Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu-Ana Düşünce Soruları

1.
Bir büyüğüm artezyen kuyuları için "Sen sordun mu
bakalım suya, çıkası var mıymış?" demişti. Daha iyi
anlıyorum onu son birkaç yıldır. Bana yağmur hasa-
dinin doğaya
hissettiriyor bu söz. Suyun kayna-
ği gökyüzü bizim için, yer altı değil. "Yağmur hasadı”
derken organik maddesi artan toprağın yaptığı işten
bahsediyoruz. Çünkü organik maddece zengin toprak
"yağan" suyu (yağışı) tutar, buharlaştırıp uçurmaz ya
da yer altına karıştırmaz, sadece ---- bitkiye verir.
Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıda-
kilerden hangisi getirilmelidir?
A) uygunluğunu - ihtiyacı
olduğunda
B) saygılı oluşunu - gerektiği kadar
C) verimliliğini ölçülü şekilde
D) gerekliliğini - bünyesinde tutup
E) dönüşünü-biriktirdikçe
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
1. Bir büyüğüm artezyen kuyuları için "Sen sordun mu bakalım suya, çıkası var mıymış?" demişti. Daha iyi anlıyorum onu son birkaç yıldır. Bana yağmur hasa- dinin doğaya hissettiriyor bu söz. Suyun kayna- ği gökyüzü bizim için, yer altı değil. "Yağmur hasadı” derken organik maddesi artan toprağın yaptığı işten bahsediyoruz. Çünkü organik maddece zengin toprak "yağan" suyu (yağışı) tutar, buharlaştırıp uçurmaz ya da yer altına karıştırmaz, sadece ---- bitkiye verir. Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıda- kilerden hangisi getirilmelidir? A) uygunluğunu - ihtiyacı olduğunda B) saygılı oluşunu - gerektiği kadar C) verimliliğini ölçülü şekilde D) gerekliliğini - bünyesinde tutup E) dönüşünü-biriktirdikçe
4.
(1) Edebiyat olay, olgu ve durumları anlattığı gibi ta.
rih biliminin esas konusunu da olaylar oluşturmakta-
dir. (II) Örneğin Osmanlı Devleti'nin kuruluş sürecini
araştıran bir tarihçi o dönemde gerçekleşen diğer
olaylar ile bağlantı kurar. (UD) Tarih, olayları neden ve
sonuçları ile irdeler; edebiyat ise olayların arka pla-
ninda nelerin yaşandığını anlatır. (IV) Çoğu zaman
tarihte önemli bir yere sahip bir olayın hem tarih bi-
limince hem de edebiyatta konu olarak ele alındığı
görülür (V) Yine o dönem ortaya konmuş eserleri,
belgeleri inceler
Bu parçanın anlatım akışını sağlamak için numa-
ralandırılmış cümlelerden hangilerinin yerleri de-
ğiştirilmelidir?
A) I. ve III.
BII ve IV.
Ce V.
D) I ve IV.
E) II. ve V.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
4. (1) Edebiyat olay, olgu ve durumları anlattığı gibi ta. rih biliminin esas konusunu da olaylar oluşturmakta- dir. (II) Örneğin Osmanlı Devleti'nin kuruluş sürecini araştıran bir tarihçi o dönemde gerçekleşen diğer olaylar ile bağlantı kurar. (UD) Tarih, olayları neden ve sonuçları ile irdeler; edebiyat ise olayların arka pla- ninda nelerin yaşandığını anlatır. (IV) Çoğu zaman tarihte önemli bir yere sahip bir olayın hem tarih bi- limince hem de edebiyatta konu olarak ele alındığı görülür (V) Yine o dönem ortaya konmuş eserleri, belgeleri inceler Bu parçanın anlatım akışını sağlamak için numa- ralandırılmış cümlelerden hangilerinin yerleri de- ğiştirilmelidir? A) I. ve III. BII ve IV. Ce V. D) I ve IV. E) II. ve V.
28
26. Beyoğlu'nda geçen bir arkadaşlık hikâyesi olduğu için
bir arkadaş ya da arkadaş grubuyla yaptığımız üç şey
üzerinden böldüm romanı: Tanışma, Kaynaşma, Ayrış-
ma. Her bölüm içinde de 19-20 numara var. Bu başlıklar
olayın geçtiği yere göre değişiyor. Mekân değiştikçe yeni
bir numara veriyorum. Mesela ilk bölümde Raif Bey ile
İzzet kesişirler yolda, hâkim anlatıcı İzzet'i bırakıp Raif
Bey'i anlatmaya başlar ve okuru peşine takar. Karakteri-
miz Raif Bey olmasına rağmen bölüm numarası atılmaz.
Yayınevine adım atar atmaz yani mekân yoldan iş yerine
değiştiği an bölüm numarası atılır.
Bu paragraf aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı
olabilir?
AY Bölüm başlıklarını neye göre ayırdınız?
B) Mekân değişiminin duygularla ilgisi var mı?
C) Romanın başlıklarını bölümlere ayırmak sizin fikriniz
mi?
D) Roman başlıklarını "tanışma, kaynaşma ve ayrış-
ma" olarak adlandırmanız size yarar sağladı mı?
E) Romanın bölüm başlıklarını üç bölüme ayırmanızda
mekân değişiminin etkisi var mı?
