Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

arak yar- dim ola- iya- ami ya- nim mi- mış, gisi 22. Güzel şeyler düşünelim, güzel filmler izleyelim, kitaplar okuyalım, çocuklarımızla zaman geçirelim... Esas olarak "iyimser" olmaya çalışalım değil mi? - Valla, güzel şeyler düşünemiyorsanız da düşünemi- yorsunuzdur! İyimser olamıyorsanız da olamıyorsu- nuzdur! Duygularımızı ve düşüncelerimizi manipüle etmek, orta vadede iyi bir fikir değil... Çok çok yeni bir durumla karşı karşıyayız hepimiz... Dev bir belir- sizlik sarmalının içindeyiz. Bence bu konuda kendi- mize, hakkımızı teslim etmeliyiz... Yine önemli soru: "Önümdeki bir mesele için mi kaygılanıyorum yoksa henüz olmamış bir şey üzerine senaryolar mı yazıyo- rum?" Gerçekten önümüzdeki bir mesele ise, kaygı iyidir, hayatta tutar... Ama genel olarak şöyle düşün- mekte fayda var: "Sağlıklıysam ve hayattaysam daha yapacak çok şey var!" Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Düşünceleri alıntılarla pekiştirme BY Birinci kişili anlatıma yer verme C) Mecazlı söyleyişe yer verme D) Öznel düşüncelere başvurma E) Karşıtlıklardan yararlanma

CAP/TYT 25. Bir oyun, kitap ya da filmde, geleneksel kahraman ni- teliklerine sahip olmayan başkaraktere 'antikahraman denir. Bir kahramandan beklenen genel özellikleri ta- şımaz. Güçlü, cesur ve becerikli kahramanın antitezi olarak tanımlanan antikahraman, başarısızlığı meslek olarak edinir. Beceriksizlik, şaşkınlık, şanssızlık ve za- yıflık gibi özellikleri üzerinde toplar. Aşağıdaki roman kahramanlarından hangisi-par-- çada anlatılan antikahraman kavramına uzak duş- mektedir? A) Anna Karenina, bir devlet adamı olan kocası Alek- sey Karenin'den çok daha genç ve yakışıklı Kont Vronski ile yaşadığı yasak aşk yüzünden kocasını ve çok sevdiği oğlunu terk eder. Rus aristokrasi- sinin bütün kurallarını çiğneyip onurunu ayaklar altına alsa da yaşadığı çelişkiler sonunda intihar eder. B) Moby Dick'teki Kaptan Ahab, kendisini tek bacaklı bırakmış, ruhunda onarılamayacak yaralar açmış devasa beyaz balina Moby Dick'in peşinde ölümcül bir yolculuğa çıkar. Ahab'ın balinayı öldürme takin- tısı, hem kendi ölümüne hem de mürettebat üyele- rinden biri dışındaki herkesin ölümüne neden olur C) Bozkırkurdu romanındaki Harry Haller, yalnızlığı derin bir şekilde hisseden, var olmanın anlamını arayan, izole bir hayatta çoklu ruh hâllerinin değişi- mini yaşayan bir karakterdir. Varlığının bir yarısıyla savaştığı ve yadsıdığı şeyi öbür yarısıyla benim- seyip onaylar. Onun gözünde burjuvazi ikiyüzlüdür ama kendisi tastamam bir burjuva hayatı sürer. Hirstan, göze çarpmaktan sakınır. 26. Genel ağda odaklı olduğu likla ilgili bilgi %78. Doktor ğına teşhis talığa tanıyı giler aracılığ "Genel ağ D) İdealist bir genç olan Oblomov hükümetle yaşa- diği sorunlar sonucunda karamsarlığa kapılır ve sonunda tüm zamanını yatakta pinekleyerek geçir- meye başlar. Hayatını değiştirmek için sürekli plan yapan ama uygulayamayan, çalışmamaktan mutlu olan Oblomov, sevgilisi Olga ile ilişkisini de yürüte- mez. E) İnce Memed, sevdiği kız Hatçe'yle Abdi Ağa'nın zulmünden uzağa, Çukurova'ya kaçıp kendi top- rağını sürmek ister. Ama gidemez; zulüm görür, başkaldırır, başka çaresi olmadığı için eşkıya olur, sonra da halkı inim inim inleten Abdi Ağa'yı öldü- rür. Eşkıya olarak dolaştığı dağlarda yiter gider. doktora git 3 sürecine b ağlardaki rin en ufa teşhisi ko karşı bilin olmalıyız kısmı kı Genel a olsa da içeriğe ması ge lerin de alanın kullan Bu pa lerde G CLE

