Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

70-
nü-
'te
min
n-
y-
lü
7-
-
7
8
33. Güzellik; geleneksel olarak, iyiliğin bir parçası olarak gö-
rülmüş hatta iyilikle bir tutulmuştur. Keats'in o ünlü sö-
zünde dediği gibi: “Güzellik, hakikattir; hakikat de gü-
zelliktir." Einstein da hakikat ile güzellik arasında bir bağ-
lantı olduğunu sezmiş ve kendi yer çekimi teorisini, "Yan-
lış olamayacak kadar güzel!" diye nitelemiştir. Ancak
güzelliğin hakikate eşit görülebilmesi için estetik değer-
lerimizin de büyük ölçüde ortak olması gerekir.
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir?
A) Güzellikle gerçek arasındaki bağ, bütün sanat dal-
larının öne çıkan konusudur.
B) Toplumun belkemiğini oluşturan ahlak, her zaman
estetikle doğru orantılı gelişir.
C) Gerçeğin güzel olarak değerlendirilmesi, en eski
toplumlarda dahi görülür.
D) Gerçeklikle estetik arasındaki denklik, geniş çaplı
bir uzlaşımı gerektirir.
E) Güzellikle gerçeğin bir görülmesi, güzelliğe bakış
açısını sınırlandırır.
Diğer sayfaya geçiniz.
22231212
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
70- nü- 'te min n- y- lü 7- - 7 8 33. Güzellik; geleneksel olarak, iyiliğin bir parçası olarak gö- rülmüş hatta iyilikle bir tutulmuştur. Keats'in o ünlü sö- zünde dediği gibi: “Güzellik, hakikattir; hakikat de gü- zelliktir." Einstein da hakikat ile güzellik arasında bir bağ- lantı olduğunu sezmiş ve kendi yer çekimi teorisini, "Yan- lış olamayacak kadar güzel!" diye nitelemiştir. Ancak güzelliğin hakikate eşit görülebilmesi için estetik değer- lerimizin de büyük ölçüde ortak olması gerekir. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir? A) Güzellikle gerçek arasındaki bağ, bütün sanat dal- larının öne çıkan konusudur. B) Toplumun belkemiğini oluşturan ahlak, her zaman estetikle doğru orantılı gelişir. C) Gerçeğin güzel olarak değerlendirilmesi, en eski toplumlarda dahi görülür. D) Gerçeklikle estetik arasındaki denklik, geniş çaplı bir uzlaşımı gerektirir. E) Güzellikle gerçeğin bir görülmesi, güzelliğe bakış açısını sınırlandırır. Diğer sayfaya geçiniz. 22231212
PARAGRAF
22 - 23. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplandırınız.
Arkeometri, çeşitli fen ve doğa bilimlerini kullanarak tarihi malzemeleri mate-
matiksel ölçüm ve analiz yöntemleriyle tanımlayan disiplinler arası bir bilim
dalıdır. Kültürel varlıkların ve mirasın korunması için çeşitli ölçüm teknikleri
uygular. Arkeometri bu tekniklerle fen, sosyal bilimler ve mühendislik alanla-
rının, arkeoloji sorunlarının çözümüne destek vermektedir. Arkeometri söz-
-cüğünün yapısında bulunan “-metri” kavramı esnektir ve sınırları geniş bir
alana yayılmaktadır. Bir kütle ölçümü bir dakikalık bir sürede tamamlanabi-
lirken, organik kalıntıların kütle spektrometri kullanarak nitelik ve nicelik tayi-
ni saatler alabilmektedir.
22. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Arkeometrinin tarihi ürünlerle ilgili bir bilim dalı olduğuna
B) Arkeometrinin diğer ölçüm yollarına göre daha kesin sonuçlar verdiği
C Farklı bilimlerle olan ilişkisine
D) Bazı ölçüm tekniklerini uyguladığına
E Ölçüm sürelerinin aynı olamayabileceğine
23. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Tanımlama
B) Neden-sonuç cümlesi
G) Nesnel anlatım
D) Açıklayıcı anlatım
E Karşılaştırma
B
T
H
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
PARAGRAF 22 - 23. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplandırınız. Arkeometri, çeşitli fen ve doğa bilimlerini kullanarak tarihi malzemeleri mate- matiksel ölçüm ve analiz yöntemleriyle tanımlayan disiplinler arası bir bilim dalıdır. Kültürel varlıkların ve mirasın korunması için çeşitli ölçüm teknikleri uygular. Arkeometri bu tekniklerle fen, sosyal bilimler ve mühendislik alanla- rının, arkeoloji sorunlarının çözümüne destek vermektedir. Arkeometri söz- -cüğünün yapısında bulunan “-metri” kavramı esnektir ve sınırları geniş bir alana yayılmaktadır. Bir kütle ölçümü bir dakikalık bir sürede tamamlanabi- lirken, organik kalıntıların kütle spektrometri kullanarak nitelik ve nicelik tayi- ni saatler alabilmektedir. 22. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Arkeometrinin tarihi ürünlerle ilgili bir bilim dalı olduğuna B) Arkeometrinin diğer ölçüm yollarına göre daha kesin sonuçlar verdiği C Farklı bilimlerle olan ilişkisine D) Bazı ölçüm tekniklerini uyguladığına E Ölçüm sürelerinin aynı olamayabileceğine 23. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Tanımlama B) Neden-sonuç cümlesi G) Nesnel anlatım D) Açıklayıcı anlatım E Karşılaştırma B T H
daya-
sina-
Bilim,
amlar
Kulla-
r. Bu
lebi-
dan
dilen
uluk
kle-
da-
di-
di-
B
B
Türkçe
B
39-40, soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Geçen yıl satış rekorları kıran, çağdaş Amerikan edebiyatı-
nın en güçlü sesleri arasında yer alan Jonathan Safran Foer'in
Hayvan Yemek isimli kitabı; yüz binlerce hayvanın aynı çatı
altında tutulup genetik yapısıyla oynanarak hareket alanla-
rının kısıtlandığı, doğal olmayan yemlerle beslendiği "yeni
nesil" hayvancılık sistemini ele alıyor. Bizi, tükettiğimiz bu
hayvanlar üzerine düşünmeye çağırıyor. Yazar; hayvan ye-
meyi sınai hayvancılıkla eş değerde tutuyor ve hayvan ye-
tiştiriciliğiyle ilgili gerçekleri okumalara, röportajlara, tanık-
lıklara ve istatistiklere dayandırıyor. Öyle ki "Modern endüst-
riyel balıkçılıkta kullanılan oltaların ipleri 120 kilometreye ula-
şabilir. Bu, deniz seviyesinden uzaya olan mesafenin aynı-
sıdır." tespiti, kitapta yer alan şok edici bilgilerden biri ola-
rak karşımıza çıkıyor. Sınai hayvancılık, geleneksel hayvan
yetiştiriciliğine vurulan bir darbe olarak karşımıza çıkıyor
Hayvan Yemek kitabında.
