Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları
![25. Bir karakteri canlandırmayı, senaryonun söylediklerini
uygulamak olarak anlarsanız ortaya yapmacık bir
kahraman çıkarırsınız. Bir karakteri canlandırmak,
aslında birlikte var olma sürecini ifade eder. Bir giyim
mağazasına gider ve bir elbise seçerseniz çoğu zaman
bu elbise bedeninizin bir yerine tam oturmaz. Bazen
kolu uzundur, bazen omzu düşüktür, bazen beli dar... İyi
oyuncu, karakterin üzerine tam oturmasını kendisi
sağlar; yazılı metin, sadece bir kılavuzdur.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki düşünceyi
destekler niteliktedir?
A) Senaryo çoğu zaman bir karakteri yaratmakta
yeterli katkıyı sağlar.
B) Oyuncu; kendisinden kattıklarıyla karaktere doğal,
Hayatın içinden bir görünüm kazandırır.
C) Başarılı bir oyunculuk için karakterin oyuncuya
uygun olması gerekir.
D) İyi bir oyuncu, her karakterin tam olarak içine
girmeyi başarır.
E) Senaryonun, kılavuzluğu ne kadar iyi yaptığı;
karakterin başarıyla canlandırılmasında önemli rol
oynar.
TA](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230324090452571117-584576.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler25. Bir karakteri canlandırmayı, senaryonun söylediklerini
uygulamak olarak anlarsanız ortaya yapmacık bir
kahraman çıkarırsınız. Bir karakteri canlandırmak,
aslında birlikte var olma sürecini ifade eder. Bir giyim
mağazasına gider ve bir elbise seçerseniz çoğu zaman
bu elbise bedeninizin bir yerine tam oturmaz. Bazen
kolu uzundur, bazen omzu düşüktür, bazen beli dar... İyi
oyuncu, karakterin üzerine tam oturmasını kendisi
sağlar; yazılı metin, sadece bir kılavuzdur.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki düşünceyi
destekler niteliktedir?
A) Senaryo çoğu zaman bir karakteri yaratmakta
yeterli katkıyı sağlar.
B) Oyuncu; kendisinden kattıklarıyla karaktere doğal,
Hayatın içinden bir görünüm kazandırır.
C) Başarılı bir oyunculuk için karakterin oyuncuya
uygun olması gerekir.
D) İyi bir oyuncu, her karakterin tam olarak içine
girmeyi başarır.
E) Senaryonun, kılavuzluğu ne kadar iyi yaptığı;
karakterin başarıyla canlandırılmasında önemli rol
oynar.
TA
![35.
Son yıllarda gerek teknolojinin ve iletişim araçlarının gelişimi
gerekse siyasal gelişmeler, ülkeler arasındaki ilişkileri
artırdı. Doğal olarak bundan kültür ve sanat dünyası
da etkilendi. Geçtiğimiz günlerde açılan "Türkler" sergisi
yurt dışında da kültür ve sanatımızın gündeme gelmesi-
ni sağladı. Birçok yabancı yayın organında yayımlanan
yazılar tanıtımımız için çok faydalı oldu.
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz?
A) Teknoloji ve iletişimdeki gelişmelerin kültür ve
sanatı etkilediğine
B) "Türkler" sergisi sayesinde yabancı basında bizim-
le ilgili yazılar çıktığına
C) Yabancı basın organlarındaki yazıların bizim tanıtı-
mımız açısından yararlı olduğuna
D) Son dönemde yaşanan gelişmelerin ülkeler arası
ilişkileri ilerlettiğine
E) Türkler" sergisinden önce sanatımızın yurt dışında
hiç tanınmadığına](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230324095312386148-4748179.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler35.
Son yıllarda gerek teknolojinin ve iletişim araçlarının gelişimi
gerekse siyasal gelişmeler, ülkeler arasındaki ilişkileri
artırdı. Doğal olarak bundan kültür ve sanat dünyası
da etkilendi. Geçtiğimiz günlerde açılan "Türkler" sergisi
yurt dışında da kültür ve sanatımızın gündeme gelmesi-
ni sağladı. Birçok yabancı yayın organında yayımlanan
yazılar tanıtımımız için çok faydalı oldu.
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz?
A) Teknoloji ve iletişimdeki gelişmelerin kültür ve
sanatı etkilediğine
B) "Türkler" sergisi sayesinde yabancı basında bizim-
le ilgili yazılar çıktığına
C) Yabancı basın organlarındaki yazıların bizim tanıtı-
mımız açısından yararlı olduğuna
D) Son dönemde yaşanan gelişmelerin ülkeler arası
ilişkileri ilerlettiğine
E) Türkler" sergisinden önce sanatımızın yurt dışında
hiç tanınmadığına
![27. Holizm, bütünün kendisini oluşturan parçaların
dan daha fazla olduğunu savunan felsefe görüşüdür. Bu
yaklaşıma göre herhangi bir alanda (fizik, biyoloji, kimya,
sosyoloji vb.) bir doğal sistemin bütünü, kendisini oluş-
turan parçalardan ve alt sistemlerden farklı bir yapıdır.
Alt sistem ise aslında çoğu zaman üst sistemin bir iş-
levini (fonksiyonunu) yerine getirir. Bu yaklaşımın temel
düşüncesi, sistemi bir bütün olarak ele almasıdır. Bütün-
sel yaklaşım, sistemi oluşturan parçaların, parçalar arası
ilişkilerin ve çıkacak sorunların birbirinden ayrılamaya-
cağını kabul eder.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen ho-
lizm görüşüyle örtüşmektedir?
(A) İnsan; bağışıklık sistemi, dolaşım sistemi, solunum
sistemi gibi yapılardan oluşsa da yalnız bunlarla be-
lirlenemez.
B) Toplumu oluşturan bireylerin sosyoekonomik seviye-
leri, toplumun sosyoekonomik seviyesini bire bir be-
lirler.
Gözün görme işlevini yerine getirebilmesi, farklı ge-
hetiğe sahip bireylerde farklı seviyelerdedir.
D) İnsan beyni, devamlı gelişmeye müsait bir yapıdır; bu
yüzden aktif olarak kullanılmadığında körelir.
E Canlı hücrelerin birbirleriyle olan etkileşimlerinde bir
olumsuzluk olduğunda bu durum diğer yapıları etki-
lemez.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230324102054653160-4103635.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler27. Holizm, bütünün kendisini oluşturan parçaların
dan daha fazla olduğunu savunan felsefe görüşüdür. Bu
yaklaşıma göre herhangi bir alanda (fizik, biyoloji, kimya,
sosyoloji vb.) bir doğal sistemin bütünü, kendisini oluş-
turan parçalardan ve alt sistemlerden farklı bir yapıdır.
