Paragrafta Konu-Ana Düşünce Soruları

35-36. soruları ayag 34. Eleştirmen: Yeni kuşakların dilini hoc Türkçe Türkçe Bilim Insan: - Aslında orijinal bir taslak yazmıştık ancak bilimsel alt- yapısı ve bilimsel vizyonu haricinde o kadar değişti ki şu anda o taslağın bu filme ait olduğunu bile fark edemez- diniz. Bu bilimsel altyapı ve vizyondan kastım da benim evrenin büzülmüş tarafi" olarak adlandırdığım karadelik- ler, solucan delikleri, üst boyutlar ve benzeri şeyler. Ay- nca başlangıçta çizdiğimiz genel hatlan da koruduk. lik olarak hiçbir şeyin kurulu fizik yasalarını ihlal etmemesini sağladık. İkincisi, yaptığımız tüm çılgın spekülasyonların gerçek bilimden temel almasını sağladık. Dolayısıyla fil- min yansıttığı bilimi beğendiğimi söyleyebilirim. Sonuçta üretilen şeyden çok memnunum. tişim kurabilmek, yeni bu mazdır. Zira dogası ger Sinir yoktur. İletişim big te, farklılaşmakta ve g cak kadar hızlı değişr kurabilmek için yeni bi bir dile ihtiyaç duyulm larinin değil aynı zam politikacılann bu konu Çünkü sorunların ve bu dönemde gençler li şartları hasarsız at yansıtabilecekleri ve onları anlayabileceği Eleştirmen: Bilim Insani: - Bu, Jonathan Nolan'ın fikriydi. Bu fikri söylediğinde o, ben ve yardımcım Lynda bu tür bitkisel bir veba ve benze- ri biyolojik yıkım unsurları hakkında bilgi sahibi olmamız gerektiğini fark ettik. Böylesi bir vebanın dünyayı kasip kavurabileceğinden emin olmak istedik. Biyologlarla bir "bitkisel veba yemeği" düzenledik ve bu konuyu uzman- larla enine boyuna tartıştık. Dünyanın biyolojisiyle ilgili nelerin ters gidebileceğini tespit etmeye çalıştık. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? 35. Bu parçayla il ulaşılamaz? A) Her dönem şanmaktade B) Değişen ko lişmektedir C) Günümüzd karekök degildir. A) Senaryonun bilimsel gerçeklerle örtüşmesi için na- sil bir hazırlık süreci geçirdiniz? II. Dünyada kıtlığın savaşlara yol açması kimin fikriydi? B) I. Senaryonun ilk taslağındaki bilimsel verilerde deği- şikliğe gittiniz mi? II. Bitkilerden biyolojik silah üretme fikrine nasıl ulaş- tiniz? D) İletişimde gayret gös E) Gençliğe doğru kulla C) I. Filmin bilimsel tarafıyla ilgili yazdığınız orijinal tas- lağın ne kadarı filmde kullanıldı? II. Tarım ürünlerinin katledildiği bir dünya fikri nere- den geldi? 36. Bu parçada aşağıdakiler D) I. Senaryoda aykırılık gibi görülen olgularda da bilim- sel bir temelden söz edilebilir mi? II. Bitkisel vebanın çözümünü bulmak için biyologlarla neden iletişime geçtiniz? E) I. Bir bilim insanı olarak filmin bilime katkı sunacağını düşünüyor musunuz? II. Canlıların biyolojik evrimiyle ilgili araştırma yapmak kimin düşüncesiydi? A) Gençlerin anlayaca B) Gençlere geliştirm C) Gelecec riyla bül D) Gençlig eğitsel E) Farklı le iletis

