Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

23. ----. Örneğin İç Anadolu Bölgesi yumuşak ve sert çekir-
dekli meyvelere (Elma, armut, kuşburnu, kiraz, vişne,
kayısı, erik, kızılcık, iğde, ceviz vs.), Akdeniz Bölgesi
turunçgillere, Karadeniz Bölgesi çay ve fındık üretimine
daha uygundur. Bu nedenle başarılı bir meyve yetiştirici-
liğinin anahtarı, seçilmiş tür ve çeşitlerle yetiştiricilik yap-
maktır.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Türkiye, dünya üzerinde uygun iklim kuşağındaki ko-
numu itibariyle bahçe bitkileri yetiştiriciliği açısından
üstün ekolojik avantaja sahiptir.
B) Ülkemizin çok farklı iklim koşullarına sahip olması
-nedeniyle her yerde aynı meyve tür ve çeşitlerini ye-
tiştirmek olanaksız.
C) Ülkemizde meyve türlerinde yapılan üretim, kendi
gereksinimimizi karşılamaktan başka dış ticarete de
önemli katkılarda bulunmaktadır.
D) Türkiye'nin hemen bütün meyvelerde bugünkü yetiş-
tirme potansiyelinden çok daha fazlasına sahip oldu-
ğunu söylemek mümkündür.
E) Meyve yetiştiriciliğinde Türkiye'nin önümüzdeki yıl-
lardaki hedefi, yüksek kalitede yetiştireceği meyve-
lerle dış pazarlarda marka olabilmektir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
23. ----. Örneğin İç Anadolu Bölgesi yumuşak ve sert çekir- dekli meyvelere (Elma, armut, kuşburnu, kiraz, vişne, kayısı, erik, kızılcık, iğde, ceviz vs.), Akdeniz Bölgesi turunçgillere, Karadeniz Bölgesi çay ve fındık üretimine daha uygundur. Bu nedenle başarılı bir meyve yetiştirici- liğinin anahtarı, seçilmiş tür ve çeşitlerle yetiştiricilik yap- maktır. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Türkiye, dünya üzerinde uygun iklim kuşağındaki ko- numu itibariyle bahçe bitkileri yetiştiriciliği açısından üstün ekolojik avantaja sahiptir. B) Ülkemizin çok farklı iklim koşullarına sahip olması -nedeniyle her yerde aynı meyve tür ve çeşitlerini ye- tiştirmek olanaksız. C) Ülkemizde meyve türlerinde yapılan üretim, kendi gereksinimimizi karşılamaktan başka dış ticarete de önemli katkılarda bulunmaktadır. D) Türkiye'nin hemen bütün meyvelerde bugünkü yetiş- tirme potansiyelinden çok daha fazlasına sahip oldu- ğunu söylemek mümkündür. E) Meyve yetiştiriciliğinde Türkiye'nin önümüzdeki yıl- lardaki hedefi, yüksek kalitede yetiştireceği meyve- lerle dış pazarlarda marka olabilmektir.
4
6.
Masal, genellikle halkın yarattığı, ağızdan ağıza,
kuşaktan kuşağa sürüp gelen, çoğunlukla insanların ve
insan dışı varlıkların başından geçen olağan dışı olayları
anlatan türdür. Masal; tarihin en karanlık dönemlerinde
insanoğlunun çeşitli yaratımlarından, mitlerden,
destanlardan beslenerek kendi türsel sınırlarını çizmiş ve
bu yolculuğunu büyük bir kararlılıkla günümüz dünyasına
dek ulaştırmıştır. Zengin içeriği ve fantastik yapısıyla
birçok zihni beslemiş ve bu zihinleri, yaratıcı yazma ve
edebî eser üretme bağlamında tetiklemiştir.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
yoktur?
Örnekleme
BY Tanımlama
C) İkileme
DY Kişileştirme
EX Açıklama
PALME
YAYINEV
Diğer sayfaya geçiniz.
8.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
4 6. Masal, genellikle halkın yarattığı, ağızdan ağıza, kuşaktan kuşağa sürüp gelen, çoğunlukla insanların ve insan dışı varlıkların başından geçen olağan dışı olayları anlatan türdür. Masal; tarihin en karanlık dönemlerinde insanoğlunun çeşitli yaratımlarından, mitlerden, destanlardan beslenerek kendi türsel sınırlarını çizmiş ve bu yolculuğunu büyük bir kararlılıkla günümüz dünyasına dek ulaştırmıştır. Zengin içeriği ve fantastik yapısıyla birçok zihni beslemiş ve bu zihinleri, yaratıcı yazma ve edebî eser üretme bağlamında tetiklemiştir. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? Örnekleme BY Tanımlama C) İkileme DY Kişileştirme EX Açıklama PALME YAYINEV Diğer sayfaya geçiniz. 8.
Öykü, özü dolayısıyla çıkışsız olanın kapısını zorlar.
(1) Kendi içinde farklı boyutlar taşısa da öykü bugün te-
melde 1950'lerdekine benzer gelişme süreci içindedir.
(III) Ama burada en önemli benzerlik, nicelik yükselişinin
nitelik arayışında da o döneme benzer çeşitlilik, zenginlik
ve yol alma olgusudur. (IV) Türk öykücülüğünün 50'lerden
60'lara yükselen eğrisini bugün aynı biçimde yakalamak
zaman alabilir ve bu da kolay değildir. (V) Bu olasıdır ya
da değildir ama umut veren bu yeni yükselişin ilk on yılın
sonunda, önümüzdeki dönemde daha da olgunlaşacak
ve belirginleşecek öykücü adlarını kendi içinden çıkarma-
ya başlamış olmasıdır.
Bu parçada öykü ile ilgili olarak söylenen "çrkışsız ola-
nın kapısını zorlamak" sözü ile anlatılmak istenen aşa-
ğıdakilerden hangisidir?
