Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu-Ana Düşünce Soruları

söz edilmektedir.
by 1. cümlede değinilen düşünceyi bilimsel verilerle
güçlendirmektedir
E) 1. cümlede ifade edilenlerin, orta yaşlı insanlani medem
daha fazla etkilediği açıklanmaktadır.
5. Eleştirmen, yazdıklanyla ileriye doğru bir sıçramaya
yardımcı olabilmek amacıyla çıktığı eleştiri yolunda toplumu
daha önce sıçramış olan sanatçıya ulaştırarak amac
gerçekleştirir.
Bu cümlede eleştirmenlerle ilgili olarak vurgulanmak
istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Eleştirileriyle sanatçıya yol göstermelerinin toplumsal
başarıya katkıda bulunduğu
B) Topluma tanıttıkları sanatçının toplumcu yönlendirmede
önemli bir görev yüklendiği
c) Birikimleriyle yetinmeyip toplumsal ilerleme yolunda
kendilerini aşmaya çalıştıkları
D Yeniliklere öncü olma isteklerinin beklenilenin üstünde b
olumlulukla karşılandığı
E) Toplumla sanatçı arasında köprü görevi yapmaların
toplumsal ilerlemeye destek olduğu
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
söz edilmektedir. by 1. cümlede değinilen düşünceyi bilimsel verilerle güçlendirmektedir E) 1. cümlede ifade edilenlerin, orta yaşlı insanlani medem daha fazla etkilediği açıklanmaktadır. 5. Eleştirmen, yazdıklanyla ileriye doğru bir sıçramaya yardımcı olabilmek amacıyla çıktığı eleştiri yolunda toplumu daha önce sıçramış olan sanatçıya ulaştırarak amac gerçekleştirir. Bu cümlede eleştirmenlerle ilgili olarak vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Eleştirileriyle sanatçıya yol göstermelerinin toplumsal başarıya katkıda bulunduğu B) Topluma tanıttıkları sanatçının toplumcu yönlendirmede önemli bir görev yüklendiği c) Birikimleriyle yetinmeyip toplumsal ilerleme yolunda kendilerini aşmaya çalıştıkları D Yeniliklere öncü olma isteklerinin beklenilenin üstünde b olumlulukla karşılandığı E) Toplumla sanatçı arasında köprü görevi yapmaların toplumsal ilerlemeye destek olduğu
B
B
altındaki
ma tipi.
staların
ellikle
izah
en erken
ģimiz
larında
ini
Elme
Franış
24. Kazanma arzusu ve başarıya endeksli popülerlik,
spor alanında da artık sermayeye teslim
olmuş durumda. Sponsorluk, yayın gelirleri,
bahisler, kombine, naklen yayın ihaleleri,
reklam anlaşmaları ve sermayenin diğer soğuk
enstrümanları... Tüm bunlar baş döndürücü
bir sarhoşluğu körüklerken taraftarlık ruhundan
ve "hesapsız kitapsız seven"lerden bahsetmek
oldukça amatör bir duygusallikla eş değer kabul
ediliyor artık. Ve insanlar bu acı durum üzerinde
bir an durup düşünmüyor.
Bu parçayla ilgili olarak
1
Bir saptama üzerine kurulmuştur.
II. Sayıp dökmelere yer verilmiştir.
III. Eleştirel bir tavır söz konusudur.
IV. Kişisel düşünceyle şekillenmiştir.
V. Nicel veriler kullanılmıştır.
yargılarından hangisi söylenemez?
A)
B) II C) III D) IV E) V
ikinci
gisiyle
E) VI
SINAV
in
ri
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
B B altındaki ma tipi. staların ellikle izah en erken ģimiz larında ini Elme Franış 24. Kazanma arzusu ve başarıya endeksli popülerlik, spor alanında da artık sermayeye teslim olmuş durumda. Sponsorluk, yayın gelirleri, bahisler, kombine, naklen yayın ihaleleri, reklam anlaşmaları ve sermayenin diğer soğuk enstrümanları... Tüm bunlar baş döndürücü bir sarhoşluğu körüklerken taraftarlık ruhundan ve "hesapsız kitapsız seven"lerden bahsetmek oldukça amatör bir duygusallikla eş değer kabul ediliyor artık. Ve insanlar bu acı durum üzerinde bir an durup düşünmüyor. Bu parçayla ilgili olarak 1 Bir saptama üzerine kurulmuştur. II. Sayıp dökmelere yer verilmiştir. III. Eleştirel bir tavır söz konusudur. IV. Kişisel düşünceyle şekillenmiştir. V. Nicel veriler kullanılmıştır. yargılarından hangisi söylenemez? A) B) II C) III D) IV E) V ikinci gisiyle E) VI SINAV in ri
39. Sanatın bir ayna işlevi gördüğü, aynaya benzer şekilde bir
şeyleri yansıttığı, söylenegelen, üzerinde uzlaşılan konular-
dan biri. Fakat ayna metaforunda aynanın net mi bulanık mı
olduğu sorusu, somutlaştırılmadan kabul edilen bir tür dene-
yim, bilgi hâlini almış bulunmakta. Sanatın toplum veya birey
ilişkisine bir ayna tuttuğunu inkâr edemeyiz ancak gerçek
anlamıyla bir ayna olduğunu da ileri süremeyiz. Çünkü ----
sözü edilen aynada görünenler, gerçeğin hiç bozul-
madan aksetmiş suretleridir.
II.
o aynaya yansıyanlar bir sanatçının belleğinden sü-
zülüp gelmiş olanlardır.
III. sanatçı; sanat aynasını sokağa, insana, doğaya hiç
sarsmadan tutabiliyorsa başarılıdır.
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre yukarıda-
kilerden hangileri getirilebilir?
