Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

5.
TYT/ Türkçe
●
●
Yeni keşfedilen gök cisminin özelliği nedir?
Yeni keşfin, ilginç diyebileceğimiz bir yönü var mı?
Keşfedilen yeni cisimle dünya arasında ne kadar
bir mesafe vardır?
Yeni keşfedilen bu gök cisminin bu kadar yüksek
miktarda radyo dalgası yayması tahmin ediliyor
muydu?
Aşağıdaki araştırma sonuçlarından hangisi, bu
sorulardan herhangi biriyle ilişkili değildir?
A) Kendi etraflarında yavaşça dönen nötron yıldızları olan
bu gök cisimlerinin bu kadar yüksek miktarda radyo
dalgası yayması, beklenen bir durum değildi.
B) Keşfi ilginç yapan nokta, radyo dalgalarının yayılması
sürecinin bir dakika civarında sürmesi ve çok yüksek
miktarda enerji ortaya çıkarmasıdır.
C) "Geçici" olarak adlandırılan, gökyüzünde gözlemlenen
bazı olaylar; kimi zaman saniyeler içinde gerçekleşirken
kimi zaman yıllarca sürebiliyor.
D) Keşfedilen cisim, daha önceleri bilinen herhangi bir
gök cismine kıyasla manyetik enerjiyi çok daha
verimli bir biçimde radyo dalgalarına dönüştürüyor.
E) Dünya'ya yaklaşık 4000 ışık yılı uzaklıktaki yeni
keşfedilen bu cisim, yaklaşık her yirmi dakikada bir
yüksek miktarda radyo dalgası yayıyor.
6. "Biz, gerçekten, sanat yapıtında neyin anlatılmış olduğuna
saplanırız da nasıl anlatılmış olduğu gibi çok önemli bir
mesele üzerinde durmak gerektiğini düşünmek hilf
istemeyiz."
SUPARA
8.
7. (1) İsveç
batarya
depolaya
fiberler,
yapısal
tür çok a
geleceği
düşünül
araçların
farklı ka
depolam
karbon
Bu parç
aşağıda
A) I. cü
bir ç
B) II. c
gere
C) III. c
bahs
D) IV. c
deği
E) V. cü
fiber
vurg
(1) Hasan Ö
Duraklı Yolc
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
5. TYT/ Türkçe ● ● Yeni keşfedilen gök cisminin özelliği nedir? Yeni keşfin, ilginç diyebileceğimiz bir yönü var mı? Keşfedilen yeni cisimle dünya arasında ne kadar bir mesafe vardır? Yeni keşfedilen bu gök cisminin bu kadar yüksek miktarda radyo dalgası yayması tahmin ediliyor muydu? Aşağıdaki araştırma sonuçlarından hangisi, bu sorulardan herhangi biriyle ilişkili değildir? A) Kendi etraflarında yavaşça dönen nötron yıldızları olan bu gök cisimlerinin bu kadar yüksek miktarda radyo dalgası yayması, beklenen bir durum değildi. B) Keşfi ilginç yapan nokta, radyo dalgalarının yayılması sürecinin bir dakika civarında sürmesi ve çok yüksek miktarda enerji ortaya çıkarmasıdır. C) "Geçici" olarak adlandırılan, gökyüzünde gözlemlenen bazı olaylar; kimi zaman saniyeler içinde gerçekleşirken kimi zaman yıllarca sürebiliyor. D) Keşfedilen cisim, daha önceleri bilinen herhangi bir gök cismine kıyasla manyetik enerjiyi çok daha verimli bir biçimde radyo dalgalarına dönüştürüyor. E) Dünya'ya yaklaşık 4000 ışık yılı uzaklıktaki yeni keşfedilen bu cisim, yaklaşık her yirmi dakikada bir yüksek miktarda radyo dalgası yayıyor. 6. "Biz, gerçekten, sanat yapıtında neyin anlatılmış olduğuna saplanırız da nasıl anlatılmış olduğu gibi çok önemli bir mesele üzerinde durmak gerektiğini düşünmek hilf istemeyiz." SUPARA 8. 7. (1) İsveç batarya depolaya fiberler, yapısal tür çok a geleceği düşünül araçların farklı ka depolam karbon Bu parç aşağıda A) I. cü bir ç B) II. c gere C) III. c bahs D) IV. c deği E) V. cü fiber vurg (1) Hasan Ö Duraklı Yolc
21
2. Öykünün ana işlevinin anlatmak olduğunu düşünmüyorum.
Öykünün hikâyesi bu türü oluşturan bileşenlerden sadece
biri. Benim için en önemlilerinden değil üstelik. Dilin ve söy-
leyişin ön planda olduğu metinler yazmaya çalışıyorum.
Bunu yapmak için de belli bir çalışma sistemi gerekiyor el-
bette. Cümleleri, sözcükleri seçerken, onları art arda dizer-
ken birçok noktayı göz önünde bulundurarak çalışıyorum.
M
Bu parça, aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söy-
lenmiş olabilir?
A) Sizce öykünün temel amacı nedir?
B) Öyküde olayın ne gibi işlevi vardır?
C) Öyküleriniz kâğıda akarken nasıl bir süreçten geçiyor?
D) Dil tercihi, öyküde ne derece önemlidir?
E) Sanat anlayışınızı açıklar mısınız?
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
21 2. Öykünün ana işlevinin anlatmak olduğunu düşünmüyorum. Öykünün hikâyesi bu türü oluşturan bileşenlerden sadece biri. Benim için en önemlilerinden değil üstelik. Dilin ve söy- leyişin ön planda olduğu metinler yazmaya çalışıyorum. Bunu yapmak için de belli bir çalışma sistemi gerekiyor el- bette. Cümleleri, sözcükleri seçerken, onları art arda dizer- ken birçok noktayı göz önünde bulundurarak çalışıyorum. M Bu parça, aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söy- lenmiş olabilir? A) Sizce öykünün temel amacı nedir? B) Öyküde olayın ne gibi işlevi vardır? C) Öyküleriniz kâğıda akarken nasıl bir süreçten geçiyor? D) Dil tercihi, öyküde ne derece önemlidir? E) Sanat anlayışınızı açıklar mısınız?
Bağlaç
Edat
Bağlaç
Bağlaç
gne otuz
hayatında
umsal ha-
uleye bin
ri kalanını
yönlü bir
Bu konu
uydu: Ne
ili olarak
d
P PLAN
Okuma meselesi hep belli türler içinde değerlendirilir.
