Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

sarlanmış ar- oşmasına ve men, neden gusuna bir yen tatmin- zi yarışlara niz gerekir. öre, arzuya min edecek u nedenle mez. Çağı- zunun ne- mezlikten e ve tat- in nedir, akilerin sılaştır- FÖster- eme endir- ZD Kişi- 13. Sird Sende PARAGRAF Okuduğum romanlar arasında beni en çok yoksulluklar içinde yazar olma mücadelele- rinin verildiği kitaplar etkilemiştir. Romanın bu başkarakterlerinin aslında yazarın ta kendisinin-nice zorluklar yaşayarak yazma çabaları kendimi ya onların yerine koyma ya da onlar gibi yazma savaşı veren çok yakın arkadaşları olma hayalleri kurmama sebep olmuştur. Örneğin, Bukowski'nin Factotum romanında Henry Chinaski'nin en yakın arkadaşı olarak onunla Ameri- ka'da bir kentten başka bir kente giderek ucuz pansiyon odalarında yaşamak iste- mişimdir. Gündüz aynı iş yerinde çalışıp akşam pansiyon odasında bir süre dert- leşmek, sonra da daktilolarımızın başına geçip yazılarımızı yazmak ne güzel olurdu! Bu parçada aşağıdaki soruların hangi- sinin cevabı yoktur? A) Gerçek yaşam öykülerinin anlatıldığı romanları okumak sizde ne gibi etkile- re neden olmuştur? B) Okuduğunuz romanlar içinde sizi en çok etkileyenler hangileridir? Roman kahramanları gerçek olsaydı hangi roman kahramanıyla arkadaş olmak isterdiniz? D) Daha çok ne tür yazılar yazmaktan hoşlanırsınız? E) İlgi duyduğunuz romanları okurken ne gibi hayallere kapılırsınız?

26. (1) Bahar mevsiminin, medeniyetlerin kültüründe yer etmemesi imkânsızdır. (II) Özellikle tarım ve hayvancılıkla uğraşan toplumlarda baharın gelişi pek çok anlam ifade eder, büyük bir coşkuyla bayram havasında kutlanır. (III) Bahar bayramları, Türk kültüründe de önemli bir yer tutar. (IV) Öyle ki doğanın uyandığı bu zaman dilimi yılın da başlangıcı kabul edilir. (V) On İki Hayvanlı Türk Takvimi'ne göre 21 Mart günü yılbaşıdır; Kaşgarlı Mahmut'un sözlüğünde "Yengi kün" (Yeni gün) adıyla bahsettiği ve "Gedhrem" (bayram) olarak tanımladığı bu gün, Türk toplumlarında Nevruz adını alır. Bu parçanın ana düşüncesi numaralanmış cümlelerin hangisinde verilmiştir? A) I B) II CI DY IV E) V 28.

Cümlede Anlar TEST 8 6. (1) Türk şiirinin önemli kırılma noktalarından birini oluş- turan İkinci Yeni şiiri, kendisine gelinceye değin var olan şiir algı ve anlayışlarını yerle bir eder. (1) Kapalı, anlaşıl- ması güç, soyut ve çoğu zaman da akıl dışı bir söyle- yişi yeğler. (III) İkinci Yeni şiiri, ne herhangi bir derginin etrafında toplanarak ne de bir bildiri yayımlayarak or- taya çıkar. (IV) Bu sebeple İkinci Yeni'nin öncü temsilci- leri olduğu gibi sonraki dönemlerde İkinci Yeni anlayışı çerçevesinde şiir yazan genç takipçileri de olmuştur. (M) Bunlardan birisi olan Cahit Zarifoğlu'nun şiiri başın- dan beri Sezai Karakoç çizgisinin devamı, kapalı, çoğu zaman soyut ve anlaşılması güç, imge yüklü bir şiir ola- rak tanımlanır. Bu parçada numaralanmış cümlelerde İkinci Yeni ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? AT. cümlede yaptığı köklü değişiklik üzerinde durul- muştur. B) ID cümlede üslubu hakkında bilgi verilmiştir. I. cümlede diğer topluluklardan farkı ifade edilmiş- tir. 1- D) IV. cümlede etkilediği kişiler olduğu belirtilmiştir. E) V. cümlede örnek verilmiştir. 8.

