Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

A T 29. Edebiyatın değişimi, sadece kendi sahası içindeki için yeterli değildir. Edebi eser, kişisel hayal dünyasından dinamiklerle açıklanamaz. Bu, edebi eseri izah etmek besiense de yazarın yaşadığı sosyal ortamla yakından ilgilidir. Yazar, birey olarak çevresiyle bir şekilde iletişim halindedir. Bu durum, edebi eserin gelişimini belirleyen temel unsur olarak görülmelidir. Edebî eser, yazarın dünyasıdır; yazarın dünyası ise kendiliğinden oluşan bir yapı değildir. Sosyal doku içinde yaşayan bir insan olarak yazarın bütün kelimeler ve hayaller dünyası, çevresel unsurlara bağlıdır. Bu çevresel unsurlar, yazarın kişisel tecrübeleriyle şekillense de kitlesel değişmelerin etkisinden bağımsız yol alamaz. Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada dile getirilen görüşlerle örtüşmektedir? 31. Asia kur ilis Tu ba A) Yazar toplumla ilişkisini azalttıkça onun eseri bir soyut resim tablosu gibi değer kazanır. B) Yazar, edebî eseri üretirken sanatı toplumsal yaşamdan koparıp ayırma çabasıyla çalışan arı bir sanatçı gibi davranamaz. C) Edebî eserde yer bulan ayrıntıları, bıkmaksızın sosyal yaşamda arayan eleştirmenler çoğu zaman yanılmıştır. D) Edebî eserin sanat yönü, gerçek yaşamla eser arasına bir fark koyar hatta onu gerçek yaşamın karşısında konumlandırır. E) Kapalı bir ortamda büyüyen yazarlar, sosyal yaşamda gördüklerinden farklı yaşam öyküleri geliştirmek için uğraşırlar. 30. Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun ünlü romanı Yaban'ın kahramanı Yüzbaşı Celal, savasta varalaningn is

in- IV DENEME 2 6. Yazılarımı çok defa sabahları, kendimi zinde ve hazır his- settiğim vakit yazarım. Dolgun ücret de verilse önceden empoze edilen konuda, belli bir ölçüye uygun yazılar yaz- mak hoşuma gitmez. Yazarken ve düşünürken mutlak şe- kilde hür olmak isterim. Bence bireyin kendini dışarıya gö- re ayarlaması düşünceleri bozar. Alain, bundan dolayı "Po- lemik yasak." der. Yazarın dikkati, başka hiçbir şeye de- ğil, sadece konuya çevrilmelidir. Her insan gibi benim de zaaflarım vardır. Bazı yazılarımda hoşuma gitmeyen şa- his, kurum ve fikirleri eleştirme ve çürütme hissine kapıl- dığım olmuştur. Böyle davrandığım için çok defa pişman- lık duyarım. Bu metne göre, 1. başkalarının isteğine göre yazmayan II. yazarken özgür olmayı isteyen III. İnsanları eleştirmekten hoşlanan X IV. toplumu yönlendirmeye çalışan X niteliklerinden hangileri bu sözleri söyleyen yazarın bir özelliği olamaz?

1. İçi oyuk yüz sütundan pompalanarak yükseltilen Firat suyu, bahçelerdeki büyük mermer havuz- ları dolduruyor ve başka kanallardan dökülerek parkta altı bin ayak yüksekliğinde çağlayanlar, gözün seçemediği yükseklikte yüz bin fiskiye oluş- turduktan sonra geldiği Fırat'a geri dönüyordu. Yüzyıllar sonra Asya'yı hayran bırakan Semiramis Bahçeleri, eski zamanların bu harikasının kötü bir taklidinden başka bir şey değildi çünkü Semira- mis döneminde kadınlar ve erkekler yozlaşmaya başlamıştı. ( Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi söylenemez Niteleyici sözcüklere yer verilmiştir. + BY Görsel ögelerle anlatım zenginleştirilmiştir. + Czlenimler çeşitli yorumlarla aktarılmıştır. işitme ve görme duyusuyla seçilebilecek ayrın- tlara yer verilmiştir. E) Varlıklar devinim hâlinde verilmiştir. Sibel

