Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Görüşme BaşlatPaketleri İncele

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

E/
28. Köşe yazarları hayatımda önemli bir yer tutar. On iki
yaşımdan itibaren köşe yazarlarını okumaya başladım.
Onları çok önemsedim. Politik ve güncel dünyamın ko-
ordinatlarını oluşturdular. Türkiye'de köşe yazarlarının,
dünyanın pek az ülkesinde nasip olabilecek bir yerleri
şeyin profesörüdür.
olduğunu düşünüyorum. Onlar her
Okuyucunun dünyaya bakışını anlamlandırırlar, onu esir
alırlar. İnsanların derinde yatan bazı ihtiyaçlarına cevap
veren bir alışkanlıktır köşe yazarı okumak. Bizim dünya-
mızı belli ölçülerde kuran bu insanlar, sonradan bir çeşit
"ulaşılmaz"a dönüşürler.
Bu parçadan "köşe yazarları" ile ilgili olarak aşağıdaki-
lerden hangisi çıkarılamaz?
A) Siyasi ve güncel konular üzerinde dururlar.
B) Ülkemiz insanı gözünde önemli bir yerleri vardır.
C) Okurlarının hayata bakış açılarını yönlendirirler.
D) Hayatımızı belli kalıplar çerçevesinde şekillendirirler.
E) Okurlarına okuma alışkanlığı kazandırırlar.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
E/ 28. Köşe yazarları hayatımda önemli bir yer tutar. On iki yaşımdan itibaren köşe yazarlarını okumaya başladım. Onları çok önemsedim. Politik ve güncel dünyamın ko- ordinatlarını oluşturdular. Türkiye'de köşe yazarlarının, dünyanın pek az ülkesinde nasip olabilecek bir yerleri şeyin profesörüdür. olduğunu düşünüyorum. Onlar her Okuyucunun dünyaya bakışını anlamlandırırlar, onu esir alırlar. İnsanların derinde yatan bazı ihtiyaçlarına cevap veren bir alışkanlıktır köşe yazarı okumak. Bizim dünya- mızı belli ölçülerde kuran bu insanlar, sonradan bir çeşit "ulaşılmaz"a dönüşürler. Bu parçadan "köşe yazarları" ile ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisi çıkarılamaz? A) Siyasi ve güncel konular üzerinde dururlar. B) Ülkemiz insanı gözünde önemli bir yerleri vardır. C) Okurlarının hayata bakış açılarını yönlendirirler. D) Hayatımızı belli kalıplar çerçevesinde şekillendirirler. E) Okurlarına okuma alışkanlığı kazandırırlar.
ÜSTAT DER Kİ
DENEMESİ
Bu testte 40 soru vardır.
Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe Testi için ayrılan kısmı
işaretleyiniz.
Bu testi, sınava giren tüm grupların çözmesi zorunludur.
#
1. Çoğunluğa uymak, nasıl davranacağımız konusunda
kararsız kaldığımızda bize yol gösterebilir. Örneğin, hava-
limanı merkeze hayli yakın olan bir şehre gittiğinizi düşü-
nün. Sokakta yürürken alçalmakta olan uçağın gürültüsü,
panik yapmanıza neden olacakken çevrenizdekilerin
sakin davranması, bu durumun normal olduğunu anla-
manızı ve sakinleşmenizi sağlayabilir. Ancak böylesi
bir durumda insanlar sağa sola kaçışsaydı siz de olası
tehlikeden korunmak için muhtemelen sığınacak bir yer
arardınız.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Havalimanının şehir merkezine yakın olduğu yerlerde
insanlar uçaktan korkmaz.
B) Herhangi bir konuda kararsız kalmaktansa olası riskle-
ri göze almak gerekir.
C) Bir topluluğun içinde olmak, o insanlarla ortak davra-
nış biçimleri sergilememize neden olur.
D) Bir arkadaş grubunun içinde olmak ve kabul görmek
isteği, her insan için doğaldır.
E) Çoğunluğun her zaman doğru kararlar aldığını söyle-
mek ve bunları uygulamak doğru olmayabilir.
USTKT
DER
KI
AKAINLK
y
UM N
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ÜSTAT DER Kİ DENEMESİ Bu testte 40 soru vardır. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe Testi için ayrılan kısmı işaretleyiniz. Bu testi, sınava giren tüm grupların çözmesi zorunludur. # 1. Çoğunluğa uymak, nasıl davranacağımız konusunda kararsız kaldığımızda bize yol gösterebilir. Örneğin, hava- limanı merkeze hayli yakın olan bir şehre gittiğinizi düşü- nün. Sokakta yürürken alçalmakta olan uçağın gürültüsü, panik yapmanıza neden olacakken çevrenizdekilerin sakin davranması, bu durumun normal olduğunu anla- manızı ve sakinleşmenizi sağlayabilir. Ancak böylesi bir durumda insanlar sağa sola kaçışsaydı siz de olası tehlikeden korunmak için muhtemelen sığınacak bir yer arardınız. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Havalimanının şehir merkezine yakın olduğu yerlerde insanlar uçaktan korkmaz. B) Herhangi bir konuda kararsız kalmaktansa olası riskle- ri göze almak gerekir. C) Bir topluluğun içinde olmak, o insanlarla ortak davra- nış biçimleri sergilememize neden olur. D) Bir arkadaş grubunun içinde olmak ve kabul görmek isteği, her insan için doğaldır. E) Çoğunluğun her zaman doğru kararlar aldığını söyle- mek ve bunları uygulamak doğru olmayabilir. USTKT DER KI AKAINLK y UM N
mış- A
Her
-ktiği
nden
N
L
ida- A
R
adığı
AKAIN
ni iyi
ek
9. 1. 2020'de karaların ortalama yüzey sıcaklığı, Sanayi
Devrimi öncesi dönemin 1, 96 derece üzerine çıktı.
Asya ve Avrupa, tarihin en sıcak yılını yaşadı.
II. Güney Amerika'da da önceki sıcaklık rekoru egale
edildi. Sibirya'daki ortalama sıcaklık, Sanayi Devrimi
öncesindeki dönemin 7 derece üzerine çıktı.
Yukarıda verilen II numaralı cümleyle ilgili olarak aşa-
ğıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) I. cümlede anlatılan durumun ilk defa gerçekleşmediği
açıklanmıştır.
