Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

Vandalizm günümüz toplumunun bakış açısına
göre psikolojik, sosyolojik ve ekonomik sonuçları
olan çok ciddi bir problemdir/Vandalizm, 4. ve 5.
yüzyıllarda Batı Avrupa'yı istila eden, geçtikleri her
(yeri yakıp yıkan ve MS 455 yılında Roma'yı yağ-
malayan Vandallar'a atfen, bir kimsenin kamu mal-
larına ya da tanımadığı kişilerin mallarına yönelik
saldırganca davranışlarda bulunma eğilimini ifade
etmek için kullanılan bir terimdir Bu olguya ilk
MASSARO
E
kez, Fransız yazar Abbé Grégoire 1794 yılında
Paris'te yapılan bir toplantıda dikkat çekmiş, 1789
Fransız Devrimi'ni izleyen yıllarda "Vatandaşların
tarihi eserleri tahrip etmelerini önlemek gerekiyor!"
diyerek konuşmasında "vandalisme" terimini kul-
lanmıştır. Bunu diyen yazar.
Yaza +502
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden han-
gisi yoktur?
A Tanımlama
Tanık gösterme
Karşılaştırma
D) Açıklama
E Nesnellik
Tonik
gösterme,
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Vandalizm günümüz toplumunun bakış açısına göre psikolojik, sosyolojik ve ekonomik sonuçları olan çok ciddi bir problemdir/Vandalizm, 4. ve 5. yüzyıllarda Batı Avrupa'yı istila eden, geçtikleri her (yeri yakıp yıkan ve MS 455 yılında Roma'yı yağ- malayan Vandallar'a atfen, bir kimsenin kamu mal- larına ya da tanımadığı kişilerin mallarına yönelik saldırganca davranışlarda bulunma eğilimini ifade etmek için kullanılan bir terimdir Bu olguya ilk MASSARO E kez, Fransız yazar Abbé Grégoire 1794 yılında Paris'te yapılan bir toplantıda dikkat çekmiş, 1789 Fransız Devrimi'ni izleyen yıllarda "Vatandaşların tarihi eserleri tahrip etmelerini önlemek gerekiyor!" diyerek konuşmasında "vandalisme" terimini kul- lanmıştır. Bunu diyen yazar. Yaza +502 Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden han- gisi yoktur? A Tanımlama Tanık gösterme Karşılaştırma D) Açıklama E Nesnellik Tonik gösterme,
31. Yeni nesil, maaş değil unvan peşinde!
Bir araştırma şirketi, maaşlı çalışan 18-25 yaş ara-
lığındaki 830 kişiyle yaptığı görüşmede kişilere un-
van tercihine yönelik sorular sormuştur. Araştırma
sonucunda katılımcıların %80'inin "Çalıştığım yerde-
ki önceliğim unvan değil, maaşım." cevabı verdiği,
%18'inin "Unvanım yükseltilirse maaşımın aynı kal-
ması önemli değil." görüşünü belirttiği, %2'sinin de
"Unvanım yükselirse maaşımın düşmesi benim için
önemli olmaz." dediği tespit edilmiştir. Araştırma so-
nuçları, son dönemde popüler hâle gelen unvan pa-
zarlamasının nasıl yapılacağı konusunda da şirket-
lere önemli geri bildirimler sunmuştur.
Bu köşe yazısıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi
söylenebilir?
A) Kanıtlanamayan varsayımlar üzerinde yorum ya-
pılmaktadır.
(B) Kendi içerisinde tutarsızlıkları ve yanlılıkları bu-
Junmaktadır.
Cstatistiki verilerin gerçeği yansıtmadığı ortaya ko-
yulmaktadır.
D) Güncel bir konunun ekonomik etkilerine değinil-
mektedir.
E) Toplumun farkir kesimlerinin bakış açıları karşı-
laştırılmaktadır.
A
Y
N
L
A
R
1
33.
34
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
31. Yeni nesil, maaş değil unvan peşinde! Bir araştırma şirketi, maaşlı çalışan 18-25 yaş ara- lığındaki 830 kişiyle yaptığı görüşmede kişilere un- van tercihine yönelik sorular sormuştur. Araştırma sonucunda katılımcıların %80'inin "Çalıştığım yerde- ki önceliğim unvan değil, maaşım." cevabı verdiği, %18'inin "Unvanım yükseltilirse maaşımın aynı kal- ması önemli değil." görüşünü belirttiği, %2'sinin de "Unvanım yükselirse maaşımın düşmesi benim için önemli olmaz." dediği tespit edilmiştir. Araştırma so- nuçları, son dönemde popüler hâle gelen unvan pa- zarlamasının nasıl yapılacağı konusunda da şirket- lere önemli geri bildirimler sunmuştur. Bu köşe yazısıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Kanıtlanamayan varsayımlar üzerinde yorum ya- pılmaktadır. (B) Kendi içerisinde tutarsızlıkları ve yanlılıkları bu- Junmaktadır. Cstatistiki verilerin gerçeği yansıtmadığı ortaya ko- yulmaktadır. D) Güncel bir konunun ekonomik etkilerine değinil- mektedir. E) Toplumun farkir kesimlerinin bakış açıları karşı- laştırılmaktadır. A Y N L A R 1 33. 34
T
B
f
Geniş bir sosyal ilişkiler ağı içinde yaşayan insanlar, hayat
boyu değişimler yaşarlar. Bu, sosyal ilişkilerin bazen nitelik
bazen niceliğinde önemli değişimlere neden olabilmektedir.
Hatta bazen bireylerin sosyal ilişkilerin nitelik ve niceliği
konusundaki beklentileri ile gerçekleştirebildikleri arasında
fark olmasına da sebep olabilir. Önemli sosyal değişimler ve
kişilik özellikleri bu farkın giderek açılmasına ve sonuçta yal-
nızlık adı verilen acı verici, sıkıntılı bir ruh hâli yaşanmasına
neden olur. Bireylerin kendilerini mutsuz, güvensiz, depresif,
tehditlere karşı daha duyarlı hâle gelmesine, çoğu zaman
çevresine düşmanca tavır takınmasına neden olan bu ruh
hâli, bireyleri sosyal etkileşimden alıkoyduğu için toplumsal
kurumların sağlığını da tehdit eder. Çünkü birey, sosyal
etkileşim sonucunda karşısındakileri tanımakla kalmaz ken-
dini ve toplumunu tanır. En güçlü öğrenme yolu bu yüzden
sosyal etkileşimdir. Insanlar bu ilişkiler yoluyla düzgün sosyal
etkileşimler gerçekleştirme normlarını da öğrenir. Bundan
dolayı çevresinden izole olan bireylerden oluşan bir toplum
parçalanmaya meyillidir. Yalnızlık hem birey sağlığı hem de
toplumsal sağlık açısından önemli ve incelenmesi gereken bir
olgudur.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden han-
gisidir?
