Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

A
1.
A
A
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
1.
Bu testte 30 soru vardır.
2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türk Dili ve Edebiyatı Testi için ayrılan kısmına işaretleyin
Tarih; geçmiş dönemlerdeki olayları, savaşları,
uygarlıkları belgelere dayanarak yer ve zaman
göstererek inceleyen bilim dalıdır. Edebiyat ta-
rihi ise geçmiş dönemlerde yazılmış eserleri in-
celeyen ve onlardan bir netice çıkaran bir bilim
dalıdır.
Bu karşılaştırmadan hareketle aşağıdaki yo-
rumların hangisi yapılabilir?
A) Tarih bilimi, yaşananlar üzerinde dururken
edebiyat tarihi, yaşanabilecek kurgusallik
üzerinde durur.
B Tarih bilimi, geçmişteki net bilgilere göre ha-
reket ederken edebiyat tarihi, geçmişle ilgili
bulgulardan sonuç elde etme düşüncesiyle
hareket eder.
C) Tarih bilimi, geçmişin yaşanmışlıklarını ele
alırken edebiyat tarihi, geçmişin günümüze
uyarlanmış hâlini ele alır.
D) Tarih bilimi, geçmişi dar bir bakış açısıyla
değerlendirirken edebiyat tarihi, geniş bir
bakış açısıyla değerlendirir.
E) Tarih bilimi, olayların temelini ortaya çı-
karma çabası güderken edebiyat tarihi,
olayların sonuçlarını ortaya çıkarma çabası
güder.
2. Yazı, insanların konuşma dışında duygu ve dü-
şüncelerini anlatabilmek için başvurdukları, belli
işaretler ve işaret sistemlerinden - bir ifade
3.
Bugün tam
jilerin çoğ
için birer
getirecek
biyatın ta
yallerin
Fakat ça
olağanü
de gerç
İşte bilin
hayal
şekillen
yazıldığ
Bu par
mak is
A) Te
B) içe
C) G
D) G
E) B
4. Uyk
Fak
ara
stre
lar
va
Bu
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
A 1. A A TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 1. Bu testte 30 soru vardır. 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türk Dili ve Edebiyatı Testi için ayrılan kısmına işaretleyin Tarih; geçmiş dönemlerdeki olayları, savaşları, uygarlıkları belgelere dayanarak yer ve zaman göstererek inceleyen bilim dalıdır. Edebiyat ta- rihi ise geçmiş dönemlerde yazılmış eserleri in- celeyen ve onlardan bir netice çıkaran bir bilim dalıdır. Bu karşılaştırmadan hareketle aşağıdaki yo- rumların hangisi yapılabilir? A) Tarih bilimi, yaşananlar üzerinde dururken edebiyat tarihi, yaşanabilecek kurgusallik üzerinde durur. B Tarih bilimi, geçmişteki net bilgilere göre ha- reket ederken edebiyat tarihi, geçmişle ilgili bulgulardan sonuç elde etme düşüncesiyle hareket eder. C) Tarih bilimi, geçmişin yaşanmışlıklarını ele alırken edebiyat tarihi, geçmişin günümüze uyarlanmış hâlini ele alır. D) Tarih bilimi, geçmişi dar bir bakış açısıyla değerlendirirken edebiyat tarihi, geniş bir bakış açısıyla değerlendirir. E) Tarih bilimi, olayların temelini ortaya çı- karma çabası güderken edebiyat tarihi, olayların sonuçlarını ortaya çıkarma çabası güder. 2. Yazı, insanların konuşma dışında duygu ve dü- şüncelerini anlatabilmek için başvurdukları, belli işaretler ve işaret sistemlerinden - bir ifade 3. Bugün tam jilerin çoğ için birer getirecek biyatın ta yallerin Fakat ça olağanü de gerç İşte bilin hayal şekillen yazıldığ Bu par mak is A) Te B) içe C) G D) G E) B 4. Uyk Fak ara stre lar va Bu
parçaya göre cevaplayınız.
18. yüzyılın sonlarında ortaya çıkan Endüstri Devrimi ile
yeni bir toplumsal, siyasal ve kültürel düzen ortaya çıkmıştır.
Ekonominin merkezi tarımdan endüstriye kayarken devletler
de anayasal ve laik kurumların denetimi altına girmiştir. Te-
mel yerleşme mekânı da böylelikle kent olmuştur. Yaşanan
büyük teknolojik değişim, nüfusu ve ekolojiyi etkilemiş, bir
taraftan büyük bir nüfus artışı görülürken öte taraftan en-
düstrinin ve nüfusun baskısı altındaki çevre büyük zarara
uğramıştır. Başlangıçta köylülerin işçileşmesine ve kitlesel
üretime dayanan bu yeni ekonomi, zamanla özellikle kü-
reselleşme dediğimiz etkiyle birlikte tüketim toplumuna ve
hizmet sektörünün egemen olduğu yeni bir görüntüye bü-
rünmüştür. Bu değişimler, kültürü de dönüştürmüş; kültür
alanında yeni eğilimler, kavramlar ortaya çıkmıştır.
37. Bu parçadan hareketle Endüstri Devrimi'yle ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
Yeni yaşam biçimleri ortaya çıkmıştır.
BY Hem sosyal hem siyasal düzen değişmiştir.
Ortaya çıkan yeni düzen, halk tarafından daha çok be-
nimsenmiştir.
DTüketim anlayışının yerleşmesine neden olmuştur.