Alt sistem ise aslında çoğu zaman üst sistemin bir iş-
levini (fonksiyonunu) yerine getirir. Bu yaklaşımın temel
düşüncesi, sistemi bir bütün olarak ele almasıdır. Bütün-
sel yaklaşım, sistemi oluşturan parçaların, parçalar arası
ilişkilerin ve çıkacak sorunların birbirinden ayrılamaya-
cağını kabul eder.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen ho-
lizm görüşüyle örtüşmektedir?
(A) İnsan; bağışıklık sistemi, dolaşım sistemi, solunum
sistemi gibi yapılardan oluşsa da yalnız bunlarla be-
lirlenemez.
B) Toplumu oluşturan bireylerin sosyoekonomik seviye-
leri, toplumun sosyoekonomik seviyesini bire bir be-
lirler.
Gözün görme işlevini yerine getirebilmesi, farklı ge-
hetiğe sahip bireylerde farklı seviyelerdedir.
D) İnsan beyni, devamlı gelişmeye müsait bir yapıdır; bu
yüzden aktif olarak kullanılmadığında körelir.
E Canlı hücrelerin birbirleriyle olan etkileşimlerinde bir
olumsuzluk olduğunda bu durum diğer yapıları etki-
lemez.
![24. Karmaşık yazılımları geliştirmek ve bakımını yapmak
çok masraflı ve zordur. Bu yüzden yazılımlar, yazılım
mühendisleri tarafından nizami olarak planlı bir proje
şeklinde geliştirilmektedir. Bu nizami geliştirme planı-
na "yazılım geliştirme süresi" (software development
process) adı verilmektedir. Yazılım geliştirme süreci,
zamanlamaya dayalı, içerik olarak bölünmüş ve görsel-
leştirilmiş aşamalardan oluşmaktadır. Bu sayede yazılım
adım adım ve planlı bir şekilde geliştirilmektedir. Birbir-
leriyle bağlantılı olan bu aşamalar ise şunlardır: kodla-
nacak yazılımın nasıl olacağını belirleme, eldeki verileri
çözümleme; yazılımın ilk taslağını dizayn etme, bilgisa-
yarın donanıma nasıl davranacağını anlatan, bilgisaya-
ra yön veren komutları, kelimeleri ve aritmetik işlemleri
oluşturma, oluşturulan yazılımın hata içerip içermediğini
kontrol etme.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada bahsedilen ya-
zılım aşamalarından biri olamaz?
A) Yazılımı programlama
B) Ortaya ne çıkarılacağını planlama
C) Yazılımın tasarımını yapma
D Ulaşılan sonuçları belgeleme
E) Bilgileri analiz etme
✓
26](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230324102015658127-4103635.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler24. Karmaşık yazılımları geliştirmek ve bakımını yapmak
çok masraflı ve zordur. Bu yüzden yazılımlar, yazılım
mühendisleri tarafından nizami olarak planlı bir proje
şeklinde geliştirilmektedir. Bu nizami geliştirme planı-
na "yazılım geliştirme süresi" (software development
process) adı verilmektedir. Yazılım geliştirme süreci,
zamanlamaya dayalı, içerik olarak bölünmüş ve görsel-
leştirilmiş aşamalardan oluşmaktadır. Bu sayede yazılım
adım adım ve planlı bir şekilde geliştirilmektedir. Birbir-
leriyle bağlantılı olan bu aşamalar ise şunlardır: kodla-
nacak yazılımın nasıl olacağını belirleme, eldeki verileri
çözümleme; yazılımın ilk taslağını dizayn etme, bilgisa-
yarın donanıma nasıl davranacağını anlatan, bilgisaya-
ra yön veren komutları, kelimeleri ve aritmetik işlemleri
oluşturma, oluşturulan yazılımın hata içerip içermediğini
kontrol etme.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada bahsedilen ya-
zılım aşamalarından biri olamaz?
A) Yazılımı programlama
B) Ortaya ne çıkarılacağını planlama
C) Yazılımın tasarımını yapma
D Ulaşılan sonuçları belgeleme
E) Bilgileri analiz etme
✓
26
![18. Haldun Taner, "İyi bir tiyatro yazarı, her şeyden önce
insanın insanca yaşaması için savaşan, aksaklık, sahte-
lik, yalana dikkat çeken yürekli bir insan olmalıdır. Ama
bunu çatık kaşlı bir vaiz, bilgiçlik taslayan bir hoca, tirat
atan bir sokak hatibi gibi değil de usa ve göze seslenici,
en ustaca ve rahat araçlarla, hiç altını çizmeden büyük
bir kıvraklık ve estetik içinde yapabilmelidir. Ayrıca aydın
ya da ümmi (okuma yazması olmayan) her seyirciyi de
kucaklayabilmelidir." der.
Bu parçaya göre aşağıdaki düşüncelerden hangisi,
Haldun Taner'in tiyatro yazarı anlayışıyla uyuşmaz?
A) Tiyatro yazarı, toplumsal sorunlara parmak basabil-
Vmeli; suya sabuna dokunmayayım, düşüncesinden
uzak olmalıdır.
B) Tiyatro yazarı, anlatmak istediklerini okura dikte
etmemeli, yalnızca duyumsatmalıdır.
C) İyi bir tiyatro yazarı olmanın şartı, toplumsal aksaklık-
ların çözümünü okura açıkça anlatmaktan geçer.
D) iyi bir tiyatro yazarı eserin ana düşüncesini aktarır-
ken hem akla seslenmeli hem de görsel araçlar kul-
Janmalıdır.
Bir tiyatro yazarı, toplumun birbirine zıt bile olsa her
kesimine hitap edebilmelidir.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230324101900860905-4103635.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler18. Haldun Taner, "İyi bir tiyatro yazarı, her şeyden önce
insanın insanca yaşaması için savaşan, aksaklık, sahte-
lik, yalana dikkat çeken yürekli bir insan olmalıdır. Ama
bunu çatık kaşlı bir vaiz, bilgiçlik taslayan bir hoca, tirat
atan bir sokak hatibi gibi değil de usa ve göze seslenici,
en ustaca ve rahat araçlarla, hiç altını çizmeden büyük
bir kıvraklık ve estetik içinde yapabilmelidir. Ayrıca aydın
ya da ümmi (okuma yazması olmayan) her seyirciyi de
kucaklayabilmelidir." der.
