Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

ve
en
ili-
a-
ası
ak
a-
pi-
Sil
sil
ni
el
;
i
G. Kasparov tarihteki en büyük satranç oyun-
cusuydu. 1997 baharında kariyerinin zirvesinde,
on iki yıllık dünya şampiyonuydu. Kendine olan
güveni tamdı, rakiplerine karşı tavrı da kibirliydi.
Bu durum, bir yıl önce açık arayla yendiği bir
rakibiyle yaptığı altı oyunluk maçın ilkinde de
rakibini nasıl yeneceğini seyretmek için orada
sürdü. Ancak maç başladığında şampiyonun
toplanan uzmanlar, beklenmedik bir durumla
karşılaştı. Kasparov'un garip tavırları karşısında
dehşete kapılmış gibiydiler. Kasparov, satranç
tahtasına eğilip elleriyle yüzünü kapadı, başını
mahzun bir tavırla eğdi; umutsuzluğun ebedî
bir portresi gibiydi. Birkaç dakika sonra aniden
ayağa kalkıp maçtan çekildiğini ilan etti. "Sa-
vaşçı ruhumu kaybettim." diyordu.
final dergisi
39.-40. soruları aşağıdaki parçaya göre ce-
vaplayınız.
39. <Bu parçadan hareketle aşağıdaki yorum-
Hardan hangisi yapılamaz?
FE
QUASY
A Bir yarışçı sonsuza kadar şampiyon olarak
kalamaz.
B) Ruhsal çöküntüyle başarısızlık arasında
güçlü bir ilişki vardır.
Rakip oyuncuyu küçümsemek başarıya
giden en kısa yoldur.
Oyuncunun başarılı olup olmayacağı dav-
ranışlarında gözlemlenebilir.
19
EX Mücadeleden vazgeçmemek savaşçı ruh-
ların özelliğidir.
40. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağı-
dakilerden hangisi şöylenemez?
A Doğrudan anlatıma yer verilmiştir.
B) Yansız bir söyleme başvurulmuştur.
C) Yargılardan biri benzetmeyle somutlaştırıl-
miştir.
Nicel verilerden yararlanılmıştır.
Karşılaştırma yapılmıştır.
Deneme Sınavı TYT
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ve en ili- a- ası ak a- pi- Sil sil ni el ; i G. Kasparov tarihteki en büyük satranç oyun- cusuydu. 1997 baharında kariyerinin zirvesinde, on iki yıllık dünya şampiyonuydu. Kendine olan güveni tamdı, rakiplerine karşı tavrı da kibirliydi. Bu durum, bir yıl önce açık arayla yendiği bir rakibiyle yaptığı altı oyunluk maçın ilkinde de rakibini nasıl yeneceğini seyretmek için orada sürdü. Ancak maç başladığında şampiyonun toplanan uzmanlar, beklenmedik bir durumla karşılaştı. Kasparov'un garip tavırları karşısında dehşete kapılmış gibiydiler. Kasparov, satranç tahtasına eğilip elleriyle yüzünü kapadı, başını mahzun bir tavırla eğdi; umutsuzluğun ebedî bir portresi gibiydi. Birkaç dakika sonra aniden ayağa kalkıp maçtan çekildiğini ilan etti. "Sa- vaşçı ruhumu kaybettim." diyordu. final dergisi 39.-40. soruları aşağıdaki parçaya göre ce- vaplayınız. 39. <Bu parçadan hareketle aşağıdaki yorum- Hardan hangisi yapılamaz? FE QUASY A Bir yarışçı sonsuza kadar şampiyon olarak kalamaz. B) Ruhsal çöküntüyle başarısızlık arasında güçlü bir ilişki vardır. Rakip oyuncuyu küçümsemek başarıya giden en kısa yoldur. Oyuncunun başarılı olup olmayacağı dav- ranışlarında gözlemlenebilir. 19 EX Mücadeleden vazgeçmemek savaşçı ruh- ların özelliğidir. 40. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisi şöylenemez? A Doğrudan anlatıma yer verilmiştir. B) Yansız bir söyleme başvurulmuştur. C) Yargılardan biri benzetmeyle somutlaştırıl- miştir. Nicel verilerden yararlanılmıştır. Karşılaştırma yapılmıştır. Deneme Sınavı TYT
4.
Sait Faik, bir yazar için "Bırak canım öyle hikâyeci mi
olur, daha balık adlarını bilmiyor." der. Bu oldukça
doğru bir yaklaşımdır. Kuşkusuz balık diye bir şey
yoktur. Lüfer, zargana, hamsi, kalkan vardır. Aynı
şekilde kuş diye bir şey yoktur. Serçe, bülbül, güvercin,
karga vardır. Ama biz kuş deyip geçeriz. Bahçedeki
çiçekler deriz. Oysa gül vardır, sümbül, açelya vardır.
Bu tip bir kullanış bir zenginliktir. Her şeyi özetleme
girişimimiz dilimizi de bizi de fakirleştirir.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki düşünceyi
destekler niteliktedir?
A) Dil bilinci yüksek olan yazarlar, yabancı dilden gelen
sözcükler yerine kendi dillerindeki sözcükleri
kullanırlar.
B) Dili ne kadar zengin, sözcük hazinesi ne kadar
genişse insan kendisini ve düşüncesini o derece
ifade eder.
C) Başarılı yazar, sözcüklerle yeni bir dünya kurar;
sözcükleri gerçek anlamlarıyla değil, yan
anlamlarıyla kullanır.
D) Dil kurallarını bilinçli kullanan yazarlar, okuyucuları
tarafından daha doğru ve kolay anlaşılır.