EYEkonomik ilişkilerin boyutu farklılaşmıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
parçaya göre cevaplayınız. 18. yüzyılın sonlarında ortaya çıkan Endüstri Devrimi ile yeni bir toplumsal, siyasal ve kültürel düzen ortaya çıkmıştır. Ekonominin merkezi tarımdan endüstriye kayarken devletler de anayasal ve laik kurumların denetimi altına girmiştir. Te- mel yerleşme mekânı da böylelikle kent olmuştur. Yaşanan büyük teknolojik değişim, nüfusu ve ekolojiyi etkilemiş, bir taraftan büyük bir nüfus artışı görülürken öte taraftan en- düstrinin ve nüfusun baskısı altındaki çevre büyük zarara uğramıştır. Başlangıçta köylülerin işçileşmesine ve kitlesel üretime dayanan bu yeni ekonomi, zamanla özellikle kü- reselleşme dediğimiz etkiyle birlikte tüketim toplumuna ve hizmet sektörünün egemen olduğu yeni bir görüntüye bü- rünmüştür. Bu değişimler, kültürü de dönüştürmüş; kültür alanında yeni eğilimler, kavramlar ortaya çıkmıştır. 37. Bu parçadan hareketle Endüstri Devrimi'yle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? Yeni yaşam biçimleri ortaya çıkmıştır. BY Hem sosyal hem siyasal düzen değişmiştir. Ortaya çıkan yeni düzen, halk tarafından daha çok be- nimsenmiştir. DTüketim anlayışının yerleşmesine neden olmuştur. EYEkonomik ilişkilerin boyutu farklılaşmıştır.
TYT/TÜR
25.
Homeros ünlü destanı İlyada'da "kanatlı söz" diye
adlandırır şiiri. Sözcüklerin ses ve anlam örgüsü yönün-
den oluşturduğu yapıya bakarak yapar bu adlandırma-
yı. Osmanlı tezkirecisi (biyografi yazarı) Latifi de "sözün
ruhu" der şiir için. Üzerinden yüzyıllar geçmesine kar-
şın bu tanım ya da adlandırmaların geçerliğini yitirdiği
söylenemez. Çünkü bir şairin söze kanat takması ya da
sözün ruhuna varması, ona yeni buluşlarla yeni anlam-
lar yüklemesiyle açıklanabilir. Sanatçının dünyasında şiir
apayrı bir yerdedir. O; şiire ruh dünyası gizler, bu neden-
le şiiri hep el üstünde tutar.
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağı-
dakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Eskiden beri yazınsal metinler içinde şiire ayrı bir yer
verilmiştir
B) Şiir, dünyanın özünü anlamada her zaman sanatçıya
yol göstermiştir
C) Butün uluslar, edebî dünyalarını ilk önce şiirle
şekillendirmiştir
D) Şiir, sanatçının özgün imgeler bulmasına olanak ta-
niyan bir anlatı türüdür
E) Şiir, duygularımızın yetersiz kaldığı zamanlarda bize
her daim yardımcı olmuştur
RA
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT/TÜR 25. Homeros ünlü destanı İlyada'da "kanatlı söz" diye adlandırır şiiri. Sözcüklerin ses ve anlam örgüsü yönün- den oluşturduğu yapıya bakarak yapar bu adlandırma- yı. Osmanlı tezkirecisi (biyografi yazarı) Latifi de "sözün ruhu" der şiir için. Üzerinden yüzyıllar geçmesine kar- şın bu tanım ya da adlandırmaların geçerliğini yitirdiği söylenemez. Çünkü bir şairin söze kanat takması ya da sözün ruhuna varması, ona yeni buluşlarla yeni anlam- lar yüklemesiyle açıklanabilir. Sanatçının dünyasında şiir apayrı bir yerdedir. O; şiire ruh dünyası gizler, bu neden- le şiiri hep el üstünde tutar. Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağı- dakilerden hangisi getirilmelidir? A) Eskiden beri yazınsal metinler içinde şiire ayrı bir yer verilmiştir B) Şiir, dünyanın özünü anlamada her zaman sanatçıya yol göstermiştir C) Butün uluslar, edebî dünyalarını ilk önce şiirle şekillendirmiştir D) Şiir, sanatçının özgün imgeler bulmasına olanak ta- niyan bir anlatı türüdür E) Şiir, duygularımızın yetersiz kaldığı zamanlarda bize her daim yardımcı olmuştur RA
36. Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıda-
kilerden hangisidir?
A) Eleştiri yazılarının belirli bir seviyenin altında kalıp ay-
rıntıları gün yüzüne çıkaramaması
B) Albenisini yitiren dergilerin çıtayı yükseltmek için uygun
bir yol takip etmemesi
C) Eleştirel yazıların iyi ve kötüyü ayırmaya yetecek kadar
ölçüden yoksun olması
(D) Dergicilik anlayışını korumaya çalışanların niteliksiz
eleştiri yazılarının önüne geçememesi
E) Yanlış tutumların sağlam bir eleştiri üslubunun kurulma-
sını önlemesi
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
36. Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıda- kilerden hangisidir? A) Eleştiri yazılarının belirli bir seviyenin altında kalıp ay- rıntıları gün yüzüne çıkaramaması B) Albenisini yitiren dergilerin çıtayı yükseltmek için uygun bir yol takip etmemesi C) Eleştirel yazıların iyi ve kötüyü ayırmaya yetecek kadar ölçüden yoksun olması (D) Dergicilik anlayışını korumaya çalışanların niteliksiz eleştiri yazılarının önüne geçememesi E) Yanlış tutumların sağlam bir eleştiri üslubunun kurulma- sını önlemesi
34. Yün; bazı memeli hayvanlardan özellikle koyun, keçi, de-
ve, lama, ada tavşanı vb.nden elde edilen hayvansal kil
kökenli doğal bir elyaf türüdür. Sıcak tuttuğu için battaniye
ve kışlık giysilerin üretiminde kullanılır. Yün, genellikle can-
li hayvanlardan kırkılma yoluyla veya değişik yöntemlerle
elde edilir. Kırkılma yoluyla elde edilen yüne kırkım yünü
denir. Bu yünün ticari değeri, diğer yöntemlerle elde edi-
lenlerinkinden yüksektir. Kasaplık hayvanların kesildikten
sonra derilerinin işlenmesi ile elde edilen yüne ise tabak
yünü veya kasapbaşı yünü denir. Herhangi bir nedenle öl-
müş hayvanın postundan elde edilen yün ise post yapağısı
(yapak) adını alır. Tabak yünü veya post yapağısı, deriden
yolunarak alınmışsa kıl köklerini de içerir ve bu da tabak
yünü ve post yapağısının kırkım yününe göre daha düşük
kalitede olmasına neden olur.
