Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

27. Tatil... Yerleşik hayatımızın, gündemimizin hırgüründen uzak-
laştığımız, onları paranteze aldığımız vakit... Çoğunlukla yaza
tekabül ediyor ama alışılmış olanın dışında da farklı tarzları
var. Bazı okurlar için tatil fark etmiyor aslında, meraklarını hiç
azaltmadan faaliyetlerine devam ediyorlar. Ama yine de nor-
mal şartlardan ciddi farkları var tatil okurluğunun. Genellikle
mekân değiştirildiği, yola çıkıldığı için kısıtlanır bazı kişiler,
bazılarında da hiçbir fiziksel ve zamansal kısıtlama yoktur.
Böylece kitaplar bilinmeyene ya da kanıksanmışa yolculukta
eşlik etmek için özenle hazırlanır.
Di
Böyle düşünen birinin aşağıdakilerden hangisini öne sür-
mesi beklenemez?
A) Yazın okunan kitap sayısının düşmesinin temelinde kişi-
lerin dinlenme ihtiyacı vardır.
UNDUZ
B) Bazı okurlar için zaman ve mekân sınırlaması yoktur.
C) Okurların bir kısmının tatile çıkması, onların kitaba olan
merakını azaltmamaktadır.
OÃO
D) Genellikle yaza denk gelen tatillerin standardın dışında
olanları vardır.
E) Tatil, gündelik hayatın karmaşasından sıyrıldığımız bir
zaman dilimidir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
27. Tatil... Yerleşik hayatımızın, gündemimizin hırgüründen uzak- laştığımız, onları paranteze aldığımız vakit... Çoğunlukla yaza tekabül ediyor ama alışılmış olanın dışında da farklı tarzları var. Bazı okurlar için tatil fark etmiyor aslında, meraklarını hiç azaltmadan faaliyetlerine devam ediyorlar. Ama yine de nor- mal şartlardan ciddi farkları var tatil okurluğunun. Genellikle mekân değiştirildiği, yola çıkıldığı için kısıtlanır bazı kişiler, bazılarında da hiçbir fiziksel ve zamansal kısıtlama yoktur. Böylece kitaplar bilinmeyene ya da kanıksanmışa yolculukta eşlik etmek için özenle hazırlanır. Di Böyle düşünen birinin aşağıdakilerden hangisini öne sür- mesi beklenemez? A) Yazın okunan kitap sayısının düşmesinin temelinde kişi- lerin dinlenme ihtiyacı vardır. UNDUZ B) Bazı okurlar için zaman ve mekân sınırlaması yoktur. C) Okurların bir kısmının tatile çıkması, onların kitaba olan merakını azaltmamaktadır. OÃO D) Genellikle yaza denk gelen tatillerin standardın dışında olanları vardır. E) Tatil, gündelik hayatın karmaşasından sıyrıldığımız bir zaman dilimidir.
Şiir, benim edebiyatla tanıştığımda doğrudan haşır neşir of-
duğum ilk tür değildi. Esasında ilk karşılaşmam bu anlamıyla
öyküyle oldu. Tür açısından "öykü" diyebileceğim fakat içe-
rik anlamında şiirsel yönü ağır basan metinlerle ilk gençlik
yıllarında epeyce oyalandım. 18-19 yaşlanna kadar bir çeşit
el yordamıyla ulaşabildiğim kimi yazarlardan etkilenmelerle
böyle metinler yazdım. Yazdığı bir defter dolusu metnin
hiçbirini yayımlamadım. Akabinde belli ki öykünün böyle bir
şey olmadığını fark edip şiir yazmaya yöneldim ve bundan
sonra daha bilinçli şekilde yazmaya başladığımı söyleyebi-
lirim. Hayatı biraz yoluna koyduğum dönemlerden itibaren
ise daha sistematik şekilde yazmaya gayret ettim. Yalnızca
şiir değil, diğer fürlerde de yazmak özellikle eğildiğim bir me-
seleydi. Şiir yazarken ve yayımlarken bile şiirden çok, diğer
türlerde metinlerden besleniyordum. Ama bu metinlerin üze-
rinde yayımlanması belli bir zamanı buluyor elbette. Yine de
ben bir yazanın her türde yazabilmesi gerektiğini düşünüyo-
rum.
35. Aşağıdakilerden hangisi, bu parçadaki altı çizili sözler-
den herhangi birinin anlamca karşılığı değildir?
A) Düzenli, belli ilkelere uyan
B) Hemen ardından V
C) Deneme yanılma yoluyla
D) Saptamak, özelliklerini belirtmek
E) Kaynaşmak, bir arada bulunup uğraşmak
V
36. Bu parçada konuşan kişi için aşağıdakilerden hangisi
söylenebilir?
A) Yazılarının tamamını yaşadıklarından yola çıkarak oluş-
turmaktadır.
B) Şiirin diğer türlerden daha üstün ve yararlı olduğunu
öne sürmektedir.
C) Sanatçının, edebiyatın her türünde yazı yazması gerek-
tiğini düşünmektedir. V
D) Sanatçı duyarlılığının her zaman korunması gerektiğini
savunmaktadır.