Edebiyat üzerinden yapılan değerlendirmelerle sonuca
varılır ve bu aslında hatalı bir değerlendirmedir. Bugün
bilim kurgu var, fantastik edebiyat var. Bunların genç bir
okur kitlesi var. Daha enteresan olan, polisiye türüne
karşı bir ilgi oluştu. Son zamanlarda yerli yazarlarımızın
kitapları dikkat çekti, Batı'dan çok iyi yazarların kitapları
çevrildi. Eskiden böyle bir şey yoktu. Bunlar yayıncılığın
çeşitlenmesini sağladı. "Roman ve şiir okuru az." dedi-
ğimiz zaman,o okurun başka bir türe doğru yönelmiş
olabileceğini hesaba katmalıyız. Bugün yeni trendler ve
okurun yeni tercihleri üzerine konuşurken başka açılar-
dan da bakmak; toplumsal, kültürel değişimi, gelişimi de
vurgulamak lazım.
Bu parçada yazarın asıl anlatmak istediği aşağıdaki-
lerden hangisidir?
A) Yaşanan teknolojik ilerlemeler sonrasında kitap oku-
ma oranlarındaki düşüşün normal karşılanması ge-
rektiği
B) Eskiye göre azaldığı düşünülen okuyucu sayısının
aslında yeni çıkan türlerle birlikte arttığı
C) Edebiyat okuyucularının, türüne bakmaksızın kaliteli
eserleri okuma eğiliminde olduğu
D) Son zamanlarda edebiyatın, okuyucunun beğeni ve
istekleri doğrultusunda ilerleyerek değer kaybettiği
E) Okuyucudaki okuma tercihlerini değerlendirirken ya-
şanan kültürel değişimleri göz önünde bulundurmak
gerektiği
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Bağlaç Edat Bağlaç Bağlaç gne otuz hayatında umsal ha- uleye bin ri kalanını yönlü bir Bu konu uydu: Ne ili olarak d P PLAN Okuma meselesi hep belli türler içinde değerlendirilir. Edebiyat üzerinden yapılan değerlendirmelerle sonuca varılır ve bu aslında hatalı bir değerlendirmedir. Bugün bilim kurgu var, fantastik edebiyat var. Bunların genç bir okur kitlesi var. Daha enteresan olan, polisiye türüne karşı bir ilgi oluştu. Son zamanlarda yerli yazarlarımızın kitapları dikkat çekti, Batı'dan çok iyi yazarların kitapları çevrildi. Eskiden böyle bir şey yoktu. Bunlar yayıncılığın çeşitlenmesini sağladı. "Roman ve şiir okuru az." dedi- ğimiz zaman,o okurun başka bir türe doğru yönelmiş olabileceğini hesaba katmalıyız. Bugün yeni trendler ve okurun yeni tercihleri üzerine konuşurken başka açılar- dan da bakmak; toplumsal, kültürel değişimi, gelişimi de vurgulamak lazım. Bu parçada yazarın asıl anlatmak istediği aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Yaşanan teknolojik ilerlemeler sonrasında kitap oku- ma oranlarındaki düşüşün normal karşılanması ge- rektiği B) Eskiye göre azaldığı düşünülen okuyucu sayısının aslında yeni çıkan türlerle birlikte arttığı C) Edebiyat okuyucularının, türüne bakmaksızın kaliteli eserleri okuma eğiliminde olduğu D) Son zamanlarda edebiyatın, okuyucunun beğeni ve istekleri doğrultusunda ilerleyerek değer kaybettiği E) Okuyucudaki okuma tercihlerini değerlendirirken ya- şanan kültürel değişimleri göz önünde bulundurmak gerektiği Diğer sayfaya geçiniz.
ar büyüktür
n toplamının
cak olursak
min yaklaşık
Güneş SIS-
geri kalan
r. Jüpiter'in
aslanama-
dan kesin
1050 kati-
Jam kütle-
ğer geze-
kütlesin-
kütlesin-
A
onlarda
e daha
e seril-
merha-
i "Ben,
aranın
7.
• Altın oran, matematikte ve sanatta bir bütünün
parçalanı arasındaki uyum açısından en yetkin
boyutlanı verdiği düşünülen bir oran bağıntısı
dir.
• Eski Mısırlılar ve Yunanlar tarafından keşfe-
dilen altın oran, mimari ve sanat başta olmak
üzere birçok alanda kullanılmıştır.
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru
bir biçimde birleştirilmiş hall açağıdakilerden
hangisidir?
A) Attin oran, matematikte ve sanatta bir bütünün
parçaları arasındaki uyum açısından en yetkin
boyutları verdiği düşünülen ilk oran bağıntısı
olarak mimari ve sanatta gelişmiş olan Eski Mı-
sırlılar ve Yunanlar tarafından keşfedilmiştir.
B) Eski Mısırlılar ve Yunanlar tarafından keşfedi-
len matematik ve sanatta bir bütünün parçaları
arasındaki uyum açısından en yetkin boyutları
verdiği düşünülen bir oran bağıntısı olan altın
oran; mimari ve sanat başta olmak üzere birçok
alanda kullanılmıştır.
C) Eski Mısırlılar ve Yunanlar; matematik, mimari
ve sanat başta olmak üzere birçok alanda ya-
rarlanmak için bir bütünün parçaları arasındaki
uyum açısından en yetkin boyutları veren altın
oran bağıntısını keşfetmişlerdir.
D) Mimari ve sanatı oldukça geliştiren Eski Mısır-
lilar ve Yunanlar, altın oranın keşfi ile birçok
alanda uyum açısından yetkin boyutlara ulaşmış
eserler vermişlerdir.