Bu parçadan yün ile ilgili olarak aşağıdakilerden han-
gisi çıkarılamaz?
Kırkım yününün ticari değeri, farklı yöntemlerle elde
edilenlerinkinden yüksektir.
BY Post yapağısı, içinde kıl kökleri olduğundan kırkım yü-
nünden kalitesizdir.
C) Tabak yünü de diğerleri gibi dağıtılmadan bir bütün ola-
rak kırkılır ve toplanır.
Les
Canlı ya da cansız hayvanın postundan elde edilmesine
göre farklı isimler alır.
Eylyi
EVİyi ya da kötü olma özelliği, elde edilme biçimine göre
değişir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
34. Yün; bazı memeli hayvanlardan özellikle koyun, keçi, de- ve, lama, ada tavşanı vb.nden elde edilen hayvansal kil kökenli doğal bir elyaf türüdür. Sıcak tuttuğu için battaniye ve kışlık giysilerin üretiminde kullanılır. Yün, genellikle can- li hayvanlardan kırkılma yoluyla veya değişik yöntemlerle elde edilir. Kırkılma yoluyla elde edilen yüne kırkım yünü denir. Bu yünün ticari değeri, diğer yöntemlerle elde edi- lenlerinkinden yüksektir. Kasaplık hayvanların kesildikten sonra derilerinin işlenmesi ile elde edilen yüne ise tabak yünü veya kasapbaşı yünü denir. Herhangi bir nedenle öl- müş hayvanın postundan elde edilen yün ise post yapağısı (yapak) adını alır. Tabak yünü veya post yapağısı, deriden yolunarak alınmışsa kıl köklerini de içerir ve bu da tabak yünü ve post yapağısının kırkım yününe göre daha düşük kalitede olmasına neden olur. Bu parçadan yün ile ilgili olarak aşağıdakilerden han- gisi çıkarılamaz? Kırkım yününün ticari değeri, farklı yöntemlerle elde edilenlerinkinden yüksektir. BY Post yapağısı, içinde kıl kökleri olduğundan kırkım yü- nünden kalitesizdir. C) Tabak yünü de diğerleri gibi dağıtılmadan bir bütün ola- rak kırkılır ve toplanır. Les Canlı ya da cansız hayvanın postundan elde edilmesine göre farklı isimler alır. Eylyi EVİyi ya da kötü olma özelliği, elde edilme biçimine göre değişir.
7.Diderot, güzellik hakkında yazarken "İnsanlar arasında en çok konuşulan şeyler, çoğu zaman en az
bilinenlerdir." der. Yaşanılan tecrübeler Diderot'u haklı çıkarmaktadır. Çünkü hayatın her alanında güzel
kavramını kullanmamıza rağmen bir an durup bizzat "güzel" üzerine derinlemesine düşündüğümüzde afallanz
Bu parçada anlatılmak istenen nedir?
dürünce yazıları gibi türlerde eserler
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
7.Diderot, güzellik hakkında yazarken "İnsanlar arasında en çok konuşulan şeyler, çoğu zaman en az bilinenlerdir." der. Yaşanılan tecrübeler Diderot'u haklı çıkarmaktadır. Çünkü hayatın her alanında güzel kavramını kullanmamıza rağmen bir an durup bizzat "güzel" üzerine derinlemesine düşündüğümüzde afallanz Bu parçada anlatılmak istenen nedir? dürünce yazıları gibi türlerde eserler
rken
ilsa-
ama
ları
erdi
mer
bir
3-
26. Bilim ve teknolojinin olağanüstü geliştiği, böylece bilginin
sayısız bölümlere ayrıldığı, uzmanlaşmanın öne çıktığı bir
dönemde yaşıyoruz. Bu kültürel eğilim, önümüzdeki yıllar-
da iyice belirginlik kazanacak. Uzmanlaşma, kuşkusuz, bir-
çok yarar getirir. Daha derin araştırmaların ve daha büyük
deneylerin yapılmasını sağlar, ilerlemenin çarkıdır. Ama
olumsuz sonuçları da vardır çünkü insanların bir arada var
olmalarını, birbirleriyle iletişim kurmalarını, bir dayanışma
duygusu içinde bulunmalarını olanaklı kılan ortak düşün-
sel ve kültürel özellikleri yok eder. Uzmanlaşma, toplumsal
anlayışın yok olmasına, insanların teknisyenler ve uzman-
lar gettolarına bölünmelerine sebep olur. Edinilen bilgiler
gittikçe daha kendine özgü ve bölmeli bir duruma geldikçe
bilginin uzmanlaşması, özelleşmiş dilleri ve giderek daha
fazla şifreyi gerektirir.