B) I. cümlede ifade edilenlerle çelişen bir durumdan söz
edilmiştir.
C) I. cümlede üzerinde durulan konuyla ilgili yapılan
araştırmalardan söz edilmiştir.
D) I. cümlede bahsedilen durumun nedenleri üzerinde
durulmuştur.
E) I. cümlede anlatılan olguyu destekleyen başka örnek-
ler verilmiştir.
Diğer sayfaya gecinia
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
mış- A Her -ktiği nden N L ida- A R adığı AKAIN ni iyi ek 9. 1. 2020'de karaların ortalama yüzey sıcaklığı, Sanayi Devrimi öncesi dönemin 1, 96 derece üzerine çıktı. Asya ve Avrupa, tarihin en sıcak yılını yaşadı. II. Güney Amerika'da da önceki sıcaklık rekoru egale edildi. Sibirya'daki ortalama sıcaklık, Sanayi Devrimi öncesindeki dönemin 7 derece üzerine çıktı. Yukarıda verilen II numaralı cümleyle ilgili olarak aşa- ğıdakilerden hangisi söylenebilir? A) I. cümlede anlatılan durumun ilk defa gerçekleşmediği açıklanmıştır. B) I. cümlede ifade edilenlerle çelişen bir durumdan söz edilmiştir. C) I. cümlede üzerinde durulan konuyla ilgili yapılan araştırmalardan söz edilmiştir. D) I. cümlede bahsedilen durumun nedenleri üzerinde durulmuştur. E) I. cümlede anlatılan olguyu destekleyen başka örnek- ler verilmiştir. Diğer sayfaya gecinia
3.
TDK "Yabancı Sözcüklere Karşılıklar Öner" diye bir
kampanya başlatmış. Bu bana pek makul bir çözüm
gibi görünmüyor. Bir kelimenin o dile nasıl gireceği-
ni ilkin moda belirliyor sanırım. "Kafe" diye bir yer yok
Türkiye'de ama "cafe" her yerde. Bunun klasik kah-
vehaneden farkı var. Kahveye gitmekle cafeye gitmek
aynı şey değil. Bu kampanyanın afişi de yapılmış, ke-
limelerden oluşuyor, üstte koyu renkle yazılan Türkçe-
leri; altta daha silik orijinalleri. "Plaj" karşılığı "kumsal"
denmiş. Türkçede "-sel" yapım ekinin olup olmadığı
ayrı bir tartışma ama ben daha temel bir sorun görü-
yorum burada. "Kumsal" ile "plaj" aynı yeri mi karşılı-
yor? Her kumsal plaj değil, her plaj da kumsal olacak
diye bir kaide yok. Hatta bir de "beach" diye bir yer var.
Bir insan size "plaj"a, "kumsal'a, "beach"e gittiğini söy-
lediğinde siz onun nereye gittiğini daha iyi anlarsınız.
Hepsini silip "kumsal" dediğimizde nüansları öldürmü-
yor muyuz?
Bu parçada yazarın eleştirdiği durum aşağıdakile-
rin hangisidir?
A) Dilimizde birbirini anlamca karşılayan sözcüklerin
aslında birbirini anlamsal olarak tamamlamadığı
B) Dilimizde var olan her sözcüğün Türkçe olmaması
ve yabancı kökenli sözcükler kullanmamız
C) Toplumda yer etmiş birçok yabancı sözcük bulun-
ması ve bu sözcüklerin dilimizi fakirleştirmesi
D) Anlamları hiç düşünülmeden yabancı kökenli ol-
ması gerekçesiyle dilimizden sözcük atılması
E) Dilimizdeki yabancı sözcüklerin sıklıkla kullanılma-
sının dili yozlaştırması
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
3. TDK "Yabancı Sözcüklere Karşılıklar Öner" diye bir kampanya başlatmış. Bu bana pek makul bir çözüm gibi görünmüyor. Bir kelimenin o dile nasıl gireceği- ni ilkin moda belirliyor sanırım. "Kafe" diye bir yer yok Türkiye'de ama "cafe" her yerde. Bunun klasik kah- vehaneden farkı var. Kahveye gitmekle cafeye gitmek aynı şey değil. Bu kampanyanın afişi de yapılmış, ke- limelerden oluşuyor, üstte koyu renkle yazılan Türkçe- leri; altta daha silik orijinalleri. "Plaj" karşılığı "kumsal" denmiş. Türkçede "-sel" yapım ekinin olup olmadığı ayrı bir tartışma ama ben daha temel bir sorun görü- yorum burada. "Kumsal" ile "plaj" aynı yeri mi karşılı- yor? Her kumsal plaj değil, her plaj da kumsal olacak diye bir kaide yok. Hatta bir de "beach" diye bir yer var. Bir insan size "plaj"a, "kumsal'a, "beach"e gittiğini söy- lediğinde siz onun nereye gittiğini daha iyi anlarsınız. Hepsini silip "kumsal" dediğimizde nüansları öldürmü- yor muyuz? Bu parçada yazarın eleştirdiği durum aşağıdakile- rin hangisidir? A) Dilimizde birbirini anlamca karşılayan sözcüklerin aslında birbirini anlamsal olarak tamamlamadığı B) Dilimizde var olan her sözcüğün Türkçe olmaması ve yabancı kökenli sözcükler kullanmamız C) Toplumda yer etmiş birçok yabancı sözcük bulun- ması ve bu sözcüklerin dilimizi fakirleştirmesi D) Anlamları hiç düşünülmeden yabancı kökenli ol- ması gerekçesiyle dilimizden sözcük atılması E) Dilimizdeki yabancı sözcüklerin sıklıkla kullanılma- sının dili yozlaştırması
4.
Cell Metabolism dergisinde yayımlanan araştırmada, 30 gönül-
lü 2 aydan uzun bir süre her gün 1.700 kalori alacak şekilde sa-
bah, öğle ve akşam yemeği yedi. Bir ay büyük porsiyonlu kah-
valtı yapan gönüllüler, bir ay da büyük porsiyonlu akşam yeme-
ği yedi. Araştırmada yakılan kalorinin aynı olduğu ortaya çıktı
ancak katılımcıların büyük porsiyonlu sabah kahvaltısı yaptıkla-
ri süreçte kendilerini daha tok hissettikleri saptandı.
kahvath
3
Bu parçada amatılan araştırmayı
V. Büyük porsiyonlu bir öğün günün kalan kısımlarında daha
tok hissedilmesini sağlamaktadır.
