Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

11. (1) Dünya ekonomisi, 1850'li yıllardan başlayarak ani ve
kısa süreli krizler dışında, Birinci Dünya Savaşı'na kadar
hep büyümüştür. (II) Nitekim 1876 Sanayi Devrimi'nden
itibaren dünya ekonomi tarihi; teknolojik ilerleme, sürekli
ekonomik büyüme ve giderek artan küreselleşmenin
tarihidir. (III) Bu gelişmeler aynı zamanda, dünya çapında
iş bölümünün giderek yayılmasına ve karmaşık boyutlara
ulaşmasına neden olmuştur. (IV) Teknik ilerleme, dünya
savaşları çağını hem dönüştürerek hem de bu dönüşümün
etrafında dönerek felaketler çağı olarak belirtilen 1914 ve
1945 arasında ekonomik, sosyal ve siyasi alanda dünya
dengelerini sarsmıştır. (V) Avrupa, bu sarsıntılar karşısında
tükenme noktasına gelmiş ancak genel olarak birliğini
sağlamakla refahını bugüne kadar korumuştur.
Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili
aşağıdakilerin hangisi yanlıştır?
A) 1. cümlede, bir zaman dilimi içinde süreklilik arz eden
bir durumdan söz edilmiştir.
B) II. cümlede, I. cümlede ifade edilenden farklı bir
gelişme anlatılmıştır.
C) III. cümlede, I ve II. cümlelerde anlatılanların bir
sonucuna yer verilmiştir.
D) IV. cümlede, teknik ilerlemelerin dünya dengeleri
üzerindeki etkisine değinilmiştir.
E) V. cümlede, Avrupa'nın rahat yaşam koşullarını
sürdürmesi, birliğini korumasıyla ilişkilendirilmiştir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
11. (1) Dünya ekonomisi, 1850'li yıllardan başlayarak ani ve kısa süreli krizler dışında, Birinci Dünya Savaşı'na kadar hep büyümüştür. (II) Nitekim 1876 Sanayi Devrimi'nden itibaren dünya ekonomi tarihi; teknolojik ilerleme, sürekli ekonomik büyüme ve giderek artan küreselleşmenin tarihidir. (III) Bu gelişmeler aynı zamanda, dünya çapında iş bölümünün giderek yayılmasına ve karmaşık boyutlara ulaşmasına neden olmuştur. (IV) Teknik ilerleme, dünya savaşları çağını hem dönüştürerek hem de bu dönüşümün etrafında dönerek felaketler çağı olarak belirtilen 1914 ve 1945 arasında ekonomik, sosyal ve siyasi alanda dünya dengelerini sarsmıştır. (V) Avrupa, bu sarsıntılar karşısında tükenme noktasına gelmiş ancak genel olarak birliğini sağlamakla refahını bugüne kadar korumuştur. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdakilerin hangisi yanlıştır? A) 1. cümlede, bir zaman dilimi içinde süreklilik arz eden bir durumdan söz edilmiştir. B) II. cümlede, I. cümlede ifade edilenden farklı bir gelişme anlatılmıştır. C) III. cümlede, I ve II. cümlelerde anlatılanların bir sonucuna yer verilmiştir. D) IV. cümlede, teknik ilerlemelerin dünya dengeleri üzerindeki etkisine değinilmiştir. E) V. cümlede, Avrupa'nın rahat yaşam koşullarını sürdürmesi, birliğini korumasıyla ilişkilendirilmiştir.
9. Ülkelerin sosyal, kültürel ve ekonomik devamlılığı nüfusa
bağlıdır. Bazı ülkelerde nüfus artışı yaşanırken bazı ülke-
lerde nüfusun azalmaya başlaması bu ülkeleri gelecekte
bir takım sıkıntılara sürüklemektedir.
Buna göre aşağıda verilen nüfus piramitlerinin han-
gisinde bahsedilen durumun yaşanma ihtimali daha
fazladır?
A)
C)
15/
15
864202468
604
60
864202468
E)
15
8642
B)
D)
15
864202468
60
15
64202468
2468
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
9. Ülkelerin sosyal, kültürel ve ekonomik devamlılığı nüfusa bağlıdır. Bazı ülkelerde nüfus artışı yaşanırken bazı ülke- lerde nüfusun azalmaya başlaması bu ülkeleri gelecekte bir takım sıkıntılara sürüklemektedir. Buna göre aşağıda verilen nüfus piramitlerinin han- gisinde bahsedilen durumun yaşanma ihtimali daha fazladır? A) C) 15/ 15 864202468 604 60 864202468 E) 15 8642 B) D) 15 864202468 60 15 64202468 2468 Diğer sayfaya geçiniz.
ne daha
H-IV
www.netlerikatla.com
söyler.
9. (1) Memduh Şevket Esendal'ın “Uğursuzluk" adlı hikâyesinde ko-
nuşma geniş bir yer tutuyor. (II) Yazar; şahısların mizaç, karak-
ter, zihniyet ve ruh hâllerini şahısları konuşturmak suretiyle ve-
riyor. (III) Bu konuşmalar son derece ölçülüdür, yazar bazı hikâ-
yeci ve romancılarda görüldüğü gibi konuşmayı lüzumsuz yere
uzatmıyor ve kendisini taklidi üslubun kolay komiğine kaptırmı-
yor. (IV) Hareket ve ruh tahlillerini tasvir ederken de sade ve kı-
sa cümleleri tercih ediyor. (V) Insan hakkında doğru hüküm ve-
rebilmek için, o insanın içini de bilmek gerekir, "Uğursuzluk" hikâ-
yesi işte böyle bir durumu, dış görünüş ile iç arasındaki tezadı
ele alıyor.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde yargı ge-
rekçesiyle verilmiştir?
B) II
A) I
C) III
D) TV
EV
10. Ismail Efendi, altına zorla (1) verilen o yatakta on beş gün son-
ra öldü. Oğlanın (II) bezginliği, durgunluğu o günlerde başladı.
