Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

3. Sen bir su değirmeninin içini hiç dolaştın mı adaşım? Görülecek
şeydir o. Yamulmuş duvarlar, tavana yakın ufacık pencereler ve
kalın kalasların üstünde simsiyah bir çatı... Sonra çarklar, koca
koca taşlar, miller, sıçraya sıçraya dönen tozlu kayışlar... Ve bir
köşede birbiri üstüne yığılmış buğday, mısır, çavdar, her çeşitten
ekin çuvalları, karşıda beyaz torbalara doldurulmuş unlar... Taş-
ların yanında, duman hâlinde, sıcak ve ince zerreler uçuşur. Hal-
buki döşemedeki küçük kapağı kaldırınca aşağıdan doğru sis hâ-
linde soğuk su damlaları insanın yüzüne yayılır. Ya o seslere ne
dersin adaşım, her köşeden ayrı ayrı makamlarda çıkıp da kula-
ğa hep birlikte kocaman bir dalga hâlinde dolan seslere? Yukarı-
daki tahta oluktan inen sular, kavak ağaçlarında esen kış rüzgârı
gibi uğuldar.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangi-
si söylenemez?
A) Söyleşiye yaklaşan bir havasının olduğu
B) Bazı düşünceler gerekçeli olarak sunulduğu
C) Terimlere yer verildiği
D) Farklı yapıda cümlelerle anlatımda tekdüzeliğin kırıldığı
E) Betimleyici ögelere yer verildiği
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
3. Sen bir su değirmeninin içini hiç dolaştın mı adaşım? Görülecek şeydir o. Yamulmuş duvarlar, tavana yakın ufacık pencereler ve kalın kalasların üstünde simsiyah bir çatı... Sonra çarklar, koca koca taşlar, miller, sıçraya sıçraya dönen tozlu kayışlar... Ve bir köşede birbiri üstüne yığılmış buğday, mısır, çavdar, her çeşitten ekin çuvalları, karşıda beyaz torbalara doldurulmuş unlar... Taş- ların yanında, duman hâlinde, sıcak ve ince zerreler uçuşur. Hal- buki döşemedeki küçük kapağı kaldırınca aşağıdan doğru sis hâ- linde soğuk su damlaları insanın yüzüne yayılır. Ya o seslere ne dersin adaşım, her köşeden ayrı ayrı makamlarda çıkıp da kula- ğa hep birlikte kocaman bir dalga hâlinde dolan seslere? Yukarı- daki tahta oluktan inen sular, kavak ağaçlarında esen kış rüzgârı gibi uğuldar. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangi- si söylenemez? A) Söyleşiye yaklaşan bir havasının olduğu B) Bazı düşünceler gerekçeli olarak sunulduğu C) Terimlere yer verildiği D) Farklı yapıda cümlelerle anlatımda tekdüzeliğin kırıldığı E) Betimleyici ögelere yer verildiği
D. Birinden, görgü tanıklığı yaptığı bir suçla ya da
önemli bir olayla ilgili izlenimlerini, gördüklerini
ogrenmeye çalışırken konuyla ilgili birçok soru
sormak normal gibi görünüyor. Oysaki "Saçları
ne renk?" gibi kapalı sorular ya da daha kötüsü,
Kızıl saçlıydı, değil mi?" gibi yönlendirici sorular
sormak bizi sıklıkla doğru olmayan cevaplara
ulaştirir
Bu sözleri söyleyen kişi, bir olay ya da durum
hakkında araştırma yaparken kullandığı
sorularla ilgili aşağıdakilerden hangisine
dikkat eder?
AlKate kangtinici nitelik göstermesine
Ksitayiciliktan uzak olmasina
C) Tek kalimeyle yanıtanabilmesine
D) Görsel özellikleri öne çikarmasina
E) Kipy baski altında bulundurmasina
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
D. Birinden, görgü tanıklığı yaptığı bir suçla ya da önemli bir olayla ilgili izlenimlerini, gördüklerini ogrenmeye çalışırken konuyla ilgili birçok soru sormak normal gibi görünüyor. Oysaki "Saçları ne renk?" gibi kapalı sorular ya da daha kötüsü, Kızıl saçlıydı, değil mi?" gibi yönlendirici sorular sormak bizi sıklıkla doğru olmayan cevaplara ulaştirir Bu sözleri söyleyen kişi, bir olay ya da durum hakkında araştırma yaparken kullandığı sorularla ilgili aşağıdakilerden hangisine dikkat eder? AlKate kangtinici nitelik göstermesine Ksitayiciliktan uzak olmasina C) Tek kalimeyle yanıtanabilmesine D) Görsel özellikleri öne çikarmasina E) Kipy baski altında bulundurmasina
ez dokum
bez yat
en makin
mesini
ta pa
len bi
şuyo
ok
1
ÖSYM
AYARINDA
4. PARAGRAF
VENİ VİDİ VİCİ
Okumayı bizim için mutlu bir etkinliğe dönüştüren şeylerden
birisi, kendimizi derin kılma yanılsamasıdır. Kitap okurken aklı-
mızın bir kısmı okuduğumuz metne kendini bütünüyle vermez
ama yaptığımız işin, yani okumanın ne kadar derin ve akıllıca
bir iş olduğunu hatırlatarak bizi tebrik eder. Ruhumuzun bir
yanı okuduğumuz kitaptan çok o sırada oturduğumuz masa-
ya, ışığı vuran lambaya, içtiğimiz kahveye açıktır. Bu dikkatte
kendi yalnızlığımızı, hayal gücümüzün çalışmasını, kitap oku-
mayan öteki insanlardan daha derin olmamızı tebrik eden bir
yanımız vardır. Kitap okuyan kimsenin bu seçiminden dola-
yı aşırıya kaçmadan kendini tebrik etmesini anlıyorum ama
bunun gururla abartılmasını sevmiyorum.
