Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

-
35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Şair, "Ayva sarı, nar kırmızı, sonbahar" kelime dizisini, bir
edebî dil zemininde söyler. Bu dizide kelimeler, "tereddütsüz,
halk zevkinden seçilmiş renklerle ve söyleyişlerle" ifade
ediliyor. Bu kelimelerin hepsi günlük dilde kullanılır ve tek
tek anlamları da günlük dildeki anlamın hemen aynısıdır
sonra "sonbahar" kelimesi gelmez. Gelse bile, bu üslup ve
ama günlük dilde, "ayva sarı, nar kırmızı" ifadelerinden
anlam sıralamasını kuramaz. Bu sıra, edebî dilin oluşumuna
bir örnek teşkil eder. "Gitsem öldürürler, gitmesem öldüm."
ifadesi, konu ve anlatım yönüyle edebî dilin dokusunu
hissettirir. "Neler çeker bu gönül, söylesem şikâyet olur."
misrasında kelimelerin çoğu gerçek anlamı ile kullanılmıştır
ama kelimelerin birbiri ile olan münasebeti, bir estetik terkip
oluşturur ve edebî dili meydana getirir.
KONYA ÖLÇME DEĞERLENDİRME MERKEZI
35. Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Şairin sade bir dil kullanması
B) Şiirde kurmacaya ağırlık verilmesi
CY Her şairin özgün bir söyleyişi yakalamak istemesi
D) Şairin kapalı anlatımı tercih etmesi
EŞairin, kelimeleri kullanırken estetik kaygı taşıması
Kunduz ile özdü.
36. Bu parçadan hareketle edebî dil ve estetik ile ilgili
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Üslup ve anlam birlikteliği, kelimelere edebî nitelik
kazandırır.
B) Edebî dil, şairin özgün söyleyişi yakalama çabasıdır.
C) Şiirdeki söz dizisi, estetik bir tavrın ürünüdür.
D) Edebî dilin oluşumunda kelimelerin birbirleriyle ilişkisi
etkilidir.
E) Kelimeler arası estetik birliktelik şiirde kullanılan söz
dizisine zenginlik katar.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
- 35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Şair, "Ayva sarı, nar kırmızı, sonbahar" kelime dizisini, bir edebî dil zemininde söyler. Bu dizide kelimeler, "tereddütsüz, halk zevkinden seçilmiş renklerle ve söyleyişlerle" ifade ediliyor. Bu kelimelerin hepsi günlük dilde kullanılır ve tek tek anlamları da günlük dildeki anlamın hemen aynısıdır sonra "sonbahar" kelimesi gelmez. Gelse bile, bu üslup ve ama günlük dilde, "ayva sarı, nar kırmızı" ifadelerinden anlam sıralamasını kuramaz. Bu sıra, edebî dilin oluşumuna bir örnek teşkil eder. "Gitsem öldürürler, gitmesem öldüm." ifadesi, konu ve anlatım yönüyle edebî dilin dokusunu hissettirir. "Neler çeker bu gönül, söylesem şikâyet olur." misrasında kelimelerin çoğu gerçek anlamı ile kullanılmıştır ama kelimelerin birbiri ile olan münasebeti, bir estetik terkip oluşturur ve edebî dili meydana getirir. KONYA ÖLÇME DEĞERLENDİRME MERKEZI 35. Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Şairin sade bir dil kullanması B) Şiirde kurmacaya ağırlık verilmesi CY Her şairin özgün bir söyleyişi yakalamak istemesi D) Şairin kapalı anlatımı tercih etmesi EŞairin, kelimeleri kullanırken estetik kaygı taşıması Kunduz ile özdü. 36. Bu parçadan hareketle edebî dil ve estetik ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Üslup ve anlam birlikteliği, kelimelere edebî nitelik kazandırır. B) Edebî dil, şairin özgün söyleyişi yakalama çabasıdır. C) Şiirdeki söz dizisi, estetik bir tavrın ürünüdür. D) Edebî dilin oluşumunda kelimelerin birbirleriyle ilişkisi etkilidir. E) Kelimeler arası estetik birliktelik şiirde kullanılan söz dizisine zenginlik katar.
22. Zorlu bir süreçtir öz eleştiri. Biricik olan benliğimizin
hata yaptığını kabul etmek büyük bir erdemdir. Toz
konduramayız çoğunlukla bize. Bu yüzden beni eleştir-
mek çok zordur. En kolayı seni eleştirmektir. Çünkü
benliğimizle en alakasız olandır sen. Ve onun çoğul hali
siz. Sen ve sizleri eleştirmesi öyle kolaydır ki hiç düşün-
meden bile yaparız bunu. Eleştirdiğimiz konu hakkında
hiçbir başarıya sahip olmamamıza rağmen yaparız bu
eleştiriyi. Eleştiri ve öz eleştiri birbirinin ayrılmaz parça-
larıdır. Öz eleştiri yapılmadan yapılan eleştirinin geçer-
liliği her zaman sorgulanmalıdır.
----.
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşa-
ğıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A Bir konuda eleştiri yapabilmek için o alanda uzman
olmamız gerekir
B) Sürekli çevresindekileri eleştiren insanlar kendileri-
ni hiçbir zaman eleştirmezler
C) Öz eleştiri yapmadan yapılmış bir eleştirinin hiçbir
doğruluk payı yoktur
D) İnsanlar kendilerindeki hataları görmeden başkala-
rinda hata aramaktan vazgeçmelidir
E) Öz eleştiri yapmak bizi başkalarını eleştirmekten uzaklaştı
aklaştırır
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
22. Zorlu bir süreçtir öz eleştiri. Biricik olan benliğimizin hata yaptığını kabul etmek büyük bir erdemdir. Toz konduramayız çoğunlukla bize. Bu yüzden beni eleştir- mek çok zordur. En kolayı seni eleştirmektir. Çünkü benliğimizle en alakasız olandır sen. Ve onun çoğul hali siz. Sen ve sizleri eleştirmesi öyle kolaydır ki hiç düşün- meden bile yaparız bunu. Eleştirdiğimiz konu hakkında hiçbir başarıya sahip olmamamıza rağmen yaparız bu eleştiriyi. Eleştiri ve öz eleştiri birbirinin ayrılmaz parça- larıdır. Öz eleştiri yapılmadan yapılan eleştirinin geçer- liliği her zaman sorgulanmalıdır. ----. Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşa- ğıdakilerden hangisi getirilmelidir? A Bir konuda eleştiri yapabilmek için o alanda uzman olmamız gerekir B) Sürekli çevresindekileri eleştiren insanlar kendileri- ni hiçbir zaman eleştirmezler C) Öz eleştiri yapmadan yapılmış bir eleştirinin hiçbir doğruluk payı yoktur D) İnsanlar kendilerindeki hataları görmeden başkala- rinda hata aramaktan vazgeçmelidir E) Öz eleştiri yapmak bizi başkalarını eleştirmekten uzaklaştı aklaştırır
Deneme - 3
25. Oyun Teorisi, her oyuncunun kendi hamlesine karşı-
lik diğerlerinin yapacağı hamleyi hesaba kattığı stratejik
durumlardaki insan davranışlarını, tercihlerini inceler. Teori;
politika, kriminoloji, biyoloji, sağlık, istihdam, bankacılık en
çok da ekonomi alanında davranışları modellemek için kul-
lanılıyor. Bu noktada, John Nash diyor ki, karma stratejili,
sonlu sayıda oyuncunun, sonlu sayıda tercih ile oynadığı
her oyunun bir dengesi vardır. Bu denge noktasında, her
oyuncu diğer oyuncuların stratejilerine bakıldığında en iyi
konumdadır, yapacağı bir hamle değişikliği ona kazanç
sağlamaz.