Bu parçaya göre aşağıdaki düşüncelerden hangisi,
Haldun Taner'in tiyatro yazarı anlayışıyla uyuşmaz?
A) Tiyatro yazarı, toplumsal sorunlara parmak basabil-
Vmeli; suya sabuna dokunmayayım, düşüncesinden
uzak olmalıdır.
B) Tiyatro yazarı, anlatmak istediklerini okura dikte
etmemeli, yalnızca duyumsatmalıdır.
C) İyi bir tiyatro yazarı olmanın şartı, toplumsal aksaklık-
ların çözümünü okura açıkça anlatmaktan geçer.
D) iyi bir tiyatro yazarı eserin ana düşüncesini aktarır-
ken hem akla seslenmeli hem de görsel araçlar kul-
Janmalıdır.
Bir tiyatro yazarı, toplumun birbirine zıt bile olsa her
kesimine hitap edebilmelidir.
![4.
Ebeveynler ne yazık ki çocuklarına okuma zevki aşılaya-
mıyor çünkü çocuklarına bu konuda yalnızca öğüt ver-
mekle yetinirlerken kendileri, ele verir talkını kendi yutar
salkımı durumundalar.
Bu cümlede ebeveynlerle ilgili olarak asıl anlatılmak
istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Çocuklarına tutarlı öğütler verme noktasında yetersiz
kaldıkları
B) Çocukları için uygun kitapları seçmeye gayret etme-
dikleri
C) Çocuklarıyla empati yaparak onları anlamaya çalış-
madıkları
D) Çocuklarını düzgün bir dille uyarmadıkları Y
E) Cocuklarına verdikleri öğütlere uygun rol model ola-
madıkları](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230324101524485620-4103635.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler4.
Ebeveynler ne yazık ki çocuklarına okuma zevki aşılaya-
mıyor çünkü çocuklarına bu konuda yalnızca öğüt ver-
mekle yetinirlerken kendileri, ele verir talkını kendi yutar
salkımı durumundalar.
Bu cümlede ebeveynlerle ilgili olarak asıl anlatılmak
istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Çocuklarına tutarlı öğütler verme noktasında yetersiz
kaldıkları
B) Çocukları için uygun kitapları seçmeye gayret etme-
dikleri
C) Çocuklarıyla empati yaparak onları anlamaya çalış-
madıkları
D) Çocuklarını düzgün bir dille uyarmadıkları Y
E) Cocuklarına verdikleri öğütlere uygun rol model ola-
madıkları
![Disleksi ile mücadele eden çocuklar için kitapların dili,
anlatımı, kurgusu, hikâyesi, karakterleri, grafikleri
hazırlanmalıdır. Rahat okunabilen, başarı hissi ve keyif
yaşatan bir kitaplık oluşturmak için bu kitapların harf
karakterleriyle, cümle uzunluklarıyla, satırlar arasındaki
boşluklarla, iç resimlerle ve sayfa tasarımlarıyla disleksi
rahatsızlığı yaşayan çocukların en büyük kaygısı olan
"karmaşa'yı en alt düzeye biçimde hazırlanması ge-
rekir.
====
Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdaki-
lerden hangisi getirilmelidir?
A) bütünsel - sınırlandıracak
B) ozenle - indirecek
belirgin - sıfırlayacak
D) dikkatle - şekillendirecek
E) titizlikle - uzlaştıracak](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230324101436834611-4103635.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerDisleksi ile mücadele eden çocuklar için kitapların dili,
anlatımı, kurgusu, hikâyesi, karakterleri, grafikleri
hazırlanmalıdır. Rahat okunabilen, başarı hissi ve keyif
yaşatan bir kitaplık oluşturmak için bu kitapların harf
karakterleriyle, cümle uzunluklarıyla, satırlar arasındaki
boşluklarla, iç resimlerle ve sayfa tasarımlarıyla disleksi
rahatsızlığı yaşayan çocukların en büyük kaygısı olan
"karmaşa'yı en alt düzeye biçimde hazırlanması ge-
rekir.
====
Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdaki-
lerden hangisi getirilmelidir?
A) bütünsel - sınırlandıracak
B) ozenle - indirecek
belirgin - sıfırlayacak
D) dikkatle - şekillendirecek
E) titizlikle - uzlaştıracak
![Kimi yazarlar sanatın çıraklığına katlanmıyor, dile de
gereken önemi vermiyorlar.
II.
İnsan yazar olarak doğmaz, yazarlık, zamanla kaza-
nılan bir yetidir.
11. I.
III. Her yazar, bir dil ustasıdır; eserlerinde dile en iyi şek-
lini vermekle yükümlüdür.
IV. Yazarlık, doğuştan gelen bir kabiliyettir, aklına esen
herkes yazar olmaz.
V. Yazarlığın temelinde emek harcamak, dilini özenli
kullanmak yatar.
Yukarıdaki numaralandırmış cümlelerden hangi ikisi
aynı düşünceyi farklı biçimlerde dile getirmektedir?
A) ve III
B) ve V
D) II ve V
n
D||
Il ve IV
EXIII ve IV
HIZ VE RENK YAYINLARI
ku
13. A
ça](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230324092852798748-3119200.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerKimi yazarlar sanatın çıraklığına katlanmıyor, dile de
gereken önemi vermiyorlar.
II.
İnsan yazar olarak doğmaz, yazarlık, zamanla kaza-
nılan bir yetidir.
11. I.
III. Her yazar, bir dil ustasıdır; eserlerinde dile en iyi şek-
lini vermekle yükümlüdür.
IV. Yazarlık, doğuştan gelen bir kabiliyettir, aklına esen
herkes yazar olmaz.
V. Yazarlığın temelinde emek harcamak, dilini özenli
kullanmak yatar.
Yukarıdaki numaralandırmış cümlelerden hangi ikisi
aynı düşünceyi farklı biçimlerde dile getirmektedir?
A) ve III
B) ve V
D) II ve V
n
D||
Il ve IV
EXIII ve IV
HIZ VE RENK YAYINLARI
ku
13. A
ça
![A
alanması romanın etkisini
cirpida romanin sonunu
manlar dergilerde tefrika
ri gibi hikayenin sonunu
an takip edilirdi. Dickens,
yazarların romanlarını
ir. Bugün aynı yöntem
animca.
den hangisini savun-
ali tutan bir olay aki-
rda kendini bulması
de gazete ve dergi-
sini
üzerinde oldukça
in sıkılmasına ne-
da tanıdığı iki
lüğünü Rakım
gru anlayama-
olan zayıf bir
z da gülünç bir
mun karşısına
elatun'un kar-
skan, düzenli,
ödün verme-
Rakım üzerin-
den hangisi
40.