A) Yalnız
B) Yalnız 11 C) Yalnız III
E) Il ve III
D) I ve II
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
39. Sanatın bir ayna işlevi gördüğü, aynaya benzer şekilde bir şeyleri yansıttığı, söylenegelen, üzerinde uzlaşılan konular- dan biri. Fakat ayna metaforunda aynanın net mi bulanık mı olduğu sorusu, somutlaştırılmadan kabul edilen bir tür dene- yim, bilgi hâlini almış bulunmakta. Sanatın toplum veya birey ilişkisine bir ayna tuttuğunu inkâr edemeyiz ancak gerçek anlamıyla bir ayna olduğunu da ileri süremeyiz. Çünkü ---- sözü edilen aynada görünenler, gerçeğin hiç bozul- madan aksetmiş suretleridir. II. o aynaya yansıyanlar bir sanatçının belleğinden sü- zülüp gelmiş olanlardır. III. sanatçı; sanat aynasını sokağa, insana, doğaya hiç sarsmadan tutabiliyorsa başarılıdır. Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre yukarıda- kilerden hangileri getirilebilir? A) Yalnız B) Yalnız 11 C) Yalnız III E) Il ve III D) I ve II
B
BENİM HOCAM
TYT-TÜRKÇE Sor
5. Tarih boyunca bize tüm kültürlerde, karanlığın kötü güclerle ilişkili
olduğu öğretildi. Gece insanlarından, geceyi yaşayan, gecede
yaşayan insanlardan korkmamız gerektiği anlatıldı. Oysa gündüz
ve gece kişileri aslında aynı kişiler, bu nedenle bu korku doğru
değildir. Gün işığı içimizdeki teslimiyetçiliği ortaya çıkarır ama
geceleri kendimizi özgür hissederiz. Düzen güçleri bizi, geceden,
özgürlükten kaçınmaya koşullandırmışlardır. Kurumlar, ister din
ister aile ister devlet kurumları olsun, gece insanlarına korkuyla
bakarlar. Karanlıkla birlikte uyrukların denetlenmesi zorlaşır. O
saatlerde ayakta olan hiç kimse hayırlı bir iş peşinde olamaz.
Gündüzleri egemenliğini sürdüren kurulu düzen güçleri, varlıkla-
rini ve baskılarını gece düşmanları bahanesiyle haklı çıkarırlar;
belirsiz, soyut kavramlarla öcüymüş gibi söz edilen bu düşmanla-
ni biz hiç görmesek de... Yöneticiler de bize hep gündüz gözüyle
gösterilirler, hep gündüzlerin bir parçası olarak görünürler bize.
Bir başkan, bir lider ya da bir komutan doğanın güzelliği içinde,
arkasında parlayan bir güneşle canlandırılabilir ama gecenin
karanlık fonu önünde, asla canlandırılmaz.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangi-
sidir?
A) Gecenin gündüzden farklı olduğu, bir kısım çevrelerin gece
ve gündüzü birbirine eş görmediği
Sanatçıların ve bilim insanlarının geceden beslendiği çünkü
gündüz gözüyle hayatın sıradanlaştığı
C) Widerlerin ya da siyasetçilerin güneşin aydınlığını kendilerine
fon seçerek anlayışlarını temiz göstermeye çalıştığı
D Toplumun bazı kalıplarının genç kuşaklar üzerinde olumsuz
bir etki yaratarak onları baskı altına aldığı
Ey insanın tüm düşüncelerden arındığı gecenin, gündüzden çok
daha kıymetli olduğunun unutulmaması gerektiği
benimhocam
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
B BENİM HOCAM TYT-TÜRKÇE Sor 5. Tarih boyunca bize tüm kültürlerde, karanlığın kötü güclerle ilişkili olduğu öğretildi. Gece insanlarından, geceyi yaşayan, gecede yaşayan insanlardan korkmamız gerektiği anlatıldı. Oysa gündüz ve gece kişileri aslında aynı kişiler, bu nedenle bu korku doğru değildir. Gün işığı içimizdeki teslimiyetçiliği ortaya çıkarır ama geceleri kendimizi özgür hissederiz. Düzen güçleri bizi, geceden, özgürlükten kaçınmaya koşullandırmışlardır. Kurumlar, ister din ister aile ister devlet kurumları olsun, gece insanlarına korkuyla bakarlar. Karanlıkla birlikte uyrukların denetlenmesi zorlaşır. O saatlerde ayakta olan hiç kimse hayırlı bir iş peşinde olamaz. Gündüzleri egemenliğini sürdüren kurulu düzen güçleri, varlıkla- rini ve baskılarını gece düşmanları bahanesiyle haklı çıkarırlar; belirsiz, soyut kavramlarla öcüymüş gibi söz edilen bu düşmanla- ni biz hiç görmesek de... Yöneticiler de bize hep gündüz gözüyle gösterilirler, hep gündüzlerin bir parçası olarak görünürler bize. Bir başkan, bir lider ya da bir komutan doğanın güzelliği içinde, arkasında parlayan bir güneşle canlandırılabilir ama gecenin karanlık fonu önünde, asla canlandırılmaz. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangi- sidir? A) Gecenin gündüzden farklı olduğu, bir kısım çevrelerin gece ve gündüzü birbirine eş görmediği Sanatçıların ve bilim insanlarının geceden beslendiği çünkü gündüz gözüyle hayatın sıradanlaştığı C) Widerlerin ya da siyasetçilerin güneşin aydınlığını kendilerine fon seçerek anlayışlarını temiz göstermeye çalıştığı D Toplumun bazı kalıplarının genç kuşaklar üzerinde olumsuz bir etki yaratarak onları baskı altına aldığı Ey insanın tüm düşüncelerden arındığı gecenin, gündüzden çok daha kıymetli olduğunun unutulmaması gerektiği benimhocam
2
24. Belinski
, “Gogol bize bayağı insanları göstermez, in-
sanı gösterir yalnızca... Allayıp pullamadan, idealleş-
tirmeden, nasılsa öyle." der.