A) Sosyal iletişimden türlü sebeplerden ötürü yalıtılmış
bireyler, kendi ve dolaylı yoldan toplumu için olumsuz
sonuçlar yaratır.
f
B) Kendini yalnız hisseden bireylerin toplum tarafından
dışlanması bireyin yalnızlık sarmalından çıkamamasına
sebep olur.
C) Yalnızlığın bireysel sebepleri olduğu kadar toplumsal
sebeplerinin de olduğu gözden kaçırılmaması gereken bir
konudur.
D) Yalnızlık bireyi etkilediği kadar toplumun genelini de etki-
leyen bir durum olduğu için bu yıkıcı duyguya sahip olan
bireylere yardım edilmelidir.
2. Bireylerin bilgi c
mayı ve davran
bir bireyin ken
toplumun da ke
sahiptir Kapsa
kendini gerçe
ve yüksek gel
bunlar bireyle
kündür. Buna
kolaylaştırma
dir. Daha yü
Buna göre
rekabetçilik
bir ifadeyle
zamanda to
MİNİ
SÖZLÜK
E)sanların başka insanlarla kurduğu iletişim, hem kişinin
kendine hem de toplumun geneline en büyük katkıyı sağ-
layacaktır.
xyl
Sazende
Sazcı
/benimhocam
TES
Bu parçac
gisidir?
A) Eğitim
nin do
önem
B) Çoğu
eğitim
psiko
C) Bir ü
sal
en E
D) Insa
nin
ları
E) Ha
eğ
sa
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
T B f Geniş bir sosyal ilişkiler ağı içinde yaşayan insanlar, hayat boyu değişimler yaşarlar. Bu, sosyal ilişkilerin bazen nitelik bazen niceliğinde önemli değişimlere neden olabilmektedir. Hatta bazen bireylerin sosyal ilişkilerin nitelik ve niceliği konusundaki beklentileri ile gerçekleştirebildikleri arasında fark olmasına da sebep olabilir. Önemli sosyal değişimler ve kişilik özellikleri bu farkın giderek açılmasına ve sonuçta yal- nızlık adı verilen acı verici, sıkıntılı bir ruh hâli yaşanmasına neden olur. Bireylerin kendilerini mutsuz, güvensiz, depresif, tehditlere karşı daha duyarlı hâle gelmesine, çoğu zaman çevresine düşmanca tavır takınmasına neden olan bu ruh hâli, bireyleri sosyal etkileşimden alıkoyduğu için toplumsal kurumların sağlığını da tehdit eder. Çünkü birey, sosyal etkileşim sonucunda karşısındakileri tanımakla kalmaz ken- dini ve toplumunu tanır. En güçlü öğrenme yolu bu yüzden sosyal etkileşimdir. Insanlar bu ilişkiler yoluyla düzgün sosyal etkileşimler gerçekleştirme normlarını da öğrenir. Bundan dolayı çevresinden izole olan bireylerden oluşan bir toplum parçalanmaya meyillidir. Yalnızlık hem birey sağlığı hem de toplumsal sağlık açısından önemli ve incelenmesi gereken bir olgudur. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden han- gisidir? A) Sosyal iletişimden türlü sebeplerden ötürü yalıtılmış bireyler, kendi ve dolaylı yoldan toplumu için olumsuz sonuçlar yaratır. f B) Kendini yalnız hisseden bireylerin toplum tarafından dışlanması bireyin yalnızlık sarmalından çıkamamasına sebep olur. C) Yalnızlığın bireysel sebepleri olduğu kadar toplumsal sebeplerinin de olduğu gözden kaçırılmaması gereken bir konudur. D) Yalnızlık bireyi etkilediği kadar toplumun genelini de etki- leyen bir durum olduğu için bu yıkıcı duyguya sahip olan bireylere yardım edilmelidir. 2. Bireylerin bilgi c mayı ve davran bir bireyin ken toplumun da ke sahiptir Kapsa kendini gerçe ve yüksek gel bunlar bireyle kündür. Buna kolaylaştırma dir. Daha yü Buna göre rekabetçilik bir ifadeyle zamanda to MİNİ SÖZLÜK E)sanların başka insanlarla kurduğu iletişim, hem kişinin kendine hem de toplumun geneline en büyük katkıyı sağ- layacaktır. xyl Sazende Sazcı /benimhocam TES Bu parçac gisidir? A) Eğitim nin do önem B) Çoğu eğitim psiko C) Bir ü sal en E D) Insa nin ları E) Ha eğ sa
GRAF KAMPI
17. Helikopterin sesi yaklaşınca dişi kurt inlemeye başladı. Bir
top gibi büzülerek başını ayakları arasına aldı. Sonra sinir-
leri iyice gevşedi, acı acı uludu, çaresizdi. Amansız, kör bir
n korkuya kapılmıştı. Dişlerini hiddetle aynı zamanda umut-
nisuzca gıcırtarak kovuğun kapısına doğru süründü. O hâliyle
kovuğun üzerinde homurdanıp duran ve kayaları bile söküp
yuvarlayan madenî canavarı korkutup kaçırmak ister gibiydi.
Akbar gebe olduğu için eşi Taşçaynar daha çok dışarıda do-
laşıyordu. O sırada çalılar arasına sinmişti. Akbar'ın acı acı
uluduğunu duyunca kalkıp inlerine doğru süzüldü. Taşçay-
nar (taş çiğner) adını ona çobanlar vermişti. Çünkü çenesi
taşları çiğneyecek kadar güçlüydü.
nie st
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söy-
lenemez?
4. GÜN
A) 3.
holysa
A) 3. kişi durumundaki anlatıcı, olay kişisinin iç dünyasını
bilen hâkim anlatıcı konumundadır.
las
B) Olayların kronolojik bir sırayla anlatıldığı, zamanın ile-
riye doğru aktığı bir öykü söz konusudur.
Yinelemelerden yararlanılarak anlatıma dikkat çekici bir
özellik kazandırılmıştır.
Yansıma sözcükler kullanılarak varlıkların devinimlerine
ilişkin ayrıntılar doğal biçimde yansıtılmıştır.
