Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

ESEN YAYINLARI- 35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Türkçe (1) Traktör, biçerdöver gibi tarım makineleri; her geçen gün daha akıllı, teknolojik hâle geliyor; düzinelerce insanın günlerce çalışarak yaptığı işi tek bir makine, birkaç saat içinde rahatlıkla yapabiliyor. (II) Bu teknolojik gelişmeyi çiftçiler, başlangıçta memnuniyetle karşıladı ve tarımda verimlilik hızla arttıl) Ancak tarımda teknoloji kullanımı arttıkça işler tersine dönmeye başladı. (IV) Tarım makineleri giderek karmaşık ve müdahaleye kapalı bir hâle geldi. (V) Önceleri bozulan bir parçayı çoğu zaman çiftçi ya da yakındaki bir tamirci tamir edebiliyordu. (VI) Ancak akıllı makineler hem yazılım korumasıyla hem de yasal sözleşmelerle buna engel oluyor. (VII) Bu durumda makinesi bozulduğunda çiftçi, yetkili servisin gelmesini bekliyor. 35. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden itibaren konunun farklı bir yönüne değinilmeye başlanmıştır? A) II B) III C) IV D) V E) VI

C B TYT 30. Otostopçunun Galaksi Rehberi, uzay gezilerini odağa alan ve varoluşsal meseleleri yoğun bir mizahla yoğuran bir bilim kurgu başyapıtıdır. Dünyanın bürokratik bir uzaylı ırkı olan Vogonlar tarafından ele geçirilmesinden sıyrılan Arthur Dent'le Betelgeuse civarındaki bir gezegenden gelen uzaylı arkadaşı Ford Prefect'in yaşadığı maceraları anlatır. Ford'un uzaktan kuzeni ve yanı zamanlı Galaktik Başkanı Zaphod Beeblebrox, bilmeden bu ikisini kesin ölümden kurtarır. Onları, Altının Kalbi adlı çalıntı gemisine bindirir ve burada, ana kadroyu çevreleyen bir mürettebat hikâyeye dâhil olur: Marvin, depresif robot olan Paranoyak Android ve Trillian. Bunun sonrasında kahramanlar, efsanevi Magrathea gezegeni için yola koyulurlar. Bu parçada söz edilen kitapla ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Gelecek zamanda olması beklenen veya kurgulanan gelişmeleri anlattığına B) Bilimsel ve teknik gelişmeler üzerinden bir gelecek hayali kurduğuna C) Olay örgüsünün bilimsel ve teknik ögelerin desteğiyle ilerlediğine D) Paralel evrenlere yolculukları bilimsel ve teknik açıklamalarla olası hâle getirdiğine E) Bilimsel dilinin, okuyucuları heyecanlandıran en büyük etken olduğuna ESEN YAYINLARI-

BBB 29. Bir metin, ne olacağını başından söyler. Ben roman yazacağım, diye oturulmaz. Bir şehrin bilmem nesini yazacağım diye gidip sinsi orası izlenmez. Ben öyle "İnsanları izlerim, defterime notlar alırım." yazarlarından değilim. Hayatı yaşıyorum, yaşar- ken bu, metne dönerse döner. sinsi Bu parçada yazma anlayışını böyle dile getiren yazar, aşa- ğıdakilerden hangisini şöyleyemez? Yazma önceden planlanan bir uğraşı değildir. Roman yazacağım, diyerek yazma süreci başlatılmaz. Yazma süreci, hesaplı ve planlı bir eylem olamaz. Yazma, planlamadan yaşamın içinde metne dönüşebilir. E)/Gözlem yapıp notlar alarak yazılan yazılarda doğallık yok- tur. A