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
28 26. Beyoğlu'nda geçen bir arkadaşlık hikâyesi olduğu için bir arkadaş ya da arkadaş grubuyla yaptığımız üç şey üzerinden böldüm romanı: Tanışma, Kaynaşma, Ayrış- ma. Her bölüm içinde de 19-20 numara var. Bu başlıklar olayın geçtiği yere göre değişiyor. Mekân değiştikçe yeni bir numara veriyorum. Mesela ilk bölümde Raif Bey ile İzzet kesişirler yolda, hâkim anlatıcı İzzet'i bırakıp Raif Bey'i anlatmaya başlar ve okuru peşine takar. Karakteri- miz Raif Bey olmasına rağmen bölüm numarası atılmaz. Yayınevine adım atar atmaz yani mekân yoldan iş yerine değiştiği an bölüm numarası atılır. Bu paragraf aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı olabilir? AY Bölüm başlıklarını neye göre ayırdınız? B) Mekân değişiminin duygularla ilgisi var mı? C) Romanın başlıklarını bölümlere ayırmak sizin fikriniz mi? D) Roman başlıklarını "tanışma, kaynaşma ve ayrış- ma" olarak adlandırmanız size yarar sağladı mı? E) Romanın bölüm başlıklarını üç bölüme ayırmanızda mekân değişiminin etkisi var mı?
18. (1) Takma ad ya da mahlas kullanmak Divan edebiyatında
ya da eski edebi dönemlerde kaldı sanmayın. (II) Edebiyat
dünyasını anlatan kitaplarda da takma ad kullanan çok sayı-
da yazar vardır. (III) Utangaçlığından kendi adını kullanama-
yan genç yazar, takma adla da olsa yazılarını hayata geçirir.
(IV) Bazen bilinen adının yanı sıra bir başka adıyla karşı-
mıza çıkar bir başka utangaç genç yazar. (V) Hayatın çirkin
ve bencil yüzüne katlanamayıp takma adlarla issiz odalarda
yeni hayatlar kurmak isteyenler de az değildir. (VI) Bir kısmı
da kendi adlarıyla yazamadıklarını takma adların ardına si-
ğınıp sözlerine maske geçirerek öteki yazarlara atıp tutmayı
marifet sayar.
Bu parçadan, numaralanmış cümlelerden hangisi atılır-
sa paragrafın anlam bütünlüğünde bir bozulma olmaz?
A) 1.
B) II.
C) IV.
DV.
E) VI.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
18. (1) Takma ad ya da mahlas kullanmak Divan edebiyatında ya da eski edebi dönemlerde kaldı sanmayın. (II) Edebiyat dünyasını anlatan kitaplarda da takma ad kullanan çok sayı- da yazar vardır. (III) Utangaçlığından kendi adını kullanama- yan genç yazar, takma adla da olsa yazılarını hayata geçirir. (IV) Bazen bilinen adının yanı sıra bir başka adıyla karşı- mıza çıkar bir başka utangaç genç yazar. (V) Hayatın çirkin ve bencil yüzüne katlanamayıp takma adlarla issiz odalarda yeni hayatlar kurmak isteyenler de az değildir. (VI) Bir kısmı da kendi adlarıyla yazamadıklarını takma adların ardına si- ğınıp sözlerine maske geçirerek öteki yazarlara atıp tutmayı marifet sayar. Bu parçadan, numaralanmış cümlelerden hangisi atılır- sa paragrafın anlam bütünlüğünde bir bozulma olmaz? A) 1. B) II. C) IV. DV. E) VI.
A A
YAKUT SERİSİ
OL04-55.29TYTOS / TORKCE
sanatının 1520 ile
Ancak sanalys
Yeni daha zorlaydir
in yogun
Bu bunkimdan sic
35 ve 36. soruları ayağıdaki parçaya göre Cosplay
Rönesans'tan baroka geçişteki bir ara dönem olan
maniyerizm üslupçuluk): mimari, resim ve heykelde
görülen her tür sanatsal kuralı yadsir. Rörvosans
ortaya cikan maniyerizm, ita sina Ras Cepki
Dönemi'nin ölco ve simetri
1590 arasındaki dönemidir. Doğduğu yer Italya'ni
merkezi Floransa olan maniyerizmle birlikte Rönesans
Dönemi'nde yakalanan klasik tarz, sanatçılar tarafından
bilinçli olarak değişikliğe uğratılmıştır. Sanatla görben
tüm özellikler, Avrupa'da hüküm süren siyasi gerilin
ve huzursuzluğun eserlere yansıyan biçimidir. Bu
eserlerde abartmalar görülür, resim ve heykeldeki figürler
hareketlidir, havada uçuyormuş gibidir. Vücut formlarında
bozulmalar dikkat çeker, başlar vücuda oranla küçülmay
gidilmiştir. Elbiseler, hava ile şişirilmiş gibi kabarık olup
boyun, el, kol ve beden ölçüleri uzatılarak deformasyona
kalabalık sahnelerde figürler birbirlerine girer, özellikle
dinî konulu çalışmalarda figürlerin yüzlerinde mistik bir
ifade görülür.
35. Bu parçadan hareketle maniyerizmle ilgili aşağıdaki
yargılardan hangisine ulaşılabilir?
A) Dinsel içerikli hiçbir çalışmada insan yüzü
kullanılamaz
van her şairde
amtılmış hayat
SI yaratır bu
um, Byko
wir biçimine
7$ yerlere
irilmelidir?
sizi daha
B) Yeni Çağ'ın en önemli sanat ve edebiyat akımıda
k da göze
C) Resimlerde insan vücudu çizilirken anatomik
özelliklere dikkat edilmiştir.
kat
D) Gorsel sanatlara ait sanatsal kurallardan uzak
durulmuştur.
at
E) Çokça manzara resmi yapılarak doğaya önem
verilmiştir.
sizce?
36. Bu parçada maniyerizm akımının özellikleri
aşağıdakilerden hangisine bağlanmıştır?
