Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

Ilkokulu bitirdiği yaz, sünnet oldu. Gene o yaz anası öldü.
Ortaokula göndermedi babası; askere gidinceye değin se-
kiz yıl birlikte çekip çevirdiler oteli. Askerliğini bitirip geldik-
ten iki ay sonra öldü babası; otel başka ellere düşmesin
diye onun dönüşünü bekleyip de ölmüştü sanki. Altmış üç
yaşındaydı. Bir ilkyaz sabahı yarımay biçimi yüksek ma-
sanın arkasındaki koltukta otururken öldü. Ölü kaldırıcılar
bulundu. Avluda yıkadılar. Bunları neden düşünmüştü, ne
gerek vardı o günleri hatırlamaya şimdi. Aklından "Bugün
de dünden farksız geçecek." diye geçirmişti.
Bu hikâye parçası dil ve anlatım bakımından incelendi-
ğinde aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
LA Geriye dönüş tekniğiyle kozmik zamana geçilmiştir.
B) Olay, kahramanın zihin dünyasında gerçekleşmektedir.
Kahraman tip özelliği göstermektedir.
Sosyal yapıyla ilgili ayrıntılara yer verilmiştir.
Hâkim anlatıcıya ait ifadelere yer verilmiştir.
55
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Ilkokulu bitirdiği yaz, sünnet oldu. Gene o yaz anası öldü. Ortaokula göndermedi babası; askere gidinceye değin se- kiz yıl birlikte çekip çevirdiler oteli. Askerliğini bitirip geldik- ten iki ay sonra öldü babası; otel başka ellere düşmesin diye onun dönüşünü bekleyip de ölmüştü sanki. Altmış üç yaşındaydı. Bir ilkyaz sabahı yarımay biçimi yüksek ma- sanın arkasındaki koltukta otururken öldü. Ölü kaldırıcılar bulundu. Avluda yıkadılar. Bunları neden düşünmüştü, ne gerek vardı o günleri hatırlamaya şimdi. Aklından "Bugün de dünden farksız geçecek." diye geçirmişti. Bu hikâye parçası dil ve anlatım bakımından incelendi- ğinde aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? LA Geriye dönüş tekniğiyle kozmik zamana geçilmiştir. B) Olay, kahramanın zihin dünyasında gerçekleşmektedir. Kahraman tip özelliği göstermektedir. Sosyal yapıyla ilgili ayrıntılara yer verilmiştir. Hâkim anlatıcıya ait ifadelere yer verilmiştir. 55
ulmuştur.
27. 1. Karada yaşamını sürdüren, ortalama uzunluğu 0,1-1 milimetre
olan su ayıları genellikle nemli bölgelerde bulunur.
II. Su ayılarının aktif durumda kalabilmesi için vücutlarının etrafında
ince bir su tabakasının bulunması gerekir.
Numaralanmış II. cümle ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söy-
lenebilir?
A) I. cümledeki verilerin hangi koşulda doğrulandığını göstermek-
tedir.
B) I. cümlede açıklanan darumla çelişen bir bilgi verilmektedir.
C) I. cümlede sunulan bulguya karşıt bir tez ileri sürülmektedir.
cümlede öne sürülen bilgiyi kısmen destekleyen açıklama ya-
olmaktadır.
E)
cümlede zü edilen ortamda bulunulma gerekçesini ortaya
koymaktadır.
TYT/01GNL-1 (A Serisi)
8
an
Ka
Ş
t
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ulmuştur. 27. 1. Karada yaşamını sürdüren, ortalama uzunluğu 0,1-1 milimetre olan su ayıları genellikle nemli bölgelerde bulunur. II. Su ayılarının aktif durumda kalabilmesi için vücutlarının etrafında ince bir su tabakasının bulunması gerekir. Numaralanmış II. cümle ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söy- lenebilir? A) I. cümledeki verilerin hangi koşulda doğrulandığını göstermek- tedir. B) I. cümlede açıklanan darumla çelişen bir bilgi verilmektedir. C) I. cümlede sunulan bulguya karşıt bir tez ileri sürülmektedir. cümlede öne sürülen bilgiyi kısmen destekleyen açıklama ya- olmaktadır. E) cümlede zü edilen ortamda bulunulma gerekçesini ortaya koymaktadır. TYT/01GNL-1 (A Serisi) 8 an Ka Ş t
1.
20
►Bu testte 8 soru yer almaktadır.
►Bu test için önerilen süre 8-12 dakikadır.
1-2. soruları aşağıdaki bilgilere göre birbirinden bağımsız ya-
nıtlayınız.
Ali, Berna, Cem, Deniz ve Elif adlı kişiler hem cuma hem de cu-
martesi düzenlenen karate ve tekvando kurslarına kayıt yaptır-
mışlardır. Kişilerin kurslarına ilişkin bazı bilgiler şu şekildedir:
.Her bir kişi, sadece bir kursa kayıt yaptırmıştır.
. Cuma günü düzenlenen kurslara sadece birer kişi kayıt yap-
tırmıştır.
• Cumartesi günü tekvando kursuna sadece Elif kayıt yaptır-
mıştır.
C
. Ali ve Cem, aynı kursun farklı günlerine kayıt yaptırmışlardır.
• Berna, cuma günü kurslarından birine kayıt yaptırmıştır.
la b
Bu bilgilere göre
1. Deniz karate kursuna kayıt yaptırmıştır.
II. Berna tekvando kursuna kayıt yaptırmıştır
II Ali ile Elif aynı gün için kursa kayıt yaptırmıştır.
ifadelerinden hangisi kesinlikle doğrudur?
A) Yalnız I
D) I ve II
B) Yalnız II
E) II ve III
Chalniz III
3-
P
nr
Pro
tiy
Ce
kin
B
3.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
1. 20 ►Bu testte 8 soru yer almaktadır. ►Bu test için önerilen süre 8-12 dakikadır. 1-2. soruları aşağıdaki bilgilere göre birbirinden bağımsız ya- nıtlayınız. Ali, Berna, Cem, Deniz ve Elif adlı kişiler hem cuma hem de cu- martesi düzenlenen karate ve tekvando kurslarına kayıt yaptır- mışlardır. Kişilerin kurslarına ilişkin bazı bilgiler şu şekildedir: .Her bir kişi, sadece bir kursa kayıt yaptırmıştır. . Cuma günü düzenlenen kurslara sadece birer kişi kayıt yap- tırmıştır. • Cumartesi günü tekvando kursuna sadece Elif kayıt yaptır- mıştır. C . Ali ve Cem, aynı kursun farklı günlerine kayıt yaptırmışlardır. • Berna, cuma günü kurslarından birine kayıt yaptırmıştır. la b Bu bilgilere göre 1. Deniz karate kursuna kayıt yaptırmıştır. II. Berna tekvando kursuna kayıt yaptırmıştır II Ali ile Elif aynı gün için kursa kayıt yaptırmıştır. ifadelerinden hangisi kesinlikle doğrudur? A) Yalnız I D) I ve II B) Yalnız II E) II ve III Chalniz III 3- P nr Pro tiy Ce kin B 3.
