Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

Bir kış günü sabaha kadar yağan kar, dört bir yanı kapla-
mıştır. Nasrettin Hoca erkenden kalkıp kapı dışarı çıkınca
bir de bakar ki kar bir adam boyunu geçmiştir. Dam çöker
endişesiyle Hoca telaşlanır. Küreği alıp damdaki karları te-
mizlemeye başlar. Karları kürerken aniden dengesini kay-
bedip damdan aşağıya düşer. Nasrettin Hoca'nın sesine
toplanan konu komşu "Aman nasıl olmuş, ayağı mı kolu
mu kırılmış, doktora götürelim, kırıkçı çağıralım." derken
Nasrettin Hoca "Ben doktor falan istemem, bana damdan
düşen birini getirin." karşılığını verir.
J
nedim
Aşağıdaki beyitlerden hangisi Nasrettin Hoca'nın ver-
mek istediği mesajı örneklemez?
A) Sor dil-i miskînimin derdin perîşân zülfüne
Hâlini bilmez perişânın perişân olmayan
B) Dil derdini gaminla dil-efgâr olan bilir
36 Bimâr hâlini yine bîmâr olan bilir
C) Hâlim anlar var ise Mecnûn ile Ferhâd'dır
Hâsılı bî-akl u bî-hûş olmayan bilmez beni
D) Kadrini seng-i musallâda bilip ey Bâkî
Durup el bağlayalar karşına yârân saf saf
E) Yürü bir hastaya arz eyle Hayâlî sözünü
Sağ olanlar ne bilir çektiğini sayrının
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Bir kış günü sabaha kadar yağan kar, dört bir yanı kapla- mıştır. Nasrettin Hoca erkenden kalkıp kapı dışarı çıkınca bir de bakar ki kar bir adam boyunu geçmiştir. Dam çöker endişesiyle Hoca telaşlanır. Küreği alıp damdaki karları te- mizlemeye başlar. Karları kürerken aniden dengesini kay- bedip damdan aşağıya düşer. Nasrettin Hoca'nın sesine toplanan konu komşu "Aman nasıl olmuş, ayağı mı kolu mu kırılmış, doktora götürelim, kırıkçı çağıralım." derken Nasrettin Hoca "Ben doktor falan istemem, bana damdan düşen birini getirin." karşılığını verir. J nedim Aşağıdaki beyitlerden hangisi Nasrettin Hoca'nın ver- mek istediği mesajı örneklemez? A) Sor dil-i miskînimin derdin perîşân zülfüne Hâlini bilmez perişânın perişân olmayan B) Dil derdini gaminla dil-efgâr olan bilir 36 Bimâr hâlini yine bîmâr olan bilir C) Hâlim anlar var ise Mecnûn ile Ferhâd'dır Hâsılı bî-akl u bî-hûş olmayan bilmez beni D) Kadrini seng-i musallâda bilip ey Bâkî Durup el bağlayalar karşına yârân saf saf E) Yürü bir hastaya arz eyle Hayâlî sözünü Sağ olanlar ne bilir çektiğini sayrının
Çökelez Dağı çevresinde yaşayıp odunculuk ile geçinen
fakir bir aile varmış. Bu ailenin bir kızı varmış ancak bu
kız oldukça çirkinmiş. Evlenecek yaşa gelmiş oğlu bulunan
anneler, onu görünce hep yollarını değiştirirmiş. Fakir ai-
lenin bu çirkin kızı, fakirliğini hiçbir zaman önemsememiş
ama çirkinliği yüzünden kalbi paramparça oluyormuş. Bir
gün daha fazla dayanamayıp Çökelez Dağı eteklerinden
kendini aşağıya bırakmış. Buradan içi su ve tortu dolu olan
havuza düşmüş. Havuzdaki suda uzun bir süre baygın kal-
mış. Daha sonra içinde baygın yattığı su, genç kızı güzellik
ile ödüllendirmiş. Oradan geçen Denizli Beyi'nin oğlu da
kanlar içerisinde yatan bu genç kızı görmüş ve atına alarak
evine kadar götürmüş. Kız kısa sürede iyileşmiş ve kendini
kurtaran bu adamla evlenmiş. O gün bugündür, kadınlar
güzelleşebilmek için Pamukkale ılıcalarını ziyaret etmekte.
Bu parça ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy-
lenemez?
A) Öyküleme anlatım biçimine yer verilmiştir.
B) Şekil değiştirme motifi vardır.
Efsane türünün özelliklerini taşımaktadır.
D) Bir tekerleme ile bitirilecektir.
E) Zaman belirsizdir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Çökelez Dağı çevresinde yaşayıp odunculuk ile geçinen fakir bir aile varmış. Bu ailenin bir kızı varmış ancak bu kız oldukça çirkinmiş. Evlenecek yaşa gelmiş oğlu bulunan anneler, onu görünce hep yollarını değiştirirmiş. Fakir ai- lenin bu çirkin kızı, fakirliğini hiçbir zaman önemsememiş ama çirkinliği yüzünden kalbi paramparça oluyormuş. Bir gün daha fazla dayanamayıp Çökelez Dağı eteklerinden kendini aşağıya bırakmış. Buradan içi su ve tortu dolu olan havuza düşmüş. Havuzdaki suda uzun bir süre baygın kal- mış. Daha sonra içinde baygın yattığı su, genç kızı güzellik ile ödüllendirmiş. Oradan geçen Denizli Beyi'nin oğlu da kanlar içerisinde yatan bu genç kızı görmüş ve atına alarak evine kadar götürmüş. Kız kısa sürede iyileşmiş ve kendini kurtaran bu adamla evlenmiş. O gün bugündür, kadınlar güzelleşebilmek için Pamukkale ılıcalarını ziyaret etmekte. Bu parça ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? A) Öyküleme anlatım biçimine yer verilmiştir. B) Şekil değiştirme motifi vardır. Efsane türünün özelliklerini taşımaktadır. D) Bir tekerleme ile bitirilecektir. E) Zaman belirsizdir.
15. (1) Güneş'in canlılara büyük yarar sağlayan ışınları, deniz-
lerde ancak 200-300 metre derinliğe kadar ulaşabilmektedir.
(II) Okyanus canlıları da bundan dolayı bu aydınlık kuşakta
yaşamayı tercih etmektedirler. (III) Aydınlık kuşakta üretilen
besinin ve canlı artıklarının bir bölümü ise zamanla okyanusun
derinliklerine ulaşır ve daha aşağıdaki canlıların yaşamasını
mümkün kılar. (IV) Ölçümlere göre Güneş ışığının %30'u
deniz yüzeyinde yansıtılır. (V) İlk 200 metredeyse işık spekt-
rumunun mavi ışığı en son olmak üzere 7 rengi ardı ardınca
emilir, 1000 metrenin altındaki derinliklerde ise işığa rastlamak
imkânsızdır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi kendinden
sonraki cümlenin gerekçesidir?
