Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

arasında- il ---- orta- i savunan bireyle- --- hak- hangi- Yazın hayatımın hemen her döneminde özden yoksun anla- tımın ya da anlatımdan yoksun özün yazınsal yapıtlarda bir başına hiçbir değer taşımadığını savundum. Yüklem Bu cümlenin ögeleri aşağıdakilerin hangisinde doğru ola- rak sıralanmıştır? A) Özne, nesne, yüklem B Zarf tümleci, nesne, yüklem C Zarf tümleci, dolaylı tümleç, nesne, yüklem D) Nesne, dolaylı tümleç, yüklem E)-Dolaylı tümleç, zarf tümleci, nesne, yüklem

DENEME - 2 13. Zihin okuma, bilim kurgunun favori konularından, teknolojik gelişmelerse bu konuyu kurgudan gerçekliğe taşıma yö- nünde ilerliyor. Geçtiğimiz yıl yapılan araştırmalarda zihin okumanın gerçekleştiği üç deney yapıldı. Her ne kadar ile- tilen bilgiler basit motor hareket komutları olsa da bu heye- can verici bir gelişme. Şubat ayında Duke Üniversitesinden araştırmacılar, iki laboratuvar faresinin beynini birbirine bağ- ladı. Deneyde farelerden biri, iki kaldıraçtan sağdakine ya da soldakine bastığında korteksindeki bir elektrot bir sinyal yakaladı. ---- Bu atımlar da dijital mesaj üzerinden, başka bir farenin korteksine yerleştirilmiş olan elektrota iletildi. Daha önceden iki farklı tipteki atımı ayırt edebilecek biçimde eğitilmiş olan bu ikinci fare, gelen sinyale göre kaldıraçlar- dan birine bastı. Sinyali alan fare denemelerin %64'ünde doğru kaldıraca bastı. Bu oran mükemmel olmasa da rast- gele seçim yapacağı duruma göre çok daha iyi. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Yakalanan sinyale göre yapılan deneyin seyri değişti. B) Araştırmacıların yaptığı bu deneyden sonra zihin okuma çalışmaları hızlandı. C) Sinyale göre farelerden biri yerleştirilen elektrota farklı bir tepki verdi. D) Araştırmacılar bu sinyali, sinyal atımlarına dönüştürdü. E) Bu sinyalin verileri, başka bir araştırmaya kapı açtı.

Paragrafın Şifresi E) II ve III 13. JM Barrie tarafından yaratılan Peter Pan karakte- rinin ortaya çıkışı Barrie ve David adlı iki kardeşin yaşadığı bir trajediye dayanıyor. Barrie'nin kardeşi David, 12 yaşındayken bir paten kazasında haya- tını kaybeder. Anneleri ise bu üzücü olayı bir türlü atlatamaz ve üzüntüsünden hastalanarak yatağa düşer. Barrie ise annesini mutlu edebilmek için ölen kardeşini taklit etmeye başlar. Başlangıçta Barrie'nin bu fikri işe yarasa da Barrie asla kardeşi David gibi olumlu, dünyayı tozpembe gören biri olamaz. David, tıpkı Neverland'deki Peter gibi, annesinin aklında sonsuza dek masum bir çocuk olarak kalır. Barrie ise büyür, tıpkı Wendy ve fani dünyadaki kardeşleri gibi. Bu parçanın konusu aşağıdakilerden hangisidir? A) Peter Pan kimliğinin nasıl oluşturulduğu B) David'in annesinin çektiği sıkıntılar C) Barrie'nin annesi için yaptıkları D David'in niçin yaşamını yitirdiği (E) Barrie ve David kardeşlerin hayatları 303 Metot Anlatımlı Soru Bankası