Bu parçanın yazarının, okurlara yönelik "kendini derin kılma
yanılsaması" olarak ifade ettiği durum aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Okuduğu yapıtların anlam katmanları içinde yolculuk ede-
bilecek nitelikte olmak
B) Dikkatini yapıttan çok, yapıtın dışında birtakım ayrıntılara
kaptırmak
Kendini diğer okurlardan daha entelektüel olarak görüp
gururlanmak
D) Kendi ruh dünyasını zenginleştirmek yerine gösteriş için
okumak
E) Kimi şartları oluşturmadıkça okuduğunu anlamaktan uzak
olmak
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ez dokum bez yat en makin mesini ta pa len bi şuyo ok 1 ÖSYM AYARINDA 4. PARAGRAF VENİ VİDİ VİCİ Okumayı bizim için mutlu bir etkinliğe dönüştüren şeylerden birisi, kendimizi derin kılma yanılsamasıdır. Kitap okurken aklı- mızın bir kısmı okuduğumuz metne kendini bütünüyle vermez ama yaptığımız işin, yani okumanın ne kadar derin ve akıllıca bir iş olduğunu hatırlatarak bizi tebrik eder. Ruhumuzun bir yanı okuduğumuz kitaptan çok o sırada oturduğumuz masa- ya, ışığı vuran lambaya, içtiğimiz kahveye açıktır. Bu dikkatte kendi yalnızlığımızı, hayal gücümüzün çalışmasını, kitap oku- mayan öteki insanlardan daha derin olmamızı tebrik eden bir yanımız vardır. Kitap okuyan kimsenin bu seçiminden dola- yı aşırıya kaçmadan kendini tebrik etmesini anlıyorum ama bunun gururla abartılmasını sevmiyorum. Bu parçanın yazarının, okurlara yönelik "kendini derin kılma yanılsaması" olarak ifade ettiği durum aşağıdakilerden hangisidir? A) Okuduğu yapıtların anlam katmanları içinde yolculuk ede- bilecek nitelikte olmak B) Dikkatini yapıttan çok, yapıtın dışında birtakım ayrıntılara kaptırmak Kendini diğer okurlardan daha entelektüel olarak görüp gururlanmak D) Kendi ruh dünyasını zenginleştirmek yerine gösteriş için okumak E) Kimi şartları oluşturmadıkça okuduğunu anlamaktan uzak olmak
lıkla-
zellik,
arlığı-
eşitli
ndan
ü bir
ol oy-
n yo-
rinda
itliler,
dere-
-tarifi
maya
ra ve
a ye-
etleri-
arına
de de
ge ve
aralci-
ürüm.
in Gi-
ini ak-
olma-
eri ko-
akiler-
maları
ozaca-
şidinin
Coprak-
an çok
APEGEM AKADEMI-
cevaplayınız.
12. soruları aşağıdaki parçaya göre
Istanbul'da karaların görünümü çabuk değişiyor. Hiç
umulmadık bir anda bir yerden apartmanlar yükseli-
yor, ötelerden bir gökdelen... Yollar yön değiştiriyor,
tepelere doğru gecekondu grupları yoğunlaşıyor bir
kentsel egzama gibi. Öte yandan, denizler hiç değiş-
mez zannederdik; ama yanıldığımızı zamanla anladık.
Istanbul'un hiç kirlenmez dediğimiz denizi de bundan
yirmi yıl önceki deniz değil artık. Eskiden sandalın ba-
şından eğilip baktığınızda dibi görünürdü denizin. Gü-
neş ışınlarının dipteki kumlara dek ulaştığını, kumları
açık sarı bir renge, yosunu sağlıklı bir yeşile, bir kaya
parçasını unutulmaz bir kurşuniye boyadığını, bir kara-
göz sürüsünü ışıltı ve parıltıya boğduğunu görebilirdi-
niz. Deniz dibi ressamları has boyalar, temiz fırçalarla
işe koyulurdu bundan yirmi yıl öncesinin denizini bo-
yarken...
11. Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada yazarın
İstanbul'la ilgili olarak yakındığı durumlardan biri
değildir?
A) Hızla büyümest
B) Kendine özgü dokusunun kaybolması
C
Hayat pahalılığının fazla olması
D
Denizinin kirlenmesi
Plansız ve kaçak yapılaşmanın şehri çirkinleştir-
mesi
12. Aşağıdakilerden hangisi yazarın bu parçada dile
getirdiklerinden biri değildir?
Geçmişe özlem
Beğenmeme
Eleştirme
D) Hayal kırıklığı
Kabullenme
B
391
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
lıkla- zellik, arlığı- eşitli ndan ü bir ol oy- n yo- rinda itliler, dere- -tarifi maya ra ve a ye- etleri- arına de de ge ve aralci- ürüm. in Gi- ini ak- olma- eri ko- akiler- maları ozaca- şidinin Coprak- an çok APEGEM AKADEMI- cevaplayınız. 12. soruları aşağıdaki parçaya göre Istanbul'da karaların görünümü çabuk değişiyor. Hiç umulmadık bir anda bir yerden apartmanlar yükseli- yor, ötelerden bir gökdelen... Yollar yön değiştiriyor, tepelere doğru gecekondu grupları yoğunlaşıyor bir kentsel egzama gibi. Öte yandan, denizler hiç değiş- mez zannederdik; ama yanıldığımızı zamanla anladık. Istanbul'un hiç kirlenmez dediğimiz denizi de bundan yirmi yıl önceki deniz değil artık. Eskiden sandalın ba- şından eğilip baktığınızda dibi görünürdü denizin. Gü- neş ışınlarının dipteki kumlara dek ulaştığını, kumları açık sarı bir renge, yosunu sağlıklı bir yeşile, bir kaya parçasını unutulmaz bir kurşuniye boyadığını, bir kara- göz sürüsünü ışıltı ve parıltıya boğduğunu görebilirdi- niz. Deniz dibi ressamları has boyalar, temiz fırçalarla işe koyulurdu bundan yirmi yıl öncesinin denizini bo- yarken... 11. Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada yazarın İstanbul'la ilgili olarak yakındığı durumlardan biri değildir? A) Hızla büyümest B) Kendine özgü dokusunun kaybolması C Hayat pahalılığının fazla olması D Denizinin kirlenmesi Plansız ve kaçak yapılaşmanın şehri çirkinleştir- mesi 12. Aşağıdakilerden hangisi yazarın bu parçada dile getirdiklerinden biri değildir? Geçmişe özlem Beğenmeme Eleştirme D) Hayal kırıklığı Kabullenme B 391
21. Eskici, iskemlesine oturdu. Hasan da merakla karşısına
geçti. Bu dört yanı duvarlı, tek kat, basık ve toprak evde
öyle canı sıkılıyordu ki... Şaşarak eğlenerek seyrediyordu:
Mukavvaya benzettiği kalın deriyi iki tarafı keskin incecik,
sapsız bıçağıyla kesişine, ağzına bir avuç çivi dolduruşuna,
sonra bunları birer birer, İstanbul'da gördüğü maymun gibi
avurdundan çıkarıp ayakkabıların altına çabuk çabuk
çivileyişine, deri parçalarını pis bir suya koyup ıslatışına,
çanaktaki macuna parmağını daldırıp tabanlara sürüşüne,
hepsine bakıyordu. Susuyor ve bakıyordu.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
L
A) Yinelemelerden yararlanılmıştır.
B) Konuşma havası içinde oluşturulmuştur.
Üçüncü kişili anlatım kullanılmıştır.