A) I
B) II C) III D) IV E) V
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
15. (1) Güneş'in canlılara büyük yarar sağlayan ışınları, deniz- lerde ancak 200-300 metre derinliğe kadar ulaşabilmektedir. (II) Okyanus canlıları da bundan dolayı bu aydınlık kuşakta yaşamayı tercih etmektedirler. (III) Aydınlık kuşakta üretilen besinin ve canlı artıklarının bir bölümü ise zamanla okyanusun derinliklerine ulaşır ve daha aşağıdaki canlıların yaşamasını mümkün kılar. (IV) Ölçümlere göre Güneş ışığının %30'u deniz yüzeyinde yansıtılır. (V) İlk 200 metredeyse işık spekt- rumunun mavi ışığı en son olmak üzere 7 rengi ardı ardınca emilir, 1000 metrenin altındaki derinliklerde ise işığa rastlamak imkânsızdır. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi kendinden sonraki cümlenin gerekçesidir? A) I B) II C) III D) IV E) V
28. Gezdiği yerlerden aldığı esinle zenginleşen, coşkulu bir
insan sevgisiyle yoğurduğu şiirlerinde toplumsal sorunları,
yaşam-halk ilişkisini öne çıkardı. Büyük ölçüde folklor
ögelerinden yararlandı. Şiir üzerine yazılarını bir araya
getirdiği 1983 tarihli Şiiri Düzde Kuşatmak başlıklı kitabında
amacını "Halkta var olan öz ve biçimi diyalektik olarak
yükseltmek, şiiri yükseltirken halkın yaşamının ve yaşam
biçimlerinin yükselmesine yardımcı olmak" sözleriyle
açıkladı. Şiirleri pek çok dile çevrilen, kırktan fazla şiiri
bestelenen, 2008 yılında bir gazetenin yaptığı ankette
"Yaşayan En Büyük Türk Şairi" seçilen Gülten Akın, 2015
yılında aramızdan ayrıldı.
Bu parçadan Gülten Akın ile ilgili aşağıdakilerden
hangisine ulaşılabilir?
A) Halkın kaynağına inmeyi hedefler.
B) Bireyden ziyade toplumun beğenisini önceler.
C) Yorumlamaz, var olanı ortaya koyar.
D) Sorunları aktarmaz, sezdirir.
E) Beklentileri değil kendi duygu dünyasını yansıtır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
28. Gezdiği yerlerden aldığı esinle zenginleşen, coşkulu bir insan sevgisiyle yoğurduğu şiirlerinde toplumsal sorunları, yaşam-halk ilişkisini öne çıkardı. Büyük ölçüde folklor ögelerinden yararlandı. Şiir üzerine yazılarını bir araya getirdiği 1983 tarihli Şiiri Düzde Kuşatmak başlıklı kitabında amacını "Halkta var olan öz ve biçimi diyalektik olarak yükseltmek, şiiri yükseltirken halkın yaşamının ve yaşam biçimlerinin yükselmesine yardımcı olmak" sözleriyle açıkladı. Şiirleri pek çok dile çevrilen, kırktan fazla şiiri bestelenen, 2008 yılında bir gazetenin yaptığı ankette "Yaşayan En Büyük Türk Şairi" seçilen Gülten Akın, 2015 yılında aramızdan ayrıldı. Bu parçadan Gülten Akın ile ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Halkın kaynağına inmeyi hedefler. B) Bireyden ziyade toplumun beğenisini önceler. C) Yorumlamaz, var olanı ortaya koyar. D) Sorunları aktarmaz, sezdirir. E) Beklentileri değil kendi duygu dünyasını yansıtır.
18. Futboldaki cinsiyetçi dili ve erkek egemen anlayışı
değiştirmek için yola çıkan Karşı Lig dört sene önce
kuruldu. Kadın-erkek birlikte futbol oynanan, hatta
kadınların oynamasını teşvik amacıyla sahada en az üç
kadın oyuncunun yer almasını şart koşan lig, futbola yeni
bir anlayış getirmenin peşinde. Endüstriyelleşmiş, büyük s
paraların döndüğü, hırsa ve sadece kazanmaya odaklı
futbol yerine oyundan zevk almayı ve birlikte bir şey
paylaşmayı esas alan, "fair play"in hâkim olduğu oyunu
geri getirmeye çabalıyorlar.belamsız Bandosu da işte bu
Karşı Lig'de mücadele eden 16 takımdan biri. 2015'te
kurulan takım farklı meslek gruplarından ve çevrelerden
gelen kadın ve erkeklerden oluşuyor. Kadir Has
Üniversitesi Spor İletişimi Sertifika Programı'nda tanışan,
bir süre kendi kendilerine futbol oynadıktan sonra kadın-
erkek beraber oynayabilecekleri bir lig arayışına giren
ekip, eski yerli sinemaya olan hayranlıklarının neticesinde
kendilerine Selamsız Bandosu ismini vererek Karşı Lig'in
kurucuları arasında yer almış.
Bu parçada sözü edilen "Karşı Lig" ve orada yer alan
"Selamsız Bandosu" adlı futbol takımı ile ilgili aşağıda
söylenenlerden hangisi yanlıştır?
A) Karşı Lig'in amaçlarından biri, kadınların da futbolu
erkekler kadar iyi oynayabileceklerini göstermektir.
B) Ligin oluşumunda dünya görüşü ve siyasal bakış açısı
etkili olmuştur.
C) Lig amatör ruha uygun özellik ve kurallarla
oluşturulmuştur.
D) Selamsız Bandosu'nun üyeleri çeşitli ilgi ve bakış
ortaklıklarına sahiptir.