II. Büyük porsiyonlu bir kahvaltı ve normal porsiyonlu öğle ve
akşam yemeği, daha az aç hissetmeyi sağlayarak kilo verme-
ye yardımcı olmaktadır.
III. Kilo vermek için görünüşü büyük, kalorisi normal menülerden
fayde görülmektedir.
cümlelerinden hangileri özetlemektedir?
B) Yalnız II
A) Yalnız I
✓
D) I ve Ill
E) II e III
Denemeler
C) Yalnız III
123
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
4. Cell Metabolism dergisinde yayımlanan araştırmada, 30 gönül- lü 2 aydan uzun bir süre her gün 1.700 kalori alacak şekilde sa- bah, öğle ve akşam yemeği yedi. Bir ay büyük porsiyonlu kah- valtı yapan gönüllüler, bir ay da büyük porsiyonlu akşam yeme- ği yedi. Araştırmada yakılan kalorinin aynı olduğu ortaya çıktı ancak katılımcıların büyük porsiyonlu sabah kahvaltısı yaptıkla- ri süreçte kendilerini daha tok hissettikleri saptandı. kahvath 3 Bu parçada amatılan araştırmayı V. Büyük porsiyonlu bir öğün günün kalan kısımlarında daha tok hissedilmesini sağlamaktadır. II. Büyük porsiyonlu bir kahvaltı ve normal porsiyonlu öğle ve akşam yemeği, daha az aç hissetmeyi sağlayarak kilo verme- ye yardımcı olmaktadır. III. Kilo vermek için görünüşü büyük, kalorisi normal menülerden fayde görülmektedir. cümlelerinden hangileri özetlemektedir? B) Yalnız II A) Yalnız I ✓ D) I ve Ill E) II e III Denemeler C) Yalnız III 123
Türkçe
35. Mutluluk, kendimizi unutup yaptığımız işin ya da
yaşadığımız hayatın içinde kaybolmaktan başka nedir?
Bilmekse tam tersine kendimizin farkında olmayı içeriyor.
Dolayısıyla da aynı anda hem mutlu olup hem de bunu
bilmenin imkânsız olduğu kesin. Mutluluğun ancak yaşanıp
bittikten sonra farkına varılan bir deneyim olması, yıllar
sonra baktığımızda onu çoktan kaybetmiş olduğumuzu
görmemiz ve hep böyle geçmişte olacağını, hiçbir zaman
bizimle aynı boyut ya da düzlemde ortaya çıkmayacağını,
bunun bizdeki bir eksiklikten değil hayatın yapısından
kaynaklandığını kavramamız bundan
Bu parçadan hareketle mutlulukla ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Yaşandıktan sonra farkına varıldığına
B) Farkında olunarak yaşanmasının olanaksız olduğuna
C) Kaybının uzun süre sonra fark edildiğine
D) Içinde bulunulan zamanla hiçbir zaman
örtüşmeyeceğine
E) Kişinin kendi tercihlerinin sonucu olduğuna
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Türkçe 35. Mutluluk, kendimizi unutup yaptığımız işin ya da yaşadığımız hayatın içinde kaybolmaktan başka nedir? Bilmekse tam tersine kendimizin farkında olmayı içeriyor. Dolayısıyla da aynı anda hem mutlu olup hem de bunu bilmenin imkânsız olduğu kesin. Mutluluğun ancak yaşanıp bittikten sonra farkına varılan bir deneyim olması, yıllar sonra baktığımızda onu çoktan kaybetmiş olduğumuzu görmemiz ve hep böyle geçmişte olacağını, hiçbir zaman bizimle aynı boyut ya da düzlemde ortaya çıkmayacağını, bunun bizdeki bir eksiklikten değil hayatın yapısından kaynaklandığını kavramamız bundan Bu parçadan hareketle mutlulukla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Yaşandıktan sonra farkına varıldığına B) Farkında olunarak yaşanmasının olanaksız olduğuna C) Kaybının uzun süre sonra fark edildiğine D) Içinde bulunulan zamanla hiçbir zaman örtüşmeyeceğine E) Kişinin kendi tercihlerinin sonucu olduğuna
birey
EĞİTİM
KURUMLARI
35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevapla-
yınız.
Gadamer, tarihin karanlık bir kitap gibi olduğunu söyler.
Geriye doğru gidildiğinde bu karanlık iyice yoğunlaşır,
giderek göz gözü görmez olur. Belki de bundan olacak
insan, tarihe kendi zamanından, kendi zamanının koşul-
ları içinden bakmaya eğilim duyar. Bu durum bir noktaya
kadar normaldir de. Zira herkes kendi ufku, kendi kül-
tür dairesi içinde bulunur, oradan bakar, oradan görür.
Günümüze dek ulaşmış antik kentler için de aynı durum
geçerlidir, onlar da karanlık bir kitap gibidir. Geçmiş za-
manın, bir daha gün yüzü görmeyecek sayfalarına gö-
mülmüş hadiselerini, yaşantılarını nasıl bilebiliriz; ne ka-
dar bilebiliriz? Arkeologların yorumları oradaki yaşantıyı
ne kadar verebilir bize? Tek boyutlu, yalın bir görüntü
değildir antik kent; içinde binlerce yılın değişimlerini,
anlam katmanlarını taşır. Farklı uygarlıkları, farklı yaşayış
ve düşünüş biçimlerini, farklı zamanları ve farklı koşulları
içinde barındırır. Bir antik kent, binlerce yıllık birikimiyle
tarih kitabının kapanmış sayfaları arasındadır. O sayfalara
bin yıllar içinde nelerin yazıldığını tam olarak hiçbir za-
man bilemeyiz.
A
B
36. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıda verilenlerden
hangisi yanlıştır?
A) Soru yoluyla okurun, ele alınan konu üzerine düşün-
mesi hedeflenmiştir.
B) Birden çok örnek kullanılarak ele alınan düşünce te-
mellendirilmiştir.
C) Dolaylı anlatımdan ve mecazlı söyleyişlerden yararla-
nılmıştır.
