Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

23. Mesela rap müzik, çok güzel bir çeşitleme üstelik daha realist sözlerle yazılıyor ama bir dezavantajı var bu müziğin. Şarkı- CISI olmasa bile bir toplumda, bir mekânda insanlar bir araya geldiklerinde o şarkıyı söyleyebilmeliler ama söyleyemiyorlar. Bir masada oturup sohbet ederken "Hadi şimdi şu rap şarkısı- nı söyleyelim." diyemiyoruz. O zaman da hafızalarda pek yer edemiyor bu şarkılar. Şarkının kalıcı olması için yinelenmesi şarttır. Bu nedenle bu müziği başarılı buluyorum ama onun için kalıcıdır diyemiyorum. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada anlatılmak istenen düşünceyle örtüşmektedir? A) Halk arasında tekrarlanamayan şarkılar unutulmaya mah- kûmdur. B) Rap müziğin etkisi ruhun gizli köşelerine kadar işlemektedir. C) Aynı şarkıların sürekli söylenmesi, insanı müzikten soğutur. D) Gerçekleri yansıtan şarkılar, hafızalarda daha iyi yer eder. E) Bir şarkının başarılı oluşu daima söylenmesiyle ilişkilidir.

20. Güneş'te manyetik kuvvetin çok yoğun olduğu ve bir mik- tar ısının (Güneş'in) yüzeyine ulaşmasının engellendiği bölgelere Güneş lekesi adı veriliyor Bu lekeler, çevresine kıyasla daha soğuk olduğu için teleskoplarda daha koyu renkte görülüyor. Ancak Güneş lekeleri, Bu parçanın sonuna aşağıdakilerden hangisi getirilirse "Güneş lekelerinin sabit bir görüntüden ibaret olmadığı" sonucuna ulaşılır? A) radyoaktif parçacıktarin, Dünya'ya ve diğer gezegenle- re doğru yol almasına sebebiyet veriyor B) Dünya yörüngesindeki uyduların, GPS sistemlerinin ve yer tabanlı elektronik cihazların bozulmasına neden ola- biliyor C) Dünya'nın manyetik alanıyla,etkileşimi sayesinde kutup ışıklarını meydana getirerek kuzey yarım kürenin yük- sek entemlerinde görsel şölen yaratıyor D) Güneş'in belli bir yüzünde yoğunlaşıyor E) yoğun manyetik alanları nedeniyle sıklıkla patlamaların meydana geldiği çok aktif bölgelerdir kle