1. Doğduğun yer ml, doyduğun yer ml? Göç sadece kentsel alanlar için bir sorun olarak algılansa da kırsal alanlarda yaşayanlar için de önemli bir sorundur. Yapılan bir araştırmada katılımcılara, kentlerdeki kalabalıklaşmanın oluşturduğu sorunlan derecelendirmeleri istendiğinde, katılımcıların göç olayını %88,8 gibi yüksek bir oranla sorun olarak kabul ettiği görülmüştür. Genel kanilar çerçevesinde köylünün kent insanına göre daha mutlu bir yaşam sürdürdüğü varsayılsa da veriler bunun tam tersini söylemektedir. Köylerde yapılan bir araştırmada da katılımcıların köyün sorunlarını derecelendirmeleri istendiğinde, göç olayını sorun olarak görmeyenlerin oranı %5'te kalmıştır. Köylünün temel geçim kaynağını oluşturan tarımsal üretimi destekleyecek politikaların nitelikli planlanamaması, kırsal alanlarda tarıma dayalı sanayi yatırımlarının istenilen düzeyde geliştirilememesi; sağlık, eğitim, güvenlik, ulaşım, altyapı gibi köylüyü çıkmaza sokacak farklı sorunların da bunlara eklenmesi göç olgusunu hem kent hem de köy için büyük bir probleme dönüştürmektedir. Bu köşe yazısıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Varsayımların yoruma bağlı nedenleri ve sonuçlan sayısal verilerle desteklenmektedir. Inngus kampus B) Konunun tutarsızlıkları araştırma boyutlarının temelini oluşturan verilerle çürütülmektedir. C) İstatistiki verilerin oranlarına göre çıkarımlanın gerçeği yansıtmadığı ortaya konmaktadır. D) Güncel bir sorunun küresel çaptaki ekonomik ve sosyolojik etkilerine değinilmektedir. E) Toplumun farklı kesimlerinin görüşleri ortak bir değişken çerçevesinde irdelenmektedir.

C) IV ve v 8. Insanlık tarihi boyunca müzeler, gelinen medeniyet seviye- lerinin güzellik merkezleri olarak düşünebilir; bu merkezleri meydana getiren anlayış, hayatın rutin hâline duyulan bü- yük bir kayıtsızlığın da ifadesidir bir yerde. Bu cümlede müzeler ve müzeciliğe dair getirilen eleşti- ri aşağıdakilerden hangisidir? kimi- den şiir A) Müzecilik, güzel ve eski nesnelerin yapay ortamlarda bir araya getirilmesinin ötesine geçerek insan yaşamını tüm realitesiyle yansıtmalıdır. şii- ele- arena B) En eski dönemlerden itibaren günümüze ulaşan estetik objelerin toplanmasıyla oluşturulan müzeler, insan haya- tinin sadece parlak dönemlerini yansıtmaktadır. Sadece belli tarihi ve kültürel ölçütlere uyan eserlerin bir araya getirilmesine dayanan bugünün müzecilik anlayı- şi hayatın doğal sıradanlığını göz ardı etmektedir. D) Müzecilik faaliyetleri, geçmiş medeniyetlerin güzellik an- layışlarının sergilendiği bir podyum gibi değerlendirildik- Jeri için toplumun geniş kesimlerinin ilgisinden yoksun kalmaktatır. E) Müzeleri, adete modern çağların güzellik salonlarına dö- nüştüren müzecilik anlayışı, yeni çağda gündelik yaşa- min ilgi alanlarının artmasıyla ve çeşitlenmesiyle geçer- liliğini kaybetmiştir.

31. Insan, karakter özellikleriyle tanınır daha çok. İnsanın kelimeleri, yürüyüşü, dinleyişi, konuşması hepsi birlik olup karakter denilen hususiyetler toplamını oluşturur. Dil de bir karakter taşır sonuçta. Her dilin ayrı bir ka- rakteri vardır. Çünkü dil, konuşulan ağızlarda, susulan gönüllerde bir kimliğe dönüşür daha çok ve bu kimlik en çok o dilin şiirinde ortaya çıkar. Şiir, içine doğduğu dilin derinleşme alanlarını gösterdiği için başlı başına bir karakter özelliği gösterir. Dil, içine doğulan bir dün- yadır. İnsan sadece dünyaya gelmez, bir dile de gelir. Bu parçaya göre dilin karakterinin en çok şiirde ortaya çıkmasının nedeni aşağıdakilerden hangi- sidir? A) Hayatın içinden kuramların şiir yoluyla çekilip çıka- rılmaya çalışılması B) Sadece akla ve mantığa değil duygulara da hitap eden bir tür olması C) Şiirin aslında gerçekliğin belirli bir şekle bürünmüş hâli olması D) Şairin kelime seçimlerinin, imge ve imajların an- lama dair birer işaret olması E) Şiirin sadece konuşulan şeylerin değil, susulan şeylerin de çetelesini tutması

