Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

10. Softalık bütün insanlığın baş belasıdır; ama bizim için daha da tehlikelidir. Çünkü biz eskiden kopmak, değiş- mek, yenileşmek isteyen bir ulusuz. Softaların birçoğu ise çok eski, hortlak sayılacak kadar eski, fotoğraf çektir- meyi, insan resmi yapmayı günah sayacak kadar eski bir düşüncenin saflarındalar. Bu parçadan çıkarılabilecek ana düşünce aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Toplumumuzda softalara karşı çıkabilecek insan yoktur. B) Tüm insanlık açısından kötü olan softalık gelişmek isteyen ulusumuz için daha da tehlikelidir. C) D) Softalik ulusumuz için olduğu kadar dünya için de tehlikelidir. Ulusumuz softaları doğruyu bilen ve yayan insanlar olarak tanımaktadır. E) Softalar eski yüzyılların kötü alışkanlıklarından kop- mamızı engeller.

5. Siyasal roman, sosyolojik roman, psikolojik roman ya da tarihi roman gibi tanımlamalar hangi ölçülere göre yapı- liyor, bunları birbirinden ayıran çizgiler nelerdir, gerçek- ten hiç bilmiyorum. Siyasal roman denince şimdi benim aklıma Kafka'nın Şato'su ya da Cervantes'in Don Kişot'u geliyor sözgelimi. Ama psikolojik ya da sosyolojik roman dendiğinde de onlar gelirdi. Bu parçada yazarın vurgulamak istediği aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Romanın tanımının hangi ölçüye göre yapılacağı hiçbir zaman net değildir. B) Şato ve Don Kişot adlı yapıtlar hem siyasal hem psi- kolojik hem de sosyolojik özellikler taşır. C) Romanların siyasal, sosyolojik, psikolojik gibi sınıf- landırılması doğru değildir; bir romanda bunların hepsi bulunabilir. D) Bir siyasal romanda sosyolojik ve psikolojik çözüm- lemelerin olmaması mümkün değildir. E) Türk romanında, siyasal roman denince hatırlanabi- lecek iyi bir örnek yoktur.

7. Matematiksel dille söylenirse iletişim konusunda teknik bilgiler ve beceriler gerekli; fakat kendi başına yeterli değildir. İletişim bilgi ve becerilerinin arkasında gönül zenginliği, sevgi, anlayış ve hoşgörü olmalıdır. Bu temel olmadan her türlü iletişim becerisi, yalın ve anlamsız eg- zersizden ileri gidemez. Bilinçsiz bir temel üzerine ku- rulmuş zenginlik, dinamik gücünden yararlanılmayan bir çağlayana benzer. İnsan iletişimi, hem kafa hem gönül zenginliği ister. Bu parçaya göre yazar, "bilinçsiz bir temel üzerine ku- rulmuş zenginlik" kavramıyla aşağıdakilerden hangisi arasında bir ilgi kurulmuştur? Sevgi, anlayış, hoşgörü ortamı A) B) Kafa ve gönül zenginliği C) Bilgi ve becerinin yanında sevgi ve hoşgörü D) Gücünden faydalanılmayan çağlayanı E) İletişim bilgi ve becerileri

Dağda kırda rast getirsem bir dere Gözyaşlarım akıtarak çağlarım Yollardaki ufak tefek izlere Senin sanır bakar bakar ağlarım Güneş güler kuşlar uçar havada Uyanırlar nazlı nazlı çiçekler Yalnız mısın o karanlık yuvada Yok mu seni bir kayırır, bir bekler? 10). Bu parçada aşağıdakilerden hangisine yer verilmemiştir? (5p) A) Hüzün B) Korku C) Özlem D) Ayrılık E) Ölüm 029M av abi