39. Bu parçada söz edilen kitabın yazarıyla ilgili aşa-
ğıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Modern Amerikan edebiyatının öne çıkan yazarla-
rından olduğuna
B) Görüşlerini nesnel bir tutumla kanıtlama yoluna git-
tiğine
C) Verdiği istatiksel bilgilerle okuyucuları şaşkına çe-
virdiğine
D) Kitabının çeşitli araştırmaların ürünü olduğuna
E) Kitabını yazma sürecinde birçok riski göze aldığı-
na
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
daya- sina- Bilim, amlar Kulla- r. Bu lebi- dan dilen uluk kle- da- di- di- B B Türkçe B 39-40, soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Geçen yıl satış rekorları kıran, çağdaş Amerikan edebiyatı- nın en güçlü sesleri arasında yer alan Jonathan Safran Foer'in Hayvan Yemek isimli kitabı; yüz binlerce hayvanın aynı çatı altında tutulup genetik yapısıyla oynanarak hareket alanla- rının kısıtlandığı, doğal olmayan yemlerle beslendiği "yeni nesil" hayvancılık sistemini ele alıyor. Bizi, tükettiğimiz bu hayvanlar üzerine düşünmeye çağırıyor. Yazar; hayvan ye- meyi sınai hayvancılıkla eş değerde tutuyor ve hayvan ye- tiştiriciliğiyle ilgili gerçekleri okumalara, röportajlara, tanık- lıklara ve istatistiklere dayandırıyor. Öyle ki "Modern endüst- riyel balıkçılıkta kullanılan oltaların ipleri 120 kilometreye ula- şabilir. Bu, deniz seviyesinden uzaya olan mesafenin aynı- sıdır." tespiti, kitapta yer alan şok edici bilgilerden biri ola- rak karşımıza çıkıyor. Sınai hayvancılık, geleneksel hayvan yetiştiriciliğine vurulan bir darbe olarak karşımıza çıkıyor Hayvan Yemek kitabında. 39. Bu parçada söz edilen kitabın yazarıyla ilgili aşa- ğıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Modern Amerikan edebiyatının öne çıkan yazarla- rından olduğuna B) Görüşlerini nesnel bir tutumla kanıtlama yoluna git- tiğine C) Verdiği istatiksel bilgilerle okuyucuları şaşkına çe- virdiğine D) Kitabının çeşitli araştırmaların ürünü olduğuna E) Kitabını yazma sürecinde birçok riski göze aldığı- na
27. Edebiyatın, sıradan yaşamı dışlaması konusunda ki-
minle konuşsam fikirleri aynı sıradanlıkta. Üstelik böy-
le meseleler üzerine de düşünmüyor kimse. Yazarların
büyük kısmı, kafalarını kaldırıp gündelik hayatın içine
bakmaya çalışmıyor. Oradaki parıltıyı ele alabilen ya-
zar sayısı gün geçtikçe azalıyor. Dijital platformların
artmasıyla birlikte hayatımızın her alanı zaten hikâyeler
tarafından ele geçirilmiş durumda.
Bu parçada yakınılan durum aşağıdakilerden han-
gisidir?
A) Edebiyat yapıtlarında gerçeküstücülüğün rağbet
görmesi
B) Edebiyat dünyasının yenilikçi fikirlere kapalı olması
C) Edebî eserlerde günlük yaşamın görmezden gelin-
mesi
D) Sıradan hayatın algılanışında fikir birliğinin olma-
ması
E) Gündelik yaşamın nesnellikle değerlendirilmemesi
2
7
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
27. Edebiyatın, sıradan yaşamı dışlaması konusunda ki- minle konuşsam fikirleri aynı sıradanlıkta. Üstelik böy- le meseleler üzerine de düşünmüyor kimse. Yazarların büyük kısmı, kafalarını kaldırıp gündelik hayatın içine bakmaya çalışmıyor. Oradaki parıltıyı ele alabilen ya- zar sayısı gün geçtikçe azalıyor. Dijital platformların artmasıyla birlikte hayatımızın her alanı zaten hikâyeler tarafından ele geçirilmiş durumda. Bu parçada yakınılan durum aşağıdakilerden han- gisidir? A) Edebiyat yapıtlarında gerçeküstücülüğün rağbet görmesi B) Edebiyat dünyasının yenilikçi fikirlere kapalı olması C) Edebî eserlerde günlük yaşamın görmezden gelin- mesi D) Sıradan hayatın algılanışında fikir birliğinin olma- ması E) Gündelik yaşamın nesnellikle değerlendirilmemesi 2 7
4.
