Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

2. Gazeteci: (1) Yazar: Okuryazar olmayan bir toplumun sahne sanatçıla rinin yazılı metne geçişi doğal ki kolay olmaz. Dahası, yüzyıllar boyunca tiyatrocu kişi "sanatçı" değil, "esnaf" kimliğini benimsemiş, halkı eğlendirmenin esnafça yol- larına yönelmiş. "Perdeli, dekorlu, duruma göre giysi değiştirmeli, yazılı metne bağlı rol ezberlemeli bir sahne ortamı"na kolay alışamaması doğaldır. Ne ki "tuluat ti- yatrosu" Batı tiyatrosu ile geleneksel tiyatro arasında bir orta yol bularak zorlu "geçiş dönemi"ni hızlandırmıştır. Bugün bu tür sancılar yoktur. Gazeteci: (11) Yazar: Oyun yazarlığında en belirgin eğilimler, tüm dönem- lerde gerçekçi/ benzetmeci oyunlar, 1960'larda Haldun Taner'in öncülüğünü yaptığı ve en parlak örneklerini ver- diği bugün de süren epik/ göstermeci/ müzikli/ kabare türlerinde yapıtların oluşturduğu gelenek, 1970'lerde de politik içerikli belgeseller olarak sıralanabilir. 1980'ler- den bu yana bir ölçüde absürd tiyatro ile ilişkilendirile- bilecek çeşitli boyutların, birbirinden farklı yaklaşımlarla değerlendirildiği, soyutlamaya yönelik yazarlık çabaları söz konusudur. Bunlara ek olarak, seyirlik köylü oyunla- rindan ivmelenmiş oyunlar, çağdaş meddah gösterileri sayılabilecek tek kişilik oyunlar da yazılmıştır. - Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) (1) Türk edebiyatında farklılaşarak gelişen bir başka çağdaş gelenek var mıdır? (II) Türk tiyatrosunda hangi türler, hangi dönemler- de önemli bir gelişme kaydetmiştir? B) (1) Kültür ve sanatın ilerleme çizgisini belirleyen de- vingen ögeler, bugünkü konuma nasıl ulaştı? (II) Batı tiyatrosu geleneğiyle Türk halk tiyatrosu ge- leneğini buluşturan ilk yazarımız kimdi? (1) Geleneksel tiyatrodan modern tiyatroya geçiş, neden kolay olmadı? (II) Türk tiyatrosunda oyun yazarlığı nasıl bir seyir izlemiştir? D) (1) Tiyatro yapıtları üretenlerin, sorumluluklarını ye- terince taşıdıkları söylenebilir mi? (II) Cumhuriyet Dönemi oyun yazarlığının hangi noktasındayız? E) (1) Büyük bir genç nüfusu olan ülkemizde kültür-sa- nat hizmeti yapma sorumluluğu kime aittir? (II) 1970'lerin ortasında, çoğu tiyatrocu ve yazarı- mız, bilineni yineleyerek tiyatronun niteliğini düşür- müş müdür?

da edindi- eneyimler (HI) Yetiş- k, gülmek leri bebek birçok kez minin teme- sesler, yüz le; istekle- ipuçlarını elerle ilgili enemez? sidir. edir 17. Elim sanata düşer usta Dilim şeytana, yüreğim acıya Acı hep bana Bana mı düşer usta Huzur ne yana düşer usta Hicran ne yana Yalnızlık hep bana Bana mı düşer usta diyen bir şair hangi ruh hâli içindedir? Q Ölüm korkusu yaşamaktadır. Aşk acısı ile yanıp kavrulmaktadır. Yaşamı boyu yalnız kalmıştır. Hayalleri yıkılmıştır. Yaşadıklarından ötürü isyan etmektedir.

16. Şöyle. 2012 yılına kadar günde yaklaşık bir paket sigara içiyordum. Arkadaş ortamında bu sayı art- makla beraber gece gündüz içiyordum. Bırakmayı defalarca denedim ama olmadı. En fazla üç beş gün dayanabiliyordum. Yalan söylemeyeyim bir defasında üç ay dayanmıştım ancak bırakmayı başaramadım. Ama Allen Carr seminerinden çık- tığım gün biliyordum ki bir daha ömür boyu içme- yeceğim. O günden sonra ben Allen Carr terapisti olmak istedim. Çünkü daha önce nasıl sigara iç- miştim, inanamıyorum kendime. Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisinin ce- vab olabilir? A) Sigarayı azaltarak bırakmak hakkında ne dü- şünüyorsunuz? Allen Carr'in doğuş hikâyesi nasıldır? C) Sigarayı en çok ne zaman içtiniz? Siz de hayatınızın bir döneminde sigara kullan- dınız mı? E) Sigara irade gücüyle bırakılabilir mi?

