Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

A 5. A Türkçe Bir metni edebî metin yapan nedir? • Eserin anlamı, yazarın tekelinde midir? Kurmaca, gerçekligi taklit mi eder? Üslubu meydana getiren nedir? A Glugge svalka Aşağıdakilerden hangisi bu sorulardan herhangi biriyle ilişkili değildir? A) Edebî metinlerde, diğer metin türlerinin aksine okuyucuda heyecan uyandırma, duygu durumunu etkileme gibi amacları barındıran anlatımlar bulunur. B) (Bir edebî eserin üzerinde sanatçısının eğitim, bilgi, kültür yönlerinin yanı sıra bireysel eğilimleri ve psikolojik yapısı da rol oynar. C) Edebî metinlerin barındırdığı imgeler, sanatlar ve mecazlar dolayısıyla dilde görülen çok anlamlılık, üslubun önemli bir kaynağı olarak karşımıza çıkar. D) Edebî metin, yazar tarafından üretildikten sonra yazardan çıkar; okurun dünyasında çeşitli anlam boyutlarıyla sürüp gider. Gerçeklik dediğimiz şey, değişikliğe uğrayarak edebî eserin içine girer ve böylece hayatın gerçekliği ile sanatın gerçekliği çakışmış olur.

Son yıllarda artan "kişisel koçluk" faaliyetleri pozitif pelkolojinin uygulandığı alanların başındadır. Danışa- nın güçlü yanları üzerinde yoğunlaşarak kendisiyle ba- nışması, güçlü özellikleri sayesinde hayata karşı daha olumlu yaklaşması sağlanır. Bugün bir kitapçıya gitse- niz raflarda bulacağınız binlerce kişisel gelişim kitabı pozitif psikoloji ilkesine göre hazırlanmıştır. ----. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre, aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Bunda bireyin olumlu yanlarını kullanarak hayatının anlamını bulmasına yardımcı olması etkilidir B) Insanin duygularını, düşüncelerini ve davranışlarını açıklamak amaçlanır. C) Bu tür kitapların insanın becerilerinin farkında ol- masını sağlamaya yardımcı olduğu sanılmaktadır D) Güçlü özelliklerine yoğunlaşan insan artık kendini özgün ve becerikli hisseder E) Strese karşı belirli düzeyde dayanıklı olunarak bazı hastalıklarla mücadele edebilmek amaçlanmakta- dir

A 33. Ünlü yazar Balzac'ı bir arkadaşı ziyarete gider. Balzac'ın evine girdidinde yeniden ağlama sesinin geldiğini işitip panige kapilir. Balzac'in çalışma odasına girince bir bakar ki Balzac, masasinin başında oturmuş önünde yığınla defter, kitap; hüngür hüngür adliyor. İyice meraklanır ar- kadaşı Balzac, ne oldu, hasta misin? Bir derdin mi var? diye sorar Balzac, üzüntüyle "O öldü" der. Arkadaşı iyice sasinp "Kim öldü Balzac? diva sonunca "Yeni yazdığım romanin başkahramanı..." der Balzac. "Delirdin mi sen, bu mudeadin2 Bu kadar üzüldüysen dirilt madem... diyen arkadaşına Balzac, ciddi bir biçimde "Roman kahraman- lanımın kaderleri benim elimde değildir." diye cevap verir. Bu parçadan hareketle Balzac ile ilgili aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz? A) Yazdıklarını, istediği biçimde sürdürmekten uzaktır. B) Roman kahramanlanyla duygusal bir bağ kurmaktadır. Kitaplaunda istemediği bazı sonuclarla karşılaşmak- tade Kitaplarında geçen olaylann gidişatına müdahale etme gücü yoktur EBomanlarındaki kahramanların yaşantisini kurgula- makta zorlanmaktadır. C b n k is d C

