Paragrafta Konu-Ana Düşünce Soruları

1. Orhan Kemal'in Yağmur Yüklü Bulutlar adlı kitabı, ya- zarın romanda olduğu kadar öyküde de ne denli yet- kin olduğunun kanıtı niteliğindedir. II. Gerçeküstücülük akımının önemli temsilcilerinden Max Ernst, II. Yağmurdan Sonra Avrupa isimli tablosunda tahrip edilmiş doğayı trajik bir biçimde resmetmiştir. III. Başrollerini Dustin Hoffman ve Tom Cruise'un paylaş- tığı Yağmur Adam adlı film iki kardeşin birlikte yaşa- diklari maceraları konu alır. IV. Hem sözleriyle hem melodisiyle iç burkan, bir o ka- dar da keyifle dinlenen Yağmur, Erkin Koray'ın ara- besk tinısı taşıyan rock şarkılarından biridir. Yukarıda numaralanmış yargıların ortak özelliği aşa- ğıdakilerden hangisidir? A) Öznel beğenileri yansıtmaları B) Sanatçısına ün kazandıran yapıtlardan söz etmeleri C) Aynı dönemde ortaya konan ürünlerden söz etmeleri D) Yağmur sözcüğüyle ilişkili eserlere yer vermeleri E) Aynı içerikteki eserlerden söz etmeleri

şekillenişi açısında Parag 21. Türk halk şiiri, oluşumu, gelişimi ve dönem ve 22 yüzlerce yıllık bir serüvenin sonunda farklı başarabilmiştir. Köklü ve uzun bir geçmişe sahip olan koşullardan beslenerek günümüze kadar gelmeyi değin geniş bir yelpazeden oluşmaktadır. Bu şiir gelen şiiri; anonim şiirden dinî-tasavvufi halk şiiri ve aşık şiir ilkel halk topluluklarının sözlü kültüründen başlayarak uzun bir tarih süreci içinde gelişim gösterip yazılı edebiyata kaynaklık eden ve oradan günümüze kadar ulaşabilen bir edebiyat dünyasıdır. Bu parçada anlatılmak istenen düşünce aşağıdakiler hangisidir? Góra you A) Türk halk şiiri sözlü olarak doğup yazılı edebiyatın ilkelerini hazırlamıştır. B) Derin bir mazisi olan ve asırlar boyunca birtakım 2 değişimler yaşayan Türk halk şiiri, üç kola ayrılarak çağımıza ulaşmıştır. C) Halk şiiri geleneği, şiirin ağırlıkta olduğu bir edebiya geleneğidir. D) Türk halk şiiri, değişen dünya koşulları ve kültürel atmosferle birlikte bazı değişimler gösterse de özün tamamen korumuştur. E) Halk şiirinin uzun geçmişine bakıldığında pek çok büyük şairin ortaya çıktığı görülecektir.

B B TYT / TÜRKÇE 22. Hayatın vazgeçilmez bir parçası haline gelen akilli telefonların beyin sağlığı için birçok dezavantajı bulunmaktadır. Bir bilgiye telefon ya da tabletten kolayca ulaşabilmek, o bilgiyi hatırlamaya gerek duymamaya yol açar. Çok fazla bilgi girişi yapılan yakın bellek, aşırı yorulur ve bu bilgilerin tekrar edilme şansı kalmaz. Bu durumda yakın bellek merkezi yani hipokampus tembelleşir ve hafıza sorunları yaşanır. Yine akıllı telefon emer Old anles ve sosyal medya yüzünden yapılması gereken işe odaklanmak zorlaşmaktadır. Bu odaklanma sorunu, stres yaratarak yaşam kalitesini de bozar. Bir işi yaparken her otuz saniyede bir mesajlara bakmak ve bunu gün içinde sürekli yapmak yakın bellek merkezini zorlayan bir diğer nedendir. Bus söyl A) Bu parçaya göre akıllı telefonlar; I. bellekle ilgili hastalıkların oluşması, II. odaklanma sorunu yarattığı için ruhsal gerilim oluşması, III. haddinden fazla bilgi girişi olduğu için bellek yorgunluğu oluşması, IV. bilgiler tekrar edilmediği için akademik başarısızlığa yol açması durumlarından hangilerine neden olmaktadır? A) I ve II B) II ve III C) III ve IV D) I ve IV E) Il ve IV 24 iSLER