E) Kimi yazarlar, dili bir amaç olarak değil, araç olarak
gördükleri için halk tarafından yeteri kadar
benimsenmez.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
4. Sait Faik, bir yazar için "Bırak canım öyle hikâyeci mi olur, daha balık adlarını bilmiyor." der. Bu oldukça doğru bir yaklaşımdır. Kuşkusuz balık diye bir şey yoktur. Lüfer, zargana, hamsi, kalkan vardır. Aynı şekilde kuş diye bir şey yoktur. Serçe, bülbül, güvercin, karga vardır. Ama biz kuş deyip geçeriz. Bahçedeki çiçekler deriz. Oysa gül vardır, sümbül, açelya vardır. Bu tip bir kullanış bir zenginliktir. Her şeyi özetleme girişimimiz dilimizi de bizi de fakirleştirir. Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki düşünceyi destekler niteliktedir? A) Dil bilinci yüksek olan yazarlar, yabancı dilden gelen sözcükler yerine kendi dillerindeki sözcükleri kullanırlar. B) Dili ne kadar zengin, sözcük hazinesi ne kadar genişse insan kendisini ve düşüncesini o derece ifade eder. C) Başarılı yazar, sözcüklerle yeni bir dünya kurar; sözcükleri gerçek anlamlarıyla değil, yan anlamlarıyla kullanır. D) Dil kurallarını bilinçli kullanan yazarlar, okuyucuları tarafından daha doğru ve kolay anlaşılır. E) Kimi yazarlar, dili bir amaç olarak değil, araç olarak gördükleri için halk tarafından yeteri kadar benimsenmez.
8.
Mizah, çoğu kez karikatürle özdeş hale geldi son yıllarda.
Gazetelerde mizah yazısı olarak değerlendirebileceğimiz
yazılar yok değil. Ama ağırlık karikatürde. Bu da çağa uy-
gun bir durum. Görsellik her yerde öne çikiyor. Ayre biçim-
de yaşamın ritmi hızlandıkça gülmek için harcanacak za-
man da azalıyor. Belki de bu yüzden mizah dergilerinin
ömrü bir vapur yolculuğu kadar.
Bu parçaya göre karikatürün son dönemde ağırlık ka-
zanmasının nedeni, aşağıdakilerden hangisidir?
Q
V
B) Mizaha ağırlık veren yazarların giderek azalması
A Çağın sorunlarına çözüm üretmesi
Hareketli yaşam içinde okuyan yormayan etkileyici
yönünün olması
D) Mizah içerikli metinlerden okuyucunun haberdar ol-
maması
X
E Her çağda beğeni kazanan könulan işlemesi
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
8. Mizah, çoğu kez karikatürle özdeş hale geldi son yıllarda. Gazetelerde mizah yazısı olarak değerlendirebileceğimiz yazılar yok değil. Ama ağırlık karikatürde. Bu da çağa uy- gun bir durum. Görsellik her yerde öne çikiyor. Ayre biçim- de yaşamın ritmi hızlandıkça gülmek için harcanacak za- man da azalıyor. Belki de bu yüzden mizah dergilerinin ömrü bir vapur yolculuğu kadar. Bu parçaya göre karikatürün son dönemde ağırlık ka- zanmasının nedeni, aşağıdakilerden hangisidir? Q V B) Mizaha ağırlık veren yazarların giderek azalması A Çağın sorunlarına çözüm üretmesi Hareketli yaşam içinde okuyan yormayan etkileyici yönünün olması D) Mizah içerikli metinlerden okuyucunun haberdar ol- maması X E Her çağda beğeni kazanan könulan işlemesi
16. Ana dili becerileri ile ilgili araştırma yaptığımız
grubu oluşturan öğrenciler, üniversite sınavına giren
öğrencilerin %10'luk kısmında yer almakta olup
%2 ile %5'lik başarı dilimine girmiş öğrencilerdir.
Araştırma sonucunda, öğrencilerin Türkçe testini
doğru cevaplama ortalaması %81,3'tür. Öğrencilerin
yazdıkları kompozisyonlardan aldıkları puanların
ortalaması ise %47,51'dir.
Bu parçada anlatılanlara dayanarak aşağıdaki
sonuçlardan hangisine ulaşılamaz?
Öğrencilerin, bildiklerini yazılı anlatımlarında
uygulayamadıklarına
B) Öğrencilerin, elde ettikleri bilgilerin beceri
hâline dönüşmediğine
Öğrencilere verilen testin sadece bilgiyi ölçe-
bildiğine
Öğrencilerin dil bilgisi konularına daha çok ilgi
duyduğuna
Öğrencilerin düşündüklerini ifade etmede tam
anlamıyla yeterli olamadıklarına
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
16. Ana dili becerileri ile ilgili araştırma yaptığımız grubu oluşturan öğrenciler, üniversite sınavına giren öğrencilerin %10'luk kısmında yer almakta olup %2 ile %5'lik başarı dilimine girmiş öğrencilerdir. Araştırma sonucunda, öğrencilerin Türkçe testini doğru cevaplama ortalaması %81,3'tür. Öğrencilerin yazdıkları kompozisyonlardan aldıkları puanların ortalaması ise %47,51'dir. Bu parçada anlatılanlara dayanarak aşağıdaki sonuçlardan hangisine ulaşılamaz? Öğrencilerin, bildiklerini yazılı anlatımlarında uygulayamadıklarına B) Öğrencilerin, elde ettikleri bilgilerin beceri hâline dönüşmediğine Öğrencilere verilen testin sadece bilgiyi ölçe- bildiğine Öğrencilerin dil bilgisi konularına daha çok ilgi duyduğuna Öğrencilerin düşündüklerini ifade etmede tam anlamıyla yeterli olamadıklarına
mi-
arın
ger
si-
iş,
ilir
ve
en
nt-
en
7-
ir.
nt
7
K
3.
P
E
S
B
35. Bu parçada çay ile ilgili olarak
1.
İlk kez Çin'de ortaya çıkan çayın tarihi MÖ III. yüzyıla
dayanır. Rivayete göre MO 2700'lerde İmparator Shenn
Nung bir çay ağacının altında oturur. Bu sırada elindeki
sıcak su dolu kâseye birkaç çay yaprağı düşer. Yaprakların
suya verdiği renk ve tat, imparatorun hoşuna gider. Shenn
Nung'un bunu içip şifa bulmasının üzerine çay, şifa bulmak
amacıyla ilaç olarak kullanılmaya başlanır. Başlangıçta
tedavi amacıyla kullanılan çay, Çin'de ticaretin gelişmeye
başlamasıyla ticari bir unsur hâline gelir. MS VIII. yüzyılda
Çin kültürünü incelemeye gelen Japon rahipler, burada
çayla tanışır ve bu mucizevi bitkiyi ülkelerine de götürürler.