bunların mgi bir dil değer- idir. Şiiri azandığı nin ver- zandığı rin yan diği iz- minin lerle la- ki- r- Hep birakayım artık derim, olmuyor bir türlü. Yoksa gerçekten iste- miyor muyum kurtulmayı? Içime bir bilinmedik hasret işlemiştir de onu dindirsin diye midir, nedir, boş bir vakit buldum mu eski şiirimiz- de beni saracak sözler ararım. Yüzyıllar arasından gözüküveren bir beyit veya bir mısra, güzelliğiyle, inceliğiyle veya acayipliğiyle oyalar beni, avutur gönlümdeki perişanlığı. Gidermez üzüntümü, unuttur- maz onu ama bir dert ortağı olur, bir dost elinin uzandığını sanırım. Bu sözleri söyleyen biri, aşağıdakilerden hangisiyle nitelendi- rilebilir? A) Eski şiire özlem duyan ve onu arayan B) Alışkanlıklarından vazgeçemeyen Teselliyi şiirlerde arayan D) Şiiri, hayatının vazgeçilmez bir parçası olarak gören E) Yalnızlığını farklı uğraşlarla gidermeye çalışan Ben, denemelerimi şiir gibi yazarım. Sözcüklerle, cümlelerle sürekli boğuşurum. Bir yerde, yazının iplerini çekenin ben olmadığımı, be- nim yerime, deneme yapısına karışmış sözcüklerin karar verdiğini, buyruklar savurduğunu görürüm. Kimi zaman belli bir cümleye dene- memde yer vermek istemediğim hâlde bunun üstesinden gelemem. Denemenin yapısı, denemedeki öteki cümlelerin sıralanışı buna en- gel olur.

Maya, Sezen Aksu'nun 1991'de çıkardığı Gülümse'den sonra, Türk pop müziğinin en iddialı ve ses getiren albümlerinden biri. Dinleyiciyle önceden buluşan "Öyle Kolaysa" ve "Ya Bu İşler Ne" şarkılarıyla beğeni toplamışken bunlara eklenen "Fırtınadayım", "Çukur" gibi şarkılarla bu albüm bir başyapıta dönüşüyor. Böylece Maya ile Mabel Matiz, tek atımlık kurşunu olduğu iddialarını da boşa çıkarıyor. Birçok ünlü sanatçının sevilen şarkılarını yorumlayarak daha önceki çalışmasında da cesaretini ortaya koyan Matiz, Maya ile geleneğe değmekten korkmayan modern bir anlatım yakaladı. Tasavvufun mistik havası, halk şiirinin coşkun sesi, synth-pop ile birleşen Arap popunun ritimleri ayrı ayrı ve bir bütün olarak duyuluyor albümde. Gözünün gördüğüyle gönlünün bildiği bir olmayan âşıkların acısını söylerken Matiz, Şeyh Galip'ten Neşet Ertaş'a uzanan bir köprü kuruyor. Böylece toplumsal normlara ve hayatı çerçeveleyen ezici gerçeklere rağmen yüreğinin sesini dinleyenlerin çıkmazını anlatıyor. Değmekten, esinlenmekten, beslenmekten korkmuyor. 7. 8. 7-8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. ÇIKMIŞ SORU 222 Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Aşkın yalnızca bir yanılsama olduğunu bilecek kadar olgun olanlar B) Kendi isteklerini ve hayatlarını sevdikleri kişi için feda edebilenler C) Arzulary ve gerçeklik arasındaki çatışmanın ortasında sıkışıp kalanlar D Gerçek aşkın dış görünüşte değil, âşığın kalbinde olduğunu anlayanlar E) Mükemmel aşkı beklemenin ve aramanın boşuna olduğunu bilenler Bu parçaya göre Mabel Matiz ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Kültürel ve tarihî çeşitliliği yansıtan bir sese ve anlatıma sahip olduğu B) Türk müzik piyasasında büyük bir ilgi uyandırmayı başardığı C) Kendisiyle özdeşleşmiş yürekli yaklaşımını Maya albümünde de sürdürdüğü Modern insanın hikâyesini evrensel tinılardan çok, yerli ögelerle aktardığı E) Uzun süre aynı başarıyı sürdüremeyeceğini savunanları haksız çıkardığı 2020-TYT