müesseseler var olmuştur. slamiyet'le birlikte hukuk ku- rallarının devreye girmesiy kendine özgü amaçlar, işle- yiş ve hizmetleri içeren vakr müesseseleri oluşturulmuştur. (III) Bu süreçte İslami vakıfların çıkış noktasının "sadaka-i ca- riye olduğu göz önüne alındığında müessesenin yaygınlığı hakkında fikir sahibi olunmaktadır. (IV) Sadaka-i cariye bir başka deyişle kesintisiz olarak sadaka vermek isteği kişile- ri mal bağışlamaya sevk etmiştir. (V)Zaman içerisinde kişile- rin vefatlarından sonra hayatta iken bağışladıkları bu malları- nın miras olarak bırakılmaması, satılmamasve başka yerle- re bağışlanmamasının gerekliliği kendini göstermiştir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra "Bu kapsamda oluşmaya başlayan vakıf hukuku için- de bağışlanan mallar için önce 'sadaka-i mevküfe' terimi kul- lanılmış, daha sonra 'mevküfát' ve nihayetinde vakıf olarak adlandırılmış ve bağışlanan malların ilgili hayratların hizme- tinde kalması sağlanmıştır." cümlesi getirilmelidir? A) I B) I C) III D) IV 6. Aşağıdaki parçalardan hangisi "lyi hikâyeler, farklı uluslar ve kişilerce yeniden yazılır." düşüncesine uzak düşmekte- dir? EV Üçgen A) Bir makaleda Yusuf ile Züleyha hikâyesinin Türk, İran ve Arap edebiyatında yazılmış yüz yirmi kadar örneğinin lis- tesini görmüştüm ki benim bildiğim bazı yeni çalışmalar istede yoktu. B) Bazı kahraman tipleri her zaman başarılı olmuştur ede- biyatta. Örneğin yeni katıldığı çevreyi dönüştüren fakir ve yetim küçük kızlar. Polyanna'dan tutun Yeşilin Kızı Anne'e, oradan Jane Eyre'e. Bence Çalıkuşu'nun başarı- sının arkasındaki nedenlerden biri de budur. C) Masal üzerine çalışan halk bilimi uzmanları bütün dünya masallarının belli başlı şablonlara göre ele alınabileceği- ni söyler. Bu konuda maddeler hâlinde ortak olay örgüsü- nü çıkaranlar da var. D) Sezai Karakoç Leyla ile Mecnun adlı eserinin sonunda bu eseri niçin sorguluyor ve aynı hikâyeyi yazan Nizami'yle, Fuzuli'yle karşılaştırıyor kendini. E) Bir halk hikâyesinntekrar tekrar anlatan usta aslında her seferinde eseri yeniden yazmaktadır. O an hazır bulunan izleyicilere göre kendi ruh haline göre eklemeler çıkarma- lar yapmakta ve her seferinde seyirci karşısında özgün bir eser icra etmektedir. AKADEMI 232 birçok yamay ne de luk, ha jinin ni nalimi diğini Bu pa A) Bilis B Tek C) Gü D) Ege E) Tel 8. Toprak dıkların yük ölç Besinle işlemde lan işle li içeriyo kompos şiyor. D Gelişmi si sorum canlanı gibi yör rim ürü Bu par lerden A) Top den B) Köy verin C) Geli rinin Bun geri EXBoy Te ar

9. Direnç Kazanma Stratejisi Müzikal zekaya sahip insanların en farklı özellikleri kulakları- nin algılama becerisinde bir adım önde olmalarıdır. Ses rengi, müzikal ambiyans, müzikal ahenk onlar için yaşamın vazgeçilmezidir. Yaşama müzikal pencereden bakar geceleri yıldızların sesini dinlerler. Muzikal becerileri oldukça ileri dü- zeydedir. Gelişmiş müzik kulakları sayesinde içlerinde her rit- min, her notanın heyecanını yaşarken duygularının bestesi- ni yaparlar. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? Bu insanların duyum merkezinin duygularımızı yöneten limbik sistemiyle komşu olduğu düşünülür B) Eğer çalıştıkla ortamda müzik yayını yapılıyorsa verim- lilikleri daha yüksek C) Müzikal zekaya-cahip insanlar ince ruhlu insanlardır D) Bu insanların hayata yaklaşımları daha müzikal dilcedir E) Psikoloji bilimine göre müzik ruhun gıdasıdır 10. Hıdırellez günü, Miladi takvim olarak bilinen Gregoryen tak- vimine göre 6 Mayıs, eskiden kullanılan Rumi takvim olarak da bilinen Jülyen takvimine göre 23 Nisan günü olmaktadır. 6 Mayıs'tan başlayıp 4 Kasım'a kadar olan süre Hızır günleri adıyla yaz mevsimini, 8 Kasım'dan 5 Mayıs'a kadar olan sü- re ise kasım günleri adıyla kış mevsimini oluşturmaktadır. Bu yüzden 5 Mayıs günü gecesi, kış mevsiminin bitip sıcak yaz günlerinin başladığı anlamına gelmektedir. Hızır ve İlyas'ın bir araya geldikleri gün olan Hıdırellez'de her türlü dileğin on- lar tarafından yerine getirileceğine inaniliyor. Bu nedenle çe- şitli dilekler için çeşitli ayinier gerçekleştiriliyor Hıdırellez ge- cesinde gül ağacında dilek dilemenin di 11. Gerçek dünyanın bidir aslinda. Yür miz anda o düny başladığımızı gö ğiştirir. Okumak rir. Yüz kitap oku mayacağını adım man bir adım ön culuk eden biri insanın imgelem insanı canlı ve z Bu parçanın ke A) Çok okuman B) Insanların ç C) Yürümekle DYürümenin E) Hareketsiz 12. Zaman en ço yor bana. Am mek bile başk değil ancak bi anlamda değ aldığını bitiriy duğu, geride mamak, yatış nun olamama rekenden az