35. Eskiden kara ateş etrafında ders çalışmaya ve ısınmaya çalıştığım günleri, pek hatırlamak istemediğim anları anımsıyorum. Sürekli dönmemiz gerekiyordu, çünkü korumasız evin derme çatma tahtaları arasından soğuk geliyordu. Ön tarafımız ısınırken arka tarafımız donduğu için sürekli dönerdik. Ama bu sefer de tek ışık kaynağımız olan ateş arkada kaldığı için okuyamıyor, yazamıyorduk. Şimdiki nesle çok abartılı gelebilir ama biz bu zorlukları yaşadık. Yine de özlediğim yanları yok değil o günlerin: ateşin etrafındaki sohbetler, babaannemin anlattığı masallar, nadiren de olsa ateşte közlediğimiz patatesler... Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Yazarın çocukluğundaki her şeye büyük bir özlem duyduğu B) Günümüz gençlerinin her şeyi hafife aldığı, hiçbir zorlukla karşılaşmadığı C) Yazarın geçmişte tarif edilemeyecek kadar çok zor günler geçirdiği D) Hayat ne kadar zor olursa olsun yoklukların insanı yıldıramayacağı Yazarın geçmişte anımsamayı dilemediği zor ve özlediği anların olduğu

okak ve mızla... Serveti- im hu- uştur. olarak a yol ka- ar- k 7. "Davranışa dönüştürülemeyen hayaller, insanın var olan yaşam enerjisini tüketmekten başka hiçbir işlevi olma- yan kan emicilerdir." Bu cümlede anlatılmak istenen aşağıdakilerden han- gisidir? Ulaşamayacağı hayaller kurmak, insanın yapabile. ceklerine de engel olur. B) Gelecek için planlar yaparken elimizdeki ve cebimiz. dekileri göz ardı etmemeliyiz. C) Kimilerine göre hirs kötüdür ama ölçüsünde oldu- ğunda da başarının yolunu açar. D) insanın yaşama bağlılığı ve mutluluğu hayal ettikleri arasında gerçekleştirebildikleri ile ilişkilidir. E) Yüzmeyi öğrenmek istiyorsan kulaç at, denizin seni yenmesine asla izin verme!

2. Türkiye'de edebiyat akımlarının ortaya çıkış şekilleri ark toplum yapısının dönüşümüyle paralellik gösterir. Roman, ancak belirli ölçülerde, Batılı anlamda orta i sınıf tanımına uyan bir kitlenin palazlanmasıyla güç- lenmiştir. Türkiye'de büyük göç dalgası öncesi önemli S bir toplumsallik arz eden köy yaşantısı köy edebiya- tını ortaya çıkarmıştır. Kentleşmeyle birlikte ortaya çıkan yabancılaşma ve yeni toplumsal sorunlar Garip M Akımı'nı doğurmuştur. Bunlar gibi sayabileceğimiz A sayısız örnek Türkiye'de de edebiyat ve toplumun etle timak gibi birbirinden ayrı düşünülemeyeceğini göste- rir. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi söylenebilir? Örneklemeden yararlanılmıştır. B) Benzetmelere başvurulmuştur. C) Taqimlamalara yer verilmiştir. Tanık gösterme vardır. E) Karşılaştırmalara yer verilmiştir.

i 11. Tarih türünde adını duyurmuştur. *----* adlı eserinde ev- liya menkıbelerine yer vermiştir. Eserde sade nesrin dil özellikleri hakimdir. Bu parçada boş bırakılan yere gelebilecek eser ve bu eserin yazarı aşağıdakilerden hangisidir? A) Peçevi Tarihi - Peçevi İbrahim Paşa B) Fuzuli Tarihi - Fuzuli C) Tarih - Nabi D) Seyahatname - Evliya Çelebi E) Paris Sefaretnamesi - Yirmisekiz Mehmet Çelebi

