Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

bolarak
Braşağı
ar da
one.
Braj
yordu.
ü. Karşı
ordu
az ve
ve V
tan
Oksijen Yayinlan
A
27. Platon'un diyaloglanında gömülü bir hikâye hâlinde olan
Atlantis, genellikle Platon tarafından kendi politik
teorilerini anlatmak için yaratılmış bir efsane olarak
görülür. Platon'un eserlerinde kayda değer bir öneme
sahip olmamasına rağmen, Atlantis'in edebiyat alanında
önemli etkileri oldu. Atlantis in alegorik yani, Francis
Bacon in Yeni Atlantis ve Thomas More'un Utopya gibi
eserlerinde de işlendi. Öte yandan, 19. yüzyılın bilginleri,
Platon'un tarih anlatma üslubunu yanlış yorumlayarak
bilimsel temeli olmayan pek çok spekülasyona neden
oldular. Bu konudaki en ünlü eser, Ignatius L.
Donnelly'nin Atlantis kitabıdır. Bu spekülasyonlar
sonucunda Atlantis, tarih öncesinde yaşamış ve ileri
teknolojiye sahip sözde kayıp uygarlıkların ortak adı
haline geldi ve çok sayıda kurmaca esere, çizgi romana
ve filme ilham verdi.
Bu parçaya göre Atlantis ile ilgili
d
ilk defa Platon'un yapıtında sözü edilmiştir.
Farklı türde birçok yapıt için esin kaynağı olmuştur.
III. Platon tarafından ütopya oluşturmak için imgesel bir
unsur olarak kullanılmıştır.
IV. Yazın dünyasında önemli yansımaları olmuştur.
yargılarından hangisi söylenemez?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
D) I ve IV
E) II ve IV
C) Yalnız III
TYT/TÜR
29. Çeşit çe
içe dön
birbirin
dedig
çepec
da ar
kalen
kand
gizl
yaz
bö
he
ra
U
28. Galiba, rastgele diye cevap vermem lâzım gelecek bu
soruya. Sizinle beraber kendime de izaha uğraşayım: Not
almak, masa başında plan yapmak âdetim değildir. Çok
eskilerden beri zaman zaman zihnimde, adeta
kendiliklerinden, çok ilkel bazı düşünce kanaviçeleri
oluşmuştur. İleride tekrar ele almak düşüncesiyle bir
köşeye atarım bunları. Evlerin hırdavat dolaplarındaki kırık
çocuk oyuncakları gibi karmakarışık birikirler. Ara sıra
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
bolarak Braşağı ar da one. Braj yordu. ü. Karşı ordu az ve ve V tan Oksijen Yayinlan A 27. Platon'un diyaloglanında gömülü bir hikâye hâlinde olan Atlantis, genellikle Platon tarafından kendi politik teorilerini anlatmak için yaratılmış bir efsane olarak görülür. Platon'un eserlerinde kayda değer bir öneme sahip olmamasına rağmen, Atlantis'in edebiyat alanında önemli etkileri oldu. Atlantis in alegorik yani, Francis Bacon in Yeni Atlantis ve Thomas More'un Utopya gibi eserlerinde de işlendi. Öte yandan, 19. yüzyılın bilginleri, Platon'un tarih anlatma üslubunu yanlış yorumlayarak bilimsel temeli olmayan pek çok spekülasyona neden oldular. Bu konudaki en ünlü eser, Ignatius L. Donnelly'nin Atlantis kitabıdır. Bu spekülasyonlar sonucunda Atlantis, tarih öncesinde yaşamış ve ileri teknolojiye sahip sözde kayıp uygarlıkların ortak adı haline geldi ve çok sayıda kurmaca esere, çizgi romana ve filme ilham verdi. Bu parçaya göre Atlantis ile ilgili d ilk defa Platon'un yapıtında sözü edilmiştir. Farklı türde birçok yapıt için esin kaynağı olmuştur. III. Platon tarafından ütopya oluşturmak için imgesel bir unsur olarak kullanılmıştır. IV. Yazın dünyasında önemli yansımaları olmuştur. yargılarından hangisi söylenemez? A) Yalnız I B) Yalnız II D) I ve IV E) II ve IV C) Yalnız III TYT/TÜR 29. Çeşit çe içe dön birbirin dedig çepec da ar kalen kand gizl yaz bö he ra U 28. Galiba, rastgele diye cevap vermem lâzım gelecek bu soruya. Sizinle beraber kendime de izaha uğraşayım: Not almak, masa başında plan yapmak âdetim değildir. Çok eskilerden beri zaman zaman zihnimde, adeta kendiliklerinden, çok ilkel bazı düşünce kanaviçeleri oluşmuştur. İleride tekrar ele almak düşüncesiyle bir köşeye atarım bunları. Evlerin hırdavat dolaplarındaki kırık çocuk oyuncakları gibi karmakarışık birikirler. Ara sıra
29. Çeşit çeşit roman var: düşçü, akılcı, gerçekçi, toplumcu,
içe dönük... Onemli olan, zaten-romanları çeşitlere göre
birbirinden ayırmak değil. Önemli olan şu: Roman
dediğin bana benden, kimliğimin kuruluşundan,
çepeçevre yaşama olanaklarından haber vermeli. Bunu
da ancak usta roman, iyi roman, değerli roman, sanatçı
kaleminden çıkmış bir yapıt becerebilir. Oğuttu,
kandırmaydı, bilgiçlikti hiçbiri barnamaz sanatta. Ne denli
gizlese de "Ben bütün yaşama sorunlarını çözdüm,
yazdıklarımı okuyun, her şey yoluna girecektir." diye
böbürlenen romancılarla alışverişim yok benim. “Şimdi
her şeyi anladım."”, “Buymuş demek!” çeşidinden duygu
rahatlığına erdiren roman olur mu hiç? Musiki her şeyi
unutturabilir insana. Şiir, dünyasızlaştırabilir gönlü.
Romansa "nedenlerle, “nasıl”larla, “belki”lerle baş başa
bırakır bizi. Apaçık belirtilmemiş de olsa sorulardır
romanların örgüsünde en büyük yeri kaplayan.
Görüşlerini bu şekilde dile getiren yazar
I. Roman öncelikli olarak insanı merkeze almalıdır.
II. Roman yazarı, birtakım sorular sorarak insanın
sorunlarına, çıkmazlarına açıklık getirmelidir.
III. Romanda didaktik bir söylemin yanı sıra duygu
yüklü yönlerin de olması gerekir.
