Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

İyi yönetici; yönettiği sistemin geçmişinden dersler çıkararak
gününü ve geleceğini, sistemi daha da büyütüp etkin kılacak
şekilde kontrol edebilmelidir. Yönetici; olgun davranmalı, ken-
dine güvenmeli ve başkalarına güven vermelidir. Samimi, ilişki
kurma ve empati yapma yeteneğine sahip olup ileriyi görmeli-
dir. Duygusal olgunluk içinde açık sözlü, etkili konuşup doğru,
bilgili, inisiyatif sahibi, kararlı ve dürüst olmalıdır. Çatışma-
ları da uygun yollarla çözüp faydaya dönüştürerek riskleri en
uygun şekilde yönetmeyi bilmelidir.
D. Bu parçaya göre iyi bir yöneticide olması gereken özellik-
ler arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Başkalarının duygularını anlayabilmek
B) Söylediklerinde yalan sözlere yer vermemek
C) Kendine güven hususunda tereddüt yaşamamak
D) Kararlarından çok çabuk vazgeçmemek
E) Söylediklerini kabul ettirmekten çekinmemek
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
İyi yönetici; yönettiği sistemin geçmişinden dersler çıkararak gününü ve geleceğini, sistemi daha da büyütüp etkin kılacak şekilde kontrol edebilmelidir. Yönetici; olgun davranmalı, ken- dine güvenmeli ve başkalarına güven vermelidir. Samimi, ilişki kurma ve empati yapma yeteneğine sahip olup ileriyi görmeli- dir. Duygusal olgunluk içinde açık sözlü, etkili konuşup doğru, bilgili, inisiyatif sahibi, kararlı ve dürüst olmalıdır. Çatışma- ları da uygun yollarla çözüp faydaya dönüştürerek riskleri en uygun şekilde yönetmeyi bilmelidir. D. Bu parçaya göre iyi bir yöneticide olması gereken özellik- ler arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Başkalarının duygularını anlayabilmek B) Söylediklerinde yalan sözlere yer vermemek C) Kendine güven hususunda tereddüt yaşamamak D) Kararlarından çok çabuk vazgeçmemek E) Söylediklerini kabul ettirmekten çekinmemek
27. Türk romanında "Anadolu'ya yöneliş" şeklinde
görülen içerik genişlemesi; Orhan Kemal'de, haylaz
ve yoksul gençler, ekmek peşindeki işçiler, sınıf
değiştirmek isteyen yoksul gruplar, ağalıktan
patronluğa ve amelelikten işçiliğe geçiş sürecindeki
insanlar olarak görünür. O, bu malzemeye
yaklaşırken sosyal çatışmaları sınıfsal bir bakışla
görür. Fakat bu malzemeyi işleyişi, kendi çağdaşları
olan bazı yazarların "sosyal gerçekçilik"
anlayışından farklıdır. Orhan Kemal, sosyal hayata
bakarken ve malzemesini seçerken "sosyal
gerçekçi"; bu malzemeyi yansıtırken "gözlemci ve
eleştirel gerçekçi"dir. Kendisinin "aydınlık
gerçekçilik" dediği bu tutum; şahısların değil,
sosyal düzenin bozuk olduğu, şahısların bu yüzden
yozlaştıkları ana düşüncesine dayanır. Onun
gerçekçilik anlayışında "yazarın yaşadıklarını
yazması" ilkesi de önemlidir.
Bu parçadan Orhan Kemal ile ilgili;
1. Gerçekçi bir tutum sergilediğine,
II. Kendine özgü bir anlayış geliştirdiğine,
III. Olayları bilimsel yaklaşımla ele aldığına
yargılarından hangilerine ulaşılamaz?
A) Yalnızl
B) Yalnız II
D) I ve II
X
C) Yalnız III
E) II ve III
RKÇE
KABATAŞ AKADEMİ
28.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
27. Türk romanında "Anadolu'ya yöneliş" şeklinde görülen içerik genişlemesi; Orhan Kemal'de, haylaz ve yoksul gençler, ekmek peşindeki işçiler, sınıf değiştirmek isteyen yoksul gruplar, ağalıktan patronluğa ve amelelikten işçiliğe geçiş sürecindeki insanlar olarak görünür. O, bu malzemeye yaklaşırken sosyal çatışmaları sınıfsal bir bakışla görür. Fakat bu malzemeyi işleyişi, kendi çağdaşları olan bazı yazarların "sosyal gerçekçilik" anlayışından farklıdır. Orhan Kemal, sosyal hayata bakarken ve malzemesini seçerken "sosyal gerçekçi"; bu malzemeyi yansıtırken "gözlemci ve eleştirel gerçekçi"dir. Kendisinin "aydınlık gerçekçilik" dediği bu tutum; şahısların değil, sosyal düzenin bozuk olduğu, şahısların bu yüzden yozlaştıkları ana düşüncesine dayanır. Onun gerçekçilik anlayışında "yazarın yaşadıklarını yazması" ilkesi de önemlidir. Bu parçadan Orhan Kemal ile ilgili; 1. Gerçekçi bir tutum sergilediğine, II. Kendine özgü bir anlayış geliştirdiğine, III. Olayları bilimsel yaklaşımla ele aldığına yargılarından hangilerine ulaşılamaz? A) Yalnızl B) Yalnız II D) I ve II X C) Yalnız III E) II ve III RKÇE KABATAŞ AKADEMİ 28.
22..
●
SÖZCÜKTE ANLAM-CÜMLEDE ANLAM-PARAGRAFTA ANLAM
Üzerindeki küfü kestiğimizde kalan ekmeğin zararsız
olacağını düşünebiliriz. Ancak attığımız küf sporları
buzdağının sadece görünen kismi. Mantarlar alemi-
nin üyesi olan küf mantarları, çıplak gözle görmenin
çok zor olduğu hif adındaki kök benzeri yapılarıyla
hızlıca büyüyerek ekmeği içeriden kuşatırlar.
Içerisinde küf mantarları bulunan bazı peynir türleri
ile soya sosu gibi gıdaları sağlık tehdidi olmaksızın
tüketmemiz küflü ekmek yemenin de zararsız olacağı
düşüncesine yol açabilir. Küf mantarlarının birçoğu
zararsızken bazı türleri ölümcül olabilecek derecede
tehlikelidir ve ekmeğimizde gelişen mantarın hangi
türde olduğunu çıplak gözle anlamak imkânsızdır.
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenebilir?