TÜRKÇE
BRANS DENEMESİ
(37.- 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.)
Dostoyevski'nin "Hepimiz Gogol'un Palto'sundan çıktık."
şeklinde söylediği o haklı sözü Petersburglu ustamız haklı
ama aslında "Hepimiz Don Kişot'un miğferinden çıktık." diye
düzeltmek mümkün. Tabii Dostoyevski'nin sözünün üstüne
söz söyleme hakkı olan bir boşboğaz olduğunuzu düşünü-
yorsanız. Gerçekten de şövalye hikâyeleri okuya okuya yani
bir edebiyat metninden etkilenerek ortaya çıkan bir sahte
şövalyenin hikâyesinin anlatıldığı Don Kişot, sadece kronolo-
jik olarak değil modern metinlerin de ilki sayiliyor. Onu en iyi
yapan ise Don Kişot'un benim verdiğim isimle- ki zaten o da
başka eserlerden etkilenen bir kahramanı anlatarak bu yolu
açmıştı- içinden başka romanlar çıkabilen bir makine roman
olması.
37. Bu parçada Don Kişot'la ilgili olarak aşağıdakilerden han-
gisine değinilmemiştir?
SORU KALESİ YAYINLARI
A) Başka metinlerin yazabilmesinin önünü açan bir eser ol-
duğuna
B) Dünya edebiyatında türünün ilk örneği olarak kabul edildi-
gine
C) Modern metinlerin ilki olduğuna
D) Gerçekte şövalye olmayan bir kahramanın anlatıldığına
E Dostoyevski ve Gogol'ün içerik olarak bu eserden etkilen-
diğine
(39.
Aristo
cüml
cüm
gere
cev
yür
ka
ak
in
in
Ö
C
39
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TÜRKÇE BRANS DENEMESİ (37.- 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.) Dostoyevski'nin "Hepimiz Gogol'un Palto'sundan çıktık." şeklinde söylediği o haklı sözü Petersburglu ustamız haklı ama aslında "Hepimiz Don Kişot'un miğferinden çıktık." diye düzeltmek mümkün. Tabii Dostoyevski'nin sözünün üstüne söz söyleme hakkı olan bir boşboğaz olduğunuzu düşünü- yorsanız. Gerçekten de şövalye hikâyeleri okuya okuya yani bir edebiyat metninden etkilenerek ortaya çıkan bir sahte şövalyenin hikâyesinin anlatıldığı Don Kişot, sadece kronolo- jik olarak değil modern metinlerin de ilki sayiliyor. Onu en iyi yapan ise Don Kişot'un benim verdiğim isimle- ki zaten o da başka eserlerden etkilenen bir kahramanı anlatarak bu yolu açmıştı- içinden başka romanlar çıkabilen bir makine roman olması. 37. Bu parçada Don Kişot'la ilgili olarak aşağıdakilerden han- gisine değinilmemiştir? SORU KALESİ YAYINLARI A) Başka metinlerin yazabilmesinin önünü açan bir eser ol- duğuna B) Dünya edebiyatında türünün ilk örneği olarak kabul edildi- gine C) Modern metinlerin ilki olduğuna D) Gerçekte şövalye olmayan bir kahramanın anlatıldığına E Dostoyevski ve Gogol'ün içerik olarak bu eserden etkilen- diğine (39. Aristo cüml cüm gere cev yür ka ak in in Ö C 39
Dil, uluslara güzelliklerinin yanında, yüzündeki kırışıklıkları ve
lekeleri de gösteren bir ayna vazifesi görür. Bir dilin başka bir
dilden üstünlüğü konusu tamamen öznel değerlendirme olup
herhangi bir değer taşımamaktadır. Dil bilim açısından Türkçe-
nin birtakım özellikleriyle daha kullanışlı, daha avantajlı bir dil
olduğunu savunabiliriz: Türkçe hem soyut hem de somut kay-
ramları anlatma yönünden dünyanın en zengin dillerinden biri-
dir. Farsçadan aldığımız ayna (âyîne) kelimesine karşılık Türk-
çede aralarında anlam farkları da bulunan otuz kadar kelime
vardır: Seçence, bakacak, bakanak, gözgeç, gözgör, gözgü,
yüzgörgü, kılıklık... Benzer örnekler çoktur. Ama hiçbir zaman,
Türkçenin en güçlü, en kullanışlı, en büyük dil olduğu gibi söy-
lemlerde bulunmamız doğru olmaz çünkü dil bilim açısından
böyle bir yaklaşımın geçerliliği olmadığı gibi, bu tür yaklaşım-
larla da bir dil bilinci gerçekleştiremeyiz.
39. Bu parçadaki altı çizili sözle, dille ilgili olarak anlatıl-
mak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bir ulusun kullanmış olduğu dilin, diğer ulusların dillerine
nazaran oldukça fazla üstünlüğü olduğundan
B) Dilin insan yaşamı üzerinde hem olumlu hem de olum-
suz etkilerinin olduğundan
C) Türkçenin oldukça zengin bir dil olduğu ve bu sebep-
ten dolayı yabancı kelimelerin gereksiz yere kullanıl-
dığından
D) Dilin başka dillere üstünlüğü görüşünün öznelliğinden
dolayı bu görüşün geçerliliğinin olmamasından
E) Artılarıyla eksileriyle bir ulusun her türlü özelliklerinin
dil tarafından yansıtıldığından
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Dil, uluslara güzelliklerinin yanında, yüzündeki kırışıklıkları ve lekeleri de gösteren bir ayna vazifesi görür. Bir dilin başka bir dilden üstünlüğü konusu tamamen öznel değerlendirme olup herhangi bir değer taşımamaktadır. Dil bilim açısından Türkçe- nin birtakım özellikleriyle daha kullanışlı, daha avantajlı bir dil olduğunu savunabiliriz: Türkçe hem soyut hem de somut kay- ramları anlatma yönünden dünyanın en zengin dillerinden biri- dir. Farsçadan aldığımız ayna (âyîne) kelimesine karşılık Türk- çede aralarında anlam farkları da bulunan otuz kadar kelime vardır: Seçence, bakacak, bakanak, gözgeç, gözgör, gözgü, yüzgörgü, kılıklık... Benzer örnekler çoktur. Ama hiçbir zaman, Türkçenin en güçlü, en kullanışlı, en büyük dil olduğu gibi söy- lemlerde bulunmamız doğru olmaz çünkü dil bilim açısından böyle bir yaklaşımın geçerliliği olmadığı gibi, bu tür yaklaşım- larla da bir dil bilinci gerçekleştiremeyiz. 39. Bu parçadaki altı çizili sözle, dille ilgili olarak anlatıl- mak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Bir ulusun kullanmış olduğu dilin, diğer ulusların dillerine nazaran oldukça fazla üstünlüğü olduğundan B) Dilin insan yaşamı üzerinde hem olumlu hem de olum- suz etkilerinin olduğundan C) Türkçenin oldukça zengin bir dil olduğu ve bu sebep- ten dolayı yabancı kelimelerin gereksiz yere kullanıl- dığından D) Dilin başka dillere üstünlüğü görüşünün öznelliğinden dolayı bu görüşün geçerliliğinin olmamasından E) Artılarıyla eksileriyle bir ulusun her türlü özelliklerinin dil tarafından yansıtıldığından
5. Resimleri korumak için koyulmuş, yarı kıvrık, uçuşan,
sonra yavaşça sayfanın üzerine geri düşen ipek kâğıdı
soluğu ile kaldırırken ürperirdi. Resimlerin birinde kısa
pelerinli bir delikanlı vardı; bir balkonun parmaklığı arka-
sında, kemerinde nakışlı kesesi olan beyaz elbiseli bir kızı
kolları arasında sıkıyordu. Bir başka resimde sarı bukleli,
yuvarlak hasır şapkasının altından açık renk iri gözleriyle
bakan İngiliz hanımefendilerinin adsız portreleri var. Bu
hanımefendiler arabalara kurulmuşlar, parklar arasından
gidiyorlar. Beyaz avcı pantolonlu iki küçük sürücünün rah-
van gidişle sürdükleri atların önünde bir av köpeği zıp-
liyor. O anda hemen o resmin içine girmek, o dünyaya
ulaşmak için neler vermezdi ki? Hemen yan tarafta açıl-
mış bir mektubun yanında, sedirlerin üzerinde hayal ku-
rarak kara bir perdenin yarı örttüğü aralık pencereden ay
ve yıldızları seyreden bir genç kadın görülüyor. Daha saf
olanları, yanağında bir damla gözyaşı, Gotik bir kafesin
parmaklıkları arasından bir kumruyla öpüşüyor. Emma,
bu görüntülere öyle dalıp gitmişti ki salondaki saatin gece
yarısını vurduğunu duymadı.
