Paragrafta Konu-Ana Düşünce Soruları

cevidozenter na anu okurke bir ilyen temel nitelendir Bu parçada dakiler henk unsurlara yer vermesi entre fordelerden izler tasimaması dolu bir anlatimla oluşturulması Our un raman etkisi altında birakabilmesi A) Devim 5) Sosial Oly Orinti E) Okuyu diyerek ekkü nemediniz mi nasilta a gorunti, yalnızca nisine girippiksi tür da yenilmesi sevmesi ostluklarını sergilemesi pyutsuzluklarında yitip dir bu olsa olsa yapay nde yani ayrıntıda giz 14. Küçük filmleri oldum olası sevmişimdir. Arkasında büyük yatim lar olmayan, reklamı, tanıtımı yapılmayan, çoğu zaman salonlar da kendine yer bulamayan filmler... Şimdilerde dev film şirketle rine abone olmuş yeni film tüketicileri "festival filmi" durgunmuş, çok kasiyormuş, kafa ütülüyormuş böyle filmler. çümsüyor bu filmleri. Neymiş efendim, akmıyormuş, sikiciymous, amacının yön değiştiriyor olması. Sinema sanatı da her sanat ko Umursamıyorum hiç böyle lafları! Asıl tehlikeli olanı sinemanın eğer işte o zaman bir zarardan söz edilebilir. Ne yazık ki çoğu za lu gibi kendi özünden ayrılarak başka gayelere hizmet ederse man ticaret endişesinin bir sanatı yapici olmaktan çok, yıkıcı bir vasıta haline getirdiğini görüyoruz. İşte bu da benim içime taş Bi- Bu parçadaki yakınma, özellikle aşağıdakilerden hangisine yö- neliktir? 16. Öyküler daki bo ni olan li tanik ânında sıyla de on öyküs duru li par gili olarak vurgulan- bi oturuyor. Bup nite mlama ada verme A) B) mitma karma C D E) A) Sanatın sadece sinema ile sınırlandırılarak hizmet alanının daraltılması B) Sinemanın, amacının dışına çıkılarak kazanç elde etme ara- ci olarak görülmesi C) Bazı filmlerin sinema salonlarında gösterime girmesinin en- gellenmesi D) Sinema sanatıyla ilgili yatırım, reklam ve tanıtım çalışmala- rinin yapılmaması E) Festival filmleri ile gerçek sanat filmlerinin aynı salonlarda gösterime girmesi ARI Test 1A 4 Tec

30. Misir yetiştiren bir çiftçi, her yıl en kaliteli misir ödülünü alırmış. Çiftçi, ödül aldığı mısırların tohumlarını da ekmeleri için komşularına da- ğıtırmış. Bunu öğrenen bir gazeteci röportaj yapmak için çiftliğe gelmiş; gazeteci, çiftçiye sormuş: "Seninle her yıl aynı yarışmaya giren komşularına, kaliteli tohumlarından vermeyi nasıl göze alabiliyorsun? Çiftçi de: “Rüzgâr, olgunlaşan mısırlardan polenleri alır ve tarla tarla dağıtır. Eğer komşularım kalitesiz misir yetiştirirse çapraz tozlaşma sonucu her geçen yıl ürettiğim misirin kalitesi düşer. Eğer kaliteli mısır yetiştirmek istiyorsam komşularıma ka- liteli misir yetiştirmeleri için yardım etmeliyim." diye yanıt verir. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada ifade edilen durum ile bağdaşmaz? A) Anlamlı ve iyi yaşamak isteyenler başkala- rinin hayatlarını da zenginleştirmelidir. B) Bir yaşamın değeri dokunduğu hayatlarla ölçülür. C) Mutluluğu seçenler, başkalarının mutlu- luğa ulaşmasına yardım etmelidir. D) Birimizin refaha ulaşması, herkesin refaha ulaşmasına bağlıdır. E) Her birimizin kazanması, birimizin menfa- atine bağlıdır.

