Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

22. Gelenekçidirler, geleneğe bağlıdırlar. Yeniliğe, Batı'ya karşı
değillerdir ama Türk şiir geleneğinin yıkılmasına karşıdırlar.
Ölçü, uyak ve gelenekten gelen nazım biçimlerini kullanırlar.
Sanatın, ideolojinin emrine girmesine karşı çıkmışlardır.Milli
değerlerin yaşatılmasını arzu ederler, aşırı ve tutucu değil-
lerdir. Türk kültürüne, diline, şiirine, edebiyatına emeği geç-
miş değerlerin yaşatılmasını isterler.
c
Aşağıdakilerden hangisi bu bakış açısına sahip bir şiir
eleştirmeninin süreç içinde soracağı sorulardan biri ola-
maz?
A) Yazılan bu şiir, şiir geleneğinin özelliklerini ne ölçüde
yansıtır?
(B) Türk şiirinin önemli şairlerinden esintiler taşıyan bu şiir,
milli özellik taşımakta mıdır?
C) Şair, yazdığı şiirde ideolojik yaklaşımlara niçin yeteri
kadar yer vermemiştir?
Batı şiirinden esintiler taşıyan bu şiir, Türk şiir geleneğine
de bağlı kalmış mıdır?
E) Şiirin biçimsel özellikleri geleneği yansıtmada başarılı
mıdır?
23
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
22. Gelenekçidirler, geleneğe bağlıdırlar. Yeniliğe, Batı'ya karşı değillerdir ama Türk şiir geleneğinin yıkılmasına karşıdırlar. Ölçü, uyak ve gelenekten gelen nazım biçimlerini kullanırlar. Sanatın, ideolojinin emrine girmesine karşı çıkmışlardır.Milli değerlerin yaşatılmasını arzu ederler, aşırı ve tutucu değil- lerdir. Türk kültürüne, diline, şiirine, edebiyatına emeği geç- miş değerlerin yaşatılmasını isterler. c Aşağıdakilerden hangisi bu bakış açısına sahip bir şiir eleştirmeninin süreç içinde soracağı sorulardan biri ola- maz? A) Yazılan bu şiir, şiir geleneğinin özelliklerini ne ölçüde yansıtır? (B) Türk şiirinin önemli şairlerinden esintiler taşıyan bu şiir, milli özellik taşımakta mıdır? C) Şair, yazdığı şiirde ideolojik yaklaşımlara niçin yeteri kadar yer vermemiştir? Batı şiirinden esintiler taşıyan bu şiir, Türk şiir geleneğine de bağlı kalmış mıdır? E) Şiirin biçimsel özellikleri geleneği yansıtmada başarılı mıdır? 23
20.
Bir kere bölge dilleri değişiktir. Bir köy romancısı;
yalnız o bölgenin köylüleri için yazmadığına, daha çok
kentlileri, aydınları aradığına göre, böyle bir davranış
daha ilk adımda okuyucuyu romandan uzaklaştırır.
Kısacası ister köy ister kentle ilgisi olsun, toplum
sorunları romancının bilincinde yankılanmadıkça, bu
yankılar sanat gücü ile düzenlenmedikçe yazılanlar
birer belge olmaktan ileri gidemez; sanat eseri niteliği
kazanamaz.
A09156
Tirunta Es
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
hoge novira desobexiu 005 abis
A) Köy romanında, kişileri baştan sona kadar kendi
dilleriyle konuşturmaktan daha sakıncalı bir şey
olamaz
oo-she num
Trivesty blo
B) Romanda köy-şehir diye bir ayrım yapmak hem
doğru değil hem gerekli değil
UPLIDIO
Köyder
C) Köyden söz açan romanlarda, derlenmiş bilgilerin
yansıttıkları toplumsal gerçeklikle o toplumda
yaşayan birey, etkileşim içinde gösterilmeli
(A
VGD) Romanda önemli olan, köyün toplumsal
gerçekliğinden çok, köydeki insanın gerçekliğini
işlemektir
E) Köy üstüne roman yazanlarımızın çoğu; toprak
konusupa, tarım konusuna el atmayı roman yazmak
için yeter sanıyor
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
20. Bir kere bölge dilleri değişiktir. Bir köy romancısı; yalnız o bölgenin köylüleri için yazmadığına, daha çok kentlileri, aydınları aradığına göre, böyle bir davranış daha ilk adımda okuyucuyu romandan uzaklaştırır. Kısacası ister köy ister kentle ilgisi olsun, toplum sorunları romancının bilincinde yankılanmadıkça, bu yankılar sanat gücü ile düzenlenmedikçe yazılanlar birer belge olmaktan ileri gidemez; sanat eseri niteliği kazanamaz. A09156 Tirunta Es Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? hoge novira desobexiu 005 abis A) Köy romanında, kişileri baştan sona kadar kendi dilleriyle konuşturmaktan daha sakıncalı bir şey olamaz oo-she num Trivesty blo B) Romanda köy-şehir diye bir ayrım yapmak hem doğru değil hem gerekli değil UPLIDIO Köyder C) Köyden söz açan romanlarda, derlenmiş bilgilerin yansıttıkları toplumsal gerçeklikle o toplumda yaşayan birey, etkileşim içinde gösterilmeli (A VGD) Romanda önemli olan, köyün toplumsal gerçekliğinden çok, köydeki insanın gerçekliğini işlemektir E) Köy üstüne roman yazanlarımızın çoğu; toprak konusupa, tarım konusuna el atmayı roman yazmak için yeter sanıyor
2.
e) Bireysel bir meseleyi konu edindiğine
D) Türk edebiyatı açısından büyük önem taşıdığına V
E) Okurlar tarafından takdir gördüğüne
Romancı veya şair ne için yazarsa yazılanı okuyan da
onun için okur. Bu bakımdan okuyucu, yazmaktan
alıkonulmuş, elinden yazma imkânları alınmış bir
romancıdan, bir şairden farksızdır. Roman okuyarak, şiir
okuyarak varlığın darlığından kurtuluruz yaşayamadığımız
hayaller yaşanır hâle gelir, yaşadığımız renksiz günlerin
bile dönmemek üzere gittiği için değerlendiği duygusu ile
zenginleşiriz. Kendimiz ile benzerlerimiz arasında bir
kaynaşma olur.
Aşağıdakilerden hangisinde bu cümlede altı çizili
sözle anlamca aynı doğrultuda olan bir ifade
kullanılmıştır?
A) Evlerinde öyle çok eşya var ki insan içeride nasıl
adım atacağını bilemiyor, bence bir kısmını eskiciye
satmalılar.