Bu parçaya göre, Emma'nın resimlere bakarken ken-
disini kaybetmesinin nedeni aşağıdakilerin hangisi-
dir?
A) Gençlik yıllarına ait anıları resimlerde bulması
B) Farklı insan tiplerini resimlerde bütün canlılığı ile gör-
mesi
C) Her resimde farklı bir duygunun güçlü şekilde yansıtıl-
masi
D) Resimlerde, yaşamayı hayal ettiği dünyayla karşılaş-
masi
E) Her resmin, hayata dair ilginç soru ve cevaplar içer-
mesi
O
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
5. Resimleri korumak için koyulmuş, yarı kıvrık, uçuşan, sonra yavaşça sayfanın üzerine geri düşen ipek kâğıdı soluğu ile kaldırırken ürperirdi. Resimlerin birinde kısa pelerinli bir delikanlı vardı; bir balkonun parmaklığı arka- sında, kemerinde nakışlı kesesi olan beyaz elbiseli bir kızı kolları arasında sıkıyordu. Bir başka resimde sarı bukleli, yuvarlak hasır şapkasının altından açık renk iri gözleriyle bakan İngiliz hanımefendilerinin adsız portreleri var. Bu hanımefendiler arabalara kurulmuşlar, parklar arasından gidiyorlar. Beyaz avcı pantolonlu iki küçük sürücünün rah- van gidişle sürdükleri atların önünde bir av köpeği zıp- liyor. O anda hemen o resmin içine girmek, o dünyaya ulaşmak için neler vermezdi ki? Hemen yan tarafta açıl- mış bir mektubun yanında, sedirlerin üzerinde hayal ku- rarak kara bir perdenin yarı örttüğü aralık pencereden ay ve yıldızları seyreden bir genç kadın görülüyor. Daha saf olanları, yanağında bir damla gözyaşı, Gotik bir kafesin parmaklıkları arasından bir kumruyla öpüşüyor. Emma, bu görüntülere öyle dalıp gitmişti ki salondaki saatin gece yarısını vurduğunu duymadı. Bu parçaya göre, Emma'nın resimlere bakarken ken- disini kaybetmesinin nedeni aşağıdakilerin hangisi- dir? A) Gençlik yıllarına ait anıları resimlerde bulması B) Farklı insan tiplerini resimlerde bütün canlılığı ile gör- mesi C) Her resimde farklı bir duygunun güçlü şekilde yansıtıl- masi D) Resimlerde, yaşamayı hayal ettiği dünyayla karşılaş- masi E) Her resmin, hayata dair ilginç soru ve cevaplar içer- mesi O
Ta
ALES/1. SINAV 2020
36.-38, soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Tarihsel olarak Batili alışveriş merkezi, seçkin
tüketimden kitlesel bir tüketim biçimine geçişi
vurgular. Bu yeni kent mekânlarında alışveriş
yapmak; satın almayı, görmeyi, dolaşmayı ve
yeme-içmeyi içeren bütüncül bir deneyim oluş-
turur. Burası kişinin daha iyi bir yaşam tarzı üze-
rine hayaller kurduğu ve bu hayalleri beslediği
mekân hâline de gelmektedir. Bunda mekânın
her tür sosyoekonomik sınıftan insana açık ol-
masının rolü bulunmaktadır. Alışveriş merkezine
girdiğinde kişi kendini içerideki mekânlara ve
ürünlere sınırsız erişimi olan daha üst olanaklara
sahip biri gibi hisseder. İyi ısıtılmış ve ışıklandırıl-
mış bu mekânlarda alıcı ile ürün arasındaki ilişki,
mağaza elemanından da bağımsızdır. Müşteri-
ye, ürünleri serbestçe tanıması ve bunların han-
gi ihtiyacını gidereceğini zihninde tasarlaması
için denetimli ve ürkütmeyen bir ortam sunulur.
Tezgâhların ortadan kaldırıldığı dükkânlarda
çeşitli sergileme yöntemleri geliştirilmiştir. Sunu-
lan seçim yapma olanağına görünmez bir satın
alma etkisi eşlik eder. Bunun aksine geleneksel
dükkânlarda alışveriş süreci satış elemanı tara-
fından kişisel ve duygusal bir şekilde yönlendirilir.
Alışveriş merkezlerinde ise kişisel etkileşimden
ziyade arzu edilen objeler üzerinde daha yoğun
enerji harcanır. Bunun yanı sıra alışveriş merke-
zinde kişinin sosyal kimliğinden sıyrılıp evrensel
bir kimliğe bürünmesi istenir. Ürünlerin kalitesi
ve fiyatı hakkında açıklayıcı bilgiler sayesinde
erkek veya kadın müşterilerin kamuya açık alan-
larda duydukları güvensizlik hissini üzerlerinden
atmaları sağlanır. Büyük mağazalar da sadece
kadın müşteri kesimini hedeflemek yerine bir
çeşitlilik ve çoğulculuk anlayışını benimser. Yeni-
den tasarlanan bu tüketim kültürü çocuklardan,
gençlerden ve erkeklerden yeni pazarlar yarat-
maya çalışır. Keyif sunan mekânlar kadınsı ka-
rakterini yitirirken her kesimden insan, müşteri
olarak hedeflenir.