4. 13 Insan, evini, sokağını, yaşadığı kenti sever, kendini oraya ait hisseder. Belki bu bir sevgi değil de bağlılık- tır. Kimi zaman, bizim beğendiğimiz o sokak, başkaları için iç karartıcıdır. Bizim, sınırları dışına çık- tığımızda nefes darlığı çektiğimiz kent, bir başkasının bir an evvel kaçmak istediği bir yerdir. Belki gerçek- ten de bu sevdiğimiz yerler, objektif ölçütlerle bakıldığında güzel de değildir. Fakat bizi oraya ait kılan yaşanmışlıklarla yüklüdür her metrekaresi. Her gün ekmek aldığımız fırın oradadır, dostlarımız yan binada... Her sabah pencereden dallarına konan serçelere baktığımız ağaç, sokaktaki kaldırımda boy vermiştir. Kartopu oynadığımız boş arsa hemen aşağısındadır. Bizim hayatımıza girmiş ne varsa oradan çıkıp gelmiştir. Bu parçada vurgulanmak istenen aşağıdakilerin hangisidir? + A) Insanın kişiliği üzerinde yaşadığı mekânların etkisi vardır. B) Hayatımızın her alanında mekânların vazgeçil- mez bir yeri vardır. C) Bir yer, her insanda farklı duygu ve çağrışımlar uyandırır. D) Insanın bir sokağa ya da kente bağlanmasında özel bir neden aranmamalıdır. E) Insanı bir mekâna asıl bağlayan, hayatına ondan karışmış anılardır.

eşittir. 5. Aşağıdaki tabloda 2010 yılının ilkbahar ve yaz ay- larında şiir, roman, deneme ve biyografi türündeki kitapların satış sayısı verilmiştir. AYLAR KITAPLAR ŞİİR ROMAN DENEME 17 MART NISAN MAYIS HAZİRAN TEMMUZ AĞUSTOS 73 28 İLKBAHAR BİYOGRAFI 11 20 76 20 10 12 64 30 7 23 91 40 YAZ 15 36 139 54 34 30 145 61 27 Bu tablodan aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz? A) Bütün türlerde satış sayısının en az olduğu ay mayıstır. B) Deneme en fazla ağustos ayında satılmıştır. C) Roman tüm aylarda en çok satan, biyografi en az satan tür olmuştur. D) Nisan ayında şiir kitaplarıyla deneme kitapları eşit sayıda satılmıştır.

4. Ne yalan söyleyeyim, Hacı Ali Ağabey'in çok iyiliğini görmüştüm. Bana "Yadigâr" derdi her gördüğünde. Bu defa da öyle oldu. Yıllar sonra dükkânın kapısına dikildiğimde kafesteki kuşlar işkillenip şakımaya başlamıştı. Hacı Ağabey okumaya dalmıştı, kafasını kaldırıp gözlüklerinin üzerinden şöyle bir baktı. İlk bakışta çıkaramadı.Yaşlanıyor anlaşılan. Selam verip ben geldim diye yaklaştım. Yüzünde sevecen bir gülümseme. - Ooo Yadigâr, hoş geldin diye ayaklandı. Boynuma sarıldı, ben de ellerinden öptüm. Elleri yine karanfil kokuyordu. Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir? (A) Öyküleme C) Tartışma E) Örneklendirme B) Açıklama D) Tanımlama

5 bilion) B 39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Eleştirmenler, edebiyat gazetecileri ortadan kalktıkça yazarla okur arasına giren süreç kısalıyor, piyasanın etkisinden de öz- gürleşiyormuş duygusu gelip yerleşiyor içimize. Ancak nitelikli edebiyatı keşfetmek, karmaşanın içinde kendimize göre iyiyi bu- lup çıkarmak da tam tersine giderek zorlaşıyor. Burada kalemim, eleştirinin boşluğunu dile getirmek, eleştirmeni çağırmak istiyor ama biliyorum ki faydasız. Zaman, nitelikli okurun kendi kendi- sinin eleştirmeni olması gerektiğini söylüyor artık bize. Piyasanın sürekli tekrarlayıp durduğu dil oyunlarına düşmemek, uyanık ol- mak, eleştirel bakışı geliştirmek gerek. Yoksa hayatımızı değiş- tirecek metinler karanlıkta bizi beklerken boşlukta gezip duran kısa tanıtımlar, videolar arasında kaybolmaya devam edeceğiz. 39. Bu parçadan hareketle, I. Yazar ve eleştirmen arasında bir iletişim eksikliği söz ko- nusudur. II. Nitelikli metinlere ulaşmak zorlaşmıştır. - III. Eleştiride gittikçe bir azalma görülmektedir. IV. Nesnel eleştiri anlayışı kabul görmemektedir. yargılarından hangisi kesin olarak çıkarılamaz? A) Yalnız I D) Yalnız III B) I ye IV E) Il ye IV 40 Bu parcada gecen "karanlıkta bizi beklerken" C) Yalnız II