E) Altın oran, Eski Mısırlılar ve Yunanlar tarafından
keşfedilip matematikte ve sanatta bir bütünün
parçaları arasındaki uyum açısından en yetkin
boyutları verdiği düşünülen ilk oran bağıntısı
olarak mimari ve sanat başta olmak üzere birçok
alanda kullanılmıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ar büyüktür n toplamının cak olursak min yaklaşık Güneş SIS- geri kalan r. Jüpiter'in aslanama- dan kesin 1050 kati- Jam kütle- ğer geze- kütlesin- kütlesin- A onlarda e daha e seril- merha- i "Ben, aranın 7. • Altın oran, matematikte ve sanatta bir bütünün parçalanı arasındaki uyum açısından en yetkin boyutlanı verdiği düşünülen bir oran bağıntısı dir. • Eski Mısırlılar ve Yunanlar tarafından keşfe- dilen altın oran, mimari ve sanat başta olmak üzere birçok alanda kullanılmıştır. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir biçimde birleştirilmiş hall açağıdakilerden hangisidir? A) Attin oran, matematikte ve sanatta bir bütünün parçaları arasındaki uyum açısından en yetkin boyutları verdiği düşünülen ilk oran bağıntısı olarak mimari ve sanatta gelişmiş olan Eski Mı- sırlılar ve Yunanlar tarafından keşfedilmiştir. B) Eski Mısırlılar ve Yunanlar tarafından keşfedi- len matematik ve sanatta bir bütünün parçaları arasındaki uyum açısından en yetkin boyutları verdiği düşünülen bir oran bağıntısı olan altın oran; mimari ve sanat başta olmak üzere birçok alanda kullanılmıştır. C) Eski Mısırlılar ve Yunanlar; matematik, mimari ve sanat başta olmak üzere birçok alanda ya- rarlanmak için bir bütünün parçaları arasındaki uyum açısından en yetkin boyutları veren altın oran bağıntısını keşfetmişlerdir. D) Mimari ve sanatı oldukça geliştiren Eski Mısır- lilar ve Yunanlar, altın oranın keşfi ile birçok alanda uyum açısından yetkin boyutlara ulaşmış eserler vermişlerdir. E) Altın oran, Eski Mısırlılar ve Yunanlar tarafından keşfedilip matematikte ve sanatta bir bütünün parçaları arasındaki uyum açısından en yetkin boyutları verdiği düşünülen ilk oran bağıntısı olarak mimari ve sanat başta olmak üzere birçok alanda kullanılmıştır.
PRAK
Vincilik
i
7
7
n
ar
de
eyi
32. Case Western Reserve Üniversitesinde yapılan bir araştırma-
ya göre soğan bitkisinin, mikrop ve böceklere karşı savunma
he mekanizması olarak bazı enzimler salgıladığı ortaya çıkmıştır.
Bu enzimlerin, soğandaki sülfidleri parçalayarak sülfür okside
rrin dönüştürdüğü gözlemlenmiştir. Sülfür oksit, kısa bir süre içeri-
sinde uçucu bir hâl alıp havada hızla yayılarak göze ulaşır ve
yakıcı bir aside dönüşür. Böylelikle göz kanalları tıkanır ancak
uzmanlara göre soğan doğradığımızda gözümüzün yaşarma-
sına doğrudan etki eden unsur bu kimyasal bileşim değildir.
Esas sebep, sülfürik asidin gözü tahriş etmesi sonucu gözün
yabancı maddeleri temizlemek için gözyaşı salgılamasıdır.
9
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşıla-
bilir?
A) Üniversite araştırmalarında öncelik günlük hayattaki sorun-
ların temeline inmektir.
B) Soğan bitkisinin yapısal özellikleri araştırmacıların dikkatini
çekmiştir.
C) Soğanın salgıladığı enzimler dolaylı yoldan gözlerimizi ya-
şartmaktadır.
D) Gözyaşı, göz yüzeyinde dağılarak gözde kayganlık ve gör-
mede berraklık sağlar,
Vaud
E) Sülfürik asidin tepkimeye girmesi sonucu soğan bitkisinde-
ki enzimler etkilerini yitirmektedir.
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
PRAK Vincilik i 7 7 n ar de eyi 32. Case Western Reserve Üniversitesinde yapılan bir araştırma- ya göre soğan bitkisinin, mikrop ve böceklere karşı savunma he mekanizması olarak bazı enzimler salgıladığı ortaya çıkmıştır. Bu enzimlerin, soğandaki sülfidleri parçalayarak sülfür okside rrin dönüştürdüğü gözlemlenmiştir. Sülfür oksit, kısa bir süre içeri- sinde uçucu bir hâl alıp havada hızla yayılarak göze ulaşır ve yakıcı bir aside dönüşür. Böylelikle göz kanalları tıkanır ancak uzmanlara göre soğan doğradığımızda gözümüzün yaşarma- sına doğrudan etki eden unsur bu kimyasal bileşim değildir. Esas sebep, sülfürik asidin gözü tahriş etmesi sonucu gözün yabancı maddeleri temizlemek için gözyaşı salgılamasıdır. 9 Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşıla- bilir? A) Üniversite araştırmalarında öncelik günlük hayattaki sorun- ların temeline inmektir. B) Soğan bitkisinin yapısal özellikleri araştırmacıların dikkatini çekmiştir. C) Soğanın salgıladığı enzimler dolaylı yoldan gözlerimizi ya- şartmaktadır. D) Gözyaşı, göz yüzeyinde dağılarak gözde kayganlık ve gör- mede berraklık sağlar, Vaud E) Sülfürik asidin tepkimeye girmesi sonucu soğan bitkisinde- ki enzimler etkilerini yitirmektedir. Diğer sayfaya geçiniz.
TYT/Türkçe
21. Dünya içinde garip bir kavram şu zaman, bir türlü idrak edeme-
diğimiz ve kıymetini bilemediğimiz... Sonsuzluk evreninin bir
parçasıyız aslında, yaratılmışların en üstünde var olan bir ya-
ratılmış olarak hem de. Ama duygularına yenik düşen, hayatı
anlayamayan bir yaratılmıştır insan. Türlü hayatlar içinde geçip
duruyor aslında ömrümüz. Tek bir hayat yaşıyor gibi görünsek
de birçok hayatın bazen başrolü bazen de figüranı oluyoruz.
Istesek de istemesek de sürdürüyoruz bu rolleri. Bize de Be-
yatlı gibi söylemek kalıyor: "Birçok gidenin her biri memnun ki
yerinden, birçok seneler geçti; dönen yok seferinden." Birçok
sokaktan, birçok eski yapının önünden geçiyoruz. Hiç sormu-
yor muyuz: Kim bilir kaç bin yıldır, kaç bin kişi geçti buradan?
Kaç bin, kaç milyon hayal kuruldu buralarda? Dertler de tasa-
lar da hep ayniydi oysa yıl kaç da olsa... Dünyada maneviyat
hep aynı kalır ancak maddiyat değişir. Bu, bir bakıma soyutla
somutun ezelf bir durumudur. Bize bunların hepsini yaptıran
ve yaşatan ise zamandır ancak zamanı nasıl kullanacağımızı
bilemiyoruz ne yazık ki...
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine ulaşılabi-
A) Zaman, onu hesaplayamayacağımız bir hızla akıp gider.
B) Zamanı anlamak yetmez, zamanın kadrini de bilmek gere-
kir.
C) Bu dünyada tek başına hissetmek kadar zor bir şey yoktur.
D) Umutsuzluk, bize nerede ve hangi zamanda yaşadığımızı
unutturabilir.
23.
E) Yaradılıştan beri her insan, en büyük derdin kendininki ol-
duğunu düşünür.
