Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

5. Şiir dünyasında bir gezintiye çıkmakta yarar var. "Gö-
züm canım efendim, sevdiğim, devletli sultanım" giriş
dizesinde ve akıp gidişinde Fuzuli'nin sesini duyarsınız.
"Akşam, yine akşam, yine akşam / Bir sırma kemerdir
suya baksam" nidaları Ahmet Haşim'in ses tellerinden
çıkar. "Değil birkaç / değil on / otuz milyon / aç / bizim!"
dizelerindeki kükreyiş Nazım Hikmet'tir. "Ölüm / Sen beni
aldatamazsın / Aklımda" dizeleri Behçet Necatigil kokar.
"Ayıptır söylemesi vakitsiz Üsküdarlıyız ağabeyler"in ka-
badayı edası Ece Ayhan'a aittir. "Bu gece yarısında iki
kişi uyanık / Biri benim, biri de serseri kaldırımlar" dizele-
rindeki kaldırımların arkadaşı Necip Fazıl'dır.
Bu paragraftan,
I. Şiirin ilk dizelerdeki ayak sesi sahibine ait olmalı.
II. Bir sanatçı; konusuyla, üslubuyla kendini yansıtır.
III. Her sanatçı bağlı olduğu akımın izlerini yansıtır.//
yargılarından hangilerine ulaşılır?
A) Yalnız I
B) I ve II
D) I ve III
C) Yalnız III
E) II ve III
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
5. Şiir dünyasında bir gezintiye çıkmakta yarar var. "Gö- züm canım efendim, sevdiğim, devletli sultanım" giriş dizesinde ve akıp gidişinde Fuzuli'nin sesini duyarsınız. "Akşam, yine akşam, yine akşam / Bir sırma kemerdir suya baksam" nidaları Ahmet Haşim'in ses tellerinden çıkar. "Değil birkaç / değil on / otuz milyon / aç / bizim!" dizelerindeki kükreyiş Nazım Hikmet'tir. "Ölüm / Sen beni aldatamazsın / Aklımda" dizeleri Behçet Necatigil kokar. "Ayıptır söylemesi vakitsiz Üsküdarlıyız ağabeyler"in ka- badayı edası Ece Ayhan'a aittir. "Bu gece yarısında iki kişi uyanık / Biri benim, biri de serseri kaldırımlar" dizele- rindeki kaldırımların arkadaşı Necip Fazıl'dır. Bu paragraftan, I. Şiirin ilk dizelerdeki ayak sesi sahibine ait olmalı. II. Bir sanatçı; konusuyla, üslubuyla kendini yansıtır. III. Her sanatçı bağlı olduğu akımın izlerini yansıtır.// yargılarından hangilerine ulaşılır? A) Yalnız I B) I ve II D) I ve III C) Yalnız III E) II ve III
9. Benim öykülerim, belleğe dayanan ve orada kalanlar üze-
rinden oluşturduğum kurmaca metinlerdir. Bir anının ol-
duğu gibi aktarılması bağlamında düşünüldüğünde düz
bir gerçeklikten söz edilemez elbette. "Gerçeğin yeniden
icat edilmesidir." diyebiliriz. Bir anıyı tek başına ve olduğu
gibi aktarmaya çalışırsanız edilgen ve sıradan bir üslubun
esiri olursunuz. Mutlak kurmaca ama gerçeğe yaslanan
ve ondan beslenen bir kurmaca olmalı! Tüm hatırladıkla-
rımız, başlangıçtaki gerçekliğinden oldukça uzaklaşmış-
tır zaten. Hatırlamak, biraz da seçerek unutmaktır aslında.
Benim öykülerimde yaptığım da budur.
Bu parçanın yazarıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A/Başından geçen olayları değiştirerek öyküleştirdiği
B) Yaşadıklarının, öykülerini için bir esin kaynağı olduğu
CSomut olayları olduğu gibi öyküleştirmeyi doğru bul-
madığı
D) Geçmişteki olayları öyküleştirirken ekleme ve çıkarma-
lar yaptığı
O
Olayın gerçek olmasını değil gerçeğe uygun olması-
ni önemsediği
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
9. Benim öykülerim, belleğe dayanan ve orada kalanlar üze- rinden oluşturduğum kurmaca metinlerdir. Bir anının ol- duğu gibi aktarılması bağlamında düşünüldüğünde düz bir gerçeklikten söz edilemez elbette. "Gerçeğin yeniden icat edilmesidir." diyebiliriz. Bir anıyı tek başına ve olduğu gibi aktarmaya çalışırsanız edilgen ve sıradan bir üslubun esiri olursunuz. Mutlak kurmaca ama gerçeğe yaslanan ve ondan beslenen bir kurmaca olmalı! Tüm hatırladıkla- rımız, başlangıçtaki gerçekliğinden oldukça uzaklaşmış- tır zaten. Hatırlamak, biraz da seçerek unutmaktır aslında. Benim öykülerimde yaptığım da budur. Bu parçanın yazarıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A/Başından geçen olayları değiştirerek öyküleştirdiği B) Yaşadıklarının, öykülerini için bir esin kaynağı olduğu CSomut olayları olduğu gibi öyküleştirmeyi doğru bul- madığı D) Geçmişteki olayları öyküleştirirken ekleme ve çıkarma- lar yaptığı O Olayın gerçek olmasını değil gerçeğe uygun olması- ni önemsediği
kar-
man
az.
ki-
nti
0,
4.
Gribe yakalanmamak için Amerika'da yetişkinlerin
%40'tan fazlası her sene aşı oluyor ancak bu aşıların ne
kadar iyi çalıştığı günün hangi saatinde aşılandığınıza
bağlı olarak değişebilir; örneğin sabah saatlerinde grip
aşısı uygulanan hastaların bir ay sonunda kanında daha
yüksek oranda griple savaşan antikor bulunuyor.
Bu cümleden aşağıdaki yargıların hangisi kesin ola-
rak çıkarılabilir?
A) Amerika'da yaşayan yetişkinlerin çoğu, aldıkları küçük
önlemler sayesinde hastalıklardan korunmaktadırlar.
B) Grip aşısı yaptırmış olan insanlar, aşının hangi saatte
yapıldığında daha etkili olduğu konusunda bilgilendiril-
miştir.
C) Grip aşısının içeriğindeki maddelerin günün belirli sa-
atlerinde hastalıkla daha fazla savaştığı belirlenmiştir.
Dr Grip aşısının yaptıran kişi üzerindeki etkisi gün içeri-
sinde aşının yapıldığı zamana göre artıp azalabilir.
E) Grip aşılarının en etkili olduğu dönemin aşının uygu-
lanmasından sonraki ilk ayın sonu olduğu söylenebilir.
Diğer Sayfaya Geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
kar- man az. ki- nti 0, 4. Gribe yakalanmamak için Amerika'da yetişkinlerin %40'tan fazlası her sene aşı oluyor ancak bu aşıların ne kadar iyi çalıştığı günün hangi saatinde aşılandığınıza bağlı olarak değişebilir; örneğin sabah saatlerinde grip aşısı uygulanan hastaların bir ay sonunda kanında daha yüksek oranda griple savaşan antikor bulunuyor. Bu cümleden aşağıdaki yargıların hangisi kesin ola- rak çıkarılabilir? A) Amerika'da yaşayan yetişkinlerin çoğu, aldıkları küçük önlemler sayesinde hastalıklardan korunmaktadırlar. B) Grip aşısı yaptırmış olan insanlar, aşının hangi saatte yapıldığında daha etkili olduğu konusunda bilgilendiril- miştir. C) Grip aşısının içeriğindeki maddelerin günün belirli sa- atlerinde hastalıkla daha fazla savaştığı belirlenmiştir. Dr Grip aşısının yaptıran kişi üzerindeki etkisi gün içeri- sinde aşının yapıldığı zamana göre artıp azalabilir. E) Grip aşılarının en etkili olduğu dönemin aşının uygu- lanmasından sonraki ilk ayın sonu olduğu söylenebilir. Diğer Sayfaya Geçiniz.