Kafa Dengi D) Yalnızlık E) yan 24. İletim demetleri sayesinde dolaşım sistemine sahip damarlı bitkiler, gövde yapılarına göre odunsu ve otsu bitkiler olarak iki kategoride incelenir. Odunsu gövdeye sahip bitkiler sahip oldukları lignin maddesi sayesinde sert ve dayanıklı yapılıdır. Ligninden yoksun otsu bitkilerde ise odunlaşma gözlenmez. Bu yüzden dayanıksızdırlar ve genellikle ağaçlar kadar uzayamazlar. Gündelik dilde çoğu insanın ağaç olarak değerlendirdiği muz bitkisi ise otsu gövdeli bitkiler için bir istisnadır. Dışarıdan gerçek bir odunsu gövdeyi çağrıştıran muz bitkisinin gövdesi esasında yaprakların sarmal şekilde üst üste binip sıkışarak meydana getirdiği, odunsu doku içermeyen bir yapıdır. Bu yapıya yalancı gövde adı verilir. Muz bitkisinin gerçek gövdesi ise yalancı gövdenin içinde bulunur. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A Otsu bitkilerin dayanıksızlığının sebebine yapılı yapıl oldu Odunşu bitkilerin neden sert olduğuna Muz bitkisinin yapısından dolayı odunsu bitki sayıldığına DBitkilerin gövde yapılarına göre iki kategoriye ayrıldığına E) Lignin maddesinin, bitkiler kategorisindeki belirleyiciliğine Diğer sayfaya geçiniz.

22. (1) Çağımızda hızla gelişen teknoloji, gündelik yaşamın birçok alanında olduğu gibi edebiyat alanında da etkisini hızlı bir şekilde gösterdi. (II) Teknolojinin edebiyat alanında meydana getirdiği yeniliklerin en önemlisi, sesli kitap servislerinin kurulması oldu. (III) Yayınevleri iş yoğunluğu nedeniyle kitaplara zaman ayırmakta zorlanan insanları kitaplarla buluşturmak için çeşitli yöntemler geliştirdi. (IV) Kitap yayımcılığı yapan birçok şirket ve yayınevi, sesli kitap servislerine hatırı sayılır bütçeler ayırarak sesli kitap alanını genişletti. (V) Ünlü isimlere, tanınmış yazarların kitaplarının seslendirmesini yaptırarak bu kitapların geniş kitlelerle buluşmasını sağladı. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V 24. Çocuk istedik bulma gözün Çocuk kazan kitapla ve bu okurk fark e ve ke üzeri edilm kitap yazıl kitap Bu aşa

1 32. Hali motiflerinin mimarlar için eşsiz bir ilham kaynağı olaca- ğına dikkat çeken Christopher Alexander, Erken Dönem Türk Halısı-21. Yüzyıl Sanatının Bir Müjdecisi kitabı için altı aydan fazla Konya'da kaldı ve Anadolu'yu karış karış gezdi. Türk halısının anlam katmanlarını keşfetti. İnsan merkezli tasarım teorileriyle kentsel mimari, sosyoloji ve yazılım gibi birbirin- den farklı alanları etkilemeyi başaran Alexander, dokuma halıları olağanüstü yapılar olarak tarif ediyor. Türk halısını ise öğretmen olarak niteliyor. Ona göre Türk halısı dokuma alanında, Bach ve Mozart'ın müzik dünyasındaki düzeyine erişmiş yegâne örnek. Bu parçadan Christopher Alexander'la ilgili aşağıdakiler- den hangisi çıkarılamaz? A) Farklı alanlardaki metotları Türk halısını yorumlamak için kullanmıştır. Türk halısının çok başarılı olduğunu başka bir alanla öz- deşim kurarak ifade etmiştir. Türk halısının anlam derinliklerini keşfederek el işi halı- ların mükemmel olduğunu düşünmüştür. Eserini oluştururken sadece masa başında kalmayıp yoğun bir araştırmaya girmiştir. Halıdaki şekillerin mimarlara esin kaynağı olabileceği- nin altını çizmiştir.