D) Deyimlerin varlığıyla zenginleştirilmiş cümle kurulum-
ları kullanılmıştır.
E) Benzetmeli söyleyiş aracılığıyla, anlatılanlar okurun
zihninde somutlanmak istenmiştir.
37. Askorbik asit, bilinen adıyla C vitamini; portakal, limon
gibi meyveler ile maydonoz. br
ibi taze sebzeler.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
birey EĞİTİM KURUMLARI 35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevapla- yınız. Gadamer, tarihin karanlık bir kitap gibi olduğunu söyler. Geriye doğru gidildiğinde bu karanlık iyice yoğunlaşır, giderek göz gözü görmez olur. Belki de bundan olacak insan, tarihe kendi zamanından, kendi zamanının koşul- ları içinden bakmaya eğilim duyar. Bu durum bir noktaya kadar normaldir de. Zira herkes kendi ufku, kendi kül- tür dairesi içinde bulunur, oradan bakar, oradan görür. Günümüze dek ulaşmış antik kentler için de aynı durum geçerlidir, onlar da karanlık bir kitap gibidir. Geçmiş za- manın, bir daha gün yüzü görmeyecek sayfalarına gö- mülmüş hadiselerini, yaşantılarını nasıl bilebiliriz; ne ka- dar bilebiliriz? Arkeologların yorumları oradaki yaşantıyı ne kadar verebilir bize? Tek boyutlu, yalın bir görüntü değildir antik kent; içinde binlerce yılın değişimlerini, anlam katmanlarını taşır. Farklı uygarlıkları, farklı yaşayış ve düşünüş biçimlerini, farklı zamanları ve farklı koşulları içinde barındırır. Bir antik kent, binlerce yıllık birikimiyle tarih kitabının kapanmış sayfaları arasındadır. O sayfalara bin yıllar içinde nelerin yazıldığını tam olarak hiçbir za- man bilemeyiz. A B 36. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) Soru yoluyla okurun, ele alınan konu üzerine düşün- mesi hedeflenmiştir. B) Birden çok örnek kullanılarak ele alınan düşünce te- mellendirilmiştir. C) Dolaylı anlatımdan ve mecazlı söyleyişlerden yararla- nılmıştır. D) Deyimlerin varlığıyla zenginleştirilmiş cümle kurulum- ları kullanılmıştır. E) Benzetmeli söyleyiş aracılığıyla, anlatılanlar okurun zihninde somutlanmak istenmiştir. 37. Askorbik asit, bilinen adıyla C vitamini; portakal, limon gibi meyveler ile maydonoz. br ibi taze sebzeler.
ağıdır.
görü-
sora-
ni bir
Sisin-
e ol-
bul-
unu
lar.
k-
k-
arı
el
a
S
A
26. Şiir buluşlarla güçlenir. Günümüz Türk şairleri, kendile-
rine özgü diller, yapılar, biçimlerle ayrılıyorlar birbirlerin
den. Tek tip üniforma giymemeleri özgürlükleri için ge-
rekli. Sanatın standartlaşması yozlaşma olur. Şairlerimiz
arasında daha şiire göz atar atmaz seziliveren farklılıklar,
değişik bakış açıları oldukça bugünkü şiirimizin gücün-
den şüphe edebilir miyiz? Şiir dağarcığımız, hep bir baş-
ka dil konuşan şairlerimizle dolu: Attila İlhan'ın sözlüğü
ayrı, Metin Eloğlu'nunki ayrı. Ceyhun Atuf Kansu başka
türlü konuşuyor, Ahmet Oktay başta türlü.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçadan çıkarılabilecek
bir sonuçtur?
A) Belli bir dönemin şairleri arasında ortak özellikler gö-
rülebilir.
B) Kendine özgü düşünceleri olmayan sanatçının eser-
leri, insanlar üzerinde etkili olmaz.
C) Günümüz şiirinde ortak yönlerin olmaması sanatçıla-
rın yetişme tarzları ile ilgilidir.
nebian
D) Şairlerde görülen biçim ve söyleyiş farklılıkları, Türk
şiirinin zenginliğini ve gücünü gösterir.
E) Kendisini özgür hisseden sanatçı, kendine özgü bir
290
söyleyiş ve üslup oluşturabilir.
NO (0
27. Sadece belli bir ideolojiyi savunanlar değil, karşıt düşün-
celeri savunanlar da yazardan şu ya da bu biçimde ya-
rarlı olmasını istiyor. Daha da kötüsü bunca politikacının,
ekonomi uzmanının, toplum bilimcinin altından kalkama-
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ağıdır. görü- sora- ni bir Sisin- e ol- bul- unu lar. k- k- arı el a S A 26. Şiir buluşlarla güçlenir. Günümüz Türk şairleri, kendile- rine özgü diller, yapılar, biçimlerle ayrılıyorlar birbirlerin den. Tek tip üniforma giymemeleri özgürlükleri için ge- rekli. Sanatın standartlaşması yozlaşma olur. Şairlerimiz arasında daha şiire göz atar atmaz seziliveren farklılıklar, değişik bakış açıları oldukça bugünkü şiirimizin gücün- den şüphe edebilir miyiz? Şiir dağarcığımız, hep bir baş- ka dil konuşan şairlerimizle dolu: Attila İlhan'ın sözlüğü ayrı, Metin Eloğlu'nunki ayrı. Ceyhun Atuf Kansu başka türlü konuşuyor, Ahmet Oktay başta türlü. Aşağıdakilerden hangisi bu parçadan çıkarılabilecek bir sonuçtur? A) Belli bir dönemin şairleri arasında ortak özellikler gö- rülebilir. B) Kendine özgü düşünceleri olmayan sanatçının eser- leri, insanlar üzerinde etkili olmaz. C) Günümüz şiirinde ortak yönlerin olmaması sanatçıla- rın yetişme tarzları ile ilgilidir. nebian D) Şairlerde görülen biçim ve söyleyiş farklılıkları, Türk şiirinin zenginliğini ve gücünü gösterir. E) Kendisini özgür hisseden sanatçı, kendine özgü bir 290 söyleyiş ve üslup oluşturabilir. NO (0 27. Sadece belli bir ideolojiyi savunanlar değil, karşıt düşün- celeri savunanlar da yazardan şu ya da bu biçimde ya- rarlı olmasını istiyor. Daha da kötüsü bunca politikacının, ekonomi uzmanının, toplum bilimcinin altından kalkama-
ve
t ve
yler
aya
şeyi
ğer-
yarı
tan-
Ceri-
inizi
adar
erdi-
şiye
bu
zde
ma-
inizi
diği-
den
asını
nde;
yum
role
güç-
lami
tanı-
a da
kişi-
mayı
E
A
32. Prof. Dr. Ahmet Şimşek'in Tarih Ne İşe Yarar? isimli ese-
rinde aynı şeyleri yapmanın aynı sonuçları doğuracağı
ifade edilmekte ve bu düşünce Mehmet Akif Ersoy'un
"Geçmişten adam hisse kaparmış... Ne masal şey! / Beş
bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi? / Tarihi tekerrür
diye tarif ediyorlar; / Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü eder-
di?" dizeleriyle desteklenmektedir. Her ulusun tarihinin,
çocukları tarafından bilinmesi; o ulusun devamlılığı ve
daha büyük işler başarılabilmesi için önemli bir daya-
nak noktasıdır. Burada Mustafa Kemal Atatürk'ün "Eğer
bir millet büyükse kendisini tanımakla daha büyük olur."