5. Gazeteci: ---- A.E.: - İlk bakışta bu soruya verilen cevap çoğunlukla olumsuzdur. Çünkü dünyanın birçok yerinde insan acılar içindedir, açtır, hastadır, sömürülmektedir, arzularına, umutlarına bir türlü kavuşamamakta- dır. Gazeteci: A.E.: Yaşama ustasıysanız bunu bir şekilde halledersi- niz. Çatışmalarımızı fark edip çatışma gücümüzün orkestrasyonunu yapmak galiba fena bir şey değil. O çatışmalardan bir şiir çıkarabilirsiniz. Bir müzik, bilimsel bir araştırma veya entelektüel değilseniz sıradan insan olarak da o çatışmalarımızla var ola- biliriz. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağı- dakilerden hangisi getirilmelidir? A(1) İnsanlara yüklenen misyonları yeterli bulu- yor musunuz? (II) Yaşadıklarınızı bütün eserlerinize yansıtabi- liyor musunuz? B)(1) Evrensel bir barışın yaşandığını düşünüyor musunuz? (II) Hayatın acımasızlığı karşısında nasıl bu ka- dar güçlü kalabiliyorsunuz? (1) Yaşadığınız coğrafyadaki insanları biraz ta- nimlar mısınız? (II) Çatışma hâlinde olan insanların sorunlarına yer vermek bir sanatçı için zor bir konu mudur? p) (1) insan, varoluşunu "insan gibi" yaşayabiliyor mu? (II) İçimizde olumsuz enerji olarak birikebilecek sancılarımızı nasıl olumlu hâle getirebiliriz? EX (1) Çektiği sıkıntılar yüzünden memleketlerini terk eden insanların gittikleri yerde mutlu ol- duğunu söyleyebilir misiniz? (II) Düşüncelerin zamanla değişebileceğini söy- lüyorsunuz; peki, sizin değişen düşünceleriniz oldu mu?

Can ü başı Hak yoluna Koyamazsın demedim mi Şekil ve içerik açısından bu dörtlüklerin aşağıdaki- lerden hangisinden alındığı söylenebilir? A) Münacat B) Sathiye Joejes A) Kime iyi desen darılır söğer E) Devriye 10. Aşağıdaki beyitlerin hangisinde parantez içinde ve- rilen edebî sanat yoktur? Merhamet zamanı değildir meğer B) Uğrayu geldi pîr eşek nâ-gâh Sordu hâlini kıldı derd ile âh C) Nutuk (Tariz) O E) Şözün tütiyte bülbülden işitdim Girü şâhın senâsını iş itdim C) Aşk derdiyle hoşem el çek ilâcımdan tabib Kilma derman kim helâkim zehri dermânundadır Tok olanlar bilemez çektiğini aç kalanın tgneleme (Teşhis) kestirme (Tezat) K Sırtı pek kimseye ahvâl-i şitâ yaz görünür (Irsalimesel) 12. (Tevriye) ki anlam ~geralk -melay

re e- e r 35 ve 36. sorula cevaplayınız. Toplum olarak okumaya aslında pek fazla meyilli değiliz. Her seferinde okumaktan kaçar, sıkılırız. Bir romanı okumak yerine filmi çıksın izleyelim, deriz. Bir nevi daha kolay gelir bu bize. Çoğu zaman da kitap okumayı vakit kaybı olarak nitelendiririz. Fakat oku- nan yazı ile izlenen film arasında dağlar kadar fark vardır. Okuma alışkanlığı küçük yaştan itibaren ka- zanılır. Alışkanlık kazanmak için öncelikle ilgi duyulan kısa yazılar tercih edilmelidir. Örneğin arabaları çok seven bir kişi, okumaya özellikle araba resimlerinin konu olduğu kitap ve dergilerden başlayabilir. Daha sonra yine araba resimlerinin olduğu küçük yazılar, hikâyelerle devam edebilir. Bir süre sonra kendi isteği yönünde birkaç kitap okuduğunda aslında farkında ol- madan bu alışkanlığı kazanmış olur. 35. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinil- memiştir? A) Kitap okuma eğiliminde olunmadığına B) Kitabı okumak yerine filmini izlemenin tercih edildi- ģinę C) Kitap okumanın yararsız bir uğraş olarak görüldü- ğüne D) Kitap okuma alışkanlığının kolay kazanılmadığına E) Ilginin okuma alışkanlığı kazanmada önemli bir fak- tör olduğuna