(u) Kahvelere, meyhanelere gitmezken gider oldu. Babasını,
başhekimin ezici bakışlarını unutmadı. Kadın, oğlunun çalışma-
ya karşı (IV) ilgisizliğinden sağa sola yakınıyor, ne yapacağını
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ne daha H-IV www.netlerikatla.com söyler. 9. (1) Memduh Şevket Esendal'ın “Uğursuzluk" adlı hikâyesinde ko- nuşma geniş bir yer tutuyor. (II) Yazar; şahısların mizaç, karak- ter, zihniyet ve ruh hâllerini şahısları konuşturmak suretiyle ve- riyor. (III) Bu konuşmalar son derece ölçülüdür, yazar bazı hikâ- yeci ve romancılarda görüldüğü gibi konuşmayı lüzumsuz yere uzatmıyor ve kendisini taklidi üslubun kolay komiğine kaptırmı- yor. (IV) Hareket ve ruh tahlillerini tasvir ederken de sade ve kı- sa cümleleri tercih ediyor. (V) Insan hakkında doğru hüküm ve- rebilmek için, o insanın içini de bilmek gerekir, "Uğursuzluk" hikâ- yesi işte böyle bir durumu, dış görünüş ile iç arasındaki tezadı ele alıyor. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde yargı ge- rekçesiyle verilmiştir? B) II A) I C) III D) TV EV 10. Ismail Efendi, altına zorla (1) verilen o yatakta on beş gün son- ra öldü. Oğlanın (II) bezginliği, durgunluğu o günlerde başladı. (u) Kahvelere, meyhanelere gitmezken gider oldu. Babasını, başhekimin ezici bakışlarını unutmadı. Kadın, oğlunun çalışma- ya karşı (IV) ilgisizliğinden sağa sola yakınıyor, ne yapacağını
iğiniz
ndiriyor.
abul
syal
olarak
man
rini
paması
aha az
işlüye
eklinde
r
esi
esi
ELIT KARMA
39.
B
39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
insanlann yaşam kalitesini artırmak için şehirlerin
teknoloji odaklı olarak yeniden tasarlanması sonucunda
ortaya çıkan akıllı şehir sistemleri için dünyanın pek çok
ülkesi yanış hâlinde. Yüz tanımayla çalışan otobüsler,
güneş panelli çöp kutulan, tüm şehri kapsayan kablosuz
internet ağı, akıllı trafik lambaları, hava kirliliği ve gürültü
seviyesini sürekli ölçen alıcılar gibi yenilikler şehri akıllı
hâle getiriyor. Akıllı şehir sistemine geçilmesi için kentin
elektrik ve internet probleminin tamamen çözülmesi,
yerel yönetimlerin işin her aşamasını kontrol etmesi ve
kent halkının bu sisteme adapte olması, belediyelerden
özel firmalara kadar birçok kurumun iş birliği yapması
gerekiyor. Bunun için de yasal düzenlemelerin yapılması
ve ekonomik destek sunulması lazım. ABD'de ve
Almanya'da birkaç şehrin bu sisteme geçtiği ve başarılı
olunduğu biliniyor. Ancak girişimler çok sınırlı.
Şehirleşme sorunu yaşayan Afrika ülkelerinin, Çin ve
Hindistan gibi ülkelerdeki kentlerin büyük bir
çoğunluğunun bu tür girişimleri hayata geçirmesi şu an
için oldukça zor.
1. Birkaç ülke hariç henüz yaygınlaşmadığına
II. İnsanların yaşamını kolaylaştırmak için hayata
geçirilmek istendiğine
III. Kaynakların tasarruflu bir şekilde kullanılmasını
sağladığına
IV. Teknolojik gelişmelerin bu sisteme geçilmesini
kolaylaştırdığına
Bu parçadan "akıllı sehir sistemi"yle ilgili olarak
yukarıda verilenlerden hangilerine değinilmistir?
A) I ve II
B) I ve III
C) II ve IV
D) Yalnız IV
E) III ve IV
40. Bu parçaya göre bir kentin akıllı şehir sistemine
geçmesi için aşağıdakilerden hangisi gerekli
değildir?
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
iğiniz ndiriyor. abul syal olarak man rini paması aha az işlüye eklinde r esi esi ELIT KARMA 39. B 39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. insanlann yaşam kalitesini artırmak için şehirlerin teknoloji odaklı olarak yeniden tasarlanması sonucunda ortaya çıkan akıllı şehir sistemleri için dünyanın pek çok ülkesi yanış hâlinde. Yüz tanımayla çalışan otobüsler, güneş panelli çöp kutulan, tüm şehri kapsayan kablosuz internet ağı, akıllı trafik lambaları, hava kirliliği ve gürültü seviyesini sürekli ölçen alıcılar gibi yenilikler şehri akıllı hâle getiriyor. Akıllı şehir sistemine geçilmesi için kentin elektrik ve internet probleminin tamamen çözülmesi, yerel yönetimlerin işin her aşamasını kontrol etmesi ve kent halkının bu sisteme adapte olması, belediyelerden özel firmalara kadar birçok kurumun iş birliği yapması gerekiyor. Bunun için de yasal düzenlemelerin yapılması ve ekonomik destek sunulması lazım. ABD'de ve Almanya'da birkaç şehrin bu sisteme geçtiği ve başarılı olunduğu biliniyor. Ancak girişimler çok sınırlı. Şehirleşme sorunu yaşayan Afrika ülkelerinin, Çin ve Hindistan gibi ülkelerdeki kentlerin büyük bir çoğunluğunun bu tür girişimleri hayata geçirmesi şu an için oldukça zor. 1. Birkaç ülke hariç henüz yaygınlaşmadığına II. İnsanların yaşamını kolaylaştırmak için hayata geçirilmek istendiğine III. Kaynakların tasarruflu bir şekilde kullanılmasını sağladığına IV. Teknolojik gelişmelerin bu sisteme geçilmesini kolaylaştırdığına Bu parçadan "akıllı sehir sistemi"yle ilgili olarak yukarıda verilenlerden hangilerine değinilmistir? A) I ve II B) I ve III C) II ve IV D) Yalnız IV E) III ve IV 40. Bu parçaya göre bir kentin akıllı şehir sistemine geçmesi için aşağıdakilerden hangisi gerekli değildir?