TYT / Türkçe
5.
ishing
İNGİLİZCE
DENEM
Daha önce tanımadığım, okumadığım bir yazardı. Onun
birkaç eserini okumam bile roman türünün asıl amacının
gelip geçici anlayışlara, zevklere hizmet etmek olmadı-
ğınıfromanda insanın hiçbir dönemde değişmeyen yan-
larının anlatılması gerektiğini kavrayıp yolumu bu yönde
çizmem için yeterli oldu.
Bu parçada sözü edilen edebiyatçı ile ilgili olarak aşa-
ğıdakilerden hangisi söylenebilir?
Roman türünün temel özelliklerini etkileyici bir şekilde
uygulamayı başarmıştır.
B) Eserlerinde roman türünün taşıması gereken özellikler
hakkında bilgiler vermiştin
Roman konularını, insanın toplumun bir parçası oldu-
ğu bilinciyle kaleme almıştır.
7.
D) Bilinçli bir sanatçı olduğu için okuyucularına sunduğu
eser sayısı çok azdır.
E) Hak ettiği değeri, sahip olduğu bakış açısı nedeniyle
kendi döneminde görememiştir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT / Türkçe 5. ishing İNGİLİZCE DENEM Daha önce tanımadığım, okumadığım bir yazardı. Onun birkaç eserini okumam bile roman türünün asıl amacının gelip geçici anlayışlara, zevklere hizmet etmek olmadı- ğınıfromanda insanın hiçbir dönemde değişmeyen yan- larının anlatılması gerektiğini kavrayıp yolumu bu yönde çizmem için yeterli oldu. Bu parçada sözü edilen edebiyatçı ile ilgili olarak aşa- ğıdakilerden hangisi söylenebilir? Roman türünün temel özelliklerini etkileyici bir şekilde uygulamayı başarmıştır. B) Eserlerinde roman türünün taşıması gereken özellikler hakkında bilgiler vermiştin Roman konularını, insanın toplumun bir parçası oldu- ğu bilinciyle kaleme almıştır. 7. D) Bilinçli bir sanatçı olduğu için okuyucularına sunduğu eser sayısı çok azdır. E) Hak ettiği değeri, sahip olduğu bakış açısı nedeniyle kendi döneminde görememiştir.
TYT/ Türkçe
23. Yeşil ve mavinin bolluğu içinde, ürünlerin doğal ortamda
hem Akdeniz hem de Ege'nin en güzel taraflarını almış
olan Datça, naifliğini ve doğasının bakirliğini korumayı ba-
şarabilmiş ender yerlerden. Yarımadanın Akdeniz tarafına
bakan Kargı, Datça'nın en güzel koylarından. Sahili yak-
laşık 1 km olan koy, kuzey ve güneybatı rüzgârlarına ka-
pali. Koyda minik bir doğal gölet, kuzeydeki yamaçlardan
gelen su ile beslenen Kargı Deresi, ayakta kalma savaşı
veren bir kilise kalıntısı, bir yat çekek yeri, birkaç kafe ve
bir beach club var.
Bu parçanın anlatımı ile ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
Pekiştirme ve tekrarlarla söylenenlerin etkisi artırılmış-
tir.
Binsana ait özellikler insan dışındaki varlıklara aktarıl-
miştir.
25
C) Karşılaştırmalara yer verilerek düşünce geliştirilmiştir.
Deyimler kullanılarak anlatım güçlendirilmiştir.
EXKişisel düşüncelere dayalı olarak kaleme alınmıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT/ Türkçe 23. Yeşil ve mavinin bolluğu içinde, ürünlerin doğal ortamda hem Akdeniz hem de Ege'nin en güzel taraflarını almış olan Datça, naifliğini ve doğasının bakirliğini korumayı ba- şarabilmiş ender yerlerden. Yarımadanın Akdeniz tarafına bakan Kargı, Datça'nın en güzel koylarından. Sahili yak- laşık 1 km olan koy, kuzey ve güneybatı rüzgârlarına ka- pali. Koyda minik bir doğal gölet, kuzeydeki yamaçlardan gelen su ile beslenen Kargı Deresi, ayakta kalma savaşı veren bir kilise kalıntısı, bir yat çekek yeri, birkaç kafe ve bir beach club var. Bu parçanın anlatımı ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Pekiştirme ve tekrarlarla söylenenlerin etkisi artırılmış- tir. Binsana ait özellikler insan dışındaki varlıklara aktarıl- miştir. 25 C) Karşılaştırmalara yer verilerek düşünce geliştirilmiştir. Deyimler kullanılarak anlatım güçlendirilmiştir. EXKişisel düşüncelere dayalı olarak kaleme alınmıştır.
la
iş
az.
da-
I,
tir.
DENEME SAATİ
3
çok okunur.
C) Ülkemizdeki kadın yazarlar gerçek zamanlı konuları
yazmayı tercih etmemektedirler.
D) Roman ve öykülerdeki kahramanlarla kendisi arasın-
da bağ kuran okur sayısı fazladır.
Sevinç Çokum'un okurları da eserlerindeki kahraman-
lar gibi geçmişe özlem duymaktadır.
12. Eleştirmenin ilk ve en önemli görevi toplumu tanımaktır.
Toplumu tanımak ise onun tarihini, kültürünü,
inançlarını, edebiyatını, hayallerini kısacası hemen her
şeyini kavramaktır. Bu açıdan bakıldığında eleştirmenin
görevi, sanatçının ve sanat eserinin toplumla neleri
paylaştığını, onun birikimine neler kattığını ve ondan
hangi noktalarda uzaklaştığını belirlemektir denebilir.
Her toplum geçmişten getirdiği ve geleceğe aktaracağı
bir kimliğe sahiptir. Eleştirmen, sanat eserinde öncelikle
bu kimliği aramalıdır. Bu kimlik gerçek sanat eserlerinin
tamamında vardır.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine
ulaşılamaz?
Sanatçının toplumla neler paylaştığını iyi bilen eleştir-
men başarılı olur.
BEleştirmen, bir sanat eserinde öncelikle toplum kimliği-
paramalıdır.
Bir kimlik barındıran eserlere gerçek sanat eseri denebilir.
DY Toplumu tanımak, eleştirmenin en önemli görevidir.
E Toplum; tarih, edebiyat, kültür gibi yönleriyle gerçek
anlamda tanınabilir.
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
la iş az. da- I, tir. DENEME SAATİ 3 çok okunur. C) Ülkemizdeki kadın yazarlar gerçek zamanlı konuları yazmayı tercih etmemektedirler. D) Roman ve öykülerdeki kahramanlarla kendisi arasın- da bağ kuran okur sayısı fazladır. Sevinç Çokum'un okurları da eserlerindeki kahraman- lar gibi geçmişe özlem duymaktadır. 12. Eleştirmenin ilk ve en önemli görevi toplumu tanımaktır. Toplumu tanımak ise onun tarihini, kültürünü, inançlarını, edebiyatını, hayallerini kısacası hemen her şeyini kavramaktır. Bu açıdan bakıldığında eleştirmenin görevi, sanatçının ve sanat eserinin toplumla neleri paylaştığını, onun birikimine neler kattığını ve ondan hangi noktalarda uzaklaştığını belirlemektir denebilir. Her toplum geçmişten getirdiği ve geleceğe aktaracağı bir kimliğe sahiptir. Eleştirmen, sanat eserinde öncelikle bu kimliği aramalıdır. Bu kimlik gerçek sanat eserlerinin tamamında vardır. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz? Sanatçının toplumla neler paylaştığını iyi bilen eleştir- men başarılı olur. BEleştirmen, bir sanat eserinde öncelikle toplum kimliği- paramalıdır. Bir kimlik barındıran eserlere gerçek sanat eseri denebilir. DY Toplumu tanımak, eleştirmenin en önemli görevidir. E Toplum; tarih, edebiyat, kültür gibi yönleriyle gerçek anlamda tanınabilir. Diğer sayfaya geçiniz.
in uygu-
masının
tane ol-
en yük-
elerinin
mekte-
mesleki
eti art-
karşı-
anında
ükse-
etişim
yısını
şma-
ir bir
etice-
emek
aşla
dır.
asıl
lim
3
le-
n-
SI
K-
endemik
6.
