Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

10. Peyami Safa, yapıtlarında olaya değil; psikolojik tah-
lillere ve ruh çözümlemelerine ağırlık vermiştir. (Ede-
biyat; onun hayal dünyasını, insan ve toplum üzerine
düşüncelerini, çözümlemelerini, fikirlerini yansıttığı bir
alandır. (III) Peyami Safa'nın asıl başarılı olduğu tür ise
romandır. (IV) Peyami Safa, romanlarında kendine öz-
gü üslubuyla dikkat çeker. (V) Safa; hemen her roma-
nında içeriğin seyrine ve ruhuna uygun bir üslupla yaz-
mayı temel ilke olarak kabul etmiştir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde
yüklem kelime grubundan oluşmamıştır?
A) L
BYll
C) M
DUV
EX
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
10. Peyami Safa, yapıtlarında olaya değil; psikolojik tah- lillere ve ruh çözümlemelerine ağırlık vermiştir. (Ede- biyat; onun hayal dünyasını, insan ve toplum üzerine düşüncelerini, çözümlemelerini, fikirlerini yansıttığı bir alandır. (III) Peyami Safa'nın asıl başarılı olduğu tür ise romandır. (IV) Peyami Safa, romanlarında kendine öz- gü üslubuyla dikkat çeker. (V) Safa; hemen her roma- nında içeriğin seyrine ve ruhuna uygun bir üslupla yaz- mayı temel ilke olarak kabul etmiştir. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde yüklem kelime grubundan oluşmamıştır? A) L BYll C) M DUV EX
22231233
16. Adanın önüne geldiğinde dalgalar biraz daha büyü-
müş, rüzgâr daha da kuvvetlenmişti. Kumsala üç yüz
kulaç kala Vasili gazı kesti, demir attı, oltasına yem tak-
ti, oltasını denize attı. Birkaç saatte yeterinden de çok
balık tuttu. Fırtına da birdenbire başladı. Çocukluğun-
dan bu yana denizi, rüzgârları, fırtınaları avcunun içi gi-
bi bilen Vasili'yi, fırtınanın böyle birdenbire başlaması
her zaman şaşırtmıştı. Dalgalar öyle yüksekti ki motor,
hemen o anda çalışmasaydı kim bilir kendilerini hangi
kıyının kayalıklarında bulurlardı? Dalgaların, kayığı bir
ceviz kabuğu gibi kaldırıp oradan oraya atması, derin
uykulara dalmış kediyi bile uyandırmış; korkutmuştu.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden han-
gisi söylenemez?
A Karşılaştırma yapıldığı
Öykülemeye yer verildiği
C) Betimlemeden yararlanıldığı
DKişileştirmeye başvurulduğu
Benzetme yapıldığı
18
4
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
22231233 16. Adanın önüne geldiğinde dalgalar biraz daha büyü- müş, rüzgâr daha da kuvvetlenmişti. Kumsala üç yüz kulaç kala Vasili gazı kesti, demir attı, oltasına yem tak- ti, oltasını denize attı. Birkaç saatte yeterinden de çok balık tuttu. Fırtına da birdenbire başladı. Çocukluğun- dan bu yana denizi, rüzgârları, fırtınaları avcunun içi gi- bi bilen Vasili'yi, fırtınanın böyle birdenbire başlaması her zaman şaşırtmıştı. Dalgalar öyle yüksekti ki motor, hemen o anda çalışmasaydı kim bilir kendilerini hangi kıyının kayalıklarında bulurlardı? Dalgaların, kayığı bir ceviz kabuğu gibi kaldırıp oradan oraya atması, derin uykulara dalmış kediyi bile uyandırmış; korkutmuştu. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden han- gisi söylenemez? A Karşılaştırma yapıldığı Öykülemeye yer verildiği C) Betimlemeden yararlanıldığı DKişileştirmeye başvurulduğu Benzetme yapıldığı 18 4
20. Aşağıdakilerden hangisi "Yetkin bir yazar, yapıtlarını kale-
me alırken ulusal kaynaklardan beslenmeyi asla ihmal etme-
melidir." düşüncesine uzak düşmektedir?
A) Tarık Buğra Küçük Ağa romanında Salih'in kişiliği etrafın-
da, o dönemde ulus evlatlarının yaşadığı ızdıraba parmak
basıyor. O acının büyüklüğünü okurlara da hissettiriyor.
B) Halide Edip Adıvar, Himmet Çocuk adlı hikâyesinde Him-
met'i yüceltiyor. Onu, yarının bayındır Türkiyesi'ni kura-
cak olan gençlere bir rol model olarak sunuyor.
C) Pek çok hikâyesinin konusunu ulus tarihimizden alan Ömer
Seyfettin, Forsa hikâyesinde ihtiyar bir kaptanı âdeta oku-
run gözünde göklere çıkarıyor.
D) Refik Halit Karay, bilinçli şekilde Anadolu'ya yönelir ve
hikâyelerinin konusunu, kişilerini Anadolu'dan seçer. Böy-
lece insanımızın hayatı, hikâyedeki yerini alır.
