Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

Sanat, içerikle biçimin uyumudur çünkü bir eserin anlatımı, dili güzelse içeriği de güzeldir, güzel olmalıdır. Bu cümleyle ilgili olarak 1. Nesnel bir değerlendirme yapılmıştır. X II. Birinci yargı bir tanım cümlesidir. III. Yargılar arasında neden-sonuç ilgisi vardır. saptamalarından hangileri yanlıştır? A) Yalnız I B) Yalnız II D) I ve III Eve III C) Yalnız III Diğer sayfaya geçiniz.

Mustafa Kutlu son dönemde yetişmiş ve 1970'ten itibaren Ortadaki Adam, Gönül İşi, Yokuşa Akan Sular adlı kitaplarda topladığı hikâyeleriyle kendini kabul ettirmiş bir isim. Kutlu, ilk hikâye deneme- lerinden bu yana arayışlar içinde olan bir sanatçı. Dördüncü hikâye kitabı Yoksulluk İçimizde bu ara- yışların bir yol ayrımına geldiğini belgeliyor. Kutlu, Yoksulluk İçimizde'de, hikâyenin bittiği çok başka şeylerin ve önceliklerin mesela "söz"ün değer ka- zandığı bir yerde duruyor. İşin başka dikkate değer tarafı, Batı tarzı hikâyenin bittiği yerde bizim klasik kissa, mesel geleneğinin şafağının sökmesi. Yazar bu kitabında, durumun farkına varıp biraz telaş, bi- raz heyecan ve biraz da hayretle üzerine doğan bu şafağı seyreder gibidir. Onu cesaretlendiren ve kitabına yer yer kıssalar, nasihatler, ahlak dersleri serpiştirme cüretini veren de bu durum olmalı. 37. u parç parçaya göre cevaplayınız. k hi n Mus Kutlu isi ele d etik e gide gili ağı- da ray 1 na da yeni a düşe- dile, latura er değerdiği Arayışlarının sonucunda eski anlatı geeneğine döndüğü 38. Bu parçada Yoksulluk İçimizde kitabı için kul- lanılan "arayışların yol ayrımına geldiğini belgele- mek" sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakiler- den hangisidir? A) Kitabın daha önceki kitaplardan değişik türde olduğunun görülmesi B) İlk kez bu kitapla "söz"ün ön plana çıktığının anlaşılması C)Yazarın bu kitapla ustalaştığının kabul edilmesi D) Kitabın, bir sürecin sonunda farklı bir tarza ge- çişin kanıtı olması Elk hikâyelerinde görülmeyen kıssa ve derslere yer verilmesi

5. (1) Sanat ve sanatçı; çağlar boyunca insanın ilgi alanında olmuş, klişe tabirle mağara devrinden günümüze ve her alanda olmak üzere hiç eksilmeden etkisini sürdürmüştür. (II) Güzel sanatlar, mimarlık, edebiyat ya da müzik dalında olsun, ortaya konan bu eserler; insanlık tarihi- ni biçimlendirme konusunda yadsınamaz bir öneme sahiptir. (III) Sanatın önemi konusunda hemfikir olsak da "Sanat nedir, nasıl anlaşılır?" veya "Neye hizmet eder?" türü soruların cevabını vermek zordur. (IV) Sanatı tanımlama konusunda neredeyse tamamen muğlak kriterler söz konusudur ve gerçekte, sanatın kendisi de bu belirsizliği kullandığı için olasılıkla böyle kalmaya da devam edecektir (Videalist yak- laşım ise sanatın maddi çıkarlara değil; sanata hizmet etmesinin daha mantıklı olduğunu beyan eder. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde anlamca kesinlik vardır? A) I C) III D) IV E) V B BENIMHOCAM B) II 4 Diğer sayfaya geçiniz. ►►►