E) Farklı varlıkların nitelikleri üzerinden karşılaştırmalar
yapılarak onların algılanması kolaylaştırılmıştır.
listbyen
BROV
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
GRAF KAMPI 17. Helikopterin sesi yaklaşınca dişi kurt inlemeye başladı. Bir top gibi büzülerek başını ayakları arasına aldı. Sonra sinir- leri iyice gevşedi, acı acı uludu, çaresizdi. Amansız, kör bir n korkuya kapılmıştı. Dişlerini hiddetle aynı zamanda umut- nisuzca gıcırtarak kovuğun kapısına doğru süründü. O hâliyle kovuğun üzerinde homurdanıp duran ve kayaları bile söküp yuvarlayan madenî canavarı korkutup kaçırmak ister gibiydi. Akbar gebe olduğu için eşi Taşçaynar daha çok dışarıda do- laşıyordu. O sırada çalılar arasına sinmişti. Akbar'ın acı acı uluduğunu duyunca kalkıp inlerine doğru süzüldü. Taşçay- nar (taş çiğner) adını ona çobanlar vermişti. Çünkü çenesi taşları çiğneyecek kadar güçlüydü. nie st Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? 4. GÜN A) 3. holysa A) 3. kişi durumundaki anlatıcı, olay kişisinin iç dünyasını bilen hâkim anlatıcı konumundadır. las B) Olayların kronolojik bir sırayla anlatıldığı, zamanın ile- riye doğru aktığı bir öykü söz konusudur. Yinelemelerden yararlanılarak anlatıma dikkat çekici bir özellik kazandırılmıştır. Yansıma sözcükler kullanılarak varlıkların devinimlerine ilişkin ayrıntılar doğal biçimde yansıtılmıştır. E) Farklı varlıkların nitelikleri üzerinden karşılaştırmalar yapılarak onların algılanması kolaylaştırılmıştır. listbyen BROV
Türkiye deprem haritasına baktığımızda, depremin yok
sayılmayacak bir gerçek olduğunu ne yazık ki görüyoruz.
Hatta deprem haritasının yanı sıra ülkemizin farklı noktala-
rında yaşanan depremler, bu doğal afeti görmezden gelmek
yerine gerekli önlemlerini bir an önce almamız gerektiğinin
altını çizer nitelikte. Fakat depreme dayanıklı binaların inşa
edilmesi, deprem çantasını hazırlamak gibi önlemlerin yanı
sıra deprem anında ve sonrasında da yapılması gerekenleri
bilmek hayati önem taşıyor. Depremin ne zaman, kaç şidde-
tinde olacağını bilmek şu an için mümkün değil. Bu nedenle
depremden korunmak için önlemlerimizi almalıyız. Alınan
önlemler, can ve mal kayıplarını en aza indirmeyi sağla-
yabilir. Kaygan, ovalık, sonradan dodurulmuş araziler yani
yumuşak toprakli araziler, depremden en çok etkilenen nok-
talar olabilir. Bu nedenle evinizi bu alanlardan seçmemeli
ve kayalık, zeminini daha sağlam yerleşim noktalarını ter-
cih etmelisiniz. İnşaat Yönetmeliği ve yapı tekniğine uygun
olarak inşa edilen, depreme karşı dayanıklı binaları tercih
etmelisiniz. Evinizdeki obilyalar depremin etkisiyle hareket
edebilir ve güvendiğinizi tehlikeye atabilir. Bu nedenle kitap-
lik, beyaz eşya, koltuk takımı gibi eşyayı sabitlemelisiniz.
Deprem anında dolapların kapılarının açılması nedeniyle
dolapların içerisinde bulunan eşya da güvenliğiniz açısın-
dan risk teşkil eder. Dolaplarda çocuk kilitleri kullanarak ön-
leminizi alabilirsiniz. Raflardaki objelerin düşmesini engel-
lemek için ise plastik ya da yapışkanlı tutucu malzemeler
kullanabilirsiniz. Mobilyalarınızı nasıl konumlandırdığınız da
önemlidir. Deprem sırasında çıkış yolunda sizi yavaşlatacak
ya da engel oluşturabilecek mobilyaları daha uygun bir yere
taşımalısınız. Tüm aile bireylerine özel deprem çantası ha-
zırlamak depreme hazırlıkta olmazsa olmazdır.
37. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Depremin zamanın ve şiddetinin önceden bilinemeye-
ceğine
B Depremin ülkemizin bir gerçeği olduğuna
√
Depreme karşı konutların sigorta yapılması gerektiğine
Depreme karşı alınacak önlemlerin can ve mal kaybını
azaltacağına
E) Deprem esnasinda ve deprem sonrasında yapılması
gerekenlerin neler olduğuna
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Türkiye deprem haritasına baktığımızda, depremin yok sayılmayacak bir gerçek olduğunu ne yazık ki görüyoruz. Hatta deprem haritasının yanı sıra ülkemizin farklı noktala- rında yaşanan depremler, bu doğal afeti görmezden gelmek yerine gerekli önlemlerini bir an önce almamız gerektiğinin altını çizer nitelikte. Fakat depreme dayanıklı binaların inşa edilmesi, deprem çantasını hazırlamak gibi önlemlerin yanı sıra deprem anında ve sonrasında da yapılması gerekenleri bilmek hayati önem taşıyor. Depremin ne zaman, kaç şidde- tinde olacağını bilmek şu an için mümkün değil. Bu nedenle depremden korunmak için önlemlerimizi almalıyız. Alınan önlemler, can ve mal kayıplarını en aza indirmeyi sağla- yabilir. Kaygan, ovalık, sonradan dodurulmuş araziler yani yumuşak toprakli araziler, depremden en çok etkilenen nok- talar olabilir. Bu nedenle evinizi bu alanlardan seçmemeli ve kayalık, zeminini daha sağlam yerleşim noktalarını ter- cih etmelisiniz. İnşaat Yönetmeliği ve yapı tekniğine uygun olarak inşa edilen, depreme karşı dayanıklı binaları tercih etmelisiniz. Evinizdeki obilyalar depremin etkisiyle hareket edebilir ve güvendiğinizi tehlikeye atabilir. Bu nedenle kitap- lik, beyaz eşya, koltuk takımı gibi eşyayı sabitlemelisiniz. Deprem anında dolapların kapılarının açılması nedeniyle dolapların içerisinde bulunan eşya da güvenliğiniz açısın- dan risk teşkil eder. Dolaplarda çocuk kilitleri kullanarak ön- leminizi alabilirsiniz. Raflardaki objelerin düşmesini engel- lemek için ise plastik ya da yapışkanlı tutucu malzemeler kullanabilirsiniz. Mobilyalarınızı nasıl konumlandırdığınız da önemlidir. Deprem sırasında çıkış yolunda sizi yavaşlatacak ya da engel oluşturabilecek mobilyaları daha uygun bir yere taşımalısınız. Tüm aile bireylerine özel deprem çantası ha- zırlamak depreme hazırlıkta olmazsa olmazdır. 37. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Depremin zamanın ve şiddetinin önceden bilinemeye- ceğine B Depremin ülkemizin bir gerçeği olduğuna √ Depreme karşı konutların sigorta yapılması gerektiğine Depreme karşı alınacak önlemlerin can ve mal kaybını azaltacağına E) Deprem esnasinda ve deprem sonrasında yapılması gerekenlerin neler olduğuna
Ay-
tur.
bul
tün
re-
ne
la-
önü
aa-
kça
cak
O
7.
