Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

28. Mevsimleri belirlemek için nehirler, yağışlar veya takvimlerin dışında insan biyolojisi de kullanılabilir. Vücudumuz, bir yılı, iki mevsimsel zaman dilimine bölerek kendi ritmini bu iki eşit mevsimsel dilime göre ayarlıyor. Bu ayarlama, kendini fiziksel olarak hangi dilimdeyse ona hazırlama sürecidir. Yeryüzündeki coğrafi konumlar, kendine has koşullara sahip olduğundan mevsimleri dünyanın farklı yerlerinde yeniden tanımlamak için vücudumuzun bize sunduğu bu ayrıcalıktan yararlanabiliriz. Böylece yalnızca kendi vücudumuza bakarak hangi mevsimde olduğumuzu anlayabiliriz. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? Axins Ainsan vücudu, içinde bulunulan mevsimi belirlemede diğer araçlardan daha etkili olmaktadır. (B) Ayrıcalıklarla dolu insan bedeni, mevsimsel değişikliklerde farklı formlara bürünmektedir. Mevsimlerin etkilerini en aza indirgemek için insanlar, vücutlarındaki değişimleri takip etmelidir. D) Vücudumuz, kendince bir yolla yılı ortadan bölüp kendini o bölümlere göre ayarlamaktadır. Coğrafi konumla ilgili bilgiler yetersiz kaldığında insan vücudu, hemen devreye girmektedir. 30

BENIM HOCA 6. Korsika Adası'nın tepesindeki Scandola Doğal Rezervi UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi'ne dahil edilerek koruma altına alınmış. Denizaltı yaşamı da dalış tutkunları için çarpıcı güzellikler sunmakta. Surları, kaleleri ve tarihin izlerini taşıyan kentleriyle her zevke hitap edebilecek bir yer Korsika. Öyle farklı zenginlikleri var ki bu gidişle hepsi- ni keşfetmek neredeyse imkânsız. Her mevsim farklı tatlar sunduğu kesin. Sadece kum, güneş ve deniz isteyenler için de tam bir cennet, çünkü olağanüstü güzel bir denizi var. Her koy birbirinden çekici ve tüm doğallığıyla duruyor hepsi de. Oteller bizdeki gibi plajları ve sahilleri ele geçire- memiş. O yüzden çok temiz, dokunulmamış bir saflığı var Korsika denizinin. İçerilere girdikçe ve yükseklere çıktıkça vadiler, lagünler, harika manzaralar ve çok sevimli dağ köyleri var. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) Öznel anlatım ağır basmaktadır. B) Benzetme yapılmıştır. C) Devrik cümleler kullanılmıştır. D) Öykülemeye başvurulmuştur. E) Niteleyici sözcükler kullanılmıştır. PRAGMATIK 8. (1) te b fo 116

2 13. Safra kesesi bir denge üzerine çalışır. Safra kesesindeki saf- ranın akışkanlığını sağlayan kolesterol, safra tuzları ve desitin adlı bir üçlü grup var. Bu maddelerin belli oranlarda olması gerekir. Eğer bu oran değişirse, özellikle de kolesterol çabuk değişkenlik gösterir, safrada çökelti miktarı artar. Bu çökeltinin üzerine herhangi bir mikroorganizma oluştuğunda taş için bir çekirdek meydana gelir. Ayrıca safra kesesi bir depodur. Be- sinler onikiparmak bağırsağına gelince bir uyarı verilir, "Ka- sil, bana safrayı gönder." der. Safra kesesi de kendisine emir geldiği anda safrayı gönderir. Ama aşırı rejim yapan kişilerde gördüğümüz gibi emir gelmediğinde bu defa safrayı gönder- mez ve o safra biriktiği için kuma dönüşür, sonra da taş olur. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Safra kesesinin içindeki etken maddelerin oranının çok önemli olduğu B) Safra kesesinin onikiparmak bağırsağıyla uyumlu çalıştığı C) Kolesteroldeki artış ve azalışın safra kesesini olumsuz etkilediği D) Safra birikmesinin vücutta taş oluşumuna neden olduğu E) Safra kesesinin vücudun emir komuta zincirinin merkezi olduğu 15.