D) Nitelik bildiren sözcükler kullanılmıştır.
E) Görülenler oluş sırasıyla verilmiştir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
21. Eskici, iskemlesine oturdu. Hasan da merakla karşısına geçti. Bu dört yanı duvarlı, tek kat, basık ve toprak evde öyle canı sıkılıyordu ki... Şaşarak eğlenerek seyrediyordu: Mukavvaya benzettiği kalın deriyi iki tarafı keskin incecik, sapsız bıçağıyla kesişine, ağzına bir avuç çivi dolduruşuna, sonra bunları birer birer, İstanbul'da gördüğü maymun gibi avurdundan çıkarıp ayakkabıların altına çabuk çabuk çivileyişine, deri parçalarını pis bir suya koyup ıslatışına, çanaktaki macuna parmağını daldırıp tabanlara sürüşüne, hepsine bakıyordu. Susuyor ve bakıyordu. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? L A) Yinelemelerden yararlanılmıştır. B) Konuşma havası içinde oluşturulmuştur. Üçüncü kişili anlatım kullanılmıştır. D) Nitelik bildiren sözcükler kullanılmıştır. E) Görülenler oluş sırasıyla verilmiştir.
"Her şeyi iyi tarafından görmek" iyi gibi görünse de gerçek
şu ki hayat bazen berbattır ve yapabileceğiniz en sağlıklı şey
de bunu kabullenmektir. Negatif duyguları yadsımak, daha
derin ve uzun ömürlü negatif duygulara neden olur. Sürekli
pozitif olmak; hayatın sorunları için geçerli bir çözüm değil,
bir inkâr biçimidir. Doğru değerleri seçerseniz bu sorunlar
size zindelik, kuvvet ve şevk verir. Dedem, kendini çok kötü
hissettiğinde şöyle düşünürdü: "Bugün berbat bir
günümdeyim. Ama ne yapalım, hayat böyle; ben samanları
havalandırmaya devam etmeliyim." Ama ya şimdi? Şimdi
beş dakikalığına bile kendinizi çok kötü hissetseniz
kendilerini son derece mutlu ve harika hayatları varmış gibi
sunan insanların yüzlerce fotoğrafıyla karşılaşıyorsunuz, bu
durumda hatanın sizde olduğunu hissetmemeniz imkânsız.
Değmeyecek şeyleri kafaya takmamak çok önemlidir.
Dünyayı kurtaracak olan şey budur. Dünya her zaman
böyleydi ve böyle olacak. "Nasıl mutlu olunur?" tarzı
saçmalıklarda yanlış olan şey şudur: Daha pozitif bir
deneyimi arzu etmenin kendisi negatif bir deneyimdir. Bu,
tersinden de düşünüldüğünde durum değişmez.
limits ahel iletin isaul) (0
39. Bu parçanın yazarıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
EVEMENOA Upinud s
A) Dünyanın bazen kötü olmasını doğal karşılar.
B) Olaylara bakış açısının önemli olduğunu düşünür.
C) Olumsuz durumları inkâr etmeyi olumsuzluk sayar.
D) Sorunsuz bir yaşamın mümkün olmadığını ileri
sürer.
E) İnsanın doğal duygusal durumunu bastırmaya
çalışır.
Insignulisay
40. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir?
A) Olumsuz duyguları bastırmanın, insanın uzun süreli
bir mutluluk yaşamasını sağladığına
B) Bireylerin, gerçek duygularını açığa çıkardıklarında
ilişkilerinin zarar gördüğüne
C) İnsanların, olumsuz duyguların tamamen ortadan
kaldırılabileceğine inanmadığına
D) İnsanın, olumsuzluğu kabul etmesinin olumlu bir
deneyim olduğuna
E) Her şeye olumlu tarafından bakmanın mutlu
olmanın ön koşulu olduğuna
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
"Her şeyi iyi tarafından görmek" iyi gibi görünse de gerçek şu ki hayat bazen berbattır ve yapabileceğiniz en sağlıklı şey de bunu kabullenmektir. Negatif duyguları yadsımak, daha derin ve uzun ömürlü negatif duygulara neden olur. Sürekli pozitif olmak; hayatın sorunları için geçerli bir çözüm değil, bir inkâr biçimidir. Doğru değerleri seçerseniz bu sorunlar size zindelik, kuvvet ve şevk verir. Dedem, kendini çok kötü hissettiğinde şöyle düşünürdü: "Bugün berbat bir günümdeyim. Ama ne yapalım, hayat böyle; ben samanları havalandırmaya devam etmeliyim." Ama ya şimdi? Şimdi beş dakikalığına bile kendinizi çok kötü hissetseniz kendilerini son derece mutlu ve harika hayatları varmış gibi sunan insanların yüzlerce fotoğrafıyla karşılaşıyorsunuz, bu durumda hatanın sizde olduğunu hissetmemeniz imkânsız. Değmeyecek şeyleri kafaya takmamak çok önemlidir. Dünyayı kurtaracak olan şey budur. Dünya her zaman böyleydi ve böyle olacak. "Nasıl mutlu olunur?" tarzı saçmalıklarda yanlış olan şey şudur: Daha pozitif bir deneyimi arzu etmenin kendisi negatif bir deneyimdir. Bu, tersinden de düşünüldüğünde durum değişmez. limits ahel iletin isaul) (0 39. Bu parçanın yazarıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? EVEMENOA Upinud s A) Dünyanın bazen kötü olmasını doğal karşılar. B) Olaylara bakış açısının önemli olduğunu düşünür. C) Olumsuz durumları inkâr etmeyi olumsuzluk sayar. D) Sorunsuz bir yaşamın mümkün olmadığını ileri sürer. E) İnsanın doğal duygusal durumunu bastırmaya çalışır. Insignulisay 40. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir? A) Olumsuz duyguları bastırmanın, insanın uzun süreli bir mutluluk yaşamasını sağladığına B) Bireylerin, gerçek duygularını açığa çıkardıklarında ilişkilerinin zarar gördüğüne C) İnsanların, olumsuz duyguların tamamen ortadan kaldırılabileceğine inanmadığına D) İnsanın, olumsuzluğu kabul etmesinin olumlu bir deneyim olduğuna E) Her şeye olumlu tarafından bakmanın mutlu olmanın ön koşulu olduğuna
MAESTRO
37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Uzun zamandır dikkat çeken bir terim olarak çeşitli şekillerde kar-
şımıza çıkan ekokurgu, edebiyatın alt türlerinden birisidir. Eko-
kurgu türündeki anlatılar, daha çok doğal ortamlar ve insan olma-
yan çevre tasarımlarıyla dikkat çeker. Ekolojik kurgu bazen bu
ortamların insanlarla olan ilişkilerini de ele alabilmektedir. Bu kur-
maca türü hem genişleyip başka türleri içine alabilen ve hem de
küçülüp başka türlerin içine girebilen, farklı türlerdeki anlatımla-
ri içerisinde verilebilen esnek bir özelliğe sahiptir. Bu sebeple geç-
mişte birçok hikâye anlatımının içinde bulunmuş olsa bile bu an-
latımların ekokurgu adı altında sınıflandırılması 1970'li yılları bul-
muştur. Bu yönüyle aslında çok yeni olmayan ama iklim değişik-
liği etkilerinin hissedilir duruma gelmesi ve ekoloji konularının po-
püler bilimle daha sık anılması neticesinde dikkat çeken bir kur-
gu biçimi hâline gelmiştir.