Oblomov, tipki Don Kişot ve Godof'yu Beklerken gibi,
Dünya edebiyatında ünü yazarını aşmış yapıtlardandır
Oblomov, sadece bir roman kahramanı değil, bir
kavramdır. Tembelliği bir sanat håline getiren Oblomov,
Rus romanında "lüzumsuz adam" tiplemesinin ölümsüz
örneklerinden biridir. Her biri unutulmaz birer kahraman
olan Zahar, Stoltz ve Olga, Oblomov'u tek karakter
etrafında örülen bir roman olmaktan çıkararak bir
dönem romanı kılar. Yazar, aristokrat yetiştirme tarzının
kanatlarını yolduğu Oblomov'un yanı sıra, en az efendisi
kadar tembel olan Zahar ile, tek meselesinin aristokrasi
olmadığını ifade eder. Ştoltz ile "kapitalist iş adamı"
resmedilirken akıllı, meraklı, ince ruhlu Olga ile modern
Rus kadınının müjdesi veriliyor gibidir. Oblomov, sadece
toprak aristokrasisinin tembelliğini, asalaklığını anlatan
bir kitap değil çok boyutlu, ince ayrıntı ve sembollerle,
psikolojik analizlerle dolu destansı bir romandır. Bu
eser, Rus insanının ulusal mizacını, genlerine işlemiş
özelliklerini gün ışığına çıkarmakta, Rus toprağından
evrenselliğe uzanmaktadır.
37. Bu parçada Oblomov adlı romanla ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Adının yazarın adıyla özdeşleştiğine
B) Rus toprak zenginlerinin resmini çizdiğine
C) Ulusaldan yola çıkarak evrensele ulaştığına
D) Anlatım bakımından sıradan olmadığına
E) Birden çok önemli karakteri olduğuna
38. Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı
vardır?
A) Romanda olay hangi yüzyılda, nerede geçmektedir?
B Roman kahramanlarından Ştoltz ile Oblomov
arasındaki ilişki nedir?
C) Romanın dil ve anlatımıyla ilgili özellikler nelerdir?
Romanın yazarın diğer romanları arasındaki yeri
nedir?
Roman
han en çok hangi ülkelerde rağbet görmüştür?
OP02-86.31TYT03
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Oblomov, tipki Don Kişot ve Godof'yu Beklerken gibi, Dünya edebiyatında ünü yazarını aşmış yapıtlardandır Oblomov, sadece bir roman kahramanı değil, bir kavramdır. Tembelliği bir sanat håline getiren Oblomov, Rus romanında "lüzumsuz adam" tiplemesinin ölümsüz örneklerinden biridir. Her biri unutulmaz birer kahraman olan Zahar, Stoltz ve Olga, Oblomov'u tek karakter etrafında örülen bir roman olmaktan çıkararak bir dönem romanı kılar. Yazar, aristokrat yetiştirme tarzının kanatlarını yolduğu Oblomov'un yanı sıra, en az efendisi kadar tembel olan Zahar ile, tek meselesinin aristokrasi olmadığını ifade eder. Ştoltz ile "kapitalist iş adamı" resmedilirken akıllı, meraklı, ince ruhlu Olga ile modern Rus kadınının müjdesi veriliyor gibidir. Oblomov, sadece toprak aristokrasisinin tembelliğini, asalaklığını anlatan bir kitap değil çok boyutlu, ince ayrıntı ve sembollerle, psikolojik analizlerle dolu destansı bir romandır. Bu eser, Rus insanının ulusal mizacını, genlerine işlemiş özelliklerini gün ışığına çıkarmakta, Rus toprağından evrenselliğe uzanmaktadır. 37. Bu parçada Oblomov adlı romanla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Adının yazarın adıyla özdeşleştiğine B) Rus toprak zenginlerinin resmini çizdiğine C) Ulusaldan yola çıkarak evrensele ulaştığına D) Anlatım bakımından sıradan olmadığına E) Birden çok önemli karakteri olduğuna 38. Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı vardır? A) Romanda olay hangi yüzyılda, nerede geçmektedir? B Roman kahramanlarından Ştoltz ile Oblomov arasındaki ilişki nedir? C) Romanın dil ve anlatımıyla ilgili özellikler nelerdir? Romanın yazarın diğer romanları arasındaki yeri nedir? Roman han en çok hangi ülkelerde rağbet görmüştür? OP02-86.31TYT03
5.
Yayınlar
www
(1) Gece romanı, çok katmanlı olay örgüsü ve anlatıcı
kavramını sunuş biçimi ile kendini kolay kolay ele ver-
meyen, okurundan sabır bekleyen bir eserdir. () 1991-
yılında bu roman, Pegasus Edebiyat Ödülü'ne değer
görülmüştür. () Gece'nin çağdaş Türk edebiyatı tari-
hinde olduğu kadar yazarının diğer yapıtları arasında
da dilinin çarpıcılığı bakımından çok özel bir yeri vardır.