Böylece Japonya'ya gelen çay, Japon halkı tarafından da
sevilir. Hatta önemli protokol toplantılarında çay seremo-
nisi bile yapılmaya başlanır. Japonya'dan Hindistan ve
İran'a yayılan çayın Avrupa topraklarına gelmesi ise ancak
XVII. yüzyılda mümkün olur. Hollanda, Fransa, İspanya ve
İngiltere çayla tanışan ilk Avrupa ülkeleridir. XVIII. yüzyıla
gelindiğinde böylece çok sayıda millet çayla tanışmış oldu.
Dünyada en çok çay tüketen ülkeler arasında Türkiye'nin
de yer aldığının altını çizelim. 1900'lü yıllara kadar çayı
tanımayan ve tam bir kahve tiryakisi olan Türkiye'de bugün
çay, sudan sonra en sık tüketilen içecek hâline gelmiş
durumdadır. Türkiyede en çok çay üretilen il ise Rize'dir.
(A
B
35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
11
Deneme - 2
Türklerin kullanmaya başlamalarıyla birlikte alış-
kanlıklarını etkilediğine
Hindistan ve İran'ın etkisiyle Japonya'ya ulaşan
çayın birçok kültürde yer aldığına
III. Japonlar tarafından bütün protokol toplantılarında
kullanıldığına
ifadelerinden hangisine değinilmiştir?
A) Yalnız I
B) Yalmz II
D) I yell
C) Yalnız III
E) II ve II
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
mi- arın ger si- iş, ilir ve en nt- en 7- ir. nt 7 K 3. P E S B 35. Bu parçada çay ile ilgili olarak 1. İlk kez Çin'de ortaya çıkan çayın tarihi MÖ III. yüzyıla dayanır. Rivayete göre MO 2700'lerde İmparator Shenn Nung bir çay ağacının altında oturur. Bu sırada elindeki sıcak su dolu kâseye birkaç çay yaprağı düşer. Yaprakların suya verdiği renk ve tat, imparatorun hoşuna gider. Shenn Nung'un bunu içip şifa bulmasının üzerine çay, şifa bulmak amacıyla ilaç olarak kullanılmaya başlanır. Başlangıçta tedavi amacıyla kullanılan çay, Çin'de ticaretin gelişmeye başlamasıyla ticari bir unsur hâline gelir. MS VIII. yüzyılda Çin kültürünü incelemeye gelen Japon rahipler, burada çayla tanışır ve bu mucizevi bitkiyi ülkelerine de götürürler. Böylece Japonya'ya gelen çay, Japon halkı tarafından da sevilir. Hatta önemli protokol toplantılarında çay seremo- nisi bile yapılmaya başlanır. Japonya'dan Hindistan ve İran'a yayılan çayın Avrupa topraklarına gelmesi ise ancak XVII. yüzyılda mümkün olur. Hollanda, Fransa, İspanya ve İngiltere çayla tanışan ilk Avrupa ülkeleridir. XVIII. yüzyıla gelindiğinde böylece çok sayıda millet çayla tanışmış oldu. Dünyada en çok çay tüketen ülkeler arasında Türkiye'nin de yer aldığının altını çizelim. 1900'lü yıllara kadar çayı tanımayan ve tam bir kahve tiryakisi olan Türkiye'de bugün çay, sudan sonra en sık tüketilen içecek hâline gelmiş durumdadır. Türkiyede en çok çay üretilen il ise Rize'dir. (A B 35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 11 Deneme - 2 Türklerin kullanmaya başlamalarıyla birlikte alış- kanlıklarını etkilediğine Hindistan ve İran'ın etkisiyle Japonya'ya ulaşan çayın birçok kültürde yer aldığına III. Japonlar tarafından bütün protokol toplantılarında kullanıldığına ifadelerinden hangisine değinilmiştir? A) Yalnız I B) Yalmz II D) I yell C) Yalnız III E) II ve II
MARTI
ÖZDEBİR
YAYINLARI
urulur.
ez. Bir
ir. Aksi
başka
si du-
Imak-
34. Songül sıcak bir insandır.
Ateş de sıcaktır.
O halde Songül ateştir.
AIL A
Bu akıl yürütmenin, mantık kurallarına biçim olarak uygun
olmasına rağmen sağduyuya ters olmasının nedeni aşağıda-
kilerden hangisidir?
A) Sonuca veri olan önermelerin doğru ve yanlış dışında
üçüncü bir değer alması
B) Sonuca veri olan önermelerin doğruluğunun kuşkulu ol-
ması
Bir şeyin doğru olmasını mümkün kılan nedenlerin yeter-
siz olması
Bazı terimlerin önerme içinde aynı anda hem olumlu hem
olumsuz anlamda kullanılması
E) Bazı terimlere yüklenen anlamın, akıl yürütme boyunca
farklı anlamlarda kullanılması
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
MARTI ÖZDEBİR YAYINLARI urulur. ez. Bir ir. Aksi başka si du- Imak- 34. Songül sıcak bir insandır. Ateş de sıcaktır. O halde Songül ateştir. AIL A Bu akıl yürütmenin, mantık kurallarına biçim olarak uygun olmasına rağmen sağduyuya ters olmasının nedeni aşağıda- kilerden hangisidir? A) Sonuca veri olan önermelerin doğru ve yanlış dışında üçüncü bir değer alması B) Sonuca veri olan önermelerin doğruluğunun kuşkulu ol- ması Bir şeyin doğru olmasını mümkün kılan nedenlerin yeter- siz olması Bazı terimlerin önerme içinde aynı anda hem olumlu hem olumsuz anlamda kullanılması E) Bazı terimlere yüklenen anlamın, akıl yürütme boyunca farklı anlamlarda kullanılması
6. Gerçek şairin yapıtlarında maddî yaşamı aydın
dönemin zihniyetini şiirine yansıtmak gibi bir zorunluluğu
yoktur. Onun şiirlerinde yüreğinin sesi her kelimesinde
luğu ve acılarını asıl kaynak olarak seçmelidir. Gerçek
atmalıdır. Şair başarılı olmak için kendi aşkı, kendi mutlu-
yaşamı ya da onunla bağıntılı konuları işleyen, okuruna
ders vermeye kalkan şair, saman alevi gibi çabucak yanıp
sönmeye mahkûmdur.