A) Öykünün büyük zorluklarla ortaya çıkması
B) Öykünün kişisel yanlarının ağır basması
Öykünün sanatsallıktan uzak olması
Öykünün belirgin bir arayış ürünü olması
E) Öykünün kendi içinde çelişkiler barındırması
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Öykü, özü dolayısıyla çıkışsız olanın kapısını zorlar. (1) Kendi içinde farklı boyutlar taşısa da öykü bugün te- melde 1950'lerdekine benzer gelişme süreci içindedir. (III) Ama burada en önemli benzerlik, nicelik yükselişinin nitelik arayışında da o döneme benzer çeşitlilik, zenginlik ve yol alma olgusudur. (IV) Türk öykücülüğünün 50'lerden 60'lara yükselen eğrisini bugün aynı biçimde yakalamak zaman alabilir ve bu da kolay değildir. (V) Bu olasıdır ya da değildir ama umut veren bu yeni yükselişin ilk on yılın sonunda, önümüzdeki dönemde daha da olgunlaşacak ve belirginleşecek öykücü adlarını kendi içinden çıkarma- ya başlamış olmasıdır. Bu parçada öykü ile ilgili olarak söylenen "çrkışsız ola- nın kapısını zorlamak" sözü ile anlatılmak istenen aşa- ğıdakilerden hangisidir? A) Öykünün büyük zorluklarla ortaya çıkması B) Öykünün kişisel yanlarının ağır basması Öykünün sanatsallıktan uzak olması Öykünün belirgin bir arayış ürünü olması E) Öykünün kendi içinde çelişkiler barındırması
35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Gastrit, midenin iç yüzünü kaplayan mukoza tabakasının
iltihaplanmasıdır. Erişkinlerde daha sık olmak üzere
tüm toplumda sık görülen bir rahatsızlıktır. Çoğunlukla
kronik/müzmin gastrit görülür. Ülsere göre daha
yüzeysel bir tahribat oluşturur. Fakat derinlere geçerek
ülsere dönüşebilir. Yol açan faktörlerden en bilineni
"helikobakterpylori" adı verilen bir bakteriyle oluşan
enfeksiyondur. Gelişmekte olan ülkelerin en yaygın hastalığı
olan gastrite kötü beslenme, sigara, alkol gibi unsurlar
yol açabilir çünkü bunlar, mide asitinin fazla salgılanıp
mide yüzeyinin tahriş olmasına, önlem alınmazsa da
tahrip olmasına yani "akut" olmaktan çıkıp "kronik" evreye
geçmesine sebep olur. Önlemden kastımız elbette bir
uzman hekimin ortaya koyduğu önlemler, verdiği ilaçlardır.
Bir de stres var ki stres de mide üzerinde etkili olan sinirleri
uyararak asit salgısını artırır ve gastrit, bu şekilde de
oluşabilir. Hatta bazı ilaçlar da yan etki olarak gastrite yol
açabilir. Bir dahiliyeci yahut bir gastroenteroloji uzmanı,
hastalığın kaynağını doğru tespit etmeli ve ona uygun
tedavi önermeli ki sonuç alınsın. Yoksa sadece diyet ile bu
işi çözemezsiniz. Çünkü beslenme, bu hastalığın sadece
bir sebebidir. Ama sorun başka kaynaktan geliyorsa siz de
oraya yönelmelisiniz yani önce teşhis, sonra tedavi.
35. Bu parçada "gastrit" ile ilgili aşağıdakilerden hangisine
ulaşılabilir?
A)
Gelişmekte olan ülkelerdeki en tehlikeli hastalıktır.
B) Tanı ve tedavi gerektiren bir mide rahatsızlığıdır.
Ülsere oranla daha sinsi bir hastalıktır.
C)
D) Alternatif tip yöntemleriyle çözülebilen bir sorundur.
E) Aletli teşhis olmaksızın kaynağı bilinememektedir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Gastrit, midenin iç yüzünü kaplayan mukoza tabakasının iltihaplanmasıdır. Erişkinlerde daha sık olmak üzere tüm toplumda sık görülen bir rahatsızlıktır. Çoğunlukla kronik/müzmin gastrit görülür. Ülsere göre daha yüzeysel bir tahribat oluşturur. Fakat derinlere geçerek ülsere dönüşebilir. Yol açan faktörlerden en bilineni "helikobakterpylori" adı verilen bir bakteriyle oluşan enfeksiyondur. Gelişmekte olan ülkelerin en yaygın hastalığı olan gastrite kötü beslenme, sigara, alkol gibi unsurlar yol açabilir çünkü bunlar, mide asitinin fazla salgılanıp mide yüzeyinin tahriş olmasına, önlem alınmazsa da tahrip olmasına yani "akut" olmaktan çıkıp "kronik" evreye geçmesine sebep olur. Önlemden kastımız elbette bir uzman hekimin ortaya koyduğu önlemler, verdiği ilaçlardır. Bir de stres var ki stres de mide üzerinde etkili olan sinirleri uyararak asit salgısını artırır ve gastrit, bu şekilde de oluşabilir. Hatta bazı ilaçlar da yan etki olarak gastrite yol açabilir. Bir dahiliyeci yahut bir gastroenteroloji uzmanı, hastalığın kaynağını doğru tespit etmeli ve ona uygun tedavi önermeli ki sonuç alınsın. Yoksa sadece diyet ile bu işi çözemezsiniz. Çünkü beslenme, bu hastalığın sadece bir sebebidir. Ama sorun başka kaynaktan geliyorsa siz de oraya yönelmelisiniz yani önce teşhis, sonra tedavi. 35. Bu parçada "gastrit" ile ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Gelişmekte olan ülkelerdeki en tehlikeli hastalıktır. B) Tanı ve tedavi gerektiren bir mide rahatsızlığıdır. Ülsere oranla daha sinsi bir hastalıktır. C) D) Alternatif tip yöntemleriyle çözülebilen bir sorundur. E) Aletli teşhis olmaksızın kaynağı bilinememektedir.