B Şehir hayatı insanın üzerine gelmeye başladığında
yapılacak en iyi şey doğaya yolculuk yapmak ve
kendi iç sesimizi dinlemektir bana kalırsa.
Cumartesi olduğu için Büyükada'nın meydanı yine
hınca hinç doluydu, kendime çiçekli taç almak
istiyordum ancak o kalabalıkta satıcıları seçemedim.
Öğretmenimizin tavsiye ettiği soru bankasını aldım
ama hangi zaman aralığında bu kadar çok soruyu
çözebileceğimi bilmiyorum, en iyisi adım adım
ilerlemek.
Tüm gün Tanzimat edebiyatçılarının eserlerini
ezberlemeye çalıştım ancak böyle olmuyor;
sanıyorum daha sistemli çalışmalıyım.
PC02-SS.02DES01
polimal
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
2. e) Bireysel bir meseleyi konu edindiğine D) Türk edebiyatı açısından büyük önem taşıdığına V E) Okurlar tarafından takdir gördüğüne Romancı veya şair ne için yazarsa yazılanı okuyan da onun için okur. Bu bakımdan okuyucu, yazmaktan alıkonulmuş, elinden yazma imkânları alınmış bir romancıdan, bir şairden farksızdır. Roman okuyarak, şiir okuyarak varlığın darlığından kurtuluruz yaşayamadığımız hayaller yaşanır hâle gelir, yaşadığımız renksiz günlerin bile dönmemek üzere gittiği için değerlendiği duygusu ile zenginleşiriz. Kendimiz ile benzerlerimiz arasında bir kaynaşma olur. Aşağıdakilerden hangisinde bu cümlede altı çizili sözle anlamca aynı doğrultuda olan bir ifade kullanılmıştır? A) Evlerinde öyle çok eşya var ki insan içeride nasıl adım atacağını bilemiyor, bence bir kısmını eskiciye satmalılar. B Şehir hayatı insanın üzerine gelmeye başladığında yapılacak en iyi şey doğaya yolculuk yapmak ve kendi iç sesimizi dinlemektir bana kalırsa. Cumartesi olduğu için Büyükada'nın meydanı yine hınca hinç doluydu, kendime çiçekli taç almak istiyordum ancak o kalabalıkta satıcıları seçemedim. Öğretmenimizin tavsiye ettiği soru bankasını aldım ama hangi zaman aralığında bu kadar çok soruyu çözebileceğimi bilmiyorum, en iyisi adım adım ilerlemek. Tüm gün Tanzimat edebiyatçılarının eserlerini ezberlemeye çalıştım ancak böyle olmuyor; sanıyorum daha sistemli çalışmalıyım. PC02-SS.02DES01 polimal
feis
32-33. soruları aşağıdaki parçaya göre cevapla-
yınız.
Roman, bütün edebiyatseverler için en büyük ortak tutku
herhalde. Öykü, romana geçiş basamağı sayıldığı za-
manlardan tutun da romandan çok daha zor olduğunun
kabulüne kadar, bu tutkuyu yıllarca sorgulatmayı başar-
di. Fakat "metin" hep üvey evlat muamelesi gördü; hem
okur katında hem de yayınevlerinde. Kim bilir yayınevleri
"metin" kitaplanna kär açısından yaklaşırken belki alçak
gönüllü bütçelerle idare etmek zorunda kalan okur da
"metin" kitaplarına bir türlü yeterince pay ayıramadı. Bir
sürü nedenle, metin kitaplanna duyulan sevginin okuru
tarafından bile farkına vanılması, romana ve öyküye göre
daha çok zaman aldı.
32. Bu sözlerle yazarın vurgulamak istediği aşağıdakiler-
den hangisidir?
A) Metin" olarak nitelediği yazılan içeren kitapların ilgi
görmemesi
By Öyküyü, romana geçiş basamağı olarak değerlendir-
menin yanlış olduğunun anlaşılması
Roman ve öykü dışındaki türlere, neden bu türler ka-
dar ilgi gösterilmediği
D) Okurun, okuyacağı kitaplan seçerken önceliğinin ro-
mpan ve öykü kitapları olması
E Roman ve öykü dışındaki türlerin pek ilgi görmeme-
sinin, yayınevlerinin bu türlere kayıtsız kalmasından
kaynaklandığı
33. Bu parçada yazarın "metin" olarak belirttiği aşağıdaki-
lerden hangisidir?
A) Roman ve öykü türündeki kitaplarla ilgili eleştiri yazı-
lanı
BY Roman ve öykü gibi kurmaca olmayan düzyazı türleri
cy Olaya dayalı olmayan coşku ve heyecanı dile getiren
metinler
Sir
DY Doğrudan okurlara bilgi aktarmayı amaçlayan düzya-
zı türleri
E) Evrensel konular yerine, güncel olayların konu edildi-
ği günübirlik yazılar
žeis
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
feis 32-33. soruları aşağıdaki parçaya göre cevapla- yınız. Roman, bütün edebiyatseverler için en büyük ortak tutku herhalde. Öykü, romana geçiş basamağı sayıldığı za- manlardan tutun da romandan çok daha zor olduğunun kabulüne kadar, bu tutkuyu yıllarca sorgulatmayı başar- di. Fakat "metin" hep üvey evlat muamelesi gördü; hem okur katında hem de yayınevlerinde. Kim bilir yayınevleri "metin" kitaplanna kär açısından yaklaşırken belki alçak gönüllü bütçelerle idare etmek zorunda kalan okur da "metin" kitaplarına bir türlü yeterince pay ayıramadı. Bir sürü nedenle, metin kitaplanna duyulan sevginin okuru tarafından bile farkına vanılması, romana ve öyküye göre daha çok zaman aldı. 32. Bu sözlerle yazarın vurgulamak istediği aşağıdakiler- den hangisidir? A) Metin" olarak nitelediği yazılan içeren kitapların ilgi görmemesi By Öyküyü, romana geçiş basamağı olarak değerlendir- menin yanlış olduğunun anlaşılması Roman ve öykü dışındaki türlere, neden bu türler ka- dar ilgi gösterilmediği D) Okurun, okuyacağı kitaplan seçerken önceliğinin ro- mpan ve öykü kitapları olması E Roman ve öykü dışındaki türlerin pek ilgi görmeme- sinin, yayınevlerinin bu türlere kayıtsız kalmasından kaynaklandığı 33. Bu parçada yazarın "metin" olarak belirttiği aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Roman ve öykü türündeki kitaplarla ilgili eleştiri yazı- lanı BY Roman ve öykü gibi kurmaca olmayan düzyazı türleri cy Olaya dayalı olmayan coşku ve heyecanı dile getiren metinler Sir DY Doğrudan okurlara bilgi aktarmayı amaçlayan düzya- zı türleri E) Evrensel konular yerine, güncel olayların konu edildi- ği günübirlik yazılar žeis
Günbegün gerçek hayattan sanal âleme daha çok ge-
çiş yapıyoruz; paralel bir dünya, yeni, farklı bir teknolojik
ekosistem oluşturuluyor. İnsanlık başka ülkeye, kente
göç ediyormuş gibi sanal mekânda yerleşmeye hazır-
lanıyor sanki. Aslında otuz sene önce internetin icadıyla
bu süreç başlamıştı. Öncesinde fonksiyonelliği çok az olsa
da bugün internette her şey var: çevrim içi alışveriş, di-
jital medya, kitap, film, oyun, video, sosyal medya, me-
sajlaşma uygulamaları... Artık günün epeyce bir kısmı
büyük küçük ekranlara, bilgisayarlara, tabletlere, akıllı
telefonlara bakmakla geçiyor. Günün çoğu kısmını sanal
olarak geçirmek; psikolojik sorunlara, gerçeklik algısının
bozulmasına yol açabiliyor. Sanal âlemden gerçekliğe
dönerken keskin farkla yüzleşmemiz basit problemleri
bile son derece ağır bir yük gibi görmemize neden ola-
biliyor. Sonuç olarak çok sıkıcı, anlamsız gelen hayata
karşı yabancılaşarak depresyona giriyoruz.