23. Dünya içinde garip bir kavram şu zaman, bir türlü idrak edeme- diğimiz ve kıymetini bilemediğimiz... Sonsuzluk evreninin bir parçasıyız aslında, yaratılmışların en üstünde var olan bir ya- ratılmış olarak hem de. Ama duygularına yenik düşen, hayatı anlayamayan bir yaratılmıştır insan. Türlü hayatlar içinde geçip duruyor aslında ömrümüz. Tek bir hayat yaşıyor gibi görünsek de birçok hayatın bazen başrolü bazen de figüranı oluyoruz. Istesek de istemesek de sürdürüyoruz bu rolleri. Bize de Be- yatlı gibi söylemek kalıyor: "Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden, birçok seneler geçti; dönen yok seferinden." Birçok sokaktan, birçok eski yapının önünden geçiyoruz. Hiç sormu- yor muyuz: Kim bilir kaç bin yıldır, kaç bin kişi geçti buradan? Kaç bin, kaç milyon hayal kuruldu buralarda? Dertler de tasa- lar da hep aynıydı oysa yıl kaç da olsa... Dünyada maneviyat hep aynı kalır ancak maddiyat değişir. Bu, bir bakıma soyutla somutun ezelî bir durumudur. Bize bunların hepsini yaptıran ve yaşatan ise zamandır ancak zamanı nasıl kullanacağımızı bilemiyoruz ne yazık ki... Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine ulaşılabi- lir? A) Zaman, onu hesaplayamayacağımız bir hızla akıp gider. B) Zamanı anlamak yetmez, zamanın kadrini de bilmek gere- kir. C) Bu dünyada tek başına hissetmek kadar zor bir şey yoktur. D) Umutsuzluk, bize nerede ve hangi zamanda yaşadığımızı unutturabilir. E) Yaradılıştan beri her insan, en büyük derdin kendininki ol- Aduğunu düşünür. 31

en a- 2. < 1 endemik 1 Son günlerin en çok izlenen dizilerinden olan Ma- sumlar Apartmanı, benim de merakımı celbetti (kendi- ne çekti). Dizinin ilk bölümünü defalarca seyredince seksenlerin ortasında Kuruluş ile karşılaştığımda his- settiğim şeyi yeniden hissettim. Doksanlardan sonra baştan savma (öylesine) yazılmış, evlerin içinde ge- 11 çen dizilerden; bildiğimiz, alıştığımız mafya dizilerin- den; bolca ağız sosuna batırılmış (özellikleri kullanıl- JII mış) yöre dizilerinden çok farklı olduğu ilk seyretmede hemen anlaşılmıştı. Yıllardır bize sunulan "Toplum bunu istiyor." yalanını tuzla buz eden (ortaya çıkaran) IV bir dizi film oldu Masumlar Apartmanı kısa sürede. Peki, Türk toplumunda bu dizi niye bu kadar karşılık gördü? Etiyle kemiğiyle bizim hikâyemiz olmasından. Zaten bu nokta itibarıyla millî sinema projesine dâhil etmekte bir beiş görmedim (sakınca duymadım). V 39. Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı yay ayraç içinde verilen açıklamayla uyuş- mamaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V

5. Aşağıda bazı canlılarda görülen özellikler verilmiştir. Şahin, atmaca, kartal gibi yırtıcı kuşların gaga ve pençelerinin sivri olması ● ● ● Bazı kurbağa türlerinin zehirli yılan renginde ol- masi Deve kuşlarının uzun ve güçlü bacaklara sahip olması Yukarıda verilen özellikler seçeneklerdeki ifade- lerden hangisiyle tanımlanır? A) Çevresel faktörlerin etkisiyle canlıların gen işleyi- şinde meydana gelen değişimlerdir. B) DNA eşlemesi sırasında meydana gelen hatalar sonucu oluşan değişimlerdir. C) Doğal yaşam mücadelesinde başarılı olan canlıla- rin hayatta kalması, başarısız olanların elenmesi sonucu oluşur. Buna gör ki ifadele Helyum D) Canlıların yaşadıkları ortamda ihtiyaçlarını karşı- lama ve hayatta kalma şansını artıran fiziksel ya- pılar ve davranışlardır. Serisi A) X kab B) Y ve sayı C) T ço D) Y Öz 7. 11

