Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları
![. Bir toplumda kuşaktan kuşağa iletilen, yaptırım gücü olan
davranış biçimlerine gelenek denir. Ancak çoktandır unut-
tuğumuz geleneklerimiz olduğunu bilmem fark ettiniz mi?
Etmişseniz bunun kültürümüzde oluşturduğu aşınmanın
boyutlarını tahmin edebilirsiniz.
Bu parçada "kültürümüzde oluşturduğu aşınmanın boyut-
larını tahmin etmek" sözüyle aşağıdakilerden hangisi
anlatılmak istenmiştir?
A) Kültür zenginliğimizin ve benliğimizin yok olduğunun
farkına varmak
B) Kökleşmiş geleneklerimizin de unutulmaması için ça-
lışmak
C) Kültürümüzde meydana gelen erozyonun kapsamını
anlayabilmek
D) Kültürel bozulmaların bize zarar vereceğini düşünmek
E) Kültürel deformasyonun önüne geçmek istemek](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230202072057723869-3505204.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler. Bir toplumda kuşaktan kuşağa iletilen, yaptırım gücü olan
davranış biçimlerine gelenek denir. Ancak çoktandır unut-
tuğumuz geleneklerimiz olduğunu bilmem fark ettiniz mi?
Etmişseniz bunun kültürümüzde oluşturduğu aşınmanın
boyutlarını tahmin edebilirsiniz.
Bu parçada "kültürümüzde oluşturduğu aşınmanın boyut-
larını tahmin etmek" sözüyle aşağıdakilerden hangisi
anlatılmak istenmiştir?
A) Kültür zenginliğimizin ve benliğimizin yok olduğunun
farkına varmak
B) Kökleşmiş geleneklerimizin de unutulmaması için ça-
lışmak
C) Kültürümüzde meydana gelen erozyonun kapsamını
anlayabilmek
D) Kültürel bozulmaların bize zarar vereceğini düşünmek
E) Kültürel deformasyonun önüne geçmek istemek
![A
25.
Ax Gautier, "45 kilodan ağır çeken birini lirik şair
olarak kabul etmezdim." der. Fesat bir yorumcu bu
comleden, romancıların 45 kilodan fazla çekmeye
hakları olduğunu çıkartabilir. Ancak öyle değildir.
Balzac, kan damlayan yanakları ve haşmetli
cüssesiyle edebiyat dünyasına adım attığı ilk
günlerde fazlasıyla yadırganmış ve ömrü boyunca,
doymak bilmez iştahıyla ilgili alaylara göğüs germek
zorunda kalmıştır. Windsor Düşesi'nin dediği gibi
"Insan ne yeteri kadar zengin ne de yeteri kadar zayıf
olabilir."
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?
A) Tipki mutlu bir yaşam gibi sağlıklı bir
bünye de yazarın okur gözündeki imgesine
yakışmamaktadır
görüni
B Sanat insanlarının görünümleri ile sanatlarına
düşkünlükleri arasında ilgi kurulamaz
Şair ve yazarlar, sanatlarıyla uğraşmaktan sağlık
sorunlarıyla uğraşmak için zaman bulamazlar
Şairlerin fiziki yapılarına bakarak onların duyguları
hakkında görüş belirtmek doğru değildir
Şairlerle romancıların eşyanın görünüşü
hakkındaki düşünce ve duyguları birbirinden
farklıdır
26. Pencereme dolanma ay ışığı
27. (1) M
gida
ya r
duy
ve
kar
Rüzgârın soluğuyla titreye titreye
EES MEE
ma
mü
ön
A
28. E](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230202084428978044-2504255.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerA
25.
Ax Gautier, "45 kilodan ağır çeken birini lirik şair
olarak kabul etmezdim." der. Fesat bir yorumcu bu
comleden, romancıların 45 kilodan fazla çekmeye
hakları olduğunu çıkartabilir. Ancak öyle değildir.
Balzac, kan damlayan yanakları ve haşmetli
cüssesiyle edebiyat dünyasına adım attığı ilk
günlerde fazlasıyla yadırganmış ve ömrü boyunca,
doymak bilmez iştahıyla ilgili alaylara göğüs germek
zorunda kalmıştır. Windsor Düşesi'nin dediği gibi
"Insan ne yeteri kadar zengin ne de yeteri kadar zayıf
olabilir."
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?
A) Tipki mutlu bir yaşam gibi sağlıklı bir
bünye de yazarın okur gözündeki imgesine
yakışmamaktadır
görüni
B Sanat insanlarının görünümleri ile sanatlarına
düşkünlükleri arasında ilgi kurulamaz
Şair ve yazarlar, sanatlarıyla uğraşmaktan sağlık
sorunlarıyla uğraşmak için zaman bulamazlar
Şairlerin fiziki yapılarına bakarak onların duyguları
hakkında görüş belirtmek doğru değildir
Şairlerle romancıların eşyanın görünüşü
hakkındaki düşünce ve duyguları birbirinden
farklıdır
26. Pencereme dolanma ay ışığı
27. (1) M
gida
ya r
duy
ve
kar
Rüzgârın soluğuyla titreye titreye
EES MEE
ma
mü
ön
A
28. E
![Eleştiriye başladığım ilk yıllar benim için çok zor
geçti. Yakın çevremde öykü yazma heveslileri bir
anda arttı. Onların sırf benden öykülerini değerlen-
dirmelerini istemek için en kısa yolu tercih ederek
öykü yazmaya başladıklarının farkındaydım. En
büyük korkum bu olmuştu. Çünkü bu durumda ne
diyeceğimi bilemiyordum. Karışık duyguların kıska-
cında sıkışıyordum. Heveslerini kırmamak için duy-
mak istediklerini mi yoksa gerçekten düşündüklerimi
söylemek mi? Hatta bazen bu iki ihtimalin dışında
yeni bir ihtimal de ortaya çıkıyordu: Öykülerin olumlu
ya da olumsuz hiçbir şey düşündürmediği. Ama bu
durumda da susmak zorunda kalıyordum. Eleştirinin
hakkını vermek için tanıdıklarımı kırmaya gerek var
mı, diye düşünüyordum hep.