ģimi
A) Kilisenin edebiyat ve diğer sanatlara baskısını
sürdürmesine
nda
X
B) Önceki sanat akımlarının halkı dikkate almamasına
C) Dönemin siyasi gerilim ve huzursuzluğunun yapıtlara
yansımasına
al
D) Klasisizm akımının kuralcılığına tepki duyulmasına
E) Doğanın eskisi kadar sanat eserlerine
yansıtılamamasına
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
A A YAKUT SERİSİ OL04-55.29TYTOS / TORKCE sanatının 1520 ile Ancak sanalys Yeni daha zorlaydir in yogun Bu bunkimdan sic 35 ve 36. soruları ayağıdaki parçaya göre Cosplay Rönesans'tan baroka geçişteki bir ara dönem olan maniyerizm üslupçuluk): mimari, resim ve heykelde görülen her tür sanatsal kuralı yadsir. Rörvosans ortaya cikan maniyerizm, ita sina Ras Cepki Dönemi'nin ölco ve simetri 1590 arasındaki dönemidir. Doğduğu yer Italya'ni merkezi Floransa olan maniyerizmle birlikte Rönesans Dönemi'nde yakalanan klasik tarz, sanatçılar tarafından bilinçli olarak değişikliğe uğratılmıştır. Sanatla görben tüm özellikler, Avrupa'da hüküm süren siyasi gerilin ve huzursuzluğun eserlere yansıyan biçimidir. Bu eserlerde abartmalar görülür, resim ve heykeldeki figürler hareketlidir, havada uçuyormuş gibidir. Vücut formlarında bozulmalar dikkat çeker, başlar vücuda oranla küçülmay gidilmiştir. Elbiseler, hava ile şişirilmiş gibi kabarık olup boyun, el, kol ve beden ölçüleri uzatılarak deformasyona kalabalık sahnelerde figürler birbirlerine girer, özellikle dinî konulu çalışmalarda figürlerin yüzlerinde mistik bir ifade görülür. 35. Bu parçadan hareketle maniyerizmle ilgili aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir? A) Dinsel içerikli hiçbir çalışmada insan yüzü kullanılamaz van her şairde amtılmış hayat SI yaratır bu um, Byko wir biçimine 7$ yerlere irilmelidir? sizi daha B) Yeni Çağ'ın en önemli sanat ve edebiyat akımıda k da göze C) Resimlerde insan vücudu çizilirken anatomik özelliklere dikkat edilmiştir. kat D) Gorsel sanatlara ait sanatsal kurallardan uzak durulmuştur. at E) Çokça manzara resmi yapılarak doğaya önem verilmiştir. sizce? 36. Bu parçada maniyerizm akımının özellikleri aşağıdakilerden hangisine bağlanmıştır? ģimi A) Kilisenin edebiyat ve diğer sanatlara baskısını sürdürmesine nda X B) Önceki sanat akımlarının halkı dikkate almamasına C) Dönemin siyasi gerilim ve huzursuzluğunun yapıtlara yansımasına al D) Klasisizm akımının kuralcılığına tepki duyulmasına E) Doğanın eskisi kadar sanat eserlerine yansıtılamamasına
3
7.
1. Eskimolarin, yabancıları karşılamada omuzlarına
anlamına gelmektedir. Amazonların kuzeybatı böl-
ya da kafalanna yumruk vurmaları "Hoş geldiniz!.."
selamlaşırlar. Amerika'da yaşayan bir kısım Ispanyol,
gesinde, insanlar birbirlerinin sırtlarını tokatlayarak
birbirleriyle karşılaştıklarında önce başlarını karşı ta-
rafın sağ omzuna yaklaştırarak kucaklaşır ve ardın-
dan birbirinin sırtına üç kez vurur.
II. Habeşlerin, başlarını geriye doğru hareket ettirmele-
riyle birlikte kaşlarını kaldırmalan "evet" anlamına ge-
lirken başlarını sağ omuzlarına doğru sert hareketle
çevirmeleri "hayır" anlamına gelmektedir. Maorilerde
kafayla birlikte çeneyi kaldırma "evet" anlamına gel-
mektedir, Sicilya'da ise aynı davranış "hayır" anlamı
ni taşımaktadır.
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenebilir?
A) İki farklı konuya ilişkin ortak bir görüş olduğunu vur-
gulamaktadırlar.
B) Farkl üsluplar kullansalar da konuyu benzer neden-
lerle açıklamaktadırlar.
C) Aynı konuya yönelik farklı örnekler sunmaktadırlar.
D) Farklı düşüncelerin aslında birbirini desteklediğini
göstermektedirler.
eis
E) Aynı olguyu farklı bakış açılarıyla ele alip değerlendir-
mektedirler.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
3 7. 1. Eskimolarin, yabancıları karşılamada omuzlarına anlamına gelmektedir. Amazonların kuzeybatı böl- ya da kafalanna yumruk vurmaları "Hoş geldiniz!.." selamlaşırlar. Amerika'da yaşayan bir kısım Ispanyol, gesinde, insanlar birbirlerinin sırtlarını tokatlayarak birbirleriyle karşılaştıklarında önce başlarını karşı ta- rafın sağ omzuna yaklaştırarak kucaklaşır ve ardın- dan birbirinin sırtına üç kez vurur. II. Habeşlerin, başlarını geriye doğru hareket ettirmele- riyle birlikte kaşlarını kaldırmalan "evet" anlamına ge- lirken başlarını sağ omuzlarına doğru sert hareketle çevirmeleri "hayır" anlamına gelmektedir. Maorilerde kafayla birlikte çeneyi kaldırma "evet" anlamına gel- mektedir, Sicilya'da ise aynı davranış "hayır" anlamı ni taşımaktadır. Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) İki farklı konuya ilişkin ortak bir görüş olduğunu vur- gulamaktadırlar. B) Farkl üsluplar kullansalar da konuyu benzer neden- lerle açıklamaktadırlar. C) Aynı konuya yönelik farklı örnekler sunmaktadırlar. D) Farklı düşüncelerin aslında birbirini desteklediğini göstermektedirler. eis E) Aynı olguyu farklı bakış açılarıyla ele alip değerlendir- mektedirler.