20. XXI. yüzyılın ilk çeyreğini yaşadığımız bugünlerde, hava eskidir. Roger Bacon, 13. yüzyılda Guillaume Humbert'e trafiğine çıkmaya hazırlanan otomobilin tarihi oldukça yazdığı bir mektupta, kendi kendine çalışan bir aracın yapılabileceğinden söz etmiştir. Rönesans Dönemi'nin mühendislerinden Francesco di Giorgio Martini'nin de kabaca dört tekerlekli bir araca benzeyen ve "otomo- bil" diye adlandırdığı bir fikri mevcuttur. Leonardo Da Vinci'nin 15. yüzyıla ait Codex Atlanticus adlı eserinde de atsız hareket eden bir aracın ilk çizimleri yer almaktadır. 19. yüzyıl, termodinamikteki gelişmelere koşut olarak hem otomobil tasarımlarının hem de motor tasarımla- rının ve icatlarının şaha kalktığı yüzyıldı. Geride bırak- tığımız yüzyıla ise fabrikalardaki kısa sürede ve çoklu imalata imkân veren montaj hatları damgasını vurmuştu. Bu parçadan hareketle otomobillerle ilgili aşağıda- kilerden hangisine ulaşılamaz? A) Tasarım düzeyindeki ilk örneklerine 15. yüzyılda rastlandığına B) 20. yüzyılın başlarında seri üretime geçmeye başlan- dığına C) Yollardaki ilk örneklerinin 19. yüzyıldan itibaren gö- rüldüğüne D) Düşünsel plandaki geçmişinin 13. yüzyıla kadar uzandığına E) 21. yüzyılda ulaştığı teknolojisinin uçacak seviyeye geldiğine

27. J. P. Sartre "Görünen ben ile gerçek ben arasında tercih yapmam gerekiyordu, okurlarımı dikkate alarak özgürlü- ğü reddettim." demişti. Sartre'in yaşadığı yılları bilemem ama çağımızda hangi insan, imaj ile gerçeklik arasında sıkışıp kalmamıştır ki? Hangi insan, kendisini gözleyen- ler tarafından türlü şekillerde yönetilmeyi kabullenme- miştir ki? Bize giydirilen kalıplardan görünüşte ne kadar rahatsız olursak olalım bütün gayretimizi ona uygun ol- mak, o imajı doldurmak için sarf ederiz. Oysa görünmek ile gerçeklik arasındaki ilişkide Sartre'ın teslimiyetine karşın, "Ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol." demişti Mevlana. Elbette bunu derken bize gerçekliği dikkate almaya davet ediyordu. Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre, 1. Biz ise bu sözdeki eleştirel kısmı tercih ettik, dolayı- sıyla "göründüğümüz gibi olabilmenin" yollarını arı- yoruz II. Ne var ki biz, imajımızdan vazgeçemediğimiz için kendimiz olmaktan vazgeçmeyi tercih ettik III. Bunun önemini şimdilerde anlamış olacağız ki yönü- müzü gerçeğe yani özümüze döndürmeye başladık cümlelerinden hangileri getirilebilir? A) Yalnız I B) Yalnız II D) I ve II C) Yalnız III E) I, II ve III

34. Bir sinema filminin ilkin görüntüyü yakalaması ve gös- termesi gerekir. Uzun sekanslar ve sabit açılar aslında temaşaya imkân sunar. Hayatın bu denli hızlı aktığı çağ- da sinema, dinginliği ile anlam kazandırmalı izleyicisine. İkinci olarak insanlar öyküsü olmayan filmi sevmez. Ak- sine tarihin her zamanında masalı, öyküyü ve efsaneleri sevmiştir. Anlatacak cazip, etkileyici bir konusu olma- yan, sinema yapamaz. Türk sinemasının başaramadığı şey tam da budur. Sonra filmi film yapan, seyirciyi hikâ- yenin içine çekecek bir ortam, bir zemindir. Oyunculuk, replikler, kamera açıları hepsi uyumlu, ortak bir atmosfer oluşturmanın parçasıdır. Bu parçadan hareketle sinema filmleri ile ilgili aşa- ğıdakilerden hangisi söylenemez? A) Estetik kaygı taşımalıdır. B) Güçlü bir hikâyesi olmalıdır. C) Bir bütünlük oluşturabilmelidir. D) Sakin bir akışı tercih etmelidir. E) Sağlam bir kurgusu olmalıdır.

