Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu-Ana Düşünce Soruları

16. Ben yazı türlerinin insanların kişilikleriyle ilgili oldu-
ğunu düşünüyorum. İnsanlarda bir şair kişiliği, hikâ-
yeci kişiliği ya da romancı kişiliği vardır. Bu nedenle
insan kendisini hangi türle daha güzel, daha yetkin
ifade edebiliyorsa o türde yazar ya da yazmak ister.
Deneme, benim kendimi en iyi anlatabileceğim, en
özgür hissedebildiğim tür. Benim yaşam biçimime,
özgürlük tutkuma denk düşüyor. Her tür, bir yazarlık
biçimi gerektirir. Kendimde romanci, şair ya da oyun
yazarı kişiliğini görmedim hiçbir zaman. Ama bir
denemeci kişiliğim olduğunu fark edebiliyorum.
H
N-I
v
E
Bu sözler, aşağıdaki sorulardan hangisine cevap
olarak söylenmiş olabilir?
A) Çok satanlar listesinde yer alan yazarlar, genel-
likle roman türünü mü tercih ediyor?
B) Yazılarınıza bakıldığında genellikle deneme
yazıyorsunuz, denemeyi size bu kadar sevdiren
nedir?
C) Yazarların yapısına uygun türü seçmesinde etki-
li olan sebepler var mıdır?
D) Niçin bazı yazarlar, tek bir türde yazmayı tercih
ediyor?
E) Hangi türün günümüzde en çok okunduğuna
inanmaktasınız?
R
E
N
K
ZX
Paragraf Hız Soruları
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
16. Ben yazı türlerinin insanların kişilikleriyle ilgili oldu- ğunu düşünüyorum. İnsanlarda bir şair kişiliği, hikâ- yeci kişiliği ya da romancı kişiliği vardır. Bu nedenle insan kendisini hangi türle daha güzel, daha yetkin ifade edebiliyorsa o türde yazar ya da yazmak ister. Deneme, benim kendimi en iyi anlatabileceğim, en özgür hissedebildiğim tür. Benim yaşam biçimime, özgürlük tutkuma denk düşüyor. Her tür, bir yazarlık biçimi gerektirir. Kendimde romanci, şair ya da oyun yazarı kişiliğini görmedim hiçbir zaman. Ama bir denemeci kişiliğim olduğunu fark edebiliyorum. H N-I v E Bu sözler, aşağıdaki sorulardan hangisine cevap olarak söylenmiş olabilir? A) Çok satanlar listesinde yer alan yazarlar, genel- likle roman türünü mü tercih ediyor? B) Yazılarınıza bakıldığında genellikle deneme yazıyorsunuz, denemeyi size bu kadar sevdiren nedir? C) Yazarların yapısına uygun türü seçmesinde etki- li olan sebepler var mıdır? D) Niçin bazı yazarlar, tek bir türde yazmayı tercih ediyor? E) Hangi türün günümüzde en çok okunduğuna inanmaktasınız? R E N K ZX Paragraf Hız Soruları
Ben yazı türlerinin insanların kişilikleriyle ilgili oldu.
ğunu düşünüyorum. İnsanlarda bir şair kişiliği, hika-
yeci kişiliği ya da romancı kişiliği vardır. Bu nedenle
insan kendisini hangi türle daha güzel, daha yetkin
ifade edebiliyorsa o türde yazar ya da yazmak ister.
Deneme, benim kendimi en iyi anlatabileceğim, en
özgür hissedebildiğim tür. Benim yaşam biçimime,
özgürlük tutkuma denk düşüyor. Her tür, bir yazarlık
biçimi gerektirir. Kendimde romancı, şair ya da oyun
yazarı kişiliğini görmedim hiçbir zaman. Ama bir
denemeci kişiliğim olduğunu fark edebiliyorum.
Bu sözler, aşağıdaki sorulardan hangisine cevap
olarak söylenmiş olabilir?
A) Çok satanlar listesinde yer alan yazarlar, genel-
#kle roman türünü mü tercih ediyor?
8) Yazılarınıza bakıldığında genellikle deneme
yazıyorsunuz, denemeyi size bu kadar sevdiren
nedir?
C) Yazarların yapısına uygun türü secmesinde etki-
li olan sebepler var mıdır?
D) Niçin bazı yazarlar, tek bir türde yazmayı tercih
ediyor?
E) Hangi törün günümüzde en çok okunduğuna
inanmaktasınız?
Paragraf Hız Sorular
MIZ SORULARI
DAVIGOARE
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Ben yazı türlerinin insanların kişilikleriyle ilgili oldu. ğunu düşünüyorum. İnsanlarda bir şair kişiliği, hika- yeci kişiliği ya da romancı kişiliği vardır. Bu nedenle insan kendisini hangi türle daha güzel, daha yetkin ifade edebiliyorsa o türde yazar ya da yazmak ister. Deneme, benim kendimi en iyi anlatabileceğim, en özgür hissedebildiğim tür. Benim yaşam biçimime, özgürlük tutkuma denk düşüyor. Her tür, bir yazarlık biçimi gerektirir. Kendimde romancı, şair ya da oyun yazarı kişiliğini görmedim hiçbir zaman. Ama bir denemeci kişiliğim olduğunu fark edebiliyorum. Bu sözler, aşağıdaki sorulardan hangisine cevap olarak söylenmiş olabilir? A) Çok satanlar listesinde yer alan yazarlar, genel- #kle roman türünü mü tercih ediyor? 8) Yazılarınıza bakıldığında genellikle deneme yazıyorsunuz, denemeyi size bu kadar sevdiren nedir? C) Yazarların yapısına uygun türü secmesinde etki- li olan sebepler var mıdır? D) Niçin bazı yazarlar, tek bir türde yazmayı tercih ediyor? E) Hangi törün günümüzde en çok okunduğuna inanmaktasınız? Paragraf Hız Sorular MIZ SORULARI DAVIGOARE
2
TYT (Temel Yeterlilik Testi)
37.