IV. Nitelikli bir roman okuru, roman sayesinde
yaşamdaki sıkıntılara kolaylıkla göğüs gerebilir.
V. Üstünlük taslayan, bilgili görünmeye çalışan bir
yazar, yazın dünyasında uzun soluklu olamaz.
yargılarından hangisini söylerse kendisiyle çelişmiş
olmaz?
A) Yalnız I
D) I ve V
B) Yalnız III
E) II ve IV
31. Ku
C) I ve III
KBY
ya
Oksijen Yayınları
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
29. Çeşit çeşit roman var: düşçü, akılcı, gerçekçi, toplumcu, içe dönük... Onemli olan, zaten-romanları çeşitlere göre birbirinden ayırmak değil. Önemli olan şu: Roman dediğin bana benden, kimliğimin kuruluşundan, çepeçevre yaşama olanaklarından haber vermeli. Bunu da ancak usta roman, iyi roman, değerli roman, sanatçı kaleminden çıkmış bir yapıt becerebilir. Oğuttu, kandırmaydı, bilgiçlikti hiçbiri barnamaz sanatta. Ne denli gizlese de "Ben bütün yaşama sorunlarını çözdüm, yazdıklarımı okuyun, her şey yoluna girecektir." diye böbürlenen romancılarla alışverişim yok benim. “Şimdi her şeyi anladım."”, “Buymuş demek!” çeşidinden duygu rahatlığına erdiren roman olur mu hiç? Musiki her şeyi unutturabilir insana. Şiir, dünyasızlaştırabilir gönlü. Romansa "nedenlerle, “nasıl”larla, “belki”lerle baş başa bırakır bizi. Apaçık belirtilmemiş de olsa sorulardır romanların örgüsünde en büyük yeri kaplayan. Görüşlerini bu şekilde dile getiren yazar I. Roman öncelikli olarak insanı merkeze almalıdır. II. Roman yazarı, birtakım sorular sorarak insanın sorunlarına, çıkmazlarına açıklık getirmelidir. III. Romanda didaktik bir söylemin yanı sıra duygu yüklü yönlerin de olması gerekir. IV. Nitelikli bir roman okuru, roman sayesinde yaşamdaki sıkıntılara kolaylıkla göğüs gerebilir. V. Üstünlük taslayan, bilgili görünmeye çalışan bir yazar, yazın dünyasında uzun soluklu olamaz. yargılarından hangisini söylerse kendisiyle çelişmiş olmaz? A) Yalnız I D) I ve V B) Yalnız III E) II ve IV 31. Ku C) I ve III KBY ya Oksijen Yayınları
Gerçek dünyadaki somut durumların benzerlik ve farklılıklarından yu
çıkılarak temel yönlerinin ortaya konmasıyla araştırmacılar tarafından
inşa edilen kurgulara "ideal tipler" adı verilir. Bir ideal tip, dünyayı göz-
lemlemekte kullandığımız bir bakış açısına benzer. Örneğin demokrasi,
siber suçlar, tüketim toplumu veya otoriteyle ilgili açıklayıcı önermeler
sunmak için ideal tiplere başvurulabilir. Ancak bu kurguları oluşturma-
daki amaç, olgunun bütün özelliklerini ortaya koymak değil, araştırma-
cıya açıklama ve karşılaştırma yapma veya varsayımlar kurma imkânı
sağlayan yardımcı bir araç sunmaktır. İdeal tipler, araştırmacının incele-
diği olguyla ilgili gerçeğe ilişkin bazı problemleri ifade etmesine olanak
sağlayan bir referans çerçevesidir. Bundan dolayı ideal tiplerin hiçbir su-
retle doğru veya yanlış olduğu ifade edilemez.
1. Bu parçaya göre ideal tiplerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene-
mez?
A) Gundelik yaşamdaki olay ve olgulara ilişkin gözlemlerden doğar.
B Kurgu olarak tasarlandığından sosyal gerçeklikle farklılık gösterebilir.
C) işlevi konusunda araştırmacılar arasında görüş farklılıkları bulunmak-
tadır.-
Sosyal olay ve olguları açıklamada kullanılabilecek örnek niteliğine
sahiptir.
Araştırmacıların ele aldığı nesne hakkında fikir yürütmesine imkân
sağlar.
2. Bu parçaya göre ideal tiplerin doğru veya yanlış olduğunun söylene-
memesinin nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
A ideal veya saf olan gerçek bilginin tam olarak gözlemlenememesi
BY Olgunun tam tanımına ulaştıktan sonra ideal olma özelliğini yitirmesi
Sosyal dünyayı tanımlayıcı özelliklerin bir bütünlük oluşturamaması
D) Gerçekliğin daha çok ana unsurlarını yansıtan bir sınır çiziyor olması
Olguları anlaşılır kılacak benzerlikleri belirlemede zorluk yaşanması
elinde önf
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Gerçek dünyadaki somut durumların benzerlik ve farklılıklarından yu çıkılarak temel yönlerinin ortaya konmasıyla araştırmacılar tarafından inşa edilen kurgulara "ideal tipler" adı verilir. Bir ideal tip, dünyayı göz- lemlemekte kullandığımız bir bakış açısına benzer. Örneğin demokrasi, siber suçlar, tüketim toplumu veya otoriteyle ilgili açıklayıcı önermeler sunmak için ideal tiplere başvurulabilir. Ancak bu kurguları oluşturma- daki amaç, olgunun bütün özelliklerini ortaya koymak değil, araştırma- cıya açıklama ve karşılaştırma yapma veya varsayımlar kurma imkânı sağlayan yardımcı bir araç sunmaktır. İdeal tipler, araştırmacının incele- diği olguyla ilgili gerçeğe ilişkin bazı problemleri ifade etmesine olanak sağlayan bir referans çerçevesidir. Bundan dolayı ideal tiplerin hiçbir su- retle doğru veya yanlış olduğu ifade edilemez. 1. Bu parçaya göre ideal tiplerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene- mez? A) Gundelik yaşamdaki olay ve olgulara ilişkin gözlemlerden doğar. B Kurgu olarak tasarlandığından sosyal gerçeklikle farklılık gösterebilir. C) işlevi konusunda araştırmacılar arasında görüş farklılıkları bulunmak- tadır.- Sosyal olay ve olguları açıklamada kullanılabilecek örnek niteliğine sahiptir. Araştırmacıların ele aldığı nesne hakkında fikir yürütmesine imkân sağlar. 2. Bu parçaya göre ideal tiplerin doğru veya yanlış olduğunun söylene- memesinin nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A ideal veya saf olan gerçek bilginin tam olarak gözlemlenememesi BY Olgunun tam tanımına ulaştıktan sonra ideal olma özelliğini yitirmesi Sosyal dünyayı tanımlayıcı özelliklerin bir bütünlük oluşturamaması D) Gerçekliğin daha çok ana unsurlarını yansıtan bir sınır çiziyor olması Olguları anlaşılır kılacak benzerlikleri belirlemede zorluk yaşanması elinde önf
Deneme
5
21. 1930-1940'lardan sonra yazılan birçok oyunda
büyük şehirden Anadolu köylerine giden aydın
tipleri vardır. Çalıkuşu, İsyancılar, Bir Yol, Irgat
oyunlarında dünyadaki gelişmişliği yani
medeniyeti halka duyurmak ve benimsetmek
için giden aydınlar vardır. Bunların çoğunluğunu
öğretmenler oluşturur. Çalıkuşu, İsyancılar, Bir
Yol, Keçiler oyunlarında öğretmenler vardır.