söyle A) Insani durumdan duruma savuran bir gücül yard B) Apkun tanum şigin hisleri üzerinden yapilmaktad C) Aşk, insanın kendini bilmez hlice olduğu bir ruh hali D) Olmayacak bipok şeyin üstesinden gelebilecek bir Aşkı yaşayan herkes kendinden ümidi kesecek kadar güçsüzdür. 32. Insanlık yıllardır virüslerle mücadele ediyor. Aşılar, enfeksiyonların yayılmasını önlese, antiviral ilaçlar hastalan lylleştirse de son aylarda tecrübe ettiğimiz gibi virüslerle mücadelede galin gelmemiz için almamız gereken daha çok yolumuz var. Son on yılda birçok virüs hayvanlardan insanlara geçti ve binlerce insanın hayatını tehdit eden ciddi boyutlardaki salgınları tetikledi. Örneğin 2014-2016 yılları arasında Ebola virüsünün Batı Afrika'da neden olduğu salgında enfekte olan hastaların %901 öldü. Marburg, Ebola, Kuduz, HIV, Çiçek, Hantavinus, Dang, SARS-Cov, MERS-Cov aklımıza gelen ölümcül virüsler, Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? Krallar Karmasi A) Bulunan aşılanı halk için yaygınlaştırarak her türlü virüsle savaşmak ve onlan yok etmek mümkündür. B) Bugüne kadar görülen virüsler arasında en tehlikeli olanı Ebola olmuştur. C) Son on yıldan önceki dönemler daha temiz bir doğaya sahip olduğumuzdan virüslerin olmadigunlerdi. D) Hayvanlar olduğu müddetçe hayvanlardan yayılan virüsler, osanlığı tehdit edecektir. msanlar için tehlike demek olan vinislere karşı tam olarak talere ulaşmak için henüz erkendir.

109. 112. soruları aşağıdaki bilgilere göre birbirinden bağımsız olarak cevaplayınız. Bir lisede birinci, ikinci veya üçüncü sınıfta öğrenim gören Ahmet, Burak, Ceyda, Dilek, Emir, Funda ve Gizem adlı öğrenciler hentbol veya voleybol takımlarından birinde oynamaktadır. Öğrencilerin sınıflarına ve oynadıkları takımlara ilişkin kimi bilgiler şu şekildedir: ● ● ● İLKER HAYAT ● Aynı sınıfta öğrenim gören Ahmet ve Emir farklı takımlarda oynamaktadır. Aynı takımda oynayan Burak ve Ceyda aynı sınıfta öğrenim görmektedir. Birinci sınıfta olup voleybol takımında oynayan tek öğrenci Funda'dır. • Voleybol oynayan toplam üç öğrenci vardır. Burak ve Dilek aynı takımda oynamaktadır. Birinci ve ikinci sınıflarda hentbol oynayan sadece birer öğrenci vardır. 109. Buna göre; I. Ahmet, II. Ceyda, III. Gizem 2023/1 ALES 112. F adlı öğrencilerden hangileri hentbol takımında oynuyor olabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III E) I ve III D) I've ll 110. Aşağıdaki SB net öğrencilerden hangileri kesin olarak aynı sınıfta öğrenim görmektedir? A) Burak ve Emir B) Burak ve Dilek C) Ceyda ve Funda D) Ceyda ve Gizem E) Dilek ve Funda Uder sorubankasi.net

karekök 26. 1845'te Irlanda'nın en büyük gıda kaynaklarından biri patatesti. Patateslerin bir mantar hastalığına yakalanıp çürümesiyle başlayan kıtlık, altı yıl boyunca adayı ölüm- cül bir açlıkla karşı karşıya bırakmıştı. Kitlik nedeniyle bir milyondan fazla insan açlıktan ölmüş ve bir milyon kadar insan da Irlanda'dan göç etmişti. Avrupalilardan, özel- likle Ingiltere'den istediği yardımı alamayan Irlandalılara uzaklardan, hiç beklemedikleri bir yardım eli uzanmıştı. Osmanlı Devleti, gida yardımı dolu gemileri Irlanda'ya yollamıştı. Dönemin-padişaht Abdülmecid, Irlanda'da bir milyon kişinin yaşamını yitirdiği bu kıtlık felaketine kayıt- siz kalamamış ve hemen Irlanda'ya yardım için 10.000 sterlin gönderme karar vermişti. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi soy lehemez A) Göç ve ölümlerin nedenlerinden biri-de-beslenme ye- tersizliğidir. Birlanda, yaşadığı sorunda güvendiği ülkelerden bir yardım alamamıştır. Osmanlı Devleti komşusu olmadığı topluluklara da yardım eli uzatmıştır. Dupa ve Ingiltere, anlaşmazlıklar sonucu bir dönem da'ya yardimi reddetmiştir. Patates, 19. yy.da Irlanda'nın nüfusunu etkileyecek biçimde önemli bir gıda maddesidir.

