Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

ep C) Felsefe A) Toplumsal yönünün zayıf olduğu B) Basmakalıp ögelere yer vermediği C) Çağdaşlarından etkilendiği D) Yüzeysel bilgiye yer vermediği E) Şiirlerini verimsiz ortamda yazdığı D) Fizik E) Psikoloji 6. Abdülhak Hamit'in, aslında çorak bir ortam oluşturan çağdaşlarından daha bireysel olduğu, orta malı ögelerle yetinmediği ve daha derin verilere kapısını açmış olduğu kesindir. Ancak şair, açık seçik olmayan çok karışık bir dünyanın bombardımanı altındaymış hissini verir. Altı çizili sözle şairin hangi özelliği vurgulanmıştır?

ört 14. Henüz 12 yaşında gazete satarak kendi parasını kazanmaya başlayan Steven Young, maddi özgürlüğün bağımsızlık getirdiğini söylüyor. Gazetenin yanında yaş çiftler için ekmek ve dergi bulunan küçük paketler hazırlamaya başladığını ve bu sayede bahşiş kazandığ belirten Young, "O zaman gördüm ki hayatta hiçbir şey size hazır verilmiyor. İnisiyatif almak gerekiyor. Kazandığım paralarla eski bir araba satın alarak 17 yaşımda kendi şirketimi kurdum." diyor. Kurduğu şirketle pazarı ve müşteriyi analiz etmeyi öğrendiğini ve kurduğu network'ün şansını yakalamasında çok etkili olduğunu söylüyor. D) Ive II Bilginin öznellik in inanmaktadırlar. D) Bilginin kesinlig sürmektedirler Numaralanmış ifadelerden hangileri bu parçadan çıkarılabilecek yargılardan değildir? A) Yalnız I B) Yalnız 1 1. Ekonomik özgürlüğü yakalayan, bağımlı olmaktan kurtulur. insan, ancak emek vererek bir şeyler elde edebilir. III inisiyatif almayan şirketler, pazarı ve müşteriyi kaybeder. E) II ve III E) Algı yanılgıs görmektedirl 16. Eskiden TC yapar ve y yerli fotoğ kalitesini fotoğrafı renkler (C) Yalnız III Fotoğra fotoğra Içerik, şeyler mode elbis Bu

4. Ne doğan güne hükmüm geçer Ne hâlden anlayan bulunur Ah, aklımdan ölümüm geçer Sonra bu kuş, bu bahçe, bu nur 7 Ve gönül Tanrı'sına der ki Pervam yok verdiğin elemden Her mihnet kabulüm, yeter ki Gün eksilmesin penceremden İçerdiği duygular bakımından aşağıdaki dizelerden hangisi yukarıda verilen dizelere anlamca en ya- kındır? A) Bozma küçük odanı, divanlar kalsın yine Loş köşesinde Nihâl hülyaya dalsın yine B) Bir deli kuzgun gibiyim yaşlı teleğimle Göğü siliyorum duraksamadan C) Ve ben şimdi aydınlık sabahlar bekliyorum Ümidi yelken gibi açarak bir gemiye D) Bir akar su görsem melil olurum Ben bu dertten hasta olmam, ölürüm E) Bir güzel rüyanın ışığında her yer Akıyor sularla salkımlar, sümbüller 11 7.

TYT/TÜRKÇE 29. Tam küre şeklinde bir elma ya da bulut, tam koni şeklinde bir dağ, gövdesi silindir şeklinde bir ağaç, bir hat boyunca ilerleyen yıldırım ya da teps) gibi düz bir ova hiçbir zaman olmadı. Doğayı anlayabilmek için yeni bir geometriye ihtiyaç var. Matematiğin-onemli bir kolu olarak geometri, insanoğlunun doğayı nasıl algıladığı ile yakından ilişkili- dir. Algılama biçimleri geliştikçe daha ileri geometrik yaklaşımlar ortaya konmuştur. Bir mağara duvarına çizi- len resimler bile belli bir geometrik yaklaşımı yansıtmak- tadır. Diğer bir deyişle mağara duvarına resim yapan kişi, örneğin bir boğayı en azından belli bir oranda küçülterek çizmesi gerektiğini bilmektedir. Yerleşik hayata geçilme- siyle geometrinin önemi ve geometriye duyulan gereksi- nim daha da artmıştır. Eski Mısır'da Nil Nehri'nde meyda- na gelen periyodik taskınlar tarla sınırlarını ortadan kaldı- riyordu. Durum normale döndükten sonra tarla sınırları- nın yeniden belirlenmesi gerekmekteydi; Mısırlılar bu sorunun üstesinden geometri bilgisini kullanarak gelmeyi başardı. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) İnsanoğlunun yaşamındaki değişimler matematik bili- minin gelişimine katkı sunmuştur. B) Matematik bilimi, insanlığın yerleşik hayata geçmesi- ni ve toprağı işlemesini sağlamıştır. C) İnsanlığın gündelik sorunlarının çözümlemelerinde matematiğin katkısı yadsınamaz. D) Insanlığın zihinsel gelişimiyle matematiksel gelişme- arasında bir bağ.mevcuttur. E) Insanlığın ilkel donemlerinde bile matematik içgüdü- sel olarak yer almıştır.

