Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

7. Sanat, biraz da bencilliktir. Sanatçının kendini doyurma,
kendini kanıtlama biçimidir. Yoksa bu kadar sanat escri
varken insanlar hâlâ neden üretsinler ki? Evet; insan, sanatın
içinde olmayı seviyor çünkü sanal, korkunç dalgalarıyla
içindekilere aman vermeyen bir deniz gibidir.
Bu parçadaki altı çizili sözde sanatla ilgili olarak
anlatılmak Istenen aşağıdakilerden hangisidir?
(A) Sürekli ve yoğun mücadelelerin yaşandığı bir alan olduğu
B) Yaratıcılarının birikimleriyle biçimlendiği
C) Sanatsal yeteneklerin üstünlük çatışmasından beslendiği
D) Söylenmemiş olanları söyleyebilme ortamı yarattığı
E) Kişiler arasında rekabet duygusunu geliştirmeye katkısının
olduğu
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
7. Sanat, biraz da bencilliktir. Sanatçının kendini doyurma, kendini kanıtlama biçimidir. Yoksa bu kadar sanat escri varken insanlar hâlâ neden üretsinler ki? Evet; insan, sanatın içinde olmayı seviyor çünkü sanal, korkunç dalgalarıyla içindekilere aman vermeyen bir deniz gibidir. Bu parçadaki altı çizili sözde sanatla ilgili olarak anlatılmak Istenen aşağıdakilerden hangisidir? (A) Sürekli ve yoğun mücadelelerin yaşandığı bir alan olduğu B) Yaratıcılarının birikimleriyle biçimlendiği C) Sanatsal yeteneklerin üstünlük çatışmasından beslendiği D) Söylenmemiş olanları söyleyebilme ortamı yarattığı E) Kişiler arasında rekabet duygusunu geliştirmeye katkısının olduğu
150
12. Kelimeler, binlerce yıl önce de vardı ancak yaşayan ve de
ğişen birer varlık olarak bilim sahasına gireli henüz yüz yıl
kadar oldu. Geçen yüzyılda Avrupa'nın her yerinde türe
yen o kadar dilci vardı ki bunları biyologlardan ayırt etmek
imkânsızdı. Evet, gerçekten dil bir bahçeye benzer; bu bah
çenin toprağı toplum, suyu fikir, çiçeği de kelimedir.
Bu parçadan kelimeler ve dilcilerle ilgili olarak aşağı
dakilerin hangisine ulaşılamaz?
A Kelimelerin canlı bir varlık olduğuna
B) Dilin bilimsel olarak incelenmesine yeni başlandığına
C) Dilcilerin bilimle sanatı kaybaştırdığına
D) Dilin toplum içinde beşlenip geliştiğine
E) Kelimelerin düşünceler sayesinde ortaya çıktığına
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
150 12. Kelimeler, binlerce yıl önce de vardı ancak yaşayan ve de ğişen birer varlık olarak bilim sahasına gireli henüz yüz yıl kadar oldu. Geçen yüzyılda Avrupa'nın her yerinde türe yen o kadar dilci vardı ki bunları biyologlardan ayırt etmek imkânsızdı. Evet, gerçekten dil bir bahçeye benzer; bu bah çenin toprağı toplum, suyu fikir, çiçeği de kelimedir. Bu parçadan kelimeler ve dilcilerle ilgili olarak aşağı dakilerin hangisine ulaşılamaz? A Kelimelerin canlı bir varlık olduğuna B) Dilin bilimsel olarak incelenmesine yeni başlandığına C) Dilcilerin bilimle sanatı kaybaştırdığına D) Dilin toplum içinde beşlenip geliştiğine E) Kelimelerin düşünceler sayesinde ortaya çıktığına
RAK
24. Nobel Ödülleri, ismini aldığı Alfred Nobel'i onurlandırmak için
1901 yılından itibaren her yıl 10 Aralık'ta verilir. Nobel'in vasi-
yetine dayanan ve temel olarak fizik, kimya, edebiyat, tip ve
barış kategorilerinde ödüllerin verildiği Nobel Ödül Töreni, Is-
veç'in başkenti olan Stockholm'de gerçekleşir. Ödülü kazanan
kişilere bir Nobel madalyonu, Nobel sertifikası ve 9 milyon is-
veç kronu ödül olarak sunulur. Bu kategoriler arasında sadece
Nobel Barış Ödülü, Norveç'in Oslo şehrinde takdim edilir. Fizik,
kimya ve ekonomi ödüllerini İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi,
tıp ödülünü Karolinska Enstitüsü, edebiyat ödülünü Norveç No-
bel Komitesi, barış ödülünü ise Norveç Parlamentosu belirler.
Türkiye'de de çeşitli alanlarda bu ödüllere aday gösterilenler
vardır: Mustafa Kemal Atatürk, Yaşar Kemal, Leyla Erbil, İlhan
Berk, Aziz Sancar... Yaşar Kemal edebiyat alanında birçok
kez Nobel'e aday gösterilmiş, Leyla Erbil ise Türkiye'den aday
gösterilenler arasında ilk kadın yazar olmuştur. Orhan Pamuk
edebiyat alanında, Aziz Sancar ise kimya alanında ödül almış
Türkler arasındadır.
Bu parçada Nobel Ödülleri ile ilgili aşağıdakilerden hangi-
sine değinilmemiştir?