Bölüm: 10
102. Benim yaptığım ebrular, geleneksel ebrulardan
farklıdır. Bir lale yapmak, bir karanfil yapmak ge-
lenekselin devamıdır. Geleneksel ebrular, kitap-
lar için yapılır. Bense kuşlar, portreler, ağaçlar,
peyzajlar yapıyorum. Böylece bu sanata çağdaş
ve özgün bir hava katıyorum. Benim yaptıklarımı
kitap kapağına koyamazsınız. İnsanlar alıp tablo
diye duvara asarlar. Böylece ebrunun kullanım
alanı genişler. Ben bunun peşindeyim. Ama bir
sıkıntım var bu konuda: İnsanlar çalışmalarıma
sıcak bakmıyorlar. Yüzyıllar önce ebru nasıl ya-
piliyorsa bugün de öyle yapılması gerektiğini sa-
vunuyorlar.
Bu sözleri söyleyen sanatçı aşağıdakilerden
hangisiyle nitelendirilemez?
A) Ebru sanatının yaygınlaşmasına çalışan
B) Ebru sanatına yeni boyutlar kazandıran
Yaptıklarına yeterince ilgi gösterilmediğini
söyleyen
P Yaptığı ebrulara resim değeri kazandıran
E) Ebru yapmanın güçlüklerinden yakınan
(1993 - ÖSS)
77891028
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Bölüm: 10 102. Benim yaptığım ebrular, geleneksel ebrulardan farklıdır. Bir lale yapmak, bir karanfil yapmak ge- lenekselin devamıdır. Geleneksel ebrular, kitap- lar için yapılır. Bense kuşlar, portreler, ağaçlar, peyzajlar yapıyorum. Böylece bu sanata çağdaş ve özgün bir hava katıyorum. Benim yaptıklarımı kitap kapağına koyamazsınız. İnsanlar alıp tablo diye duvara asarlar. Böylece ebrunun kullanım alanı genişler. Ben bunun peşindeyim. Ama bir sıkıntım var bu konuda: İnsanlar çalışmalarıma sıcak bakmıyorlar. Yüzyıllar önce ebru nasıl ya- piliyorsa bugün de öyle yapılması gerektiğini sa- vunuyorlar. Bu sözleri söyleyen sanatçı aşağıdakilerden hangisiyle nitelendirilemez? A) Ebru sanatının yaygınlaşmasına çalışan B) Ebru sanatına yeni boyutlar kazandıran Yaptıklarına yeterince ilgi gösterilmediğini söyleyen P Yaptığı ebrulara resim değeri kazandıran E) Ebru yapmanın güçlüklerinden yakınan (1993 - ÖSS) 77891028
unla
çektiği
t
yan
tün
ve
cleri
ū
Man
nu
er
a.n
en
Dir
T.
26. Dergi görevlisi: Az ama nitelikli şiirler yazan bir dostunuz
"Şairlik yeteneğimi yitirdim, artık eskisi gibi güzel şiirler
yazamıyorum." deyince ona maddenin korunumu
kanununu hatırlatmış ve "Hiçbir şey yoktan var edilemez
ve varken yok edilemez demişsiniz. Kastınız nedir?
Usta şair: Şiir, yer altı ırmaklarına benzer; kışın bol bol su
biriktirir ve bir zaman sonra taşar, işte birikip taşan o şey
şiirdir.
Dergi görevlisi: Bununla genç şairlere hangi mesaji
vermek istiyorsunuz?
Usta şair: Irmak iseler yaz kuraklıklarından, ağaç iseler
kış çıplaklıklarından korkmasınlar; şair olarak yaşamaya
yani okumaya, düşünmeye, incelemeye, hissetmeye
devam etsinler.
Aşağıdaki yargılardan hangisinin bu diyalogdaki usta
şairin şiir anlayışıyla örtüştüğü söylenebilir?
R
St
azma konusundaki dönemsel tıkanmalar, şairliğin
bittiğinin değil nadasa bırakıldığının işaretidir.
Çok şiir yazıp sürekli yayımlamak; havuzu
doldurmadan suyu kullanmaya, suyu israf edip
sulanacak olam da kurutmaya benzer.
27
Şiirin doğası gereği özgürlüğü ve sınırsızlığı sevdiğini
bilmeyen şair birbirinin benzeri tekdüze şiirler ortaya
koyar.
Niteliğin nicelikten önce geldiğini bilen bir gerçek şair,
sürekli yazmayı kâğıda ve kaleme eziyet kabul eder.
Şair, şiirde tıkanmaktan korkuyorsa tıkanır; nice
yetenekir şair, şair olarak tanınırsam ve beklentilere
cevap veremezsem yıkılırım diyerek şiiri bırakmıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
unla çektiği t yan tün ve cleri ū Man nu er a.n en Dir T. 26. Dergi görevlisi: Az ama nitelikli şiirler yazan bir dostunuz "Şairlik yeteneğimi yitirdim, artık eskisi gibi güzel şiirler yazamıyorum." deyince ona maddenin korunumu kanununu hatırlatmış ve "Hiçbir şey yoktan var edilemez ve varken yok edilemez demişsiniz. Kastınız nedir? Usta şair: Şiir, yer altı ırmaklarına benzer; kışın bol bol su biriktirir ve bir zaman sonra taşar, işte birikip taşan o şey şiirdir. Dergi görevlisi: Bununla genç şairlere hangi mesaji vermek istiyorsunuz? Usta şair: Irmak iseler yaz kuraklıklarından, ağaç iseler kış çıplaklıklarından korkmasınlar; şair olarak yaşamaya yani okumaya, düşünmeye, incelemeye, hissetmeye devam etsinler. Aşağıdaki yargılardan hangisinin bu diyalogdaki usta şairin şiir anlayışıyla örtüştüğü söylenebilir? R St azma konusundaki dönemsel tıkanmalar, şairliğin bittiğinin değil nadasa bırakıldığının işaretidir. Çok şiir yazıp sürekli yayımlamak; havuzu doldurmadan suyu kullanmaya, suyu israf edip sulanacak olam da kurutmaya benzer. 27 Şiirin doğası gereği özgürlüğü ve sınırsızlığı sevdiğini bilmeyen şair birbirinin benzeri tekdüze şiirler ortaya koyar. Niteliğin nicelikten önce geldiğini bilen bir gerçek şair, sürekli yazmayı kâğıda ve kaleme eziyet kabul eder. Şair, şiirde tıkanmaktan korkuyorsa tıkanır; nice yetenekir şair, şair olarak tanınırsam ve beklentilere cevap veremezsem yıkılırım diyerek şiiri bırakmıştır.