39. Bu parçada sanal âlemle ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
A) Ortaya çıkışıyla birlikte yaşam tarzımızı nasıl
değiştirdiğine
B) Işlevinin ve kullanım alanlarının ne ölçüde
genişlediğine
Cinsanlarca hangi durumlarda bir gereksinim olarak
görülebileceğine
D) Kullanım sıklığının yol açabileceği ruhsal sorunların
Ineler olabileceğine
Zaman içinde nasıl gerçek hayata bir alternatife
döpüştüğüne
40. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisinin
internetin icadıyla birlikte ortaya çıkan durumlardan
biri olduğu söylenemez?
A Tasarımcı ve mimarların tamamen hayali dünyalar
inşa etmeleri
B) Insanların sanal mekânlarda toplanarak simülatif or-
tamlarda özgürce dolaşabilmeleri
D) Müze, galeri, konser veya başka bir ülkeye evden
hiç çıkılmadan bile gidilebilmesi
D) Film kahramanlarının, resim ve animasyonlardan çı-
kıp oyuncaklara dönüşerek hayatımıza girmesi
EY Insanların dijital varlıklara dönüşerek günlük faaliyet-
lerini siber alanda gerçekleştirmesi
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Günbegün gerçek hayattan sanal âleme daha çok ge- çiş yapıyoruz; paralel bir dünya, yeni, farklı bir teknolojik ekosistem oluşturuluyor. İnsanlık başka ülkeye, kente göç ediyormuş gibi sanal mekânda yerleşmeye hazır- lanıyor sanki. Aslında otuz sene önce internetin icadıyla bu süreç başlamıştı. Öncesinde fonksiyonelliği çok az olsa da bugün internette her şey var: çevrim içi alışveriş, di- jital medya, kitap, film, oyun, video, sosyal medya, me- sajlaşma uygulamaları... Artık günün epeyce bir kısmı büyük küçük ekranlara, bilgisayarlara, tabletlere, akıllı telefonlara bakmakla geçiyor. Günün çoğu kısmını sanal olarak geçirmek; psikolojik sorunlara, gerçeklik algısının bozulmasına yol açabiliyor. Sanal âlemden gerçekliğe dönerken keskin farkla yüzleşmemiz basit problemleri bile son derece ağır bir yük gibi görmemize neden ola- biliyor. Sonuç olarak çok sıkıcı, anlamsız gelen hayata karşı yabancılaşarak depresyona giriyoruz. 39. Bu parçada sanal âlemle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Ortaya çıkışıyla birlikte yaşam tarzımızı nasıl değiştirdiğine B) Işlevinin ve kullanım alanlarının ne ölçüde genişlediğine Cinsanlarca hangi durumlarda bir gereksinim olarak görülebileceğine D) Kullanım sıklığının yol açabileceği ruhsal sorunların Ineler olabileceğine Zaman içinde nasıl gerçek hayata bir alternatife döpüştüğüne 40. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisinin internetin icadıyla birlikte ortaya çıkan durumlardan biri olduğu söylenemez? A Tasarımcı ve mimarların tamamen hayali dünyalar inşa etmeleri B) Insanların sanal mekânlarda toplanarak simülatif or- tamlarda özgürce dolaşabilmeleri D) Müze, galeri, konser veya başka bir ülkeye evden hiç çıkılmadan bile gidilebilmesi D) Film kahramanlarının, resim ve animasyonlardan çı- kıp oyuncaklara dönüşerek hayatımıza girmesi EY Insanların dijital varlıklara dönüşerek günlük faaliyet- lerini siber alanda gerçekleştirmesi
1
KİTAPÇIĞI
1. Kaçınılmaz sonucu tanımayan (kabul etmek isteme-
yen) modernizm, kendi güzel sonuç çıkarma zincirini
kurmak için sanat sözcüğünü çağın kendi kendine çağ-
daşlığıyla ilintilendiren numunelik (dikkate alınmayacak
kadar tuhaf) bir masal uydurdu. Bu düşünce basitçe,
sanatın modern devrimini sanattan nihayet arındırılmış
saf özün keşfiyle özdeşleştirdi (nitelikçe aynı kabul et-
H
ti). Bu masala (uydurulan düşünceye) göre, gerçeğin
V
taklidinin geri çekilmesi, sanatların son bir yüzyıldır tem-
sil mecburiyetinden kurtulmalarını ve o ana kadar dış-
A) I
sal bir amaçla güya saptırılmış olan (hatalı davranışlar
V
içinde olmak) sanatın asıl amacını yeniden bulmaları-
Bu testte 40 soru varc
TÜRKÇE TESTİ için
ni sağlayan bir başkaldırıdır.
Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin
anlamı ayraç () içinde verilen açıklamayla uyuş-
mamaktadır?
