Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

MSÜ/Türkçe A 33. Uzun süre hareketsiz kaldığımız veya kolumuzu, bacağımı- zi ters bir pozisyonda tuttuğumuz zaman vücudumuzun bu bölgeleri uyuşup karıncalanır. Bunun nedeni, çevresel sinir- ler üzerine uygulanan basıncın, beyin ile kol ve bacaklarda bulunan sinirler arasındaki iletişimi düzensizleştirmesidir. Karıncalanma, sinirler ciddi biçimde hasar görmeden daha uygun bir pozisyon almamız için bizi uyarır. Diğer yandan bu uyarı hastalık belirtisi de olabilir. Beyin ve omurilikteki bölgeler hasar aldiginda da karıncalanma hissedilir. Böyle ciddi durumlarda süreklilik kazanan karıncalanma, hastalı- ğa bağlı olarak başka belirtilerle birlikte görülür. Bu parçadan karıncalanmayla ilgili aşağıdakilerin han- gisine ulaşılamaz? A) Oluşmasına neden olan etkenlerin çeşitliliğine B) Belli organlardaki bozulmalara işaret edebildiğine CVücuttaki hangi uzuvlarda görülebileceğine DY Sinirleri tahribattan koruma görevi üstlendiğine E Hastalıkların ortaya çıkmasına yol açabileceğine

1. Tarih öğretmeni derste "Tarihi bir olayın kendi devrine ait bir materyale veya aynı devirde yazılmış bir esere, bir belgeye ana kaynak veya birinci elden kaynak adı verilir." ifadeleriy- le ana kaynağı tanımlamıştır. Buna göre öğretmen, I. antlaşma metni, II. kılıç, III. kumaş parçası, IV. çanak ve çömlek buluntularından hangilerinin tarih öncesi devirlerle ilgi- li birinci el kaynaklar arasında olamayacağını sorsaydı öğrencilerin cevap olarak aşağıdakilerden hangilerini vermesi beklenirdi? A A) Yalnız I D) III ve IV B) Yalnız IV E) I, II ve III C) I ve II

A A bisbiene ilgilen leip 20. Modern sanatın büyük isimlerinden olan Salvador Da- li'nin resim sanatındaki dehasının yanında takı sana- tında da nasıl bir dâhi olduğunun anlatılması gerekir. Sinemadan takıya kadar birçok sanatsal alanda çalış- malar ortaya koymuş olan Dali, kendisine özgü sanat- sal üslubunu çalışmış olduğu her sanat dalında oldu- ğu gibi takı eserlerine de yansıtmıştır. Salvador Da- li'nin resimlerinde görülen detaycı ve zihni zorlayıcı özelliği, Dali'nin takı alanında ortaya koymuş olduğu eserlerinde de görülmektedir. Bu parçadan hareketle Salvador Dali ile ilgili aşa- ğıdakilerden hangisine ulaşılabilir? KAR A) Takı sanatındaki başarısını, resim sanatındaki us- viszemio talığı ile üst aşamaya taşımıştır. B) Eser verdiği bütün sanat dallarında kendine özgü bir ifade tarzı yakalamıştır. C) Eserlerini disiplinli bir çalışma süreci sonunda or- aya koyduğundan başarılı olmuştur. neatherf D) Takı sanatı alanındaki başarıları, onu ticari olarak obdleipn.. un shooteq u6 düşünmeye sevk etmiştir. E) Sanat hayatına resimle başlamış ve takı sanatın- daki başarısından sonra resmi bırakmıştır.

14. Neticeden bağımsız olarak hedefe ulaşmak için ya- pılan her girişim, hayatımızın kalan kısmında yaşa- mımızı kolaylaştıracak deneyimler elde etmemizi ve ne farklı olaylar karşısında alternatif duruşlar geliştirme- mizi sağlar. Bu cümlede anlatılmak istenen aşağıdakilerden- hangisidir? A) Olumsuz sonuçlanan denemeler, farklı çözüm yol- ları bulmamızı engeller. B) Başarı getiren girişimler, başka olaylarda da olum- lu sonuçlar doğurur. C) Sonucu olumlu biten çabalarımız, olumsuz giri- şimlerimizi engeller. D) Değişik çözüm yolları bulma yeteneğimiz, kararlı duruşumuz sayesinde olur.blob E) Sonucu ne olursa olsun deneyimlerimiz hayatımı- za pozitif etkiler katar. Eroa nebislip EDNA (O