E) Tevfik Fikret, oğlu Haluk'a Batılı yaşam tarzını örnek gös-
teriyor. Oğlunu bu konuda "Hepsi lazım bu yurda, hepsi
müfit / Bize bol bol ziya kucakla, getir." diyerek özendiri-
yor.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
20. Aşağıdakilerden hangisi "Yetkin bir yazar, yapıtlarını kale- me alırken ulusal kaynaklardan beslenmeyi asla ihmal etme- melidir." düşüncesine uzak düşmektedir? A) Tarık Buğra Küçük Ağa romanında Salih'in kişiliği etrafın- da, o dönemde ulus evlatlarının yaşadığı ızdıraba parmak basıyor. O acının büyüklüğünü okurlara da hissettiriyor. B) Halide Edip Adıvar, Himmet Çocuk adlı hikâyesinde Him- met'i yüceltiyor. Onu, yarının bayındır Türkiyesi'ni kura- cak olan gençlere bir rol model olarak sunuyor. C) Pek çok hikâyesinin konusunu ulus tarihimizden alan Ömer Seyfettin, Forsa hikâyesinde ihtiyar bir kaptanı âdeta oku- run gözünde göklere çıkarıyor. D) Refik Halit Karay, bilinçli şekilde Anadolu'ya yönelir ve hikâyelerinin konusunu, kişilerini Anadolu'dan seçer. Böy- lece insanımızın hayatı, hikâyedeki yerini alır. E) Tevfik Fikret, oğlu Haluk'a Batılı yaşam tarzını örnek gös- teriyor. Oğlunu bu konuda "Hepsi lazım bu yurda, hepsi müfit / Bize bol bol ziya kucakla, getir." diyerek özendiri- yor.
Renkler, şekiller öylesine çok, öylesine intizamlı de-
ğişir ki Ağrı'da, bir köşeye çekilip gün boyu dağı
izlemek ihtiyacı duyarsınız. Bu seyir asla sıkmaz in-
sanı. Değişen ışıklara, renklere, şekillere kapılır gi-
dersiniz. Dağ sizi kendi masalına çeker, ister iste-
mez onun esiri olursunuz. Bir Nuh tufanı kopar zih-
ninizde. Azgın suların köpürttüğü deryanın ortasın-
da "yeryüzünün kazığı” Ağrı Dağı durmaktadır. Hz.
Nuh'un gemisi, ancak bu mucizenin başında sü-
kun bulacağını bilmiş olmalıdır. Dağ, ne denli gu-
rurlansa yeridir. Onun bulutlu başı, fırtınaları dindi-
ren, maviliği ve hayatı çağıran bir kurtuluş yeri olur.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdaki-
lerden hangisi söylenemez?
A) Tarihsel değerler örneklerle açıklanmıştır.
B) Bir adlandırmaya yer verilmiştir.
C) Kişileştirmeye başvurulmuştur.
D) Düş gücünden yararlanılmıştır.
E) Çoğullaştırmalara yer verilmiştir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Renkler, şekiller öylesine çok, öylesine intizamlı de- ğişir ki Ağrı'da, bir köşeye çekilip gün boyu dağı izlemek ihtiyacı duyarsınız. Bu seyir asla sıkmaz in- sanı. Değişen ışıklara, renklere, şekillere kapılır gi- dersiniz. Dağ sizi kendi masalına çeker, ister iste- mez onun esiri olursunuz. Bir Nuh tufanı kopar zih- ninizde. Azgın suların köpürttüğü deryanın ortasın- da "yeryüzünün kazığı” Ağrı Dağı durmaktadır. Hz. Nuh'un gemisi, ancak bu mucizenin başında sü- kun bulacağını bilmiş olmalıdır. Dağ, ne denli gu- rurlansa yeridir. Onun bulutlu başı, fırtınaları dindi- ren, maviliği ve hayatı çağıran bir kurtuluş yeri olur. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisi söylenemez? A) Tarihsel değerler örneklerle açıklanmıştır. B) Bir adlandırmaya yer verilmiştir. C) Kişileştirmeye başvurulmuştur. D) Düş gücünden yararlanılmıştır. E) Çoğullaştırmalara yer verilmiştir.
14. Duru at ve tayı bir gece eve gelmediler. Aradık,
bulamadık, geldik, yattık. Ertesi sabah, ortalık ışır
ışımaz düzlere düştük. Ben "Tilki Delikleri" denen
yöne doğru gittim. Oradan aştım. Barsak Deresi'ne
yöneldim. Barsak Deresi'nde bir karartı seçtim.
Fırıldak gibi dönen bir at gördüm. Yaklaşınca atın
kurtla savaşını seçebildim. Kurt saldırıyor, atın bir
yerinden yakalamak ya da yavrusunu kapmak
istiyordu. Bizim anaç at, azgın at, yavrusunu
göğsünün altına almıştı. Onu kurttan koruyor, arka 17. Go
ayaklarıyla aralıksız çifte savuruyordu. Kurt, aralık
bulamıyordu taya ulaşmak için. Atın gücü ve
yorulmayan arka ayakları şimşek gibiydi.
Bu parçanın anlatım biçimi için aşağıdakilerden
hangisi söylenebilir?