B) II
C) III
D) IV E) V
4D Serisi Ⓡ
3.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
1 KİTAPÇIĞI 1. Kaçınılmaz sonucu tanımayan (kabul etmek isteme- yen) modernizm, kendi güzel sonuç çıkarma zincirini kurmak için sanat sözcüğünü çağın kendi kendine çağ- daşlığıyla ilintilendiren numunelik (dikkate alınmayacak kadar tuhaf) bir masal uydurdu. Bu düşünce basitçe, sanatın modern devrimini sanattan nihayet arındırılmış saf özün keşfiyle özdeşleştirdi (nitelikçe aynı kabul et- H ti). Bu masala (uydurulan düşünceye) göre, gerçeğin V taklidinin geri çekilmesi, sanatların son bir yüzyıldır tem- sil mecburiyetinden kurtulmalarını ve o ana kadar dış- A) I sal bir amaçla güya saptırılmış olan (hatalı davranışlar V içinde olmak) sanatın asıl amacını yeniden bulmaları- Bu testte 40 soru varc TÜRKÇE TESTİ için ni sağlayan bir başkaldırıdır. Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı ayraç () içinde verilen açıklamayla uyuş- mamaktadır? B) II C) III D) IV E) V 4D Serisi Ⓡ 3.
77. ve 78, soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
(1) Simyacıların maddeleri altına dönüştürmek için
giriştikleri çabalar onlar, keşfettikleri ve kullandık-
lan kimyasalların özelliklerini araştırmaya yöneltti.
(II) Hakkında bilgi sahibi olunan elementlerin gittikçe
artması, kimya biliminin gelişmesini sağladı ve ele-
mentleri sınıflandırma gereksinimini ortaya koydu.
(III) Daha sonra, elementlerin isim ve özelliklerini içe-
ren, işlevlerini ifade edecek kadar esnek yapıda yeni
bir şifreli dilin gerekliliği ortaya çıktı. (IV) Bunun için çe-
şitli tablolar hazırlandı ama ilk modern periyodik tablo
Rus Kimyager Dimitri Mendeleyev tarafından 1869'da
geliştirildi. (V) Tablo, kimyayı anlama yolunda atılan
çok önemli bir adımdı. (VI) Tablonun "periyodik" diye.
nitelendirilmesiyse benzer özelliklere sahip elementle-
rin aynı periyotta olmalarından kaynaklanıyordu. (VII)
Var olan elementlerin kimyası hakkında pek çok bilgiyi
özetleyen bu periyodik tabloya bakıldığında, element-
lerin temel nitelikleri görülebilmektedir.
77. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerin-
Kalem
APEGEM AK
78. Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin ceva-
bryoktur?
A) Elementlerle ilgili araştırmalar ne gibi gelişmeler
doğurmuştur?
Periyodik tablonun başlıca özellikleri nelerdir?
C) Simyayla ilgili çalışmalar hangi alanın gelişmesi-
ne katkida bulunmuştur?
D) Periyodik tablo son hâlini ne zaman almıştır?
E)
Tablonun "periyodik olarak adlandırılması neye
dayanmaktadır?
79.
cow
79.
Düny
gelmi
kabul
liyor.
bu di
rakter
hikay
lenes
tutule
yaba
kültC
kulla
mera
-
Bu
yük
L
11.
A)
80.
K
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
77. ve 78, soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. (1) Simyacıların maddeleri altına dönüştürmek için giriştikleri çabalar onlar, keşfettikleri ve kullandık- lan kimyasalların özelliklerini araştırmaya yöneltti. (II) Hakkında bilgi sahibi olunan elementlerin gittikçe artması, kimya biliminin gelişmesini sağladı ve ele- mentleri sınıflandırma gereksinimini ortaya koydu. (III) Daha sonra, elementlerin isim ve özelliklerini içe- ren, işlevlerini ifade edecek kadar esnek yapıda yeni bir şifreli dilin gerekliliği ortaya çıktı. (IV) Bunun için çe- şitli tablolar hazırlandı ama ilk modern periyodik tablo Rus Kimyager Dimitri Mendeleyev tarafından 1869'da geliştirildi. (V) Tablo, kimyayı anlama yolunda atılan çok önemli bir adımdı. (VI) Tablonun "periyodik" diye. nitelendirilmesiyse benzer özelliklere sahip elementle- rin aynı periyotta olmalarından kaynaklanıyordu. (VII) Var olan elementlerin kimyası hakkında pek çok bilgiyi özetleyen bu periyodik tabloya bakıldığında, element- lerin temel nitelikleri görülebilmektedir. 77. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerin- Kalem APEGEM AK 78. Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin ceva- bryoktur? A) Elementlerle ilgili araştırmalar ne gibi gelişmeler doğurmuştur? Periyodik tablonun başlıca özellikleri nelerdir? C) Simyayla ilgili çalışmalar hangi alanın gelişmesi- ne katkida bulunmuştur? D) Periyodik tablo son hâlini ne zaman almıştır? E) Tablonun "periyodik olarak adlandırılması neye dayanmaktadır? 79. cow 79. Düny gelmi kabul liyor. bu di rakter hikay lenes tutule yaba kültC kulla mera - Bu yük L 11. A) 80. K
23. Bu görüşe katılmamak mümkün değil. Bugünkü
romanların çoğu, orta hâlli şehir halkının yani bu
romanları okuyanların hayatlarını yansıtmaktan bile çok
id uzak bulunuyor. Öykülerimizde anlatılan hayatlar
genellikle Suadiye, Boğaziçi, Çamlıca ve Avrupa
şehirlerinde geçiyor. Lüks otomobillerden, balolardan,
yatlardan dem vuruluyor. Bu satırları yazmaktaki
amacım elbette edebiyatçıları suçlamak değil. Ama
edebiyat, yalnızca belli bir kesimin yaşamının
anlatılması demek değildir.
-----
163 20
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Edebî ürünlerin yazınsal nitelik bakımından istenen
seviyede olmadığı sıklıkla dile getirilir
BY Edebiyatın eski önemini ve işlevini yitirdiği, onun
yerini televizyon ve internetin aldığı iddia ediliyor
C) Elit bir kesimin hayatını anlatan edebiyatçıların, daha
geniş kitlelere ulaşamadığı söylenir
D) Edebiyatımızın halka inmediği, büyük kentlerin dışına
çıkamadığı sürekli tekrar edilir
Edebiyatın amacının, gittikçe yalnızlaşan bireyin
dramına odaklanmak olduğu kabul edilir
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
23. Bu görüşe katılmamak mümkün değil. Bugünkü romanların çoğu, orta hâlli şehir halkının yani bu romanları okuyanların hayatlarını yansıtmaktan bile çok id uzak bulunuyor. Öykülerimizde anlatılan hayatlar genellikle Suadiye, Boğaziçi, Çamlıca ve Avrupa şehirlerinde geçiyor. Lüks otomobillerden, balolardan, yatlardan dem vuruluyor. Bu satırları yazmaktaki amacım elbette edebiyatçıları suçlamak değil. Ama edebiyat, yalnızca belli bir kesimin yaşamının anlatılması demek değildir. ----- 163 20 Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Edebî ürünlerin yazınsal nitelik bakımından istenen seviyede olmadığı sıklıkla dile getirilir BY Edebiyatın eski önemini ve işlevini yitirdiği, onun yerini televizyon ve internetin aldığı iddia ediliyor C) Elit bir kesimin hayatını anlatan edebiyatçıların, daha geniş kitlelere ulaşamadığı söylenir D) Edebiyatımızın halka inmediği, büyük kentlerin dışına çıkamadığı sürekli tekrar edilir Edebiyatın amacının, gittikçe yalnızlaşan bireyin dramına odaklanmak olduğu kabul edilir
meni va
Medir b
z. Oysa
Okur,
2, bir
aratac
.Biz
lar bi
NITE
3
isine
tar.