5. (1) Madame de Staël'in "Edebiyat, toplumun ifadesi- dir." sözü bir ölçüde doğrudur ama toplumun edebi- dyatta kendini biçimlendirdiğini de söylemek mümkün- dür. (II) Bu durumda değişik dönemlerin eser, yazar, okuyucu ve toplum değişkenleri arasındaki ilişkile- ri anlamak için edebiyat-toplum ilişkilerini ve etkilerini anlamak önemlidir. (III) Edebiyat sosyolojisi bu nokta- da kendine açtığı yeni inceleme alanı ve yöntemleriy- le özgün bir alan olarak kendini gösterir. (IV) Araştır- macının edebiyatı, sosyolojik yöntemlerle araştırma- sıyla iyi sonuçlar alacağını vurgulamak gerekir. (V) Edebiyat sosyolojisinin edebiyatın toplumla arasında- ki organik bağların belirlenmesi ve analizi ile ilgili ol- duğunu söyleyebiliriz. nob Edebiyat sosyolojisinin anlatıldığı bu parçada nu- maralanmış cümlelerle ilgili aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? merb muloy A) I. cümlede, edebiyatın sadece toplumu anlattığı vurgulanıyor. that by ne 1 B) II. cümlede, edebiyatın toplumla ilişkisinin önemi açıklanıyor. abe nund C) III. cümlede, edebiyat sosyolojisinin orijinal bir ça- lışma çevresi olduğu belirtiliyor. D) IV. cümlede, edebiyat araştırmacılarının sosyolo- jik yöntemleri kullanmalarının olumlu sonuçlana- cağına dikkat çekiliyor. E) V. cümlede edebiyat sosyolojisinin ne ile ilgili ol- duğu ifade ediliyor.

ISTEK Yayı 38. Ruşen Eşref, 1918 yil baharında devrin Bahriye Nazı- In Camal Paşa'nın davetlisi ve bir gazete muhabiri ola- rak Baturnia gitti. Bununla ilgili anılanını "Anadolu Ki- 5 yılarında başlığı altında hatralastrdi. Bu yazılarda Zonguldak'tan Batum'a kadar Karadeniz sahillerinin ban wilayetleri hakkında çeşitli bilgiler verdi. Bilhassa Rus işgal kuwetlerini ve Ermenilerin Trabzon'un çev- resinde yaptiklan mezalimi anlatt. Aynı yılın son ba- harnda bu defa yine muhabir olarak Güney ve Kuzey Kafkasya'ya gönderilen yazar, bu yolculuğunu konu alan gezisini de "Kafkasya'da Bir Cevelan' başlığı al- inda birkaç bölüm halinde yayımladı. Bu parçadan hareketle Ruşen Eşref ile ilgili ola- rak aşağıdakilerden hangilerine ulaşılamaz? L Karadeniz kıylanındaki birçok yere temas etmiştir. L Park türde eserler vermiştir. II Kurgusal olarak en sağlam eseri "Kafkasya'da Bir Cevelan' olmuştur. A) Yalnız I D) I ve Ill B) Yalnız II É II ve III C) Yalnız III

MIRAY YAYINLA 28. Kanserin cep telefonunun kullanıldığı tarafta olma olası- lığı çok yüksek. İnsan hücreleri doğduktan sonra sürek- li yenileniyor. Kir dediğimiz şey vücuttan ölü hücrelerin atılmasıdır. Yenilenmeyen hücreler, sadece beyin hücre- leridir. Cep telefonunun beyne verdiği zararlar ömür bo- yunca devam ediyor. Bu yüzden dikkatli kullanmak lazım. Nükleer radyasyonla karıştırıyorlar. Onun enerji seviyesi çok yüksek. Değişik bir etkileşim mekanizması ile insan- lara zarar veriyor. Bu, uzun vadede az güçlü bir radyas- yon kaynağı. Vücudun savunma ve korunma mekaniz- masını zayıflatarak kansere yakalanma veya kısırlık, al- zaymır, parkinson hastalıklarına yol açabiliyor. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir? A) Kanserin sebeplerinin tam olarak bilinmemesinden dolayı cep telefonunun etkilerinin araştırma konusu olduğuna B) Vücudumuzun savunma mekanizmasının zayıflama- sına birçok etkenin sebep olabileceğine' C) İnsan vücudundaki hücrelerin doğumdan ölüme kadar eksiksiz bir şekilde sürekli yenilendiğine D) Hayatımızı kolaylaştıran cep telefonlarının sağlımıza büyük zararlar verebileceğine E) Enerji seviyesi yüksek teknolojik aletlerin kısırlık, al- zaymır ve parkinson hastalıklarının başlıca sebebi ol- duğuna