Irgat, oyununda ise gazeteci vardır.
Çalıkuşu'ndaki Feride şehirli bir öğretmendir.
Irgat'taki Metin Uyandıran ise şehirden gelen bir
gazetecidir. Bunlar, "eğitimsiz olan, ezilen ve
haklarının ne olduğunu bilmeyen" halka yardım
etmeye çalışırlar. Halktan, millî kültür almak için
giden aydın yalnızca Tanınmayan Yiğitler
oyunundaki Müfettiş Hilmi'dir. Bu oyunda
"ezilen, fakir, cahil halkı" aydınlatmaya çalışan
bir aydından ziyade halkını, onların yaşayışını,
değerlerini, düşüncelerini ve köylünün aydınına,
memuruna bakışını anlamaya çalışan bir aydın
vardır.
Bu parçada aşağıdaki düşünceyi geliştirme
yollarından hangileri vardır?
A) Karşılaştırma - benzetme
B) Benzetme- tanık gösterme
C) Tanık gösterme - tanımlama
D) Örneklendirme karşılaştırma
Örneklendirme-sayısal verilerden yararlanma
22.
1
tonguç kampüs
10 da
unva
girec
gele
salc
gar
rağ
sac
8.
oln
ba
sa
ta
ta
C
C
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Deneme 5 21. 1930-1940'lardan sonra yazılan birçok oyunda büyük şehirden Anadolu köylerine giden aydın tipleri vardır. Çalıkuşu, İsyancılar, Bir Yol, Irgat oyunlarında dünyadaki gelişmişliği yani medeniyeti halka duyurmak ve benimsetmek için giden aydınlar vardır. Bunların çoğunluğunu öğretmenler oluşturur. Çalıkuşu, İsyancılar, Bir Yol, Keçiler oyunlarında öğretmenler vardır. Irgat, oyununda ise gazeteci vardır. Çalıkuşu'ndaki Feride şehirli bir öğretmendir. Irgat'taki Metin Uyandıran ise şehirden gelen bir gazetecidir. Bunlar, "eğitimsiz olan, ezilen ve haklarının ne olduğunu bilmeyen" halka yardım etmeye çalışırlar. Halktan, millî kültür almak için giden aydın yalnızca Tanınmayan Yiğitler oyunundaki Müfettiş Hilmi'dir. Bu oyunda "ezilen, fakir, cahil halkı" aydınlatmaya çalışan bir aydından ziyade halkını, onların yaşayışını, değerlerini, düşüncelerini ve köylünün aydınına, memuruna bakışını anlamaya çalışan bir aydın vardır. Bu parçada aşağıdaki düşünceyi geliştirme yollarından hangileri vardır? A) Karşılaştırma - benzetme B) Benzetme- tanık gösterme C) Tanık gösterme - tanımlama D) Örneklendirme karşılaştırma Örneklendirme-sayısal verilerden yararlanma 22. 1 tonguç kampüs 10 da unva girec gele salc gar rağ sac 8. oln ba sa ta ta C C
araçlar
5. (1) Mars'a yollanan robot kâşifler sayesinde kızıl gezegen
hakkında olağanüstü veriler elde ettik. (II) Fakat bu
çok yavaş hareket edebildikleri için araştırmalar belirli böl-
için arıları kullanabileceğini gösteren ilginç bir projeye des-
gelerin dışına çıkamıyor. (III) NASA şimdi bu sorunu çözmek
tek vermeye başladı. (IV) Yapay zekâ tarafından yönetilecek
bal arıları boyutlarındaki bu robot filosunu Mars'ta uçurup
olan bir robot filosu geliştirmek üzere çalışan araştırmacılar,
ölçümler yaptırmayı hedefliyor. (V) Arıların kendilerini şarj
edebilecekleri bir aracın kovan gibi kullanılması planlanan
projede tüm veri aktarımı kablosuz gerçekleştirilecek.
Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağı-
dakilerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede bir başarıdan bahsediliyor.
B) II. cümlede düşüncenin yönü değişiyor.
C) III. cümlede bir varsayım ele alınıyor.
D) IV. cümlede konunun ayrıntıları açıklanıyor.
E) V. cümlede düşünce benzetme yapılarak geliştiriliyor.
st
ir
i
DENEME-3
Gernel.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
araçlar 5. (1) Mars'a yollanan robot kâşifler sayesinde kızıl gezegen hakkında olağanüstü veriler elde ettik. (II) Fakat bu çok yavaş hareket edebildikleri için araştırmalar belirli böl- için arıları kullanabileceğini gösteren ilginç bir projeye des- gelerin dışına çıkamıyor. (III) NASA şimdi bu sorunu çözmek tek vermeye başladı. (IV) Yapay zekâ tarafından yönetilecek bal arıları boyutlarındaki bu robot filosunu Mars'ta uçurup olan bir robot filosu geliştirmek üzere çalışan araştırmacılar, ölçümler yaptırmayı hedefliyor. (V) Arıların kendilerini şarj edebilecekleri bir aracın kovan gibi kullanılması planlanan projede tüm veri aktarımı kablosuz gerçekleştirilecek. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisi yanlıştır? A) I. cümlede bir başarıdan bahsediliyor. B) II. cümlede düşüncenin yönü değişiyor. C) III. cümlede bir varsayım ele alınıyor. D) IV. cümlede konunun ayrıntıları açıklanıyor. E) V. cümlede düşünce benzetme yapılarak geliştiriliyor. st ir i DENEME-3 Gernel.