E) Karşı Lig, günümüz futbol endüstrisine eleştirel bir
bakışla yaklaşmaktadır.
f
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
18. Futboldaki cinsiyetçi dili ve erkek egemen anlayışı değiştirmek için yola çıkan Karşı Lig dört sene önce kuruldu. Kadın-erkek birlikte futbol oynanan, hatta kadınların oynamasını teşvik amacıyla sahada en az üç kadın oyuncunun yer almasını şart koşan lig, futbola yeni bir anlayış getirmenin peşinde. Endüstriyelleşmiş, büyük s paraların döndüğü, hırsa ve sadece kazanmaya odaklı futbol yerine oyundan zevk almayı ve birlikte bir şey paylaşmayı esas alan, "fair play"in hâkim olduğu oyunu geri getirmeye çabalıyorlar.belamsız Bandosu da işte bu Karşı Lig'de mücadele eden 16 takımdan biri. 2015'te kurulan takım farklı meslek gruplarından ve çevrelerden gelen kadın ve erkeklerden oluşuyor. Kadir Has Üniversitesi Spor İletişimi Sertifika Programı'nda tanışan, bir süre kendi kendilerine futbol oynadıktan sonra kadın- erkek beraber oynayabilecekleri bir lig arayışına giren ekip, eski yerli sinemaya olan hayranlıklarının neticesinde kendilerine Selamsız Bandosu ismini vererek Karşı Lig'in kurucuları arasında yer almış. Bu parçada sözü edilen "Karşı Lig" ve orada yer alan "Selamsız Bandosu" adlı futbol takımı ile ilgili aşağıda söylenenlerden hangisi yanlıştır? A) Karşı Lig'in amaçlarından biri, kadınların da futbolu erkekler kadar iyi oynayabileceklerini göstermektir. B) Ligin oluşumunda dünya görüşü ve siyasal bakış açısı etkili olmuştur. C) Lig amatör ruha uygun özellik ve kurallarla oluşturulmuştur. D) Selamsız Bandosu'nun üyeleri çeşitli ilgi ve bakış ortaklıklarına sahiptir. E) Karşı Lig, günümüz futbol endüstrisine eleştirel bir bakışla yaklaşmaktadır. f
DENEME-8 HR
19. Beş yaşından beri piyano çalıyorum. Bestelerim de var.
Başkalan rahatsız olmasın diye piyanoyu evin bodrumuna
koydum. Canım sıkıldıkça inip çalıyorum. Bir yandan da
resim çiziyorum. Resim çizmeye başlamam, eşimin eski
çizimlerimi bulmasıyla başladı. Resimlerimi satıyorum da.
Biraz şaşırdım ama iyi pazarı var resimlerimin. Şimdi sine-
madan, oyunculuktan biraz uzak olsam da ruhumu yine
sanatia eğliyorum. Belli ki sanat...
Bu parça aşağıdakilerin hangisiyle sürdürülürse
anlatımın akışı bozulmamış olur?
A) yaşamımın merkezine oturmuş.
B) her dönemimde bana kucak açıyor.
C bugün de beni hayata bağlıyor.
D)) beni üne kavuşturan bir alan olmuş.
E) bir şekilde gelip beni buluyor.
20
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
DENEME-8 HR 19. Beş yaşından beri piyano çalıyorum. Bestelerim de var. Başkalan rahatsız olmasın diye piyanoyu evin bodrumuna koydum. Canım sıkıldıkça inip çalıyorum. Bir yandan da resim çiziyorum. Resim çizmeye başlamam, eşimin eski çizimlerimi bulmasıyla başladı. Resimlerimi satıyorum da. Biraz şaşırdım ama iyi pazarı var resimlerimin. Şimdi sine- madan, oyunculuktan biraz uzak olsam da ruhumu yine sanatia eğliyorum. Belli ki sanat... Bu parça aşağıdakilerin hangisiyle sürdürülürse anlatımın akışı bozulmamış olur? A) yaşamımın merkezine oturmuş. B) her dönemimde bana kucak açıyor. C bugün de beni hayata bağlıyor. D)) beni üne kavuşturan bir alan olmuş. E) bir şekilde gelip beni buluyor. 20
- Parmak izlerinin çok sınırlı bazı özellikleri DNA ile
tayin edilir. Parmak izleri çok az miktarda genlerle,
büyük oranda ise çevresel değişkenlerle belirlenen
özelliklerdir. Fakat bir miktar genetik köken olduğu için
ebeveynlerle bebeğin parmak izlerinde benzerlik olması
kadar doğal bir şey yoktur. Parmak izlerinin benzerliği
3 kademede derecelendirilir, en düşük benzerlik düzeyi
1'dir ve ebeveynlerle çocuk arasındaki parmak izi
benzerliğinin derecesi genellikle 1'dir. Diğer yandan
parmak izleri arasında birçok farklılık da vardır. Bu
nedenle zaten eş yumurta ikizlerinin parmak izleri bile
birbirinin tipatıp aynısı değildir. Ama dünyada zaten
birbiriyle tipatıp aynı parmak izine sahip olan iki insan
dahi yoktur, herkesin parmak izi kendine özgüdür.
Çünkü parmak izinin birçok özelliği, anne karnındayken
meydana gelen basınçların etkisiyle ve bu etkilerin ne
zaman olduğuna göre belirlenir.
Bu parçada parmak iziyle ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Özelliklerini belirleyen etmenlere
B) Kişinin günlük hayattaki kullanımına
C) Fiziksel yapısının nasıl oluştuğuna
D) Yapısının kişiye özgü olduğuna
E) Genetik bir özelliği barındırabileceğine
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
- Parmak izlerinin çok sınırlı bazı özellikleri DNA ile tayin edilir. Parmak izleri çok az miktarda genlerle, büyük oranda ise çevresel değişkenlerle belirlenen özelliklerdir. Fakat bir miktar genetik köken olduğu için ebeveynlerle bebeğin parmak izlerinde benzerlik olması kadar doğal bir şey yoktur. Parmak izlerinin benzerliği 3 kademede derecelendirilir, en düşük benzerlik düzeyi 1'dir ve ebeveynlerle çocuk arasındaki parmak izi benzerliğinin derecesi genellikle 1'dir. Diğer yandan parmak izleri arasında birçok farklılık da vardır. Bu nedenle zaten eş yumurta ikizlerinin parmak izleri bile birbirinin tipatıp aynısı değildir. Ama dünyada zaten birbiriyle tipatıp aynı parmak izine sahip olan iki insan dahi yoktur, herkesin parmak izi kendine özgüdür. Çünkü parmak izinin birçok özelliği, anne karnındayken meydana gelen basınçların etkisiyle ve bu etkilerin ne zaman olduğuna göre belirlenir. Bu parçada parmak iziyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Özelliklerini belirleyen etmenlere B) Kişinin günlük hayattaki kullanımına C) Fiziksel yapısının nasıl oluştuğuna D) Yapısının kişiye özgü olduğuna E) Genetik bir özelliği barındırabileceğine
28. Karşılaştığımız kimi sözler; biraz şiirsel ve sözün insanın
kendi içinde aldığı manaya, düştüğü yerin derinliğinden
çıkan sedaya göre anlaşılmaktan çok, sezilmeye muhtaç
ve bir o kadar da derin anlamı olan sözlerdir. Açıklana-
bilirler belki ama bu, onları daha da anlaşılmaz yapabilir.
Anlayabilecek durumda olana açıklama zaten gerekmez.