B) Hve III
C) I, II ve II
D 1. Il ve IV
&
Ülke nüfusumuzun büyük bir kısmı kıyı kesimlerinde toplanmıştır. Akdeniz'in ve Karadeniz'in kıyı şeridi,
yerleşmenin fazla olduğu yerlerdendir. Samsun, Trabzon ve Rize gibi iller nüfusun yoğun olduğu illerdir.
Ege'nin kıyı ovalarında yerleşme alanları fazladır. Örneğin İzmir ve Manisa illerinde nüfus yoğundur. İç
kesimlerde soğuk ve dağlık
alanlarda yerleşim azdır. Erzincan, Tunceli ve Sivas illeri nüfus yoğunluğunun
az olduğu illerimizdendir.
Buna göre, yukarıda nüfus ve yerleşmeyi etkileyen hangi faktörden bahsedilmiştir?
A) Yer şekilleri
B) Yer altı kaynakları
c) Iklim
D) Turizm
5
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
B) Hve III C) I, II ve II D 1. Il ve IV & Ülke nüfusumuzun büyük bir kısmı kıyı kesimlerinde toplanmıştır. Akdeniz'in ve Karadeniz'in kıyı şeridi, yerleşmenin fazla olduğu yerlerdendir. Samsun, Trabzon ve Rize gibi iller nüfusun yoğun olduğu illerdir. Ege'nin kıyı ovalarında yerleşme alanları fazladır. Örneğin İzmir ve Manisa illerinde nüfus yoğundur. İç kesimlerde soğuk ve dağlık alanlarda yerleşim azdır. Erzincan, Tunceli ve Sivas illeri nüfus yoğunluğunun az olduğu illerimizdendir. Buna göre, yukarıda nüfus ve yerleşmeyi etkileyen hangi faktörden bahsedilmiştir? A) Yer şekilleri B) Yer altı kaynakları c) Iklim D) Turizm 5 Diğer sayfaya geçiniz.
bütün şiirlerin
Ant
Mutlu değil
, yalnız ve tedirgindir. Kafasını meşgul eden bir
şeyler vardır daima. Her zaman eşikte yani ne bu tarafta ne
öbür tarafta olduğu için katmerlenir izdırabi. Uzun uzun ko-
nuşmalar hoşuna gitmez. Zira her insan onu anlamayacaktır.
Kendisiyle kavga ederek kendisini caddelere, bulvarlara, pa-
sajlara atar. Telaş içinde koşuşturan insanları, onların zama-
nin peşinden koşuşlarını alaycı bir bakışla seyreder. Seyret-
mek, onun için dünyadaki en güzeliştir.
Kahramanından böyle söz edilen bir roman, aşağıdakiler-
den hangisini anlatıyor olabilir?
A) Yaşanmışlık duygusu uyandırsın diye insanların arasına
karışan, hayatın içinden parçalar toplayan gözlemci bir
yazarı
B) Sürekli sorgulayan, söylediklerine bir anlam verileme-
yen, anlaşılması güç, özgür ruhlu, sıra dışı bir adamın
dünyasını
C) Hayatının son günlerini yaşadığını düşünen, geçmişiy-
le hesaplaşması bitmemiş mutsuz bir ihtiyarı
D) Rahat bir yaşam sürebilmek için yurt dışına gitmiş,
metropollerin uçsuz bucaksız kalabalığında özünü
kaybetmiş bir gurbetçiyi
E) Hayatı sadece çalışmak üzerine kurulmuş ve ömrü
hafta sonu tatillerini beklemekle yitip giden bir memuru
2013 YGS
31
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
bütün şiirlerin Ant Mutlu değil , yalnız ve tedirgindir. Kafasını meşgul eden bir şeyler vardır daima. Her zaman eşikte yani ne bu tarafta ne öbür tarafta olduğu için katmerlenir izdırabi. Uzun uzun ko- nuşmalar hoşuna gitmez. Zira her insan onu anlamayacaktır. Kendisiyle kavga ederek kendisini caddelere, bulvarlara, pa- sajlara atar. Telaş içinde koşuşturan insanları, onların zama- nin peşinden koşuşlarını alaycı bir bakışla seyreder. Seyret- mek, onun için dünyadaki en güzeliştir. Kahramanından böyle söz edilen bir roman, aşağıdakiler- den hangisini anlatıyor olabilir? A) Yaşanmışlık duygusu uyandırsın diye insanların arasına karışan, hayatın içinden parçalar toplayan gözlemci bir yazarı B) Sürekli sorgulayan, söylediklerine bir anlam verileme- yen, anlaşılması güç, özgür ruhlu, sıra dışı bir adamın dünyasını C) Hayatının son günlerini yaşadığını düşünen, geçmişiy- le hesaplaşması bitmemiş mutsuz bir ihtiyarı D) Rahat bir yaşam sürebilmek için yurt dışına gitmiş, metropollerin uçsuz bucaksız kalabalığında özünü kaybetmiş bir gurbetçiyi E) Hayatı sadece çalışmak üzerine kurulmuş ve ömrü hafta sonu tatillerini beklemekle yitip giden bir memuru 2013 YGS 31
3.
Nasrettin Hoca gülmecelerinde dile gelen, onun kişiliğinde, halkın duygularını yansıtan bir başka özellik de eşeğin
yeridir. Hoca eşeğinden ayrı düşünülemez; onun taşıtı, bineği olan eşek gerçekte bir yergi (eleştiri) ve alay ögesi-
dir. Anadolu insanının yarattığı gülmece ürünlerinde atın yeri yoktur denilebilir. Eşek acıya, sıkıntıya, dayağa, açlı-
ğa, katlanışın en yaygın simgesidir. Soyluların, sarayların çevresinde üretilmiş gülmecelerde eşek bulunmaz oysa
at geniş bir yer tutar. Bu konuda başka bir çelişki sergilenir, gülmecede güldürücü öge ile yerici (eleştirici) öge
yan yana getirilir. Bunun örneği de kendisinden eşeği isteyen köylüye, "Eşek evde yok." deyince ahırda onun
anırmasını duyan köylünün "İşte eşek ahirda!" diye diretmesi karşısında, Hoca'nın "Eşeğin sözüne mi inanacaksın,
benimkine mi?" demesidir.