37. Bu parçadan ekokurgu ilgili aşağıdakilerin hangisine
ulaşılabilir?
A) İnsanla doğanın amansız ve acımasız mücadelesinin ele
alındığı eserlerin genel adıdır.
B) Uzun çevre betimlemeleriyle anlatılan ortamın zihinler-
de canlandırılması amaçlanır.
C Farklı anlatı türlerine sağladığı uyumla yazarların çok il-
gi gösterdiği bir türe dönüşmüştür.
O
E) Edebiyat alanında özel bir terime dönüşmesi, belirli bir
tarihten sonra mümkün olmuştur.
Güncel çevresel sorunlar nedeniyle okuyucuların fazla
rağbet ettiği bir tür durumuna gelmiştir.
38 Bu parçaya göre ekokurgu türü eserler okuyan birinin
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
MAESTRO 37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Uzun zamandır dikkat çeken bir terim olarak çeşitli şekillerde kar- şımıza çıkan ekokurgu, edebiyatın alt türlerinden birisidir. Eko- kurgu türündeki anlatılar, daha çok doğal ortamlar ve insan olma- yan çevre tasarımlarıyla dikkat çeker. Ekolojik kurgu bazen bu ortamların insanlarla olan ilişkilerini de ele alabilmektedir. Bu kur- maca türü hem genişleyip başka türleri içine alabilen ve hem de küçülüp başka türlerin içine girebilen, farklı türlerdeki anlatımla- ri içerisinde verilebilen esnek bir özelliğe sahiptir. Bu sebeple geç- mişte birçok hikâye anlatımının içinde bulunmuş olsa bile bu an- latımların ekokurgu adı altında sınıflandırılması 1970'li yılları bul- muştur. Bu yönüyle aslında çok yeni olmayan ama iklim değişik- liği etkilerinin hissedilir duruma gelmesi ve ekoloji konularının po- püler bilimle daha sık anılması neticesinde dikkat çeken bir kur- gu biçimi hâline gelmiştir. 37. Bu parçadan ekokurgu ilgili aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir? A) İnsanla doğanın amansız ve acımasız mücadelesinin ele alındığı eserlerin genel adıdır. B) Uzun çevre betimlemeleriyle anlatılan ortamın zihinler- de canlandırılması amaçlanır. C Farklı anlatı türlerine sağladığı uyumla yazarların çok il- gi gösterdiği bir türe dönüşmüştür. O E) Edebiyat alanında özel bir terime dönüşmesi, belirli bir tarihten sonra mümkün olmuştur. Güncel çevresel sorunlar nedeniyle okuyucuların fazla rağbet ettiği bir tür durumuna gelmiştir. 38 Bu parçaya göre ekokurgu türü eserler okuyan birinin
ZSD
23. Romantizm tarihi çok ilginçtir, onu anlamak için çok yönlü,
çok boyutlu düşünmek gerekir. Yoksa nasıl olup da bir
yandan devrimciliğe öte yandan dinî düşüncelerle kendini
kaybetmeye; bir yandan yaşam coşkusuna ve devinime
Öte yandan intihara varan bir karamsarlığa yol açtığı
anlaşılamaz. Rene Wellek, romantizm için üç şey
gereklidir der: Şiirsel bakış için hayal gücü, dünya görüşü
için doğa, şiirsel üslup için sembol ve mitos. Romantizm
toplumsal bilinç nezdinde bazen teselli, tedavi ve telafi
edicidir; bazen kışkırtıcı, baskılayıcı ve hükmedici. Ama
her zaman abartılıdır. Böyle olunca da acı da keder de
coşku da isyan da inanış da son kertesine vardırılır.
Bu parçadan hareketle romantizm akımı hakkında
aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
ACIL
YAYINLARI
ATüm duyguların uçlarda yaşanması sonucunu
ürettiğine
B) Birbirine karşıt gibi görünen yansımaları olduğuna
Özünün anlaşılması için çok yönlü bir bakışa ihtiyaç
olduğuna
D) Dünyayı değiştirmeye yönelik bir bakış açısı olduğuna
Gerçekliği dolaylı yoldan değil doğrudan anlatmayı
eğlediğine
ename
emek
Deposu
190
tirr
7 V
al
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ZSD 23. Romantizm tarihi çok ilginçtir, onu anlamak için çok yönlü, çok boyutlu düşünmek gerekir. Yoksa nasıl olup da bir yandan devrimciliğe öte yandan dinî düşüncelerle kendini kaybetmeye; bir yandan yaşam coşkusuna ve devinime Öte yandan intihara varan bir karamsarlığa yol açtığı anlaşılamaz. Rene Wellek, romantizm için üç şey gereklidir der: Şiirsel bakış için hayal gücü, dünya görüşü için doğa, şiirsel üslup için sembol ve mitos. Romantizm toplumsal bilinç nezdinde bazen teselli, tedavi ve telafi edicidir; bazen kışkırtıcı, baskılayıcı ve hükmedici. Ama her zaman abartılıdır. Böyle olunca da acı da keder de coşku da isyan da inanış da son kertesine vardırılır. Bu parçadan hareketle romantizm akımı hakkında aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? ACIL YAYINLARI ATüm duyguların uçlarda yaşanması sonucunu ürettiğine B) Birbirine karşıt gibi görünen yansımaları olduğuna Özünün anlaşılması için çok yönlü bir bakışa ihtiyaç olduğuna D) Dünyayı değiştirmeye yönelik bir bakış açısı olduğuna Gerçekliği dolaylı yoldan değil doğrudan anlatmayı eğlediğine ename emek Deposu 190 tirr 7 V al
ağıdaki-
aşa-
esi,
nin
en
?
karekök & dakika-
4.