A) Nesnel betimleme
C)Öyküleme
E) Açıklama
B) Tartışma
D) Örneklendirme
C
D
yarg
apan
Bu pa
Al Rea
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
14. Duru at ve tayı bir gece eve gelmediler. Aradık, bulamadık, geldik, yattık. Ertesi sabah, ortalık ışır ışımaz düzlere düştük. Ben "Tilki Delikleri" denen yöne doğru gittim. Oradan aştım. Barsak Deresi'ne yöneldim. Barsak Deresi'nde bir karartı seçtim. Fırıldak gibi dönen bir at gördüm. Yaklaşınca atın kurtla savaşını seçebildim. Kurt saldırıyor, atın bir yerinden yakalamak ya da yavrusunu kapmak istiyordu. Bizim anaç at, azgın at, yavrusunu göğsünün altına almıştı. Onu kurttan koruyor, arka 17. Go ayaklarıyla aralıksız çifte savuruyordu. Kurt, aralık bulamıyordu taya ulaşmak için. Atın gücü ve yorulmayan arka ayakları şimşek gibiydi. Bu parçanın anlatım biçimi için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Nesnel betimleme C)Öyküleme E) Açıklama B) Tartışma D) Örneklendirme C D yarg apan Bu pa Al Rea
16. ----. Bu nedenle bilim, teknoloji, sanat ancak iletişimle var
olmuş; varlığını sürdürebilmiş ve gelişebilmiştir. İletişim
süreci içinde kendini gözlemleme ve tanıma deneyimleri
çoğaldıkça el becerileri ve dilin kullanışı da zenginleş-
miştir. İnsan, yaşamını daha da zevkli kılma amacıyla
çaldığı enstrümanı, yaptığı şekli, çizgiyi, sesi, sözü ve
bedenin dilini estetik yetkinliğe ulaştırarak sanata dönüş-
türmüştür. Böylece insan; doğa ve kendisiyle iletişimini,
etkileşimini zenginleştirmiştir.
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağı-
dakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Teknolojik ilerlemeler birçok alanda önemli gelişme-
ler yaşanmasını sağlamıştır
B) İletişim, tüm canlı ve cansız varlıkların var olma ne-
deni ve evrensel bir olgudur
İnsan çevresiyle olan bağlarını sağlamlaştırdıkça
daha çok gelişme imkânı bulmuştur
D) İletişim ve sanat arasındaki yaşamsal ilişki her iki et-
kinliğin doğalarında saklıdır
E) İletişim de sanat gibi insanın kendisini çevresine an
latma çabasıdır aslında
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
16. ----. Bu nedenle bilim, teknoloji, sanat ancak iletişimle var olmuş; varlığını sürdürebilmiş ve gelişebilmiştir. İletişim süreci içinde kendini gözlemleme ve tanıma deneyimleri çoğaldıkça el becerileri ve dilin kullanışı da zenginleş- miştir. İnsan, yaşamını daha da zevkli kılma amacıyla çaldığı enstrümanı, yaptığı şekli, çizgiyi, sesi, sözü ve bedenin dilini estetik yetkinliğe ulaştırarak sanata dönüş- türmüştür. Böylece insan; doğa ve kendisiyle iletişimini, etkileşimini zenginleştirmiştir. Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağı- dakilerden hangisi getirilmelidir? A) Teknolojik ilerlemeler birçok alanda önemli gelişme- ler yaşanmasını sağlamıştır B) İletişim, tüm canlı ve cansız varlıkların var olma ne- deni ve evrensel bir olgudur İnsan çevresiyle olan bağlarını sağlamlaştırdıkça daha çok gelişme imkânı bulmuştur D) İletişim ve sanat arasındaki yaşamsal ilişki her iki et- kinliğin doğalarında saklıdır E) İletişim de sanat gibi insanın kendisini çevresine an latma çabasıdır aslında
ulaşması zordur.
18. I. Pek çoğumuz yediğimiz sebzelerin sadece
toprakta yetiştiğini düşünürüz.
II. Suyun içine gerekli mineraller atılarak yani
hidroponik tarım yapılarak da su, sebze
yetişmesi için uygun hâle getirilir ve bu su,
sebzelerin topraksız yetiştirilmesinde kullanılır.
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru
bir biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Birçoğumuz, sebze üretiminde minerallerin
de önemli olduğu gerçeğini göz ardı ediyor
ve sebzelerin mineralsiz bir şekilde topraktan
üretildiğine inanıyoruz.
B) Hidroponik tarımın ülkemizde pek tercih edilmemesi
nedeniyle tükettiğimiz gıdaların genellikle topraktan
elde edildiğini düşünüyoruz.
C) Yaygın olarak gıdaların yalnızca topraktan
üretildiğini düşünsek de suya mineraller eklenerek
yapılan topraksız tarımın geçmişten bugüne gida
üretiminde kullanıldığını biliyoruz.
D) Sebze üretiminde hidroponik tarımla elde edilen
mineraller de kullanılmasına karşın birçoğumuz
topraktan üretildiğini
sebzelerinin
yalnızca
zannediyoruz.
E) Bitkinin yetişmesi için gerekli minerallerin suya
kullanılmasına rağmen pek
eklenip tarımda
çoğumuz sebzelerin üretiminin yalnızca toprakta
mümkün olduğunu sanıyoruz.