rçaya
in öne çık-
1. ögeleri
ar. Tarihi
romani-
mizdeki,
doğa be-
klülüğün-
de Yunus
ar da bu
imda da
eni üzer-
üzdükten
ra benim
kalması,
ndur. Ba-
mek için.
de azıcık
den deli-
ek tuzum
siye yö-
naz?
ve biz
Ancak
piyatta
melidir.
slerle
şiirle-
bu tür
çıkıp
rdan
mez.
n de
kö-
yler
atin
719
2. Deneme
B KİTAPÇIĞI
39-40. soruları aşağıdaki parçaya
göre cevaplayınız.
Şiir, realite ile bütün bağların kesildiği noktada baş
lar ve sonsuzluğa doğru gelişir. Çünkü her türlü dü
şünce ve bilgi, sübjektif ve görecelidir. Görülebilen
gerçeklerin ardında başka gerçekler bulunur. Bu ger
çeklere sezgisel yaklaşımlarla ulaşılır. Bu bağlamda
şiir, tek bir anlam ifade edemez. Her okur; okuduğu
şiirden değişik lezzet demetleri, izlenimler, anlamlar,
yorumlar çıkarır. Zaten şairin asıl amacı da okurda
bu duyuş zenginliğini oluşturmaktır. Varlığın gizemli
manasının ifadesi olan şiirin basit, açık, eşyayı ve
kavramları açıkça belirten bir dili olamaz. Şiir dilinin
amacı; belirlemek, açıklamak değildir. Hayal meyal
görülen, tasvir olunamaz; anlatılamayan, tercüme
edilemez. Açık seçik olarak söylenemeyen ancak
telkin edilebilir. Gizli anlamı çözme kabiliyetine sahip
olan şair, sezgilerinden de yararlanır ve evreni keş-
feder; görmekten çok sezer. Karanlıkta kalana açık
bir ifade vermekten, örtülü olana açık bir çerçeve
verebilmekten âciz kalan şair telkin etmeye çalışır.
Bütün sanatlar içinde en az tarif eden fakat en çok
telkin eden sanat, musiki olmuştur.
40. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi
çıkarılamaz?
A) Şairin elini güçlendiren, onu başarılı kılan, müzi-
kaliteyi şiirinde kullanabilme yeteneğidir.
B) Şiir doğası nedeniyle okuruna doğrudan bir me-
saj veremez.
C) Şiirin en temel amacı her okuyanda farklı etkilen-
meler ortaya çıkarmaktır.
W WHICHIAD
D) Ortada var olmayan bir şey, gerçek anlamda an-
cak sezgiler yoluyla anlaşılabilir.
E) Mesajını üstü örtülü veremeyen şair okuruna salık
SOSYAL BİLİMLER TESTİNE GEÇİNİZ.
TÜRKÇE TESTİ BİTTİ.
TYT
1. Bu testte
Ahlak Bil
rina ait te
2. Cevapla
1.
Türk ord
sonra De
için İstar
ti. Ingiliz
koyacak
kanı Llo
yardıma
duymay
savaşa
ise arti
İngilizle
Paşa d
ve İtaly
başlam
İzmir'i
reç iç
şılam
A) Bo
B) Iti
C) in
D) T
n
2. I.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
rçaya in öne çık- 1. ögeleri ar. Tarihi romani- mizdeki, doğa be- klülüğün- de Yunus ar da bu imda da eni üzer- üzdükten ra benim kalması, ndur. Ba- mek için. de azıcık den deli- ek tuzum siye yö- naz? ve biz Ancak piyatta melidir. slerle şiirle- bu tür çıkıp rdan mez. n de kö- yler atin 719 2. Deneme B KİTAPÇIĞI 39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Şiir, realite ile bütün bağların kesildiği noktada baş lar ve sonsuzluğa doğru gelişir. Çünkü her türlü dü şünce ve bilgi, sübjektif ve görecelidir. Görülebilen gerçeklerin ardında başka gerçekler bulunur. Bu ger çeklere sezgisel yaklaşımlarla ulaşılır. Bu bağlamda şiir, tek bir anlam ifade edemez. Her okur; okuduğu şiirden değişik lezzet demetleri, izlenimler, anlamlar, yorumlar çıkarır. Zaten şairin asıl amacı da okurda bu duyuş zenginliğini oluşturmaktır. Varlığın gizemli manasının ifadesi olan şiirin basit, açık, eşyayı ve kavramları açıkça belirten bir dili olamaz. Şiir dilinin amacı; belirlemek, açıklamak değildir. Hayal meyal görülen, tasvir olunamaz; anlatılamayan, tercüme edilemez. Açık seçik olarak söylenemeyen ancak telkin edilebilir. Gizli anlamı çözme kabiliyetine sahip olan şair, sezgilerinden de yararlanır ve evreni keş- feder; görmekten çok sezer. Karanlıkta kalana açık bir ifade vermekten, örtülü olana açık bir çerçeve verebilmekten âciz kalan şair telkin etmeye çalışır. Bütün sanatlar içinde en az tarif eden fakat en çok telkin eden sanat, musiki olmuştur. 40. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Şairin elini güçlendiren, onu başarılı kılan, müzi- kaliteyi şiirinde kullanabilme yeteneğidir. B) Şiir doğası nedeniyle okuruna doğrudan bir me- saj veremez. C) Şiirin en temel amacı her okuyanda farklı etkilen- meler ortaya çıkarmaktır. W WHICHIAD D) Ortada var olmayan bir şey, gerçek anlamda an- cak sezgiler yoluyla anlaşılabilir. E) Mesajını üstü örtülü veremeyen şair okuruna salık SOSYAL BİLİMLER TESTİNE GEÇİNİZ. TÜRKÇE TESTİ BİTTİ. TYT 1. Bu testte Ahlak Bil rina ait te 2. Cevapla 1. Türk ord sonra De için İstar ti. Ingiliz koyacak kanı Llo yardıma duymay savaşa ise arti İngilizle Paşa d ve İtaly başlam İzmir'i reç iç şılam A) Bo B) Iti C) in D) T n 2. I.
