değil, yaptığını
istemektir." sözü, özgürlüğü en iyi tanımlayan ifadelerden
biridir. Gerçekte özgür olmayan insan muhayyilesi özgürlüğü
her zaman yapabildikleri üzerinden somutlaştırmaya
meyleder oysa özgürlük yapmak istemediklerimizi yapmama
hakkıdır çoğu zaman. Bizi kuşatan, bize kendini dayatan,
mutsuz olsak bile yapmamız gerekenler, özgürlüğümüzün
önündeki en büyük engeldir. Gerçekten özgür insanlar,
edimlerini düşündüklerinde evet, bunu ben istedim.ve
yaptım, diyebilen insanlardır. Bunların yanı sıra bir de sahte
özgürler vardır. Onlar toplumun genelgeçer tercihlerini
kendi tercihi zanneden ya da topluma rağmen geliştirdiği
davranışları özgürlük zanneden kişilerdir. Bu kişiler özgürlük
tanımlarını toplumdan aldıkları yani kendi isteklerinden
beslemedikleri için aslında özgür değillerdir.
37. Bu parçaya göre "gercekten özgür insanlarla ilgili
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Ø
BY Yapıp ettikleri ile ilgili kendilerini onaylayabilecek
durumda oldukları
Kendilerini toplumun değer yargılarının üstünde
gördükleri
C) içinde yaşadıkları toplumdan farklı düşünebildikleri
Ne istediklerinin ve neyi istemediklerinin farkında
oldukları
Özgürlüğü yapabildikleri üzerinden tanımlamadıkları
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT - 5 37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Özgürlük; herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya bağlı olmaksızın düşünme veya davranma, herhangi bir şarta bağlı olmama durumudur. Bu bakımdan ünlü düşünür Paul Sartre'in "Özgürlük, istediğini yapmak değil, yaptığını istemektir." sözü, özgürlüğü en iyi tanımlayan ifadelerden biridir. Gerçekte özgür olmayan insan muhayyilesi özgürlüğü her zaman yapabildikleri üzerinden somutlaştırmaya meyleder oysa özgürlük yapmak istemediklerimizi yapmama hakkıdır çoğu zaman. Bizi kuşatan, bize kendini dayatan, mutsuz olsak bile yapmamız gerekenler, özgürlüğümüzün önündeki en büyük engeldir. Gerçekten özgür insanlar, edimlerini düşündüklerinde evet, bunu ben istedim.ve yaptım, diyebilen insanlardır. Bunların yanı sıra bir de sahte özgürler vardır. Onlar toplumun genelgeçer tercihlerini kendi tercihi zanneden ya da topluma rağmen geliştirdiği davranışları özgürlük zanneden kişilerdir. Bu kişiler özgürlük tanımlarını toplumdan aldıkları yani kendi isteklerinden beslemedikleri için aslında özgür değillerdir. 37. Bu parçaya göre "gercekten özgür insanlarla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Ø BY Yapıp ettikleri ile ilgili kendilerini onaylayabilecek durumda oldukları Kendilerini toplumun değer yargılarının üstünde gördükleri C) içinde yaşadıkları toplumdan farklı düşünebildikleri Ne istediklerinin ve neyi istemediklerinin farkında oldukları Özgürlüğü yapabildikleri üzerinden tanımlamadıkları
24'TÜR.
3.
Yazmak, bir kâğıda; "Duy, sev ve düşün, sakın unutma,
umutsuzlanma!" yazıp, tıkayıp şişenin ağzını, denizin
eline vermektir. Varacak bir kıyı mutlak bulur, okuyup
anlayacak kalbi de... Yazmak dünyadaki tek keyfim, en
soylu işim, insanlara sorumluluğum... İnsan denen koza-
nın ipeğinin ucunu bulmak ve onu çözmeye yol almak...
Neden yaratır ki insan? Yolunda gitmeyen şeyler var
diye yaratır. Mutsuzluk, eşitsizlik, adaletsizlik, zulümle,
sevgisizlikle kendi çapında cenk etmek için yazar, söyler,
boyar, besteler...
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine
ulaşılabilir?
A) Yazar, kendinden hareketle her şeyi, sınır tanımadan
anlatabilir.