Buna göre Belinski, Gogol'un özellikle hangi yönünü
vurgulamaktadır?
A) Kahramanlarını gerçek hayattan seçtiğini
B) Eserlerinde gerçekçi bir dil kullandığını
C) İnsanların bayağı yönlerini ustalıkla anlattığını
Eserlerinde insanın her hâlini yansıttığını
E) İdeal insan tiplerinden hoşlanmadığını
Q
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
2 24. Belinski , “Gogol bize bayağı insanları göstermez, in- sanı gösterir yalnızca... Allayıp pullamadan, idealleş- tirmeden, nasılsa öyle." der. Buna göre Belinski, Gogol'un özellikle hangi yönünü vurgulamaktadır? A) Kahramanlarını gerçek hayattan seçtiğini B) Eserlerinde gerçekçi bir dil kullandığını C) İnsanların bayağı yönlerini ustalıkla anlattığını Eserlerinde insanın her hâlini yansıttığını E) İdeal insan tiplerinden hoşlanmadığını Q
DENEME-1
Modern romanda, kişilerin duygu dünyalarına ait ayrıntı-
ların verilmesinde rüyalar önemli bir araç olarak kullanılır.
Normal şartlarda iç dünyasını açamayan kahramanın
gördüğü rüyalar, sembolik düzlemde yorumlanarak oku-
yucuya yol gösterir/Yazarın, karakterlerini oluştururken
rüyalar yoluyla elde edebileceği bilinç ve bilinç dışı kutup-
larinin iletişiminden doğan insanın ruhsal bütünlüğü ve
kişilik özellikleri, sembol dilinin çok katmanlı yapısıyla
birlikte sunulur. İnsanî öze ait gerçekleri yansıtmayı
amaçlayan edebî eserlerde rüya motifi, insan ruhunu tüm
çıplaklığıyla ortaya koyma çabasına hizmet eder.
Bu parçada yer alan "sembol dilinin çok katmanlı yapısı"
sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisi-
dir?
A) Karakterleri tanıtan; tema, zaman ve mekân gibi un-
surlara açıklık kazandıran üslup özelliği
B) Birtakım görüntülerin arkasına gizlenen, sezdirilen
ve günlük dilin sınırlarını aşan anlam zenginliği
Kişinin rüyası ve bilinçaltından yararlanma yoluyla
oluşturulan anlatım niteliği
D) Edebî eserlere evrensel ölçülere ulaşma imkânı sağ-
layan her dönemde okunma ayrıcalığı
E) Yazarların modern romanlarda ortaya koyduğu yeni
ve özgün anlatim olanağı
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
DENEME-1 Modern romanda, kişilerin duygu dünyalarına ait ayrıntı- ların verilmesinde rüyalar önemli bir araç olarak kullanılır. Normal şartlarda iç dünyasını açamayan kahramanın gördüğü rüyalar, sembolik düzlemde yorumlanarak oku- yucuya yol gösterir/Yazarın, karakterlerini oluştururken rüyalar yoluyla elde edebileceği bilinç ve bilinç dışı kutup- larinin iletişiminden doğan insanın ruhsal bütünlüğü ve kişilik özellikleri, sembol dilinin çok katmanlı yapısıyla birlikte sunulur. İnsanî öze ait gerçekleri yansıtmayı amaçlayan edebî eserlerde rüya motifi, insan ruhunu tüm çıplaklığıyla ortaya koyma çabasına hizmet eder. Bu parçada yer alan "sembol dilinin çok katmanlı yapısı" sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisi- dir? A) Karakterleri tanıtan; tema, zaman ve mekân gibi un- surlara açıklık kazandıran üslup özelliği B) Birtakım görüntülerin arkasına gizlenen, sezdirilen ve günlük dilin sınırlarını aşan anlam zenginliği Kişinin rüyası ve bilinçaltından yararlanma yoluyla oluşturulan anlatım niteliği D) Edebî eserlere evrensel ölçülere ulaşma imkânı sağ- layan her dönemde okunma ayrıcalığı E) Yazarların modern romanlarda ortaya koyduğu yeni ve özgün anlatim olanağı
RAF
18.GÜN
14. Hiçbir sanat yoktur ki sanatçı için özel bir duyarlılık, özel
bir seziş, özel bir bakış biçimi gerektirmesin. Şiir yazabil-
mek için şair, resim yapabilmek için ressam, tiyatrocu ola-
bilmek için tiyatrocu duyarlığına sahip olmak gerekir. İn-
sanlar genelde sanatçıyı sanat yapmakta üst yetenekleri
gelişmiş olan insan diye düşünmezler, özel yetenekleri za-
ten var olan insan diye düşünürler. Oysa sanatçı, dünyaya
sanatçı olarak gönderilmiş biri değildir. Bilincimiz, eğilim-
lerimize veya dünyayla ilişkilerimizin niteliğine göre geli-
şir. Sanatçılık böylesi bir gelişimin sonucudur. İnsanın ön-
ce kendini sanatçı kılması gerekir.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Sanat dallarının ortak özelliği, yaratıcılık gerektirmesi-
dir.
B) Sanatçının kendini geliştirmesi, içinde yaşadığı çevre-
ye bağlıdır.
C/ Sanatta başarının anahtarı çalışmaktan çok doğuştan
gelen yetenektir.
6
Sanatçı olunmaz, doğulur." anlayışı sanat çevrelerin-
de kabul gören bir anlayıştır.
Sanatçilik, doğuştan gelen bir yeteneğio calışılarak ge-
liştirilmesiyle elde edilir.