E) Çalışıp çabalayarak her türde özgün bir üslup yakalana-
bileceğini belirtmektedir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Şiir, benim edebiyatla tanıştığımda doğrudan haşır neşir of- duğum ilk tür değildi. Esasında ilk karşılaşmam bu anlamıyla öyküyle oldu. Tür açısından "öykü" diyebileceğim fakat içe- rik anlamında şiirsel yönü ağır basan metinlerle ilk gençlik yıllarında epeyce oyalandım. 18-19 yaşlanna kadar bir çeşit el yordamıyla ulaşabildiğim kimi yazarlardan etkilenmelerle böyle metinler yazdım. Yazdığı bir defter dolusu metnin hiçbirini yayımlamadım. Akabinde belli ki öykünün böyle bir şey olmadığını fark edip şiir yazmaya yöneldim ve bundan sonra daha bilinçli şekilde yazmaya başladığımı söyleyebi- lirim. Hayatı biraz yoluna koyduğum dönemlerden itibaren ise daha sistematik şekilde yazmaya gayret ettim. Yalnızca şiir değil, diğer fürlerde de yazmak özellikle eğildiğim bir me- seleydi. Şiir yazarken ve yayımlarken bile şiirden çok, diğer türlerde metinlerden besleniyordum. Ama bu metinlerin üze- rinde yayımlanması belli bir zamanı buluyor elbette. Yine de ben bir yazanın her türde yazabilmesi gerektiğini düşünüyo- rum. 35. Aşağıdakilerden hangisi, bu parçadaki altı çizili sözler- den herhangi birinin anlamca karşılığı değildir? A) Düzenli, belli ilkelere uyan B) Hemen ardından V C) Deneme yanılma yoluyla D) Saptamak, özelliklerini belirtmek E) Kaynaşmak, bir arada bulunup uğraşmak V 36. Bu parçada konuşan kişi için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Yazılarının tamamını yaşadıklarından yola çıkarak oluş- turmaktadır. B) Şiirin diğer türlerden daha üstün ve yararlı olduğunu öne sürmektedir. C) Sanatçının, edebiyatın her türünde yazı yazması gerek- tiğini düşünmektedir. V D) Sanatçı duyarlılığının her zaman korunması gerektiğini savunmaktadır. E) Çalışıp çabalayarak her türde özgün bir üslup yakalana- bileceğini belirtmektedir.
22. Türk edebiyatında biyografi; siyer, tezkire, tercümeihâl
gibi birbirinden az çok farklı kollarda köklü bir geleneğe
biyografilerle fazla benzerliği olmadığını da kabul etmek
sahip olmuştur ancak bu tür eserlerin bugün anladığımız
lazımdır. Batı dünyasında bireyin keşfiyle ortaya çıkan
biyografinin Türk edebiyatındaki serüveni de bireyin
az çok fark edildiği Tanzimat yıllarında başlayacaktır.
Özellikle İngiliz edebiyatında biyografi türünün çok
gelişmiş olduğunu; tanınmış birçok sanatçının, devlet
adamının biyografisinin yazılmış olduğunu hatta
bazı şahısların kendilerine resmî biyograf tutarak
biyografilerini yazdırdıklarını biliyoruz. Batılı anlamda
biyografinin Türk edebiyatındaki ilk örnekleri için Beşir
Fuat'ı beklemek gerekecektir. Beşir Fuat'ın Victor Hugo
ve Voltaire adlı biyografileri, Türk edebiyatında bir şahıs
için yazılmış ilk müstakil biyografilerdir. Ahmet Mithat'ın
Beşir Fuat'ı ise Türk kökenli sanat, edebiyat ve devlet
adamları için kaleme alınan ilk biyografilerdendir.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine
ulaşılamaz?
A Ingilizler arasında yaşamlarının kâğıda dökülmesini
isteyenlerden biyografi yazarı tutanlar dahi olmuştur.
BSiyer, tezkire, tercümeihâl aracılığı ile biyografi türü
uzun yıllar Türk edebiyatında temsil edilmiştir.
Cy/Biyografi
C Biyografi ile siyer, tezkire, tercümeihâl gibi türler
arasında kayda değer bir farklılık vardır.
Beşir Fuat, biyografi türünün Türk edebiyatındaki ilk
temsilcisidir.
E Ahmet Mithat, Beşir Fuat'ın hayatını kaleme alarak bir
ilke de imza atmıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
22. Türk edebiyatında biyografi; siyer, tezkire, tercümeihâl gibi birbirinden az çok farklı kollarda köklü bir geleneğe biyografilerle fazla benzerliği olmadığını da kabul etmek sahip olmuştur ancak bu tür eserlerin bugün anladığımız lazımdır. Batı dünyasında bireyin keşfiyle ortaya çıkan biyografinin Türk edebiyatındaki serüveni de bireyin az çok fark edildiği Tanzimat yıllarında başlayacaktır. Özellikle İngiliz edebiyatında biyografi türünün çok gelişmiş olduğunu; tanınmış birçok sanatçının, devlet adamının biyografisinin yazılmış olduğunu hatta bazı şahısların kendilerine resmî biyograf tutarak biyografilerini yazdırdıklarını biliyoruz. Batılı anlamda biyografinin Türk edebiyatındaki ilk örnekleri için Beşir Fuat'ı beklemek gerekecektir. Beşir Fuat'ın Victor Hugo ve Voltaire adlı biyografileri, Türk edebiyatında bir şahıs için yazılmış ilk müstakil biyografilerdir. Ahmet Mithat'ın Beşir Fuat'ı ise Türk kökenli sanat, edebiyat ve devlet adamları için kaleme alınan ilk biyografilerdendir. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A Ingilizler arasında yaşamlarının kâğıda dökülmesini isteyenlerden biyografi yazarı tutanlar dahi olmuştur. BSiyer, tezkire, tercümeihâl aracılığı ile biyografi türü uzun yıllar Türk edebiyatında temsil edilmiştir. Cy/Biyografi C Biyografi ile siyer, tezkire, tercümeihâl gibi türler arasında kayda değer bir farklılık vardır. Beşir Fuat, biyografi türünün Türk edebiyatındaki ilk temsilcisidir. E Ahmet Mithat, Beşir Fuat'ın hayatını kaleme alarak bir ilke de imza atmıştır.
13. Aydınlanma düşüncesini anlamak için Kant'ın
düşüncelerine kulak kabartmak gerekir. Ona göre insan,
aydınlanmayla düştüğü kuyudan kurtulmuştur. Bu dipsiz
kuyu; insanın, kendi aklını egemen güçlere adamasıdır.
Insanın bu kuyuya düşüşü de çıkamayışı da kendi
suçudur. Çünkü kurtulma cesaretini gösterememiştir.