Bu parçada konuşan kişi aşağıdakilerden hangi-
siyle nitelendirilemez?
A) Sorgulayan
B) Kararsız
C) lyi niyetli
D)
E) Hoşgörülü
Sezgi sahibi](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230202084209294796-4690652.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerEleştiriye başladığım ilk yıllar benim için çok zor
geçti. Yakın çevremde öykü yazma heveslileri bir
anda arttı. Onların sırf benden öykülerini değerlen-
dirmelerini istemek için en kısa yolu tercih ederek
öykü yazmaya başladıklarının farkındaydım. En
büyük korkum bu olmuştu. Çünkü bu durumda ne
diyeceğimi bilemiyordum. Karışık duyguların kıska-
cında sıkışıyordum. Heveslerini kırmamak için duy-
mak istediklerini mi yoksa gerçekten düşündüklerimi
söylemek mi? Hatta bazen bu iki ihtimalin dışında
yeni bir ihtimal de ortaya çıkıyordu: Öykülerin olumlu
ya da olumsuz hiçbir şey düşündürmediği. Ama bu
durumda da susmak zorunda kalıyordum. Eleştirinin
hakkını vermek için tanıdıklarımı kırmaya gerek var
mı, diye düşünüyordum hep.
Bu parçada konuşan kişi aşağıdakilerden hangi-
siyle nitelendirilemez?
A) Sorgulayan
B) Kararsız
C) lyi niyetli
D)
E) Hoşgörülü
Sezgi sahibi
![6. Şimdi turistlere gösterilen eşyalar bir zamanlar insanların
ihtiyaçlarını karşılıyordu. Bugün hayal kırıklığına uğramış
şüpheciye, sanat anıtı gibi gelen bir dinsel mabet, insan-
ların inandığı dinin gereklerini yerine getirmeleri için bir
ihtiyaçtır.
Bu parçada savunulan düşünce aşağıdakilerden han-
gisidir?
A) Hiçbir eser sanat endişesi güdülerek yapılmamıştır, di-
yemeyiz.
B) Eser oluşturmada en önemli etken şüphesiz estetiktir.
C) Sanatta amaç ile araç, güzellik ile fayda birbirinden ay-
rılmaz.
D) Her sanat eseri bir gereksinimden doğmuştur.
E) Sanatta sosyal veya ahlaksal bir amaç güdülmez.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230202071425275826-3505204.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler6. Şimdi turistlere gösterilen eşyalar bir zamanlar insanların
ihtiyaçlarını karşılıyordu. Bugün hayal kırıklığına uğramış
şüpheciye, sanat anıtı gibi gelen bir dinsel mabet, insan-
ların inandığı dinin gereklerini yerine getirmeleri için bir
ihtiyaçtır.
Bu parçada savunulan düşünce aşağıdakilerden han-
gisidir?
A) Hiçbir eser sanat endişesi güdülerek yapılmamıştır, di-
yemeyiz.
B) Eser oluşturmada en önemli etken şüphesiz estetiktir.
C) Sanatta amaç ile araç, güzellik ile fayda birbirinden ay-
rılmaz.
D) Her sanat eseri bir gereksinimden doğmuştur.
E) Sanatta sosyal veya ahlaksal bir amaç güdülmez.
![6.
Biz dengenin ürünleriyiz. Bir balık gibi iyi yüzemiyoruz, çita-
lar kadar hızlı koşamıyoruz, goriller kadar ağır kaldıramıyo-
ruz ama bunların hepsini dengeli bir şekilde yapabiliyoruz.
Her insan bedeni içsel dengenin, içsel barışın özlemini du-
yar ve bu dengeyle en sağlıklı yaşamı sürdürebilir. Gevşe-
menin nasıl bir duygu olduğunu bilmeyen gergin insanlara
"gevşe" denildiğinde gevşeyemeyeceklerdir. Ama bir kez
olsun derin gevşeme yaşadıklarında bir referans noktası
oluşur. Ondan sonra gergin olduklarını daha kolay anlaya-
bilirler ve gerginliklerinden kurtulmak için ne yapacaklarını
bilirler. Gerçek dengenin nasıl hissedildiğini bildiğinde ha-
yatının her alanında nerelerde dengesiz olduğunun farkında
olmaya başlar insan. Bu, kişiye içindeki denge merkezine
dönmek için otomatik sinyal olarak hizmet eder. Dolayısıyla
insan denge yasasını dengesizliklerinin farkında olarak uy-
gular.
Bu paragrafta anlatılmak istenen asıl düşünce aşağıda-
kilerden hangisidir?
ASYONEL YAYINLA
A) Fiziksel rahatlık hakkında bir fikri olmayanların psikolojik
rahatlığa ulaşamayacağı
B) İnsanların içsel bir dengeye ulaşmak için birbirinden
farklı yöntemlerinin olduğu
C) Dengenin, dengesizliklerin farkında olunduğunda ortaya
çıkan bir içsel mekanizma olduğu
D) Denge yasasının fiziksel bir kanun olarak günlük hayatta
çok fazla yer almadığı
E) Dengesiz davranışların hayatımızı olumsuz yönde etki-
leme gücü olduğu](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230202081612641082-2131579.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler6.