36. Günümüzde gençlerin şiirden kopmasında öncelikle bil-
gisayar, internet gibi teknolojik gelişimin dolaşıma sok-
tuğu yeniliklerin etkisi var. Başta televizyon yüzeysel, eğ-
lenceye yönelik, görsel, kolaycı bir popüler kültür oluş-
turarak gençleri okumaktan uzaklaştırmış, bilgisayar ve
internet de bunu pekiştirmiştir. Şiirden uzaklaşmamızda
ezbere, test çözmeye yönelik eğitim sistemimizin de et-
kisi var. Türkçe ve edebiyat eğitimi çocuklara ve genç-
lere okuma alışkanlığı kazandırmaktan, edebiyatı ve şi-
iri sevdirmekten çok uzak. Bu dersler güncel edebiyat-
tan da kopuk. Gençlerle şiiri kucaklaştırmak için atılma-
si gereken ilk adım ilkokuldan itibaren öğrencilere oku-
ma alışkanlığı kazandırmak, edebiyatı ve şiiri sevdirmek-
tir. Bir başka yol olarak da yayımlanan bazı şiirler çok
kötü olmakla birlikte, internetteki şiir siteleri de şiire ilgi-
yi artırabilir.
Öğrencilere okuma alışkanlığı kazandırmak için tek-
nolojiden yararlanılmalıdır.
II. Teknolojik değişimler hem sosyal hem de yazınsal
hayatı etkilemiştir.
IH. Bazı ders içerikleri gelişmeler ışığında yenilenme-
lidir.
Bu parçadan yukarıda verilenlerin hangilerine ulaşı-
labilir?
Prf Yayınları
A) Yalniz
B) I vel
C) Yalnız 11
D) II ve III
E) Yalnız 111
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
2 TYT (Temel Yeterlilik Testi) 37. 36. Günümüzde gençlerin şiirden kopmasında öncelikle bil- gisayar, internet gibi teknolojik gelişimin dolaşıma sok- tuğu yeniliklerin etkisi var. Başta televizyon yüzeysel, eğ- lenceye yönelik, görsel, kolaycı bir popüler kültür oluş- turarak gençleri okumaktan uzaklaştırmış, bilgisayar ve internet de bunu pekiştirmiştir. Şiirden uzaklaşmamızda ezbere, test çözmeye yönelik eğitim sistemimizin de et- kisi var. Türkçe ve edebiyat eğitimi çocuklara ve genç- lere okuma alışkanlığı kazandırmaktan, edebiyatı ve şi- iri sevdirmekten çok uzak. Bu dersler güncel edebiyat- tan da kopuk. Gençlerle şiiri kucaklaştırmak için atılma- si gereken ilk adım ilkokuldan itibaren öğrencilere oku- ma alışkanlığı kazandırmak, edebiyatı ve şiiri sevdirmek- tir. Bir başka yol olarak da yayımlanan bazı şiirler çok kötü olmakla birlikte, internetteki şiir siteleri de şiire ilgi- yi artırabilir. Öğrencilere okuma alışkanlığı kazandırmak için tek- nolojiden yararlanılmalıdır. II. Teknolojik değişimler hem sosyal hem de yazınsal hayatı etkilemiştir. IH. Bazı ders içerikleri gelişmeler ışığında yenilenme- lidir. Bu parçadan yukarıda verilenlerin hangilerine ulaşı- labilir? Prf Yayınları A) Yalniz B) I vel C) Yalnız 11 D) II ve III E) Yalnız 111
2021 - TYT/Sosyal Bilimler
13. Augustinus'a göre ruh, maddi bir yapıya sahip olmadığı için
ölümsüzdür. Beden ölür bu dünyada kalır, ruh ise geldiği öze
yani Tanrı'ya geri döner. Kısaca ondan gelir, ona geri döner.
Ruh-beden arasında düalist (ikici) bir anlayış vardır. Bu dö-
nem felsefesi ve teolojisinde "değişen ve ölümlü beden" ile
"değişmeyen ve ölümsüz ruh" anlayışı temel kabulüne daya-
nır. Ruh, bedenden bağımsız ve bedenden önce yaratılmıştır.
Maddi bir yapı olmayan ruh; değişmez, sonsuz ve ölümsüz-
dür. Ruh, Tanrı'dan ayrılmıştır ve ona geri dönecektir. Beden
ve ruh karşıtlığı aynı zamanda ruhun ölümsüzlüğünün ka-
nıtıdır. Ruh ve bedenden oluşan insan, bu dünyada sadece
bedenini bırakır ve ruhuyla öte dünyaya gider. Ona göre ruh
ölümsüzdür. Ruh ile bedenden oluşmuş insan diğer varolan-
lardan önce gelir. Ruh insanın iyi yanı, bedense kötü yanıdır.
İnsanlar arasında da ruhlarıyla Tanrı'ya yakın olanlarla uzak
olanlar vardır. Yakın olanlar daha üstte, bedenleriyle madde
dünyasına yakın olanlarsa daha altta bulunurlar.
Bu parçaya göre Augustinus'un ruh görüşüne uygun
olan yargı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Manevi bir yapısı olan ruh Tanrı'dan gelmiştir
B) Ruh insanın kötü yanı, bedense iyi yanıdır.
C) Maddi bir yapısı olan ruh; ölümsüzdür.
Tanrıya yakın olan insanlar maddi ve manevi dünyanın
zevkini tadanlardır.
E) İnsan Tanrı ile melek arasında bir konuma sahiptir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
2021 - TYT/Sosyal Bilimler 13. Augustinus'a göre ruh, maddi bir yapıya sahip olmadığı için ölümsüzdür. Beden ölür bu dünyada kalır, ruh ise geldiği öze yani Tanrı'ya geri döner. Kısaca ondan gelir, ona geri döner. Ruh-beden arasında düalist (ikici) bir anlayış vardır. Bu dö- nem felsefesi ve teolojisinde "değişen ve ölümlü beden" ile "değişmeyen ve ölümsüz ruh" anlayışı temel kabulüne daya- nır. Ruh, bedenden bağımsız ve bedenden önce yaratılmıştır. Maddi bir yapı olmayan ruh; değişmez, sonsuz ve ölümsüz- dür. Ruh, Tanrı'dan ayrılmıştır ve ona geri dönecektir. Beden ve ruh karşıtlığı aynı zamanda ruhun ölümsüzlüğünün ka- nıtıdır. Ruh ve bedenden oluşan insan, bu dünyada sadece bedenini bırakır ve ruhuyla öte dünyaya gider. Ona göre ruh ölümsüzdür. Ruh ile bedenden oluşmuş insan diğer varolan- lardan önce gelir. Ruh insanın iyi yanı, bedense kötü yanıdır. İnsanlar arasında da ruhlarıyla Tanrı'ya yakın olanlarla uzak olanlar vardır. Yakın olanlar daha üstte, bedenleriyle madde dünyasına yakın olanlarsa daha altta bulunurlar. Bu parçaya göre Augustinus'un ruh görüşüne uygun olan yargı aşağıdakilerden hangisidir? A) Manevi bir yapısı olan ruh Tanrı'dan gelmiştir B) Ruh insanın kötü yanı, bedense iyi yanıdır. C) Maddi bir yapısı olan ruh; ölümsüzdür. Tanrıya yakın olan insanlar maddi ve manevi dünyanın zevkini tadanlardır. E) İnsan Tanrı ile melek arasında bir konuma sahiptir.