Parçaya göre aşağıdakilerden hangisi Oyun Teorisinin
kullanıldığı çalışma alanlarından biri olamaz?
A Finansal piyasaların etkin bir biçimde işleyebildiği alan-
lar
BÖğretmen yetiştiren kurumlarla ilgili alanlar
issizlik, dış ticaret, mali politikalar ve para politikaları
gibi makroekonomik gelişmelerin olduğu alanlar
B Sağlık hizmetlerinin mevcut durumunu iyileştirmesi
düşünülen alanlar
E Canlı yaşam formlarını inceleyen alanlar
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Deneme - 3 25. Oyun Teorisi, her oyuncunun kendi hamlesine karşı- lik diğerlerinin yapacağı hamleyi hesaba kattığı stratejik durumlardaki insan davranışlarını, tercihlerini inceler. Teori; politika, kriminoloji, biyoloji, sağlık, istihdam, bankacılık en çok da ekonomi alanında davranışları modellemek için kul- lanılıyor. Bu noktada, John Nash diyor ki, karma stratejili, sonlu sayıda oyuncunun, sonlu sayıda tercih ile oynadığı her oyunun bir dengesi vardır. Bu denge noktasında, her oyuncu diğer oyuncuların stratejilerine bakıldığında en iyi konumdadır, yapacağı bir hamle değişikliği ona kazanç sağlamaz. Parçaya göre aşağıdakilerden hangisi Oyun Teorisinin kullanıldığı çalışma alanlarından biri olamaz? A Finansal piyasaların etkin bir biçimde işleyebildiği alan- lar BÖğretmen yetiştiren kurumlarla ilgili alanlar issizlik, dış ticaret, mali politikalar ve para politikaları gibi makroekonomik gelişmelerin olduğu alanlar B Sağlık hizmetlerinin mevcut durumunu iyileştirmesi düşünülen alanlar E Canlı yaşam formlarını inceleyen alanlar
Büyük Türk denizcisi, amiral ve coğrafya bilgini
olan Piri Reis, (1513 yılında ilk haritayı çizmiş ve
böylece tarihe adını yazdırmıştır Yaşamı boyunca
çizdiği haritalar incelenip günümüzde çekilen uydu
fotoğraflarıyla karşılaştırıldığında Afrika'nın doğru
bir şekilde çizildiği görülmektedir. Çağlar boyun-
ca buzul örtüsüyle kaplı olan Antarktika Dağları
da haritada ilginç bir yöntemle çizilmiştir. Ortada
şaşırtıcı bir durum var ki bu dağların varlığı ancak
1952 senesinde ses yansıtıcı aletlerle keşfedilmiş-
tir. Görüldüğü gibi Piri Reis, imkânları kısıtlı olma-
sına rağmen bilime büyük katkılarda bulunmuştur.
Insanlar onun haritalarıyla dünyayı tanımış, dün-
yanın neresinde ne olduğunu öğrenmişlerdir.
Bu parçadan hareketle Piri Reis ile ilgili aşağı-
dakilerden hangisi söylenebilir?
Piri Reis'in coğrafya alanında birçok araştır-
ması bulunmaktadır.
B) Antarktika Kıtası'nın yüzyıllar boyu buzul örtü-
süyle kaplı olması onun keşfedilmesini engel-
lemiştir.
C) Bilim alanında birçok katkısı bulunan Piri Reis
tüm olanaksızlıklara rağmen insanlığa dünyayı
tanıtmıştır.
D) Piri Reis, 16. yüzyılda ilk haritayı çizmiştir ve
tarihe adını yazdırmıştır.
E) Yaşamı boyunca birçok harita çizen Piri Reis'in
bu çizimleri günümüzde çizilen uydu fotoğraf-
larıyla uyuşmamaktadır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Büyük Türk denizcisi, amiral ve coğrafya bilgini olan Piri Reis, (1513 yılında ilk haritayı çizmiş ve böylece tarihe adını yazdırmıştır Yaşamı boyunca çizdiği haritalar incelenip günümüzde çekilen uydu fotoğraflarıyla karşılaştırıldığında Afrika'nın doğru bir şekilde çizildiği görülmektedir. Çağlar boyun- ca buzul örtüsüyle kaplı olan Antarktika Dağları da haritada ilginç bir yöntemle çizilmiştir. Ortada şaşırtıcı bir durum var ki bu dağların varlığı ancak 1952 senesinde ses yansıtıcı aletlerle keşfedilmiş- tir. Görüldüğü gibi Piri Reis, imkânları kısıtlı olma- sına rağmen bilime büyük katkılarda bulunmuştur. Insanlar onun haritalarıyla dünyayı tanımış, dün- yanın neresinde ne olduğunu öğrenmişlerdir. Bu parçadan hareketle Piri Reis ile ilgili aşağı- dakilerden hangisi söylenebilir? Piri Reis'in coğrafya alanında birçok araştır- ması bulunmaktadır. B) Antarktika Kıtası'nın yüzyıllar boyu buzul örtü- süyle kaplı olması onun keşfedilmesini engel- lemiştir. C) Bilim alanında birçok katkısı bulunan Piri Reis tüm olanaksızlıklara rağmen insanlığa dünyayı tanıtmıştır. D) Piri Reis, 16. yüzyılda ilk haritayı çizmiştir ve tarihe adını yazdırmıştır. E) Yaşamı boyunca birçok harita çizen Piri Reis'in bu çizimleri günümüzde çizilen uydu fotoğraf- larıyla uyuşmamaktadır.
8. Bu filmin senaryosu yönetmene aitti. O, öykünün geçtiği köyü
biliyordu ve filmin ana konusunu da köydeki hayatın ritmi
oluşturuyordu. Yönetmenin isteği üzerine roller için klasik bir
karakter çalışması yapılmadı. Çünkü karakter çalışmalarıyla
oyuncuların kafasında önceden belirlenmiş kalıplar ortaya
çıkacak ve yönetmenin bunları yıkması zor olacaktı. Yönet-
men, oyunculardan yalnızca rollerini ezberlemelerini istedi.
Çekimler bittiğinde bunun çok doğru bir karar olduğunu hepi-
miz gördük.
