Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

Uzmanlar ormanlık alanlarda, patikalarda yürümenin hem fiziksel hem de ruh sağlığımız için oldukça yararlı olduğunu belirtiyor. Doğada yürümek pek çok sağlık sorununa yakalanma riskini azaltıyor. Hatta kimi zaman iyileşmeyi bile sağlıyor. Bu nedenle bazı ülkelerde doğa yürüyüşü gibi açık hava egzersizleri, hastalara reçete olarak verilmeye başlandı bile. 1 KUHUSUhu uygun yerlere yazınız. KONUSU: Pek çok canlının yaşamını sürdüre- bilmesi için en önemli gereksinimler- den biri oksiien. 2₁

B B TYT Deneme Sınavı - 3 29. Sosyal medyadaki portreler gerçek ya da değil sonunda bir kimlik inşasıdır. Gerçek hayatta tanımadığımız birini bize sunduğu bu portreden tanırız. Aslında sosyal medya kul- Xanımı bir anlamda karakter yaratmaktır. Onu yaşatmak, görünür kılmak ve hayat vermektir. Bir yazar da burada bir karakter yaratır: Bir yazar karakteri. Ama onun ne ka- darının kurmaca ne kadarının gerçek olduğu bilinmez. Ne var ki beklenen onun gerçek bir karakter olarak bize ken- dini sunma zorunluluğudur. Karakterine ne kadar kurmaca kattığı onun sorunudur. Ortaya konan kimlik gerçek kimlik mi sahte bir kimlik mi kestirmek o kadar da kolay değildir. Takipçiler sürekli okuyan, derin düşünceler içerisinde olan, hep mutlu olan bir kişiyle karşılaşırlar. Çünkü yazarların paylaştıkları kimlikleri çoğunlukla kendileri değildir, bizim onlara yakıştırmamızı istedikleri kimliklerdir. Zaten günde- lik hayatlarının tümünü değil, bir anını seçerek paylaştıkları için bir algı amaçladıkları açıktır. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Bir okur kitlesi yaratıp onları yönlendirmek için her ya- zar, sosyal medya kullanmalıdır. B) Sosyal medya, paylaşım yapan yazarı, bir reklam he- veslisine dönüştürebilmektedir. C) Yazarların sosyal medyayı kötü kullanmaları, kendi okur kitlesine zarar vermektedir. D) Okurun sosyal medyada yazarı takip etmesi, ulaşılama- manın büyüsüne son verir. X E) Yazarlar, sosyal medyada gerçek kimliklerini tam ola- rak yansıtmamaktadır. X

37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Teknoloji bağımlılığı, bağımlısı olunan teknoloji ürününe ulaşılamadığında yaşanan yoksunluk olarak tanımlanıyor. Kişinin teknoloji bağımlısı olduğu; teknoloji ürününün başında gereksiz yere saatler harcamasından, sosyal bir iletişim yerine internet üzerinden iletişimi tercih edişinden ya da teknolojiden uzak kaldığında yaşadığı mutsuzluk ve ümitsizlik hâlinden anlaşılıyor. Bireylerin günlük internet kullanım saatlerini düzenlemek, onları teknolojiyi kullandıkları süre içinde takip etmek, terapi yöntemlerine başvurmak, bireylerin arkadaş ve ailele ortak etkinlikler düzenlemek, onların sosyalleşmelerini sağlamak ya da onları spor etkinliklerine yöneltmek teknoloji bağımlılığıyla mücadele başvurulan çözüm yollarından bazıları. Ayrıca teknolojinin doğru kullanımını bireylere göstermek, bu bağımlılıkla mücadelede etkili oluyor. 37. 1. Gittiği doğa kampında telefonu çekmediği için sosyal medyaya giremeyen ve bundan büyük bir üzüntü duyan bir üniversite öğrencisi II. Yaptığı gezilerin ya da yediği ilginç yemeklerin fotoğraflarını Facebook ve İnstagram gibi sosyal medya organlarında paylaşan bir mühendis III. Sorumlu olduğu projeleri tamamlamak ve yeni ürünler oluşturmak için günlerce bilgisayar başından kalkmadan çalışan bir tasarımcı IV. Arkadaşlarıyla yüz yüze buluşmak yerine sürekli sosyal medya uygulamaları üzerinden iletişim kurmayı tercih eden bir doktor Bu parçaya göre yukarıda verilenlerden hangileri teknoloji bağımlısı olarak nitelendirilebilir? A) I ve II B) Yalnız II D) III ve IV E) Yalnız IV C) I ve IV 38. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi teknoloji bağımlılığıyla mücadelede yapılması gerekenlerden biri değildir? A) Bireylere teknoloji kullanımı konusunda farkındalık kazandırmak DENEME-4 B) Teknolojiye dayalı işlerde teknolojiye farklı alternatifler geliştirmek C) Psikolojik destek vermek D) Bireyleri sosyalleşecekleri gerçek ortamlara yönlendirmek E) Teknoloji kullanımını belli saatlerle kontrol altına almak