Bu hâle, öğrenilmiş başarısızlık da diyebiliriz. Köpek
balığı, geçmişteki denemelerinde başarısız olunca
gelecekteki denemelerinde de başarısız olacağını
öğrenmiştir. Bu durum bize milyarlarca insanın neden
başarısızlık içinde yaşadığı hâlde başarılı olmak için hiçbir
şey yapmadığını açıklıyor. Öğrenilmiş çaresizlikle bir daha
deneme cesaretini kaybetmektedir. Sürekli başarısızlık
korkusuyla hareket etmektedir. Kendine olan güvenini,
"başarabilirim" inancını kaybetmektedir. Öğrenilmiş
çaresizlik, zihne takılı bir psikolojik kelepçedir.
Bu testteki parçaların tamamından hareketle
1. Sınavdaki ilk soruları çözemeyen öğrenci, diğer
soruların da zor olduğunu düşünüp diğer soruları
çözmek için hiçbir hamle yapmaz.
II. Öğrenilmiş çaresizlik insanın, gücü olsa bile
kendisini güçsüz hissetme ve o şeyi başaramama
duygusunu dinç tutmaktadır.
III. Bir öğrencinin matematikte çözdüğü sorularda
başarısız olması, onda başarısızlık inancını
oluşturmuş ve gitgide pekiştirmiştir.
yorumlarından hangileri yapılabilir?
A) Yalnız I
B) I ve II
D) II ve III
C) I ve III
E) I, U ve III
JOM (A
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
4. Bu hâle, öğrenilmiş başarısızlık da diyebiliriz. Köpek balığı, geçmişteki denemelerinde başarısız olunca gelecekteki denemelerinde de başarısız olacağını öğrenmiştir. Bu durum bize milyarlarca insanın neden başarısızlık içinde yaşadığı hâlde başarılı olmak için hiçbir şey yapmadığını açıklıyor. Öğrenilmiş çaresizlikle bir daha deneme cesaretini kaybetmektedir. Sürekli başarısızlık korkusuyla hareket etmektedir. Kendine olan güvenini, "başarabilirim" inancını kaybetmektedir. Öğrenilmiş çaresizlik, zihne takılı bir psikolojik kelepçedir. Bu testteki parçaların tamamından hareketle 1. Sınavdaki ilk soruları çözemeyen öğrenci, diğer soruların da zor olduğunu düşünüp diğer soruları çözmek için hiçbir hamle yapmaz. II. Öğrenilmiş çaresizlik insanın, gücü olsa bile kendisini güçsüz hissetme ve o şeyi başaramama duygusunu dinç tutmaktadır. III. Bir öğrencinin matematikte çözdüğü sorularda başarısız olması, onda başarısızlık inancını oluşturmuş ve gitgide pekiştirmiştir. yorumlarından hangileri yapılabilir? A) Yalnız I B) I ve II D) II ve III C) I ve III E) I, U ve III JOM (A
tongu
lamlar anlatma
Modern Türk romanı dendiğinde aklımıza ilk
gelen isimlerden biri Yaşar Kemal'dir. Dili, her
okuyuşta bir su gibi akarak okuyucuyu bilinmedik
denizlere götürür. Kendinden, ülkesinden,
doğasından, insanından el alıp coşkuyla satırlara
dökülür bu dil. Anlatımını hece hece, kelime
kelime, cümle cümle dokuyarak meydana getirir.
Bu parçadaki altı çizili sözle okumayla ilgili
anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Okuru olağanüstülüklerle bezenmiş farklı
diyarlara sürüklemesi
B) Okuru felsefik bir dille varlık üzerine
düşünmeye sevk etmesi
Okura eserlerinde kullandığı üslupla farklı
anlam özellikleri sunması
DY Okurun eserde anlatılanları gerçeklikle
bütünleştirmesini sağlaması
ET Okurun yaratıcı düşünce becerisinin
gelişimine katkıda bulunması
Thracia
grafik
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
tongu lamlar anlatma Modern Türk romanı dendiğinde aklımıza ilk gelen isimlerden biri Yaşar Kemal'dir. Dili, her okuyuşta bir su gibi akarak okuyucuyu bilinmedik denizlere götürür. Kendinden, ülkesinden, doğasından, insanından el alıp coşkuyla satırlara dökülür bu dil. Anlatımını hece hece, kelime kelime, cümle cümle dokuyarak meydana getirir. Bu parçadaki altı çizili sözle okumayla ilgili anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Okuru olağanüstülüklerle bezenmiş farklı diyarlara sürüklemesi B) Okuru felsefik bir dille varlık üzerine düşünmeye sevk etmesi Okura eserlerinde kullandığı üslupla farklı anlam özellikleri sunması DY Okurun eserde anlatılanları gerçeklikle bütünleştirmesini sağlaması ET Okurun yaratıcı düşünce becerisinin gelişimine katkıda bulunması Thracia grafik
a
en
14. Neyi olursa olsun her şeyi algılayışım, genellikle anlayışım,
etkenliğim romanlarla yoğrulup biçimlenir. Gözümde,
elimde, gönlümde, kafamda okuduğum romanların izi
var. Yaşayışımda ağır basan kararlardan, özdeyişlerden,
bağlanışlardan hangisini kazırsanız kazıyın alttan hep
nedenini nasılını bilmesem de romanlardan özümsediğim bir
şeyler çıkar.
Bu parçanın yazarıyla ilgili olarak
Romanı, insan oluşumunun önemli bir dayanağı
olarak görmektedir.
II. Zaman geçirip can sıkıntısını gidermek için roman
okuyanları eleştirmektedir.
III Roman okumakla elde ettiği kazanımları bilimsel
bilgiyle özdeş saymaktadır,
ifadelerinden hangileri doğrudur?