32. Modern arabalarda hemen her şeyi teki ekranlar üzerinden yapabiliyoruz. Bir bakıma ekran ne kadar büyürse arabanın albenisi de o kadar artıyor. Maliyetleri düşürmek, etkileyici iç tasarımlar sunmak, üretim ve tasarım zamanlarını kısaltmak adına fiziksel tuşlardan vazgeçilse de yapılan kullanılabilirlik testleri, çok farklı bir hikâye anlatıyor. Ses açma ve kapama gibi sürüş esnasında kullanılması gereken birçok işlev için, fiziksel tuşlar çok daha güvenli. Öyle ki yapılan testlerde hareket hâlindeki bir araçta sürücünün radyo değiştir- me ya da klima sıcaklığını düşürme gibi basit görevleri tamamlamasının fiziksel tuşları bulunan araçlara göre 3-4 kat yavaş olduğu görüldü. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir? A) İnsanların yenilikler karşısında direnç gösterebilmesi, kimi teknolojik buluşların gereksizliğinden kaynak- lanmaktadır. B) Teknolojik gelişmelerin insanın ihtiyaçlarına cevap vereceği düşüncesi, yanıltıcı olabilmektedir. C) Bazı insanlar büyük bir hızla yaşanan teknolojik dö- nüşüme ayak uydurmakta zorlanmaktadır. D) Bazı yenilikler, hayatı kolaylaştırmaktan ziyade pa- zarlama stratejilerinin bir gereği olarak tasarlanmak- tadır. E) Teknolojik gelişmenin ürünü olan her yenilik, berabe- rinden bireylerin alışkanlığını da değiştirmeyi hedef- lemektedir.

neme göre ma filmi- başrol- Scott'tir. m Ödülü a şu şe- risinde It varisi ülme- mus'u Onde- son- ardır: unun ena- ceği lur- ve en ne- aki a- ANK-2303 TYT/Türkçe ap Ka in ve M de sop ***** 39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Marvel Şampiyonlar Turnuvası, Kabam tarafından yapılan ve 2014 yılında yayımlanan mobil dövüş oyunudur. "Marvel Evreni"ndeki başlıca karakter- lerin yer aldığı oyundur. Gods Among Us ve Mortal Kombat'in harmanlanmış bir versiyonu olan oyun, her iki oyundan da esintiler taşımaktadır. Oyunda tek oyunculu ve çok oyunculu modlar yer almakta olup oyuna girebilmek için internet bağlantısı şarttır. Tek oyunculu modunda harita ve enerji sistemi uygu- lanmakta, oyunda haritada ilerlenen her karoda bir enerji eksilmekte, her beş dakikada bir enerji pua- ni alınmaktadır. Sınırlı sayıda hareket şansı verilen bu modda belli aralıklarla şampiyonlar ya da adap- toidlerle dövüşülmektedir. Her ilerlenen karoda ve her kazanılan dövüşte belli miktarda altın, IZO-8, kristal parçası ve deneyim kazanılmakta; kazanılan altın ve IZO-8'ler ile şampiyonların seviyeleri yük- seltilebilmekte, kristal parçası ile yeni eşyalar ya da şampiyonlar alınabilmekte, deneyim ile de oyuncu- nun seviyesi artabilmektedir. Şampiyonların seviye- si arttıkça verdikleri hasar ve aldıklara hasara karşı dirençleri artmakta ve yeni özel saldırılar kazanmak- tadır. Her sahne altışar haritalık dört bölümden oluş- makta, oyun zorluğu ilk haritadan son haritaya doğru artmaktadır. Tek oyunculu modda hikâye maceraları dışındaki "Özel Müsabakalar" adı altında ikinci bir seçenek daha bulunmaktadır. Buradaki dövüşler- de de harita ve enerji sistemi geçerli olup her harita tamamlandığında katalizör ve özel ödüller alınmak- tadır. Alınan katalizörler şampiyonların rütbesini ar- tırmaya yaramaktadır. Karşılıklı adı altında yer alan çok oyunculu modda bire bir ve üçe üç dövüş seçe- nekleri bulunmaktadır. Çevrim içi olarak gerçek bir rakibe karşı yapılan dövüşlerde altın ile kristal alma- ya ve özel müsabakaları açmaya yarayan kredi ve savaş rozetleri kazanılmaktadır. 10 11 Ankara Yayıncılık A KİTAPCIĞI 3. Deneme 39. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinil- memiştir? A) Marvel Şampiyonlar Turnuvası isimli oyunun baş- ka oyunlarla benzerlik gösterdiğine B) Oyunun oynanması için internetin olmazsa olmaz olduğuna C) Tek oyuncu modu ile çoklu oyuncu modunda oyu- nun işleyişinin değiştiğine D) Oyunda kazanılanların yine oyun için kullanıldı- gina E) Oyunun belirli bir işleyişinin bulunduğuna 40. Bu parçadan hareketle "Marvel Şampiyonlar Tur- nuvası" ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Bu oyunun birçok ülkede ilgi odağı hâline geldiği B) Oyunun kahramanlarının Marvel karakterlerinin özelliklerini yansıttığı C) Tekli oyunların, çoklu oyunlara göre daha zor olduğu D) Oyunda başarılı olmak için deneyimli olmanın şart olduğu no de E) Oyunun birden çok aşamadan meydana geldiğini TÜRKÇE TESTİ BİTTİ. SOSYAL BİLİMLER TESTİNE GEÇİNİZ. DE