TOPF
yayın
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT/Türkçe 21. Dünya içinde garip bir kavram şu zaman, bir türlü idrak edeme- diğimiz ve kıymetini bilemediğimiz... Sonsuzluk evreninin bir parçasıyız aslında, yaratılmışların en üstünde var olan bir ya- ratılmış olarak hem de. Ama duygularına yenik düşen, hayatı anlayamayan bir yaratılmıştır insan. Türlü hayatlar içinde geçip duruyor aslında ömrümüz. Tek bir hayat yaşıyor gibi görünsek de birçok hayatın bazen başrolü bazen de figüranı oluyoruz. Istesek de istemesek de sürdürüyoruz bu rolleri. Bize de Be- yatlı gibi söylemek kalıyor: "Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden, birçok seneler geçti; dönen yok seferinden." Birçok sokaktan, birçok eski yapının önünden geçiyoruz. Hiç sormu- yor muyuz: Kim bilir kaç bin yıldır, kaç bin kişi geçti buradan? Kaç bin, kaç milyon hayal kuruldu buralarda? Dertler de tasa- lar da hep ayniydi oysa yıl kaç da olsa... Dünyada maneviyat hep aynı kalır ancak maddiyat değişir. Bu, bir bakıma soyutla somutun ezelf bir durumudur. Bize bunların hepsini yaptıran ve yaşatan ise zamandır ancak zamanı nasıl kullanacağımızı bilemiyoruz ne yazık ki... Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine ulaşılabi- A) Zaman, onu hesaplayamayacağımız bir hızla akıp gider. B) Zamanı anlamak yetmez, zamanın kadrini de bilmek gere- kir. C) Bu dünyada tek başına hissetmek kadar zor bir şey yoktur. D) Umutsuzluk, bize nerede ve hangi zamanda yaşadığımızı unutturabilir. 23. E) Yaradılıştan beri her insan, en büyük derdin kendininki ol- duğunu düşünür. TOPF yayın
-
7
,
.
S
n-
B
31. Okyanuslardaki kimyasal enerjiyi ışık enerjisine çevirebilen
tüm yaşam formları içinde bir tanesi vardır ki rahatlıkla diğer-
lerini gölgede bırakacak özelliklere sahiptir. Bu tür, ateşböceği
mürekkep balığı bilimsel adıyla "watasenia scintillas"tır. Her yıl
mart ile mayıs ayları arasında Japonya'nin Toyama sahilinde
yumurtlamak için bir araya gelen bu balıklar, muhteşem bir
mavi ışık gösterisi oluşturmalarıyla ünlüdür. Bütün vücutları-
ni kaplaya işık fotoforlarını istedikleri gibi kullanan bu küçük
canlılar, hem kendi türü ile iletişimi sağlar hem de dilerse vü-
cudunun sadece belli bir bölümünün ışıldamasını sağlayarak
avcı türlerin saldırısından kurtulabilir. Ayrıca gözünün arka kıs-
mında bulunan çift katmanlı retina sayesinde de derin suların
bbütün renklerini görebilmektedir.
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz?
SIND
LA) Büyük su kütlelerindeki bazı canlılar enerjiyi dönüştürme
ob.nin özelliğine sahiptir.
B) Yılın belli dönemlerinde Toyama sahili görsel bir şölene ev
sahipliği yapar.
C) Ateşböceği mürekkep balıkları, ışık fotoforlarını çeşitli
amaçlarla kullanır.
D) Çift katmanlı retinaya sahip bütün canlılar sudaki bütün
renkleri görebilir.
E) Ateşböceği mürekkep balıkları, ışık fotoforlarını mavi renk
şeklinde yansıtmaktadır.
p-
OPRAK
sü-Vincilik
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
- 7 , . S n- B 31. Okyanuslardaki kimyasal enerjiyi ışık enerjisine çevirebilen tüm yaşam formları içinde bir tanesi vardır ki rahatlıkla diğer- lerini gölgede bırakacak özelliklere sahiptir. Bu tür, ateşböceği mürekkep balığı bilimsel adıyla "watasenia scintillas"tır. Her yıl mart ile mayıs ayları arasında Japonya'nin Toyama sahilinde yumurtlamak için bir araya gelen bu balıklar, muhteşem bir mavi ışık gösterisi oluşturmalarıyla ünlüdür. Bütün vücutları- ni kaplaya işık fotoforlarını istedikleri gibi kullanan bu küçük canlılar, hem kendi türü ile iletişimi sağlar hem de dilerse vü- cudunun sadece belli bir bölümünün ışıldamasını sağlayarak avcı türlerin saldırısından kurtulabilir. Ayrıca gözünün arka kıs- mında bulunan çift katmanlı retina sayesinde de derin suların bbütün renklerini görebilmektedir. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz? SIND LA) Büyük su kütlelerindeki bazı canlılar enerjiyi dönüştürme ob.nin özelliğine sahiptir. B) Yılın belli dönemlerinde Toyama sahili görsel bir şölene ev sahipliği yapar. C) Ateşböceği mürekkep balıkları, ışık fotoforlarını çeşitli amaçlarla kullanır. D) Çift katmanlı retinaya sahip bütün canlılar sudaki bütün renkleri görebilir. E) Ateşböceği mürekkep balıkları, ışık fotoforlarını mavi renk şeklinde yansıtmaktadır. p- OPRAK sü-Vincilik
1
incilik
t-
1-
24. Moliere elbette Balzac kadar gerçekçidir fakat tarzı bambaş-
kadır. Onun cimri tipi Harpagon, her zamanın cimrisidir, Gran-
det'de olduğu gibi onda da mülkiyet hırsı, bütün hislerini öl-
dürmüştür. O da bir aile reisidir fakat Harpagon'un yaşadığı
zaman ile bağları pek az gösterilmiştir; Moliere bize Harpa-
gon'un sosyal ve ekonomik vaziyeti hakkında bir fikir verme-
miştir; zengindir, cimridir ve tefecidir işte o kadar. Bu nitelikler
her dönemde, her cimri kişide gözlenebilir. Balzac'ın romanın-
daki Grandet Baba'ya gelince tamamıyla aksi söz konusudur.
Fransa'da 1789 ile 1830, Büyük Devrim ile Louis Philippe'in
tahta geçmesi arasında geçen zamanın siyasi ve iktisadi tarihi,
Grandet Baba ve servetinin hikâyesinde anlatılır.
Bu parçaya göre Balzac'ı Moliere'den daha gerçekçi kılan
durum aşağıdakilerden hangisidir?