100
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
RAF 18.GÜN 14. Hiçbir sanat yoktur ki sanatçı için özel bir duyarlılık, özel bir seziş, özel bir bakış biçimi gerektirmesin. Şiir yazabil- mek için şair, resim yapabilmek için ressam, tiyatrocu ola- bilmek için tiyatrocu duyarlığına sahip olmak gerekir. İn- sanlar genelde sanatçıyı sanat yapmakta üst yetenekleri gelişmiş olan insan diye düşünmezler, özel yetenekleri za- ten var olan insan diye düşünürler. Oysa sanatçı, dünyaya sanatçı olarak gönderilmiş biri değildir. Bilincimiz, eğilim- lerimize veya dünyayla ilişkilerimizin niteliğine göre geli- şir. Sanatçılık böylesi bir gelişimin sonucudur. İnsanın ön- ce kendini sanatçı kılması gerekir. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Sanat dallarının ortak özelliği, yaratıcılık gerektirmesi- dir. B) Sanatçının kendini geliştirmesi, içinde yaşadığı çevre- ye bağlıdır. C/ Sanatta başarının anahtarı çalışmaktan çok doğuştan gelen yetenektir. 6 Sanatçı olunmaz, doğulur." anlayışı sanat çevrelerin- de kabul gören bir anlayıştır. Sanatçilik, doğuştan gelen bir yeteneğio calışılarak ge- liştirilmesiyle elde edilir. 100
27. Sor
uys
di
m
b
Yayin Atölyesi
25. Bilim ve felsefeyle uğraşan bir kişinin dile öncelikle
önem vermemesi anlaşılması güç bir durumdur. Kul-
landığı dilde titiz olmayan, düşüncesinde de titiz değil
demektir. Enstrümanına akort yapmayan bir müzisyen
nasılsa kullandığı dili kontrol etmeden, üslubuna özen-
meden yazmaya kalkan bir düşünür de odur. Böyle bir
düşünürün söyledikleri senkronu olmayan seslerden,
anlamsız bir gürültü olmaktan ileri gidemez. Çünkü ge-
lişigüzel yazan, gelişigüzel düşünür.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Düşünce adamlarının dilin gelişmesine katkıda bu-
lunduğu
B) Planlı çalışmayanların yeni düşünceler ortaya ko-
yamayacağı
C) Düşünürlerin dil üzerinde yeterince yoğunlaşmadı-
ği
D Her düşünürün aynı zamanda dil bilgini olduğu
E) Düşünürlerin öncelikle dilini düzeltmeleri gerektiği
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
27. Sor uys di m b Yayin Atölyesi 25. Bilim ve felsefeyle uğraşan bir kişinin dile öncelikle önem vermemesi anlaşılması güç bir durumdur. Kul- landığı dilde titiz olmayan, düşüncesinde de titiz değil demektir. Enstrümanına akort yapmayan bir müzisyen nasılsa kullandığı dili kontrol etmeden, üslubuna özen- meden yazmaya kalkan bir düşünür de odur. Böyle bir düşünürün söyledikleri senkronu olmayan seslerden, anlamsız bir gürültü olmaktan ileri gidemez. Çünkü ge- lişigüzel yazan, gelişigüzel düşünür. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Düşünce adamlarının dilin gelişmesine katkıda bu- lunduğu B) Planlı çalışmayanların yeni düşünceler ortaya ko- yamayacağı C) Düşünürlerin dil üzerinde yeterince yoğunlaşmadı- ği D Her düşünürün aynı zamanda dil bilgini olduğu E) Düşünürlerin öncelikle dilini düzeltmeleri gerektiği
4.
Gün olmuş bir yeşil halı gibi uzanan sebze karıkları, bir
göz açıp kapayacak kadar süren bir sağanaktan sonra,
birden kabaran bir selin önünde süpürülmüş; gitmiştir.
Gün olmuş mübarek bir nisan yağmuru gibi başlayan
bir çilentinin arkasından düşen bir dolu sağanağından
sonra, bahar açmış; dalların biraz önce bir çiçek
deryasını andıran güzelliği bir çamur yığını hâlinde
toprağa karışmıştır. Böyle anlarda dalları, filizleri kırılan
ağaçlar; kucaklarındaki çocukları ellerinden alınmış
anneler gibi, yerde sürünen çiçeklerine, yapraklarına
hüzünlü hüzünlü bakarlar.
Bu parçada yazar aşağıdakilerin hangisinden söz
etmiştir?
A) Doğanın canlılığından
B) Doğa bilmecesinden
C) Olumsuz doğa olaylarından
D) Doğa - insan ilişkisinden
E) Doğaya sığınmadan
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
4. Gün olmuş bir yeşil halı gibi uzanan sebze karıkları, bir göz açıp kapayacak kadar süren bir sağanaktan sonra, birden kabaran bir selin önünde süpürülmüş; gitmiştir. Gün olmuş mübarek bir nisan yağmuru gibi başlayan bir çilentinin arkasından düşen bir dolu sağanağından sonra, bahar açmış; dalların biraz önce bir çiçek deryasını andıran güzelliği bir çamur yığını hâlinde toprağa karışmıştır. Böyle anlarda dalları, filizleri kırılan ağaçlar; kucaklarındaki çocukları ellerinden alınmış anneler gibi, yerde sürünen çiçeklerine, yapraklarına hüzünlü hüzünlü bakarlar. Bu parçada yazar aşağıdakilerin hangisinden söz etmiştir? A) Doğanın canlılığından B) Doğa bilmecesinden C) Olumsuz doğa olaylarından D) Doğa - insan ilişkisinden E) Doğaya sığınmadan
0
i
Genellikle 65 yaş ve üzeri kişilerde görülen "alzheimer",
az olmakla beraber bazı türleri 30-60 yaş aralığında da
görülebiliyor. Yaşlanma, genetik, yaşam tarzı ve çevresel
faktörler gibi çeşitli etkenlere bağlansa da nedenleri ko-
nusunda bir kesinlik yok. Herkesi farklı etkilese de hafıza
problemleri, akıl yürütme, muhakeme gibi temel bilişsel
fonksiyonların gerilemesi, bu hastalığın ilk belirtileridir. İlk
dönemlerinde kelime ve isimleri hatırlama güçlüğü, etrafta
amaçsızca dolaşma, aynı soruları tekrarlama çoğalır. En
uzun dönem olan ikinci evrede kendi geçmişini unutma,
aile bireylerini ve yakınlarını tanımada güçlük, yeni bir şey
öğrenememe, nerede ve hangi günde olduğunu karıştır-
ma görülür. Son döneminde ise etrafındakilere itiraz etme,
kızgınlık, iletişim kuramama, yürümede ve yutmada güçlük
başlar. Etkilerini azaltmak ve gelişimini yavaşlatmak müm-
künken hastalığı tümüyle yok eden bir tedavi şu an yok.