8. Bilim dünyası yakın zamana kadar sağlıklı beslenme konusunda tavsiyeler verirken abur cuburlar konu-
sunda detaylı bir açıklamaya girişmiyordu.
Bunun sebebi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Abur cuburlara dair bilgi eksikliğinin bulunması
B) Bilim insanlarının bu konuya duyarsız kalması
C) Protein odaklı besinlerin daha önemli olması
D) Popüler bir konu olmadığının düşünülmesi
E) Abur cuburların insanlar tarafından çok sevilmesi
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
8. Bilim dünyası yakın zamana kadar sağlıklı beslenme konusunda tavsiyeler verirken abur cuburlar konu- sunda detaylı bir açıklamaya girişmiyordu. Bunun sebebi aşağıdakilerden hangisidir? A) Abur cuburlara dair bilgi eksikliğinin bulunması B) Bilim insanlarının bu konuya duyarsız kalması C) Protein odaklı besinlerin daha önemli olması D) Popüler bir konu olmadığının düşünülmesi E) Abur cuburların insanlar tarafından çok sevilmesi
26. Hâlbuki şair ne bir hakikat habercisi ne söz ustası ne de
kanun yapıcıdır. Şairin lisanı, nesir gibi anlaşılmak için değil
fakat duyulmak için oluşturulmuş; müzik ile söz arasında,
sözden ziyade müziğe yakın, ortaklaşa bir dildir. Nesirdeki
üslup için gerekli unsurların hiçbiri, şiir için söz konusu ola-
maz. Şiir ile nesir bu sebeple birbirleriyle yakınlığı ve ilişkisi
olmayan, ayrı kurallara tabi, ayrı sahalarda ayrı boyutlar ve
şekiller üzerinde yükselen ayrı iki mimaridir. Nesir doğrudan
akıl ve mantık; şiir ise kavrayışımızın bölgeleri dışında, sır-
ların ve bilinmezliklerin geceleri içine gömülmüş, yalnız ay-
dınlık sularının ışıkları zaman zaman duygularımızın ufkuna
akseden kutsi ve isimsiz bir kaynaktır.
Bu parçadan şiirle ilgili olarak aşağıdaki yargıların
hangisine ulaşılabilir?
A) Şiir, nesre çevrilebilen düzyazıdır.
B) Şiir, anlaşılmaktan ziyade hissedilir.
C) Şiir, belli zamanlarda şairlerin, duygularına odaklan-
masıyla ortaya çıkar.
D) Şiir, nesirdeki durum ve gerçekleri yaşatabilir.
E) Şiir, nesirdeki ifade açıklığını ve düzgünlüğünü
benimseyebilir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
26. Hâlbuki şair ne bir hakikat habercisi ne söz ustası ne de kanun yapıcıdır. Şairin lisanı, nesir gibi anlaşılmak için değil fakat duyulmak için oluşturulmuş; müzik ile söz arasında, sözden ziyade müziğe yakın, ortaklaşa bir dildir. Nesirdeki üslup için gerekli unsurların hiçbiri, şiir için söz konusu ola- maz. Şiir ile nesir bu sebeple birbirleriyle yakınlığı ve ilişkisi olmayan, ayrı kurallara tabi, ayrı sahalarda ayrı boyutlar ve şekiller üzerinde yükselen ayrı iki mimaridir. Nesir doğrudan akıl ve mantık; şiir ise kavrayışımızın bölgeleri dışında, sır- ların ve bilinmezliklerin geceleri içine gömülmüş, yalnız ay- dınlık sularının ışıkları zaman zaman duygularımızın ufkuna akseden kutsi ve isimsiz bir kaynaktır. Bu parçadan şiirle ilgili olarak aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılabilir? A) Şiir, nesre çevrilebilen düzyazıdır. B) Şiir, anlaşılmaktan ziyade hissedilir. C) Şiir, belli zamanlarda şairlerin, duygularına odaklan- masıyla ortaya çıkar. D) Şiir, nesirdeki durum ve gerçekleri yaşatabilir. E) Şiir, nesirdeki ifade açıklığını ve düzgünlüğünü benimseyebilir.
12
deprem
Yer kabuğunun hareketli olduğu levha sınırlarında, gü-
nümüzde volkanik faaliyetler devam etmektedir.
Buna göre günümüzde aşağıdaki ülkelerin hangi-
sinde volkanik faaliyetler etkili değildir?
B) Italya
D) Izlanda
A) Japonya
C) Filipinler
E) Suudi Arabistan
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
12 deprem Yer kabuğunun hareketli olduğu levha sınırlarında, gü- nümüzde volkanik faaliyetler devam etmektedir. Buna göre günümüzde aşağıdaki ülkelerin hangi- sinde volkanik faaliyetler etkili değildir? B) Italya D) Izlanda A) Japonya C) Filipinler E) Suudi Arabistan
2-24 Soruları Aşağıdaki
Bağımsız Cevaplayınız.
Aynı sınıfta okuyan Aysen, Serkan, Çetin, Serdar, Selma,
Suna ve Murat'ın matematik sınavında aldığı notlarla
ilgili olarak aşağıdakiler bilinmektedir.
•
Ayşen
Serkan
Çetin
Serdar
Selma
Suna
Murat
23.
Çetin, en yüksek nottan en düşük nota doğru
yapılan sıralamada dördüncü sıradadır.