Bu parçaya göre, sözü edilen yönetmenin karakter ça-
lışmasından kaçınmasının asıl nedeni aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Az sayıda oyuncuyla çalışmaktan hoşlanması
B) Filmdeki hiçbir karakterin ön planda olmaması
Oyuncuları doğal hålleriyle çekmek istemesi
D) Daha önceki filmlerinde denediği tekniği kullanması
E) Çekimler bitmeden oyuncularla film hakkında konuşmak
istememesi
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
8. Bu filmin senaryosu yönetmene aitti. O, öykünün geçtiği köyü biliyordu ve filmin ana konusunu da köydeki hayatın ritmi oluşturuyordu. Yönetmenin isteği üzerine roller için klasik bir karakter çalışması yapılmadı. Çünkü karakter çalışmalarıyla oyuncuların kafasında önceden belirlenmiş kalıplar ortaya çıkacak ve yönetmenin bunları yıkması zor olacaktı. Yönet- men, oyunculardan yalnızca rollerini ezberlemelerini istedi. Çekimler bittiğinde bunun çok doğru bir karar olduğunu hepi- miz gördük. Bu parçaya göre, sözü edilen yönetmenin karakter ça- lışmasından kaçınmasının asıl nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Az sayıda oyuncuyla çalışmaktan hoşlanması B) Filmdeki hiçbir karakterin ön planda olmaması Oyuncuları doğal hålleriyle çekmek istemesi D) Daha önceki filmlerinde denediği tekniği kullanması E) Çekimler bitmeden oyuncularla film hakkında konuşmak istememesi
+
ürkçe
26. Küresel ısınmanın ve insan kaynaklı diğer değişimlerin
doğal çevre ve insan yaşamındaki etkilerini iyiden iyiye
hissetmeye başladığımız şu dönemde, bilim insanları,
üstlerine düşen vazifeyi yerine getirerek çeşitli şekillerde
dünya kamuoyunu yaklaşan büyük tehlikeler konusun-
da uyarmaya çalışıyor. Geçen yıllarda olduğu gibi bilim
insanları iklim değişiminin denizleri ve donmuş bölgeleri
daha önce görülmedik şekilde yıkıma uğrattığı konusun-
da rapor yayımladı. Rapora göre sular yükseliyor, buzul
eriyor ve canlı türleri insan etkinliklerinin sonucunda
habitat değiştiriyor. Donmuş hâldeki arazilerin kaybıysa
daha fazla karbon salınımına neden olarak erimeyi daha
da hızlandırıyor.
Bu parça, düşüncenin akışına göre
I. Bu tür olumsuzluklardan söz edilerek insanlarda
küresel ısınmaya karşı bir farkındalık oluşturulması
hedefleniyor
II. Öte yandan raporda karbon salınımlarında köklü ve
hızlı bir şekilde kesintilere gidilmesi durumunda teh-
likenin kısa sürede ortadan kalkacağı belirtiliyor.
III. Bu gidişle eğer hayatlarımızda hızlı, köklü ve kalıcı
değişiklikler yapmazsak yakın bir zamanda "tarifsiz
insani acılarla" karşı karşıya kalacağımız söyleniyor
cümlelerinden hangileriyle tamamlanabilir?
B) Yalnız I
A) Yalnız I
D) I ve III
E) II ve III
C) I ve II
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
+ ürkçe 26. Küresel ısınmanın ve insan kaynaklı diğer değişimlerin doğal çevre ve insan yaşamındaki etkilerini iyiden iyiye hissetmeye başladığımız şu dönemde, bilim insanları, üstlerine düşen vazifeyi yerine getirerek çeşitli şekillerde dünya kamuoyunu yaklaşan büyük tehlikeler konusun- da uyarmaya çalışıyor. Geçen yıllarda olduğu gibi bilim insanları iklim değişiminin denizleri ve donmuş bölgeleri daha önce görülmedik şekilde yıkıma uğrattığı konusun- da rapor yayımladı. Rapora göre sular yükseliyor, buzul eriyor ve canlı türleri insan etkinliklerinin sonucunda habitat değiştiriyor. Donmuş hâldeki arazilerin kaybıysa daha fazla karbon salınımına neden olarak erimeyi daha da hızlandırıyor. Bu parça, düşüncenin akışına göre I. Bu tür olumsuzluklardan söz edilerek insanlarda küresel ısınmaya karşı bir farkındalık oluşturulması hedefleniyor II. Öte yandan raporda karbon salınımlarında köklü ve hızlı bir şekilde kesintilere gidilmesi durumunda teh- likenin kısa sürede ortadan kalkacağı belirtiliyor. III. Bu gidişle eğer hayatlarımızda hızlı, köklü ve kalıcı değişiklikler yapmazsak yakın bir zamanda "tarifsiz insani acılarla" karşı karşıya kalacağımız söyleniyor cümlelerinden hangileriyle tamamlanabilir? B) Yalnız I A) Yalnız I D) I ve III E) II ve III C) I ve II
38. Bu çağda yazarlar, yaşamı elekten geçirmeden yapıt
ve yaratılarında işliyorlar. Bu yüzden edebiyat, yaşa-
ma teklifsizce girmiş oluyor ve "popüler edebiyat" çı-
Kıyor ortaya. Edebiyat, yaşamı zenginleştirme, önden
gitme işlevini yitiriyor, ona eşlik etme niteliğini kaza-
niyor. Tekrar tekrar okunan, her okumada bir katman
daha zenginleştiren olmaktan çıkıyor, bir okumada
bitiriliyor. İçerikleri üzerinde düşünülme gereği duyul-
mayan, oradan oraya çekiştirilen türden metinler top-
lamı oluyor edebiyat.
Bu parçada yazarlar ve yapıtlarla ilgili olarak ya-
kınılan durumlar arasında aşağıdakilerden hangi-
si yoktur?
200
A) Sanatsal bir değer taşımayan ürünler ortaya
koyma
B) Okuru değişik sorularla yüz yüze getirme
C) Ikinci kez okunmayı gerektirmeme
D) Insanı değiştirme işlevi taşımama
E Konular arasında bir seçim yapmama
40.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
38. Bu çağda yazarlar, yaşamı elekten geçirmeden yapıt ve yaratılarında işliyorlar. Bu yüzden edebiyat, yaşa- ma teklifsizce girmiş oluyor ve "popüler edebiyat" çı- Kıyor ortaya. Edebiyat, yaşamı zenginleştirme, önden gitme işlevini yitiriyor, ona eşlik etme niteliğini kaza- niyor. Tekrar tekrar okunan, her okumada bir katman daha zenginleştiren olmaktan çıkıyor, bir okumada bitiriliyor. İçerikleri üzerinde düşünülme gereği duyul- mayan, oradan oraya çekiştirilen türden metinler top- lamı oluyor edebiyat. Bu parçada yazarlar ve yapıtlarla ilgili olarak ya- kınılan durumlar arasında aşağıdakilerden hangi- si yoktur? 200 A) Sanatsal bir değer taşımayan ürünler ortaya koyma B) Okuru değişik sorularla yüz yüze getirme C) Ikinci kez okunmayı gerektirmeme D) Insanı değiştirme işlevi taşımama E Konular arasında bir seçim yapmama 40.
ZAFER YAYINLARI
Şair, yaşamı bütünüyle kucaklamalı, görüşündesiniz. (1) Bu,
yazılarınızdan, söyleşinizden yansıyan bir vurgu oluyor.
(II) Ama bu önerilerinizi sizin şiirlerinizde yerine getirdi-
ğinizi söylemek olanaksız gibi. (III) Görünen o ki yaşam
deyince siz kendi yaşamınızı anlıyorsunuz. (IV) Bu da
ister istemez şiiri kendi yaşam pratiğinizden çıkarmak zo-
runda kaldığınız bir noktaya getirip bırakıyor sizi. (V) Böyle
olunca da bireysellikle bireyciliğin ara kesiti olabilecek bir
şiir yazdığınız kanısı oluşuyor bende.
39. Eleştirilerini bu parçadaki gibi dile getiren biri aşağı-
dakilerden hangisini önermez?