32. (1) Quadriga, Latinlerin 12. yy.daki Büyük İstanbul Yağ- ması sırasında diğer Bizans eserleri gibi Venedik'e gö- türülen yüzlerce eserin en değerlilerindendir. (11) Antik Çağ'ın en değerli eseri olarak bilinen bu altın kaplama bronzdan heykeller eskiden şimdi Sultanahmet Meyda- ni diye geçen Hipodrom'da bulunuyordu. (III) Venedik'e götürülen bu atlar bugün ünlü St. Marco Kilisesi'nin müzesinde bulunmakta olup çok sıkı korunmaktadır. (IV) Atlardan birinin bir bacağı şehrin yağması sırasında kırılmıştır, yeri tam olarak bilinmese de İstanbul'da oldu- ğu kesindir. (V) Istanbul tarihi boyunca yağmacılardan ve hırsızlardan çok çekmiştir. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi dü- şüncenin akışını bozmaktadır? B) II A) I C) III D) IV E) V

3. İnsan ürünü nesneler dünyasındaki farklılaşmayı anlamaya yönelik çabalarımıza, hatta bu dünyanın zenginliğine değer biçme girişimlerimize engel olan bir varsayım bulunmaktadır. Bu varsayıma göre, yarattığımız şeyler sadece doğal ortamla başa çıkmamızı ve hayatın gereksinimlerinin üstesinden gelmemizi sağlayan çeşitli araçlardır. Teknolojiyi açıklayan geleneksel yaklaşımsa hemen her zaman zorunluluk ve fayda kavramlarının önemini pubb vurgulamıştır. Teknoloji uzmanlarının insanlara hayatta kalmaları için gerekli olan faydalı nesneleri ve yapıları sağladıkları defalarca yinelenmiştir. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? Teknolojik dünyanın içerdiği çeşitlilik, nitelik açısından yeterli değildir. B Her somut nesnenin icadı, tarih boyunca tartışma konusu olmuştur. ) İnsan ürünü olan nesnelerin çeşitliliği, canlı türlerinin çeşitliliği kadar şaşırtıcıdır. Teknolojik cihazların çeşitliliği, salt gereksinim ve yararlılık ilkeleriyle açıklanamaz. E)) İnsan ürünü nesnelerin çeşitliliği, sorgulanmaksızın olağan bir durum olarak kabul edilmektedir.

Çağdaş tiyatro, tiyatro bilincinin değişmesi sonucunda oluşmuştur. Bu durum göz önüne alındığında, tiyatroda sıkıntının salt ekonomik olmadığı çıkar ortaya; asıl engel, tiyatronun özünü oluşturan donanımlı kişilerin azlığıdır, insan malzemesinin ve altyapısının yetersizliğidir. Öte yandan, tiyatro bilincinin değişmesi, bakış açısının farklılaşmasının bir sonucudur. Yeni tiyatro düşüncesi, "başka" bir tiyatro yapma gereksiniminden doğmuştur. Gelgelelim insanın daha iyiyi, güzeli isteyebilmesi için her şeyden önce onu bilmesi, onun ayrımında olması gerekir ki bu da bir bilgi, görgü, kısacası birikimle olasıdır ve bu kültürel, sanatsal beslenme olmadan en gelişmiş ekonomik durum ve teknik, teknolojik araçlar bile tiyatroyu çağdaş kılamaz. Özellikle projeksiyonun performans sanatlarının, özellikle de tiyatronun en belirgin malzemelerinden olduğunu söylemek sanırım yanlış olmayacaktır. Performans sanatına içkin kimi nosyonları Amerikan avangart tiyatrosundaki bir takım yeni denemelerde görmek mümkündür. Özellikle Wooster Group'un yaptıkları oyunlarda ve 80'li yılların başındaki ilk oyunlarında çok fazla bu çeşit bulgu görülmektedir. Böyleyken o dönem Amerikan tiyatrosunun sıkıntılarını aştığını kim söyleyebilir ki? 5. ---- Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Seyirci ve sahneye yaklaşımın değişmesiyle yeni bir tiyatro anlayışı ortaya çıkmıştır B) Tiyatro, ince beğeni ve çok yönlülük, özellikle de bilinç isteyen bir sanat dalıdır C) Tiyatronun asıl sorunu ekonomik ve teknolojik yetersizlik değil, nitelikli ve yaratıcı insan azlığıdır Cağdaş tiyatro anlayışı, bizi modern yatronun başlangıcına yani yönetmenin sahneye çıkışına götürecektir. E) Bilgi ve kültür işi olarak değerlendirilen çağdaş tiyatroda dramaturgun işlevini açımlayabilmek için dramaturg kavramını incelemek gerekir. 20 Deneme