39.-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevapla-
yınız.
(1) Cemal Süreya şiirini, konu bakımından sınıflamak
oldukça zordur. (II) Geneli bir metnin parçaları olarak
yazılan bu şiirler ancak kitapların bütünlüğü içinde bir
anlam kazanmaktadır. O, kent insanının girişik iç
dünyasını böyle bir şiir kurgusu içinde vermeye çalış-
miştir. (IV) Şiirlerinde tek başına anlamlandırılamayan
motifler, kitap bütünlüğü içinde bir araya getirildiğinde
gizlenmiş bir metnin varlığı ortaya çıkmaktadır. (V) O.
okurun önüne net fotoğraflar koymaktan hoşlanmayan bir
sanatçıdır. (VI) Okurun bu gizli metnin varlığını sezmesini
ve bulanık görüntülere ulaşmasını yeterli görmektedir.
X 140. SORU
TÜRKÇE
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
sanatçının şiirlerinin içeriğiyle ilgili bilgi verilmiştir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
Bu parçadan Cemal Süreya ile ilgili olarak aşağıda-
kilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Anlamsal olarak kendini kolay ele vermeyen, kapa-
li şiirler yazdığına
B) Şiirlerinin tematik olarak sınıflandırılmasının pek müm-
kün olmadığına
C) Okurlarının metindeki gizlenmiş bütünlüğü hisset-
melerini yeterli gördüğüne
D) Şiirlerinde kullandığı motiflerin geleneksel nitelikler
taşıdığına
E) Şiirlerinin bir kitap bütünlüğü içerisinde değerlendi-
rildiğinde anlam kazandığına
TÜRKÇE TESTİ BİTTİ.
SOSYAL BİL](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230324095547256875-4748179.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerA
alanması romanın etkisini
cirpida romanin sonunu
manlar dergilerde tefrika
ri gibi hikayenin sonunu
an takip edilirdi. Dickens,
yazarların romanlarını
ir. Bugün aynı yöntem
animca.
den hangisini savun-
ali tutan bir olay aki-
rda kendini bulması
de gazete ve dergi-
sini
üzerinde oldukça
in sıkılmasına ne-
da tanıdığı iki
lüğünü Rakım
gru anlayama-
olan zayıf bir
z da gülünç bir
mun karşısına
elatun'un kar-
skan, düzenli,
ödün verme-
Rakım üzerin-
den hangisi
40.
39.-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevapla-
yınız.
(1) Cemal Süreya şiirini, konu bakımından sınıflamak
oldukça zordur. (II) Geneli bir metnin parçaları olarak
yazılan bu şiirler ancak kitapların bütünlüğü içinde bir
anlam kazanmaktadır. O, kent insanının girişik iç
dünyasını böyle bir şiir kurgusu içinde vermeye çalış-
miştir. (IV) Şiirlerinde tek başına anlamlandırılamayan
motifler, kitap bütünlüğü içinde bir araya getirildiğinde
gizlenmiş bir metnin varlığı ortaya çıkmaktadır. (V) O.
okurun önüne net fotoğraflar koymaktan hoşlanmayan bir
sanatçıdır. (VI) Okurun bu gizli metnin varlığını sezmesini
ve bulanık görüntülere ulaşmasını yeterli görmektedir.
X 140. SORU
TÜRKÇE
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
sanatçının şiirlerinin içeriğiyle ilgili bilgi verilmiştir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
Bu parçadan Cemal Süreya ile ilgili olarak aşağıda-
kilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Anlamsal olarak kendini kolay ele vermeyen, kapa-
li şiirler yazdığına
B) Şiirlerinin tematik olarak sınıflandırılmasının pek müm-
kün olmadığına
C) Okurlarının metindeki gizlenmiş bütünlüğü hisset-
melerini yeterli gördüğüne
D) Şiirlerinde kullandığı motiflerin geleneksel nitelikler
taşıdığına
E) Şiirlerinin bir kitap bütünlüğü içerisinde değerlendi-
rildiğinde anlam kazandığına
TÜRKÇE TESTİ BİTTİ.
SOSYAL BİL
![6. I. Dünya nüfusundaki artış ulaşım sorununu da gündeme
getirmiş ve içten yanmalı motorlara sahip araç sayısında-
ki artış, çevreye salınan zararlı gaz oranını da tahammül
edilebilecek düzeyin üstüne yükseltmiştir.
II. Günümüzde hemen hemen dünyanın her yerinde bireysel
tüketiciler ve belediyeler çevre kalitesini olumsuz yönde
etkilemeyecek araçlara ilgi göstermeye, özellikle de elek-
trikli araçlara yönelmeye başlamıştır.
Numaralanmış I. cümle ile ilgili aşağıdakilerden hangi-
si söylenebilir?
Sebebi
CAL I. cümlede belirtilen durumun gerekçesini açıklamakta-
dır.
B) II. cümlede ortaya konulan durumun koşulunu belirtmek-
tedir.
II. cümledeki bilgileri farklı örnekler üzerinden değerlen-
dirmektedir.
D) II. cümledeki açıklamayı çürütmek için yeni bir bilgi sun-
maktadır.
E) II. cümlede yer alan açıklamayı karşılaştırmalı ele almak-
tadır.
12032122](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230324095024677088-5408877.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler6. I. Dünya nüfusundaki artış ulaşım sorununu da gündeme
getirmiş ve içten yanmalı motorlara sahip araç sayısında-
ki artış, çevreye salınan zararlı gaz oranını da tahammül
edilebilecek düzeyin üstüne yükseltmiştir.
II. Günümüzde hemen hemen dünyanın her yerinde bireysel
tüketiciler ve belediyeler çevre kalitesini olumsuz yönde
etkilemeyecek araçlara ilgi göstermeye, özellikle de elek-
trikli araçlara yönelmeye başlamıştır.
Numaralanmış I. cümle ile ilgili aşağıdakilerden hangi-
si söylenebilir?
Sebebi
CAL I. cümlede belirtilen durumun gerekçesini açıklamakta-
dır.
B) II. cümlede ortaya konulan durumun koşulunu belirtmek-
tedir.