B) Yazmak, keyif verecekse bunu sağlayacak olan şey
gerçekliğe sımsıkı bağlılıktır.
C) Kötü giden şeylere dur demek, insan bilmecesini çöz-
mek ve onu çözüme katmaktır yazmak.
D) Dünyayı istediğin renge boyamak için kalemin elinde,
hayallerinin ucu bucağı yok yazarken.
E) Yazmak için en büyük neden, içindeki düğümleri
çözme isteğidir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
24'TÜR. 3. Yazmak, bir kâğıda; "Duy, sev ve düşün, sakın unutma, umutsuzlanma!" yazıp, tıkayıp şişenin ağzını, denizin eline vermektir. Varacak bir kıyı mutlak bulur, okuyup anlayacak kalbi de... Yazmak dünyadaki tek keyfim, en soylu işim, insanlara sorumluluğum... İnsan denen koza- nın ipeğinin ucunu bulmak ve onu çözmeye yol almak... Neden yaratır ki insan? Yolunda gitmeyen şeyler var diye yaratır. Mutsuzluk, eşitsizlik, adaletsizlik, zulümle, sevgisizlikle kendi çapında cenk etmek için yazar, söyler, boyar, besteler... Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Yazar, kendinden hareketle her şeyi, sınır tanımadan anlatabilir. B) Yazmak, keyif verecekse bunu sağlayacak olan şey gerçekliğe sımsıkı bağlılıktır. C) Kötü giden şeylere dur demek, insan bilmecesini çöz- mek ve onu çözüme katmaktır yazmak. D) Dünyayı istediğin renge boyamak için kalemin elinde, hayallerinin ucu bucağı yok yazarken. E) Yazmak için en büyük neden, içindeki düğümleri çözme isteğidir.
(1) Munzur gözelerini âdeta bir şenlik alanına çeviren
ziyaretçiler dualar ederler; türküler, halaylar eşliğinde
piknik yaparlar. (II) Orada kimse "yabancı" değildir.
(III) Hangi sofraya oturursanız oturun hiç soru sorma-
dan en güzel yiyecekler önünüze konulur. (IV) Hangi
halaya girerseniz girin bir tebessüm ile kabul edilirsi-
niz de tutarsınız ellerinden. (V) insan olmanın, bir ara-
da olmanın yepyeni ve benzeri dünyanın çok az yerin-
de görülebilecek hâlini tecrübe edebileceğiniz bu ken-
ti ömrünüzde en az bir kere ziyaret etmelisiniz bana
sorarsanız.
Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağı-
dakilerden hangisi vanlıştır?
A) L cümlede; bir gözlem, benzetme yoluyla aktarıl-
mıştır.
B) II. cümlede, öznel bir yaklaşımda bulunulmuştur.
Ill. cümlede, kesinlik bildiren bir durumdan söz edil-
miştir.
DIV. cümlede, istenmeden de olsa gerçekleşen bir
eylem belirtilmiştir.
V. cümlede, bir öneride bulunulmuştur.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
(1) Munzur gözelerini âdeta bir şenlik alanına çeviren ziyaretçiler dualar ederler; türküler, halaylar eşliğinde piknik yaparlar. (II) Orada kimse "yabancı" değildir. (III) Hangi sofraya oturursanız oturun hiç soru sorma- dan en güzel yiyecekler önünüze konulur. (IV) Hangi halaya girerseniz girin bir tebessüm ile kabul edilirsi- niz de tutarsınız ellerinden. (V) insan olmanın, bir ara- da olmanın yepyeni ve benzeri dünyanın çok az yerin- de görülebilecek hâlini tecrübe edebileceğiniz bu ken- ti ömrünüzde en az bir kere ziyaret etmelisiniz bana sorarsanız. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağı- dakilerden hangisi vanlıştır? A) L cümlede; bir gözlem, benzetme yoluyla aktarıl- mıştır. B) II. cümlede, öznel bir yaklaşımda bulunulmuştur. Ill. cümlede, kesinlik bildiren bir durumdan söz edil- miştir. DIV. cümlede, istenmeden de olsa gerçekleşen bir eylem belirtilmiştir. V. cümlede, bir öneride bulunulmuştur.