A) Sağlıklı bir şiir dili oluşturmak için bireysel yaşamınız-
daki deneyimlerden yararlanmalısınız.
B) Düşüncelerinize uygun sanatsal uygulamalarda bu-
lunmanız gerekir.
sbislenud
C) Söylemleriniz ile uygulamalarınız örtüşür olmalıdır.
1970
D) İnsanın kendi dünyası ile başka insanların dünyası
arasındaki farkı iyi bilmesi gerekir.
E) Şiirin yaşamı kucaklaması gerekir, görüşünü şiirleri-
nizde uygulamanız gerekir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ZAFER YAYINLARI Şair, yaşamı bütünüyle kucaklamalı, görüşündesiniz. (1) Bu, yazılarınızdan, söyleşinizden yansıyan bir vurgu oluyor. (II) Ama bu önerilerinizi sizin şiirlerinizde yerine getirdi- ğinizi söylemek olanaksız gibi. (III) Görünen o ki yaşam deyince siz kendi yaşamınızı anlıyorsunuz. (IV) Bu da ister istemez şiiri kendi yaşam pratiğinizden çıkarmak zo- runda kaldığınız bir noktaya getirip bırakıyor sizi. (V) Böyle olunca da bireysellikle bireyciliğin ara kesiti olabilecek bir şiir yazdığınız kanısı oluşuyor bende. 39. Eleştirilerini bu parçadaki gibi dile getiren biri aşağı- dakilerden hangisini önermez? A) Sağlıklı bir şiir dili oluşturmak için bireysel yaşamınız- daki deneyimlerden yararlanmalısınız. B) Düşüncelerinize uygun sanatsal uygulamalarda bu- lunmanız gerekir. sbislenud C) Söylemleriniz ile uygulamalarınız örtüşür olmalıdır. 1970 D) İnsanın kendi dünyası ile başka insanların dünyası arasındaki farkı iyi bilmesi gerekir. E) Şiirin yaşamı kucaklaması gerekir, görüşünü şiirleri- nizde uygulamanız gerekir.
S6- Aşağıdaki cümlelerden hangisinde zarf tämleci yokter?
Evlerin çatıları kuvvetli rüzgardan yıkıldı
a
b
Herkesin söylenmeleri bittiğinde işkencesi de son bulmuşt
Tüm şehir çıkan firtinadan etkilenmişti.
Onu karşısında görünce sevinçten gözyaşlarını tutamad
Bu saatte buralarda zar zor otobüs bulursunuz
d-
e-
S7- Aşağıdakilerden hangisi cümle türleriyle ilgili doğru bir bilgidir?
"Ne....ne" bağlacı yapı ve anlamca birbirine zit cümleler kurar.
Birleşik cümlelerde temel cümle ikinci kısımda bulunur
C- Bağlı cümlelerde ortak öge olursa "bağımh cümle" olur.
b-
d-
e-
S8- Aşağıdakilerden hangisi dil için söylenebilecek Szelliklerden
değildir?
a-
b-
C-
d-
e-
S9-
b-
"Yok, değil" sadece isim cümlelerini olumsuz yapmak için kullanıl
Olumlu ve olumsuz cümleler yapılarına bakılarak anlamlandırılır.
d-
Aşağıdakilerden Orhun Yazıtları'nda geçen deyimlerden
hangisinin anlamı yanlış verilmiştir?
a- Başlıgıg yüküntürmek tizligig sökürmek. (Başlıya yüksünmek, tez
Dilde yer alan kelimelerin ilk ortaya çıkışının herhangi bir nedeni
yoktur.
d-
Değişkelerin her biri dili oluşturan ögelerdir.
Dil bir sistemler bütünüdür.
Klasik İbranice, Klasik Arapça, Sanskritçe gibi diller kabul görmüs
kutsal dillerdendir.
Bilimsel açıdan gelişmiş dil - ilkel dil ayrımı yoktur.
olana söktürmek)
Adam kamşatmak. (Ayağı dolaşmak)
Közi kaşı yablak bolmak. (Yüzü perişan durumda olmak)
İlin törüsin tutabirmiş. (Türk halkının devletini ve yasalarımı
yönetivermiş)
Kızıl kanın tökütmek, kara terin yügürtmek. (Kızıl kanını
akıtmak, kara terini dökmek)
e-
S10- Aşağıdakilerden hangisinde edat yoktur?
Senin gibi arkadaş olmaz olsun.
a-
b-
Sabaha karşı eve geldiğinde yorgunluktan tükenmiş vaziyetteydi.
Annemle babamın eski fotoğrafları hala o zamanın canlilig
duruyor duvarda.
Tüm zaman boyunca yalnız ayakta kalmaya çalışıyordu.
Eve geldiğinden beri ağzını bıçak açmadı.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
S6- Aşağıdaki cümlelerden hangisinde zarf tämleci yokter? Evlerin çatıları kuvvetli rüzgardan yıkıldı a b Herkesin söylenmeleri bittiğinde işkencesi de son bulmuşt Tüm şehir çıkan firtinadan etkilenmişti. Onu karşısında görünce sevinçten gözyaşlarını tutamad Bu saatte buralarda zar zor otobüs bulursunuz d- e- S7- Aşağıdakilerden hangisi cümle türleriyle ilgili doğru bir bilgidir? "Ne....ne" bağlacı yapı ve anlamca birbirine zit cümleler kurar. Birleşik cümlelerde temel cümle ikinci kısımda bulunur C- Bağlı cümlelerde ortak öge olursa "bağımh cümle" olur. b- d- e- S8- Aşağıdakilerden hangisi dil için söylenebilecek Szelliklerden değildir? a- b- C- d- e- S9- b- "Yok, değil" sadece isim cümlelerini olumsuz yapmak için kullanıl Olumlu ve olumsuz cümleler yapılarına bakılarak anlamlandırılır. d- Aşağıdakilerden Orhun Yazıtları'nda geçen deyimlerden hangisinin anlamı yanlış verilmiştir? a- Başlıgıg yüküntürmek tizligig sökürmek. (Başlıya yüksünmek, tez Dilde yer alan kelimelerin ilk ortaya çıkışının herhangi bir nedeni yoktur. d- Değişkelerin her biri dili oluşturan ögelerdir. Dil bir sistemler bütünüdür. Klasik İbranice, Klasik Arapça, Sanskritçe gibi diller kabul görmüs kutsal dillerdendir. Bilimsel açıdan gelişmiş dil - ilkel dil ayrımı yoktur. olana söktürmek) Adam kamşatmak. (Ayağı dolaşmak) Közi kaşı yablak bolmak. (Yüzü perişan durumda olmak) İlin törüsin tutabirmiş. (Türk halkının devletini ve yasalarımı yönetivermiş) Kızıl kanın tökütmek, kara terin yügürtmek. (Kızıl kanını akıtmak, kara terini dökmek) e- S10- Aşağıdakilerden hangisinde edat yoktur? Senin gibi arkadaş olmaz olsun. a- b- Sabaha karşı eve geldiğinde yorgunluktan tükenmiş vaziyetteydi. Annemle babamın eski fotoğrafları hala o zamanın canlilig duruyor duvarda. Tüm zaman boyunca yalnız ayakta kalmaya çalışıyordu. Eve geldiğinden beri ağzını bıçak açmadı.
ekstrem-
29. Bizim edebiyatımızda dikkatli yapılmış, yapıcı ve objektif
eleştiri zayıftır. Yetenekli eleştirmenlerimiz, giderek dergi
çıkaran, yayınevi yöneten kişiler hâline geldi. Alan, her
seferinde biraz yetenekli olsa da çok genç adlara kal-
dı. Ancak tek başına yetenek, insanı başarıya ulaştır-
maz. Genç eleştirmenlerin yararı kadar, edebiyatımıza ve
okurlara zararı da var. Genç adamlar, değerlendirmelerini
hemen kestirip atma üzerine temellendiriyor. Ayaküstü
değerlendirmelerden kaçınamıyor. Oysa bir eleştirmen,
kanıtlarını açıklamadan konuşmamalı Yazılan bir yapıt
gibi eleştiriler de uzun bir emek ürünü olmalı. Tıpkı bir
yapıt gibi okura yazınsal tat vermeli.