/yediiklimyayıncılık
ALES MASTER SERİSİ YEDIKLIM
36. Aşağıdakilerden hangisi alışveriş merkezi -
müşteri ilişkisi söz konusu olduğunda doğ-
rudur?
X
Dükkânlardaki mekânsal tasarım özellikleri,
bireyin ürünlere ulaşabilme imkânı hakkında
yanlış algı oluşturmasına yol açar.
By Alışveriş merkezleri sınıf ayrımına odaklan-
mayan, her ekonomik olanağa uygun bir sa-
tın alma deneyimi sunmaktadır.
Mekânların fiziksel yeterlikleri müşterinin
alışveriş merkezinde geçirdiği sürenin artma-
sını kolaylaştırır.
Bireyin daha iyi yaşam olanaklarına sahip
olma isteği, alışveriş merkezlerini dönüştürü-
cü etkiye sahiptir.
Alışveriş merkezleri uzun ömürlü ürünler sat-
mak yerine mekânda tüketilebilir ürünlerin
reklamına odaklanmaktadır.
37. Bu parçaya göre alışveriş merkezleriyle ge-
leneksel alışveriş mekânları arasındaki temel
farklılık aşağıdakilerden hangisidir?
A) Alışveriş merkezlerinin, geleneksel dükkân-
ların aksine ürün tanıtımına daha çok ihtiyaç
duyması
B) Alışveriş merkezlerinin sunduğu deneyimde,
aracı bireylerden çok nesneye odaklanılması
C) Geleneksel mekânlarda etkileşimin yoğun-
laşmasının satın alma zorunluluğunu artır-
ması
D) Bireyin, alışveriş merkezinde geleneksel
alışverişten değil, geleneksel hayattan uzak-
laşması
E) Geleneksel alışverişte etkileşimin, alışveriş
merkezinde ise ürün çokluğunun satın alma-
moci
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Ta ALES/1. SINAV 2020 36.-38, soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Tarihsel olarak Batili alışveriş merkezi, seçkin tüketimden kitlesel bir tüketim biçimine geçişi vurgular. Bu yeni kent mekânlarında alışveriş yapmak; satın almayı, görmeyi, dolaşmayı ve yeme-içmeyi içeren bütüncül bir deneyim oluş- turur. Burası kişinin daha iyi bir yaşam tarzı üze- rine hayaller kurduğu ve bu hayalleri beslediği mekân hâline de gelmektedir. Bunda mekânın her tür sosyoekonomik sınıftan insana açık ol- masının rolü bulunmaktadır. Alışveriş merkezine girdiğinde kişi kendini içerideki mekânlara ve ürünlere sınırsız erişimi olan daha üst olanaklara sahip biri gibi hisseder. İyi ısıtılmış ve ışıklandırıl- mış bu mekânlarda alıcı ile ürün arasındaki ilişki, mağaza elemanından da bağımsızdır. Müşteri- ye, ürünleri serbestçe tanıması ve bunların han- gi ihtiyacını gidereceğini zihninde tasarlaması için denetimli ve ürkütmeyen bir ortam sunulur. Tezgâhların ortadan kaldırıldığı dükkânlarda çeşitli sergileme yöntemleri geliştirilmiştir. Sunu- lan seçim yapma olanağına görünmez bir satın alma etkisi eşlik eder. Bunun aksine geleneksel dükkânlarda alışveriş süreci satış elemanı tara- fından kişisel ve duygusal bir şekilde yönlendirilir. Alışveriş merkezlerinde ise kişisel etkileşimden ziyade arzu edilen objeler üzerinde daha yoğun enerji harcanır. Bunun yanı sıra alışveriş merke- zinde kişinin sosyal kimliğinden sıyrılıp evrensel bir kimliğe bürünmesi istenir. Ürünlerin kalitesi ve fiyatı hakkında açıklayıcı bilgiler sayesinde erkek veya kadın müşterilerin kamuya açık alan- larda duydukları güvensizlik hissini üzerlerinden atmaları sağlanır. Büyük mağazalar da sadece kadın müşteri kesimini hedeflemek yerine bir çeşitlilik ve çoğulculuk anlayışını benimser. Yeni- den tasarlanan bu tüketim kültürü çocuklardan, gençlerden ve erkeklerden yeni pazarlar yarat- maya çalışır. Keyif sunan mekânlar kadınsı ka- rakterini yitirirken her kesimden insan, müşteri olarak hedeflenir. /yediiklimyayıncılık ALES MASTER SERİSİ YEDIKLIM 36. Aşağıdakilerden hangisi alışveriş merkezi - müşteri ilişkisi söz konusu olduğunda doğ- rudur? X Dükkânlardaki mekânsal tasarım özellikleri, bireyin ürünlere ulaşabilme imkânı hakkında yanlış algı oluşturmasına yol açar. By Alışveriş merkezleri sınıf ayrımına odaklan- mayan, her ekonomik olanağa uygun bir sa- tın alma deneyimi sunmaktadır. Mekânların fiziksel yeterlikleri müşterinin alışveriş merkezinde geçirdiği sürenin artma- sını kolaylaştırır. Bireyin daha iyi yaşam olanaklarına sahip olma isteği, alışveriş merkezlerini dönüştürü- cü etkiye sahiptir. Alışveriş merkezleri uzun ömürlü ürünler sat- mak yerine mekânda tüketilebilir ürünlerin reklamına odaklanmaktadır. 37. Bu parçaya göre alışveriş merkezleriyle ge- leneksel alışveriş mekânları arasındaki temel farklılık aşağıdakilerden hangisidir? A) Alışveriş merkezlerinin, geleneksel dükkân- ların aksine ürün tanıtımına daha çok ihtiyaç duyması B) Alışveriş merkezlerinin sunduğu deneyimde, aracı bireylerden çok nesneye odaklanılması C) Geleneksel mekânlarda etkileşimin yoğun- laşmasının satın alma zorunluluğunu artır- ması D) Bireyin, alışveriş merkezinde geleneksel alışverişten değil, geleneksel hayattan uzak- laşması E) Geleneksel alışverişte etkileşimin, alışveriş merkezinde ise ürün çokluğunun satın alma- moci
ar
th
16
3.
4.