şılık
eler-
şılığı
e ya-
eçile-
ne ba-
yeni bir eser yazarken bunu düşünebiliriz. İstenenler
günün şartlarına uygun olursa neden yazılmasın ki?
Ben bir yazar olarak buna çok dikkat ederim. Günün
şartları benim zihnimdekilerle bir olursa hemen hare-
kete geçerim. Okur da beni bu konuda destekler. İlk
eserimde de böyle bir şey olmuştu. Yazdığım konuyu
benimseyen okur yeni eserlerimi yazmamda bana da-
ima öncülük etmişti. Zaten okurda karşılık bulmayan
bir eseri kendim de yok sayarım.
eğitim-
bütünle-
Soda
Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık
söylenmiş olabilir?
A) Sizden gündem olan bir konuyu yazmanız istenirse
ne yaparsınız?
B) Istenilenle zihninizdekiler çatışırsa neler olur?
C) Yazarken sizin için önemli olan zihninizdekiler mi-
dir?
D) Günün şartları yazmanız için yeterli midir?
E) Bir yazar olarak yazma aşamasında öncelikle neye
bakarsınız?
nrkidan da
Qistiy
Aradan
Kimine
meyin..
bir kom
buna
çıkmış
meyec
Günlü
not et
birbirin
onlar
kişileri
Bu pa
söyle
A) GO
SIS
B) GU
aç
ZO
E) G
kir
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Ay- tur. bul tün re- ne la- önü aa- kça cak O 7. şılık eler- şılığı e ya- eçile- ne ba- yeni bir eser yazarken bunu düşünebiliriz. İstenenler günün şartlarına uygun olursa neden yazılmasın ki? Ben bir yazar olarak buna çok dikkat ederim. Günün şartları benim zihnimdekilerle bir olursa hemen hare- kete geçerim. Okur da beni bu konuda destekler. İlk eserimde de böyle bir şey olmuştu. Yazdığım konuyu benimseyen okur yeni eserlerimi yazmamda bana da- ima öncülük etmişti. Zaten okurda karşılık bulmayan bir eseri kendim de yok sayarım. eğitim- bütünle- Soda Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söylenmiş olabilir? A) Sizden gündem olan bir konuyu yazmanız istenirse ne yaparsınız? B) Istenilenle zihninizdekiler çatışırsa neler olur? C) Yazarken sizin için önemli olan zihninizdekiler mi- dir? D) Günün şartları yazmanız için yeterli midir? E) Bir yazar olarak yazma aşamasında öncelikle neye bakarsınız? nrkidan da Qistiy Aradan Kimine meyin.. bir kom buna çıkmış meyec Günlü not et birbirin onlar kişileri Bu pa söyle A) GO SIS B) GU aç ZO E) G kir
12.
1. Teknolojinin bir nimeti addedilen ve kısa bir geçmişe
dayandığı düşünülen dondurma, sanılanın aksine
binlerce yıl öncesinin antik medeniyetlerine kadar
uzanır. Kökeni Çin, Roma veya Mısırlılara
atfedilmesine rağmen ilk dondurmanın soğuk hava
depoları yapımında uzmanlaşmış Persler tarafından
yapıldığı artık bilinmelidir.
II. Dondurma yapmak için İran'da Persler dağların
yüksek yamaçlarına çukurlar kazarak kar topluyor,
topladıkları karları; süt, kaymak, bal, şurup, şerbet,
çeşitli baharatlar ve diğer tatlandırıcılarla
harmanlayarak tekrar kara gömüyorlardı. Burada
haftalarca bekleterek bir çeşit dondurma elde
ediyorlardı. Daha sonra bu karışımı şehrin kar ve
buz ihtiyacını karşılamak için inşa ettikleri "yahçal"
adı verilen soğuk hava depolarında yaz boyu
saklıyorlardı.
Il numaralı parçanın I numaralı parçayla ilişkisini
aşağıdakilerin hangisi açıklamaktadır?
A) I. parçada sözü edilen besin çeşidini farklı kültürlerin
yiyecekleriyle kıyaslamaktadır.
B) 1. parçada dile getirilen gida maddesinin lezzetinden
söz etmektedir.
I. parçada değinilen medeniyetin uzak geçmişini
aktarmaktadır.
D) I. parçada iddia edilen düşünceye dayanak olabilecek
açıklamalarda bulunmaktadır.
E) 1. parçada belirtilen yiyeceğin farklı kültürlerdeki
üretim tekniklerini anlatmaktadır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
12. 1. Teknolojinin bir nimeti addedilen ve kısa bir geçmişe dayandığı düşünülen dondurma, sanılanın aksine binlerce yıl öncesinin antik medeniyetlerine kadar uzanır. Kökeni Çin, Roma veya Mısırlılara atfedilmesine rağmen ilk dondurmanın soğuk hava depoları yapımında uzmanlaşmış Persler tarafından yapıldığı artık bilinmelidir. II. Dondurma yapmak için İran'da Persler dağların yüksek yamaçlarına çukurlar kazarak kar topluyor, topladıkları karları; süt, kaymak, bal, şurup, şerbet, çeşitli baharatlar ve diğer tatlandırıcılarla harmanlayarak tekrar kara gömüyorlardı. Burada haftalarca bekleterek bir çeşit dondurma elde ediyorlardı. Daha sonra bu karışımı şehrin kar ve buz ihtiyacını karşılamak için inşa ettikleri "yahçal" adı verilen soğuk hava depolarında yaz boyu saklıyorlardı. Il numaralı parçanın I numaralı parçayla ilişkisini aşağıdakilerin hangisi açıklamaktadır? A) I. parçada sözü edilen besin çeşidini farklı kültürlerin yiyecekleriyle kıyaslamaktadır. B) 1. parçada dile getirilen gida maddesinin lezzetinden söz etmektedir. I. parçada değinilen medeniyetin uzak geçmişini aktarmaktadır. D) I. parçada iddia edilen düşünceye dayanak olabilecek açıklamalarda bulunmaktadır. E) 1. parçada belirtilen yiyeceğin farklı kültürlerdeki üretim tekniklerini anlatmaktadır.