De Deneme 4 alanina ait 32 adet soru varder days 2 Prof. Painos conyaca ünla bir beyn Win haritasid. Camaro beyinde Endorsiform Nucleus yeni bir kisim ortaya çikardiAl kimin vanhindan 30 ylic wadyo takat variouspatlamak için bugun görüntüleme teknolojisi gerekiyordu tarihi ve eleştirmen Kültür ve medeniyetlerin in organik bütünlerin gerekli Süşünmüştür. Taine, üç sebepten biri olan Sunun doğuştan getirdiği özellikler olarak Ayni tan olan insanlar, tarih "cevrelerde kültürlerin etkisi altında k özelliklerini -e yarattiklan kültür ve mgalanni vurmaktadırlar. olursa olsun, bir irkin uyan kültür ve uygarlığın şünür. Ona göre, bütün rağmen bir irkin ayinci emektedir. Ancak çevreye sonucu meydana gelen ayinci niteliklerin erek kodlanmakta ve aktanlmaktadır. Sinirsiz bir mi taşıyan tarihi anlar, mli olaylara gebedir. Kültürü oluşturan din al kurumlardan herhangi en bütüne benzer. Bu a meydana gelen herhangi ne yansır. Yaşayan bir reye uyum sağlamak için esi gibi, yine bir organizma di kurumlarını oluşturur. w cidden yorum beceding Farku i psikolo halde bir bir vey wamen kendi sorumluluğunu "How sonder yoksun dilinde yazar babane etmenin sahin sferin Donup Tikandim bon sadece bit of goginen yazarlar w poydir. Yamamak sanki sizin deg degilmiş gibi gelir kulaga: "Buc mapok isterdim ama tikandern Bunu Carcellocutokanması yaşamaz. no guler yapt. Ama bu dogru degildi sopvarstar, bahçivan tıkanmasi yaşama Toyon sunuculan, sunucu tikanmas Ancak yazarlar tüm kanmalan ustlenmi un gerçek olduğunu düşünürüz. Ya yede yanlış bir adımdan dolayı da jani bir açıdan işlemişsinizdir, bir on iş olabilir. Hikâyeye başlamışsiniz Endorestiform Nucleus, beywe spiral arasındaki baglantinin yakorlat peduncle'nin alt kısımlarında yer yor Beyn. bu kısmi duyusal ve motor bigiyi bir denge postürü sağlıyor ve motor korido ayar yapıyor. Bu nedenle Prol. Pasins by bölümün motor hareketlerin ince ayantau oynayabileceğini, parkinson vb. motor norm hastalıkların tedavisinde rol oynayabileceğini ortaya koydu. Ayrıca bu bölge gerçekten çok şaşırtıcı şekilde maymunlarda ve üzerinde çalışılan diğer hayvanlarda yok. Bu yüzden bu bölge insanlar beyin taşıyan diğer variklare yanında eşsiz yapıyor. Bu parçada "Endorestiform Nucleus lleigh olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Sadece insan beynine özgü bir bölüm yapmışsınız polünde yanlış bir seçim tonguç kampus Deski kayenin ihtiyaç duyduğu şey emeden once biraz daha derinles gomis duzinelerce şey olabilir. O an i anlamak gert sunun nez Kenare also ise, romana, ara verip ugra baska bir proje, bir Oyku proje napka bir şey genok. Her zaman başka bir hika guren in sözün, başka bir işin olmasin olduğu B) Günümüzdeki görüntüleme teknolojileri sayesinde ortaya çıkanlabildiği C) insan beyninin çok küçük bir bölümünü oluşturduğu D) Dünyaca ünlü bir beyin haritacısı olan Prot. Paxinos tarafından keşfedildiği E) Bazı motor nöron hastalıkların tedavisinde rol oynayabileceğinin düşünüldüğü oign üstünde çalışıyorum, bu s arkasında bir yerlerde neden tal mayin yanlış gittiğiyle ilgili düşür çevirmiş oluyorum ve sonra ne gerektiğine karar veriyorum. Bu parçada yazarların üre" olarak karşı çıkılan düşün ne Jle ilgili anlatılmak Ben hangisidir? miyetleri organik bütünler Ri değişimin bütünü ndiği kültürü ve sanati masini açıkladığı toplumlann farklı bir sturduğunu belirlediği zaman unsuruyla kanıtladığı A) Aynı ortamda yazmayı B) Ruhsal hazırlığı önems Sürekli kendi yaşantile istemeleri D) Farkh sanatçıların de gelmeleri Sorumluluğu kendi TiRrografik bene 170