A) Ödüllerin ortaya çıkışının hangi amacı gerçekleştirmeye
dönük olduğuna
B
Ödüllerin kimlere verileceğini çeşitli kurumların belirlediğine
C) Türkiye'den aday gösterilenler arasında kimlerin yer aldığına
Ödül kategorilerinin belirlenmesinde dikkate alınan ölçütlere
E) Ödül alacaklara ödülün yanı sıra neler verildiğine
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
RAK 24. Nobel Ödülleri, ismini aldığı Alfred Nobel'i onurlandırmak için 1901 yılından itibaren her yıl 10 Aralık'ta verilir. Nobel'in vasi- yetine dayanan ve temel olarak fizik, kimya, edebiyat, tip ve barış kategorilerinde ödüllerin verildiği Nobel Ödül Töreni, Is- veç'in başkenti olan Stockholm'de gerçekleşir. Ödülü kazanan kişilere bir Nobel madalyonu, Nobel sertifikası ve 9 milyon is- veç kronu ödül olarak sunulur. Bu kategoriler arasında sadece Nobel Barış Ödülü, Norveç'in Oslo şehrinde takdim edilir. Fizik, kimya ve ekonomi ödüllerini İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi, tıp ödülünü Karolinska Enstitüsü, edebiyat ödülünü Norveç No- bel Komitesi, barış ödülünü ise Norveç Parlamentosu belirler. Türkiye'de de çeşitli alanlarda bu ödüllere aday gösterilenler vardır: Mustafa Kemal Atatürk, Yaşar Kemal, Leyla Erbil, İlhan Berk, Aziz Sancar... Yaşar Kemal edebiyat alanında birçok kez Nobel'e aday gösterilmiş, Leyla Erbil ise Türkiye'den aday gösterilenler arasında ilk kadın yazar olmuştur. Orhan Pamuk edebiyat alanında, Aziz Sancar ise kimya alanında ödül almış Türkler arasındadır. Bu parçada Nobel Ödülleri ile ilgili aşağıdakilerden hangi- sine değinilmemiştir? A) Ödüllerin ortaya çıkışının hangi amacı gerçekleştirmeye dönük olduğuna B Ödüllerin kimlere verileceğini çeşitli kurumların belirlediğine C) Türkiye'den aday gösterilenler arasında kimlerin yer aldığına Ödül kategorilerinin belirlenmesinde dikkate alınan ölçütlere E) Ödül alacaklara ödülün yanı sıra neler verildiğine
mindan birbirine denk
şılaştıkları bir okuma
essiz ve sakin bir oda-
Belli bir süre sonunda
daki öğrencilere, oku-
iki grup, okuduğunu
or.
gili aşağıdakilerden
a gösterdiği tepkinin
şkisini tespit etmeye
çalışma ortamına yö-
<meye yöneliktir.
sessiz olmasının oku-
ini belirleme
farkla
a nüfuz edenlerin
tıyla, müzayede-
a sahip kişilerce
ak aşağıdakiler-
p arşivine sahip
da kendine has
Onomik kazanç
yal sorumluluk
bir alan olduğu
THURS
A
8
28-29. soruları aşağıdaki metne göre cevaplayınız.
Fransız yazar Maurice Blanchot, edebiyatın neredeyse tüm alanla-
rında özgün eserler vermiştir. Dolayısıyla olağanüstü genişlikte bir
külliyata imza atmıştır. Bu, aynı zamanda Blanchot okurunu da zor-
layan bir külliyattır. Karmaşık üslubu ve dili kullanmadaki ustalığı ile
Fransız dilinin hayranlık uyandıran yazarları arasına girmiştir. Kendi-
ne has eleştirel yaklaşımıyla dile dair sorunları işaret ettiği metinleri
düşünce dünyasında ona önemli bir yer kazandırmıştır. Türler arası
geçişkenliği kendine has üslubuyla maharetle yapabilmesi, eserle-
rinin türsel olarak dâhil olabileceği alanların tespitini zorlaştırmıştır.
Fransız filozof Jacgues Derrida, Blanchot'nun Günün Deliliği adlı
eserini yorumlarken eserin dâhil olabileceği edebî türün müphemliği-
ni vurgulamıştır. Derrida, bunun izahını da yazarın; okuru hiçbir şeye
bağlamayıp, verili normların ötesine çıkararak edebiyat dünyasının
katı tür yasasını bu yöntemle delmeye çalıştığı şeklinde yapmıştır.
es
TYT
29. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Değerlendirme
B) Açıklama
Tartışma
D) Saptama
Elanık gösterme
Postmodernizm gibi akımların belli tarihler içinde anılmasına
karşı çıkan sanatçıların bulunduğu
ini veren yazarların kimi
aşağıdakilerden
Diğer sayfaya geçiniz.
TYT
aya göre cevaplayınız.
ihtirası ve bu ihtirasın
uğu günümüzde Yunus
ül darlığı" dizesi çınlıya
zde yaşıyor ve çağın h
M
ktür.
üzdür.
Coluam.
dığı için başarı elde e
gi" olarak ifade
utsuzluğu
in gören insanın
C) Kendisiyle çatışma hâlinde olan insanır
D) Başkalarının düşüncelerini benimseyer
5) Modern yasama ayak uydurmaya çalış
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
mindan birbirine denk şılaştıkları bir okuma essiz ve sakin bir oda- Belli bir süre sonunda daki öğrencilere, oku- iki grup, okuduğunu or. gili aşağıdakilerden a gösterdiği tepkinin şkisini tespit etmeye çalışma ortamına yö- <meye yöneliktir. sessiz olmasının oku- ini belirleme farkla a nüfuz edenlerin tıyla, müzayede- a sahip kişilerce ak aşağıdakiler- p arşivine sahip da kendine has Onomik kazanç yal sorumluluk bir alan olduğu THURS A 8 28-29. soruları aşağıdaki metne göre cevaplayınız. Fransız yazar Maurice Blanchot, edebiyatın neredeyse tüm alanla- rında özgün eserler vermiştir. Dolayısıyla olağanüstü genişlikte bir külliyata imza atmıştır. Bu, aynı zamanda Blanchot okurunu da zor- layan bir külliyattır. Karmaşık üslubu ve dili kullanmadaki ustalığı ile Fransız dilinin hayranlık uyandıran yazarları arasına girmiştir. Kendi- ne has eleştirel yaklaşımıyla dile dair sorunları işaret ettiği metinleri düşünce dünyasında ona önemli bir yer kazandırmıştır. Türler arası geçişkenliği kendine has üslubuyla maharetle yapabilmesi, eserle- rinin türsel olarak dâhil olabileceği alanların tespitini zorlaştırmıştır. Fransız filozof Jacgues Derrida, Blanchot'nun Günün Deliliği adlı eserini yorumlarken eserin dâhil olabileceği edebî türün müphemliği- ni vurgulamıştır. Derrida, bunun izahını da yazarın; okuru hiçbir şeye bağlamayıp, verili normların ötesine çıkararak edebiyat dünyasının katı tür yasasını bu yöntemle delmeye çalıştığı şeklinde yapmıştır. es TYT 29. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Değerlendirme B) Açıklama Tartışma D) Saptama Elanık gösterme Postmodernizm gibi akımların belli tarihler içinde anılmasına karşı çıkan sanatçıların bulunduğu ini veren yazarların kimi aşağıdakilerden Diğer sayfaya geçiniz. TYT aya göre cevaplayınız. ihtirası ve bu ihtirasın uğu günümüzde Yunus ül darlığı" dizesi çınlıya zde yaşıyor ve çağın h M ktür. üzdür. Coluam. dığı için başarı elde e gi" olarak ifade utsuzluğu in gören insanın C) Kendisiyle çatışma hâlinde olan insanır D) Başkalarının düşüncelerini benimseyer 5) Modern yasama ayak uydurmaya çalış
1. (1) Duygu, düşünce ve hayalleri estetik bir biçimde aktar-
ma sanatına edebiyat denir. (II) Edebiyatın kendini ifade
etme aracı ise dildir. (III) Edebiyat işçisi olan yazar ve
şairlerin, dilin tüm imkânlarına ve kurallarına hâkim ol
ması önemlidir. (IV) Ele aldıkları konuya uygun düşecel
üslubu ve biçimi belirlemesi gereken yazar, yapıtlarını
her birinde kurgusal bir gerçeklik tayin ederek olayları
gerçeklik üzerinden aktarır. (V) Genellikle kurgu olmas
sebebiyle toplumsal meselelere değinilmediği ve bu sa
nat dalında öznelliğin ağır bastığı görülür.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerin
de bilgi yanlışı vardır?