(IV) Bu çetin roman; örmeye çalıştıkça sökülen bir örgü,
bir tuğla ekledikçe alttaki tuğlaları sarsılan bir inşaat gi-
bidir. (V) Çetin bir metin olduğu eleştirmenlerce de dile
getirilen bu eser, her okumada yeni olanaklar sunan an-
cak okurun tam bir yoruma kavuşmasını engelleyen bir
romandir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde de-
ğerlendirme yapılmamıştır?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
5. Yayınlar www (1) Gece romanı, çok katmanlı olay örgüsü ve anlatıcı kavramını sunuş biçimi ile kendini kolay kolay ele ver- meyen, okurundan sabır bekleyen bir eserdir. () 1991- yılında bu roman, Pegasus Edebiyat Ödülü'ne değer görülmüştür. () Gece'nin çağdaş Türk edebiyatı tari- hinde olduğu kadar yazarının diğer yapıtları arasında da dilinin çarpıcılığı bakımından çok özel bir yeri vardır. (IV) Bu çetin roman; örmeye çalıştıkça sökülen bir örgü, bir tuğla ekledikçe alttaki tuğlaları sarsılan bir inşaat gi- bidir. (V) Çetin bir metin olduğu eleştirmenlerce de dile getirilen bu eser, her okumada yeni olanaklar sunan an- cak okurun tam bir yoruma kavuşmasını engelleyen bir romandir. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde de- ğerlendirme yapılmamıştır? A) I B) II C) III D) IV E) V
A
A
Türkçe
A
24. Sokrates, "Bir tek şey biliyorum, o da hiçbir şey
bilmediğimdir." dememiştir. Niçin demiş olsun? Ama
ünlülerin söylemedikleri, ünlü sözler arasında bu sözün
anlı şanlı bir yeri vardır. İnsanlar, ünlü biri çıkıp da
"Bilmiyorum, anlamam, yapamam..." dediği zaman
pek sevinirler ve hemen inanırlar. Aslında için için, "Bak
o da benim gibi bilmiyormuş, anlamıyormuş,
yapamıyormuş..." diye kendilerini o ünlüyle eşitlemenin
kısır sevincini yaşarlar.
Bu parçaya göre, insanların Sokrates'in bu sözüne
inanmasının asıl nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
mani
A) Kendi düşüncelerine kanıt sunabilecekleri başka bir
zemin görmemeleri
Çabalarının bazı insanlarda karşılık bulduğunu
görmeleri
C) Düşüncelerine kesinlik katmak istemeleri
Düşüncelerinin yer yer pratiğe döküldüğünü görmeleri
Kendilerindeki eksikliği ünlü biri üzerinden masum
göstermeleri
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
A A Türkçe A 24. Sokrates, "Bir tek şey biliyorum, o da hiçbir şey bilmediğimdir." dememiştir. Niçin demiş olsun? Ama ünlülerin söylemedikleri, ünlü sözler arasında bu sözün anlı şanlı bir yeri vardır. İnsanlar, ünlü biri çıkıp da "Bilmiyorum, anlamam, yapamam..." dediği zaman pek sevinirler ve hemen inanırlar. Aslında için için, "Bak o da benim gibi bilmiyormuş, anlamıyormuş, yapamıyormuş..." diye kendilerini o ünlüyle eşitlemenin kısır sevincini yaşarlar. Bu parçaya göre, insanların Sokrates'in bu sözüne inanmasının asıl nedeni aşağıdakilerden hangisidir? mani A) Kendi düşüncelerine kanıt sunabilecekleri başka bir zemin görmemeleri Çabalarının bazı insanlarda karşılık bulduğunu görmeleri C) Düşüncelerine kesinlik katmak istemeleri Düşüncelerinin yer yer pratiğe döküldüğünü görmeleri Kendilerindeki eksikliği ünlü biri üzerinden masum göstermeleri
A
A
TYT
37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Çağdaş sanatçı Maurizio Cattelan, Chiara Parisi ve Anne
Horvath'ın bir araya gelmesiyle oluşan Arcimboldo Face to
Face sergisi, bu gizemli 16. yüzyıl ressamının zamansız
güncelliğine doğru çıkılan bir yolculuğu temsil ediyor.
Cattelan'ı yakından tanımayanlar, onu "Comedian" adlı muz
yerleştirmesiyle hatırlayabilir. Koli bandıyla duvara
yapıştırdığı bir muz ile ansızın sanat ve popüler kültür
konuşmalarının başrolüne oturan hicivsever sanatçı,
Giuseppe Arcimboldo'nun sanatını en iyi anlayabilecek
kişilerden biri. Yanına aldığı Parisi ve Horvath'ın da
desteğiyle bir araya gelen bu koleksiyon, Arcimboldo ve
onun mantığına yakın üretim yapan sanatçıların eserlerini bir
araya getiriyor. Arcimboldo'dan aldıkları ilhamla ilerleyen
130 sanatçının gözünden sanatın şimdiki hâlini irdeleyen
sergi, 22 Kasım'a kadar görülebilir. Her biri Lombardiyalı
sanatçının benzersiz yaratıcı özgürlüğüyle eş değer 250
eser, geçmiş yüzyıllardan bugüne ulaşan bir yol çiziyor.