.
2. Hayat, geçmişten gelen derin tecrübelerin ürünüdür. Türk-
ler de tecrübelere yoğun ilgi göstermişler ve bunları hayat-
larına tatbik etmişlerdir. Bize bazı öğütler vermişlerdir:
Horozlarla beraber uyu ve uyan ki tüm gün için en sari
mısırlara ulaşabilesin.
Daha çok yeşillik ye ki bir hayvandaki gibi güçlü ba-
caklara ve dayanıklı bir kalbe sahip olabilesin.
Daha çok yüzmeye git ki dünyada kendini bir balığın
kendini denizde hissettiği gibi hissedebilesin.
Daha sık gökyüzüne bak, daha az ayaklara; böylece
düşüncelerin daha net ve hafif olacaktır.
Konuşmak yerine, daha çok sessiz kal; böylelikle ru-
hun sakinliğe ve huzura erebilecek.
Bu parçada atalarımız aşağıdakilerden hangisine vur-
gu yapmamıştır?
A) Temizlik
B) Uyum
D) Verimlilik
C) Sağlıklılık
E) Deneyim
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
. 2. Hayat, geçmişten gelen derin tecrübelerin ürünüdür. Türk- ler de tecrübelere yoğun ilgi göstermişler ve bunları hayat- larına tatbik etmişlerdir. Bize bazı öğütler vermişlerdir: Horozlarla beraber uyu ve uyan ki tüm gün için en sari mısırlara ulaşabilesin. Daha çok yeşillik ye ki bir hayvandaki gibi güçlü ba- caklara ve dayanıklı bir kalbe sahip olabilesin. Daha çok yüzmeye git ki dünyada kendini bir balığın kendini denizde hissettiği gibi hissedebilesin. Daha sık gökyüzüne bak, daha az ayaklara; böylece düşüncelerin daha net ve hafif olacaktır. Konuşmak yerine, daha çok sessiz kal; böylelikle ru- hun sakinliğe ve huzura erebilecek. Bu parçada atalarımız aşağıdakilerden hangisine vur- gu yapmamıştır? A) Temizlik B) Uyum D) Verimlilik C) Sağlıklılık E) Deneyim
TYT / TÜRKÇE
as. Bu par
biyatı
Milyard
36. - 36. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
D)
Hüseyin Nihal Atsız'ın Ruh Adam romani 1972'de, Oguz
Atay'ın Tutunamayanlarıyla aynı sene yayımlanmışsa da
romanın 1972'den önce bile tamamlanmis olma ihtimali var
dir. Buna delil olarak romanda yer alan Selim Pusatin Gon-
tölü'ye yazdigi piirin Orkun dergisinin 3 Ağustos 1961 tarihli
44. sayısının beşinci sayfasında başliksiz olarak yayımlan-
masi
gösterilebilir. Şiirde başlığın olması gereken yerde bir
dag çizimi, şiirin altında da şairin - Atsız'ın adı ve bir not
vardır: "Bu şiir, Atsız'ın intişar etmemi bir romanından alın-
mıştır." Bu ifade göstermektedir ki Atsiz bu olimi Ruh Adam
için kaleme almıştır ve Ruh Adam 1961'de ya yazılmaktadır
ya da yazılmıştır. Bu ayrıntı önemli zira Ruh Adamila Tutu-
namayanlar, hem yabancılaşma meselesi hem de postmo-
dern anlatım tekniklerinin kullanılması bakımından benzer
niteliklere sahiptir. Ruh Adam'ın yayımlanışından yirmi bir
sene önce yazılmış veya yazılıyor oluşu bu romanın henüz
1950'lerde tamamlanmış olma ihtimalini akla getirmektedir.
Eğer öyleyse Ruh Adam, Türk edebiyatının ilk postmodern
romanıdır.
35. Bu parçada Ruh Adam romanıyla ilgili aşağıdakilerden
hangisine değinilmemistir?