BENIM HOCAM
TYT-TÜRKÇE Soru Bankas
6. TO
eğ
Şiirle ilgilenenler, çok eski zamanlardan bu yana şiirin tanımı-
ni yapmak maksatlı cümleler kurmuşlardır ancak bu cümleler
şiirin yalnız bir iki yönünü belirtmekten öteye gidemediğinden
ortak bir şiir tanımına ulaşılamamıştır. Değişen yaşam tarzı,
hayata bakış, kültür yapısı ve gelişen teknoloji; her şeyi oldu-
ğu gibi şiiri de dönüştürmüş ve şiir tanımında ortak bir yargıya
ulaşılamamasının farklı bir sebebini oluşturmuştur. Eskiler
için vezinli, kafiyeli ve hayal gücüyle yaratılan sözler olan
şiir, bir zaman sonra geleneksel şiir anlayışına tepki duyarak
vezini ve kafiyeyi reddeden şairlerce şiirin içeriği, biçimi ve
detayısıyla tanımı değiştirilmiştir. Kimisine göre şiir güzeli
çirkin, çirkini güzel; büyüğü küçük, küçüğü büyük yapabilecek
hünere sahip sözler iken kimisine göre hangi biçim özelliğiyle
olursa olsun toplumun kanayan yaralarını sarmakla yükümlü
derin ve etkili sözler anlamına gelmiştir. Tüm bunlardan anla-
şılacağı gibi şiirler münasebeti olan herkes, şiirin farklı bir
vasfını öne çıkarsa da bu öne çıkarımların asgari müştereği,
şiirin şairinin hayal gücü ile yaratıldığıdır yani şiirin muhayyel
yönüdür. Bu da şairinin hayata bakış acısıyla şekillenen
düş dünyasının somutlaşmış hâli olduğundan içinde "şairine
görelik" barındırır. Şiir tanımları benzer hatta aynı olan şairle-
rin dahi şiirlerinin de şiir tanımlarının da biricik oluşunun tek
sebebidir, bu.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden han-
gisidir?
A) k şairlerden günümüze kadar ortak bir şiir tanımı yapıla-
mayışının nedeni, toplumun değişen değerleridir.
B) Gerçeğin biçimini deforme edebilecek kadar güçlü sözler-
den oluşan şiir, edebiyatın en öznel türüdür.
C) Şairin zihninin yaratma yetisine göre vücut bulan her şiir,
kendi müstakil tanımını yaratmıştır.
D) İnsan ruhunda bir yere dokunan her şiir, kendine has
üslubuyla isme ve imzaya lüzum görmeden aynılaşır.
E) Şairin imgelem dünyasına açılan kapıyı bulabilmenin
yolu, onun yaşadığı hayatı teneffüs etmekten geçer.
MİNİ
/benimhocam
de
ta
ik
ta
fi
S
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
BENIM HOCAM TYT-TÜRKÇE Soru Bankas 6. TO eğ Şiirle ilgilenenler, çok eski zamanlardan bu yana şiirin tanımı- ni yapmak maksatlı cümleler kurmuşlardır ancak bu cümleler şiirin yalnız bir iki yönünü belirtmekten öteye gidemediğinden ortak bir şiir tanımına ulaşılamamıştır. Değişen yaşam tarzı, hayata bakış, kültür yapısı ve gelişen teknoloji; her şeyi oldu- ğu gibi şiiri de dönüştürmüş ve şiir tanımında ortak bir yargıya ulaşılamamasının farklı bir sebebini oluşturmuştur. Eskiler için vezinli, kafiyeli ve hayal gücüyle yaratılan sözler olan şiir, bir zaman sonra geleneksel şiir anlayışına tepki duyarak vezini ve kafiyeyi reddeden şairlerce şiirin içeriği, biçimi ve detayısıyla tanımı değiştirilmiştir. Kimisine göre şiir güzeli çirkin, çirkini güzel; büyüğü küçük, küçüğü büyük yapabilecek hünere sahip sözler iken kimisine göre hangi biçim özelliğiyle olursa olsun toplumun kanayan yaralarını sarmakla yükümlü derin ve etkili sözler anlamına gelmiştir. Tüm bunlardan anla- şılacağı gibi şiirler münasebeti olan herkes, şiirin farklı bir vasfını öne çıkarsa da bu öne çıkarımların asgari müştereği, şiirin şairinin hayal gücü ile yaratıldığıdır yani şiirin muhayyel yönüdür. Bu da şairinin hayata bakış acısıyla şekillenen düş dünyasının somutlaşmış hâli olduğundan içinde "şairine görelik" barındırır. Şiir tanımları benzer hatta aynı olan şairle- rin dahi şiirlerinin de şiir tanımlarının da biricik oluşunun tek sebebidir, bu. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden han- gisidir? A) k şairlerden günümüze kadar ortak bir şiir tanımı yapıla- mayışının nedeni, toplumun değişen değerleridir. B) Gerçeğin biçimini deforme edebilecek kadar güçlü sözler- den oluşan şiir, edebiyatın en öznel türüdür. C) Şairin zihninin yaratma yetisine göre vücut bulan her şiir, kendi müstakil tanımını yaratmıştır. D) İnsan ruhunda bir yere dokunan her şiir, kendine has üslubuyla isme ve imzaya lüzum görmeden aynılaşır. E) Şairin imgelem dünyasına açılan kapıyı bulabilmenin yolu, onun yaşadığı hayatı teneffüs etmekten geçer. MİNİ /benimhocam de ta ik ta fi S
HOCA
Paragrafta Ana Düşünce - III
Geniş bir sosyal ilişkiler ağı içinde yaşayan insanlar, hayat
boyu değişimler yaşarlar. Bu, sosyal ilişkilerin bazen nitelik
bazen niceliğinde önemli değişimlere neden olabilmektedir.
Hatta bazen bireylerin sosyal ilişkilerin nitelik ve niceliği
konusundaki beklentileri ile gerçekleştirebildikleri arasında
fark olmasına da sebep olabilir. Önemli sosyal değişimler ve
kişilik özellikleri bu farkın giderek açılmasına ve sonuçta yal-
nızlık adı verilen acı verici, sıkıntılı bir ruh hâli yaşanmasına
neden olur. Bireylerin kendilerini mutsuz, güvensiz, depresif,
tehditlere karşı daha duyarlı hâle gelmesine, çoğu zaman
çevresine düşmanca tavır takınmasına neden olan bu ruh
hâli, bireyleri sosyal etkileşimden alıkoyduğu için toplumsal
kurumların sağlığını da tehdit eder. Çünkü birey, sosyal
etkileşim sonucunda karşısındakileri tanımakla kalmaz ken-
dini ve toplumunu tanır. En güçlü öğrenme yolu bu yüzden
sosyal etkileşimdir. İnsanlar bu ilişkiler yoluyla düzgün sosyal
etkileşimler gerçekleştirme normlarını da öğrenir. Bundan
dolayı çevresinden izole olan bireylerden oluşan bir toplum
parçalanmaya meyillidir. Yalnızlık hem birey sağlığı hem de
toplumsal sağlık açısından önemli ve incelenmesi gereken bir
olgudur.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden han-
gisidir?
A) Sosyal iletişimden türlü sebeplerden ötürü yalıtılmış
bireyler, kendi ve dolaylı yoldan toplumu için olumsuz
sonuçlar yaratır. N
B) Kendini yalnız hisseden bireylerin toplum tarafından
dışlanması bireyin yalnızlık sarmalından çıkamamasına
sebep olur.
nyanya!!