II. cümledeki bilgileri farklı örnekler üzerinden değerlen-
dirmektedir.
D) II. cümledeki açıklamayı çürütmek için yeni bir bilgi sun-
maktadır.
E) II. cümlede yer alan açıklamayı karşılaştırmalı ele almak-
tadır.
12032122
![anın etkisini
anın sonunu
erde tefrika
min sonunu
di. Dickens,
omanlarını
ni yöntem
mi savun-
olay akı-
bulması
e dergi-
Idukça
na ne-
A
39.
A
TÜRKÇE
39.-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevapla-
yınız.
(1) Cemal Süreya şiirini, konu bakımından sınıflamak
oldukça zordur. (II) Geneli bir metnin parçaları olarak
yazılan bu şiirler ancak kitapların bütünlüğü içinde bir
anlam kazanmaktadır. O, kent insanının girişik iç
dünyasını böyle bir şiir kurgusu içinde vermeye çalış-
mıştır. (IV) Şiirlerinde tek başına anlamlandırılamayan
motifler, kitap bütünlüğü içinde bir araya getirildiğinde
gizlenmiş bir metnin varlığı ortaya çıkmaktadır. (V) O,
okurun önüne net fotoğraflar koymaktan hoşlanmayan bir
sanatçıdır. (VI) Okurun bu gizli metnin varlığını sezmesini
ve bulanık görüntülere ulaşmasını yeterli görmektedir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
sanatçının şiirlerinin içeriğiyle ilgili bilgi verilmiştir?
A) I
B) II
III D) IV E) V](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230324095517645522-4748179.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceleranın etkisini
anın sonunu
erde tefrika
min sonunu
di. Dickens,
omanlarını
ni yöntem
mi savun-
olay akı-
bulması
e dergi-
Idukça
na ne-
A
39.
A
TÜRKÇE
39.-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevapla-
yınız.
(1) Cemal Süreya şiirini, konu bakımından sınıflamak
oldukça zordur. (II) Geneli bir metnin parçaları olarak
yazılan bu şiirler ancak kitapların bütünlüğü içinde bir
anlam kazanmaktadır. O, kent insanının girişik iç
dünyasını böyle bir şiir kurgusu içinde vermeye çalış-
mıştır. (IV) Şiirlerinde tek başına anlamlandırılamayan
motifler, kitap bütünlüğü içinde bir araya getirildiğinde
gizlenmiş bir metnin varlığı ortaya çıkmaktadır. (V) O,
okurun önüne net fotoğraflar koymaktan hoşlanmayan bir
sanatçıdır. (VI) Okurun bu gizli metnin varlığını sezmesini
ve bulanık görüntülere ulaşmasını yeterli görmektedir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
sanatçının şiirlerinin içeriğiyle ilgili bilgi verilmiştir?
A) I
B) II
III D) IV E) V
![PES Paragraf Soru Bankası
11. Bizim toplum olarak vur deyince öldürmek gibi bir huyumuz
vardır. Her şeyi abartırız. Çocuklarımızı, gençlerimizi büyük
hedeflere motive ederiz. Çocuklarımız daha çalışmanın çi-
lesini çekmeden Türkiye derecesi yapabileceğine inanmış
bir eda ile dolaşmaya başlar. Ama bir de bakmışız ki çocuk,
bırakınız üniversite sınavında derece yapmayı derslerini
bile geçebilecek çalışmayı yapmamaya başlamıştır. Çünkü
onun otobüsü, küçük istasyonlarda durmaya alışık değildir.
Biz her şeyin birdenbire olmasını isteriz. Futbolcularımızı
motive ederiz, öyle motive ederiz ki daha maçlara baş-
lamadan dünya şampiyonu olmuş gibi havalara girmiştir.
Evet "gazlamak" bizim en iyi yaptığımız iş fakat genellikle
sonuç fiyaskodur. Peki, niye böyle oluyor derseniz, küçük E
maçların kazandıracağı deneyim ve dayanıklılıktan nasi-
bimizi almayı bilmiyoruz galiba. Ziya Paşa'nın dediği gibi
"Gökte yıldız arayıp da yolunun üstündeki kuyuyu göreme-
yen acemi ve hayalperest müneccimler gibiyiz." Öyleyse
çocuklarımızı bir an önce yeteneklerinin üstünde yahut ilgi
alanlarının dışında bir hedefe yönlendirme hastalığından
kurtulmalı, küçük başarıları ödüllendire ödüllendire onlara
başarının tadını aldırmalıyız. Bunları yaparsak zaten daha
büyük başarıyı ve tadı kendisi isteyecektir.
Bu parçada toplumumuzun eleştirilen yanları arasında
aşağıdakilerden hangisi yoktur?
AÖlçüsüzlük
C)Yeteneksizlik
B) Hayalperestlik
D) Sabırsızlık
E) Haddini bilmemek
54](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230324093845710059-4629858.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerPES Paragraf Soru Bankası
11. Bizim toplum olarak vur deyince öldürmek gibi bir huyumuz
vardır. Her şeyi abartırız. Çocuklarımızı, gençlerimizi büyük
hedeflere motive ederiz. Çocuklarımız daha çalışmanın çi-
lesini çekmeden Türkiye derecesi yapabileceğine inanmış
bir eda ile dolaşmaya başlar. Ama bir de bakmışız ki çocuk,
bırakınız üniversite sınavında derece yapmayı derslerini
bile geçebilecek çalışmayı yapmamaya başlamıştır. Çünkü
onun otobüsü, küçük istasyonlarda durmaya alışık değildir.
Biz her şeyin birdenbire olmasını isteriz. Futbolcularımızı
motive ederiz, öyle motive ederiz ki daha maçlara baş-
lamadan dünya şampiyonu olmuş gibi havalara girmiştir.
Evet "gazlamak" bizim en iyi yaptığımız iş fakat genellikle
sonuç fiyaskodur. Peki, niye böyle oluyor derseniz, küçük E
maçların kazandıracağı deneyim ve dayanıklılıktan nasi-
bimizi almayı bilmiyoruz galiba. Ziya Paşa'nın dediği gibi
"Gökte yıldız arayıp da yolunun üstündeki kuyuyu göreme-
yen acemi ve hayalperest müneccimler gibiyiz." Öyleyse
çocuklarımızı bir an önce yeteneklerinin üstünde yahut ilgi
alanlarının dışında bir hedefe yönlendirme hastalığından
kurtulmalı, küçük başarıları ödüllendire ödüllendire onlara
başarının tadını aldırmalıyız. Bunları yaparsak zaten daha
büyük başarıyı ve tadı kendisi isteyecektir.