Ama durum tersiyse, bu sözlerin ne demek istediği böyle
kişilere anlatılmaya çalışılırsa durum hem yazar hem de
bilgisel donanımı yetersiz olan okur açısından daha da
karmaşık bir hâl alır.
Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerden han-
gisidir?
A) Kimi ifadelerin uzunluğundan dolayı anlaşılmasının
mümkün olmayacağı
B) Anlam derinliği olan sözlerin bilgi bakımından eksik
olan okura açıklanmaya çalışılmasının, durumu daha
da güçleştireceği
C) Toplumla uzlaşamayan, çatışma hâlinde olan kişile-
rin düşüncelerinin anlaşılamayacağı
Dy Bazı metinlerin okur tarafından değerlendirilmesinin
şiire göre daha çok zaman alacağı
E) Sanat yapıtlarında işlenen konuların toplumun her
kesimine seslenmesinin eserin değerini düşüreceği
3
nit ilgilendirir. Yapıtı ortaya koyanın kişiliğiyle il-
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
28. Karşılaştığımız kimi sözler; biraz şiirsel ve sözün insanın kendi içinde aldığı manaya, düştüğü yerin derinliğinden çıkan sedaya göre anlaşılmaktan çok, sezilmeye muhtaç ve bir o kadar da derin anlamı olan sözlerdir. Açıklana- bilirler belki ama bu, onları daha da anlaşılmaz yapabilir. Anlayabilecek durumda olana açıklama zaten gerekmez. Ama durum tersiyse, bu sözlerin ne demek istediği böyle kişilere anlatılmaya çalışılırsa durum hem yazar hem de bilgisel donanımı yetersiz olan okur açısından daha da karmaşık bir hâl alır. Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerden han- gisidir? A) Kimi ifadelerin uzunluğundan dolayı anlaşılmasının mümkün olmayacağı B) Anlam derinliği olan sözlerin bilgi bakımından eksik olan okura açıklanmaya çalışılmasının, durumu daha da güçleştireceği C) Toplumla uzlaşamayan, çatışma hâlinde olan kişile- rin düşüncelerinin anlaşılamayacağı Dy Bazı metinlerin okur tarafından değerlendirilmesinin şiire göre daha çok zaman alacağı E) Sanat yapıtlarında işlenen konuların toplumun her kesimine seslenmesinin eserin değerini düşüreceği 3 nit ilgilendirir. Yapıtı ortaya koyanın kişiliğiyle il-
#
26. Mevlana, "Dil, tencerenin kapağına benzer. Kıpırdayıp
kokusunu saldığında içinde ne pişiyor, anlarsın." der.
Aşağıdakilerden hangisi bu cümlede anlatılmak iste-
nen ile anlamca aynı doğrultudadır?
A Dilin insanın kendisini yansıtması sebebiyle her bi-
rey, kendisinin ne olduğunu ve nasıl bir niteliğe sahip
olduğunu dili sayesinde açığa çıkarmış olur.
BY Toplumu oluşturan bireyler arasında iletişime imkân
vermesinden dolayı dil, toplumsal birliğin sağlanma-
sında etkin bir rol oynar.
C) Birey, ana dilin sunmuş olduğu düşünme biçimlerin-
den bağımsız olarak dünyayı algılama ve anlamlan-
dırma yetisine sahip değildir.
D) Zengin olan bir dil, kişiye daha derin düşünme imkâ-
ni sunarken düşünme de dilin gelişme ve zenginleş-
mesine katkıda bulunur.
EX İnsan için bir bilgi edinme aracı olmakla beraber, üre-
tilen bilgilerin korunmasını sağlama işlevinden dolayı
da dil insanlığın bilgi temelini oluşturmaktadır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
# 26. Mevlana, "Dil, tencerenin kapağına benzer. Kıpırdayıp kokusunu saldığında içinde ne pişiyor, anlarsın." der. Aşağıdakilerden hangisi bu cümlede anlatılmak iste- nen ile anlamca aynı doğrultudadır? A Dilin insanın kendisini yansıtması sebebiyle her bi- rey, kendisinin ne olduğunu ve nasıl bir niteliğe sahip olduğunu dili sayesinde açığa çıkarmış olur. BY Toplumu oluşturan bireyler arasında iletişime imkân vermesinden dolayı dil, toplumsal birliğin sağlanma- sında etkin bir rol oynar. C) Birey, ana dilin sunmuş olduğu düşünme biçimlerin- den bağımsız olarak dünyayı algılama ve anlamlan- dırma yetisine sahip değildir. D) Zengin olan bir dil, kişiye daha derin düşünme imkâ- ni sunarken düşünme de dilin gelişme ve zenginleş- mesine katkıda bulunur. EX İnsan için bir bilgi edinme aracı olmakla beraber, üre- tilen bilgilerin korunmasını sağlama işlevinden dolayı da dil insanlığın bilgi temelini oluşturmaktadır.
36.
35-36. soruları aşağıdaki parçaya gore cevaplayınız.
Gazeteci:
Yazar:
Ticari kaygıların yönlendirdiği kuruluşlar var olsa
da çocuğu ciddiye alan yaklaşımların daha yaygın
olduğunu söyleyebilirim. Yayınevlerimizin giderek estetiği
önceleyen bir tavırla çocuk yayıncılığı yaptıklarını
görüyorum. Nitelikli ürünlerin sayısının son yıllarda
giderek artmış olması da sevindirici bir gelişme. Öte
yandan akademik ortamda çocuk edebiyatını bir bilim
dalı olarak hâlâ benimsemiş değiliz. Almamız gereken
bir hayli mesafe var. İçerikte hâlâ çocuğa itimatsızlık,
çocuğun yeterliliğini sorgulama, çocuğa ne yapıp
yapmaması gerektiğini söyleme eğiliminin geçerli olduğu
söylenebilir. "Çocuk ne anlar?" geleneksel yaklaşımını
bütünüyle terk edemediğimiz bir gerçek. Bu kalıplaşmış
düşünceyi "Çocuktur anlar." biçimine getirdiğimizde
metinden ileti çıkarmayı da çocuğa bırakmış olacağız.
1. Çocuğun iç dünyasından uzak olma
II. Çocuğa iletiyi doğrudan verme
All. Çocuğa güvenmeme
IV. Çocuğun algılarını yetersiz bulma
tavırlarından hangisi yazarın, çocuk kitaplarının
içeriğine yönelik eleştirilerinden biri değildir?