yan soru tarzlarındandır. 39 NASIL SORULUR? Sanat, kültür, edebiyat, müzik beğenisi bir toplumun estetik anlayışını, dünya görüşünü gösterdiği gibi gelişmişliğinin ve zenginliğinin de göstergesidir. Asil bir duygu olarak insan- ları ruhen besler ve yüceltir. Gerçek anlamda sanattan anlamak ve zevk almak; bireylerin ve toplumun bir anlamda entelektüel seviye- si, ahlak ve kültürüne bağlıdır. Sanat destek- Tenebildiği ölçüde iyi sanatçılar ve iyi eserler ortaya çıkabilir, sahipsiz kaldığı ara dönem- lerde ise basitleşmeler olabilir. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağı- dakilerden hangisidir? A) Sanat zayıflayınca kültür de zayıflar. B) Sanat, en büyük yatırım aracıdır. C) Sanatçılar zamanla sıkıntılar yaşar. D) Estetik anlayışı, süreç içinde gelişir. E) Sanat gelişmişliğin temel göstergesidir. 40 Amatö ---- (1) --- Profe - Za let de la f= Am (11) Pr. 1

31. Ömür boyu kendi evreninde kalarak sürekli kendini anlatan ama bunu benzersiz bir zenginlik ve güzellikte yapabilen yazarların sayısı az değildir. Deneyimlerini paylaşmaya değer bulan, kendi imgesini her seferinde yenileyebilen, kendinden yola çıksa bile ruhunu yeni insanlara aktararak bambaşka dünyalar ortaya koyabilen yazarlar bizi büyüler. Bu parçanın yazarının aşağıdakilerden hangisini söy- lemesi beklenemez A) Büyük yazarlar, tekdüzeliğe saplanmayıp sözcükleri yerli yerinde kullanır B) Yeniliğe açık olmakla birlikte gelenekten de beslenme- yazar kalıcı olamaz. Büyüsüne kapıldığımız her sanatçı, yeni evrenler oluş- turmanın peşinden koşar. D) Kendinden yola çıkan yazar, yaşadıkların sanatsal çer- çevede yorumlar. E) Toplumla iç içe olan yazarın başarısı özgünlüğünü sür- dürmesidir.

4. Kurmaca günlükler, edebiyatta bir anlatım türü olarak yazara pek çok olanak sağlıyor. Okurla kitap kahramanı arasındaki perdeyi inceltmek isteyen bir yazar, bu anlatım türünü seçerek kurmaca günlüğün kendisine sağladığı bir anlatım olanağından yararlanıyor. Böylece okur da kahramanın maskesinin arkasına bir göz atmış oluyor. www. Bu parçada altı çizili sözle yazarın yapmak istedikleriyle ilgili anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Okurda kitaba karşı oluşan ön yargılı bakış açısını değiştirmek B Okurun, karakteri daha yakından ve gerçekçi tanımasına fırsat vermek C) Kahramanın duygu ve düşüncelerinin yansız aktarımını sağlamak D) Olağanüstü karakterlerin hayatlarını gözler önüne sererek okuru etkilemek E) Okurun, kendisi dışındaki hayatları anlamasına yardımcı olmak 6.

E 5. ● Machu Picchu Antik Kenti, ne zaman ve kim tarafından yapılmıştır? Inka medeniyetini tarih sahnesinden silen olay nedir? Machu Picchu Antik Kenti, günümüze kadar ayakta kalmayı başarabilmiş midir? İnka medeniyeti üzerine yapılan bilimsel araş- tırmalar var mıdır? Aşağıdaki araştırma sonuçlarından hangisi bu so- rulardan herhangi biriyle ilişkili değildir? Peru'da And Dağlarının zirvesinde, 2360 metre yükseklikteki bu şehir; Güney Amerika'nın yerli halklarından İnkaların hükümdarı olan Pachacutec Yupanqui tarafından 15. yy.da inşa ettirilmiştir. Binka İmparatorluğu'nun yıkılmasına ve İnka uygar- lığının son bulmasına sebep olan İspanyol istilası esnasında şehir, coğrafi konumu sayesinde fark edilmemiştir. C) Machu Picchu; ilginç mimarisi ve doğal güzelli- ğiyle bugün binlerce turistin ziyaret ettiği, UNESCO Dünya Mirası Listesi'ndeki yerlerden biridir. D) Jeolog Rualdo Menegat, jeoarkeolojik analizlere dayanarak İnkaların Machu Picchu'yu ve diğer bir- çok şehri tektonik fay hatlarının kesiştiği noktalara kurduğunu ileri sürmüştür. W Şehrin duvarlarında kullanılan ve ağırlığı 100 tonu bulan taşların herhangi bir harç malzemesi kulla- nılmadan birleştirilmesi İnkaların matematik ve mü- hendislikte geldiği noktayı göstermektedir. 4 D.