Bu parçaya göre yazarın yakındığı durum aşağıdakiler-
den hangisidir?
A) Bilim ve teknolojinin ayrıştırıcı rol alması
B) Uzmanlaşmanın bireyci yaşama yol açması
C) Bilginin artmasıyla birlikte karmaşıklığın artması
D) Çözüm bekleyen sorunların giderek artması
E) Bilginin kültürel uzmanlaşmayla yok olması
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
rken ilsa- ama ları erdi mer bir 3- 26. Bilim ve teknolojinin olağanüstü geliştiği, böylece bilginin sayısız bölümlere ayrıldığı, uzmanlaşmanın öne çıktığı bir dönemde yaşıyoruz. Bu kültürel eğilim, önümüzdeki yıllar- da iyice belirginlik kazanacak. Uzmanlaşma, kuşkusuz, bir- çok yarar getirir. Daha derin araştırmaların ve daha büyük deneylerin yapılmasını sağlar, ilerlemenin çarkıdır. Ama olumsuz sonuçları da vardır çünkü insanların bir arada var olmalarını, birbirleriyle iletişim kurmalarını, bir dayanışma duygusu içinde bulunmalarını olanaklı kılan ortak düşün- sel ve kültürel özellikleri yok eder. Uzmanlaşma, toplumsal anlayışın yok olmasına, insanların teknisyenler ve uzman- lar gettolarına bölünmelerine sebep olur. Edinilen bilgiler gittikçe daha kendine özgü ve bölmeli bir duruma geldikçe bilginin uzmanlaşması, özelleşmiş dilleri ve giderek daha fazla şifreyi gerektirir. Bu parçaya göre yazarın yakındığı durum aşağıdakiler- den hangisidir? A) Bilim ve teknolojinin ayrıştırıcı rol alması B) Uzmanlaşmanın bireyci yaşama yol açması C) Bilginin artmasıyla birlikte karmaşıklığın artması D) Çözüm bekleyen sorunların giderek artması E) Bilginin kültürel uzmanlaşmayla yok olması
27. Aynı teknik şartlar ve aynı metotlar bir yerde istenilen verimi
sağlarken başka bir yerde tam aksi sonuçlar ortaya çıkarı-
yorsa farkın usul ve aletlerden çok onları kullanan kimse-
lerin özelliklerinden kaynaklanabileceği, çoğu zaman göz
ardı edilmektedir. Herhangi bir eylem ve davranışı bizim için
üstünde durmaya değer bir konu hâline getiren, derindeki
anlam boyutudur. Sosyal bir olayı tanımlamak, bir bakıma
ondan tezahür eden hareketin içteki anlam ve esasını kav-
ramaktan ibarettir.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ula-
şılabilir?
A) Aynı koşullarda farklı sonuçları elde etmek, bireylerin
uygulama aşamasındaki tutumuna bağlıdır.
BY Dışsal etkenlerden çok içsel bir tutumun benimsenip
sergilenmesi, bir sonucun niceliğini artırır.
Sosyal olayları benzer etkenlerle karşılaştırıp bir sonuç
elde etmek yanlış bir yoldur.
Sosyal olayların gelişmesinde dış etkenler kadar iç et-
kenler de etkilidir.
E Toplumsal sorunlar, zamanla yaygınlık kazanan bireysel
hatalardan kaynaklanır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
27. Aynı teknik şartlar ve aynı metotlar bir yerde istenilen verimi sağlarken başka bir yerde tam aksi sonuçlar ortaya çıkarı- yorsa farkın usul ve aletlerden çok onları kullanan kimse- lerin özelliklerinden kaynaklanabileceği, çoğu zaman göz ardı edilmektedir. Herhangi bir eylem ve davranışı bizim için üstünde durmaya değer bir konu hâline getiren, derindeki anlam boyutudur. Sosyal bir olayı tanımlamak, bir bakıma ondan tezahür eden hareketin içteki anlam ve esasını kav- ramaktan ibarettir. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ula- şılabilir? A) Aynı koşullarda farklı sonuçları elde etmek, bireylerin uygulama aşamasındaki tutumuna bağlıdır. BY Dışsal etkenlerden çok içsel bir tutumun benimsenip sergilenmesi, bir sonucun niceliğini artırır. Sosyal olayları benzer etkenlerle karşılaştırıp bir sonuç elde etmek yanlış bir yoldur. Sosyal olayların gelişmesinde dış etkenler kadar iç et- kenler de etkilidir. E Toplumsal sorunlar, zamanla yaygınlık kazanan bireysel hatalardan kaynaklanır.
32. 18. yüzyılda kendine ait özellikleri ile öne çıkan barok heykel
sanatının en önemli özelliği, bu dönemde yapılan heykel-
lerin Rönesans Dönemi'ne göre çok daha canlı olmasıdır.
Eserlerdeki figürler; hareketli, zarif ve rahattır. Heykeller,
özellikle meydanlara ve çeşmelere yapılmış olmakla birlikte
sarayların bahçeleri ile kiliselere de yapılmıştır. Diyagonal
plana göre yapılmış heykeller, çok yönlü olarak algılanmak-
ta ve bu hâlleri ile insanı çevresinde dolaşmaya zorlamak-
tadır. Heykellerde ışık-gölge oyunları, jest, mimik ve elbise
kıvrımları oldukça abartılı bir şekilde verilmiştir. Koşan, dans
eden, savaşa hazırlanan insanların üzerilerindeki elbiselerin
kıvrımları rüzgârda dalgalanıyormuşçasına verilerek coşku
ve anlatım güçlendirilmiştir. Mermer, tunç ve nadiren de
olsa ahşap malzemenin kullanıldığı eserlerin bazıları, parlak
görünmeleri için cilalanmıştır. Heykellerin yüz ifadelerinde
duygusallıkla beraber korku, şehvet ve ilahi mutluluk bir
arada görülmektedir. Bu ifadelerin figürler üzerinde göste-
rilmesi, sanatçı için çok önemlidir.