A kim tarafından kaleme alındığı
B) Kitabın ne zaman yayımlandığına
C) Kitabın neden tamamlanmadığına
D Anlatım teknikleri bakımından taşıdığı özelliğe
E) Romanda yer alan karaktere
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
TYT / TÜRKÇE as. Bu par biyatı Milyard 36. - 36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. D) Hüseyin Nihal Atsız'ın Ruh Adam romani 1972'de, Oguz Atay'ın Tutunamayanlarıyla aynı sene yayımlanmışsa da romanın 1972'den önce bile tamamlanmis olma ihtimali var dir. Buna delil olarak romanda yer alan Selim Pusatin Gon- tölü'ye yazdigi piirin Orkun dergisinin 3 Ağustos 1961 tarihli 44. sayısının beşinci sayfasında başliksiz olarak yayımlan- masi gösterilebilir. Şiirde başlığın olması gereken yerde bir dag çizimi, şiirin altında da şairin - Atsız'ın adı ve bir not vardır: "Bu şiir, Atsız'ın intişar etmemi bir romanından alın- mıştır." Bu ifade göstermektedir ki Atsiz bu olimi Ruh Adam için kaleme almıştır ve Ruh Adam 1961'de ya yazılmaktadır ya da yazılmıştır. Bu ayrıntı önemli zira Ruh Adamila Tutu- namayanlar, hem yabancılaşma meselesi hem de postmo- dern anlatım tekniklerinin kullanılması bakımından benzer niteliklere sahiptir. Ruh Adam'ın yayımlanışından yirmi bir sene önce yazılmış veya yazılıyor oluşu bu romanın henüz 1950'lerde tamamlanmış olma ihtimalini akla getirmektedir. Eğer öyleyse Ruh Adam, Türk edebiyatının ilk postmodern romanıdır. 35. Bu parçada Ruh Adam romanıyla ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemistir? A kim tarafından kaleme alındığı B) Kitabın ne zaman yayımlandığına C) Kitabın neden tamamlanmadığına D Anlatım teknikleri bakımından taşıdığı özelliğe E) Romanda yer alan karaktere
I-A
TYT/Türkçe
37. - 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Sezgin Burak'ın oluşturduğu ve ilk kez 9 Mart 1964 tarihil
Hürriyet gazetesinin sayfalarında okuyucuyla
buluşan
Bizimkiler, mizahi konuları ve başarili karakterizasyonuyla
hemen popülerliği yakalamış, bir süre sonra da hafta sonu
ilavelerinde boy göstermiştir. Bizimkiler, Tork çizgi roman
tarihinde bir süreklilik rekoruna imza atarken içerigindeki
Hüdaverdi, Pirtik, Kaptan gibi karakterler de yıllar boyu sevilmiş
ve ilgiyle izlenmiştir. Ortaya çıktığı ilk günden yaklaşık bir yil
önce Hürriyet gazetesinde çalışmaya başlayan Sozgin Burak,
bu gazetenin sayfalarından okuyuculara ulaşan Fatoş ve
Güngörmüşler bantlarındaki mizah ögelerinden yola çıkarak
Bizimkiler başlığı altında ulusal motifleri zengin
hazırlamıştır. Paspal görünüşlü fakat dünyanın
huzurlu kişisi
konumundaki Pirtik ile kocaman gözlük çerçevelerinin ardından
zekå fışkıran Hüdaverdi bu çizgi romanın lokomotif
karakterleridir. Başlangıçta merkezdeki tipleme olan Kaptan:
Pirtik ile Hüdaverdi'nin giderek benimsenmesi sonucu geri
planda kalmıştır. Hüdaverdi'nin büyüklerin dünyasına ve
yaşama bakışları üzerine sık sık sorgulama yaptığı bu eserde...
sayısız macera söz konusudur.
Som
med
goci
Mez
sire
sad
gec
gor
sa
DO
bu
günlük bant
37. Bu parçadan Bizimkiler ile ilgili olarak aşağıdakilerin
hangisine değinilmemiştir?
A) Toplumun farklı kesimlerinden ilgi gördüğüne
B) Uzun soluklu olduğuna
C) Usta işi oluşturulmuş kahramanların bulunduğuna
D) Kısa sürede şöhret bulduğuna
E) Güldürü unsuru taşıdığına
38. Bu parçada geçen Hokomotif karakter" sözüyle
anlatmak istenen aşağıdakilerin hangisidir?
A) Belirgin nitelikleriyle öne çıkan karakter
B) Eseri ileri taşıyan ve ilgi odağı olan kahraman
C) Eserin en ilginç yönünü oluşturan tipleme
D) Diğer kahramanların uyumunu sağlayan karakter
E) Olayların anlatıcısı konumundaki kahraman
UcDa
Bes
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
I-A TYT/Türkçe 37. - 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Sezgin Burak'ın oluşturduğu ve ilk kez 9 Mart 1964 tarihil Hürriyet gazetesinin sayfalarında okuyucuyla buluşan Bizimkiler, mizahi konuları ve başarili karakterizasyonuyla hemen popülerliği yakalamış, bir süre sonra da hafta sonu ilavelerinde boy göstermiştir. Bizimkiler, Tork çizgi roman tarihinde bir süreklilik rekoruna imza atarken içerigindeki Hüdaverdi, Pirtik, Kaptan gibi karakterler de yıllar boyu sevilmiş ve ilgiyle izlenmiştir. Ortaya çıktığı ilk günden yaklaşık bir yil önce Hürriyet gazetesinde çalışmaya başlayan Sozgin Burak, bu gazetenin sayfalarından okuyuculara ulaşan Fatoş ve Güngörmüşler bantlarındaki mizah ögelerinden yola çıkarak Bizimkiler başlığı altında ulusal motifleri zengin hazırlamıştır. Paspal görünüşlü fakat dünyanın huzurlu kişisi konumundaki Pirtik ile kocaman gözlük çerçevelerinin ardından zekå fışkıran Hüdaverdi bu çizgi romanın lokomotif karakterleridir. Başlangıçta merkezdeki tipleme olan Kaptan: Pirtik ile Hüdaverdi'nin giderek benimsenmesi sonucu geri planda kalmıştır. Hüdaverdi'nin büyüklerin dünyasına ve yaşama bakışları üzerine sık sık sorgulama yaptığı bu eserde... sayısız macera söz konusudur. Som med goci Mez sire sad gec gor sa DO bu günlük bant 37. Bu parçadan Bizimkiler ile ilgili olarak aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir? A) Toplumun farklı kesimlerinden ilgi gördüğüne B) Uzun soluklu olduğuna C) Usta işi oluşturulmuş kahramanların bulunduğuna D) Kısa sürede şöhret bulduğuna E) Güldürü unsuru taşıdığına 38. Bu parçada geçen Hokomotif karakter" sözüyle anlatmak istenen aşağıdakilerin hangisidir? A) Belirgin nitelikleriyle öne çıkan karakter B) Eseri ileri taşıyan ve ilgi odağı olan kahraman C) Eserin en ilginç yönünü oluşturan tipleme D) Diğer kahramanların uyumunu sağlayan karakter E) Olayların anlatıcısı konumundaki kahraman UcDa Bes
A
A
A
TÜRKÇE TESTİ
26
Otizm, kısıtlanmayıp yinelenen davranış örüntü-
leri; toplumsallaşmada, sözlü ve sözel olmayan
iletişimde bozukluk gibi çekirdek belirtileri olan bir
bozukluktur. (1) Kanner'in, otizmi tanımlamasının
ardından, bugüne dek yapılan biyolojik, psikolojik
ve klinik araştırmalar sonucunda, hastalığa bakış
açısı epey değişikliğe uğramıştır. (II) Otistik birey-
lerin toplumsal ilişkiler sırasında yaşadıkları güç-
lükler ve sapmalar, otizmin en belirgin özelliğidir.