TÜRKÇE TESTİ
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ulaşması zordur. 18. I. Pek çoğumuz yediğimiz sebzelerin sadece toprakta yetiştiğini düşünürüz. II. Suyun içine gerekli mineraller atılarak yani hidroponik tarım yapılarak da su, sebze yetişmesi için uygun hâle getirilir ve bu su, sebzelerin topraksız yetiştirilmesinde kullanılır. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir? A) Birçoğumuz, sebze üretiminde minerallerin de önemli olduğu gerçeğini göz ardı ediyor ve sebzelerin mineralsiz bir şekilde topraktan üretildiğine inanıyoruz. B) Hidroponik tarımın ülkemizde pek tercih edilmemesi nedeniyle tükettiğimiz gıdaların genellikle topraktan elde edildiğini düşünüyoruz. C) Yaygın olarak gıdaların yalnızca topraktan üretildiğini düşünsek de suya mineraller eklenerek yapılan topraksız tarımın geçmişten bugüne gida üretiminde kullanıldığını biliyoruz. D) Sebze üretiminde hidroponik tarımla elde edilen mineraller de kullanılmasına karşın birçoğumuz topraktan üretildiğini sebzelerinin yalnızca zannediyoruz. E) Bitkinin yetişmesi için gerekli minerallerin suya kullanılmasına rağmen pek eklenip tarımda çoğumuz sebzelerin üretiminin yalnızca toprakta mümkün olduğunu sanıyoruz. TÜRKÇE TESTİ
"Arnavutluk dışarıya açılacak." deniyor. Eğer bu "dışa-
riya açılma". gelecek birkac milyon turist için kıyılarda
beton bloklar yapılmasına, ülkenin otoyollarla kuşatıl-
masına, egzoz kokusuna ve plastik atıkların oluştura-
cağı çöp dağlarına yol açacaksa yalnız bu ülkede ya-
şayanlar değil herkes iki kere düşünmeli. (1) Şehirlerde
ve kırlarda kuş seslerini motor gürültüsü bastıracaksa,
sokaklardan çöp diye kimyasal atıklar süpürülecekse
bu ülkeye yazık olur. (II) Çünkü Arnavutluk'un el değ-
memiş yemyeşil ormanları, güzel manzaralı göl kıyıları
ve turistleri rahatsız etmekten kaçınan bir halkı var.
(III) Orada, sokakta dolaşırken karşılaştığım birine sor-
duğum bir soruya, biri Fransızca cevap verirken öteki
yanındakiyle İtalyanca konuşuyordu. (IV) Başkentte
tanıştığım memur ve akademisyenlerin içinde, beş
altı dili kusursuz konuşanların sayısı oldukça fazlaydı..
(V) Bunları düşündüğümde, Arnavutluk'un dünyaya
kapalı kaldığını söylemenin çok da doğru olmayacağı
kanısına vardım.
17. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istenirse ikinci pa-
ragraf hangi cümleyle başlar?
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
"Arnavutluk dışarıya açılacak." deniyor. Eğer bu "dışa- riya açılma". gelecek birkac milyon turist için kıyılarda beton bloklar yapılmasına, ülkenin otoyollarla kuşatıl- masına, egzoz kokusuna ve plastik atıkların oluştura- cağı çöp dağlarına yol açacaksa yalnız bu ülkede ya- şayanlar değil herkes iki kere düşünmeli. (1) Şehirlerde ve kırlarda kuş seslerini motor gürültüsü bastıracaksa, sokaklardan çöp diye kimyasal atıklar süpürülecekse bu ülkeye yazık olur. (II) Çünkü Arnavutluk'un el değ- memiş yemyeşil ormanları, güzel manzaralı göl kıyıları ve turistleri rahatsız etmekten kaçınan bir halkı var. (III) Orada, sokakta dolaşırken karşılaştığım birine sor- duğum bir soruya, biri Fransızca cevap verirken öteki yanındakiyle İtalyanca konuşuyordu. (IV) Başkentte tanıştığım memur ve akademisyenlerin içinde, beş altı dili kusursuz konuşanların sayısı oldukça fazlaydı.. (V) Bunları düşündüğümde, Arnavutluk'un dünyaya kapalı kaldığını söylemenin çok da doğru olmayacağı kanısına vardım. 17. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istenirse ikinci pa- ragraf hangi cümleyle başlar? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
7. (1) Kedigiller familyasından bir tür olan bayağı vaşak, yaban
kedisine benzeyen etçil ve yırtıcı bir hayvandır. (II) Kuyruğu
kısa, bacakları uzun, kulakları sivri ve uçları tüylü olsa da
yaşadığı coğrafyaya göre biçimsel özellikleri farklılık göstere-
bilmektedir. (III) Kafkas Dağları'nda ve Türkiye'de yaşayan alt
türleri Sibirya'da yaşayan alt türlerine göre çok daha büyüktür.
(IV) Bağayı vaşakların dişileri 24 ile 35 kg arasında değişkenlik
gösterirken erkekleri ise 35 ile 45 kg arasında olabilmektedir.
(V) Bayağı vaşaklar yalnız yaşar; geceleri ortaya çıkarak kuş-
ları, tüm küçük memelileri avlayarak beslenir.
Bu parçada numaralandırılmış cümlelerde "bayağı vaşak-
Jarta" ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A). cümlede beslenmek için başka hayvanları parçaladığı
anlatılmıştır.
B) II. cümlede anlatılan biçimsel özelliklerin yaşadıkları bölge-
ye göre değişebileceğinden söz edilmiştir.
C) III. cümlede en büyük bayağı vaşak alt türünün Kafkas
Dağları'nda ve Türkiye'de yaşadığına değinilmiştir.
D) IV. cümlede erkek vaşakların dişi vaşaklardan daha ağır
olduğundan bahsedilmiştir.