Ayşen'in notu Çetinin notundan yüksektir,
Suna'nın notundan düşüktür.
Murat yalnızca Serdar'dan yüksek not almıştır.
Serkan en yüksek notu almamıştır.
1
2
3
4
Kay
www
A) En yüksek notun kimin aldığı
B) Kimin üçüncü sırada olduğu
5
22. Verilen bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi
kesin olarak bilinebilir?
C) Ayşen'in kaçıncı sırada olduğu
D) Kimin sonuncu olduğu
E) Serkan'ın kaçıncı sırada olduğu
6
7
1. Selma
II. Murat
III. Serdar
Verilen bu bilgilere göre yukardaki öğrencilerde
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
2-24 Soruları Aşağıdaki Bağımsız Cevaplayınız. Aynı sınıfta okuyan Aysen, Serkan, Çetin, Serdar, Selma, Suna ve Murat'ın matematik sınavında aldığı notlarla ilgili olarak aşağıdakiler bilinmektedir. • Ayşen Serkan Çetin Serdar Selma Suna Murat 23. Çetin, en yüksek nottan en düşük nota doğru yapılan sıralamada dördüncü sıradadır. Ayşen'in notu Çetinin notundan yüksektir, Suna'nın notundan düşüktür. Murat yalnızca Serdar'dan yüksek not almıştır. Serkan en yüksek notu almamıştır. 1 2 3 4 Kay www A) En yüksek notun kimin aldığı B) Kimin üçüncü sırada olduğu 5 22. Verilen bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi kesin olarak bilinebilir? C) Ayşen'in kaçıncı sırada olduğu D) Kimin sonuncu olduğu E) Serkan'ın kaçıncı sırada olduğu 6 7 1. Selma II. Murat III. Serdar Verilen bu bilgilere göre yukardaki öğrencilerde
1. SERİ
10. . Güneş ışınımı farklı dalga boylarında yayılır. Dalga
boyu görünür ışıktan daha kısa olan morötesi (ultra-
viyole, UV) ışınlar, Güneş'in cildimize verdiği zararın
kaynağıdır. Güneş ışığına uzun süre maruz kalmanın
bilinen en erken etkisi güneş yanığıdır. Geç etkileri
ise cilt hücrelerinde ve cilt altı dokularda hasar, erken
yaşlanma, yüzeydeki damarlarda bozulma ve bazı cilt
rahatsızlıklarıdır.
UV ışınlarının etkilerini, güneş kremleri, fiziksel veya
kimyasal yolla işlev gören etmenler kullanarak engel-
ler. Çinko oksit ve titanyum dioksit gibi fiziksel yolla
etki gösteren bileşenler UV ışınlarını yansıtarak cildi
korurken kimyasal yolla etki gösteren moleküller, UV
ışınlarını derinin alt katmanlarına inmeden soğurur.
Soğurma sırasında enerji kazanan cilt ısınır.
PARAGRAFE
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy-
lenebilir?
A) Farklı olguların ortak nedenleri üzerinde durmaktadırlar.
B) Aynı olgunun benzer yönlerini değerlendirmektedirler.
e) Farklı durumların nedeninin aynı olduğunu belirtmekte-
dirler.
A
qDY Aynı olgunun farklı yönlerini ele almaktadırlar.
E) Farklı örneklerle aynı düşünceyi açıklamaktadırlar.
ab inev
emang
ov lipishe) b
X
obob
amio stion
P
11
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
1. SERİ 10. . Güneş ışınımı farklı dalga boylarında yayılır. Dalga boyu görünür ışıktan daha kısa olan morötesi (ultra- viyole, UV) ışınlar, Güneş'in cildimize verdiği zararın kaynağıdır. Güneş ışığına uzun süre maruz kalmanın bilinen en erken etkisi güneş yanığıdır. Geç etkileri ise cilt hücrelerinde ve cilt altı dokularda hasar, erken yaşlanma, yüzeydeki damarlarda bozulma ve bazı cilt rahatsızlıklarıdır. UV ışınlarının etkilerini, güneş kremleri, fiziksel veya kimyasal yolla işlev gören etmenler kullanarak engel- ler. Çinko oksit ve titanyum dioksit gibi fiziksel yolla etki gösteren bileşenler UV ışınlarını yansıtarak cildi korurken kimyasal yolla etki gösteren moleküller, UV ışınlarını derinin alt katmanlarına inmeden soğurur. Soğurma sırasında enerji kazanan cilt ısınır. PARAGRAFE Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy- lenebilir? A) Farklı olguların ortak nedenleri üzerinde durmaktadırlar. B) Aynı olgunun benzer yönlerini değerlendirmektedirler. e) Farklı durumların nedeninin aynı olduğunu belirtmekte- dirler. A qDY Aynı olgunun farklı yönlerini ele almaktadırlar. E) Farklı örneklerle aynı düşünceyi açıklamaktadırlar. ab inev emang ov lipishe) b X obob amio stion P 11
(1) Meşrutiyetin yazınsal karmaşa ortamında Ahmet
Haşim'in şiiri ayrı bir ses olarak kendisini gösterdi. (II)
1921'de basılan ilk şiir kitabı "Göl Saatleri"nin başındaki kü-
çük manzumeler, bu dönemin asıl eserleridir. (III) Bir ressam
titizliğiyle yazılmış bu şiirlerle Ahmet Haşim, doğanın özü-
nü sızdırmak ister gibidir. (IV) "Göl Saatleri", "Göl Kuşları",
"Serbest Müstezatlar" ve "Muhtelif Şiirler" adlı bölümlerden
oluşan bu kitap Türk şiirinin Yahya Kemal Beyatlı'dan sonra
ikinci kanadını kurar. (V) Beyatlı'nın geniş kesimleri kucakla-
yan toplumcu ve ulusçu şiirine karşılık Haşim daha dar ama
daha derin konulara yer verir.
Ahmet Haşim'in ve eserlerinin değerlendirildiği bu par-
çadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdaki-
lerden hangisi söylenemez?