Biz gerçekten duygusal bir milletiz. Aklımızdan çok duy- gularımıza önem veririz. Onun için filozoflarımızdan çok şairlerimizle tanınır, onlarla övünürüz. Özellikle on sekiz yaşımızda hepimiz şair oluruz. İlk gençlik yıllarımızda, şiir adına mutlaka bir şeyler yaparız. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? O A Şiir yazmaya erken yaşlarda başlayan bir millet oldu- ğumuza B) Aklı ve bilimi ikinci plana atan bir millet olduğumuza C) Şiiri seven bir millet olduğumuza D) Aklı değil, duyguları önceleyen bir millet olduğumuza E) Şairleriyle tanınan bir millet olduğumuza B

ürk inî DENEME-9 Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun, edebî çalışmalarına başladığı gençlik yıllarında yazdığı ilk eserlerinde mis- tik bir hava sezilir. Ancak sonraki dönemlerde olaylara daha gerçekçi bir tarzda yaklaşır. Asıl ününü Atatürk- çü düşünce doğrultusunda kaleme aldığı, toplumsal değişmeleri ve tarihî olayları konu edindiği romanlarıy- la kazanmıştır. Yakup Kadri; Kiralık Konak'ta kuşaklar arası farklılığı, alafranga özentiliğini ve aile içi sarsın- tıları; Nur Baba'da tekkelerin toplumda yol açtığı yı- kıntıları ve yozlaşmayı; Hüküm Gecesi'nde Meşrutiyet dönemindeki İttihat ve Terakki kavgalarını; Sodom ve Gomore'de işgal yıllarındaki İstanbul'un ahlaki bozuk- luklarını; Yaban'da Kurtuluş Savaşı yıllarındaki bir Ana- dolu köyünü ve halk-aydın çatışmasını; Panorama ve Ankara'da Atatürk dönemindeki politikaları ve kültürel yaşamımızı; Bir Serencam'da Kurtuluş Savaşı yılların- da Anadolu halkının uğradığı zulümleri anlatmıştır. Yukarıdaki yapıtlarda işlenen konulara bakıldığında yazarın en temel niteliği aşağıdakilerden hangisidir? A) Yapıtlarındaki tiplere canlı ve gerçek bir kişilik ka- zandırmak için bilinçli bir çaba göstermiştir. B Çoğunlukla içinde yaşadığı toplumun dertlerini eserlerinde işlemiştir. mert nebiol C) Yapıtlarında çok sağlam bir üsluba sahiptir. D) Kuvvetli bir gözlem gücüyle eserlerini oluşturmuştur. E) Yapıtlarında karakterleri yansıtmada oldukça başa- rılıdır. 20. C C r PIVA YAYINLARI

341. Alerji, vücudun bağışıklık sisteminin, çevrede bulu- nan alerjik maddelerle mücadele etmesiyle ortaya çıkar. II. Alerjik reaksiyonun semptomları arasında ciltte kıza- rıklık, kaşıntı, kabarma ve nefes almakta zorlanma gibi belirtiler yer alır. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisi- dir? A Alerji, vücudun bağışıklık sisteminin çökmesi sonu- cu değişik etkenlerle vücutta kızarıklık, kaşıntı, ka- barma ve nefes almakta zorlanma gibi şikayetlerin görülmesidir. B) Alerji, vücudun bağışıklık sisteminin çevredeki aler- jik maddelerle mücadele etmesi sonucu ciltte kıza- rıklık, kaşıntı, kabarma gibi reaksiyonların oluşması- dır. C) Vücudun bağışıklık sistemi, çevrede bulunan alerjik maddelerle mücadele ederken ciltte kızarıklık, kaşın- ti, kabarma meydana gelebilir ve kişi nefes almakta zorlanabilir. DCiltte kızarıklık, kaşıntı, kabarma ve nefes almakta zorlanma gibi şikâyetlerle ortaya çıkan alerji, günü- müzde en çok görülen rahatsızlıklar arasında yer alır. E Alerjik reaksiyonun göstergeleri arasında ciltte kıza- rıklık, kaşıntı, kabarma ve nefes almakta zorlanma yer alırken vücudun bağışıklık sistemi bunları orta- dan kaldırmaya çalışır.