Biz dengenin ürünleriyiz. Bir balık gibi iyi yüzemiyoruz, çita-
lar kadar hızlı koşamıyoruz, goriller kadar ağır kaldıramıyo-
ruz ama bunların hepsini dengeli bir şekilde yapabiliyoruz.
Her insan bedeni içsel dengenin, içsel barışın özlemini du-
yar ve bu dengeyle en sağlıklı yaşamı sürdürebilir. Gevşe-
menin nasıl bir duygu olduğunu bilmeyen gergin insanlara
"gevşe" denildiğinde gevşeyemeyeceklerdir. Ama bir kez
olsun derin gevşeme yaşadıklarında bir referans noktası
oluşur. Ondan sonra gergin olduklarını daha kolay anlaya-
bilirler ve gerginliklerinden kurtulmak için ne yapacaklarını
bilirler. Gerçek dengenin nasıl hissedildiğini bildiğinde ha-
yatının her alanında nerelerde dengesiz olduğunun farkında
olmaya başlar insan. Bu, kişiye içindeki denge merkezine
dönmek için otomatik sinyal olarak hizmet eder. Dolayısıyla
insan denge yasasını dengesizliklerinin farkında olarak uy-
gular.
Bu paragrafta anlatılmak istenen asıl düşünce aşağıda-
kilerden hangisidir?
ASYONEL YAYINLA
A) Fiziksel rahatlık hakkında bir fikri olmayanların psikolojik
rahatlığa ulaşamayacağı
B) İnsanların içsel bir dengeye ulaşmak için birbirinden
farklı yöntemlerinin olduğu
C) Dengenin, dengesizliklerin farkında olunduğunda ortaya
çıkan bir içsel mekanizma olduğu
D) Denge yasasının fiziksel bir kanun olarak günlük hayatta
çok fazla yer almadığı
E) Dengesiz davranışların hayatımızı olumsuz yönde etki-
leme gücü olduğu
![3. Yeni teknoloji günümüz kuşaklarını esir alsa bile ba-
sılı kitabın hayatımızdaki yeri yadsınamaz. Umberto
Eco'nun "Kitap tıpkı kaşık, çekiç, tekerlek veya makas
gibidir. Bir kere icat ettikten sonra daha iyisini yapamaz-
sınız." sözüne bu bağlamda şapka çıkarıyorum.
mellett till et
gand
Bu parçadaki altı çizili sözcüğü anlamca karşılaya-
bilecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde var-
dır?
Onla
A) Geçmişe bağlı kalmak geçmişin bize yük olmasına
yol açmaz, tersine yükümüzün bir kısmını omuzları-
mızdan alır.
ev elib idati müsli (O
B) Yazarın görevi acıyı inkâr etmek, onun olmadığı ya-
aho nilsamasını yaratmak, acının izlerini insan zihninden
silmek olamaz.
C) Nitelikli yazarın değerinin geç anlaşılması edebiyatı-
mızın imkânlarının onun değerini takdir edecek dü-
zeyde olmaması ile ilgilidir.
D) Eğer futbolu hayatın dışında, yalnızca yirmi iki kişi-
nin bir topun peşinde koştuğu saçmalık olarak düşü-
nüyorsanız büyük bir yanılgı içindesiniz.
E) Ortak bilinç dışını oluşturan bütün ögeler, insanlığın
geçmiş yaşantılarının ürünüdür ve bize nesilden ne-
sile geçmişlerdir.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230202080408086690-1760102.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler3. Yeni teknoloji günümüz kuşaklarını esir alsa bile ba-
sılı kitabın hayatımızdaki yeri yadsınamaz. Umberto
Eco'nun "Kitap tıpkı kaşık, çekiç, tekerlek veya makas
gibidir. Bir kere icat ettikten sonra daha iyisini yapamaz-
sınız." sözüne bu bağlamda şapka çıkarıyorum.
mellett till et
gand
Bu parçadaki altı çizili sözcüğü anlamca karşılaya-
bilecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde var-
dır?
Onla
A) Geçmişe bağlı kalmak geçmişin bize yük olmasına
yol açmaz, tersine yükümüzün bir kısmını omuzları-
mızdan alır.
ev elib idati müsli (O
B) Yazarın görevi acıyı inkâr etmek, onun olmadığı ya-
aho nilsamasını yaratmak, acının izlerini insan zihninden
silmek olamaz.
C) Nitelikli yazarın değerinin geç anlaşılması edebiyatı-
mızın imkânlarının onun değerini takdir edecek dü-
zeyde olmaması ile ilgilidir.
D) Eğer futbolu hayatın dışında, yalnızca yirmi iki kişi-
nin bir topun peşinde koştuğu saçmalık olarak düşü-
nüyorsanız büyük bir yanılgı içindesiniz.
E) Ortak bilinç dışını oluşturan bütün ögeler, insanlığın
geçmiş yaşantılarının ürünüdür ve bize nesilden ne-
sile geçmişlerdir.
![ploji-
mi-
de
er
3
7. ---- Bizim zamanımızda televizyonda haftada bir maç ancak
noktasına geldi. Haftanın her günü neredeyse günde bir veya
seyrederdik. Şimdi ise basketbol, futbolu neredeyse yakalama
iki maç seyretme şansına sahibiz. Evimizde NBA TV varsa bog
günümüz yok demektir. Ayrıca internet ortamından da istedig
miz maçları belli bir ücret karşılığı seyretme kolaylığı da oluştu.
Basketbolda gelişmelere bu kadar yakın olduğumuz bir ortamda
seyrettiğimiz takımların ve organizasyonların nasıl olması gerek-
tiğini hep düşünmüşümdür. Ve başarının devamının nasıl sağ
lanmalıdır. Bir antrenör nasıl bir düzen içinde verim verebilir veya
nasıl bir çalışma ortamı hazırlamalıdır.