idakile ktedir. mekte enk se engi se renkle vaplayınız. Ahmet Hamdi Tanpınar gerek şiir kültürünün zen- ginliği gerekse şiir dilindeki işçiliği bakımından dik- kat çeken bir şairdir. Babasının memuriyeti nede- niyle çocukluğunu Anadolu'nun çeşitli yerlerinde geçiren şair, gözlemci bir karaktere sahiptir. Daha sonraki öğrenim hayatında Ahmet Haşim ve Yah- ya Kemal gibi iki büyük şaire çok yakın yaşaması, şiir estetiğinde önemli bir rol oynamıştır. Haşim'le resim sanatına yaklaşırken Yahya Kemal'le sözün nâmeye dönüşen sihrini keşfetmiştir. Gerard de Nerval ve Valery gibi Fransız şairlerini tanıması şiir anlayışına bambaşka bir boyut kazandırmıştır. 18. Bu parçanın konusu aşağıdakilerden hangisi- dir? A) Tanpınar'ın dünya görüşü BY Tanpınar'ın biyografisi C) Tanpınar'ın şiir anlayışı Tanpınar'ın etkilendiği sanatçılar Tanpınar'ın öğrenim hayatının şiire yansıması

5. (1) Tiyatroyu Türkiye'de çağdaş bir sanat alanına dönüştürme yolunda ilk büyük katkı, ünlü tiyatro ve sinema sanatçısı Muhsin Ertuğrul'dan gelir. (II) 1927'de Darülbedayi'yi eline alan sanatçı yerli ya- zarları cesaretlendirmesiyle çeviri oyunlarla Türk tiyatrosuna bugünkü çağdaş anlayışı yerleştirme- siyle ve birçok tiyatrocunun yetişmesine sağladığı katkıyla bugünkü tiyatronun temellerini atmıştır. (III) O zamandan günümüze çağdaş tiyatro örnek- leri verilmekte, yazarlar tiyatro eserleri yazmakta- dır. (IV) Ülkemizin dört bir yanında gelişen teknolo- jinin de yardımıyla çeşitli oyunlar sergilenmektedir. (V) Tiyatronun seyirci, dekor, oyuncu, eser, kos- tüm vb. unsurları vardır. Numaralanmış cümlelerden hangisi parçanın anlam akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V 7. (1) Ar gesi II. Hi kuyu (III) eder soru mak nun "Sik Arkh cism betm tacın çözü Bu olar A)

bilim in- 1. Darwin, Einstein, Newton gibi dünyayı sanlarını yaratıcılığa iten güç neydi? Onları farklı kılan, bir şey yaratmak için harekete geçiren bir dürtü var mıydı? Napolyon, "Hayal gücü dünya- yı kurtarır." derken, hayal gücünün yaratıcılığı ve cesareti bir güç olduğunun farkında mıydı? Arşimed yıkanırken, Newton kafasına elma düştü- ğünde, Einstein parlak bir ışık gördüğünde, Mozart gezinti sırasında yaratıcılıklarının doruklarına dünyaca ünlü buluşlarını ortaya koymuşlardır. -=-= Bu parçada boş bırakılan yerlere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) hareketlendirmiş - sorgulayan - varmış B) bilgilendirmiş - durduran - seslenmiş C) anlamış - engellemeyen - bakmış D) etkilemiş - tetikleyen - çıkmış E) sorgulamış- düşündüren - ulaşmış 3.

TYT/Türkçe 31. Meditasyon, kendi içimizde oynadığımız sinir bozucu oyunları, kendimizde kabul etmediğimiz yönleri, gizli korkularımızı veya umutlarımızı dışa vurup bunları yönetebilmek için kendimize alan yaratmanın bir yoludur. Duygularımızın ve hayatın daha çok farkında oluruz. Meditasyonun yarattığı alan, bize daha ge- niş ve panoramik bir bakış açısı sağlamış olur. Tutkulu ve sıcak bir tavrı da bu aşamada geliştiririz. Böylece birey akıl yönünü de kullanarak kendini olduğu gibi kabul eder. Bu sözler aşağıdaki soruların hangisine karşılık söylenmiş olabilir? www.e A Meditasyon, bireyin akıl yönünü de kullanarak bir şeye iste- yerek veya istemeyerek razı olmasına yol açar mı? B) Meditasyon, duygularımızın karmaşıklaşmasında nasıl bir katkı sağlıyor? Meditasyonun yarattığı olan bize çok mu gerekli? D) Meditasyonun tutkulu ve sıcak tavrı bizde çocukluk aşama- mızda mi olur? E) Meditasyon yaşlılık döneminde kişiye hangi değerleri be- nimsetiyor? 33.