Bu parçadan Nasrettin Hoca gülmeceleriyle ilgili;
1. Anadolu'da oluşturulan gülmecelerde at, eşekten daha fazla kullanılır.
II. Nasrettin Hoca gülmecelerinde halkın duyguları, hayalleri, istekleri eşek ile anlatılmıştır.
III. Eşek gülmecesinde Nasrettin Hoca güldürürken düşündürmeyi, eleştirmeyi amaçlamıştır.
IV. Eşek ve at Anadolu'da acıya, sıkıntıya, dayağa, açlığa katlanışın simgelerindendir.
yargılarından hangileri çıkarılamaz?
A) ve 11
B) I ve IV
C) II ve III
D) III ve IV
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
3. Nasrettin Hoca gülmecelerinde dile gelen, onun kişiliğinde, halkın duygularını yansıtan bir başka özellik de eşeğin yeridir. Hoca eşeğinden ayrı düşünülemez; onun taşıtı, bineği olan eşek gerçekte bir yergi (eleştiri) ve alay ögesi- dir. Anadolu insanının yarattığı gülmece ürünlerinde atın yeri yoktur denilebilir. Eşek acıya, sıkıntıya, dayağa, açlı- ğa, katlanışın en yaygın simgesidir. Soyluların, sarayların çevresinde üretilmiş gülmecelerde eşek bulunmaz oysa at geniş bir yer tutar. Bu konuda başka bir çelişki sergilenir, gülmecede güldürücü öge ile yerici (eleştirici) öge yan yana getirilir. Bunun örneği de kendisinden eşeği isteyen köylüye, "Eşek evde yok." deyince ahırda onun anırmasını duyan köylünün "İşte eşek ahirda!" diye diretmesi karşısında, Hoca'nın "Eşeğin sözüne mi inanacaksın, benimkine mi?" demesidir. Bu parçadan Nasrettin Hoca gülmeceleriyle ilgili; 1. Anadolu'da oluşturulan gülmecelerde at, eşekten daha fazla kullanılır. II. Nasrettin Hoca gülmecelerinde halkın duyguları, hayalleri, istekleri eşek ile anlatılmıştır. III. Eşek gülmecesinde Nasrettin Hoca güldürürken düşündürmeyi, eleştirmeyi amaçlamıştır. IV. Eşek ve at Anadolu'da acıya, sıkıntıya, dayağa, açlığa katlanışın simgelerindendir. yargılarından hangileri çıkarılamaz? A) ve 11 B) I ve IV C) II ve III D) III ve IV
TYT
3
37 ve 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
U
C
e
a
Necip Fazıl; eserleri, sözleri, davranışları ve jestleriyle bir
bütün olarak düşünülmesi gereken bir kişiliktir. Yani onun
şairliğini
, düşünürlüğünden; düşünürlüğünü gazeteciliğinden
ya da yazarlığından ve bunların her birini de yaşantısından
ayirip düşünemezsiniz.
her alandaydı ve bütün türler
onda iç içe işlenmişti. Ama Necip Fazıl'ın en az bilinen
yanlarından biri hikâyeciliğidir. Necip Fazıl hikâyelerinin
iki önemli yönü bulunmaktadır. Yazar, okuyucuya ya bir
mesaj iletmek ya da fikir vermek amacıyla hikâye türünü
seçmiştir. Necip Fazıl'ın hikâyelerinde, romanlarında
kuralların dışında bir tip vardır. Bu tip genellikle olağanın,
gelişigüzelin dışındadır. Bilgedir. Amacı için yaşar. Toplumu
belirli noktalara götürmek, aydınlığa çıkarmak ister. Daha
sonraları Necip Fazıl'ı yakından tanıdığımda bu tipin, kendisi
olduğunu gördüm. Başka büyük yazarlarda da aynı şekilde
kahramanların kendileriyle örtüştüğünü fark ettim.
39.
37. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada belirtilenleri
destekler niteliktedir?
A) Netisi olan eserler yazmak, tür çeşitliliğini de beraberinde
getirmektedir.
B) Bir yazarın tek tür üzerinde yoğunlaşıp diğer türleri ihmal
etmesi, onun tanınması önünde bir engeldir.
C) Başarılı bir sanatçının önce sanat zevkinin oluşması
lazımdır, bunun için de yaşadığı çevre çok önemlidir.
D) Geleneklere bağlılık, yazarın, eserlerinde değişiklik
yapmasını engellediğinden tipler hep birbirine
benzemektedir.
E) Bir sanatçının doğrudan ya da dolaylı olarak eserlerinde
kendinden söz etmesi, onun başarısını etkilemektedir.