AY Farklı üsluplar kullansalar da aynı konuyu benzer ne-
denlerle açıklamaktadırlar.
24. Gazeteci:
(1)-
Yazar:
-Bir rom
mağı. C
geçiyor
dair bir
üzerind
bir tes
lişiyon
Gaze
(11)-
Yaza
- B
ma
tör
CO
B) İki farklı konuyla ilgili ortak bir görüş olduğunu vurgu-
lamaktadırlar.
C) Farklı görüşlerin aslında birbirini desteklediğini gös-
t termektedirler.
DY Aynı durumla ilgili yanılgıya yönelik uyarıları dile getir-
mektedirler.
Aynı olgunun farklı bilimsel araştırmalarla ispatlandı-
ğını ortaya koymaktadırlar.
23. Dışarıda fırtına gittikçe artıyor ve rüzgâr ıslak kamçısını
kerpiç duvarlarda gezdiriyordu. Yükselen sular tahta oluk-
lardan taşıyor, haykıra haykıra yerlere dökülüyordu. İçeri-
de taşlar nihayetsiz bir coşkunlukla homurdanıyor; çılgın
gibi dönen kayışlar şaklıyor; birbirine geçen tahta çarkla-
rın dişleri ağlar gibi gıcırdıyordu/ Ve bunların hepsini
bastıran deli bir ses kâh yalvarıyor, kâh hiddetle kıvranı-
or curacak gibi olduktan sonra tekrar yükseliyordu.
B
9
+=
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
22.. ● SÖZCÜKTE ANLAM-CÜMLEDE ANLAM-PARAGRAFTA ANLAM Üzerindeki küfü kestiğimizde kalan ekmeğin zararsız olacağını düşünebiliriz. Ancak attığımız küf sporları buzdağının sadece görünen kismi. Mantarlar alemi- nin üyesi olan küf mantarları, çıplak gözle görmenin çok zor olduğu hif adındaki kök benzeri yapılarıyla hızlıca büyüyerek ekmeği içeriden kuşatırlar. Içerisinde küf mantarları bulunan bazı peynir türleri ile soya sosu gibi gıdaları sağlık tehdidi olmaksızın tüketmemiz küflü ekmek yemenin de zararsız olacağı düşüncesine yol açabilir. Küf mantarlarının birçoğu zararsızken bazı türleri ölümcül olabilecek derecede tehlikelidir ve ekmeğimizde gelişen mantarın hangi türde olduğunu çıplak gözle anlamak imkânsızdır. Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? AY Farklı üsluplar kullansalar da aynı konuyu benzer ne- denlerle açıklamaktadırlar. 24. Gazeteci: (1)- Yazar: -Bir rom mağı. C geçiyor dair bir üzerind bir tes lişiyon Gaze (11)- Yaza - B ma tör CO B) İki farklı konuyla ilgili ortak bir görüş olduğunu vurgu- lamaktadırlar. C) Farklı görüşlerin aslında birbirini desteklediğini gös- t termektedirler. DY Aynı durumla ilgili yanılgıya yönelik uyarıları dile getir- mektedirler. Aynı olgunun farklı bilimsel araştırmalarla ispatlandı- ğını ortaya koymaktadırlar. 23. Dışarıda fırtına gittikçe artıyor ve rüzgâr ıslak kamçısını kerpiç duvarlarda gezdiriyordu. Yükselen sular tahta oluk- lardan taşıyor, haykıra haykıra yerlere dökülüyordu. İçeri- de taşlar nihayetsiz bir coşkunlukla homurdanıyor; çılgın gibi dönen kayışlar şaklıyor; birbirine geçen tahta çarkla- rın dişleri ağlar gibi gıcırdıyordu/ Ve bunların hepsini bastıran deli bir ses kâh yalvarıyor, kâh hiddetle kıvranı- or curacak gibi olduktan sonra tekrar yükseliyordu. B 9 +=
in ayn
. elliye
ir mo-
kabul
arının
nası-
6
pa-
tildi.
aşa-
um-
arak
kçe
kla-
du-
HIZ VE RENK YAYINLARI
E) Diger kentlere göre daha ilg
pıya sahip oldukları
17. (1) Okuduğumuz bir yazıyı doğru ve kolay anlamak, iyi
değerlendirmek biraz da yazının türünü doğru belirlemeye
bağlıdır. (II) Türü doğru belirlediğimiz zaman, yazarın
amacını, düşüncesini daha doğru anlayabiliriz. (III) Çünkü
yazar işleyeceği düşünce, durum ya da olay açısından en
uygun türü seçerek eseri oluşturur. (IV) Bir denemenin
okur üzerinde yarattığı etki, makalenin yaratacağı etkiden
daha fazladır. (V) Örneğin "Ağaç, yaş iken eğilir." atasö-
zünden yola çıkarak küçük yaşlardaki eğitimin verimliliğini
anlatmak isteyen yazar, gezi yazısı yazmaya kalkışmaz.
Yukarıdaki parçąda numaralandırılmış cümlelerin
hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) 1
B) IV
DYI
EXIlI
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
in ayn . elliye ir mo- kabul arının nası- 6 pa- tildi. aşa- um- arak kçe kla- du- HIZ VE RENK YAYINLARI E) Diger kentlere göre daha ilg pıya sahip oldukları 17. (1) Okuduğumuz bir yazıyı doğru ve kolay anlamak, iyi değerlendirmek biraz da yazının türünü doğru belirlemeye bağlıdır. (II) Türü doğru belirlediğimiz zaman, yazarın amacını, düşüncesini daha doğru anlayabiliriz. (III) Çünkü yazar işleyeceği düşünce, durum ya da olay açısından en uygun türü seçerek eseri oluşturur. (IV) Bir denemenin okur üzerinde yarattığı etki, makalenin yaratacağı etkiden daha fazladır. (V) Örneğin "Ağaç, yaş iken eğilir." atasö- zünden yola çıkarak küçük yaşlardaki eğitimin verimliliğini anlatmak isteyen yazar, gezi yazısı yazmaya kalkışmaz. Yukarıdaki parçąda numaralandırılmış cümlelerin hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) 1 B) IV DYI EXIlI
Yanıt Yayınları
üzerine giyemez. Yazar bir topluluğu temsil ettiği
yazmaya başladığı anda damla damla siyanür akıtır
hissiyle yani misyonla ve "örnek olmak arzusuyla"
hayal gücünün damarlarına, peyderpey kurutur kendini
kurabilir. Halbuki edebiyat; sınırları, kimlik politikalarını
aşmak demektir.