A) I ve II
D) III ve V
B) I ve IV
-C) II ve III
E) IV ve V
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
1. (1) Duygu, düşünce ve hayalleri estetik bir biçimde aktar- ma sanatına edebiyat denir. (II) Edebiyatın kendini ifade etme aracı ise dildir. (III) Edebiyat işçisi olan yazar ve şairlerin, dilin tüm imkânlarına ve kurallarına hâkim ol ması önemlidir. (IV) Ele aldıkları konuya uygun düşecel üslubu ve biçimi belirlemesi gereken yazar, yapıtlarını her birinde kurgusal bir gerçeklik tayin ederek olayları gerçeklik üzerinden aktarır. (V) Genellikle kurgu olmas sebebiyle toplumsal meselelere değinilmediği ve bu sa nat dalında öznelliğin ağır bastığı görülür. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerin de bilgi yanlışı vardır? A) I ve II D) III ve V B) I ve IV -C) II ve III E) IV ve V
S
şiir
a
lik
er
?
D
2
L
39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Türkçe
Bırakın bir bilimsel araştırmaya konu olmasını, saygınlığını
bile kazanamamıştı bizde çeviri etkinliği. Başkasının
sırtından paye kazanmak olarak algılanmaktaydı.
Durum, yakın zamanlara dek dış ülkelerde de pek farklı
değildi. Ama artık, özellikle modern dil bilimin verileriyle
çeviri sorunu bilimsel olarak ele alınıp bazı sonuçlara
varılabilmekte ve çeviri olgusu üzerinde düşünmenin gerek
dil bilim gerekse estetik bilimi açısından ne denli önemli
olduğu belirlenmektedir.
39. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi vurgulanmaktadır?
A) Bizde ve dünyada pek ciddiye alınmayan çeviri,
günümüzde hak ettiği değeri kazanmaya başlamıştır.
B) Edebiyatımızdaki çeviri çalışmalarının yetersizliği, bu
etkinliğin önemsenmediğini göstermektedir.
e) Dünya edebiyatında sadece çeviriyle ilgilenen
yazarların olmaması, edebiyatımızı da olumsuz
etkilemiştir.
D) Çevirinin bilimsel araştırmalara konu olmaması ve
saygınlığını kazanamaması, yazarların suçudur.
E) Modern dil bilim, çeviri çalışmaları yapmak isteyen
sanatçıların işini kolaylaştırmıştır.
BU
SORD
40. Bu parçadaki altı çizili sözün anlamını aşağıdakilerden
hangisi içermektedir?
A) Hasan Usta bu aralar eline çekiç bile almamış, bütün
doğramayı kalfası Recep hazırlamıştı.
B) Evin bütün işini zavallı Eminecik yapıyordu ama eve bir
misafir geldi mi iltifatı Ayşe Hanım alıyordu.
C) Mühendis, taşerona planları veriyor, akşama kadar
büroda oturuyor; işi taşeron yapıyor.
D) Tamircinin kimseye el sürdürtmem dediği otomobilin
altından çırak çıkınca şaşırmıştım.
E) Teknik direktör tribün cezası alınca takımı koordine
etme işi takım kaptanına kaldı.
TÜRKÇE TESTİ BİTTİ.
SOSYAL BİLİMLER
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
S şiir a lik er ? D 2 L 39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Türkçe Bırakın bir bilimsel araştırmaya konu olmasını, saygınlığını bile kazanamamıştı bizde çeviri etkinliği. Başkasının sırtından paye kazanmak olarak algılanmaktaydı. Durum, yakın zamanlara dek dış ülkelerde de pek farklı değildi. Ama artık, özellikle modern dil bilimin verileriyle çeviri sorunu bilimsel olarak ele alınıp bazı sonuçlara varılabilmekte ve çeviri olgusu üzerinde düşünmenin gerek dil bilim gerekse estetik bilimi açısından ne denli önemli olduğu belirlenmektedir. 39. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi vurgulanmaktadır? A) Bizde ve dünyada pek ciddiye alınmayan çeviri, günümüzde hak ettiği değeri kazanmaya başlamıştır. B) Edebiyatımızdaki çeviri çalışmalarının yetersizliği, bu etkinliğin önemsenmediğini göstermektedir. e) Dünya edebiyatında sadece çeviriyle ilgilenen yazarların olmaması, edebiyatımızı da olumsuz etkilemiştir. D) Çevirinin bilimsel araştırmalara konu olmaması ve saygınlığını kazanamaması, yazarların suçudur. E) Modern dil bilim, çeviri çalışmaları yapmak isteyen sanatçıların işini kolaylaştırmıştır. BU SORD 40. Bu parçadaki altı çizili sözün anlamını aşağıdakilerden hangisi içermektedir? A) Hasan Usta bu aralar eline çekiç bile almamış, bütün doğramayı kalfası Recep hazırlamıştı. B) Evin bütün işini zavallı Eminecik yapıyordu ama eve bir misafir geldi mi iltifatı Ayşe Hanım alıyordu. C) Mühendis, taşerona planları veriyor, akşama kadar büroda oturuyor; işi taşeron yapıyor. D) Tamircinin kimseye el sürdürtmem dediği otomobilin altından çırak çıkınca şaşırmıştım. E) Teknik direktör tribün cezası alınca takımı koordine etme işi takım kaptanına kaldı. TÜRKÇE TESTİ BİTTİ. SOSYAL BİLİMLER
Rifat Ilgaz'ın "Edebiyatımızın Koca Çınarı" olarak anıl-
ması yersiz değil elbette, uzun uzun anlatmaya çalışmak
yerine, kısaca şöyle söyleyebiliriz sanırım; kaleme aldık-
ları, hayat hikâyesi, duruşu bunun nedenini ortaya seri-
yor. Önümüzdeki ay, 7 Mayıs'ta, değerli yazarımızın 100.