Bu parçada genç eleştirmenlerle ilgili,
1. Acele ve özensiz biçimde yargılamada
bulunmaları
II. Üzerinde yeterince çalışılmamış edebî değeri dü-
şük eleştiriler yapmaları
III. Bu işin eğitimini almadan sadece yeteneklerine
güvenerek yazılar kaleme almaları ✓
IV. Usta eleştirmenlerin birikimlerini
değerlendirmemeleri
yargılarının hangilerinden yakınılmaktadır?
A) I ve II
B) I ve III
D), II ve III
C) II ve III
E) I, III ve IV
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ekstrem- 29. Bizim edebiyatımızda dikkatli yapılmış, yapıcı ve objektif eleştiri zayıftır. Yetenekli eleştirmenlerimiz, giderek dergi çıkaran, yayınevi yöneten kişiler hâline geldi. Alan, her seferinde biraz yetenekli olsa da çok genç adlara kal- dı. Ancak tek başına yetenek, insanı başarıya ulaştır- maz. Genç eleştirmenlerin yararı kadar, edebiyatımıza ve okurlara zararı da var. Genç adamlar, değerlendirmelerini hemen kestirip atma üzerine temellendiriyor. Ayaküstü değerlendirmelerden kaçınamıyor. Oysa bir eleştirmen, kanıtlarını açıklamadan konuşmamalı Yazılan bir yapıt gibi eleştiriler de uzun bir emek ürünü olmalı. Tıpkı bir yapıt gibi okura yazınsal tat vermeli. Bu parçada genç eleştirmenlerle ilgili, 1. Acele ve özensiz biçimde yargılamada bulunmaları II. Üzerinde yeterince çalışılmamış edebî değeri dü- şük eleştiriler yapmaları III. Bu işin eğitimini almadan sadece yeteneklerine güvenerek yazılar kaleme almaları ✓ IV. Usta eleştirmenlerin birikimlerini değerlendirmemeleri yargılarının hangilerinden yakınılmaktadır? A) I ve II B) I ve III D), II ve III C) II ve III E) I, III ve IV
24. Basılmış kitaplarım yeniden basılma olanağına kavuştu-
ğu zaman, o kitapları yeniden işleyerek birkaç kez elden
geçirdiğim olur. Bugün on baskı yapmış kitabım, abart-
miyorum, en az yirmi kez baştan sona yazılmış demektir.
Kimi arkadaşlar, herhâlde yeteneklerinin üstün olmasın-
dan ötürü, kâğıdı makineye takar; moda ifadesiyle "çala-
tuş" yazıp bitirip eserini basima verir. Böyle bir yöntemi
uygulamaya kalktığımı düşününce tüylerim diken diken
olur. İki yıl önce bir fuarda yazarlarla toplandık. Aramız-
da Alman, Rus sanatçılar da vardı. Bu yöntemimi onlara
da anlattım. O arkadaşlar, "Deli misin; böyle yapacağı-
na otur yeni kitap yaz, vaktine yazık değil mi?" dediler.
Anlamayana bu çabamı anlatmak zordur, ben de onlara
neden böyle yaptığımı anlatamadım.
Bu parçada yazar, kendisiyle ilgili aşağıdakilerin
hangisinden söz etmektedir?
A Kolay ve çabuk yazmak istese de bunda başarılı
olamamasından
BY Kimi yazarlarla görüş ayrılığına düşerek sanat dün-
yasında yalnız kalmasından
C) Eserlerinin yeni baskılarını yaparken gereğinden fazla
değişikliklere gitmesinden
Eski kitaplarını gözden geçirme işiyle fazlaca meşgul
olurken yeni kitap yazamamasından
E) Yazmış olduğu eserlerdeki eksiklikleri giderme adina
onları yeniden basım öncesinde mutlaka kontrol
etmesinden
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
24. Basılmış kitaplarım yeniden basılma olanağına kavuştu- ğu zaman, o kitapları yeniden işleyerek birkaç kez elden geçirdiğim olur. Bugün on baskı yapmış kitabım, abart- miyorum, en az yirmi kez baştan sona yazılmış demektir. Kimi arkadaşlar, herhâlde yeteneklerinin üstün olmasın- dan ötürü, kâğıdı makineye takar; moda ifadesiyle "çala- tuş" yazıp bitirip eserini basima verir. Böyle bir yöntemi uygulamaya kalktığımı düşününce tüylerim diken diken olur. İki yıl önce bir fuarda yazarlarla toplandık. Aramız- da Alman, Rus sanatçılar da vardı. Bu yöntemimi onlara da anlattım. O arkadaşlar, "Deli misin; böyle yapacağı- na otur yeni kitap yaz, vaktine yazık değil mi?" dediler. Anlamayana bu çabamı anlatmak zordur, ben de onlara neden böyle yaptığımı anlatamadım. Bu parçada yazar, kendisiyle ilgili aşağıdakilerin hangisinden söz etmektedir? A Kolay ve çabuk yazmak istese de bunda başarılı olamamasından BY Kimi yazarlarla görüş ayrılığına düşerek sanat dün- yasında yalnız kalmasından C) Eserlerinin yeni baskılarını yaparken gereğinden fazla değişikliklere gitmesinden Eski kitaplarını gözden geçirme işiyle fazlaca meşgul olurken yeni kitap yazamamasından E) Yazmış olduğu eserlerdeki eksiklikleri giderme adina onları yeniden basım öncesinde mutlaka kontrol etmesinden
25. Aziz Avcı'nın ilk öykü kitabı İnceldiği Yerden Başlamak;
kısa cümlelerden oluşan anlatımıyla okuru çeken, anla-
şılır ve katmanlı öykülerden oluşuyor. Aile, evlilik, arka-
daşlık, dostluk bağlarına farklı bir gözle bakma, ilişkide
kişiye biçilen roller, beklentiler üzerine yeniden düşünme
gereği hissettiriyor. On sekiz öyküden oluşan kitap, bir-
birinin uzağına düşmeyen yaşamları irdeliyor. Basit gibi
görünen olayların insan yaşamını nasıl etkilediği, değiş-
tirdiği, kişiyi farklı bir mecraya taşıdığı satır aralarında,
alt metinlerde daha net anlaşılıyor. Öykü kişileri, yaşam-
dan kendini soyutlayan, tutunamayan, politik bireylerden
oluşuyor. Yazar, insanlık tarihi kadar eski sorunların gü-
nümüzde yarattığı sonuçları karakterlerin davranışları
üzerinden veriyor. Karakterlerin kendi içindeki yoğun iç
sesi, okurun kulaklarına dolan konuşmalar nahif cümle-
lerin içine gizlenmiş âdeta.