1. Eser yazarken tamamen satılma gayesiyle yola çıkanların sonu da her zaman hüsrandır. II. Elinde kendi kitabıyla derse giren körelmiş zihni- yet, öğrenciler üzerinde ciddi bir psikolojik baskı uygular. 1 III. Bu hüsrana uğrayanların öğretmen versiyonları Soldukça komiktir aynı zamanda. IV. Aslında kötüleşen, öğretmenin öğretici durumun- 3 dan satıcı durumuna dönüşmesidir. V. Asla etik olmayan bu davranış, ders sırasında koltuk altındaki bu kitabın reklamıyla iyice kötüle- şir. 2 mmm Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan dördüncü olur? By CY IV V

2. 6 Bu günlükleri okuyanlardan bazıları, gerek öykülerinden gerek eski günlüklerinden tanıdıkları sanatçının sesinde belli belirsiz bir çatallanma, satır arası hıçkırıkları, biraz üstten alan bir ton sezip benim gibi bu değişik sesi hafifçe yadırgayabilir. Kimi okur ise ter- sine, yazardan artık tam da bunu bekliyor olabilir. Ama ne olursa olsun, hangi izlenim ağır basarsa bassin, kusursuz bir Türkçe ile dilin tadını çıkararak zekâyla ve duyarlıkla yazılmış bu günlükler; düşünsel bir ferahlamanın yanı sıra, yazınsal bir doyum da kazan- dıracak okuyana. Bu parçadaki altı çizili ifadeyle Z Yazarın üslubunda önceki eserlerinden farklı bir yol izlemesi Eserin, okuru dil inceliği ile örülmüş bir metinle buluşturması III. Sanatçının ele aldığı konularla okuru şaşırtması durumlarından hangilerine gönderme yapılmamıştır? A) Yalnız I D) I ve II B) Yalnız II E) II ve III C) Yalnız III

duğuna 3. Günlük, uzun ve zengin bir kimlik belgesinden farksızdır. Ben 1978'den bu yana düzenli olarak günlük tutuyorum. Bu süre içerisinde yüze yakın defterim oldu. Benim insansal ve sanatsal tüm gelişmem, geniş bir el yazısıyla ve neredeyse okunaksızca doldurulmuş bu sayfalarda yer alıyor. Hiç kuş- kum yok ki o eskimiş, marmelat lekesi olmuş, sigara külle- riyle yanmış onlarca defter olmasaydı, benim kitaplarım da asla olmazdı. Bu parçada yazar, günlükleriyle ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisine değinmemiştir? A) Günlüklerinin kitaplarının ana kaynağını oluşturduğuna B) Yazı yazma yeteneğinin uzun bilgi ve birikimlere mümkün ol- duğuna C) Uzun yıllardır günlük tuttuğuna ✓ Günlüklerini büyük bir titizlikle oluşturup sakladığına Günlüklerinde güncel ve sanatsal yaşantısına ait geliş- melerin yer aldığına X PARAGRAFTA YARDIMCI DÜŞÜNCE

6. Çocuklarım için düşünebilirim. Kendim bir şekilde din- leniyorum ama çocuklarımın tatil sürecini yaşamalarını isterim. Bu nedenle canım hiç istemese dahi mutlaka her yıl onları bir yerlere götürmeye çalışırım. Çocukla- rim her zaman önceliğim olmuştur. Onların mutluluğu benim mutluluğum demektir. Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söylenmiş olabilir? Her yıl tatile gitmek için bir şekilde bir neden bulur musunuz? B) Çocuklarınızın eğlenmesi için tatile gider misiniz? En zor şartlarda dahi tatil planınız olur mu? D) Çocuklarınızın istememesi tatile çıkmanıza engel olabilir mi? E) Kendiniz için bir şey yaparken çocuklarınızı düşün- mez misiniz? B