(lin) Önceleri otizmin ana - baba tutumu, sevgi
yoksunluğu ya da sosyal lişki kurma konusunda
duyulan korkudan kaynaklandığı sanılmaktaydı.
(IV) Son 20 yıldır otizmin, çocuğun yetiştirilme bi-
çimi ya da geçmiş yaşantılarıyla ilintili olmadığı or-
taya konmuştur. (V) Bu durumun nörobiyolojik bir
etiyolojiye sahip olduğu görüşü ağırlık kazanmıştır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi
düşüncenin akışını bozmaktadır?
A)
B) 11
C) III
D) IV
EV
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
A A A TÜRKÇE TESTİ 26 Otizm, kısıtlanmayıp yinelenen davranış örüntü- leri; toplumsallaşmada, sözlü ve sözel olmayan iletişimde bozukluk gibi çekirdek belirtileri olan bir bozukluktur. (1) Kanner'in, otizmi tanımlamasının ardından, bugüne dek yapılan biyolojik, psikolojik ve klinik araştırmalar sonucunda, hastalığa bakış açısı epey değişikliğe uğramıştır. (II) Otistik birey- lerin toplumsal ilişkiler sırasında yaşadıkları güç- lükler ve sapmalar, otizmin en belirgin özelliğidir. (lin) Önceleri otizmin ana - baba tutumu, sevgi yoksunluğu ya da sosyal lişki kurma konusunda duyulan korkudan kaynaklandığı sanılmaktaydı. (IV) Son 20 yıldır otizmin, çocuğun yetiştirilme bi- çimi ya da geçmiş yaşantılarıyla ilintili olmadığı or- taya konmuştur. (V) Bu durumun nörobiyolojik bir etiyolojiye sahip olduğu görüşü ağırlık kazanmıştır. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) B) 11 C) III D) IV EV
1. Bu testte 25 soru vardir.
2. Cevaplarınızı, cevap kagidinin Türkçe (Paragraf) Testi için ayrıla
3
800 DO
TOO OG
1.- 2. soruları apağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
600
5000
4700
300
SLOGAN: Bir düşünceyi kolay hatırlanıp tekrarlanabilir bir
biçimde ifade eden kısa, çarpıcı SÖZ
200
100
B
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, son basın toplantısında şunları
söyledi: "Filyasyon, bildiğiniz gibi, bulaşıcı bir hastalıkla ilgili
temas zincirinin taranması işlemidir. Vaka artış hızının
erkenden düşüşe geçmesini biz bununla sağladık. Filyasyon
yöntemini bizim uyguladığımız şekilde uygulayan başka bir ülke
de yok. 11 Mart'tan itibaren biz her vakada filyasyon yöntemini
uyguladık. Pozitif çıkan her hastanın temas ettiği kişilere ulaşıp
onları taramaya çalıştık. Bunun ne kadar titizlik gerektiren bir
süreç olduğunu anlamak zordur. Filyasyon sürecinde kişilere
ulaşılıyor, temas edenler taranıyor ve işlem başlıyor. Zaman
zaman 'Neden herkese test yapılmıyor?' eleştirileri oluyordu.
Bizce genel bir tarama akılcı değil
ve filyasyon uygulaması Kim
taşıyıcı?' sorusuna güçlü bir cevap getiriyor."
1.
2.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerin
hangisi söylenemez?
A) Örneklerle inandırıcılık sağlanmıştır.
B) Tanımlamadan yararlanılmıştır.
C) Açıklayıcı anlatım söz konusudur,
D Kalıplaşmış söze yer verilmiştir.
E) Doğrudan aktarma yapılmıştır
UcDört
Besk
25
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
1. Bu testte 25 soru vardir. 2. Cevaplarınızı, cevap kagidinin Türkçe (Paragraf) Testi için ayrıla 3 800 DO TOO OG 1.- 2. soruları apağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 600 5000 4700 300 SLOGAN: Bir düşünceyi kolay hatırlanıp tekrarlanabilir bir biçimde ifade eden kısa, çarpıcı SÖZ 200 100 B Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, son basın toplantısında şunları söyledi: "Filyasyon, bildiğiniz gibi, bulaşıcı bir hastalıkla ilgili temas zincirinin taranması işlemidir. Vaka artış hızının erkenden düşüşe geçmesini biz bununla sağladık. Filyasyon yöntemini bizim uyguladığımız şekilde uygulayan başka bir ülke de yok. 11 Mart'tan itibaren biz her vakada filyasyon yöntemini uyguladık. Pozitif çıkan her hastanın temas ettiği kişilere ulaşıp onları taramaya çalıştık. Bunun ne kadar titizlik gerektiren bir süreç olduğunu anlamak zordur. Filyasyon sürecinde kişilere ulaşılıyor, temas edenler taranıyor ve işlem başlıyor. Zaman zaman 'Neden herkese test yapılmıyor?' eleştirileri oluyordu. Bizce genel bir tarama akılcı değil ve filyasyon uygulaması Kim taşıyıcı?' sorusuna güçlü bir cevap getiriyor." 1. 2. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi söylenemez? A) Örneklerle inandırıcılık sağlanmıştır. B) Tanımlamadan yararlanılmıştır. C) Açıklayıcı anlatım söz konusudur, D Kalıplaşmış söze yer verilmiştir. E) Doğrudan aktarma yapılmıştır UcDört Besk 25
• Güvenlik ihtiyacı Maslow'un ihtiyaçlar
hiyerarşisinde ikinci sırada yer almaktadır.
İnsanların toplumsal nitelikte olan güvenlik ve
savunma ihtiyaçları ise kamu hizmeti olarak
görülmekte olup toplumu tehdit ve tehlikelere
karşı koruyacak olan kurum devlettir. O hâlde
devletler ülkelerinin savunmasının sağlanması için
gerekli olan faaliyetleri yerine getirmekle yükümlü
olacaklardır.
• Saldırıya karşı koyma ve müdafaada bulunma
anlamına gelen savunma, ulusal anlamda bir
devletin egemenliğinin sürekliliği için başka
devletlere karşı korunmak amacıyla yaptığı
faaliyetlerdir. Savunma hizmeti devlet tarafından
sunulan bir hizmet türü olup toplumdaki herkesin
bu hizmetten fayda sağlaması söz konusudur.
e
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenebilir?