TYT/Türkçe
12. Antalya'da Gemi Karaya Oturdu, Kaptan Gemiyi Terk
Etmedi
Kaleiçi Yat Limanı yakınındaki Yavuz Özcan Parkı hiza-
sındaki falez kayalıklarına çarparak, yan yatan geminin
kayalar arasına sıkıştığı belirtiliyor. Antalya'da 100 km
hızla esen firtina, kuru yük gemisinin karaya oturması-
na neden oldu. Geminin kaptanı Galal Ahmed Mohamed
Gad (57) ise yan yatan gemiyi terk etmedi, ardından Gad
ve gemici Shokry Mohamed Ali Hassan halatla karaya
çekilerek kurtarıldı. Bu arada, Antalya Körfezi'ndeki şid-
detli fırtınadan korunmak üzere çok sayıda yük gemisinin
Antalya Limanı ile küçük koylara sığındıkları, Antalya
Limanı'nda yeni bir geminin girebileceği yer kalmadığı
bildirildi.
Bu köşe yazısıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi säv-
lenebilir?
A) Kanıtlanamayan varsayımlar üzerinde yorum yapıl-
maktadır.
B) Kendi içerisinde tutarsızlıkları ve yanlılıkları bulun-
maktadır.
C) İstatistiki verilerin gerçeği yansıtmadığı ortaya koyul-
maktadır.
D) Ortaya atılan iddia, gerekçesiyle birlikte verilerek ikna
yolu tercih edilmektedir.
E) Toplumun farklı kesimlerinin bakış açıları karşılaştırıl-
maktadır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT/Türkçe 12. Antalya'da Gemi Karaya Oturdu, Kaptan Gemiyi Terk Etmedi Kaleiçi Yat Limanı yakınındaki Yavuz Özcan Parkı hiza- sındaki falez kayalıklarına çarparak, yan yatan geminin kayalar arasına sıkıştığı belirtiliyor. Antalya'da 100 km hızla esen firtina, kuru yük gemisinin karaya oturması- na neden oldu. Geminin kaptanı Galal Ahmed Mohamed Gad (57) ise yan yatan gemiyi terk etmedi, ardından Gad ve gemici Shokry Mohamed Ali Hassan halatla karaya çekilerek kurtarıldı. Bu arada, Antalya Körfezi'ndeki şid- detli fırtınadan korunmak üzere çok sayıda yük gemisinin Antalya Limanı ile küçük koylara sığındıkları, Antalya Limanı'nda yeni bir geminin girebileceği yer kalmadığı bildirildi. Bu köşe yazısıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi säv- lenebilir? A) Kanıtlanamayan varsayımlar üzerinde yorum yapıl- maktadır. B) Kendi içerisinde tutarsızlıkları ve yanlılıkları bulun- maktadır. C) İstatistiki verilerin gerçeği yansıtmadığı ortaya koyul- maktadır. D) Ortaya atılan iddia, gerekçesiyle birlikte verilerek ikna yolu tercih edilmektedir. E) Toplumun farklı kesimlerinin bakış açıları karşılaştırıl- maktadır.
2. "Bir uygarlık" demişti Aime Cesaire, "kafasından önce
kalbinden çürür."
Bu cümlede uygarlıkların yok oluşuna yönelik
anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Binlerce yıl insanlık düşüncesine yön veren
uygarlıkların mutlaka bir sonlarının olması
B) Geniş coğrafyalarda asırlarca etkili olan uygarlıkların
temel niteliğinin özgür düşünceyi benimsemeleri
olması
CMerhametini kaybeden uygarlıkların sadece düşünce
birikimiyle ayakta kalamayacakları
D) Farklı düşüncelere açık olmayan medeniyetlerin uzun
yıllar kalıcı olamaması
E) Uygarlıkların yok oluşuyla ilgili çok yönlü gerekçelerin
bulunması
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
2. "Bir uygarlık" demişti Aime Cesaire, "kafasından önce kalbinden çürür." Bu cümlede uygarlıkların yok oluşuna yönelik anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Binlerce yıl insanlık düşüncesine yön veren uygarlıkların mutlaka bir sonlarının olması B) Geniş coğrafyalarda asırlarca etkili olan uygarlıkların temel niteliğinin özgür düşünceyi benimsemeleri olması CMerhametini kaybeden uygarlıkların sadece düşünce birikimiyle ayakta kalamayacakları D) Farklı düşüncelere açık olmayan medeniyetlerin uzun yıllar kalıcı olamaması E) Uygarlıkların yok oluşuyla ilgili çok yönlü gerekçelerin bulunması
4. (1) Bireyler, en önemli sosyalleşme kazanımlarından biri
olan dili ve temel davranış kalıplarını ailede öğrenirler. (II)
Aileden sonra en önemli ikinci sosyalleşme aracı okuldur.