Bu parçadan hareketle barok heykel sanatıyla ilgili ola-
rak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
3:
A Figürler devinim içinde verilmiştir.
BY Nesneler gerçeğe uygun olarak yapılmıştır.
C Ayrıntılar abartılı bir biçimde yansıtılmıştır.
Gözde mekânları ve toplu alanları donatmıştır.
E) Karşıtlıklar, beğeni uyandıracak şekilde betimlenmiştir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
32. 18. yüzyılda kendine ait özellikleri ile öne çıkan barok heykel sanatının en önemli özelliği, bu dönemde yapılan heykel- lerin Rönesans Dönemi'ne göre çok daha canlı olmasıdır. Eserlerdeki figürler; hareketli, zarif ve rahattır. Heykeller, özellikle meydanlara ve çeşmelere yapılmış olmakla birlikte sarayların bahçeleri ile kiliselere de yapılmıştır. Diyagonal plana göre yapılmış heykeller, çok yönlü olarak algılanmak- ta ve bu hâlleri ile insanı çevresinde dolaşmaya zorlamak- tadır. Heykellerde ışık-gölge oyunları, jest, mimik ve elbise kıvrımları oldukça abartılı bir şekilde verilmiştir. Koşan, dans eden, savaşa hazırlanan insanların üzerilerindeki elbiselerin kıvrımları rüzgârda dalgalanıyormuşçasına verilerek coşku ve anlatım güçlendirilmiştir. Mermer, tunç ve nadiren de olsa ahşap malzemenin kullanıldığı eserlerin bazıları, parlak görünmeleri için cilalanmıştır. Heykellerin yüz ifadelerinde duygusallıkla beraber korku, şehvet ve ilahi mutluluk bir arada görülmektedir. Bu ifadelerin figürler üzerinde göste- rilmesi, sanatçı için çok önemlidir. Bu parçadan hareketle barok heykel sanatıyla ilgili ola- rak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? 3: A Figürler devinim içinde verilmiştir. BY Nesneler gerçeğe uygun olarak yapılmıştır. C Ayrıntılar abartılı bir biçimde yansıtılmıştır. Gözde mekânları ve toplu alanları donatmıştır. E) Karşıtlıklar, beğeni uyandıracak şekilde betimlenmiştir.
TYT/Türkçe
20. Özel ilişkilerimizde, iş ilişkilerimizde ve satın alma davra-
nışlarımızda aldığımız bütün kararların içinde duyguları-
mız vardır ama bunlar boşlukta, rastgele oluşan duygular
değildir. Hepsinin bir çerçevesi, bir mantığı vardır. Mesela
bir insanın öfkelenmesi, sadece ilkel bir duygunun sergi-
lenmesi değildir. İnsan ancak sonucunda kendi kişiliğine
zarar geleceğini, haksızlığa uğrayacağını düşündüğü za-
man öfkelenir. Birinin öfkelenmesi için olaylara, kişilere ve
sonuçlara anlam yüklemesi gerekir. Yoksa hiç kimse üzeri-
ne alınmadığı bir duruma öfkelenmez. Bizim öfkemiz durup
dururken oluşmaz.
-----
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıda-
kilerden hangisi getirilmelidir?
A) Öfkeyi denetim altına almayı başaramazsak bundan da
büyük bir tehlike kapıda bekler
B) Anlamsız durumlara mantık çerçevesinde yaklaşmak
gerekir
Oysa bazı kararlarımızda duygularımız, bazı kararları-
mızda mantığımız ön plandadır
() Öfkelenmek elbette bir duygudur ancak onun kuvvetli
bir mantığı vardır
E) Öfkeyle verdiğimiz kararların olumsuz neticelerini de
düşünmeliyiz
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT/Türkçe 20. Özel ilişkilerimizde, iş ilişkilerimizde ve satın alma davra- nışlarımızda aldığımız bütün kararların içinde duyguları- mız vardır ama bunlar boşlukta, rastgele oluşan duygular değildir. Hepsinin bir çerçevesi, bir mantığı vardır. Mesela bir insanın öfkelenmesi, sadece ilkel bir duygunun sergi- lenmesi değildir. İnsan ancak sonucunda kendi kişiliğine zarar geleceğini, haksızlığa uğrayacağını düşündüğü za- man öfkelenir. Birinin öfkelenmesi için olaylara, kişilere ve sonuçlara anlam yüklemesi gerekir. Yoksa hiç kimse üzeri- ne alınmadığı bir duruma öfkelenmez. Bizim öfkemiz durup dururken oluşmaz. ----- Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıda- kilerden hangisi getirilmelidir? A) Öfkeyi denetim altına almayı başaramazsak bundan da büyük bir tehlike kapıda bekler B) Anlamsız durumlara mantık çerçevesinde yaklaşmak gerekir Oysa bazı kararlarımızda duygularımız, bazı kararları- mızda mantığımız ön plandadır () Öfkelenmek elbette bir duygudur ancak onun kuvvetli bir mantığı vardır E) Öfkeyle verdiğimiz kararların olumsuz neticelerini de düşünmeliyiz
1994
The
adar
por
le-
eki-
car-
na-
ca
ik-
en
J
127
Senden istenen sürede çöz.