A) Aynı düşünceyi pekiştirmeye yönelik farklı
örnekler sunmaktadırlar.
B) Bilimsel saptamalarla düşünceyi iletme
amaçlandığı için nesnelliğe önem vermektedirler.
C) Benzer bir konuyu eşdeğer bir üslupla ele
almaktadırlar.
D) İki farklı konuya ilişkin değerlendirme yapıldıktan
sonra aynı noktada birleşilmektedir.
E) Farklı görüşlerin aslında birbirini desteklediğini
göstermektedirler.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
• Güvenlik ihtiyacı Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisinde ikinci sırada yer almaktadır. İnsanların toplumsal nitelikte olan güvenlik ve savunma ihtiyaçları ise kamu hizmeti olarak görülmekte olup toplumu tehdit ve tehlikelere karşı koruyacak olan kurum devlettir. O hâlde devletler ülkelerinin savunmasının sağlanması için gerekli olan faaliyetleri yerine getirmekle yükümlü olacaklardır. • Saldırıya karşı koyma ve müdafaada bulunma anlamına gelen savunma, ulusal anlamda bir devletin egemenliğinin sürekliliği için başka devletlere karşı korunmak amacıyla yaptığı faaliyetlerdir. Savunma hizmeti devlet tarafından sunulan bir hizmet türü olup toplumdaki herkesin bu hizmetten fayda sağlaması söz konusudur. e Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Aynı düşünceyi pekiştirmeye yönelik farklı örnekler sunmaktadırlar. B) Bilimsel saptamalarla düşünceyi iletme amaçlandığı için nesnelliğe önem vermektedirler. C) Benzer bir konuyu eşdeğer bir üslupla ele almaktadırlar. D) İki farklı konuya ilişkin değerlendirme yapıldıktan sonra aynı noktada birleşilmektedir. E) Farklı görüşlerin aslında birbirini desteklediğini göstermektedirler.
MOMENTUM
2.
25. Her yazar bence genel bir dil kurmayı hayal eder. Ben de
küçük bölgelerle sınırlandırılmamış bir dil kurmak isterim.
Bu yüzdendir belki de öykülerimde yer ismi kullanmayı pek
sevdiğimi söyleyemem. Benim dilimi, kültürümü, yaşadığım
şehri bilmeyen, dünyanın ta öbür ucunda bir insanın benim
na yazdığım şeyi okuduğunda ne anlayacağını, ne hissedece-
ğini merak ederek yazarım. Çünkü bilirim ki yöreselliklerimiz
üst üste giyilmiş kıyafetler gibidirler. O kıyafetleri çıkarıp at-
tikça birbirimize daha çok benzeriz.
Bu sözleri söyleyen kişinin, yapıtlarında belli bir yer ve
bölge ismi kullanmak istemeyişinin gerekçesi aşağıda-
kilerden hangisidir?
A) Başarısını ulusal kaynakları çağdaş bir yorumla yeniden
ele almasında görmesi
B) Düşlerden ziyade gerçeği anlatmanın kaygısını taşıması
C) İçine düştüğü sıkıntılı durumlardan, açmazlardan besle-
nerek yazın yolculuğuna çıkması
D) Ulusallıktan çıkıp evrensel boyutlarda yapıtlar vermek is-
temesi
E) Okurlarını anlama çabası içinde, bilinçli bir yazın yaşa-
mi sürdürmesi
26. Alman bilim insanı Friedrich Sarre'nin 1895 yazında iç Ege,
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
MOMENTUM 2. 25. Her yazar bence genel bir dil kurmayı hayal eder. Ben de küçük bölgelerle sınırlandırılmamış bir dil kurmak isterim. Bu yüzdendir belki de öykülerimde yer ismi kullanmayı pek sevdiğimi söyleyemem. Benim dilimi, kültürümü, yaşadığım şehri bilmeyen, dünyanın ta öbür ucunda bir insanın benim na yazdığım şeyi okuduğunda ne anlayacağını, ne hissedece- ğini merak ederek yazarım. Çünkü bilirim ki yöreselliklerimiz üst üste giyilmiş kıyafetler gibidirler. O kıyafetleri çıkarıp at- tikça birbirimize daha çok benzeriz. Bu sözleri söyleyen kişinin, yapıtlarında belli bir yer ve bölge ismi kullanmak istemeyişinin gerekçesi aşağıda- kilerden hangisidir? A) Başarısını ulusal kaynakları çağdaş bir yorumla yeniden ele almasında görmesi B) Düşlerden ziyade gerçeği anlatmanın kaygısını taşıması C) İçine düştüğü sıkıntılı durumlardan, açmazlardan besle- nerek yazın yolculuğuna çıkması D) Ulusallıktan çıkıp evrensel boyutlarda yapıtlar vermek is- temesi E) Okurlarını anlama çabası içinde, bilinçli bir yazın yaşa- mi sürdürmesi 26. Alman bilim insanı Friedrich Sarre'nin 1895 yazında iç Ege,
10. SINIF
TÜRK DİLİ VE EDE
13.6
di
iç
n
lü
07. Mahalle gene ne olsa mahalledir. Benim dükkân yanabilir
,
aç da kalabilirim. Ama bana öyle gelir ki, şu öğleleri limon-
lu terbiyeli işkembe çorbasını içtiğim işkembeci beni ölün-
ceye kadar besleyecek. Portakalcı Salomon çürük porta-
kalları çıplak Yahudi çocuklarına nasıl dağıtıyorsa, ben ge-
çerken de iki tane avucuma koyacak. O günler belki elbi-
selerim pek eski olur da içeriye almaz ama pastanenin ma-
damı kapısının önünde bana bir kapuçina içirir.
Bunlar hayal ama mahallemi ben böyle seviyorum işte!
Hele eski tanıdıkları hiç görmek istemiyorum. Ara sıra ma-
hallede onlardan birine rastlıyorum:
no
n
d
A
ki
C
- Vay! Sen buralarda, ha?
Boynumu büküp, “Ne yapayım?" der gibi bakıyorum.
- Kim bilir ne dalgan vardır, diyorlar.
Sonra:
- Ulan! Serserilikten vazgeçmedin gitti. Serserilikten
değil, kendimden vazgeçtim ama dert anlatamıyorum.