Bu parçada konuşan yazarın aşağıdakilerden
hangisine karşı çıkması beklenebilir?
A) Bir yazarın unutulmazlar arasına katılması, kendi
yazınsal kimliğini özgürce inşa etmesine bağlıdır.
BY Bir grup içinde yer almak, kısa vadede kimi
avantajlar sağlasa da ileride ciddi sorunlara neden
olabilir.
va
CHiçbir yazar, bir grup içinde yer aldığı için başarısız
olarak nitelendirilemez çünkü edebiyatta başarı
çevreyle değil, yazarın kendisiyle ilgilidir.
D Gerçek bir sanatçının, kendini ifade etmek için
herhangi bir topluluğun üyesi olmaya ya da
sözcülüğünü yapmaya ihtiyacı yoktur.
Görüşlerini özgürce ifade eden yazarlar, hiçbir
kurumun ya da oluşumun rengini taşımaz.
BU
1-1-0
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Yanıt Yayınları üzerine giyemez. Yazar bir topluluğu temsil ettiği yazmaya başladığı anda damla damla siyanür akıtır hissiyle yani misyonla ve "örnek olmak arzusuyla" hayal gücünün damarlarına, peyderpey kurutur kendini kurabilir. Halbuki edebiyat; sınırları, kimlik politikalarını aşmak demektir. Bu parçada konuşan yazarın aşağıdakilerden hangisine karşı çıkması beklenebilir? A) Bir yazarın unutulmazlar arasına katılması, kendi yazınsal kimliğini özgürce inşa etmesine bağlıdır. BY Bir grup içinde yer almak, kısa vadede kimi avantajlar sağlasa da ileride ciddi sorunlara neden olabilir. va CHiçbir yazar, bir grup içinde yer aldığı için başarısız olarak nitelendirilemez çünkü edebiyatta başarı çevreyle değil, yazarın kendisiyle ilgilidir. D Gerçek bir sanatçının, kendini ifade etmek için herhangi bir topluluğun üyesi olmaya ya da sözcülüğünü yapmaya ihtiyacı yoktur. Görüşlerini özgürce ifade eden yazarlar, hiçbir kurumun ya da oluşumun rengini taşımaz. BU 1-1-0
AYT/Türk Dili ve
Edebiyatı-Sosyal Bilimler-1
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI-SOSY
BİLİMLER-1 TESTİ
1. Bu testte sırasıyla, Türk Dili ve Edebiyatı (1-24), Tarih-1 (25-34), Coğ
vardır.
2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türk Dili ve Edebiyatı-Sosyal Bilimler-1
1. Çoğu kişi kolayca yalan söylediğini düşünüyor. Ancak
gerçek öyle değil. Yalan söyleme sürecini düşünelim:
Öncelikle gerçeği bilmeli, gerçeğin farkında olmalıyız.
Böylece tutarlı, makul bir yalan senaryosu mümkün
olabilir. Bu arada dinleyicinin tepkilerini de doğru
değerlendirmek gerekiyor ki gerektiğinde senaryoya
ustaca, uygun uyarlamalar yapılabilsin. Bilim insanları
tüm bu süreçteki karar vermenin ve kendi kendini
kontrol etmenin beynin ön bölgesindeki planlamadan,
duyguları ve davranışları kontrol etmeden sorumlu
prefrontal korteks tarafından yönetildiğini düşünüyor.
Onlara göre prefrontal korteksin elektriksel olarak
uyarılması aldatma yeteneğimizi de artırıyor olabilir.
Bu parçadan "yalan söyleme"yle ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi çıkarılabilir?
A) Bireylere, gerçekleri anlatmaktan daha cazip ve
eğlenceli geldiği
B) Prefrontal korteksi aktif kılarak beyin gelişiminde
yarar sağladığı
C) Prefrontal korteksi yapısal olarak uygun kişilerin
yalan söylemede daha başarılı olduğu
D) Kurgulanan senaryonun muhatabın zekâ ve kültür
düzeyinin üzerinde olması gerektiği
X
E) Gerçekleri anlatmaktan çok daha karmaşık bir
zihinsel ve davranışsal süreçler sonucunda oluştuğu
2. (1) Toplumsal ve bireysel sorunl
küçük
Yanıt Yayınları
3. Büyük b
olup gü
yazarı.
alsa ker
dokusu
Bu par
anlatılı
A) Öyk
old
B) Bas
yaz
Ge
bas
DEd
ya
E) He
ge
4. (1) C
ton
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
AYT/Türk Dili ve Edebiyatı-Sosyal Bilimler-1 TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI-SOSY BİLİMLER-1 TESTİ 1. Bu testte sırasıyla, Türk Dili ve Edebiyatı (1-24), Tarih-1 (25-34), Coğ vardır. 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türk Dili ve Edebiyatı-Sosyal Bilimler-1 1. Çoğu kişi kolayca yalan söylediğini düşünüyor. Ancak gerçek öyle değil. Yalan söyleme sürecini düşünelim: Öncelikle gerçeği bilmeli, gerçeğin farkında olmalıyız. Böylece tutarlı, makul bir yalan senaryosu mümkün olabilir. Bu arada dinleyicinin tepkilerini de doğru değerlendirmek gerekiyor ki gerektiğinde senaryoya ustaca, uygun uyarlamalar yapılabilsin. Bilim insanları tüm bu süreçteki karar vermenin ve kendi kendini kontrol etmenin beynin ön bölgesindeki planlamadan, duyguları ve davranışları kontrol etmeden sorumlu prefrontal korteks tarafından yönetildiğini düşünüyor. Onlara göre prefrontal korteksin elektriksel olarak uyarılması aldatma yeteneğimizi de artırıyor olabilir. Bu parçadan "yalan söyleme"yle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi çıkarılabilir? A) Bireylere, gerçekleri anlatmaktan daha cazip ve eğlenceli geldiği B) Prefrontal korteksi aktif kılarak beyin gelişiminde yarar sağladığı C) Prefrontal korteksi yapısal olarak uygun kişilerin yalan söylemede daha başarılı olduğu D) Kurgulanan senaryonun muhatabın zekâ ve kültür düzeyinin üzerinde olması gerektiği X E) Gerçekleri anlatmaktan çok daha karmaşık bir zihinsel ve davranışsal süreçler sonucunda oluştuğu 2. (1) Toplumsal ve bireysel sorunl küçük Yanıt Yayınları 3. Büyük b olup gü yazarı. alsa ker dokusu Bu par anlatılı A) Öyk old B) Bas yaz Ge bas DEd ya E) He ge 4. (1) C ton
e yaşayan
tla Anadolu'nun
ük katkısı
eceği Türkçeyi
u amaç,
Türk kültürünün
geçinmeye yani
ndirmiş böylece
Sçerlerin
auştur. Sade bir
dışında
kilerden
2
Yanıt Yayınları
HIYYA
B
7. Pek çok eğitim kurumu ve yaklaşımı, şu avantajlarından
dolayı bireyleri ikinci hatta üçüncü bir dil öğrenmeleri
pollut om
için teşvik ediyor:
• En az iki dil bilen kişiler, kendilerine özgü
yöntemler geliştirerek yeni dilleri daha kolay
öğrenebiliyor.