A) I. cümlede, bulunduğu karmaşık döneme rağmen tar-
zıyla farklılığını gösterdiğinden söz edilmiştir.
B) II. cümlede, dönemin temel eserinin Göl Saatleri'ndeki
manzumeler olduğu söylenmiştir.
C) cümlede, şiirlerdeki doğa görsellerinin resim formun-
da aktarımı olduğu verilmiştir.
DV. cümlede, bazı eserlerin, dönemin bir başka sanatçı-
Yahya Kemal Beyatlı'nın gölgesinde kaldığı vurgulan-
mıştır.
E) V. cümlede, Yahya Kemal Beyatlı ile kıyaslandığında
sanatçının, konu bakımından dar ama derin olduğun-
dan söz edilmiştir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
(1) Meşrutiyetin yazınsal karmaşa ortamında Ahmet Haşim'in şiiri ayrı bir ses olarak kendisini gösterdi. (II) 1921'de basılan ilk şiir kitabı "Göl Saatleri"nin başındaki kü- çük manzumeler, bu dönemin asıl eserleridir. (III) Bir ressam titizliğiyle yazılmış bu şiirlerle Ahmet Haşim, doğanın özü- nü sızdırmak ister gibidir. (IV) "Göl Saatleri", "Göl Kuşları", "Serbest Müstezatlar" ve "Muhtelif Şiirler" adlı bölümlerden oluşan bu kitap Türk şiirinin Yahya Kemal Beyatlı'dan sonra ikinci kanadını kurar. (V) Beyatlı'nın geniş kesimleri kucakla- yan toplumcu ve ulusçu şiirine karşılık Haşim daha dar ama daha derin konulara yer verir. Ahmet Haşim'in ve eserlerinin değerlendirildiği bu par- çadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisi söylenemez? A) I. cümlede, bulunduğu karmaşık döneme rağmen tar- zıyla farklılığını gösterdiğinden söz edilmiştir. B) II. cümlede, dönemin temel eserinin Göl Saatleri'ndeki manzumeler olduğu söylenmiştir. C) cümlede, şiirlerdeki doğa görsellerinin resim formun- da aktarımı olduğu verilmiştir. DV. cümlede, bazı eserlerin, dönemin bir başka sanatçı- Yahya Kemal Beyatlı'nın gölgesinde kaldığı vurgulan- mıştır. E) V. cümlede, Yahya Kemal Beyatlı ile kıyaslandığında sanatçının, konu bakımından dar ama derin olduğun- dan söz edilmiştir.
kadar
rsi bir
eğin,
de
gu
|1
glas
Stue
A Kitapçığı
Dünya Deneme
28. Şiir, zaman gibi akıp gider; hiç durmaz. Tıpkı hayat gibi
şiir de sürekli hareket ve değişim halindedir. Şiir çok özel
bir alandır. Her insanın mutlaka bir biçimde şiirin içinde
yer alması gerekmez. Zorunlu bir uğraş alanı değildir.
Mesela para kazanmak, her insanın uğraş vermesi ge-
reken bir alandır ama şiir öyle değildir. Ama herkes bir
ucundan tutsa - bunu elbette şiire destek olmak bağ-
lamında söylüyorum o zaman şiir, o insanlığa anlam
katan bir etkinlik halini alır
Bu parçaya göre aşağıdaki önermelerden hangisi şi-
ire bakış açısıyla örtüşür?
A) Şiir dönüşüme açık bir alandır.
B) Herkes şiir karalamaları yapmalıdır.
CHer çocuk şair bir ruhla doğar.
DY Şiir özel bir alandır ve durağandirsinly (A
E) Uğraş düzeyinde ilgi şiire dâhildir.
nub
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
kadar rsi bir eğin, de gu |1 glas Stue A Kitapçığı Dünya Deneme 28. Şiir, zaman gibi akıp gider; hiç durmaz. Tıpkı hayat gibi şiir de sürekli hareket ve değişim halindedir. Şiir çok özel bir alandır. Her insanın mutlaka bir biçimde şiirin içinde yer alması gerekmez. Zorunlu bir uğraş alanı değildir. Mesela para kazanmak, her insanın uğraş vermesi ge- reken bir alandır ama şiir öyle değildir. Ama herkes bir ucundan tutsa - bunu elbette şiire destek olmak bağ- lamında söylüyorum o zaman şiir, o insanlığa anlam katan bir etkinlik halini alır Bu parçaya göre aşağıdaki önermelerden hangisi şi- ire bakış açısıyla örtüşür? A) Şiir dönüşüme açık bir alandır. B) Herkes şiir karalamaları yapmalıdır. CHer çocuk şair bir ruhla doğar. DY Şiir özel bir alandır ve durağandirsinly (A E) Uğraş düzeyinde ilgi şiire dâhildir. nub
26. Kendinden söz etmeyi kötü görmek, âdet olmuştur
çünkü kendinden söz etmek her zaman kendini öv- .
mek gibi görünür; kendini övmekse herkesin zıddına
gider. Ama kendinden söz etmeyi yasak etmek, ço-
cuğun burnunu silecek yerde, burnunu koparmak
olur. Bence insan ne olduğunu bilmekte dikkatli ol- ¹
malı; iyi tarafını da kötü tarafını da aynı titizlikle orta-
ya çıkarmalıdır. Eğer ben kendimi iyi ve olgun gör-
seydim bunu bağıra bağıra söylerdim. Kendini oldu- ▪
ğundan az göstermek, tevazu değil, budalalıktır; ken-
dine değerinden az paha biçmek korkaklıktır, pısırık-
lıktır.
Bu parçada yakınılan durum aşağıdakilerden
hangisidir?