3-5. sol
dırılacaktır.
cevaplan
O yüzünü aşkla güneşe döndükçe sararır solar, so
Ayçiçeği
nunda kararır yanar her seferinde
neşe aşık olunca gülmekten kırılmış bütün bitkile
Kudretli ve ulaşılmazdır. Sen kim, o kim? Vazge
"Güneş gökyüzündeki tahtından bir an bile ayrılma
bu sevdadan." demişler hep bir ağızdan. Aycices
sesini çıkarmamış. Sevdalı gözlerini dikmiş günese,
farkına varmayan güneş, nihayet bir gün, ayçiçes
bakmış bakmış bakmış... Uzun müddet hiçbir sevin
geçici bir
nin bakışlarını hissetmiş üzerinde. Önce
Ayçiçeği öyle inatçıymış ki güneş tahtını nereye
taşıdıysa yılmadan usanmadan o yöne çevirmiş
heves sanmış ama zamanla yanıldığını anlamış
başını. Derken bir öğleden sonra, artık bu takipten
bıkan güneş sapsarı gazabıyla kavurmuş ayçiçe
ğini. Daha ayçiçeğinin üzerinde simsiyah duman
tüterken insanlar akın etmişler olay mahalline. "Ya
şasın!" demiş içlerinden biri. "Şimdi ne güzel çitleriz
bu aşkı." Güneş gün boyu döndükçe o da güneşe
döner yüzünü, bu yüzden olmalı birileri "Gündöndü
diye seslenir ona. Gün bitene kadar günese hey
biz? Neden "güneşçiçeği" değil de
ona? Güneşe olan aşkını gece ay ışığında büy
ğü için mi yoksa?
Bu parçada ayçiçeğiyle ilgili aşağıdakiler
hangisine değinilmemiştir?
A) Güneşin ayçiçeğini yakıp kavurduğuna
B) Diğer çiçeklerin ayçiçeğini küçümsediğine
C) Ayçiçeğinin güneşe ilgisinin devamlılığına
D) İsminin güneşle ilgili olması gerektiğine
E) Ayçiçeğinin diğer çiçekleri küçümsediğine
Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdakile
hangisidir?
A) Istenmeyen sevgiler, sonuç getirebilir.
B) Herkes haddini ve yerini bilmelidir.
C) Hiç kimseye zorla bir şey yaptırılamaz.
D) Tek yönlü ve aşırı sevgi zarar verir.
E) Aşk, daima kazanan yapıya sahiptir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ar th 16 3. 4. 3-5. sol dırılacaktır. cevaplan O yüzünü aşkla güneşe döndükçe sararır solar, so Ayçiçeği nunda kararır yanar her seferinde neşe aşık olunca gülmekten kırılmış bütün bitkile Kudretli ve ulaşılmazdır. Sen kim, o kim? Vazge "Güneş gökyüzündeki tahtından bir an bile ayrılma bu sevdadan." demişler hep bir ağızdan. Aycices sesini çıkarmamış. Sevdalı gözlerini dikmiş günese, farkına varmayan güneş, nihayet bir gün, ayçiçes bakmış bakmış bakmış... Uzun müddet hiçbir sevin geçici bir nin bakışlarını hissetmiş üzerinde. Önce Ayçiçeği öyle inatçıymış ki güneş tahtını nereye taşıdıysa yılmadan usanmadan o yöne çevirmiş heves sanmış ama zamanla yanıldığını anlamış başını. Derken bir öğleden sonra, artık bu takipten bıkan güneş sapsarı gazabıyla kavurmuş ayçiçe ğini. Daha ayçiçeğinin üzerinde simsiyah duman tüterken insanlar akın etmişler olay mahalline. "Ya şasın!" demiş içlerinden biri. "Şimdi ne güzel çitleriz bu aşkı." Güneş gün boyu döndükçe o da güneşe döner yüzünü, bu yüzden olmalı birileri "Gündöndü diye seslenir ona. Gün bitene kadar günese hey biz? Neden "güneşçiçeği" değil de ona? Güneşe olan aşkını gece ay ışığında büy ğü için mi yoksa? Bu parçada ayçiçeğiyle ilgili aşağıdakiler hangisine değinilmemiştir? A) Güneşin ayçiçeğini yakıp kavurduğuna B) Diğer çiçeklerin ayçiçeğini küçümsediğine C) Ayçiçeğinin güneşe ilgisinin devamlılığına D) İsminin güneşle ilgili olması gerektiğine E) Ayçiçeğinin diğer çiçekleri küçümsediğine Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdakile hangisidir? A) Istenmeyen sevgiler, sonuç getirebilir. B) Herkes haddini ve yerini bilmelidir. C) Hiç kimseye zorla bir şey yaptırılamaz. D) Tek yönlü ve aşırı sevgi zarar verir. E) Aşk, daima kazanan yapıya sahiptir.
#
30. İnsanı tanımak için iki şeye bakmak gereklidir. Bunlardan
biri hayalleri, diğeri korkularıdır. Bir insanı hayallerinden
tanırsanız gitmek istediği yeri görürsünüz. Bir insanı ha-
yallerinden tutarsanız gideceği yolu çizersiniz. Bir insanın
hayalini öldürürseniz sınırsız bir düşman edinirsiniz. İşte
belki de bu yüzden sürekli hayatla kavga eder gibi yaşı-
yoruz. Yoksullukla, açlıkla, insafsızlıkla sınanmış her in-
sanın önce çocukluğu, sonra da hayalleri ölüyor. Büyük
camlı binalarda onlarca yıllık kariyer planları yapılırken
elleri nasırlı ömürlerin inşa ettiği gecekondularda ertesi
günün yemeği artırılıyor.
I. Hayallerin insan için ne kadar değerli olduğu vurgu-
lanmıştır.
II. Hayaller ve korkuların insan psikolojisi üzerindeki et-
kileri karşılaştırılmıştır.
III. İnsanların düşlerini engellemenin doğuracağı sonu-
ca değinilmiştir.
IV. Kimi insanların haksızlıklarla mücadele edememesi-
"nin temel nedeninin korkuları olduğu açıklanmıştır.
Yukarıdaki parçayla ilgili olarak numaralanmış yargı-
lardan hangileri söylenemez?