A 23, Günümüzden 300 milyon yil once yaşayan hayvanların da renkli görebildiği ik kaz tespit edildi. Bilim insanlar günümüzdeki küçük köpek balığına benzeyen dikenli yüz geçlilerden sov tükenen "Acanthodes bridgefnin fosili ni inceledi. Elektron mikroskobu ve kimyasal analizlerle incelenen fosilin retinasında alaca karanlıkta nesneleri grinin tontan olarak görmemizi sağlayan çubuk hücreleri nim yanı sıra, gün şiğioda renkli görmemizi sağlavan koni hücrelerinin de varlığı tespit edildi. Bugüne kadar fosil ka yillanında görme sisteminin bu kadar iyi korunmuş parça- lan bulanamamışts Çünku olümden sonra göz ve beyin gibi yumuşak dokular çabucak çürümektedir. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine ula- silabilir? y couns A) Goz ve beyinle ilgili bilgilere ulaşmak ancak elektron mikroskobuyla mümkün olabilmiştir B) Hay parin renkli görebildikleriyle ilgili kanit, Acanthodes bridgel'nin fosilinin tetkiki sonucu elde edinmiştir Mayonlarca yıl önce yaşamış hayvanların renkli göre- bildikleri bir fosiin retinasinin incelenmesiyle ilk kez saptanmistir D) Kimyasalacalizmetotlarinin gelişmesi sayesinde 300 milyon yıl önce yaşayan hayvanların renkli görebildiği sonucuna ulaşılmiştir. E) Acanthodes bridge'nin fosilinin bulunmasından önce, hayvanların renkli göremedikleriyle ilgili bir kanı vardı. Türkçe

24, Edebi metinlerde estetik, sanat ve içerik yönüyle anlam kazanır. Bu tür eserlerde başka mekanlara taşındığımızı çoğu kez fark etmeyiz bile. Aslında bu büyülü atmosfer- dir bize estetik haz veren. Sanat sözcüğünün en belirgin özelliği güzellik anlayışıyla birlesmesidir Güzellik anla yışı farklı olmakla beraber, her sanat eseri, kendince bir estetik anlayış sergiler. Bu anlayış, eserin bütününe sin- miş bir güzellik anlayışıdır. Belki zeytin içine sinmiş zey- tinyağı benzetmesi burada uygun düşer. Bu parçaya göre edebi metnin güzellik yönüyle zevk vermesinin nedeni aşağıdakilerin hangisidir? A) Her sanat eserinde güzellik anlayışının farklı algılan- masi B) Başka mekanların betimlemelerine sıkça yer vermesi C) Sanat ve içerik yönüyle derin anlamlara sahip olması D) Okuru farklı yerlere götüren zihinsel bir yolculuğa ç karmas: Yapitin tamamına sinmiş bir güzellik anlayışı barındır

SORU - 1 Büyük kubbeli serin divan, bugün daha sakin ve daha göl- geliydi. Pencerelerinden süzülen mavi, mor, sincap rengi bahar aydınlığı; çinilerinin yeşil derinliklerinde birikiyor, ko- yulaşıyordu. Yüksek ipek şiltelere diz çökmüş yorgun ve- zirler önlerindeki halının renkli nakışlarına bakıyorlar, uzun beyaz sakalını zayıf eliyle tutan yaşlı sadrazamın sönük gözleri, çok uzak, çok karanlık şeyler düşünüyor gibi, var olmayan noktalara dalıyordu. - Yürekli bir adam gerekli, paşalar, dedi. Biz onun sırmala- ra, altınlara, elmaslara boğarak gönderdiği elçisine padişa- hımızın elini öptürmedik ancak dizini öpmesine izin verdik. Kuşkusuz o da karşılıkta bulunmaya kalkacak. - AMAT viide...te Bu parçadan hareketle güzel sanatlarla ilgili olarak aşa- ğıdakilerden hangisi söylenemez? A) Kurgusal bir yapıya sahiptir. B) Bilgileri değiştirmeye çalışır. C) Dil zevki vermeyi amaçlar. D) Okurun duygu dünyasıną seslenir. E) Yanlı bir söyleme, sahiptir. SORU 2 Objektiflik (Taraf tutmamak)