eri
ez
PARAGRAFTA ANLAM
Paragrafta Yardımcı Düş
1. Toplam 140'a yaklaşan eserleri roman, hikâye, tarih,
monografi, hatıra, mektup, seyahatname ve ders
kitapları türleri arasında fikra ve sohbetleriyle ün
kazanmış bir sanatçıdır. Bu tarzdaki yazılarında canlı,
renkli, hareketli ve sevimli, dokunaklı bir üslubu vardır.
lyi bir gözlemci olan Ahmet Rasim, kalem
denemelerinde insanların ve vakaların âdeta fotoğrafını
çeker Ciddiyet ve mizah karışımı olan bu yazılar,
sadelikleri içinde büyük bir derinliğe sahiptir. Toplumun
her kesiminden kesitler sunan, devrinin tespitini yapan
belgelerdir bunlar. Musiki ile de ciddi olarak uğraşan ve
que güftelerinin çoğu kendisine ait olan 40 civarında şarkı
besteleyen sanatçı uşşak makamında besteler
yapmıştır. O, daha çok Şehir Mektupları adlı eseriyle
edebiyatımızın köşe taşlarından biri olmuştur.
Bu parçada Ahmet Rasim ile ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
Farklı türde eserler verdiğine
B) Yalın bir dil kullandığına
C) Bir edebî topluluğun içinde yer aldığına
D) Gerçekçi eserler yazdığına
E) Hangreseriyle edebiyatımızda önemli bir yere sahip
olduğuna
2. Tarihin en eski devirlerinden bu yana şiir, milletimizin
3.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
meni va Medir b z. Oysa Okur, 2, bir aratac .Biz lar bi NITE 3 isine tar. eri ez PARAGRAFTA ANLAM Paragrafta Yardımcı Düş 1. Toplam 140'a yaklaşan eserleri roman, hikâye, tarih, monografi, hatıra, mektup, seyahatname ve ders kitapları türleri arasında fikra ve sohbetleriyle ün kazanmış bir sanatçıdır. Bu tarzdaki yazılarında canlı, renkli, hareketli ve sevimli, dokunaklı bir üslubu vardır. lyi bir gözlemci olan Ahmet Rasim, kalem denemelerinde insanların ve vakaların âdeta fotoğrafını çeker Ciddiyet ve mizah karışımı olan bu yazılar, sadelikleri içinde büyük bir derinliğe sahiptir. Toplumun her kesiminden kesitler sunan, devrinin tespitini yapan belgelerdir bunlar. Musiki ile de ciddi olarak uğraşan ve que güftelerinin çoğu kendisine ait olan 40 civarında şarkı besteleyen sanatçı uşşak makamında besteler yapmıştır. O, daha çok Şehir Mektupları adlı eseriyle edebiyatımızın köşe taşlarından biri olmuştur. Bu parçada Ahmet Rasim ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? Farklı türde eserler verdiğine B) Yalın bir dil kullandığına C) Bir edebî topluluğun içinde yer aldığına D) Gerçekçi eserler yazdığına E) Hangreseriyle edebiyatımızda önemli bir yere sahip olduğuna 2. Tarihin en eski devirlerinden bu yana şiir, milletimizin 3.
31. Bağımlılığın biyolojik, sosyal, psikolojik, davranışsal ve
mb genetik nedenlerden kaynaklandığı bilinmektedir. Fakat
nedenini tek bir etken ile açıklamak mümkün değildir.
Olasılıkla birçok etken bir araya geldiğinde bağımlılık
tablosu oluşmaktadır. Aile araştırmaları özellikle ikiz ça-
lışmaları genetik ve çevresel etkenlerin önemini birbirin-
den ayırmamıza yardımcı olmaktadır. Evlatlık verme tipi
araştırmalarda, çocukların biyolojik anne babalarından
doğumdan kısa bir süre sonra ayrıldıkları ve bir daha
haberdar olmadıkları durumlarda bile bağımlılık proble-
mi olan ebevenylerin çocuklarında, "bağımlılık riskinde"
anlamlı bir artış görülmektedir.
swer ad
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine
ulaşılamaz?
gitni
A) İnsanların bağımlı duruma gelmesinde birçok faktör
etkili olmaktadır.
tempon helallery
B) Genetik ve çevresel faktörün etkisi üzerinde farklı
görüşler vardır.
exclus
C) Bağımlı bir ebeveynin çocuğunun bağımlı olma riski
söz konusudur.
D) Bağımlılığı tek bir faktöre dayandırma, olayın yüzey-
sel ele alındığı anlamına gelir. X
E Bağımlılıkla ilgili aile araştırmalarında genetik faktö-
rün etkisi ortaya çıkmaktadır.A
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
31. Bağımlılığın biyolojik, sosyal, psikolojik, davranışsal ve mb genetik nedenlerden kaynaklandığı bilinmektedir. Fakat nedenini tek bir etken ile açıklamak mümkün değildir. Olasılıkla birçok etken bir araya geldiğinde bağımlılık tablosu oluşmaktadır. Aile araştırmaları özellikle ikiz ça- lışmaları genetik ve çevresel etkenlerin önemini birbirin- den ayırmamıza yardımcı olmaktadır. Evlatlık verme tipi araştırmalarda, çocukların biyolojik anne babalarından doğumdan kısa bir süre sonra ayrıldıkları ve bir daha haberdar olmadıkları durumlarda bile bağımlılık proble- mi olan ebevenylerin çocuklarında, "bağımlılık riskinde" anlamlı bir artış görülmektedir. swer ad Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? gitni A) İnsanların bağımlı duruma gelmesinde birçok faktör etkili olmaktadır. tempon helallery B) Genetik ve çevresel faktörün etkisi üzerinde farklı görüşler vardır. exclus C) Bağımlı bir ebeveynin çocuğunun bağımlı olma riski söz konusudur. D) Bağımlılığı tek bir faktöre dayandırma, olayın yüzey- sel ele alındığı anlamına gelir. X E Bağımlılıkla ilgili aile araştırmalarında genetik faktö- rün etkisi ortaya çıkmaktadır.A
Buyant
ESEN YAYINLARI
Modern Türk edebiyatında, hakkında birçok kitap ve eleştiri
yazısı yazılan edebiyat eserlerinden biri de Orhan Pamuk'un
Kara Kitap'ıdır. Postmodern edebiyatın bir örneği olarak
kabul edilen bu kitap, üstkurmaca tekniğiyle yazılmıştır.