A) Yalnız I
B) I ve Ill
D) Il ve IV
El ve IV
C) II ve III
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
36. 35-36. soruları aşağıdaki parçaya gore cevaplayınız. Gazeteci: Yazar: Ticari kaygıların yönlendirdiği kuruluşlar var olsa da çocuğu ciddiye alan yaklaşımların daha yaygın olduğunu söyleyebilirim. Yayınevlerimizin giderek estetiği önceleyen bir tavırla çocuk yayıncılığı yaptıklarını görüyorum. Nitelikli ürünlerin sayısının son yıllarda giderek artmış olması da sevindirici bir gelişme. Öte yandan akademik ortamda çocuk edebiyatını bir bilim dalı olarak hâlâ benimsemiş değiliz. Almamız gereken bir hayli mesafe var. İçerikte hâlâ çocuğa itimatsızlık, çocuğun yeterliliğini sorgulama, çocuğa ne yapıp yapmaması gerektiğini söyleme eğiliminin geçerli olduğu söylenebilir. "Çocuk ne anlar?" geleneksel yaklaşımını bütünüyle terk edemediğimiz bir gerçek. Bu kalıplaşmış düşünceyi "Çocuktur anlar." biçimine getirdiğimizde metinden ileti çıkarmayı da çocuğa bırakmış olacağız. 1. Çocuğun iç dünyasından uzak olma II. Çocuğa iletiyi doğrudan verme All. Çocuğa güvenmeme IV. Çocuğun algılarını yetersiz bulma tavırlarından hangisi yazarın, çocuk kitaplarının içeriğine yönelik eleştirilerinden biri değildir? A) Yalnız I B) I ve Ill D) Il ve IV El ve IV C) II ve III
Amerikalı yazar Audre Lorde öz bakım için şöyle demiş:
"Kendine iyi bakmak, nefsin tatmini ve keyfi için yapılan
her şey değil; kendini korumak için yapılan her şeydir.”
Yani "Ben yemek yemeyi çok seviyorum, kendimi de
seviyorsam istediğimi yiyerek kendime iyi bakabilirim."
diyemezsiniz ya da "Egzersiz yapmak yorucu, beni
televizyon seyretmek daha mutlu ediyorsa beni mutlu
edeni yapmak daha mantıklı." diyemezsiniz.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine
ulaşılamaz?
A) İnsanın kendine iyi bakabilmesi için her an doğru
seçimler yapması gerekir.
B) Kendimize iyi bakarken doğru ile kolay arasında
veya doğru ile keyifli arasında kalırız.
C) Çoğumuz kendimiz için neyin doğru olduğunu bilsek
bile her zaman doğruyu seçemeyiz.
D) Kendine iyi bakmak; fiziksel, duygusal ve manevi
alanların tümünde hem dengeli hem de işlevsel bir
düzen oturtmakla mümkündür.
E) Kendimize iyi bakmak için alışkanlıklarımızın daha
az zaman ve efor harcamamızı gerektiren bir kalıp
hâline gelmesi gerekir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Amerikalı yazar Audre Lorde öz bakım için şöyle demiş: "Kendine iyi bakmak, nefsin tatmini ve keyfi için yapılan her şey değil; kendini korumak için yapılan her şeydir.” Yani "Ben yemek yemeyi çok seviyorum, kendimi de seviyorsam istediğimi yiyerek kendime iyi bakabilirim." diyemezsiniz ya da "Egzersiz yapmak yorucu, beni televizyon seyretmek daha mutlu ediyorsa beni mutlu edeni yapmak daha mantıklı." diyemezsiniz. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz? A) İnsanın kendine iyi bakabilmesi için her an doğru seçimler yapması gerekir. B) Kendimize iyi bakarken doğru ile kolay arasında veya doğru ile keyifli arasında kalırız. C) Çoğumuz kendimiz için neyin doğru olduğunu bilsek bile her zaman doğruyu seçemeyiz. D) Kendine iyi bakmak; fiziksel, duygusal ve manevi alanların tümünde hem dengeli hem de işlevsel bir düzen oturtmakla mümkündür. E) Kendimize iyi bakmak için alışkanlıklarımızın daha az zaman ve efor harcamamızı gerektiren bir kalıp hâline gelmesi gerekir.
lir.
e
YARDIMCI DÜŞÜNCE
1 ve 2. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Bir kültürün doğduğu yere o kültürün kaynak alanı, yani
kültür ocağı denir. Tarih boyunca, giyim-kuşam, beslen
me, dil, müzik ve mimari gibi kültürün çeşitli özellikleri bu
ocak alanlarından çıkıp yayılmış ve başkaları tarafından
da benimsenmiştir. Bu olguya kültürel vavilma denirken bir
başka kültürün bazı yanlarını benimseme olgusu da kültür
edinmedir. Bir grubun başka bir kültürden çok fazla etki-
lenerek artık ondan ayırt edilemez hale gelmesi olayı ise
asimilasyon olarak adlandırılır. Bir kültürün egemen olduğu
butun bir alan veya bölge ise kültür âlemi diğer adıyla kültür
bölgesidir. Kültürler üzerinde başka birçok kültürün dışarı-
dan baskısı vardır. Bütün bunları mercek altına alan coğraf-
yacılar fikirlerin, tekniklerin, aletlerin, başka değişim ajanları
ve unsurlarının bir kültür ocağından başka alanlara nasıl
yayıldığıyla ilgilenirler. Başka sözcüklerle coğrafyacılar,
insanların daha önce tanıdık olmadıkları fikir benimsemeleri
ve nesneleri kullanmaları olan mekânsal yayılma süreci ile
uğraşırlar.
Bir toplumun komşularından tam anlamıyla yalıtılmış ola-
mayacağı varsayımından yola çıkıldığında, farklı kültür-
lerden gelen yeniliklere bir dereceye kadar açık olma
olasılığının her zaman var olduğu görülür. Bu tür kültürel
değişimler, oldukça küçük ve önemsiz değişiklikler şeklinde
başlayıp farklı bir kültür tarafından tamamen özümsenme-
ye kadar varan çok çeşitli ölçeklerde meydana gelebilirler.
Burada, biri teknolojik olarak daha geri durumda bulunan iki
farklı kültür arasında, daha iyi durumdakine uyum sağlama-
Din ağır bastığı, bir karşılıklı etkilenme söz konusudur. İki
kültür arasındaki bazı bakımlardan eşit olmayan bu etkileş-
me, çoğu kez, değişim veya uyum sağlama sürecinde olan
grubun geleneksel kültürünün parçalanmasına yol açabilir.
Buna örnek olarak, Eskimo Taş Devri kültürünün 21. yüzyıl
başlarında Batılı sanayi toplumu kültürüyle karşı karşıya
gelmesi gösterilmektedir. Teknolojik bakımdan az gelişmiş,
çetin doğal çevre koşullarına iyi uyum sağlamış Eskime
kültürü, bu kültür edinme süreciyle, kaçınılmaz ve sürekli
bir sekilde değisime uğramıştır. Gelismis ülkeler tarafından
erce tirilen. Alaska'nın kuzeyindeki petrol okarımının
da verli Eskimo kültürü üzerindeki etkisi daha da çok değiş-
tirici olmuştur.