38. Bu parçaya göre Necin Fazıl'ın bilan
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
TYT 3 37 ve 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. U C e a Necip Fazıl; eserleri, sözleri, davranışları ve jestleriyle bir bütün olarak düşünülmesi gereken bir kişiliktir. Yani onun şairliğini , düşünürlüğünden; düşünürlüğünü gazeteciliğinden ya da yazarlığından ve bunların her birini de yaşantısından ayirip düşünemezsiniz. her alandaydı ve bütün türler onda iç içe işlenmişti. Ama Necip Fazıl'ın en az bilinen yanlarından biri hikâyeciliğidir. Necip Fazıl hikâyelerinin iki önemli yönü bulunmaktadır. Yazar, okuyucuya ya bir mesaj iletmek ya da fikir vermek amacıyla hikâye türünü seçmiştir. Necip Fazıl'ın hikâyelerinde, romanlarında kuralların dışında bir tip vardır. Bu tip genellikle olağanın, gelişigüzelin dışındadır. Bilgedir. Amacı için yaşar. Toplumu belirli noktalara götürmek, aydınlığa çıkarmak ister. Daha sonraları Necip Fazıl'ı yakından tanıdığımda bu tipin, kendisi olduğunu gördüm. Başka büyük yazarlarda da aynı şekilde kahramanların kendileriyle örtüştüğünü fark ettim. 39. 37. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada belirtilenleri destekler niteliktedir? A) Netisi olan eserler yazmak, tür çeşitliliğini de beraberinde getirmektedir. B) Bir yazarın tek tür üzerinde yoğunlaşıp diğer türleri ihmal etmesi, onun tanınması önünde bir engeldir. C) Başarılı bir sanatçının önce sanat zevkinin oluşması lazımdır, bunun için de yaşadığı çevre çok önemlidir. D) Geleneklere bağlılık, yazarın, eserlerinde değişiklik yapmasını engellediğinden tipler hep birbirine benzemektedir. E) Bir sanatçının doğrudan ya da dolaylı olarak eserlerinde kendinden söz etmesi, onun başarısını etkilemektedir. 38. Bu parçaya göre Necin Fazıl'ın bilan
TEST - IL
Paragraf İçin SERENAT
2.
1, 2 ve 3. soruları aşağıdaki parçaya
göre cevaplayınız.
Edebî bir metni herkesin aynı eşitlikte, aynı frekansta ve aynı ha-
cimde anlaması söz konusu değildir. O yüzden metni anlamamak-
tan kaynaklanan tartışma ve eleştiriler, yazar için belli kıvamda bir
avantajdır. Edebî bir metin, çok katmanlı bir metindir ve zaman
içinde yeniden yeniden okunarak anlaşılabilir. Bu açıdan metin-
leri ve yazarları zamanında ve zamanından önce doğmuş olarak
ayırıyoruz biz. Türkiye'de zamanında doğmuş romancıya en iyi
örnek, Reşat Nuri Güntekin'dir. Çalıkuşu da zamanında doğmuş
bir romandır çünkü okuyucuya ulaşır ulaşmaz hem kendisi hem
de yazarı anında kitleler tarafından benimsenmiştir. Hâlbuki Oğuz
Atay, zamanından önce doğduğu için çok sonra anlaşılabilmiştir.
Ama bu demek değildir ki hiç kimsenin anlamadığı bir yazar elli yıl
sonra anlaşılacaktır. Dolayısıyla “Ben bunu anlamadım." diyenler
beni hiç rahatsız etmez.
1.
Bu parçaya göre, zamanında doğmuş bir eserin en
önemli özelliği aşağıdakilerden hangisidir?
Okunduğunda herkes tarafından benimsenmesi
B) Hakkında yapılacak eleştirilere hazırlıklı olması
€) Yayınevi tarafından reklamının önceden yapılmış olması
Dilinin, çağın diline uygun ve anlaşılır bir seviyede olma-
SI
E) Yazarının daha önce kitleler tarafından tanınıyor olması
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
TEST - IL Paragraf İçin SERENAT 2. 1, 2 ve 3. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Edebî bir metni herkesin aynı eşitlikte, aynı frekansta ve aynı ha- cimde anlaması söz konusu değildir. O yüzden metni anlamamak- tan kaynaklanan tartışma ve eleştiriler, yazar için belli kıvamda bir avantajdır. Edebî bir metin, çok katmanlı bir metindir ve zaman içinde yeniden yeniden okunarak anlaşılabilir. Bu açıdan metin- leri ve yazarları zamanında ve zamanından önce doğmuş olarak ayırıyoruz biz. Türkiye'de zamanında doğmuş romancıya en iyi örnek, Reşat Nuri Güntekin'dir. Çalıkuşu da zamanında doğmuş bir romandır çünkü okuyucuya ulaşır ulaşmaz hem kendisi hem de yazarı anında kitleler tarafından benimsenmiştir. Hâlbuki Oğuz Atay, zamanından önce doğduğu için çok sonra anlaşılabilmiştir. Ama bu demek değildir ki hiç kimsenin anlamadığı bir yazar elli yıl sonra anlaşılacaktır. Dolayısıyla “Ben bunu anlamadım." diyenler beni hiç rahatsız etmez. 1. Bu parçaya göre, zamanında doğmuş bir eserin en önemli özelliği aşağıdakilerden hangisidir? Okunduğunda herkes tarafından benimsenmesi B) Hakkında yapılacak eleştirilere hazırlıklı olması €) Yayınevi tarafından reklamının önceden yapılmış olması Dilinin, çağın diline uygun ve anlaşılır bir seviyede olma- SI E) Yazarının daha önce kitleler tarafından tanınıyor olması
agraf
TEST-34
Sel
14. "Yaptıkları, söyledikleriyle çelişmez. Özü sözüne uyar.
Yaşayışı düşüncelerini tamamlar. Görevinin, yalnızca bil-
mek ve doğruyu göstermek değil, aynı zamanda, eğriyle
savaşmak, iyiyi ve güzeli korumak olduğunu kavramıştır.
Bu çabasında kararlıdır; gözünü budaktan sakınmaz.
Kötümserliğe kapılmadığı gibi umutsuzluğa da düşmez.
Ayakları hep yerdedir. Haklı gördüğü gerçeklere bağlan-
mıştır."
Aşağıdaki niteliklerden hangisi tümüyle bu parçada
tanıtılan kişiyle ilgilidir?