A) I've Il
B) I vel
D) Ilve IV
E) III ve IV
C) I ve IV
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
# 30. İnsanı tanımak için iki şeye bakmak gereklidir. Bunlardan biri hayalleri, diğeri korkularıdır. Bir insanı hayallerinden tanırsanız gitmek istediği yeri görürsünüz. Bir insanı ha- yallerinden tutarsanız gideceği yolu çizersiniz. Bir insanın hayalini öldürürseniz sınırsız bir düşman edinirsiniz. İşte belki de bu yüzden sürekli hayatla kavga eder gibi yaşı- yoruz. Yoksullukla, açlıkla, insafsızlıkla sınanmış her in- sanın önce çocukluğu, sonra da hayalleri ölüyor. Büyük camlı binalarda onlarca yıllık kariyer planları yapılırken elleri nasırlı ömürlerin inşa ettiği gecekondularda ertesi günün yemeği artırılıyor. I. Hayallerin insan için ne kadar değerli olduğu vurgu- lanmıştır. II. Hayaller ve korkuların insan psikolojisi üzerindeki et- kileri karşılaştırılmıştır. III. İnsanların düşlerini engellemenin doğuracağı sonu- ca değinilmiştir. IV. Kimi insanların haksızlıklarla mücadele edememesi- "nin temel nedeninin korkuları olduğu açıklanmıştır. Yukarıdaki parçayla ilgili olarak numaralanmış yargı- lardan hangileri söylenemez? A) I've Il B) I vel D) Ilve IV E) III ve IV C) I ve IV
2022-TYT/TÜRKÇE
33. Tarihin bilim mi yoksa sanat mı olduğu yüzyıldır tartışıldı,
hâlâ da tartışılıyor. Aslında bu tartışma tam da "tarih"in
"üniversite"de kürsüleşmesi serüveninin bir parçası olarak
doğdu. Malumunuz, "akademi" öteden beri tarihin bilim
olduğunu iddia ediyordu. Buna ilişkin pozitivizmden
mülhem bir metodoloji geliştirdi. Olgusallığı ve nesnelliği,
dolayısıyla resmi belgeleri ve filolojik incelemeyi ön plana
çıkardı. Daha öncesinde tarih, edebiyat içinde anılan bir
alandı. Sanata daha yakın görünüyordu. Zira tarih, her ne
kadar bilimsel yöntemleri uyguladığını iddia etse de elde
edilen verilerin yazılması, yani metinleştirilmesi
kaçınılmaz olarak 'bir anlatı inşa edilmesi'ni
gerektiriyordu. İnşa, yani bir tür "sınırlı kurgu". Bu da
edebiyatla bağını koparamadığı anlamına geliyordu.
Üstelik bu "inşa'yı nasıl yapması gerektiğini kendisine
dikte edenler vardı. Bu nedenle de aynı olay yazana göre
farklı biçimde inşa edilip kurgulandığı hâlde hepsinin
'bilimsel' olduğu söyleniyordu. Bu da bize tarihin, çok eski
zamanlardan beri ereksel (amaçlı) biçimde yazıldığını
gösterdi.
Bu parçada "tarih"le ilgili görüşlerini açıklayan
kişiden aşağıdakilerin hangisini söylemesi
beklenmez?
³X
newydd s
A) Tarihi kazananlar yazdığı sürece nesnellikten söz
edemeyiz.
B) Gerçek, çoğu zaman tarih kitaplarında anlatılandan bir
miktar farklıdır.
C) Tarih kitaplarına bakarak gerçeğin ancak soluk bir izini
öğrenebiliriz.
D) Tarih, sıkıcı bir alan hâline getiren, hayal gücünün
eksikliğidir.
E) Tarihçi, iktidarın isteğinden bağımsızlaşmadıkça bilim
insanı olamayacaktır.
34.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
2022-TYT/TÜRKÇE 33. Tarihin bilim mi yoksa sanat mı olduğu yüzyıldır tartışıldı, hâlâ da tartışılıyor. Aslında bu tartışma tam da "tarih"in "üniversite"de kürsüleşmesi serüveninin bir parçası olarak doğdu. Malumunuz, "akademi" öteden beri tarihin bilim olduğunu iddia ediyordu. Buna ilişkin pozitivizmden mülhem bir metodoloji geliştirdi. Olgusallığı ve nesnelliği, dolayısıyla resmi belgeleri ve filolojik incelemeyi ön plana çıkardı. Daha öncesinde tarih, edebiyat içinde anılan bir alandı. Sanata daha yakın görünüyordu. Zira tarih, her ne kadar bilimsel yöntemleri uyguladığını iddia etse de elde edilen verilerin yazılması, yani metinleştirilmesi kaçınılmaz olarak 'bir anlatı inşa edilmesi'ni gerektiriyordu. İnşa, yani bir tür "sınırlı kurgu". Bu da edebiyatla bağını koparamadığı anlamına geliyordu. Üstelik bu "inşa'yı nasıl yapması gerektiğini kendisine dikte edenler vardı. Bu nedenle de aynı olay yazana göre farklı biçimde inşa edilip kurgulandığı hâlde hepsinin 'bilimsel' olduğu söyleniyordu. Bu da bize tarihin, çok eski zamanlardan beri ereksel (amaçlı) biçimde yazıldığını gösterdi. Bu parçada "tarih"le ilgili görüşlerini açıklayan kişiden aşağıdakilerin hangisini söylemesi beklenmez? ³X newydd s A) Tarihi kazananlar yazdığı sürece nesnellikten söz edemeyiz. B) Gerçek, çoğu zaman tarih kitaplarında anlatılandan bir miktar farklıdır. C) Tarih kitaplarına bakarak gerçeğin ancak soluk bir izini öğrenebiliriz. D) Tarih, sıkıcı bir alan hâline getiren, hayal gücünün eksikliğidir. E) Tarihçi, iktidarın isteğinden bağımsızlaşmadıkça bilim insanı olamayacaktır. 34.
5)
(1) 1885 yılında yaşadığı şehir olan Nuenen'de bilinen ilk
eseri "Patates Yiyenler"i bitirdi Van Gogh. (II) Paris'te sanat
simsarlığı yapan kardeşine eserlerini gönderiyor ancak bu
tablolar çok fazla koyu renk kullanıldığı gerekçesiyle satıl-
mıyordu. (III) Van Gogh Nuenen'de yaşadığı süre boyunca
yüzlerce karakalem, suluboya ve yağlıboya resim üretti.
(IV) Paris ise onun dönemin en ünlü ressamlarıyla tanıştığı
şehir oldu. (V) Ancak bu şehirde geçirdiği yıllar sanatçı
hakkında en az bilginin olduğu dönemdir. (VI) Paris'te
kardeşi Theo'yla birlikte yaşamaya başlamıştır, dolayısıyla
ona mektup yazmamaktadır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi, ken-
disinden önceki yargının nedeni durumundadır?
A) II.
B) III. C) IV. D) V.
E) VI.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
5) (1) 1885 yılında yaşadığı şehir olan Nuenen'de bilinen ilk eseri "Patates Yiyenler"i bitirdi Van Gogh. (II) Paris'te sanat simsarlığı yapan kardeşine eserlerini gönderiyor ancak bu tablolar çok fazla koyu renk kullanıldığı gerekçesiyle satıl- mıyordu. (III) Van Gogh Nuenen'de yaşadığı süre boyunca yüzlerce karakalem, suluboya ve yağlıboya resim üretti. (IV) Paris ise onun dönemin en ünlü ressamlarıyla tanıştığı şehir oldu. (V) Ancak bu şehirde geçirdiği yıllar sanatçı hakkında en az bilginin olduğu dönemdir. (VI) Paris'te kardeşi Theo'yla birlikte yaşamaya başlamıştır, dolayısıyla ona mektup yazmamaktadır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi, ken- disinden önceki yargının nedeni durumundadır? A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
Dijimind Ya
24.Mağlova Kemeri, 1554 -1563 yılları arasında İstanbul'a su
taşımak için Kanuni Sultan Süleyman'ın emri ile Mimar Sinan
tarafından yapılmıştır. Aslında birkaç kemerden oluşan bu
su yolundaki en büyük ve sağlam olan kemerlerden biri
Mağlova'dır. Yapımından hemen sonra 20 Eylül 1563 yılın-
da yirmi dört saat süren, daha önce görülmemiş bir sel ve
kasırga olmuştur. Bu doğa olayından sonra Mağlova Kemeri
büyük ölçüde zarar görmüştür. Mimar Sinan, kemeri daha
sağlam bir şekilde tekrar inşa ettirmiştir. Kemer 457 yıldır
sapasağlamdır ve İstanbul'a su taşımaya devam etmektedir.