TYT / TÜRKÇE 4. Yapılan araştırmaya göre, müze, tiyatro veya sanat galeri- sine yapacağınız geziler, daha uzun yaşamanıza yardımcı olabilir. Araştırmacılar, sanatla sık meşgul olan kişilerin (birkaç ayda bir veya daha fazla), diğerlerine kıyasla erken ölme riskinin %31 daha düşük olduğunu buldu. Yılda bir veya iki kez tiyatroya veya müzeye gitmek bile %14 daha düşük riskle bağlantılı çıktı. Araştırmacılar bu sonuçlara ulaşmak için, İngiltere'deki 50 yaş ve üzeri 6.000'den fazla yetiş- kinin verilerine baktı. Çalışmanın yazarı Daisy Fancourt, "Kötü alışkanlıklar, kötü beslenme ve egzersiz yapmama gibi diğer etkenler kuşkusuz ölüm oranının daha büyük be- lirleyicisi olsa da insanların sağlıkla ilgili bir faaliyet olarak düşünmediği bu boş zaman ve zevk aktiviteleri, sağlığı ve uzun ömürlülüğü destekliyor." diyor. Bir bireyin ne sıklıkla sanat aktiviteleri ile meşgul olduğu, araştırmanın başında, 2004-2005 yılları arasında ölçüldü. Ölçülen bu sanat akti- vitelerine sergiler, konserler ve opera dâhildi ancak sinema dâhil değildi. Katılımcılar daha sonra yaklaşık 12 yıl boyunca takip edildi ve bu süre zarfında ölümler İngiltere Ulusal Sağ- lık Servisi verileri kullanılarak kaydedildi. Bu parçayla ilgili aşağıdaki yorumlardan hangisi yapıla- bilir? A) Dünyada en uzun yaşayan insanlar müze gezen insan- lardır. B) Yılda en az iki kez tiyatroya gidenler müzeye gidenlere göre daha sağlıklı bir yaşam sürer. C) Ingiltere'de 50 yaş ve üzeri yetişkin insan sayısı 6.000'i geçmemektedir. D) Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre çeşitli düzen- lemeler yapılmıştır. E Sanatsal aktivitelere katılım oranı arttıkça uzun yaşama ihtimali de artar. 5

A A 22. Bir Afrika fili yeni doğduğunda derisi küçük çıkıntı ve çukurlardan oluşur. Keratinleşmiş ölü hücrelerin bu- lunduğu, epidermisin en dışında yer alan ve korun da denilen stratum corneum tabakaları insanlardaki gibi dökülmez, alttan gelenlerle birlikte sürekli kalınlaşır. Zamanla üst üste biriken korun, insan derisinin yak- laşık 50 katı kalınlığa kadar ulaşabilir. Çukurlara inen ölü deri tabakası üzerindeki basınç kalınlaşmanın etki- siyle artar ve derinin çıkıntıları arasında derin çatlaklar oluşur. Bu çatlaklar tüm deri boyunca uzanan bir kanal sistemi gibi birbirine bağlanır. Bu parçadan hareketle Afrika filinin deri yapısıyla ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? LA Doğumundan itibaren deri yapısının pürüzsüz ol- madığına B) Deri kalınlığının insanınkinden elli kat fazla olabile- ceğine C) Korun tabakasının dökülmemesi yönüyle insan de- risine benzediğine D) Derideki derin çatlakların ölü deri tabakasındaki ba- Sinçtan kaynaklandığına E) Den üzerindeki tüm çatlakların bir kanal gibi birbi- rine bağlı olduğuna