Bu parçada söz edilen sergiyle ilgili aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Ortak bir çalışmanın ürünü olarak ortaya çıktığı
B) Ortak nitelikleri olan sanatçıların eserlerine yer
verildiği
C) İzleyenleri tarihsel bir yolculuğa çıkardığı
D) Sanatın güncel durumuna yönelik sorgulamalar
içerdiği
Eserlerin herhangi bir kronolojik sıra olmadan
sergilendiği
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
A A TYT 37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Çağdaş sanatçı Maurizio Cattelan, Chiara Parisi ve Anne Horvath'ın bir araya gelmesiyle oluşan Arcimboldo Face to Face sergisi, bu gizemli 16. yüzyıl ressamının zamansız güncelliğine doğru çıkılan bir yolculuğu temsil ediyor. Cattelan'ı yakından tanımayanlar, onu "Comedian" adlı muz yerleştirmesiyle hatırlayabilir. Koli bandıyla duvara yapıştırdığı bir muz ile ansızın sanat ve popüler kültür konuşmalarının başrolüne oturan hicivsever sanatçı, Giuseppe Arcimboldo'nun sanatını en iyi anlayabilecek kişilerden biri. Yanına aldığı Parisi ve Horvath'ın da desteğiyle bir araya gelen bu koleksiyon, Arcimboldo ve onun mantığına yakın üretim yapan sanatçıların eserlerini bir araya getiriyor. Arcimboldo'dan aldıkları ilhamla ilerleyen 130 sanatçının gözünden sanatın şimdiki hâlini irdeleyen sergi, 22 Kasım'a kadar görülebilir. Her biri Lombardiyalı sanatçının benzersiz yaratıcı özgürlüğüyle eş değer 250 eser, geçmiş yüzyıllardan bugüne ulaşan bir yol çiziyor. Bu parçada söz edilen sergiyle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Ortak bir çalışmanın ürünü olarak ortaya çıktığı B) Ortak nitelikleri olan sanatçıların eserlerine yer verildiği C) İzleyenleri tarihsel bir yolculuğa çıkardığı D) Sanatın güncel durumuna yönelik sorgulamalar içerdiği Eserlerin herhangi bir kronolojik sıra olmadan sergilendiği
Paragraf
15. içinde yazmaya ilişkin yetenek bulunmayan birinin
önüne istediği veya istemediği kadar bahane konul-
sun, ona her türlü fırsat taninsin, bütün bunların hiç-
biri bir işe yaramaz. Nasil ki, eline enstrüman veri-
len biri de biraz uğraşınca bir şeyler tingirdatmaya
başlar, fakat yeteneği yoksa o işin üstesinden ge-
lemeyeceğini anlar ve hevesi geçince elindeki sazı
bir kenara atar ve bir daha da onu hatırlamazsa ge-
çici bir hevesle yazmaya başlamış olan biri de bir
süre sonra basit bir bahaneyle kalemini bir tarafa
savurur ve bir kalemi bulunduğunu da bir daha ha-
tırlamaz.
Bu parçada yazarın anlatmak istediği aşağıda-
kilerden hangisidir?
A içeriği bilinmeden girişilen işler genellikle yaza-
nin hayal kırıklığı ile son bulur.
Bi Bir konuda yazı kaleme alacak bir sanatçı ön-
celikle o alanda yetenekli ve ilgili olmalıdır.
17. Ma
tap
de
C) Insanin hünerli olmadığı bir konuda başladığı iş
ten bir süre sonra sikildiği gibi sanatçı yazarlık-
tan da sıkılabilir.
D) Yazarlık yoluna ilk kez girecekler, planlı ve rota-
li hareket etmelidirler.
Sanatçının sesini gelecek çağlara duyurabilme-
si için dil ve üslup özellikleri çok iyi olmalida.
lik
bu
m
E
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Paragraf 15. içinde yazmaya ilişkin yetenek bulunmayan birinin önüne istediği veya istemediği kadar bahane konul- sun, ona her türlü fırsat taninsin, bütün bunların hiç- biri bir işe yaramaz. Nasil ki, eline enstrüman veri- len biri de biraz uğraşınca bir şeyler tingirdatmaya başlar, fakat yeteneği yoksa o işin üstesinden ge- lemeyeceğini anlar ve hevesi geçince elindeki sazı bir kenara atar ve bir daha da onu hatırlamazsa ge- çici bir hevesle yazmaya başlamış olan biri de bir süre sonra basit bir bahaneyle kalemini bir tarafa savurur ve bir kalemi bulunduğunu da bir daha ha- tırlamaz. Bu parçada yazarın anlatmak istediği aşağıda- kilerden hangisidir? A içeriği bilinmeden girişilen işler genellikle yaza- nin hayal kırıklığı ile son bulur. Bi Bir konuda yazı kaleme alacak bir sanatçı ön- celikle o alanda yetenekli ve ilgili olmalıdır. 17. Ma tap de C) Insanin hünerli olmadığı bir konuda başladığı iş ten bir süre sonra sikildiği gibi sanatçı yazarlık- tan da sıkılabilir. D) Yazarlık yoluna ilk kez girecekler, planlı ve rota- li hareket etmelidirler. Sanatçının sesini gelecek çağlara duyurabilme- si için dil ve üslup özellikleri çok iyi olmalida. lik bu m E
2.
B) Takvimle ilgili ilk çalışma, Türkler tarafından yapılmıştır.
C) Türklerin yaşam biçimleri, takvim kullanmayı zorunlu kılm
D) Takvim de kullanılan hayvanlar, Türklerin hayatında öner
Türkiye'nin eğitim alanındaki ilk sivil toplum
kuruluşu olan Darüşşafaka Cemiyeti, 1863
yılından bu yana "eğitimde fırsat eşitliği" mis-
yonuyla varlığını sürdürüyor. "Şefkat yuvası"
anlamına gelen Darüşşafaka; günümüzde
babası veya annesi hayatta olmayan, maddi
olanakları yetersiz, yetenekli çocukları aile-
lerinden alarak onlara uluslararası standart-
larda eğitim fırsatı sunmaktadır. Bu gençleri;
düşünen, sorgulayan, öz güveni yüksek, top-
luma karşı sorumluluklarını bilen bireyler ola-
rak yetiştirmeye çalışmaktadır.
Bu bilgilere göre Darüşşafaka Cemiyeti ile il-
gili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Osmanlı Dönemi'nde kurulmuştur.
B) Çok farklı alanlarda faaliyetlerde bulunmak-
tadır.
C) Eğitim konusunda devlete destek olmaktadır.
D) Çocuklara çok yönlü eğitim imkânları sun-
maktadır.