E) V. cümlede besin kaynaklarından ve ne zaman beslendi-
ğinden söz edilmiştir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
7. (1) Kedigiller familyasından bir tür olan bayağı vaşak, yaban kedisine benzeyen etçil ve yırtıcı bir hayvandır. (II) Kuyruğu kısa, bacakları uzun, kulakları sivri ve uçları tüylü olsa da yaşadığı coğrafyaya göre biçimsel özellikleri farklılık göstere- bilmektedir. (III) Kafkas Dağları'nda ve Türkiye'de yaşayan alt türleri Sibirya'da yaşayan alt türlerine göre çok daha büyüktür. (IV) Bağayı vaşakların dişileri 24 ile 35 kg arasında değişkenlik gösterirken erkekleri ise 35 ile 45 kg arasında olabilmektedir. (V) Bayağı vaşaklar yalnız yaşar; geceleri ortaya çıkarak kuş- ları, tüm küçük memelileri avlayarak beslenir. Bu parçada numaralandırılmış cümlelerde "bayağı vaşak- Jarta" ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A). cümlede beslenmek için başka hayvanları parçaladığı anlatılmıştır. B) II. cümlede anlatılan biçimsel özelliklerin yaşadıkları bölge- ye göre değişebileceğinden söz edilmiştir. C) III. cümlede en büyük bayağı vaşak alt türünün Kafkas Dağları'nda ve Türkiye'de yaşadığına değinilmiştir. D) IV. cümlede erkek vaşakların dişi vaşaklardan daha ağır olduğundan bahsedilmiştir. E) V. cümlede besin kaynaklarından ve ne zaman beslendi- ğinden söz edilmiştir.
20. Edebiyat, toplumsal bilinç aktarımını gerçekleştiren en
önemli araçlardan biridir. Edebiyatın tanıklığı, en güçlü
direnişi oluşturur toplumsal ve bireysel vicdanlarda.
Yaşanan tragedyalara edebiyatın tanıklığı içinden
bakmak, zamana karşı direnişin göstergesidir.
Geçmişten günümüze, günümüzden geleceğe uzanan
zamanın sonsuz akışı içinde, geçmişi sorgulamak ve
bugünden bakarak toplumsal geleceği yapılandırmak,
anımsama süreçlerini harekete geçirmekle mümkün
olabilir ancak. O nedenle, yakın geçmişte yaşananların,
edebiyat yapıtları aracılığıyla genç kuşakların bilincine
sunulması, geleceğin sağlam adımlarla kurulmasını
mümkün kılacaktır.
Bu parçada özellikle aşağıdakilerin hangisinden söz
edilmektedir?
A) Edebiyata önem veren toplumların daha kısa sürede
geliştiğinden
B) Edebiyat eserlerinin geçmişin bir eleştirisi
olduğundan
C) Edebiyatın toplumsal sürekliliğin sağlanmasındaki
işlevinden
D) Köklü bir geçmişe sahip toplumların gelişmiş bir
edebiyatının olduğundan
E) Toplumu konu alan edebiyat eserlerinin kalıcılığı
yakaladığından
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
20. Edebiyat, toplumsal bilinç aktarımını gerçekleştiren en önemli araçlardan biridir. Edebiyatın tanıklığı, en güçlü direnişi oluşturur toplumsal ve bireysel vicdanlarda. Yaşanan tragedyalara edebiyatın tanıklığı içinden bakmak, zamana karşı direnişin göstergesidir. Geçmişten günümüze, günümüzden geleceğe uzanan zamanın sonsuz akışı içinde, geçmişi sorgulamak ve bugünden bakarak toplumsal geleceği yapılandırmak, anımsama süreçlerini harekete geçirmekle mümkün olabilir ancak. O nedenle, yakın geçmişte yaşananların, edebiyat yapıtları aracılığıyla genç kuşakların bilincine sunulması, geleceğin sağlam adımlarla kurulmasını mümkün kılacaktır. Bu parçada özellikle aşağıdakilerin hangisinden söz edilmektedir? A) Edebiyata önem veren toplumların daha kısa sürede geliştiğinden B) Edebiyat eserlerinin geçmişin bir eleştirisi olduğundan C) Edebiyatın toplumsal sürekliliğin sağlanmasındaki işlevinden D) Köklü bir geçmişe sahip toplumların gelişmiş bir edebiyatının olduğundan E) Toplumu konu alan edebiyat eserlerinin kalıcılığı yakaladığından
5. (1) Mostar Köprüsü, Bosna Hersek'in Mostar şehrini tam
ortadan bölen Neretva Nehri'nin üzerindeki 456 yıllık bir
yapıdır. (II) Tarihî önem taşıması ve mimari bir harika
olmasından öte, yüz yıllardır Boşnaklarla Hırvatların bir
kıyıdan diğerine geçişine imkân sağlayan manevi bir
bağ görevi de görmüştür. (III) 1993 yılında yaşanan sa-
vaşta yoğun topçu ateşine direnemeyen tarihî yapının
tam ortasından parçalanması hem Boşnak hem de Hir-
vatları derinden yaralamıştı. (IV) 1997 yılında UNESCO,
Dünya Bankası ve daha pek çok küresel kuruluşun dev-
reye girmesiyle köprü yeniden inşa edilmeye başlandı.
(V) Köprünün yapımında kullanılan taşların çıkarıldığı ve
artık faaliyet göstermeyen taş ocağı yeniden açıldı ve
köprü, eski hâline dair hiçbir detay atlanmadan yeniden
yapıldı.
Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıda-
kilerin hangisi yanlıştır?
1. cümlede, köprünün coğrafi konumuna dair genel
bilgilendirme yapılmıştır.
B) Icümlede, köprüyü asıl özel kılan hususun ne ol-
dudu ifade edilmiştir.
. cümlede, köprünün parçalanmasıyla manevi işle-
ini kaybettiği belirtilmiştir.
IV., cümlede, köprünün evrensel düzeyde önemsen-
diğine gönderme yapılmıştır.