Onünde akıp giden nere bakt
kıplarm geving garsonun masay
birakmişti. Haklych kardes
bulamayinen gehre gitme
Bu parçada bakmak sözcuau asagidakiantamaran
hangisine karşılık gelecek gak koftandmama
Aramak
B Beslemek, geçindirmek
C) Anlamak, farkına varmak
Baki bir şey üzerine çevirmek
Yoklamak, incelemek
Kitabımı bitirip de yayınevine gönderdikten sonra bir süre
ortalıkta görünmem. Şehir dışına çıkarım, yeni yerler ge-
zerim. Birikmiş kitapları okurum. Bir süre kafamı dinleyip
yeni kitabım için yavaş yavaş malzeme toplamaya başla-
rim. Yeni bir kitap yazmadan önce zihnim demlenmelidir.
Yoksa daha önce yazdıklarımı tekrar edip dururum.
Bu parçada "zihnin demlenmesi sözüyle anlatılmak is-
tenen aşağıdakilerin hangisidir?
9-10-
TYT-
SINAV CEVI
(
A Daha önce yazdıklarından ilham alma
B) Özgün yapıtlar oluşturacak birikime ulaşma
Geniş bir kitleye seslenebilecek eserler oluşturma
D Okurun zekâsına hitap edebilecek kurgular düşünme
E) Zihinsel etkinlikler yoluyla yaratıcılığı artırmaya ça-
lışma
21
24
2
27 (
28
29
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ağıdaki- aşa- esi, nin en ? karekök & dakika- 4. Onünde akıp giden nere bakt kıplarm geving garsonun masay birakmişti. Haklych kardes bulamayinen gehre gitme Bu parçada bakmak sözcuau asagidakiantamaran hangisine karşılık gelecek gak koftandmama Aramak B Beslemek, geçindirmek C) Anlamak, farkına varmak Baki bir şey üzerine çevirmek Yoklamak, incelemek Kitabımı bitirip de yayınevine gönderdikten sonra bir süre ortalıkta görünmem. Şehir dışına çıkarım, yeni yerler ge- zerim. Birikmiş kitapları okurum. Bir süre kafamı dinleyip yeni kitabım için yavaş yavaş malzeme toplamaya başla- rim. Yeni bir kitap yazmadan önce zihnim demlenmelidir. Yoksa daha önce yazdıklarımı tekrar edip dururum. Bu parçada "zihnin demlenmesi sözüyle anlatılmak is- tenen aşağıdakilerin hangisidir? 9-10- TYT- SINAV CEVI ( A Daha önce yazdıklarından ilham alma B) Özgün yapıtlar oluşturacak birikime ulaşma Geniş bir kitleye seslenebilecek eserler oluşturma D Okurun zekâsına hitap edebilecek kurgular düşünme E) Zihinsel etkinlikler yoluyla yaratıcılığı artırmaya ça- lışma 21 24 2 27 ( 28 29
36. Şairlerin gelenekle ilişki kurmaları, sanıldığından çok
daha derin bir mevzudur. Bu mevzu, geçmişten bu yana
çeşitli mecralarda çokça tartışıldı. Gelenek; geçmişte
belirli bir döneminde oluşan, orada donup kalan ve
üzerine herhangi bir inşa yapılamayan bir olgu değildir.
Bir milletin herhangi bir alanda içinde bulunulan ana
kadar oluşturduğu değerler bütünüdür gelenek. Bu
anlamda kendinden önce oluşturulan külliyatı tanımadan
yani geleneği bilmeden iyi şair olunamayacağı gibi
sadece geleneğe yönelmekle de iyi şair olunmaz.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki düşünceyi
destekler nitelikteki bir cümledir?
A) Belirli bir seviyede kalarak gelenekle ilişki kurmaya
çalışan bir şairin modern anlamda iyi bir şair olmada
önünde aşılmaz engeller vardır.
B) Gelenekten beslenme söz konusu olduğunda buna
sırt çeviren sanatçıların sanatta kalıcılığa ulaşması
imkânsızdır.
CYSabit bir kavram olmayan gelenek kavramından
beslenme ya da beslenmeme durumu, iyi şairliği
belirlemede tek ölçüt olamaz.
B
D) Geçmişten bugüne dek gelenekle ilişki kurup
kurmama mevzusu, edebiyatın çeşitli alanlarında
başlıca tartışma alanı olmuştur.
EX İyi şair olmak isteyenlerin gelenekle olan
münasebetlerinde mesafeli kalması ve yönünü daima
yeniye çevirmesi gerekmektedir.
OP02-SS.31TYT04
11
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
36. Şairlerin gelenekle ilişki kurmaları, sanıldığından çok daha derin bir mevzudur. Bu mevzu, geçmişten bu yana çeşitli mecralarda çokça tartışıldı. Gelenek; geçmişte belirli bir döneminde oluşan, orada donup kalan ve üzerine herhangi bir inşa yapılamayan bir olgu değildir. Bir milletin herhangi bir alanda içinde bulunulan ana kadar oluşturduğu değerler bütünüdür gelenek. Bu anlamda kendinden önce oluşturulan külliyatı tanımadan yani geleneği bilmeden iyi şair olunamayacağı gibi sadece geleneğe yönelmekle de iyi şair olunmaz. Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki düşünceyi destekler nitelikteki bir cümledir? A) Belirli bir seviyede kalarak gelenekle ilişki kurmaya çalışan bir şairin modern anlamda iyi bir şair olmada önünde aşılmaz engeller vardır. B) Gelenekten beslenme söz konusu olduğunda buna sırt çeviren sanatçıların sanatta kalıcılığa ulaşması imkânsızdır. CYSabit bir kavram olmayan gelenek kavramından beslenme ya da beslenmeme durumu, iyi şairliği belirlemede tek ölçüt olamaz. B D) Geçmişten bugüne dek gelenekle ilişki kurup kurmama mevzusu, edebiyatın çeşitli alanlarında başlıca tartışma alanı olmuştur. EX İyi şair olmak isteyenlerin gelenekle olan münasebetlerinde mesafeli kalması ve yönünü daima yeniye çevirmesi gerekmektedir. OP02-SS.31TYT04 11
A
TYT/TÜRKÇE
23. Elektrik akımıyla çalışan her araç veya enerji taşıyan
kablolar, çevresinde elektromanyetik alan oluşturur. Bu
aletlerin çalışması sırasında yakınında bulunan canlıların
elektromanyetik alan etkisinde kaldığı bilinmektedir.
Elektromanyetik dalga yayan cihazların etkin olarak
kullanımının artması insan sağlığını olumsuz olarak
etkilemektedir. Özellikte baz istasyonlarının, TV ve radyo
antenlerinin, cep telefonlarının, mikrodalga fırınların, yüksek
gerilim hatlarının, uydu antenlerinin, radarların yaydığı
elektromanyetik dalgalar; dolaşım ve sindirim sistemi
bozukluğu, kan basıncı düzensizliği, DNA sentezi bozukluğu,
baş ağrısı, depresyon gibi rahatsızlıklara yol açmaktadır.