Bencil kişi, kendisini çok fazla değil, aksine
sever. Belki de kendisinden nefret eder. Ureticilikter
yoksun olduğunun anlatımlarından yalnızca biri olan b
"kendi için özen duyma" ve kendinden hoşnut olma yok
engellenmiş bırakır. O, bunun
sunluğu onu bomboş ve
zorunlu sonucu olarak mutsuzdur ve yaşamdan kendi
kendisini erişmekten engellediği doyumları kapmak için
tutkulu bir kaygı duyar. Gerçek "ben"ine özen gösterme
konusundaki başarısızlığını kapatıp örtmek için yine
başarısız bir girişimde bulunur. Freud, bencil kişinin
sanki o sevgisini başkalarından geri çekip kendi özüne
yöneltmiş gibi özseverci olduğunu savunur. Bencil kim
selerin başkalarını sevme konusunda güçsüz olduklan
doğrudur. Ama onlar, kendilerini sevme gücüne de sa-
hip değillerdir.
Bu parçada bencil insanlarla ilgili asıl anlatılmak
istenen aşağıdakilerden hangisidir?
çok az
(A) Kimseyi sevmeyi başaramadıkları için kendilerini
de sevmeyi başaramadıkları
B) Kendilerini sevdiklerini zannederken aslında baş-
kalarını sevdikleri
C) Sadece kendilerini sevdikleri için başkalarını
Sa
mekte güçlük yaşadıkları
7.
Ne kendini ne de bir başkasını sevme becerisine
sahip oldukları
EXKendinden başkasını sevmeye başladıklarında
bencillikten kurtuldukları
TYT/Paragraf
Son kırk yıldır,
kilde yapılmas
kamuoyu gün
üretimin ekon
ya getirileceğ
çalışmaların
tim ekonomi
göstergelere
şelerden kay
yanı sıra çe
gelmiştir. C
zarar oluştu
olarak tanı
Bu parçay
istedikler
A) Üretim
B) Asga
C) Çevr
D) Azar
E) Ulus
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
in uygu- masının tane ol- en yük- elerinin mekte- mesleki eti art- karşı- anında ükse- etişim yısını şma- ir bir etice- emek aşla dır. asıl lim 3 le- n- SI K- endemik 6. Bencil kişi, kendisini çok fazla değil, aksine sever. Belki de kendisinden nefret eder. Ureticilikter yoksun olduğunun anlatımlarından yalnızca biri olan b "kendi için özen duyma" ve kendinden hoşnut olma yok engellenmiş bırakır. O, bunun sunluğu onu bomboş ve zorunlu sonucu olarak mutsuzdur ve yaşamdan kendi kendisini erişmekten engellediği doyumları kapmak için tutkulu bir kaygı duyar. Gerçek "ben"ine özen gösterme konusundaki başarısızlığını kapatıp örtmek için yine başarısız bir girişimde bulunur. Freud, bencil kişinin sanki o sevgisini başkalarından geri çekip kendi özüne yöneltmiş gibi özseverci olduğunu savunur. Bencil kim selerin başkalarını sevme konusunda güçsüz olduklan doğrudur. Ama onlar, kendilerini sevme gücüne de sa- hip değillerdir. Bu parçada bencil insanlarla ilgili asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? çok az (A) Kimseyi sevmeyi başaramadıkları için kendilerini de sevmeyi başaramadıkları B) Kendilerini sevdiklerini zannederken aslında baş- kalarını sevdikleri C) Sadece kendilerini sevdikleri için başkalarını Sa mekte güçlük yaşadıkları 7. Ne kendini ne de bir başkasını sevme becerisine sahip oldukları EXKendinden başkasını sevmeye başladıklarında bencillikten kurtuldukları TYT/Paragraf Son kırk yıldır, kilde yapılmas kamuoyu gün üretimin ekon ya getirileceğ çalışmaların tim ekonomi göstergelere şelerden kay yanı sıra çe gelmiştir. C zarar oluştu olarak tanı Bu parçay istedikler A) Üretim B) Asga C) Çevr D) Azar E) Ulus
in askerl eğiti-
erinde olmas
le lisansüstü
ni bitirecek
e, yönetic
Bir milyon
ORTAÖĞRETİM KIMYA 9.S
Gretim
retle
Biz,
ler-
nli
Ankara Yayıncılık
A KİTAPCIĞI
32. Dünyada yeni türlerin keşfedilmesi için keşif gezien
bir tür "apolemia" keşfedildi ve bunun 47 m uzun-
yapılmaya başlandi. Son yapılan keşif gezisiyle yen
luğunda olduğu tahmin ediliyor. İşte bu apolemia
dünyanın en uzun hayvanı yapıyor. Normalde dünya
nin en uzun hayvani 30 metreye varan uzunluğuyla
belli olduğunu belirtmekte fayda var. Çünkü apolemia
dev mavi balinaydi. Tabii yine bu rekorun biraz se
normalde bir sifonofor yani zooidler adı verilen mi-
nik canlilardan oluşan bir kolonidir. Fakat sifonoforlar
genelde sanki bir büyük organizmanın hücreleri gibi
hareket ediyor ve yiyecek yakalayarak onu sindire
biliyor. Üreyebiliyor ve hatta suda ilerleyebiliyor. Bu
keşiflerden elde edilen veriler Batı Avustralya Mi
zesinde gösterilecek. Bu gözlemlerden elde edilen
tüm veriler bilim insanlarının çalışması için kamuya
açıldı.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinil-
memiştir?