be TYT Temel Yeterlilik Testi TÜRKÇE 22. "Temizlik, imandandır." sözü, Türklerdeki temizli gin biraz da dinden geldiğini söyleyebiliriz. Türk- 23. Tanza ler, savaş sırasında bile yıkanmayı ihmal etmezler. lisen Evliya Çelebi, Seyahatname'sinin ikinci cildinde Cene Azak Savaşı'ndan söz ederken Silistre Valisi Kenan şiirle isim Paşa'nın dört bir düşmani pusuya düşürdüğü gü- nilik nün akşamında Türklerin bir temiz yıkandığını an- latır. Türklerin bu yanini bile 17. yüzyılda yaşamış Nec bir Avusturya generali çevresine şöyle öğüt vermiş lan "Türklerle kış aylarında savaş etmelidir çünkü bun- lar, savaş sırasında bile yıkanmaya önem verdikleri gu için sık sık hastalanırlar." Ünlü parnesyen Şair Gauti- ma er, Istanbul hamamlarında yıkandıktan sonra kendini BU o kadar dinlenmiş bulur ki gökyüzünde meleklerle yürüdüğünü sanır. Bu parçada Türklerin temizlik alışkanlığıyla ilgili 11 olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? y A) Türklerdeki hamam kültürünün bazı sanatçıları çok etkilediğine B) Türklerdeki temizlik alışkanlığının dinî temelleri- nin olduğuna C) Savaş gibi hayati durumlarda bile temizlikten ödün verilmediğine D) Temizlik alışkanlığımızın eserlerimizdeki ana te- malardan olduğuna E) Yabancıların bizim alışkanlıklarımızın doğurabile- ceği olumsuz sonuçlardan yararlanmak istediği- ne Palme Yayinevi

iSLER, yayın grubu 35. - 36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız 37. Varlığın doğasında bulunan değişim, en yalın anlamıyla Yala birlik mevcut bir durumdan başka bir duruma geçmektir, Tüm canlılar, fizyolojik ve morfolojik anlamda sürekli bir değişim içindedirler. En küçük hücresel oluşumlardan en geniş çaplı oluşumlara kadar her alanda değişimin etkisinden ve etkinliğinden söz edilebilmektedir. Bitkiler. hayvanlar, insanlar, örgütler ve toplumlar sürekli olarak değişmektedirler. İnsan söz konusu olduğunda, kavramlaştırma ve işleyiş daha karmaşıklaşmaktadır. İnsanların değişimi; fiziksel, zihinsel, ruhsal, duygusal ve davranışsal boyutlarda yaşanabilmektedir. Benzer şekilde değişim, insanların kurduğu ya da insanlar için kurulan tüm sistemler için de geçerlidir ve çeşitli düzeylerde hayata geçmektedir. baş rah kola kar uğ olr bulduğum ark ettim. İlk leyebilirim. "uncaktı. leyebilirim. tası vardı. Bu kardeşlerimle erçekten çok çiviler, paket bir oyun makinesi zaman tüm nra yeniden ğa ya da başka son derece eç ve karton kutu a yansıtan bir di. Böylece var nenin gücünü Kc he vu d il S 35. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? kişiyle ilgili bilir? 37. zorluğa katlanır. ta karar vermiştir. A) Bir durumdan başka bir duruma geçen varlıkta değişimin ve gelişimin gerçekleştiği B) Bütün varlıklar için gerekli olan değişimin insanda daha çeşitli boyutlarda gerçekleştiği C) İnsanlarda değişimin diğer canlılara göre daha net olarak gözlemlendiği D) Değişimin, sadece insanlarda değil insanlarla ilgili tüm sistemlerde de yaşanabileceği son derece nin desteğini Dünyadaki her canlının er ya da geç mutlaka değişime maruz kalacağı iSLER 36. Bu parçadan hareketle değişim kavramı ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Tüm canlıların fiziksel ve yapısal anlamda değişim içinde oldukları B) En küçük varlıklardan en büyük varlıklara kadar etkisinin olduğu C) Ortak bir amaç için bir araya gelmiş yapılarda da gerçekleştiği D) En kapsamlı ve karmaşık olanının insanlarda ortaya çıktığı mulhes 38 3 E) İnsanlar üzerinde en etkili olanının zihinsel ve duygusal boyutta yaşandığı 14 Diğer Sayfaya Geçiniz.