13. Eleştiri bilimi, bir sanat eserini belirli kriterleri göz önünde bu-
lundurarak farklı yönlerden değerlendiren, inceleyen ve hakkın-
da hüküm veren bir bilim dalıdır. Bu bilim dalının alt dallarından
birisi de edebiyat eleştirisidir. Edebiyat eleştirisi zaman içerisin-
de gelişerek farklı kuramlarla desteklenmiş, 21. yüzyıla gelindi-
ğinde ise çok farklı kuramları ve okulları olan bir bilim dalı hâli-
ne gelmiştir. Bu bilim dalının gelişmesiyle birlikte sanat eserle-
ri ve sanatçılar üzerine daha fazla söz söyleme imkânı doğmuş-
tur. Edebiyat eleştirisini yansıtmacılık, anlatımcılık, eser merkez-
li ve okur merkezli olmak üzere dört ana kuram etrafında şekil-
lenmiş eleştiri metotları dâhilinde sınıflandırmak mümkündür.
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) Eleştiri, ciddi bir iş olup belirli ölçütleri olan bir türdür.
B) Edebiyat eleştirisi, bir eseri birçok yönden ele alan bir bilim-
dir.
C) Edebiyat eleştirisi, her geçen gün gelişmiştir ve yeni kuram-
lar ortaya atılmıştır.
D) Edebiyat eleştirisi sanatçılar ve sanat eserleri üzerinde ol-
dukça etkili bir yere sahiptir.
Usta eleştirmenler, sıradan eleştirmenleri yeni kuramlar ko-
nusunda bilinçlendirmektedir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
1994 The adar por le- eki- car- na- ca ik- en J 127 Senden istenen sürede çöz. 13. Eleştiri bilimi, bir sanat eserini belirli kriterleri göz önünde bu- lundurarak farklı yönlerden değerlendiren, inceleyen ve hakkın- da hüküm veren bir bilim dalıdır. Bu bilim dalının alt dallarından birisi de edebiyat eleştirisidir. Edebiyat eleştirisi zaman içerisin- de gelişerek farklı kuramlarla desteklenmiş, 21. yüzyıla gelindi- ğinde ise çok farklı kuramları ve okulları olan bir bilim dalı hâli- ne gelmiştir. Bu bilim dalının gelişmesiyle birlikte sanat eserle- ri ve sanatçılar üzerine daha fazla söz söyleme imkânı doğmuş- tur. Edebiyat eleştirisini yansıtmacılık, anlatımcılık, eser merkez- li ve okur merkezli olmak üzere dört ana kuram etrafında şekil- lenmiş eleştiri metotları dâhilinde sınıflandırmak mümkündür. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Eleştiri, ciddi bir iş olup belirli ölçütleri olan bir türdür. B) Edebiyat eleştirisi, bir eseri birçok yönden ele alan bir bilim- dir. C) Edebiyat eleştirisi, her geçen gün gelişmiştir ve yeni kuram- lar ortaya atılmıştır. D) Edebiyat eleştirisi sanatçılar ve sanat eserleri üzerinde ol- dukça etkili bir yere sahiptir. Usta eleştirmenler, sıradan eleştirmenleri yeni kuramlar ko- nusunda bilinçlendirmektedir.
16. İçinde yaşadığımız çağın boğucu sınırlamalarına rağmen
barış, dostluk ve güzellik adına birtakım yaşamsal ögeler-
den hâlâ söz edilebiliyorsa bu, düzen yaratmada yazın sa-
natından başka hiçbir gücün yapamayacağı bir atılımdır.
Nesnelerin sesine sanatla kulak verip onları altüst etmede,
onların özünü özümsemede tek güç yine sanattır, soyut
düşünme becerisidir. Bizi saran evrenle deneyimlerden kay-
naklanan duyguları, heyecanları çıkış noktası yapan güzel
söz, yine bu etkinin evrene yönelik döngüsüdür. Yaşamı ve
insanı işleyen, biçimlendiren yazar da bir mühendis titizliğiy-
le işlevini sürdürmektedir. Valery de böyle tanımlıyor şairi
zaten.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yok-
tur?
A) Benzetme
(B) Tanık gösterme
C) Koşul öne sürme
D) Amaç ilgisi kurma
E) Deyimlerden yararlanma
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
16. İçinde yaşadığımız çağın boğucu sınırlamalarına rağmen barış, dostluk ve güzellik adına birtakım yaşamsal ögeler- den hâlâ söz edilebiliyorsa bu, düzen yaratmada yazın sa- natından başka hiçbir gücün yapamayacağı bir atılımdır. Nesnelerin sesine sanatla kulak verip onları altüst etmede, onların özünü özümsemede tek güç yine sanattır, soyut düşünme becerisidir. Bizi saran evrenle deneyimlerden kay- naklanan duyguları, heyecanları çıkış noktası yapan güzel söz, yine bu etkinin evrene yönelik döngüsüdür. Yaşamı ve insanı işleyen, biçimlendiren yazar da bir mühendis titizliğiy- le işlevini sürdürmektedir. Valery de böyle tanımlıyor şairi zaten. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yok- tur? A) Benzetme (B) Tanık gösterme C) Koşul öne sürme D) Amaç ilgisi kurma E) Deyimlerden yararlanma
17. (1) Sosyoloji ve fotoğrafın Avrupa'da eş zamanlı olarak aynı
yüzyılda ve aynı toplumsal olayların ardından doğdukla-
ri bilinmektedir. (II) Fotoğraf da tıpkı sosyoloji gibi sana-
yi ve burjuva devriminin çocuğudur ve icadından bugüne
toplumun çözümlenmesinde bir araç olarak kullanılmıştır.