A) Yalnız I
B) Yalnız
D) I ve III
C) Yalnız tit
E) 1, II ve III
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
a en 14. Neyi olursa olsun her şeyi algılayışım, genellikle anlayışım, etkenliğim romanlarla yoğrulup biçimlenir. Gözümde, elimde, gönlümde, kafamda okuduğum romanların izi var. Yaşayışımda ağır basan kararlardan, özdeyişlerden, bağlanışlardan hangisini kazırsanız kazıyın alttan hep nedenini nasılını bilmesem de romanlardan özümsediğim bir şeyler çıkar. Bu parçanın yazarıyla ilgili olarak Romanı, insan oluşumunun önemli bir dayanağı olarak görmektedir. II. Zaman geçirip can sıkıntısını gidermek için roman okuyanları eleştirmektedir. III Roman okumakla elde ettiği kazanımları bilimsel bilgiyle özdeş saymaktadır, ifadelerinden hangileri doğrudur? A) Yalnız I B) Yalnız D) I ve III C) Yalnız tit E) 1, II ve III
CE
can
rh-
hin
in-
yal
sa
me
ur.
k
ARI
A
3. Edebiyat, çağlar boyunca toplumu ve toplumsal
hayatı yansıtan bir ayna niteliği taşımıştır. Bu
tarafından kullanılmasına bağlıdır. Toplumun en
nitelik, toplumun bir parçası olan dilin edebiyat
büyük yapı taşlarından biri dildir çünkü. Dili kulla-
narak edebi ürünler ortaya koyan sanatçı da top-
lumun ta kendisidir. Böylelikle sanatçı; toplumda
yaşanan her şeyi eserlerine yansıtır, toplum dilini
kullanır. Eserini kendisi için değil, toplum için oluş-
turur.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinil-
memiştir?
A Beebiyat
A) Edebiyat, toplumun tarihine kaynaklık etmiş-
tir.
(B) Dilini toplumsal bir parça olarak kullanmasıy-
la edebiyat ayna niteliğini sürdürür.
C) Sanatçı, toplumsal olayların hepsini işler.
D) Sanatçı, eserini içinde yaşadığı toplum için
yazar.
E) Edebiyat, toplumu yansıtan bir araçtır.
Več
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
CE can rh- hin in- yal sa me ur. k ARI A 3. Edebiyat, çağlar boyunca toplumu ve toplumsal hayatı yansıtan bir ayna niteliği taşımıştır. Bu tarafından kullanılmasına bağlıdır. Toplumun en nitelik, toplumun bir parçası olan dilin edebiyat büyük yapı taşlarından biri dildir çünkü. Dili kulla- narak edebi ürünler ortaya koyan sanatçı da top- lumun ta kendisidir. Böylelikle sanatçı; toplumda yaşanan her şeyi eserlerine yansıtır, toplum dilini kullanır. Eserini kendisi için değil, toplum için oluş- turur. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinil- memiştir? A Beebiyat A) Edebiyat, toplumun tarihine kaynaklık etmiş- tir. (B) Dilini toplumsal bir parça olarak kullanmasıy- la edebiyat ayna niteliğini sürdürür. C) Sanatçı, toplumsal olayların hepsini işler. D) Sanatçı, eserini içinde yaşadığı toplum için yazar. E) Edebiyat, toplumu yansıtan bir araçtır. Več
A
A
A
A
ens
34 Oykü, hikâyeyi dilimizden kovmak üzere uydurulmuşs
ama yerine uydurulduğu kelimeyi kovmak bir yana onun
kıyısına biraz ürkek bir hâlde tutunuvermiştir. Çünkü
"Kes şu hikâyeyil" demişiz de "Kes şu öyküyü dememi-
şiz. Hikâyeyi telmihli, istiareli kaliplaria rahatça kullanır
ken öyküyü daha çok edebiyatla ilişkilendirerek kullan-
mışız. Buna göre, yaşayan iki sözcüğün farklı içerikler
yüklenerek kullanılması, bir zorunluluk olarak belirmiştir.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söy-
lenemez?
A) Hikâye ve öykü terimlerinin birbirinden ayn-kullanım
alanları vardır.
B) Öykü kelimesi, başlangıçta bir ihtiyaca istinaden or-
taya çıkmıştır.
C) Öykü, hikâye kelimesini dilin dışına itmek amacıyla
-türetilmiştir.
D) Hikâye ve öykü terimleri birbirlerini tam olarak karşı-
Tayamazlar.
öykü
E) Öykü kelimesi, türetiliş amacını yerine getirememis
tir.
Olimpiyat Oyunları'nda, "Olimpiyat Ateşi" ilk defa
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
A A A A ens 34 Oykü, hikâyeyi dilimizden kovmak üzere uydurulmuşs ama yerine uydurulduğu kelimeyi kovmak bir yana onun kıyısına biraz ürkek bir hâlde tutunuvermiştir. Çünkü "Kes şu hikâyeyil" demişiz de "Kes şu öyküyü dememi- şiz. Hikâyeyi telmihli, istiareli kaliplaria rahatça kullanır ken öyküyü daha çok edebiyatla ilişkilendirerek kullan- mışız. Buna göre, yaşayan iki sözcüğün farklı içerikler yüklenerek kullanılması, bir zorunluluk olarak belirmiştir. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? A) Hikâye ve öykü terimlerinin birbirinden ayn-kullanım alanları vardır. B) Öykü kelimesi, başlangıçta bir ihtiyaca istinaden or- taya çıkmıştır. C) Öykü, hikâye kelimesini dilin dışına itmek amacıyla -türetilmiştir. D) Hikâye ve öykü terimleri birbirlerini tam olarak karşı- Tayamazlar. öykü E) Öykü kelimesi, türetiliş amacını yerine getirememis tir. Olimpiyat Oyunları'nda, "Olimpiyat Ateşi" ilk defa
35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Turgut Uyar, "efendimiz acemilik" diyerek ustalığın tekerine
çomak soktu. Aynı yol üzere dönen tekerleğin götüreceği
yer, sonunda söyleyecek taze şeyleri kalmayanların
suskunluğuydu. "Usta olmak için ister istemez bir yön, belirli
bir gidişi tutturmak zorundasınız." diyen Uyar, bu alışılmış
yolu tehlikeli buluyordu şairler için. Mükemmellik peşinde
koşanlar, oyuna sıfırdan başlamalıydı artık. Dahası oyunu
yarım bırakmalıydı bir yenisine geçmek için Bir taş
alacaksınız. Yontmaya başlayacaksınız. Şekillenmeye yüz
tutmuşken atacaksınız elinizden. Bir başka taş, bir başka
daha... Sonunda bir yığın yarım yamalak biçimler
bırakacaksınız. Belki başkaları sever, tamamlar." Belli ki
Hesiodos'un yarımın bütünden çok olduğu düşüncesi
Uyar'ın şiir anlayışına yansımıştı. Yarım kalan şeyler
başkalarında tamamlama hissi uyandırıyor, böylece sanat
eseri her çağda yenilenme imkânı buluyordu.