A) Dişadönük - uysal - akıllı - bilgili
B) Dengeli - âdil - korkusuz - inatçı
C) Açık yürekli - azimli - duygulu - iyimser
D) Tutarlı dürüst - cesur - akılcı
E) Gerçekçi - fedakâr - uyanık - disiplinli
1984/ ÖYS
DIB 2
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
agraf TEST-34 Sel 14. "Yaptıkları, söyledikleriyle çelişmez. Özü sözüne uyar. Yaşayışı düşüncelerini tamamlar. Görevinin, yalnızca bil- mek ve doğruyu göstermek değil, aynı zamanda, eğriyle savaşmak, iyiyi ve güzeli korumak olduğunu kavramıştır. Bu çabasında kararlıdır; gözünü budaktan sakınmaz. Kötümserliğe kapılmadığı gibi umutsuzluğa da düşmez. Ayakları hep yerdedir. Haklı gördüğü gerçeklere bağlan- mıştır." Aşağıdaki niteliklerden hangisi tümüyle bu parçada tanıtılan kişiyle ilgilidir? A) Dişadönük - uysal - akıllı - bilgili B) Dengeli - âdil - korkusuz - inatçı C) Açık yürekli - azimli - duygulu - iyimser D) Tutarlı dürüst - cesur - akılcı E) Gerçekçi - fedakâr - uyanık - disiplinli 1984/ ÖYS DIB 2
Mezopotamya'da yazının icadı rahiplerin ticarete dayalı
görevleriyle doğrudan ilgiliydi. Başlangıçta sadece
satışların kaydını tutmak için kullanılan bazı semboller
zamanla geliştirildi. Misir hiyerogliflerine benzer bir
resim yazısından çivi yazısı ortaya çıktı. Çivi yazısı
karakterleri fonetik simgelerdi, dolayısıyla birleştirilmeleri
resim yazısının aksine daha kolaydi. Bu sayede en ünlü
klasik Mısır hiyeroglifleri bile yerini, gündelik kullanıma
uygun basitleştirilmiş versiyonlarına bıraktı. Sonunda
Orta Doğu'da MÖ 1400-1000'de gönümüz alfabelerinin
temeli olan ve belli sayıda harften oluşan bir yazı ortaya
çıktı. Sami dillerine ait alfabelerin hepsinde olduğu gibi
bunda da kısa sesli harf yoktu. Alfabelerinde sesli
harflere ilk yer verenler Antik Yunanlar oldu, yine de
alfabelerinin geleneksel biçimini ve harf sırasını
korudular. En eski Yunan metinleri de Sami metinleri
gibi sağdan sola doğru yazılıdır.
32. Bu parçadan yazıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi
çıkarılabilir?
A) Sami alfabelerinin kullanımının daha kolay olduğu
B) Sağdan başlayarak yazmanın elin yapısına daha
uygun olduğu
CUzun yazı yazabilmenin çivi yazısıyla birlikte daha
kolaylaştığı
D) Coğrafi yakınlığın, kültürel etkileşimde önemli bir rol
oynadığı
E) Her yeni alfabede yazının daha kolay öğrenilebilir
olmasına çalışıldığı
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Mezopotamya'da yazının icadı rahiplerin ticarete dayalı görevleriyle doğrudan ilgiliydi. Başlangıçta sadece satışların kaydını tutmak için kullanılan bazı semboller zamanla geliştirildi. Misir hiyerogliflerine benzer bir resim yazısından çivi yazısı ortaya çıktı. Çivi yazısı karakterleri fonetik simgelerdi, dolayısıyla birleştirilmeleri resim yazısının aksine daha kolaydi. Bu sayede en ünlü klasik Mısır hiyeroglifleri bile yerini, gündelik kullanıma uygun basitleştirilmiş versiyonlarına bıraktı. Sonunda Orta Doğu'da MÖ 1400-1000'de gönümüz alfabelerinin temeli olan ve belli sayıda harften oluşan bir yazı ortaya çıktı. Sami dillerine ait alfabelerin hepsinde olduğu gibi bunda da kısa sesli harf yoktu. Alfabelerinde sesli harflere ilk yer verenler Antik Yunanlar oldu, yine de alfabelerinin geleneksel biçimini ve harf sırasını korudular. En eski Yunan metinleri de Sami metinleri gibi sağdan sola doğru yazılıdır. 32. Bu parçadan yazıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi çıkarılabilir? A) Sami alfabelerinin kullanımının daha kolay olduğu B) Sağdan başlayarak yazmanın elin yapısına daha uygun olduğu CUzun yazı yazabilmenin çivi yazısıyla birlikte daha kolaylaştığı D) Coğrafi yakınlığın, kültürel etkileşimde önemli bir rol oynadığı E) Her yeni alfabede yazının daha kolay öğrenilebilir olmasına çalışıldığı
Genç şairler, yazılan şiirlerin dışına atamıyorlar şiirlerini.
Dahası orada rahatlamış bile buluyorlar kendilerini.
"Terbiyeli" şiir yazmak istiyorlar. İstiyorlar ki hiçbir yeri
aksamayan şiirler yazalım. Yanlışa dayanma güçleri yok.
Acemiliklere el kaldırmak şöyle dursun, utanıyorlar ondan.
Yetkin şiirler yazmak istiyorlar. Seslerini koroya göre
ayarlıyorlar. Hemen kitaplaşıyorlar.
AB
Bu sözleri söyleyen kişinin genç şairlerle ilgili anlatmak
istediği aşağıdakilerden hangisidir?
Alanlarında yetersiz oldukları
B) Kendilerinden öncekileri beğenmedikleri
C) Okurun düzeyini yanlış belirledikleri
Kendi seslerini bulmaktan uzak oldukları
E) Şiire konu sınırlaması getirdikleri
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Genç şairler, yazılan şiirlerin dışına atamıyorlar şiirlerini. Dahası orada rahatlamış bile buluyorlar kendilerini. "Terbiyeli" şiir yazmak istiyorlar. İstiyorlar ki hiçbir yeri aksamayan şiirler yazalım. Yanlışa dayanma güçleri yok. Acemiliklere el kaldırmak şöyle dursun, utanıyorlar ondan. Yetkin şiirler yazmak istiyorlar. Seslerini koroya göre ayarlıyorlar. Hemen kitaplaşıyorlar. AB Bu sözleri söyleyen kişinin genç şairlerle ilgili anlatmak istediği aşağıdakilerden hangisidir? Alanlarında yetersiz oldukları B) Kendilerinden öncekileri beğenmedikleri C) Okurun düzeyini yanlış belirledikleri Kendi seslerini bulmaktan uzak oldukları E) Şiire konu sınırlaması getirdikleri
Ölü Canlar romanının yapisi dizi filmlerinki gibi kurgu-
lanmıştı. Çiçikov'u ölü canları toplarken takip ediyoruz
ancak her bir bölümde farklı bir ortam, farklı insanlar
var. Bir yandan tanıdık yüzler de karşımıza çıkıyor tabi
Çiçikov'un insanlarla görüşmelerini, sohbetlerini, hangi
yemekleri yediklerini oldukça ayrıntılı bir şekilde izliyoruz.