EV. cümlede, köprünün aslına uygun bir şekilde yeni-
den inşa edildiği vurgulanmıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
5. (1) Mostar Köprüsü, Bosna Hersek'in Mostar şehrini tam ortadan bölen Neretva Nehri'nin üzerindeki 456 yıllık bir yapıdır. (II) Tarihî önem taşıması ve mimari bir harika olmasından öte, yüz yıllardır Boşnaklarla Hırvatların bir kıyıdan diğerine geçişine imkân sağlayan manevi bir bağ görevi de görmüştür. (III) 1993 yılında yaşanan sa- vaşta yoğun topçu ateşine direnemeyen tarihî yapının tam ortasından parçalanması hem Boşnak hem de Hir- vatları derinden yaralamıştı. (IV) 1997 yılında UNESCO, Dünya Bankası ve daha pek çok küresel kuruluşun dev- reye girmesiyle köprü yeniden inşa edilmeye başlandı. (V) Köprünün yapımında kullanılan taşların çıkarıldığı ve artık faaliyet göstermeyen taş ocağı yeniden açıldı ve köprü, eski hâline dair hiçbir detay atlanmadan yeniden yapıldı. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıda- kilerin hangisi yanlıştır? 1. cümlede, köprünün coğrafi konumuna dair genel bilgilendirme yapılmıştır. B) Icümlede, köprüyü asıl özel kılan hususun ne ol- dudu ifade edilmiştir. . cümlede, köprünün parçalanmasıyla manevi işle- ini kaybettiği belirtilmiştir. IV., cümlede, köprünün evrensel düzeyde önemsen- diğine gönderme yapılmıştır. EV. cümlede, köprünün aslına uygun bir şekilde yeni- den inşa edildiği vurgulanmıştır.
A
A
4.
A
Deneme - 3
Atinalı Demades, cenaze törenleri için gerekli şeyleri satan bir
hemşehrisini bu işten fazla kazanç beklediği ve bu kazancın
da ancak birçok insanın ölümünden gelebileceği düşüncesinde
olduğu için mahkûm etmiş. Haklı bir yargı denemez buna
çünkü hiçbir kazanç başkasına zarar vermeden sağlanamaz,
Tüccar, gençliğin safahata düşmesinden kâr sağlar; çiftçi
öyle olunca da her çeşit kazancı mahkûm etmek gerekir.
buğdayın pahalılaşmasından, mimar evlerin yıkılmasından,
hukukçu insanların birbiriyle davalı ya da kavgalı olmasından...
Fizikçilerin dediğine göre her şeyin doğması, beslenmesi,
çoğalması başka bir şeyin bozulup çürümesi ile oluyor.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden han-
gisidir?
A) Her şeyin tazelikle var olduğunu görmezden gelmemek
gerekmektedir.
B) Her getiri, her fayda; bir şeylerin kötü sonuçlanmasıyla
oluşmaktadır.
C) Bir kazanç sağlamak için bir şeyleri yok eden insanlar top-
lumun çürümesine sebep olur.
D) Kendi çıkarları için düzeni bozan insanlar toplumun yozlaş-
masına sebep olmaktadır.
E) Her kötülüğün sonunda bir iyilik, her iyiliğin sonunda bir
kötülük vardır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
A A 4. A Deneme - 3 Atinalı Demades, cenaze törenleri için gerekli şeyleri satan bir hemşehrisini bu işten fazla kazanç beklediği ve bu kazancın da ancak birçok insanın ölümünden gelebileceği düşüncesinde olduğu için mahkûm etmiş. Haklı bir yargı denemez buna çünkü hiçbir kazanç başkasına zarar vermeden sağlanamaz, Tüccar, gençliğin safahata düşmesinden kâr sağlar; çiftçi öyle olunca da her çeşit kazancı mahkûm etmek gerekir. buğdayın pahalılaşmasından, mimar evlerin yıkılmasından, hukukçu insanların birbiriyle davalı ya da kavgalı olmasından... Fizikçilerin dediğine göre her şeyin doğması, beslenmesi, çoğalması başka bir şeyin bozulup çürümesi ile oluyor. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden han- gisidir? A) Her şeyin tazelikle var olduğunu görmezden gelmemek gerekmektedir. B) Her getiri, her fayda; bir şeylerin kötü sonuçlanmasıyla oluşmaktadır. C) Bir kazanç sağlamak için bir şeyleri yok eden insanlar top- lumun çürümesine sebep olur. D) Kendi çıkarları için düzeni bozan insanlar toplumun yozlaş- masına sebep olmaktadır. E) Her kötülüğün sonunda bir iyilik, her iyiliğin sonunda bir kötülük vardır.
KADEMI-
E)
OL
4. Konfüçyüs bir bilgin, bir devlet adamı, bir reformcu
duğu gibi büyük bir öğretmendi de. O, kendine özgü
öğretmenliği bir
yöntemleriyle öğretimi halka yayan ve
uğraş hâline getiren ilk kişidir. Çin'de Konfüçyüs'ten
önce de öğretim vardı ama bunun nasıl olduğu ko
nusunda kesin bir bilgimiz yoktur. Hükümdarların ço-
cuklarının özel öğretmenleri vardı. Devlet memurlar
da kendi büyüklerince, o dönemdeki yöntemlere göre
yetiştiriliyordu. Konfüçyüs ise tümüyle başka yöntem-
le çalışmış, her toplumsal sınıftan gelen, yoksul ya da
zengin bütün öğrencileri kabul etmiş ve onları yetiştir-
miştir.