A) Eserlerinde hemen her dönemde ve yerde karşılaşılabile-
cek tiplere yer vermesi
B) Bir şeylere sahip olma arzusunun tüm duyguları yok ettiğini
vurgulaması
C) Karakterin yaşadığı dönem ve çevreyle etkileşimini ayrıntılı
biçimde sunması
D) Milletin hafızasında derin izler bırakan olayları konu edin-
miş olması
E) Dönemin çağdaş yazarlarından daha fazla betimleme yap-
ması
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
1 incilik t- 1- 24. Moliere elbette Balzac kadar gerçekçidir fakat tarzı bambaş- kadır. Onun cimri tipi Harpagon, her zamanın cimrisidir, Gran- det'de olduğu gibi onda da mülkiyet hırsı, bütün hislerini öl- dürmüştür. O da bir aile reisidir fakat Harpagon'un yaşadığı zaman ile bağları pek az gösterilmiştir; Moliere bize Harpa- gon'un sosyal ve ekonomik vaziyeti hakkında bir fikir verme- miştir; zengindir, cimridir ve tefecidir işte o kadar. Bu nitelikler her dönemde, her cimri kişide gözlenebilir. Balzac'ın romanın- daki Grandet Baba'ya gelince tamamıyla aksi söz konusudur. Fransa'da 1789 ile 1830, Büyük Devrim ile Louis Philippe'in tahta geçmesi arasında geçen zamanın siyasi ve iktisadi tarihi, Grandet Baba ve servetinin hikâyesinde anlatılır. Bu parçaya göre Balzac'ı Moliere'den daha gerçekçi kılan durum aşağıdakilerden hangisidir? A) Eserlerinde hemen her dönemde ve yerde karşılaşılabile- cek tiplere yer vermesi B) Bir şeylere sahip olma arzusunun tüm duyguları yok ettiğini vurgulaması C) Karakterin yaşadığı dönem ve çevreyle etkileşimini ayrıntılı biçimde sunması D) Milletin hafızasında derin izler bırakan olayları konu edin- miş olması E) Dönemin çağdaş yazarlarından daha fazla betimleme yap- ması Diğer sayfaya geçiniz.
6
20. Kimi insan erteleme davranışını büyüme sürecinde ailesinden
öğrenir. Bu doğrultuda anne babaların kendi geçmişlerini de-
ğiştirme gibi bir şansları olmadığına göre tutumlarına dikkat
etmeleri önemlidir. Kişi, bir işte başarısız olacağı endişesini ta
şıdığında da daha sık erteleme davranışında bulunur. Özəlliklə
de mükemmeliyetçi bir karaktere sahipse daha iyiye ulaşma
çabasıyla işini ve sorumluluklarını ertelemeye meyillidir. -
Bu gibi durumlarda içsel çatışmalara kulak vermek ve tekrar
eden şeyler olup olmadığını anlamak önemlidir.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Geçmişte olumsuz olaylar yaşayan ve mutsuz olan kişilərin
erteleme alışkanlığı diğer kişilere göre daha fazladır
B) Kendinize karşı dürüst olmak, yapacağınız işi bilinçli mi
yoksa bahane bularak mı ertelediğinizi anlamanızı sağlar
C) Ertelemek hem iş yaşamında hem de günlük hayatta hap
mizin verimini düşüren bir davranıştır
D) Ebeveynler, erteleme davranışına karşı olası durumların
çocuklarının yaşamasını önlemelidir
E) Başarısızlıktan korktuğu için bir işe girişmək yerinə onu er
telemeyi ya da hiç denememeyi tercih edebilir
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
6 20. Kimi insan erteleme davranışını büyüme sürecinde ailesinden öğrenir. Bu doğrultuda anne babaların kendi geçmişlerini de- ğiştirme gibi bir şansları olmadığına göre tutumlarına dikkat etmeleri önemlidir. Kişi, bir işte başarısız olacağı endişesini ta şıdığında da daha sık erteleme davranışında bulunur. Özəlliklə de mükemmeliyetçi bir karaktere sahipse daha iyiye ulaşma çabasıyla işini ve sorumluluklarını ertelemeye meyillidir. - Bu gibi durumlarda içsel çatışmalara kulak vermek ve tekrar eden şeyler olup olmadığını anlamak önemlidir. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Geçmişte olumsuz olaylar yaşayan ve mutsuz olan kişilərin erteleme alışkanlığı diğer kişilere göre daha fazladır B) Kendinize karşı dürüst olmak, yapacağınız işi bilinçli mi yoksa bahane bularak mı ertelediğinizi anlamanızı sağlar C) Ertelemek hem iş yaşamında hem de günlük hayatta hap mizin verimini düşüren bir davranıştır D) Ebeveynler, erteleme davranışına karşı olası durumların çocuklarının yaşamasını önlemelidir E) Başarısızlıktan korktuğu için bir işe girişmək yerinə onu er telemeyi ya da hiç denememeyi tercih edebilir Diğer sayfaya geçiniz.
000
SOYADI:
TYT/Türkçe
8
16. Bir varmış bir yokmuş. Zamanın birinde dört mevsimin bir anda
yaşandığı bir yerde bir varlık yaşarmış. Her gören kendisine
göre bir şeye benzetirmiş fakat kime sorsanız birbirine ben-
zemeyen cevaplar alınırmış. Bir kadın onu küçük bir kız çocu-
ğuna benzetiyorsa hiç kız çocuğu olmadığı içinmiş. Bir çocuk
ise onu zıplayan küçük bir topa benzetirmiş, koşar koşar da
ulaşamazmış, Gözden kaybolurmuş top, Parasızlıktan uzaktan
izlediği o top değil miymiş bu? Ta kendisi, ****,
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Bununla birlikte kendi yaratıcılığınızı kullanarak bu efsane-
yi tamamlayacağınızdan hiç şüphem yok.
B) Çünkü bu varlık, insanın hayatındaki eksiklere bürünür ve
orada kendine yaşanacak bir alan bulurmuş,
C) Bu anlatıda gülümseyerek okuduğum ve dikkatimi çektiğini
söyleyebileceğim bir ayrıntı da betimlemelerdir.
D) Demek ki bu varlıkta efsanelerin ortak noktası olan inancın
sadece kendi gücüne olması mesajı var.
E) O zaman eline aldığı bu varlıkla hoplamaya zıplamaya baş-
lamış çocuk tasasız bir sahiplenişin mutluluğu içinde,
17. (1) Mor patates, tadı ve görüntüsünde
19.