Bu parçadan sözü edilen yazar ve yapıtıyla ilgili aşa-
ğıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
Yaşadığı çevreyle uyum sağlayamayan kişileri
anlattığı
B) Anlatacaklarını kahramanlar üzerinden aktardığı
C) İçeriğe uygun bir üslubun seçildiği
D) Hayatımızdaki bazı olgulara farklı bir pencereden
bakmamızı sağladığı
E) Çok katmanlı, yoğun bir anlatımının olduğu
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
25. Aziz Avcı'nın ilk öykü kitabı İnceldiği Yerden Başlamak; kısa cümlelerden oluşan anlatımıyla okuru çeken, anla- şılır ve katmanlı öykülerden oluşuyor. Aile, evlilik, arka- daşlık, dostluk bağlarına farklı bir gözle bakma, ilişkide kişiye biçilen roller, beklentiler üzerine yeniden düşünme gereği hissettiriyor. On sekiz öyküden oluşan kitap, bir- birinin uzağına düşmeyen yaşamları irdeliyor. Basit gibi görünen olayların insan yaşamını nasıl etkilediği, değiş- tirdiği, kişiyi farklı bir mecraya taşıdığı satır aralarında, alt metinlerde daha net anlaşılıyor. Öykü kişileri, yaşam- dan kendini soyutlayan, tutunamayan, politik bireylerden oluşuyor. Yazar, insanlık tarihi kadar eski sorunların gü- nümüzde yarattığı sonuçları karakterlerin davranışları üzerinden veriyor. Karakterlerin kendi içindeki yoğun iç sesi, okurun kulaklarına dolan konuşmalar nahif cümle- lerin içine gizlenmiş âdeta. Bu parçadan sözü edilen yazar ve yapıtıyla ilgili aşa- ğıdakilerden hangisi çıkarılamaz? Yaşadığı çevreyle uyum sağlayamayan kişileri anlattığı B) Anlatacaklarını kahramanlar üzerinden aktardığı C) İçeriğe uygun bir üslubun seçildiği D) Hayatımızdaki bazı olgulara farklı bir pencereden bakmamızı sağladığı E) Çok katmanlı, yoğun bir anlatımının olduğu
TYT/ Türkçe
33. Daha ilk eserleriyle geniş bir okur kitlesine ulaşmayı
başaran yazarın romanlarında yarattığı karakterlerin
hepsi; yaralı, öfkeli, örselenmiş kişilikleriyle ve
şaşkınlıklarıyla daima sınırlarda yaşayan kişiler olarak
karşımıza çıkar. Ünlü yazar, bu karakterler aracılığıyla
kitaplarında kronik, sert ve okuru mutlaka şaşırtan
sonlar hazırlar. Onun romanlarında oluşturduğu
karakterler kontrolden çıkıp sağa sola savrulan bir
otomobil gibidir. Roman kahramanlarının tamamı bir
olay sırasında kavgaya tutuşup gözünü karartarak
vahşileşirken hiç beklenmedik bir anda sakinleşebilir
que de. Kısaca o, karakterlerinin sırtında bir kambura
dönüşen yanlışlardan, yapıp etmelerden yeni bir
yaşam meydana getirmeyi başarmış bir yazardır.
Bu parçadan hareketle, sözü edilen yazarın roman
kahramanlarıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Hep uçlarda gezen bir kişiliğe sahip oldukları
B) Karşılaştıkları günlük olaylara farklı tepki
verebildikleri
Birbirine zit karakterleri kendilerinde
bulundurdukları
Q) Alaycı kişiliğe sahip olup roman sonunda okuru
şaşırtabildikleri
Abno
E) Bazen iradeleri dışında hareket edebildikleri
D
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT/ Türkçe 33. Daha ilk eserleriyle geniş bir okur kitlesine ulaşmayı başaran yazarın romanlarında yarattığı karakterlerin hepsi; yaralı, öfkeli, örselenmiş kişilikleriyle ve şaşkınlıklarıyla daima sınırlarda yaşayan kişiler olarak karşımıza çıkar. Ünlü yazar, bu karakterler aracılığıyla kitaplarında kronik, sert ve okuru mutlaka şaşırtan sonlar hazırlar. Onun romanlarında oluşturduğu karakterler kontrolden çıkıp sağa sola savrulan bir otomobil gibidir. Roman kahramanlarının tamamı bir olay sırasında kavgaya tutuşup gözünü karartarak vahşileşirken hiç beklenmedik bir anda sakinleşebilir que de. Kısaca o, karakterlerinin sırtında bir kambura dönüşen yanlışlardan, yapıp etmelerden yeni bir yaşam meydana getirmeyi başarmış bir yazardır. Bu parçadan hareketle, sözü edilen yazarın roman kahramanlarıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Hep uçlarda gezen bir kişiliğe sahip oldukları B) Karşılaştıkları günlük olaylara farklı tepki verebildikleri Birbirine zit karakterleri kendilerinde bulundurdukları Q) Alaycı kişiliğe sahip olup roman sonunda okuru şaşırtabildikleri Abno E) Bazen iradeleri dışında hareket edebildikleri D
TYT/Türkçe
28. Yalnızca şiire değer veren benim gibi profesyonel bir
yazar bile zamanını yedi yirmi dört şiire ayıramaz elbet.
Bu, korkunç bir şey olurdu. Şiirden artakalan zamanimi
toplumda bir yer yapmaya ya da topluma başkaldırmaya
ayınıyorum. İçinde yaşadığım çağla hesaplaşma olarak
da tanımlayabiliriz bu etkinliği. Romanlanımın tümü çağı
ile hesaplaşan, zamana göre ayarlanmış yapıtlardir. Ro-
manlarımda somut sorunlan ele alınım. Anlığımı, doku-
nulmamışlığımı da şiir için saklamış olurum böylece. Di-
yeceğim şu ki roman benim kirliliğimdir. Herkes dilediği
gibi girip çıkabilir romanlarıma. Duyumsal ya da gözleme
dayalı bir yaşam, tüm yoğunluğu ile düzyazılarımda ger-
çekleşir. Şiirse daha içsel, daha özel, dolayısıyla daha
sınırlı bir alandır.
Bu parçanın yazarının aşağıdakilerden hangisini söy-
lemesi beklenir?
A) Şire şairin imge dünyasını anlatmak dışında toplum-
sal bir işlev yüklemek onu değersizleştirir.
29. T
B) Roman ve şiirin temel farkı toplumsal konular karşı-
sında takındıkları tavırdır.
C) Şairin siir dışında bir türe zaman ayırması sanatının
sınırlarını daraltır.
D) Her türün toplumsal bir işlevi vardır, her çağda yaşa-
nanlar bu işlevleri görünür kılar.