25. Elif, dört yıl önce ikiz bebek annesi olmuştu. Ço- cuklarına daha iyi bakabilmek için doğum sonrası iş hayatına ara verdi. Artık çocuklarını bir bakıcı- ya emanet edebileceğini düşündüğünde tekrar işe başlama kararı aldı. Ne var ki iş görüşmeleri yo- lunda gitmedi. Dört yaşında ikizleri olduğunu öğre- nen hiç kimse onunla çalışmak istemiyordu. Birkaç görüşmeden sonra Elif, umutsuzluğa kapıldı hatta kendine kapılarını kapatanlara hak vermeye başla- dı. Zamanla iş bulma umudunu, daha önemlisi öz güvenini kaybetti. Bunun üzerine kocası ona, he- deflerine ulaşma konusunda kafasındaki olumsuz düşünceleri olumluya dönüştürerek içsel motivas- yonunu artırması gerektiğini söyledi. Bu parçaya göre Elif'in içsel motivasyonunu artırmak için kocasının ona tavsiye ettiği aşağı- dakilerden hangisidir? A) Yeni alanlara yönelmek B) Tembelliği yenmek C) Geleceği tasarlamak. D) Bakış açısını değiştirmek E) Kendi gerçeğini kabullenmek YTYT Kurumsal Deneme - 1 YAYIN DENİZİ 9

36. Birçoğumuz, bana büyük işler çevirme olanağı verselerdi ne- ler yapmaya gücüm olduğunu herkese gösterirdim, der. Peki, önce kendi hayatınızı değerlendirmeyi ve daha iyiye çevirmeyi düşündünüz mü? Büyük fırsatlara ihtiyaç yoktur aslında. İnsan hangi mevkide olursa olsun, perde arkasında da perde önünde de kendini gösterebilir. Geri kalan her şey, başa geçmek, para kazanmak, binalar kurmak vs. hayattaki ufak tefek eklentiler- dir. Bir komutanın, az sonra hücum edecek olduğu bir kalenin eteğinde dostlarıyla tümüyle kaygısızca sohbete dalması, Bru- tus'un herkesin kendisine ve Roma'nın özgürlüğüne karşı pusu kurduğu bir sırada gece dolaşmalarından birkaç saat çalarak tam bir sessizlik içinde Yunan tarihçisi Polybius'u okuyup notlar yazması ne güzel bir şey! Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? 10 Bilgi sahibi olmayan birçok insan çeşitli alanlarda makam sahibi olmuştur. B) ilke sahibi birinin hayat mücadelesinde başarısız olması mümkün değildir. C)) Hayattaki en büyük ve onurlu işimiz kendimizi geliştirerek yaşamaktır. D) Insan, öncelikle çevresindekilere karşı yapması gereken görevlerle yükümlüdür. E) Geçmişine sahip çıkmak, siyasi ve askeri alandaki başarı- ları getirir. Diğer sayfaya geçiniz.

30. Özdeğer, insanın yaşamındaki birçok etkime ve tepkime ener- jisinin çekirdeğidir. Kişi, bu enerjiye göre seçimier yapar ve seçimlerinin peşinden koşar. Özdeğer, kişinin yaşamındaki ba- şarı ve başarısızlığının ana unsuru ve mizacıdır. Oturuşundan uykusuna hatta aldığı kıyafete kadar o enerji hâkimdir. Değerli bir varlık olarak dünyaya gelişinin ardından ailesinin ona yük- lediği ve gösterdiği davranışlar, kişinin özdeğer katmanlarını oluşturur. Kişi, bir ömür boyu bu değerleri uygular ve o da uy- gulatmaya çalışır. Aşağıdakilerden hangisi bu sözleri söyleyen birinin "özde- ğer" tanımı olabilir? A) Kişinin kendini tanıdıkça gördüğü etkiler ve bu etkilere ver- diği tepkiler ile ortaya çıkan durumdur. B) Kişinin kendisiyle barışık olmasında ve diğer kişilere hoş- görülü davranmasında rol oynayan etkendir. Kişinin gereksiz yükler taşıyarak bir başkası için yaşaması- ni engelleyen sistemdir. D Eksikliğinde kişinin kendini değerli hissetmek adına birçok sınırı ihlal edeceği hâldir. E) Anne ve babaların iyi, kötü, yanlış ya da doğru olarak dav- ranışları değerlendirme işidir. 9