35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. ta Hikâyemin gerçekliğini koruması için göç yoluna dair içten bir deneyim aktarabilmem gerekiyordu. Bu nok- tada da Alman gazeteci Wolfgang Bauer'in Denize Gömülenler adlı kısa ama etkili kitabı bana rehber oldu, o kitabı elime aldığım gün hazine bulmuş gibi ol- dum. Wolfgang Bauer bu kitabı yazmak için Alman pa- saportunu geride bırakıp mülteci kimliğine bürünerek diğer mültecilerle beraber göç yoluna düşüyor. Bana sorarsanız müthiş bir gazetecilik örneği. Tabii bu hikâ- yenin bir de Ayfer tarafı var. Orada da derin bir yas ve iyileşme hikâyesi karşılıyor bizi. Bu yüzden çocu- ğunu kaybeden annelerin yas ve iyileşme süreçlerini epeyce araştırdım. Bu noktada bana Elizabeth Küb- ler-Ross'un yas üzerine çalışmaları çok yardımcı oldu hatta romanın çatısını da onun literatüre kazandırdığı "yasın beş evresi" üzerine kurdum. 35. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen gerçeklik anlayışının eserlere yansıtılması anlayı- şını desteklemez? A) Reşat Nuri Güntekin müfettişlik görevinden dolayı Anadolu'nun birçok yerini gezdiği için gördüğü bir- çok soruna eserlerinde yer vermiştir. B) Ahmet Hamdi'nin Dergâh'ta on bir şiirinin yayım- lanmasında Yahya Kemal'in öğrencisi olmasının büyük etkisi vardır. C Sabahattin Ali'nin çeşitli şehirlerde eğitim görmesi, öğretmenlik yapması ve cezaevinde kalması gibi durumlar eserlerinde konu olarak yerini almıştır. D) Yazarlar, Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra toplum yapısında meydana gelen çarpıklıkları, ekonomik bunalımları eserlerine yansıtmışlardır. E) Akunyili Crosby, aidiyet ve kültürel göstergelere ilişkin yazdığı eserinde yaşadığı toplumun bağla- rını güçlü bir şekilde ortaya koymuştur. 36. BL ula A) CAP B 13 C C

4 SOL 1 2 3 4 SAĞ Eda, Faruk, Gamze ve Hakan adlı yazarlar tarafından 1960, 1970, 1980 ve 1990 yıllarında yazılan M, K, S, T kitaplarıyla ilgili şu bilgiler bilinmektedir: Bu dört kitap sıralanarak şekildeki gibi yan yana dizilmiştir. 1990 yılında yazılan kitap, Eda'nındır. 3 numaralı kitabın yazarı Gamze'dir. 1960 yılında yazılan kitap S'dir. Eda'nın kitabı 1980 yılında yazılan kitabın hemen sağında, T'nin hemen so- lundadır. ● Bu bilgilere göre T kitabının yazarı kimdir? A) Eda B) Faruk C) Gamze D) Hakan KONU ANLATIMI 0

(1) Fındığın sağlığa yararları konusu uzun süredir üze- rinde durulan bir konu olduğundan iyice bellendi. (II) Hatta bu yüzden birçok önemli mesele bir kenara atıl- dı. (III) Sonucunda ise birçok veri elde edilmiş olmalı ki şu bilgileri öğreniyoruz. (IV) Mesela fındık yiyenlerin büyük bir kısmı kalbe iyi geldiğini düşündüğünden yi- yor. (V) Az bir kısmı ise fındık yağ deposudur çok fazla tüketilmemelidir, diyor. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? I. cümlede, neden anlamı vardır. A) B) C) D) E) II. cümlede, I. cümledeki durumun bir sonucu/ak- tarılmıştır. III. cümlede, bir olasılıktan söz edilmiştir. IV. cümlede, amaç anlamı vardır. V. cümlede, bir öneriye yer verilmiştir.

25. Kendinden söz etmeyi kötü görmek, yasak etmek ådet olmuştur çünkü kendinden söz etmek her zaman kendini övmek gibi görünür, kendini övmekse herkesin ziddina gider. Bununla birlikte kendinden söz etmeyi yasak et- mek, çocuğun bumunu silecek yerde, koparmak olur. D Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki düşünceyi destekler niteliktedir? - A) Olumlu ve olumsuz düşüncelerimizi söylemek öz güvenli olduğumuzu gösterir. B) Cocukların kendini anlatmasına fırsat vermekten kaçınmamalıyız. C) Baz insanlar başkalarının başarılarını kıskanıp on- ların eksiklerini öne çıkarırlar. D) Insanın yeri geldiğinde kendisini ve yaptıklarını an- latması övünmek değildir. E) Başarılı insanları dinlemek, başarılı olmamız için yeterli değildir. 6