TYT DENEME SINAVI 26. Yoga, stres ve endişeyi azaltmanın etkili yollarından biri olabilir. Adlarının bazılarını doğadan alan, stres yönetimi ve rahatlama amacı taşıyan ve kontrollü soluk alma egzersizleri olan bir dizi duruştur. Yakın zamana kadar yoga da meditasyon gibi yabancı ve egzotik bulunuyordu. Bugün, büyük şehirlerdeki son moda sağlık kulüplerinden küçük şehirlerdeki yoga eğitim sınıflanna veya hastane ve kliniklere kadar neredeyse her yerde yoga derslerinde soluk alma sanatı ve meditasyona ağırlık veriliyor. Bu parçada söz edilen yoga ile ilgili aşağıdakilerden hangi- si söylenemez? A) İnsanların kendi aralarında stres ve endişeyi azaltmanın et- kili yollarından biri olabileceğine B) Rahatlama amacı taşıyan ve kontrollü soluk alma egzersiz- leri olan bir dizi oluşturduğuna CGünümüze kadar yoganın da meditasyon gibi yabancı ve egzotik bulunduğuna G D Hastane ve kliniklere kadar nerdeyse her yerde yoga ders- lerinde soluk alma sanatı ve meditasyona ağırlık verildiğine E) Spor müsabakalarından önce genellikle sporcuların yoga egzersizleri yaptıklarına

a e < ì ANTIKOR TYT DENEME SINAVI 33. Ülkemizde ev, iş ya da trafik kazaları ve doğal afetler nedeniyle çok sayıda vatandaşımız yaşamını kaybetmekte ya da engel- li kalmaktadır. Bu gibi durumlarda olay yerinde her zaman bir sağlık görevlisi olmayacağı için olaydan etkilenen ya da ortam- da bulunan kişilerin kendilerine ya da başkalarına yapacakları ilk yardım uygulamaları son derece önemlidir. Doğru ilk yardım hayat kurtarır ve herkesin sorumluluğundadır. İnsan yaşamı çok kıymetli ve bir o kadar da önemlidir. Kısa zamanda bilinçli, ka- liteli ve doğru ilk yardım uygulamaları engelliliği en aza indire- cektir. Yazar bu sözleriyle aşağıdakilerden hangisini vurgulamak- tadır? A) İlk yardım uygulamalarının belli yaştaki öğrencilere öğretil- mesi gerektiğini B) Kısa bir sürede doğru, bilinçli ve kaliteli ilk yardım uygula- malarının engelliliği en aza indireceğini C) Sağlık görevlisi dışındaki kişilerin çoğunun ilk yardımı tam uygulayamadıklarını D) Bazılarının ilk yardımda kendisini başkalarından üstün gör- düğünü E) İlk yardımda kullanılan bazı ilaçların yetersiz bulduğunu

kin mini On- ra an- sa- wor ati- an a- ar ca ra 1- ANTIKOR TYT DENEME SINAVI 35 ve 36. sorulan bu parçaya göre cevaplayınız. Akran, çocuk ya da ergenlerde aynı yaş gruplarını ifade eden bir kavramdır. Akranları ile olumlu ilişkiler geliştirme, çocukların ye gençlerin sosyal gelişimi için oldukça önemlidir. Kurulan bu ili kilerde bireyler paylaşmayı, iletişimi ve sorun çözmeyi öğrenir. Bu öğretilerini hayatları boyunca kullanırlar. Genelde akranlarla kurulan ilişkiler eşit düzeydedir. Akranlar bu ilişkiden çoğun lukla aynı ölçüde yararlanır ve ilişkiye katkıda bulunur. Taraf- lar arasındaki genel güç dengesi bireyin gelişiminde önemlidir Bahsedilen güç dengesindeki bozulma, akran örselemesi veya akran zorbalığı adıyla toplumsal yaşantının sürdürüldüğü her ortamda kendini gösteren önemli bir sorundur. 35. Bu parçadan hareketle akranlıkla ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Cocukların ve gençlerin akranlarıyla geliştirdiği olumlu iliş- kiler, onların sosyal gelişimi için çok önemlidir. B) Toplumsal yaşamın dışında her ortamda kendini gösteren önemli bir sorundur. C) Kendi yaş gruplarının dışında ebeveynlerle ilgili bir kavram- dır. D) Akranlar arasında kurulan ilişkilerin genelde bencillikle eşit düzeyde olduğu görülmektedir. E) Akranlar arasındaki çıkar çatışması gençlerin daha güçlü bir birey olmasını sağlar. TY

40. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenebi- tir? A) Hava ortamı içinde yürürken direnç kuvvetini insanlar çok daha fazla hisseder. B) Bir boşluktan aynı anda ve aynı yükseklikte serbest bırakı- lan cisimler birlikte hareket eder. C) Su içinde yürürken ortamın yoğunluğu azalır. D) İletilmesi gereken tanecik sayısı su içinde azaldığı için ha- vaya göre daha kolay yürünür. E) Cisimler, bir ortam içinde hareket ederken ortamın tanecik- leriyle temas etmezler.

7. Yahya Kemal, Türk edebiyatında kendisinden önceki çeşitli edebî yöneliş ve toplulukların yaptığını yap mayarak büyük şair olabilmiştir. Geleneği yıkmadan, ona saldırmadan, yeni bir nefha ile işleyerek yapmıştır bunu. Aruzdan ve eski edebiyattan vazgeçmeyişi üzeri- ne Ziya Gökalp'ın "Harabisin, harabati değilsin / Kökün mazidedir, ati değilsin!" şeklindeki tenkidine cevap niteliğindeki şu misraları öz suyunu gelenekten alan bir anlayış ve arayışa sahip olduğunu ve bu anlayışla çağ- daş şiire ulaşmak istediğini göstermektedir: "Ne harabi, ne harabatiyim / Kökü mazide olan atiyim!" Saf Şiir-II (Harabi: haraplık, viranlık. Harabati: eskimiş. Mazi: geçmiş. Ati: gelecek. Nefha: Ses, nefes.) Bu parçadan yola çıkılarak Yahya Kemal'in şiir anlayışı ile ilgili aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir? A) Batı edebiyatına hayranlık duyan bir sanatçıdır.. B) Şiirlerinde Türk kültür ve medeniyetine değinmek- ten kaçınmıştır. Qahiş C) Geçmiş dönem şiir anlayışına sıkı sıkıya bağlı kal- mış ve bu yüzden de pek çok sanatçı tarafından eleştirilmiştir. 7 D) Divan şiiri ile Batı şiirini aynı potada yoğurup bir senteze ulaşmıştır. E) Topluma yön gösteren milliyetçi şiirler kaleme almış- tır. 2 Yahya Kemal'in Acik 9 12IN3U NIAVA

5. (1) Orta Asya'da var olmuş Türk toplulukları veya nilince akla ilk gelen topluluk Iskitler diğer adıyla Sakalardır. (II) Madeni işlemekte ustalaştıkları için "bozkırın kuyumcuları" diye anılan bu topluluk, atı evcilleştirmeleriyle ve "amazon" adı ve- rilen savaşçı kadınlarıyla dikkat çeker. (III) Diğer devletlerden biri olan Köktürk Devleti ise Türk adıyla kurulan ilk devlet olma- si açısından önem taşır. (IV) Bir başka isim de din değiştirerek, göçebe hayatı bırakıp yerleşik hayata geçen Uygurlardır. (V) Uygurlar, yerleşik hayata geçerek savaşçı özelliklerini yitirmiş- ler fakat tarımla ve sanatla ilgilenme imkânı bulmuşlardır. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) I. cümlede, Orta Asya'da yaşamış olan bir Türk topluluğu- na örnek verilmiştir. B) II. cümlede, örnek verilen toplulukla ilgili çeşitli özellikler belirtilmiştir. C) III. cümlede, varlığını sürdürmüş olan bir devletin öncü ol- duğu konu açısından önemine değinilmiştir. D) IV. cümlede, din değişikliğinin sebepleri açıklanarak sonuç- larına yer verilmiştir. E) V. cümlede, yapılan değişikliğin hem olumlu hem de olum- suz yönleri vurgulanmıştır. Teto