sözü referans alınabilir. Yahya Kemal Beyatlı'nın şiirlerin-
den dizeler verilerek tarihin sadece savaşlar ve anlaşma-
lar üzerine kurulmadığı, tarihin insanın oluşturduğu tüm
etkinlik alanlarını içine alan dev bir araştırma alanı oldu-
ğu vurgusu yapılmaktadır. Tarih yazmanın kolay olmadığı
Mustafa Kemal Atatürk'ün "Tarih yazmak, tarih yapmak
kadar mühimdir; yazan yapana sadık kalmazsa değiş-
meyen hakikat, insanlığı şaşırtan bir hal alır." sözüyle
açıklanmaktadır.
Bu parçada sözü edilen eser, tarihle ilgili olarak aşa-
ğıdakilerden hangisine dikkat çekmemiştir?
A) Tarihin geniş bir araştırma alanına sahip olduğunun
bilincine varılması gerektiğine
B) Her milletin kendi tarihini iyi bilmesi gerektiğine
C) Tarihi yazanların, tarihî olayları doğru bir şekilde an-
latması gerektiğine
D) Benzer yanlışlara mahal vermemek için tarihten ders
alınması gerektiğine
E) Tarihte aynı olaya, farklı bakış açılarıyla yaklaşılması
gerektiğine
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ve t ve yler aya şeyi ğer- yarı tan- Ceri- inizi adar erdi- şiye bu zde ma- inizi diği- den asını nde; yum role güç- lami tanı- a da kişi- mayı E A 32. Prof. Dr. Ahmet Şimşek'in Tarih Ne İşe Yarar? isimli ese- rinde aynı şeyleri yapmanın aynı sonuçları doğuracağı ifade edilmekte ve bu düşünce Mehmet Akif Ersoy'un "Geçmişten adam hisse kaparmış... Ne masal şey! / Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi? / Tarihi tekerrür diye tarif ediyorlar; / Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü eder- di?" dizeleriyle desteklenmektedir. Her ulusun tarihinin, çocukları tarafından bilinmesi; o ulusun devamlılığı ve daha büyük işler başarılabilmesi için önemli bir daya- nak noktasıdır. Burada Mustafa Kemal Atatürk'ün "Eğer bir millet büyükse kendisini tanımakla daha büyük olur." sözü referans alınabilir. Yahya Kemal Beyatlı'nın şiirlerin- den dizeler verilerek tarihin sadece savaşlar ve anlaşma- lar üzerine kurulmadığı, tarihin insanın oluşturduğu tüm etkinlik alanlarını içine alan dev bir araştırma alanı oldu- ğu vurgusu yapılmaktadır. Tarih yazmanın kolay olmadığı Mustafa Kemal Atatürk'ün "Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir; yazan yapana sadık kalmazsa değiş- meyen hakikat, insanlığı şaşırtan bir hal alır." sözüyle açıklanmaktadır. Bu parçada sözü edilen eser, tarihle ilgili olarak aşa- ğıdakilerden hangisine dikkat çekmemiştir? A) Tarihin geniş bir araştırma alanına sahip olduğunun bilincine varılması gerektiğine B) Her milletin kendi tarihini iyi bilmesi gerektiğine C) Tarihi yazanların, tarihî olayları doğru bir şekilde an- latması gerektiğine D) Benzer yanlışlara mahal vermemek için tarihten ders alınması gerektiğine E) Tarihte aynı olaya, farklı bakış açılarıyla yaklaşılması gerektiğine
H
Paragrafta Anlatım Biçimleri ve
Düşünceyi Geliştirme Yolları
1.
Tarihin en eski devirlerinden itibaren insan kendini, ailesini ve
yiyeceğini korumak amacı ile yaşadığı yerin etrafını duvarlar-
la çevirmek ihtiyacı hissetmiştir. Bu amaçla, en eski yerleşim
yerlerinden biri olan Mezopotamya'da Dicle ve Fırat kıyıla-
rında, köşelerinde çıkıntı hâlinde yarım yuvarlak kuleleri olan,
3-4 m yüksekliğinde kerpiç duvarlardan ibaret basit kaleler
2.5 m kalınlı-
yapıldığı görülmektedir. Anadolu'da ise MÖ 5500 yılına doğru
Hacılar'da temeli taştan, üstü kerpiçten 2
ğında dikdörtgen duvarla çevrili bir iskân yeri bulunmuştur.
Bunun bir mahalleyi koruyan küçük bir kale olduğunu belirten
Naumann, Anadolu'nun şimdiki hâlde bilinen en eski kalesi-
nin MÖ 3600 yıllarına doğru tarihlenebilen Mersin yakınında
Soğuktepe'deki kale olduğunu belirtmektedir. Anadolu'da
Yunan ve Roma dönemlerinde genellikle savunmaya yönelik
kaleler inşa edilmiştir. Özellikle Roma Dönemi'nde içerideki
topraklarda kalelere gerek görülmediğinden sadece sınırlara
yakın ya da barbar akınlarının tahrip ettiği bölgelerde gar-
nizonları barındırmak üzere ahşap veya kârgir castrumlar
yapılmıştır. Bunlar genellikle kare ya da dikdörtgen biçimli
sahayı çeviren bir duvardan ibaretti.