TÜRKÇE TESTİ 5. (1) Şiiri diğer türlerden ayıran en önemli fark, onun gerçeği imgelerle anlatması ve her okuyanda farklı bir etki, izlenim, çağrışım oluşturmasıdır. (II) "Güneş batıyor." cümlesi, duyan her kişi tarafından aynı şekilde algılanırken "Gün leylekler gi- bi göçebeydi ufukta." dizesi her duyanda farklı bir etki oluş- turur. (III) Bu durum imgenin gücünü gösterir. (IV) Şiirsel so- zün düzyazısal sözden en büyük farklarından biri de şairin sözcüklerin ezgisini yakalamasıdır. (V) İlk anda müzikal et- kiyi sağlayan şeyin ölçü ve uyak olduğu düşünülebilir ama modern şiirde bu türden biçimsel ögelerin hiç kullanılmadı- ğını anımsamak gerekir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşa- ğıdakilerden hangisi söylenemez? A) I. cümlede, bir saptama yapılmıştır. B) II. cümlede, I. cümlede ortaya konan yargı örneklendiril- miştir. C) III. cümlede, bir önceki cümleden hareketle bir çıkarım yapılmıştır. D) IV. cümlede, şiir ile düzyazı D) IV. cümlede, şiir ile lirtilmiştir. düzyazı arasındaki farklardan biri be- E) V. cümlede, modern şijrde müzikal etkinin ölçü ve uyak- la sağlandığından söz edilmiştir. modern siirde muzikol etkinin scordiği 7.

2.) İlahi Komedya, Dante'nin dünyaca tanınmış bir eseridir. "Cehennem", "Araf" ve "Cennet" olmak üzere üç bölüm; 100 canto (nağme) olan ve üçlükler, (terzarima şeklinde: aba, bcb, cdc..) hâlinde yazılan bu eserde şair; çağının insanlarını hayattaki kişisel ve toplumcu davranışlarıyla, inançlarıyla değerlendirmektedir. Ayrıca Dante bu ese- rinde, çağınin bilginlerinden yararlanarak Hristiyanlığın o günkü durumunu da anlatmaktadır. Buna göre, Dante'nin İlahi Komedya'sı için 1. Dönemin önde gelen bilginlerini inançlarıyla yansıttığı II. Hristiyanlığın dinî temellerini sorguladığı III. Yaşanılan dönemin insanlarını farklı yönleriyle ele aldığı ifadelerinden hangileri söylenemez? A) Yalnız I B) I ve Il D) Yalnız III E) I ve Ill 4. C)Yalnız II

Nâzım Hikmet'in Türk şiirinde hiçbir geçmişi bulunmadığı görüşü doğru değildir. Nâzım Hikmet'in başarısı, Türk şi- irindeki modernist yapı anlayışlarını birleştiren becerisin- de yatmaktadır. Ayrıca Cumhuriyet Dönemi Türk şiirinde Nâzım Hikmet şiirinin kalıcı ve verimli bir etkisi olduğunu ileri sürmek abartılı bir iddia olacağı gibi onun yaşayan Türkçeyi şiirinin ana malzemesi olarak ustaca kullanan, biçim ögeleriyle içeriği kaynaştırmış, hareketli bir söyle- yişe ulaşmış önemli bir şair olduğunu; buna karşılık mo- dern Türk şiirinin akışında öncü ya da yol gösterici bir etkiye sahip olmadığını belirtmek yerinde olacaktır. 4. Bu parçaya göre, Nâzım Hikmet ile ilgili aşağıdaki yar- gilardan hangisi yanlıştır? A) Türk şiirine herhangi bir katkısının olmadığını ileri sür- amek yanlıştır. B) Şiirlerini, biçim ve içerik bütünselliği çerçevesinde oluşturmuştur. C) Cumhuriyet Dönemi şiirinde kalıcı bir etki yarattığı pek söylenemez. D) Yaşadığı dönemin Türkçesini, şiirlerinde başarılı bir şekilde kullanmıştır. E) Şairlerin yetişmesinde öncü veya yol gösterici misyo- na sahip olmamıştır.