doğum yılını kutlayacağız. Bu tarih yaklaşırken kuşku-
suz birçok etkinlik ve gelişme de bizleri bekliyor olacak.
Atılan ilk somut ve büyük adımlardan biri, Çınar Yayın-
ları ile İş Kültür Yayınları'nın iş birliğiyle, 100. yıl anısına
Rifat Ilgaz'ın bütün eserlerinin yeniden yayımlanması
oldu. Ayrıca, her yıl geleneksel olarak Rifat Ilgaz'ın do-
ğum yeri olan Cide'de düzenlenen ama son zamanlarda
eski havasını biraz kaybetmiş gibi görünen "Cide Rifat
Ilgaz Sarı Yazma Kültür ve Sanat Festivali" de umarız bu
yıl dönümü vesilesiyle eski coşkusuna kavuşur. Edebi-
yata şiirle adım atan ama sonrasında roman, öykü, anı,
tiyatro ve çocuk kitapları gibi hemen her alanda kalem
oynatmış olan Rifat Ilgaz'ın, Okutmak Üzerine adlı şiirin-
deki, "Kim ne derse desin / Çocuklar için yazdım hep"
dizeleri, çocuklara verdiği önemin yansıması olarak dü-
şünülebilir.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Alıntı yapılmıştır.
B) Benzetmeden yararlanılmıştır.
C) Mecazlı söyleyişe yer verilmiştir.
D) İkilemelere yer verilmiştir.
E) Örnek verilmiştir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Rifat Ilgaz'ın "Edebiyatımızın Koca Çınarı" olarak anıl- ması yersiz değil elbette, uzun uzun anlatmaya çalışmak yerine, kısaca şöyle söyleyebiliriz sanırım; kaleme aldık- ları, hayat hikâyesi, duruşu bunun nedenini ortaya seri- yor. Önümüzdeki ay, 7 Mayıs'ta, değerli yazarımızın 100. doğum yılını kutlayacağız. Bu tarih yaklaşırken kuşku- suz birçok etkinlik ve gelişme de bizleri bekliyor olacak. Atılan ilk somut ve büyük adımlardan biri, Çınar Yayın- ları ile İş Kültür Yayınları'nın iş birliğiyle, 100. yıl anısına Rifat Ilgaz'ın bütün eserlerinin yeniden yayımlanması oldu. Ayrıca, her yıl geleneksel olarak Rifat Ilgaz'ın do- ğum yeri olan Cide'de düzenlenen ama son zamanlarda eski havasını biraz kaybetmiş gibi görünen "Cide Rifat Ilgaz Sarı Yazma Kültür ve Sanat Festivali" de umarız bu yıl dönümü vesilesiyle eski coşkusuna kavuşur. Edebi- yata şiirle adım atan ama sonrasında roman, öykü, anı, tiyatro ve çocuk kitapları gibi hemen her alanda kalem oynatmış olan Rifat Ilgaz'ın, Okutmak Üzerine adlı şiirin- deki, "Kim ne derse desin / Çocuklar için yazdım hep" dizeleri, çocuklara verdiği önemin yansıması olarak dü- şünülebilir. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Alıntı yapılmıştır. B) Benzetmeden yararlanılmıştır. C) Mecazlı söyleyişe yer verilmiştir. D) İkilemelere yer verilmiştir. E) Örnek verilmiştir.
hepsiyle birlikte bek.
0 is in denusa 3. TS
2. Işin doğrusu, müzik seni terk etmeden senin müziği
terk edebilmendir.
Daha doğrusu geçen her yıl
Tanloyer.com
yeni yetmelerin çalışmaları alkışlanırken sen boynu bü-
||
kük fark edilmeyi beklersen sanatının doruğunda da ol-
Senin kendi orzan
Ilt
IV
san kendi arzunla bu işten çekiniyorum, diyebilmelisin.
Bu parçada numaralanmış sözcüklerden hangileri ikinci
tekil kişi iyelik eki" almıştır?
A) I ve II
B) I ve III
D) Il ve V
524-
E) IV ve V
C) II ve IV
Contern
conter
Gontosi
5.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
hepsiyle birlikte bek. 0 is in denusa 3. TS 2. Işin doğrusu, müzik seni terk etmeden senin müziği terk edebilmendir. Daha doğrusu geçen her yıl Tanloyer.com yeni yetmelerin çalışmaları alkışlanırken sen boynu bü- || kük fark edilmeyi beklersen sanatının doruğunda da ol- Senin kendi orzan Ilt IV san kendi arzunla bu işten çekiniyorum, diyebilmelisin. Bu parçada numaralanmış sözcüklerden hangileri ikinci tekil kişi iyelik eki" almıştır? A) I ve II B) I ve III D) Il ve V 524- E) IV ve V C) II ve IV Contern conter Gontosi 5.
30. Buluttan nem kapan, aşırı alıngan insanlar mutluluğu
yakalayamaz. Kendilerine verdikleri değer, daima
başkalarının onlar hakkında söylediklerine göre
şekillenir. Onlar hakkında yapılan en ufak bir şaka
bile tüm günlerini mahvetmeye yetebilir. Aldıkları
övgülerle gereğinden fazla mutlu olur, aldıkları yergilerle
gereğinden fazla üzülürler. Bunun sebebi, benlik
algılarının zayıf olması veya aşırı mükemmeliyetçi
yapılarıdır. Kendi değerlerinin bilincinde olmadıkları için
onu devamlı dışarıda ararlar, bu da değişken duygular
yaşamalarına sebep olur. Kendilerini seven ve devamlı
destekleyen insanlar onları mutlu eder, eleştiren insanlar
ise sinirlerini bozar.
Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden söz
edilmektedir?
İnsanların alınganlıktan nasıl kurtulacağından
B) Kendi değerinin bilincinde olamayanların yaşadığı
acılardan
C Alingan insanların genel davranışlarından
D) Eleştirilere katlanamayan kişilerin mantıksız
davranmalarından
E) Benlik algısı zayıf kişilerin değişken duygular
yaşamalarından
32.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
30. Buluttan nem kapan, aşırı alıngan insanlar mutluluğu yakalayamaz. Kendilerine verdikleri değer, daima başkalarının onlar hakkında söylediklerine göre şekillenir. Onlar hakkında yapılan en ufak bir şaka bile tüm günlerini mahvetmeye yetebilir. Aldıkları övgülerle gereğinden fazla mutlu olur, aldıkları yergilerle gereğinden fazla üzülürler. Bunun sebebi, benlik algılarının zayıf olması veya aşırı mükemmeliyetçi yapılarıdır. Kendi değerlerinin bilincinde olmadıkları için onu devamlı dışarıda ararlar, bu da değişken duygular yaşamalarına sebep olur. Kendilerini seven ve devamlı destekleyen insanlar onları mutlu eder, eleştiren insanlar ise sinirlerini bozar. Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden söz edilmektedir? İnsanların alınganlıktan nasıl kurtulacağından B) Kendi değerinin bilincinde olamayanların yaşadığı acılardan C Alingan insanların genel davranışlarından D) Eleştirilere katlanamayan kişilerin mantıksız davranmalarından E) Benlik algısı zayıf kişilerin değişken duygular yaşamalarından 32.
-i
n
25. Öykü türünün her anlamda romanın gerisinde kalmasının
nedeni birden fazladır ancak en büyüğü, romanda kişi
ve olay sayısının daha fazla olmasıdır. Öykü yazmanın
roman yazmaktan daha kolay olduğu düşünülür ancak
kişi, zaman ve olayın sınırlı olması öyküyü daha zor kılar.
Öykü yazarları çok daha az sayfada çok daha ilginç eser
ortaya çıkarır ancak romancı bunu sınırsız sayılacak
kadar çok sayfada yapar. Bütün romanlarda, tıpkı
öyküler gibi, enteresan bir olay örgüsü, ilginç yönleri olan
kahramanlar ve yaşanan zaman dilimi bulunmalıdır.
Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisine
ulaşılabilir?
A) Romanda kişi ve olay sayısının daha fazla olması,
onun kalıcılığını sağlar.
B) Öykü yazarının roman yazabilmesi için işe uzun
öykülerle başlaması gerekir.
Ⓒo
Öykü türü, hiçbir noktada roman türünün önünde
değildir.
Di Roman ve öykü ayrımını yapmanın zorluğu,
temsilcilerinin aynı olmasından kaynaklanır.
E) Öykünün romana göre ilginç olması, ticari başarısını
etkiler.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
-i n 25. Öykü türünün her anlamda romanın gerisinde kalmasının nedeni birden fazladır ancak en büyüğü, romanda kişi ve olay sayısının daha fazla olmasıdır. Öykü yazmanın roman yazmaktan daha kolay olduğu düşünülür ancak kişi, zaman ve olayın sınırlı olması öyküyü daha zor kılar. Öykü yazarları çok daha az sayfada çok daha ilginç eser ortaya çıkarır ancak romancı bunu sınırsız sayılacak kadar çok sayfada yapar. Bütün romanlarda, tıpkı öyküler gibi, enteresan bir olay örgüsü, ilginç yönleri olan kahramanlar ve yaşanan zaman dilimi bulunmalıdır. Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir? A) Romanda kişi ve olay sayısının daha fazla olması, onun kalıcılığını sağlar. B) Öykü yazarının roman yazabilmesi için işe uzun öykülerle başlaması gerekir. Ⓒo Öykü türü, hiçbir noktada roman türünün önünde değildir. Di Roman ve öykü ayrımını yapmanın zorluğu, temsilcilerinin aynı olmasından kaynaklanır. E) Öykünün romana göre ilginç olması, ticari başarısını etkiler.
19. Osmanlılar, Viyana'yı iki defa kuşatmıştır. Bu kuşatma
esnasında ve sonrasında, Avrupalılar, özellikle de
Avusturya-Macaristan İmparatorluğu yurttaşları
Türklerle yakın ilişkiler kurmuştur. Kuşatma bitip,
Viyana kurtulduğunda ise Türkler merak konusu olmaya
başlamıştır. Osmanlı giysileri hem erkekler hem de
kadınlar arasında moda olmuş, Mozart'ın da tiryakisi
olduğu Türk kahvesi Viyanalıların yaşamına, oradan bir
daha çıkmamak üzere girmiştir. ----, yine Mozart başta
olmak üzere çok sayıda besteci ondan yararlanmıştır.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Türkler Avrupa'da derin izler bırakmış
B) Mehter de Avrupa bandolarını etkilemiş
C) Sayısız kahve pişirme tekniği gelişmiş
D) Türk esirlerden her konuda bilgi alınmış
E) Böylece Batılılar medeniyeti özümsemiş
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
19. Osmanlılar, Viyana'yı iki defa kuşatmıştır. Bu kuşatma esnasında ve sonrasında, Avrupalılar, özellikle de Avusturya-Macaristan İmparatorluğu yurttaşları Türklerle yakın ilişkiler kurmuştur. Kuşatma bitip, Viyana kurtulduğunda ise Türkler merak konusu olmaya başlamıştır. Osmanlı giysileri hem erkekler hem de kadınlar arasında moda olmuş, Mozart'ın da tiryakisi olduğu Türk kahvesi Viyanalıların yaşamına, oradan bir daha çıkmamak üzere girmiştir. ----, yine Mozart başta olmak üzere çok sayıda besteci ondan yararlanmıştır. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Türkler Avrupa'da derin izler bırakmış B) Mehter de Avrupa bandolarını etkilemiş C) Sayısız kahve pişirme tekniği gelişmiş D) Türk esirlerden her konuda bilgi alınmış E) Böylece Batılılar medeniyeti özümsemiş
Ispanya'da bulunan çift başlı bir yılan, herpetoloji (sürün-
gen bilim) dünyasında heyecan yarattı. Bir çiftçinin kaya-
lik bir alanda bulduğu iki aylık "merdiven yılanı"nı (Elaphe
scalaris) incelemeye alan bilim insanları, hayvanın başlarına
bağlayacakları elektrodlarla beyin görüntülerini elde etmeyi
planlıyorlar. Böylelikle iki başın av yakalamak için nasıl iş
bölümü yaptığını, açlığın giderilmesi ve başka davranışlarda
iki beynin hangi işlevleri yerine getirdiğini belirleyebilmeyi
umuyorlar. Ayrıca, bir dişinin çift başlı bir erkeğe nasıl dav-
ranacağı da araştırma konusu.