5. Deneme
A) Dünyada, yapılan keşiflerle yeni türlerin bulun-
duğuna
B) Dünyada keşfedilen en büyük hayvanın apolemia
olduğuna
C) Apolemianın hem karada hem de suda yaşaya-
bildiğine
O
E) Dünyanın en uzun hayvanı kanısının değiştiğine
10
Dünyanın en uzun hayvaninın nerede sergilene-
ceğine
33. 1. İkna, temelde insanları daha önce bilmedikle-
ri veya paylaşmadıkları bir görüşe yöneltmeyi
gerektirir. Bu durum zorla, kandırarak your
yalvarmayla olmaz. Aksin
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
in askerl eğiti- erinde olmas le lisansüstü ni bitirecek e, yönetic Bir milyon ORTAÖĞRETİM KIMYA 9.S Gretim retle Biz, ler- nli Ankara Yayıncılık A KİTAPCIĞI 32. Dünyada yeni türlerin keşfedilmesi için keşif gezien bir tür "apolemia" keşfedildi ve bunun 47 m uzun- yapılmaya başlandi. Son yapılan keşif gezisiyle yen luğunda olduğu tahmin ediliyor. İşte bu apolemia dünyanın en uzun hayvanı yapıyor. Normalde dünya nin en uzun hayvani 30 metreye varan uzunluğuyla belli olduğunu belirtmekte fayda var. Çünkü apolemia dev mavi balinaydi. Tabii yine bu rekorun biraz se normalde bir sifonofor yani zooidler adı verilen mi- nik canlilardan oluşan bir kolonidir. Fakat sifonoforlar genelde sanki bir büyük organizmanın hücreleri gibi hareket ediyor ve yiyecek yakalayarak onu sindire biliyor. Üreyebiliyor ve hatta suda ilerleyebiliyor. Bu keşiflerden elde edilen veriler Batı Avustralya Mi zesinde gösterilecek. Bu gözlemlerden elde edilen tüm veriler bilim insanlarının çalışması için kamuya açıldı. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinil- memiştir? 5. Deneme A) Dünyada, yapılan keşiflerle yeni türlerin bulun- duğuna B) Dünyada keşfedilen en büyük hayvanın apolemia olduğuna C) Apolemianın hem karada hem de suda yaşaya- bildiğine O E) Dünyanın en uzun hayvanı kanısının değiştiğine 10 Dünyanın en uzun hayvaninın nerede sergilene- ceğine 33. 1. İkna, temelde insanları daha önce bilmedikle- ri veya paylaşmadıkları bir görüşe yöneltmeyi gerektirir. Bu durum zorla, kandırarak your yalvarmayla olmaz. Aksin
A
A
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI TEST
11.Smrt/Tork Dili ve Edebiyat
1. Bo testte 30 soru vardır.
& Cevaplariniz, cevap kağıdının Türk DM ve Edeblysty Testi için ayrılan
Saghikh bir vücuda sahip olmak için sabah erkenden
kalkıp eşofmanlarinizi giyip kendinizi deniz kiyisins
veya ormanlık bir yere atmanız ve saatlerce spor yap-
manız şart değil diyor uzmanlar. Sağlıklı bir bünysys
sahip olmak için yürümenin yeterli olduğunu belirt
yorlar. Haftada altı defa yarım veya bir saat yürümek
çok faydalı ve gerekli. Harward Universitesi uzman-
larindan Dr.Joon Manson, "Eğer herkes 30 dakikajik
bir yürüyüş yaparsa kronik hastalıkları yüzde kirk
oranında azaltır. Yürüyüş, mükemmel bir egzersizdir.
Insana koşudan daha fazla yarar sağlamakla birlikte
hemen hemen hiçbir yan etkisi yoktur. Tempolu yapı-
lan yürüyüş, kalp hastalıklarına çok iyi gelmektedir.
Yaşlandıkça yiyecek miktarlarını azaltarak kilomuzu
kontrol altına almak güçtür. Günlük yarım saat yapı-
lan yürüyüş, birkaç yüz kaloriyi tüketmekte, metabo-
lizmanın hızlı çalışmasını sağlayarak kilo vermenize
yardımcı olmaktadır. Düzenli olarak yürüyenler, ken-
dilerini daha sağlıklı, enerjik ve neşeli hissederler;
yaşam kaliteleri artar. Yürüyüşün ne kadar faydalı
olduğunu 2400 yıl önce Hipokrat... "Yürüyüş en etkili
ilaçtır." şeklinde belirtmiştir.
2. Yegit per
Cisklada
Bu parçada yürüyüşle ilgili olarak aşağıdakiler-
den hangisine değinilmemisti?
A) Kalıcı hastalıkları önemli öcüde azalttığına
B)Birçok hastalığın kaynağında bilinçsizce yapılan
yürüyüşün olduğuna
C Kalp hastalıklarına karşı koruyucu olduğuna
DKilo kontrolünde önemli bir yardımcı olduğuna
E bağlıklı yaşam için önemli bir etkinlik olduğuna
Gözler
Bu di
nitelil
ALP
3.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
A A TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI TEST 11.Smrt/Tork Dili ve Edebiyat 1. Bo testte 30 soru vardır. & Cevaplariniz, cevap kağıdının Türk DM ve Edeblysty Testi için ayrılan Saghikh bir vücuda sahip olmak için sabah erkenden kalkıp eşofmanlarinizi giyip kendinizi deniz kiyisins veya ormanlık bir yere atmanız ve saatlerce spor yap- manız şart değil diyor uzmanlar. Sağlıklı bir bünysys sahip olmak için yürümenin yeterli olduğunu belirt yorlar. Haftada altı defa yarım veya bir saat yürümek çok faydalı ve gerekli. Harward Universitesi uzman- larindan Dr.Joon Manson, "Eğer herkes 30 dakikajik bir yürüyüş yaparsa kronik hastalıkları yüzde kirk oranında azaltır. Yürüyüş, mükemmel bir egzersizdir. Insana koşudan daha fazla yarar sağlamakla birlikte hemen hemen hiçbir yan etkisi yoktur. Tempolu yapı- lan yürüyüş, kalp hastalıklarına çok iyi gelmektedir. Yaşlandıkça yiyecek miktarlarını azaltarak kilomuzu kontrol altına almak güçtür. Günlük yarım saat yapı- lan yürüyüş, birkaç yüz kaloriyi tüketmekte, metabo- lizmanın hızlı çalışmasını sağlayarak kilo vermenize yardımcı olmaktadır. Düzenli olarak yürüyenler, ken- dilerini daha sağlıklı, enerjik ve neşeli hissederler; yaşam kaliteleri artar. Yürüyüşün ne kadar faydalı olduğunu 2400 yıl önce Hipokrat... "Yürüyüş en etkili ilaçtır." şeklinde belirtmiştir. 2. Yegit per Cisklada Bu parçada yürüyüşle ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisine değinilmemisti? A) Kalıcı hastalıkları önemli öcüde azalttığına B)Birçok hastalığın kaynağında bilinçsizce yapılan yürüyüşün olduğuna C Kalp hastalıklarına karşı koruyucu olduğuna DKilo kontrolünde önemli bir yardımcı olduğuna E bağlıklı yaşam için önemli bir etkinlik olduğuna Gözler Bu di nitelil ALP 3.
1.
Muhabir:
(1)
iş insanı:
- Üniversitede okurken Forbes dergisinde benim gibi çok genç
birinin verdiği bir röportaja denk gelmemdi diyebilirim. O röpor-
tajdan çok etkilendim ve kendisine "Sen bunları nasıl yaptın, na-
sıl bir yol izledin?" anlamında bir mail yazdım ve o da kısa bir
sürede geri dönüş sağladı. Onun başarılarının vermiş olduğu he-
yecan ve istek ile hayatıma yön verdim diyebilirim.
Muhabir:
(11)
iş insanı:
- Şirketlerimiz yeni kurulan şirketler olduğu için hepsi aslında
bir bakıma birbirinden esinlenerek doğdu. Tarım alanında 700
dönüm araziye badem diktik. Bunun işlenmesi gerekti, fabrika
kurduk. Satılması gerekti, bir şirket daha kurduk. Reklamımızı da
biz yapalım dedik, bir de reklam şirketi kurduk. Bizi biz tetikliyo-
ruz yani.
Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi si-
rasıyla getirilmelidir?
A) I. Şu olaydan sonra yaşamıma yeniden yön verdim dediğiniz
bir anınız var mı?
II. Ticarete yeni atılan birine hangi önerilerde bulunmak is-
tersiniz?
B) 1. Üniversiteden sonra mı kendi hayatınızın hatlarını çizme-
ye başladınız?
II. Aile büyüklerinizden sizi ticari olarak yönlendiren kimse
oldu mu?
1. Size hayatınızda yeni bir sayfa açtıran, dönüm noktası di-
yebileceğiniz şey neydi?
II. Ticaret hayatınızda hangi işler sizi yeni projelere yönlen-
dirdi?