CÇok dilli bireylerin bellek, dikkat) karar verme gibi
bilişsel işlevleri daha gelişmiş oluyor.
bikiden fazla dil bilmek ve bu dilleri aktif olarak
kullanmak, alzaymır gibi hastalıklara karşı beyni
zinde tutuyor.
dÇok dilli olmak, iletişim becerilerinizi geliştirmenizi
ve farklı kültürlerden insanların psikolojisini ve
davranışlarını anlamanızı sağlıyor.
e Birçok dili bilmek ve bu dillerde iletişim kurmak,
yalnızca yerelde değil çok uluslu şirketlerde de iş
olanaklarını artırıyor.
Bu parçaya göre çok dilli olmanın bireylere
sağladığı katkılar arasında aşağıdakilerden hangisi
yoktur?
A) Dil eğitimi verme deneyimi kazandırma
B) Beyin sağlığını olası hastalıklara karşı koruma
C) Konsantrasyon becerisini artırma
D) Empati yeteneğini geliştirme
EÇalışma yaşamında daha çok seçeneğe sahip olma
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
e yaşayan tla Anadolu'nun ük katkısı eceği Türkçeyi u amaç, Türk kültürünün geçinmeye yani ndirmiş böylece Sçerlerin auştur. Sade bir dışında kilerden 2 Yanıt Yayınları HIYYA B 7. Pek çok eğitim kurumu ve yaklaşımı, şu avantajlarından dolayı bireyleri ikinci hatta üçüncü bir dil öğrenmeleri pollut om için teşvik ediyor: • En az iki dil bilen kişiler, kendilerine özgü yöntemler geliştirerek yeni dilleri daha kolay öğrenebiliyor. CÇok dilli bireylerin bellek, dikkat) karar verme gibi bilişsel işlevleri daha gelişmiş oluyor. bikiden fazla dil bilmek ve bu dilleri aktif olarak kullanmak, alzaymır gibi hastalıklara karşı beyni zinde tutuyor. dÇok dilli olmak, iletişim becerilerinizi geliştirmenizi ve farklı kültürlerden insanların psikolojisini ve davranışlarını anlamanızı sağlıyor. e Birçok dili bilmek ve bu dillerde iletişim kurmak, yalnızca yerelde değil çok uluslu şirketlerde de iş olanaklarını artırıyor. Bu parçaya göre çok dilli olmanın bireylere sağladığı katkılar arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Dil eğitimi verme deneyimi kazandırma B) Beyin sağlığını olası hastalıklara karşı koruma C) Konsantrasyon becerisini artırma D) Empati yeteneğini geliştirme EÇalışma yaşamında daha çok seçeneğe sahip olma
DENEME SINAVI 2B
28. Nikola Tesla bilimin tanınmamış kahramanlarından biridir.
1884'te Sırbistan'dan Amerika'ya gelmiş ve hemen Thomas
Edison için çalışmaya başlamıştır. Bazılarından Edison'un da
kendine pay çıkardığı radyo, robotik ve elektrik alanlarında
önemli buluşlar ortaya koymuştur. Örneğin; ampulün gerçek
icat edeni Edison değil, Tesla'dır. Buluşlarına çok erken yaş-
ta başlayan Tesla, daha 6 yaşındayken kendi su çarkını yap-
mıştır. Fakat gariplikleri olan bir çocuk olduğu aşikârdır. Kim-
senin saçına dokunamaması, yürürken adımlarını sayması,
parlak ve yuvarlak cisimlere karşı olan zaafı birçok kaynakta
geçmektedir. Ayrıca, her zaman yemeğinin kübik içeriğini
hesapladığı, bunu başaramazsa yemek yemeyi reddettiği de
söylenir. 3 numaraya takıntılı olduğu, 3 kez binanın etrafında
yürümeden binaya girmediği ve her öğünde, yemek kaplarını
parlatmak için tam 18 adet peçete kullandığı da söylentiler
arasındadır.
T
Bu parçada, Nikola Tesla ile ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
Farklı ülkelerde bulunduğuna
BY Deneysel tekniklerle birçok başarıya imza attığına
Tesla'nın buluşlarının çocukken başladığına
DY Ampulü ilk icat eden kişinin aslında Tesla olduğuna
EX Bazı takıntılara sahip olduğuna
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
DENEME SINAVI 2B 28. Nikola Tesla bilimin tanınmamış kahramanlarından biridir. 1884'te Sırbistan'dan Amerika'ya gelmiş ve hemen Thomas Edison için çalışmaya başlamıştır. Bazılarından Edison'un da kendine pay çıkardığı radyo, robotik ve elektrik alanlarında önemli buluşlar ortaya koymuştur. Örneğin; ampulün gerçek icat edeni Edison değil, Tesla'dır. Buluşlarına çok erken yaş- ta başlayan Tesla, daha 6 yaşındayken kendi su çarkını yap- mıştır. Fakat gariplikleri olan bir çocuk olduğu aşikârdır. Kim- senin saçına dokunamaması, yürürken adımlarını sayması, parlak ve yuvarlak cisimlere karşı olan zaafı birçok kaynakta geçmektedir. Ayrıca, her zaman yemeğinin kübik içeriğini hesapladığı, bunu başaramazsa yemek yemeyi reddettiği de söylenir. 3 numaraya takıntılı olduğu, 3 kez binanın etrafında yürümeden binaya girmediği ve her öğünde, yemek kaplarını parlatmak için tam 18 adet peçete kullandığı da söylentiler arasındadır. T Bu parçada, Nikola Tesla ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? Farklı ülkelerde bulunduğuna BY Deneysel tekniklerle birçok başarıya imza attığına Tesla'nın buluşlarının çocukken başladığına DY Ampulü ilk icat eden kişinin aslında Tesla olduğuna EX Bazı takıntılara sahip olduğuna
söy-
niz III
11. Yapılan çalışmalar kapsamında elde edilen
bilgiler, kelime uyaranlarının kullanımıyla
yapılandırma arasında duygu yükü ile nötr
kelimelerin farklı biçimde işlemesinde etkisi
olduğu ortaya konmuştur.