Bu parçada toplumumuzun eleştirilen yanları arasında
aşağıdakilerden hangisi yoktur?
AÖlçüsüzlük
C)Yeteneksizlik
B) Hayalperestlik
D) Sabırsızlık
E) Haddini bilmemek
54
![anti
Garbner
YOK
Odülü'nün
k yerine
şmasında
ledi.
başta
lyanca,
e büyük
nemli bir
tina
i ve
=, tarihsel
da Paul
zarlardan
aştı ve ilk
n olarak
yapıyor.
kilerin
B
Türkçe
35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
2000'li yılların İskandinav komedi sineması dendiğinde
kahkaha attırmak yerine hafiften kıkırdatan, soğukkanlı,
neredeyse somurtkan bir mizah anlayışı gelir akla. En
azından dünya çapında başarılı olan Roy Andersson, Bent
Hamer, Aki Kaurismaki gibi büyük yönetmenler açısından.
Ancak son yıllarda Ruben Östlund'un başarısıyla, özellikle
de İsveçli yönetmenin Kare ve Hüzün Üçgeni'yle üst üste iki
Altın Palmiye kazanmasıyla başka bir damar ağır basmaya
başlamış gibi görünüyor. Adını andığımız yönetmenlerin
ayakları yere basan, ağırbaşlı komedilerinin aksine
Östlund'un filmlerinde, neredeyse ergence bir isyan
duygusuyla olayları aşırı uçlara götürme eğilimindeki
karakterler ve bu ısrar üzerinden üretilen, gerektiğinde
sarsıcı bir şiddetten, şok etkisinden ya da izleyiciyi
tiksindirmekten kaçınmayan bir mizah anlayışı göze
çarpıyor.
35. Bu parçaya göre Roy Andersson, Bent Hamer, Aki
Kaurismaki gibi yönetmenlerin filmleri
aşağıdakilerin hangisiyle nitelendirilebilir?
A) Değer yargılarına saygı duyan
B) Mesafeli bir gülmeceyi yeğleyen
C) Toplumsal beklentileri karşılayan
D) Bireysel açmazlara yoğunlaşan
E)Komikliği geri plana atan](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230324093531685517-3675438.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceleranti
Garbner
YOK
Odülü'nün
k yerine
şmasında
ledi.
başta
lyanca,
e büyük
nemli bir
tina
i ve
=, tarihsel
da Paul
zarlardan
aştı ve ilk
n olarak
yapıyor.
kilerin
B
Türkçe
35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
2000'li yılların İskandinav komedi sineması dendiğinde
kahkaha attırmak yerine hafiften kıkırdatan, soğukkanlı,
neredeyse somurtkan bir mizah anlayışı gelir akla. En
azından dünya çapında başarılı olan Roy Andersson, Bent
Hamer, Aki Kaurismaki gibi büyük yönetmenler açısından.
Ancak son yıllarda Ruben Östlund'un başarısıyla, özellikle
de İsveçli yönetmenin Kare ve Hüzün Üçgeni'yle üst üste iki
Altın Palmiye kazanmasıyla başka bir damar ağır basmaya
başlamış gibi görünüyor. Adını andığımız yönetmenlerin
ayakları yere basan, ağırbaşlı komedilerinin aksine
Östlund'un filmlerinde, neredeyse ergence bir isyan
duygusuyla olayları aşırı uçlara götürme eğilimindeki
karakterler ve bu ısrar üzerinden üretilen, gerektiğinde
sarsıcı bir şiddetten, şok etkisinden ya da izleyiciyi
tiksindirmekten kaçınmayan bir mizah anlayışı göze
çarpıyor.
35. Bu parçaya göre Roy Andersson, Bent Hamer, Aki
Kaurismaki gibi yönetmenlerin filmleri
aşağıdakilerin hangisiyle nitelendirilebilir?
A) Değer yargılarına saygı duyan
B) Mesafeli bir gülmeceyi yeğleyen
C) Toplumsal beklentileri karşılayan
D) Bireysel açmazlara yoğunlaşan
E)Komikliği geri plana atan
![Im
27. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Nitelikli bir yazar, hele de
roman yazarı; insan psikolojisini çok iyi bilmeli ve kurguladığı
karakterlerini önce kendisi anlamalıdır." düşüncesine uzak
düşmektedir?
2122
A) Fatih-Harbiye, Türk toplumunun Tanzimat'tan itibaren ge-
çirdiği modernleşme sürecini ve bu süreçte yaşanan piş-
manlıkları hem birey hem de toplum düzeyinde ele alan
bir romandır. Romanda Neriman ile sözlüsü Şinasi'nin iliş-
kisinde Batılılaşmanın etkisi incelenir. Romanda bu etki,
sosyal ve kültürel açıdan ele alınır; bireyden topluma yö-
nelen bir çizgi doğrultusunda bireylerin ruhsal durumu,
çatışmaları, yalnızlığı, pişmanlıkları, kendine ve topluma
yabancılaşması, kimlik kargaşası-sorgulaması gibi birçok
unsur açısından değerlendirilir.
B) Abdullah Ziya Kozanoğlu, Kızıl Tuğ adlı romanında Türk
birliği düşüncesini işler. Henüz romanın başında Timuçin,
yakın arkadaşı Celme ile konuşurken bu konuyu günde-
me getirir. İdeolojinin ve olayın öne çıktığı bu romanda
kahramanları sadece adlarından tanırız, onların duygu-
larını, insani yanlarını, zaaflarını ve zayıflıklarını pek göre-
meyiz. Roman bitince Timuçin gibi kahramanlar dışında-
ki kahramanları hatta romanın başkişisi olan Otsukarcı'yı
bile hatırlamayız.
C) Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur adlı romanının başında,
huzursuz ve sıkıntılı bir atmosferi tattırır. Bizler, Mümtaz
ile Nuran hakkındaki ilk bilgileri alırız. Sonraki bölümlerde
anlatılacak olan ilişkinin bitmiş olduğu gerçeği ile yüzle-
şiriz. Bu teknik, Tolstoy'un İvan İlyiç'in Ölümü eserini ha-
tırlatır bize. Mümtaz'ın tıpkı bir rüyadaymış izlenimi uyan-
diran ruh hâli ile karşı karşıya bırakılırız daha romanın
başlarında. Hatta o kadar ki Mümtaz, fiziksel olarak sağ-
lıklı gözükmesinin yanında, İhsan'dan daha hasta bir gö-
rüntü çizer. Çünkü hasta olan, Mümtaz'ın ruhudur. Ya-
zar, bu ruhsal durumları bize çok iyi yansıtır.