25. 24. Bir metni oluşturan bölümlerin ve tümcelerin anlamlarının toplamından ziyade bunların aralarındaki bağıntılardan doğan bütünsel anlamın metnin konusunu oluşturduğunu söylemek mümkündür. Konu bir metnin esasını oluşturan ilk ögedir. (1) Yazar söylemek istediklerini, seçtiği konu aracılığıyla okuyucusuna aktarır. Konu, işlevsel bir kavramdır çünkü iletişimsel bir amaca ve dinamizme sahiptir . (2) Konu, yazarın işlemek istediği bir ham madde ya da araç durumundadır. Yazar düşüncelerini aktarırken bir durumu, olayı, problemi ya da bir düşünceyi esas alarak uygun bir metin türünde anlatır. (3) I. Bu ifade ediş, hiç şüphesiz, dilin ustalıkla kullanımını da gerektirir. II. Çünkü konu, yazara düşüncelerini iletebilmesi için bir ortam hazırlamaktadır. III. Metnin derin yapısına ait bilgisel bir yapıdır ve soyut bir kavramdır. Bu parçanın anlamlı bir bütün oluşturabilmesi için parçada 1, 2 ve 3 ile belirtilen yerlere I, II ve III numaralı cümleler ayağıdakilerin hangisinde verilen sırayla getirilmelidir? N 3 A) INI B) II D III II e E) II IN

5. C Temellerini Orta Asya Türklerinin kullandığı on iki hayvanlı takvimden alan Çin takvimi, on iki yıllık dön- gülerden meydana geliyor ve Bati astrolojisinde kul- lanılan astrolojik takvimlerden kısmen farklı olarak her yıl ayrı bir hayvanın adıyla anılıyor. Bu cümleden kesin olarak çıkarılabilecek vara aşağıdakilerden hangisidir? A) On iki hayvanlı takvim, Türklerin çok eski dönem- lerden itibaren astroloji ile yakından ilgilendikle- rini gösterir. B) Çin takvimi, iskeletini on iki hayvanlı Türk takvi- minden aldığı için on iki senelik bir döngüye sa- hiptir. C) On iki hayvanlı takvim, Türkler tarafından bulu- nup başka takvimlere örnek olmuştur. D) Tabanını Orta Asya Türklerinden alan on iki hay- vanlı takvim, on iki döngüden oluşan ve her yılın bir hayvanla isimlendirildiği uluslararası bir tak- vimdir. Ana hatlarını Orta Asya Türklerinin yararlandığı on iki hayvanlı takvimden alan Çin takvimi ile Batı astrolojisinde kullanılan takvimler arasında ben- zerlik vardır.

17. Pek çok memelinin kürk rengi, vacutlarının farkli bol gelerinde degiskenlik gösterir. Ancak pandalardaki gibi yalnızca kolların, bacakların, göz çevresinin ve kulakların siyah olması başka memelilerde görülen bir durum değil, Yapılan bir çalışma, pandaların ilginç görünümünün nede- nini açıklıyor. Çalışma kapsamında araştırmacılar panda kürkünün belirli bölgelerini inceledi ve bu bölgelerdeki açık ve koyu renkleri, 195 etobur türünün ve 39 ayı alt türünün bu kürklerindeki renklerle karşılaştırdı. Ardından kürklerdeki renk tonlan çeşitli ekolojik ve davranışsal değişkenlerle eşleştirildi. Sonuç olarak pandalar vücutlarının büyük oran- da beyaz olması sayesinde karlı ortamlarda; kollarının ve bacaklarının siyah olması sayesinde de gölgenin bol oldu- ğu ormanlık alanlarda rahat gizlenebiliyordu. Diğer yandan araştırmacılar pandaların yüzlerindeki ve kulaklarındaki koyu rengin saklanmaya değil iletişim kurmaya yaradığını ortaya çıkardı. Koyu renkli kulakların, pandalara yırtıcı bir hayvan izlenimi verdiği ve avcıları korkutma görevi üstle- nebileceği öne sürülüyor. Göz çevrelerinde bulunan koyu renk halkaların ise pandaların birbirlerini tanımasına ya da rakiplerin birbirine gözdağı vermesine yaradığı belirtiliyor. Uzmanlara göre pandaların kendilerine özgü renkleri, bes- lenme alışkanlıklarıyla da ilişkili. Bu parçada "pandaların kürk rengi" ile ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Pandaları farklı koşullarda daha avantajlı hâle getirdiği anlatılmaktadır. B) Pandaların beslenme alışkanlıklarını ve yaşam koşulla-B rini doğrudan etkilediği anlatılmaktadır. C) Pandaların doğadaki diğer hayvanlarla iletişiminde kul- landığı en önemli öge olduğu söylenmektedir. L 6 D) Pandalar dışındaki hiçbir hayvanda bu renklerin bulun- madığı ifade edilmektedir. S E) Pandalarda yırtıcı hayvan görünümü oluşturarak onla- A rin avlanılmasına engel olduğu ifade edilmektedir. R M 0