TYT DENEME SINAVI 03 B 26 ve 27. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. B B Oblomov, tipki Don Kişot ve Godot'yu Beklerken gibi, Dünya edebiyatında ünü yazarını aşmış yapıtlardandır. Oblomov, sadece bir roman kahramanı değil, bir kavramdır. Tembelliği bir sanat hâline getiren Oblomov, Rus romanında "lüzumsuz adam" tiplemesinin ölümsüz, örneklerinden biridir. Her biri unutulmaz birer kahraman olan Zahar, Ştoltz ve Olga, Oblomov'u tek karakter etrafında örülen bir roman olmaktan çıkararak bir d dönem romanı kılar. Yazar, aristokrat yetiştirme tarzının kanatlarını yolduğu Oblomov'un yanı sıra, en az efendisi kadar tembel olan Zahar ile, tek meselesinin aristokrasi olmadığını ifade eder. Ştoltz ile "kapitalist iş adamı" resmedilirken akıllı, meraklı, ince ruhlu Olga ile modern Rus kadınının müjdesi veriliyor gibidir. Oblomov, sadece toprak aristokrasisinin tembelliğini, asalaklığını anlatan bir kitap değil çok boyutlu, ince ayrıntı ve sembollerle, psikolojik analizlerle dolu destansı bir romandır. Bu eser, Rus insanının ulusal mizacını, genlerine işlemiş özelliklerini gün ışığına çıkarmakta, Rus toprağından evrenselliğe uzanmaktadır. 26. Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı vardır? A Romanda olay hangi yüzyılda, nerede geçmektedir? BY Roman kahramanlarından Ştoltz ile Oblomov arasındaki ilişki nedir? Romanın dil ve anlatımıyla ilgili özellikler nelerdir? Romanın yazarın diğer romanları arasındaki yeri nedir? E) Roman en çok hangi ülkelerde rağbet görmüştür? 27. Bu parçada Oblomov adlı romanla ilgili olarak 28. Dün öne ben öne bes hay Bu sö A) C is 29.

TYT TÜRKÇE-SOSYAL 19. Dergiler, sanat ve medeniyet ummanını besleyen ırmaklardır. Dergiler; genç isimlere edebiyat görgüsü, muhit terbiyesi ve yazma disiplini kazandırır. Dergiler, kültür cephesinin en ön safında yer alır. Bugün severek okuduğumuz, üslubunu beğendiğimiz birçok yazar dergilerde yetişmiştir. "Artık devir değişti." deniliyor. O hâlde soralım: Sosyal medyada kendini gösterip de edebiyat ve fikriyat dünyamıza katkı sağlamış kaç isim vardır? 43 Bu parçada yazarın tespit ettiği durum aşağıdakilerin hangisinde açıklanmıştır? A) Sanal mecrada edebî değeri anlaşılmamış nice edebiyatçı vardır. B) Sosyal medya, edebiyat dergilerinin yerini doldurmuştur. C) Sosyal medyada popüler olan yazarların edebî değeri yoktur. D) Günümüz edebiyatında dergicilik eski önemini yitirmiştir. Sevilen yazarların hepsi sosyal medyaya yönelmeye başlamıştır. 21.

16. Narsist bireyler girdikleri ortamlarda güvenebilecekleri insanları seçene kadar oldukça mesafeli bir duruş sergilemeleri gerektiğini düşünseler de bu insanların güvende hissedebilecek insanların olduğuna dair inancı oldukça zayıftır. Bununla beraber sadece güven duygusu değil bir narsisti en çok tedirgin eden. Bir diğer husus da eleştirileceğiyle ilgili yaşadığı yoğun kaygıdır. Ancak narsist birey yaşadığı yoğun kaygılar sebebiyle ilişkide olduğu insanlara yaklaşımını objektif olarak değerlendiremeyecek, kendisini güvende hissedeceği, eleştirilmeyeceği, başka bir güvenli alan arayışına girecektir. Narsistik bireylerin temel özellikleri; kendi isteklerine, arzularına, fikirlerine aşırı önem verme, kendine aşırı hayranlık, büyüklenmecilik, onay ve takdir görmek için başkalarına yönelik empati ve ilgiden yoksun olmadır. Bu parçadan hareketle narsist insanlarla ilgili aşağıdakilerin hangisi söylenemez? A) Kendileri ile çok ilgilendikleri için etraflarındaki insanlara karşı ilgisizdirler. B) Eleştirilmekten hoşlanmadıkları gibi kendilerini diğer insanlardan üstün görürler. Cinsanlara olan güven duyguları oldukça zayıf olduğu için onlardan uzak durmayı tercih ederler. D) Başkalarının duygu ve düşüncelerine bağımlı olup dışa dönük ve sosyal cesarete sahip kişilerdir. Einsanlarla olan iletişimde tarafsız olamadıkları için doğru değerlendirme yapmaktan uzaktırlar. 18.