Horatius'un "Sapere aude! (Aklını kullanma cesaretini
göster!)" çağrısına kulak verenler bu karanlık ve çürütücü
durağanlıktan kendilerini kurtarmışlardır. Ona göre
aydınlanma düşüncesinin baştan sona yaptığı budur:
Aklın başka insanlar, güçler ya da kurumlar tarafından
yönlendirilmesine son verilmiştir. Aklın özgürleşmesi için
metafizikle, dogmatik düşünceyle, monarşiyle ve onun
üzerinde yükselen feodal üretim ilişkileriyle mücadele
edilmiştir.
Kant'ın bu görüşünde aydınlanma düşüncesinin
hangi yönü vurgulanmaktadır?
A) Sözleşmeci hukuk anlayışı
B) Varlık sorununa dair görüşleri
Olgulara karşı rasyonel tavır
D) Romantik sanat anlayışı
E) Bilgideki empirist anlayış
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
13. Aydınlanma düşüncesini anlamak için Kant'ın düşüncelerine kulak kabartmak gerekir. Ona göre insan, aydınlanmayla düştüğü kuyudan kurtulmuştur. Bu dipsiz kuyu; insanın, kendi aklını egemen güçlere adamasıdır. Insanın bu kuyuya düşüşü de çıkamayışı da kendi suçudur. Çünkü kurtulma cesaretini gösterememiştir. Horatius'un "Sapere aude! (Aklını kullanma cesaretini göster!)" çağrısına kulak verenler bu karanlık ve çürütücü durağanlıktan kendilerini kurtarmışlardır. Ona göre aydınlanma düşüncesinin baştan sona yaptığı budur: Aklın başka insanlar, güçler ya da kurumlar tarafından yönlendirilmesine son verilmiştir. Aklın özgürleşmesi için metafizikle, dogmatik düşünceyle, monarşiyle ve onun üzerinde yükselen feodal üretim ilişkileriyle mücadele edilmiştir. Kant'ın bu görüşünde aydınlanma düşüncesinin hangi yönü vurgulanmaktadır? A) Sözleşmeci hukuk anlayışı B) Varlık sorununa dair görüşleri Olgulara karşı rasyonel tavır D) Romantik sanat anlayışı E) Bilgideki empirist anlayış
RAGRAF
gi
7-
3.-
e,
a-
a-
eb
na
tte
ar-
laki
-F
10. Toprağın sahip olduğu fiziksel, kimyasal ve
biyolojik nitelikler toprağın kalitesini belirle-
mekte ve bu niteliklerde yaşanan bir düşüş
toprak bozulması olarak ifade edilmektedir.
Toprak bozulması durumu bitkilerin beslen-
mesinde yetersizliklerin meydana gelmesine
ve üretkenliğin düşmesine neden olmak-
tadır. Herhangi bir toprağın bitki gelişmesi
için uygun olup olmaması, çeşitli etmenlerin
karşılıklı etkileri sonucu bitkiye yeteri kadar
ve uygun oranlarda sürekli olarak bitki besin
elementlerinin sağlanıp sağlanamamasına
bağlıdır. Bitkileri doğrudan doğruya toprakta
yetiştirmek suretiyle mutlak gerekli element-
leri belirleyebilmek için, büyüme dönemi sü-
resince hangi elementin topraktan alındığının
doğru olarak bilinmesine gereksinim vardır.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden
hangisine ulaşılabilir?
şey
gel-
ploji
smiş
Y
ğru- A
olan
ir ve
Steye
ğıda-
1
Y
Y
ir izle-
ntilerin
N
A
ardan
R
plojiye I
Paragraf
kânlar-
ekono-
A) Bitkilerin ihtiyaç duyduğu bitki besin ele-
mentlerini taşımayan toprakların bu ihti-
yacı gübre ile giderilebilir.
B)) Toprağın sahip olduğu fiziksel, kimyasal
ve biyolojik nitelikler, toprağın bozulma-
sındaki aslı etmenlerdir.
e) Üretkenliği bozulmuş topraklardan verim
alabilmek için büyüme döneminde gerekli
maddeler dışardan verilmelidir.
Topraktan verim almanın şartı, bitkilerin
yetişmesi için gerekli olan maddelerin
toprak tarafından karşılanıyor olmasıdır.
E) Topraktan yeterli düzeyde verim alınabil-
mesi için o toprağa uygun bitkinin ekilme-
si büyük önem arz etmektedir.
aras
11. Osmanl
Tanzim
kavram
başlad
sunda
yöneln
olarak
kım d
Batı'
kültü
ülke
ede
lar
kül
gib
ok
SL
b
ģ
I
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
RAGRAF gi 7- 3.- e, a- a- eb na tte ar- laki -F 10. Toprağın sahip olduğu fiziksel, kimyasal ve biyolojik nitelikler toprağın kalitesini belirle- mekte ve bu niteliklerde yaşanan bir düşüş toprak bozulması olarak ifade edilmektedir. Toprak bozulması durumu bitkilerin beslen- mesinde yetersizliklerin meydana gelmesine ve üretkenliğin düşmesine neden olmak- tadır. Herhangi bir toprağın bitki gelişmesi için uygun olup olmaması, çeşitli etmenlerin karşılıklı etkileri sonucu bitkiye yeteri kadar ve uygun oranlarda sürekli olarak bitki besin elementlerinin sağlanıp sağlanamamasına bağlıdır. Bitkileri doğrudan doğruya toprakta yetiştirmek suretiyle mutlak gerekli element- leri belirleyebilmek için, büyüme dönemi sü- resince hangi elementin topraktan alındığının doğru olarak bilinmesine gereksinim vardır. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? şey gel- ploji smiş Y ğru- A olan ir ve Steye ğıda- 1 Y Y ir izle- ntilerin N A ardan R plojiye I Paragraf kânlar- ekono- A) Bitkilerin ihtiyaç duyduğu bitki besin ele- mentlerini taşımayan toprakların bu ihti- yacı gübre ile giderilebilir. B)) Toprağın sahip olduğu fiziksel, kimyasal ve biyolojik nitelikler, toprağın bozulma- sındaki aslı etmenlerdir. e) Üretkenliği bozulmuş topraklardan verim alabilmek için büyüme döneminde gerekli maddeler dışardan verilmelidir. Topraktan verim almanın şartı, bitkilerin yetişmesi için gerekli olan maddelerin toprak tarafından karşılanıyor olmasıdır. E) Topraktan yeterli düzeyde verim alınabil- mesi için o toprağa uygun bitkinin ekilme- si büyük önem arz etmektedir. aras 11. Osmanl Tanzim kavram başlad sunda yöneln olarak kım d Batı' kültü ülke ede lar kül gib ok SL b ģ I