Bu cümleyle ilgili olarak
1. Duygularla sözcüklerin birleşmesi sonucu
sözcükler anlam kazanabilir.
II. Etkisiz kelimelerin akıl ile değerlendirme-
si kelimelere yeni imaj verebilir.
III. Duygular insanı etkisi altına alarak söz-
lükte yeni sözcükler üretebilir
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II
DI ve II
q
Yalnız III
E) II ve III
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
söy- niz III 11. Yapılan çalışmalar kapsamında elde edilen bilgiler, kelime uyaranlarının kullanımıyla yapılandırma arasında duygu yükü ile nötr kelimelerin farklı biçimde işlemesinde etkisi olduğu ortaya konmuştur. Bu cümleyle ilgili olarak 1. Duygularla sözcüklerin birleşmesi sonucu sözcükler anlam kazanabilir. II. Etkisiz kelimelerin akıl ile değerlendirme- si kelimelere yeni imaj verebilir. III. Duygular insanı etkisi altına alarak söz- lükte yeni sözcükler üretebilir yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II DI ve II q Yalnız III E) II ve III
TEST 1
8. Satürn'ün dönüşünü gözlemlemek güçtür.
Teleskopla bakıldığında gezegenin yüzeyi
biçimli görünür. Teleskopla görülebilen birkaç
ayrıntı, Jüpiter'deki şeritlere benzeyen izler-
dir. Bu izler, bir gözlemcinin gezegenin dönü-
şünü izleyebilmesine elverişli değildir. Çünkü
yüzey izleri belirgin değildir. Bazen aralarında
kısa süreli var olan gölgeler belirir. Bunlar bir
dönüşten daha uzun süre orada kalırsa bi-
çimleri ve büyüklükleri değişir. Dönüşü kesin
bir ölçüme yarayacak kadar büyük ve hare-
ketsiz bir leke hem çok ender hem de çok
kısa görülür.
C
Bu parçada anlatılan Satürn'le ilgili olarak
gök bilimcilerden biri şu yorumu yapmaktadır:
Jüpiter ile benzerlik gösteren Satürn'ün
tam dönüşünü gözlemlemek için fiziki koşul-
ların müsait hâle getirilmesi gerekmektedir.
Bu yoruma göre Jupiter ile benzerlik gös-
teren Satürn'ün tam gözlemlenebilmesi
I. Gölge boylarının nesne boyların uzun ol-
masıyla,
II. Dönüş hızının yavaşlamasıyla,
III. Belirgin izlerin gezegenin tamamında
oluşmasıyla,
IV. Büyük lekelerin tamamen geçmesiyle,
V. Dönüşün yönünün tespit edilmesiyle
kurgusal yöntemlerin hangisi ile gerçek-
leşir?
A) I B) II C) III
E) V
F
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TEST 1 8. Satürn'ün dönüşünü gözlemlemek güçtür. Teleskopla bakıldığında gezegenin yüzeyi biçimli görünür. Teleskopla görülebilen birkaç ayrıntı, Jüpiter'deki şeritlere benzeyen izler- dir. Bu izler, bir gözlemcinin gezegenin dönü- şünü izleyebilmesine elverişli değildir. Çünkü yüzey izleri belirgin değildir. Bazen aralarında kısa süreli var olan gölgeler belirir. Bunlar bir dönüşten daha uzun süre orada kalırsa bi- çimleri ve büyüklükleri değişir. Dönüşü kesin bir ölçüme yarayacak kadar büyük ve hare- ketsiz bir leke hem çok ender hem de çok kısa görülür. C Bu parçada anlatılan Satürn'le ilgili olarak gök bilimcilerden biri şu yorumu yapmaktadır: Jüpiter ile benzerlik gösteren Satürn'ün tam dönüşünü gözlemlemek için fiziki koşul- ların müsait hâle getirilmesi gerekmektedir. Bu yoruma göre Jupiter ile benzerlik gös- teren Satürn'ün tam gözlemlenebilmesi I. Gölge boylarının nesne boyların uzun ol- masıyla, II. Dönüş hızının yavaşlamasıyla, III. Belirgin izlerin gezegenin tamamında oluşmasıyla, IV. Büyük lekelerin tamamen geçmesiyle, V. Dönüşün yönünün tespit edilmesiyle kurgusal yöntemlerin hangisi ile gerçek- leşir? A) I B) II C) III E) V F
der
24.
• Çikolataların çoğunlukla alüminyum folyolarla kaplanma-
sının nedeni nedir?
• Çikolatanın üretildiği ağaç hangi bölgelerde yetişmekte-
dir?
• Çikolatanın elimizde erimesine yol açan etken nedir?
Çikolatanın bazı toplumlarda sadece sıvı olarak tüketildi-
ğine kanıt var mıdır?
●
Aşağıdaki araştırma sonuçlarından hangisi bu sorular-
dan herhangi biriyle ilişkili değildir?
A) Çikolatalar genellikle alüminyum folyoyla sarılır. Çünkü
alüminyum folyo çikolatanın ışıktan ve nemden korun-
masını sağlar. Bu sayede çikolata uzun süre bozulma-
dah kalır.
B) Çikolata, kakao ağacının tohumlarından üretilir. Kakao
ağacı, genellikle Ekvator çevresindeki tropikal iklim ku-
şağında yaşayan, sıcağı ve nemi seven bir bitkidir.
C) Çikolata, oda sıcaklığında katı hâlde olan bir maddedir
ancak erime sıcaklığı vücut sıcaklığımızdan daha dü-
şüktür. Çikolatayı elimize aldığımızda sıcaklığı vücut si-
caklığımızın etkisiyle yükselir, bu da onun erimesine yol
açar.
D) Arkeolojik alanlarda bulunmuş olan kapların üzerindeki
resimler ve bazı kaplardaki çikolata kalıntıları Mayaların
ve Azteklerin çikolatayı salt içecek olarak tükettiğini ke-
sinlikle gösteriyor.