ekleri Ceren klere kura 7. Üzerindeki baskıyı kullanan insanın daha diri, daha yeni bir güç kazanmasına seviniyoruz. İnsanın o baskıdan, çeliğe çifte su verilmiş gibi çıkacağını biliyoruz. Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Zorluklarla mücadele gücünü artırarak daha dirençli hâle gelmek B) Öğretilmiş doğrularla yetinmeyip sürekli yenilik peşinde koşmak C) Yaşamdaki çelişkilerin ayrımına varmak için çalışmak D) Herkesçe doğruluğu ispatlanmış, sağlam konuları eşelemek E) Gerçekleri, insanlara az da olsa bulandırarak anlatmak

186. Nazan Bekiroğlu Nun Masalları'ndaki öykülerde postmo- dern edebiyatla özdeşleşen birçok unsura yer verir. Yazar üstkurmaca başta olmak üzere, metinlerarasılık, çoğulcu- luk, oyunsuluk, imgesel ve masalsı anlatım, tarihe yönelme gibi birçok özelliği başarıyla kullanır. Nun Masalları gerek içerik gerek kurgu-yapı-biçim özellikleri açısından farklı okumalara elverişli bir yapı sergiler. Zaten öykülerin çok katmanlığı ve okuyana göre değişen açık yapısı postmo- dernizmin beraberinde getirdiği önemli bir anlayıştır. Bu yönüyle de Nun Masalları, Türk-öykücülüğünde sayıları azımsanmayacak olan ancak üzerinde çok fazla durulma- yan öykü türünde postmodernist eğilimin yansımasına güzel bir örnek oluşturur. Bu parçada Nun Masalları ile ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisine değinilmemiştir? ginnalysin noro A) Şiirsel bir anlatımla yazıldığına B) Çerçeve hikâyelerde masallara yer verildiğine C) Başka eserlerden parçalar içerdiğine D) Okuru etkin kılan bir yapıya sahip olduğuna E) Anlam yoğunluğuna sahip öykülerden oluştuğuna

1. Bir köpek balığı, aç hâlde bir akvaryuma konur. Balık, akvaryumun her yerinde yüzebilmektedir. Avlayacağı bir şeyler olup olmadığına bakmaktadır. Sonra akvaryuma küçük bir balık konur. Köpek balığı, küçük balığı yemek için hemen harekete geçer. Çünkü açtır, küçük balığı yiyebileceğine inanmaktadır ve küçük balığı yemenin kendi ellerinde olduğunu düşünmektedir. Küçük balığı yemek için ilk saldırısında kafasını ne olduğunu algılayamadığı sert bir şeye çarparak şok geçirir. Çünkü bilim insanları, küçük balık ile köpek balığının arasına cam bir bölme yerleştirerek onları ayırmıştır. Köpek balığı, "balik aklıyla" düşündüğünden camı görmemekte ama kafasını çarptığında camı algılamaktadır. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada köpek balığının içinde bulunduğu durumları belirten özelliklerden biri değildir? Motivasyon B) Öz güven D) Sabırlı olma 2. CLBasirma E) Farkına varma Sonra dener hede saat uğra yer." gibi yap ikir bő yiy da

k aki e en Tılık mü k 3 ÇIKMIŞ SORU 4. Arkeoloji, geçmişe ait anlaşılması çaba gerektiren karmaşık detaylara odaklanır. Arkeologların ürettiği bilgi, zahmetsizce anlaşılabilecek türden bir bilgi olmadığından toplumda karşılık bulmaz. Buradaki eksikliği müzeler tamamlar. Müzelerde göze hoş görünen, ilgi çekici, ne olduğu anlaşılabilecek heykel, takı, para gibi buluntular sergilenir. Üstelik bunlar medya aracılığıyla "Arkeologlar şu muhteşem eseri buldu." türünden çarpıcı ifadelerle geniş kitlelere duyurulur. Tüm bunlar, arkeolojinin amacına yönelik yanlış bir algının yerleşmesine yol açar. Bu parçada altı çizili sözle aşağıdakilerden hangisine gönderme yapılmamıştır? Emek gerektirdiği için arkeolojinin ürettiği asıl bilgiyle ilgilenilmemesine B) Arkeolojik bilgilerin detay içermeleri sebebiyle anlaşılmasının kolay olmamasına LC) Arkeolojik bilginin uygulama ve teşhir alanları olan müzelerde sergilenmesine D) Arkeolojinin maddi kazanç sağlayan bir alan olarak değerlendirilmesine E) Medyanın arkeolojik bilgiden ziyade ilgi çekici örnekleri ön plana çıkarmasına 2021 - ALES