Roman şiire göre daha geniş kapsamlı olmasına kar-
in edebî açıdan daha sınırlayıcıdır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT/Türkçe 28. Yalnızca şiire değer veren benim gibi profesyonel bir yazar bile zamanını yedi yirmi dört şiire ayıramaz elbet. Bu, korkunç bir şey olurdu. Şiirden artakalan zamanimi toplumda bir yer yapmaya ya da topluma başkaldırmaya ayınıyorum. İçinde yaşadığım çağla hesaplaşma olarak da tanımlayabiliriz bu etkinliği. Romanlanımın tümü çağı ile hesaplaşan, zamana göre ayarlanmış yapıtlardir. Ro- manlarımda somut sorunlan ele alınım. Anlığımı, doku- nulmamışlığımı da şiir için saklamış olurum böylece. Di- yeceğim şu ki roman benim kirliliğimdir. Herkes dilediği gibi girip çıkabilir romanlarıma. Duyumsal ya da gözleme dayalı bir yaşam, tüm yoğunluğu ile düzyazılarımda ger- çekleşir. Şiirse daha içsel, daha özel, dolayısıyla daha sınırlı bir alandır. Bu parçanın yazarının aşağıdakilerden hangisini söy- lemesi beklenir? A) Şire şairin imge dünyasını anlatmak dışında toplum- sal bir işlev yüklemek onu değersizleştirir. 29. T B) Roman ve şiirin temel farkı toplumsal konular karşı- sında takındıkları tavırdır. C) Şairin siir dışında bir türe zaman ayırması sanatının sınırlarını daraltır. D) Her türün toplumsal bir işlevi vardır, her çağda yaşa- nanlar bu işlevleri görünür kılar. Roman şiire göre daha geniş kapsamlı olmasına kar- in edebî açıdan daha sınırlayıcıdır.
4. Necip Fazıl, önce şair olarak tanındı. Şairliği onun
şahsiyetine asıl rengini veren, derinlik kazandıran
tarafıdır. Bu bakımdan onu gerçek kimliğiyle tanıya-
bilmek için önce şiirlerinden başlamak gerek. "Çile"yi
misra misra okumadan, her misranın arkasındaki de-
rin şair hassasiyetini hayat tecrübesini ve çileyi his-
setmeden Necip Fazıl'ın anlaşılamayacağına, diğer
eserlerinin de şiirinin aydınlığında okunması gerekti-
ğine, onu anlamanın en doğru yolunun bu olduğuna
inananlardanım.
Bu parçanın ana düşüncesi aşağıdakilerden han-
gisidir?
A) Necip Fazıl; şiirleriyle tanınmış, şairliği ön planda
olan biridir.
B) Necip Fazıl'ın her dizesinin ardında engin bir şair
deneyimi, büyük bir ızdırap vardır.
C) En belirgin özelliği şairlik olan Necip Fazıl'ı ancak
şiirlerinden yola çıkarak bütün yönleriyle tanıyıp
anlayabiliriz.
D) Necip Fazıl'ın eserlerini okumaya şiirlerinden
başlamalıyız.
E) Necip Fazıl'ın şiirinde; çektiği acıları, şair duyarlı-
lığını bulursunuz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
4. Necip Fazıl, önce şair olarak tanındı. Şairliği onun şahsiyetine asıl rengini veren, derinlik kazandıran tarafıdır. Bu bakımdan onu gerçek kimliğiyle tanıya- bilmek için önce şiirlerinden başlamak gerek. "Çile"yi misra misra okumadan, her misranın arkasındaki de- rin şair hassasiyetini hayat tecrübesini ve çileyi his- setmeden Necip Fazıl'ın anlaşılamayacağına, diğer eserlerinin de şiirinin aydınlığında okunması gerekti- ğine, onu anlamanın en doğru yolunun bu olduğuna inananlardanım. Bu parçanın ana düşüncesi aşağıdakilerden han- gisidir? A) Necip Fazıl; şiirleriyle tanınmış, şairliği ön planda olan biridir. B) Necip Fazıl'ın her dizesinin ardında engin bir şair deneyimi, büyük bir ızdırap vardır. C) En belirgin özelliği şairlik olan Necip Fazıl'ı ancak şiirlerinden yola çıkarak bütün yönleriyle tanıyıp anlayabiliriz. D) Necip Fazıl'ın eserlerini okumaya şiirlerinden başlamalıyız. E) Necip Fazıl'ın şiirinde; çektiği acıları, şair duyarlı- lığını bulursunuz.
1. Çocuğun eğitiminin amacı, çocuğa ceza verip onu
- değil, çocuğa ---- kazandırıp çocuğun hem kendi
haklarını hem de başkalarının haklarını gözetmesini
ve vicdanlı olmasını sağlamaktır.
Bu cümlede boş bırakılan yerlere aşağıdakiler-
den hangisi sırasıyla getirilmelidir?
A) korkutmak - disiplinli olmayı
B) kuralcı yetiştirmek - otokontrolü
C) çalışmaya zorlamak - bir hâkim gibi davranmayı
küstürmek- yardımlaşmayı
E) edilgin kılmak - sorumluluk bilinci
2. Sanatın politik bilince çalım atma edasına keyifle gü-
lümserken her koşulda özgür iradenin iyi ve anlamlı
bir yaşam için zorunlu olduğunun altını önemle çiz-
mek istiyorum.
Bu cümledeki altı çizili sözü anlamca karşılaya-
bilecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde
vardır?
A) Hayat hiçbir kalıba sığmayacak kadar akışkan ve
sonsuz olduğundandır ki insanın kendini tanıtma-
si ve tanımlaması zor bir şey.
B) Her türlü değerlere saygı duyup hayata başkala-
rının gözünden de bakmaya çalışmak gerekiyor.
C) Sanat, kendine engel olmak isteyenlere sezdir-
meden onları atlatıp doğru ve güzel olanı insanlı-
ğa duyurabilme yolunu her zaman bulabilmeli.
D) Bazen bazı yanlışların doğru olduğuna inanma-
mız istense de eninde sonunda gerçeğin parılda-
ması insana bambaşka bir direnç veriyor.
E) Her zaman yeni ufuklara yelken açma umudu ve
direnciyle öğrenmenin, üretmenin hazzını her an
yaşıyorum.
3. Odasının duvarlarına bazı figürlerin de yer aldığı re-
simler asmıştı. Resimlerdeki insanların her birinin
boynunda farklı renklerde kolyeler asılıydı. Her yap-
tığı işi bir amaca yönelik olan arkadaşıma bu resim
tercihlerinin sebebini sormak istiyordum ama arka-
daşımın bugün hiç keyfi yoktu, ben de bu isteğimi bir
süreliğine ertelemenin iyi olacağını düşündüm. Gerçi
onu bu saatlerde evde bulmak da mümkün değildi
çünkü bu saatte yazı atölyesinde olurdu ama ned-
ense bugün atölyedeki dersini de asmıştı. Dergid-
en iki hafta önce kendisinden istenilen yazı işini de
astığını duyunca onun gerçekten de büyük bir sıkıntı
içinde olduğu kanaatine vardım.
Bu parçada asmak" sözcüğü aşağıdaki anlam-
lardan hangisine karşılık gelecek şekilde kulla-
nılmamıştır?
A) Bir şeyi aşağıya sarkacak bir biçimde bir yere iliş-
tirip sarkıtmak
B) Üzerine takınmak, kuşanmak
C) Bir yere özürsüz gitmemek
DY Bir işi yetiştirememek
E) Bir işi özürsüz yapmamak
Ankara Yayıncılık
4.
eğreti: Uyumsuz
• bağlamak: Bir şeyi başka bir şeye tutturmak
açmak: Kapalı durumdan açık duruma getir-
mek
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "eğreti, bağla-
mak, açmak" sözcükleri belirtilen anlamlarını kar-
şılayacak şekilde kullanılmıştır?