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söy-
lenemez?
A) Somut bilgilere yer verilmiştir.
B) Yorum gerektirmeyen cümleler kullanılmıştır.
C) Bilimsel bir üslupla oluşturulmuştur.
D) Okur, bir konuda bilgilendirilmek istenmiştir.
E) Okura izlenim kazandırılmak amaçlanmıştır.
Edebi meting
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Ispanya'da bulunan çift başlı bir yılan, herpetoloji (sürün- gen bilim) dünyasında heyecan yarattı. Bir çiftçinin kaya- lik bir alanda bulduğu iki aylık "merdiven yılanı"nı (Elaphe scalaris) incelemeye alan bilim insanları, hayvanın başlarına bağlayacakları elektrodlarla beyin görüntülerini elde etmeyi planlıyorlar. Böylelikle iki başın av yakalamak için nasıl iş bölümü yaptığını, açlığın giderilmesi ve başka davranışlarda iki beynin hangi işlevleri yerine getirdiğini belirleyebilmeyi umuyorlar. Ayrıca, bir dişinin çift başlı bir erkeğe nasıl dav- ranacağı da araştırma konusu. Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? A) Somut bilgilere yer verilmiştir. B) Yorum gerektirmeyen cümleler kullanılmıştır. C) Bilimsel bir üslupla oluşturulmuştur. D) Okur, bir konuda bilgilendirilmek istenmiştir. E) Okura izlenim kazandırılmak amaçlanmıştır. Edebi meting
24. Tokatlı Sare Aydın doğuştan gelen nadir bir hastalık
nedeniyle tekerlekli sandalyeyle yaşamak zorunda. En
büyük hayali ise doktor olmaktı. 11 yaşına kadar oku-
la bile gönderilemeyen Aydın, kara tahtanın karşısına
geçtiği ilk andan itibaren harikalar yarattı. Sınıflannı at-
layarak ilkokuldan mezun oldu. Liseyi de birincilikle bi-.
tirdi. Sıra, çocukluk hayalini gerçekleştirmeye gelmiş-
ti. Tıp fakültesinden mezun olan bir engelli olup olma-
dığını araştırdı, bulamadı. Bir öğretmenin "Bunun yo-
lunu sen neden açmayasın?" sözü cesaret verdi. İlk
tercihi olan Tokat'taki Gaziosmanpaşa Tıp Fakültesini
kazandığı gibi, eğitimini de birincilikle tamamladı. Dr.
Aydın, psikiyatri bölümünde uzmanlığına devam edi-
yor. En büyük korkusunun hastalardan yana olmasına
rağmen hiç tepkiyle karşılaşmadığını söyleyen Dr. Ay-
din, "Ben kendime 'tekerlekli doktor' derim. Dışarıdan
bakınca benim hayatım zor görünüyor olabilir. Ama öy-
le olmuyor. Hiçbir zaman acınası, üzünülesi bir hayat
yaşamıyorum. Araba kullanabiliyorum, kendi işlerimi
halledebiliyorum. Ben Sare'yim. Engelli Sare değilim.
Hekim Sare'yim. Tekerlekli doktorum." diyor.
Bu parçadan hareketle Tokatlı Sare Aydın'ın başa-
rı hikâyesinde;
I. azim ve kararlılıkla başaracağına inanma,
II. gerçeklerle yaşamayı kabullenme,
III. insanların yadırgamasına aldırmama,
IV. çevresindekiler tarafından yüreklendirilme,
V. tesadüfleri fırsata çevirme
durumlarından hangilerinin etkili olduğu söylene-
mez?
A) Yalnız II
B) Yalnız III
25. Dil,
D) II, III ve V
E) III, IV ve V
nişik
dir.
ter
rir
n
C) III ve V
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
24. Tokatlı Sare Aydın doğuştan gelen nadir bir hastalık nedeniyle tekerlekli sandalyeyle yaşamak zorunda. En büyük hayali ise doktor olmaktı. 11 yaşına kadar oku- la bile gönderilemeyen Aydın, kara tahtanın karşısına geçtiği ilk andan itibaren harikalar yarattı. Sınıflannı at- layarak ilkokuldan mezun oldu. Liseyi de birincilikle bi-. tirdi. Sıra, çocukluk hayalini gerçekleştirmeye gelmiş- ti. Tıp fakültesinden mezun olan bir engelli olup olma- dığını araştırdı, bulamadı. Bir öğretmenin "Bunun yo- lunu sen neden açmayasın?" sözü cesaret verdi. İlk tercihi olan Tokat'taki Gaziosmanpaşa Tıp Fakültesini kazandığı gibi, eğitimini de birincilikle tamamladı. Dr. Aydın, psikiyatri bölümünde uzmanlığına devam edi- yor. En büyük korkusunun hastalardan yana olmasına rağmen hiç tepkiyle karşılaşmadığını söyleyen Dr. Ay- din, "Ben kendime 'tekerlekli doktor' derim. Dışarıdan bakınca benim hayatım zor görünüyor olabilir. Ama öy- le olmuyor. Hiçbir zaman acınası, üzünülesi bir hayat yaşamıyorum. Araba kullanabiliyorum, kendi işlerimi halledebiliyorum. Ben Sare'yim. Engelli Sare değilim. Hekim Sare'yim. Tekerlekli doktorum." diyor. Bu parçadan hareketle Tokatlı Sare Aydın'ın başa- rı hikâyesinde; I. azim ve kararlılıkla başaracağına inanma, II. gerçeklerle yaşamayı kabullenme, III. insanların yadırgamasına aldırmama, IV. çevresindekiler tarafından yüreklendirilme, V. tesadüfleri fırsata çevirme durumlarından hangilerinin etkili olduğu söylene- mez? A) Yalnız II B) Yalnız III 25. Dil, D) II, III ve V E) III, IV ve V nişik dir. ter rir n C) III ve V
22231282
32. Yazarlık, en yalın hâliyle kendini ifade etme gereksini-
midir. Jean-Paul Sartre, "Yazma Nedir?" başlıklı yazı-
sında, kendini ifade etme konusuna "sözü olmak" ile
"yazısı olmak" bağlamında net bir ayrım getirir: "Yazış
diye bir şey vardır ortada. Birtakım şeyleri seçtiği için
değil, birtakım şeyleri şu ya da bu biçimde söylemeyi
seçtiği için yazar olur insan. Evet, düzyazıya değerini
veren yazıştır."