12 ve 13. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. 14. Aşağıda yazımıyla A) Balik malar Geçti revind Çevremizdeki sesleri, ışıkları, kokuları, esen rüzgârı hep duyu organlarımızla algilariz. Ancak bazen duyu organlarımız bu işlevini tam olarak yerine getirse bile onlardan beyne gönderilen iletiler beyinde yanlış yo- rumlanabilir. O zaman algımızda dolayısıyla doğru bilgiye ulaşmada bir hata oluşur. Gerçeğe ulaşma- da ortaya çıkan bu hatanın kaynağı duyuların işlevi değil, tek başına yetersizliğidir. Bu tür algı hatalan na yanılsama adı verilir. En şaşırtıcı ve gerçeklerden saptıran yanılsamalar görsel yanılsamalardır. Bu ya. nilsamalarda aslında göz, nesneyi görür. Nesnenin gözde oluşan görüntüsü sinirlerle beyne iletilir. Ama beyin, gelen bu görüntüyü yorumlarken hata yapar. Örneğin, tren raylarından uzaklaştıkça rayların tek bir çizgi hâline geldiğini görmek bir yanılsamadır. o Pande sinda DJ Binler otomc mesi Ey Sevile retti. 12. Bu sözler aşağıdakilerden hangisini kanıtlamaya yönelik söylenmiştir? eis A) Organizmaya aynı anda birçok uyarıcı etki etse de organizma bunlardan bazılarını seçerek algi- lar. Yoyinien 15. Mucize; kinda ço Aşağıda cümlede A) Adal dan; sind: B) Algımızı etkileyen tüm eski öğrenmeler, algı daya- nağını oluşturur. C) Farklı toplumsal normlara sahip iki insan aynı nesneyi farklı şekilde algılayıp ona farklı tepkiler verir. D) Doğru bilginin kaynağı ve ölçütü, yalnızca duyu organlarımız olamaz. E) Bireylerin ihtiyaçları, hangi uyarıcılara dikkat ede- ceklerini ve algılayacaklarını belirleyen en önemli etkendir. B) Gen ver ulus C) Rek! taki ise 4 D) Sana olgu E) Tatli san may 13. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Örneklendirme C) Tanık gösterme E) Karşılaştırma B) Açıklama D) Tanımlama eis eis

336 Sadece istenileni yap! 4. Bu håle, öğrenilmiş başarısızlık da diyebiliriz. Köpek balığı geç- misteki denemelerinde başarısız olunca gelecekteki denemele- rinde de başarısız olacağını öğrenmiştir. Bu durum bize milyar- larca insanın neden başarısızlık içinde yaşadığı hâlde başarılı ol- mak için hiçbir şey yapmadığını açıklıyor. Öğrenilmiş çaresizlikle bir daha deneme cesaretini kaybetmektedir. Sürekli başarısızlık korkusuyla hareket etmektedir. Kendine olan güvenini, "başara- bilirim" inancını kaybetmektedir. Öğrenilmiş çaresizlik, zihne ta- kili bir psikolojik kelepçedir. Bu parçaların tamamından hareketle 1. Sınavdaki ilk soruları çözemeyen öğrenci, diğer soruların da zor olduğunu düşünüp diğer soruları çözmek için hiçbir ham- le yapmaz. II. Öğrenilmiş çpresizlik insanın, gücü olsa bile kendisini güçsüz hissetme ve þ şeyi başaramama duygusunu dinç tutmakta- dır. III. Bir öğrencinin matematikte çözdüğü sorularda başarısız ol- ması, onda başarısızlık inancını oluşturmuş ve gitgide pekiş- tirmiştir. yorumlarından hangileri yapılabilir? A) Yalnız! B) I ve 11 C) I ve III Il ve 1 E) I, II ve III