Paraf Yayınları (1) Yazmaya başladığım yillarda okuduğum pek çok yazar vardı ancak hiçbirinden tam olarak etkilendiğimi söyleyemeyeceğim. (II) Yalnız ilham perilerimin muzip olduğu yönünde kuşkularım var. (III) Çünkü karıncayı bile incitmekten korkan ben çok ustaca katil. psikopat karakterler çizebiliyor, kan ve cinayet kavramlarını hiçbir rahatsızlık duymadan işleyebiliyorum. (IV) Romandan çok araştır- ma, tarih ve felsefe kitapları okuduğum için Türkiye'de benim gibi yazan birileri var mı, bilemiyorum. (V) Dünyadan Dan Brown, De- an R. Koontz, Neil Gaiman gibi yazarlarla kıyaslanmam da ger- çekçi değil. (VI) Umarım bir gün, kendi tarzını oluşturmuş bir ya- zar olarak yer alırım literatürde. Kişiliğinizle yapıtlarınızda işlediğiniz konular arasında ilgi var mi? II. Anlattığınız olayların gerçeklikle bağı var mı? III. Yapıtlarınızı yazarken okurların beklentilerini dikkate alıyor mu- sunuz? IV. Belli yazarlardan etkilenerek yazdığınızı söyleyebilir miyiz? Bu parçada numaralanmış sorulardan hangilerinin yanıtı var- dir? A) I ve AMARY qu D) II ve B) Yalnzill Il ve IV C) I ve IV Bir yazarın kendisinden söz ettiği bu parçadaki numaralanmış cumlelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) cümlede, yapıtlarının ilham kaynaklarıyla ilgili bilgiler vermiş- tir. B II. cümlede, bir önceki cümlede dile getirilenlerin gerekçesi ortaya konmuştur. III. cümlede, bir öz eleştiride bulunmuştur. DV. cümlede, etkilendiği yazarlardan söz etmiştir. E) V cümlede, beklentisini dile getirmiştir. 3-

11-15), Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ve 3. Tanzimat Fermanı, Türk tarihinde bir dönüm noktasıdır çok daha önemli sonuçları beraberinde getirmiştir. Bu fer. önceki dönemlerde gerçekleştirilen islahat hareketlerinden manla- Yukarıdaki ifadeleri kullanan bir tarihçinin aşağıdaki. lerden hangisiyle sözlerini sürdürmesi beklenir? A) Ayanların gücü ve otoritesine son verilmiştir. B) Türk tarihinde çağdaşlaşma ve demokratikleşme yolun da önemli bir adım atılmıştır.✓ C) Osmanlı Devleti'ndeki egemenlik anlayışı tamamen değişmiştir. D) Gayrimüslimler, Müslümanlarla tamamen eşit haklara sahip olmuştur. / E) Avrupa karşısında Türk-İslam dünyasının üstünlüğü başlamıştır. enf miliewey 5. AV F

kres inde azlı mü- un Bu- or. K. 12 24. Hiçbir gün aynalardan yüzümü eksik etmem. Iç rahati- ğı, gönül hoşluğuyla bakarım. Bunu kendini beğenmiş lik, "Nasılım acaba?" saplantısı olarak görmem. Çünkü aynalar bana nasıl yaşadığımı anımsatır. Çevreye daha iyi bakmayı, insanları daha iyi tanımayı öğretir. Çünkü aynalarda kirden, pastan, yalan ve ihanetten örülü yüz- lerin sahtelikleri hemen görülür. İçinizin karanlığını bile arenası, her biçimdeki aynasızlığın göstergesi orada dışa vuran aynalar değil midir? Her türlü yüzleşmenin karşımızda durmaz mı? Aşağıdakilerden hangisi bu parçanın yazarının dü şüncesini destekleyen bir ifade değildir? A) Çoğu zaman karşısında sarsılsam da kendimle yüz- leşmek için aynalardan kaçmam. B) Kendimle yüzleşirim çünkü toplumla pozitif ilişkile- rimin artmasını isterim. C) Gerçeğin aynadaki yansımasını görmek için önce- likle aynada kendimi görmeliyim. D) Önce aynayı, ardından aynaya yansıyan sureti gö- rebilmek, beni mutlu kılıyor. E) Aynaya bakmanım bir ihtiyaç olduğunu biliyorum ama önemli olan buna her zaman hissetmektir. Grönland başta olmak üzere Kuzey Kutbu'ndaki geniş aplı buzullaşmanın yaklaşık 5 milyon yıl önce harid iniyor. (1) Ancak 26.