Mimari açıdan bakacak olursak 255 metre uzunluğu ve 38
metre yüksekliği bulunmaktadır. Kemerin su ile temas eden
bulunan bölümü su geçirmez sıvadan yapılmıştır. İki katlı ke-
merin alt katında sekiz büyük, üst katında sekiz küçük gözü
bulunmaktadır. Alt katında bulunan dört gözü, diğerlerine
göre daha büyüktür.
Bu parçada Mağlova Kemeri ile ilgili aşağıdakilerin han-
gisine değinilmemiştir?
A) İnşa edilmesinin ne kadar sürdüğü
B) Bir bölümünde kullanılan malzemenin ne olduğu
C) Hangi şehirde inşa edildiği
D) Yeniden inşa edilmesindeki sebebin ne olduğu
E) Yapıldığı dönemde hangi amaçla kullanıldığı
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Dijimind Ya 24.Mağlova Kemeri, 1554 -1563 yılları arasında İstanbul'a su taşımak için Kanuni Sultan Süleyman'ın emri ile Mimar Sinan tarafından yapılmıştır. Aslında birkaç kemerden oluşan bu su yolundaki en büyük ve sağlam olan kemerlerden biri Mağlova'dır. Yapımından hemen sonra 20 Eylül 1563 yılın- da yirmi dört saat süren, daha önce görülmemiş bir sel ve kasırga olmuştur. Bu doğa olayından sonra Mağlova Kemeri büyük ölçüde zarar görmüştür. Mimar Sinan, kemeri daha sağlam bir şekilde tekrar inşa ettirmiştir. Kemer 457 yıldır sapasağlamdır ve İstanbul'a su taşımaya devam etmektedir. Mimari açıdan bakacak olursak 255 metre uzunluğu ve 38 metre yüksekliği bulunmaktadır. Kemerin su ile temas eden bulunan bölümü su geçirmez sıvadan yapılmıştır. İki katlı ke- merin alt katında sekiz büyük, üst katında sekiz küçük gözü bulunmaktadır. Alt katında bulunan dört gözü, diğerlerine göre daha büyüktür. Bu parçada Mağlova Kemeri ile ilgili aşağıdakilerin han- gisine değinilmemiştir? A) İnşa edilmesinin ne kadar sürdüğü B) Bir bölümünde kullanılan malzemenin ne olduğu C) Hangi şehirde inşa edildiği D) Yeniden inşa edilmesindeki sebebin ne olduğu E) Yapıldığı dönemde hangi amaçla kullanıldığı
25. insanın soyunu ve yaşamsal faaliyetlerini devam ettire-
bilmesi için topluluklar hâlinde yaşaması bir gerekliliktir.
Söz konusu gereklilik de beraberinde manevi yaptırıma
sahip olan din, ahlak, görgü gibi kuralları; bu kurallar ise
zamanla maddi yaptırıma sahip olan hukuk kaidelerini
doğurmuştur. Nitekim sosyal bir çevrede yaşayan ve bir
topluluk meydana getiren insanlar arasındaki münase-
betlerin düzenlenmesinde hukuk en önemli rolü oyna-
mıştır. Diğer bir deyişle tıpkı manevi yaptırıma sahip olan
kurallarda olduğu gibi hukuk da insanların yine insanlar
için meydana getirdiği ve toplumun kalıcılığını sağlama-
ya yönelik ortaya konulmuş kurallar bütünüdür. Yani ne-
rede bir toplum varsa orada kurallar olmak zorundadır.
Yazı öncesi dönemde örfi ve dinî olan bu kurallar, toplum
içerisinde ihtiyaç duyulan düzeni temin ederken yazıyla
birlikte yazılı hukuk kurallan bu düzeni sağlamıştır.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine
ulaşılamaz?
A) Hukukun ortaya koyduğu kanunlar, insanlar arasın-
daki ilişkileri düzenlemektedir.
B) Toplum varlığının zorunlu oluşu, kuralları da toplum
içinde zorunlu kılmıştır.
W
Toplumlarda var olan bazı geleneksel kurallar, ağır
yaptırımlarından dolayı zamanla yazılı kurallara evril-
miştir.
D) Yazının kullanılmaya başlanmasıyla birlikte toplum
düzeninin korunmasına yönelik başvurulan kaynakta
değişiklik olmuştur.
Toplum yaşamını düzenleyen kurallar, o toplumu
oluşturan bireylerin menfaatine göre yine o bireyler-
ce belirlenir.
26
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
25. insanın soyunu ve yaşamsal faaliyetlerini devam ettire- bilmesi için topluluklar hâlinde yaşaması bir gerekliliktir. Söz konusu gereklilik de beraberinde manevi yaptırıma sahip olan din, ahlak, görgü gibi kuralları; bu kurallar ise zamanla maddi yaptırıma sahip olan hukuk kaidelerini doğurmuştur. Nitekim sosyal bir çevrede yaşayan ve bir topluluk meydana getiren insanlar arasındaki münase- betlerin düzenlenmesinde hukuk en önemli rolü oyna- mıştır. Diğer bir deyişle tıpkı manevi yaptırıma sahip olan kurallarda olduğu gibi hukuk da insanların yine insanlar için meydana getirdiği ve toplumun kalıcılığını sağlama- ya yönelik ortaya konulmuş kurallar bütünüdür. Yani ne- rede bir toplum varsa orada kurallar olmak zorundadır. Yazı öncesi dönemde örfi ve dinî olan bu kurallar, toplum içerisinde ihtiyaç duyulan düzeni temin ederken yazıyla birlikte yazılı hukuk kurallan bu düzeni sağlamıştır. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Hukukun ortaya koyduğu kanunlar, insanlar arasın- daki ilişkileri düzenlemektedir. B) Toplum varlığının zorunlu oluşu, kuralları da toplum içinde zorunlu kılmıştır. W Toplumlarda var olan bazı geleneksel kurallar, ağır yaptırımlarından dolayı zamanla yazılı kurallara evril- miştir. D) Yazının kullanılmaya başlanmasıyla birlikte toplum düzeninin korunmasına yönelik başvurulan kaynakta değişiklik olmuştur. Toplum yaşamını düzenleyen kurallar, o toplumu oluşturan bireylerin menfaatine göre yine o bireyler- ce belirlenir. 26
TYT/TÜRKÇE
21. "Yaşam devinim içinde vardır." diyor Aristo apaçık bir hak-
lilikla. Ve buna göre fiziksel yaşamımız yalnızca durmak
bilmez bir devinim içinde ve bu devinim sayesinde var ol-
duğu için zihinsel yaşamımız da sürekli bir uğraşıyı gerektirir.