5. Selim İleri'nin romancılığında Her Gece Bodrum'dan Ka- fes'e kadar gelen ilk dönemle, Mavi Kanatlarınla Yalnız Benim Olsaydın'dan bugüne kadar olan ikinci dönem birbirinden belirgin çizgilerle ayrılabilir. İlk döneminde hüznü, ayrılığı ve sevgisizliği taşıyan günümüz insanlarını ve ilişkilerini bazen sert bir dille yazarken yazarlık verimi- nin ustalık katına çıkıyordu. Bu ilk dönemin art arda ge- len romanlarında neredeyse bütün boyutlarıyla anlattığı dünyanın bütünüyle dışına yöneldiği ikinci döneminde, bu kez zamanı ve geçmiş yarasını bazen gerçek kişiler ve anıların içinden çıkaran, bazen kitapların dünyasında oluşan kendine özgü ve alışılmamış bir roman biçimi ya- rattı. Bu parçaya göre Selim İleri'nin romancılığı ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? İlk romanlarında, günümüz insanının kişisel sorunla- rını konu ettiği İkinci döneminde, ilk dönemden farklı bir zaman dili- mini ve konuları işlediği Romanlarında, kişileri, sosyal çevrelerindeki konum- larına göre anlattığı D) Herhangi bir anlayışın devamı olmayan özgün bir tar- zinin olduğu İkinci döneminde, kişisel yaşamından ve tanıdığı kişi- lerden izler olduğu AYT-4 KIRMIZI SERİ Yoyinion 4 7. E C E

A şturabil- urun di- tehlikeli üç dört şey oku- getiren) en geleni ellikle alt araftarlar den tuhaf dışımdaki a (etkisini A 28. (1) 19. yy.da Türkiye'de cam altı resimleri çok moda olmuştu. (II) Önceleri elle ve tek tek yapılan bu re- simlere ilgi artınca atölyelerde üretime geçildi. (III) Kullanılan malzemenin kolay kırılmasından dolayı günümüze çok az örnek ulaşmıştır. (IV) Çoğu İstan- bul'da olan atölyeler kapandığından yeni usta da yetişmemiş. (V) Günümüzde birkaç kişinin elinde ama hobi düzeyinde. mak (elit) IV aykırı bir VTYT22 Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangile- rinde neden-sonuç ilişkisi yoktur? A) I ve II B) I ve III D) III ve V C) I ve V E) IV ve V

erde dür- m- ne- 7 8. I. Kamu yönetiminin özel sektörden tamamen bağımsız ola- rak düşünülmesi ve gerektiğinde özel sektörün alanların- daki faaliyetleri doğrudan kontrol etmesi durumu da görül- meye devam etmektedir. II. Bu süreç içerisinde kamu yönetimi işleyişi ve kuruluş yapılarında değişim, bu hizmetlerin gerçekleştirilme usul- lerinde de değişimi meydana getirmiştir. III. Dünyadaki yönetim anlayışının değişmesi toplumun kamu yönetimi anlayışından beklentilerini artırmış, seçilmiş ve hesap verebilir bir yönetim beklentisini ortaya çıkarmıştır. IV. Kamu yönetiminin toplumdaki rolü bugün bile tartışılmaya devam etmektedir. V. Geleneksel devlet anlayışının son üç asırda uğradığı değişimler sonucu toplumun devletten beklediği rollerde değişme olmuş ve bu değişim de kamu yönetiminin yapı- sına yansımıştır. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturabilmesi için hangilerinin birbiriyle yer değiştir- mesi gerekir? A) I ve III D) III ve V B) I ve E) IV ve V C) II ve IV