gisinin dar yanar. Tamaya. az. Geldi geçti ömrüm benim Şol yel esip geçmiş gibi Hele bana şöyle gelir Şol göz yumup açmış gibi İş bu söze Hak tanıktır Bu can gövdeye konuktur Bir gün ola çıka gide Kafesten kuş uçmus gibi- Miskin adem oğlanını Benzetmişler ekinciye Kimi biter kimi yiter Yere tohum saçmıs gibi Bruyere) Aşağıdaki özdeyişlerden hangisi Yunus Emre'nin bu şiiriyle aynıdoğrultudadır? Al Zamanın kısalığından en baş şikayet edenler, onu en kötü kullananlardır. (Jean de la By Zamanında bir adım atmayan tembel, sonradan yüz adım atmak zorunda kalır. (Gio- Cl Zamanla yarıştım zamanla yarışılmayacağını zamanla anladım. (Mevlana) Zamanın kaybolduğunu bilenler, en çok üzüntü duyanlardır. (Dante) vio)

35. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakiler- den hangisidir? A) Son zamanlardaki sağlıklı yaşam trendleri, bes- lenme alışkanlıklarımızın değişmesine neden oldu. B) Sağlıklı beslenme saplantısı ve dayatılan güzellik algısı hedeflediğimizin aksine sağlığımızın bozul- masına neden olabilir. C) Sağlıklı beslenme çabalarının altında sosyal med- yada dayatılan zayıflık algısı yatmaktadır. D) Sağlıklı beslenmek istiyorsak sosyal medyada öne- rilen diyetlerden uzak durmalıyız. E) Sağlıklı beslenme ile ilgili birden fazla görüş olması hepimizde kafa karışıklığına sebep olmaktadır. 35. ve 36. soruları aşağıdaki parçaya göre ce- vaplayınız. Sağlıklı yaşama duyulan ilginin son zamanlarda dikka- te değer bir artış gösterdiğinin farkındayız. İnsanların sağlıklı beslenmeye verdiği önem çoğu zaman aşırı denilebilecek boyutlara varıyor. Öyle ki bu durum bes- lenme alışkanlıklarımızın bir hayli değişmesine sebep oldu. Bundan 10 sene öncesine göre yediğimiz, içti- ğimiz, tükettiğimiz günlük besinler, kahvaltımız hatta hastalıklarımız bile sanki farklılaştı. Üstelik sağlık ko- nusunda şu dönem kafamız da oldukça karışık. Bunu son dönemlerde sık sık "trend" olan ve hâliyle maruz kaldığımız sağlıklı beslenme akımlarındaki çeşitlilikten anlamak da mümkün. Sürüsüne bereket bu diyet ve beslenme tarzı çeşitliliğini tek bir cümleyle özetleye- biliriz: Aşırı sağlıklı beslenme ve zayıflama takıntısı. Her ne kadar genellemeden kaçınsak da çoğu zaman bu tip beslenme alışkanlığının altında yatan sebep zi- hindeki ideal beden imgesi oluyor ve tabii popüler kül- tür, sosyal medya bunu iyice körüklüyor. Sağlık adına şekillenen beslenme alışkanlıklarına bir de güzellik ve zayıflık kaygısı eklenince hayat daha zor bir hâle ge- lebiliyor. Piyasaların sağlığımızı kazanç kapısı olarak görmesi ve güzel olmayı ince ve atletik bir vücutla öz- deşleştirmemiz de cabası. İkisinin de çıktığı kapı aynı aslında; sağlıklı yaşam, sağlıklı beslenme alınıp sati- lan bir ürüne dönüştürüldü. Buna rağmen ya da belki de bu yüzden sağlıklı olmak adına yapılanlar sonucu sağlığımızı hepten kaybettiğimiz bir dönemin içinde- yiz. 36. Bu parçaya göre beslenme ve diyet tarzlarının bu kadar çeşitli olmasının sebebi aşağıdakilerden hangisidir? A) Sağlık ve güzellik endüstrisinin son yıllardaki geli- şimi B) Sosyal medyanın ince ve atletik vücut tipini ön plana çıkarmasi