Herhangi bir şeyle uğraşmayan ya da herhangi bir şeyi dü-
şünmeyen insanların hemen ellerini davul çalar gibi hareket
ettirmeleri ya da bir cisimle oynamaları bunun bir kanıtıdır.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yok-
tur?
A) Neden-sonuç ilişkis
BMecazlı söyleyiş
C) Benzetme
D) Karşılaştırma
E) Niteleme
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT/TÜRKÇE 21. "Yaşam devinim içinde vardır." diyor Aristo apaçık bir hak- lilikla. Ve buna göre fiziksel yaşamımız yalnızca durmak bilmez bir devinim içinde ve bu devinim sayesinde var ol- duğu için zihinsel yaşamımız da sürekli bir uğraşıyı gerektirir. Herhangi bir şeyle uğraşmayan ya da herhangi bir şeyi dü- şünmeyen insanların hemen ellerini davul çalar gibi hareket ettirmeleri ya da bir cisimle oynamaları bunun bir kanıtıdır. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yok- tur? A) Neden-sonuç ilişkis BMecazlı söyleyiş C) Benzetme D) Karşılaştırma E) Niteleme
ut
32. Olumsuz bir duygu durumu içerisinde olduğumuzda aklımız-
dan geçen olumsuz düşünceler moralimizin daha da bozulma-
sına neden olur. Moralimizin bozulması ise çoğunlukla durumu
düzeltmeye yarayacak yapıcı davranışlar yerine, canımızı sıkan
ve durumu bizim için daha da zorlaştıracak davranışlar içine
girmemize neden olabilir. Duygularımızın her biri, bir diğerini
etkiler. Örneğin gireceğimiz sınavda çok başarısız olacağımıza
ilişkin sorgulamaksızın kabul ettiğimiz bir düşünce, sınava ça-
lışma motivasyonumuzu düşürür. Ve sonuçta korktuğumuz şey
başımıza gelir, Oysa sadece olumsuzlara odaklanmak yerine
durumun farklı yönlerini de aklımıza getirmek, farklı olumlu
duygu ve davranışlara yönlendirebilir-bizi.
Bu parçanın bütününde aşağıdakilerin hangisinden söz edil-
mektedir?
A) Olumsuz duygu ve düşüncelerimizin yaşamımızda bir döngü
oluşturduğundan
B) Ön yargılarımızın diğer insanlarla olan ilişkilerimizi yön-
endirdiğinden
insanların çoğunun hayatın olumsuz yönlerini görmeye
egilimli olmalarından
D) Günlük yaşamdaki insan ilişkilerinde duygu ve düşünce
dengesi kurmanın güçlüğünden
E) Kişilerin yaşam motivasyonlarını korumaları için yapma-
ları gerekenlerden
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ut 32. Olumsuz bir duygu durumu içerisinde olduğumuzda aklımız- dan geçen olumsuz düşünceler moralimizin daha da bozulma- sına neden olur. Moralimizin bozulması ise çoğunlukla durumu düzeltmeye yarayacak yapıcı davranışlar yerine, canımızı sıkan ve durumu bizim için daha da zorlaştıracak davranışlar içine girmemize neden olabilir. Duygularımızın her biri, bir diğerini etkiler. Örneğin gireceğimiz sınavda çok başarısız olacağımıza ilişkin sorgulamaksızın kabul ettiğimiz bir düşünce, sınava ça- lışma motivasyonumuzu düşürür. Ve sonuçta korktuğumuz şey başımıza gelir, Oysa sadece olumsuzlara odaklanmak yerine durumun farklı yönlerini de aklımıza getirmek, farklı olumlu duygu ve davranışlara yönlendirebilir-bizi. Bu parçanın bütününde aşağıdakilerin hangisinden söz edil- mektedir? A) Olumsuz duygu ve düşüncelerimizin yaşamımızda bir döngü oluşturduğundan B) Ön yargılarımızın diğer insanlarla olan ilişkilerimizi yön- endirdiğinden insanların çoğunun hayatın olumsuz yönlerini görmeye egilimli olmalarından D) Günlük yaşamdaki insan ilişkilerinde duygu ve düşünce dengesi kurmanın güçlüğünden E) Kişilerin yaşam motivasyonlarını korumaları için yapma- ları gerekenlerden
Uzun zaman aşksız yaşadım. Bu, mevsimin sonbahar
olması ya da havaların yağmurlu gitmesinden değildi.
Sadece eski bir aşktan kurtulmuş, bir yenisine bağlan-
mamıştım. Aşk benim alışık olduğum bir şeydi. Aşksız bir
insan nasıl yaşar, nasıl yer, nasıl dolaşır, neler düşünür
diye merak ederdim. Herhâlde böyle bir insan; şehrin
uçsuz bucaksız caddelerinde gölgesini arkasına takarak
dolaşamaz, Unkapanı Köprüsü'nden mavnaları seyret-
mez, parklarda avarelikten hoşlanmaz, aşk filmlerini sev-
mezdi.
Bu parçadan çıkarılabilecek yargı aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Yazar aşksız geçen günlerini çok sevmiştir.
B)) Âşık olan insanın gözü hiçbir şeyi görmez.
CAşk, insanın düzenini bozan bir duygudur.
DY Aşk, yürek ister, öyle herkes âşık olamaz.
E) Âşıkken yapılan en basit eylemler bile kıymetli anila-
ra dönüşür.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Uzun zaman aşksız yaşadım. Bu, mevsimin sonbahar olması ya da havaların yağmurlu gitmesinden değildi. Sadece eski bir aşktan kurtulmuş, bir yenisine bağlan- mamıştım. Aşk benim alışık olduğum bir şeydi. Aşksız bir insan nasıl yaşar, nasıl yer, nasıl dolaşır, neler düşünür diye merak ederdim. Herhâlde böyle bir insan; şehrin uçsuz bucaksız caddelerinde gölgesini arkasına takarak dolaşamaz, Unkapanı Köprüsü'nden mavnaları seyret- mez, parklarda avarelikten hoşlanmaz, aşk filmlerini sev- mezdi. Bu parçadan çıkarılabilecek yargı aşağıdakilerden hangisidir? A) Yazar aşksız geçen günlerini çok sevmiştir. B)) Âşık olan insanın gözü hiçbir şeyi görmez. CAşk, insanın düzenini bozan bir duygudur. DY Aşk, yürek ister, öyle herkes âşık olamaz. E) Âşıkken yapılan en basit eylemler bile kıymetli anila- ra dönüşür.