25. Erzincan depremini bir yazar arkadaşımla birlikte yerinde gözlemlemiştik. Sonra bu arkadaşım Er- zincan depremini anlatan bir kitap yayımladı. Kitabı okuduktan sonra onun etkisinden kurtulamadım. Kendisine telefon ettim: "Usta, biz neler görmüşüz böyle!" dedim. Evet, dedi: "Birlikte gördük; ama ben yazmak için gördüm." Bu parçadan "yazarlık" için aşağıdakilerden han- gisine ulaşılabilir? A) Sadece gerçekleri dile getirmektir. B) Olağanüstü olayları konu edinmektir. C) Duygulara seslenmektir. D) İyi bir gözlem yapıp ve onları etkili bir dille anla- maktır. E) Sosyal temalanı ele almaktır. 8

meliyim aca- eceğim ona? Bu da yalan asını seviyo- Kaçacağım, duğu sırada olmaz. Kor- adım ki. Ne Zaten insan ki" diye ge- parlak gözle- e "İşte geldi" P F) II ve IV IV virci prob- mmektedir. sterime gi- marajını aş- Warner VTYT22 23. Sizin söylediklerinizi dinlemekten çok, kendi anlat- mak istediğine odaklanan, pohpohlanmak, mer- kezde olmak için her şeyi yapan bir tip tanıyorsanız maalesef bir narsist ile karşı karşıya olabilirsiniz. Öz güven ve ukalalık ile sık sık karıştırılan narsisizm, sizi de çıldırtan o insan tipini yaratan bir kişilik bozuklu- ğudur aslında. Narsistleri tavır ve davranışlarından tanımanız mümkün. noğlu'nun dir: "Kendi nizia ama doyurucu Bu parçaya göre; 1. Çevreyi rahatsız eden eleştirici, sorgulayıcı bakı- şa sahip olma II. Başkalarını yok sayıp kendi istekleri ve sorunları- ni öne çıkarma III. Bulunduğu ortamda hep ilgi odağı olmaya çalış- ma IV. Övgü ve iltifatla beslenip herkesten bunları bek- leme davranışlarından hangileri narsistleri örnekle- mez? A) Yalnız I D) II ve III B) I ve III C) I ve IV E) III ve IV

zcükleri ve bizzat o olsa keşke dyesi istemiş oldukların tar hakkında hiçbir mdeki yolculuğunu de kalmıyor. Ger nüz iş işten geç mamişiz onlara ağıdaki cümle- cek ki? shimiz var. N. z mi? yatın mu- en, ede- ndığı için Inci yüz- iketlen- gibi gö- kunup gelişti- ede- ema- ede- bü- ler- naz cu- etkiler karş anda organizmanın gerginleşmesi ve yeni duruma uymak bedensel ve psikolojik sinirların ötesinde çaba har sidir. 1950 yilinda yayımladığı Stres adhi eseriyle kay ram bugünkü anlamıyla ele alan kişi, Hans Selye'dir (1907- Organizmanın dengesini sarsar. Claude Bernard'a göre sağ 1982). Stres; fizyolojik, biyokimyasal tepkilerle ortaya çıkar. k yaşamanın temel koşulu iç ve diş yapinin dengeli olma sidir. Aynı dönemde Louis Pasteur ise laboratuvar çalışmala nyla insan sağlığını tehdit eden temel unsurun mikroplar oldu- gunu ortaya koymuştur. Bu nedenle iki bilim insan uzun yıllar tartışmışlardır. Tartışma, Pasteur'un hastalarıp yatağa düştü günde şu sözleri söylemesiyle son bulmuştur. "Bernard hak 1, insan hasta eden mikrop değil, dengenin bozulmasidir." Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden han gisi söylenemez? A) Açıklama yapılmıştır. B) Karşılaştırma yapılmıştır. G) Tahminde bulunulmuştur. D) Tanımlama yapılmıştır. L E) Alıntılama yapılmıştır. 15. Fazlasyla kon trir. Ameliyat artik orada hi da bile, kesin malik, virüt renirler ve be siyonlardan le muayene gkar, bizza Bu parçar A) Steriliz 14. Bir yerde yaşarken kalkıp başka bir yere gitmek, orada her şeye yeniden başlamak mümkünmüş gibi geliyor insana. Şe- hirli hayatın icaplarından biri de durmadan yer değiştirmek. Şuradaki fotoğraftan çıkıp burada başka bir fotoğrafa girmek, başka bir kompozisyonun parçası olmak. Böyle yer değiştir- melerin hayatta bir şeyleri de en azından kısmen değiştirdi- ği, yaşadıklarımıza bazı yenilikler eklediği doğru. Ancak yine de çok şey beklememek gerekiyor bu tür çevresel değişimler- den. İnsanın içinde bir değişim yaşanmadığı sürece dışında- ki her şey kısa zaman içinde olağanlaşmaya, sıradanlaşma- ya ve eskimeye mahkûm nihayetinde. Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşağıdakiler- den hangisidir? nin ola 8 tele Tama A) Dişta gerçekleşen değişim ancak içte yaşanan değişim- le bütünlüğe erebilir. G) Virüs bulu D) Baz 16. Dün Kör litza ya ni B) İnsanın özünde gerçekleştiremediği bir değişim gerçek bir değişim değildir. E) Ko st C) Şehir hayatının en büyük sorunlarından biri insanın sık sık yer değiştirmesidir. D) Bazen hedeflenen değişimle varılan sonuçlar arasında ciddi farklılıklar olabilir. E) Bazı insanlar kabuklarını, bazı insanlar ise özlerini değiş- tirme peşindedirler ra C