Bu parçada "alzheimer" hastalığının hangi yönüyle ilgili
bilgi verilmemişti?
A) Yaşamın hangi kesitinde görüldüğü
B) Tedavisinin hangi yöntemlerle yapıldığı
C) Hastalığın hangi evrelerinin olduğu
D) Kaynağının bilinip bilinmediği
✓
E) Verilecek tedavinin işlevinin ne olduğu
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
0 i Genellikle 65 yaş ve üzeri kişilerde görülen "alzheimer", az olmakla beraber bazı türleri 30-60 yaş aralığında da görülebiliyor. Yaşlanma, genetik, yaşam tarzı ve çevresel faktörler gibi çeşitli etkenlere bağlansa da nedenleri ko- nusunda bir kesinlik yok. Herkesi farklı etkilese de hafıza problemleri, akıl yürütme, muhakeme gibi temel bilişsel fonksiyonların gerilemesi, bu hastalığın ilk belirtileridir. İlk dönemlerinde kelime ve isimleri hatırlama güçlüğü, etrafta amaçsızca dolaşma, aynı soruları tekrarlama çoğalır. En uzun dönem olan ikinci evrede kendi geçmişini unutma, aile bireylerini ve yakınlarını tanımada güçlük, yeni bir şey öğrenememe, nerede ve hangi günde olduğunu karıştır- ma görülür. Son döneminde ise etrafındakilere itiraz etme, kızgınlık, iletişim kuramama, yürümede ve yutmada güçlük başlar. Etkilerini azaltmak ve gelişimini yavaşlatmak müm- künken hastalığı tümüyle yok eden bir tedavi şu an yok. Bu parçada "alzheimer" hastalığının hangi yönüyle ilgili bilgi verilmemişti? A) Yaşamın hangi kesitinde görüldüğü B) Tedavisinin hangi yöntemlerle yapıldığı C) Hastalığın hangi evrelerinin olduğu D) Kaynağının bilinip bilinmediği ✓ E) Verilecek tedavinin işlevinin ne olduğu
B) Her ins
C) Insti kotologo yönelton, girdigi
D) Birey, bazi çovrelerde die dunyayla baglantı kurmakta
zowanir
Aile baskisi, gençlerin gerçek kimliklerini ortaya
çıkarmalarının önüne geçebilir.
sistemplusyayınlan
36. Saglik hizmeti, öncelikli olduğu kadar pahalı bir hizmettir.
Bina, teknik araç ve yetişmiş eleman ister. Gelişmekte
olan bir ülkenin bu hizmeti istendiği gibi yapması bek-
lenemez. Bu hizmet, başkalarını düşünmeyen belirli bir
varlıklı kesime de bırakılamaz. Bu, toplumsal dayanışma
duygusunu zorunlu kılan bir hizmettir. Hasta olduğumuz-
da bizi iyileştirebilecek bir sağlık hizmeti istiyorsak sağlık
hizmetlerine toplum olarak şimdiden katkıda bulunmak
zorundayız.
1
Bu parçanın yazarının aşağıdakilerden hangisini
söylemesi
beklenmez?
A) Sağlık hizmetlerinde zaman zaman aksaklık yaşan-
ması normaldir.
B) Toplum el ele verip daha güçlü bir sağlık sistemine
kavuşabilir.
C) Maliyetlerin yüksek olması nedeniyle sağlık sektörün-
de iş adamlarının aktif rol oynaması gerekir.
D) İnsanların ilk olarak yapılandırması gereken sistem-
lerden biri, sağlık sistemidir.
E) Sağlık sistemine uzatılacak el için kimse hasta olmayı
beklememelidir
.
>>
mli
an
nir
VIP
deneme
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
B) Her ins C) Insti kotologo yönelton, girdigi D) Birey, bazi çovrelerde die dunyayla baglantı kurmakta zowanir Aile baskisi, gençlerin gerçek kimliklerini ortaya çıkarmalarının önüne geçebilir. sistemplusyayınlan 36. Saglik hizmeti, öncelikli olduğu kadar pahalı bir hizmettir. Bina, teknik araç ve yetişmiş eleman ister. Gelişmekte olan bir ülkenin bu hizmeti istendiği gibi yapması bek- lenemez. Bu hizmet, başkalarını düşünmeyen belirli bir varlıklı kesime de bırakılamaz. Bu, toplumsal dayanışma duygusunu zorunlu kılan bir hizmettir. Hasta olduğumuz- da bizi iyileştirebilecek bir sağlık hizmeti istiyorsak sağlık hizmetlerine toplum olarak şimdiden katkıda bulunmak zorundayız. 1 Bu parçanın yazarının aşağıdakilerden hangisini söylemesi beklenmez? A) Sağlık hizmetlerinde zaman zaman aksaklık yaşan- ması normaldir. B) Toplum el ele verip daha güçlü bir sağlık sistemine kavuşabilir. C) Maliyetlerin yüksek olması nedeniyle sağlık sektörün- de iş adamlarının aktif rol oynaması gerekir. D) İnsanların ilk olarak yapılandırması gereken sistem- lerden biri, sağlık sistemidir. E) Sağlık sistemine uzatılacak el için kimse hasta olmayı beklememelidir . >> mli an nir VIP deneme
SZRETİM
2020
ORTAÖĞRETİM
e kıraç arazinin
yalin
eski fotoğraflarında
ekici bir sunumu
olmadan önce Anka.