Bu parçadan,
1. Insanlar elektromanyetik alanlarıp etkisinde kaldıkça
anları
sağlıkları büyük risk altındadır.
II. Elektromanyetik alanlar, elektrik akımıyla çalışan her türlü
araç gerecin kullanımıyla oluşur.
III. Elektromanyetik dalgalara maruz kalan insanlarda en
çok görülen rahatsızlık, dolaşım ve sindirim sistemi
bozukluklarıdır.
yargılarının hangilerine ulaşılabilir?
A) ve II
B Yalnız II
b) II ve III
5) Yalnız III
I ve III
Krallar Karması
24. h
6
k
ir
of
m
VE
mi
bin
Bu
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
A TYT/TÜRKÇE 23. Elektrik akımıyla çalışan her araç veya enerji taşıyan kablolar, çevresinde elektromanyetik alan oluşturur. Bu aletlerin çalışması sırasında yakınında bulunan canlıların elektromanyetik alan etkisinde kaldığı bilinmektedir. Elektromanyetik dalga yayan cihazların etkin olarak kullanımının artması insan sağlığını olumsuz olarak etkilemektedir. Özellikte baz istasyonlarının, TV ve radyo antenlerinin, cep telefonlarının, mikrodalga fırınların, yüksek gerilim hatlarının, uydu antenlerinin, radarların yaydığı elektromanyetik dalgalar; dolaşım ve sindirim sistemi bozukluğu, kan basıncı düzensizliği, DNA sentezi bozukluğu, baş ağrısı, depresyon gibi rahatsızlıklara yol açmaktadır. Bu parçadan, 1. Insanlar elektromanyetik alanlarıp etkisinde kaldıkça anları sağlıkları büyük risk altındadır. II. Elektromanyetik alanlar, elektrik akımıyla çalışan her türlü araç gerecin kullanımıyla oluşur. III. Elektromanyetik dalgalara maruz kalan insanlarda en çok görülen rahatsızlık, dolaşım ve sindirim sistemi bozukluklarıdır. yargılarının hangilerine ulaşılabilir? A) ve II B Yalnız II b) II ve III 5) Yalnız III I ve III Krallar Karması 24. h 6 k ir of m VE mi bin Bu
a
B
TYT
37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Solaris romanının yazarı Stanislaw Lem, Tarkovski'nin 1972
yapımı Solaris'ini izlediğinde şöyle diyor: "Tarkovski; Solaris'i
çekmemiş, Suç ve Ceza'yı çekmiş!". Tarkovski'nin
başyapıtlarından biri olarak görülen Solaris, bu bakımdan
çokça eleştirilmiştir. Romanda baskın olan "insanın yüce bir
bilinmezle karşılaşması" fikri, filmde yerini bireyin iç
yolculuğuna ve kendi vicdanıyla muhasebesine bırakır. Lem,
Tarkovski sinemasının ruhuna uygun ama kendi edebî
anlayışına aykırı olan bu değişiklik sonucunda hikâyenin
bilim kurgu tarafının silikleştiğini söyler. Filmi çekmeden
birkaç yıl önce Kubrick'in 2001: Bir Uzay Macerası'nı izleyen
ve filmi fazlasıyla "soğuk" bulan Tarkovski ise bir bilim
kurgunun "teknolojik bir yabancılığa" savrulmaması
gerektiğini söyler. Bilim kurgu, karakterler için
"normalleşmiş" bir gerçekliği yansıtır ve bu nedenle onun da
gerçekçi bir estetiğe sahip olması gerekir. Görsel olarak
türün bilindik teknolojik araçlarından neredeyse tamamen
yoksun bir Solaris hayal eden yönetmen; renkli, samimi ve
nostaljik bir yeryüzü karşısında soğuk ve uzak bir uzay
istasyonunu birlikte sunar.
37. Bu parçaya göre, Tarkovski'nin eleştirilmesinin asıl
nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
Farklı yapıtlara özgü ögeleri filminde birlikte ele
alması
-
Esinlendiği yapıtın öyküsünü kapalı bir dille
sunması -
C) Filme uyarladığı romanın dokusuna sadık
kalmaması
D) Lem'in Solaris romanını sıra dışı bir bakışla
uyarlaması
E) Yapıtlarının baştan sona bulanık bir atmosferde
geçmesi
LİMİT YAYINLARI
39-40. s
"Her şeyi
şu ki haya
de bunu k
derin ve uz
pozitif olm
bir inkâr b.
size zindel
hissettiğin-
günümdey
havalandır
beş dakika
kendilerini
sunan insa
durumda H
Değmeyec
Dünyayı ku
böyleydi ve
saçmalıkla
deneyimi a
tersinden c
39. Bu pa
söyler
A) Dü
B) Ola
CO
D) So
sür
E) Ins
çal
40. Bu par
A) Olu
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
a B TYT 37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Solaris romanının yazarı Stanislaw Lem, Tarkovski'nin 1972 yapımı Solaris'ini izlediğinde şöyle diyor: "Tarkovski; Solaris'i çekmemiş, Suç ve Ceza'yı çekmiş!". Tarkovski'nin başyapıtlarından biri olarak görülen Solaris, bu bakımdan çokça eleştirilmiştir. Romanda baskın olan "insanın yüce bir bilinmezle karşılaşması" fikri, filmde yerini bireyin iç yolculuğuna ve kendi vicdanıyla muhasebesine bırakır. Lem, Tarkovski sinemasının ruhuna uygun ama kendi edebî anlayışına aykırı olan bu değişiklik sonucunda hikâyenin bilim kurgu tarafının silikleştiğini söyler. Filmi çekmeden birkaç yıl önce Kubrick'in 2001: Bir Uzay Macerası'nı izleyen ve filmi fazlasıyla "soğuk" bulan Tarkovski ise bir bilim kurgunun "teknolojik bir yabancılığa" savrulmaması gerektiğini söyler. Bilim kurgu, karakterler için "normalleşmiş" bir gerçekliği yansıtır ve bu nedenle onun da gerçekçi bir estetiğe sahip olması gerekir. Görsel olarak türün bilindik teknolojik araçlarından neredeyse tamamen yoksun bir Solaris hayal eden yönetmen; renkli, samimi ve nostaljik bir yeryüzü karşısında soğuk ve uzak bir uzay istasyonunu birlikte sunar. 37. Bu parçaya göre, Tarkovski'nin eleştirilmesinin asıl nedeni aşağıdakilerden hangisidir? Farklı yapıtlara özgü ögeleri filminde birlikte ele alması - Esinlendiği yapıtın öyküsünü kapalı bir dille sunması - C) Filme uyarladığı romanın dokusuna sadık kalmaması D) Lem'in Solaris romanını sıra dışı bir bakışla uyarlaması E) Yapıtlarının baştan sona bulanık bir atmosferde geçmesi LİMİT YAYINLARI 39-40. s "Her şeyi şu ki haya de bunu k derin ve uz pozitif olm bir inkâr b. size zindel hissettiğin- günümdey havalandır beş dakika kendilerini sunan insa durumda H Değmeyec Dünyayı ku böyleydi ve saçmalıkla deneyimi a tersinden c 39. Bu pa söyler A) Dü B) Ola CO D) So sür E) Ins çal 40. Bu par A) Olu
a,
öre
iş
eri
ha
iz,
cok
asi
dir.