göre knoloji ürününe arak olduğu; teknoloji e internet a teknolojiden Limitsizlik ternet kullanım kullandıkları rine başvurmak, inlikler ağlamak ya da bloji m yollarından mını bireylere etkili oluyor. mediği için ndan büyük bir cisi yemeklerin m gibi sosyal nühendis mak ve yeni ilgisayar sarımcı yerine sürekli den iletişim en hangileri bilir? nız IV gisi teknoloji erekenlerden C) I ve IV a farkındalık arklı mlara trol altına VIP Yayınlan 11 39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Tiyatroda suflör; sahnenin arkasında, bazen öndeki gizli bir bölmede durur. Oyun sırasında, sahnedeki sanatçının duyabileceği, ancak seyircilerin duyamayacakları bir ses tonuyla elindeki metni okur. Amaç, sanatçının repliklerini, yani ezberlediği metni unutması durumunda ona ne söylemesi gerektiğini hatırlatmaktır. Bu, duraklamaları engeller; sanatçıların kaygılarını azaltır. Suflörün tiyatroda önemli bir işlevi vardır. Ancak suflör yalnızca tiyatroda değil, yaşamın her alanında karşımıza çıkıyor. Ana babalar çocuklarına sürekli olarak nasıl davranmaları gerektiğini söylediklerinde, bir anlamda "suflörlük" etmiş oluyorlar. Tiyatrodaki suflör, sanatçıya ne söylemesi gerektiğini hatırlatır. Söylenecek sözlere hangi duyguların, hangi mimiklerin eşlik edeceğine ise sanatçı karar verir. Kısacası tiyatro metninin yorumu sanatçıya aittir. Günlük yaşamda bazıları suflörlük ederken işi aşırıya vardırıp insanların yaşam senaryolarını yazmaya kalkışıyor. 39. Bu parçada konuşan kişinin, günlük yaşamdaki suflörlük davranışını olumsuz olarak nitelemesinin temel nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Bireyleri toplumca doğru görülen değil, yanlış sayılan davranışlara yöneltmesi B) Kültürden kültüre değişen niteliğiyle belli bir standardının olmaması C) Belli bir eğitim sistemine ya da bilimsel yaklaşıma dayanmaması D) Bireylerin yaşamda ihtiyaç duyduğu yönlendirmeleri içermemesi E) Bireylerin kendi iradesiyle var olma ve karar verme süreçlerine müdahaleler içermesi 40. Bu parçada tiyatrodaki suflörle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Oyuna müdahalesinin içerikle sınırlı kalmadığı B) Seyircilerin göremeyeceği bir yerde durduğu C) Oyunun sahnedeki kadrosuna dâhil olmadığı D) Sanatçıları psikolojik olarak rahatlattığı E) Oyundaki sürükleyiciliğin aksamasını engellediği Q TÜRKÇE TESTİ BİTTİ. SOSYAL BİLİMLER TESTİNE GEÇİNİZ.