8.
"Bu birleşik fiiller, ad ya da ad soylu bir veya birden çok
kelimenin bir esas fiille birleşerek anlam kayma ve kalıp-
laşmasına uğramasından oluşmuştur."
Aşağıdakilerin hangisinde bu açıklamaya uymayan bir
birleşik fiil vardır?
A) Naim Efendi'nin heyecandan dili tutulmuştu.
B) İstanbul'a dönmek babamın içine sinmemişti.
CErtuğrul Gazi doksanına merdiven dayadı.
D Kitabı bulmak için her yeri didik didik ettim.
E) Kemal, çetin tecrübelerden yüz akıyla çıktı.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
8. "Bu birleşik fiiller, ad ya da ad soylu bir veya birden çok kelimenin bir esas fiille birleşerek anlam kayma ve kalıp- laşmasına uğramasından oluşmuştur." Aşağıdakilerin hangisinde bu açıklamaya uymayan bir birleşik fiil vardır? A) Naim Efendi'nin heyecandan dili tutulmuştu. B) İstanbul'a dönmek babamın içine sinmemişti. CErtuğrul Gazi doksanına merdiven dayadı. D Kitabı bulmak için her yeri didik didik ettim. E) Kemal, çetin tecrübelerden yüz akıyla çıktı.
35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap-
layınız.
Tutunamayanlar'ın en önemli biçim özelliği, romanın
atektonik yapısıdır. Nesir, nazım ve tiyatronun çeşit-
li türlerinde rastlayabileceğimiz atektonik tarz, açık ya
da esnek doku olarak da adlandırılan, birçok romanda
görülen ve sonuca doğru tutarlı ve sıkı bir konu ya da
olay ilerlemesi yerine konu biçimlerine özen gösteren bir
yapıdır. Bu nedenle ayrıntıların tadına varma alışkanlığı
edinmiş, belli bir edebiyat kültürü olan okuyucuya göre-
dir. Konuyu, olay zincirinin sürükleyiciliğiyle eş tutanlar,
bu tarz romanlardan bir şey anlamayacakları gibi bu tür
eserleri deli saçması olarak nitelerler.
35 Bu parçadan hareketle Tutunamayanlar ile ilgili aşa-
ğıdakilerden hangisi söylenebilir?
A Konuyu ele alış tarzının yaygın anlayıştan farklı ol-
dugu
B) Konularının birbiriyle bağlantılı bir şekilde sonuca
doğru ilerlediği
C) İlginç olaylarla okuyucuyu kendisine bağlama özelliği
gösterdiği
D) Sürükleyici özelliğinin okuyucu tarafından benimsen-
diği
E) Konusunun, üslubunun önüne geçerek esere zarar
verdiği
36. Bu parçadaki altı çizili sözü aşağıdakilerden hangisi
anlamca karşılamaktadır?
A) Edebiyatla ilgili eserlerin oluşumunu bilen
Edebiyatın zevk ve anlayışlarını yaşantılar yoluyla
kavrayan
Edebiyatın okuyucuya kazandırdığı anlayışları fark
eden
D) Belli bir edebiyat geleneğiyle kitap okuyan
E) Edebiyatı kendi kişisel anlayışlarına göre değerlen-
diren
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. Tutunamayanlar'ın en önemli biçim özelliği, romanın atektonik yapısıdır. Nesir, nazım ve tiyatronun çeşit- li türlerinde rastlayabileceğimiz atektonik tarz, açık ya da esnek doku olarak da adlandırılan, birçok romanda görülen ve sonuca doğru tutarlı ve sıkı bir konu ya da olay ilerlemesi yerine konu biçimlerine özen gösteren bir yapıdır. Bu nedenle ayrıntıların tadına varma alışkanlığı edinmiş, belli bir edebiyat kültürü olan okuyucuya göre- dir. Konuyu, olay zincirinin sürükleyiciliğiyle eş tutanlar, bu tarz romanlardan bir şey anlamayacakları gibi bu tür eserleri deli saçması olarak nitelerler. 35 Bu parçadan hareketle Tutunamayanlar ile ilgili aşa- ğıdakilerden hangisi söylenebilir? A Konuyu ele alış tarzının yaygın anlayıştan farklı ol- dugu B) Konularının birbiriyle bağlantılı bir şekilde sonuca doğru ilerlediği C) İlginç olaylarla okuyucuyu kendisine bağlama özelliği gösterdiği D) Sürükleyici özelliğinin okuyucu tarafından benimsen- diği E) Konusunun, üslubunun önüne geçerek esere zarar verdiği 36. Bu parçadaki altı çizili sözü aşağıdakilerden hangisi anlamca karşılamaktadır? A) Edebiyatla ilgili eserlerin oluşumunu bilen Edebiyatın zevk ve anlayışlarını yaşantılar yoluyla kavrayan Edebiyatın okuyucuya kazandırdığı anlayışları fark eden D) Belli bir edebiyat geleneğiyle kitap okuyan E) Edebiyatı kendi kişisel anlayışlarına göre değerlen- diren
Ankara Yayıncılık
Şiir, realite ile bütün bağların kesildiği noktada baş-
lar ve sonsuzluğa doğru gelişir. Çünkü her türlü dü-
şünce ve bilgi, sübjektif ve görecelidir. Görülebilen
gerçeklerin ardında başka gerçekler bulunur. Bu ger-
çeklere sezgisel yaklaşımlarla ulaşılır. Bu bağlamda
şiir, tek bir anlam ifade edemez. Her okur; okuduğu
şiirden değişik lezzet demetleri, izlenimler, anlamlar,
yorumlar çıkarır. Zaten şairin asıl amacı da okurda
bu duyuş zenginliğini oluşturmaktır. Varlığın gizemli
manasının ifadesi olan şiirin basit, açık, eşyayı ve
kavramları açıkça belirten bir dili olamaz. Şiir dilinin
amacı; belirlemek, açıklamak değildir. Hayal meyal
görülen, tasvir olunamaz; anlatılamayan, tercüme
edilemez. Açık seçik olarak söylenemeyen ancak
telkin edilebilir. Gizli anlamı çözme kabiliyetine sahip
olan şair, sezgilerinden de yararlanır ve evreni keş-
feder; görmekten çok sezer. Karanlıkta kalana açık
bir ifade vermekten, örtülü olana açık bir çerçeve
verebilmekten âciz kalan şair telkin etmeye çalışır.