10. XVI. yüzyılda insan zekâsının doğası üzerine bir kitap yayımlayan İspanyol fizikçi J. Huarte, araştırmaları sırasında zeka yerine Latincede kullaniian ingenio" sözcüğünün "ortaya çıkarmak", "üretmek" gibi anlamlara geldiğini görmüş; bunun, zihnin doğasına ilişkin bir ipucu sağladığını öne sürmüştür. MALAB A) XVI. yüzyılda insan zekâsı üzerine İspanya'da birçok çalışma yapılmıştır. ASMA B) İspanyol toplumlarının günümüzde Latinceyi kullandığı belirlenmiştir. 157 1 C) J. Huarte'nin çalışmaları günümüz araştırmalarının temelini oluşturmuştur. D) Latincede zekâ kavramı ile yaratmak arasında bir ilişki olduğu düşünülmüştür. 1513 E) Huarte kitabında zekâ yerine yeni bir kavram kullanmak istemiştir.

22. Bazı hayvanların bitkilerden tibbi amaçla faydalandıklan biliniyordu. Ancak son yıllarda tedaviye yönelik davranış- ların, hayvanlar aleminde sanıldığından da yaygın olduğu ortaya çıktı. Ömeğin, kral kelebekleri kendilerine parazit bulaşması durumunda, yumurtalarını, içlerinden çıka- cak larvalara ilaç olacak belirli bir tur ipek otunun ustune bırakmaktadır. Bu konuyu araştıran Prof. Mark Hunter, "Karşılaştığımız en şaşırtıcı durum, meyve sineği ve ke- lebek gibi hayvanların, hastalığın sonraki nesil üzerindeki etkilerini en aza indirecek ortamlar seçebilmeleriydi de- miştir. Bu parçaya göre Prof. Mark Hunter, araştırmasında bil- giye ulaşmak için aşağıdakilerin hangisini yapmıştır? A) Hastalanan hayvanların üreme aşamalarını takip et- miştir. B) Hayvanların hastelendiklarnda hangi besinleri yedik- lerini gözlemlemiştir. C) Kanatlı hayvanların, hastalığa yakalanmamak için ne- Jer yaptıklarını incelemiştir. kures D) Parazite maruz kalan hayvanın, kendisini hastalığa karşı nasıl savunduğunu izlemiştir. E Canlıların, kendilerinden sonra gelen nesle genetik kodlarla ne tür bilgiler bıraktığını araştırmiştir.

27. Bilim, tecrübeye yani gözleme ve mümkünse deneye da- yanmalıdır. Bilimsel kuramlar, gözlem ve deney sonuçla- rıyla sınanabilir. Bu sonuçlar bilimsel kuramlara kanıt sağ- lar; sonuçta bilim, kanıt temellidir. Bilim özel bir eleştirel araştırma biçimidir; öne sürülen kuramlar ve hipotezler, çeşitli yöntemler ve yöntemsel kurallar uygulanarak ya- pılan gözlem ve deneylerle dikkatle incelenir. Bu dikkat- li incelemeler sonucunda kuramlar gözden geçirilebilir ya da tamamen terk edilebilir. Bir başka deyişle, Düşüncenin akışına göre bu parçanın sonuna aşa- ğıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) bilimsel bilgi nesneldir yani kişiden, toplumdan ve kültürden bağımsızdır B) bilim insanları kişisel çıkarlarının, ideolojilerinin ya da ön yargılarının bilimsel çalışmalarının sonuçla- rını etkilemesine izin vermez bilimin hataları yakalayıp, yanlışları ayıklayarak ken- di kendini düzelten bir mekanizması vardır 29. D) bilimsel gözlem ve deneylerin tekrar edilebilir olma- si koşulu, bilime olan saygınlığı her zaman-taze tutar E) bazen bilim insanları kendi işlerinde taraflı olup çı- karlarını düşünebilir, bu yanlılıklar ve çıkarlar bilimi de olumsuz etkiler