35. Bu parçaya göre, Turgut Uyar'ın "efendimiz acemilik"
demesinin asıl nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
A) Dönemsel sınırları aşma isteği
B) Kalıcı olamama endişesi
C) Özgünlük ve yenilik arayışı
D) Heyecanını kaybetme kaygısı-
E) Biçimcilikten uzaklaşma isteği-
36. Bu parçadan Turgut Uyar'la ilgili aşağıdakilerden
hangisine ulaşılamaz?
A) Devamlı bir çalışmaya çağrı yaptığına
B) Toyluğu ve amatör ruhluluğu yücelttiğine
Sanatta eksik bırakılmayı önemsediğine
D) Benzersiz eserler peşinde olduğuna
E) Şiirlerinin konu yelpazesini geniş tuttuğuna
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Turgut Uyar, "efendimiz acemilik" diyerek ustalığın tekerine çomak soktu. Aynı yol üzere dönen tekerleğin götüreceği yer, sonunda söyleyecek taze şeyleri kalmayanların suskunluğuydu. "Usta olmak için ister istemez bir yön, belirli bir gidişi tutturmak zorundasınız." diyen Uyar, bu alışılmış yolu tehlikeli buluyordu şairler için. Mükemmellik peşinde koşanlar, oyuna sıfırdan başlamalıydı artık. Dahası oyunu yarım bırakmalıydı bir yenisine geçmek için Bir taş alacaksınız. Yontmaya başlayacaksınız. Şekillenmeye yüz tutmuşken atacaksınız elinizden. Bir başka taş, bir başka daha... Sonunda bir yığın yarım yamalak biçimler bırakacaksınız. Belki başkaları sever, tamamlar." Belli ki Hesiodos'un yarımın bütünden çok olduğu düşüncesi Uyar'ın şiir anlayışına yansımıştı. Yarım kalan şeyler başkalarında tamamlama hissi uyandırıyor, böylece sanat eseri her çağda yenilenme imkânı buluyordu. 35. Bu parçaya göre, Turgut Uyar'ın "efendimiz acemilik" demesinin asıl nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Dönemsel sınırları aşma isteği B) Kalıcı olamama endişesi C) Özgünlük ve yenilik arayışı D) Heyecanını kaybetme kaygısı- E) Biçimcilikten uzaklaşma isteği- 36. Bu parçadan Turgut Uyar'la ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Devamlı bir çalışmaya çağrı yaptığına B) Toyluğu ve amatör ruhluluğu yücelttiğine Sanatta eksik bırakılmayı önemsediğine D) Benzersiz eserler peşinde olduğuna E) Şiirlerinin konu yelpazesini geniş tuttuğuna
19. Yazdığı eserlerle kendi kuşağı içinde, toplumun geçirdi-
ği süreçleri en iyi anlatan, bu konuda kimsenin eline su
dokemeyeceği oldukça usta bir sanatçıdır o. Onu anla-
mak ve hayatını öğrenmek için eserlerini okuyabiliriz
çünkü o, kendi hayatını etkileyen tüm olayları eserleri-
ne mutlaka yansıtmıştır. Kendisini toplumun bir parçası
olarak gördüğü için de kendiyle birlikte içinde yaşadığı
toplumu da yansıtmiştir eserleri. Hangi olayı, hangi etki
altında, ne zaman ve nasıl yazdığını hemen anlayıveri-
riz eserlerinde. Yani onun eserlerini okumak, hayatını
ve toplum olarak hayatımızı okumak gibidir.
Bu parçada sözü edilen yazarla ilgili olarak aşağı-
dakilerden hangisi vurgulanmaktadır?
A) Hayatı boyunca çok önemli olaylar yaşamış olması
B) Kendini bildiğinden beri edebiyatla haşır neşir olma-
C) Eserlerinin hiç sıkılmadan okunabileceği
D) Onu en çok etkileyen olayları eserlerine yansıtması
E) Eserlerinde kendi hayatından yola çıkarak topluma
ayna tutması
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
19. Yazdığı eserlerle kendi kuşağı içinde, toplumun geçirdi- ği süreçleri en iyi anlatan, bu konuda kimsenin eline su dokemeyeceği oldukça usta bir sanatçıdır o. Onu anla- mak ve hayatını öğrenmek için eserlerini okuyabiliriz çünkü o, kendi hayatını etkileyen tüm olayları eserleri- ne mutlaka yansıtmıştır. Kendisini toplumun bir parçası olarak gördüğü için de kendiyle birlikte içinde yaşadığı toplumu da yansıtmiştir eserleri. Hangi olayı, hangi etki altında, ne zaman ve nasıl yazdığını hemen anlayıveri- riz eserlerinde. Yani onun eserlerini okumak, hayatını ve toplum olarak hayatımızı okumak gibidir. Bu parçada sözü edilen yazarla ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisi vurgulanmaktadır? A) Hayatı boyunca çok önemli olaylar yaşamış olması B) Kendini bildiğinden beri edebiyatla haşır neşir olma- C) Eserlerinin hiç sıkılmadan okunabileceği D) Onu en çok etkileyen olayları eserlerine yansıtması E) Eserlerinde kendi hayatından yola çıkarak topluma ayna tutması
37-38. soruları aşağıdaki metne göre cevaplayınız.