Ş D ta IZ ? me A 39 - 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Bilim adamları, yer altındaki temiz ve atık su borusu ağlarının haritalanmasında ve bu ağlardaki kaçakların ve tıkanıklıkların tespit edilmesinde faydalı olabilecek bir robot geliştirdi. Golf topu büyüklüğündeki bu robot, boru içinde ilerlerken veri toplayabiliyor. Her birinin içinde mikro işlemci, hafıza kartı, algılayıcılar ve pil bulunan robotlar; sesi, sıcaklığı, basıncı, ivmeyi, boruların konumlarını, yönlerini ve manyetik alanı algılamak üzere programlanabiliyor. Robotların algılayıcıları ancak ani değişimler olduğunda, örneğin su kaçağına işaret eden bir ses geldiğinde ya da düzensiz su akışını gösteren hızlı dönme hareketi gerçekleştiğinde etkinleştirilebiliyor. Robot, her durumda ölçüm alma özelliğini artırabiliyor. Uzmanlar, temiz ve atık su borusu ağlarıyla ilgili verilerin önem taşıdığını söylüyor. Çünkü bir sorun çıkması durumunda genellikle kazı gerektiğini belirtiyorlar. Araştırmacılar, bu yüzen robotları şehirlerin altındaki su dağıtım ağlarının haritalarını çıkarmada etkin bir şekilde kullanacak çünkü mevcut durumda su borularını gösteren harita ve planlar, boruların bakım ve onarımında ihtiyacı karşılamıyor. 39. Bu parçada "yer altı su borusu robotları" ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A Su borusu ağlarının yapısal özelliklerinin belirlenmesinde etkili olduğuna B) Yapacağı işe göre programlanma özelliğine sahip olduğuna C) Yer altı su borusu çalışmalarında zaman ve enerji kaybını önlediğine D) Kazı yapmadan su borularıyla ilgili arızaların tespitine olanak sağladığına E) Kullanılmaya henüz başlanmadığına

1. Eğer örgüt kültürü katılımcı görüşe uygun değilse o zaman üstten belirlenmiş amaçları kullanmak gerek- mektedir. II. Örgüt kültürü biçimsel ve otorite yanlısı ise katılım yoluyla amaç belirlenmemiş ise iş gören bunu hileli olarak algılayacak ve bu sürece güvenmeyecektir. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir? A) Katılımcı olmayan yani yalnızca otorite tarafından, katılımcılar yok sayılarak belirlenen örgüt kurallarını iş gören aldatıcı olarak düşünür ve güvensiz davranır. B) Örgüt kuralları belirlenirken katılımcıların görüşleri dikkate alınmazsa iş gören sürece katılmakta zorlanır ve verimsiz çalışır. C) Yöneticilerin belirlediği tüm kuralların iş görenler tara- fından belirlenmesi mümkün değildir, iş görenler anca sürece katılırsa işe sarılabilir. D) İş görenler, yöneticilerin tepeden inme koyduğu kural- lara karşı mesafelidir ancak bu durum katılımcıların süreçte olmasıyla aşılır. E) Sürece katılım konusunda zorluk yaşayan iş görenler, yaptıkları işte örgüt kurallarını belirdiklerinde olumsuz süreci atlatabilir.

Kronometreni aç! 11. Romanın başkahramanı Ahmet Cemil on dört yaşındayken, avu- kat olan babasının Süleymaniye'de aldığı evde annesi, kız karde- şi İkbal ve hizmetçileri Seher'le birlikte yaşamaktadır. O, bir gün bir basımevi kuracağı ve önemli bir şair olacağı hayalleriyle ge- ce gündüz çalışır. Onun en büyük hayali insanlığın hayatını anla- tan, yeniliklerle dolu bir şiir yazmaktır. Öyle ki bir gülümsemey- le başlasın, bir damla gözyaşıyla sona ersin. Ahmet Cemil tüm bu şartlar altında okulunu bitirmeyi başarır. Ancak o yılın kışı Ah- met Cemil'in dayanma gücünü tüketen bir sefillik dönemi olur. Kendisinden ders alan Almanlardan rica ederek ders saatlerini elden geldiğince değiştirir. Bu arada son bir ayıklamadan sonra şiirleri küçük bir defter hâlini alır. Sonunda rahatlamıştır. Şiirle- rini en yakın arkadaşı Hüseyin Nazmi'ye okumak üzere yola çı- kar. Bu parçadan hareketle Ahmet Cemil ile ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisi söylenemez? A) Büyük bir şair olmadığı ve bir yayınevi açmayı amaçladığı t B) Aynı anda hem yabancılara ders verdiği hem de şiirler yaz- dığı + C) Edebiyatla ilgili hayallerini gerçekleştirebilmek için birçok sı- kıntıya katlandığı + D) Trajikomik anlatı özelliği taşıyan, insanlık konulu şiire imza atmak istediği E) Şimlerini şair arkadaşı Hüseyin Nazmi'nin eleştirileri doğrul- tusunda yazdığı + 12 13