indan hang 13. Aşağıdaki şekilde bir bakteriyofajin sayısal artışına ait döngü gösterilmiştir. Ölü bakteri ↑ Yeni virüsler II. enzim, III. nükleotid Bakteriyofaj analida andong Bakteri- DNA'SI Buna göre bakteriyofajın sayısının artışı sırasında; LI. amino asit, B) ve II D) II ve III Konak hücre moleküllerinden hangilerinin konak hücre sitoplazma- sında miktarı azalır? A) Yalnız I Virüs DNA'SI E) I, II ve III C) I ve III trakt ifa A)

LIM ANAHTARI YAYINLARI 7. Sanatçılar, yaratma sürecinde, sanat üretmek ve sergilemek için gereken kent mekânının doğuşuna ve biçimlenmesine önayak olurlar. Mekânı şekillen- diren aktörler olarak gereksinimleri doğrultusunda birlikte hareket ederler. Böylece, bir sanat semtinde ilişkilerin yerleştiği bir çevre oluşur; sonuç itibariyle kentsel ve mekânsal bir dönüşüm gerçekleşir. Bu dönüşüm, "yaratıcı küme" kavramı üzerinden oku- nabilir. Yaratıcı kümelerin temel özelliği kültürel ve sanatsal eylemleri tasarımından üretimine, sergi- lenmesinden tüketimine kadar barındırmalarıdır. Bu nedenle, mekânsal olarak farklı biçimler alırlar. Tek yapı, yapılar topluluğu, bir mahalle bütünü ya da üretim/dağıtım yerleri ağı şeklinde oluşabilirler. Kümelerin büyük bir bölümü, planlamacıların bilgisi dışında kendiliğinden ortaya çıkarlar. Bu parçadan "yaratıcı kümelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine laşılamaz? A) Doğal bir sürecin içinde ortaya çıktıkları B) Farklı sanat etkinlikleri arasında iş birliğine ola- nak tanıdıkları C) Sanat faaliyetleri açısından çok yönlü işleve sa- hip oldukları D) Kentsel yapılaşmaların merkezinde yer aldıkları E) Yapısal olarak tekdüze nitelikler taşımadıkları

38. Her yıl Türkiye'de düzenlenen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nda çeşitli ülkelerden gelen çocuklar, Türkiye'deki ailelere konuk olmakta, burada manevi bir aile edinmektedir. Aşağıdakilerden hangisi bu etkinliğin Türkiye'ye sağladığı katkılardan biri değildir? A) Kültürel değerlere sahip çıkılması B) Ulkenin geniş kitlelere tanıtılması C) Halkın gelir düzeyinin yükselmesi Dy Misafir ülkelerle dostluk duygularının gelişmesi E) Uluslararası alanda saygınlık kazanılmási DENEME-4 Yanıt Yayınları

23. Beyin hem frekans analizleri gibi müziğe özel görevlerde uzmanlaşmış bölgelere sahiptir hem de ses ve zaman organizasyonu gibi yeni bilişsel kalıplar yaratmak için gerekli işlemleri gerçekleştirmektedir. Müzik, en yüksek öğrenme ve anımsama etkisi için beynin sağ ve sol bölümlerini harekete geçirir, böylece beyindeki yeni ve sürekli bağlantıların oluşumunu canlandırır. Bu da bir şeyi anlama ve kavrama potansiyelini en az beşe katlar. Algılama, duygu, öğrenme, öğretme ve hafıza gibi bütün zihinsel fonksiyonları faaliyete geçiren çok yönlü bir iştir. Müzik dinlemek; duyguları, hareketleri, zevk ve acı algılarını etkileyen beyin kimyasalı dopamin seviyesini arttırır. Sadece müzik yapmak ve dinlemek değil, müziği beklemek hatta hayal etmek bile dopamin seviyesini yükseltir. Müzik; genel olarak verimliliği, yaratıcılığı ve konsantrasyonu artırır. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Müzik, beynin öğrenme fonksiyonu üzerinde olumlu bir etkiye sahiptir. B) Müziğin insan üzerindeki etkisini, türü ve niteliği belirlemektedir. C) Dinlenen müzik türü ile sahip olunan zekà düzeyi arasında yakın bir ilişki vardır. D) Müziğin insan üzerindeki etkisi, kişinin o anki zihinsel durumuna göre değişir. E) Müziğin çağrışım gücü yüksek olduğundan müzik dinleyen kişiler duygusallaşır. 25