Kitap adisi- 51 5. Barış, zeytinin tabiatında vardır. Ülkemizde zey- tinle anılan pek çok coğrafya olsa da hiçbiri Ege kadar zeytinle özdeş değildir. Ince yapraklar ara- sındaki kara gözleri görünce en çok Egeliler sevi- nir çünkü zeytin, Ege için bir geçim kaynağı olma- nın ötesinde bir yaşam biçimidir. Buralarda hayat, zeytin ağacının gölgesinde filizlenir. Üzerinden yüz yıllar geçmiş, ona dokunan eller değişmiş de olsa zeytin ağacı yöre halkına mucizevi meyvesini sunmaya devam eder. Bu parçanın anlatımı ile ilgili olarak, I. Benzetmeden yararlanılmıştır. II. Mecazlı söyleyişten yararlanılmıştır. III. Öyküleyici anlatımdan yararlanılmıştır. IV. Gerekçeli yargılara yer verilmiştir. V. Devrik cümlelerle anlatıma akıcılık kazandırıl- mıştır. numaralanmış yargıların hangileri söylene- mez? A) I ve II C) II ve IV E) IV ve V 8 B) II ve III D) Ill ve V www.kitapvadisi.com.tr

A 5. (1) Neodyum mıknatıs, güçlü bir kalıcı toprak mıknatıs türüdür. (II) Normal mıknatis türlerinden daha farklı özel- liklere sahiptir. (III) Neodyum miknatis, tüm daimi mikna- tislann içinde en güçlüsü olduğundan "super mıknatıs olarak da bilinir. (IV) Güçlü manyetik alanı sayesinde birçok sektörde kullanılan neodyum mıknatıslar, farklı şe- kilde ve boyutlarda üretilir. (V) Kullanım alanlarına ve ko- Gullanına göre farklı elementlerle kaplanmalarının nedeni dayanıklıklarının artinimasidir. Bu parçada yer alan numaralanmış cümlelerde neod- yum mıknatısıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söyle- nemez? A cümlede, hakkında bilgi verilmiştir. B) II. cümlede, bilinen miknatis türleriyle karşılaştırılmıştır. CL. cümlede, "süper mıknatıs" denmesinin gerekçesi belirtilmiştir. D). cümlede, ekonomik olması yönüyle pek çok alan- da kullanıldığına değinilmiştir. V. cümlede, farkli elementlerle kaplanma sebebinden söz edilmiştir. 77.

26. Kitabı yayımlamadan önce şiir yazan - okuyan ay- rımı yapmadan otuza yakın arkadaşa okuttum, ça- balarını sevgiyle anıyorum. Baskın eğilim, bir yaş paniği yaşadığım yönünde oldu. Bir şair arkadaşım, bu izleği iyi anladı sanıyorum. En azından benim his- setmeme karşılık veren bir anlamaydı. "Kırk yaşıma yürürken de dünyayı kurtaramıyorum" dizesi buna iyi örnektir. Dünyayı kurtaramıyorum, burada bir iro- ni var ama arkadaşımın yorumuyla da bir düş yol- culuğudur. Bir tür Mohaç Meydan Muharebesi'dir. Bu parçanın yazarı ile ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi söylenebilir? A) Duygusal yaradılışta olan B) Toplumcu bir sanat anlayışına sahip olan C) Eleştirileri dikkate alan D) Şiirde ahenk unsurlarını önemseyen E) Yalın bir anlatımı benimseyen

TÜRKÇE TESTİ an kısmına işaretleyiniz. findan 3. Yazar, yeni çıkan kitabında Doğu'nun yaşadığı zorlukları anla- mızda kita- in bu tiyor. Konusunu tarihten almasına rağmen romanın kurgusu- nu oluştururken günümüzden beslendiğini vurguluyor. Yazar, romanında okuyucusunu yormamayı hedefleyen anlaşılır bir dil kullanmış. Yazdıklarında çağdaşlarından ayrılan bir şekil de, kendine has üslubu görülen yazar; endisesini "anlaşılmak olarak belirtmiştir. Böylece son zamanların çok satan kalemleri gibi moda gemisine binip gitmemiştir. göre neli- A Bu parçada geçen "moda gemisine binip gitmemek" sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Her kesimden okura seslenmemek B) Beklenenden daha az ilgi görmek Seçici olan toplumsal beğeniye hizmet etmemek D) Geniş kitlelere seslenme iddiası taşımamak E) Uzun süren bir hazırlık aşamasına ihtiyaç duymak PRAK incilik