Jean-Paul Sartre bu sözleriyle yazma konusunda
aşağıdakilerden hangisinin önemini vurgulamak is-
temiştir?
A) Konunun ilgi çekiciliğinin
B) Yazma amacının
C) Konunun dile getirilişinin
D) Doğru türün tercih edilmesinin
E) Yazma sürecinin
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
22231282 32. Yazarlık, en yalın hâliyle kendini ifade etme gereksini- midir. Jean-Paul Sartre, "Yazma Nedir?" başlıklı yazı- sında, kendini ifade etme konusuna "sözü olmak" ile "yazısı olmak" bağlamında net bir ayrım getirir: "Yazış diye bir şey vardır ortada. Birtakım şeyleri seçtiği için değil, birtakım şeyleri şu ya da bu biçimde söylemeyi seçtiği için yazar olur insan. Evet, düzyazıya değerini veren yazıştır." Jean-Paul Sartre bu sözleriyle yazma konusunda aşağıdakilerden hangisinin önemini vurgulamak is- temiştir? A) Konunun ilgi çekiciliğinin B) Yazma amacının C) Konunun dile getirilişinin D) Doğru türün tercih edilmesinin E) Yazma sürecinin
e
Z
4.
ÇIKMIŞ SORU
OSYM KÖŞESİ.
Binlerce yıl sağlam kalabilen nadir malzemelerden olan
çanak çömlek, insanlık tarihinin en eski zamanlarına ışık
tutan emsalsiz arkeolojik kalıntılardır. Bu malzeme, ayni
zamanda tarihsel dönemlendirme için kullanılan önemli
bir göstergedir. Dünya genelinde yaygın bir malzeme
olduğu için üretildiği toplumları karşılaştırılabilir kilan
çanak çömlek, üreticisinin tercihlerine dair hassas
göstergeler de taşır. Çömlekçinin teknik ve ham madde
olanaklarını, kimlik ve geleneklerini, inancını veya sosyal
statüsünü çanak çömlek üzerinden okumak mümkündür.
Öte yandan bu kalıntılar toplumların çevreleriyle
ilişkilerine dair de önemli veriler sunar. Örneğin
Çatalhöyük'te görülen ilk çanak çömlek buluntuları, dik
kenarlı kâse biçimindeki kaplardır ve bu bölgenin yakın
çevresinden elde edilen yerel kilden üretilmiştir. Daha
dayanıklı olmaları için çamuruna bitkisel ürünler katılmış
bu kaplar, gündelik hayatın bir parçası olamayacak
kadar az sayıdadır. Sonraki dönemlerinde karşımıza
çıkan koyu kahverengi tonlarda yüzey renklerine sahip,
su testisi tipindeki çömlekler ise farklı bir ham madde
olan volkanik kökenli kilden yapılmış aynı zamanda
farklı bir teknoloji kullanılarak üretilmiştir. Yapılan güncel
araştırmalar, hayatın her alanında oldukça yaygın
kullanılmış, koyu yüzeyli çömleklerin üretildiği bu
volkanik kilin kaynağının Çatalhöyük'ün yaklaşık 70
kilometre uzağındaki bir bölgeden çıktığını ortaya koydu.
Bu bilgi, Çatalhöyük'te yaşayan insanların zamanla
daha uzak mesafelerdeki kaynaklara hâkim olduğunu ve
eşya üretim teknolojilerini bu yeni kaynaklara göre
geliştirdiklerini gösterdi.
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi
söylenebilir?
A) Çatalhöyük'te farklı dönemlerde üretilmiş çömlekler
hem fiziksel görünüşleri hem de yapısal özellikleri
bakımından farklılaşmıştır.
B) Çatalhöyük toplumunun başka topluluklar üzerinde
hâkimiyet kurması, çömlek üretim teknolojisini
geliştirmiştir.
C) Çatalhöyük'te daha dayanıklı ve kullanışlı
malzemelere ulaşma isteği, çömleğin ham.
maddesinin değişmesinde etkili olmuştur.
D) Çatalhöyük'te çömlek kalıntılarından elde edilen
bulgular, diğer eşya kalıntılarının işlevine yönelik
bilgiler sağlamıştır.