Su/yağmur, Türklerin eski inanç sistemlerinde bolluk ve bereketin, hayatın simgesi olarak ön plana çıkmış, bir inanç unsuru olarak birçok törene konu olmuştur. Eski Türk inancında su da yer gibi kutsal kabul edilmiştir. Orhun Anıtları'nda da yer-su ruhları hakkında bilgiler yer almaktadır. Tonyukuk Yazıtı'nda yer-su ruhlarının vatan savunmasındaki önemleri net bir şekilde ifade edilmek- tedir. Tanrı, Türk kağanını Türk'ün yeri ve suyu sahipsiz kalmasın diye Türk milletinin üzerine oturtmuştur. Türk kağanı, bunun bilincindedir ve yönetiminin merkezine suyu korumayı da koymak zorundadır. Altay-Yakut Türklerinin Yaratılış Destanı'nda yaratılışın kaynağı, sonsuz su olarak yer alır. Birçok Türk boyu, suyu hayatın hem kaynağı hem de devamını sağlayan unsur olarak görmüştür. Bu parçadan aşağıdaki düşüncelerden hangisine ula- şılabilir? A) Eski Türkler, suyun bol olduğu yerleri yurt tutmuşlar ve suya özel önem vermişlerdir. B) Eski Türklerin yaşam, inanç ve devlet anlayışlarında su; hayati bir öneme sahiptir. Eski Türklerde suyla ve toprakla ilgili birçok efsanenin varlığı, çevre bilincinin Türklerde çok eski zamanlara dayandığını gösterir. D) Eski Türklerde suyu ve toprağ koruyamayan kağanla- rin Tanrı tarafından cezalandıracağına inanılmıştır. E) Altay-Yakut Türklerinin suyu yaşamın kaynağı olarak görme inançları, bütün Türklerce zaman içinde benim- senmiştir.

2. Aziz Sancar, 1946 senesinde Mardin'in Savur ilçesinde dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini Savur ve Mardin'de tamamladı. Sonrasında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesinde eğitim gördü. Savur'da iki sene doktor olarak çalıştıktan sonra Teksas Üniversitesinde doktorasını, DNA onarımı üzerine yaptı. Yale Üniversitesinde yine DNA onarımı dalında doçentlik tezini tamamladı. 1982 senesinde UNC Chapel Hill'de biyokimya ve biyofizik alanlarında çalıştı. Burada DNA onarımı, hücre dizilimi, kanser tedavisi ve biyolojik saat üzerinde çalıştı. 288 makale ve 33 kitap yayımladı. ABD Ulusal Bilimler Akademisine seçilen ilk ABD'li Türk olarak tanınır. Hücrelerin hasar gören DNA'ları nasıl onardığını ve genetik bilgisini koruduğunu haritalandıran araştırmaları sayesinde 2015 Nobel Kimya Ödülü'nü kazanmıştır. Bu parçada Aziz Sancar ile olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? X A) Memleketinde bir süre doktorluk yaptığına B) Üretken bir akademisyen olduğuna N Nobel Ödülü'nü alan ilk Türk olduğuna D) DNA üzerine çalışmalarının bulunduğuna E) Alanında başarılı görüldüğüne