22. Renkler, kendi dilleriyle insanlara çok şey anlatı- yor, onların duygu ve düşüncelerini şekillendiriyor adeta. Renklerin yadsınamaz etkisini fark eden Ba- tili şirketler, bunu iş hayatında sıklıkla kullanmaya başlamış ve çok da başarılı olmuşlar. Hayatımızı şekillendiren, bizi kimi zaman neşeli, kimi zaman da düşünceli yapan renkler ve marifetleri saymakla bitmez. Kansas Üniversitesi Sanat Müzesinde bir araştırma için halının altını elektronik bir sistemle donatmışlar, duvar rengini beyaz ve kahverengi ola- rak değişebilir yapmışlar. Arka fon beyaz kullanıldı ğında, insanlar müzede yavaş hareket etmiş, daha uzun süre kalıp daha fazla alanda dolaşmışlar. Arka fon kahverengiye döndüğünde ise insanlar müzede çok daha hızlı hareket edip daha az alan dolaşmış ve müzeyi çok daha kısa sürede terk etmişler. Dün- yadaki fast-food restaurantlarının hepsinin sandal- yeleri ve masaları kahverengi, duvar boyaları ise kahverengi-şampanya-pembe karışımıdır. Hiçbir fast-foodcunun duvarını beyaz göremezsiniz. Bu parçada asıl anlatılmak istenen düşünce aşağıdakilerden hangisidir? A) Renklerin insanların bazı şeylere yönlendirilme- sinde kullanılabildiği B) Mağaza gibi yerlerde canlı renklerin kullanılma- sinin alışveriş üzerinde etkili olduğu C) Yapılan çalışma ve araştırmalarda insanın iç dünyasında etkili olan çok farklı faktörlerin tes- pit edildiği D) Renklerin insanın duygu, düşünce ve davranış- larının üzerinde etkisinin olduğu E) Insanın kullandığı renklerden onun karakteri hakkında bilgiye sahip olunabildiği 7 Diğer sayfaya geçiniz.

9. Öğretmen, sınıfa “Bugün resim çizeceğiz." demiş. Çocuklardan biri "Ne resmi çizeceğiz?" diye sorun- ca öğretmen, "Buna sen karar vereceksin." demiş. Bu defa çocuk, "Nasıl çizeceğim?” diye sormuş. "Nasıl istersen öyle." demiş öğretmen. "Hangi renkle boyayacağız?” diye sormuş küçük çocuk. "Hangi rengi istersen onunla..." diye cevap ver- miş öğretmen ve eklemiş: “Herkes aynı resmi aynı biçimde çizerse, aynı rengi kullanırsa kimin hangi resmi yaptığını nasıl anlayabilirim?" Bu parçada öğretmen, öğrenciye verdiği ce- vaplarla sanatsal anlatımın aşağıdaki yönle- rinden hangisine dikkat çekmek istemiştir? A) Onnellik 8) Ulusallik St C) Evrensellik Dr Ozgünlük E) Kalıcılık D Gerçek şiir, okurun gönlünde fırtınalar koparır. Oku- duktan sonra geride kocaman, issiz bir boşluk bi- rakır. Sadece sözcüklerin oluşturduğu ahenkli bir bütün olarak karşımıza çıkmaz, önce uzaktan size göz kırpıverir sonrasında sarıp sarmalar sizi, isitir

37. dönem: Belli özellikleri olan zaman parçası, periyot derinlik: Bir konunun veya durumun özü anlatmak: Bir konu üzerinde açıklama yapmak, açıklamada bulunmak 39. Abd kimi Dil img yap ada gibi Bu bir A) B) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "dönem, derinlik, anlat- mak" sözcükleri belirtilen anlamlarını karşılayacak şekilde kullanılmıştır? A) Ayfer Tunç'un Osman adlı romanını okuyunca son dönem- lerde bir kadın yazarın bir erkek karakteri bu kadar kısa ve derinlikli anlatmasına bir kez daha hayran kaldım. B) Her yazarın, kendini yetersiz hissettiği bir dönem olsa da derinliklerinde bir yerde kendi anlatmaktan hoşlanmadığı bir yönü vardır. C) Lise dönemlerinde yaramazlıklarıyla tahınan ama fark edil- mesi güç olan kimi derinlikli kimseler, anlatacak hikâyesi olan yapıya sahip bulunabilir. D) 1996 - 1997 eğitim ve öğretim döneminde liseyi bitiren Kutsal, derinlikli bir İngilizce çalışmasından sonra öğren- diklerini küçüklere anlatmak için Madagaskar'ın yolunu tutmuştu. E) Servetifünun Dönemi'nin en önemli yazarlarından olan Halit Ziya Uşaklıgil'in, derinlikli ruh incelemeleriyle dolu roman- larında anlattığı karakterleri okurları derinden etkilemiştir. C) D) E)