Bu sözleri söyleyen kişí, aşağıdakilerden hangisini
başarılı bir şiir olarak nitelendiremez?
Elin çek meyl-i dünyadan eğer âşık isen yâre
Muhabbet camini nuş et asıl Mansur gibi dare
Misafirsin felek bağında bendin salma efkare
Düşersin bir belaya sabrı kıl Mevla verir çare
BEy benim gönlümü alan gözleri
Vay benim bağrımı dilen sözleri
Ben şikâyet kimden edem ey habîb
Özleridir özleridir özleri
C Allah'a sığın şahs-ı hâlimin gazabından
Zîrâ yumuşak huylu atın çiftesi pektir
İman ile din akçadır erbâb-ı ginada
Nâmûs u hamiyyet sözü kaldı fukarada
D Her dil ki esîr-i gam-ı hicrân olmaz
Şâyeste-i zevk-i vasl-i cânân olmaz
Her derd ki var var dermâni velî
Bî-derdlerin derdine dermân olmaz
Ellerle o zevk etti ben âteşlere yandım
Çektim o kadar cevr ü cefâsın ki usandım
Derlerdi kabul etmez idim şimdi inandım
Gül yağını eller sürünür çatlasa bülbül
CA
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
6. Gerçek şairin yapıtlarında maddî yaşamı aydın dönemin zihniyetini şiirine yansıtmak gibi bir zorunluluğu yoktur. Onun şiirlerinde yüreğinin sesi her kelimesinde luğu ve acılarını asıl kaynak olarak seçmelidir. Gerçek atmalıdır. Şair başarılı olmak için kendi aşkı, kendi mutlu- yaşamı ya da onunla bağıntılı konuları işleyen, okuruna ders vermeye kalkan şair, saman alevi gibi çabucak yanıp sönmeye mahkûmdur. Bu sözleri söyleyen kişí, aşağıdakilerden hangisini başarılı bir şiir olarak nitelendiremez? Elin çek meyl-i dünyadan eğer âşık isen yâre Muhabbet camini nuş et asıl Mansur gibi dare Misafirsin felek bağında bendin salma efkare Düşersin bir belaya sabrı kıl Mevla verir çare BEy benim gönlümü alan gözleri Vay benim bağrımı dilen sözleri Ben şikâyet kimden edem ey habîb Özleridir özleridir özleri C Allah'a sığın şahs-ı hâlimin gazabından Zîrâ yumuşak huylu atın çiftesi pektir İman ile din akçadır erbâb-ı ginada Nâmûs u hamiyyet sözü kaldı fukarada D Her dil ki esîr-i gam-ı hicrân olmaz Şâyeste-i zevk-i vasl-i cânân olmaz Her derd ki var var dermâni velî Bî-derdlerin derdine dermân olmaz Ellerle o zevk etti ben âteşlere yandım Çektim o kadar cevr ü cefâsın ki usandım Derlerdi kabul etmez idim şimdi inandım Gül yağını eller sürünür çatlasa bülbül CA
32. Anadolu'da insanlar susar ya da susmak zorunda ka-
lırlarsa o zaman renkler, çizgiler dile gelir, konuşur.
Buna "sessizlik içinde sesler" diyebilirsiniz. Sevdiği-
ne sarı bir yağlık gönderenin sevdası yeğindir, sara-
FIP solmadadır. Yeşil murattır, sevgiliye ulaşır; mavi
umuttur, beyaz mutluluğu, siyah üzüntüyü söyleşir. Al
giyenin gönlü dolu, mor giyenin çoktur malı. Anadolu
süslemelerindeki çizgilerin, şekillerin, desenlerin de
dili vardır, her biri ayrı birer anlam taşır. Anadolu ka-
dini, tezgâhının, gergefinin başına oturmaya görsün,
bir kitap dokur, bu kitabı ancak o dilden anlayan okur.
Dokuduğu kitap, halıdan kilime, uçkurdan peşkire renk
renk, sayfa sayfa açılır. Anadolu'nun çeşitli bitkileri bu
renklerdedir. Kırmızı mı gerek, kaynatırlar kızılçam
kabuğunu, kara mazıyı, sütleğeni, doğu çınarını, işte
size tutam tutam kırmızı. Sarı mı istiyorsunuz, papatya
çiçeğinden, yeşil yabani naneden, kahverengi ceviz
kabuğundan. Daha başka otlar, kökler çeşit çeşit renk
verir. Yıllar yılı solmayan, güneşe, suya dayanıklı bo-
yalar, Anadolu'nun geleneksel boyalarıdır.