G
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre getirilecek
olan cümle aşağıdakilerin hangisi olamaz?
A) Zamanla beraber merak ettiğimiz basketbol maçlarına ula-
şımımız kolaylaştı.
B) Artık rahatlıkla basketbol maçlarını izleyebiliyor, basketteki
gelişmeleri takip edebiliyoruz.
C) Günümüz teknolojisi ile birlikte bilgiye ulaşmak, güncel
olayları dünyanın neresinde olursa olsun takip etmek ve
yorumlamak kolaylaştı.
D) Basketbol her geçen gün çeşitli başarılara ev sahipliği yap-
makta, bizler de artık bu başarılara yakından şahitlik ede-
bilmekteyiz.
E) Basketbolda çalışma, disiplin ve eğlenmenin iç içe olduğu
olumlu antremanlar yapılmakta.
Kendine güven](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230201180727245363-2766134.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşüncelerploji-
mi-
de
er
3
7. ---- Bizim zamanımızda televizyonda haftada bir maç ancak
noktasına geldi. Haftanın her günü neredeyse günde bir veya
seyrederdik. Şimdi ise basketbol, futbolu neredeyse yakalama
iki maç seyretme şansına sahibiz. Evimizde NBA TV varsa bog
günümüz yok demektir. Ayrıca internet ortamından da istedig
miz maçları belli bir ücret karşılığı seyretme kolaylığı da oluştu.
Basketbolda gelişmelere bu kadar yakın olduğumuz bir ortamda
seyrettiğimiz takımların ve organizasyonların nasıl olması gerek-
tiğini hep düşünmüşümdür. Ve başarının devamının nasıl sağ
lanmalıdır. Bir antrenör nasıl bir düzen içinde verim verebilir veya
nasıl bir çalışma ortamı hazırlamalıdır.
G
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre getirilecek
olan cümle aşağıdakilerin hangisi olamaz?
A) Zamanla beraber merak ettiğimiz basketbol maçlarına ula-
şımımız kolaylaştı.
B) Artık rahatlıkla basketbol maçlarını izleyebiliyor, basketteki
gelişmeleri takip edebiliyoruz.
C) Günümüz teknolojisi ile birlikte bilgiye ulaşmak, güncel
olayları dünyanın neresinde olursa olsun takip etmek ve
yorumlamak kolaylaştı.
D) Basketbol her geçen gün çeşitli başarılara ev sahipliği yap-
makta, bizler de artık bu başarılara yakından şahitlik ede-
bilmekteyiz.
E) Basketbolda çalışma, disiplin ve eğlenmenin iç içe olduğu
olumlu antremanlar yapılmakta.
Kendine güven
![1970'li yıllarda ivi cins bir krem deterjan markasının
ürün müdürü satışları artırmak için yeni bir pazarlama
yöntemi uyguladı/O güne kadar alışık olunan yöntem,
bazı krem deterjan kâselerinin içine çay kaşığı konarak
ürünlerin satışa sunulmasıydı. Ürün müdürünün kendi
markası için geliştirdiği yeni yöntemde her kâseye ba-
sit, ucuz ama ihtiyacı karşılayan bir hediye konacak
ve bu hediyeler birbirinden farklı olacaktı, Çamaşır
mandalı, saç tokası ve değişik plastik anahtarlıklar ha-
zırlandı ve her kâseye birer tane kondu. Kâselerin üze-
rine "Her kâsede bir hediye, bizde boş yok." yazıldı.
Bu kampanya ayrıca televizyon ve radyo reklamlarıyla
da duyuruldu. Kampanya son derece başarılı oldu ve
satışlar kısa sürede on kat arttı Uygulamaya dört beş
ay devam edildikten sonra hediye vermekten vazge-
çildi ve ürünün üzerine yalnızca "İyi temizler." sloganı
yazılarak ürün satışa sunuldu. Bu değişikliğe karşın
satışlar çok az gerilemişti.
hediye
verilmediyi rain
Parçada sözü edilen promosyon uygulamasına
son verilmesine karşın satışların çok az gerileme-
sinin nedeni aşağıdakilerden hangisi olabilir?
A) Yeni bir slogan kullanılmaya başlanması
B)
Y
Bu piyasada tüketici tercihlerinin sık sık değiş-
mesi
C) Tüketicilerin hediye verilmesinden hoşlanmış ol-
ması
D) Ürün kalitesinin tüketiciler tarafından beğenilmesi
E) Fiyatının diğer ürünlere göre ucuz olması](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230201155058979447-4735631.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler1970'li yıllarda ivi cins bir krem deterjan markasının
ürün müdürü satışları artırmak için yeni bir pazarlama
yöntemi uyguladı/O güne kadar alışık olunan yöntem,
bazı krem deterjan kâselerinin içine çay kaşığı konarak
ürünlerin satışa sunulmasıydı. Ürün müdürünün kendi
markası için geliştirdiği yeni yöntemde her kâseye ba-
sit, ucuz ama ihtiyacı karşılayan bir hediye konacak
ve bu hediyeler birbirinden farklı olacaktı, Çamaşır
mandalı, saç tokası ve değişik plastik anahtarlıklar ha-
zırlandı ve her kâseye birer tane kondu. Kâselerin üze-
rine "Her kâsede bir hediye, bizde boş yok." yazıldı.