17. (1) Acemi olmanin heyecanlan olduğu gibi zorluklan, ni tedirgin oden taraftan da var. (1) Her zamanki sokak, her günkü mesal, rutin gelgitler, hep aynı yere bakan pencere, aynı yüzler... (1) Bir geylere aligmakla, onlara inceden in- ceye bağlanmış olduğumuzu da unutuyoruz. (IV) Sonra her hangi bir sebeple tablo değiştiğinde, yani aligmiş olduğumu zun digina düştüğümüzde, birdenbire her şeyin acemisi oldu Oumuz yeni bir denklemin içinde buluyoruz kendimizi. (V) Bir şeylere aligmakta farkındalığımızı yitiriyoruz önemli ölçüde. Bu parçanın antam akışındaki bozukluğun giderilmesi için numaralanmış cümlelerin hangilerinin yer değiştir- mesi gerekt? A) I ve Ill . D) Il' ve V B) I ve E) Il ve IV 18. Çizgi filmlerde karakterlere verilen adlar genellikle rastge- le olmamaktadır. Karakterlerin adları onların kişilik özel- liklerini, fiziksel özelliklerini, etnik kökenini vb. yansıtmak- tadır. Pamuk Prenses, Keloğlan, Heidi gibi. Çocuk kendi kültürel ortamından farklı çevre içerisinde alışık olmadığı bir adı duyduğunda yabancı bir kültüre ait olduğunu algı- layabilir. C) II ve IV Yabancı yapım çizgi filmlerde özellikle adlar ve hitaplar ilk önce dikkat çeken kültürel farklılıklardır. Küçük kardeş büyüğüne "abi", "abla" yerine adıyla seslenir; "kerata", "koçum" gibi ifadeler yer almaz. Danslar, yemekler, çocuk oyunları, müzikler farklıdır. Üçgen AKADEMİ yatırım yapmış BUL mesi için insanın h st, hiç durmaksızın parçası haline gel bu düzende ticar safe alabilmek, a sistemin farkında gerekiyor. (V) A na kadar hissed lig gittiğine can miz gerekiyor. Bu parçada r ra "Sistemin a saniliğe evrilm cümlesi geti (A) Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy- lenebilir? 20. İmgenin A) Üzerinde durulan bir düşünce farklı örneklerle açıklan- mıştır. B) Aynı olgu farklı yönleriyle ele alınıp değerlendirilmiştir. C) İki farklı konuya ilişkin ortak bir görüş olduğu vurgulan- miştir. D) Aynı konuya yönelik özel ve genel bir yaklaşım sergilen- miştir. E) Benzer kavramlar nedensellik ilkesiyle açıklanmıştır. genel tar kaynakla ve esteti lara tab ve bası hayalle duygu lunabi rak gö nesn çirer Bu 294 ğini A) B C C