1. By parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiş
tir?
A) Güçlü olan tarafın etkileme özelliğine
Ⓡ
B) Kültürel karşılaşmalarda etkileşmenin kaçınılmaz oldu-
Juna
C) Etkileşimlerin kimi geleneksel unsurların dönüşümüne
yol açtığına
dönüşümüne
D) Teknolojik unsurların toplumsal dönüşümlere etki eğine
E) Modernleşme süreçlerinde geleneksel olanın değişme-
sinin olağan olduğuna
3. Günümüze
malar, papir
geçmiş kült
Maya ve A
de yalnızca
neler giydi
nasıl yaptık
nú o günle
müz deyin
bilgi sahib
vücuda yu
işlemek,
mecburiye
iğnesini ic
larının de
giyim mal
rek önce
pamuk ve
kumaşa c
Böylece
tilmiş bas
Bu parç
ürünlerin
lanılama
A) Günl
B) Siyas
C) Topl
D) Tica
E Tekr
4. Kültür,
kültürün
bir baş
ayırır.
renkli,
caktı.
bir bey
bir bili
larda k
aranma
ve hich
ettirme
Korku
çatısm
içinde
tirmac
gelişti
Bu pa
68
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
lir. e YARDIMCI DÜŞÜNCE 1 ve 2. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Bir kültürün doğduğu yere o kültürün kaynak alanı, yani kültür ocağı denir. Tarih boyunca, giyim-kuşam, beslen me, dil, müzik ve mimari gibi kültürün çeşitli özellikleri bu ocak alanlarından çıkıp yayılmış ve başkaları tarafından da benimsenmiştir. Bu olguya kültürel vavilma denirken bir başka kültürün bazı yanlarını benimseme olgusu da kültür edinmedir. Bir grubun başka bir kültürden çok fazla etki- lenerek artık ondan ayırt edilemez hale gelmesi olayı ise asimilasyon olarak adlandırılır. Bir kültürün egemen olduğu butun bir alan veya bölge ise kültür âlemi diğer adıyla kültür bölgesidir. Kültürler üzerinde başka birçok kültürün dışarı- dan baskısı vardır. Bütün bunları mercek altına alan coğraf- yacılar fikirlerin, tekniklerin, aletlerin, başka değişim ajanları ve unsurlarının bir kültür ocağından başka alanlara nasıl yayıldığıyla ilgilenirler. Başka sözcüklerle coğrafyacılar, insanların daha önce tanıdık olmadıkları fikir benimsemeleri ve nesneleri kullanmaları olan mekânsal yayılma süreci ile uğraşırlar. Bir toplumun komşularından tam anlamıyla yalıtılmış ola- mayacağı varsayımından yola çıkıldığında, farklı kültür- lerden gelen yeniliklere bir dereceye kadar açık olma olasılığının her zaman var olduğu görülür. Bu tür kültürel değişimler, oldukça küçük ve önemsiz değişiklikler şeklinde başlayıp farklı bir kültür tarafından tamamen özümsenme- ye kadar varan çok çeşitli ölçeklerde meydana gelebilirler. Burada, biri teknolojik olarak daha geri durumda bulunan iki farklı kültür arasında, daha iyi durumdakine uyum sağlama- Din ağır bastığı, bir karşılıklı etkilenme söz konusudur. İki kültür arasındaki bazı bakımlardan eşit olmayan bu etkileş- me, çoğu kez, değişim veya uyum sağlama sürecinde olan grubun geleneksel kültürünün parçalanmasına yol açabilir. Buna örnek olarak, Eskimo Taş Devri kültürünün 21. yüzyıl başlarında Batılı sanayi toplumu kültürüyle karşı karşıya gelmesi gösterilmektedir. Teknolojik bakımdan az gelişmiş, çetin doğal çevre koşullarına iyi uyum sağlamış Eskime kültürü, bu kültür edinme süreciyle, kaçınılmaz ve sürekli bir sekilde değisime uğramıştır. Gelismis ülkeler tarafından erce tirilen. Alaska'nın kuzeyindeki petrol okarımının da verli Eskimo kültürü üzerindeki etkisi daha da çok değiş- tirici olmuştur. 1. By parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiş tir? A) Güçlü olan tarafın etkileme özelliğine Ⓡ B) Kültürel karşılaşmalarda etkileşmenin kaçınılmaz oldu- Juna C) Etkileşimlerin kimi geleneksel unsurların dönüşümüne yol açtığına dönüşümüne D) Teknolojik unsurların toplumsal dönüşümlere etki eğine E) Modernleşme süreçlerinde geleneksel olanın değişme- sinin olağan olduğuna 3. Günümüze malar, papir geçmiş kült Maya ve A de yalnızca neler giydi nasıl yaptık nú o günle müz deyin bilgi sahib vücuda yu işlemek, mecburiye iğnesini ic larının de giyim mal rek önce pamuk ve kumaşa c Böylece tilmiş bas Bu parç ürünlerin lanılama A) Günl B) Siyas C) Topl D) Tica E Tekr 4. Kültür, kültürün bir baş ayırır. renkli, caktı. bir bey bir bili larda k aranma ve hich ettirme Korku çatısm içinde tirmac gelişti Bu pa 68
5. Çağdaş Türk tiyatrosunu ayağa kaldıran ve
sağlam temeller üzerine yerleştiren sanatçı-
ların başında Muhsin Ertuğrul gelir. Muhsin
Ertuğrul, Türk tiyatrosunun temellerini atan
isimlerden biri olan Namık Kemal gibi tiyat-
royu eğitime hizmet eden bir kurum olarak
görür. Tiyatroda yazarlık, oyunculuk ve yö-
netmenlik yaparak gelişim sürecinin her ala-
nında hizmet verir. 1910 1950 arası yani
tam kırk yıl tiyatronun tozunu yutmuş. Tiyat-
roya önemli bir omuz verir. Tiyatro meslek
okullarının açılmasına da ön ayak olup bu
dönemde tiyatro tarihine adını altın harflerle
yazdırmıştır. Tiyatroya adanmışlığın belki de
en büyük sembolüdür, Muhsin Ertuğrul.
Bu parçada bahsi geçen Muhsin Ertuğrul
ile ilgili olarak
1. Tiyatroyu milletin eğitimindeki temel
amaç olarak kabul etmiştir.
R
II. Bütün ömründe tiyatroya hizmet vererek
yazarlıktan oyunculuğa birçok alanda G
faaliyet göstermiştir.
1
III. Tiyatro ile görüşleri Namık Kemal ile ben- y
zerlik göstermiştir.