5. Bir dergi çıkarılırken içeriği, yayın anlayışı baştan saptanıyor ve be- lirleniyor. Ancak ortaya çıkan ürün baştan tasarlananın, umulanın dışına, bazen uzağına düşüyor. Çünkü yönetildikleri kadar yönet- meye başlıyorlar bir süre sonra, kendilerine yapılan katkı oranında katkıda bulunuyorlar yazarlarına, okurlarına. Yazarlar, çoğu kez farkında bile olmadan artık yalnız kendi yazdıklarına değil, dergi- deki bütün öbür yazıların bileşimine de bağlı kalmak zorunlulu- ğunu duyuyor; derginin sentezine göre yazıyorlar. Okur, baştan kendi seçimi sonucu aldığı bir dergiye koşullanıyor; gitgide be- ğenisini, eleştiri açısını ona göre ayarlıyor. Bütün bu ögeler birle- şince dergi başta tasarlanan değil, herkesin bir şeyler kattığı "ay- ri" bir kişilik hâline geliyor. U Yayın anlayışında ve edebî yaklaşımında zamanla değişimle rin görüldüğüne II. Yazarları ister istemez toplumcu bir anlayışta yazmaya yönelt- tiğine III. Hitap ettiği kitleyi edebî anlamda sınırlandırarak ortak bir ba kışa yönelttiğine Bu parçadan dergilerle ilgili olarak yukarıdakilerin hangileri- ne ulaşılamaz? A) Lovell D) II ve III B) ve III E) I, II ve Ca CYalnız II

1. Bu testte 40 soru vardır. 2. Cevaplarınızı cevap kâğıdının Türkçe Testi için ayrılan kısmına işar 1. Özel ilişkilerimizde, iş ilişkilerimizde ve satın alma davra- nışlarımızda aldığımız bütün kararların içinde duyguları- mız vardır ama bunlar boşlukta, rastgele oluşan duygular değildir. Hepsinin bir çerçevesi, bir mantığı vardır. Mesela bir insanın öfkelenmesi, sadece ilkel bir duygunun sergi- lenmesi değildir. İnsan ancak sonucunda kendi kişiliğine zarar geleceğini, haksızlığa uğrayacağını düşündüğü za- man öfkelenir. Birinin öfkelenmesi için olaylara, kişilere ve sonuçlara anlam yüklemesi gerekir. Yoksa hiç kimse üzeri- ne alınmadığı bir duruma öfkelenmez. Bizim öfkemiz durup dururken oluşmaz. wwww Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıda- kilerden hangisi getirilmelidir? A) Öfkeyi denetim altına almayı başaramazsak bundan da büyük bir tehlike kapıda bekler B) Anlamsız durumlara mantık çerçevesinde yaklaşmak gerekir C) Oysa bazı kararlarımızda duygularımız, bazı kararları- mızda mantığımız ön plandadır D) Öfkelenmek elbette bir duygudur ancak onun kuvvetli bir mantığı vardır E) Öfkeyle verdiğimiz kararların olumsuz neticelerini de düşünmeliyiz endemik 2. Ta ke ha y S n r