Fasikül 9. Günümüzde, bugünkü Yedikule'den başlayıp güney-kuzey doğ rultusunda Haliç'e kadar uzanan alan, aynı zamanda Roma İm paratoru 11. Theodosios (402-450) zamanında inşa edilmiş olan kara surunun içinde kalmaktadır. "Tarihî yarımada" (veya "suriçi") olarak adlandırılan bu alan, kabaca İstanbul'un Eski Çağ döne- 11 IV V Curalları mini sınırlamaktadır. Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin yazımı yan- lıştır? AM B11 CHIT D) IV E) V (1) Çağdaş romanın ilk örneklerinden olan ve dünyada en çok ç rilen kitapların başında gelen Don Kişot'un yazarı Cervantes panyol Marguesa kadırgasında İnebahtı Savaşı'na katıldı. Ekim 1571'deki savaşta cesaretle savaşan Cervantes iki ke öğsünden yaralandı, sol eline gelen hirter

birey EGITIM KURUMLARI 22. 1. Çizgili Pijamalı Çocuk, Irlandalı yazar John Boyne tarafından sadece 2,5 günde yazıldığından en kısa sürede yazılan roman özelliği taşır. II. Aynı isimle beyaz perdeye uyarlanan Çizgili Pijamalı Çocuk, çocuk edebiyatı içerisinde yer alsa da kimi özelliklerinden dolayı yetişkinlere de hitap eder. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir bi- çimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir? İrlandalı yazar John Boyne'in 2,5 gün gibi kısa bir sü- rede yazdığı Çizgili Pijamalı Çocuk adlı roman, çocuk edebiyatı içerisinde yer almasına rağmen sinemaya uyarlanmış şekliyle de yetişkinlere hitap eden bir ya- pittir. B) Çocuk edebiyatı içerisinde yer alsa da yetişkinlere de hitap eden ve 2,5 günde yazılan Çizgili Pijamalı Çocuk, İrlandalı yazar John, Boyne'in aynı isimle si- nemaya en kısa sürede aktarılan romanıdır. C) Aynı isimle sinemaya uyarlanan ve İrlandalı yazar John Boyne tarafından yalnızca 2,5 günde yazıldığı için en kısa sürede yazılan roman niteliğine sahip olan Çizgili Pijamalı Çocuk, çocuk edebiyatı içerisin- de yer almasına rağmen bazı özellikleri sebebiyle ye- tişkinlere de seslenir. D) İrlandalı yazar John Boyne'in romanları içerisinde 2,5 günde yazarak en kısa sürede yazdığı roman niteliği kazandırdığı Çizgili Pijamalı Çocuk adlı eseri, çocuk edebiyatı kategorisinde bulunmasına rağmen yetiş- kinlere de hitap ettiği için aynı adla sinemaya aktarıl- mıştır. E) İrlandalı yazar John Boyne tarafından aynı adla sine- maya aktarılmak üzere 2,5 günde yazılan Çizgili Pi- jamalı Çocuk, en kısa sürede yazılan çocuk romanı özelliği taşımasının yanında içerik bakımından yetiş- kinlerin de dikkatini çeken bir kitaptır. 23.. 9 . G . S iss E A S G Aşa lard B) C) D E)