E) Çatalhöyük'teki çömlek kalıntıları, bölgedeki çömlek
kullanımının 70 kilometreden geniş bir alana
yayıldığını göstermiştir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
e Z 4. ÇIKMIŞ SORU OSYM KÖŞESİ. Binlerce yıl sağlam kalabilen nadir malzemelerden olan çanak çömlek, insanlık tarihinin en eski zamanlarına ışık tutan emsalsiz arkeolojik kalıntılardır. Bu malzeme, ayni zamanda tarihsel dönemlendirme için kullanılan önemli bir göstergedir. Dünya genelinde yaygın bir malzeme olduğu için üretildiği toplumları karşılaştırılabilir kilan çanak çömlek, üreticisinin tercihlerine dair hassas göstergeler de taşır. Çömlekçinin teknik ve ham madde olanaklarını, kimlik ve geleneklerini, inancını veya sosyal statüsünü çanak çömlek üzerinden okumak mümkündür. Öte yandan bu kalıntılar toplumların çevreleriyle ilişkilerine dair de önemli veriler sunar. Örneğin Çatalhöyük'te görülen ilk çanak çömlek buluntuları, dik kenarlı kâse biçimindeki kaplardır ve bu bölgenin yakın çevresinden elde edilen yerel kilden üretilmiştir. Daha dayanıklı olmaları için çamuruna bitkisel ürünler katılmış bu kaplar, gündelik hayatın bir parçası olamayacak kadar az sayıdadır. Sonraki dönemlerinde karşımıza çıkan koyu kahverengi tonlarda yüzey renklerine sahip, su testisi tipindeki çömlekler ise farklı bir ham madde olan volkanik kökenli kilden yapılmış aynı zamanda farklı bir teknoloji kullanılarak üretilmiştir. Yapılan güncel araştırmalar, hayatın her alanında oldukça yaygın kullanılmış, koyu yüzeyli çömleklerin üretildiği bu volkanik kilin kaynağının Çatalhöyük'ün yaklaşık 70 kilometre uzağındaki bir bölgeden çıktığını ortaya koydu. Bu bilgi, Çatalhöyük'te yaşayan insanların zamanla daha uzak mesafelerdeki kaynaklara hâkim olduğunu ve eşya üretim teknolojilerini bu yeni kaynaklara göre geliştirdiklerini gösterdi. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Çatalhöyük'te farklı dönemlerde üretilmiş çömlekler hem fiziksel görünüşleri hem de yapısal özellikleri bakımından farklılaşmıştır. B) Çatalhöyük toplumunun başka topluluklar üzerinde hâkimiyet kurması, çömlek üretim teknolojisini geliştirmiştir. C) Çatalhöyük'te daha dayanıklı ve kullanışlı malzemelere ulaşma isteği, çömleğin ham. maddesinin değişmesinde etkili olmuştur. D) Çatalhöyük'te çömlek kalıntılarından elde edilen bulgular, diğer eşya kalıntılarının işlevine yönelik bilgiler sağlamıştır. E) Çatalhöyük'teki çömlek kalıntıları, bölgedeki çömlek kullanımının 70 kilometreden geniş bir alana yayıldığını göstermiştir.
F
UYGULAMA TESTİ - 8
Kimisi bu koku için ıslanmayı göze alır. Yağmurun yağmasıyla
Yağmurdan sonra burnumuza güzel kokular gelmeye başlar.
etrafa yayılmaya başlayan kokunun sebebi, toprakta yaşayan
bir tür bakteri çeşididir. "Actinomycetes" isimli bakteri grubu-
nun içinde yer alan bazı bakteri türleri bu kokuya sebep olur.
Bu bakteriler, toprakta yaşayabilen en küçük bakteriler olma
özelliğine sahiptir. Çok karanlık ve nemli ortamlarda gelişme-
leri sağlanır. Ancak bu koku, yaz yağmurlarında da hissedilir.
Bunun sebebi de ürettikleri sporlarda gizlidir. Bu sporlar, bak-
terileri yaşamları için uygun olmayan durumlarda dahi yaşa-
tabilir. Yaz aylarındaki kuraklık da bu yüzden bu bakteri türü
için tehlike arz etmez. Bu bakterilerin yaz kış ürettikleri sporlar
yağmurdan sonraki kokuyu sağlamakla birlikte hava sadece
nemli olduğunda da bu koku ortaya çıkar. Hava kuruyken de
var olan sporların kokmamasının sebebi topraktan gün yüzüne
çıkamamalarıdır.
Bu parçadan kesin olarak çıkarılabilecek yargı aşağıdaki-
lerden hangisidir?
1 3.
1
1
A) Sporla üreme gerçekleştiren tüm bakteriler yağmur sonra-
sında toprağın hoş kokmasını sağlar.
1
Mevsimsel değişimler, toprağa hoş koku veren bakterilerin
yaşamı için tehlike oluşturmaz.
1
C) Yağmurlu havalarda ortaya çıkan toprak kokusu, insanların
doğayla bütünleşmesini sağlar.
1
1
1
1
Toprak altındaki bakterilerin çoğalması, güneş ışığına ma-
ruz kalmalarıyla gerçekleşir.
E) Sıcak iklim bölgelerinde yaşayanlar, toprak bakterilerinin
sunduğu fırsattan yararlanamaz.
1
1
TOP
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
F UYGULAMA TESTİ - 8 Kimisi bu koku için ıslanmayı göze alır. Yağmurun yağmasıyla Yağmurdan sonra burnumuza güzel kokular gelmeye başlar. etrafa yayılmaya başlayan kokunun sebebi, toprakta yaşayan bir tür bakteri çeşididir. "Actinomycetes" isimli bakteri grubu- nun içinde yer alan bazı bakteri türleri bu kokuya sebep olur. Bu bakteriler, toprakta yaşayabilen en küçük bakteriler olma özelliğine sahiptir. Çok karanlık ve nemli ortamlarda gelişme- leri sağlanır. Ancak bu koku, yaz yağmurlarında da hissedilir. Bunun sebebi de ürettikleri sporlarda gizlidir. Bu sporlar, bak- terileri yaşamları için uygun olmayan durumlarda dahi yaşa- tabilir. Yaz aylarındaki kuraklık da bu yüzden bu bakteri türü için tehlike arz etmez. Bu bakterilerin yaz kış ürettikleri sporlar yağmurdan sonraki kokuyu sağlamakla birlikte hava sadece nemli olduğunda da bu koku ortaya çıkar. Hava kuruyken de var olan sporların kokmamasının sebebi topraktan gün yüzüne çıkamamalarıdır. Bu parçadan kesin olarak çıkarılabilecek yargı aşağıdaki- lerden hangisidir? 1 3. 1 1 A) Sporla üreme gerçekleştiren tüm bakteriler yağmur sonra- sında toprağın hoş kokmasını sağlar. 1 Mevsimsel değişimler, toprağa hoş koku veren bakterilerin yaşamı için tehlike oluşturmaz. 1 C) Yağmurlu havalarda ortaya çıkan toprak kokusu, insanların doğayla bütünleşmesini sağlar. 1 1 1 1 Toprak altındaki bakterilerin çoğalması, güneş ışığına ma- ruz kalmalarıyla gerçekleşir. E) Sıcak iklim bölgelerinde yaşayanlar, toprak bakterilerinin sunduğu fırsattan yararlanamaz. 1 1 TOP