Bia Bu parçaya verilebilecek en uygun başlık aşağıda-
kilerden hangisidir? sosid osas
A) Renklerin Dili
BAnadolu İnsanı ve Renkler
Duyguların Rengi
D) Anadolu'nun Renkliliği
E) Renklerin Anlamı
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
32. Anadolu'da insanlar susar ya da susmak zorunda ka- lırlarsa o zaman renkler, çizgiler dile gelir, konuşur. Buna "sessizlik içinde sesler" diyebilirsiniz. Sevdiği- ne sarı bir yağlık gönderenin sevdası yeğindir, sara- FIP solmadadır. Yeşil murattır, sevgiliye ulaşır; mavi umuttur, beyaz mutluluğu, siyah üzüntüyü söyleşir. Al giyenin gönlü dolu, mor giyenin çoktur malı. Anadolu süslemelerindeki çizgilerin, şekillerin, desenlerin de dili vardır, her biri ayrı birer anlam taşır. Anadolu ka- dini, tezgâhının, gergefinin başına oturmaya görsün, bir kitap dokur, bu kitabı ancak o dilden anlayan okur. Dokuduğu kitap, halıdan kilime, uçkurdan peşkire renk renk, sayfa sayfa açılır. Anadolu'nun çeşitli bitkileri bu renklerdedir. Kırmızı mı gerek, kaynatırlar kızılçam kabuğunu, kara mazıyı, sütleğeni, doğu çınarını, işte size tutam tutam kırmızı. Sarı mı istiyorsunuz, papatya çiçeğinden, yeşil yabani naneden, kahverengi ceviz kabuğundan. Daha başka otlar, kökler çeşit çeşit renk verir. Yıllar yılı solmayan, güneşe, suya dayanıklı bo- yalar, Anadolu'nun geleneksel boyalarıdır. Bia Bu parçaya verilebilecek en uygun başlık aşağıda- kilerden hangisidir? sosid osas A) Renklerin Dili BAnadolu İnsanı ve Renkler Duyguların Rengi D) Anadolu'nun Renkliliği E) Renklerin Anlamı
10. Fantastik diye nitelendirdiğimiz ürünlerin gerçek dışı ol-
duğunu düşünmüyorum. Yani fantastik hikâye, yalnızca
durumları betimleyen bir hikâye kadar hatta ondan da
fazla gerçektir. Çünkü sonuçta koşullar değişir ama öge-
ler aynıdır. Buenos Aires'teki bir sokak köşesi hakkında
yazarsam o bildiğim sokak değişebilir. Ama eğer labirent-
ler, aynalar, gece, kötülük veya korku hakkında yazarsam
bunlar hep hayatımızda olacak şeyler. Yani bir bakıma
fantastik yapıtların yazarları gazetecilerin yazdıklarından
çok daha gerçek şeylerden söz ediyordur. İşte bu nedenle
diyebilirim ki fantastik olan hakkında yazarken zamandar
kurtulmak ve sonsuz şeyler hakkında yazmak istiyoruz.
Sonsuzluğa erişmek için çabamız boşuna olsa da elimiz
den geleni yapıyoruz.
Bu sözleri söyleyen yazarın, fantastik yapıtların ge
çeği yansıttığını düşünme nedeni aşağıdakilerde
hangisidir?
A) Iç dünyasından çok dış dünyasını önemsemesi
B) Okuru, hiç bilmediği konularda düşündürmesi
C) Insanı kuşatan anlatımsal olanaklar içermesi
D) Düşünselliği dışlayan bir yanının bulunması
E) Anlatılanlar arasındaki ilişkilerin ön planda olması
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
10. Fantastik diye nitelendirdiğimiz ürünlerin gerçek dışı ol- duğunu düşünmüyorum. Yani fantastik hikâye, yalnızca durumları betimleyen bir hikâye kadar hatta ondan da fazla gerçektir. Çünkü sonuçta koşullar değişir ama öge- ler aynıdır. Buenos Aires'teki bir sokak köşesi hakkında yazarsam o bildiğim sokak değişebilir. Ama eğer labirent- ler, aynalar, gece, kötülük veya korku hakkında yazarsam bunlar hep hayatımızda olacak şeyler. Yani bir bakıma fantastik yapıtların yazarları gazetecilerin yazdıklarından çok daha gerçek şeylerden söz ediyordur. İşte bu nedenle diyebilirim ki fantastik olan hakkında yazarken zamandar kurtulmak ve sonsuz şeyler hakkında yazmak istiyoruz. Sonsuzluğa erişmek için çabamız boşuna olsa da elimiz den geleni yapıyoruz. Bu sözleri söyleyen yazarın, fantastik yapıtların ge çeği yansıttığını düşünme nedeni aşağıdakilerde hangisidir? A) Iç dünyasından çok dış dünyasını önemsemesi B) Okuru, hiç bilmediği konularda düşündürmesi C) Insanı kuşatan anlatımsal olanaklar içermesi D) Düşünselliği dışlayan bir yanının bulunması E) Anlatılanlar arasındaki ilişkilerin ön planda olması
aşağıdaki
parçaya göre cevaplayınız.
en eski seyahatnameler,
denirdi. Türk edebiyatında
Eski Türk edebiyatında gezi yazısına "seyahatname"
Nakkaş'ın yazdığı Acâibü'l-Letaif tir. Tanınmış
denizcilerimizden Seydi Ali Reis'in Mir'atü'l-Memâlik
Timur'un oğlu Şahruh'un yanında bulunan Gıyaseddin
(Memleketlerin Aynası) adlı eseri, ilk gezi yazısı örneği
kabul edilir. Eser; Seydi Ali Reis'in Hindistan, Afganistan,
Maveraünnehir yoluyla Edirne'ye dönüşü
sırasında başından geçen serüvenleri kapsar. Evliya
Çelebi'nin 17. yüzyılda yazdığı Seyahatname adlı eser ise
Buhara ve
en iyi örneklerle boy ölçüşebilecek
dünya edebiyatındaki
niteliktedir. Bu eserin birinci bölümü, her yönü ile
Istanbul'u anlatmaktadır. Pirî Reis'in yazdığı Kitabı
Bahriye adlı eseri, vermiş olduğu coğrafya ve deniz bilimi
bilgileri dışında mükemmel bir Akdeniz seyahatnamesi
sayılabilir.
soruları
5.-6.
21
ama you
5. Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı
yoktur?
A) Gezi yazısının başka bir anlamı var mıdır?
adlarini
Anadol
oynad
psiko
Yolla
değ
ige
me
"H
d
B) Türk edebiyatında gezi yazısının tarihsel gelişiminden
söz eder misiniz?
C) Piri Reis, gezi yazısı türünde eser kaleme almış mıdır?
D) Gezi yazısı türünde yazılan ilk eser hangisidir?
E) Gezi türünde yazan bir sanatçı, eserini oluştururken
neler yapmalıdır?