12.) Bir yazarın sıkıntılarını ne bilir okuyucu! Siz yıllarca romanın çilesini çekmişsiniz. O ise bu çileyi bilmez. Okuduklarına hoşlanma - hoşlan- mama ölçüsüyle bakar hatta bu ölçünün neye dayandığını, nereden kaynaklandığını bile bil- mez. O, ancak bir romanda yüreğindeki duygu- yu, kafasındaki düşü bulmak ister. Bu parçaya göre yazar, okurların hangi yö- nünden şikâyetçidir? A) Bencil davranmalarından B) Yazarları iyi tanımamalarından e Çok ve çeşitli kitap okumamalarından D) Duygularını iyi yönlendirememelerinden E) Eleştirilerinde nesnel olmamalarından pero

22. Nükleer denemelerin masum kurbanları kuşlar, Sakhorov'u tarifsiz acılara gark ediyordu. Bu sıra dışı insan, daha güçlü bombalar üzerinde çalışırken denemelerin yol açacağı zararı dü- şünüyor; gereksiz denemeleri iptal etme yolları arıyordu. Ne var ki bütün bu çabaları sonuçsuz kalacak ve kendi buluşu olan silah üzerinde ne kadar az kontrolü olduğunu anlayarak dehşete kapılacaktı. KAN Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden han- gisine varılamaz? A) Sıra dışı bir insan olan Sakhorov, bir yan- dan kuşlara acıyor bir yandan da daha güç- lü bombalar yapmaya çalışıyordu. B) Sakhorov, öldürücü bir silah yaratmasına rağmen onların kullanılma biçimlerinde pek de etkili olmamıştır. C) Nükleer denemeler sırasında ölen masum kuşlar, Sakhorov'u çok üzüyordu. 1 1 1 1 1 D) Nükleer denemeler canlılara zarar veriyor diye Sakhorov, gereksiz denemeleri iptal etmek istemiştir. É) Sakhorov, deneyler sonucunda bulduğu savaş silahının bu denli zararlı olduğunu bilmiyordu.

2. (1) İnsanın gen haritasının çıkarılabileceğinin anlaşılmasıyla tıpta yeni bir çağa girdik : Kişisel tıp (1) Bu gelişmeler sonucu yakın bir gelecekte doktora giderken kendi "vücu- dumuzun el kitabı" olan kişisel gen haritamızı da yanımızda götürüyor olacağız. (III) Son birkaç yıldır araştırmacılar DNA'nıza bakarak hangi hastalıklara yakalanabileceğinizi de belirlemeye başladılar. (IV) Araştırmacıların en önemli hedeflerinden biriyse her insanın gen haritasını çıkarmak. M) Gen haritamız herhangi bir hastalığa yakalandığımızda hangi ilacın bize iyi geleceği ve hangisinin daha ağır yan etkileri olacağını dahi gösterecek. (VI) Bu, kişisel farklılıklar ne olursa olsun aynı hastalık için belli bir tedavinin genetik yapı göz önüne alınarak uygulandığı yeni bir dönem olarak nitelendiriliyor. Bu parçadaki/numaralanmış cümlelerden hangileri birbiriyle yer/değiştirirse parça düşünce ve anlam yönünden bütünsel bir nitelik kazanır? A) Ive V B) V ve VL ******* D) I ve III E) Il ve VI C) Il ve IV Lim (1

RKÇE 6. Türkiye'nin yaşadığı siyasi oluşumları ekono- mik değişimlerle bağlantılı gören yazarlar, in- sanı da bu değişim sürecinin bir parçası olarak işler. Bu cümlede anlatılmak istenen aşağıdakiler- den hangisidir? A) Yazarlar, kendilerini yaşadıkları ülkenin ger- çeklerinden uzak tutamazlar. B) Her başarılı yazarın ülke gerçeklerine karşı bir fikri bulunmaktadır. unico C) Ülke gerçekleri ile ilgili yaptıkları saptama- lar, yazarların eserlerinin ana konusu olabil- mektedir. D) Yazarların siyasi hayatı anlattıkları eserleri, okuyucuların ilgisini çekmektedir. E) Ülke içinde yaşanan siyasi ve ekonomik ge- lişmeleri harmanlayan yazarlar, daha başa- rılı olmaktadır.