35 ve 36. so Jayınız. Freud rüyalar üzerinde yaptığı bir çalışmada, bir fikrin duygusunu avırma ve onu başka bir yere (yer değiştir- me) bağlama konusundaki benzersiz psişik yeteneğin son derece yararlı bir şey yapmamızı sağladığını fark etti: Eleştirel yargımızı yok saymak ve uykuya devam etmek. Sonuçta önemsiz veya gereksiz olduğu için ge- nellikle küçük ve ikincil olarak görünen olguların dikkate değmez detaylar gibi geçip gitmesine izin vermeyiz değil mi? Gündelik hayatta kullandığımız dil aslında bizi uya- nr. Freud'un izinden giden Fransız psikanalist Jacques Lacan rüyalarda geçip gitmesine izin verdiğimiz olgula- an aslında bizlerin en derin arzuları olduğunu söylüyor. Bir kabusta birey, uykuda o "şey'e çok yakın olduğunda, daha doğru bir ifadeyle "hiçbir şey'e çok yakın olduğunda, uyanır Bu durum rüyalarda bir delik gibidir, uyku hâlinde olan bireyin yalnızca arzu edilen şeyin etrafında dolaşma- sına izin veren fakat asia tam anlamıyla gerçekleşmesini sağlamayan bir delik. 35. Bu parçadan hareketle aşağıdaki bilgilerden hangisi- ne kesin ulaşılabilir? A) Gündelik hayatta kullandığımız dil, bizim karakterimiz hakkında çoğu bilgiyi barındırır. B) Psişik yeteneklerimizin Freud'a göre ana yurdu rüya- Jarımızdır C) Lacan, en derin arzuların rüyalarda açığa çıktığını fa- kat hatırlanmadığı için ulaşılamadığını söyler. D) Önemsenmeyen detaylar, aslında insan tabiatının bi- linmezliklerinin haritası niteliğindedir. Yargılarımız (rüyalara yok edip saf gerçeğe ulaşmak Freud'a göre mumkündür.

D. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Bazımüzikleri anlamak ve keyfini çıkarmak için belirli bir kültüre aşina olmaya gerek yok çünkü bazı müziklerin mayası evrensel değer- lerle yoğrulmuştur." düşüncesini destekler niteliktedir? A) Besteci ve piyanist Aydın Karlıibel, bu toprakla- rın yetiştirdiği en değerli sanatçılardan biri. Doğu Masallarında aralarında Johann Strauss'un da oldu- ğu bestecilerin ve virtüözlerin Osmanlı sultanları için bestelediği eserleri piyanosuyla farklı bir boyuta taşı- mıştır. B) Pachamama. Inka mitolojisine göre yiyecek, su gibi tüm kaynaklarıyla canlıları korumakla görevlidir. Nes- si Gomes, genç yaşta sıkıntıları ve hisleri bu inanışla dönüştürebildiğini keşfetti. İçinde bulunduğu doğayı All Related ve Pachamama adlı şarkılarıyla özdeşleş- tiren sanatci, doğanın bereketli kollarıyla âdeta bütün insanları sarmalıyor. C) Evengy Grinko, hep yeni teknikler ve tınılar peşinde olan bir sanatçı. Yalın melodiler, değişik formdaki bestelerine elektro-akustik ses teknikleri ve aydınlat- ma yöntemleri de eklenince izleyici yepyeni bir mec- rada, yepyeni bir maceraya çıkmış oluyor. D) Bob Marley, Beggae müziğinin sadece Jamaika si- nurları içinde kalmasından ziyade, onu bütün dünya- ya duyaran en önemli isimlerden biridir. En popüler şarkıları Getup, Standup'ta sosyal karmaşayı konu ediniyor. E) Grammy Ödülü sahibi, İngiliz şarkıcı Von Morrison'un Warner Bros'ta çıkardığı ilk albüm olan Astral Weeks otoriterler tarafından yapılan tüm zamanların en iyi albümleri listesinde yer almıştır. 1968'de çıkışından sonra hipnotize edici bir güce sahip diye nitelendiril-