(III) Öncesinde yalnızca zenginler ve güçlüler, resim ya da
diğer görsel sanatlar aracılığıyla görsel bir dünyaya sahip
olabiliyordu. (IV) Fotoğraf imgesinin kitlesel üretimi ve da-
ğıtımı ile birlikte görsel dünya herkes için daha erişilebilir
olmuştur. (V) Fotoğraf ve sosyoloji, beraber uyum içerisinde
çalışmalar ortaya koymaktadır. (VI) Özellikle toplumun araş-
tırılması ve keşfi konularında yapılan çalışmalar, fotoğraf ve
sosyolojinin benzer sonuçlarını göstermektedir.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf
numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?
A) II
B) III
C) IV
DV
E) VI
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
17. (1) Sosyoloji ve fotoğrafın Avrupa'da eş zamanlı olarak aynı yüzyılda ve aynı toplumsal olayların ardından doğdukla- ri bilinmektedir. (II) Fotoğraf da tıpkı sosyoloji gibi sana- yi ve burjuva devriminin çocuğudur ve icadından bugüne toplumun çözümlenmesinde bir araç olarak kullanılmıştır. (III) Öncesinde yalnızca zenginler ve güçlüler, resim ya da diğer görsel sanatlar aracılığıyla görsel bir dünyaya sahip olabiliyordu. (IV) Fotoğraf imgesinin kitlesel üretimi ve da- ğıtımı ile birlikte görsel dünya herkes için daha erişilebilir olmuştur. (V) Fotoğraf ve sosyoloji, beraber uyum içerisinde çalışmalar ortaya koymaktadır. (VI) Özellikle toplumun araş- tırılması ve keşfi konularında yapılan çalışmalar, fotoğraf ve sosyolojinin benzer sonuçlarını göstermektedir. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) II B) III C) IV DV E) VI
iç
1-
Z
27.
●
Sigaranın uzun vadede kalp üzerindeki etkileri neler-
Fair?
Sigara damar sertleşmesinin, tıkanmasının ve daral-
masının nedeni olarak gösterilebilir mi?
Kalp krizi ve sigara arasında bir ilişki kurulabilir mi?
Kalp hastalığının ve damarlardaki sorunların nedeni
sigara mıdır?
Aşağıdakilerden hangisi bu sorulardan herhangi bi-
riyle ilişkili değildir?
A) Tüm dünyada en sık ölüm sebebi olan kalp hastalı-
ğının en önemli nedeni sigara içiciliğidir çünkü sigara
içmek vücuttaki damarlara zarar verir.
B) Hem periferik damar hastalığı (kol ve bacaklarda zayıf
kan dolaşımı) hem de koroner arter (kalp damarları)
hastalığına neden olmaktadır.
Aynı zamanda, sigara ve içerisindeki maddelerin
zararlı etkisi ile damar sertleşmesi olarak bilinen
ateroskleroz geliştiğinde daralma ve sonrasında ti-
kanmalar görülür.
D) Koroner arter hastalığı ve kalp krizi sigaraya bağlı ola-
rak gelişmektedir, kalp krizi sebebiyle ani ölümlerin en
büyük risk faktörü sigara içimidir.
E) Sigara ile ilişkili kalp hastalıkları uzun vadede kalp
yetmezliğine neden olmaktadır, sigara içimi ile kalbe
daha az oksijen ulaşması sonucu kalp ritim bozukluk-
ları ortaya çıkabilmektedir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
iç 1- Z 27. ● Sigaranın uzun vadede kalp üzerindeki etkileri neler- Fair? Sigara damar sertleşmesinin, tıkanmasının ve daral- masının nedeni olarak gösterilebilir mi? Kalp krizi ve sigara arasında bir ilişki kurulabilir mi? Kalp hastalığının ve damarlardaki sorunların nedeni sigara mıdır? Aşağıdakilerden hangisi bu sorulardan herhangi bi- riyle ilişkili değildir? A) Tüm dünyada en sık ölüm sebebi olan kalp hastalı- ğının en önemli nedeni sigara içiciliğidir çünkü sigara içmek vücuttaki damarlara zarar verir. B) Hem periferik damar hastalığı (kol ve bacaklarda zayıf kan dolaşımı) hem de koroner arter (kalp damarları) hastalığına neden olmaktadır. Aynı zamanda, sigara ve içerisindeki maddelerin zararlı etkisi ile damar sertleşmesi olarak bilinen ateroskleroz geliştiğinde daralma ve sonrasında ti- kanmalar görülür. D) Koroner arter hastalığı ve kalp krizi sigaraya bağlı ola- rak gelişmektedir, kalp krizi sebebiyle ani ölümlerin en büyük risk faktörü sigara içimidir. E) Sigara ile ilişkili kalp hastalıkları uzun vadede kalp yetmezliğine neden olmaktadır, sigara içimi ile kalbe daha az oksijen ulaşması sonucu kalp ritim bozukluk- ları ortaya çıkabilmektedir.
4.
I.
son
Cemal Süreya şiirinde yazınsallaşan bedenler üç kate-
me gori altında ele alınabilir: Anlatıcının bir "çapkın" olarak
konumlandığı şiirlerdeki "öteki beden", anlatıcıyla aşk
yaşayan ve hemen her zaman idealize edilen "kusursuz
beden" ve görsel imkânları vurgulanmayan ve bu yüzden
kusuru da gösterilen "kusurlu beden". Cemal Süreya'nın
hemen hemen bütün ilk dönem şiirlerinde başka bir be-
denle karşılaşılmakta, bazı şiirlerde ise birden çok beden
söz konusu edilmektedir.
abniğiblolio sloy nopisinahtsins sbs216qu8
Şiirlerinde
erinde çocuksu bir romantizm etkisinde olduğu görü-
nsblen Orhan Seyfi Orhon, ağırlıklı olarak şiirlerinde "aşk" ve
"kadın" temalarını işledi. Yaşanmışlıklardan çok hayalî
dünyadan beslenen, gerçek dünyadan kopuk şekilde aş-
kı, doğal güzelliklerin melankolisiyle, romantik bir havada
şiirlerine işleyen şair, zamanın kötü koşulları çerçevesin-
de, belirsizliklerin getirdiği karamsar düşünceleri, aşka
sığınarak dağıtmaya çalıştı. msinsmeie sbsx s
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenebilir?