E) Avrupa'da çikolata içine şeker katılarak tatlı ve sıcak bir
içecek olarak tüketilmeye başlandı. Çikolatanın katı bir
yiyecek hâline getirilmesiyse daha sonraları gerçekleş-
ti.
25. 1066'daki Norman İstilası sırasında inşa edilen erken dö-
hailey kuleleri olarak biliniyor. Motte,
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
der 24. • Çikolataların çoğunlukla alüminyum folyolarla kaplanma- sının nedeni nedir? • Çikolatanın üretildiği ağaç hangi bölgelerde yetişmekte- dir? • Çikolatanın elimizde erimesine yol açan etken nedir? Çikolatanın bazı toplumlarda sadece sıvı olarak tüketildi- ğine kanıt var mıdır? ● Aşağıdaki araştırma sonuçlarından hangisi bu sorular- dan herhangi biriyle ilişkili değildir? A) Çikolatalar genellikle alüminyum folyoyla sarılır. Çünkü alüminyum folyo çikolatanın ışıktan ve nemden korun- masını sağlar. Bu sayede çikolata uzun süre bozulma- dah kalır. B) Çikolata, kakao ağacının tohumlarından üretilir. Kakao ağacı, genellikle Ekvator çevresindeki tropikal iklim ku- şağında yaşayan, sıcağı ve nemi seven bir bitkidir. C) Çikolata, oda sıcaklığında katı hâlde olan bir maddedir ancak erime sıcaklığı vücut sıcaklığımızdan daha dü- şüktür. Çikolatayı elimize aldığımızda sıcaklığı vücut si- caklığımızın etkisiyle yükselir, bu da onun erimesine yol açar. D) Arkeolojik alanlarda bulunmuş olan kapların üzerindeki resimler ve bazı kaplardaki çikolata kalıntıları Mayaların ve Azteklerin çikolatayı salt içecek olarak tükettiğini ke- sinlikle gösteriyor. E) Avrupa'da çikolata içine şeker katılarak tatlı ve sıcak bir içecek olarak tüketilmeye başlandı. Çikolatanın katı bir yiyecek hâline getirilmesiyse daha sonraları gerçekleş- ti. 25. 1066'daki Norman İstilası sırasında inşa edilen erken dö- hailey kuleleri olarak biliniyor. Motte,
aria
Din,
100-
on-
e-
biri
en
SÖZCÜKTE ANLAM CUMLEDE ANLAN PARAGENTA ALA
20. Sonbahar yapraklarinin renk cümbüşü demiryolu tapma
ciliğ için kabusa dönüşebiliyor. Raylardaki yapraklar tren
tekerleği ile ray arasındaki adezyon kuvvetini düşürerek
birbirlerine tutunmalanni zorlaştinr. Bu durum fren mess
fesinin uzamasına ve trenlerin kalkışnda patinaja sebep
olabilir. Bu kayganlaşting etkinin nedenleri şu şekilde
açıklanabilir. Akla gelebilecek ik neden raylarda biriken
yaprakların tekerlek-ray temasini engellemesidir. Bu etki
islaklıkla birlikte büyüyerek kayganliği artırır. Çelik raylar-
daki demir ile yapraklardaki kimyasal bileşenlerin tepki-
meye girerek oluşturduğu demir oksit bileşikleri de kay-
ganlaşmaya sebep olur. Yaprakların tekerleklere tutuna-
rak iletkenliği azaltması ise sinyalizasyon sorunlarına yol
açabilir.
Bu parçadan hareketler
1.
Sonbaharda demir yollarında yaşanan ekintilan en-
gellemek için nasıl önemleler alınmalidir?
II. Ray ile tren tekerleğinin birbirine tutunmasını zorlaştı-
ran sebep nedir?
III. Demir yolundaki sinyalizasyon sistemi sorunları ne-
den kaynaklanmaktadır?
sorularından hangilerine cevap bulunabilir?
A) I, Ive III
B) ve Il
D) Yalnız III
C) Yalnız II
E) Ive III
21. (1) Dil, tarih, edebiyat, hukuk, din, ekonomi, tarım, aile
yapısı gibi birçok öge, kültür kavramının içindedir. (II) Bu
bağlamda kültür, bir ulusu oluşturan toplumun ayrılmaz
parçasıdır. (III) Ulusların gelişmişlik düzeyiyle kültür ara-
sında çok sıkı bir etkileşim vardır. (IV) Sağlıklı bir toplum-
sa zamanın getirdiği yenilikleri, kendi öz değerleriyle
kaynaştırarak yol alır. (V) İşte bu yönden Atatürk Döne-
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
aria Din, 100- on- e- biri en SÖZCÜKTE ANLAM CUMLEDE ANLAN PARAGENTA ALA 20. Sonbahar yapraklarinin renk cümbüşü demiryolu tapma ciliğ için kabusa dönüşebiliyor. Raylardaki yapraklar tren tekerleği ile ray arasındaki adezyon kuvvetini düşürerek birbirlerine tutunmalanni zorlaştinr. Bu durum fren mess fesinin uzamasına ve trenlerin kalkışnda patinaja sebep olabilir. Bu kayganlaşting etkinin nedenleri şu şekilde açıklanabilir. Akla gelebilecek ik neden raylarda biriken yaprakların tekerlek-ray temasini engellemesidir. Bu etki islaklıkla birlikte büyüyerek kayganliği artırır. Çelik raylar- daki demir ile yapraklardaki kimyasal bileşenlerin tepki- meye girerek oluşturduğu demir oksit bileşikleri de kay- ganlaşmaya sebep olur. Yaprakların tekerleklere tutuna- rak iletkenliği azaltması ise sinyalizasyon sorunlarına yol açabilir. Bu parçadan hareketler 1. Sonbaharda demir yollarında yaşanan ekintilan en- gellemek için nasıl önemleler alınmalidir? II. Ray ile tren tekerleğinin birbirine tutunmasını zorlaştı- ran sebep nedir? III. Demir yolundaki sinyalizasyon sistemi sorunları ne- den kaynaklanmaktadır? sorularından hangilerine cevap bulunabilir? A) I, Ive III B) ve Il D) Yalnız III C) Yalnız II E) Ive III 21. (1) Dil, tarih, edebiyat, hukuk, din, ekonomi, tarım, aile yapısı gibi birçok öge, kültür kavramının içindedir. (II) Bu bağlamda kültür, bir ulusu oluşturan toplumun ayrılmaz parçasıdır. (III) Ulusların gelişmişlik düzeyiyle kültür ara- sında çok sıkı bir etkileşim vardır. (IV) Sağlıklı bir toplum- sa zamanın getirdiği yenilikleri, kendi öz değerleriyle kaynaştırarak yol alır. (V) İşte bu yönden Atatürk Döne-
21. Önemli bulduğu sözleri parantez içine alan
yazarın yazdıklarını asla okumam; o, ne yaptığını
bilmiyor demektir. O işaret içine alınan sözler
metnin dışındadır, okunmasalar da olur. Oysa kimi
yazarlarımız, göze çarpmasını istedikleri sözleri
için bunu kullanıyorlar. Parantez ne demektir, neye
yarar, nerede kullanılır merak edip de öğrenselerdi
bu yanlışa düşmezlerdi. "Bir yana koymak" demektir
parantez. Asıl konunun dışında olan ama onu
açıklamaya yarayan söz için kullanılır.