Rusya'nın o zamanki durumunu net bir şekilde ortaya
koymasının yanı sıra Gogol karakterleri de oldukça başa
rili bir şekilde çiziyor. Özellikle farklı siterotipleri tanımak
oldukça keyifli. Eminim ki kitaptaki pek çok karakter her
birimizin hayatında var. Aynı zamanda hikâye de oldukça
iyi bir şekilde kurgulanmış ve tarihi ayrıntılar da olaylan
zenginleştiriyor.
Bu parçadan Ölü Canlar romanıyla ilgili olarak aşağı-
dakilerden hangisine ulaşılamaz?
A))
Döneminin özelliklerini ayrıntılarıyla yansıttığına
B) Çizilen karakterlerin gerçek yaşamdaki kişilerden
uyarlandığına
Tarihi olayların kurguyu zenginleştirdiğine
D) Roman kahramanı Çiçikov'un başından geçenlerin
detaylarıyla aktarıldığına
E) Romanın birçok bölümden oluştuğuna
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Ölü Canlar romanının yapisi dizi filmlerinki gibi kurgu- lanmıştı. Çiçikov'u ölü canları toplarken takip ediyoruz ancak her bir bölümde farklı bir ortam, farklı insanlar var. Bir yandan tanıdık yüzler de karşımıza çıkıyor tabi Çiçikov'un insanlarla görüşmelerini, sohbetlerini, hangi yemekleri yediklerini oldukça ayrıntılı bir şekilde izliyoruz. Rusya'nın o zamanki durumunu net bir şekilde ortaya koymasının yanı sıra Gogol karakterleri de oldukça başa rili bir şekilde çiziyor. Özellikle farklı siterotipleri tanımak oldukça keyifli. Eminim ki kitaptaki pek çok karakter her birimizin hayatında var. Aynı zamanda hikâye de oldukça iyi bir şekilde kurgulanmış ve tarihi ayrıntılar da olaylan zenginleştiriyor. Bu parçadan Ölü Canlar romanıyla ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisine ulaşılamaz? A)) Döneminin özelliklerini ayrıntılarıyla yansıttığına B) Çizilen karakterlerin gerçek yaşamdaki kişilerden uyarlandığına Tarihi olayların kurguyu zenginleştirdiğine D) Roman kahramanı Çiçikov'un başından geçenlerin detaylarıyla aktarıldığına E) Romanın birçok bölümden oluştuğuna
Stud
TYT Türkçe
22. Gelen
lunan
boya
21. "Bibliyografya", artık alışmaya başladığımız adıyla
"kaynakça", belli bir bilim ya da bilgi dalinda Gret-
lenlere ilişkin teknik bilgileri bir araya getirdigi için,
o alanda çalışanların ya da çalışacak olanların işini
büyük ölçüde kolaylaştırır. Hele bir kaynakçanın
dergi sayfalarında kalmayıp kitaplaşmış olması, is-
teklinin o kaynakçaya ulaşmasını kolaylaştırdığın-
dan daha da tercih edilir bir durumdur. Gelin görün
ki ülkemizde kaynakçalar bütün çabalara karşın,
hâlâ yeterli sayıda değil
. Dolayısıyla bir yandan
edebiyata katkı bir yandan da emeğe saygı anlamı
taşıyan bu tip çalışmalara her zaman ihtiyaç vardır.
gör
les
da
k
Bu parçanın konusu aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kaynakçaların edebiyatımızda ikinci plana atılması
B) Kaynakçaların işlevi ve gerekliliği
C) Kaynakçaların öneminin günümüzde anlaşılması
D) Kaynakçanın herkes tarafından oluşturulamayacağı
E) Kaynakçaların, eserlerin ölümsüzlüğüne katkısı
KADEMIK
DESTEK
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Stud TYT Türkçe 22. Gelen lunan boya 21. "Bibliyografya", artık alışmaya başladığımız adıyla "kaynakça", belli bir bilim ya da bilgi dalinda Gret- lenlere ilişkin teknik bilgileri bir araya getirdigi için, o alanda çalışanların ya da çalışacak olanların işini büyük ölçüde kolaylaştırır. Hele bir kaynakçanın dergi sayfalarında kalmayıp kitaplaşmış olması, is- teklinin o kaynakçaya ulaşmasını kolaylaştırdığın- dan daha da tercih edilir bir durumdur. Gelin görün ki ülkemizde kaynakçalar bütün çabalara karşın, hâlâ yeterli sayıda değil . Dolayısıyla bir yandan edebiyata katkı bir yandan da emeğe saygı anlamı taşıyan bu tip çalışmalara her zaman ihtiyaç vardır. gör les da k Bu parçanın konusu aşağıdakilerden hangisidir? A) Kaynakçaların edebiyatımızda ikinci plana atılması B) Kaynakçaların işlevi ve gerekliliği C) Kaynakçaların öneminin günümüzde anlaşılması D) Kaynakçanın herkes tarafından oluşturulamayacağı E) Kaynakçaların, eserlerin ölümsüzlüğüne katkısı KADEMIK DESTEK