telik
in
da
38. Vefa, günümüzde çok az rastladığımız özellik artık.
kimselerden vefasızlık göre göre vefa bizden kaçar
Birçok iyilik yaptığımız; arkadaş, dost zannettiğimiz
oldu. Onu neredeyse unuttuk; millî, manevi tüm
değerlerimizden uzaklaştık. Hâlbuki vefa toplumu toplum
yapan, insanı insan yapan en önemli özellikti. Şimdiyse
gün geliyor dost bildiklerimiz sizi yarı yolda bırakıp
arkasına bakmadan gidebiliyor. Neredesiniz sözünün
eri, özünü bilen insanlar; sizleri arıyoruz, neredesiniz?
Bir fincan kahvenin, kırk yıl hatırını sayan vefalı insanlar
neredesiniz? Sık sık "Sen de mi Brütüs!" dedirten
insanlar ruhumuzu karartıyor. Neredesiniz dost gönüllü
insanlar, neredesiniz?
Bu parçada düşüncelerini dile getiren yazar
aşağıdakilerin hangisinden yakınmaktadır?
A) Insanların birbirine saygısının yeterince
kalmamasından
B) Eskisi kadar samimi sevgilerin olmayışından
C) Kısa süreli arkadaşlıkların daha makbul görülmeye
başlanışından
D) İnsanların birbirlerini arayıp hâl hatır sormayışından
E) Dostluk bağına eskisi kadar önem verilmeyişinden
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
telik in da 38. Vefa, günümüzde çok az rastladığımız özellik artık. kimselerden vefasızlık göre göre vefa bizden kaçar Birçok iyilik yaptığımız; arkadaş, dost zannettiğimiz oldu. Onu neredeyse unuttuk; millî, manevi tüm değerlerimizden uzaklaştık. Hâlbuki vefa toplumu toplum yapan, insanı insan yapan en önemli özellikti. Şimdiyse gün geliyor dost bildiklerimiz sizi yarı yolda bırakıp arkasına bakmadan gidebiliyor. Neredesiniz sözünün eri, özünü bilen insanlar; sizleri arıyoruz, neredesiniz? Bir fincan kahvenin, kırk yıl hatırını sayan vefalı insanlar neredesiniz? Sık sık "Sen de mi Brütüs!" dedirten insanlar ruhumuzu karartıyor. Neredesiniz dost gönüllü insanlar, neredesiniz? Bu parçada düşüncelerini dile getiren yazar aşağıdakilerin hangisinden yakınmaktadır? A) Insanların birbirine saygısının yeterince kalmamasından B) Eskisi kadar samimi sevgilerin olmayışından C) Kısa süreli arkadaşlıkların daha makbul görülmeye başlanışından D) İnsanların birbirlerini arayıp hâl hatır sormayışından E) Dostluk bağına eskisi kadar önem verilmeyişinden
37.-39. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
(1) Bugün okuduğum bir yazıda Louise Bourgeois'nın
"Sanat, akılla yapılacak bir yolculuğun rehberidir."
sözü dikkatimi çekti. (II) Gerçekten de sanat, en ge-
niş anlamıyla bizim, bizim gibi olmayanları anlama
çabamızdır. (III) Onunla kendi sınırlarımızın ötesine
uzanabiliriz, küçücük algı dünyamız genişlemeye
başlar. (IV) Aslında okuduğumuz kitaplar da böyle
bir amaca hizmet eder, başkalarını anlamamız için
en güçlü araçlar olur. (V) Hatta en iyi kitaplar bizim
sorularımıza yanıtlar vermek için değil, bize sorular
sordurtmak için yazılanlardır. (VI) Kaldı ki her yüzyıl-
da birkaç adam özgün şeyler düşünür ve bunları ya-
zıya geçirir, gerisi onların devamıdır sadece. (VII) Bu
düşünceleri savunduğum için yazdığım her yapıtta,
okurların hayatla yoğrulmasını, uzak akrabalarıyla di-
yalog adına bambaşka patikalar keşfetmesini sağla-
maya çalışırım.
37. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
yoktur?
A Gerekçeli yargı
Mecazlı söyleyişler
E) Değişik yapılı cümleler
B) İkilemeler
D Deyimler
38. Bir yazarın düşüncelerini anlattığı bu parçadaki
numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda ve-
rilenlerden hangisi söylenemez?
ANI. cümlede, bir alıntıya yer veriyor.
B III. cümlede, sanatsal çalışmaların sağladığı ka-
zanimlardan söz ediyor
CV. cümlede, kitap okumanın bir işlevi üzerinde
duruyor.
DV. cümlede, bir karşılaştırma yapıyor.
E V cümlede, bir çıkarımda bulunuyor.