C) Yalnızlığın bireysel sebepleri olduğu kadar toplumsal
sebeplerinin de olduğu gözden kaçırılmaması gereken bir
konudur.
D) Yalnızlık bireyi etkilediği kadar toplumun genelini de etki-
leyen bir durum olduğu için bu yıkıcı duyguya sahip olan
bireylere yardım edilmelidir.
E) nsanların başka insanlarla kurduğu iletişim, hem kişinin
kendine hem de toplumun geneline en büyük katkıyı sağ-
layacaktır.
MİNİ
2. E
n
t
t
ÜK
/benimhocam
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
HOCA Paragrafta Ana Düşünce - III Geniş bir sosyal ilişkiler ağı içinde yaşayan insanlar, hayat boyu değişimler yaşarlar. Bu, sosyal ilişkilerin bazen nitelik bazen niceliğinde önemli değişimlere neden olabilmektedir. Hatta bazen bireylerin sosyal ilişkilerin nitelik ve niceliği konusundaki beklentileri ile gerçekleştirebildikleri arasında fark olmasına da sebep olabilir. Önemli sosyal değişimler ve kişilik özellikleri bu farkın giderek açılmasına ve sonuçta yal- nızlık adı verilen acı verici, sıkıntılı bir ruh hâli yaşanmasına neden olur. Bireylerin kendilerini mutsuz, güvensiz, depresif, tehditlere karşı daha duyarlı hâle gelmesine, çoğu zaman çevresine düşmanca tavır takınmasına neden olan bu ruh hâli, bireyleri sosyal etkileşimden alıkoyduğu için toplumsal kurumların sağlığını da tehdit eder. Çünkü birey, sosyal etkileşim sonucunda karşısındakileri tanımakla kalmaz ken- dini ve toplumunu tanır. En güçlü öğrenme yolu bu yüzden sosyal etkileşimdir. İnsanlar bu ilişkiler yoluyla düzgün sosyal etkileşimler gerçekleştirme normlarını da öğrenir. Bundan dolayı çevresinden izole olan bireylerden oluşan bir toplum parçalanmaya meyillidir. Yalnızlık hem birey sağlığı hem de toplumsal sağlık açısından önemli ve incelenmesi gereken bir olgudur. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden han- gisidir? A) Sosyal iletişimden türlü sebeplerden ötürü yalıtılmış bireyler, kendi ve dolaylı yoldan toplumu için olumsuz sonuçlar yaratır. N B) Kendini yalnız hisseden bireylerin toplum tarafından dışlanması bireyin yalnızlık sarmalından çıkamamasına sebep olur. nyanya!! C) Yalnızlığın bireysel sebepleri olduğu kadar toplumsal sebeplerinin de olduğu gözden kaçırılmaması gereken bir konudur. D) Yalnızlık bireyi etkilediği kadar toplumun genelini de etki- leyen bir durum olduğu için bu yıkıcı duyguya sahip olan bireylere yardım edilmelidir. E) nsanların başka insanlarla kurduğu iletişim, hem kişinin kendine hem de toplumun geneline en büyük katkıyı sağ- layacaktır. MİNİ 2. E n t t ÜK /benimhocam
1.
2.
Bu metinden ulaşabileceğiniz bilgilerin başına "+", ulaşamayacağınız bilgilerin başına
"-" işareti koyunuz.
3.
4.
BALONCUK ÜFLEYEN İNSANSIZ HAVA ARAÇLARI
Tozlaşmanın doğal yollarla olmadığı durumlarda çiftçiler,
polenleri spreylerle püskürtme ya da fırça, pamuklu çubuk gibi
araçlarla aktarmaya çalışır. Ancak bu hem çok zaman alan hem de
yeterince etkili olmayan bir yöntemdir.
5.
Ejiro Miyako, bu soruna oldukça ilginç bir çözüm buldu. Hem de
bu fikir, oğluyla birlikte deterjanlı sudan baloncuk yaparken aklına
geldi! Miyako, bitkilere zarar vermeyecek bir sıvının içine bitkinin
polenlerini koydu. Bu karışımdan kolayca patlamayan baloncuklar
üretti. Sonra bir insansız hava aracına baloncuk yapan bir aygıt
monte etti. Bu aygıta, elde ettiği polenli baloncuk karışımını koyup
insansız hava aracını uçurdu.
Miyako, ilk olarak insansız hava aracı ve baloncuk yardımıyla,
içinde armut ağacı çiçeklerinin polenleri bulunan sıvıdan armut
ağaçlarına doğru baloncuklar gönderdi. Bu yöntemle
tozlaşan armut ağacı çiçeklerinin büyük kısmı meyve
oluşturdu. Zambak bitkisinde de bu yöntemle
tozlaşma sağlayan Miyako, çiçeklerin büyük
kısmının tozlaştığını ancak baloncukların çoğunun
çiçeklere değmediğini belirledi. Bu nedenle
baloncukların boşa gitmemesi için uygun
yöntemler araştırmaya devam ettiğini belirtti.
Tozlaşma doğal yollarla oluşmazsa çiftçiler polenleri aktaramaz ve üreme
gerçekleşmez.
Miyako, oğluyla birlikte deterjanlı sudan baloncuk yaparken aklına ilginç bir
fikir geldi.
Araştırmacı, bitkilere zararı olmayan bir sıvının içine polenleri koyarak kolay
bir şekilde patlamayacak baloncuklar elde etti.
Miyako, tasarlamış olduğu düzenek yardımıyla incir ağaçlarına doğru
baloncuklar gönderdi.
Araştırmacının bulduğu yöntemle çiçeklerin büyük bir kısmı tozlaştı ancak
baloncukların çoğu çiçeklere değmediği için baloncuklar boşa gitti.