1. Dünyanın Çivisi adlı yapıt, okuru gerçekle hayal gücünün sınırlarını ayırt edemeyeceği biçimde bir okuma dene- yimine davet ederken hayalî bariyerlerle beton duvarların, iradenin kısıtlarıyla somut engellerin, hayalî kahramanlarla sıradan insanların, dünyanın mührüyle şehrin çöpünün --- bir evren kuruyor. Bu cümlede boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden han- gisi sırasıyla getirilmelidir? A) silikleştiren - darmadağın olduğu B) belirsizleştiren - iç içe geçtiği C) genişleten - kucaklaştığı B D) anlamsızlaştıran - varlık bulduğum cosyise E) harmanlayan - birbirini dışladığı nbb mebloy ov SV 104

nece 34. çekimlenmiştir. B) II. cümlede, aynı türden zamirlere yer verilmiştir. C) III. cümlede, birleşik çekimli fiil kullanılmıştır. D) IV. cümlede, bağlaç kullanılmıştır. E) V. cümlede, yönelme hal eki ile birlikte kullanılmış bir edat vardır. (1) Ayasofya'dan 9 yıl önce inşa edilmiş ve bugün 1492 yaşında olan Galata Kulesi için, Istanbul'un en eski simgesi diyebiliriz. (II) Galata semtinde yer alan ve tepesindeki seyir terasına çıkıldığında İstan- bul Boğazı ve Haliç'i panoramik olarak seyredebildi- ğimiz Galata Kulesi kimi özellikleri ile, 6. yüzyıldan beri farklı imparatorlukların tarihine tanıklık ederek varlığını sürdürmekte. (III) Galata Kulesi hapishane oldu, gözlem kulesi oldu, askeri amaçlarda kullanıldı; sonrasında bugün olduğu gibi seyir terası ve resto- ran gibi turistik fonksiyonlara ev sahipliği yapti. (IV) Yüzyıllar geçse de halen şehrin kalbinde olan kule, üstlendiği işlevler değişirken görüntüsünde de deği- şimler geçirdi. (V) Çok eski yıllarda da bugünküne benzer sivri bir külahı olan Galata Kulesi'nin taştan gövdesi neredeyse aynı kalırken kulenin çatısı sıklık- la değişti. Galata Kulesi'nin anlatıldığı bu parçadaki numa- ralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? BILIM ANAHTARI YAYINLARI A) 1. cümlede, Istanbul ile özdeşleşmiş en eski yapı olduğu vurgulanmıştır. B) II. cümlede, bünyesinde farklı tarihî dönemlere ait nitelikleri barındırdığı belirtilmiştir. C) III. cümlede, farklı amaçlarla kullanılabileceği ön- görülerek inşa edildiğinden söz edilmiştir. D) IV. cümlede, öteden beri merkezi bir konuma sa- hip olduğu dile getirilmiştir. E) V. cümlede, geçirdiği pek çok değişikliğe rağmen yapıldığı döneme ait bazı özelliklerini koruduğu açıklanmıştır. bütünlü din el s 36. 10 Bu par ikisi ö A) I. . . C C Aşa SO A) B C