7. (1) Çağdaş toplumlarda son yıllarda hızlı bir şekilde artan iş güvencesizliği baskısı; iş ve işletmeye karşı soğumaya, The üretimde düşmeye yol açmaktadır. (II) Ulusal ve uluslara- rası rekabetin zorlukları, organizasyonel değişimler, çalışma düzenlemelerinin esnekleştirilmesi gibi hususlar nedeniyle br çalışanların iş güvencesizliği algıları artmaktadır. (III) İş güvencesizliği, bir çalışanın mevcut iş kapsamını ya da Vişini tamamen kaybetme konusundaki endişeleriyle ilgi- lidir. (IV) Bireysel algıya dayanan iş güvencesizliği, iş orta- mındaki değişimlerin artışıyla birlikte bireylerde farklı etkilere yol açmaktadır. (V) İş güvencesizliğiyle oluşan stres sonu- cunda çalışanların işe ve işletmeye ilişkin olumsuz tutumları artmakta, işletmenin üretim performansı önemli ölçüde düş- mektedir. Hon Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangi ikisi aynı düşünceyi aktarmaktadır? A) I ve III B) II ve IV D) III ve IV C) I ve V E) IV ve V

33. Saz şairlerinin şiirlerini okumalıyız ama divan şiirini de bırakamayız. Bize dilimizi asıl onlar öğretecek, bizi dili- mizin tadına asıl onlar erdirecektir. Fuzuli'nin ya da Ba- ki'nin gazellerini okurken o Arapça, Farsça sözlerin altın- da Türkçenin tatlı sesini duymuyor musunuz? Cevabınız evet değilse suçu onlarda değil, kendinizde arayın. Ka- racaoğlan'a bayılırım ama Nedim'i okurken de kelimeleri her zaman anlamasam dahi gene benim dilim olduğu- nu sezerim, gene kendi dilimi duyduğum için yüreğim çarpar. Divan şairlerimizin Arapça ve Farsçadan aldık- ları sözler, onların dillerini Türkçe olmaktan çıkarmamış- tır. O sözler, birer yabancıdır ama salınıp gezdikleri bah- çenin toprağı buram buram Türkçe kokar. Bu parçanın yazarı aşağıdakilerden hangisini söy- lemiş olamaz? A) Aşık Veysel'i okurken aldığım keyfi, Şeyh Galip'i okurken de alıyorum. B) Divan şairlerinin ürünleri, halk ozanlarının dizeleri gi- bi değerlidir. C) Dilini anlamadıkları için divan şiirini okumayanlar, hatayı kendilerinde görmeli. D) Yabancı sözcükler olsa bile divan şiirinin anlatım ola- naklarında Türkçenin zenginliği gizlidir. E) Divan şiiri geleneğinin günümüzde dille devam etti- rilmesi mantıklı değildir.

zyıla, felsefe- yüzyıla aittir. log, yazar, fi- kü onun ka- cesur olumlu etkiyi görünce daha da mutlu oluyorsunuz. Kim- Her konuda çok zevkli bir iş. İnsanların üzerindeki seden olumsuz bir tepki görmedim. Insanların size gü- venmesi çok güzel bir duygu. Bunların yanında tabii ki leri zorluyor. Kozmetik ham maddelerin alımı dövizle ol- her işin zor bir kısmı vardır. Mevcut piyasa koşulları biz- duğu için bizler o noktada zorlanıyoruz. Bu sözler, aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık zmetik alanında çalışmak sizce zevkli bir iş midir? Mesleğinizin zor ve kolay yanlarından bahseder mi- Dış ticarette karşılaştığınız zorluklar nelerdir? D) Kozmetik ürünlerinin sağlığa zararı var mıdır? E) Sizi en çok mutlu eden şey nedir? olarak söylenmiş olabilir? Kozmetik BT ürüyle ek olmamış- mıza çıkan ası onu ça- sche, tüm k, o güne iç de öy- ca müca- ne "Bu- a güçlü ası da ebilir? DENEME-1 siniz? 13. Yaşadığımız ğumuz zam Kendimizi t dar çok ye za hemen zen meka anlamda leştiri y başka ihtiya gisi A