34TYTOS / TÜRKÇE 24. Mona Lisa, tartışmasız dünyanın en ünlü tablosu. Her yıl milyonlarca insan, Paris'teki Louvre Müzesi'nde sergilenen bu eseri görmek için sıraya giriyor. Eleştirmenler, hafif profilden resmedilen kadının ve yüzündeki esrarengiz gülümsemenin anlamını henüz çözememişse de onu dünyadaki hemen herkes tanıyor. Fakat 20. yüzyılın başlarında durum hiç de böyle değildi. "Mona Lisa" ismini bilenlerin sayısı oldukça azdı. Akademisyenler, portrenin Rönesans sanatındaki yerini yeniden değerlendirmeye başlamıştı ancak bu ilgi, sadece elit tabakayla sınırlıydı. Popüler kültürde böyle bir farkındalık söz konusu değildi. Bu küçük ve iddiasız portre, bırakın tüm dünyayı, Louvre’daki ünlü tablolardan biri olarak bile görülmüyordu. Ta ki bir sabah kayıplara karışana kadar. Tabloya sadece ziyaretçilerin değil, müze çalışanlarının da ilgisi o kadar azdı ki eserin çalındığı hırsızlıktan ancak 28 saat sonra fark edilmişti. Bu parçadan hareketle Mona Lisa ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Louvre'daki sağlam yerini müzeye ilk adım attığı günden günümüze kadar korumayı başarmış bir sanat eseridir. B) Kaybolmasının üzerinden bir günden fazla zaman geçtikten sonra yetkililer tarafından bulunmuştur. C) Portresine yer verdiği kadının yüzünün yalnız belirli hatlarını yansıtması eleştirmenlerin kafasını karıştırmıştır. D) Geçmişte, sadece belirli bir kesimde ilgi uyandırabilmesine karşın hâlihazırda dünyanın önde gelen sanat eserlerindendir. E) Ziyaretçi ve çalışanların gözlerinin önünde çalınmış ve bu olay sonrasında dünya çapında şöhret yakalamıştır.

cevaplayiniz. Her ebeveyn, mutlu bir yaşam sürmesi için evladına zemin hazırlamaya çalışır. Bununla beraber tüm ebeveynlerin çocuk büyütürken dikkat etmesi gereken önemli noktalar vardır. Çocuk büyütürken tutarsız davranışlar sergilenmesi ve çocuğun istediği her şeyin yerine getirilmesi, çocuğa "sınır" sorunu yaşatabilir. Başarı baskısı ise çocukta öfke nöbetlerine yol açabilir. Tutarsız tepkiler, kıyas, ebeveynler arasındaki ikilik, her isteği yerine getirme, yüksek başarı beklentisi gibi faktörler, ebeveynler tarafından sık sergilenen davranışlar arasında yer almaktadır. Ebeveynlerin iyi niyetle ya da yanlış yönlendirmelerle sergiledikleri bu davranışlar, çocuk yetiştirirken zorluk çıkardığı gibi çocuğa gelecekteki yaşamında da olumsuzluklar yaşatabilmektedir. 35. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Bebeklik döneminde sınırlandırılan çocuklar, yetişkinliğe adım attıklarında sosyal ve akademik anlamda sorunlar yaşar. B) Ebeveyn olmak, öncelikle empati becerisini taşımayı gerektirir, bu beceriden yoksun olanların iyi ebeveyn olması zordur. C) Ebeveynler, istemeden de olsa zaman zaman hatalı uygulamalara imza atarak çocuklarının geleceğini etkileyebilmektedir. D) Tutarsız ebeveyn davranışlarının en büyük riski, bu davranışların çocuklar tarafından ilerleyen yıllarda taklit edilmesidir. E) Çocukların öfke nöbetlerinin gerekçesi, çoğunlukla ebeveynlerinin kendilerinden beklentileri karşılayamamalarıdır.

5. Yazılarınızın etkileyici olmasını istiyorsanız hitap etti- ğiniz kitleyi yakından tanımakla işe başlamalısınız. Bu cümleden çıkarılabilecek kesin yargı aşağıda- kilerden hangisidir? Etkili bir sunum için hitap edilen kitleyle aynı şeyleri yaşamak gerekir. B) Yazılanların etkileyici olması, kitlenin yazdıklarınızı bilmesine bağlıdır. Kitlenin yazılarınız hakkındaki görüşlerini önemse- melisiniz. Yazdıklarınızın etkisi, yazdığınız kitleyi tanımanızla ilgilidir. Yazdıklarınızın hitap edilen kitlece sevilmesi sizi etkili kılar.

pje- ol- ÖZDEBİR YAYINLARI IL B 39. Sahip olunan kaynaklara oranla nüfus miktarının çok fazla ol- duğu ya da ekonomik büyümeye oranla nüfus artış hızının çok yüksek olduğu yerlerde nüfus artış hızının düşürülerek yaşam standartlarının yükseltilmesini amaçlayan politikalar uygula- nır. Aşağıdakilerden hangisi bu amaçla yapılan uygulamalar ara- sında yer almaz? A) Kadınların iş gücüne katılımın artırılması B) Eğitim düzeyinin yükseltilmesi + C) Evlenme yaşının yükseltilmesi+ D Tasarruf oranlarının artırılması Kırsal kesimlerden kentlere olan göçlerin teşvik edilmesi lülgelerin dünya ticaretindeki payları gös-