Bütün sanatlar içinde en az tarif eden fakat en çok
telkin eden sanat, musiki olmuştur.
39. Aşağıdaki dizelerden hangisi bu parçada eleşti-
rilen şairlerden birine ait olabilir?
A) Bir aşk bulsam, yağmurunda islansam
Bir dost bulsam, irfanında beslensem
B) Sevinç ve hüzünleri paylaşmaktır önce aşk
Yaşananlara sadakat, maziye vefadır
C) Ezeli sırları ne sen bilirsin ne de ben
Bu muammayı ne sen okuyabilirsin ne de ben
D) Yakmıştı aşk meşalesini gül kokusunda
Gönül şelalesinde bulmuştu gül sevdasını
E) Sevdiğine varırken sevmediğinle uğraşmak
Aşk büyük olduğu gibi büyük davranmak
40. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi
çıkarılamaz?
A) Şairin elini güçlendiren, onu başarılı kılan, müzi-
kaliteyi şiirinde kullanabilme yeteneğidir.
B) Şiir doğası nedeniyle okuruna doğrudan bir me-
saj veremez.
C) Şiirin en temel amacı her okuyanda farklı etkilen-
meler ortaya çıkarmaktır.
D) Ortada var olmayan bir şey, gerçek anlamda an-
cak sezgiler yoluyla anlaşılabilir.
E) Mesajını üstü örtülü veremeyen şair okuruna salık
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Ankara Yayıncılık Şiir, realite ile bütün bağların kesildiği noktada baş- lar ve sonsuzluğa doğru gelişir. Çünkü her türlü dü- şünce ve bilgi, sübjektif ve görecelidir. Görülebilen gerçeklerin ardında başka gerçekler bulunur. Bu ger- çeklere sezgisel yaklaşımlarla ulaşılır. Bu bağlamda şiir, tek bir anlam ifade edemez. Her okur; okuduğu şiirden değişik lezzet demetleri, izlenimler, anlamlar, yorumlar çıkarır. Zaten şairin asıl amacı da okurda bu duyuş zenginliğini oluşturmaktır. Varlığın gizemli manasının ifadesi olan şiirin basit, açık, eşyayı ve kavramları açıkça belirten bir dili olamaz. Şiir dilinin amacı; belirlemek, açıklamak değildir. Hayal meyal görülen, tasvir olunamaz; anlatılamayan, tercüme edilemez. Açık seçik olarak söylenemeyen ancak telkin edilebilir. Gizli anlamı çözme kabiliyetine sahip olan şair, sezgilerinden de yararlanır ve evreni keş- feder; görmekten çok sezer. Karanlıkta kalana açık bir ifade vermekten, örtülü olana açık bir çerçeve verebilmekten âciz kalan şair telkin etmeye çalışır. Bütün sanatlar içinde en az tarif eden fakat en çok telkin eden sanat, musiki olmuştur. 39. Aşağıdaki dizelerden hangisi bu parçada eleşti- rilen şairlerden birine ait olabilir? A) Bir aşk bulsam, yağmurunda islansam Bir dost bulsam, irfanında beslensem B) Sevinç ve hüzünleri paylaşmaktır önce aşk Yaşananlara sadakat, maziye vefadır C) Ezeli sırları ne sen bilirsin ne de ben Bu muammayı ne sen okuyabilirsin ne de ben D) Yakmıştı aşk meşalesini gül kokusunda Gönül şelalesinde bulmuştu gül sevdasını E) Sevdiğine varırken sevmediğinle uğraşmak Aşk büyük olduğu gibi büyük davranmak 40. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Şairin elini güçlendiren, onu başarılı kılan, müzi- kaliteyi şiirinde kullanabilme yeteneğidir. B) Şiir doğası nedeniyle okuruna doğrudan bir me- saj veremez. C) Şiirin en temel amacı her okuyanda farklı etkilen- meler ortaya çıkarmaktır. D) Ortada var olmayan bir şey, gerçek anlamda an- cak sezgiler yoluyla anlaşılabilir. E) Mesajını üstü örtülü veremeyen şair okuruna salık
UĞUR
22. Ömer Seyfettin'in "Diyet" isimli hikâyesini bilmeyen
yoktur. Hikâyenin kahramanı suçu olmamasına rağmen
hırsızlıkla suçlanır. Eli kesilecektir. Araya o yörenin
zengini girer. Diyetini öder. Böylece kahramanımızın
kolunun kesilmesi kararı kaldırılır. Lakin zengin adam,
onu köle gibi kullanmaya kalkar. Yaptığı iyiliği mütema-
diyen başa kaka. Kahramanımız yapılan iyiliğin altında
ezilir. Hayat bu hâliyle onun için artık çekilmez olur.
Sonunda "Al diyetini!" diyerek kolunu kendisi keser ve
iyilik (!) yapan adamın suratına fırlatarak onu terk eder.
Bu parçada vurgulanan düşünce aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Kötülük olmadan iyiliğin de olmayacağına inanmak
B) İhtiyacı olana iyilikte bulunmayı insanlık görevi
görmek
smlonov abstmas (8
C) yilik yapmanın herkesin harcı olduğunu düşünme-
mek
D) Yapılan bir iyilik karşısında karşılık beklememek
E) İyilik yaparken ince eleyip sık dokumak
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
UĞUR 22. Ömer Seyfettin'in "Diyet" isimli hikâyesini bilmeyen yoktur. Hikâyenin kahramanı suçu olmamasına rağmen hırsızlıkla suçlanır. Eli kesilecektir. Araya o yörenin zengini girer. Diyetini öder. Böylece kahramanımızın kolunun kesilmesi kararı kaldırılır. Lakin zengin adam, onu köle gibi kullanmaya kalkar. Yaptığı iyiliği mütema- diyen başa kaka. Kahramanımız yapılan iyiliğin altında ezilir. Hayat bu hâliyle onun için artık çekilmez olur. Sonunda "Al diyetini!" diyerek kolunu kendisi keser ve iyilik (!) yapan adamın suratına fırlatarak onu terk eder. Bu parçada vurgulanan düşünce aşağıdakilerden hangisidir? A) Kötülük olmadan iyiliğin de olmayacağına inanmak B) İhtiyacı olana iyilikte bulunmayı insanlık görevi görmek smlonov abstmas (8 C) yilik yapmanın herkesin harcı olduğunu düşünme- mek D) Yapılan bir iyilik karşısında karşılık beklememek E) İyilik yaparken ince eleyip sık dokumak Diğer sayfaya geçiniz.