esti - 3 23. Tanpinar, "Şiir ve Rüya" başlıklı makalelerinin ikincisinde “Her sanat eserinin başında bir Or- feus hikâyesi vardır." der. Orfeus, yarım kalan bütün arzuların trajedisinden doğan şarkıdır. Yi- ne Tanpınar'ın “Tanzimat Fermanı kadar önem- li” saydığı Beşir Fuat'ın intihar mektubu da or feus'un lirik sesinden yükselen acı bir çığlık olarak bir buçuk asırdır yarım kalan hikâyeyi dillendirir. İşte Ahmet Mithat Efendi'nin kaleme aldığı Beşir Fuat kitabı, Tanpınar'ın sözünü etti- ği bu hikâyenin bağrından doğan bir kaynaktır. Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden söz edilmektedir? A) Tanzimat Fermanı'nın, sanatçıların yaşamın- da yol açtığı trajedilerden B) Yazarların, toplumu derinden etkileyen acı olaylar karşısındaki tutumundan C) Tanpınar'ın makalelerinde öne çıkardığı ko- nuları seçme ölçütlerinden D) Ahmet Mithat'ın kaleme aldığı bir kitabın içe- rik özelliğinden E) Beşir Fuat'ı konu alan monografi türündeki yapıtın edebiyat dünyasına etkilerinden

Bildiğimiz turadan daha küçük ve zarif olan telli turna- nin tepesinde kırmızılık yoktur. Başındaki ve boynun- daki siyah toyler göğsünden aşağı sarkar. Gözünün gerisinden çıkan beyaz tüyleriyle diğer akrabalarından ayrılan telli turna, dünyadaki en yaygın ikinci turna td- rüdür. Ne var ki artık bu türe Türkiye'de çok az rastla- niyor. Çünkü telli turnaların üreme alan olan, aynı zamanda nisan-eylül arasındaki göçleri sırasında ko- nakladıkları Doğubeyazıt sazlıkları ile Muş Ovası çev- resindeki sulak çayırlar yıldan yıla azalıyor. Doğu Anadolu'daki akarsu vadilerinde, 20-30 çift telli turna- nin ürediği tahmin edildiği halde, konuyla ilgilenen bir dernek tarafından ancak 11 telli turna bulunduğu be- lirlenmiş. Hangisi doğru olursa olsun bu rakamlar, ba- rindırdığı 465 kuş türüyle kuş bilimciler ve gözlemciler için bir cennet olan Türkiye'de telli turnaların neredeyse yok olduğu ve acilen önlem alınmazsa çok yakın bir zamanda yalnızca türkülerde yaşayacağı anlamına geli- yor. F i Z F 4 Y 35. Bu parçada telli turnanin Türkiye'de az bulunması aşağıdakilerden hangisine bağlanmıştır? A) Mevsim değişimlerine uyum sağlayamamasına B) Türkiye'nin, göç güzergâhı üzerinde yer almama- sina aşamalarına ve üremelerine elverişli yerlerin azalmasına D) Üreme bölgelerinde tarımsal faaliyetlerin artma- 1 V C 1 Sina 1 E) İnsanlar tarafından bilinçsizce avlanmasına 1 < 36. Bu parçada telli turnayla ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisine değinilmemiştir? Başka türden kuşlarla benzerliğine B) Öteki turnalardan farkına C) Ne zaman göç ettiğine D) Bulunduğu kimi bölgelere / Kültürel değerlere yansıdığına