DI. Yaşamınızda hangi dönemde, sonraki aşamaları ciddi ola-
rak planladığınızı düşünüyorsunuz?
II. Sizinle aynı sektörde olan firmalardan hangilerini örnek
aldınız?
1. Hayatınızın neresinde bundan sonrası artık çok daha fark-
li olacak dediniz?
II. Ticarette sizi temkinli olmaya yönlendiren durumlar ya-
şadınız mı?
1
T
1
1
I
1
1
1
1
1
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
1. Muhabir: (1) iş insanı: - Üniversitede okurken Forbes dergisinde benim gibi çok genç birinin verdiği bir röportaja denk gelmemdi diyebilirim. O röpor- tajdan çok etkilendim ve kendisine "Sen bunları nasıl yaptın, na- sıl bir yol izledin?" anlamında bir mail yazdım ve o da kısa bir sürede geri dönüş sağladı. Onun başarılarının vermiş olduğu he- yecan ve istek ile hayatıma yön verdim diyebilirim. Muhabir: (11) iş insanı: - Şirketlerimiz yeni kurulan şirketler olduğu için hepsi aslında bir bakıma birbirinden esinlenerek doğdu. Tarım alanında 700 dönüm araziye badem diktik. Bunun işlenmesi gerekti, fabrika kurduk. Satılması gerekti, bir şirket daha kurduk. Reklamımızı da biz yapalım dedik, bir de reklam şirketi kurduk. Bizi biz tetikliyo- ruz yani. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi si- rasıyla getirilmelidir? A) I. Şu olaydan sonra yaşamıma yeniden yön verdim dediğiniz bir anınız var mı? II. Ticarete yeni atılan birine hangi önerilerde bulunmak is- tersiniz? B) 1. Üniversiteden sonra mı kendi hayatınızın hatlarını çizme- ye başladınız? II. Aile büyüklerinizden sizi ticari olarak yönlendiren kimse oldu mu? 1. Size hayatınızda yeni bir sayfa açtıran, dönüm noktası di- yebileceğiniz şey neydi? II. Ticaret hayatınızda hangi işler sizi yeni projelere yönlen- dirdi? DI. Yaşamınızda hangi dönemde, sonraki aşamaları ciddi ola- rak planladığınızı düşünüyorsunuz? II. Sizinle aynı sektörde olan firmalardan hangilerini örnek aldınız? 1. Hayatınızın neresinde bundan sonrası artık çok daha fark- li olacak dediniz? II. Ticarette sizi temkinli olmaya yönlendiren durumlar ya- şadınız mı? 1 T 1 1 I 1 1 1 1 1
sem
Re-
sen
sal
56
F.
17:19 1
30. ALTIN TOP
:
A
Türkçe
Babamın bana sevgiyle verdiğini
Ona tam olarak geri veremedim çünkü
Bir çocuktum henüz, hediyenin değerini anlamayan
Büyüdüğümde ise artık erkektim, pek de yumuşak of
mayan
Şimdi oğlum büyürken
Onu herkesten çok seviyorum ve
Babamın bana verdiklerini aktarıyorum
Vo
LTE
Ama biliyorum ki ona verdiklerimi bana geri vermeyecek
Çünkü o da bir erkek ve tıpkı benim gibi
Kendi çizdiği yolda ilerleyecek
Bana olan borcunu torunuma aktarırken
Onları izleyeceğim, özlemle ama hiç kıskanmadan
Nesiller boyu oynanan bir oyun bu
Büyükler küçüklere doğru atacak altın topu
Küçükler ise asla dönüp bakmayacak geriye doğru
Bu dizelerden aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir?
A) Anne babalar da bir zamanlar çocuk olduğu için
buradaki denge, aldıklarını bir sonraki nesle ilet-
meleriyle kurulur.
B) Bazı ilişkilerde alıcı ve verici arasında ilişkinin do-
ğası gereği yer yer bir eşitsizlik ortaya çıkar.
C) Bazı kişiler anne babalarını olduğu gibi kabul et-
meye, onların verdiklerini de minnettarlıkla kabul
etmeye hazırdır.
49
D) Verileni reddetme gerekçesi, genelde verilen şeyi
yeteri kadar iyi ya da yeterli bulmamadır.
E Bazı insanlar, başkalarından bir şey kabul etmek-
tense kendilerini tamamen dışa kapatırlar ve bu
şekilde birisine karşı yükümlülük duymazlar.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
sem Re- sen sal 56 F. 17:19 1 30. ALTIN TOP : A Türkçe Babamın bana sevgiyle verdiğini Ona tam olarak geri veremedim çünkü Bir çocuktum henüz, hediyenin değerini anlamayan Büyüdüğümde ise artık erkektim, pek de yumuşak of mayan Şimdi oğlum büyürken Onu herkesten çok seviyorum ve Babamın bana verdiklerini aktarıyorum Vo LTE Ama biliyorum ki ona verdiklerimi bana geri vermeyecek Çünkü o da bir erkek ve tıpkı benim gibi Kendi çizdiği yolda ilerleyecek Bana olan borcunu torunuma aktarırken Onları izleyeceğim, özlemle ama hiç kıskanmadan Nesiller boyu oynanan bir oyun bu Büyükler küçüklere doğru atacak altın topu Küçükler ise asla dönüp bakmayacak geriye doğru Bu dizelerden aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir? A) Anne babalar da bir zamanlar çocuk olduğu için buradaki denge, aldıklarını bir sonraki nesle ilet- meleriyle kurulur. B) Bazı ilişkilerde alıcı ve verici arasında ilişkinin do- ğası gereği yer yer bir eşitsizlik ortaya çıkar. C) Bazı kişiler anne babalarını olduğu gibi kabul et- meye, onların verdiklerini de minnettarlıkla kabul etmeye hazırdır. 49 D) Verileni reddetme gerekçesi, genelde verilen şeyi yeteri kadar iyi ya da yeterli bulmamadır. E Bazı insanlar, başkalarından bir şey kabul etmek- tense kendilerini tamamen dışa kapatırlar ve bu şekilde birisine karşı yükümlülük duymazlar.
36, 37, 38, 39 ve 40. soruları aşağıdaki parçaya
göre cevaplayınız.
Çocukluk ve gençlik dönemi değişimle geçer. Yeni
şeyler öğrenmek her gün gerçekleşir. Sürekli farklı
alanlarda yeni şeyler dener, sevdiklerinize devam
eder, pek hoşunuza gitmeyenleri hızla geride bıra-
kırsınız. Yaşam, çevreniz, beyninizin içi dinamiktir,
hep değişir oysa yetişkin yaşa geldiğinizde bazı
şeylerin daha az dinamik, daha az değişken hatta
durağan olmaya başladığını görürsünüz. Alışkan-
lıklarınız, düşünceleriniz, karakteriniz, hobileriniz,
dünyaya bakışınız belli bir noktada sabitleşmiştir.