-
PARAGRAF BENİM HOCAM TAKTİKLERLE PARAGRAF
Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Bir konuda açıklama yapılmıştır.
B) Gerekçe belirtilmiştir.
Saptamalar yapılmıştır.
D) Karşılaştırmaya yer verilmiştir.
EMecazlı sözler kullanılmıştır.
3
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
H Paragrafta Anlatım Biçimleri ve Düşünceyi Geliştirme Yolları 1. Tarihin en eski devirlerinden itibaren insan kendini, ailesini ve yiyeceğini korumak amacı ile yaşadığı yerin etrafını duvarlar- la çevirmek ihtiyacı hissetmiştir. Bu amaçla, en eski yerleşim yerlerinden biri olan Mezopotamya'da Dicle ve Fırat kıyıla- rında, köşelerinde çıkıntı hâlinde yarım yuvarlak kuleleri olan, 3-4 m yüksekliğinde kerpiç duvarlardan ibaret basit kaleler 2.5 m kalınlı- yapıldığı görülmektedir. Anadolu'da ise MÖ 5500 yılına doğru Hacılar'da temeli taştan, üstü kerpiçten 2 ğında dikdörtgen duvarla çevrili bir iskân yeri bulunmuştur. Bunun bir mahalleyi koruyan küçük bir kale olduğunu belirten Naumann, Anadolu'nun şimdiki hâlde bilinen en eski kalesi- nin MÖ 3600 yıllarına doğru tarihlenebilen Mersin yakınında Soğuktepe'deki kale olduğunu belirtmektedir. Anadolu'da Yunan ve Roma dönemlerinde genellikle savunmaya yönelik kaleler inşa edilmiştir. Özellikle Roma Dönemi'nde içerideki topraklarda kalelere gerek görülmediğinden sadece sınırlara yakın ya da barbar akınlarının tahrip ettiği bölgelerde gar- nizonları barındırmak üzere ahşap veya kârgir castrumlar yapılmıştır. Bunlar genellikle kare ya da dikdörtgen biçimli sahayı çeviren bir duvardan ibaretti. - PARAGRAF BENİM HOCAM TAKTİKLERLE PARAGRAF Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Bir konuda açıklama yapılmıştır. B) Gerekçe belirtilmiştir. Saptamalar yapılmıştır. D) Karşılaştırmaya yer verilmiştir. EMecazlı sözler kullanılmıştır. 3
tesinde
u sınav
r sina-
ktadır-
ksızın
inavi
nda.
labi-
aha
api-
zel
ne
www.pelikank
7.
insanı
Dış görünüşe göre yargılamak günümüzün en büyük
hatasıdır. Bu hata yaygın bir hatadır. Her ne kadar ben
özelliklerine göre değerlendiririm, diyenler
fazlaysa da kılık kıyafetiniz her zaman bir artıdır. Ta-
bii uygun bir şekilde giyinmemişseniz bu da eksi ola-
caktır. Bir iş başvurusu ya da sıradan bir görüşme. Ne
olursa olsun ilk izlenim büyük önem taşır. Bu izlenimi
artıya çevirmek ve sonrasında içsel özelliklerinizle et-
kilemek olması gereken en iyi yoldur.
Bu parçada aşılanmak istenen düşünce aşağıdaki-
lerden hangisidir?
Dış özelliklerin dikkate alındığı ilk zamanlar iç özel-
liklerinizi kenara atmalısınız.
Pr Bir değerlendirme esnasında hem iç hem de dış
özellikler bütünlük göstermelidir.
Sadece dış özelliklerle değerlendirilen bir kişi ken-
dini göstermekte sıkıntı yaşar.
Günümüzde insanları yanlış bir biçimde yargılama
durumu vardır.
Dış Özellikler iç özelliklere göre daha dikkat edilen
bir ölçüttür.
rasral Soon
Real
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
tesinde u sınav r sina- ktadır- ksızın inavi nda. labi- aha api- zel ne www.pelikank 7. insanı Dış görünüşe göre yargılamak günümüzün en büyük hatasıdır. Bu hata yaygın bir hatadır. Her ne kadar ben özelliklerine göre değerlendiririm, diyenler fazlaysa da kılık kıyafetiniz her zaman bir artıdır. Ta- bii uygun bir şekilde giyinmemişseniz bu da eksi ola- caktır. Bir iş başvurusu ya da sıradan bir görüşme. Ne olursa olsun ilk izlenim büyük önem taşır. Bu izlenimi artıya çevirmek ve sonrasında içsel özelliklerinizle et- kilemek olması gereken en iyi yoldur. Bu parçada aşılanmak istenen düşünce aşağıdaki- lerden hangisidir? Dış özelliklerin dikkate alındığı ilk zamanlar iç özel- liklerinizi kenara atmalısınız. Pr Bir değerlendirme esnasında hem iç hem de dış özellikler bütünlük göstermelidir. Sadece dış özelliklerle değerlendirilen bir kişi ken- dini göstermekte sıkıntı yaşar. Günümüzde insanları yanlış bir biçimde yargılama durumu vardır. Dış Özellikler iç özelliklere göre daha dikkat edilen bir ölçüttür. rasral Soon Real
6.
1018
1014 1012
1010
D) Güney
1008
1006
Basınç merkezlerinin rüzgâr yönüne etkisi ve
haritadaki izobar değerlerine göre, Türkiye'deki en
fazla rüzgârın hangi yönden esmesi beklenir?
A Kuzeybatı
B) Güneydoğu
-1004
E) Güneybatı
C) Doğu
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
6. 1018 1014 1012 1010 D) Güney 1008 1006 Basınç merkezlerinin rüzgâr yönüne etkisi ve haritadaki izobar değerlerine göre, Türkiye'deki en fazla rüzgârın hangi yönden esmesi beklenir? A Kuzeybatı B) Güneydoğu -1004 E) Güneybatı C) Doğu
7
A
c
9. (1) Mustafa Orman'ın ilk öykü kitabı Derdin incinmesin,
dilinden kurgusuna dikkat çekici ve nitelikli bir kitap. (II)
Daha en başından etki kaynaklarından sıyrılmış, orijinal
bir kitapla karşı karşıyayız. (III) Her ne kadar okuru gü-
lümseten iki cümleyle açılıp kapansa da kitaptaki öykü-
lerin tamamında kederli hikâyeler var. (IV) Yazar, kendi
kuşağından pek çok öykücü gibi kederle sarmalanmış
bireylerin hayatlarına dikkat kesiliyor; yara almış, sakat-
lanmış, dert yüklenmiş bireylerin yaşamına odaklanıyor.