A
Y
yargılarından hangilerine ulaşılamaz?
A) Yalnız I
D) I ve II
B) Yalnız II
F
C)Yalnız III
E) II ve III
N
A
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
5. Çağdaş Türk tiyatrosunu ayağa kaldıran ve sağlam temeller üzerine yerleştiren sanatçı- ların başında Muhsin Ertuğrul gelir. Muhsin Ertuğrul, Türk tiyatrosunun temellerini atan isimlerden biri olan Namık Kemal gibi tiyat- royu eğitime hizmet eden bir kurum olarak görür. Tiyatroda yazarlık, oyunculuk ve yö- netmenlik yaparak gelişim sürecinin her ala- nında hizmet verir. 1910 1950 arası yani tam kırk yıl tiyatronun tozunu yutmuş. Tiyat- roya önemli bir omuz verir. Tiyatro meslek okullarının açılmasına da ön ayak olup bu dönemde tiyatro tarihine adını altın harflerle yazdırmıştır. Tiyatroya adanmışlığın belki de en büyük sembolüdür, Muhsin Ertuğrul. Bu parçada bahsi geçen Muhsin Ertuğrul ile ilgili olarak 1. Tiyatroyu milletin eğitimindeki temel amaç olarak kabul etmiştir. R II. Bütün ömründe tiyatroya hizmet vererek yazarlıktan oyunculuğa birçok alanda G faaliyet göstermiştir. 1 III. Tiyatro ile görüşleri Namık Kemal ile ben- y zerlik göstermiştir. A Y yargılarından hangilerine ulaşılamaz? A) Yalnız I D) I ve II B) Yalnız II F C)Yalnız III E) II ve III N A
1. MİKRO KONU: Sözcük Anlamı
zcükte ve Sözcük Öbeklerinde A
hangisinde benzetme yoktur?
Hizlar inmede yer
sız bir ülkeydi gece
çan çiçekler gibi
yuyan çocukların rüyasında
uçurdu saçlarını
veda" dedi
ibi sürülür yalnızlığa
tiği ve namluyu
anlık kirpiklerinde
haylaz oğlanlardı
hangisinde zıt anlamlı sözci
şup gittin de
ye belki de
tiler bahçelerden
vanlar kaldı
in kuytularında
çoğalan dilimizde
lik, gülün haracını ödedik
terinden silmeye geldi sıra
ağlar arasındayım
elen bir saat gibi işledi
menin hiçbir yolu yoktu
andı, kendini saydırırd
u kitaplar, ne yapacağ
Du davranışlardan hoş
çalışma sistemi var.
Cümlelerde yer
alar
mlidir?
vett
EDV ve V
= "gitmek" sözcü
tır?
zeker gitti?
m tatile gitti.
anamadı men
Onra yurt dışır
ok, adam çok
TEST 4
6.D 44 15m
6D44
PARAGRAF
14. Yaşar Kemal, mitoslar yaratan insanı an-
latırken onun tüm çaresizliğini ve korkula-
rını işler. Bu çaresizlik ve korkular; hem o
insanın egemenlerden gördüğü zulüm ve
baskıdan, uğradığı haksızlıklardan kay-
naklanır hem de bu gerçeğin sonucu olan
açlık, yokluk ve yoksulluk korkusundan.
Bütün zamanlarda ve dünyanın hemen
her yerinde köylü için asıl önemli varlık
toprak; asıl önemli kavram ise berekettir.
Bereketi yok edenler, yoksulluğu yaratan-
lar egemen güçlerdir; bunlar bazen iktidar
sahipleri, bazen de doğal ya da doğaüstü
güçlerdir. Köylünün çaresizlik ve korku me-
yorkanizması mitos üretirken iki yönlü çalışır.
em Birincisi, kahraman figürü yaratma; öteki
heb ise ermiş yaratmadır. Kurtarıcı; köylüyü
haksızlık ve zulümden kurtarıp adalet da-
ğıtır, bereketi getirir. Onun en önemli ro-
manı olan İnce Memed, bu nedenle Robin
Hood ya da Köroğlu'na yakın durur.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçadan
hareketle ulaşılabilecek yargılardan biri
değildir?
A) Yaşar Kemal'in ele aldığı temalardan
biri; baskı altında ezilen, sömürülen
insanlardır.
rur.
B) Kırsal kesim insanı korkularıyla baş
ROHEM edebilmek için kurtarıcı mitleri oluştu-
C) Yaşar Kemal, kırsal kesim gerçekleri-
nie bölgeye ait dil ve üslupla kaleme
almıştır.
D) Toprak ve sembolize ettiği bereket
kavramı evrensel planda önemli görül-
mektedir.
E) İnce Memed, yüklendiği misyon bakı-
mından Türk ve dünya edebiyatında
başka kahramanlara da benzemekte-
dir.
15. Örneğin
üzerine kur
tündedir. Be
babayla ço
üstünlük üz
baba değer
deşler aras
lerdeki yöne
kardeşler c
larına göre
den çok uz
daha kıyme
Bu parçan
göre aşağ
tirilebilir?