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. en eski seyahatnameler, denirdi. Türk edebiyatında Eski Türk edebiyatında gezi yazısına "seyahatname" Nakkaş'ın yazdığı Acâibü'l-Letaif tir. Tanınmış denizcilerimizden Seydi Ali Reis'in Mir'atü'l-Memâlik Timur'un oğlu Şahruh'un yanında bulunan Gıyaseddin (Memleketlerin Aynası) adlı eseri, ilk gezi yazısı örneği kabul edilir. Eser; Seydi Ali Reis'in Hindistan, Afganistan, Maveraünnehir yoluyla Edirne'ye dönüşü sırasında başından geçen serüvenleri kapsar. Evliya Çelebi'nin 17. yüzyılda yazdığı Seyahatname adlı eser ise Buhara ve en iyi örneklerle boy ölçüşebilecek dünya edebiyatındaki niteliktedir. Bu eserin birinci bölümü, her yönü ile Istanbul'u anlatmaktadır. Pirî Reis'in yazdığı Kitabı Bahriye adlı eseri, vermiş olduğu coğrafya ve deniz bilimi bilgileri dışında mükemmel bir Akdeniz seyahatnamesi sayılabilir. soruları 5.-6. 21 ama you 5. Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı yoktur? A) Gezi yazısının başka bir anlamı var mıdır? adlarini Anadol oynad psiko Yolla değ ige me "H d B) Türk edebiyatında gezi yazısının tarihsel gelişiminden söz eder misiniz? C) Piri Reis, gezi yazısı türünde eser kaleme almış mıdır? D) Gezi yazısı türünde yazılan ilk eser hangisidir? E) Gezi türünde yazan bir sanatçı, eserini oluştururken neler yapmalıdır?
nlış za
nem de
ir. Ha
rinda
büyü
ilm
aka
tan
10 Fantastik diye nitelendirdiğimiz ürünlerin gerçek dışı ol-
duğunu düşünmüyorum. Yani fantastik hikâye, yalnızca
durumları betimleyen bir hikâye kadar hatta ondan da
fazla gerçektir. Çünkü sonuçta koşullar değişir ama öge-
ler aynıdır. Buenos Aires'teki bir sokak köşesi hakkında
no bildiğim sokak değişebilir. Ama eğer labirent-
yazarsam
ler, aynalar, gece, kötülük veya korku hakkında yazarsam
bunlar hep hayatımızda olacak şeyler. Yani bir bakıma
fantastik yapıtların yazarları gazetecilerin yazdıklarından
çok daha gerçek şeylerden söz ediyordur. İşte bu nedenle
diyebilirim ki fantastik olan hakkında yazarken zamandan
kurtulmak ve sonsuz şeyler hakkında yazmak istiyoruz.
Sonsuzluğa erişmek için çabamız boşuna olsa da elimiz-
den geleni yapıyoruz.
Bu sözleri söyleyen yazarın, fantastik yapıtların ger-
çeği yansıttığını düşünme nedeni aşağıdakilerden
hangisidir?
A) iç dünyasından çok dış dünyasını önemsemesi
B) Okuru, hiç bilmediği konularda düşündürmesi
C) İnsanı kuşatan anlatımsal olanaklar içermesi
D) Düşünselliği dışlayan bir yanının bulunması
E) Anlatılanlar arasındaki ilişkilerin ön planda olması
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
nlış za nem de ir. Ha rinda büyü ilm aka tan 10 Fantastik diye nitelendirdiğimiz ürünlerin gerçek dışı ol- duğunu düşünmüyorum. Yani fantastik hikâye, yalnızca durumları betimleyen bir hikâye kadar hatta ondan da fazla gerçektir. Çünkü sonuçta koşullar değişir ama öge- ler aynıdır. Buenos Aires'teki bir sokak köşesi hakkında no bildiğim sokak değişebilir. Ama eğer labirent- yazarsam ler, aynalar, gece, kötülük veya korku hakkında yazarsam bunlar hep hayatımızda olacak şeyler. Yani bir bakıma fantastik yapıtların yazarları gazetecilerin yazdıklarından çok daha gerçek şeylerden söz ediyordur. İşte bu nedenle diyebilirim ki fantastik olan hakkında yazarken zamandan kurtulmak ve sonsuz şeyler hakkında yazmak istiyoruz. Sonsuzluğa erişmek için çabamız boşuna olsa da elimiz- den geleni yapıyoruz. Bu sözleri söyleyen yazarın, fantastik yapıtların ger- çeği yansıttığını düşünme nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) iç dünyasından çok dış dünyasını önemsemesi B) Okuru, hiç bilmediği konularda düşündürmesi C) İnsanı kuşatan anlatımsal olanaklar içermesi D) Düşünselliği dışlayan bir yanının bulunması E) Anlatılanlar arasındaki ilişkilerin ön planda olması
19. Millî Edebiyat Dönemi'nde verilen eserler roman ve öykü
ağırlıklı olsa da öğretici metinler ve şiir anlamında da ge-
lişmeler yaşanmıştır. Özellikle mensur şiir türünde verilen
yapıtlar günümüzde hâlâ okunmaktadır.
Bu parçadan hareketle aşağıdaki eserlerden hangi-
sinin tür yönüyle diğerlerinden farklı olduğu söyle-
nebilir?
A) Erenlerin Bağından
B) Bir Sürgün
C) Miskinler Tekkesi
D) Çete
E) Zeyno'nun Oğlu
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
19. Millî Edebiyat Dönemi'nde verilen eserler roman ve öykü ağırlıklı olsa da öğretici metinler ve şiir anlamında da ge- lişmeler yaşanmıştır. Özellikle mensur şiir türünde verilen yapıtlar günümüzde hâlâ okunmaktadır. Bu parçadan hareketle aşağıdaki eserlerden hangi- sinin tür yönüyle diğerlerinden farklı olduğu söyle- nebilir? A) Erenlerin Bağından B) Bir Sürgün C) Miskinler Tekkesi D) Çete E) Zeyno'nun Oğlu
n
1.
2.
►Bu testte yer alan sorular, deneme sınavı bütünlüğünde
▸ Bu testte 20 soru yer almaktadır.
oluşturulmamış: sadece odaklanma düzeyinizi daha ileri
seviyeye taşıyabilmeniz için oluşturulmuştur.
Dikkat! Bu testte yer alan soruları, tek oturumda çözmeni-
zi tavsiye ederiz.
1.-4. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Akupunktur; Latince iğne (acus) ve batırma, delme
(punctura) kelimelerinden oluşmaktadır. Batı dillerinde
"acupuncture" şeklinde yazılmaktadır. Türkçeye
"iğnelemek" olarak tercüme edilebilir. Geleneksel Çin
tıbbında hastalıkların vücutta meridyen adı verilen
kanallarda dolaşan yaşam enerjisinin akışındaki
bozukluklar nedeni ile oluştuğu varsayılmaktadır.