ANK-2302 / 6. SINIF
ANKARA YAYINCILIK
3. Ki
lar
ör
"H
le
m
a
M
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
2. B) Takvimle ilgili ilk çalışma, Türkler tarafından yapılmıştır. C) Türklerin yaşam biçimleri, takvim kullanmayı zorunlu kılm D) Takvim de kullanılan hayvanlar, Türklerin hayatında öner Türkiye'nin eğitim alanındaki ilk sivil toplum kuruluşu olan Darüşşafaka Cemiyeti, 1863 yılından bu yana "eğitimde fırsat eşitliği" mis- yonuyla varlığını sürdürüyor. "Şefkat yuvası" anlamına gelen Darüşşafaka; günümüzde babası veya annesi hayatta olmayan, maddi olanakları yetersiz, yetenekli çocukları aile- lerinden alarak onlara uluslararası standart- larda eğitim fırsatı sunmaktadır. Bu gençleri; düşünen, sorgulayan, öz güveni yüksek, top- luma karşı sorumluluklarını bilen bireyler ola- rak yetiştirmeye çalışmaktadır. Bu bilgilere göre Darüşşafaka Cemiyeti ile il- gili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Osmanlı Dönemi'nde kurulmuştur. B) Çok farklı alanlarda faaliyetlerde bulunmak- tadır. C) Eğitim konusunda devlete destek olmaktadır. D) Çocuklara çok yönlü eğitim imkânları sun- maktadır. ANK-2302 / 6. SINIF ANKARA YAYINCILIK 3. Ki lar ör "H le m a M
Arvo 1010
Keloğlan sonunda devler ülkesine ulaştı. Padişahın kı-
zıyla evlenebilmek için devlerle mücadele etmek zorun-
daydı. Birden şaşırdı çünkü kendinde özel yetenekler
oluşmuştu. Mesela artık göz açıp kapayıncaya kadar is-
tediği yere ışık hızıyla varabiliyordu. Aklından geçenler
de gerçekleşmeye başlamıştı. Karşısına çıkan ilk dev,
onun neredeyse elli katı büyüklüğündeydi. Ama artık o
korkmuyordu çünkü hepsiyle başa çıkabileceğini biliyor-
du. İstese kendisi de devden daha büyük bir dev hâline
gelebilirdi.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
ağır basmaktadır?
A) Fantastik (Düşsel) anlatım
B) Emredici anlatım
C) Söyleşmeye dayalı anlatım
D) Mizahi anlatım
E Tartışmacı anlatım
Pencere yalnızca
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Arvo 1010 Keloğlan sonunda devler ülkesine ulaştı. Padişahın kı- zıyla evlenebilmek için devlerle mücadele etmek zorun- daydı. Birden şaşırdı çünkü kendinde özel yetenekler oluşmuştu. Mesela artık göz açıp kapayıncaya kadar is- tediği yere ışık hızıyla varabiliyordu. Aklından geçenler de gerçekleşmeye başlamıştı. Karşısına çıkan ilk dev, onun neredeyse elli katı büyüklüğündeydi. Ama artık o korkmuyordu çünkü hepsiyle başa çıkabileceğini biliyor- du. İstese kendisi de devden daha büyük bir dev hâline gelebilirdi. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır? A) Fantastik (Düşsel) anlatım B) Emredici anlatım C) Söyleşmeye dayalı anlatım D) Mizahi anlatım E Tartışmacı anlatım Pencere yalnızca
5-
al
er
e
3.-
i-
9
32. Yıllar sonra, şairlerin başka şairler hakkındaki şiirlerine
merak sardım ve bu şiirleri bir antoloji hazırlamak ama-
cıyla toplamaya başladım. Tabii aklıma ilk gelen şiir, Na-
zım'ın Akif için yazdıklarıydı Cevdet Kudret tarafından
hazırlanan ve 1968 yılında Bilgi Yayınevi'nce yayımla-
nan Kuva-yi Milliye'de söz konusu misraları buldum fa-
kat
net bir şekilde hatırladığım "büyük şair" misrası yok-
tu. Herhâlde hafızam beni yanıltıyor diye düşünerek o
tarihte üzerinde durmamıştım. Ancak daha sonra bir ve-
sileyle aynı eserin Kurtuluş Savaşı Destanı adıyla yapı-
lan ilk baskısında ve Nazım Hikmet'in bir ses kaydında
yer alan "büyük şair" dizesinin büyük şairliği Mehmet
Âkif'e yakıştıramayanlar tarafından sansür edildiğini öğ-
rendim ve hayretler içinde kaldım.
S
Yazarın metindeki bu sözlerine göre onu şaşırtan du-
rum aşağıdakilerden hangisidir?
A) Nazım Hikmet'in Mehmet Akif'i öven şiirler yazması
Nazım Hikmet'in, Mehmet Akif'i öven dizesinin san-
şürlenmesi
C) Bir kesimin Mehmet Akif'in büyük bir şair olduğunu
kabul etmemesi
D) Şairlerin birbiri hakkında yazdıkları şiirlerin son de-
rece sınırlı olması
EX Mehmet Akif'in, görüşlerine uymamasına rağmen,
Nazım Hikmet'in övgüsünü alacak kadar büyük bir
şair olması
Diğer Sayfaya Geçiniz.
kitapçığı
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
5- al er e 3.- i- 9 32. Yıllar sonra, şairlerin başka şairler hakkındaki şiirlerine merak sardım ve bu şiirleri bir antoloji hazırlamak ama- cıyla toplamaya başladım. Tabii aklıma ilk gelen şiir, Na- zım'ın Akif için yazdıklarıydı Cevdet Kudret tarafından hazırlanan ve 1968 yılında Bilgi Yayınevi'nce yayımla- nan Kuva-yi Milliye'de söz konusu misraları buldum fa- kat net bir şekilde hatırladığım "büyük şair" misrası yok- tu. Herhâlde hafızam beni yanıltıyor diye düşünerek o tarihte üzerinde durmamıştım. Ancak daha sonra bir ve- sileyle aynı eserin Kurtuluş Savaşı Destanı adıyla yapı- lan ilk baskısında ve Nazım Hikmet'in bir ses kaydında yer alan "büyük şair" dizesinin büyük şairliği Mehmet Âkif'e yakıştıramayanlar tarafından sansür edildiğini öğ- rendim ve hayretler içinde kaldım. S Yazarın metindeki bu sözlerine göre onu şaşırtan du- rum aşağıdakilerden hangisidir? A) Nazım Hikmet'in Mehmet Akif'i öven şiirler yazması Nazım Hikmet'in, Mehmet Akif'i öven dizesinin san- şürlenmesi C) Bir kesimin Mehmet Akif'in büyük bir şair olduğunu kabul etmemesi D) Şairlerin birbiri hakkında yazdıkları şiirlerin son de- rece sınırlı olması EX Mehmet Akif'in, görüşlerine uymamasına rağmen, Nazım Hikmet'in övgüsünü alacak kadar büyük bir şair olması Diğer Sayfaya Geçiniz. kitapçığı
SOZISZZZ
2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "etki bırakmamak"
sözünün anlamı, karşıtlık ilişkisiyle sağlanmıştır?