Kitap boyunca yazar, birçok farklı hikâye anlatır. Bu farklı
hikâyeler, genel olarak ana tema olan Galip'in karısını
aramasına hizmet eder. Fakat Cellat ve Ağlayan Yüz ile
Esrarlı Resimler hikâyeleri kendi içinde bir bütünlük arz eder.
Özetlemek gerekirse şunu diyebilirim ki farklı hikâyeler,
Galip'in kaybolan karısı Rüya'yı araması esnasında anlatılır.
Farklı hikâyelerin bir hikâye içinde anlatılması, klasik İslami
edebiyatların ana ögesidir. Hüsnü Aşk, Mantıku't-Tayr,
Mesnevi ve Binbir Gece Masalları bu edebiyatın
örneklerindendir.
39. Bu parçadan hareketle, Orhan Pamuk'la ilgili
aşağıdakilerin hangisi söylenebilir?
Geleneksel anlatım geleneğinden yararlandığı
B) Eserlerinde sıra dışı bir anlatım yöntemi denediği X
NATSU
C) Romanlarının temel bir olay etrafında oluştuğu
D) Çağdaş roman anlatımına yenilikler getirdiği
E) Edebî birikimin verimlerinden uzak durduğu
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Buyant ESEN YAYINLARI Modern Türk edebiyatında, hakkında birçok kitap ve eleştiri yazısı yazılan edebiyat eserlerinden biri de Orhan Pamuk'un Kara Kitap'ıdır. Postmodern edebiyatın bir örneği olarak kabul edilen bu kitap, üstkurmaca tekniğiyle yazılmıştır. Kitap boyunca yazar, birçok farklı hikâye anlatır. Bu farklı hikâyeler, genel olarak ana tema olan Galip'in karısını aramasına hizmet eder. Fakat Cellat ve Ağlayan Yüz ile Esrarlı Resimler hikâyeleri kendi içinde bir bütünlük arz eder. Özetlemek gerekirse şunu diyebilirim ki farklı hikâyeler, Galip'in kaybolan karısı Rüya'yı araması esnasında anlatılır. Farklı hikâyelerin bir hikâye içinde anlatılması, klasik İslami edebiyatların ana ögesidir. Hüsnü Aşk, Mantıku't-Tayr, Mesnevi ve Binbir Gece Masalları bu edebiyatın örneklerindendir. 39. Bu parçadan hareketle, Orhan Pamuk'la ilgili aşağıdakilerin hangisi söylenebilir? Geleneksel anlatım geleneğinden yararlandığı B) Eserlerinde sıra dışı bir anlatım yöntemi denediği X NATSU C) Romanlarının temel bir olay etrafında oluştuğu D) Çağdaş roman anlatımına yenilikler getirdiği E) Edebî birikimin verimlerinden uzak durduğu
Eskil Vogt, Joachim Trier'le birlikte yazdıkları Tekrar ve Oslo,
31 Ağustos'un ardından "hayata karışamayan karakterler"ine
bir yenisini daha ekliyor Körlük'le. Genetik bir hastalık
yüzünden görme duyusunu kaybeden Ingrid'in dışarısıyla,
gerçekle, kocasıyla ve yazdıklarıyla kurduğu ilişki bir bakıma
yeni hayatını sorgulama yönteminin sınırlarını belirliyor.
Ingrid'in dünyasının; Oslo, 31 Ağustos'un Anders'ı ve
Tekrar'ın Phillip'inin dünyalarıyla benzerlikler taşıdığı açık.
Ancak içinde yazma isteği kalmayan Phillip'le
rehabilitasyondan çıkıp bir günlüğüne şehre karışmaya
çalışan Anders'ın aksine, Ingrid'in hayal dünyasını daha
somut bir şekilde görüyoruz. Görme engelli bir karakterin
zihnini yansıtmak için karanlığı tercih etmeyen Vogt, filmi
başkarakterin mesleği yani yazarlığı üzerine kurarak hikâye
içinde hikâye yaratıyor ve böylece hem yaratım sürecine
seyirciyi dâhil ediyor hem de Ingrid'in duygularını tetikleyen
şeyleri açık ederek iki farklı dünya arasındaki sınırları
bulanıklaştırıyor.
37. Bu parçaya göre, Ingrid'in yeni hayat yöntemi
aşağıdakilerden hangisiyle ifade edilebilir?
A) Karanlıkla aydınlık arasındaki sınırı belirsizleştirme
B) Bireysel dünyasının sınırlarını gitgide büyütme X
BRING
SEMASALIGNPVY
C) Karanlıkta var olma yöntemini belirleme X
D) Gerçekle hayali birbiriyle örtüştürmeye çalışma
Olağan ve olağan dışılık arasındaki farkı giderme
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Eskil Vogt, Joachim Trier'le birlikte yazdıkları Tekrar ve Oslo, 31 Ağustos'un ardından "hayata karışamayan karakterler"ine bir yenisini daha ekliyor Körlük'le. Genetik bir hastalık yüzünden görme duyusunu kaybeden Ingrid'in dışarısıyla, gerçekle, kocasıyla ve yazdıklarıyla kurduğu ilişki bir bakıma yeni hayatını sorgulama yönteminin sınırlarını belirliyor. Ingrid'in dünyasının; Oslo, 31 Ağustos'un Anders'ı ve Tekrar'ın Phillip'inin dünyalarıyla benzerlikler taşıdığı açık. Ancak içinde yazma isteği kalmayan Phillip'le rehabilitasyondan çıkıp bir günlüğüne şehre karışmaya çalışan Anders'ın aksine, Ingrid'in hayal dünyasını daha somut bir şekilde görüyoruz. Görme engelli bir karakterin zihnini yansıtmak için karanlığı tercih etmeyen Vogt, filmi başkarakterin mesleği yani yazarlığı üzerine kurarak hikâye içinde hikâye yaratıyor ve böylece hem yaratım sürecine seyirciyi dâhil ediyor hem de Ingrid'in duygularını tetikleyen şeyleri açık ederek iki farklı dünya arasındaki sınırları bulanıklaştırıyor. 37. Bu parçaya göre, Ingrid'in yeni hayat yöntemi aşağıdakilerden hangisiyle ifade edilebilir? A) Karanlıkla aydınlık arasındaki sınırı belirsizleştirme B) Bireysel dünyasının sınırlarını gitgide büyütme X BRING SEMASALIGNPVY C) Karanlıkta var olma yöntemini belirleme X D) Gerçekle hayali birbiriyle örtüştürmeye çalışma Olağan ve olağan dışılık arasındaki farkı giderme
25. Mikrop denince akla genelde birçoğumuzun "Aman
bizden uzak dursun!" dediği, hasta eden, korkutucu,
küçük mikroorganizmalar gelir. Çevremizdeki mikropları
azaltmak hatta eğer mümkünse yok etmek için âdeta
bir savaş veririz. Bu savaştaki en önemli silahımız ise
hummalı temizlikler ya da aldığımız hijyenik önlemlere
göre kullandığımız kimyasal maddeler olur. Peki,
A savaştığımız mikropların hepsi mi kötü? Zararlı
mikroplarla savaşırken uyguladığımız stratejilerin ne
kadarı doğru ve başarılı?