Bu kampanya ayrıca televizyon ve radyo reklamlarıyla
da duyuruldu. Kampanya son derece başarılı oldu ve
satışlar kısa sürede on kat arttı Uygulamaya dört beş
ay devam edildikten sonra hediye vermekten vazge-
çildi ve ürünün üzerine yalnızca "İyi temizler." sloganı
yazılarak ürün satışa sunuldu. Bu değişikliğe karşın
satışlar çok az gerilemişti.
hediye
verilmediyi rain
Parçada sözü edilen promosyon uygulamasına
son verilmesine karşın satışların çok az gerileme-
sinin nedeni aşağıdakilerden hangisi olabilir?
A) Yeni bir slogan kullanılmaya başlanması
B)
Y
Bu piyasada tüketici tercihlerinin sık sık değiş-
mesi
C) Tüketicilerin hediye verilmesinden hoşlanmış ol-
ması
D) Ürün kalitesinin tüketiciler tarafından beğenilmesi
E) Fiyatının diğer ürünlere göre ucuz olması
![4. Ünlü eleştirmen bu eserinde, her yazarın
kahramanlarına bire bir eğilirken yazarın kendisinin,
kahramanlarına eğilme şekline de ışık tutuyor. Eserlerin
ortak özelliklerini ve kendine has özelliklerini paralel
değerlendiriyor. Elimizde tuttuğumuz bir haritayı
andırıyor bu eser ama sınırları olmayan bir harita. Hatta
harita üzerindeki varış noktalarının her birinden diğerine
yeni yollar çizme, belirleme özgürlüğü var okuyucunun.
VIP Yayınları
ye
2
Bu parçada altı çizili bölümle, sözü edilen eserin
hangi özelliği anlatılmak istenmiştir?
A) Okurun beklentilerini karşılaması
B) Bilgiye kolayca ulaşmanın yolunu göstermesi
C) Okuyanda bir farkındalık oluşturması
D) Okura hareket alanı bırakması
E) Bir edebiyat birikiminden yararlanması
Diğer sayfaya geçiniz.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230202070011066183-564673.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler4. Ünlü eleştirmen bu eserinde, her yazarın
kahramanlarına bire bir eğilirken yazarın kendisinin,
kahramanlarına eğilme şekline de ışık tutuyor. Eserlerin
ortak özelliklerini ve kendine has özelliklerini paralel
değerlendiriyor. Elimizde tuttuğumuz bir haritayı
andırıyor bu eser ama sınırları olmayan bir harita. Hatta
harita üzerindeki varış noktalarının her birinden diğerine
yeni yollar çizme, belirleme özgürlüğü var okuyucunun.
VIP Yayınları
ye
2
Bu parçada altı çizili bölümle, sözü edilen eserin
hangi özelliği anlatılmak istenmiştir?
A) Okurun beklentilerini karşılaması
B) Bilgiye kolayca ulaşmanın yolunu göstermesi
C) Okuyanda bir farkındalık oluşturması
D) Okura hareket alanı bırakması
E) Bir edebiyat birikiminden yararlanması
Diğer sayfaya geçiniz.
![7.
●
●
Çocukların olaylar arasında kurduğu bağıntılar,
kimi olaylar karşısında söyledikleri sözler
yetişkinleri şaşırtır.
Çocukların hayal gücü büyüklerinkine oranla çok
daha ileri bir seviyededir.
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir
biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Çocuğun zihinsel gelişimi yaşıyla paralel
ilerlemediğinden çocuklar olaylar arasında gerçek
dışı bağıntılar kurabilir.
B) Büyüklerden çok daha gelişkin bir hayal gücüne
sahip çocuklar, yetişkinleri hayrette bırakan
umulmadık düşünceler ortaya koyabilir.
Gerçek hayata dair herhangi bir kaygı taşımayan
çocuklar için hayal dünyası gerçek hayattan daha
önemlidir.
DY Çevresel etkenler, geniş bir hayal gücüne sahip olan
çocukların bu yeteneklerini zamanla bir çerçeve
içinde sınırlandırır.
E) Yetişkinler, çocukların soyut düşünmeye yatkın
sonsuz hayal güçlerini çeşitli ortamlarda ifade
etmelerine olanak tanımalıdır.
hat intel
ET](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230202070045902705-564673.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler7.
●
●
Çocukların olaylar arasında kurduğu bağıntılar,
kimi olaylar karşısında söyledikleri sözler
yetişkinleri şaşırtır.
Çocukların hayal gücü büyüklerinkine oranla çok
daha ileri bir seviyededir.
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir
biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Çocuğun zihinsel gelişimi yaşıyla paralel
ilerlemediğinden çocuklar olaylar arasında gerçek
dışı bağıntılar kurabilir.
B) Büyüklerden çok daha gelişkin bir hayal gücüne
sahip çocuklar, yetişkinleri hayrette bırakan
umulmadık düşünceler ortaya koyabilir.
Gerçek hayata dair herhangi bir kaygı taşımayan
çocuklar için hayal dünyası gerçek hayattan daha
önemlidir.
DY Çevresel etkenler, geniş bir hayal gücüne sahip olan
çocukların bu yeteneklerini zamanla bir çerçeve
içinde sınırlandırır.
E) Yetişkinler, çocukların soyut düşünmeye yatkın
sonsuz hayal güçlerini çeşitli ortamlarda ifade
etmelerine olanak tanımalıdır.
hat intel
ET
![2
DIM
31. 1990 yılının beşinci ayında Max-Planck Enstitüsü, mısır
genini kırmızı bir bitkiye aşılayarak çalışmaya başladı. Bu
mısır geninin özelliği, yerini devamlı değiştirmesiydi. Oysa
normalde bir gen daima yerinde kalır. Bu mısır geni, yerini
sürekli değiştirerek icabında fonksiyonu olmayan genlere
dönüşebiliyordu. Bu araştırmayla zıplayan genin renk
veren yeni bitkinin genlerine ne kadar dönüşebileceği
belirlenmeye çalışıldı. Zıplayan genler, kırmızı bitkinin
genterine dönüşünce o geni kilitleyerek renk değişimine
izin verildi. Böylelikle kırmızı bitkinin bütün genleri
beyazlaştı.