Deneme
27. Teknoloji, çocuklarımıza uçsuz bucaksız bir dünya vadederken
sokaktaki kedi ve köpeklerle bile iletişim kurmakta zorlanan bir
nesil ile baş başa kalma riskini de beraberinde taşıyor. Bugü-
nün çocukları çağın getirdiği müthiş olanaklar sayesinde eğitim
başta olmak üzere her alanda birçok şansa sahip. Ancak ebe-
veynlerinin çocukluk dönemleri ile karşılaştırıldığında bazı ola-
naklardan da yoksunlar. Sokakta doyasıya oynamak gibi... Bü-
tün günü şehirden uzak, tamamen doğal bir doğa parçasında
piknik yaparak, bir dere kenarında kurbağaların seslerini dinle-
yerek, belki çamurlara batıp çıkarak maceralı oyunlarla geçir-
mek gibi...
Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden yakınılmaktadır?
Teknolojinin olanaklarından yeterince yararlanılmamasından
B) Teknolojinin, çocukları doğal yaşamdan uzaklaştırmasından
C) Cocukların teknolojik aletlerle kontrolsüz biçimde baş başa
bırakılmasından
D) Çocukların anne ve babalarıyla ortak yörilerinin olmamasın-
dan
E Doğal yaşamın teknolojiye karşı üstünlüğünün bilinmeme-
sinden
bilim adamlarınca uzun zaman
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Deneme 27. Teknoloji, çocuklarımıza uçsuz bucaksız bir dünya vadederken sokaktaki kedi ve köpeklerle bile iletişim kurmakta zorlanan bir nesil ile baş başa kalma riskini de beraberinde taşıyor. Bugü- nün çocukları çağın getirdiği müthiş olanaklar sayesinde eğitim başta olmak üzere her alanda birçok şansa sahip. Ancak ebe- veynlerinin çocukluk dönemleri ile karşılaştırıldığında bazı ola- naklardan da yoksunlar. Sokakta doyasıya oynamak gibi... Bü- tün günü şehirden uzak, tamamen doğal bir doğa parçasında piknik yaparak, bir dere kenarında kurbağaların seslerini dinle- yerek, belki çamurlara batıp çıkarak maceralı oyunlarla geçir- mek gibi... Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden yakınılmaktadır? Teknolojinin olanaklarından yeterince yararlanılmamasından B) Teknolojinin, çocukları doğal yaşamdan uzaklaştırmasından C) Cocukların teknolojik aletlerle kontrolsüz biçimde baş başa bırakılmasından D) Çocukların anne ve babalarıyla ortak yörilerinin olmamasın- dan E Doğal yaşamın teknolojiye karşı üstünlüğünün bilinmeme- sinden bilim adamlarınca uzun zaman
35. İlk fermuarlar botların yanı sıra tütün keselerinde kulla-
nılıyordu. Yirmi yıl kadar sonra moda sektörü fermuarı
giysilerde kullanmaya başladı. Dönemin Esquire dergisi
1930'ların sonlarında Erkekler için En Yeni Buluş başlığıy-
la pantolon fermuarını ilan ediyordu. Fermuar, zaman için-
de birçok kez yeniden tasarlanan bir ürün oldu. Naylonun
devreye girmesi, iki uçtan açılıp kapanabilen fermuarlar
yapılması gibi. Son dönemlerde tasarımcılar farklı yöntem-
ler de kullanmaya başladı. Örneğin, Blessus adlı Polonyalı
bir şirket, gizli fermuarlarla kıyafetlerin farklı biçimlerde
kullanılmasını sağlayan tasarımlar yaptı. Bugün yaşamı-
mıza birçok farklı alanda giren ve işlerimizi kolaylaştıran
fermuarı, nasıl ortaya çıkmış olabileceğini hiç düşünme-
den kullanıyoruz.
Bu parçadan fermuarlarla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi çıkarılabilir?
A) Çok eski bir geçmişinin olmadığı
B) İlk örneklerinin günümüzdekilerden oldukça farklı oldu-
ğu
C) Uzun süren çalışmalar sonucunda ortaya çıkan bir
ürün olduğu
D) Naylonun bulunması ile kullanım alanının oldukça yay-
gınlaştığı
E) Kullanım alanının giyim sektörü ile sınırlı olduğu
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
35. İlk fermuarlar botların yanı sıra tütün keselerinde kulla- nılıyordu. Yirmi yıl kadar sonra moda sektörü fermuarı giysilerde kullanmaya başladı. Dönemin Esquire dergisi 1930'ların sonlarında Erkekler için En Yeni Buluş başlığıy- la pantolon fermuarını ilan ediyordu. Fermuar, zaman için- de birçok kez yeniden tasarlanan bir ürün oldu. Naylonun devreye girmesi, iki uçtan açılıp kapanabilen fermuarlar yapılması gibi. Son dönemlerde tasarımcılar farklı yöntem- ler de kullanmaya başladı. Örneğin, Blessus adlı Polonyalı bir şirket, gizli fermuarlarla kıyafetlerin farklı biçimlerde kullanılmasını sağlayan tasarımlar yaptı. Bugün yaşamı- mıza birçok farklı alanda giren ve işlerimizi kolaylaştıran fermuarı, nasıl ortaya çıkmış olabileceğini hiç düşünme- den kullanıyoruz. Bu parçadan fermuarlarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi çıkarılabilir? A) Çok eski bir geçmişinin olmadığı B) İlk örneklerinin günümüzdekilerden oldukça farklı oldu- ğu C) Uzun süren çalışmalar sonucunda ortaya çıkan bir ürün olduğu D) Naylonun bulunması ile kullanım alanının oldukça yay- gınlaştığı E) Kullanım alanının giyim sektörü ile sınırlı olduğu
31. Bir ülkede geleneksel toplum yapısı, çocuk işçilerin fazlalığı,
kadının sosyal yaşamdaki yerinin yeterince olmaması, orta
sınıfın neredeyse yok denecek kadar az olması, yetersiz bir
eğitim düzeni gibi göstergeler o ülkenin az gelişmiş sosyal
özellikleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu ülkelerde ge-
leneklere ve dinsel temele dayalı yapı önemli bir özelliktir.
Az gelişmiş ülkelerde soydaşlık, akrabalık gibi kavramların
toplumsal ilişkilerde büyük önemi vardır. Bu grupların birbir-
leri ile olan ilişkilerinde güçlü bağların bulunmaması sosyal
bütünleşmeyi sekteye uğratmaktadır. Bu gibi toplumlarda
her şeyi devletten bekleyen anlayış neticesinde bireyin ye-
tenek ve girişim eğilimi gelişmemektedir.