Carcopino, Antik Roma'da Gündelik Hayat adlı kitabıyla okuru Ro-
ma'daki hayatın "gündelik rutin"inde gezintiye çıkarır. Carcopino'nun
çalışmasını uzun soluklu kılan şey de Roma hayatının mahremiyetine
- devasa bir arkeolojik, dil bilimsel ve kültürel araştırmayla destek-
lenmiş - ayrıcalıklı erişim duygusudur. Yazar, bugün bile onu çoğu
klasik dönem araştırmacısından ayırt eden yöntemsel bir dönüşüm
gerçekleştirir. Ayırt edici özellikleri keskin bir zamansal odaklanma,
ayrıntı titizliği ve geçmişi aslına uygun şekilde yeniden canlandırma
olan yöntemi, günümüz kurmaca ve belgesel film yapımcıları için
bir referans olmuştur. "Gladyatör" filminin (2000) ve BBC yapımı
"Roma"nın (2005) araştırmacıları Carcopino'nun MS I. yüzyıl ortala-
rindan İmparator Hadrianus'a (117-118) kadar Roma'daki gündelik
hayatı incelediği çalışmasına çok şey borçludur.
38. Bu parçaya göre Carcopino'nun kitabına kalıcılık kazandı-
ran aşağıdakilerden hangisidir?
39
San
nür
A) Kendinden önceki klasik dönem araştırmacılarından ayrılan
bir yöntemin başlatıcısı olması
B) Roma medeniyetinin belli bir dönemini akademik düzeyde
ayrıntılandırarak yansıtması
C) Adinin, populerlik kazanmış televizyon ve sinema ürünleriyle
animasy
sum
Tü
ku
ra
Yo
da
ka
%
k
ti
D) Daha önce ele alınıp incelenmemiş bir dönem üzerine yoğun-
faşması
E) Okurda gerçeklik hissi uyandıran bir anlatım özelliği taşıması
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
37-38. soruları aşağıdaki metne göre cevaplayınız. Carcopino, Antik Roma'da Gündelik Hayat adlı kitabıyla okuru Ro- ma'daki hayatın "gündelik rutin"inde gezintiye çıkarır. Carcopino'nun çalışmasını uzun soluklu kılan şey de Roma hayatının mahremiyetine - devasa bir arkeolojik, dil bilimsel ve kültürel araştırmayla destek- lenmiş - ayrıcalıklı erişim duygusudur. Yazar, bugün bile onu çoğu klasik dönem araştırmacısından ayırt eden yöntemsel bir dönüşüm gerçekleştirir. Ayırt edici özellikleri keskin bir zamansal odaklanma, ayrıntı titizliği ve geçmişi aslına uygun şekilde yeniden canlandırma olan yöntemi, günümüz kurmaca ve belgesel film yapımcıları için bir referans olmuştur. "Gladyatör" filminin (2000) ve BBC yapımı "Roma"nın (2005) araştırmacıları Carcopino'nun MS I. yüzyıl ortala- rindan İmparator Hadrianus'a (117-118) kadar Roma'daki gündelik hayatı incelediği çalışmasına çok şey borçludur. 38. Bu parçaya göre Carcopino'nun kitabına kalıcılık kazandı- ran aşağıdakilerden hangisidir? 39 San nür A) Kendinden önceki klasik dönem araştırmacılarından ayrılan bir yöntemin başlatıcısı olması B) Roma medeniyetinin belli bir dönemini akademik düzeyde ayrıntılandırarak yansıtması C) Adinin, populerlik kazanmış televizyon ve sinema ürünleriyle animasy sum Tü ku ra Yo da ka % k ti D) Daha önce ele alınıp incelenmemiş bir dönem üzerine yoğun- faşması E) Okurda gerçeklik hissi uyandıran bir anlatım özelliği taşıması
b)....
anlayış bireyden, onun iç dünyasının karmaşıklığından hareket eder ve gerçekliğe ulaşmaya çalışır
Ancak bu gerçeklik geleneksel-gerçekçi anlayışın temsil ettiği kadar yalın, düz bir gerçeklik değildir.
c)Islami duyarlılıkla öyküler yazmıştır...
günlük hayatta her zaman karşılaşdan sadar kiler köyden kete god
ile Anadolu insanının hayatı eserlerinde ön plana çıkar. Ortadaki Adam, Uzun Hikaye adlı eserleriyle taninmiştir
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
b).... anlayış bireyden, onun iç dünyasının karmaşıklığından hareket eder ve gerçekliğe ulaşmaya çalışır Ancak bu gerçeklik geleneksel-gerçekçi anlayışın temsil ettiği kadar yalın, düz bir gerçeklik değildir. c)Islami duyarlılıkla öyküler yazmıştır... günlük hayatta her zaman karşılaşdan sadar kiler köyden kete god ile Anadolu insanının hayatı eserlerinde ön plana çıkar. Ortadaki Adam, Uzun Hikaye adlı eserleriyle taninmiştir
Paragraf
6. Üzülerek söylüyorum ki ben başlangıçta
yatrosunun sınırsız önemini değerlendirmekte ya-
nıldım ve onu herhangi bir tiyatronun ek-görevi ola-
rak yürütülür sandım. Kendimiz kırk yıl önce, Şehir
Tiyatrosu olarak tüy kadar hafif bir ödenekle yaşar-
ken üstelik dar bir kadro ile haftada bir yeni piyes
çıkarmak için insanüstü çaba harcarken bu önem-
li görevi de sırtımızda taşınır sandık. Daha acısı bu
yanılgı, bugüne kadar da sürüp gidiyor.