A
allar Karması
A
Krallar
Karması - Türkiye Geneli
K
21. ABD'de yapılan bir araştırmaya göre günlük besinlerimizin
tamamını organik ürünlerden seçersek sadece 1 haftada
vücudumuzun %60'ını pestisit zehrinden arındırabiliyoruz.
Amerikalı dört ailenin kan ve idrar örneklerinde yapılan
analizlerde 14 farklı tip pestisit kalıntısına rastlanmış. Ailelerin
6 gün boyunca sadece organik ürünlerle beslenmesi üzerine
alınan örneklerde çarpıcı bir sonuçla karşılaşılmış, kimyasal
seviyesinin %95 oranında düşüş yaşadığ) bileşikler söz
konusu olmuş.
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir?
A Organik ürünlerle beslenen insanların hastalıklara
yakalanma riski çok düşüktür.
BY Pestisit zehrinden vücudu tamamen arındırmak mümkün
değildir.
Organik beslenme alışkanlığından uzak insanların yaşam
süreleri halamanın altındadır.
D) Organik ürünler, vücuttaki kimyasal oranının düşmesinde
etkilidir.
E) Vücuttaki pestisit miktarı yaşa, cinsiyete ve beslenmeye
göre insanlarda farklılık gösterir.
22. Bir romancı, ele aldığı karakteri milyonların içinde dolaştırır
ama o karakter hayatı, bizim gibi algılayamazsa o esere
oplumsal bir eser, diyemeyiz. Buna karşın tek başına yaşayan
bir insanın hâlinden bahseden bir başka eserdeki karakterin
düşünce yapısı o kadar bizdendir ki onu artık toplumdan ayrı
düşünemeyiz. İnsanın yaşadığı sıkıntıları anlatan bir eser
olan Suç ve Ceza'yı ele alalım. Eminim her insanın içinde bir
Raskolnikov, eser okunurken oluşmuştur. Oluşmamış olsaydı
eserin yazarı olan Dostoyevski bu kadar tanınmış olur muydu?
udakilerden
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
a, öre iş eri ha iz, cok asi dir. A allar Karması A Krallar Karması - Türkiye Geneli K 21. ABD'de yapılan bir araştırmaya göre günlük besinlerimizin tamamını organik ürünlerden seçersek sadece 1 haftada vücudumuzun %60'ını pestisit zehrinden arındırabiliyoruz. Amerikalı dört ailenin kan ve idrar örneklerinde yapılan analizlerde 14 farklı tip pestisit kalıntısına rastlanmış. Ailelerin 6 gün boyunca sadece organik ürünlerle beslenmesi üzerine alınan örneklerde çarpıcı bir sonuçla karşılaşılmış, kimyasal seviyesinin %95 oranında düşüş yaşadığ) bileşikler söz konusu olmuş. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir? A Organik ürünlerle beslenen insanların hastalıklara yakalanma riski çok düşüktür. BY Pestisit zehrinden vücudu tamamen arındırmak mümkün değildir. Organik beslenme alışkanlığından uzak insanların yaşam süreleri halamanın altındadır. D) Organik ürünler, vücuttaki kimyasal oranının düşmesinde etkilidir. E) Vücuttaki pestisit miktarı yaşa, cinsiyete ve beslenmeye göre insanlarda farklılık gösterir. 22. Bir romancı, ele aldığı karakteri milyonların içinde dolaştırır ama o karakter hayatı, bizim gibi algılayamazsa o esere oplumsal bir eser, diyemeyiz. Buna karşın tek başına yaşayan bir insanın hâlinden bahseden bir başka eserdeki karakterin düşünce yapısı o kadar bizdendir ki onu artık toplumdan ayrı düşünemeyiz. İnsanın yaşadığı sıkıntıları anlatan bir eser olan Suç ve Ceza'yı ele alalım. Eminim her insanın içinde bir Raskolnikov, eser okunurken oluşmuştur. Oluşmamış olsaydı eserin yazarı olan Dostoyevski bu kadar tanınmış olur muydu? udakilerden
34. Yiyeceklerin bozulup bozulmadığını takip etmek ve
hangi gıdaların tüketilebilir olduğuna karar vermek
insanların ne yiyeceği konusunda kaygılanmasına
yol açıyor. Aslında bu endişe hiç de boşuna değil
çünkü ABD'de her altı kişiden biri, yiyecek aracılığıyla
taşınan hastalıklarla mücadele ediyor. Neyse ki
bugünlerde, en azından, buzdolabınızda hangi
ürünlerin bakteri taşıdığını ve neyin çöpe atılması
gerektiğini size söyleyecek bir teknoloji geliştirildi.
Pekin Üniversitesindeki bilim insanları, yiyecekle
aynı süre içinde bozulan ve renk değiştiren altın
nanoçubuk etiketler tasarladı. Herkesin rahatlıkla
kullanabileceği bu etiketler, ambalajların üstüne
yerleştirilerek gıdaların bozulduğunu koklamadan
anlamayı sağlıyor. Bu teknolojinin hava geçirmeyecek
biçimde ambalajlanmış ve zaman içinde bozulan
her ürüne uygulanması planlanıyor.
Bu parçada söz edilen teknolojiyle ilgili
aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir?