Tipob abislatirise nodibieee nieb 18
A) Aynı konuyla ilgili birbirinden farklı görüşlere yer veril-
diği
Farklı kavramlarla ilgili açıklamaların yer aldığı
sler C) Aynı konunun farklı iki üslupla ifade edildiği lexib
D) Birbirine zıt kavramlar hakkında değerlendirmelerde
bulunulduğu
E) Aynı konuyla ilgili farklı zamanlarda yapılmış değer-
lendirmelere yer verildiği
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
4. I. son Cemal Süreya şiirinde yazınsallaşan bedenler üç kate- me gori altında ele alınabilir: Anlatıcının bir "çapkın" olarak konumlandığı şiirlerdeki "öteki beden", anlatıcıyla aşk yaşayan ve hemen her zaman idealize edilen "kusursuz beden" ve görsel imkânları vurgulanmayan ve bu yüzden kusuru da gösterilen "kusurlu beden". Cemal Süreya'nın hemen hemen bütün ilk dönem şiirlerinde başka bir be- denle karşılaşılmakta, bazı şiirlerde ise birden çok beden söz konusu edilmektedir. abniğiblolio sloy nopisinahtsins sbs216qu8 Şiirlerinde erinde çocuksu bir romantizm etkisinde olduğu görü- nsblen Orhan Seyfi Orhon, ağırlıklı olarak şiirlerinde "aşk" ve "kadın" temalarını işledi. Yaşanmışlıklardan çok hayalî dünyadan beslenen, gerçek dünyadan kopuk şekilde aş- kı, doğal güzelliklerin melankolisiyle, romantik bir havada şiirlerine işleyen şair, zamanın kötü koşulları çerçevesin- de, belirsizliklerin getirdiği karamsar düşünceleri, aşka sığınarak dağıtmaya çalıştı. msinsmeie sbsx s Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? Tipob abislatirise nodibieee nieb 18 A) Aynı konuyla ilgili birbirinden farklı görüşlere yer veril- diği Farklı kavramlarla ilgili açıklamaların yer aldığı sler C) Aynı konunun farklı iki üslupla ifade edildiği lexib D) Birbirine zıt kavramlar hakkında değerlendirmelerde bulunulduğu E) Aynı konuyla ilgili farklı zamanlarda yapılmış değer- lendirmelere yer verildiği
27. Polisiye roman türü, ölüm karşısında duygusal tepkile-
ri işlemesi yerine analitik bir bakışı sergiler. Bu yönüyle
polisiyeler; düşünsel yapısındaki değişimlerin görülmeye
başlandığı, hukuk, devlet, ekonomi ve toplum yapıların-
da köklü değişimlerin yaşandığı, teknik buluşların etkili
olduğu 19. yüzyılda ortaya çıkmıştır/Polisiye romanla-
rin toplumdaki çok yönlü değişiklerden etkilenmesi bu
türün özelliklerinden kaynaklanmaktadır. Bu edebî tü-
rün tekniği ve kurgusu, duygusal tasvirlerin hâkim ol-
duğu, şiddetin cinayet boyutundaki görüntülerinin, kıs-
kançlık, kin, intikam benzeri sebeplere dayandırılarak
ortaya konulduğu klasik romandan farklıdır.
Bu parçada polisiye romanla ilgili olarak
1. Edebiyatımızda ilk defa ne zaman görüldüğü
I. Batı'daki örnekleri ile arasındaki farklar
LIT.
Başka roman türlerinden ayrılan nitelikleri
IV Sosyal olaylarla ilişkisi
konularından hangileri üzerinde durulmamıştır?
A) Yalnızl
D) II ve IV
B) Yalnız II
DIII ve IV
C) ve II
29. E
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
27. Polisiye roman türü, ölüm karşısında duygusal tepkile- ri işlemesi yerine analitik bir bakışı sergiler. Bu yönüyle polisiyeler; düşünsel yapısındaki değişimlerin görülmeye başlandığı, hukuk, devlet, ekonomi ve toplum yapıların- da köklü değişimlerin yaşandığı, teknik buluşların etkili olduğu 19. yüzyılda ortaya çıkmıştır/Polisiye romanla- rin toplumdaki çok yönlü değişiklerden etkilenmesi bu türün özelliklerinden kaynaklanmaktadır. Bu edebî tü- rün tekniği ve kurgusu, duygusal tasvirlerin hâkim ol- duğu, şiddetin cinayet boyutundaki görüntülerinin, kıs- kançlık, kin, intikam benzeri sebeplere dayandırılarak ortaya konulduğu klasik romandan farklıdır. Bu parçada polisiye romanla ilgili olarak 1. Edebiyatımızda ilk defa ne zaman görüldüğü I. Batı'daki örnekleri ile arasındaki farklar LIT. Başka roman türlerinden ayrılan nitelikleri IV Sosyal olaylarla ilişkisi konularından hangileri üzerinde durulmamıştır? A) Yalnızl D) II ve IV B) Yalnız II DIII ve IV C) ve II 29. E