Egözler önüne seri
uzun yıllar boyunca
Earihî süreçlere ba
4. Fotoğrafın
lanmasını
Ancak ha
birlikte ga
hayat yokmuş
gibi
ve haber
likler göz
gibi takip edilebilir
.
Kisa bir zaman di.
kalabaligiyla bu
ması ise hayret
ri de Ankara ro
z konusu issiz
manda
yaşam
hayat koştur-
Si bir şekilde
3. Hayvan destekli tedaviler (HDT), bir
hayvanın doğrudan tedaviye veya var
olan başka bir tedaviye destek amacıy-
la kullanılması olarak tanımlanıyor. Ge-
nellikle psikolojik sorunların tedavisinde
kullanılan bu yöntemin işe yarayıp ya-
ramadığı ise tartışmalı bir konu. Çoğu
çalışmada HDT'de kaydedilen geliş-
menin hayvanların tedavi gücünden
mi, yoksa zaman içinde oluşan birikimli
ilerlemeden mi kaynaklandığı açıkla-
namiyor. Ayrıca tedavisinde HDT'den
yararlanılan hastaların psikolojilerinde-
ki iyileşmenin hayvanlarla vakit geçir-
meye bağlı geçici bir durum mu yoksa
hastalık belirtilerinin kalıcı olarak yok
edilmesinin göstergesi mi olduğu da
tam olarak saptanamıyor.
metnini a
line gelir
dan bek!
çekliğiyl
manipül
olması
doğru
olur. Ha
önce g
lar elle
tekleni
h
zamar
$ cümleler
kışını boz
mümk
Bu pa
Muygu
YEDIIKLIM
E) V
raflar
gisi
AY
re
Bu parçaya göre HDT ile ilgili temel
sorun aşağıdakilerden hangisidir?
A) Uygulanan yöntemin hastadan has-
taya değişkenlik göstermesi
B) Etkisinin bilimsel yöntemlerle tam
olarak ortaya konulamaması
C) Hangi hastalıklarda daha etkili ola-
cağının belirlenememesi
D) Tedavinin, hastaların hayvanlara
karşı tutumlarından etkilenmesi
E) Genellikle doğrudan tedaviye des-
tek amacıyla tercih edilmesi
B) K
C) !
D)
E)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
SZRETİM 2020 ORTAÖĞRETİM e kıraç arazinin yalin eski fotoğraflarında ekici bir sunumu olmadan önce Anka. Egözler önüne seri uzun yıllar boyunca Earihî süreçlere ba 4. Fotoğrafın lanmasını Ancak ha birlikte ga hayat yokmuş gibi ve haber likler göz gibi takip edilebilir . Kisa bir zaman di. kalabaligiyla bu ması ise hayret ri de Ankara ro z konusu issiz manda yaşam hayat koştur- Si bir şekilde 3. Hayvan destekli tedaviler (HDT), bir hayvanın doğrudan tedaviye veya var olan başka bir tedaviye destek amacıy- la kullanılması olarak tanımlanıyor. Ge- nellikle psikolojik sorunların tedavisinde kullanılan bu yöntemin işe yarayıp ya- ramadığı ise tartışmalı bir konu. Çoğu çalışmada HDT'de kaydedilen geliş- menin hayvanların tedavi gücünden mi, yoksa zaman içinde oluşan birikimli ilerlemeden mi kaynaklandığı açıkla- namiyor. Ayrıca tedavisinde HDT'den yararlanılan hastaların psikolojilerinde- ki iyileşmenin hayvanlarla vakit geçir- meye bağlı geçici bir durum mu yoksa hastalık belirtilerinin kalıcı olarak yok edilmesinin göstergesi mi olduğu da tam olarak saptanamıyor. metnini a line gelir dan bek! çekliğiyl manipül olması doğru olur. Ha önce g lar elle tekleni h zamar $ cümleler kışını boz mümk Bu pa Muygu YEDIIKLIM E) V raflar gisi AY re Bu parçaya göre HDT ile ilgili temel sorun aşağıdakilerden hangisidir? A) Uygulanan yöntemin hastadan has- taya değişkenlik göstermesi B) Etkisinin bilimsel yöntemlerle tam olarak ortaya konulamaması C) Hangi hastalıklarda daha etkili ola- cağının belirlenememesi D) Tedavinin, hastaların hayvanlara karşı tutumlarından etkilenmesi E) Genellikle doğrudan tedaviye des- tek amacıyla tercih edilmesi B) K C) ! D) E)
23 - 24. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Destan devri edebiyatında şiir sazla söylenir. Henüz yazi
yokken yüzyıllarca, sazla ve sözle söylenen bu şiir, Türk tan
geleneği o kadar köklüdür ki asırlarca taşlara kazınan yazi-
hinde bir sözlü edebiyat geleneği kurmuştur. Sözlü edebiyat
lar, Islamiyet'ten sonra aydınların yazdığı kütüphaneler dolu-
su yazmalar, şiir divanları, halk şiirinin geçirildiği cönkler, ni-
hayet Türk topraklarında matbaanin gelişmesi; özellikle halk
arasında sazlarla dile getirilen bu sözlü geleneği durdurama-
mıştır. Bugün hâlâ halk içinde yazıya geçmeden önce saz-
la söylenen şiir, bu kadar eski ve bu kadar köklü bir gelene-
ğe bağlıdır. O kadar ki milletin karakterini öğrenmek isteyen-
ler için geleneğe bu ölçüde bağlılık dikkat çekici bir özelliktir.
23. Bu parçada anlatılmak istenen asit düsünce aşağıdaki-
lerden hangisidir?