"Bu çalışma günümüzden beş yıl önce tamamlanmış olsaydı muhtemelen Türkiye'de tarih yazımı çalışmaları henüz emekleme dönemini vaşamakta seklinde bir cüm- -leyle basliyor olacaktım." diyen bir araştırmacının bu sözlerinden Türkiye'deki tarih yazımı ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A Yazarın kendi çalışmasının Türkiye'de tarih yazımı için dönüm noktası olduğuna 3) Çalışmanın tamamlandıgr dönemde, tarih yazımı ça- lismalarının önceye göre daha iyi konumda bulundu- ğuna C) Yazarın çalışmasını tamamlamasıyla Türkiye'deki ta- rih yazımının önem kazandığına Araştırmacıların tarih yazımına gereken önemi ver- mediğine Alan yazımı olarak tarihin yazımının çok fazla emel istediğine Diğer sayfaya geçini

BTS 12 Mehmet Akif Ersoy'un İstiklâl Marşı şiiri, yarışmaya katılan 724 şiir arasından birinci seçilerek Türk milletinin Milli Marşı olarak kabul edilmiştir. Mehmet Âkif Ersoy bu toplumu her şeyi ile tanıyan, tanıtan, millî ve manevi değerlerimizi duyan ve duymamızı sağlayan bir şairdir. Bu nedenle ki İstiklâl Marşı, yarışmaya katılan diğer şiirlerden farklılık arz eder. Nitekim Âkif'in yarışmanın birincisine verilecek olan 500 liralık ödülü almaması ve onu bir hayır kurumuna bağışlaması da böyle bir metnin para karşılığı yazılmaması gerektiğini örnekler niteliktedir. Âkif'in İstiklâl Marşı'ndan önce yazdığı Cenk Şarkısı ve Ordunun Duası şiirlerinde, İstiklâl Marşı'nda ele aldığı şehitlik, bağımsızlık için her engeli aşma, topraklarımıza düşmanların ayak basmaması, vatan topraklarının şehit kanları ile sulanmış olması gibi konuları vurgulamaya çalışır. Akif'in şiirlerinde genel olarak Müslüman bir toplumun inanç dinamiklerinden birisi olan ezan sesinin Türk insanı üzerindeki maneviyatı üzerinde durulur. Nitekim bu vatan topraklarının savunulmasında cephedeki eşsiz mücadele kadar manevi inancın ve bunun dinamiklerinin de önemli olduğu anlatılmak istenir. Bu mil- letin bağımsızlık arzusunun her şeyin üstünde olduğu ve bunun için herkesle ve her şeyle sonuna kadar mücadele edeceği, kendisini boyunduruk altına almak isteyenlere hiçbir şekilde boyun eğmeyeceği düşüncesiyle bir meydan okuma vardır. Bu parçada M. Akif'in şiirleriyle ilgili olarak, 1. İstiklal Marşından önce de benzer temalı şiirlek yazdığına II. Şiirlerinin içinde bulunduğu duygu ve düşünce dünya- sının bir anlatımı olduğuna III. Bu koşullarda ondan başka kimseden İstiklal Marşı yazmasının beklenemeyeceğine yukarıdakilerden hangilerine ulaşılamaz? A) Yalnız I D) | vg/11 B) Yalnız II E) II ve III C) Yalnız III