20. -Hatta öyle ki kağanın emirnamelerinde "Kağan buyruğu" ifadesi yalnız yer alır ve kağanın hatununun adı kaydedilmezse o emirname geçerli sayılmazdı. Yabancı ülke etçileri sadece kağanın huzuruna çıkmazlardı. Elçilerin kabulü sırasında ha- tunun da kağanın yanında olması mutlak kural idi. Hatunlar, bazı zamanlarda kağan olmadan elçileri kabul ederlerdi. Örne- ğin Avrupa Hun Devleti'ne gelen elçiler Attila'nın eşi Arık Han tarafından kabul edilir ve devlet işleri hakkında görüşürlerdi. Kabul törenlerinde, ziyafetlerde ve şölenlerde hatun, kağanın sol tarafına otururdu. Siyasi ve idari görüşleri dinler ve bunlar hakkında fikir belirtirdi. Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdakiler- den hangisi getirilmelidir? A Hunlarda kadın erkeğin tamamlayıcısı olarak kabul edilir ve onsuz bir şey yapılmazdı. B) Hatun, devlet işlerinde kağan ile birlikte söz sahibi olarak kendine güvenini sağlamıştır. Kadınlarına verilen değerle ilgili İslam öncesi döneme ait birçok kaynak bulunmaktadır. D) Türk kadını, her zaman at üstünde, kılıç elinde ve savaş meydanında en öndedir. E) Ailenin temeli olan kadın, ailesinde söz sahibidir ve kocası- na daima destek olur.

B ÇAP/TYT-1/Türkçe Testi B 35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. Şöyle demiş Salah Birsel: "Gerçek, kendini görmek is- teyene yüzünü gösterebilir ancak." Evet, doğru ama bunu ne kadar istiyoruz? Gerçekçi bir soru, değil mi? O alıştığımız, bize güven veren konfor alanımızdan çıkmak zor geldiğinden genellikle aynı konumda kal- mayı seçeriz. Canımız acıdığında, üstelik canımızı ne- yin acıttığını bilsek de etrafa sahte gülücükler atarken öz güven eksikliğimizi gizlemeye çalışır, zihnimizden yükselen "Otur oturduğun yerde!" komutuyla bir güzel otururuz. Korku dağlarına tırmanacağımıza, güvenli olduğuna inandığımız duvarların arasında yaşamanın daha kolay olduğu yanılgısına düşebiliriz. Yüzleşmek yerine pembe gözlüklerle dünyayı seyreylemek daha zahmetsizdir. 35. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi gerçek- leri görmezden gelen insanların özelliklerinden biri değildir? A Başkalarının sözlerine kanarak rahatını bozması B) Güvenli yaşam alanını terk etmek istememesi SYÖz güven eksikliğini gizlemeye çalışması Etrafa mutlu olduğunu göstermeye çabalaması E Gerçeklerden kaçmanın daha kolay olduğu yanılgı- sına düşmesi 36. Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Gerçeklerle tek başına mücadele etme gücüne erişme B) Acı gerçeklerle yüz yüze gelme cesareti gösterme Toplum içinde yaşama isteği duyma DY Sorunlardan kurtulmak için yardım alma E Maddi ve manevi rahatlığa erişip rahat bir yaşam sürme