1 E) Yaşama dair her Röhuyu ele 25. Yaz bitip de sonbahar yüzünü gösterince Anadolu evlerinde kış telaşı başlar. Binlerce yıl öncesinden sürüp gelen bir alışkanlıktır bu. Kendi kendine yetmek, uzun bir kış boyunca ele güne muhtaç olmadan yaşayabilmek için yiyecek depolanır kilerlerde. Komşuluk dayanışmasının coşkuyla yaşandığı bu hazırlıklar, evlerin sofalarından avlulara, oradan teraslara taşar. Yufkalar pişirilip tavana kadar yığılır bir köşede. Tarhanalar, bembeyaz çarşaflar üzerinde güneşe serilir. Bahçede kurulan kazanlarda salçalar kaynamaya başlar. Turşulukların pazarda ucuzladığı günler kollanıp tenekeler, bidonlar hazırlanır. Tahta yer sofralarında kesilen eriştelerin ritmik tıkırtısına, etrafta dolaşan çocukların bağırış çağırışları karışır. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) İkileme kullanılmıştır. B) Karşılaştırmadan yararlanılmıştır. C) Devrik cümlelere yer verilmiştir. D) Örneklemeye başvurulmuştur. E) Farklı duyularla algılanan ayrıntılara yer verilmiştir.

BILIM ANAHTARI YAYINLARI O 14. Anadolu'nun ilk çağlarını anımsatan bir yeşil bahçe- nin içindedir, Anadolu Medeniyetleri Müzesi. Mavi çamlar ve bu çamlardaki kuş evleri tarihsel dekoru tamamlar. Bahçedeki sıralardan birine oturup tepe- lerden Ankara'ya bakarsınız. İçinde hâlâ binbir gizi saklayan Anadolu toprağı, soluk alıp verir gibidir. Çok derin soluklardır bunlar ve sizi de derinlere çe- ker. Müzede ise toprağın altından yeryüzüne çıka- rılmış yüzlerce anı; binlerce yılın ötesinden, başka hayatlardan, başka dünyalardan öyküler anlatır zi- yaretçilerine. Dilsiz, ağızsız, sessiz ama efsanelerle yüklü ve sırlarla sarılı... Müzeye günün hangi saatin- de giderseniz gidin, bahçe hep yabancı gezginlerle doludur. Türkçenin yanında Fransızca, İngilizce, Almanca sözcükler çarpar kulağınıza. İnsanlık tarihi- nin en eski yerleşim yerlerinden olan Anadolu'da ve Anadolu'nun kalbi Ankara'da, Anadolu Medeniyetleri Müzesinde kendi öykülerini, insanoğlunun öyküsünü, dinlemeye çalışır gezginler, can kulağıyla. Bu parçadan Anadolu Medeniyetleri Müzesi ile ilgili, Tanınırlığının Türk toplumu ile sınırlı olmadığ II. Tarihin ilk çağlarından kalan çok sayıda esere ev sahipliği yaptığı III. Şehrin oldukça merkezi bir konumunda yer aldığı IV. İçinde yer alan eserlerin önemli bir kültürel çeşitli- liğe sahip olduğu yargılarından hangisi çıkarılamar? A) Yalnız II B) Yalnız IV D) II/IV E) I-IV C) II-III

22. Türk masal geleneği, Yeşilçam'ı besleyen bir kaynaktır. Masallar, belirsiz zaman ve mekânda yaşayan tiplere dayanır. Kendine özgü bir mantığı, ilkel bir psikolojik altyapısı ve tipik özellikler gösteren kahramanları vardır. Keloğlan salt üstün nitelikleri olan, sevimli bir masal kahramanı değildir. Kaba, sert ve acımasızdır. Bu yönüyle bir çeşit "anti-kahraman'dır. Yeşilçam'da Keloğlan tipinin çeşitlemeleri fazlasıyla görülür. Örneğin Cilalı İbo, Keloğlan'ın bir yansımasıdır. Yeşilçam'daki zengin kız-fakir erkek çatışmasında da fakir erkek genellikle Keloğlan'dan yola çıkılarak oluşturulmuştur. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada savunulanları destekler niteliktedir? AY Yeşilçam'ın anlatı yapısı ve ele aldığı kişiler, masallarınkiyle koşutluk gösterir. B) Türk sineması belli sembollerin tekrarına dayanır ve toplumsal kültürü temel alır. C) Keloğlan, masalların da Yeşilçam'ın da en çok sevilen ve özdeşlik kurutan kahramanıdır. D) Yeşilçam'ın geleneksel sanatlarla köprü vazifesi görmesinde masalların önemli bir yeri vardır. E) Yeşilçam'da görülen tipler, masallardan hareketle oluşturulur ve halk tarafından sahiplenilir.