OLCME, DEĞERLENDİRME VE SINAY HIZMETLERİ
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
1. 2. Bu metinden ulaşabileceğiniz bilgilerin başına "+", ulaşamayacağınız bilgilerin başına "-" işareti koyunuz. 3. 4. BALONCUK ÜFLEYEN İNSANSIZ HAVA ARAÇLARI Tozlaşmanın doğal yollarla olmadığı durumlarda çiftçiler, polenleri spreylerle püskürtme ya da fırça, pamuklu çubuk gibi araçlarla aktarmaya çalışır. Ancak bu hem çok zaman alan hem de yeterince etkili olmayan bir yöntemdir. 5. Ejiro Miyako, bu soruna oldukça ilginç bir çözüm buldu. Hem de bu fikir, oğluyla birlikte deterjanlı sudan baloncuk yaparken aklına geldi! Miyako, bitkilere zarar vermeyecek bir sıvının içine bitkinin polenlerini koydu. Bu karışımdan kolayca patlamayan baloncuklar üretti. Sonra bir insansız hava aracına baloncuk yapan bir aygıt monte etti. Bu aygıta, elde ettiği polenli baloncuk karışımını koyup insansız hava aracını uçurdu. Miyako, ilk olarak insansız hava aracı ve baloncuk yardımıyla, içinde armut ağacı çiçeklerinin polenleri bulunan sıvıdan armut ağaçlarına doğru baloncuklar gönderdi. Bu yöntemle tozlaşan armut ağacı çiçeklerinin büyük kısmı meyve oluşturdu. Zambak bitkisinde de bu yöntemle tozlaşma sağlayan Miyako, çiçeklerin büyük kısmının tozlaştığını ancak baloncukların çoğunun çiçeklere değmediğini belirledi. Bu nedenle baloncukların boşa gitmemesi için uygun yöntemler araştırmaya devam ettiğini belirtti. Tozlaşma doğal yollarla oluşmazsa çiftçiler polenleri aktaramaz ve üreme gerçekleşmez. Miyako, oğluyla birlikte deterjanlı sudan baloncuk yaparken aklına ilginç bir fikir geldi. Araştırmacı, bitkilere zararı olmayan bir sıvının içine polenleri koyarak kolay bir şekilde patlamayacak baloncuklar elde etti. Miyako, tasarlamış olduğu düzenek yardımıyla incir ağaçlarına doğru baloncuklar gönderdi. Araştırmacının bulduğu yöntemle çiçeklerin büyük bir kısmı tozlaştı ancak baloncukların çoğu çiçeklere değmediği için baloncuklar boşa gitti. OLCME, DEĞERLENDİRME VE SINAY HIZMETLERİ
1. XVI ve XVII. yüzyıllar arasında Osmanlı Devleti'nin gelir ve
gider tablosu aşağıdaki grafikte gösterilmiştir.
Akçe
1.000.000
800.000
600.000
400.000
200.000
O
1527-28
Gider
Gelir
1546-47
1585-86
1592-93
1597-98
D) I ve II
1608
1643-44
1650
Bu grafikteki verilere göre;
160
I. XVI yüzyıl sonlarında bütçe açığı en üst seviyeye
ulaşmıştır.
bilgilerinden hangilerine ulaşılamaz?
A) Yaln
B) Yalnız II
II. Gelir seviyesinde düzenli bir artış yaşanmıştır.
III. Saray masrafları ve uzun süren savaşlar giderleri
artırmıştır.
1654
1687
1690
E) Il ve Ill
C) Yanız III
1693
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
1. XVI ve XVII. yüzyıllar arasında Osmanlı Devleti'nin gelir ve gider tablosu aşağıdaki grafikte gösterilmiştir. Akçe 1.000.000 800.000 600.000 400.000 200.000 O 1527-28 Gider Gelir 1546-47 1585-86 1592-93 1597-98 D) I ve II 1608 1643-44 1650 Bu grafikteki verilere göre; 160 I. XVI yüzyıl sonlarında bütçe açığı en üst seviyeye ulaşmıştır. bilgilerinden hangilerine ulaşılamaz? A) Yaln B) Yalnız II II. Gelir seviyesinde düzenli bir artış yaşanmıştır. III. Saray masrafları ve uzun süren savaşlar giderleri artırmıştır. 1654 1687 1690 E) Il ve Ill C) Yanız III 1693
WAIT
"Çocuk, insanın babasıdır." denilerek-çocuğa verilen önem
dile getirilmiştir. Bedensel, bilişsel, toplumsal gelişim
içindeki çocuklar, gelişimlerini tam olarak istenen düzeyde
tamamlamak için kimi araçlara ve ortamlara gereksinim
duyarlar. Özellikle somut işlem dönemi, gelişim için
Sönemlidir. Bu dönem 7 ile 11 yaş arasını kapsamaktadır.
Çocuklukta 7 yaş okuryazar olmaya başlama yaşı olup
11-12 yaş ise dil edinim sürecinin tamamlandığı yaştır...
Çocuklara bu dönemde sunulan ders içi ve ders dışı
materyallerin, çocukların dilsel gelişimine büyük katkı
sağladığı yadsınamaz bir gerçektir. Kitaplar, sunulan bu
materyallerin başında yer almaktadır. İyi bir okur olmamız,
okuma alışkanlığı kazanmamız, okuryazar olma
NADO APTOMER EXPAN
yaşımızdakı nitelikli kitapların varlığıyla olası hâle
gelmektedir.
1.
STAMY
ako?
jossas pue
Bu parçada yazar aşağıdakilerden hangisini..
vurgulamaktadır?
A) Okumanın herhangi bir sınırının olmadığını
B) Sürekliliğin okumanın ilk şartı kabul edildiğini
C) Her kitabın her okura hitap etmediğini
D) İlk dönem okumaların nitelikli olması gerektiğini
3.
E) Kitapla kurulan bağın zamanla oluştuğunu
2 Antaki toplumsal norm ve değerler cocuğun zihning
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
WAIT "Çocuk, insanın babasıdır." denilerek-çocuğa verilen önem dile getirilmiştir. Bedensel, bilişsel, toplumsal gelişim içindeki çocuklar, gelişimlerini tam olarak istenen düzeyde tamamlamak için kimi araçlara ve ortamlara gereksinim duyarlar. Özellikle somut işlem dönemi, gelişim için Sönemlidir. Bu dönem 7 ile 11 yaş arasını kapsamaktadır. Çocuklukta 7 yaş okuryazar olmaya başlama yaşı olup 11-12 yaş ise dil edinim sürecinin tamamlandığı yaştır... Çocuklara bu dönemde sunulan ders içi ve ders dışı materyallerin, çocukların dilsel gelişimine büyük katkı sağladığı yadsınamaz bir gerçektir. Kitaplar, sunulan bu materyallerin başında yer almaktadır. İyi bir okur olmamız, okuma alışkanlığı kazanmamız, okuryazar olma NADO APTOMER EXPAN yaşımızdakı nitelikli kitapların varlığıyla olası hâle gelmektedir. 1. STAMY ako? jossas pue Bu parçada yazar aşağıdakilerden hangisini.. vurgulamaktadır? A) Okumanın herhangi bir sınırının olmadığını B) Sürekliliğin okumanın ilk şartı kabul edildiğini C) Her kitabın her okura hitap etmediğini D) İlk dönem okumaların nitelikli olması gerektiğini 3. E) Kitapla kurulan bağın zamanla oluştuğunu 2 Antaki toplumsal norm ve değerler cocuğun zihning
2
Güzel yurdumun süsüsün,
Bulutlara dal uzatan.
Kırın, yeşil örtüsüsün,
Gölge veren, kol uzatan.
Ne kadar çok çeşidin var,
Elma, armut, meşe, kavak.