HIKAYE Bölüm 4 Paragrafın Yardım cana aya. erle thic Auk. Lilla tin 1. James Joyce iyi bir bilinç akışı tekniği örneği olan Ulysses adlı eserinde Leopold Bloom'un gözünden 16 Haziran 1904'ün Dub- lin'ini anlatır. Pek çok yazarın ortak yargısı, eserin ana karakte- ri Leopold Bloom, Stephan, Molly değil, bizzat Dublin kentidir. Romanda, bütün bir Dublin konuşur âdeta; sokakları, köprüle- ri, insanları, gazetecileri... Her yandan şehrin sesleri yükselir. İr- landa halkının söylenceleri, mitleri, argolari, şarkıları, baladları, inançları, eğlenceleri roman boyunca bize hep eşlik eder. Uly- sses genel okurdan çok beğenisi incelmiş seçkin okura sesle- nir. Sanatçı bu eseriyle romana yeni bir bakış açısı getirmiştir. dir. Bu parçadan James Joyce ve Ulysses adlı eseriyle ilgili ola- rak aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Kapalı ve süslü bir anlatım yeğlenmiştir. B) Folklorik unsurlardan yararlanılmıştır. She Her seviyeden okura seslenmemektedir. D) Gerçekçi nitelikler barındırmaktadır. E) Özgün bir eserdir.

4. Yabancı dil öğrenmenin faydaları nelerdir? Aşağıdaki metinlerden hangisi bu soruya verilmiş bir yanıt olamaz? Dil öğrenmeye başladığımızda ana dilimizi çok daha iyi konuşmaya başlarız, sözcük bilgimiz artar, dil bilgisi konusunda kendimizi güçlendiririz ve okuma becerilerimiz daha güçlü seviyelere çıkar. Öğrendiğimiz her yeni dil, ana dilimizi güç- lendirme konusunda bize katkı sağlar. B) Dil öğrenmek kelimeleri anlama konusunda çok daha dikkatli davranmak demektir. Bu yüzden yabancı dil öğrenirken odaklanma becerimizi geliştiririz. Kelimeleri anlamak için ortaya koyduğumuz çaba, önemli ölçüde farklı seviyelerde gö- mülebilecek engelleri aşabilmemiz konusunda bize yardımcı olur. Büyük bir iştah ve hevesle başlayan yabancı dil öğrenimi zamanla kendini rutin bir çalışma ve ders hâline dönüştüre- bilir. Bu ise sizi başta motive eden unsurları unutup derslerden veya pratiklerinizden kaçmak için türlü yollar aramaya iter. Herkesin başına gelebilecek bu duruma çözüm olarak yabancı dil öğrenmeye başlamadan önce başınıza gelmesi muhtemel engeller hakkında önceden bilgi sahibi olmak önemlidir. D) Farklı diller arasında geçiş yapabilmek, beynin çok daha esnek olmasını ve önceliklendirmeyi daha kolay yapabilmeyi sağlar. Beyin bu dil değişiminden fayda sağlayarak hafıza zorluklarının daha basit bir şekilde üstesinden gelmiş olur. Başlangıç aşamasında öğrenme yollarını ve söz konusu dilin temellerini öğrenme çabası mantıksal ve yapısal düşün- meyi geliştirir. Strateji Yayınları 2