Aşağıdakilerden hangisi bu bilgiler doğrultusunda
yapılacak bir araştırma sürecinde sorulacak
sorulardan biri olamaz?
A) Mısır geninin biyolojik yapısı nasıldır?
B) Genlerin hareketliliğini sağlayan temel faktör nedir?
C) Genlerde renk değişimi nasıl meydana gelmektedir?
D) Mısırın genlerinde kırmızılığı sağlayan temel unsur
nedir?
E) Zıplayan genler ne zaman ve nasıl tespit edilmiştir?](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230202065300758026-455285.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler2
DIM
31. 1990 yılının beşinci ayında Max-Planck Enstitüsü, mısır
genini kırmızı bir bitkiye aşılayarak çalışmaya başladı. Bu
mısır geninin özelliği, yerini devamlı değiştirmesiydi. Oysa
normalde bir gen daima yerinde kalır. Bu mısır geni, yerini
sürekli değiştirerek icabında fonksiyonu olmayan genlere
dönüşebiliyordu. Bu araştırmayla zıplayan genin renk
veren yeni bitkinin genlerine ne kadar dönüşebileceği
belirlenmeye çalışıldı. Zıplayan genler, kırmızı bitkinin
genterine dönüşünce o geni kilitleyerek renk değişimine
izin verildi. Böylelikle kırmızı bitkinin bütün genleri
beyazlaştı.
Aşağıdakilerden hangisi bu bilgiler doğrultusunda
yapılacak bir araştırma sürecinde sorulacak
sorulardan biri olamaz?
A) Mısır geninin biyolojik yapısı nasıldır?
B) Genlerin hareketliliğini sağlayan temel faktör nedir?
C) Genlerde renk değişimi nasıl meydana gelmektedir?
D) Mısırın genlerinde kırmızılığı sağlayan temel unsur
nedir?
E) Zıplayan genler ne zaman ve nasıl tespit edilmiştir?
![E 4.
Aşağıdakilerden hangisi "Kristof Kolomb'un en beğendi-
ğim yönü, yeni bir dünya bulması değil; bir düşünce üzeri-
ne onu aramaya gitmesidir." cümlesine anlamca en ya-
kındır?
A) Gerçek kahramanlar yalnızca düş kurmakla yetinmeyip
düşü gerçekleştirmek için uğraş verenlerdir.
B) Güçlükleri yenmek önemli değildir; önemli olan, güçlük-
leri yenmek için verilen uğraştır.
212 Zor işleri başarmak elbette saygıya değerdir ama asıl
saygıya değer olan bir amaç uğruna gösterilen çabadır.
D) Kristof Kolomb'un yeni bir dünya bulduğunu söylemek
doğru bir düşünce değildir çünkü orada zaten yaşayan-
lar vardı.
E) Büyük insanları büyük yapan şey, fikirleri değil; eylemle-
ridir.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230202064950304495-4178266.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerE 4.
Aşağıdakilerden hangisi "Kristof Kolomb'un en beğendi-
ğim yönü, yeni bir dünya bulması değil; bir düşünce üzeri-
ne onu aramaya gitmesidir." cümlesine anlamca en ya-
kındır?
A) Gerçek kahramanlar yalnızca düş kurmakla yetinmeyip
düşü gerçekleştirmek için uğraş verenlerdir.
B) Güçlükleri yenmek önemli değildir; önemli olan, güçlük-
leri yenmek için verilen uğraştır.
212 Zor işleri başarmak elbette saygıya değerdir ama asıl
saygıya değer olan bir amaç uğruna gösterilen çabadır.
D) Kristof Kolomb'un yeni bir dünya bulduğunu söylemek
doğru bir düşünce değildir çünkü orada zaten yaşayan-
lar vardı.
E) Büyük insanları büyük yapan şey, fikirleri değil; eylemle-
ridir.
![TYT
TÜRKÇE TESTI
37 ve 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Ispanya'nın televizyon yayıncılar birliği UTECA bir araştırma
yaptırmış. İspanyolların çoğu, bu araştırmaya göre televizyo-
nun eğitici olduğuna inanıyor. Televizyon içeriklerinin internet
ortamından çok daha yararlı olduğu düşüncesindeler. Bu si-
ralamada radyo ve yazılı basın daha sonra geliyor. Bu görü-
şü belirleyen, yarışmalar oluyor. İspanya'da "Pasapalabra" en
çok izlenen program. Bizde bir ara ev halkını televizyon başı-
na toplayan "Passaparola" programı da böyleydi. Bizde "Kim
Milyoner Olmak İster", "Kelime Oyunu", "Ben Bilirim" ve "3'te
3 Tarih" programları İspanya'daki tablonun kopyası oluyor. Bu
yarışmalar, İspanyol halkının düşüncesine göre en iyi öğren-
me yolu olarak kabul ediliyor. Bu yarışmaların faydasının ol-
duğu kesin. İnsanların yazılı basından görsel basına sıçrama
yaptığı görülüyor. Okumak zor, izlemek kolay yöntem. İzleye-
rek öğreniyorlar. Yapılan araştırmada bazı programların izle-
yiciye yararlı yeni bilgiler kazandıran kaynak olduğunun da al-
tı çizilmiştir.
37. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) İspanyol halkı, televizyondaki içeriğin internet ortamından
daha yararlı olduğuna inanmaktadır.