(V) Kısmen şiiri anımsatan, sanki başka bir dilden el alan,
onun söyleyiş imkânlarını kendi metnine taşıyan, etkileyi-
ci bir dille kuruyor öyküsünü.
Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) 1. cümlede beğenide bulunulmuştur.
B) II. cümlede özgünlük vurgusu yapılmıştır.
C) III. cümlede kurguya yönelik olumsuz eleştiride bulu-
nulmuştur.
D) IV. cümlede içeriğe yönelik bir detay verilmiştir.
E) V. cümlede üslupla ilgili değerlendirmeye yer veril-
miştir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
7 A c 9. (1) Mustafa Orman'ın ilk öykü kitabı Derdin incinmesin, dilinden kurgusuna dikkat çekici ve nitelikli bir kitap. (II) Daha en başından etki kaynaklarından sıyrılmış, orijinal bir kitapla karşı karşıyayız. (III) Her ne kadar okuru gü- lümseten iki cümleyle açılıp kapansa da kitaptaki öykü- lerin tamamında kederli hikâyeler var. (IV) Yazar, kendi kuşağından pek çok öykücü gibi kederle sarmalanmış bireylerin hayatlarına dikkat kesiliyor; yara almış, sakat- lanmış, dert yüklenmiş bireylerin yaşamına odaklanıyor. (V) Kısmen şiiri anımsatan, sanki başka bir dilden el alan, onun söyleyiş imkânlarını kendi metnine taşıyan, etkileyi- ci bir dille kuruyor öyküsünü. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) 1. cümlede beğenide bulunulmuştur. B) II. cümlede özgünlük vurgusu yapılmıştır. C) III. cümlede kurguya yönelik olumsuz eleştiride bulu- nulmuştur. D) IV. cümlede içeriğe yönelik bir detay verilmiştir. E) V. cümlede üslupla ilgili değerlendirmeye yer veril- miştir.
A
A
A
32. Batıl inanç ve davranış kavramının genel kabul gö-
ren bir tarifi yoktur. Çünkü birilerinin tuhaf gördüğü
ve batıl olarak değerlendirdiklerini başkaları nor-
mal olgular ve alışılmış durumlar olarak görebilir.
Dahası bugün ancak birkaç kişinin inandığı bir şey,
ileride yaygın kabul gören inanç hâline gelebilir.
Bir zamanlar meteorlara çok az kimse inanırken
bugün herkes meteor teorisini kabul etmektedir ya
da tersinden bir örnek vermek gerekirse 21. yüz-
yılda Amerika'da simyaya inanmak, çok irrasyonel
bir inanış olarak görülebilir. Çünkü bugün simyaya
inanmak mevcut fizik ve kimya kanunlarına uygun
gelmemektedir. Ancak 10. yüzyıl İran'ında bu ina-
nış o günün bilimsel verilerine uygundu, insanlar
metallerin altın veya gümüşe dönüştürülebileceği-
ne inanmaktaydı.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisi-
ne ulaşılabilir?
33.
A) Büyüsel inançlar ve hurafeler çeşitli kültürlerde
varlığını korur.
B) Olgulara yüklenen anlamlar zaman ve mekâna
göre değişir.
C) Bilimin yeşermediği mekânlarda yanlış inanış-
lar ve davranışlar yaygınlaşır.
D) Bazı halk inanışları, kültür ve eğitim seviyesi
gözetmeksizin insanları etkiler.
E) İnanç hâline gelen hurafeler toplumların haya-
tında her zaman etkilidir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
A A A 32. Batıl inanç ve davranış kavramının genel kabul gö- ren bir tarifi yoktur. Çünkü birilerinin tuhaf gördüğü ve batıl olarak değerlendirdiklerini başkaları nor- mal olgular ve alışılmış durumlar olarak görebilir. Dahası bugün ancak birkaç kişinin inandığı bir şey, ileride yaygın kabul gören inanç hâline gelebilir. Bir zamanlar meteorlara çok az kimse inanırken bugün herkes meteor teorisini kabul etmektedir ya da tersinden bir örnek vermek gerekirse 21. yüz- yılda Amerika'da simyaya inanmak, çok irrasyonel bir inanış olarak görülebilir. Çünkü bugün simyaya inanmak mevcut fizik ve kimya kanunlarına uygun gelmemektedir. Ancak 10. yüzyıl İran'ında bu ina- nış o günün bilimsel verilerine uygundu, insanlar metallerin altın veya gümüşe dönüştürülebileceği- ne inanmaktaydı. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisi- ne ulaşılabilir? 33. A) Büyüsel inançlar ve hurafeler çeşitli kültürlerde varlığını korur. B) Olgulara yüklenen anlamlar zaman ve mekâna göre değişir. C) Bilimin yeşermediği mekânlarda yanlış inanış- lar ve davranışlar yaygınlaşır. D) Bazı halk inanışları, kültür ve eğitim seviyesi gözetmeksizin insanları etkiler. E) İnanç hâline gelen hurafeler toplumların haya- tında her zaman etkilidir.
A
33. .
●
A
A
TÜRKÇE TESTİ
Sosyal kaygı, bireyin tanımadığı insanlarla bir
araya geldiğinde ya da diğer insanların kendini
izlediği sosyal faaliyetlerde belirgin ve sürekli bir
korku hissetmesidir. Olumsuz değerlendirilme
kaygısı sosyal kaygıyı artırdığından kaygılı birey
daha sosyal etkileşime girerek istenmedik
durumlarla karşılaşır. Ayrıca bireyin başkaları
tarafından olumsuz algılandığına yönelik düşün-
celeri diğer insanların davranışlarının olumsuz
yorumlanmasına sebep olabilmektedir.