Tıpkı beyninizdeki nöronların çizdiği yolların sabit-
leştiği gibi... Fast Company'de Vivian Giang'in ka-
leme aldığı yazıya göre, yirmili yaşların ortasından
itibaren sinir yollarının sabitleştiğini görürüz. Ancak
kendimizi yeni şeyler öğrenmeye odaklayarak ve
pes etmeden çalışarak alışkanlıklarımızı kırabilir,
eski beyin yollarını değiştirebilir ve yeni sinir yolları
oluşturabiliriz. 30 yaşına geldiğimizde ise birçoğu-
muz için, karakterimiz oturmuş olur. Alışkanlıkları-
mızı değiştirmek, sert yönlerimizi yumuşatmak veya
kendimizi çok yumuşak bulduğumuz yönleri sert-
leştirmek oldukça güç hâle gelir. Harvard psikolo-
ğu William James'in 1890'da yayımlanan Psikoloji
Prensipleri kitabında yazdığı gibi, "Birçoğumuz otuz
yaşına geldiğinde karakteri alçı gibidir, bir daha yu-
muşaması mümkün değildir." James kişiliğin belli bir
yaştan sonra sabitleştiği fikrini geliştiren ilk psikolog
olarak modern psikoloji tarihine geçmiştir. James'in
bu hipotezinin üzerine yüzyıldan fazla zaman geç-
miştir ve bugünün psikologları çalışmalarında 25
yaşından sonra beynin sabitleşmeye başladığını
ancak değişimin bu yaşlardan sonra da mümkün
olduğunu göstermektedir. Bu değişim için kilit nok-
ta, sürekli yeni yollar ve bağlantılar yaratmak ve var
olan sinirsel yolları kırmak üzerine olmalıdır. Daha
basit bir dille anlatmak gerekirse beyin gençken ve
henüz tamamıyla gelişimini tamamlamamışken es
nek bir yapıya sahiptir, şekillendirmek çok daha ko-
laydır. İşte tam da bu sebepten Yönetim ve Kurum-
sal Çalışmalar alanında Massachusetts Institute of
Technology (MIT) öğretim görevlisi Deborah Anco-
na çocukların çok hızlı öğrenebildiklerinin üzerinde
durur. Çocuklar için sünger gibi beyinleri olduğu, her
duyduklarını, gördüklerini hızla içlerine çektiklerini
söyleriz. Doğar doğmaz oluşturmaya başladığımız
sinirsel yollar yıllar içinde yaşımız ilerledikçe sabit-
leşir, derinleşir ve beynin daha büyük bir kısmına
yayılır. Yirmi beş yaşını geçtiğimizde ise, o kadar
çok sinirsel yol vardır ki beynimizin içinde, onlardan
tamamıyla kurtulmak neredeyse imkânsızdır.
14
36. Aşağıdakilerden hangisi bu parçaya göre ye-
tişkin yaşa gelindiğinde değişmeyen özellikler
arasında değildir?
A) Karakter
C) Düşüncele
DENEME 2
Filer
D) Alışkanlıklar
E) Dünyaya bakış
37. Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylene-
mez?
A) Alıntılama yapılmıştır.
B) Karşılaştırma yapılmıştır.
C) ifade edilen bir düşünce farklı yolla tekrar an-
latılmıştır.
D) Yazar kendi fikrini kabul ettirmeye çalışmıştır.
E) Benzetmeye yer verilmiştir.
38. Bu parçaya göre değişimle ilgili olarak
1. Sürekli olabilir.
II. 30 yaşından sonra görülmez.
III. yavaşlama gösterebilir.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
D) I ve III
E) II ve III
C) Yalnız III
39. Bu parçadan hareketle beyin ile ilgili olarak aşa-
ğıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir?
lodin
A) 25 ile 30'lu yaşlarda gelişimini tamamlar.
B) Kişinin aldığı eğitim ve ırk özelliklerine göre üs-
tünlük gösterir.
C) Aynı sinirsel yollarla hareket eden beyin, karak-
teri şekillendirir.
D) Gençlik çağında daha esnek bir yapıya sahiptir.
E) Belli bir yaştan sonra değişimi daha zor olur.
kıvraklık = Steni sucatan
uygun çözümler bulmat analysi
öyelerini amaca uygun kullore
40. Bu parçada altı çizili bölümle çocukların beyin-
lerinin hangi özelliği anlatılmak istenmiştir?
A) Kıvraklık
karak
zeka
C) Değişkenlik ekosi iy!
Galerie
E) Çok yönlülük
B) Yavaşlık
D) Sabitlik
TEST BİTTİ.
CEVAPLARINIZI KONTROL EDİNİZ.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
36, 37, 38, 39 ve 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Çocukluk ve gençlik dönemi değişimle geçer. Yeni şeyler öğrenmek her gün gerçekleşir. Sürekli farklı alanlarda yeni şeyler dener, sevdiklerinize devam eder, pek hoşunuza gitmeyenleri hızla geride bıra- kırsınız. Yaşam, çevreniz, beyninizin içi dinamiktir, hep değişir oysa yetişkin yaşa geldiğinizde bazı şeylerin daha az dinamik, daha az değişken hatta durağan olmaya başladığını görürsünüz. Alışkan- lıklarınız, düşünceleriniz, karakteriniz, hobileriniz, dünyaya bakışınız belli bir noktada sabitleşmiştir. Tıpkı beyninizdeki nöronların çizdiği yolların sabit- leştiği gibi... Fast Company'de Vivian Giang'in ka- leme aldığı yazıya göre, yirmili yaşların ortasından itibaren sinir yollarının sabitleştiğini görürüz. Ancak kendimizi yeni şeyler öğrenmeye odaklayarak ve pes etmeden çalışarak alışkanlıklarımızı kırabilir, eski beyin yollarını değiştirebilir ve yeni sinir yolları oluşturabiliriz. 30 yaşına geldiğimizde ise birçoğu- muz için, karakterimiz oturmuş olur. Alışkanlıkları- mızı değiştirmek, sert yönlerimizi yumuşatmak veya kendimizi çok yumuşak bulduğumuz yönleri sert- leştirmek oldukça güç hâle gelir. Harvard psikolo- ğu William James'in 1890'da yayımlanan Psikoloji Prensipleri kitabında yazdığı gibi, "Birçoğumuz otuz yaşına geldiğinde karakteri alçı gibidir, bir daha yu- muşaması mümkün değildir." James kişiliğin belli bir yaştan sonra sabitleştiği fikrini geliştiren ilk psikolog olarak modern psikoloji tarihine geçmiştir. James'in bu hipotezinin üzerine yüzyıldan fazla zaman geç- miştir ve bugünün psikologları çalışmalarında 25 yaşından sonra beynin sabitleşmeye başladığını ancak değişimin bu yaşlardan sonra da mümkün olduğunu göstermektedir. Bu değişim için kilit nok- ta, sürekli yeni yollar ve bağlantılar yaratmak ve var olan sinirsel yolları kırmak üzerine olmalıdır. Daha basit bir dille anlatmak gerekirse beyin gençken ve henüz tamamıyla gelişimini tamamlamamışken es nek bir yapıya sahiptir, şekillendirmek çok daha ko- laydır. İşte tam da bu sebepten Yönetim ve Kurum- sal Çalışmalar alanında Massachusetts Institute of Technology (MIT) öğretim görevlisi Deborah Anco- na çocukların çok hızlı öğrenebildiklerinin üzerinde durur. Çocuklar için sünger gibi beyinleri olduğu, her duyduklarını, gördüklerini hızla içlerine çektiklerini söyleriz. Doğar doğmaz oluşturmaya başladığımız sinirsel yollar yıllar içinde yaşımız ilerledikçe sabit- leşir, derinleşir ve beynin daha büyük bir kısmına yayılır. Yirmi beş yaşını geçtiğimizde ise, o kadar çok sinirsel yol vardır ki beynimizin içinde, onlardan tamamıyla kurtulmak neredeyse imkânsızdır. 14 36. Aşağıdakilerden hangisi bu parçaya göre ye- tişkin yaşa gelindiğinde değişmeyen özellikler arasında değildir? A) Karakter C) Düşüncele DENEME 2 Filer D) Alışkanlıklar E) Dünyaya bakış 37. Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylene- mez? A) Alıntılama yapılmıştır. B) Karşılaştırma yapılmıştır. C) ifade edilen bir düşünce farklı yolla tekrar an- latılmıştır. D) Yazar kendi fikrini kabul ettirmeye çalışmıştır. E) Benzetmeye yer verilmiştir. 38. Bu parçaya göre değişimle ilgili olarak 1. Sürekli olabilir. II. 30 yaşından sonra görülmez. III. yavaşlama gösterebilir. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II D) I ve III E) II ve III C) Yalnız III 39. Bu parçadan hareketle beyin ile ilgili olarak aşa- ğıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir? lodin A) 25 ile 30'lu yaşlarda gelişimini tamamlar. B) Kişinin aldığı eğitim ve ırk özelliklerine göre üs- tünlük gösterir. C) Aynı sinirsel yollarla hareket eden beyin, karak- teri şekillendirir. D) Gençlik çağında daha esnek bir yapıya sahiptir. E) Belli bir yaştan sonra değişimi daha zor olur. kıvraklık = Steni sucatan uygun çözümler bulmat analysi öyelerini amaca uygun kullore 40. Bu parçada altı çizili bölümle çocukların beyin- lerinin hangi özelliği anlatılmak istenmiştir? A) Kıvraklık karak zeka C) Değişkenlik ekosi iy! Galerie E) Çok yönlülük B) Yavaşlık D) Sabitlik TEST BİTTİ. CEVAPLARINIZI KONTROL EDİNİZ.