Prf Yayınlan
24
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
37.-39. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. (1) Bugün okuduğum bir yazıda Louise Bourgeois'nın "Sanat, akılla yapılacak bir yolculuğun rehberidir." sözü dikkatimi çekti. (II) Gerçekten de sanat, en ge- niş anlamıyla bizim, bizim gibi olmayanları anlama çabamızdır. (III) Onunla kendi sınırlarımızın ötesine uzanabiliriz, küçücük algı dünyamız genişlemeye başlar. (IV) Aslında okuduğumuz kitaplar da böyle bir amaca hizmet eder, başkalarını anlamamız için en güçlü araçlar olur. (V) Hatta en iyi kitaplar bizim sorularımıza yanıtlar vermek için değil, bize sorular sordurtmak için yazılanlardır. (VI) Kaldı ki her yüzyıl- da birkaç adam özgün şeyler düşünür ve bunları ya- zıya geçirir, gerisi onların devamıdır sadece. (VII) Bu düşünceleri savunduğum için yazdığım her yapıtta, okurların hayatla yoğrulmasını, uzak akrabalarıyla di- yalog adına bambaşka patikalar keşfetmesini sağla- maya çalışırım. 37. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A Gerekçeli yargı Mecazlı söyleyişler E) Değişik yapılı cümleler B) İkilemeler D Deyimler 38. Bir yazarın düşüncelerini anlattığı bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda ve- rilenlerden hangisi söylenemez? ANI. cümlede, bir alıntıya yer veriyor. B III. cümlede, sanatsal çalışmaların sağladığı ka- zanimlardan söz ediyor CV. cümlede, kitap okumanın bir işlevi üzerinde duruyor. DV. cümlede, bir karşılaştırma yapıyor. E V cümlede, bir çıkarımda bulunuyor. Prf Yayınlan 24
TYT / TÜRKÇE
James Bond külliyatına neresinden dâhil olursanız olun
-bu mantık sınırlarına sığmayan yeşil ekranlı macerala-
rıyla Pierce Brosnan'ı dönem de olabilir, taklitleri mizah
şahnesinde malzeme olarak kullanılan Sean Conneryli
Emyillar da- son teknoloji teçhizat, en lüks yerlerde konakla-
ma imkânı ve bununla birlikte gelen ayrıcalıklarıyla tüm
llevurdu kırdısına rağmen sefasını süren 007, bir şekilde
seyircisini sahip olamadıkları üzerinden içine çekmeyi
başarıyor. Ancak bu role seçildiğinde büyük tartışmalara
yol açan Daniel Craig ile başlayan ve “Ölmek İçin Zaman
e süreç karakterin daha insani özelliklerle buluşturulmasıy-
Yok" isimli beşinci Bond filmiyle tamamlanan son 15 yıllık
la bambaşka bir yere taşındı. Son model arabalardan, en
Bregüzel kiliklarla gezinilen partilerden, manzarası dudak
uçuklatan malikânelerden, kısacası lüks bir ürünün rekla-
mi olmaktan çok daha fazlası yeni Bond. Kalp kırıklığını
en derinden yaşayan, sadece bölüm sonu canavarlarıyla
değil, Casino Royale'den bu yana geçmişin hayaletleriyle
-sende
in de mücadele eden bir ajan o artık.
send tab
Bu parçadan hareketle James Bond filmleri ile ilgili
aşağıdakilerin hangisi söylenemez?nsinsent (3
Ayede
-slu
A) Pierce Brosnan tarafından canlandırılan Bond, an-
Hamsız bir havaya sahip olduğu için mizah konusu
olmuştur.
B) Bond filmleri süreç içerisinde daha gerçekçi bir yapı-
ya kavuşmuştur.
iz amald
Son Bond filmine kadar James Bond serileri lüksün
ve ihtişamın şaşılacak boyutlarda işlendiği filmlerdir.
Tik dönem filmlerinde Bond karakteri daha fantastik
bir izlenim vermektedir.
Bond serisinin son başrolü belirlendikten sonra oyun-
cu ile ilgili tartışmalar ortaya çıkmıştır.
23. ir
V
TEL
z
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT / TÜRKÇE James Bond külliyatına neresinden dâhil olursanız olun -bu mantık sınırlarına sığmayan yeşil ekranlı macerala- rıyla Pierce Brosnan'ı dönem de olabilir, taklitleri mizah şahnesinde malzeme olarak kullanılan Sean Conneryli Emyillar da- son teknoloji teçhizat, en lüks yerlerde konakla- ma imkânı ve bununla birlikte gelen ayrıcalıklarıyla tüm llevurdu kırdısına rağmen sefasını süren 007, bir şekilde seyircisini sahip olamadıkları üzerinden içine çekmeyi başarıyor. Ancak bu role seçildiğinde büyük tartışmalara yol açan Daniel Craig ile başlayan ve “Ölmek İçin Zaman e süreç karakterin daha insani özelliklerle buluşturulmasıy- Yok" isimli beşinci Bond filmiyle tamamlanan son 15 yıllık la bambaşka bir yere taşındı. Son model arabalardan, en Bregüzel kiliklarla gezinilen partilerden, manzarası dudak uçuklatan malikânelerden, kısacası lüks bir ürünün rekla- mi olmaktan çok daha fazlası yeni Bond. Kalp kırıklığını en derinden yaşayan, sadece bölüm sonu canavarlarıyla değil, Casino Royale'den bu yana geçmişin hayaletleriyle -sende in de mücadele eden bir ajan o artık. send tab Bu parçadan hareketle James Bond filmleri ile ilgili aşağıdakilerin hangisi söylenemez?nsinsent (3 Ayede -slu A) Pierce Brosnan tarafından canlandırılan Bond, an- Hamsız bir havaya sahip olduğu için mizah konusu olmuştur. B) Bond filmleri süreç içerisinde daha gerçekçi bir yapı- ya kavuşmuştur. iz amald Son Bond filmine kadar James Bond serileri lüksün ve ihtişamın şaşılacak boyutlarda işlendiği filmlerdir. Tik dönem filmlerinde Bond karakteri daha fantastik bir izlenim vermektedir. Bond serisinin son başrolü belirlendikten sonra oyun- cu ile ilgili tartışmalar ortaya çıkmıştır. 23. ir V TEL z
RKÇE TESTİ
Kısmına işaretleyiniz.
Türkiye Geneli
Tatbikat Sınavı
3. Bir insan hangi limana ulaşmak istediğini biliyorsa onun
için her rüzgâr uygundur.