E) Onu uyarmaları 31. Öğrencimin biri bir gün bilgece bir soru sormuştu. Yaşı ve sorduğu soru beni şaşırtsa da öğrencile- rimin sorduğu her soruya cevap vermem gerekti- ğini düşünerek soruya cevap verdim. Öğrencimin sorusu ise şu şekildeydi. "Öğretmenim hayat size neyi ifade ediyor?" Hiç düşünmeden cevap verdim. Hayat benim için basitti, ifade ettiği şey de basitti. Hayat benim için basit bir nefes ve sevdiklerimdi. Nefes hayata başlama sebebimdi fakat sevdikle- rim verdiğim bir nefesti ve insan nefesi vermeden asla yenisini alamaz. Benim için esas olan alınan nefes değil, verilendi. Bu parçadan çıkarılabilecek ana yargı aşağıda- kilerden hangisidir? A) İnsanın en önemli yaşam kaynağı aldığı nefestir. B) Hayat alma ve verme dengesinden ibarettir. CY Dürüstçe sorulan sorulara içten gelen cevapları vermek gerekir. D) Hayat bir döngüden ibarettir. E) Alınan nefes verilen nefese zemin hazırlar.

19. (1) Ege Bölgesi'nin batı kesiminde geniş bir alanı kaplayan Manisa'nın batısında ve Gediz Nehri hav- zası boyunca karasal nitelikli Akdeniz iklimi hakim olmakla birlikte özellikle doğu ve dağlık bölgelerinde İç Anadolu Bölgesi'nin karasal ikliminin etkileri gö- rülüyor. (II) Batıdan doğuya gidildikçe toprak, iklim ve topoğrafya gibi çevre koşulları aşamalı olarak değişmeye başlayan Manisa'da bu değişime bağlı olarak bitki örtüsü de farklılık gösteriyor. (III) Bitki örtüsü batıdan doğuya doğru sırayla; ova bitkileri, makiler, ormanlar ve alpin bitkilerinden oluşuyor. (IV) Manisa hem tarihî hem de doğal güzellikleri ile gezilecek yerler açısından zengin seçeneklere sahip. (V) Bu yerlerden ilki Aigai antik kenti, tarihçi Heredot'un eserlerinde bahsettiği 12 Aiol şehrinden biri olma özelliği taşıyan alan, bir tepe üzerine inşa edilmesi sebebiyle harika manzaralara sahip. (VI) Osmanlı mimari özellikleri taşıyan Yeni Han, günü- müzde birçok eşya satın alınabilecek bir alışveriş merkezi olarak kullanılıyor. (VII) İnşa edildiği tarih net olarak bilinmese de bölge halkı iki katlı bu hanın 1800'lü yıllarda inşa edildiğini savunuyor. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) II B) III C) IV D) V E) VI

15. Elinde fotoğraf makinesi olan herkes fotoğrafçı ola- mayacağı gibi, her fotoğrafçının da fotoğraf sanatçısı olduğunu düşünmemek gerekir. Hangi sanatı yapı- yor olursanız olun, sanatçı değilseniz yaptığınız ça- lışmalar hobiden öteye geçemez. Yani ışık, makine ve kadrajın yardımıyla bir görüntüyü kaydettiğinizde fotoğrafçı olursunuz. Sanatın tanımında söylenen bir yaratma söz konusu değildir. Yapılan şey, ha- yatın içinde olan bir görüntünün kaydedilmesi iş- leminden ibarettir. Oysa sanat olabilmesi için bir şeyin var edilmesi gerekir. Fotoğraf öğrenilebilir bir süreçtir. İçine hayal gücü ve yaratım kattığınızda, hislerinizi karşı tarafa aktardığınızda ve fotoğrafa bakıldığında isminiz akla geliyorsa fotoğraf imzanızı taşıyor demektir. Evet, işte o zaman o fotoğraf bir sanat eseri olur. Buna göre bir fotoğrafçının, sanatçı olarak gö- rülebilmesi aşağıdakilerden hangisine bağlıdır? A) Hayal gücünü harekete geçirecek tablolar orta- ya koymasına B) İnsanı düşündürecek orijinal görüntüler yakala- masina C) Estetik özelliklere sahip manzaralar çekebilme- sine D) Özgün niteliklere sahip yeni bir şeyler ortaya ko- yabilmesine E) Sanat eğitimi alıp mesleğin temel esaslarına uy- masina 2 -