Bu parçada yazarın yakındığı durum,
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Dil bilimcilerin yazım ve noktalama konularına
ilgisiz kalması
B) Yazarların, kimi sözcükleri uygun olmayan
yerlerde kullanması
C) Parantez işaretinin kullanım alanının açık
olmaması
D) Bir noktalama işaretinin yazarlarca yanlış
kullanılması
E) Okurların noktalama işaretlerini yeterince
tanımaması
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
21. Önemli bulduğu sözleri parantez içine alan yazarın yazdıklarını asla okumam; o, ne yaptığını bilmiyor demektir. O işaret içine alınan sözler metnin dışındadır, okunmasalar da olur. Oysa kimi yazarlarımız, göze çarpmasını istedikleri sözleri için bunu kullanıyorlar. Parantez ne demektir, neye yarar, nerede kullanılır merak edip de öğrenselerdi bu yanlışa düşmezlerdi. "Bir yana koymak" demektir parantez. Asıl konunun dışında olan ama onu açıklamaya yarayan söz için kullanılır. Bu parçada yazarın yakındığı durum, aşağıdakilerden hangisidir? A) Dil bilimcilerin yazım ve noktalama konularına ilgisiz kalması B) Yazarların, kimi sözcükleri uygun olmayan yerlerde kullanması C) Parantez işaretinin kullanım alanının açık olmaması D) Bir noktalama işaretinin yazarlarca yanlış kullanılması E) Okurların noktalama işaretlerini yeterince tanımaması
Dil, bir toplum için yalnızca iletişimi sağlayan araç değil,
toplumsal hayatın ayrılmaz bir parçasıdır. Her dil, bağlı
olduğu yaşama düzeni içinde kendine özgü bir dünya kurar,
geliştirir. Bireylerin düşünsel birikimleri, kurulan ve gelişen
bu dil dünyası içinde temellenir. Başka bir deyişle ----.
I. her bireyin dış dünyaya bakışı, onu kavrayışı ana dilinin
sınırları içinde gerçekleşir
1.) dildeki yanlış kullanımlar zaman içinde yaygınlık kazanır
ve doğru diye algılanmaya başlar
III. bir dilde yabancı sözcüklerin olmamasını istemek,
hayalcilikten başka bir şey değildir
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre yuka-
rıdakilerden hangileri getirilebilir?
Yalnız I
D) I ve II
Yalnız
C) Yalnız III
E) II ve III
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Dil, bir toplum için yalnızca iletişimi sağlayan araç değil, toplumsal hayatın ayrılmaz bir parçasıdır. Her dil, bağlı olduğu yaşama düzeni içinde kendine özgü bir dünya kurar, geliştirir. Bireylerin düşünsel birikimleri, kurulan ve gelişen bu dil dünyası içinde temellenir. Başka bir deyişle ----. I. her bireyin dış dünyaya bakışı, onu kavrayışı ana dilinin sınırları içinde gerçekleşir 1.) dildeki yanlış kullanımlar zaman içinde yaygınlık kazanır ve doğru diye algılanmaya başlar III. bir dilde yabancı sözcüklerin olmamasını istemek, hayalcilikten başka bir şey değildir Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre yuka- rıdakilerden hangileri getirilebilir? Yalnız I D) I ve II Yalnız C) Yalnız III E) II ve III
5. ve 6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Ninniler, çocukları büyütürken avutmak, uyutmak için belli
bir ezgiyle söylenen ve yaratıcısı bilinmeyen manzum veya
mensur sözlerdir. Ninniler, çocuğun uzun ömürlü olması,
nazar ve hastalıklardan korunması, bebeğin ağlamaması,
uslu olması, çabuk büyümesi, gelin ya da damat olması
gibi dilekleri içerir. Ninniler nesilden nesile aktarıldığı için
gelenek, görenek, örf ve âdet taşıyıcısı durumundadır. Aynı
zamanda dilin de taşıyıcısı olduğu için dil öğretiminin de
devamlılığını sağlar. Tekerlemeler ise, çocuklara dil alıştır-
ması olmaktadır. Çocuklar, dilin gülmece ve eleştirel bo-
yutunu tekerlemeler aracılığıyla tanırlar. Dil oyunları ile te-
kerleme çocuğun dil sınırlarını genişletir. Tekerleme çocuğa
pratik bir dil kazandırır. Çocuklar bu anonim halk ürünüyle
eğlenir, düşünmeye başlar. Tekerlemelerin tekrar tekrar
söylenmesi yoluyla konuşma bozukluklarının da giderildiği
olur.
5. Bu parçada ninni ile tekerlemenin farkları arasında,
1. Amaç
II. İçerik
III. Anonimlik
özelliklerinden hangisi gösterilmiştir?
B) Yalnız II.
A) Yalnız I.
D) I. ve II.
E) I, II, III.
7.
Anlattıkla
ma tümü
lardan s
içerising
içimize
bahar
Nefesi
miştim
Bu pa
liştira
8.
Palme Yayınevi
A) M
B
C) Yalnız III.