Türkçe 4. B 1. Boston Üniversitesinde bir araştırmacı tarafından yü- rütalen bir araştırma, daha yüksek düzeyde amaca sahip kişilerin herhangi bir nedenle daha düşük bir ölüm riskine sahip olabileceğini ve bu ilişkinin ırk açı- sından farklılık gözetmediğini buldu. II. Giderek artan araştırmalar, kişinin hayatta amacı ol- masının daha iyi fiziksel işlevsellik, daha düşük kar- diyovasküler hastalık ve daha düşük bilişsel gerileme riskleri gibi sağlığı koruyucu yararlarla bağlantılı ola- bileceğini gösteriyor. 6. 1. Ev K 1: Numaralanmış I. cümle ile ilgili aşağıdakilerden hangi- si söylenebilir? A) II. cümlede belirtilen durumun gerekçesini açıklamaktadır. B) II. cümlede ortaya konulan durumun koşulunu belirt- mektedir. X C) II. cümledeki bilgileri örnek üzerinden değerlendirmek- tedir. D) II. cümledeki açıklamayı tartışmalı hâle getiren bir bilgi sunmaktadır.X E) II. cümlede yer alan saptamadan yapılan çıkarımı yan- sıtmaktadır. 11. YAYINLARI

36. Bu sanatçılar, yazınımıza adım attıkları ilk günden bu yana hep yeni ve farklı olduklarını iddia etmiş ancak öncekilerin ayak izlerini takip etmekten başka bir şey yapmamışlardır. Gerek biçim gerek içerik gerek imgelerde öykünmeci bir tutumdan kurtulamadıkları hâlde orijinal olduklarını savunmuşlardır. Öncekilerin yetersiz olduklarını iddia etmişler ama sanata yeni bir ses, yeni bir nefes ve soluk getirememişlerdir. Getiremedikleri için de edebiyat sahnesinde bir iz bırakamamışlardır. Bu parçada sözü edilen sanatçıların temel eksikliği aşağıdakilerin hangisidir? A) Özlülük B) Doğallık D) Özgünlük C) Tutarlılık E) Yalınlık

35. ---- Uzaktan işletilen madencilik makineleri, yüzeyin bin metre altında hareket ederken yaptığı sondaj ve kesme çalışmalarıyla, deniz tabanında doğrudan fiziksel hasara ve biyolojik çeşitlilik kaybına neden oluyor çünkü. Tabanda bulunan endemik türlerin hayatını tehlikeye atacak olan madencilik, eşi benzeri bulunmayan deniz habitatlarının tahrip edilmesine yol açıyor. Bu açgözlü endüstri gezegendeki en büyük ekosistem olan ve henüz tam olarak tanımadığımız eşsiz canlılara ev sahipliği yapan denizleri ve onların harikalarını daha inceleme şansımız olmadan yok edebilir. Deniz madenciliğinden etkilenen deniz ekosistemlerinin yavaş iyileşme oranları göz önüne alındığında derin denizlerdeki biyolojik çeşitlilik kaybının sonsuza dek sürmesi muhtemel gözüküyor. Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre I. Derin deniz madenciliği, gerek okyanuslar gerekse bu okyanuslarda yaşayan canlılar için çok tehlikelidir II. Bugüne kadar Almanya ve Fransa'nın büyüklüğüne eş bir alanda derin deniz madenciliği yapmak için birçok sözleşme yapıldı III. Okyanusları korumak için şimdi harekete geçmezsek derin deniz madenciliği deniz yaşamı ve insanlık için yıkıcı etkiler doğurabilir IV. Küresel boyutta gerçekleşecek bir uzlaşı, deniz hayatını korumak için atılmış önemli bir adımdır yargılarından hangileri getirilebilir? A) Yalnız II B) I ve II D) II ve III E) III ve IV C) I ve III