Övgüde de yergide de aşırılığın zararlı olması
Kişinin olduğundan farklı görünmeye çalışması
Alçakgönüllü olmamanın yanlış bir davranış biçi-
mi olması
Fazla kibrin insanı budalalaştırması
E) Insanın kendini anlatmasının kendini beğenmişlik
olarak görülmesi
1
I
1
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
26. Kendinden söz etmeyi kötü görmek, âdet olmuştur çünkü kendinden söz etmek her zaman kendini öv- . mek gibi görünür; kendini övmekse herkesin zıddına gider. Ama kendinden söz etmeyi yasak etmek, ço- cuğun burnunu silecek yerde, burnunu koparmak olur. Bence insan ne olduğunu bilmekte dikkatli ol- ¹ malı; iyi tarafını da kötü tarafını da aynı titizlikle orta- ya çıkarmalıdır. Eğer ben kendimi iyi ve olgun gör- seydim bunu bağıra bağıra söylerdim. Kendini oldu- ▪ ğundan az göstermek, tevazu değil, budalalıktır; ken- dine değerinden az paha biçmek korkaklıktır, pısırık- lıktır. Bu parçada yakınılan durum aşağıdakilerden hangisidir? Övgüde de yergide de aşırılığın zararlı olması Kişinin olduğundan farklı görünmeye çalışması Alçakgönüllü olmamanın yanlış bir davranış biçi- mi olması Fazla kibrin insanı budalalaştırması E) Insanın kendini anlatmasının kendini beğenmişlik olarak görülmesi 1 I 1
2022-TYT/ Türkçe
24 ve 25. soruları aşağıdaki parçaya göre cevapla-
yınız.
Kim ne derse desin "yazmak" önemli bir olgu insan yaşa-
minda. Binlerce yıldır yazıyor, çiziyor insanlar. Şimdi kendi
adima ne mi yapıyorum yazmakla? Kısaca söylemek gere-
kirse ben kendimi öğreniyorum. Bu yolla insanı, insanlığı,
yaşamı öğreniyorum. Yazmak, özellikle şiir yazmak, çok
özel ve öznel bir uğraş. Aslında insan kendisi için yazar.
Bazen bunu başkalarıyla paylaşmak ister. Sağda solda
yazı yayımlatmak, kitap çıkarmak bu duygunun sonucu.
Bir de ölüm sorunsalı var. Bir türlü kafamıza sığdıramadı-
ğımız, kabullenemediğimiz... Ölümü unutmak için kişinin
kendi kendini oyalamasıdır yazmak bir bakıma. Bu, tüm
sanat dalları için geçerli. Gerçekler sizi ezmeye başlayınca
bu gök kefenli dünyada ne yapacağınızı şaşırırsınız.
Kaçacak delik ararsınız. Sanat, özellikle şiir, işte o kaça-
cak delik oluverir. Bakmayın şairlerin atıp tutmalarına.
Onlar gerçekte çok nazlı, nahif, ayakta eğreti duran, kala-
balıklar içinde bile yalnız kimseler. Hep dayanak ararlar.
Aşk ararlar, meşk ararlar, alkış ararlar, ün ararlar. Güçlü
görünmelerine pek de itibar etmemek lazım.
24. Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisinin karşılığı
olabilir?
A Sizce şiir nedir, şiir hangi ihtiyacımızı karşılar?
Yazmanın olumlu yanları nelerdir?
Niçin yazıyorsunuz ve bir insan niçin yazar? +
Yazarken ve okurken neler hissediyorsunuz?
Sizce şiirin temel özellikleri nelerdir veya neler olmalı-
dır?
25. Bu parçada "yazmanın gerekçesi" olarak aşağıdakiler-
den hangisi sayılmamıştır?
Insanın kendini tanımak istemesi
Yazdıklarını kitaplaştırma isteği
(C) Ölüme karşı koymak X
Hayatın zorluklarından uzaklaşmak
Izlenimlerini başkalarıyla paylaşmak
YAYINI ARI
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
2022-TYT/ Türkçe 24 ve 25. soruları aşağıdaki parçaya göre cevapla- yınız. Kim ne derse desin "yazmak" önemli bir olgu insan yaşa- minda. Binlerce yıldır yazıyor, çiziyor insanlar. Şimdi kendi adima ne mi yapıyorum yazmakla? Kısaca söylemek gere- kirse ben kendimi öğreniyorum. Bu yolla insanı, insanlığı, yaşamı öğreniyorum. Yazmak, özellikle şiir yazmak, çok özel ve öznel bir uğraş. Aslında insan kendisi için yazar. Bazen bunu başkalarıyla paylaşmak ister. Sağda solda yazı yayımlatmak, kitap çıkarmak bu duygunun sonucu. Bir de ölüm sorunsalı var. Bir türlü kafamıza sığdıramadı- ğımız, kabullenemediğimiz... Ölümü unutmak için kişinin kendi kendini oyalamasıdır yazmak bir bakıma. Bu, tüm sanat dalları için geçerli. Gerçekler sizi ezmeye başlayınca bu gök kefenli dünyada ne yapacağınızı şaşırırsınız. Kaçacak delik ararsınız. Sanat, özellikle şiir, işte o kaça- cak delik oluverir. Bakmayın şairlerin atıp tutmalarına. Onlar gerçekte çok nazlı, nahif, ayakta eğreti duran, kala- balıklar içinde bile yalnız kimseler. Hep dayanak ararlar. Aşk ararlar, meşk ararlar, alkış ararlar, ün ararlar. Güçlü görünmelerine pek de itibar etmemek lazım. 24. Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisinin karşılığı olabilir? A Sizce şiir nedir, şiir hangi ihtiyacımızı karşılar? Yazmanın olumlu yanları nelerdir? Niçin yazıyorsunuz ve bir insan niçin yazar? + Yazarken ve okurken neler hissediyorsunuz? Sizce şiirin temel özellikleri nelerdir veya neler olmalı- dır? 25. Bu parçada "yazmanın gerekçesi" olarak aşağıdakiler- den hangisi sayılmamıştır? Insanın kendini tanımak istemesi Yazdıklarını kitaplaştırma isteği (C) Ölüme karşı koymak X Hayatın zorluklarından uzaklaşmak Izlenimlerini başkalarıyla paylaşmak YAYINI ARI