"Kimi mikroplar sindirime yardımcı olurken kimileri
toksinleri parçalıyor; kimileri ise derimizi kaplayarak bizi
koruyor." bilgisini edinen birinin bu parçadan
i aşağıdakilerin hangisine ulaşması beklenir?
A) Salgın hastalıkların başlıca sebebi olan mikropların
yok edilmesinde, sadece kişisel temizliğe değil,
topyekûn bir temizliğe başvurulmalıdır.
B) Mikroplar, vücutta çoğalmaya başladığında
hastalığa yol açar; bundan dolayı temizlikte geç
kalınmamalıdır. X
C) İnsanlar, zararlı mikroplarla mücadele ederken etkili
nigh an
temizlik yöntemleri geliştirmelidir. A
daismul
D) Mikroplara maruz kalmak çeşitli hastalıklara
X
davetiye çıkardığı için her zaman tetikte olunmalıdır.
J
Evücuda iyi gelen mikropların da varlığı söz konusu
olduğu için uygulanagelen temizlik yöntemleri
gözden geçirilmelidir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
25. Mikrop denince akla genelde birçoğumuzun "Aman bizden uzak dursun!" dediği, hasta eden, korkutucu, küçük mikroorganizmalar gelir. Çevremizdeki mikropları azaltmak hatta eğer mümkünse yok etmek için âdeta bir savaş veririz. Bu savaştaki en önemli silahımız ise hummalı temizlikler ya da aldığımız hijyenik önlemlere göre kullandığımız kimyasal maddeler olur. Peki, A savaştığımız mikropların hepsi mi kötü? Zararlı mikroplarla savaşırken uyguladığımız stratejilerin ne kadarı doğru ve başarılı? "Kimi mikroplar sindirime yardımcı olurken kimileri toksinleri parçalıyor; kimileri ise derimizi kaplayarak bizi koruyor." bilgisini edinen birinin bu parçadan i aşağıdakilerin hangisine ulaşması beklenir? A) Salgın hastalıkların başlıca sebebi olan mikropların yok edilmesinde, sadece kişisel temizliğe değil, topyekûn bir temizliğe başvurulmalıdır. B) Mikroplar, vücutta çoğalmaya başladığında hastalığa yol açar; bundan dolayı temizlikte geç kalınmamalıdır. X C) İnsanlar, zararlı mikroplarla mücadele ederken etkili nigh an temizlik yöntemleri geliştirmelidir. A daismul D) Mikroplara maruz kalmak çeşitli hastalıklara X davetiye çıkardığı için her zaman tetikte olunmalıdır. J Evücuda iyi gelen mikropların da varlığı söz konusu olduğu için uygulanagelen temizlik yöntemleri gözden geçirilmelidir.
12. Çeviri; uygarlıklar arasında köprü kuran, her türlü kül-
türel değeri, içinde oluşturduğu tarihsel ve toplumsal
çevrenin dışına taşıyan ve o çevreden olmayan kişilerin
faydasına sunan uygarlıklar arası bir iletişim aracı olarak
karmaşık ve çetin bir süreci ifade eder. Çevirmenlerin
bu zorlu sürecin layıkıyla üstesinden gelebilmesi; her iki
dilin bütün inceliklerini bilmelerine, bu dillerin yer aldığı
kültürün özelliklerine ve çeviri tekniğine hâkim olmaları-
na bağlıdır. Bir çevirmenin, her şeyden önce kelimelerin
anlamlarını ve türlerini, cümle yapısını ve ögelerini çok
iyi düzeyde bilmesi, başarılı bir çeviri için temel şartlar
arasında yer alır.
Böyle söyleyen bir yazarın aşağıdakilerden hangisini
söylemesi beklenmez?
AY Çeviri, yalnızca diller arası bir aktarım değildir; aynı
zamanda kültürler arası bir aktarımdır.
B) Çeviri çalışmaları tarih ve toplum bilimleri açısından
vazgeçilmez bir öneme sahiptir.
C) Çevirmenlik ilk önce, çeviri yapılan dillerin söz var-
lığına ve gramerine çok ileri seviyede hâkim olmayı
gerektirir.
D) Çeviri tekniğine hâkim olmayan bir çevirmen, güç bir
süreç olan çeviri uğraşısının üstesinden gelemez.
E) Uygarlıklar arası ilişkilerin gelişmesinde çeviri faali-
yetleri yadsınamayacak bir yere sahiptir.
etmek
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
12. Çeviri; uygarlıklar arasında köprü kuran, her türlü kül- türel değeri, içinde oluşturduğu tarihsel ve toplumsal çevrenin dışına taşıyan ve o çevreden olmayan kişilerin faydasına sunan uygarlıklar arası bir iletişim aracı olarak karmaşık ve çetin bir süreci ifade eder. Çevirmenlerin bu zorlu sürecin layıkıyla üstesinden gelebilmesi; her iki dilin bütün inceliklerini bilmelerine, bu dillerin yer aldığı kültürün özelliklerine ve çeviri tekniğine hâkim olmaları- na bağlıdır. Bir çevirmenin, her şeyden önce kelimelerin anlamlarını ve türlerini, cümle yapısını ve ögelerini çok iyi düzeyde bilmesi, başarılı bir çeviri için temel şartlar arasında yer alır. Böyle söyleyen bir yazarın aşağıdakilerden hangisini söylemesi beklenmez? AY Çeviri, yalnızca diller arası bir aktarım değildir; aynı zamanda kültürler arası bir aktarımdır. B) Çeviri çalışmaları tarih ve toplum bilimleri açısından vazgeçilmez bir öneme sahiptir. C) Çevirmenlik ilk önce, çeviri yapılan dillerin söz var- lığına ve gramerine çok ileri seviyede hâkim olmayı gerektirir. D) Çeviri tekniğine hâkim olmayan bir çevirmen, güç bir süreç olan çeviri uğraşısının üstesinden gelemez. E) Uygarlıklar arası ilişkilerin gelişmesinde çeviri faali- yetleri yadsınamayacak bir yere sahiptir. etmek
3. Ünite
5.