Aşağıdakilerin hangisi bu cümlede anlatılmak
istenenle anlamca aynı doğrultudadır?
obnieigns
A) Insan amaçları uğruna her şeyi göze almalıdır.
A
B) Zorlu şartlar altında bile pes etmeyenler davalarına
inanan kişilerdir.
Hedefini bilen insan için koşulların önemi yoktur.
nind
D) Amacı doğrultusunda hareket edecek insanlar ilk
adımı atmak için doğru zamanı beklemelidir.
bung
E) Uygun koşullar sağlanana kadar bekleyenler er veya
geç hedeflerine ulaşır.
Zaman fikri, Ahmet Hamdi Tanpınar'ın şiir ve nesrinde
mühim bir yer tutar. Denilebilir ki edebiyat tarihimizde,
bu kelime üzerinde onun kadar ısrar eden başka bir
şahsiyete pek rastlanmaz. Edebî eser, dille vücuda
geldiğine, dile dayandığına göre Tanpınar'ın en başta
ovot tabiidir
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
RKÇE TESTİ Kısmına işaretleyiniz. Türkiye Geneli Tatbikat Sınavı 3. Bir insan hangi limana ulaşmak istediğini biliyorsa onun için her rüzgâr uygundur. Aşağıdakilerin hangisi bu cümlede anlatılmak istenenle anlamca aynı doğrultudadır? obnieigns A) Insan amaçları uğruna her şeyi göze almalıdır. A B) Zorlu şartlar altında bile pes etmeyenler davalarına inanan kişilerdir. Hedefini bilen insan için koşulların önemi yoktur. nind D) Amacı doğrultusunda hareket edecek insanlar ilk adımı atmak için doğru zamanı beklemelidir. bung E) Uygun koşullar sağlanana kadar bekleyenler er veya geç hedeflerine ulaşır. Zaman fikri, Ahmet Hamdi Tanpınar'ın şiir ve nesrinde mühim bir yer tutar. Denilebilir ki edebiyat tarihimizde, bu kelime üzerinde onun kadar ısrar eden başka bir şahsiyete pek rastlanmaz. Edebî eser, dille vücuda geldiğine, dile dayandığına göre Tanpınar'ın en başta ovot tabiidir
26. Bir roman yazdığımda bir sürü plan ve taslakla çalı-
şırım. Romanlarımdaki mekânları çizer, planlar ya-
parım. Hatta kahramanların portrelerini bile çizerim.
Bunları yapabilmek için de çılgınlar gibi araştırma
yaparım. "Adam, Ulukışla İstasyonunda tren durun-
ca hemen inip gazetesini aldı." cümlesini kullanacak-
sam mutlaka oraya gidip bunun olup olmayacağını
görmek isterim.
Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık
olarak söylenmiş olabilir?
Sizin için romanda en önemli şey mekân mıdır?
Eserlerinizde hayali kahramanlara yer verir misi-
niz?
Sizin romanlarınızdaki mekân betimlemelerinde
yaşanmışlık hissedilmesinin nedeni nedir?
DYSizce plan yapmadan da roman yazılabilir mi?
E) Romanlarınızda, garip gördüğünüz yerleri mi ele
alırsınız?
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
26. Bir roman yazdığımda bir sürü plan ve taslakla çalı- şırım. Romanlarımdaki mekânları çizer, planlar ya- parım. Hatta kahramanların portrelerini bile çizerim. Bunları yapabilmek için de çılgınlar gibi araştırma yaparım. "Adam, Ulukışla İstasyonunda tren durun- ca hemen inip gazetesini aldı." cümlesini kullanacak- sam mutlaka oraya gidip bunun olup olmayacağını görmek isterim. Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık olarak söylenmiş olabilir? Sizin için romanda en önemli şey mekân mıdır? Eserlerinizde hayali kahramanlara yer verir misi- niz? Sizin romanlarınızdaki mekân betimlemelerinde yaşanmışlık hissedilmesinin nedeni nedir? DYSizce plan yapmadan da roman yazılabilir mi? E) Romanlarınızda, garip gördüğünüz yerleri mi ele alırsınız?
Günümüzde pek çok çocuk gelişim uzmanı ve
eğitimcinin "Televizyon, bilgisayar, tablet ve telefonu
çocuk bakıcısı olarak kullanmayın." dediğini duyarız.
(II) Gerçekten de bilimsel araştırmalar bu mesajın
doğruluk payının oldukça büyük olduğunu gösteri-
yor. (III) Ote yandan, zaman zaman "Toplumlar tam
olarak ne yapacaklarını bilemedikleri için acaba
okullar da çocuk bakıcıları mıdır?" sorusu akla geli-
yor. (IV) Elbette günümüz toplumlarının ürettiği işler
ve yaşam koşulları daha iyi ve geçmişe göre eğitimi
daha gerekli kılıyor. (V) Ancak, daha iyi eğitimin
nasıl olacağı ve neyi içereceği sorularının yanıtları
toplumdaki eğitim paydaşları açısından (çocuk, ebe-
veyn, öğretmen, kanun...) ve değişen düşünsel,
politik iklime göre de farklılıklar gösteriyor.
Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili ola-
rak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A 1. cümlede, çocuk eğitiminde hayal gücünün
oyunlara bağlı olarak geliştiği söylenmiştir.
BY Icümlede, çocuklara doğaya uyum sağlamaları
için programlar yapılması gerektiği belirtilmiştir.
C) cümlede, sosyal yapı ve eğitimdeki mevcut
duruma bağlı oluşan bir kanaat dile getirilmiştir.
DIV. cümlede, ekonomik şartların eğitimde fırsat
eşitliğini ortadan kaldırdığına değinilmiştir.