abbi de 1- log NIKE 2-3 X-3 A Türkçe 34. Muhabir: (1)---- Mustafa Kutlu: A -Aslında gençken resme çok merakım vardı. Akade- mik eğitim almadan bir yere varmanın mümkün olma- diğini anladığım an resmi biraktim. Dolayısıyla resimle ifade etme imkânını bulamadığım şeyleri yazı ile ifade etmek için harekete geçmiş olabilirim. Muhabir: (11)---- Mustafa Kutlu: A - Toplumun alt katmanlarından gelen bir taşralı ola- rak zümreler arası fark, gelir dengesizliği gibi gerçekler içimde hep bir yara olmuştur. Hikâyelerimde toplumsal hayatın odağında duran ve belki beni de sürekli yaz- maya, yoksulların yanında durmaya iten bu adalet ara- Vışıdır. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) 1. II. Hikâyelerinizde sosyal adalete sık vurgu yapma- nızın sebebi nedir? Yazarlık serüveninizin nasıl başladığı hakkında bilgi verebilir misiniz? Ressam olmak istediğinizi söylemiştiniz, hayali- nizin peşinden niçin gitmediniz? II. Hikâyelerinizde toplumcu anlayışa yakın durdu- ğunuzu kabul ediyor musunuz? Resim içinizde hâlâ bir ukde, yarım kalan bir hikâye olarak kaldı mı? II. Köşe yazılarınızda yoksulluğu hep gündemde tutmaktaki amacınız nedir? D) Sanattaki ilk durağınız olan resim tutkunuzun söndüğü söylenebilir mi? II. Acıyı yansıtmak, sanatsal bir sorumluluk olarak değerlendirilebilir mi? TYTÜD20222-1 E. Resim alanında yeteneğinizin olmadığını fark et- tiğinizde neler hissettiniz? 580 II. Sanatçıların, adalet duygusuna halktan daha du- yarlı olduğu söylenebilir mi? 35-36. layınız. Yahya Ke çüde olum âdeta nes hayat sen dir. Şiirin ması gem "güzel" a zit konur vasıtası birleşmi mükem si, ontar rinin qo 35. Bu pa dakile A) Ş 12 Ş C) S 36. BL da LB L C

4. TEST 5 Aşağıdaki cümlelerin hangisinde birleşik sıfat (sifat grubu), ötekilerden farklı bir yöntemle oluşmuştur? A) Ormana yakın bir yerde oturuyorlar. B) Konuya hâkim bir konuşmacıydı. C) Camları kırık bir odada yatıyordu. D) Sözüne sadık bir insandır. E) Yasalara uygun bir yöntem bulmak gerekiyor. Annğıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük, ad

Öğrencilerine ders veren bir biyolog, "1982 yılında Lawrenceville'den Angela Cavallo yılın annesi seçildi. Çünkü gerçekten inanılması zor bir iş başardı. Oğlu Tony başlarına gelen korkunç olay esnasında garajdaki arabalarıyla ilgileniyordu. Arabayı havada tutan kriko aniden kapandı ve araba genç adamın üstüne düştü. O sırada Angela Cavallo 51 yaşındaydı ve kilosu 60 kilodan azdı. Daha önce spor yapmamış ve daha önce hiç ağırlık kaldırmamıştı. Neredeyse bir buçuk tonluk arabayı hiç düşünmeden kaldırdı. Birkaç saniye boyunca onu havada tutmayı başardı. Böylece komşuları yetişti ve bilinçsiz yatan oğlunu arabanın altından kurtardı. Bu inanılmaz olayın arkasında iki sihirli güç var: annenin sevgisi ve çok miktarda adrenalin. Yeteri kadar adrenalin, hayatta kalmak ve başkalarının hayatta kalmasına yardım etmek için bize güç verir." deyip adrenalinin sonuçlarını şu şekilde açıkladı: • Durumsal bilinci kaybederiz. Yani beynimiz tüm dikkatini tek bir şeye vermeye çalışır. Diğer hiçbir şeyin önemi kalmaz. Beyin hangi duyuların daha kullanışlı olacağına karar verir. İşitme duyusu en yaygın geri plana atılmış olandır. Başka bir deyişle daha iyi görebilmek için duymayız. Göz bebeklerimiz daha çok açılarak görmek için daha fazla ışık alır. • Bazen küçük ama yoğun bir adrenalin üretimi uzuvlarımıza daha fazla kan ve dolayısıyla oksijen gitmesini sağlar. Sonra da hiç olmadığı kadar güçlü hissederiz kendimizi. ● Beynimiz bağışıklık sistemine yüksek oranda dopamin ve ağrı kesici endorfin üretmesi emrini verir. Bu parçada sözü edilen "biyolog"un öğrencilerine aktardığı açıklamalara göre, adrenalinin ortaya çıkardığı durumlar arasında aşağıdakilerin hangisi yoktur? Odaklanma B) Acıyı hissetmemel V Kalp atışının hızlanması D) Ne yapacağını şaşırma Kimi duyu organlarında hassaslaşma