Bir dediği iki edilmeyen çocukların ileride kendi ayak- ları üzerinde durmaları gerçekten imkânsız. Belli bir yaşa kadar her dediği yapılan ve hiç iş yaptırılmayan çocuk kendi ayakları üzerinde bırakıldığında daha önceden deneyimsiz olduğu için ayakta kalamaz. Hemen hemen hiçbir işi tek başına yapamaz. Her şeyi annesine ya da babasına sorar durur. Tek ba- şına bir iş yapabilmesi için bir hayli zaman geçmesi gerekmektedir. Bu nedenle eğer çocuklarımızın bi- raz daha girişken olmasını istiyorsak birçok konuda kendi başlarına hareket etmelerine yardım etmeliyiz. 4. BU ist Ince azarın vurgul erder agis 2 dör An cui z n k na oza kçü tu- n a al ço asla ir na an endikten son endi başına bir şeyler yap- maya çalışan in n başarısız olacaktır. Bu parçada bir koşula bağlı olarak değişmesi beklenen özellik asağıdakilerden hangisidir? 2 AX Çocuğun tek başına yapabileceği işlerin azalma- SI B) Meslek seçimlerinde herkesin kendi kararlarını verebilmesi Çocuğun birçok işte kendi ayakları üzerinde du- rabilmesi R) Ailelerin birey üzerindeki baskısının artması ge- rektiği E) Gelecek kaygısını ailelerle birlikte çocukların da yaşadığı

19. Aşağıda Türkiye'nin il il Kovid-19 risk haritası ve bu illerde yaşayanların sokağa çıkma kısıtlamaları verilmiştir. KOVID-19 RISK HARİTASI 2 Orta Cok yüksek Dusk A D DUS ONTAR YÜKSEKSU COR YÜKSEK HAFTA SONU SOKAGA CIKMAK PAZAR YASAK SERBEST SERBEST PAZAR YASAK YASAKC100-0500) YASAK 2100-0500) AKSAM SORAGA CHORAK YASAK 2100-08.00) YALAK CZ0-05.00) -E5VE -30 YAS SERBEST SERBEST GEVŞETİLECEK GEVSETİLECEK Buna göre aşağıdakilerden hangisi bu bilgilere aykırı davranmıştır? A) B şehrinde yaşayan 28 yaşındaki Esma, cumartesi günü öğlen saatlerinde parka gidip yürüyüş yapmıştır. B) D şehrinde yaşayan 35 yaşındaki Ayşe, pazar günü sabah saatlerinde evden çıkıp başka bir semtte yaşayan ar- kadaşını ziyaret etmiştir. C) A şehrinde yaşan 68 yaşındaki Mehmet Bey, pazartesi günü 12.00-13.00 saatleri arasında evinden çıkıp yürüyüş yapmıştır. D) C şehrinde yaşayan 40 yaşındaki Serkan, çarşamba günü saat 18.00'de markete gitmiş ve yarım saat sonra eve dönmüştür.

TYT | TÜRKÇE TESTİ 29. Muhabir: 1 1 1 (1) -- Psikolog: - İnsanız. Yanlışlarımızla doğrularımızla, başa- rılarımızla başarısızlıklarımızla, sevdiklerimizle seveme- diklerimizle, yaptığımız ve var olduğumuz her şeyde her an gelişiyor ve büyüyoruz. 30. Çernd dana ğına tanik ne, p tiklar ve be röpo dürü hem Muhabir: Bus duru AE B) (1) - Psikolog: - Bazen canımız o kadar acıyor ki hayata kü- süp büyümeyi ve gelişmeyi unutuyoruz. Oysa varlığımı- zin en anlamlı kısmı hatalarımızdan, tecrübelerimizden ders alarak gelişmek, ilerlemek ve en büyük besinimiz sevgiye her zaman yer açmaktır. Unutmayın, hiçbir za- man, bir daha sevemeyecek, yeni bir hedefin peşine dü- şemeyecek, yeni hayaller kuramayacak kadar yaşlanma- yacaksınız. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) I. İnsanın kişisel gelişiminin çevresiyle ilişkili oldu- ğuna inanıyor musunuz? II. Hayattan edindiğimiz tecrübelerin kişisel gelişi- mimize etkileri nelerdir? 31. Otu bab olad çok üze bir gid ma BY 1. Insan sadece pozitif olarak algıladığı sonuçlar eş- liğinde mi bir gelişim yaşar? II. Sizi hayatta bu kadar enerjik ve hayat dolu tutan güç nereden geliyor? 1. Karşımıza çıkan olumsuzlukların da birer öğret- men olduğu gerçeğine nasıl yaklaşıyorsunuz? H. Insan, en çok ne zaman acı çeker? Dinsanın gelişimi hakkında neler söylemek istersi- niz? II. Yaşamaya sekte vuran olumsuzluklar hakkındaki görüşleriniz nelerdir? E) I. Insanı birkaç cümleyle tanımlamak isterseniz ne- ler söylersiniz? II. Hayatın bir okul, yaşadıklarımızın ise öğretmen olduğu söylemi doğru mu? Pai ada rile A) 1 1 32. Do ok Ay tis 1 di. tim etr As