E) . cümlede, çocukların başarılarını artırmak için
neler yapılabileceği üzerinde durulmuştur.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Günümüzde pek çok çocuk gelişim uzmanı ve eğitimcinin "Televizyon, bilgisayar, tablet ve telefonu çocuk bakıcısı olarak kullanmayın." dediğini duyarız. (II) Gerçekten de bilimsel araştırmalar bu mesajın doğruluk payının oldukça büyük olduğunu gösteri- yor. (III) Ote yandan, zaman zaman "Toplumlar tam olarak ne yapacaklarını bilemedikleri için acaba okullar da çocuk bakıcıları mıdır?" sorusu akla geli- yor. (IV) Elbette günümüz toplumlarının ürettiği işler ve yaşam koşulları daha iyi ve geçmişe göre eğitimi daha gerekli kılıyor. (V) Ancak, daha iyi eğitimin nasıl olacağı ve neyi içereceği sorularının yanıtları toplumdaki eğitim paydaşları açısından (çocuk, ebe- veyn, öğretmen, kanun...) ve değişen düşünsel, politik iklime göre de farklılıklar gösteriyor. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili ola- rak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A 1. cümlede, çocuk eğitiminde hayal gücünün oyunlara bağlı olarak geliştiği söylenmiştir. BY Icümlede, çocuklara doğaya uyum sağlamaları için programlar yapılması gerektiği belirtilmiştir. C) cümlede, sosyal yapı ve eğitimdeki mevcut duruma bağlı oluşan bir kanaat dile getirilmiştir. DIV. cümlede, ekonomik şartların eğitimde fırsat eşitliğini ortadan kaldırdığına değinilmiştir. E) . cümlede, çocukların başarılarını artırmak için neler yapılabileceği üzerinde durulmuştur.
36. Türk tarihçiliği içinde uzun zamandan beri hak ettiği yeri fazla-
sıyla tutan ve hayatının ilerleyen yıllarında bile korumasını bilen
Halil İnalcık, bir tek siyasi tarih ile ilgilenmeyip çeşitli alanlar-
da başarı ile kalem oynatarak ilim çevrelerinde kabul edilmiştir.
Yetişmesi ve ilim dünyasına adım atması bile başlı başına özel
bir gelişme olan Halil İnalcık, yüksek öğrenimi sırasında bile ilim
alemi ile sıkı bir temas içinde bulunmuştur. Eğitim gördüğü okul-
larda basit bir öğrenci olarak kalmamış ve ilgilendiği akademik
konuların her bir aşamasını büyük bir hızla tamamlamıştır.
Bu parçada Halil İnalcık ile ilgili olarak aşağıdakilerden han-
gisine değinilmemiştir?
A) Birden fazla alanda başarılı eserler verdiğine
B) Tarih araştırmacılığı alanında saygı duyulan biri olduğuna
C) Öğrencilik hayatı boyunca sıradan olmayı kabullenmediğine
D) ilgilendiği konularla ilgili çalışmaları süratle tamamladığına
EÇalışmalarının uluslararası alanda takdir edildiğine
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
36. Türk tarihçiliği içinde uzun zamandan beri hak ettiği yeri fazla- sıyla tutan ve hayatının ilerleyen yıllarında bile korumasını bilen Halil İnalcık, bir tek siyasi tarih ile ilgilenmeyip çeşitli alanlar- da başarı ile kalem oynatarak ilim çevrelerinde kabul edilmiştir. Yetişmesi ve ilim dünyasına adım atması bile başlı başına özel bir gelişme olan Halil İnalcık, yüksek öğrenimi sırasında bile ilim alemi ile sıkı bir temas içinde bulunmuştur. Eğitim gördüğü okul- larda basit bir öğrenci olarak kalmamış ve ilgilendiği akademik konuların her bir aşamasını büyük bir hızla tamamlamıştır. Bu parçada Halil İnalcık ile ilgili olarak aşağıdakilerden han- gisine değinilmemiştir? A) Birden fazla alanda başarılı eserler verdiğine B) Tarih araştırmacılığı alanında saygı duyulan biri olduğuna C) Öğrencilik hayatı boyunca sıradan olmayı kabullenmediğine D) ilgilendiği konularla ilgili çalışmaları süratle tamamladığına EÇalışmalarının uluslararası alanda takdir edildiğine
2. (1) Deneme düzyazının temelidir, (II) Deneme ya-
zarken bir düşünceye saplanmama, dili derinliği-
ne işleme, kültürel birikimi kivrak bir şekilde ifade
etme gibi noktalara özen gösterilmelidir. (III) Dene-
me, yazarı gibi okuyucusunu da düşünmeye zor-
layan bir türdür. (IV) Deneme alanında ses getiren
eserlerin henüz olmayışı, edebiyatımızın duygusal
ağırlıkta bir edebiyat oluşundan kaynaklanır. (V)
Daha doğrusu yazınımız tümüyle duygusal bir ya-
zındır. (VI) Deneme türü duygusallığa pek önem
vermeyen ve bu ortamda gelişemeyen bir türdür.
Yukarıdaki numaralanmış cümleler iki parag-
rafa bölünmek istense, ikinci paragraf hangi
cümleyle başlar?
B) III
C) IV
D)V
E) VI
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
2. (1) Deneme düzyazının temelidir, (II) Deneme ya- zarken bir düşünceye saplanmama, dili derinliği- ne işleme, kültürel birikimi kivrak bir şekilde ifade etme gibi noktalara özen gösterilmelidir. (III) Dene- me, yazarı gibi okuyucusunu da düşünmeye zor- layan bir türdür. (IV) Deneme alanında ses getiren eserlerin henüz olmayışı, edebiyatımızın duygusal ağırlıkta bir edebiyat oluşundan kaynaklanır. (V) Daha doğrusu yazınımız tümüyle duygusal bir ya- zındır. (VI) Deneme türü duygusallığa pek önem vermeyen ve bu ortamda gelişemeyen bir türdür. Yukarıdaki numaralanmış cümleler iki parag- rafa bölünmek istense, ikinci paragraf hangi cümleyle başlar? B) III C) IV D)V E) VI
3. Bu birlikte ele alış da yazarın Fuat Köprülü'nün Lan-
son'dan ilhamla geliştirdiği edebiyat tarihçiliği anlayışı-
ni devam ettirme gayretinde olduğunu gösterir.