ARI 10. Edebiyatta yeniden doğmak, eski varlığımızla ilgiyi kesmek de- ğil, ona yeni bir hayat aşılamaktır. Sözünü ettiğim alanlarda bi- zim eski varlığımız, hatta yegâne varlığımız Tanzimat'tan önceki dünyamızdır. Bu dünyaya sırt çevirenler, yenilik adına Batı'ya yö- nelenler yabancılaşan insanlardır. Avrupa'ya sırtını dönüp Tanzi- mat öncesi edebiyatın gölgesine sığınanlar da mezar taşlarına mahkûm insanlardır. Oysa biz modern Türk edebiyatının kuru- lup gelişmesi için ne yabancılaşmalı ne de geçmişe takılıp kalma- lıyız. Biz Batı'nın sanat anlayışıyla sanat geleneğimizi barıştırma- lıyız artık. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A Tanzimat öncesi sanat ve edebiyat birikimlerimize sırt çevir- mememiz gerektiğine + BY Yalnızca Tanzimat edebiyatı öncesine bağlı kalarak modern- liği yakalayamayacağımıza Kendi geleneğimizi bırakarak Avrupa'ya yönelmemizin sanat- ta kendi çizgimizi yitirmek anlamına geldiğine DBati'nin sanat geleneğini kendi sanat geleneğimiz hâline ge- tirerek modern sanatımızı oluşturabileceğimize + E) Batı'nın sanat geleneğinden tamamen uzak kalmayı tercih eden sanatçıların hayat hakkının olmadığına + p Test 4C) 1 Te

1 Yaşlılar düşme korkusu yaşadıkları zaman gün- lük yaşam aktivitelerini daha fazla sınırlandır- maya başlar. Aktiviteler kısıtlandıkça fiziksel güçsüzlük, bağımlılık ve yetersizlik artar. Yaşlı, düşmemek için hareketlerini kısıtladıkça bir dönem düşmekten kendini korur fakat hare- ketsizlik nedeni ile yetersizlik gelişir, kol ve bacaklarda kuvvet kaybı artar, günlük yaşam aktivitelerini gerçekleştirme yeteneği azalır ve sosyal çevreden uzaklaşır, böylece düşme riski daha da artar. Bu parçaya göre yaşlılarla ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisine ulaşılamaz? Konforlu yaşam beklentileri, fiziksel aktivite- lere engel olmaktadır. Düşme korkusu fiziksel olumsuzlukları doğurmaktadır. C Hareketsizlik vücut organlarının işlevini kay- betmesine yol açmaktadır. -Düşme korkusunun yarattığı hareketsizlik yaşlı bireye fayda sağlamamaktadır. Düşme korkusu yaşlı bireyin sosyal yaşamı- na da etki etmektedir. SEHINGUT

Kendini beğenmişliğin ölçütü olmaz. Kendini beğen- dereceniz söz konusu değildir. Kendini beğenen zamanlarda yavaş yavaş kendine methiyeler düzmeye insan, kibrin tohumlarını ekmeye başlamıştır. İlerleyen kendine odaklanmış bir birey oluşacaktır. Geri dönül- o bunu daha bir şevkle yapacak ve sonunda tamamen imkânsız bir yola girilmiş olacaktır Ne mesi neredeyse tür özellikleriniz olursa olsun her bireyin mükemmel özelliklerle donatıldığını unutmamak gerekir. İstenildiği takdirde ne cevherler çıkacağı da bilinmelidir. Bu parçada vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Kendi özelliklerinizi ön plana çıkararak başkalarına yüklenmek doğru değildir. www.pelikankitabevi.com. me 4. B) Kendini beğenmişlik, kişinin kendini diğerlerine ka- patması demektir. (C) Sadece kendisinde güzel özelliklerin bulunduğu anlayışı doğru değildir. Elçerik, D) Kendini beğenen bireyler başkalarıyla karşılaşınca özelliklerini belirtirler. E) Kibir, geri dönülmesi zor mesafeler katettiren bir süreçtir. deme Anı ya bir kıs gi bir gerç sıkıs yı, bu bu di k