EN 26. Öykülerimdeki anlatıcıyı ben olarak düşünmezseniz iyi olur. Bir öyküdeki sevgili, ille de yazarın sevgilisi değildir. Elbette bir küçük yaşantıdan, yaşanmış, gerçek anlardan da yola çıkarak öyküler, romanlar yazılabiliyor ---- Önemli olan okuru, bu görüntülerin gerçekliğine inandırması, onu bu görüntülerin içine çekmesidir. Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına göre, aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) ancak yazarın başından geçenleri başkasının öyküsü gibi anlatması gerekir B) ama yazarın çizdiği görüntülerin ille de yaşanmış olması gerekmez C) fakat yazar yaşadıklarını sanatın imbiğinden geçirerek anlatmalıdır D) bence yazar, gerçek olayları, gerçek olmadığı izlenimi bırakacak biçimde anlatmalıdır E) fakat yaşanmış olaylardan bir seçme yaparak eserini oluşturmalıdır

7. Önceleri, demirden yapılmış yontma aracı olmadigindan dikill taşlar yontulmadan, kaba bir biçimde dikilir. Toplumlar bir olayı ya da bir kişiyi belleklerde canli tutabile 1. Bunların en ünlüleri ise Eski Mısır'da bulunan dikili taslar için anit dikerler IV. Bu anıtlardan bazıları da dikili taşlardır. V. Sonraları alet yapimi ve el sanatları geliştikçe dikili taşlara daha zarif biçimlerde ortaya çıkar. VI. Eski çağlardan günümüze dek gelmiş böylesi pek çok an vardır. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşt racak biçimde sıralandığında hangisi baştan dördüncü olu A) VI B) II C) III D) IV E Bu yüzyıllarda bilgi herhangi bir amacın aracı olarak gönül

mizda on kat artma- mele- ni bir m. 35. - 36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplay) Gelenek ve inançlarımızda servi ağacı, insanindo- ğumdan Blüme kadar var olma çabasının bir sembo lo olarak görülmüştür. Mevsimlerin zorlu şartlarına rağmen yeşilliğini hiç kaybetmemesi ve dayanikli olması ile serviler, hayatı tasvir etmektedir. Gövde si semaya dik bir şekilde uzandığı için de servinin doğruluğu temsil ettiğine inanılmaktadır. Onunla ilgi li başka bir inanış da insana iyi şans getirdiği ve onu bolluk ve bereketi simgeleyen "hayat ağacı" olarak koruduğudur. Ayrıca serviler, eski Türk kültüründe da nitelendirilmiştir. Ağacın mevsim şartlarına rağ- men hep yeşil kalması ise ölümsüzlüğü simgeler. Eskic says veri biz gar dik VE z Dün- nya tü- türünde de hayat ağacına benzetilmiş ve dallarına üm ayi bilir Aynı zamanda minareyi andıran servi, Osmanli kal konmuş kuşların, hayatın içindeki canlıları temsil ettiği düşünülmüştür. er- 3 - N L R 35. Bu parçaya göre servi ağacıyla ilgili inanışların ortaya çıkmasının temel nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Diğer ağaçlara göre daha geniş bir alana yayıl- masi B) İnsan topluluklarının yaşamına fayda sağlaması C) İnsanın fiziksel özellikleriyle benzerlik göstermesi Kimi özelliklerinden dolayı ona sembolik bir de- ğer atfedilmesi E) Ömrünün uzunluk bakımından insan ömrüne denk olması 1 Bu parçadan hareketle aşağıdaki yargıların han- gisine ulaşılabilir? A) Toplumun farklı katmanları tarafından benimse- nen değerler kolayca yaygınlaşır. B) Hayatı anlamlandırırken doğadaki varlıklardan ve onların özelliklerinden faydalanılır. Hayatın zorluklarına karşı çıkabilmek için bazı kültürel ve toplumsal değerler üretilir. D) Doğa olaylarını doğru yorumlayabilen toplumlar, yaşamı ve ölümü daha iyi anlayabilir. E) Doğadaki nesnelere anlam yüklenirken geçmiş- ten gelen tecrübelerden yararlanılır. > Diğer sayfaya geçiniz.