A) Dostlul
ters
B) Gerçek
dayan
Toplur
aile bu
DYöneti
tuklar
E Kimi d
ilişkile
1 (A
2
3
4
5
6
Ad Soya
7
8
10
OOOO
Optik Me
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
1. MİKRO KONU: Sözcük Anlamı zcükte ve Sözcük Öbeklerinde A hangisinde benzetme yoktur? Hizlar inmede yer sız bir ülkeydi gece çan çiçekler gibi yuyan çocukların rüyasında uçurdu saçlarını veda" dedi ibi sürülür yalnızlığa tiği ve namluyu anlık kirpiklerinde haylaz oğlanlardı hangisinde zıt anlamlı sözci şup gittin de ye belki de tiler bahçelerden vanlar kaldı in kuytularında çoğalan dilimizde lik, gülün haracını ödedik terinden silmeye geldi sıra ağlar arasındayım elen bir saat gibi işledi menin hiçbir yolu yoktu andı, kendini saydırırd u kitaplar, ne yapacağ Du davranışlardan hoş çalışma sistemi var. Cümlelerde yer alar mlidir? vett EDV ve V = "gitmek" sözcü tır? zeker gitti? m tatile gitti. anamadı men Onra yurt dışır ok, adam çok TEST 4 6.D 44 15m 6D44 PARAGRAF 14. Yaşar Kemal, mitoslar yaratan insanı an- latırken onun tüm çaresizliğini ve korkula- rını işler. Bu çaresizlik ve korkular; hem o insanın egemenlerden gördüğü zulüm ve baskıdan, uğradığı haksızlıklardan kay- naklanır hem de bu gerçeğin sonucu olan açlık, yokluk ve yoksulluk korkusundan. Bütün zamanlarda ve dünyanın hemen her yerinde köylü için asıl önemli varlık toprak; asıl önemli kavram ise berekettir. Bereketi yok edenler, yoksulluğu yaratan- lar egemen güçlerdir; bunlar bazen iktidar sahipleri, bazen de doğal ya da doğaüstü güçlerdir. Köylünün çaresizlik ve korku me- yorkanizması mitos üretirken iki yönlü çalışır. em Birincisi, kahraman figürü yaratma; öteki heb ise ermiş yaratmadır. Kurtarıcı; köylüyü haksızlık ve zulümden kurtarıp adalet da- ğıtır, bereketi getirir. Onun en önemli ro- manı olan İnce Memed, bu nedenle Robin Hood ya da Köroğlu'na yakın durur. Aşağıdakilerden hangisi bu parçadan hareketle ulaşılabilecek yargılardan biri değildir? A) Yaşar Kemal'in ele aldığı temalardan biri; baskı altında ezilen, sömürülen insanlardır. rur. B) Kırsal kesim insanı korkularıyla baş ROHEM edebilmek için kurtarıcı mitleri oluştu- C) Yaşar Kemal, kırsal kesim gerçekleri- nie bölgeye ait dil ve üslupla kaleme almıştır. D) Toprak ve sembolize ettiği bereket kavramı evrensel planda önemli görül- mektedir. E) İnce Memed, yüklendiği misyon bakı- mından Türk ve dünya edebiyatında başka kahramanlara da benzemekte- dir. 15. Örneğin üzerine kur tündedir. Be babayla ço üstünlük üz baba değer deşler aras lerdeki yöne kardeşler c larına göre den çok uz daha kıyme Bu parçan göre aşağ tirilebilir? A) Dostlul ters B) Gerçek dayan Toplur aile bu DYöneti tuklar E Kimi d ilişkile 1 (A 2 3 4 5 6 Ad Soya 7 8 10 OOOO Optik Me
bu
dur
ye
51-
que
11. İşte birkaç zamandır beynimi kemiren şüphe: "Ben deli
miyim?" Rica ederim, gülmeyiniz. Mesele pek naziktir.
Bu cümleler Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın Ben Deli
miyim? adlı eserinin ilk cümleleri. Bu cümleler ile eser-
deki okuru sarsma ve şaşırtma amacının bir okur olarak
en azından bende gerçekleştiğini düşünsem de Gürpi-
nar'ın, eseriyle ilgili değerlendirmesinde öne sürdüğü
söz ağacını budayıp kökünün derinliğine inme hedefine
ulaşamadığını sadece kendi adıma değil genel okur
kitlesi adına da söyleyebilirim.
Bu parçada geçen "söz ağacını budayıp kökünün Anlam
derinliğine inme sözüyle eserle ilgili bahsedilen
amaca ulaşamama nedeni aşağıdakilerin hangisin-
de verilmiştir?
Lor
Açık bir anlatıma yer vermemesi
BÖzlü bir anlatıma sahip olmaması
Evrensel bir temayı ele almaması
D) Akıcı bir anlatımdan uzak olması
E
Doğal bir anlatımı benimsememesi
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
bu dur ye 51- que 11. İşte birkaç zamandır beynimi kemiren şüphe: "Ben deli miyim?" Rica ederim, gülmeyiniz. Mesele pek naziktir. Bu cümleler Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın Ben Deli miyim? adlı eserinin ilk cümleleri. Bu cümleler ile eser- deki okuru sarsma ve şaşırtma amacının bir okur olarak en azından bende gerçekleştiğini düşünsem de Gürpi- nar'ın, eseriyle ilgili değerlendirmesinde öne sürdüğü söz ağacını budayıp kökünün derinliğine inme hedefine ulaşamadığını sadece kendi adıma değil genel okur kitlesi adına da söyleyebilirim. Bu parçada geçen "söz ağacını budayıp kökünün Anlam derinliğine inme sözüyle eserle ilgili bahsedilen amaca ulaşamama nedeni aşağıdakilerin hangisin- de verilmiştir? Lor Açık bir anlatıma yer vermemesi BÖzlü bir anlatıma sahip olmaması Evrensel bir temayı ele almaması D) Akıcı bir anlatımdan uzak olması E Doğal bir anlatımı benimsememesi
RİŞ
nce
7
7
NLARI
KOLAY
TES
798
dle upu
ELL
sibiris
y abripid ginop ne ünüğühüp
3. Bugün yaşayan lehçeleriyle birlikte yaklaşık 12 milyon ki-
lometrekarelik bir alanda, 250-300 milyon arası değişen
konuşan sayısıyla Türkçe, dünyanın sayılı büyük dillerin-
den birisidir. Büyük bir dil oluşu ve konuşan sayısının da
çokluğu; Türkçeye olan ilgiyi her zaman en üst seviyede
tutmuştur. Batı'da olsun Doğu'da olsun Türkçe üzerine
araştırmalar ve incelemeler yapılmış; gramer kitapları ya-
zılmış; dergiler çıkarılmış ve Türkçeyi öğretecek enstitüler,
merkezler kurulmuştur.
de quo
Bu parçanın konusu aşağıdakilerden hangisidir?
A) Türkçe öğretiminin gerekliliği
B) Türkçe üzerine yapılan araştırmalar
6) Dünyada Türkçe öğretimi
D) Türkçe öğretimi yapan merkezler
E) Türkçenin dünya dili oluşu
may hille shuT
C) Yalnız II!
bo
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
RİŞ nce 7 7 NLARI KOLAY TES 798 dle upu ELL sibiris y abripid ginop ne ünüğühüp 3. Bugün yaşayan lehçeleriyle birlikte yaklaşık 12 milyon ki- lometrekarelik bir alanda, 250-300 milyon arası değişen konuşan sayısıyla Türkçe, dünyanın sayılı büyük dillerin- den birisidir. Büyük bir dil oluşu ve konuşan sayısının da çokluğu; Türkçeye olan ilgiyi her zaman en üst seviyede tutmuştur. Batı'da olsun Doğu'da olsun Türkçe üzerine araştırmalar ve incelemeler yapılmış; gramer kitapları ya- zılmış; dergiler çıkarılmış ve Türkçeyi öğretecek enstitüler, merkezler kurulmuştur. de quo Bu parçanın konusu aşağıdakilerden hangisidir? A) Türkçe öğretiminin gerekliliği B) Türkçe üzerine yapılan araştırmalar 6) Dünyada Türkçe öğretimi D) Türkçe öğretimi yapan merkezler E) Türkçenin dünya dili oluşu may hille shuT C) Yalnız II! bo