Sözü edebiyatta eserler, sözle ve sazla oluşturulmuştur.
B) Sözlü edebiyat, çok sağlam temellere oturtulmuştur.
Sözlü edebiyat ürünlerinin birçoğu, sonradan yazıya ge-
çirilmiştir.
D) Sözlü edebiyat, kendisinden sonra ortaya çıkan edebi-
yatlara kaynaklik etmiştir.
E) Yazının icadı ve matbaa, köklü ve eski sözlü edebiyatın
devamına engel olamamıştır.
24. Bu parçadan sözlü edebiyatla ilgili aşağıdakilerden han-
gisine ulaşılamaz?
A) Destan devri edebiyatı da dendiğine
B) Ürünlerine sazla eşlik edildiğine
C) Şiirlerinin "cönk" adı verilen eserde toplandığına
D) Kalıcı olduğuna
E) Çok eskilere dayandığına
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
23 - 24. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Destan devri edebiyatında şiir sazla söylenir. Henüz yazi yokken yüzyıllarca, sazla ve sözle söylenen bu şiir, Türk tan geleneği o kadar köklüdür ki asırlarca taşlara kazınan yazi- hinde bir sözlü edebiyat geleneği kurmuştur. Sözlü edebiyat lar, Islamiyet'ten sonra aydınların yazdığı kütüphaneler dolu- su yazmalar, şiir divanları, halk şiirinin geçirildiği cönkler, ni- hayet Türk topraklarında matbaanin gelişmesi; özellikle halk arasında sazlarla dile getirilen bu sözlü geleneği durdurama- mıştır. Bugün hâlâ halk içinde yazıya geçmeden önce saz- la söylenen şiir, bu kadar eski ve bu kadar köklü bir gelene- ğe bağlıdır. O kadar ki milletin karakterini öğrenmek isteyen- ler için geleneğe bu ölçüde bağlılık dikkat çekici bir özelliktir. 23. Bu parçada anlatılmak istenen asit düsünce aşağıdaki- lerden hangisidir? Sözü edebiyatta eserler, sözle ve sazla oluşturulmuştur. B) Sözlü edebiyat, çok sağlam temellere oturtulmuştur. Sözlü edebiyat ürünlerinin birçoğu, sonradan yazıya ge- çirilmiştir. D) Sözlü edebiyat, kendisinden sonra ortaya çıkan edebi- yatlara kaynaklik etmiştir. E) Yazının icadı ve matbaa, köklü ve eski sözlü edebiyatın devamına engel olamamıştır. 24. Bu parçadan sözlü edebiyatla ilgili aşağıdakilerden han- gisine ulaşılamaz? A) Destan devri edebiyatı da dendiğine B) Ürünlerine sazla eşlik edildiğine C) Şiirlerinin "cönk" adı verilen eserde toplandığına D) Kalıcı olduğuna E) Çok eskilere dayandığına
B
Türkçe
7.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde içerikle ilgili bilgi
yoktur?
A) 2020-nin son filmlerinden biri olan bu uyarlama film,
bir savaş gazisiyle tesadüfen karşılaştığı küçük bir
kızın yaşamına odaklanıyor.
B) 81 senelik bir geçmişe sahip olan Tom ve Jerry
serüvenlerine bir yenisi ekleniyor, ikilinin amansız
mücadelesine günümüz modern dünyasında
tanıklık ediyoruz.
C) Colin Thiele'in klasikleşmiş aynı adk öyküsünden
uyarlanan 2019 yapımı Storm Bøy filmi, bir çocuğun
pelikanlarla kurduğu dostluk üzerinden doğa ve
çevre konularına değiniyor/
D) Bir çocuğun hayal dünyasının daha da derinlerine
indiğimiz yapım sayesinde, soğuk bir dünyayı
distopik ögelerle samimi hâle getiren bir hikâye
izliyoruz.
Sanatçının, bu albümünde enstrümanıyla yaşadığı
derin ve güçlü aşk her şarkıda olta olmuş, dinleyeni
kendine çekiyor hatta esir alıyor.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
B Türkçe 7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde içerikle ilgili bilgi yoktur? A) 2020-nin son filmlerinden biri olan bu uyarlama film, bir savaş gazisiyle tesadüfen karşılaştığı küçük bir kızın yaşamına odaklanıyor. B) 81 senelik bir geçmişe sahip olan Tom ve Jerry serüvenlerine bir yenisi ekleniyor, ikilinin amansız mücadelesine günümüz modern dünyasında tanıklık ediyoruz. C) Colin Thiele'in klasikleşmiş aynı adk öyküsünden uyarlanan 2019 yapımı Storm Bøy filmi, bir çocuğun pelikanlarla kurduğu dostluk üzerinden doğa ve çevre konularına değiniyor/ D) Bir çocuğun hayal dünyasının daha da derinlerine indiğimiz yapım sayesinde, soğuk bir dünyayı distopik ögelerle samimi hâle getiren bir hikâye izliyoruz. Sanatçının, bu albümünde enstrümanıyla yaşadığı derin ve güçlü aşk her şarkıda olta olmuş, dinleyeni kendine çekiyor hatta esir alıyor.
17. Yazarların çoğu, bir edebi türe yaklaşsa bile açıkça bir tür içe-
risinde yer almak istemez. Ya da bir edebi tür içerisinde olmak
zorunda kalırsa değişik, farklı olmanın yollarını arar; onun ku-
rallarının dışında hareket eder. Bu sınırları zorlar, değiştirir,
kendi kurallarını kendi koyar. Yani ille de şiir, roman, öykü si-
nırları içinde kalmaz. -
.
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakiler-
den hangisinin getirilmesi en uygundur?