B B 26. Mürebbiye, Batılılaşmayı yanlış anlayan insanların düştükleri durumu işaret ederken her ne kadar kurma- ca olan bir âlemin içerisinden okura sesiense de iki asri aşan modernleşme maceramızın hangi evrelerden ge- çerek yol almaya çalıştığını işaret etmesi bakımından önemlidir. Bu serüvende medenileşmeyi ve terakkiyi Dehri Efendi gibi anlayıp kendilerini ve nesillerini Anjel gibi hocalara teslim eden, bunun sonucunda da daha zor ve gülünç durumlara düşen birçok insan vardır. Bu insanlar hem yaşayış hem de fikir itibarıyla ne tam manasıyla Doğulu ne de tam olarak Batılı olabilmiş; kendileriyle beraber toplumu da telafisi zor sorunlara sürüklemişlerdir. Bu parçadan hareketle Mürebbiye ile ilgili aşağıda- kilerden hangisi söylenemez? A) Romanda anlatılanların kurmaca olduğundan ger- çekliği yansıtmadığı B) ilerlemeyi yanlış değerlendiren kahramanların ne Doğulu ne de Batılı olduğu C) Çocuklara eğitimin Batılı öğretmenlerce verilmesi- nin yanlış olduğuna değinildiği D) Batılılaşmayı yanlış anlayan insanların içine düş- tükleri zor durumu ele aldığı E) Çağdaşlaşmanın hangi evrelerden geçtiğini işle mesi bakımından önemli olduğu

eri ezbere ca ulaşıla- 10 CAP onemli olduğu 29. Seyahat ne kadar rahat ve eğlenceli olursa olsun yine için için, anlaşılmaz bir endişe tohumu taşır. En ilkel ve ağır kervan yürüyüşlerinden en süslü ekspres ve tantanalı vapur seyahatlerine kadar yolculuğun bütün çeşitlerini denedi insanoğlu. Hepsinde de aynı giz li acının içini ısırdığını duydu Akşam, yolculuğun en keskin duygu saatidir. Yolcu üzerinde karanlığın bu tesin nereden geliyor? Uzaklardan, insanlığın ta ilk hayvani gecelerinin hatıralarından. Her gölge oyunu, her ot titreyişi, her yaprak kımıldayış bir düşman his sini verir. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerin hangisidir? A) Gece seyahatlerinde göz görevini yapamadığı için yan- liş şeyler görmeye başlar ve insana korku hissi verir. B) Akşamlan insanların seyahat etmek istememeleri- nin nedeni etrafı iyi görememeleridir. C) Tarihinin başlangıcından beri insanlar, yaban hay- vanlarının gece saldırılarından korkar. D) İnsan, var oluşundan bu yana seyahat etme iste- ğini her ne kadar korksa da çeşitli araçlarla gerçek- leştirmiştir. Einsanin eğlenceli ve rahat bir yolculuk yapmak için içindeki endişe tohumlarını yok etmesi gerekir. Diğer sayfaya geçiniz.

1 7 S m e a- I B KITA 7. İtalyan şair Eugenio Montale'nin şiirleri genellikle anlaşılmaz bir dilde, simgelerle örülü bir düzende yazılmıştır. Şiirlerin- de genel anlamda olumsuz, içe dönük hatta karamsar olarak değerlendirilecek bir hava hâkimdir. Ancak şairin şiirlerinin anlaşılmaz oluşu, ona bu şiirleri yazmasındaki gerekli altya- pıyı sağlayan İtalyan edebiyatının köklü geçmişinden kaynak- lanmaktadır. Geçmişle olan bağını asla koparmamıştır. Zira Montale bir yandan Dante, Petrarca, Leopardi ve Foscolo gi- bi İtalyan edebiyatının deyim yerindeyse köklerinden ilham alırken diğer yandan Carducci, Pascoli ve D'Annunzio gibi İtalya'nın modern yazar ve şairlerinden etkilenmiştir. Şairin karamsarlığı ise aslında varoluşsal bir karamsarlıktır. Bu ol- gu özellikle Ossi di Seppia adlı şiir derlemesinde ortaya çıkar. Derleme, Birinci Dünya Savaşı sonrasında gençlerin karşıla- rında buldukları dünyanın eğreti arka planı düzleminde yaratıl- mış, olumsuz bir dünya üzerine kuruludur. Şiirlere hayat veren ise yine bu olumsuz düşünce ve yokluk olgusudur. Bu parçada Eugenio Montale ile ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? SIRGE koc ara Yayıncılık A) Etkilendiği şair ve yazarlara B) Şiirinin bazı özelliklerine Geleneksel değerle olan ilgisine imgeleri seçerken uyguladığı yönteme E) Şirlerine kaynaklık eden olgu ve olaylara