A) Eser, bu özelliğiyle hem yaşananların olduğuna hem
olması istenenlerin yaşanabileceğine inandırıyor
okuyucuyu.
B) Bir solukta ve zevkle okunan bu romanın; kurgusu
dışında hiçbir özelliği, dile dayalı sorunsallığı, ince
işçiliği yok.
C) Şiiri küçümseyen bir edebiyatçının yazabileceği
romanların en iyisi Sessiz Ev ama şiirin sessiz
intikamı gibi, ölü yaşayacak bir roman bana
sorarsanız.
D) Yazar; bu romanıyla yargılamanın ahlaksal ve
yazınsal tuzaklarına düşmeden, duyarlıkları
abartmadan başarı çizgisini kalınlaştırıyor.
E) Haldun Taner; gerçekten de öykücülüğümüzde
özgün, önemli bir yeri olan ve çizgisini hep korumuş
bir yazardı.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
SOZISZZZ 2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "etki bırakmamak" sözünün anlamı, karşıtlık ilişkisiyle sağlanmıştır? A) Eser, bu özelliğiyle hem yaşananların olduğuna hem olması istenenlerin yaşanabileceğine inandırıyor okuyucuyu. B) Bir solukta ve zevkle okunan bu romanın; kurgusu dışında hiçbir özelliği, dile dayalı sorunsallığı, ince işçiliği yok. C) Şiiri küçümseyen bir edebiyatçının yazabileceği romanların en iyisi Sessiz Ev ama şiirin sessiz intikamı gibi, ölü yaşayacak bir roman bana sorarsanız. D) Yazar; bu romanıyla yargılamanın ahlaksal ve yazınsal tuzaklarına düşmeden, duyarlıkları abartmadan başarı çizgisini kalınlaştırıyor. E) Haldun Taner; gerçekten de öykücülüğümüzde özgün, önemli bir yeri olan ve çizgisini hep korumuş bir yazardı.
37.
Bakmakla görmek arasındaki farkı ortaya çıkaran, belki
de bu asıl olanı görmedeki kararlılığımızdır. Herkes,
aynı yere bakar ama herkesin gördüğü şey aynı değil-
dir. Baktığımızda o anın âdeta fotoğrafını çekeriz. Ama
görmek demek, baktığımızın ardına hâkim olmak de-
mektir. Oradaki korkuyu, kaygıyı, sevgiyi, samimiyeti,
yapmacıklığı ne varsa görmeye değer, onların hepsini
algılamaktır. Görmek özgürlüktür, kendini yapılandır-
maktır. Bizler, birilerinin tavsiyesiyle bakabiliriz ama
ancak kendi iç gözümüzle görebiliriz. O halde görmek
bir kabiliyettir ve sadece bakmakla yetinenler, gerçek-
ten görenlerin eriştiği noktaya hiçbir zaman ulaşamaz-
lar.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilme-
mistir?
AGörmenin insanın bilinçli davranışının bir gösterge-
si olduğuna
B) Bir şeye bakma noktasında herkesin aynı düzeyde
olmadığına
Bakma eylemini gerçekleştirmeden görmenin müm-
kün olmadığına
şeyleri herkesin görebilmesinin mümkün olma-
yıp bunun bir kabiliyet gerektirdiğine
E Bakmanın sadece göze yansıyanların algılanması
iken görmenin, yansıyanların iç yüzünün de algılan-
ması olduğuna
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
37. Bakmakla görmek arasındaki farkı ortaya çıkaran, belki de bu asıl olanı görmedeki kararlılığımızdır. Herkes, aynı yere bakar ama herkesin gördüğü şey aynı değil- dir. Baktığımızda o anın âdeta fotoğrafını çekeriz. Ama görmek demek, baktığımızın ardına hâkim olmak de- mektir. Oradaki korkuyu, kaygıyı, sevgiyi, samimiyeti, yapmacıklığı ne varsa görmeye değer, onların hepsini algılamaktır. Görmek özgürlüktür, kendini yapılandır- maktır. Bizler, birilerinin tavsiyesiyle bakabiliriz ama ancak kendi iç gözümüzle görebiliriz. O halde görmek bir kabiliyettir ve sadece bakmakla yetinenler, gerçek- ten görenlerin eriştiği noktaya hiçbir zaman ulaşamaz- lar. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilme- mistir? AGörmenin insanın bilinçli davranışının bir gösterge- si olduğuna B) Bir şeye bakma noktasında herkesin aynı düzeyde olmadığına Bakma eylemini gerçekleştirmeden görmenin müm- kün olmadığına şeyleri herkesin görebilmesinin mümkün olma- yıp bunun bir kabiliyet gerektirdiğine E Bakmanın sadece göze yansıyanların algılanması iken görmenin, yansıyanların iç yüzünün de algılan- ması olduğuna
B
B
23. Evvela adamım, sirk hayvanı falan değilim.
Belki daha binbir huyum vardır.
Ama ne lüzum var hepsini sıralamaya.
Onlar da bunlara benzer.