33-34. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Yazar, yalnızca çok değerli bir öykücü ve romancı değil; aynı zamanda gerçekleri farklı boyutlarıyla araştıran, analiz eden, yorumlayan, dikkatli bir köşe yazarıydı. Büyük bir aydın sorumluluğuyla kaleme aldığı gazete yazıları, yaşanan döneme tam anlamıyla tanıklık eden, o yılların dikkate değer toplumsal olaylarına edebiyatçı gözüyle bakan, özgün, çarpıcı ve nitelikli metinlerden oluşuyordu. Onun o etkileyici olduğu kadar alaysamalı dili, güçlü kara mizahı, yazdığı köşe yazılarında da kendini gösteriyordu. Metinlerin içinde bir özsuyu gibi dolaşan bu ironi, onun yazılarını, alışılagelen köşe yazılarından ayırıyordu. Savunduğu düşünceleri "felsefi" diyebileceğimiz bir temelden yükseltiyordu. Yazdıkları, eğitimli ve birikimli okurda karşılığını buluyordu. Çünkü o; aynasını göstermek istediğine değil, gördüğüne tutuyordu. Gazete yazılarında güncelin ötesine geçen harika bir edebiyat tadı da vardı. 33. Bu parçada altı çizili sözle, sözü edilen yazarla ilgili olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Tanık olduklarını ayrım yapmadan bütün yönleriyle ele aldığı B) Yapıtlarını daha çok kendi anıları ve izlenimleri üzerine temellendirdiği C) Hitap ettiği kitleyle ortak bir dünya görüşünde birleştiği D) Görüşlerini sembolize etmeden yalın bir anlatımla doğrudan ortaya koyduğu E) Yapıtlarının ilgi çekici niteliklere sahip olmasına özen gösterdiği 34. Bu parçadan sözü edilen yazarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Kendine özgü gülmece anlayışı, yazılarını benzersiz kılmaktadır. B) İleri sürdüğü görüşler, geniş bir okur kitlesince benimsenmiştir. C) Yaşadığı dönemin toplumsal sorunlarını yazınsallığı göz ardı etmeden anlatmıştır. D) Görüşlerinin düşünsel bir altyapısı vardır. E) Farklı türlerde başarılı yapıtlar kaleme almıştır.

28. Çok ilkeliydi ve ilkelerinden ödün vermezdi. Mütevazı, incelikleri olan, samimi biriydi. Çok sempatikti. Duyarlı bir insandı. Dobra biriydi, sözünü esirgemezdi. Konuştuğunu hayata geçiren dürüst yani güvenilir bir arkadaştı. İkiyüzlülüğü, yalancılığı sevmezdi. Dostlarını seçerken kendi gibi insanları tercih ederdi. Niteliği ne olursa olsun yaptığı her işte daima yukarıya ve ileriye doğru giden bir çizgisi vardı. Bu parçada sözü edilen kişiyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Söz ve davranışlarının birbiriyle çelişmediği B) Alçak gönüllü olduğu C) Düşüncelerini söylemekten kaçınmadığı D) Doğruluktan ayrılmadığı E) Yeteneklerinin farkında olduğu