A 37. - 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplaying. Çinliler, bambu ağacının önce tohumunu eker, ağacı sular ve gübreler. Birinci yıl tohumda herhangi bir değişiklik ol maz. Tohum yeniden sulanıp gübrelenir. Bambu ağacı ikinci yılda da toprağın dışına filiz vermez. Üçüncü ve dördüncü yıllarda her yıl yapılan işlem tekrar edilerek bambu tohumu sulanır ve gübrelenir. Fakat inatçı tohum bu yılda da filiz vermez. Çinliler büyük bir sabırla beşinci yılda da bambuya su ve gübre vermeye devam ederler. Nihayet beşinci yılın sonlarına doğru bambu yeşermeye başlar ve altı hafta gibi kısa bir sürede yaklaşık 27 metre boyuna ulaşır. Akla gelen ilk soru şudur: Bambu ağacı 27 metre boyuna altı haftada mı yoksa beş yılda mi ulaşmıştır? Bu sorunun cevabi tabii ki beş yıldır. Dolayısıyla başarının şartları her zaman çok basittir. A r. Bu parada boş bırakılan yeryüşüncenin ak göre aşağıdakilen hangisi geti gelidi A) Küçücük bivan 27 mere uzunluğa ulaşması, in- sadece sabrıyla açılacak bir durum değildir san B) O hålde, doğdaki her capkin vümesi ve olgunlas ması için bel bir surenin geçmesi gerekm C) Doğru zamanda doğru işler yapmak /da enemli etkendir Bambu ağacının beş mümkün gibi du ve tecrübe e Büyük bir sa gübrel olmasından s 38. Bu parçaya göre Çinlilerin, bambu ağacı yetiştirmede aşağıdakilerden hangisini ilke edindikleri söylenemez? Bir süre için çalışın. X B) Bir süre tahammül edin. C), Asla rehbersiz yola çıkmayın. D Her zaman inanın. ✓ Ell Hiçbir zaman geri dönmeyin. 39.-40. sorulan a 1944 yılında Amerik yaşındaki öğrencile sorular sorularak öz lerin gelişimi nitelik 1969'da aynı kişile Bu kez sorulara iki günkü kişilikleri ve 1944'te verdiklerina kişilik özelliklerinin asil ilginç olan, 19 okto rinda ortaya çıktı büyük farklar vari bir zamanlar oldu kileri kopmuştu. gerçek yanıtlard daha düşük öz g tirilmişti. 39 Bu parçadan ilir? bünyayı al B) Gençken da yerini C) Yaşın iler celer kişi D) Insanlar, -12- lara gene Bir durum koşula g 40. Bu parçad lerden har A) Gençl B) Orta y lemle C) Yaşır koym D) Aynı E) Bire mac

3. (1) Ebru, kâğıt üzerine, özel yöntemlerle yapılan gele- neksel bir süsleme sanatıdır. (II) Ebru sözcüğüne kö- ken olarak, bulut anlamına gelen Farsça "ebr" sözcüğü gösterilmektedir. (III) Bu sözcükten türetilen ve "bulut gibi" ya da "bulutumsu" anlamına gelen "ebri" sözcüğü Türkçede değişerek "ebru" biçimini almıştır. (IV) Ebru sanatına son yıllarda ilgi katlanarak artmaktadır. (V) Ebru sözcüğü bir başka görüşe göre "yüz suyu" anla- mına gelen Farsça "ab-ruy" tamlamasından gelmekte- dir. Parçada numaralanmış cümlelerden hangisi parag- rafın anlam akışını bozmaktadır? A) B) C) III DJIV ENV