ne e- en Bu 7; e- rini 6. Anlamı olan hayat, yalnızca insanın yaratıcı bir şekilde değerle- gerçekleştirebildiği hayat değildir ve insana sadece, sanat ve doğa fırsatları gibi güzellikleri yaşamasını sağlayan hayat değildir anlamlı olan. Toplama kampındaki hayatın da bir an- lamı vardır, yaratıcı değerlerini gerçekleştirmek için çok az bir şans sunsa da. Bu parçada asıl söylenmek istenen aşağıdakilerden han- gisidir? A) Yaşama sevinci, insanı yalnızlık duygusundan kurtarmak- tadır. B) Koşulları ne olursa olsun yaşamın kendisi değerlidir. C) Çevremizi tanımamıza yardımcı olan her şey bizim için önemlidir. D) Daha doğru bir yaşam, daha doğru kararlar almamızı sağ- lar. E) Birlik ve beraberlik ruhunu pekiştiren bir yaşam, insanın ya- ratıcı gücünü artırır. 3 O

23. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Bir sanat yapıtı şüphe- siz ki toplumdan beslenmeden var olamaz." düşüncesi- ne uzak düşmektedir? A) Sanat yapıtlarının diğer kollarında olduğu gibi, edebiyat yapıtlarını da soya çekim, tarih, toplum, iklim, yaşantı- nin bin bir yönlü etkileri altında yetişen öznenin nesne- den aldığı izlenimler karşısında ortaya çıkan ürünler sa- yabiliriz. Sanatçı ister istemez çağının, toplumun, içinde bulunduğu koşulların etkisi altındadır. B) Dünyada insandan başka, insana görev gayesinden başka hiçbir şey yoktur. Ağaçlar en güzel meyvelerini insanlar yesin diye verir. Hayvanların kimi etimizi yesin- ler, kimi derimizi, yünümüzü giysinler diye yaşarlar. Yani her şey, insanlara faydalı olmak içindir. Bu itibarla sanat var olabilmek için insanlara faydalı olmak zorundadır. Bu işi en kestirme yoldan en faydalı biçimde yapan, gerçek olarak en büyük sanatçıdır. C) Yaşamın anlamını öğrenmeden yaşayabilirim diyen yazar, benim gözümde değerlidir. Bu anlamı aramak için yazar, yazmamalı. Bir ömür boyu... Sorun, bulmak değildir zaten, önemli olan estetik hazdır. Okurlarını da kendisiyle birlikte düşündürerek, duygulandırarak, kısacası yaşatarak yazmak aslında hiçbir şey yazma- maktır. D) Sanatın kollarından biri olan edebiyat; estetiğin olduğu kadar, ruh bilimin, toplum bilimin de konuları arasında- dır. Yüreği duygulu, kafası işleyen bir sanatçı, bugünün toplum olaylarına ilgisiz kalamaz. Toplumsal olayların etkileri genellikle az veya çok edebiyatta yankı bırakır. E) Yevtuşenko "Şairin görevi ormanları düzene sokmak- tır." demişti kendisini alışılan yolların dışına çıkmakla suçlayan bir Rus yazarına: "İnsanlığın nice balta kes- mez ormanları var, içinde dışında, doğal olarak karşı- sında bulduğu, çoğu kez de kendi yarattığı. Edebiyat güçlüklerle çarpışacaktır, şair, yazar ve okuyucu birlikte. Toplumdaki sorunları görecek ve gerektiğinde onlara çözüm bulacak kişidir sanatçı.