Bir durumu ya da davranışı olduğundan daha
tehdit edici algılayan kişiler, karşı taraftan ken-
disine yönelik olumsuz bir eylem gerçekleşebi-
leceği konusunda yanılgıya düşebilirler. Böyle-
likle sosyal kaygının yüksek olması, insanların
diğerleriyle olan sosyal bağlarını kopararak
kişilerarası ilişkilerde zararlı sonuçlar ortaya
çıkarır. Bu durum sosyal kaygının çok farklı so-
runları ortaya çıkarmasına sebep olabileceğini
göstermektedir.
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenebilir?
A) Birbirini tamamlayan iki olgu arasındaki ilişki,
farklı örneklerle ele alınmaktadır.
B) Aynı konular üzerinde etkin olan faktörler so-
nuçları bakımından değerlendirilmektedir.
C) Aynı konunun farklı yönleri üzerinde durulmak-
tadır.
D) İki farklı duruma ilişkin saptamalar değerlendi-
rilmektedir.
E) Farklı olgular nedensellik ilişkisi kurularak açık-
lanmaktadır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
A 33. . ● A A TÜRKÇE TESTİ Sosyal kaygı, bireyin tanımadığı insanlarla bir araya geldiğinde ya da diğer insanların kendini izlediği sosyal faaliyetlerde belirgin ve sürekli bir korku hissetmesidir. Olumsuz değerlendirilme kaygısı sosyal kaygıyı artırdığından kaygılı birey daha sosyal etkileşime girerek istenmedik durumlarla karşılaşır. Ayrıca bireyin başkaları tarafından olumsuz algılandığına yönelik düşün- celeri diğer insanların davranışlarının olumsuz yorumlanmasına sebep olabilmektedir. Bir durumu ya da davranışı olduğundan daha tehdit edici algılayan kişiler, karşı taraftan ken- disine yönelik olumsuz bir eylem gerçekleşebi- leceği konusunda yanılgıya düşebilirler. Böyle- likle sosyal kaygının yüksek olması, insanların diğerleriyle olan sosyal bağlarını kopararak kişilerarası ilişkilerde zararlı sonuçlar ortaya çıkarır. Bu durum sosyal kaygının çok farklı so- runları ortaya çıkarmasına sebep olabileceğini göstermektedir. Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Birbirini tamamlayan iki olgu arasındaki ilişki, farklı örneklerle ele alınmaktadır. B) Aynı konular üzerinde etkin olan faktörler so- nuçları bakımından değerlendirilmektedir. C) Aynı konunun farklı yönleri üzerinde durulmak- tadır. D) İki farklı duruma ilişkin saptamalar değerlendi- rilmektedir. E) Farklı olgular nedensellik ilişkisi kurularak açık- lanmaktadır.
de ertele-
arı ertele-
dığınız
anlam
SÖZ-
ahası
çok
a da
an-
ku-
bu
ģi
p
www.pelikankitabevi.com.tr
Kedi, uzanılamayan et ve sonucunda murdar deme
eylemi. Hani şu birçoğumuzun "mundar" dediği şey.
Neyse yazımı bir kenara bırakıp metne geçeyim. Çev-
renizde sizin yaptıklarınızın çok uzağında kalıp da sizi
devamlı kötüleyen insanlar vardır. Bu insanların en ti-
size çatmaları konusunda uğraşmalarıdır. İşte bu nok-
pik özelliği etrafındaki insanları da etkilemeye çalışıp
tada artık niyet kötüleşiyor demektir. Sizinle bireysel
bir sorunu olabilir bazı kimselerin. Ama bunu tamamen
asılsız bir biçimde yaymaya çalışmak hatta bu uğurda
alakasız kimseleri de araya sokmak içinden çıkılmaz
bir hâl alır. Sonunda kaybeden tabii ki böyle boş işlerle
uğraşan karşı taraf olur. Siz işinize odaklanıp kulakla-
rınızı tıkadıkça başarı sizinle gelir. Size çamur atmaya
çalışan kimselerse sizi atasözlerinde görmeye devam
eder: Elmas yere düşmekle değer kaybetmez.
AVES
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakiler-
den hangisidir?
7.
A) Başarılı olan kimseler, başarılarının yanından bile
geçmeyen kimselerce devamlı kötülenirler.
Karalamaya çalışmak yerine eser üretmek en doğ-
ru olandır.
Yaptığınız işe yüklenip birilerini görmezden gelirse-
niz başarılı olabilirsiniz.
Kendi başarılarınızla zaman geçirmek yerine birile-
riyle uğraşmak boştur.
Kendini bir yerlere gelmiş olarak görenler büyük
hüsrana uğradıklarını görürler.
agraf Sory Ranks
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
de ertele- arı ertele- dığınız anlam SÖZ- ahası çok a da an- ku- bu ģi p www.pelikankitabevi.com.tr Kedi, uzanılamayan et ve sonucunda murdar deme eylemi. Hani şu birçoğumuzun "mundar" dediği şey. Neyse yazımı bir kenara bırakıp metne geçeyim. Çev- renizde sizin yaptıklarınızın çok uzağında kalıp da sizi devamlı kötüleyen insanlar vardır. Bu insanların en ti- size çatmaları konusunda uğraşmalarıdır. İşte bu nok- pik özelliği etrafındaki insanları da etkilemeye çalışıp tada artık niyet kötüleşiyor demektir. Sizinle bireysel bir sorunu olabilir bazı kimselerin. Ama bunu tamamen asılsız bir biçimde yaymaya çalışmak hatta bu uğurda alakasız kimseleri de araya sokmak içinden çıkılmaz bir hâl alır. Sonunda kaybeden tabii ki böyle boş işlerle uğraşan karşı taraf olur. Siz işinize odaklanıp kulakla- rınızı tıkadıkça başarı sizinle gelir. Size çamur atmaya çalışan kimselerse sizi atasözlerinde görmeye devam eder: Elmas yere düşmekle değer kaybetmez. AVES Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakiler- den hangisidir? 7. A) Başarılı olan kimseler, başarılarının yanından bile geçmeyen kimselerce devamlı kötülenirler. Karalamaya çalışmak yerine eser üretmek en doğ- ru olandır. Yaptığınız işe yüklenip birilerini görmezden gelirse- niz başarılı olabilirsiniz. Kendi başarılarınızla zaman geçirmek yerine birile- riyle uğraşmak boştur. Kendini bir yerlere gelmiş olarak görenler büyük hüsrana uğradıklarını görürler. agraf Sory Ranks