17. Bazı köylerde köyün malı olan odalar vardır. Bu odaların bakımı ve giderleri muhtarlık tarafından karşılanmaktadır. Sosyal hayatın bir parçası olan bu odalarda çoğunlukla resmî görevliler misafir edil- mekte, köyü ilgilendiren toplantılar yapılmakta, bir bölümü muhtarlık makamı ya da köy kahvesi olarak kullanılmaktadır. Türk halk eğlencelerinden olan kış toplantı ve eğlenceleri köy, kasaba gibi küçük yer- leşim birimlerinde gelenekselleşen kültürel bir olay olarak bu odalarda yaşatılmaktadır. Köy odaları, sadece mülk sahibi ya da köy halkının misafirleri- nin ağırlandığı bir yer değil; sohbet, nişan, düğün, asker uğurlaması, taziye, toplu iftar yemekleri, köyün erkeklerinin toplanıp çeşitli oyunlar oynaması nabgibi çeşitli etkinliklerin de gerçekleştiği bir yapıdır. Bu parçadan hareketle köy odalarıyla ilgili ola- rak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Yöreden yöreye göre farklı isim ve uygulamalar- la bilinmektedir. B) Anadolu'daki köylerin büyük çoğunluğunda bu- lunmaktadır. C) Farklı amaçlar doğrultusunda kullanımı vardır. D) Devlet tarafından inşa edilip muhtarların kontro- lüne verilmiştir. E) Varlıklı kişilerin çabasıyla ya da köy halkının iş birliğiyle kurulmuştur.

A KİTAPÇIĞI Ziya Osman Saba, bir İstanbul tutkunudur. Bu büyük sevginin, aşk derecesindeki bağlılığın yan- sımalarıyla sık sık karşılaşıyoruz. Doğup büyüdüğü kente yürekten bağlanan şair gerek şiirlerinde ge- rekse öykülerinde bu sevgiyi dile getirir; dizeleri, sa- tırları İstanbul'la dopdoludur. Ziya Osman Saba'nın yaşamının, şiir ve öykülerinin mekânı İstanbul, anılar yolculuğunda önemli rol oynuyor kuşkusuz. Şairin çocukluk günlerine özleminin derinliklerinde, annesine duyduğu hasret yer alır. Henüz küçük bir çocukken, ev içi yaşantılarından gelen küçük mutlu- lukların kaynağında annesini görür. O, şairin mutlu çocukluk günlerinin başta gelen mimarıdır. Annesini kaybettikten sonra onu arayışını, çocukluğunu ara- yışına dönüştürecek, çocukluk günlerini ömrünün en güzel dönemi olarak nitelendirecektir. 7. Bu parçadan hareketle Ziya Osman Saba ile il- gili aşağıdakilerden hangisi çıkarılabilir? A) Şiir ve öykülerinde kendine özgü anlatımı dikkati çekmektedir. B) Annesinin ölümünden sonra hep bir arayış için- de olmuş, aradığı huzuru bir türlü bulamamıştır. C) Çocukluk günlerine özlemin temelinde annesine duyduğu sevgi ve özlem yatmaktadır. D) En küçük şeylerden dahi mutluluk duyabilen bir kişiliğe sahiptir. E) Kendisini İstanbul'un güzellikleriyle avutarak annesinin yokluğuyla çektiği acıyı hafifletmeye çalışmıştır.