Bu parçaya dayanarak Konfüçyüs ile ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Eğitimci yönünün bulunduğuna
B) Yenilikçi bir kişi olduğuna
C) Sınıfsal ayrım yapmadığına
D) Çin'in en tanınmış kişisi olduğuna
E) Yönetici kimliği olduğuna
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
KADEMI- E) OL 4. Konfüçyüs bir bilgin, bir devlet adamı, bir reformcu duğu gibi büyük bir öğretmendi de. O, kendine özgü öğretmenliği bir yöntemleriyle öğretimi halka yayan ve uğraş hâline getiren ilk kişidir. Çin'de Konfüçyüs'ten önce de öğretim vardı ama bunun nasıl olduğu ko nusunda kesin bir bilgimiz yoktur. Hükümdarların ço- cuklarının özel öğretmenleri vardı. Devlet memurlar da kendi büyüklerince, o dönemdeki yöntemlere göre yetiştiriliyordu. Konfüçyüs ise tümüyle başka yöntem- le çalışmış, her toplumsal sınıftan gelen, yoksul ya da zengin bütün öğrencileri kabul etmiş ve onları yetiştir- miştir. Bu parçaya dayanarak Konfüçyüs ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Eğitimci yönünün bulunduğuna B) Yenilikçi bir kişi olduğuna C) Sınıfsal ayrım yapmadığına D) Çin'in en tanınmış kişisi olduğuna E) Yönetici kimliği olduğuna
oruları aşağıdaki
yınız.
ama gerekli olduğunu da
-ğır bir ruhsal sarsıntının
olduğuna, acının insan
büyük katkısı olduğuna,
dığına inanıyorum. Dos-
kalarının acısını hisset-
r. Başkalarının acısını
de merhamet oluşuyor,
cicilik kazanıyor. Necati
vle yaratıldım, iyi ki ay
ra kalmadan geldim.
in züppe bir şair olur-
orulardan hangisi-
olabilir?
parçaya
azarı verimsizleş-
atılıyor musunuz?
ye yönelik düşün-
usunuz?
da hangi yazarla-
rsunuz?
anlatımının etki-
kacıyı kutsuyor
arı eserlerinde
-?
allsigned
dakiler-
ve tit
Paragrafta Konu, Ana D
2. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Roman yazmak, taklit değil, akünün dol-
ması meselesidir. Bende bugün bile genç-
ik yıllarımda okuduğum romanların etkisi
vardır. Ama hiçbir zaman onların taklitçisi
olmadım. Yazmaya bir kere taklitle baş-
adınız mı bir daha özgün bir eser yaza-
mayabilirsiniz. Bununla birlikte yazarın
yazdıklarıyla okudukları arasındaki ilişki
hiçbir zaman bitmez. Tanpınar, asla Yahya
Kemal'i taklit etmemiştir. Ama Tanpınar'ın
satırları arasında hep bir Yahya Kemal
vardır. Buradaki etkiyi taklit ile karıştırmak
cehalet olur.
1.
Bu parçada geçen "akünün dolması" sö-
züyle roman yazma konusunda anlatıl-
mak istenen, aşağıdakilerden hangisi-
dir
A) Yazarın, roman yazabilecek birikime
ulaşması
3.-4. se
cevapla
Ne yazık
"moda c
zim için
leri "Ley
de beğe
farklı de
bir kali
layama
"Bonsc
anlam
birbirin
dece.
B) Başkalarının etkilerinin dışlanması
C) Kişinin doğuştan yazarlık yeteneğine
sahip olması
D) Yazarın kendisini araştırmalarının etki-
sinden kurtarması
is
E) Yazarın taklidi saklayabilecek ustalığa
ermesi
3.
Bu
han
A)
2.
Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisi-
ne karşılık söylenmiş olabilir?
B)
A) Tanpınar'ın Yahya Kemal'i taklit eden
bir yazar olduğuna inanıyor musunuz?
B) Roman yazmanın önceki yazarları tak-
Htle başladığı iddiasını doğru buluyor
musunuz?
E
C) Yazar, kendisini okuduğu eserlerin et-
kisinden uzaklaştırabilir mi?
D) Kendinizi gençlik yıllarınızda okuduğu-
nuz yazarların bir taklitçisi olarak görü-
\yor musunuz?