TEMEL YETERLİLİK TESTLERİ
24. Aşk sözcüğünün sözlük anlamı "sarmaşık" demektir. Bah-
çeye düşen sarmaşık tohumu nasıl bütün bahçeyi sarıp
sarmalar hatta dışarı taşarsa gönle düşen aşk tohumu da
bütün bedeni sarıp sarmalar, oradan etrafa yayılır. Sarma-
şığın özelliği, sarıldığı ağacı içten içe kurutması, bitirmesi,
sonunu hazırlamasıdır. Nitekim aşk da insanı sarınca onu
içten içe eritip yok eder. Dıştan görünen yalnızca aşktır ve
âşık da çevresini görmez olur. Çünkü sarmaşık onu öyle
çevrelemiştir ki dışarıda olup bitenleri ne duyar ne görür.
Aşka tutulan ağaçta artık bütün buyruklar sarmaşık tara-
fından verilir. Âşık, "Herkesi kör; dört yanı duvar sanır."
Dıştan bakanlar onun sarmaşığını görürler ama ağaç sar-
maşıktan fırsat bulup çevresini göremez. Sarmaşık nasıl
hızlıca büyüyüp ağacı kaplarsa aşk da öyle hızlı gelişir ve
âşık daha sabahtan akşama varmadan aşk sarmaşığıyla
sarılıp geceyi onun yanında geçirir.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söyle-
nemez?
A) Aşk ile sarmaşık bitkisi arasında ilişki vardır.
B) Aşk, fark ettirmeden âşığı günbegün tüketir.
C) Âşık insan, çevresindeki olaylara nesnel bakamaz.
D) Aşka düşen kişi otokontrolünü kaybeder.
E) Aşk, kişiye sevdiğinin kusurlarını göstermez.
TÜRKC
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TEMEL YETERLİLİK TESTLERİ 24. Aşk sözcüğünün sözlük anlamı "sarmaşık" demektir. Bah- çeye düşen sarmaşık tohumu nasıl bütün bahçeyi sarıp sarmalar hatta dışarı taşarsa gönle düşen aşk tohumu da bütün bedeni sarıp sarmalar, oradan etrafa yayılır. Sarma- şığın özelliği, sarıldığı ağacı içten içe kurutması, bitirmesi, sonunu hazırlamasıdır. Nitekim aşk da insanı sarınca onu içten içe eritip yok eder. Dıştan görünen yalnızca aşktır ve âşık da çevresini görmez olur. Çünkü sarmaşık onu öyle çevrelemiştir ki dışarıda olup bitenleri ne duyar ne görür. Aşka tutulan ağaçta artık bütün buyruklar sarmaşık tara- fından verilir. Âşık, "Herkesi kör; dört yanı duvar sanır." Dıştan bakanlar onun sarmaşığını görürler ama ağaç sar- maşıktan fırsat bulup çevresini göremez. Sarmaşık nasıl hızlıca büyüyüp ağacı kaplarsa aşk da öyle hızlı gelişir ve âşık daha sabahtan akşama varmadan aşk sarmaşığıyla sarılıp geceyi onun yanında geçirir. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söyle- nemez? A) Aşk ile sarmaşık bitkisi arasında ilişki vardır. B) Aşk, fark ettirmeden âşığı günbegün tüketir. C) Âşık insan, çevresindeki olaylara nesnel bakamaz. D) Aşka düşen kişi otokontrolünü kaybeder. E) Aşk, kişiye sevdiğinin kusurlarını göstermez. TÜRKC
EX Şiire has bir anlatım
2. (1) Edebiyat atölyeleri sayesinde okuyucuyla yazar
arasındaki bağlantı tamamlanmış oldu. (II) Yazarların
düşünce dünyalarını okuyucuya aktarmaları, bir
eserin yazılma serüvenini anlatmalarıyla sınırlı
değildir elbette atölye çalışmaları. (III) Yazma
heveslisi insanlar yazma ediminin aşamalarını da
takip edebildiler bu çalışmalar aracılığıyla.
(IV) Eskiden insanlar yazmaya nereden
başlayacaklarını, neyi yazmaları gerektiğini
bilemiyorlardı, artık onlara yol gösteren birileri var.
(M) ilerleyen yıllarda bu atölyelerden yeni yazarlar
yetişir mi bunu zaman gösterecek.
Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili
aşağıdakilerden hangisi soylenemez?
otalq ar
AV. cümlede, okurlarla yazarları aynı noktada
buluşturan bir durumdan söz edilmiştir.
V. cur
II. cümlede, atölye çalışmalarının kapsamıyla ilgili
bilgi verilmiştir.
III. cümlede, bir eylemin nelere olanak
sağladığından bahsedilmiştir.
D) IV. cümlede, bir karşılaştırma yapılmıştır.
V. cümlede, bir durumun olumlu sonuçlar
doğuracağına dair bir kesinlik verilmiştir.
3000/limityayinlari
LİMİT YAYINLARI
10
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
EX Şiire has bir anlatım 2. (1) Edebiyat atölyeleri sayesinde okuyucuyla yazar arasındaki bağlantı tamamlanmış oldu. (II) Yazarların düşünce dünyalarını okuyucuya aktarmaları, bir eserin yazılma serüvenini anlatmalarıyla sınırlı değildir elbette atölye çalışmaları. (III) Yazma heveslisi insanlar yazma ediminin aşamalarını da takip edebildiler bu çalışmalar aracılığıyla. (IV) Eskiden insanlar yazmaya nereden başlayacaklarını, neyi yazmaları gerektiğini bilemiyorlardı, artık onlara yol gösteren birileri var. (M) ilerleyen yıllarda bu atölyelerden yeni yazarlar yetişir mi bunu zaman gösterecek. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi soylenemez? otalq ar AV. cümlede, okurlarla yazarları aynı noktada buluşturan bir durumdan söz edilmiştir. V. cur II. cümlede, atölye çalışmalarının kapsamıyla ilgili bilgi verilmiştir. III. cümlede, bir eylemin nelere olanak sağladığından bahsedilmiştir. D) IV. cümlede, bir karşılaştırma yapılmıştır. V. cümlede, bir durumun olumlu sonuçlar doğuracağına dair bir kesinlik verilmiştir. 3000/limityayinlari LİMİT YAYINLARI 10
fi,
ya
min
-ini,
n
ik,
7
arın
war?