A) Sağlığı koruma amacıyla geliştirildiğine
B) Pratik bir kullanıma sahip olduğuna
C)Yaygınlık kazanacağının düşünüldüğüne
D) Gıdaların ömrünü belirlemeye yaradığına
E) Tüketicide tasarruf bilinci oluşturduğuna
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
34. Yiyeceklerin bozulup bozulmadığını takip etmek ve hangi gıdaların tüketilebilir olduğuna karar vermek insanların ne yiyeceği konusunda kaygılanmasına yol açıyor. Aslında bu endişe hiç de boşuna değil çünkü ABD'de her altı kişiden biri, yiyecek aracılığıyla taşınan hastalıklarla mücadele ediyor. Neyse ki bugünlerde, en azından, buzdolabınızda hangi ürünlerin bakteri taşıdığını ve neyin çöpe atılması gerektiğini size söyleyecek bir teknoloji geliştirildi. Pekin Üniversitesindeki bilim insanları, yiyecekle aynı süre içinde bozulan ve renk değiştiren altın nanoçubuk etiketler tasarladı. Herkesin rahatlıkla kullanabileceği bu etiketler, ambalajların üstüne yerleştirilerek gıdaların bozulduğunu koklamadan anlamayı sağlıyor. Bu teknolojinin hava geçirmeyecek biçimde ambalajlanmış ve zaman içinde bozulan her ürüne uygulanması planlanıyor. Bu parçada söz edilen teknolojiyle ilgili aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir? A) Sağlığı koruma amacıyla geliştirildiğine B) Pratik bir kullanıma sahip olduğuna C)Yaygınlık kazanacağının düşünüldüğüne D) Gıdaların ömrünü belirlemeye yaradığına E) Tüketicide tasarruf bilinci oluşturduğuna
27. Sanat, edebiyat ve eleştirinin kökeninin yakın dönemlere
dayandığını iddia ederken resim, şiir ve müzik türlerinin
izlerine daha önceki çağlarda rastlanmadığını değil; bu
türlere bakışımızın önceki dönemlerden farklı olduğunu
ileri sürüyorum. Söz gelimi İlyada destanı 2000'li yıllarda
Arkaik Çağ'dakinden çok farklı işlevler görür. Modern
okurlar için bir başyapıt olarak Batı edebiyatında önemli
bir yeri vardır. Ama Antik Yunan'da yaşayanlar, onun
edebiyat olduğunu düşünemezlerdi çünkü kavramsal
olarak henüz böyle bir sınıflama yoktu. Bu epik şiir,
kurmaca olması yönüyle benzersiz bir yazın tarzı payesi
almak şöyle dursun, toplumsal hayatla sıkı sıkıya
bütünleşmişti; törenlerde okunuyor, öğretiliyor ve sık sık
hukuksal anlaşmazlıkların karara bağlanmasında
kullanılıyordu.
Bu parçaya göre Antik Yunan'da İlyada destanının
günümüzdeki gibi bir edebî yapıt olarak
görülmemesinin nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sözlü kültür geleneğinden beslendiği için
ürünü olarak algılanması
B) Sosyal yaşamda bir amaca
yaklaşımla incelenmesi
C) Hukuki metinlerin boşluğunu
yönüne odaklanılmaması
Yiveren yaza
iznimak
lar
çin faydacı
doldurduğu için estetik
D) Yazınsal metin kategorisi oluşmadığından bu yönünün
Eiçeriğinin, yazıldığı dönemin sosyal ve siyasal
işleyişine
nelik tasarlanması
12
1.65
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
27. Sanat, edebiyat ve eleştirinin kökeninin yakın dönemlere dayandığını iddia ederken resim, şiir ve müzik türlerinin izlerine daha önceki çağlarda rastlanmadığını değil; bu türlere bakışımızın önceki dönemlerden farklı olduğunu ileri sürüyorum. Söz gelimi İlyada destanı 2000'li yıllarda Arkaik Çağ'dakinden çok farklı işlevler görür. Modern okurlar için bir başyapıt olarak Batı edebiyatında önemli bir yeri vardır. Ama Antik Yunan'da yaşayanlar, onun edebiyat olduğunu düşünemezlerdi çünkü kavramsal olarak henüz böyle bir sınıflama yoktu. Bu epik şiir, kurmaca olması yönüyle benzersiz bir yazın tarzı payesi almak şöyle dursun, toplumsal hayatla sıkı sıkıya bütünleşmişti; törenlerde okunuyor, öğretiliyor ve sık sık hukuksal anlaşmazlıkların karara bağlanmasında kullanılıyordu. Bu parçaya göre Antik Yunan'da İlyada destanının günümüzdeki gibi bir edebî yapıt olarak görülmemesinin nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Sözlü kültür geleneğinden beslendiği için ürünü olarak algılanması B) Sosyal yaşamda bir amaca yaklaşımla incelenmesi C) Hukuki metinlerin boşluğunu yönüne odaklanılmaması Yiveren yaza iznimak lar çin faydacı doldurduğu için estetik D) Yazınsal metin kategorisi oluşmadığından bu yönünün Eiçeriğinin, yazıldığı dönemin sosyal ve siyasal işleyişine nelik tasarlanması 12 1.65
1.
Jale Parla'nın "saatin tik taklarına savaş açmış bir
roman" tanımlaması, modernist romanın içeriğiyle son
derece uyumlu kullanılabilen teknik özellikleri için
oldukça yerinde bir tanımlamadır. Çünkü modernist
romanın tutunamayan roman kişileri, zamana da ayak+
uydurmakta güçlük çektiği için kurguda kırılan en +
önemli ögelerden biri zamandır. Zaman, tıpkı bireyin +
zihninin içinde olduğu gibi verilir bu roman türünde. +
Bu parçada altı çizili sözle modernist romanla ilgili
anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
Zamanı kurgunun dışında bırakarak ayrı bir zaman
kurgusuna başvurduğu
B) Yer verdiği bütün zaman dilimlerini gerçeküstü
ögelerle donattığ
C) Zamanı bildik zaman çizgisinde değil, karmaşık bir
şekilde verdiği X
D) Zamanın akışım yeni anlatım olanakları aracılığıyla
hızlandırdığı X
E) Olay örgüsünü geri plana atarak zaman akışını
romanın merkezine yerleştirdiği
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
1. Jale Parla'nın "saatin tik taklarına savaş açmış bir roman" tanımlaması, modernist romanın içeriğiyle son derece uyumlu kullanılabilen teknik özellikleri için oldukça yerinde bir tanımlamadır. Çünkü modernist romanın tutunamayan roman kişileri, zamana da ayak+ uydurmakta güçlük çektiği için kurguda kırılan en + önemli ögelerden biri zamandır. Zaman, tıpkı bireyin + zihninin içinde olduğu gibi verilir bu roman türünde. + Bu parçada altı çizili sözle modernist romanla ilgili anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? Zamanı kurgunun dışında bırakarak ayrı bir zaman kurgusuna başvurduğu B) Yer verdiği bütün zaman dilimlerini gerçeküstü ögelerle donattığ C) Zamanı bildik zaman çizgisinde değil, karmaşık bir şekilde verdiği X D) Zamanın akışım yeni anlatım olanakları aracılığıyla hızlandırdığı X E) Olay örgüsünü geri plana atarak zaman akışını romanın merkezine yerleştirdiği