TYT/TÜR 29. Kurmaca eserlerden oluşan türler birer yaratma ürünüdür. Bu türler, bize doğrudan ya da dolaylı bir şekilde içinde yaşanılan dünyayı veriyor olmakla birlikte, bütünüyle yazarın kendi imgeleminde ürettiği bir "hayalî oluş" özelliği de gösterir. Bundan ötürü edebî oluşları ise içeriğe bağlı olmaktan çok, bütünüyle Diğer türlerin yaşantıların anlatılış boyutunda, bir başka ifadeyle üslup açısından sanatsal ya da edebî oluşlarına dayanır. Bu açıdan deneme türü her iki grubun özelliklerini de barındırabilen bir türdür. Yazar deneme metninde, gerçekten olmuş olayların, yaşanmışlıkların yanı sıra biricik olma düzeyine yükselebilen konuları işleyebilmesi bakımından ilk grubun özelliklerine yakınlık gösterebilir. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) sanatçı tamamen kendini, kendi bilgi ve kültür birikimini, beğeni düzeyini temel alır B) yazar ele aldığı konuyu bir bütünsellik içinde kendi izlenimleri doğrultusunda dile getirir bu türler, içerik özellikleriyle dış dünyaya gönderme yaparken kuruluş yönüyle yazarın kendi içselliğini ön plana çıkarır D) sanatçının imgelem dünyasının bir yansıması olarak okurun beğenisine sunulur E) somut konuları işlemekle birlikte salt saf yorumların ya da izlenimlerin değil, okumaya dayalı yararlanılması gerekir referanslardan 30. İş dünyası eskiden hayırseverlik mahiyetinde sponsorluklara girişirdi; artık müzelerle veya sanatçılarla düpedüz ortaklıklar kuruyor, böylece iki taraf da kendi ismini büyütmek üzere birbirinin marka niteliğinden besleniyor. İş dünyası artık koleksiyon ve sanat siparişi faaliyetlerini artırıyor, sergiler açıyor. Bu durum, şirketlerin sanatı destekliyor gibi görünmesinin ötesinde tamamen kendi reklamlarını yapmak ve vergi indiriminden yararlanmak için başvurdukları bir gösteriden başka bir şey değildir. Bugün özel kuruluşlar ve büyük holdingler sanat yarışmaları aracılığıyla ödüller dağıtıp kamunun helleğinde yer ederek kendi adlarını duyurmaya çalışıyor. ARCH 31. İlkel ritüellerden g ile doğru orantılı il bulunduğu siyasa dönemin ihtiyaçla yorumlanmıştır. T ele alınmakla birli misyonu yüklenm belirlediği kriterle bireyler hedeflen Roma'da ise insa hâle getirmek içi Oksijen Yayınları doğuşu, tiyatroy otoritelerin tekel dönüştürmüştür düşünce biçimle yönelmiş ancak umutsuzluğa de kırılamamıştır. Bu parçadan F 1. Eğitme y II. Yaşamda düşünüle III. Bazı dör edilgen IV) insanlık yapısal yargılarından A) I ve 11 32. Bugüne kac doğru, yanl kapalı, kera mücadele e Bu parçad bir kullanı A) Sahip o

2. Tanpınar, mizaç ve sanat telakkisi bakımından kendisine yakın bulduğu sanatkârlar hakkındaki yorumlarında daha şahsi ve cömerttir. Çok iyi tanımadığı ve dünyasına giremediği sanatçılarla ilgili konuşurken ise daha cimridir sözcükleri sarf ederken. Nerval'le ilgili yazdıklarındaki coşkuyu ve cüretkârlığı buna yormak gerekir. Bu parçadan hareketle Tanpınar hakkında aşağıdakilerden hangisi kesin olarak söylenebilir? Eleştiricinin ele aldığı konuyla arasına mesafe koyması gerektiğine inanmaktadır. PRDaha çok kendi sanat görüşüne yakın olan sanatçıları yazı konusu etmiştir. Banatçı Nerval'i kendisine yakın bulmaktadır. D) Nerval'le ilgili eleştirilerini yumuşatma gereği HIGHS duymamıştır. Bir metni eleştirirken sanatçıyı konu dışında bırakmak. gerektiğini düşünmektedir.

eğil 14. Bir şeyi tam tersine çevirebilmek mümkün olsaydı onun gerçekten olduğunu söylemek zor olmaz mıydı? Tersine döndürülüp en baştaki hâline eksiksiz olarak getirilebilen bir süreç belki de bize bir şeyin gerçekten "olduğu" hissini daha az verecekti. Örneğin pişmiş yumurtayı çiğ hâle getirebilseydik, ölüyü diriltebilseydik eğer bir şeyin olmuş olmasının ne önemi kalırdı ki?.. Yaşamdaki bu asimetriler olmasaydı bir şeyler gerçekten ve tam anlamıyla geçmişte kalabilir miydi? Belki de geçmiş, şimdi ve gelecek doğrultusu veya doğrultularını algılayışımız, yani zaman dediğimiz şey, bu geri dönmenin imkânsızlığı sayesinde var olmuştur. Bu parçadaki yazarın asıl anlatılmak istediği aşağıdakilerin hangisidir? d A) Yaşamda olmuş bir şeyi geri almak olanaksız olduğu için hata yapmamaya gayret etmemiz gerekir. B) Zaman algımız, bizi yaşanan bir şimdiki zamana hapsetmektedir. C) Olan biteni geri alamayacağımıza göre yaşamımızı geleceğe bakarak inşa etmeliyiz. D) Zamanı doğrusal bir süreç olarak algılamamız, geçmiş, şimdi ve gelecek kavramları ile mümkün olmuştur. E) Gerçeklik duygusunu, yaşananların geri döndürülemez oluşuna borçluyuz. 15.