Tatsız geçer sensiz bahar,
Sensiz toprak, olur kurak.
7
KONUSU:
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
2 Güzel yurdumun süsüsün, Bulutlara dal uzatan. Kırın, yeşil örtüsüsün, Gölge veren, kol uzatan. Ne kadar çok çeşidin var, Elma, armut, meşe, kavak. Tatsız geçer sensiz bahar, Sensiz toprak, olur kurak. 7 KONUSU:
71. Aşağıdaki şiiri okuyunuz. Şiirin ana duygusunu uygun yere yazınız.
Şiirin ana duygusu:
Kötü şeydir hastalık
Var mı sağlık gibisi?
Vücuduna iyi bak
Kolay bundan gerisi.
Temiz hava, bol gida
Sağlık verir hep sana,
Çalışmak derde deva
Sağlık gerek insana.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
71. Aşağıdaki şiiri okuyunuz. Şiirin ana duygusunu uygun yere yazınız. Şiirin ana duygusu: Kötü şeydir hastalık Var mı sağlık gibisi? Vücuduna iyi bak Kolay bundan gerisi. Temiz hava, bol gida Sağlık verir hep sana, Çalışmak derde deva Sağlık gerek insana.
Suları, 1960 yılından beri azalan Aral Gölü, 2007 y
lında ilk yüz ölçümünün yüzde 10'u kadar kalmış v
üç parçaya ayrılmıştır. 2009 yılında güneydoğu parça-
si tamamen kurumuş, güneybatı kesimi de akarsuya
benzer ince bir çizgi haline gelmiştir. Kuzeydeki par-
çasının suyu Kazakistan tarafından yapılan ve 2005
yılında kullanılmaya başlanan barai sayesinde 2003
yılındaki seviyesine yükselmiştir. Bunun sonucunda
sudaki tuzluluk oranı da azaldığı için balık sayısı art-
mıştır.
Neder-Sowa
5. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine yer veril-
miştir?
A)
B)
C)
D)
E)
ARBEN
Bazı deniz canlılarının çoğalması için gerekli ko-
şula
-
Kara parçalarının oluşum biçimine
und
Akarsuların yıllık akış hızlarına
Barajların doğal afetleri önleme amacıyla yapıl-
dığına
İnsanlığın ekosisteme zarar verdiğine
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Suları, 1960 yılından beri azalan Aral Gölü, 2007 y lında ilk yüz ölçümünün yüzde 10'u kadar kalmış v üç parçaya ayrılmıştır. 2009 yılında güneydoğu parça- si tamamen kurumuş, güneybatı kesimi de akarsuya benzer ince bir çizgi haline gelmiştir. Kuzeydeki par- çasının suyu Kazakistan tarafından yapılan ve 2005 yılında kullanılmaya başlanan barai sayesinde 2003 yılındaki seviyesine yükselmiştir. Bunun sonucunda sudaki tuzluluk oranı da azaldığı için balık sayısı art- mıştır. Neder-Sowa 5. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine yer veril- miştir? A) B) C) D) E) ARBEN Bazı deniz canlılarının çoğalması için gerekli ko- şula - Kara parçalarının oluşum biçimine und Akarsuların yıllık akış hızlarına Barajların doğal afetleri önleme amacıyla yapıl- dığına İnsanlığın ekosisteme zarar verdiğine
TYT TÜRKÇE DENEMELERİ
34/ Türklerde aslan figürü Budizm'le birlikte görülmeye
başlanmıştır. Pazırık kurganlarından çıkarılan taşların
üzerinde aslan resimlerinin bulunması, bu hayvanın
Türklerde çok önceden bilindiğini göstermektedir. Eberhard'ın
Çin kaynaklarından aktardığı bilgilere göre aslanın Çinliler
tarafından bilindiği, aslan oyunu adı verilen bir oyunun
oynandığı ve vergi olarak insanlardan canlı aslan alındığı
söylenir. Aslanın zafer kazanan, iyilik getiren ve aydınlık
veren bir hayvan olarak kabul görmesi; savaşlarda kuvveti,
zaferi ve iyiliği simgelemiştir Türklerde uzun saçın yaygın
olması aslanın yelesinin yiğitlik ve kudret simgesi olmasıyla
ilişkilidir. Uygur ve Oğuz bölgelerinde aslan adını taşıyan çok
fazla kişi bulunur. Aslan, Türk dünyasının belirli bölgelerinde
kurdun yerini almıştır.
Bu parçadan hareketle Türklerde aslan figürünün varlığı
ile ilgili olarak aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz?
A) Türk kültürüne aslan, Çinlilerle kurdukları ilişkilerle
girmiştir.
B) Türklerin ve Çinlilerin çok eskiden beri aslana dair bir
dikkatleri vardır.
C) Kişilere ad olarak verilmesinin altında aslanın güc, zafer
ve iyiliği temsil etmesi vardır.
D) Türk erkeklerinde saç uzatmanın kaynağında aslana
duyulan ilgi bulunmaktadır.
E) Vergi bedeli olması, aslanın eski Türk ve Çin
coğrafyasında ticari bir değer de taşıdığını gösterir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT TÜRKÇE DENEMELERİ 34/ Türklerde aslan figürü Budizm'le birlikte görülmeye başlanmıştır. Pazırık kurganlarından çıkarılan taşların üzerinde aslan resimlerinin bulunması, bu hayvanın Türklerde çok önceden bilindiğini göstermektedir. Eberhard'ın Çin kaynaklarından aktardığı bilgilere göre aslanın Çinliler tarafından bilindiği, aslan oyunu adı verilen bir oyunun oynandığı ve vergi olarak insanlardan canlı aslan alındığı söylenir. Aslanın zafer kazanan, iyilik getiren ve aydınlık veren bir hayvan olarak kabul görmesi; savaşlarda kuvveti, zaferi ve iyiliği simgelemiştir Türklerde uzun saçın yaygın olması aslanın yelesinin yiğitlik ve kudret simgesi olmasıyla ilişkilidir. Uygur ve Oğuz bölgelerinde aslan adını taşıyan çok fazla kişi bulunur. Aslan, Türk dünyasının belirli bölgelerinde kurdun yerini almıştır. Bu parçadan hareketle Türklerde aslan figürünün varlığı ile ilgili olarak aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz? A) Türk kültürüne aslan, Çinlilerle kurdukları ilişkilerle girmiştir. B) Türklerin ve Çinlilerin çok eskiden beri aslana dair bir dikkatleri vardır. C) Kişilere ad olarak verilmesinin altında aslanın güc, zafer ve iyiliği temsil etmesi vardır. D) Türk erkeklerinde saç uzatmanın kaynağında aslana duyulan ilgi bulunmaktadır. E) Vergi bedeli olması, aslanın eski Türk ve Çin coğrafyasında ticari bir değer de taşıdığını gösterir.