A) Geleneksel anlatım olanaklarını yeterli görerek sanat yo-
lunda ilerler
B) Hangi türde yazarsa yazsın, yazılarında yazma uğraşının
verdiği haz birincil etken olur
C/ Yazın geleneğiyle bir hesaplaşma içine girdiklerinden tü-
rün imkânlarından yararlanma gibi bir amaç gütmez
D) Yenilik peşinde koşarken sınırlarını iyi belirler
EY Deneysel yazma eylemlerini destekleyen bir anlayıştan ka-
çinir
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
17. Yazarların çoğu, bir edebi türe yaklaşsa bile açıkça bir tür içe- risinde yer almak istemez. Ya da bir edebi tür içerisinde olmak zorunda kalırsa değişik, farklı olmanın yollarını arar; onun ku- rallarının dışında hareket eder. Bu sınırları zorlar, değiştirir, kendi kurallarını kendi koyar. Yani ille de şiir, roman, öykü si- nırları içinde kalmaz. - . Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakiler- den hangisinin getirilmesi en uygundur? A) Geleneksel anlatım olanaklarını yeterli görerek sanat yo- lunda ilerler B) Hangi türde yazarsa yazsın, yazılarında yazma uğraşının verdiği haz birincil etken olur C/ Yazın geleneğiyle bir hesaplaşma içine girdiklerinden tü- rün imkânlarından yararlanma gibi bir amaç gütmez D) Yenilik peşinde koşarken sınırlarını iyi belirler EY Deneysel yazma eylemlerini destekleyen bir anlayıştan ka- çinir
A
A
A
TYT
30. Foucault, modernliğin içine doğru şekil alan farklı ve
yeni bilme biçiminin aşamalarından söz ederken Don
Kişot'u, yeni bir yorumla tanımlar. Onun, evinden çıkıp
atıldığı maceralarda yaşadığı şaşkınlık zihnindeki eski
kodlardan kaynaklanmaktadır. Şövalye romanlarının
feodal dünya değerleriyle örülü gerçekliğinde
yaşadığını sansa da artık bambaşka bir gerçeklik
düzleminin eşiğindedir. Bu yeni gerçeklik düzleminde
gördüklerini yorumlamakta zorluk çeken Don Kişot, ne
sanrılar içinde boğulmuş bir hasta ne de düşlerinin
peşinde koşan bir hayalperesttir aslında. O yalnızca,
kesin hatlarını farklılıkların oluşturduğu yeni dünyada
zaten bildiğini düşündüğü benzerlikler üzerinden
yürümeye çalışan bir şaşkındır.
32. Cumhuriyet
Nezihe Mer
gibi çeşitli
gözlemlere
insanların
hayatı her
aileler deg
de onun es
kadınlarının
mücadelec
Toplumun
zengin, fak
Bu parçad
hangisine
Bu parçadan hareketle Don Kişot'la ilgili
aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Birden
A) Eski gerçeklik düzleminde yaşamaktan
çekinmektedir.
B) Modern yaşama ayak uydurmaktan çekinmektedir.
C) kitleler için model olmaktan gitgide
uzaklaşmaktadır.
Benzerlikler ve farklılıklar arasında kalmış birisidir.
E) Toplumsal hesaplaşmayı her şeyin önüne
koymaktadır.
B) Yaşam
verdiğin
C) Eserleri
aldığına
D) Yapıtlan
olduğun
E) Eserlerin
31. insan üretmeden tüketen tek yaratıktır. Süt vermez,
yumurtlamaz, sabanı çekecek gücü yoktur, tavşan
yakalayacak kadar hızlı koşamaz. Yine de tüm
hayvanların efendisidir. Hayvanları çalıştırır, karşılığında
orir geri
33. Ejderha kan
kırmızı bir si
özelliğinden
özündeki si
olanlara ilaç
iklimde yetiş
ağacın kana
içinde büyü
only
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
A A A TYT 30. Foucault, modernliğin içine doğru şekil alan farklı ve yeni bilme biçiminin aşamalarından söz ederken Don Kişot'u, yeni bir yorumla tanımlar. Onun, evinden çıkıp atıldığı maceralarda yaşadığı şaşkınlık zihnindeki eski kodlardan kaynaklanmaktadır. Şövalye romanlarının feodal dünya değerleriyle örülü gerçekliğinde yaşadığını sansa da artık bambaşka bir gerçeklik düzleminin eşiğindedir. Bu yeni gerçeklik düzleminde gördüklerini yorumlamakta zorluk çeken Don Kişot, ne sanrılar içinde boğulmuş bir hasta ne de düşlerinin peşinde koşan bir hayalperesttir aslında. O yalnızca, kesin hatlarını farklılıkların oluşturduğu yeni dünyada zaten bildiğini düşündüğü benzerlikler üzerinden yürümeye çalışan bir şaşkındır. 32. Cumhuriyet Nezihe Mer gibi çeşitli gözlemlere insanların hayatı her aileler deg de onun es kadınlarının mücadelec Toplumun zengin, fak Bu parçad hangisine Bu parçadan hareketle Don Kişot'la ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Birden A) Eski gerçeklik düzleminde yaşamaktan çekinmektedir. B) Modern yaşama ayak uydurmaktan çekinmektedir. C) kitleler için model olmaktan gitgide uzaklaşmaktadır. Benzerlikler ve farklılıklar arasında kalmış birisidir. E) Toplumsal hesaplaşmayı her şeyin önüne koymaktadır. B) Yaşam verdiğin C) Eserleri aldığına D) Yapıtlan olduğun E) Eserlerin 31. insan üretmeden tüketen tek yaratıktır. Süt vermez, yumurtlamaz, sabanı çekecek gücü yoktur, tavşan yakalayacak kadar hızlı koşamaz. Yine de tüm hayvanların efendisidir. Hayvanları çalıştırır, karşılığında orir geri 33. Ejderha kan kırmızı bir si özelliğinden özündeki si olanlara ilaç iklimde yetiş ağacın kana içinde büyü only