PATCHGESING
Unt
Ces (inst
(III) Okul, resmî ve örgütlü bir sosyalleşme kurumudur. (IV)
Çocuğa henüz bilmediği ve daha sonraki yaşamını kolay-
laştıracak pek çok şeyi öğreterek daha üst seviyelerdeki
toplumsal problemlerle mücadele etme yolunu gösterir.
(V) Aynı zamanda geçerli olan toplumsal değerleri benim-
semesine de yardımcı olur.
www
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi dü-
şüncenin akışını bozmaktadır?
A) I
B) II
C) III
D) IV E) V
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
4. (1) Bireyler, en önemli sosyalleşme kazanımlarından biri olan dili ve temel davranış kalıplarını ailede öğrenirler. (II) Aileden sonra en önemli ikinci sosyalleşme aracı okuldur. PATCHGESING Unt Ces (inst (III) Okul, resmî ve örgütlü bir sosyalleşme kurumudur. (IV) Çocuğa henüz bilmediği ve daha sonraki yaşamını kolay- laştıracak pek çok şeyi öğreterek daha üst seviyelerdeki toplumsal problemlerle mücadele etme yolunu gösterir. (V) Aynı zamanda geçerli olan toplumsal değerleri benim- semesine de yardımcı olur. www Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi dü- şüncenin akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V
insa-
üzen
m ka-
Canlı-
may-
kıy-
di-
ha
a
5.
Uçan ve yüzen hayvanların, çevrelerindeki nesnelere
çarpmaktan ya da birbirleriyle çarpışmaktan nasıl kaçın-
dıklarıyla ilgili yapılmış araştırmalar var.
Çünkü araştırmaya göre nesnenin hızlı hareket ediyor
oluşu, varsayımsal olarak arıya nesnenin yani tehlikenin
yakında olduğu izlenimini veriyor.
III. Birçok canlı için his ya da zannetme fikri avantaj sağlar
çünkü bu durumdan yararlanarak nesnelerin kendilerine
uzaklığını algılayabilirler.
Bombus arıları üzerinde yapılan çalışmalar, bu arıların bir
nesneyi hızlı hareket ediyormuş gibi gördüklerinde ondan
hemen uzaklaştıklarını gösteriyor.
V. Hızla hareket eden bir taşıtın içindeyken uzaktaki nesne-
ler daha yavaş, yakındakiler daha hızlı hareket ediyormuş
gibi görünür.
Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün
oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan dör-
düncü olur?
A) I
B) II
D) IV
7. Ge
da
m
E) V
r
S
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
insa- üzen m ka- Canlı- may- kıy- di- ha a 5. Uçan ve yüzen hayvanların, çevrelerindeki nesnelere çarpmaktan ya da birbirleriyle çarpışmaktan nasıl kaçın- dıklarıyla ilgili yapılmış araştırmalar var. Çünkü araştırmaya göre nesnenin hızlı hareket ediyor oluşu, varsayımsal olarak arıya nesnenin yani tehlikenin yakında olduğu izlenimini veriyor. III. Birçok canlı için his ya da zannetme fikri avantaj sağlar çünkü bu durumdan yararlanarak nesnelerin kendilerine uzaklığını algılayabilirler. Bombus arıları üzerinde yapılan çalışmalar, bu arıların bir nesneyi hızlı hareket ediyormuş gibi gördüklerinde ondan hemen uzaklaştıklarını gösteriyor. V. Hızla hareket eden bir taşıtın içindeyken uzaktaki nesne- ler daha yavaş, yakındakiler daha hızlı hareket ediyormuş gibi görünür. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan dör- düncü olur? A) I B) II D) IV 7. Ge da m E) V r S