B) Görsel medyanın İspanya'daki etkisi, radyo ve yazılı ba-
sından daha fazladır.
C) Bilgi yarışmaları, televizyon programlarının izlenme oranı
ve yararlı olma özelliğinde etkilidir.
D) Türkiye'deki çeşitli bilgi yarışma programları, İspanya'da-
ki bilgi yarışması programından etkilenerek oluşmuştur.
Akademi
E) Yazılı basın, dünya ülkelerinde görsel basının gerisinde
kalmıştır.
D) Halkımız, bilgi yarışmalarını önemsemiyor.
E) İnternet, her türlü yayıncılığı kuşatmaktadır.
L
38. Bu parça, aşağıdaki görüşlerden hangisine karşı çıkmak
amacıyla yazılmıştır?
Televizyon yayıncılığı önemini kaybetmektedir.
B) Yazılı basın görsel basından daha etkilidir.
C) Bireyler, zamanlarının çoğunu televizyon izlemekle geçir-
mektedir.
39
Ha
bir
da
S
du
ke
m
h
Ş
ģ
t
z
1
39.
4
EPHE](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230202063422430412-5325723.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerTYT
TÜRKÇE TESTI
37 ve 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Ispanya'nın televizyon yayıncılar birliği UTECA bir araştırma
yaptırmış. İspanyolların çoğu, bu araştırmaya göre televizyo-
nun eğitici olduğuna inanıyor. Televizyon içeriklerinin internet
ortamından çok daha yararlı olduğu düşüncesindeler. Bu si-
ralamada radyo ve yazılı basın daha sonra geliyor. Bu görü-
şü belirleyen, yarışmalar oluyor. İspanya'da "Pasapalabra" en
çok izlenen program. Bizde bir ara ev halkını televizyon başı-
na toplayan "Passaparola" programı da böyleydi. Bizde "Kim
Milyoner Olmak İster", "Kelime Oyunu", "Ben Bilirim" ve "3'te
3 Tarih" programları İspanya'daki tablonun kopyası oluyor. Bu
yarışmalar, İspanyol halkının düşüncesine göre en iyi öğren-
me yolu olarak kabul ediliyor. Bu yarışmaların faydasının ol-
duğu kesin. İnsanların yazılı basından görsel basına sıçrama
yaptığı görülüyor. Okumak zor, izlemek kolay yöntem. İzleye-
rek öğreniyorlar. Yapılan araştırmada bazı programların izle-
yiciye yararlı yeni bilgiler kazandıran kaynak olduğunun da al-
tı çizilmiştir.
37. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) İspanyol halkı, televizyondaki içeriğin internet ortamından
daha yararlı olduğuna inanmaktadır.
B) Görsel medyanın İspanya'daki etkisi, radyo ve yazılı ba-
sından daha fazladır.
C) Bilgi yarışmaları, televizyon programlarının izlenme oranı
ve yararlı olma özelliğinde etkilidir.
D) Türkiye'deki çeşitli bilgi yarışma programları, İspanya'da-
ki bilgi yarışması programından etkilenerek oluşmuştur.
Akademi
E) Yazılı basın, dünya ülkelerinde görsel basının gerisinde
kalmıştır.
D) Halkımız, bilgi yarışmalarını önemsemiyor.
E) İnternet, her türlü yayıncılığı kuşatmaktadır.
L
38. Bu parça, aşağıdaki görüşlerden hangisine karşı çıkmak
amacıyla yazılmıştır?
Televizyon yayıncılığı önemini kaybetmektedir.
B) Yazılı basın görsel basından daha etkilidir.
C) Bireyler, zamanlarının çoğunu televizyon izlemekle geçir-
mektedir.
39
Ha
bir
da
S
du
ke
m
h
Ş
ģ
t
z
1
39.
4
EPHE
![18. Şairler, başka şairlerle karşılaştırılmayı sevmezler ama
hiçbir şairin gökten zembille inmediği gerçeği de orta yer-
de durmaktadır. Yani hiçbir şair geçmişle bağını kopararak
yol alamaz. Behçet Necatigil'in dediği gibi; şair, geriye baka
baka ilerler. Bu yüzden bir şairin büyüklüğü ya da küçüklüğü,
yetkinliği ya da acemiliği edebiyat tarihinde yer etmiş şairler-
le karşılaştırılarak ortaya konabilir.
utenal ennidrid inima
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden han-
gisidir?
uooo
A) Şairleri hakkıyla değerlendirebilmek için nesnel ölçütler
belirlenmelidir.
B) Şairler, kendinden önceki edebiyat birikimine duyarsız
davranmamalıdır.
C) Bir şairi değerlendirmek için onu şiir tarihi içinde ele al-
mak gerekmektedir.
by nid naturux
D) Geçmişin şiir birikiminden yararlanmayan bir şairin ba-
şarılı olması mümkün değildir.
E) Bir şairin değerli olup olmadığı, edebiyat tarihlerinde
kendine yer bulabilmesine bağlıdır. (
Fides
20.
PETEN
320](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230202061958480903-2140362.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler18. Şairler, başka şairlerle karşılaştırılmayı sevmezler ama
hiçbir şairin gökten zembille inmediği gerçeği de orta yer-
de durmaktadır. Yani hiçbir şair geçmişle bağını kopararak
yol alamaz. Behçet Necatigil'in dediği gibi; şair, geriye baka
baka ilerler. Bu yüzden bir şairin büyüklüğü ya da küçüklüğü,
yetkinliği ya da acemiliği edebiyat tarihinde yer etmiş şairler-
le karşılaştırılarak ortaya konabilir.
utenal ennidrid inima
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden han-
gisidir?
uooo
A) Şairleri hakkıyla değerlendirebilmek için nesnel ölçütler
belirlenmelidir.