Deneme 24 13 ve 14. soruları aşağıda verilen parçaya göre cevaplayınız. 15. Aşağ olabi AB ma- eleri ev- B) kin vor a- en (1) Elhamra Sarayı'nın surların dışına açılan kapısı, hüküm- dolayı Adalet Kapısı adıyla bilinmektedir. (11) Bu tahkimathi darların burada halkın hukuki meselelerine bakmalarından kapıdan sarnıçlar mahalline geçilir. (III) Bu kesimde yer alan V. Carlos'un yaptırdığı yarım kalmış Rönesans üslubu sarayın yerinde, 1524'te yanan harem bölümü ile bir divanhanenin bulunduğu bilinmektedir. (IV) Buradan Elhamra Saraybin en et n i eski bölümlerinden olan mersinağaçları avlusuna geçilir; bu avlu uzun bir dikdörtgen şeklinde olup ortasında aynı biçimde bir havuz bulunmaktadır. (V) Mersin ağaçları avlusunun bat- sındaki büyük mescid ile çevresindeki bazı mekânlar V. Car- los tarafından kiliseye çevrilmiştir. (VI) Bu avludan bir revak aracılığıyla Elçiler Salonu'na girişi sağlayan ve kabul salonu olarak kullanılan İnâyet Holü'ne geçilir. (VII) Uzun dikdörtgen şeklindeki bu oda, petekli ve mukarnaslı süslemeye sahip olan sedir ağacından bir kubbeyle örtülüdür. 13. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? AVIL B) VỊ C) III D) V E) IV 14. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisinde yargı, gerekçesiyle verilmistir?

bir a e 1 33. Çernobil Duası'nda Aleksiyeviç, 26 Nisan 1986'da mey- dana gelen tarihin en feci nükleer reaktör kazasını oda- ğına yerleştirerek trajediyi yaşamış insanların bireysel tanıklıklarını aktarıyor. Masum yurttaşlardan itfaiye erleri- ne, parti yöneticilerinden askerlere onlarca insan, anlat- tıkları hikâyelerle hâlen yaşamakta oldukları korku, öfke ve belirsizliği gözler önüne seriyor. Monolog biçimindeki röportajlardan oluşan Çernobil Duası, duygusal gücü ve dürüstlüğüyle hem unutulmaz bir sözlü tarih çalışması hem de almak isteyen için sayısız ibretler barındırıyor. Bu parçada Çernobil Duası'nın hangi yönü üzerinde durulmaktadır? A) Etkileyici gücünü içeriğinde barındırdığı trajediler- den aldığı B) Dikkat çekici dil ve üslûbuyla kitleleri peşinden sü- rüklemesi C) Röportaj tekniği kullanılarak meydana getirilen bir eser oluşu D) Tarihe işık tutarken gelecek günler için de ders veri- ci özelliğinin oluşu E) Merkezine aldığı kahramanların olayın şokunu üzer- lerinde taşımalari Desigwylia Diğer sayfaya geçiniz