"İnsan sevdiğini yansıtır." derler sık sık ama sevdiğimiz ki-as şinin aynası olmak o denli kolay değildir. Çünkü gerçek ay- naların aksine metaforik aynalar edilgen olamaz: Ötekinin imgesini bulmak için gezinen, bir başkasının kişiliğini ola- ğanüstü karmaşıklıklarını yakalamanın peşinde olan ha- reketli bir aynadır; yansımaya müdahale eder. Kendi ilgi alanları ve özellikleri olan, titrek bir elin tuttuğu minik bir el aynasıdır bu Akıl "Onda ne buluyorsun?" diye sorar bu mi- nik aynaya, yürek ise bu soruyu "Onda ne bulmayı istiyor- sun?" diye düzeltir. Bu parçaya göre metaforik aynalarla ilgili aşağıdakiler- den hangisi söylenemez? med asb ieigner ne! A) Sevileni tanıma yetisini keskinleştirir. B) Sevileni çeşitli yönleriyle kavrama isteği doğurur. (A C Sevileni olduğu gibi kabul etmeyi engeller. D) Sevilenin imgesini aktif olarak dönüştürür.( E) Sevileni değerlendirirken rasyonelliğin önüne geçer. TVED GIgenn hot nebelinci (0

36. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Konularını günlük hayattan alan realist yazarlar, gerçekleşmesi mümkün olmayan mucize- lere ve bol mecazlı anlatıma yer vermeyerek romantiklerden ayrılır." düşüncesine uzak düşmektedir? A) Şiir olmak zorunda ve biz durup en basit yaşamsal eylem- lerde dahi onu fark etmeliyiz, yoksa hayatın bize sunduğu şeylerin büyük bir kısmını boşa harcamış oluruz. nücölen B) Otuz yedi yaşında biri kendi için yaşayamaz; bir fayda uğ- runa yaşamalı, yeryüzündeki sorumluluklarını yerine getir- meli, bulunduğu yerde oyalanmamalı. ni C) Tabii ki acı çekeceksin, görmenin bedelidir bu. Tabii ki için air korkuyla dolu olacak, yaşamak demek tehlike içinde olmak Tabl blb demektir. Büyümek zordur. D) Gözyaşları insanlara neler neler anlatırdı. Her gözyaşının ayrı bir anlamı vardı. Her damlanın hangi zamanda, hangi mekânda, hangi kişiyle paylaşıldığı önemliydi. Moy obmE) Kalbini kendine ait değilmiş gibi çıkarıp evcil bir hayvan misali ayak ucuna yerleştirerek uyurdu. Ne var ki sabah, ivanile önceki günden biraz daha ağır pompalamaya devam eden yüreğini yine göğüs kafesinde bulurdu.

pan- naz göre ards, ka- onu diği ele- rolü zlar izisi nin, men ka- an- ka- ağı- 36. Muhabir: Deneme -5 Oyuncu: - Komedi, daha konsantre olarak sunulduğunda kendini net belli eden bir tür. Dijital platformlar buna güzel bir alan yarattı. Kısa süreli bölümler, bence bir avantaj. Izleyiciyi sıkmadan söyleyeceğinizi söyleyip, derdinizi anlatarak var- mak istediğiniz noktaya varıyorsunuz. İlk sezon, bölümler 17-18 dakikaydı. Şimdi 20-25 dakika arası. Muhabir: (II)---- Oyuncu: - Bazen senarist, "Ben bunu yazdım ama şunlar, şunlar önemli. Siz burada takılın!" diyor Her sezonda, 3-4 sahne vardır Senaryonun ve hikâyenin orijinaline sadık kalarak bizim de ufak tefek eklediğimiz yerler oluyor. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) I. Dijital platformlar-komediye ne kazandırdı? II. Senaristle karşılıklı oturup metni birlikte yazdığınız oluyor mu? B) 1. Bölüm sürelerinin normal dizilere göre daha kısa ol- masina ne diyeceksiniz peki? II. Senaryoya bir şeyler katıp doğaçlama yapabiliyor musunuz? C) 1. Dijital platformlardaki süre kısıtlaması komedinin yapısına zarar verdi mi? II. Senarist, oyun esnasında tavsiyelerde bulunuyor mu? D) I. Komedinin dizi sürelerine göre kısa olması normal mi? II. Oyuna senaristin müdahalesi olağan bir şey mi? E) I. Komedinin genel özellikleri nelerdir? II. Oyun içinde unutmalar karşısında ne yapıyorsunuz?