Onun yaşamının her evresinde dil
sinda detaylar col
Metni
Metni Anlama ve Y
Gülme eylemi, çoğu kişinin mutluyken yaptığı ve olumlu
görülen bir tepki olarak değerlendirilir. Arkadaş ortamla-
rında kişilerin birbirleriyle konuşup gülüşmesi, hoş vakit
geçirmenin belirtisidir. Ancak kişilerin ciddi olmaları ge-
reken ortamlarda da gülme reflekslerine hâkim olamama-
Sı, sosyal ilişkiler ve iş ilişkileri açısından olumsuz etkiler
Resoluşturmaktadır. Kişiler bu davranışları nedeniyle müna-
sebetsiz ya da dengesiz olarak değerlendirilebilmekte-
dirler. Ancak bunun istemsiz bir davranış olması ve kişi-
nin beyin kimyasındaki bir bozulmadan ileri gelebileceği
kimsenin aklına gelmemektedir. Hatta reflekslerini kon-
trol etmede zorlanan kişiler bile bu durumun bir rahatsız-
lığa işaret ettiğini düşünmeyebilirler. Bu sebeple gülme
og reflekslerini kontrol edemeyen kişiler, kendini toplumdan
soyutlamaya kadar giden ciddi sıkıntılar yaşayabilmekte-
dirler.
Bu parçadan hareketle gülme eylemi ile ilgili aşağıda-
kilerden hangisi söylenebilir?
neb A) Her zaman olumlu algılanması gerektiği
B) Sadece mutlu iken gerçekleştirilen bir eylem olmadığı
C) Kontrol edilemeyen türünün insanlığın temel sorunu ol-
duğu
D) İstem dışı gülmenin kendi kendine tedavi edilebileceği
E) Olur olmaz gülmenin münasebetsizlik sayılması ge-
rektiği
Son zamanlarda elestirmenler ve eleştiri üzerine çok faz-
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
3. Ünite 5. Onun yaşamının her evresinde dil sinda detaylar col Metni Metni Anlama ve Y Gülme eylemi, çoğu kişinin mutluyken yaptığı ve olumlu görülen bir tepki olarak değerlendirilir. Arkadaş ortamla- rında kişilerin birbirleriyle konuşup gülüşmesi, hoş vakit geçirmenin belirtisidir. Ancak kişilerin ciddi olmaları ge- reken ortamlarda da gülme reflekslerine hâkim olamama- Sı, sosyal ilişkiler ve iş ilişkileri açısından olumsuz etkiler Resoluşturmaktadır. Kişiler bu davranışları nedeniyle müna- sebetsiz ya da dengesiz olarak değerlendirilebilmekte- dirler. Ancak bunun istemsiz bir davranış olması ve kişi- nin beyin kimyasındaki bir bozulmadan ileri gelebileceği kimsenin aklına gelmemektedir. Hatta reflekslerini kon- trol etmede zorlanan kişiler bile bu durumun bir rahatsız- lığa işaret ettiğini düşünmeyebilirler. Bu sebeple gülme og reflekslerini kontrol edemeyen kişiler, kendini toplumdan soyutlamaya kadar giden ciddi sıkıntılar yaşayabilmekte- dirler. Bu parçadan hareketle gülme eylemi ile ilgili aşağıda- kilerden hangisi söylenebilir? neb A) Her zaman olumlu algılanması gerektiği B) Sadece mutlu iken gerçekleştirilen bir eylem olmadığı C) Kontrol edilemeyen türünün insanlığın temel sorunu ol- duğu D) İstem dışı gülmenin kendi kendine tedavi edilebileceği E) Olur olmaz gülmenin münasebetsizlik sayılması ge- rektiği Son zamanlarda elestirmenler ve eleştiri üzerine çok faz-
27. Entelektüel, politikayla ilgilense de politikaya ilham
kaynağı olsa da bir politikacı olarak görülemez.
Politikacının düşünmek için zamanı yoktur. O; davranır,
tepkide bulunur, toplumsal problemleri öncelik sırasına
göre çözmeye çalışır, yönetir, hamle yapar, sokağın
isteklerine boyun eğer, kamuoyu yoklamalarını dikkate
alır. Politikacı, herhangi bir doktrin üzerinde ciddi
biçimde yoğunlaşamaz çünkü modern hayatın
kargaşasında yaşar ve onun zamanı hep doludur.
Politikacı; günü gününe tarihi yazar ama bunun
üzerinde düşünmez, derin anlamına dikkat etmez, bu
anlamın boyutlarını ölçmez.
Bu parçada söz edilen politikacının özellikleri
dikkate alındığında entelektüelle ilgili
aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Kamuoyunda prim yapan konular üzerinde
yoğunlaşır.
B) Kendini başkalarına beğendirme, takdir edilme
amacı taşır.
CXIşi; sürekli düşünmek, araştırmak ve çözümler
üretmektir.
D) Başkalarına ait fikirleri seslendirerek otorite kazanır.
E) Düşüncelerini, çoğunlukla disiplininin sınırları içinde
ifade eder.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
27. Entelektüel, politikayla ilgilense de politikaya ilham kaynağı olsa da bir politikacı olarak görülemez. Politikacının düşünmek için zamanı yoktur. O; davranır, tepkide bulunur, toplumsal problemleri öncelik sırasına göre çözmeye çalışır, yönetir, hamle yapar, sokağın isteklerine boyun eğer, kamuoyu yoklamalarını dikkate alır. Politikacı, herhangi bir doktrin üzerinde ciddi biçimde yoğunlaşamaz çünkü modern hayatın kargaşasında yaşar ve onun zamanı hep doludur. Politikacı; günü gününe tarihi yazar ama bunun üzerinde düşünmez, derin anlamına dikkat etmez, bu anlamın boyutlarını ölçmez. Bu parçada söz edilen politikacının özellikleri dikkate alındığında entelektüelle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Kamuoyunda prim yapan konular üzerinde yoğunlaşır. B) Kendini başkalarına beğendirme, takdir edilme amacı taşır. CXIşi; sürekli düşünmek, araştırmak ve çözümler üretmektir. D) Başkalarına ait fikirleri seslendirerek otorite kazanır. E) Düşüncelerini, çoğunlukla disiplininin sınırları içinde ifade eder.