2018 9. ve 10. soruları aşağıda verilen parçaya göre cevaplayınız. Ünlü yazar Asimov, Güç Duygusu adli bilim kurgu öyküsünde, iki sayıyı alt alta yazıp bu iki sayının çarpımını hesaplayabilen bir tek- nisyenin insanlarda yarattığı şaşkınlığı anla- tir. En basit işlemlerin bile ceplerde taşınan hesap makineleriyle yapıldığı bu uzak ge- lecekte, bir adamın çarpma işlemini elle ya- pabilmesi büyük bir şaşkınlığın ötesinde bir ulusal güvenlik konusu hâline gelir. Oysa Asi- mov, 1958 yılında öyküsünü yazdığında he- sap makinesi henüz icat edilmemişti. Bugün insanların en basit matematiksel işlemler için ceplerinden akıllı telefonlarını çıkarıp hesap makinesini açtığını görmek, üzüntü vermesi- nin yanı sıra Asimov'un betimlediği uzak ge- leceğe yaklaştığımızı hissettiriyor. y A R 9. G Bu parçanın yazarına göre teknolojinin kaygı ve- ! rici yönü aşağıdakilerden hangisidir? A Y Toplumları zamanla felakete sürüklemesi B) Insanların ruh sağlığını olumsuz yönde etkileme si N C) Ulkelerin ulusal güvenliğini tehlikeye atması D) Farklı toplumlarda benzer tepkilere yol açması Insanların zihinsel becerilerini olumsuz etkileme- Si

33. Gazeteci: (0) Şair: • Ben böyle düşünmüyorum. Sadece slirimi yazmak istiyorum ve yazıyorum. Sonra o glire dönüp bakıyorum ve kendi kendime "Ben bunları bir yerden hatırlıyoruml" diyorum. Yaşadığım bazı şeyler kendiliğinden giriveriyor piirime. Ben istesem de Istemesem de bilinçaltım rahat durmuyor, slirim benden bağımsız işliyor. Şiir tam anlamıyla bilinçaltinin yönettiği ve oluşturduğu bir tür. Bunun dışında, bazen etrafımda sahit olduklarımı slirleştiriyorum. Vapurda kulak misafiri olduğum bir sohbet, izlediğim filmlerde yabancı bir film de olabilir bu- yer alan diyaloglar bile aniden glire dönüşebiliyor. Gazeteci: (11) Şair - Toplumdan kopuk herhangi bir şey söz konusu olamaz. Şiir turunu; aşk şiiri, mevsim şiirleri, psikolojik şiirler bir yana, toplumsal şiirler bir yana gibi taraflara ayırmanın da olanağı yoktur. Çok güzel bir aşk şiiri yazarsınız ve o şiir binlerce insana ulaşır, işte o zaman şiiriniz toplumsallaşır. Aşk kişisel bir duygu olduğu kadar aynı zamanda toplumsal bir olgudur da. Ya da şiirinizde bireysel bir acınızı konu alırsınız, o şiir yine pek çok insana ulaşır ve şiirinizde kendini bulan kişiler olur ve şiiriniz yine toplumsallaşmış olur. Bu diyalogda bos bırakılan yerlere aşağıdakiler- den hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) I. Şiirlerinizde sadece yaşadıklarınızı mi yazıyor- sunuz? II. Şiir toplumdan uzak midir, şiir toplum ilişkisini nasıl değerlendiriyorsunuz? B) I. Duygularınız mı düşünceleriniz mi yön veriyor şiirinize? II. Şiiri toplumsal meselelerden uzak tutmak mümkün müdür? 1. Şiirinizi yazarken okurun ne istediğini de bilmek gerekiyor mu? II. Şiir, işlediği konulara göre adlandırılabilir mi, şiir türleri nelerdir? D) 1. Yaşadıklarınız mı yaşamak istedikleriniz mi sizi şiir yazmaya yöneltti? II. Şiirin sadece bireye dönük olması doğru mudur? EV I. Birey mi toplum mu şiirin öznesi olarak ön plana çıkmalıdır? II.Edebi türler içinde şiir, ne kadar toplumcudur ya da toplumcu olmalı mıdır?