Sa
(0)
la
IL
r
9
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
5. ve 6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Ninniler, çocukları büyütürken avutmak, uyutmak için belli bir ezgiyle söylenen ve yaratıcısı bilinmeyen manzum veya mensur sözlerdir. Ninniler, çocuğun uzun ömürlü olması, nazar ve hastalıklardan korunması, bebeğin ağlamaması, uslu olması, çabuk büyümesi, gelin ya da damat olması gibi dilekleri içerir. Ninniler nesilden nesile aktarıldığı için gelenek, görenek, örf ve âdet taşıyıcısı durumundadır. Aynı zamanda dilin de taşıyıcısı olduğu için dil öğretiminin de devamlılığını sağlar. Tekerlemeler ise, çocuklara dil alıştır- ması olmaktadır. Çocuklar, dilin gülmece ve eleştirel bo- yutunu tekerlemeler aracılığıyla tanırlar. Dil oyunları ile te- kerleme çocuğun dil sınırlarını genişletir. Tekerleme çocuğa pratik bir dil kazandırır. Çocuklar bu anonim halk ürünüyle eğlenir, düşünmeye başlar. Tekerlemelerin tekrar tekrar söylenmesi yoluyla konuşma bozukluklarının da giderildiği olur. 5. Bu parçada ninni ile tekerlemenin farkları arasında, 1. Amaç II. İçerik III. Anonimlik özelliklerinden hangisi gösterilmiştir? B) Yalnız II. A) Yalnız I. D) I. ve II. E) I, II, III. 7. Anlattıkla ma tümü lardan s içerising içimize bahar Nefesi miştim Bu pa liştira 8. Palme Yayınevi A) M B C) Yalnız III. Sa (0) la IL r 9
6. ve 7. sorulan aşağıdaki parçaya göre cevaplayiniz.
Sairin kimliği bir anlamda glir dilinde saklıdır. Çünkü dil
içerisinde mevcut olan unsurlar, gairin gizli benini anlatan
ögelerdir. Gönderici durumunda olan şair, gir dill içerisin-
de, mizacını, kültürünü, içinde bulunduğu ruh halini, niye-
tini, kendi kabuller dünyasına ait unsurian, alici durumun
daki insanlarla kuracağı ilişkisini dilin sunduğu imkanlar
arasından yapacağı seçkilerle belirlemiş olur. Prof. Dr. Se
rif Aktaş'ın Üslup ferdidir, kaynağını yazanın mizacından
ve tecrübesinden alır. O, yazarın gizli ve kişisel dünyasına
uzanan kendi kendine yeten bir dildir. sözü bu düşünceyl
destekler niteliktedir.
6.
Bu pr
aşa
da yer al
cilerden
je kul
$
cuğu
)
C) ir le c
T
DNE 1
E) nk
ar
sic
özr
alire
are
özle anla
er SP
lard y
ig
8.
le lar dedi
6.Unite 1
(1) Kariz, dağ yamaçlanınd
50 metre aralıklarla kazıl
ne bağlanması ve bu say
sistemli bir sekilde çika
ortalama 10-15 km ola
bulunabilir. (I) Bu sist
tindan açılan kanallar
çıkarılır. (IV) Su yery
yapılır. (V) Havuzda te
Bu parçada numara
ra "Insanların yanı
ederler." cümlesi
A) 1.
B) II.
stenen
in
9. Elbette. çeviri de
ci dilden kendi c
Sje
ta
şar y de dar kili du-
sina okur. Sone
olanaklanıyla de
dilinin olanakl
kendi dilinde
katar çeviriye
çabasını, bil
Bu parça a
lenmiş ola
7. Aşağıdaki görüşlerden hangisi bu parçadaki düşüncey-
le çelişir?
A) Günün
B) Çevir
C) Öyki
var
Her şair, kendi yaşamının içine giren olay ve durumlan
anlatan sözcüklere yer vermiştir.
B) Sanatçıların kullandıkları sözcükler onlanın dünya görü-
şünden uzak değildir.
10. ()
C) Bir yazarın eserini okumakla, karakteri, duygu ve dü-
şünceleri hakkında bilgi sahibi olunamaz.
Ce
tiğ
E) B
T
D) Bir eserin dili, onu kaleme alan kişiye göre biçimlenir
çünkü eserler sanatçısının yaşamıyla özdeştir.
E) Yazarların seçtiği kelimeler uydurma değildir; sokakta,
pazarda, evde kısacası yaşadığı çevrenin kelimeleridir.
by
de
a
1
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
6. ve 7. sorulan aşağıdaki parçaya göre cevaplayiniz. Sairin kimliği bir anlamda glir dilinde saklıdır. Çünkü dil içerisinde mevcut olan unsurlar, gairin gizli benini anlatan ögelerdir. Gönderici durumunda olan şair, gir dill içerisin- de, mizacını, kültürünü, içinde bulunduğu ruh halini, niye- tini, kendi kabuller dünyasına ait unsurian, alici durumun daki insanlarla kuracağı ilişkisini dilin sunduğu imkanlar arasından yapacağı seçkilerle belirlemiş olur. Prof. Dr. Se rif Aktaş'ın Üslup ferdidir, kaynağını yazanın mizacından ve tecrübesinden alır. O, yazarın gizli ve kişisel dünyasına uzanan kendi kendine yeten bir dildir. sözü bu düşünceyl destekler niteliktedir. 6. Bu pr aşa da yer al cilerden je kul $ cuğu ) C) ir le c T DNE 1 E) nk ar sic özr alire are özle anla er SP lard y ig 8. le lar dedi 6.Unite 1 (1) Kariz, dağ yamaçlanınd 50 metre aralıklarla kazıl ne bağlanması ve bu say sistemli bir sekilde çika ortalama 10-15 km ola bulunabilir. (I) Bu sist tindan açılan kanallar çıkarılır. (IV) Su yery yapılır. (V) Havuzda te Bu parçada numara ra "Insanların yanı ederler." cümlesi A) 1. B) II. stenen in 9. Elbette. çeviri de ci dilden kendi c Sje ta şar y de dar kili du- sina okur. Sone olanaklanıyla de dilinin olanakl kendi dilinde katar çeviriye çabasını, bil Bu parça a lenmiş ola 7. Aşağıdaki görüşlerden hangisi bu parçadaki düşüncey- le çelişir? A) Günün B) Çevir C) Öyki var Her şair, kendi yaşamının içine giren olay ve durumlan anlatan sözcüklere yer vermiştir. B) Sanatçıların kullandıkları sözcükler onlanın dünya görü- şünden uzak değildir. 10. () C) Bir yazarın eserini okumakla, karakteri, duygu ve dü- şünceleri hakkında bilgi sahibi olunamaz. Ce tiğ E) B T D) Bir eserin dili, onu kaleme alan kişiye göre biçimlenir çünkü eserler sanatçısının yaşamıyla özdeştir. E) Yazarların seçtiği kelimeler uydurma değildir; sokakta, pazarda, evde kısacası yaşadığı çevrenin kelimeleridir. by de a 1