Aşağıda verilen cümlelerin hangisinde yazım yanlışı yoktur? A) Memleketinde babasından kalma birde evi vardı. B) Gençler yaşama pes pembe gözlüklerle bakarlar. C) Bugün yanına geliyordumki annenle karşılaştık. D) Erzurumlu sporcular daha başarılı oldular. E) Senin fiirine saygı duyuyorum her zaman.

8. Amerikalı bir tıp doktoru olan Marlo Morgan'ın gerçek bir olaya dayanan kitabı “Bir Çift Yürek” te Avustral- ya'da yaşadığı ruhsal bir yolculuktan bahsetmektedir. Yazar, göçebe bir kültüre sahip Avustralya yerlileri olan Aborijinler eşliğinde, kabilenin kendilerini adlandırdıkla- ri şekliyle “Gerçek İnsanlarla” birlikte dört ay süren ve çölü boydan boya kat ettikleri uzun bir yürüyüşe çıkar. Bu süre boyunca, çölün çorak coğrafyasındaki bitkiler ve hayvanlarla uyum içinde yaşamayı öğrenir. Olağan dışı insanlardan oluşan bu toplulukla birlikte yaptığı bu yolculukla Morgan, bu insanların 50.000 yıllık kültürle- rinin felsefesi ve bilgeliği ile tanışır. Yukarıdaki metne en uygun başlık aşağıdakilerden hangisidir? A) Aborijinler B) Bir Çift Yürek C) Avustralya'da Yaşam D) Gerçek İnsanlarla Birlikte E) Marlo Morgan'ın Serüvenleri

5. Suya atılan bir taşın meydana getirdiği dalgalar genişleyen halkalar şeklinde yayıldığı gibi ses dalgaları da hava içinde, merkezi ses kaynağı olan ve yarıçapı ses hızına eşit bir hızla büyüyen küresel yüzeyler boyunca yayılır. Hava içerisinde hareket eden bir uçağın hızı ses hızına yaklaştıkça yayılma hızı sabit olan ses dalgaları üst üste binmeye başlar ve tek bir dalga yüzeyinde birleşir. Sıkışma dalgası yahut şok dalgası denen bu dalga, uçağın uçuş yoluna yakın bölgelerde ciddi hasarlara yol açacak kadar yüksek enerjiye sahip olur. Bundan dolayı süpersonik uçuşlar köy, kasaba gibi meskûn bölgeler üzerinden, ancak yüksek irtifalardan geçmek şartı ile yapılabilir. Sesten hızlı uçuş ile meydana gelen şok dalgası, yer yüzeyinde bir patlama sesi olarak duyulur. Uçak, ses hızının çok üstünde uçuyorsa bu ses bize ulaştığında uçak sesin geldiği yerden çok daha uzak, daha ileride bir yerde olacaktır. Bu parçanın yazarı titreşim ve dalga üzerinden 1. Ses hyzina yaklaşma - şok dalgası II. Süpersonik uçuşlar - merkezi ses kaynağı III. Ses dalgaları - küresel yüzey ilişkilerinden hangilerini kurmaktadır? A) Yalnız B) Yalnız II C) I ve II D) I ve III E) I, II ve III