rih-1 (25-34), Coğrafya-1 (35-40) ile ilgili 40 soru vardır. ürk Dili ve Edebiyatı - Sosyal Bilimler-1 Testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz. A 3. Geri kazanım her yönüyle ülke ekonomisine katkılar sağlayan, çevre kirliliğini önleyen, doğal kaynaklarımızı koruyan çok yönlü bir işlevdir. Geri kazanımı daha iyi anlayabilmek için atığın ne olduğunu iyi bilmek lazım. Kısaca ihtiyaç duymadığımız her türlü maddeyi atık olarak tanımlayabiliriz. İşte kullanım süresi dolmuş olan bu maddelerin uygun bir şekilde ortadan kaldırılması gerekmektedir. Geri kazanım da tam olarak bunu yapmaktadır. Yani geri kazanım, tekrar kullanımı da kapsayan, atıkların özelliklerinden yararlanılarak başka ürünlere ve enerjiye dönüştürülmesidir. Bu parçanın yazılış amacı aşağıdakilerden hangisidir? A) Çevre kirliliğinin nasıl önleneceğiyle ilgili fikir yürütmek B) Ülke ekonomisine katkı sağlayacak ürünleri açıklamak C) Geri kazanılacak malzemelerin çeşitliliğine dikkat çekmek D) Geri kazanımın ne olduğu hakkında bilgi vermek E) Enerji üretiminde geri kazanımın önemini dile getirmek EBİYATI - SOSYAL BİLİMLER-I TESTİ Siir Hakkında ini şu şekilde ş bir kişi ne- dili, düzyazı üzik ile söz dir. enen aşa- a çaba 4. Trajedinin eğilimi, bizi razı olmaya v olumsuzlayacak hâle c yaşamaya yöneltir v öteki hayat betir serdiği doğru AYT DE 5. Ahmet ve hika ları ör anılar yolur tercil Sana Ser adlı olar Bu de B

atli ye bu ir, IŞ YAYINLARI LİMİT 18. MÖ 3.500 yıllarında Mezopotamya'da yaşamış olan Sümerler, toplumda adaleti sağlamak için ilk yasaları çıkaran ve mahkemeleri kuran, ilk okul açan ve tekerleği bulan ulustur Diğer bir ifadeyle dünya medeniyetinin çıkış noktasıdır ve soyları yönünden, tarihçilerimizin araştırmalarına göre Türk kökenli insanlardır Çünkü Sümerler o bölgenin yerli halkı değildirler, göçebedirler. Araştırmalarına göre "kız" anlamına gelen "kır" sözcüğü, "öküz" anlamına gelen "ökür" sözcüğü gibi bugüne kadar çözülebilen yüzlerce Sümerce sözcük ve "Ayağını yere sıkı bas.", "Tatlı söz yılanı deliğinden çıkarır.", "sel gibi silip süpürmek", "yağ gibi erimek" gibi yüzlerce atasözü veya deyim bugün Türkçede kullanılmaktadır. Sümerlerin Ay fanrısının simgesi olan "Yarım ay", bugün Türk bayrağında kullanılmaktadır. Yine Roma ve Yunan medeniyetlerinin yapılarındaki süslemeleri ve tan- rıları Sümer tapınaklarından gelir. Bu parçada Sümerler ile ilgili olarak aşağıdaki- lerin hangisinden söz edilmemiştir? Com A) Medeniyet tarihinin başlangıcı olarak kabul edildiklerinden BY Farklı alanlardaki gelişmelerin ilk adımlarını att klarından Dver Yerleşik yaşama geçen ilk ulus olduklarından D Başka ulusların onlardan etkilendiklerinden Birçok yönüyle Türklere benzediğinden Diğer sayfaya geçiniz.