J
E
E
A
B
C
D
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
000 SOYADI: TYT/Türkçe 8 16. Bir varmış bir yokmuş. Zamanın birinde dört mevsimin bir anda yaşandığı bir yerde bir varlık yaşarmış. Her gören kendisine göre bir şeye benzetirmiş fakat kime sorsanız birbirine ben- zemeyen cevaplar alınırmış. Bir kadın onu küçük bir kız çocu- ğuna benzetiyorsa hiç kız çocuğu olmadığı içinmiş. Bir çocuk ise onu zıplayan küçük bir topa benzetirmiş, koşar koşar da ulaşamazmış, Gözden kaybolurmuş top, Parasızlıktan uzaktan izlediği o top değil miymiş bu? Ta kendisi, ****, Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Bununla birlikte kendi yaratıcılığınızı kullanarak bu efsane- yi tamamlayacağınızdan hiç şüphem yok. B) Çünkü bu varlık, insanın hayatındaki eksiklere bürünür ve orada kendine yaşanacak bir alan bulurmuş, C) Bu anlatıda gülümseyerek okuduğum ve dikkatimi çektiğini söyleyebileceğim bir ayrıntı da betimlemelerdir. D) Demek ki bu varlıkta efsanelerin ortak noktası olan inancın sadece kendi gücüne olması mesajı var. E) O zaman eline aldığı bu varlıkla hoplamaya zıplamaya baş- lamış çocuk tasasız bir sahiplenişin mutluluğu içinde, 17. (1) Mor patates, tadı ve görüntüsünde 19. J E E A B C D
ncilik
3
Günümüzde şairlerin pek çoğu, şiirlerinde kendi kendilerine
konuşmakta ve yaptıklarından ötürü yerinmektedir. Başkaların-
dan farklı oluşlarına öyle odaklanmışlardır ki ortak bir davanın
şiirini yazıyormuş gibi göründükleri anlarda bile başkalarıyla
benzer yönleri yokmuş gibidirler. Bu da onları önceden yazdık-
ları hakkında ah vah etmeye sevk etmiştir.
Bu cümledeki altı çizili sözü anlamca karşılayabilecek bir
kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır?
A) Dün saatlerce koli taşıdığım için öyle yorulmuşum ki bugün
yerimden kalkamıyorum.
B) Rüzgâr, kimi zaman ferahlatıcı kimi zaman ürkütücü bir bi-
çimde eserek bankta oturanları yokluyor.
C) Beklediği terfi haberini alamayan oğlu, zamanında planlı
çalışmadığı için büyük pişmanlıklar yaşıyordu.
D) Dilin kendi kurallarının dışına çıkılarak oluşturulmuş kendi-
ne özgü bir kullanımı vardır.
E) Şairlerden daha çok şiirle sosyalleşen bir kitlenin şiir kitap-
ları yayımlanmaktadır.
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ncilik 3 Günümüzde şairlerin pek çoğu, şiirlerinde kendi kendilerine konuşmakta ve yaptıklarından ötürü yerinmektedir. Başkaların- dan farklı oluşlarına öyle odaklanmışlardır ki ortak bir davanın şiirini yazıyormuş gibi göründükleri anlarda bile başkalarıyla benzer yönleri yokmuş gibidirler. Bu da onları önceden yazdık- ları hakkında ah vah etmeye sevk etmiştir. Bu cümledeki altı çizili sözü anlamca karşılayabilecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Dün saatlerce koli taşıdığım için öyle yorulmuşum ki bugün yerimden kalkamıyorum. B) Rüzgâr, kimi zaman ferahlatıcı kimi zaman ürkütücü bir bi- çimde eserek bankta oturanları yokluyor. C) Beklediği terfi haberini alamayan oğlu, zamanında planlı çalışmadığı için büyük pişmanlıklar yaşıyordu. D) Dilin kendi kurallarının dışına çıkılarak oluşturulmuş kendi- ne özgü bir kullanımı vardır. E) Şairlerden daha çok şiirle sosyalleşen bir kitlenin şiir kitap- ları yayımlanmaktadır. Diğer sayfaya geçiniz.
Paragrafa İlk Adım
TEST
7.-8. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
➜
ANA
1986'da, Ukrayna'nın başkenti Kiev'in 130 kilometre
kuzeyindeki Çernobil kenti; insanlık tarihinin en
korkunç çevre felaketlerinden birine sahne oldu.
Çernobil Nükleer Santrali'nde yaşanan patlama
sonucu çevreye, 1945'te Hiroşima'ya atılan atom
bombasının 50 katına denk radyasyon yayıldı.
Çernobil nükleer faciası yaklaşık 200 bin kişinin
doğrudan veya dolaylı olarak ölümüne sebep oldu.
Facianın etkileri nedeniyle yüz binlerce çocuk sakat
olarak dünyaya geldi, kanser vakalarının arttığı iddia
edildi. Kazanın olumsuz etkilerinin nesiller boyunca
da sürmesi bekleniyor. Belarus, Ukrayna ve Rusya
topraklarında yer alan 200 bin kilometrekarelik
bir alan radyasyonun etkisi altında kaldı. Facianın
etkilerini ortadan kaldırmak için yapılan çalışmalara
katılanların 70 bininden fazlası kalıcı olarak sakat
kaldı. Patlamanın ardından santralin yakınlarındaki
tüm ağaçlar yüksek radyasyonun etkisiyle kızıl renge
dönüştü ve kurudu. Hayvanların tamamına yakını
öldü.
7. Bu parçada Çernobil nükleer faciasıyla ilgili
aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
»
A Hiroşima felaketiyle farkına
Binsanlar üzerindeki olumsuz etkilerine
Tabiat üzerindeki olumsuz etkilerine
D) Günümüz dünyasına doğrudan etkisine
E) Gerçekleşme yeri ve zamanına
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Paragrafa İlk Adım TEST 7.-8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. ➜ ANA 1986'da, Ukrayna'nın başkenti Kiev'in 130 kilometre kuzeyindeki Çernobil kenti; insanlık tarihinin en korkunç çevre felaketlerinden birine sahne oldu. Çernobil Nükleer Santrali'nde yaşanan patlama sonucu çevreye, 1945'te Hiroşima'ya atılan atom bombasının 50 katına denk radyasyon yayıldı. Çernobil nükleer faciası yaklaşık 200 bin kişinin doğrudan veya dolaylı olarak ölümüne sebep oldu. Facianın etkileri nedeniyle yüz binlerce çocuk sakat olarak dünyaya geldi, kanser vakalarının arttığı iddia edildi. Kazanın olumsuz etkilerinin nesiller boyunca da sürmesi bekleniyor. Belarus, Ukrayna ve Rusya topraklarında yer alan 200 bin kilometrekarelik bir alan radyasyonun etkisi altında kaldı. Facianın etkilerini ortadan kaldırmak için yapılan çalışmalara katılanların 70 bininden fazlası kalıcı olarak sakat kaldı. Patlamanın ardından santralin yakınlarındaki tüm ağaçlar yüksek radyasyonun etkisiyle kızıl renge dönüştü ve kurudu. Hayvanların tamamına yakını öldü. 7. Bu parçada Çernobil nükleer faciasıyla ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? » A Hiroşima felaketiyle farkına Binsanlar üzerindeki olumsuz etkilerine Tabiat üzerindeki olumsuz etkilerine D) Günümüz dünyasına doğrudan etkisine E) Gerçekleşme yeri ve zamanına
ittiğimizde
her şeyi
inebiliyoruz
lığında,
sunuluyor.
mayı indirmis
a sizden
oma ve
artları kabu
unuz.
verileri
nedenle
e iletişim
lamay
ma her
si
er.
ini
ORTA
5.-6. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Periyodik cetvel, 1869 yılında Rus bilim insanı Dimitri
Mendeleyev tarafından oluşturuldu ve dönemin Rus
Kimya Topluluğuna bir çalışma örneği olarak sunuldu.