Bu cümledeki altı çizili sözü anlamca karşılayabile-
cek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır?
A) Edebiyat, sanatçının hayal dünyasının gerçeklerin
üzerine çıktığı bir alandır.
B) Sanatçı, Türk edebiyatının geleneksel anlayışının
dışına çıkma çabasıyla hareket eder.
C) Edebiyat, yaşanandan esinlenmekle birlikte asıl
zenginliğini sanatçının kurgusu sayesinde kazanır.
D) Konusu insan, malzemesi dil olan edebiyat, ifade-
sini imge ve çağrışımlarda bulur.
E Sanatçının son romanında ele aldığı konuyu post-
modern bir anlayışla dile getirdiğini görüyoruz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
3. Bu birlikte ele alış da yazarın Fuat Köprülü'nün Lan- son'dan ilhamla geliştirdiği edebiyat tarihçiliği anlayışı- ni devam ettirme gayretinde olduğunu gösterir. Bu cümledeki altı çizili sözü anlamca karşılayabile- cek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Edebiyat, sanatçının hayal dünyasının gerçeklerin üzerine çıktığı bir alandır. B) Sanatçı, Türk edebiyatının geleneksel anlayışının dışına çıkma çabasıyla hareket eder. C) Edebiyat, yaşanandan esinlenmekle birlikte asıl zenginliğini sanatçının kurgusu sayesinde kazanır. D) Konusu insan, malzemesi dil olan edebiyat, ifade- sini imge ve çağrışımlarda bulur. E Sanatçının son romanında ele aldığı konuyu post- modern bir anlayışla dile getirdiğini görüyoruz.
SORU - 1
(1) Yağ ve enerji alımı azaltılarak boya uygun beden
ağırlığını korumak amacıyla, düşük kalorili yiyecek
ve içecek tüketim alışkanlığı 1960'larda başlamıştır.
(II) Günümüz tüketicilerinin sağlıklı yaşama ve formunu
koruma isteği, sağlıklı beslenme ve spora daha
fazla önem göstermesini sağlamıştır.
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir
biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir?
Günümüzde sağlıklı yaşamak için sporu hayatının
vazgeçilmezi yapan insanlar, 1960 yıllarından itiba-
ren düşük kalorili yiyecekler tüketmektedir.
B) 1960'lardan itibaren başlayan az kalorili yiyecek
tüketme alışkanlığı, günümüzde sağlıklı beslenme
ve sporun daha da önem kazanmasını sağlamıştır.
CIdeal kilosunu korumak isteyen kişilerin tercih ettiği
düşük kalorili yiyecekler 1960'dan sonra sağlıklı
beslenmenin gereği olarak görülmüştür.
g
DY Ideal kiloyu korumak için günümüzde sağlıklı bes-
lenme ve spor önemsenirken 1960'larda düşük
Kalorili yiyecek ve içecekler tercih edilmiştir.
İnsanlarda 1960'lara kadar çok artan kilo artışı
insanların ideal kilolarına ulaşmak için düşük kalorili
yiyeceklere yönelmesini sağlamıştır.
BENİM HOCAM
C
{
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
SORU - 1 (1) Yağ ve enerji alımı azaltılarak boya uygun beden ağırlığını korumak amacıyla, düşük kalorili yiyecek ve içecek tüketim alışkanlığı 1960'larda başlamıştır. (II) Günümüz tüketicilerinin sağlıklı yaşama ve formunu koruma isteği, sağlıklı beslenme ve spora daha fazla önem göstermesini sağlamıştır. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir? Günümüzde sağlıklı yaşamak için sporu hayatının vazgeçilmezi yapan insanlar, 1960 yıllarından itiba- ren düşük kalorili yiyecekler tüketmektedir. B) 1960'lardan itibaren başlayan az kalorili yiyecek tüketme alışkanlığı, günümüzde sağlıklı beslenme ve sporun daha da önem kazanmasını sağlamıştır. CIdeal kilosunu korumak isteyen kişilerin tercih ettiği düşük kalorili yiyecekler 1960'dan sonra sağlıklı beslenmenin gereği olarak görülmüştür. g DY Ideal kiloyu korumak için günümüzde sağlıklı bes- lenme ve spor önemsenirken 1960'larda düşük Kalorili yiyecek ve içecekler tercih edilmiştir. İnsanlarda 1960'lara kadar çok artan kilo artışı insanların ideal kilolarına ulaşmak için düşük kalorili yiyeceklere yönelmesini sağlamıştır. BENİM HOCAM C {
4.
Büyük Selçuklularda, orduda ve Türkler arasında
Türkçe konuşulmasına rağmen devletin resmî dili
Farsça idi. Farsça aynı zamanda edebiyat diliydi. Fars
dili ve kültürü Büyük Selçuklularda yaygındı.
Bu durum Büyük Selçuklular Dönemi'nde aşağı-
dakilerin hangisine neden olmuştur?
A) Orduda gulam askerlere ağırlık verilmesine
BY Şair ve edebiyatçıların korunmasına
C Türk dilindeki gelişmenin yavaşlamasına
D) Pozitif bilimlerin ön plana çıkmasına
E) Islam dünyasının siyasi liderliğinin ele geçirilme-
sine
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
4. Büyük Selçuklularda, orduda ve Türkler arasında Türkçe konuşulmasına rağmen devletin resmî dili Farsça idi. Farsça aynı zamanda edebiyat diliydi. Fars dili ve kültürü Büyük Selçuklularda yaygındı. Bu durum Büyük Selçuklular Dönemi'nde aşağı- dakilerin hangisine neden olmuştur? A) Orduda gulam askerlere ağırlık verilmesine BY Şair ve edebiyatçıların korunmasına C Türk dilindeki gelişmenin yavaşlamasına D) Pozitif bilimlerin ön plana çıkmasına E) Islam dünyasının siyasi liderliğinin ele geçirilme- sine