Kimisi:
- Bilirim seni hınzır, gene kimin peşindesin kim bilir?
diyor.
14. A
a
A
B
Sait Faik Abasıyanık'ın "Lüzumsuz Adam" adlı hikâye-
sinden alınan bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Iç monologlarla hikâyeye akıcılık kazandırılmıştır.
B) Yaşanması mümkün bir olay anlatılmaktadır.
Merak ögesi arka plana atılmıştır.
D) Zaman ve mekân ögeleri sınırlı olarak verilmiştir.
E) Kahraman bakış açısı kullanılmıştır
D
E
12..
• Çok dinle fakat az konuş. Sözü akıl ile söyle ve
bilgi ile süsle.
. Bütün iyilikler bilginin faydasıdır. Bilgi ile göğe dahi
15. A
volbu
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
10. SINIF TÜRK DİLİ VE EDE 13.6 di iç n lü 07. Mahalle gene ne olsa mahalledir. Benim dükkân yanabilir , aç da kalabilirim. Ama bana öyle gelir ki, şu öğleleri limon- lu terbiyeli işkembe çorbasını içtiğim işkembeci beni ölün- ceye kadar besleyecek. Portakalcı Salomon çürük porta- kalları çıplak Yahudi çocuklarına nasıl dağıtıyorsa, ben ge- çerken de iki tane avucuma koyacak. O günler belki elbi- selerim pek eski olur da içeriye almaz ama pastanenin ma- damı kapısının önünde bana bir kapuçina içirir. Bunlar hayal ama mahallemi ben böyle seviyorum işte! Hele eski tanıdıkları hiç görmek istemiyorum. Ara sıra ma- hallede onlardan birine rastlıyorum: no n d A ki C - Vay! Sen buralarda, ha? Boynumu büküp, “Ne yapayım?" der gibi bakıyorum. - Kim bilir ne dalgan vardır, diyorlar. Sonra: - Ulan! Serserilikten vazgeçmedin gitti. Serserilikten değil, kendimden vazgeçtim ama dert anlatamıyorum. Kimisi: - Bilirim seni hınzır, gene kimin peşindesin kim bilir? diyor. 14. A a A B Sait Faik Abasıyanık'ın "Lüzumsuz Adam" adlı hikâye- sinden alınan bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Iç monologlarla hikâyeye akıcılık kazandırılmıştır. B) Yaşanması mümkün bir olay anlatılmaktadır. Merak ögesi arka plana atılmıştır. D) Zaman ve mekân ögeleri sınırlı olarak verilmiştir. E) Kahraman bakış açısı kullanılmıştır D E 12.. • Çok dinle fakat az konuş. Sözü akıl ile söyle ve bilgi ile süsle. . Bütün iyilikler bilginin faydasıdır. Bilgi ile göğe dahi 15. A volbu
1. Başarılı sanatçı ya da eserde herkesin bakış açısı
ve ölçüsü farklıdır. Ölçümüz "süreklilik yani kalıcı-
liksa" doğru yapıyoruzdur. Kimi dönemlerde "müt-
hiş" olarak nitelenen kimi sanatçılar birkaç ay sonra
unutuluyor. Aksi olarak döneminde değersiz bulu-
nan kimi sanatçılar da daha sonraları gerçek de-
ğerlerini buluyor. Başarının en keskin terazisi
zaman oluyor böylece.
Bu paragrafta vurgulanan şey aşağıdakilerin
hangisidir?
A) Sanattaki başarı, kalıcılık olduğuna göre kalici-
liğı belirleyen etken zamandır.
B) Zamana karşı gelen, zamanla yarışan sanatçı-
lar kalıcı olur.
C) Duygusal eserler her çağda değer görür.
D) Eserin başarısı, edebiyat tarihinde bulacağı
yerle ilgilidir.
E) Zamanı yenen her esere başarılı diyemeyiz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
1. Başarılı sanatçı ya da eserde herkesin bakış açısı ve ölçüsü farklıdır. Ölçümüz "süreklilik yani kalıcı- liksa" doğru yapıyoruzdur. Kimi dönemlerde "müt- hiş" olarak nitelenen kimi sanatçılar birkaç ay sonra unutuluyor. Aksi olarak döneminde değersiz bulu- nan kimi sanatçılar da daha sonraları gerçek de- ğerlerini buluyor. Başarının en keskin terazisi zaman oluyor böylece. Bu paragrafta vurgulanan şey aşağıdakilerin hangisidir? A) Sanattaki başarı, kalıcılık olduğuna göre kalici- liğı belirleyen etken zamandır. B) Zamana karşı gelen, zamanla yarışan sanatçı- lar kalıcı olur. C) Duygusal eserler her çağda değer görür. D) Eserin başarısı, edebiyat tarihinde bulacağı yerle ilgilidir. E) Zamanı yenen her esere başarılı diyemeyiz.
arçaya göre cevaplayınız.
"Aktüel'i çoğunlukla "günübirlik, gelip geçici" anlamında
kullanırız. Bu sözcük "yeni, güncel" anlamına da geliyor.
Bu anlamda sanat yapıtlarına değerini veren niteliklerin
başında gelen "biricik” kavramı yerine de kullanılabiliyor.
Son zamanlarda gündeme gelen "kripto sanat" konusu da
ilk bakışta belirli bir toplumsal sınıf için dijital temelli olarak
üretilen sanat yapıtlarına değer kazandırılmasının bir
yöntemi olarak görünmektedir. Kripto sanatın en temel
özelliğiyse dijital dosyaları aktüel, eşsiz, biricik bir hale
getirmesidir. Kripto sanat, bir yanıyla elbette,
kopyalanamaz değildir ama NFT (non-fungible token,
değişimi olanaksız çip) yapıta atanan, bir tür vatandaşlık
numarası gibi bir işleve sahiptir. Bu numara, "blockchain"
olarak adlandırılan veri tabanında yer alır ve bu veri
tabanı, bir dizi veri bloğu içerisinde bu numaraları
tasniflemektedir.
7.
Bu parçaya göre
1. Kripto sanat ürününün yeni ve biricik olarak
üretilmesi,
II. Aktüel sözcüğünün "kalıcı olmayan" anlamında
kullanılması,
III. Dijital temelli sanat yapıtlarının çoğaltılamaz olması
özelliklerinden hangileri aktüel sözcüğünün kripto
sanat yapıtları için kullanılan bir sifat olmasını
gerektirir?