O zamana kadar elementlerin bütünlüklü bir tasnifi
yapılmamıştı ve bu durum kimya alanında yürütülen
çalışmalarda güçlüklere yol açıyordu. Atomların kütle
ağırlıkları esas alınarak sınıflandırmalar yapan bazı
öncü bilim insanları olmakla birlikte, Mendeleyev'in
63 elementten oluşan tablosu, o zamana kadar
bulunan bütün bir elementler şemasını vermesiyle,
bu konudaki karmaşayı giderdi. Her ne kadar onun
oluşturduğu ilk tablo dikey olarak belirlense de 1871'de
yayımladığı ikinci versiyondan itibaren yatay formda
bir cetvel kullanımı yerleşti. Geçen zaman içerisinde
yeni elementler keşfedildikçe bu tabloya eklenerek
"periyodik cetvel" genişletildi. Mendeleyev, oluşturduğu
cetvelde henüz keşfedilmemiş elementler için boşluklar
bırakmıştı ve bu oldukça isabetli bir yaklaşımdı. Öyle
ki 1700'lü yıllarda sadece altın, gümüş, kurşun, kalay,
demir, civa gibi 12 element bilinirken 1900'lerin başında
bu sayı Mendeleyev'in sayısını da aşarak 80'e yükseldi.
Günümüzde bilinen element sayısı ise 118'e ulaştı.
Bilim insanları periyodik cetvelin yeni keşiflerle daha da
genişleyeceğini düşünüyor.
5. Buna göre,
1.
Periyodik cetvel kimler tarafından ve nasıl
oluşturuldu?
Periyodik cetvel bu alanda çalışanların işlerini
hangi açıdan kolaylaştırmaktadır?
III. Periyodik cetvele bundan sonra yeni elementler
eklenebilir mi?
numaralanmış sorulardan hangisinin cevabı vardır?
A) Yalnız I
D) I ve II
B) Yalnız II
Paragrafa ilk Adım
C) Yalnız t
E) I, II ve III
7.-8. S
cevapl
1986
kuze
kork
Çern
sonu
bom
Çer
doğ
Fac
ola
edi
da
top
-bir
7.
et
ka
ka
ti
O
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ittiğimizde her şeyi inebiliyoruz lığında, sunuluyor. mayı indirmis a sizden oma ve artları kabu unuz. verileri nedenle e iletişim lamay ma her si er. ini ORTA 5.-6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Periyodik cetvel, 1869 yılında Rus bilim insanı Dimitri Mendeleyev tarafından oluşturuldu ve dönemin Rus Kimya Topluluğuna bir çalışma örneği olarak sunuldu. O zamana kadar elementlerin bütünlüklü bir tasnifi yapılmamıştı ve bu durum kimya alanında yürütülen çalışmalarda güçlüklere yol açıyordu. Atomların kütle ağırlıkları esas alınarak sınıflandırmalar yapan bazı öncü bilim insanları olmakla birlikte, Mendeleyev'in 63 elementten oluşan tablosu, o zamana kadar bulunan bütün bir elementler şemasını vermesiyle, bu konudaki karmaşayı giderdi. Her ne kadar onun oluşturduğu ilk tablo dikey olarak belirlense de 1871'de yayımladığı ikinci versiyondan itibaren yatay formda bir cetvel kullanımı yerleşti. Geçen zaman içerisinde yeni elementler keşfedildikçe bu tabloya eklenerek "periyodik cetvel" genişletildi. Mendeleyev, oluşturduğu cetvelde henüz keşfedilmemiş elementler için boşluklar bırakmıştı ve bu oldukça isabetli bir yaklaşımdı. Öyle ki 1700'lü yıllarda sadece altın, gümüş, kurşun, kalay, demir, civa gibi 12 element bilinirken 1900'lerin başında bu sayı Mendeleyev'in sayısını da aşarak 80'e yükseldi. Günümüzde bilinen element sayısı ise 118'e ulaştı. Bilim insanları periyodik cetvelin yeni keşiflerle daha da genişleyeceğini düşünüyor. 5. Buna göre, 1. Periyodik cetvel kimler tarafından ve nasıl oluşturuldu? Periyodik cetvel bu alanda çalışanların işlerini hangi açıdan kolaylaştırmaktadır? III. Periyodik cetvele bundan sonra yeni elementler eklenebilir mi? numaralanmış sorulardan hangisinin cevabı vardır? A) Yalnız I D) I ve II B) Yalnız II Paragrafa ilk Adım C) Yalnız t E) I, II ve III 7.-8. S cevapl 1986 kuze kork Çern sonu bom Çer doğ Fac ola edi da top -bir 7. et ka ka ti O
Paragraf a
9. Organik bileşiklerden olan vitaminler, genellikle metabolik
tepkimelerde görev aldığından yaşamsal faaliyetlerin
düzenlenmesinde rol oynar. Vitaminler canlıların çoğu
tarafından sentezlenemediği için insanlar vitamin çeşitlerinin
tamamını bitkisel besinlerden alır. Yalnız bu besinlerin
hazırlanma, pişirilme ve saklanma aşamalarında çok dikkatli
davranılmalıdır çünkü vitaminler oksijen, güneş ışığı, bakır,
demir gibi bazı metallerle temas ettiğinde kolaylıkla yapıları
bozulur ve eski vitamin değerleri kalmaz.
Buna göre,
I. makarnanın az suda başlanarak suyunun süzülmemesi
II. salata yaparken marul yapraklarının doğranması
enon yerine elle koparılması
aşağıdakilerden hangisine yöneliktir?