TEST 16 Pandomim, sözcükleri kullanmadan bir öykü anlatma, bir mesaj verme ya da bir karakteri canlandırma sana- tıdır. "Sözsüz tiyatro" olarak da adlandırılan bu sanat dalının Eski Yunan ve Roma dönemlerinden günümüze ulaştığı biliniyor. Pandomim sanatçıları bir şeyi anlatmak için yüz ifadelerini, el, kol hareketlerini kullanırlar. Gös- terilerinde müzik ve dansa da yer verebilirler. Sahneye çıkarken yüzlerine özel bir makyaj yaparlar ya da-mas- ke takarlar. Pandomim gösterileri tek kişilik de olabilir, bir grup tarafından da sergilenebilir. Ayrıca bu gösteriler tiyatro salonlarında yapılabileceği gibi sokakta da ya- pılabilir. Pandomim sanatının öncülerinden biri Fransız oyuncu Marcel Marceau'dür. Ülkemizde pandomim sanatının öncüsü oyuncu ve yazar Erdinç Dinçer'dir. Ayrıca Taner Barlas, Ergin Kolbek, Caner Karavit, Ulvi Arı ve Vecihi Ofluoğlu da pandomim sanatçılarımızdan- dır. Bu sanat dalının eğitimi İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarında bulunan "Pandomim Sanat Dalı"nda verilmektedir. 4. Paragraf Düzeyinde Anlam Müzik, mak iç de ço geçtiğ sevdi yapa tıpkı zevk Bu parçadan pandomim ile ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisine ulaşılamaz? A) Içinde konuşma olmayan bir sanat dalı olduğuna B) Jest ve mimik hareketleri ile yapıldığına Ülkemizde ve dünyada sahnelendiğine abilmek için belirli bir eğitim almak gerektiğine E) Dans ve müzikten yararlandığına 1 6. ANTIKOR - Buzlar güneş karşısında nasıl erirse çetin mesele- er de işe güler yüzle başlayan ve öylece devam eden elind kapanan kapilar sevi kim ne lur di ge b C S

K BAHÇEŞEHİR ANADOLU VE FEN LİSESİ 3. Sevgiyi Öğreten Kuşlar adlı hikâye, Sevinç Çokum'un ilk kez 1993'te yayımlanan Rozalya Ana adlı kitabından alın- mıştır. Yazar; bu hikâyesinde dar gelirli insanları, onların yaşayışlarını, milli kimliğimizi merkeze alarak anlatmayı tercih etmiştir. Yine bu hikâyede yazar; papağan ve mu- habbet kuşları üzerinden sembolik bir anlatımla vefa, say- gi ve sevgi gibi evrensel değerlerin altını çizmek istemiştir. Bu parçadan hareketle Sevgiyi Öğreten Kuşlar adlı hikâye ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine kesinlikle ulaşılabilir? A) Vefa, papağanla; sevgi ve saygı, muhabbet kuşuyla sembolleştirilerek okuyucuya aktarılmıştır. B) Rozalya Ana, Sevinç Çokum'un ilk kitabıdır ve Sevgiyi Öğreten Kuşlar bu kitabın ilk hikâyesidir. C) Sevinç Çokum, bu öyküsü ile edebiyatımızda alt ve orta gelirli insanlara ilk kez farklı bir açıdan yaklaşma- yı denemiştir. D) Ulusal ve evrensel değerlere değinilen öyküde, ekono- mik durumu iyi olmayan insanlar anlatılmıştır. E) Evrensel değerlerin daha çok vurgulandığı hikâyede, ulusal değerler sadece bir noktadan ele alınmıştır. 4. Sanat bahislerinde eski ile yeninin mücadelesi insanlık

-- insanı da olsanız bulunduğunuz ortam 1. Dünyanın en vasat ve vasatın altındaki kimselerden ibaretse düzeyinizi bile koruma imkânınız yoktur ve siz beraberce ---- beş ki- şinin ortalamasısınızdır. Bu cümlede boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) akıllı - eğitim aldığınız B) başarılı - hayranı olduğunuz C) dikkatli - en fazla karşılaştığınız D) zeki - en çok zaman geçirdiğiniz E) şanslı - hayallerinizi gerçekleştirdiğiniz 3.