D) Fahim Bey ve Biz'de Abdülhak Şinasi Hisar o güne dek
denenmeyeni yapar ve kahramanı Fahim Bey'i okura "biz"
dediği ve romanın adında da kendine aynı zamirle yer bu-
lan değişik kişilerin bakışından sunar. Böylece yazar bize
kübist bir portre çizer. Oysa Fahim Bey, bu portreden ol-
dukça farklıdır. Yazar, kahramanının iç dünyasını söz dav-
ranışları üzerinden analiz ederek bu farklılığı etkili şekilde
resmeder. Zaten tanıdığı ve gözlemlediği kişilerin bir sen-
tezi olan bu karekterini okur da çok iyi anlar böylece.
E) Dostoyevski'nin Suç ve Ceza romanında öne çıkan, Ras-
kolnikov'un ruh hâlidir. Romanın kahramanı Raskolnikov
yoksul bir gençtir. Cinayetin nedeni kendi yoksulluğu mu-
dur, yoksa diğer insanlara iyilik etmek midir? Romandan
anlaşıldığına göre, Raskolnikov'u cinayet işlemeye götü-
ren ilk neden, onun yoksulluğudur ama bizce bu yeter-
li neden değildir.Dostoyevski, kahramanı Raskolnikov'un
ruh hâlini öyle bir analiz eder ki bu analizler psikologlar
ve psikiyatristler için bile veri kabul edilebilir. Bu yüzden-
dir ki roman, psikolojik romanın başyapıtı kabul edilir.
8](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230324060735824219-5408877.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerIm
27. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Nitelikli bir yazar, hele de
roman yazarı; insan psikolojisini çok iyi bilmeli ve kurguladığı
karakterlerini önce kendisi anlamalıdır." düşüncesine uzak
düşmektedir?
2122
A) Fatih-Harbiye, Türk toplumunun Tanzimat'tan itibaren ge-
çirdiği modernleşme sürecini ve bu süreçte yaşanan piş-
manlıkları hem birey hem de toplum düzeyinde ele alan
bir romandır. Romanda Neriman ile sözlüsü Şinasi'nin iliş-
kisinde Batılılaşmanın etkisi incelenir. Romanda bu etki,
sosyal ve kültürel açıdan ele alınır; bireyden topluma yö-
nelen bir çizgi doğrultusunda bireylerin ruhsal durumu,
çatışmaları, yalnızlığı, pişmanlıkları, kendine ve topluma
yabancılaşması, kimlik kargaşası-sorgulaması gibi birçok
unsur açısından değerlendirilir.
B) Abdullah Ziya Kozanoğlu, Kızıl Tuğ adlı romanında Türk
birliği düşüncesini işler. Henüz romanın başında Timuçin,
yakın arkadaşı Celme ile konuşurken bu konuyu günde-
me getirir. İdeolojinin ve olayın öne çıktığı bu romanda
kahramanları sadece adlarından tanırız, onların duygu-
larını, insani yanlarını, zaaflarını ve zayıflıklarını pek göre-
meyiz. Roman bitince Timuçin gibi kahramanlar dışında-
ki kahramanları hatta romanın başkişisi olan Otsukarcı'yı
bile hatırlamayız.
C) Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur adlı romanının başında,
huzursuz ve sıkıntılı bir atmosferi tattırır. Bizler, Mümtaz
ile Nuran hakkındaki ilk bilgileri alırız. Sonraki bölümlerde
anlatılacak olan ilişkinin bitmiş olduğu gerçeği ile yüzle-
şiriz. Bu teknik, Tolstoy'un İvan İlyiç'in Ölümü eserini ha-
tırlatır bize. Mümtaz'ın tıpkı bir rüyadaymış izlenimi uyan-
diran ruh hâli ile karşı karşıya bırakılırız daha romanın
başlarında. Hatta o kadar ki Mümtaz, fiziksel olarak sağ-
lıklı gözükmesinin yanında, İhsan'dan daha hasta bir gö-
rüntü çizer. Çünkü hasta olan, Mümtaz'ın ruhudur. Ya-
zar, bu ruhsal durumları bize çok iyi yansıtır.
D) Fahim Bey ve Biz'de Abdülhak Şinasi Hisar o güne dek
denenmeyeni yapar ve kahramanı Fahim Bey'i okura "biz"
dediği ve romanın adında da kendine aynı zamirle yer bu-
lan değişik kişilerin bakışından sunar. Böylece yazar bize
kübist bir portre çizer. Oysa Fahim Bey, bu portreden ol-
dukça farklıdır. Yazar, kahramanının iç dünyasını söz dav-
ranışları üzerinden analiz ederek bu farklılığı etkili şekilde
resmeder. Zaten tanıdığı ve gözlemlediği kişilerin bir sen-
tezi olan bu karekterini okur da çok iyi anlar böylece.
E) Dostoyevski'nin Suç ve Ceza romanında öne çıkan, Ras-
kolnikov'un ruh hâlidir. Romanın kahramanı Raskolnikov
yoksul bir gençtir. Cinayetin nedeni kendi yoksulluğu mu-
dur, yoksa diğer insanlara iyilik etmek midir? Romandan
anlaşıldığına göre, Raskolnikov'u cinayet işlemeye götü-
ren ilk neden, onun yoksulluğudur ama bizce bu yeter-
li neden değildir.Dostoyevski, kahramanı Raskolnikov'un
ruh hâlini öyle bir analiz eder ki bu analizler psikologlar
ve psikiyatristler için bile veri kabul edilebilir. Bu yüzden-
dir ki roman, psikolojik romanın başyapıtı kabul edilir.