Akupunkturla vücuttaki meridyenler üzerindeki belli
noktalara iğne batırmak suretiyle, bozulan enerji akışının
düzeltilmesi amaçlanır. Akupunkturda istenilen sonucu
elde etmek için temel unsur, deriyi nereden uyaracağını
bilmek ve uygun bir şekilde iğnelemektir. Geleneksel Çin
tibbinda insan, yaşayan evrenin bir parçası olarak kabul
edilir ve her şeyin içinde var olan evrensel gücün insanın
da içinde bulunduğuna inanılır. Qi adı verilen bu enerji,
insan vücudunda meridyen denilen kanallarda dolaşır.
Akupunktur yöntemiyle bu kanallarda meydana gelen
enerji dolaşım engelini ortadan kaldırarak dengeyi
sağlamak ve bu şekilde hastalığı önlemek amaçlanır.
III. Geleneksel Çin tıbbında belirli bir amaç
doğrultusunda uygulanmaktadır.
Bu parçadan hareketle akupunktur ile ilgili olarak
1. Zayıflamak isteyenlerin başvurduğu bir yöntemdir.
II. İnsandaki bozulmuş enerji akışını bir düzene koymak
için kullanılmaktadır.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
D) I ve II
E) II ve III
1
Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
C) Yalnız III
(A) Qanlı varlıkların, topraktan bir parça olarak kabul
edildikleri
3.
C) Insanla yaşadığı evren arasında bir benzerlik
bulunduğu
B) Insanoğlunun, içinde bulunduğu mekâna sahip olma
isteği taşıdığı
D) Evrenin doğasında problemlere açık bir taraf
bulunduğu
E) Doğal yaşamın insan tarafından sağlıklı bir biçimde
şekillendirildiği
C
4.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
n 1. 2. ►Bu testte yer alan sorular, deneme sınavı bütünlüğünde ▸ Bu testte 20 soru yer almaktadır. oluşturulmamış: sadece odaklanma düzeyinizi daha ileri seviyeye taşıyabilmeniz için oluşturulmuştur. Dikkat! Bu testte yer alan soruları, tek oturumda çözmeni- zi tavsiye ederiz. 1.-4. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Akupunktur; Latince iğne (acus) ve batırma, delme (punctura) kelimelerinden oluşmaktadır. Batı dillerinde "acupuncture" şeklinde yazılmaktadır. Türkçeye "iğnelemek" olarak tercüme edilebilir. Geleneksel Çin tıbbında hastalıkların vücutta meridyen adı verilen kanallarda dolaşan yaşam enerjisinin akışındaki bozukluklar nedeni ile oluştuğu varsayılmaktadır. Akupunkturla vücuttaki meridyenler üzerindeki belli noktalara iğne batırmak suretiyle, bozulan enerji akışının düzeltilmesi amaçlanır. Akupunkturda istenilen sonucu elde etmek için temel unsur, deriyi nereden uyaracağını bilmek ve uygun bir şekilde iğnelemektir. Geleneksel Çin tibbinda insan, yaşayan evrenin bir parçası olarak kabul edilir ve her şeyin içinde var olan evrensel gücün insanın da içinde bulunduğuna inanılır. Qi adı verilen bu enerji, insan vücudunda meridyen denilen kanallarda dolaşır. Akupunktur yöntemiyle bu kanallarda meydana gelen enerji dolaşım engelini ortadan kaldırarak dengeyi sağlamak ve bu şekilde hastalığı önlemek amaçlanır. III. Geleneksel Çin tıbbında belirli bir amaç doğrultusunda uygulanmaktadır. Bu parçadan hareketle akupunktur ile ilgili olarak 1. Zayıflamak isteyenlerin başvurduğu bir yöntemdir. II. İnsandaki bozulmuş enerji akışını bir düzene koymak için kullanılmaktadır. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II D) I ve II E) II ve III 1 Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? C) Yalnız III (A) Qanlı varlıkların, topraktan bir parça olarak kabul edildikleri 3. C) Insanla yaşadığı evren arasında bir benzerlik bulunduğu B) Insanoğlunun, içinde bulunduğu mekâna sahip olma isteği taşıdığı D) Evrenin doğasında problemlere açık bir taraf bulunduğu E) Doğal yaşamın insan tarafından sağlıklı bir biçimde şekillendirildiği C 4.
34. 1. Çocukken kullandığımız cırtlı ayakkabılar için bi-
yotaklide teşekkür etmemiz gerekiyor. Bu buluşu,
bitki çapaklarındaki küçük pıtrakların köpeğinin
kürküne ne kadar iyi yapıştığını fark eden bir mü-
hendis tasarladı.
II. Kocaman boyutlarına rağmen kambur balinalar,
yüzgeçlerinin kenarlarındaki tüberkül denilen bü-
yük şişlikler sayesinde son derece marifetli hay-
vanlar. Bu özellik, balina zor manevralar yaparken
kaldırma kuvvetini artırıyor ve sürtünmeyi azaltıyor.
Fanlarda, uçaklarda ve rüzgâr türbinlerinde de kul-
lanılıyor.
III. Namib Çölü dünyanın en kuru habitatlarından biri
olmasına rağmen kara böcekgiller orada hayatta
kalmayı başarıyor. Bunun için arka taraflarını ha-
vaya kaldırıp su buharı topluyorlar. Araştırmacılar,
böceğin ön kanatlarında, suyu ağızlarına akıtma-
ya yardımcı olan mikroskobik oluklar buldular. Ar-
tık bu oluklar su toplama cihazı tasarımlarında kul-
lanılıyor.
Numaralanmış bu parçaların ortak özelliği aşağı-
dakilerden hangisidir?