B) Şairler, kendinden önceki edebiyat birikimine duyarsız
davranmamalıdır.
C) Bir şairi değerlendirmek için onu şiir tarihi içinde ele al-
mak gerekmektedir.
by nid naturux
D) Geçmişin şiir birikiminden yararlanmayan bir şairin ba-
şarılı olması mümkün değildir.
E) Bir şairin değerli olup olmadığı, edebiyat tarihlerinde
kendine yer bulabilmesine bağlıdır. (
Fides
20.
PETEN
320
![i
19. Toplumun millet olarak yaşayıp devam edebilmesi diline
verdiği öneme bağlıdır. Eğitim bu bilinci verebiliyorsa millet
devam eder, sağlamıyorsa çözülür. Ekonomik başarılarla
zenginleşmiş fertler, millî dil ve kültür bilinci taşımadıkları
takdirde başka devletlerin uydusu olmayı rahatlıkla isteye-
bilirler. Yabancı bir dil ve kültürü hiç kaygı duymadan kendi
dil ve kültürlerinin önüne geçirebilirler.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A
Eğitimin bireye yeterli dil bilincini veremediği toplumlar,
varlıklarını bir millet olarak devam ettiremeyip çözülür-
ler.
B) Kaliteli eğitimin de ekonomik koşullar sağlanmadan
uygulanamayacağı göz ardı edilmemelidir.
C) Meselelere salt ekonomik çıkarlar açısından bakan
toplumlar, çıkarlarını temin için özgürlüklerini önemse-
meyebilirler.
D) Küreselleşen dünyada yerel dillerin önemini kaybedip
İngilizcenin küresel bir dil olarak önem kazandığı koca
bir yalandır.
E) Sömürülmek istenen toplumun dili üzerinde çeşitli
oyunlar, karmaşık algılar geliştirmek emperyalistlerin
temel yaklaşımlarındandır.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230202051047233805-1387692.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceleri
19. Toplumun millet olarak yaşayıp devam edebilmesi diline
verdiği öneme bağlıdır. Eğitim bu bilinci verebiliyorsa millet
devam eder, sağlamıyorsa çözülür. Ekonomik başarılarla
zenginleşmiş fertler, millî dil ve kültür bilinci taşımadıkları
takdirde başka devletlerin uydusu olmayı rahatlıkla isteye-
bilirler. Yabancı bir dil ve kültürü hiç kaygı duymadan kendi
dil ve kültürlerinin önüne geçirebilirler.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A
Eğitimin bireye yeterli dil bilincini veremediği toplumlar,
varlıklarını bir millet olarak devam ettiremeyip çözülür-
ler.
B) Kaliteli eğitimin de ekonomik koşullar sağlanmadan
uygulanamayacağı göz ardı edilmemelidir.
C) Meselelere salt ekonomik çıkarlar açısından bakan
toplumlar, çıkarlarını temin için özgürlüklerini önemse-
meyebilirler.
D) Küreselleşen dünyada yerel dillerin önemini kaybedip
İngilizcenin küresel bir dil olarak önem kazandığı koca
bir yalandır.
E) Sömürülmek istenen toplumun dili üzerinde çeşitli
oyunlar, karmaşık algılar geliştirmek emperyalistlerin
temel yaklaşımlarındandır.
![Garip Akımı ile birlikte şiirin hedef kitlesi değişir. Müreffeh
sınıfların zevkine hitap eden klasik şiirin kayıtlarına son ve-
rilmesi; değişen değerler, sosyal sınıflar ve zevk mesele-
siyle ilişkilendirilir. Yeni şiir yaşamak hakkını mütemadî bir
didişmenin sonunda elde eden yoksul çoğunluğa yönelir.
Kültürel ve ekonomik yönlerden geri kalmış çoğunluğun
gündelik ilişkilerine yoğunlaşan Garipçiler, çalışan, ek-
mek peşinde koşan yoksul insanların hayatlarını gerçekçi
bir anlayışla işlerler.
Bu parçadan hareketle Garipçiler ile ilgili
1. Çoğunluğa hitap eden bir anlayışları olduğuna
11. Şiirde bazı değişiklikler yaptıklarına
III. Uzun yıllar devam eden bir anlayışları olduğuna
BAH
TAURUS
yargılarından hangilerine değinilmemiştir?
A) Yalnız
D) I ve II
B) Yalnız II
G
E) I ve III
Yalnız III](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230202045343085252-4824955.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerGarip Akımı ile birlikte şiirin hedef kitlesi değişir. Müreffeh
sınıfların zevkine hitap eden klasik şiirin kayıtlarına son ve-
rilmesi; değişen değerler, sosyal sınıflar ve zevk mesele-
siyle ilişkilendirilir. Yeni şiir yaşamak hakkını mütemadî bir
didişmenin sonunda elde eden yoksul çoğunluğa yönelir.
Kültürel ve ekonomik yönlerden geri kalmış çoğunluğun
gündelik ilişkilerine yoğunlaşan Garipçiler, çalışan, ek-
mek peşinde koşan yoksul insanların hayatlarını gerçekçi
bir anlayışla işlerler.
Bu parçadan hareketle Garipçiler ile ilgili
1. Çoğunluğa hitap eden bir anlayışları olduğuna
11. Şiirde bazı değişiklikler yaptıklarına
III. Uzun yıllar devam eden bir anlayışları olduğuna
BAH
TAURUS
yargılarından hangilerine değinilmemiştir?
A) Yalnız
D) I ve II
B) Yalnız II
G
E) I ve III
Yalnız III