de her gün, beni eleşti- r. Kimi bana, kimi şiirime a ben bu yazılara karşı- alnız bir insanım ve hiç: bozmak istemem. Tam ikçe imkânsızlaştığı bir iz kalmak için büyük bir urumumun benim aley- aretlendirdiğini, onların z bir yazı yazmalanna biliyorum ve buna rağ cevap vermiyorum. in söz edilen, gündemde TEST 2 di aleyhinde yazı yaz- diği lanaksızlaşmasından vazılara karşılık ver- zlığını bozmasından eştirilere cevap ver- e yazılan yazıların hangisi söylene- E) V C) III TEST 3 Paragrafta Yardımcı Düşünce 1. Toplumun en eski kültür taslan olan miter 2. Bugün dünyada bireyledny.c ikel insanlann kainals anlama ve yorumla ma çabalannin ürünü olan birtakım kutsal hikayelerdir. Mitler, tarih öncesi dönemlerde oluştuğu için onların izlerini sürmek, asina, ulaşmak hatta hangi millete all olduğunu belirlemek araştırıcılar için oldukça güçtür. Toplumlanın likel dönemlerinde dünyada var olan canlı ve cansız nesneleri, birtakım doğa olaylarını açıklamak üzere yarattıklan bu kayeler, mitolojik birtakım geleneklerin olu masını sağlamıştır. Çünkü mitte her zaman bir yaratma söz konusudur. Insan miti bilmek- le nesnelerin kökenlerini de bilir ve bu sayede o nesnelere egemen olur. Böylece birtakım kutsal merasimlerde de mitler kullanılır. Bu yönüyle ilkel toplumların mitolojik gelenekleri din adamları ve şairler tarafından yeniden ele alınıp canlandırılmış, büyük mitolojiler netice- Y de yazılı metinler haline gelmişlerdir. yaşadikan pek çok sorunun gizlin cloudan deurme becerlenys lige konusunda bir otorte fainline b elogical dinjinmeyen bireylerde ni, toplumu ya da evreni anlama mez. Bireylerin, yaşamı sorgul ruyu ve yanligi ayt stmeleri, g bu oranda kirlenen big, su Onermeleri elegir süzgecine yargılanında dürüst olmalan ligindan kurtulmalan ise an lanmalan le dianakidir, Bu sözleri söyleyen bir den hangisini söylemes A) Belirli bir kişinin ya menliği altında yaşa hasil düşüneceğini bilemez. R Bu parçadan mitler ile ilgili olarak aşağı- G dakilerden hangisinde ulaşılamaz? A A) Toplumların, ilkel dönemde dünyada var Y olan varlıkları ve tabiat olaylarını aydın latmayı amaçlamıştır. 1 N A B) Çağ dişi insanların dünyayı anlama ve L yorumlama gayretlerinin bir sonucu ola- rak toplumda yer almışlardır.. R C) Tarih Öncesi dönemlerde oluşmuş olma- ları bu alanda araştırma yapan kişilerin işini oldukça zorlaştırmıştır. D) Tarihi bir geçmişe sahip bu ürünler, din adamları ve şairler tarafından oluşturulup metin haline getirilmiştir. B) Yapılan eleştirilen fayıcı düşünce b kişiler toplumda E) İnsanların nesnelere hükmedebilmesine olanak sağladıklan gibi insanlar için kut- sal kabul edilen törenlerde de kullanılmış- tır. C) Yüksek düşün kişiler, hayatta runu rahatlıkla D) Bir kimsenim eleştirel dü hip olmas E) Akıllarını doğruyu giye ula

4. İslamiyet öncesi dönemde Türklerde kağan olabilmek için Gök Tengri tarafından kut verilmiş bir aileye mensup olmak gerekirdi. Tanrı, Türk kağanına kut vererek hükümdarlık gücü ve yetkisi bahşederdi. Ancak Türk kağanı eski Mısır medeniyetinde olduğu gibi tanrı-kral sayılmazdı. Bu bilgilerden hareketle İslamiyet öncesi Türk devletleri ile ilgili, J. Kağan kutsal varlık olarak kabul edilmemiştir. Siyasi iktidar kavramı kut tabiri ile ifade edilmiştir. III. Gücün meşruiyet kaynağının ilahi olduğuna inanılmıştır. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) Yalniz II D) I've Ill E) I, II ve III C) I ve Il