Bunları söyleyen kişinin sadece bu görüşlerine
bakılarak aşağıdaki niteliklerden hangisini ta-
şıdığı söylenebilir?
A) Qz eleştiri yapabilen
B) Kendini büyük gören
GMücadeleden yılmayan
D) Yakınmayı bilen
E) Kendine güvenmeyen
7. (1) Ortaöğretimde Türkçe ve edebiyat kitapların-
da yazarların yapıtlarından bir veya iki örnek parça
yer almıştır. (II) Ardından metin incelemeleri gelir.
(III) Bu metin çalışmalarının can damarını yazarın
kendisine ve yapıtına yönelik sorular oluşturur. (IV)
Yıllardır edindiğimiz deneyimlere göre, bu soruların
öğrenciyi incelemeye, araştırmaya yöneltmediğine
tanık olduk. (V) Her parçanın altındaki basmakalıp
soruları yanıtlayan öğrencide bir gelişme olmaz.
AYDIN YAYINLARI
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisin-
den başlanarak olumsuz eleştiriye geçilmiştir?
AN B) II.
C) IN
V.
DNV.
8. Aşağıdaki cümlelerden hangisi bir paragrafın
giriş cümlesi olabilir?
gune
A Henüz Türkçe kökl
yorduk.
Birtakım Osmanlıc
tardık.
ilk gençliğimde b
DY Artık "şayan-ı di
yan" derdik.
E) Yazarlığın baş
A Yazar da bir bakıma sözcük işçisidir.
BAncak bu işçiliği kazanmak, söyleyişi sağlam-
laştırmak çok zordur.
Bir yazının malzemesi sözcüklerdir.
DOkurlarını da etkilemesi buna bağlıdır.
Başka deyişle yazar söulqui
10. Eski edebi-
de incelen
dır. Bir şe
edebiyatı
künden f
milletleri
luptan f
bakabil
usuller
Bu pa
karıla
A) E
B
&
DY
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Paragraf 6. Üzülerek söylüyorum ki ben başlangıçta yatrosunun sınırsız önemini değerlendirmekte ya- nıldım ve onu herhangi bir tiyatronun ek-görevi ola- rak yürütülür sandım. Kendimiz kırk yıl önce, Şehir Tiyatrosu olarak tüy kadar hafif bir ödenekle yaşar- ken üstelik dar bir kadro ile haftada bir yeni piyes çıkarmak için insanüstü çaba harcarken bu önem- li görevi de sırtımızda taşınır sandık. Daha acısı bu yanılgı, bugüne kadar da sürüp gidiyor. Bunları söyleyen kişinin sadece bu görüşlerine bakılarak aşağıdaki niteliklerden hangisini ta- şıdığı söylenebilir? A) Qz eleştiri yapabilen B) Kendini büyük gören GMücadeleden yılmayan D) Yakınmayı bilen E) Kendine güvenmeyen 7. (1) Ortaöğretimde Türkçe ve edebiyat kitapların- da yazarların yapıtlarından bir veya iki örnek parça yer almıştır. (II) Ardından metin incelemeleri gelir. (III) Bu metin çalışmalarının can damarını yazarın kendisine ve yapıtına yönelik sorular oluşturur. (IV) Yıllardır edindiğimiz deneyimlere göre, bu soruların öğrenciyi incelemeye, araştırmaya yöneltmediğine tanık olduk. (V) Her parçanın altındaki basmakalıp soruları yanıtlayan öğrencide bir gelişme olmaz. AYDIN YAYINLARI Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisin- den başlanarak olumsuz eleştiriye geçilmiştir? AN B) II. C) IN V. DNV. 8. Aşağıdaki cümlelerden hangisi bir paragrafın giriş cümlesi olabilir? gune A Henüz Türkçe kökl yorduk. Birtakım Osmanlıc tardık. ilk gençliğimde b DY Artık "şayan-ı di yan" derdik. E) Yazarlığın baş A Yazar da bir bakıma sözcük işçisidir. BAncak bu işçiliği kazanmak, söyleyişi sağlam- laştırmak çok zordur. Bir yazının malzemesi sözcüklerdir. DOkurlarını da etkilemesi buna bağlıdır. Başka deyişle yazar söulqui 10. Eski edebi- de incelen dır. Bir şe edebiyatı künden f milletleri luptan f bakabil usuller Bu pa karıla A) E B & DY
10. Saf şiir anlayışı
.
Milli Edebiyat Dönemi şiiri
• II. Yeni şiiri
.
Halkın yaşayış tarzını ve değerlerini anlatan manzu-
meler
Aşağıdaki sanatçılardan hangisi yukarıdaki şiir anla-
yışlarından biri doğrultusunda eser vermemiştir?