30. Birçokları gibi Sümer kralı Gılgamış da kahramanlığının tadına yaşamında varamamıştı. Ölümünden ancak yüzyıl sonra efsanevi bir kahraman olmuştu. Devi öldürmüş, Gökyüzünün Boğası'nı saf dışı bırakmış, Inanna'nın romantik girişimlerini geri çevirmiş ve ölümsüzlüğü ararken cennet bahçesine varmıştı. Bildiğimiz bu en eski kahramanlık öyküsü, onun ölümünden 5.000 yıl sonra bizlere kadar uzanmıştır. Gılgamış'a ait tabletler, Akadca ve ayrı bir dil olan Sümerceyle yazılmıştı. Bunlar ayrı ayrı öyküleri kapsıyordu. Daha sonra gelen Babilliler, bu öyküleri birleştirerek tek bir destan hâline getirmişlerdir. Destan birçok kez kil tabletlere kopyalanmıştır. Bunlar da -kil tabletlerde hep olduğu gibi- parçalanmıştır. Yakın Doğu'nun dört bir yanına dağılan parçalar, Sümerceden Asurcaya bir dizi dilde, MÖ 2100-612 döneminde yazılmıştır. Bu parçadan Gılgamış ile ilgili aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir? AY Öncesinde yazılan destanların hiçbiri onun kadar etkili olmamıştır. BY Günümüzden elli asır öncesine ait olmasına karşın ilk günkü tazeliğini korumaktadır. Aktaran toplumlara ve dillerine bakıldığında tek medeniyete ait olmadığı anlaşılır. D) Kopyalanan kil tabletlerin tamamına ulaşılması yüzlerce yıl sürmüştür. 2) Doğal bir destan özelliği taşır çünkü gereken bütün aşamalardan geçmiştir. 31. Maglev polimal Temel ça kullanıla olmadığ Maglev Japonya 590 km olan Ma şu anki için yet bir mar döşenm artırma Bu pa hangi Ra B) Si G DY TE G 32. Vin Ha kes Ha ya ha tal bi in Ör

31. Mitolojik anlatılar, milletlerin bilhassa yazının yay- gin olmadığı milletlerin kendilerini en iyi ifade etme şekillerinden biridir. Eski insanların günlük hayat- larındaki sıradan uygulamalarından en karmaşık ritüellerine kadar ekseriyetinin arka planı mitolojik bir unsura ya da olaya dayanmaktadır. Milletlerin efsaneleri tamamen saf kalmakta büyük oranda başarısız olmuşlardır. Eski Türklerdeki ateş ol- gusuna dair anlatılarda da farklı milletlerin izlerini görmekteyiz. Muhtemelen bu saflığın oranı daha arkaik zamanlarda ve tecrit edilmiş orman bölge- lerinde daha yüksektir. Eski Türklerin algısında ateşin, ailenin birliğini sağlama, tedavi etme, ha- ber verme ve alma, koruma gibi özellikleri vardır. Bunların yanında ateş ailenin bir üyesiymiş gibi muamele görür. Onlara göre; dağların, ormanların ve insanların ruhlarının olduğu gibi ateşin de ruhu vardır. Bu ruhun farklı coğrafyalarda farklılaşmak suretiyle belirli bir şekli de vardır ve ailenin, soyun ve milletin devamlılığı için hak ettiği saygının gös- terilmesi gerekmektedir. Bu parçada söz edilen ("ateş" ile ilgili aşağıdaki- lerin hangisine değinilmemiştir? A) Eski Türklerde ateş olgusunun salt Türk kültü- rünü yansıtmadığına Éski kültürlerde, karmaşık ayinlerde ve günlük hayatın alelade olaylarında etkili olduğuna C Eski Türk kültüründe aileyi bir arada tutma, iyi- leştirme gibi niteliklerinin olduğuna D) Ateşin farklı bölgelerde farklı farklı şekillerde var olduğuna inanıldığına E) Ateş olgusuna ailenin bir bireyiymiş gibi yakla- şıldığına

15 40. Bu parçaya göre jimnastikte başarılı olmak için; Çalışmalara küçük yaşta başlama, II. Devamlı ve sabırlı çalışma, ✓ III. Uluslararası yarışmalara katılma özelliklerinden hangileri gereklidir? A) Yalnız D) I. ve II. B) Yalnız II - C) Yalnız All E) II. ve III. Denemeniz bitmiştir. HIZ DENEMESİ 8 39 ve 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. (1) Jimnastik, vücudu sağlamlaştırmak ve çevikleştirmek amacıyla yapılan çalışmaların tümüne verilen addır. (II) İyi bir jimnastikçide çeviklik, güçlülük, dengeli ve za- rif olmak olmazsa olmazlardandır. (III) Jimnastik dalıyla ilgili ulusal ve uluslararası birçok yarışma düzenlenir. (IV) Jimnastik çalışmalarına çok küçük yaşlarda başla- nırsa başarı şansı çok daha yüksek olabilir. (V) Çünkü iyi bir jimnastikçi ancak uzun ve sürekli çalışmalar so- nunda yetişir.