Tezer Özlü, 1986 yılında İsviçre'nin Zürih şehrinde amansız bir hastalığa yakalanıp kırk üç yaşında hayata gözlerini yumduğunda geride yedi kitap ve hüzünlü bir hayat bırakmıştı. Özlü, Türk edebiyatının yapı taşlarından sayılabilecek Yaşamın Ucuna Yolculuk, Çocukluğun Soğuk Geceleri, Eski Bahçe-Eski Sevgi, Kalanlar gibi eserlerin sahibi, romancı, öykücü ve çevirmendir. Kadın hareketine, kadının özerkleşmesine destek veren, eril hâkimiyeti reddeden, kalıpların dışına taşan Tezer Özlü, altmışlı yıllarda otostopla tüm Avrupa'yı gezerek Batı'daki özgürleşme akımını bizatihi yaşamayı seçer. Varoluşçu ve avangart(öncü) akımlara kendini yakın hisseden yazar, metinlerinde içsel konuşmalar, bilinçakışı tekniği ve birinci tekil anlatıcı kullanır. Var oluşunu anlamaya, anlamlandırmaya çalışır; kadere karşı çıkar, var oluşunu kendi benliğinin ellerine emanet eder ve son olarak kadın üzerindeki toplum, devlet ve din baskılarını reddeder. Kalıplara boyun eğmeyen kadın arketipini kendi kişisel deneyimleriyle birleştirir. 37. Bu parçadan hareketle Tezer Özlü hakkında aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Edebiyatımızın seçkin yapıtları arasında gösterilen yapıtlara imza atmıştır. B) Erkek egemen dünyaya karşı mücadele etmiş, yapıtlarında bu yollu tema ve kişilere yer vermiştir. C) Tarihte yaşamış olan güçlü kadın figürlerin hayatını anlattığı yapıtları biyografik nitelik taşır. D) İnsan yaşamının bir üst irade tarafından belirlenmediğine, insan hayatına kendi iradesinin yön verdiğine inanır. E) Sıra dışı ve mücadeleci kişiliği ile edebiyatçılığını birleştirebilmiş bir yazardır.

i 23. Şefkatli, sevecen olmak, insanlara yardım etmek, in- sanlan sevmek ve pozitif düşünmek lazım. Endişe ve kuşkulara kendini kaptırmamak çok önemli. Okumak ve araştırmak şart. Kişinin baktığını görmesi, algılaması, algıladığını yorumlaması çok önemli. Kişi yorumlarken yeni fikirler üretir. Beynin üretken hâle getirilmesi lazım. Bir şey öğrenip bir şeyler öğretmek gerekiyor. Kişinin bir şeyi gördükten sonra, onu nasıl yaparım, diye düşünme- si lazım. Bu sözler, aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık olarak söylenmiş olabilir? (A) Mutlu bir hayat sürmek için neleri önerirsiniz? B) Sağlıklı yaşamanın temel koşulları nelerdir? C) _Bunama riskine karşı ne gibi önlemler alınabilir? D) Çevremizle, insanlarla olan ilişkilerimizde nelere -özen göstermeliyiz? E) Beyin sağlığriçgin nelere dikkat etmek gerekir?

ya- eye kaç sa- ait sun ara- bir dü- risi şa- da di- tür ar- an ca- el- da CI, Ö- clü eis A 26. Aşağıdakilerden hangisi "Yazma motivasyonunuz ne- dir?" sorusuna cevap niteliği taşımaktadır? O A) Bir yerlerde "verili" olanı anlamlı hâle getirmek ve kendi "büyük anlatı"mi inşa etmek fikri güdülüyor beni. Sonuçta her bir adımımız bir iz. Ola ki bir yolcu, bu izleri takip eder inancındayım her daim. B) Insanın hayatı, anlamak ve anlatmak üzerine kurulu. Ama hâlen anlamış değiliz çoğu şeyi. Zira insan ken- dinden önce olup bitenleri bir nebze de olsa anlıyor fakat insanın kendisiyle olup bitenleri anlaması uzun sürüyor. C Eskiler şöyle der: "Sanatçı, önce insan olabilmek için mücadele etmeli ve sadakatini korumalıdır. Eğer böyle yaparsa hak ettiği ünü kendiliğinden kazanır." Gerçek tam da eskilerin söylediği gibi. D) Genelde zorlukların üstesinden gelmek yerine mü- cadeleden kaçıp ilk öğrendiğimize razı oluyoruz. Bu nedenle de beklediğimiz içsel kahramanın doğumu- nu erteliyoruz. Bunun nedeni olsa olsa fazla enerji barcamaktan kaçınmaktır. E) Bütün büyük yazarların, düşünürlerin yoldaşı, sığı- nağı, işığı kitaplar olmuştur. Bu insanlar, kitaplardan oluşmuş bir dünyada yaşamışlardır. Ömürlerinin son- larında insanlar hakkında yaşadıkları derin hayal kı- nıklıklarını da kitaplarla aşmışlardır.