A) Faruk Nafiz Çamlıbel
B) Ceyhun Atuf Kansu
C) Ülkü Tamer
D) Mehmet Akif Ersoy
E) Necip Fazıl Kısakürek
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
10. Saf şiir anlayışı . Milli Edebiyat Dönemi şiiri • II. Yeni şiiri . Halkın yaşayış tarzını ve değerlerini anlatan manzu- meler Aşağıdaki sanatçılardan hangisi yukarıdaki şiir anla- yışlarından biri doğrultusunda eser vermemiştir? A) Faruk Nafiz Çamlıbel B) Ceyhun Atuf Kansu C) Ülkü Tamer D) Mehmet Akif Ersoy E) Necip Fazıl Kısakürek
19-20. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Psikoloji tarihinde Ivan Pavlov tarafından köpeklerle yapılan
deneyler sonucunda psikolojik bir öğrenme teorisi inşa edil-
miş ve Pavlov'un çalışmaları klasik koşullanma ile bağlantılı
öğrenmeyi anlamamıza yardımcı olmuştur. Klasik koşullan-
ma, nötr uyarıları anlamlı uyarılarla birleştirmeyi içerir. Böyle-
ce -o anlamlı uyarıyı tanıtırsak- nötr uyarılar diğer uyarıların
yokluğunda ortaya çıktığı zaman, aldığımız tepkiye benzer
bir tepki alırız. Doğal uyarıcı, organizmaların doğal olarak
tepki verdikleri, öğretilmemiş uyarıcı demektir. Doğal tepki
ise organizmanın doğal bir uyarıcıya karşı verdiği doğal bir
tepkidir. Tüm köpekler kendileri için doğal bir uyarıcı olan ete
karşı doğal bir tepki olarak salya üretir. Klasik koşullanma-
da ilk olarak köpeğe doğal uyarıcı olarak et verilir. Bu doğal
uyarıcı karşısında köpek doğal tepkisini vermekte yani salya
salgılamaktadır. Pavlov ikinci adımda ise köpeğe doğal uya-
rici olan et verirken bunun yanında da yapay uyarıcı olan
zili çalmaya başlamıştır. Bu durum bir süre devam edince
köpek, zil çaldığı zaman kendisine et verileceğini öğrenmiş
yani bu duruma koşullanmıştır. Pavlov bir süre sonra köpeği-
ne et vermeyip sadece zili çalar ve köpeği tekrar salya salgı-
lamaya başlar. Böylece köpeklerin koşullanma yolu ile yapay
uyarıcılara da tepki verdiği Pavlov tarafından saptanmış olur.
19. Bu parçadan "klasik koşullanma kuramı"yla ilgili aşağı-
dakilerin hangisi çıkarılamaz?
Ivan Pavlov'un deneyi, psikolojik süreçlerle gerçekleşen
bir öğrenme yönteminin anlaşılmasına yardımcı olmuştur.
B) Klasik koşullanma kuramının temelinde anlamlı uyaranlar-
la nötr uyaranların bir arada kullanılması yatar.
C) Koşulsuz uyarıcıyla birlikte nötr bir uyarı sunmak bir süre
sonra nötr uyarıyı koşullu uyarıya dönüştürür.
21. Ta
ac
ta
A
Ş
RAHCESEHİR ANADOLU VE FEN LİSESİ
D) Nötr uyarıcılar tanınırsa doğal uyaranlar olmadığında nötr
uyaranın ortaya çıkmasıyla doğal uyaran sonrasında gö-
rünen tepki alınabilir.
E) Organizmanın kendiliğinden ortaya koyduğu davranışlar,
onları izleyen sonuçlardan etkilenir yani davranış, organiz-
ma tarafından ortaya konur ve sonuçları tarafından kontrol
edilir.
derden hangisi klasik koşullanma kura-
C
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
19-20. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Psikoloji tarihinde Ivan Pavlov tarafından köpeklerle yapılan deneyler sonucunda psikolojik bir öğrenme teorisi inşa edil- miş ve Pavlov'un çalışmaları klasik koşullanma ile bağlantılı öğrenmeyi anlamamıza yardımcı olmuştur. Klasik koşullan- ma, nötr uyarıları anlamlı uyarılarla birleştirmeyi içerir. Böyle- ce -o anlamlı uyarıyı tanıtırsak- nötr uyarılar diğer uyarıların yokluğunda ortaya çıktığı zaman, aldığımız tepkiye benzer bir tepki alırız. Doğal uyarıcı, organizmaların doğal olarak tepki verdikleri, öğretilmemiş uyarıcı demektir. Doğal tepki ise organizmanın doğal bir uyarıcıya karşı verdiği doğal bir tepkidir. Tüm köpekler kendileri için doğal bir uyarıcı olan ete karşı doğal bir tepki olarak salya üretir. Klasik koşullanma- da ilk olarak köpeğe doğal uyarıcı olarak et verilir. Bu doğal uyarıcı karşısında köpek doğal tepkisini vermekte yani salya salgılamaktadır. Pavlov ikinci adımda ise köpeğe doğal uya- rici olan et verirken bunun yanında da yapay uyarıcı olan zili çalmaya başlamıştır. Bu durum bir süre devam edince köpek, zil çaldığı zaman kendisine et verileceğini öğrenmiş yani bu duruma koşullanmıştır. Pavlov bir süre sonra köpeği- ne et vermeyip sadece zili çalar ve köpeği tekrar salya salgı- lamaya başlar. Böylece köpeklerin koşullanma yolu ile yapay uyarıcılara da tepki verdiği Pavlov tarafından saptanmış olur. 19. Bu parçadan "klasik koşullanma kuramı"yla ilgili aşağı- dakilerin hangisi çıkarılamaz? Ivan Pavlov'un deneyi, psikolojik süreçlerle gerçekleşen bir öğrenme yönteminin anlaşılmasına yardımcı olmuştur. B) Klasik koşullanma kuramının temelinde anlamlı uyaranlar- la nötr uyaranların bir arada kullanılması yatar. C) Koşulsuz uyarıcıyla birlikte nötr bir uyarı sunmak bir süre sonra nötr uyarıyı koşullu uyarıya dönüştürür. 21. Ta ac ta A Ş RAHCESEHİR ANADOLU VE FEN LİSESİ D) Nötr uyarıcılar tanınırsa doğal uyaranlar olmadığında nötr uyaranın ortaya çıkmasıyla doğal uyaran sonrasında gö- rünen tepki alınabilir. E) Organizmanın kendiliğinden ortaya koyduğu davranışlar, onları izleyen sonuçlardan etkilenir yani davranış, organiz- ma tarafından ortaya konur ve sonuçları tarafından kontrol edilir. derden hangisi klasik koşullanma kura- C