A) Dengeli beslenmeyi sağlamak
B Metabolizmayı hızlandırmak
C Sindirimi kolaylaştırmak
Distab
Besin değeri kaybını önlemek
Vitaminlerin kana geçişini hızlandırmak
hebib
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Paragraf a 9. Organik bileşiklerden olan vitaminler, genellikle metabolik tepkimelerde görev aldığından yaşamsal faaliyetlerin düzenlenmesinde rol oynar. Vitaminler canlıların çoğu tarafından sentezlenemediği için insanlar vitamin çeşitlerinin tamamını bitkisel besinlerden alır. Yalnız bu besinlerin hazırlanma, pişirilme ve saklanma aşamalarında çok dikkatli davranılmalıdır çünkü vitaminler oksijen, güneş ışığı, bakır, demir gibi bazı metallerle temas ettiğinde kolaylıkla yapıları bozulur ve eski vitamin değerleri kalmaz. Buna göre, I. makarnanın az suda başlanarak suyunun süzülmemesi II. salata yaparken marul yapraklarının doğranması enon yerine elle koparılması aşağıdakilerden hangisine yöneliktir? A) Dengeli beslenmeyi sağlamak B Metabolizmayı hızlandırmak C Sindirimi kolaylaştırmak Distab Besin değeri kaybını önlemek Vitaminlerin kana geçişini hızlandırmak hebib
Mustafa
ulunması
e'de inşa
başlanan
Anıtkabir
ndırmak-
nce yirmi
asimetrik
Asimetrik
u yoldaki
un insan-
aktır.
rle ilgili
sifat tam-
ası kulla-
A
20.
A
A
Ülkemizde dil dersleri ile matematik dersinin farklı
alanlara ait dersler olduğuna dair yanlış bir algı olsa
da bilimsel çalışmalar bunun tam tersini söylüyor.
Bir dilin cümle yapısını öğrenmek, o dile ait ezber-
lenen sözcükleri mantıksal bir sıra içerisinde birbiri
ardınca dizmek ve düşünceleri bir kompozisyon
hâline getirip yazabilmek için beynimizin hangi ala-
nini kullanıyorsak bir otobüsteki kadın ve erkeklerin
sayısının geçilen duraklardaki inen-binen sayısına
göre değişimini de yine beynimizin aynı alanını kul-
lanarak hesaplıyoruz.
Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşa-
ğıdakilerden hangisidir?
A) Dil öğrenmek ile matematik problemi çözmek
arasında mantıksal benzerlikler vardır.
B) Matematik dersi ile dil dersleri birbirinden ba-
ğımsız olarak verilmelidir.
C) Matematik dersinde başarılı olabilmek için dili iyi
öğrenmek ön koşuldur.
D) Ne kadar fazla yabancı dil öğrenilirse matematik
problemi çözme becerisi de o kadar gelişir.
h
E) Düşünceleri açıklarken sayısal verilerden yarar-
lanmak kompozisyonu daha başarılı hâle getirir.
bilinon on iki burç
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Mustafa ulunması e'de inşa başlanan Anıtkabir ndırmak- nce yirmi asimetrik Asimetrik u yoldaki un insan- aktır. rle ilgili sifat tam- ası kulla- A 20. A A Ülkemizde dil dersleri ile matematik dersinin farklı alanlara ait dersler olduğuna dair yanlış bir algı olsa da bilimsel çalışmalar bunun tam tersini söylüyor. Bir dilin cümle yapısını öğrenmek, o dile ait ezber- lenen sözcükleri mantıksal bir sıra içerisinde birbiri ardınca dizmek ve düşünceleri bir kompozisyon hâline getirip yazabilmek için beynimizin hangi ala- nini kullanıyorsak bir otobüsteki kadın ve erkeklerin sayısının geçilen duraklardaki inen-binen sayısına göre değişimini de yine beynimizin aynı alanını kul- lanarak hesaplıyoruz. Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşa- ğıdakilerden hangisidir? A) Dil öğrenmek ile matematik problemi çözmek arasında mantıksal benzerlikler vardır. B) Matematik dersi ile dil dersleri birbirinden ba- ğımsız olarak verilmelidir. C) Matematik dersinde başarılı olabilmek için dili iyi öğrenmek ön koşuldur. D) Ne kadar fazla yabancı dil öğrenilirse matematik problemi çözme becerisi de o kadar gelişir. h E) Düşünceleri açıklarken sayısal verilerden yarar- lanmak kompozisyonu daha başarılı hâle getirir. bilinon on iki burç
23. (Sebiller, Selçuklu ve Osmanlı Dönemi'nde, yol-
dan geçenlere parasız su dağıtılan yerlerdir. (II) 16.
yüzyıldan önce yapılanlar ahşap olduğu için günü-
müze kadar gelmemiştir. (III) Taş ve mermer yapılı
sebiller, genellikle 16. yüzyıldan ve sonrasından
kalmadır. (IV) Sebiller, İstanbul başta olmak üzere
Bursa, Erzurum, Edirne gibi şehirlerde günümüzde
büfe olarak kullanılmaktadır. (V) Bir külliye içinde
ya da bağımsız olarak tasarlanan bu yapıların
cephe sebili, köşe sebili, pencere biçiminde sebil
gibi türleri vardır; ayrıca bağımsız, anıtsal örnekleri
de bulunur.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi
anlatımın akışını bozmaktadır?
A) I
B) II
C) III
TYT DENEME-1
D) IV E) V
6
buradan da U
id C) Bu çalışmada
2010- Ağust
sel olarak ya
ge sularında
rılmıştır.
D) Alandaki ko
ve Su İşleri
Korunması
tim Planı çe
E) Emet Çayı
öneme sah
li kollarda
nın hem
Türkiye'ye
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
23. (Sebiller, Selçuklu ve Osmanlı Dönemi'nde, yol- dan geçenlere parasız su dağıtılan yerlerdir. (II) 16. yüzyıldan önce yapılanlar ahşap olduğu için günü- müze kadar gelmemiştir. (III) Taş ve mermer yapılı sebiller, genellikle 16. yüzyıldan ve sonrasından kalmadır. (IV) Sebiller, İstanbul başta olmak üzere Bursa, Erzurum, Edirne gibi şehirlerde günümüzde büfe olarak kullanılmaktadır. (V) Bir külliye içinde ya da bağımsız olarak tasarlanan bu yapıların cephe sebili, köşe sebili, pencere biçiminde sebil gibi türleri vardır; ayrıca bağımsız, anıtsal örnekleri de bulunur. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi anlatımın akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III TYT DENEME-1 D) IV E) V 6 buradan da U id C) Bu çalışmada 2010- Ağust sel olarak ya ge sularında rılmıştır. D) Alandaki ko ve Su İşleri Korunması tim Planı çe E) Emet Çayı öneme sah li kollarda nın hem Türkiye'ye