a di an at Çağdaş romanlar, TV dizisi olarak çekilmeye çok uygun değildir. Bu romanlarda bilinç akışı, iç monolog gibi farklı modern anlatım kaliplanının kullanılması, başka metinlere yapılan göndermeler içermesi, doğrusal bir zaman akışına uyulmaması, tip kavramının terk edilmesi; TV dizisi mantığına uygun düşmüyor. Derin meselelere acilan roman, entrikalarla dolu aşk antrikala açılan bir r hikayelerini izlemeye alışık seyircilerin ne kadar ilgisini çekebilir? Çağdaş romanlarda anlatım okurun da katılımıyla şekillenir. Ama açıkçası okuyucudan katılım bekleyen metinleri TV dizisi yapamazsınız. İçerik olarak yoksulluğu, sokak çocuklarını, çeşitli sosyal yaralanı aşırı gerçekçi biçimde işleyen, en azından iğneyi kendine batıran çağdaş bir roman da uygun değildir TV dizisi olmaya. 35. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi, çağdaş romanların TV dizisi olarak çekilmesini zorlaştıran özellikleri arasında gösterilemez? A) Sosyal eleştiri içermesi B) Çok yönlü, karmaşık olayları işlemesi C) Okurun metnin kurgusuna dâhil edilmesi D) Farklı sosyal sınıflardan kişilere yer verilmesi EXOlayların anlatımında kronolojik bir sıranın takip edilmemesi 36. • 1. Yetimhanede büyümek zorunda kalan Emrah'ın acılarla dolu, çileli hayatı anlatılırken toplumun vurdumduymazlığı eleştirilir. II. Garip bir kişiliği olan Kenan Bey'in yer yer geriye dönüşlerle, zaman atlamalarıyla sıra dışı tavırları ve iç dünyası aydınlatılmaya çalışılır. W.Düşman iki ailenin birbirini seven çocukları Kadir ve Züleyha'nın, tarafların tüm karşı çıkışlarına rağmen birbirine kavuşma serüveni işlenir. Bu parçaya göre yukarıda numaralanmış cümlelerde hakkında bilgi verilen romanlardan hangileri TV dizisi olmaya uygun değildir? Yalnız I B) I ve II D Yalnız II Yalnız III I ve III

27. Alejandro Zambra, Okumamak adlı kitabında anlattigl sında bir yabancının ona, "Bir yazarın işi ne kadar yalnız bir iş?" diye sorduğundan bahseder. Bilindiği gibi ne ya- zar yazarken yalnızdır ne de okur okurken. Tüm toplumsal normları, kendinin ve tanıdığı insanların geçmişini yanına katan yazar; okura, kendine ait olanları alıp harmanlaya- bileceği ve tanıdık izler bulabileceği hikâyeler sunmalıdır. Hande Çiğdemoğlu'nun da Kâğıt Kesiği'nde topladığı öy- külerinde başardığı işte budur. Kendinize ve hayatınızdaki insanlara ait olanları ince bir sızı ile size hatırlatan bu ilk kitap, yazarın mottosunda da söylediği gibi hiç de yalnız olmadığının, bir değil bin hayatı olduğunun kanıtı. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılabilir? A) Kağıt Kesiği, dil ve anlatım bakımından dikkat çekici bir başarıyı yakalamıştır. B) Alejandro Zambra, okurun da bir edebî eser karşısında yalnız olmadığına inanmaktadır. C) Edebî yapıtların amacı, yaşanmışlık duygusu oluştur- mak olmalıdır. D) Hande Çiğdemoğlu; sosyal ilişkileri güçlü, pozitif bir ki- şiliğe sahiptir. E) Kâğıt Kesiği, içerik ve anlatım özellikleri bakımından geniş bir okur kitlesine ulaşabilmeyi başarmış bir eser- dir.

1. Bu testte 40 soru vardır. 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe Testi için ayrılan kısmına işa 1. Herkes bir noktadan sonra geçmişine daha yakından bakar, kâh özlemle kâh pişmanlıkla hatırlar eskide kalan günlerini. Ama herkes içindeki karanlık dehlizlerde arkeolojik kazı yapamaz. Bu, artık kendinden bile sakladığı şeylerle yüzleşmek zorunda bırakır kişiyi; zayıflıklarıyla, gizli niyetleriyle, kimseye söyleyemedikleriyle. Bunu, şair yapar. Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) İçine oradaki en kötü yanları bile görme amacıyla bakmak Bütünüyle unutulmuş yaşantıları hatırlamaya çalışmak C) Kendindeki günahkâr yönleri yok etme çabasına girmek D Zaaflarını ve olumsuz özelliklerini gidermeye yönelmek E) Kişinin, kötü yaşantılarını unutma çabası içine girmesi 3.