25. Yapıt bir arayıp bulma yolu ve örüp kurma aracı ise ya- zar, dış dünyadan ya da kendi anılarından aldığı her türlü ögeyi kullanarak dilediği gibi oluşturabilir onu. Ama bu- nu hep kendi gereksinmelerine, kendi yaşamına, kendi anlayış ve algılayışına göre yapacaktır o. Valery'nin hep belirtmek istediği gibi, bir sonuç, bir ürün ya da bir yan- sima olmadan çok daha önce bir nedendir yapıt. Bun- dan dolayı da çözümleme, eleştirel inceleme yalnız yapıt üzerinde yapılacaktır. Proust'un deyimiyle "yazarın bir şeyler yaratmak amacıyla sunduğu iç evrenlerden" doğmuş o biçimiyle yapıtın üzerinde yoğunlaşacaktır eleştiri. Aksi taktirde bir kıymeti olmaz yazılanların. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi en uy- gundur? A) Eleştirinin kuramları bilinmeden asla eleştiri yazısı yazılamaz B) Eleştirinin okları asla yazarına yönelmeyecektir, yö- nelmemelidir C) Geniş yığınlar bunu beğenmeseler de eleştiri nes- nel bir düzlem üzerinde ilerleyecektir D) Eleştiriyi değerli kılan, eleştirmenin hazırlık sürecin- de ne kadar emek harcadığıdır E) Eleştiri, edebiyat ve sanatı güçlü bir nehir gibi sü- rekli besleyecektir

e m 32. Çobanla Bülbül Ağla çoban ağla, ovan kalmadı Gözyaşı dök bülbül, yuvan kalmadı Çoban dedi: "Ülkelerim gitse de Kopmaz benden Anadolu ülkesi" Bülbül dedi: "Düşman haset etse de İstanbul'da şakıyacak Türk sesi" Ziya Gökalp tarafından kaleme alınan yukarıdaki şiirde "Çoban" ve "Bülbül" tarafından dile getirilen hedeflere, Milli Mücadele yıllarında aşağıdaki çevrelerden hangisinin de ulaşmaya çalıştığı savunulamaz? Astanbul Hükümeti B) Milis kuvvetler C) Temsil Heyeti D) Müdafa-i Hukuk Cemiyetleri E) Türkiye Büyük Millet Meclisi 1 34

HEME-11 ansız yöne- derun san- Imuş oldu. arşı koyuşu k kurşunu, dan sonra esinde ku- adı. (IV) 13 alka Fran- Amerikan a bir idare ine karşı nekte idi. ursaloğlu cenderun hududu manevi- sinden çatış- yordu." dur? V TYT/ TÜRKÇE Belge Har 19. Demokritos görme yeteneğini kaybettiği için beyaz ile siyahı birbirinden ayıramıyordu buna karşılık iyi ile kötü- yü, haklı ile haksızı, doğru ile yanlışı, faydalı ile faydasızı ayırabiliyor; renklerin çeşitliliği olmadan mutlu bir şekilde Nitekim bu adam zihnin yaşıyordu/yaşayabiliyordu. kavrama yeteneğinin gözlerin bakışıyla engellendiğini düşünüyor ve diğer insanlar genellikle ayaklarının dibinde ne olduğunu görmezken o herhangi bir sınır tanımaksızın tüm ebediyeti dolaşıyordu. -www. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirildiğinde "kişinin hakkında bilgi sahibi olmadığı şeyin onda eksiklik duygusu yaratmadığı" sonucuna ulaşır? A) Çünkü mutluluk soyut bir olgudur ve fiziki sahip oluşlar, mutluluğun kaynağı olamaz B) Keza nesnelerle ilgili bir kavrayıştan yoksundu ve nes- nelere yönelik bir arayışa girişmiyordu C) Zira o, düşüncenin gökkuşağındaki her rengi çok sevi- yordu D) O kendini eğitmiş, duyu izlenimleriyle ilgili kendini çokça sınamıştı E) Şöyle de diyebiliriz: O, ne aradıysa içinde, zihninde bulmuş biriydi