8
![TEMEL YETERLİLİK TESTİ
23. Müzik, yaşantımızın vazgeçilmez bir unsuru. En ilkelinden en
gelişmişine kadar bütün toplumlarda müziğin yaşamın bir par-
çası olduğunu görüyoruz. Farklı toplumların birbirine benze-
yen veya tamamen değişik müzikleri var. Afrika'daki ilkel ka-
bilelerin çoğunlukla ritim çalgılarıyla çıkardığı müzik, Chicago
Senfoni Orkestrası tarafından yorumlanan Beethoven'in ve-
ya Mozart'ın besteleri yanında çok basit kalsa da her iki mü-
ziğin hem icra edenler hem de dinleyenler üzerindeki etkile-
rinde büyük benzerlikler var. Sonuçta
1. hangi toplum olursa olsun müziksiz bir yaşam söz konu-
su değil
II. bütün toplumların hayatında müzik bir şekilde varlığını
sürdürmektedir
III. toplumların müzik anlayışı, yaşadıkları bölgeye ve hayat
tarzlarına göre farklılaşmıştır
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre yukarıda-
kilerden hangileri getirilebilir?
A) Yalnız I
D) I ve Il
B) Yalnız II
E) II ve III
C) Yalnız III
25](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230324060630575579-5408877.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerTEMEL YETERLİLİK TESTİ
23. Müzik, yaşantımızın vazgeçilmez bir unsuru. En ilkelinden en
gelişmişine kadar bütün toplumlarda müziğin yaşamın bir par-
çası olduğunu görüyoruz. Farklı toplumların birbirine benze-
yen veya tamamen değişik müzikleri var. Afrika'daki ilkel ka-
bilelerin çoğunlukla ritim çalgılarıyla çıkardığı müzik, Chicago
Senfoni Orkestrası tarafından yorumlanan Beethoven'in ve-
ya Mozart'ın besteleri yanında çok basit kalsa da her iki mü-
ziğin hem icra edenler hem de dinleyenler üzerindeki etkile-
rinde büyük benzerlikler var. Sonuçta
1. hangi toplum olursa olsun müziksiz bir yaşam söz konu-
su değil
II. bütün toplumların hayatında müzik bir şekilde varlığını
sürdürmektedir
III. toplumların müzik anlayışı, yaşadıkları bölgeye ve hayat
tarzlarına göre farklılaşmıştır
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre yukarıda-
kilerden hangileri getirilebilir?
A) Yalnız I
D) I ve Il
B) Yalnız II
E) II ve III
C) Yalnız III
25
![ginizi duy-
Erim yok.
endirilmek
bildirmek
-ine uygu-
bir sorun
venilir bir
soruları-
şağıda-
ri hangi
Aracın
bilgileri-
sahibini
luğun-
maruz
arınızı
sora-
di kar-
ümkün
da bu
eltebi-
leme-
= işle-
10
Kk Kara Kutu YAYIN INFORMAL YAYINLARI
cevaplayınız.
Bu yazımda neyi anlatmaya çalışacağım? Sait Faik'i mi?
Buna pek lüzum yok sanıyorum. Oyle ya, adı sanı duyul-
hepsi tanır. Bu yazım, olsa olsa onun yeni çıkmış bir kita-
madık bir yazar değil ki. Onu Yaprak dergisi okuyucularının
bından haber vermeye yarayacak. "Işte söyledin söyleye-
da sayılmazsınız. Bu kitaptaki hikâyelerinin özellikleri de
ceğini; bir de kitabın adını ver, yeter!" diyeceksiniz. Haksız
eski hikâyelerindekinden pek farklı değil. Ama ne yapalım
ki âdet olmuş, yeni bir kitap çıkınca birkaç söz söylemek
gerek. Yalnız bu, Sait Faik söz konusuysa tehlikeli bir iş
olabilir. Güçtür çünkü onun hakkında konuşmak. Hoşlan-
mayabilir. Kendisi de bir hikâyesinde yazmıştı: "Hikâyeleri-
mi beğenmezler üzülürüm; beğenirler kızarım." diye.
35. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söyle-
nemez?
Akileme kullanılmıştır.
B Karşılaştırma yapılmıştır.
C Sohbet havasındadır.
D) Açıklamaya yer verilmiştir.
Benzetmeye başvurulmuştur.
agay hesey gold abainamashed St
olid ebleneg sluogol
inhelpütög sbmeho lan
no
sa naho
36. Bu parça-Sait Faik'le ilgili aşağıdakilerden hangisine
değinilmemiştir?
A Hikâyelerinin benzer yönler taşıdığına
B Tanınmış bir yazar olduğuna i
Eleştiriye karşı takındığı tutuma
D) Yeni kitabının özelliklerine
E Yaprak dergisiyle üne kavuştuğuna](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230324071533821092-46946.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşüncelerginizi duy-
Erim yok.
endirilmek
bildirmek
-ine uygu-
bir sorun
venilir bir
soruları-
şağıda-
ri hangi
Aracın
bilgileri-
sahibini
luğun-
maruz
arınızı
sora-
di kar-
ümkün
da bu
eltebi-
leme-
= işle-
10
Kk Kara Kutu YAYIN INFORMAL YAYINLARI
cevaplayınız.
Bu yazımda neyi anlatmaya çalışacağım? Sait Faik'i mi?
Buna pek lüzum yok sanıyorum. Oyle ya, adı sanı duyul-
hepsi tanır. Bu yazım, olsa olsa onun yeni çıkmış bir kita-
madık bir yazar değil ki. Onu Yaprak dergisi okuyucularının
bından haber vermeye yarayacak. "Işte söyledin söyleye-
da sayılmazsınız. Bu kitaptaki hikâyelerinin özellikleri de
ceğini; bir de kitabın adını ver, yeter!" diyeceksiniz. Haksız
eski hikâyelerindekinden pek farklı değil. Ama ne yapalım
ki âdet olmuş, yeni bir kitap çıkınca birkaç söz söylemek
gerek. Yalnız bu, Sait Faik söz konusuysa tehlikeli bir iş
olabilir. Güçtür çünkü onun hakkında konuşmak. Hoşlan-
mayabilir. Kendisi de bir hikâyesinde yazmıştı: "Hikâyeleri-
mi beğenmezler üzülürüm; beğenirler kızarım." diye.
35. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söyle-
nemez?
Akileme kullanılmıştır.
B Karşılaştırma yapılmıştır.
C Sohbet havasındadır.
D) Açıklamaya yer verilmiştir.
Benzetmeye başvurulmuştur.
agay hesey gold abainamashed St
olid ebleneg sluogol
inhelpütög sbmeho lan
no
sa naho
36. Bu parça-Sait Faik'le ilgili aşağıdakilerden hangisine
değinilmemiştir?
A Hikâyelerinin benzer yönler taşıdığına
B Tanınmış bir yazar olduğuna i
Eleştiriye karşı takındığı tutuma
D) Yeni kitabının özelliklerine
E Yaprak dergisiyle üne kavuştuğuna