A) İnsanlarla hayvanlar arasındaki iletişimi açıklama-
ları
B) Doğanın öncülük ettiği sıra dışı tasarımları ele al-
maları
Canlıların doğal dengedeki işlevlerini açıklamaları
D Hayvanlardan ilham alınan araçlara örnek verme-
leri
İnsanların özgün tasarımlarının çeşitliliğini aktar-
maları
Siz
ŞI C
bu
üre
me
ye
ki,
ol:
dü
m
sa
S
k
ģ
r
t
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
34. 1. Çocukken kullandığımız cırtlı ayakkabılar için bi- yotaklide teşekkür etmemiz gerekiyor. Bu buluşu, bitki çapaklarındaki küçük pıtrakların köpeğinin kürküne ne kadar iyi yapıştığını fark eden bir mü- hendis tasarladı. II. Kocaman boyutlarına rağmen kambur balinalar, yüzgeçlerinin kenarlarındaki tüberkül denilen bü- yük şişlikler sayesinde son derece marifetli hay- vanlar. Bu özellik, balina zor manevralar yaparken kaldırma kuvvetini artırıyor ve sürtünmeyi azaltıyor. Fanlarda, uçaklarda ve rüzgâr türbinlerinde de kul- lanılıyor. III. Namib Çölü dünyanın en kuru habitatlarından biri olmasına rağmen kara böcekgiller orada hayatta kalmayı başarıyor. Bunun için arka taraflarını ha- vaya kaldırıp su buharı topluyorlar. Araştırmacılar, böceğin ön kanatlarında, suyu ağızlarına akıtma- ya yardımcı olan mikroskobik oluklar buldular. Ar- tık bu oluklar su toplama cihazı tasarımlarında kul- lanılıyor. Numaralanmış bu parçaların ortak özelliği aşağı- dakilerden hangisidir? A) İnsanlarla hayvanlar arasındaki iletişimi açıklama- ları B) Doğanın öncülük ettiği sıra dışı tasarımları ele al- maları Canlıların doğal dengedeki işlevlerini açıklamaları D Hayvanlardan ilham alınan araçlara örnek verme- leri İnsanların özgün tasarımlarının çeşitliliğini aktar- maları Siz ŞI C bu üre me ye ki, ol: dü m sa S k ģ r t
2 Kimi şair ve yazarlar, yazdıklarını anlayabilmek için okurların ça
ba harcamasını, zorlanmasını isterler. Bu, kendini beğenmişliktir.
Yazdıklarımı anlayabilmek için okur zorlanacağına, onlar ania-
tabilmek için ben zorlanmalıyım. Okur, bir kitabı, bir yazıyı okur-
ken salt anlamak için değil, okuyup anladıktan sonra birtakım
sonuçlar çıkarabilmek için de çaba harcamalidir.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır bas-
maktadır?
A Öyküleme
B) Tartışma
Üçüncü kişili anlatım +
Açıklama -
EX İzlenimsel betimleme
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
2 Kimi şair ve yazarlar, yazdıklarını anlayabilmek için okurların ça ba harcamasını, zorlanmasını isterler. Bu, kendini beğenmişliktir. Yazdıklarımı anlayabilmek için okur zorlanacağına, onlar ania- tabilmek için ben zorlanmalıyım. Okur, bir kitabı, bir yazıyı okur- ken salt anlamak için değil, okuyup anladıktan sonra birtakım sonuçlar çıkarabilmek için de çaba harcamalidir. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır bas- maktadır? A Öyküleme B) Tartışma Üçüncü kişili anlatım + Açıklama - EX İzlenimsel betimleme
10. Fantastik diye nitelendirdiğimiz ürünlerin gerçek dışı ol-
duğunu düşünmüyorum. Yani fantastik hikâye, yalnızca
durumları betimleyen bir hikâye kadar hatta ondan da
fazla gerçektir. Çünkü sonuçta koşullar değişir ama öge-
ler aynıdır. Buenos Aires'teki bir sokak köşesi hakkında
yazarsam o bildiğim sokak değişebilir. Ama eğer labirent-
ler, aynalar, gece, kötülük veya korku hakkında yazarsam
bunlar hep hayatımızda olacak şeyler. Yani bir bakıma
fantastik yapıtların yazarları gazetecilerin yazdıklarından
çok daha gerçek şeylerden söz ediyordur. İşte bu nedenle
diyebilirim ki fantastik olan hakkında yazarken zamandar
kurtulmak ve sonsuz şeyler hakkında yazmak istiyoruz.
Sonsuzluğa erişmek için çabamız boşuna olsa da elimiz
den geleni yapıyoruz.
Bu sözleri söyleyen yazarın, fantastik yapıtların ge
çeği yansıttığını düşünme nedeni aşağıdakilerde
hangisidir?
A) Iç dünyasından çok dış dünyasını önemsemesi
B) Okuru, hiç bilmediği konularda düşündürmesi
C) Insanı kuşatan anlatımsal olanaklar içermesi
D) Düşünselliği dışlayan bir yanının bulunması
E) Anlatılanlar arasındaki ilişkilerin ön planda olması
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
10. Fantastik diye nitelendirdiğimiz ürünlerin gerçek dışı ol- duğunu düşünmüyorum. Yani fantastik hikâye, yalnızca durumları betimleyen bir hikâye kadar hatta ondan da fazla gerçektir. Çünkü sonuçta koşullar değişir ama öge- ler aynıdır. Buenos Aires'teki bir sokak köşesi hakkında yazarsam o bildiğim sokak değişebilir. Ama eğer labirent- ler, aynalar, gece, kötülük veya korku hakkında yazarsam bunlar hep hayatımızda olacak şeyler. Yani bir bakıma fantastik yapıtların yazarları gazetecilerin yazdıklarından çok daha gerçek şeylerden söz ediyordur. İşte bu nedenle diyebilirim ki fantastik olan hakkında yazarken zamandar kurtulmak ve sonsuz şeyler hakkında yazmak istiyoruz. Sonsuzluğa erişmek için çabamız boşuna olsa da elimiz den geleni yapıyoruz. Bu sözleri söyleyen yazarın, fantastik yapıtların ge çeği yansıttığını düşünme nedeni aşağıdakilerde hangisidir? A) Iç dünyasından çok dış dünyasını önemsemesi B) Okuru, hiç bilmediği konularda düşündürmesi C) Insanı kuşatan anlatımsal olanaklar içermesi D) Düşünselliği dışlayan bir yanının bulunması E) Anlatılanlar arasındaki ilişkilerin ön planda olması