A) İki kanatlı cam kapıyı sırtıyla açtığında kumaş ete-
gi ve ipek bluzuyla eğreti duran kız çocuğunun
rafın altına bağlanmış ipfere mandalla çorapları
tutturduğunu gördü.
B) Bir iple ağaca bağladığı radyosunu açıp çevresin-
deki o eğreti seslerden kurtulmaya çalışıyordu.
C) Aldığı ücret kendini tatmin etmeyince her işi eğre-
ti yapmaya başlayan işçi, tıkalı olan su borusunu
açtı ve sonrasında bahçedeki kopan telleri birbi-
rine bağladı.
D) Elektriği bağlatmak için evden çıkarken kadının,
çantasını açıp koltukta eğreti duran adama evin
tapusunu verdiğini görmüştü.
E) Evine elektrik bağlattıktan sonra bahçesine açtır-
dığı su kuyusuyla bahçesini sulayıp bahçesini o
eski eğreti görünümden kurtardı.
5. (1) Günümüzde kitle iletişimin en baskın şekli tele-
vizyondur. (II) Tabii ki insanlar hâlâ her yıl binlerce
kitap, gazete ve dergi satın almaktadır. (III) Gazeteler
hem genel hem özel okuyucularını çekmeye devam
etmektedir. (IV) Radyo ve filmler de çok popüler du-
rumda. (V) Fakat bunlar ve diğer vasıtaların hiçbiri,
televizyonun yüksek düzeydeki popülerliğiyle reka-
bet edemiyor.
Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) I. cümlede, televizyonun en etkili kitle iletişim ara-
Gı olduğu belirtilmiştir.
B) II. cümleden, basılı ürünlerin değerli görüldüğü
anlaşılmaktadır.
C) III. cümlede, gazetelerin farklı okuyucu profilleri-
nin olduğu belirtilmiştir.
D) IV. cümlede, insanların radyo ve filmlere yoğun
ilgisi olduğu belirtilmiştir.
E) V. cümlede, televizyonun icadıyla yazın türlerini
takip eden kitlenin azaldığı belirtilmiştir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
1. Çocuğun eğitiminin amacı, çocuğa ceza verip onu - değil, çocuğa ---- kazandırıp çocuğun hem kendi haklarını hem de başkalarının haklarını gözetmesini ve vicdanlı olmasını sağlamaktır. Bu cümlede boş bırakılan yerlere aşağıdakiler- den hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) korkutmak - disiplinli olmayı B) kuralcı yetiştirmek - otokontrolü C) çalışmaya zorlamak - bir hâkim gibi davranmayı küstürmek- yardımlaşmayı E) edilgin kılmak - sorumluluk bilinci 2. Sanatın politik bilince çalım atma edasına keyifle gü- lümserken her koşulda özgür iradenin iyi ve anlamlı bir yaşam için zorunlu olduğunun altını önemle çiz- mek istiyorum. Bu cümledeki altı çizili sözü anlamca karşılaya- bilecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Hayat hiçbir kalıba sığmayacak kadar akışkan ve sonsuz olduğundandır ki insanın kendini tanıtma- si ve tanımlaması zor bir şey. B) Her türlü değerlere saygı duyup hayata başkala- rının gözünden de bakmaya çalışmak gerekiyor. C) Sanat, kendine engel olmak isteyenlere sezdir- meden onları atlatıp doğru ve güzel olanı insanlı- ğa duyurabilme yolunu her zaman bulabilmeli. D) Bazen bazı yanlışların doğru olduğuna inanma- mız istense de eninde sonunda gerçeğin parılda- ması insana bambaşka bir direnç veriyor. E) Her zaman yeni ufuklara yelken açma umudu ve direnciyle öğrenmenin, üretmenin hazzını her an yaşıyorum. 3. Odasının duvarlarına bazı figürlerin de yer aldığı re- simler asmıştı. Resimlerdeki insanların her birinin boynunda farklı renklerde kolyeler asılıydı. Her yap- tığı işi bir amaca yönelik olan arkadaşıma bu resim tercihlerinin sebebini sormak istiyordum ama arka- daşımın bugün hiç keyfi yoktu, ben de bu isteğimi bir süreliğine ertelemenin iyi olacağını düşündüm. Gerçi onu bu saatlerde evde bulmak da mümkün değildi çünkü bu saatte yazı atölyesinde olurdu ama ned- ense bugün atölyedeki dersini de asmıştı. Dergid- en iki hafta önce kendisinden istenilen yazı işini de astığını duyunca onun gerçekten de büyük bir sıkıntı içinde olduğu kanaatine vardım. Bu parçada asmak" sözcüğü aşağıdaki anlam- lardan hangisine karşılık gelecek şekilde kulla- nılmamıştır? A) Bir şeyi aşağıya sarkacak bir biçimde bir yere iliş- tirip sarkıtmak B) Üzerine takınmak, kuşanmak C) Bir yere özürsüz gitmemek DY Bir işi yetiştirememek E) Bir işi özürsüz yapmamak Ankara Yayıncılık 4. eğreti: Uyumsuz • bağlamak: Bir şeyi başka bir şeye tutturmak açmak: Kapalı durumdan açık duruma getir- mek Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "eğreti, bağla- mak, açmak" sözcükleri belirtilen anlamlarını kar- şılayacak şekilde kullanılmıştır? A) İki kanatlı cam kapıyı sırtıyla açtığında kumaş ete- gi ve ipek bluzuyla eğreti duran kız çocuğunun rafın altına bağlanmış ipfere mandalla çorapları tutturduğunu gördü. B) Bir iple ağaca bağladığı radyosunu açıp çevresin- deki o eğreti seslerden kurtulmaya çalışıyordu. C) Aldığı ücret kendini tatmin etmeyince her işi eğre- ti yapmaya başlayan işçi, tıkalı olan su borusunu açtı ve sonrasında bahçedeki kopan telleri birbi- rine bağladı. D) Elektriği bağlatmak için evden çıkarken kadının, çantasını açıp koltukta eğreti duran adama evin tapusunu verdiğini görmüştü. E) Evine elektrik bağlattıktan sonra bahçesine açtır- dığı su kuyusuyla bahçesini sulayıp bahçesini o eski eğreti görünümden kurtardı. 5. (1) Günümüzde kitle iletişimin en baskın şekli tele- vizyondur. (II) Tabii ki insanlar hâlâ her yıl binlerce kitap, gazete ve dergi satın almaktadır. (III) Gazeteler hem genel hem özel okuyucularını çekmeye devam etmektedir. (IV) Radyo ve filmler de çok popüler du- rumda. (V) Fakat bunlar ve diğer vasıtaların hiçbiri, televizyonun yüksek düzeydeki popülerliğiyle reka- bet edemiyor. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) I. cümlede, televizyonun en etkili kitle iletişim ara- Gı olduğu belirtilmiştir. B) II. cümleden, basılı ürünlerin değerli görüldüğü anlaşılmaktadır. C) III. cümlede, gazetelerin farklı okuyucu profilleri- nin olduğu belirtilmiştir. D) IV. cümlede, insanların radyo ve filmlere yoğun ilgisi olduğu belirtilmiştir. E) V. cümlede, televizyonun icadıyla yazın türlerini takip eden kitlenin azaldığı belirtilmiştir.