ÇAP/TYT / Türkçe Testi 2 18. Durgun denizin minik dalgacıkları üzerinde, güneşin altın gibi ışıldadığı pırıl pırıl bir sabahtı. Sahilden bir mil uzaklıkta, denizi kucaklarcasına ilerleyen bir balik- çı teknesi, martılara kahvaltı zamanının geldiğini haber veriyordu. Binlerce martı, bir lokma yiyecek için müca- deleye girişmişti bile. İşte zor bir gün daha başlıyordu. Sahil ve teknenin çok ötesinde, bir martı, tek başına uçuş çalışmaları yapıyordu. Bir hayli yükseldiğinde perdeli ayaklarını indiriyor, gagasını kaldırıyor ve ona acı veren bir kavisi oluşturabilmek için kanatlarını iyice geriyordu. Bu kavisi oluşturabilirse daha yavaş uçabi- lecekti. Şimdi rüzgâr hafifçe yüzünü yalıyordu. Hemen altındaki uçsuz bucaksız deniz neredeyse hareketini yitirmişti ve o sanki havada asılı kalmış gibi yavaşla- mıştı. Bütün dikkatini toplayarak gözlerini kıstı, nefe- sini tuttu ve zorladı. Bir... Tek... Biraz daha... Hadi... Yüksel... Şimdi kavis... Yoo hayır... Derken bütün tüyleri birbirine karıştı, hızı kesildi ve düştü. Tekrar bir kavis oluşturabilmek için kanatlarını gerdi. Yavaş ya- vaş uçuyordu ki yine hizi kesildi ve düşecek gibi oldu. Hiç utanmadı bundan. Bu parça ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi . söylenemez? A) Farklı duyularla ilgili ayrıntılara yer verilmiştir. BHinsandan doğaya aktarma yapılmıştır . C) Benzetmeden yararlanılmıştır. D) Yinelemelere yer verilmiştir. E) Örnekten yararlanılmıştır. CAP

a 3,30, soruları asagidaki parçaya göre cevaplaymix 36. Asagidakilerden hangisi bir örnek niteliğinde de N Oniversitesinevat yeterli bulmayan bir derece sonrasında B) Bir bayram ziyarels gelmeden önce ad Sauldiginin aksine biz insanlar bize lyl davrananlara bilinçaltımız, bize iyi davranmayan kişilerin bize olan degil davranmayanlara daha müsamahaliyizdir. Çünki tavirlarının beklediğimiz seviyeye ulaşması için gizli gizli çalışmaktadır. Bir aile toplantısında en huysuz akrabami- zin servisini en önce yapmamızın ya da yemekler hakkın- da onun beğenisini daha değerli bulmamızın temelinde bu duygu yatmaktadır. Çünkü insan mükemmele ulas- maya odaklıdır işte bu yüzden gerek fiziksel gerek ruhsal kusursuzluğa ulaşmak ve bu yönde bir çaba içerisine girmek insan için kaçınılmazdır. Bense buna son derece karşıyım, ben iyiliğin ödüllendirilmesinden yanayım çün- kü. Bana karşı olumsuz duygular içerisinde olan insanla- nin bu olumsuzluklarla yollarının açık olmasını diler bana iyilikle yaklaşanlara koşarım. Çünkü ben mükemmelin değil iyi olanın peşindeyim. C) Her sabah goloms Sumuzun bize so rağmen, bunu tak mizdan vazgeçm D) Ne yaparsa yap diremeyen genç beğenisini çözme E) Güzel bir akşas ran Gülsevin Hanim'a özel 35. Bu parçayla ilgili olarak; jauni 1. Insan mükemmele ulaşma çabası içerisinde yer almaktadır. II. Bize karşı hoşgörülü olmayan insanlara özen göster- memiz gerekmektedir. III. Insan ilişkilerinde esas olan bizim ne hissettiğimizdir. IV. Bilinçaltımız bize her zaman doğruyu dayatmaktadır. yargılarından hangisine ya da hangilerine ulaşılabilir? A) I ve IV B) Yalnız! C) I ve II D) I ve III E) I, II ve III