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisinin bir ülkenin
az gelişmiş bir ülke olmasının sebeplerinden biri oldu-
ğu söylenemez?
A) Ekonomik olarak sınıflar arasında uçurumun söz konusu
olması
B) Dinin toplumu etkileyen en önemli unsur olması
C) Bireylerin üretimden uzak bir anlayışa sahip olması
D) Toplumsal bir birliğin sağlanmasında engellerin olması
E) Daha çok ataerkil bir toplumsal yaşamın tercih edilmesi
33.L
YAYINLARI
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
31. Bir ülkede geleneksel toplum yapısı, çocuk işçilerin fazlalığı, kadının sosyal yaşamdaki yerinin yeterince olmaması, orta sınıfın neredeyse yok denecek kadar az olması, yetersiz bir eğitim düzeni gibi göstergeler o ülkenin az gelişmiş sosyal özellikleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu ülkelerde ge- leneklere ve dinsel temele dayalı yapı önemli bir özelliktir. Az gelişmiş ülkelerde soydaşlık, akrabalık gibi kavramların toplumsal ilişkilerde büyük önemi vardır. Bu grupların birbir- leri ile olan ilişkilerinde güçlü bağların bulunmaması sosyal bütünleşmeyi sekteye uğratmaktadır. Bu gibi toplumlarda her şeyi devletten bekleyen anlayış neticesinde bireyin ye- tenek ve girişim eğilimi gelişmemektedir. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisinin bir ülkenin az gelişmiş bir ülke olmasının sebeplerinden biri oldu- ğu söylenemez? A) Ekonomik olarak sınıflar arasında uçurumun söz konusu olması B) Dinin toplumu etkileyen en önemli unsur olması C) Bireylerin üretimden uzak bir anlayışa sahip olması D) Toplumsal bir birliğin sağlanmasında engellerin olması E) Daha çok ataerkil bir toplumsal yaşamın tercih edilmesi 33.L YAYINLARI
erden hangisi yanlış
DIV
EX
kişerli gruplandı-
E) V
3
B
6. Aşağıdaki açıklamalardan hangisi ayraç içinde verilen de-
yimte uyuşmamaktadır?
A) Kendinin yetersizliğini ve beceriksizliğini anlamak. (Boyu-
nun ölçüsünü almak)
B) Belli etmemeye çalışarak dinlemek. (Kulak misafiri olmak)
C) Istemediği hâlde birinin işine yarayacak biçimde davran-
mak. (Ekrneğine yağ sürmek)
D) Sesini çıkarmaksızın her türlü sıkıntı ve acıya katlanmak.
(Bağrına taş basmak)
E) Kötü nitelik, suç ve kusurları ortaya çıkmak. (İpliği pazara
çıkmak)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
erden hangisi yanlış DIV EX kişerli gruplandı- E) V 3 B 6. Aşağıdaki açıklamalardan hangisi ayraç içinde verilen de- yimte uyuşmamaktadır? A) Kendinin yetersizliğini ve beceriksizliğini anlamak. (Boyu- nun ölçüsünü almak) B) Belli etmemeye çalışarak dinlemek. (Kulak misafiri olmak) C) Istemediği hâlde birinin işine yarayacak biçimde davran- mak. (Ekrneğine yağ sürmek) D) Sesini çıkarmaksızın her türlü sıkıntı ve acıya katlanmak. (Bağrına taş basmak) E) Kötü nitelik, suç ve kusurları ortaya çıkmak. (İpliği pazara çıkmak)
1. Halk şiirinde, halk sanatında "samimilik" olduğunu söy-
leyenler "samimilik"in ne olduğunu bilmiyorlar. "Samimi-
lik" bir kimsenin kendi benliğini, gerçek düşüncelerini,
gerçek duygularını anlatması demektir. Bu da zor bir
iştir. Öyle herkesin elinden gelmez ancak büyük, pek
büyük sanat insanlarına vergidir. Halk, şuradan bura-
dan öğrendiği düşüncelerle, kendine aşılanan duygu-
larla yetinir. Bunun içindir ki halk şairleri hep birbirinin
söylediklerini söylerler. Bunu "samimilik” sananlar yal-
nız "basitlik" arayanlardır.
Bu parçada yazar aşağıdakilerden hangisine karşı
çıkmaktadır?
A) Samimiliğin ne olduğunun bilinmemesine
B) Büyük sanatçılarla sıradan halk sanatçılarının ka-
rıştırılmasına
C) Halkın yaratıcılık göstermeyip bildikleriyle yetinme-
sine
D) Sanatçının basitlikle yetinip kendini zorlamamasına
E) Halk sanatında samimiyet olduğu düşüncesine
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
1. Halk şiirinde, halk sanatında "samimilik" olduğunu söy- leyenler "samimilik"in ne olduğunu bilmiyorlar. "Samimi- lik" bir kimsenin kendi benliğini, gerçek düşüncelerini, gerçek duygularını anlatması demektir. Bu da zor bir iştir. Öyle herkesin elinden gelmez ancak büyük, pek büyük sanat insanlarına vergidir. Halk, şuradan bura- dan öğrendiği düşüncelerle, kendine aşılanan duygu- larla yetinir. Bunun içindir ki halk şairleri hep birbirinin söylediklerini söylerler. Bunu "samimilik” sananlar yal- nız "basitlik" arayanlardır. Bu parçada yazar aşağıdakilerden hangisine karşı çıkmaktadır? A) Samimiliğin ne olduğunun bilinmemesine B) Büyük sanatçılarla sıradan halk sanatçılarının ka- rıştırılmasına C) Halkın yaratıcılık göstermeyip bildikleriyle yetinme- sine D) Sanatçının basitlikle yetinip kendini zorlamamasına E) Halk sanatında samimiyet olduğu düşüncesine
A
A
TYT
34. Bir araştırmada iki grup üniversite öğrencisi alınır.
Öğrencilere, laboratuvarda farelere labirentten çıkmayı
öğretecekleri söylenir. Ancak bu gruplardan birine
eğitecekleri farelerin "çok akıllı", diğer gruba ise
farelerin "çok aptal" oldukları söylenir. Bu tanımlar,
yanıltmadır. Araştırma sonunda "akıllı" denilen farelerin,
"aptal" denilen farelerden daha çabuk bir şekilde
labirentten çıkmayı öğrendikleri görülür! Araştırma
sırasında yapılan gözlemlerde, bu iki öğrenci grubunun
farelerle ilişkilerinde son derece farklı davranışlar
sergiledikleri saptanır. Örneğin "akıllı" fareleri eğiten
öğrencilerin farelerle daha çok konuştukları, onlara
daha pekiştirici ve teşvik edici tavırlar gösterdikleri,
daha dikkatli oldukları; "aptal" fareleri eğiten grubun
daha kayıtsız, daha az konuşkan ve pekiştirici
davranışlar sergiledikleri görülür.