Şairin hayata bakışı, edebî kişiliği ve sanata karşı his-
settiklerini bu dizelerden çıkarmak mümkün. Günlük ✔
hayatın olaylarını dile getirdim ben hep şiirlerimde. Bunu
yaparken tabii ki kimse hoş görmedi. Gelenekten sıyrılıp
ona savaş açtığım için beni kınayanlar da olmadı değil.
Ancak pişman değilim. Yazdığım her bir dize buram
buram sadelik kokarken şiirden de asla taviz vermedim.
I. Şairin yaşamı dizelerde saklıdır.
II. Geleneksel şiire karşıdır.
III. Günlük olayları konu edinmiştir.
Bu şekilde düşüncelerini dile getiren Orhan Veli ile
ilgili olarak
X
A) Yalnız V
yargılarından hangisine ya da hangilerine ulaşıla-
bilir?
D) II ve III
y
B) Yalnız II
SUR
CAM
amidsuto e
10
T
C) I ve II
E) I, II ve III
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
B B 23. Evvela adamım, sirk hayvanı falan değilim. Belki daha binbir huyum vardır. Ama ne lüzum var hepsini sıralamaya. Onlar da bunlara benzer. Şairin hayata bakışı, edebî kişiliği ve sanata karşı his- settiklerini bu dizelerden çıkarmak mümkün. Günlük ✔ hayatın olaylarını dile getirdim ben hep şiirlerimde. Bunu yaparken tabii ki kimse hoş görmedi. Gelenekten sıyrılıp ona savaş açtığım için beni kınayanlar da olmadı değil. Ancak pişman değilim. Yazdığım her bir dize buram buram sadelik kokarken şiirden de asla taviz vermedim. I. Şairin yaşamı dizelerde saklıdır. II. Geleneksel şiire karşıdır. III. Günlük olayları konu edinmiştir. Bu şekilde düşüncelerini dile getiren Orhan Veli ile ilgili olarak X A) Yalnız V yargılarından hangisine ya da hangilerine ulaşıla- bilir? D) II ve III y B) Yalnız II SUR CAM amidsuto e 10 T C) I ve II E) I, II ve III
-TYT-
B
B
B
27. 1991'de antlaşmanın tarafı olan 39 devlet, gelecek 50
yıl boyunca Antarktika'daki yer altı kaynaklarının çıka-
rılmaması doğrultusunda bir karar almış, bu karar kap-
samında imzalanan Çevre Protokolü (Madrid Protokolü)
1998'de yürürlüğe girmiştir. Kıtadaki faaliyetleri bilimsel
çalışmalarla sınırlı tutan Çevre Protokolü'nün 2048'e
kadar yürürlükte kalacağı beklenmektedir. 2048'de ise
Antarktika Antlaşması'nın hükümlerinin ve bu kapsamda
Çevre Protokolü'nün gözden geçirilmesi ihtimali bulun-
maktadır. Farklı devletler, antlaşma hükümleri yeniden
düzenlenirken söz sahibi olmak ve kıta üzerinde pay
elde etmek için belirli stratejiler izlemektedir. Devletlerin
bu stratejilerinin temelinde kıtadaki kaynaklar üzerindeki
güç mücadelesi yatmaktadır. Antarktika petrol, doğal
gaz, değerli metal ve madenler gibi sahip olduğu doğal
kaynaklarla devletleri cezbetmektedir. Dolayısıyla 2048
yılından sonra Antarktika kıtasıyla ilgili tartışmaların
artması beklenmektedir.
Bu parçadan yola çıkılarak aşağıdakilerden hangi-
sine ulaşılamaz?
A) Kıta ile ilgili olarak farklı devletlerin planları vardır.
B) imzalanan Çevre Protokolü, kıtadaki çalışmaları
kısıtlamaktadır.
C) Antarktika Antlaşması'nın hükümleri belli bir süre
sonra değiştirilecektir.
Gelecekte kita ilgili farklı devletler arasında müna-
kasaların artması olasıdır.
E) Devletler, kıtanın farklı alanlardaki zenginliklerinden
yararlanmak istemektedir.
28. H
PA
UĞUR
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
-TYT- B B B 27. 1991'de antlaşmanın tarafı olan 39 devlet, gelecek 50 yıl boyunca Antarktika'daki yer altı kaynaklarının çıka- rılmaması doğrultusunda bir karar almış, bu karar kap- samında imzalanan Çevre Protokolü (Madrid Protokolü) 1998'de yürürlüğe girmiştir. Kıtadaki faaliyetleri bilimsel çalışmalarla sınırlı tutan Çevre Protokolü'nün 2048'e kadar yürürlükte kalacağı beklenmektedir. 2048'de ise Antarktika Antlaşması'nın hükümlerinin ve bu kapsamda Çevre Protokolü'nün gözden geçirilmesi ihtimali bulun- maktadır. Farklı devletler, antlaşma hükümleri yeniden düzenlenirken söz sahibi olmak ve kıta üzerinde pay elde etmek için belirli stratejiler izlemektedir. Devletlerin bu stratejilerinin temelinde kıtadaki kaynaklar üzerindeki güç mücadelesi yatmaktadır. Antarktika petrol, doğal gaz, değerli metal ve madenler gibi sahip olduğu doğal kaynaklarla devletleri cezbetmektedir. Dolayısıyla 2048 yılından sonra Antarktika kıtasıyla ilgili tartışmaların artması beklenmektedir. Bu parçadan yola çıkılarak aşağıdakilerden hangi- sine ulaşılamaz? A) Kıta ile ilgili olarak farklı devletlerin planları vardır. B) imzalanan Çevre Protokolü, kıtadaki çalışmaları kısıtlamaktadır. C) Antarktika Antlaşması'nın hükümleri belli bir süre sonra değiştirilecektir. Gelecekte kita ilgili farklı devletler arasında müna- kasaların artması olasıdır. E) Devletler, kıtanın farklı alanlardaki zenginliklerinden yararlanmak istemektedir. 28. H PA UĞUR