Otuğumuzu, alıkları gör- ara bakıyo- an bulamı- uz. Yediği- imiz seb- yen belki n de do- ayacak- n da bu- -elbette ? toplu- eşgul um- ğal a- A 4. Bugüne kadar mantarlarla ilgili birçok araştırma yayımlandı. Bu araştırmalar, örneğin cladosporium türü mantarların ge- nelde zararsız olmalarına rağmen alerjiyi tetikleyebildiğini söylüyor. Mikotoksin adlı zehirli metabolizma ürününü mey- dana getiren 400 mantardan biri olan penicillium crustosum ise kas krampları gibi sağlık sorunlarına yol açabilir. Siyah ekmek küfü olarak da bilinen rhizopus stolonifer mantarları, özellikle bağışıklığı zayıf bireylerde zigomikoz adlı ölümcül olabilen enfeksiyona ve kalıcı sağlık sorunlarına neden ola- biliyor. Bahsi geçen riskli durumların oluşma ihtimali nadir ol- sa da küflü ekmek görüldüğünde onun zararsız olduğunu düşünmektense bunları hatırlamak daha yararlı olacaktır. Bu parçada söz edilen araştırma sonucunda aşağıdaki- lerin hangisine ulaşılabilir? Sanat insan de yapmalı, kelle de u de polemik larını ayn cevabı ol raşması örneğin kelden anlam bilim- başta A) Mantarlar birçok faydalarına karşın insan sağlığı bakı- mindan genel olarak tehlikeli yiyeceklerdir. MAESTRO B) Taşıdıkları ciddi riskler nedeniyle mantarlarla karşılaşıl- diğında dikkatli ve tedbirli olmak doğru bir davranıştır. C) Mantarlarm o kadar çok çeşidi bulunmaktadır ki bunlar- dan hangilerinin faydalı olduğunu bilmek olanaksızdır. Qenirli olduğu bilinen mantar türleri, özellikle alerjisi olan ve zayıf bünyeli insanları olumsuz etkilemektedir. E) Mantarların insan sağlığına ilişkin zararları her geçen gün bilimsel olarak da ortaya konmaktadır. tipta yâr BL A

22. Gölgesizler, Hasan Ali Toptaş'ın kendisine 1994 yılında Yunus Nadi Roman Ödülü'nü kazandıran romanıdır. Bir köyde geçer ve düşle gerçeğin birbirine geçtiği postmodern bir yapıya sahip- tir. Cıngıllı Nuri'nin ruhunun daraldığını söyleyerek çekip git- mesiyle başlayan roman, başka ortadan kaybolmalarla devam eder. Düşle gerçek olan hadiselerin fazla girift biçimde birbirine karıştığı, neredeyse şiire varan melodik bir üslupla yazılmış bir "kayıp insanlar, kayıp hayatlar" öyküsü Gölgesizler, "ruhu daralmış" insanların, "birdenbire derisi dar gelmiş bedenince; elleri kollarına, ayakları bacaklarına uymaz ve gözleri görme- sine yetmez olmuş" insanların, kendilerini ve aynadaki diğer insanları arayışlarının öyküsünü anlatmaktadır. c Bu parçada söz edilen romanın eleştirilme nedeni aşağıda- kilerden hangisidir? A) Roman kişilerinin gerçeğe uygun biçimde yansıtılmamış olması B) Olayların yalnızca gerçeküstü biçimde aktarılmış olması C) Romandaki olayların karmaşık biçimde iç içe geçmiş olması D) Bilindik tekniklerle yazılması sonucu ortaya sıradan bir eser çıkması E) Şiirsel bir üslup yakalamak uğruna eserin niteliğine zarar verilmesi