e de
35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Herkesin yazar olabileceğini söylemek herkesin doktor,
berber, piyanist olabileceğini söylemekten çok farklı değil
aslında. Evet, herkes her şey olabilir ama yine de kimi
zaman bu bize imkânsız görünür. Çünkü hep en yaratıcı
ustalara bakarak yön tayin ediyoruz. Yanlış olan bu. Yaşar
Kemal, Dostoyevski ya da James Joyce'a bakıp ne kadar
çalışsak da onlar kadar büyük yazarlar olamayacağımızı
düşünürüz. Bu ne yazık ki doğrudur. Ama bu her meslek,
her beceri için geçerlidir. Nasıl ki tüm fizikçiler Hawking
ya da Einstein olamıyorsa biz de o büyük yazarlardan biri
olamayız. Ama madem Hawking olunamıyor o zaman
fizik eğitimi almanın gereği yok hatta fizikçi olmaya da
çalışmayalım demiyoruz. Olağanüstü figürlerin dehası
bizi yanıltır. Onların yüceltilmesi bir yere kadar yararlıdır,
insanların dikkatini o alana çeker ama bir noktadan sonrası
çok zararlı oluyor. Dehaların varlığı bizlerin yaşama sevincini
köreltiyor. Oysa o dehalar da sadece kendi yetenekleriyle
o noktaya ulaşmadılar. Einstein kim bilir adını bilmediğimiz
nice bilimcinin katkılarından yararlandı. Onlar, o alanın belli
bireyler üzerinde kristalleşip görünür olmasıdır. Ancak bu
diğerlerinin katkılarını küçümsememizi gerektirmez.
Türkiye Geneli Deneme
35. Bu parçanın yazarının aşağıdakilerden hangisini
söylemesi beklenir?
A) Yaratıcı yeteneklere öykünmek başarı için en önemli
basamaktır.
B) Büyük yazarlar, dehaları taklit ederek gerçek
özgünlüğü yakalayabilir.
C) Yazar, hakikati yansıtabildiği ölçüde yaratıcı olma
yoluna girer.
Yazma uğraşısı, yazar olma düşüncesiyle
sınırlandırılmamalı.
Her meslekte olduğu gibi yazarlıkta da en önemli
vasıf, yetenek ve çabadır.
D)
E)
36. Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
fi, ya min -ini, n ik, 7 arın war? e de 35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Herkesin yazar olabileceğini söylemek herkesin doktor, berber, piyanist olabileceğini söylemekten çok farklı değil aslında. Evet, herkes her şey olabilir ama yine de kimi zaman bu bize imkânsız görünür. Çünkü hep en yaratıcı ustalara bakarak yön tayin ediyoruz. Yanlış olan bu. Yaşar Kemal, Dostoyevski ya da James Joyce'a bakıp ne kadar çalışsak da onlar kadar büyük yazarlar olamayacağımızı düşünürüz. Bu ne yazık ki doğrudur. Ama bu her meslek, her beceri için geçerlidir. Nasıl ki tüm fizikçiler Hawking ya da Einstein olamıyorsa biz de o büyük yazarlardan biri olamayız. Ama madem Hawking olunamıyor o zaman fizik eğitimi almanın gereği yok hatta fizikçi olmaya da çalışmayalım demiyoruz. Olağanüstü figürlerin dehası bizi yanıltır. Onların yüceltilmesi bir yere kadar yararlıdır, insanların dikkatini o alana çeker ama bir noktadan sonrası çok zararlı oluyor. Dehaların varlığı bizlerin yaşama sevincini köreltiyor. Oysa o dehalar da sadece kendi yetenekleriyle o noktaya ulaşmadılar. Einstein kim bilir adını bilmediğimiz nice bilimcinin katkılarından yararlandı. Onlar, o alanın belli bireyler üzerinde kristalleşip görünür olmasıdır. Ancak bu diğerlerinin katkılarını küçümsememizi gerektirmez. Türkiye Geneli Deneme 35. Bu parçanın yazarının aşağıdakilerden hangisini söylemesi beklenir? A) Yaratıcı yeteneklere öykünmek başarı için en önemli basamaktır. B) Büyük yazarlar, dehaları taklit ederek gerçek özgünlüğü yakalayabilir. C) Yazar, hakikati yansıtabildiği ölçüde yaratıcı olma yoluna girer. Yazma uğraşısı, yazar olma düşüncesiyle sınırlandırılmamalı. Her meslekte olduğu gibi yazarlıkta da en önemli vasıf, yetenek ve çabadır. D) E) 36. Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen
in
r olan
O olmuş
bu
üşünmüş
n da bir
sonra
irişimde
şmaları
Sprüsü
pirine
u bir
ar
ktedir.
gisi
e ele
ilerek
yönü
bir
Türkiye Geneli Deneme
33. Yapılan bir araştırmada merak düzeyi davranışsal olarak
ölçüldü. Araştırmaya katılanlara önemli olmayan konularla
ilgili sorular okutuldu ve bu sırada beyin görüntüleme
teknikleri ile beyinlerindeki değişimler incelendi. Sonuçta
merakın beyinde ödül beklentisi durumunda etkin olan
ve kaudat çekirdekleri olarak isimlendirilen bölgeleri
aktifleştirdiği anlaşıldı. Yani merak sonucu elde edilen
bilgiler, beyin tarafından ödül olarak algılanıyor olabilir.
Araştırmada ayrıca katılımcılar soruların cevabını yanlış
tahmin ettiklerinde beyinlerinde bellek ile ilişkili bölgelerin
etkinliği arttı ve doğrusunu öğrendikleri bu yeni bilgileri
daha iyi hatırladılar.
Bu parçada sözü edilen araştırmanın amacı
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Merak düzeyinin yetişkin bireylerde yavaşladığını
ortaya koymak
B) Merak duygusunun davranışlar üzerindeki olumlu
etkisini belirlemek
C) Merakın yaşa bağlı olarak öğrenmeyi artıran itici bir
güç olduğunu tespit etmek
D) Merak güdüsünün beynimizdeki etkilerini ortaya
çıkarmak
(E) Beyin tarafından ödül olarak algılanan bilginin,
öğrenilenlerle pekiştiğini kanıtlamak
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
in r olan O olmuş bu üşünmüş n da bir sonra irişimde şmaları Sprüsü pirine u bir ar ktedir. gisi e ele ilerek yönü bir Türkiye Geneli Deneme 33. Yapılan bir araştırmada merak düzeyi davranışsal olarak ölçüldü. Araştırmaya katılanlara önemli olmayan konularla ilgili sorular okutuldu ve bu sırada beyin görüntüleme teknikleri ile beyinlerindeki değişimler incelendi. Sonuçta merakın beyinde ödül beklentisi durumunda etkin olan ve kaudat çekirdekleri olarak isimlendirilen bölgeleri aktifleştirdiği anlaşıldı. Yani merak sonucu elde edilen bilgiler, beyin tarafından ödül olarak algılanıyor olabilir. Araştırmada ayrıca katılımcılar soruların cevabını yanlış tahmin ettiklerinde beyinlerinde bellek ile ilişkili bölgelerin etkinliği arttı ve doğrusunu öğrendikleri bu yeni bilgileri daha iyi hatırladılar. Bu parçada sözü edilen araştırmanın amacı aşağıdakilerden hangisidir? A) Merak düzeyinin yetişkin bireylerde yavaşladığını ortaya koymak B) Merak duygusunun davranışlar üzerindeki olumlu etkisini belirlemek C) Merakın yaşa bağlı olarak öğrenmeyi artıran itici bir güç olduğunu tespit etmek D) Merak güdüsünün beynimizdeki etkilerini ortaya çıkarmak (E) Beyin tarafından ödül olarak algılanan bilginin, öğrenilenlerle pekiştiğini kanıtlamak