E) Genç yazarlar, etkilenme problemir
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
oruları aşağıdaki yınız. ama gerekli olduğunu da -ğır bir ruhsal sarsıntının olduğuna, acının insan büyük katkısı olduğuna, dığına inanıyorum. Dos- kalarının acısını hisset- r. Başkalarının acısını de merhamet oluşuyor, cicilik kazanıyor. Necati vle yaratıldım, iyi ki ay ra kalmadan geldim. in züppe bir şair olur- orulardan hangisi- olabilir? parçaya azarı verimsizleş- atılıyor musunuz? ye yönelik düşün- usunuz? da hangi yazarla- rsunuz? anlatımının etki- kacıyı kutsuyor arı eserlerinde -? allsigned dakiler- ve tit Paragrafta Konu, Ana D 2. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Roman yazmak, taklit değil, akünün dol- ması meselesidir. Bende bugün bile genç- ik yıllarımda okuduğum romanların etkisi vardır. Ama hiçbir zaman onların taklitçisi olmadım. Yazmaya bir kere taklitle baş- adınız mı bir daha özgün bir eser yaza- mayabilirsiniz. Bununla birlikte yazarın yazdıklarıyla okudukları arasındaki ilişki hiçbir zaman bitmez. Tanpınar, asla Yahya Kemal'i taklit etmemiştir. Ama Tanpınar'ın satırları arasında hep bir Yahya Kemal vardır. Buradaki etkiyi taklit ile karıştırmak cehalet olur. 1. Bu parçada geçen "akünün dolması" sö- züyle roman yazma konusunda anlatıl- mak istenen, aşağıdakilerden hangisi- dir A) Yazarın, roman yazabilecek birikime ulaşması 3.-4. se cevapla Ne yazık "moda c zim için leri "Ley de beğe farklı de bir kali layama "Bonsc anlam birbirin dece. B) Başkalarının etkilerinin dışlanması C) Kişinin doğuştan yazarlık yeteneğine sahip olması D) Yazarın kendisini araştırmalarının etki- sinden kurtarması is E) Yazarın taklidi saklayabilecek ustalığa ermesi 3. Bu han A) 2. Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisi- ne karşılık söylenmiş olabilir? B) A) Tanpınar'ın Yahya Kemal'i taklit eden bir yazar olduğuna inanıyor musunuz? B) Roman yazmanın önceki yazarları tak- Htle başladığı iddiasını doğru buluyor musunuz? E C) Yazar, kendisini okuduğu eserlerin et- kisinden uzaklaştırabilir mi? D) Kendinizi gençlik yıllarınızda okuduğu- nuz yazarların bir taklitçisi olarak görü- \yor musunuz? E) Genç yazarlar, etkilenme problemir
4. Aşağıdaki şiirlerden hangisinin toplum hayatını et-
kileyen olaylar üzerine yazıldığı kesin olarak söyle-
nemez
A) Ekmek hepimize yetmiyor
Kitap da yetmiyor
Ama keder
Dilediğin kadar
B) Ayın altında kağnılar gidiyordu
Kağnılar gidiyordu Akşehir üstünden Afyon'a doğru
Toprak öyle bitip tükenmez,
Dağlar öyle uzakta
Açlık ordusu yürüyor
Adımları gök gürültüsü
Türküleri ateşten
Bayrağında umut
D) Yalınayaktı insanlar
İnsanların başında kalpak
Yüreklerinde keder
Yüreklerinde müthiş bir ümit vardı
E) Seni düşünmek güzel şey, ümitli şey
Dünyanın en güzel sesinden
En güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey
Fakat artık ümit yetmiyor bana
11. SINIF
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
4. Aşağıdaki şiirlerden hangisinin toplum hayatını et- kileyen olaylar üzerine yazıldığı kesin olarak söyle- nemez A) Ekmek hepimize yetmiyor Kitap da yetmiyor Ama keder Dilediğin kadar B) Ayın altında kağnılar gidiyordu Kağnılar gidiyordu Akşehir üstünden Afyon'a doğru Toprak öyle bitip tükenmez, Dağlar öyle uzakta Açlık ordusu yürüyor Adımları gök gürültüsü Türküleri ateşten Bayrağında umut D) Yalınayaktı insanlar İnsanların başında kalpak Yüreklerinde keder Yüreklerinde müthiş bir ümit vardı E) Seni düşünmek güzel şey, ümitli şey Dünyanın en güzel sesinden En güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey Fakat artık ümit yetmiyor bana 11. SINIF
TYT/Türkçe
16. Mikrodan makro seviyeye doğru süregelen dijitalleşme
serüvenini bireyden topluma, son kullanıcıdan şirketlere
kadar geniş bir perspektifte okumak mümkün. Çarpan
etkisiyle beraber dijitalleşme, ucu bucağı olmayan bir
derya. Öyle ki dijitalleşmenin etkileri artık hayatın her
alanına nüfuz etmiş durumda. Dolayısıyla dijitalleşmenin
rüzgârını arkasına alanlar en yakın trendleri çok daha
yakından takip edebiliyor. Iş ve yönetim modelleri dijital-
leştikçe verimlilik artıyor. Gelişmekte olan ya da gelişmiş
ekonomi fark etmeksizin iş hacimleri büyüyor, istihdam
alanları açılıyor, rekabetçilik artıyor.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
yoktur?
A) Benzetmé
C) Aşamalı durum
B) Nesnellik
DX Örnekleme
E) Karşılaştırma
18. (0) Insan uns
yillan, o dóm
nir hatta sili
dilimidir con
sevme big
yatın da ka
ciddi bir y
zarlargain
bazen ba
hangi bir
eser ver
Bu parg
raf num
A) Il
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT/Türkçe 16. Mikrodan makro seviyeye doğru süregelen dijitalleşme serüvenini bireyden topluma, son kullanıcıdan şirketlere kadar geniş bir perspektifte okumak mümkün. Çarpan etkisiyle beraber dijitalleşme, ucu bucağı olmayan bir derya. Öyle ki dijitalleşmenin etkileri artık hayatın her alanına nüfuz etmiş durumda. Dolayısıyla dijitalleşmenin rüzgârını arkasına alanlar en yakın trendleri çok daha yakından takip edebiliyor. Iş ve yönetim modelleri dijital- leştikçe verimlilik artıyor. Gelişmekte olan ya da gelişmiş ekonomi fark etmeksizin iş hacimleri büyüyor, istihdam alanları açılıyor, rekabetçilik artıyor. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Benzetmé C) Aşamalı durum B) Nesnellik DX Örnekleme E) Karşılaştırma 18. (0) Insan uns yillan, o dóm nir hatta sili dilimidir con sevme big yatın da ka ciddi bir y zarlargain bazen ba hangi bir eser ver Bu parg raf num A) Il