Bu araştırma sonucunda aşağıdakilerin hangisine
ulaşılabilir?
lletişim sürecinde önceden edindiğimiz bilgilerin
değişmesi mümkün olabilmektedir.
Çoğu zaman, yapılanı değil de yapanı
değerlendirmek insanlara daha kolay ve doğru
gelmektedir.
İnsanlar arasındaki iletişim, insanların birbirine
yakınlığı üzerinden gerçekleşmektedir.
D) Bireyle kurulan duygusal bağ, iletişim sürecinin
seyrini etkilememektedir.
A
İletişim sürecinde bireyin davranışının
değerlendirilmesi değil, kişiliği odak noktasını
oluşturmaktadır.
35
Peg
nası
Mob
san
düş
bu c
hey
pek
gib
büy
kav
ede
Sh
yül
ülk
oy
ok
ka
35
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
A A TYT 34. Bir araştırmada iki grup üniversite öğrencisi alınır. Öğrencilere, laboratuvarda farelere labirentten çıkmayı öğretecekleri söylenir. Ancak bu gruplardan birine eğitecekleri farelerin "çok akıllı", diğer gruba ise farelerin "çok aptal" oldukları söylenir. Bu tanımlar, yanıltmadır. Araştırma sonunda "akıllı" denilen farelerin, "aptal" denilen farelerden daha çabuk bir şekilde labirentten çıkmayı öğrendikleri görülür! Araştırma sırasında yapılan gözlemlerde, bu iki öğrenci grubunun farelerle ilişkilerinde son derece farklı davranışlar sergiledikleri saptanır. Örneğin "akıllı" fareleri eğiten öğrencilerin farelerle daha çok konuştukları, onlara daha pekiştirici ve teşvik edici tavırlar gösterdikleri, daha dikkatli oldukları; "aptal" fareleri eğiten grubun daha kayıtsız, daha az konuşkan ve pekiştirici davranışlar sergiledikleri görülür. Bu araştırma sonucunda aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir? lletişim sürecinde önceden edindiğimiz bilgilerin değişmesi mümkün olabilmektedir. Çoğu zaman, yapılanı değil de yapanı değerlendirmek insanlara daha kolay ve doğru gelmektedir. İnsanlar arasındaki iletişim, insanların birbirine yakınlığı üzerinden gerçekleşmektedir. D) Bireyle kurulan duygusal bağ, iletişim sürecinin seyrini etkilememektedir. A İletişim sürecinde bireyin davranışının değerlendirilmesi değil, kişiliği odak noktasını oluşturmaktadır. 35 Peg nası Mob san düş bu c hey pek gib büy kav ede Sh yül ülk oy ok ka 35
A
A
Türkçe
A
28. Bu kitap ne bilginler için yazılmıştır ne de pratik bir
problemi sadece söz konusu edilecek bir şey sayanlar
için. Maksadım, sağduyu ürünü olduklarını sandığım
bazı görüşleri bir araya getirmektir. Okura sunulan
reçeteler üzerindeki bütün iddiam da bunların kendi
tecrübe ve gözlemlerimle doğrulanmış olması, bir de
bunlara uygun hareket ettiğimde mutluluğumun
artmasıdır. Bu bakımdandır ki mutsuzluk acısı çeken
birçok kimsenin kendi durumlarının teşhisi ile kurtulma
çarelerini bu kitapta bulabilecekleri umudunu
beslemekteyim.
Bu parçada söz edilen kitapla ilgili aşağıdakilerden
hangisine ulaşılabilir?
A) Kişiyi mutlu edecek prensipleri deneyimlenmeden
ortaya attığına
BY Pratiğe dökülmüş ve olumlu sonuç alınmış
yöntemlerle okurun karşısına çıktığına
Herkesin mutlu olabileceği varsayımını etkileyici bir
tonda işlediğine
D) Mutluluğun deneyimlenebilir olduğunu bilimsel
yollarla kanıtladığına
E Mutlu olmakla ilgili henüz keşfedilmemiş birtakım
yöntemlerden söz ettiğine
29. Maurice Blanchot; roman, deneme, öykü, eleştiri gibi
edebiyatın çeşitli alanlarında özgün eserler verir.
Olağanüstü genişlikte ve zenginlikte bir külliyata imza
atar. Bu, aynı zamanda Blanchot okurunu da zorlayan
hir külliyattır. Karmaşık üslubu ve dili kullanmadaki
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
A A Türkçe A 28. Bu kitap ne bilginler için yazılmıştır ne de pratik bir problemi sadece söz konusu edilecek bir şey sayanlar için. Maksadım, sağduyu ürünü olduklarını sandığım bazı görüşleri bir araya getirmektir. Okura sunulan reçeteler üzerindeki bütün iddiam da bunların kendi tecrübe ve gözlemlerimle doğrulanmış olması, bir de bunlara uygun hareket ettiğimde mutluluğumun artmasıdır. Bu bakımdandır ki mutsuzluk acısı çeken birçok kimsenin kendi durumlarının teşhisi ile kurtulma çarelerini bu kitapta bulabilecekleri umudunu beslemekteyim. Bu parçada söz edilen kitapla ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Kişiyi mutlu edecek prensipleri deneyimlenmeden ortaya attığına BY Pratiğe dökülmüş ve olumlu sonuç alınmış yöntemlerle okurun karşısına çıktığına Herkesin mutlu olabileceği varsayımını etkileyici bir tonda işlediğine D) Mutluluğun deneyimlenebilir olduğunu bilimsel yollarla kanıtladığına E Mutlu olmakla ilgili henüz keşfedilmemiş birtakım yöntemlerden söz ettiğine 29. Maurice Blanchot; roman, deneme, öykü, eleştiri gibi edebiyatın çeşitli alanlarında özgün eserler verir. Olağanüstü genişlikte ve zenginlikte bir külliyata imza atar. Bu, aynı zamanda Blanchot okurunu da zorlayan hir külliyattır. Karmaşık üslubu ve dili kullanmadaki