A) Yalnız!
B) I ve II
C) I ve III
D) II ve III
E) I, II ve III
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
arçaya göre cevaplayınız. "Aktüel'i çoğunlukla "günübirlik, gelip geçici" anlamında kullanırız. Bu sözcük "yeni, güncel" anlamına da geliyor. Bu anlamda sanat yapıtlarına değerini veren niteliklerin başında gelen "biricik” kavramı yerine de kullanılabiliyor. Son zamanlarda gündeme gelen "kripto sanat" konusu da ilk bakışta belirli bir toplumsal sınıf için dijital temelli olarak üretilen sanat yapıtlarına değer kazandırılmasının bir yöntemi olarak görünmektedir. Kripto sanatın en temel özelliğiyse dijital dosyaları aktüel, eşsiz, biricik bir hale getirmesidir. Kripto sanat, bir yanıyla elbette, kopyalanamaz değildir ama NFT (non-fungible token, değişimi olanaksız çip) yapıta atanan, bir tür vatandaşlık numarası gibi bir işleve sahiptir. Bu numara, "blockchain" olarak adlandırılan veri tabanında yer alır ve bu veri tabanı, bir dizi veri bloğu içerisinde bu numaraları tasniflemektedir. 7. Bu parçaya göre 1. Kripto sanat ürününün yeni ve biricik olarak üretilmesi, II. Aktüel sözcüğünün "kalıcı olmayan" anlamında kullanılması, III. Dijital temelli sanat yapıtlarının çoğaltılamaz olması özelliklerinden hangileri aktüel sözcüğünün kripto sanat yapıtları için kullanılan bir sifat olmasını gerektirir? A) Yalnız! B) I ve II C) I ve III D) II ve III E) I, II ve III
1. Orhan Kemal'in Yağmur Yüklü Bulutlar adlı kitabı, ya-
zarın romanda olduğu kadar öyküde de ne denli yet-
kin olduğunun kanıtı niteliğindedir.
II. Gerçeküstücülük akımının önemli temsilcilerinden Max
Ernst, II. Yağmurdan Sonra Avrupa isimli tablosunda
tahrip edilmiş doğayı trajik bir biçimde resmetmiştir.
III. Başrollerini Dustin Hoffman ve Tom Cruise'un paylaş-
tığı Yağmur Adam adlı film iki kardeşin birlikte yaşa-
diklari maceraları konu alır.
IV. Hem sözleriyle hem melodisiyle iç burkan, bir o ka-
dar da keyifle dinlenen Yağmur, Erkin Koray'ın ara-
besk tinısı taşıyan rock şarkılarından biridir.
Yukarıda numaralanmış yargıların ortak özelliği aşa-
ğıdakilerden hangisidir?
A) Öznel beğenileri yansıtmaları
B) Sanatçısına ün kazandıran yapıtlardan söz etmeleri
C) Aynı dönemde ortaya konan ürünlerden söz etmeleri
D) Yağmur sözcüğüyle ilişkili eserlere yer vermeleri
E) Aynı içerikteki eserlerden söz etmeleri
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
1. Orhan Kemal'in Yağmur Yüklü Bulutlar adlı kitabı, ya- zarın romanda olduğu kadar öyküde de ne denli yet- kin olduğunun kanıtı niteliğindedir. II. Gerçeküstücülük akımının önemli temsilcilerinden Max Ernst, II. Yağmurdan Sonra Avrupa isimli tablosunda tahrip edilmiş doğayı trajik bir biçimde resmetmiştir. III. Başrollerini Dustin Hoffman ve Tom Cruise'un paylaş- tığı Yağmur Adam adlı film iki kardeşin birlikte yaşa- diklari maceraları konu alır. IV. Hem sözleriyle hem melodisiyle iç burkan, bir o ka- dar da keyifle dinlenen Yağmur, Erkin Koray'ın ara- besk tinısı taşıyan rock şarkılarından biridir. Yukarıda numaralanmış yargıların ortak özelliği aşa- ğıdakilerden hangisidir? A) Öznel beğenileri yansıtmaları B) Sanatçısına ün kazandıran yapıtlardan söz etmeleri C) Aynı dönemde ortaya konan ürünlerden söz etmeleri D) Yağmur sözcüğüyle ilişkili eserlere yer vermeleri E) Aynı içerikteki eserlerden söz etmeleri
Bazen, karşılaştığımız cisimleri tam olarak tanımlayama-
yabilir; daha önceden bildiğimiz bir duyum, nesne, örüntü
ya da anlamı anımsayıp yanlış algılayabiliriz. Bu duruma
"pareidolia" yani nesneleri başka şeylere benzetme
denir.
Aşağıdakilerin hangisinde bu parçada sözü edilen
"pareidolia" durumuna bir örnek yoktur?
A) Göl kenarında bulunan bir ağacın sudaki yansıması-
ni olduğundan küçük görmek
B) Buruşturulan bir poşetin uç kısmını boks eldiveni
şeklinde görmek
C) Pencerenin önünde ötüşen kuşların çıkardığı sesleri,
bilinen bir şarkının melodisi olarak duymak
D) Üç yeri oyuk bir taş parçasını insan yüzü olarak gör-
mek
E) Gece odaya düşen gölgelerde fil kafası görmek
JRKÇE
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Bazen, karşılaştığımız cisimleri tam olarak tanımlayama- yabilir; daha önceden bildiğimiz bir duyum, nesne, örüntü ya da anlamı anımsayıp yanlış algılayabiliriz. Bu duruma "pareidolia" yani nesneleri başka şeylere benzetme denir. Aşağıdakilerin hangisinde bu parçada sözü edilen "pareidolia" durumuna bir örnek yoktur? A) Göl kenarında bulunan bir ağacın sudaki yansıması- ni olduğundan küçük görmek B) Buruşturulan bir poşetin uç kısmını boks eldiveni şeklinde görmek C) Pencerenin önünde ötüşen kuşların çıkardığı sesleri, bilinen bir şarkının melodisi olarak duymak D) Üç yeri oyuk bir taş parçasını insan yüzü olarak gör- mek E) Gece odaya düşen gölgelerde fil kafası görmek JRKÇE