10. SINIF TÜRK DİLİ VE EDE 13.6 di iç n lü 07. Mahalle gene ne olsa mahalledir. Benim dükkân yanabilir , aç da kalabilirim. Ama bana öyle gelir ki, şu öğleleri limon- lu terbiyeli işkembe çorbasını içtiğim işkembeci beni ölün- ceye kadar besleyecek. Portakalcı Salomon çürük porta- kalları çıplak Yahudi çocuklarına nasıl dağıtıyorsa, ben ge- çerken de iki tane avucuma koyacak. O günler belki elbi- selerim pek eski olur da içeriye almaz ama pastanenin ma- damı kapısının önünde bana bir kapuçina içirir. Bunlar hayal ama mahallemi ben böyle seviyorum işte! Hele eski tanıdıkları hiç görmek istemiyorum. Ara sıra ma- hallede onlardan birine rastlıyorum: no n d A ki C - Vay! Sen buralarda, ha? Boynumu büküp, “Ne yapayım?" der gibi bakıyorum. - Kim bilir ne dalgan vardır, diyorlar. Sonra: - Ulan! Serserilikten vazgeçmedin gitti. Serserilikten değil, kendimden vazgeçtim ama dert anlatamıyorum. Kimisi: - Bilirim seni hınzır, gene kimin peşindesin kim bilir? diyor. 14. A a A B Sait Faik Abasıyanık'ın "Lüzumsuz Adam" adlı hikâye- sinden alınan bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Iç monologlarla hikâyeye akıcılık kazandırılmıştır. B) Yaşanması mümkün bir olay anlatılmaktadır. Merak ögesi arka plana atılmıştır. D) Zaman ve mekân ögeleri sınırlı olarak verilmiştir. E) Kahraman bakış açısı kullanılmıştır D E 12.. • Çok dinle fakat az konuş. Sözü akıl ile söyle ve bilgi ile süsle. . Bütün iyilikler bilginin faydasıdır. Bilgi ile göğe dahi 15. A volbu

1. Başarılı sanatçı ya da eserde herkesin bakış açısı ve ölçüsü farklıdır. Ölçümüz "süreklilik yani kalıcı- liksa" doğru yapıyoruzdur. Kimi dönemlerde "müt- hiş" olarak nitelenen kimi sanatçılar birkaç ay sonra unutuluyor. Aksi olarak döneminde değersiz bulu- nan kimi sanatçılar da daha sonraları gerçek de- ğerlerini buluyor. Başarının en keskin terazisi zaman oluyor böylece. Bu paragrafta vurgulanan şey aşağıdakilerin hangisidir? A) Sanattaki başarı, kalıcılık olduğuna göre kalici- liğı belirleyen etken zamandır. B) Zamana karşı gelen, zamanla yarışan sanatçı- lar kalıcı olur. C) Duygusal eserler her çağda değer görür. D) Eserin başarısı, edebiyat tarihinde bulacağı yerle ilgilidir. E) Zamanı yenen her esere başarılı diyemeyiz.

MOMENTUM 2. 25. Her yazar bence genel bir dil kurmayı hayal eder. Ben de küçük bölgelerle sınırlandırılmamış bir dil kurmak isterim. Bu yüzdendir belki de öykülerimde yer ismi kullanmayı pek sevdiğimi söyleyemem. Benim dilimi, kültürümü, yaşadığım şehri bilmeyen, dünyanın ta öbür ucunda bir insanın benim na yazdığım şeyi okuduğunda ne anlayacağını, ne hissedece- ğini merak ederek yazarım. Çünkü bilirim ki yöreselliklerimiz üst üste giyilmiş kıyafetler gibidirler. O kıyafetleri çıkarıp at- tikça birbirimize daha çok benzeriz. Bu sözleri söyleyen kişinin, yapıtlarında belli bir yer ve bölge ismi kullanmak istemeyişinin gerekçesi aşağıda- kilerden hangisidir? A) Başarısını ulusal kaynakları çağdaş bir yorumla yeniden ele almasında görmesi B) Düşlerden ziyade gerçeği anlatmanın kaygısını taşıması C) İçine düştüğü sıkıntılı durumlardan, açmazlardan besle- nerek yazın yolculuğuna çıkması D) Ulusallıktan çıkıp evrensel boyutlarda yapıtlar vermek is- temesi E) Okurlarını anlama çabası içinde, bilinçli bir yazın yaşa- mi sürdürmesi 26. Alman bilim insanı Friedrich Sarre'nin 1895 yazında iç Ege,

arçaya göre cevaplayınız. "Aktüel'i çoğunlukla "günübirlik, gelip geçici" anlamında kullanırız. Bu sözcük "yeni, güncel" anlamına da geliyor. Bu anlamda sanat yapıtlarına değerini veren niteliklerin başında gelen "biricik” kavramı yerine de kullanılabiliyor. Son zamanlarda gündeme gelen "kripto sanat" konusu da ilk bakışta belirli bir toplumsal sınıf için dijital temelli olarak üretilen sanat yapıtlarına değer kazandırılmasının bir yöntemi olarak görünmektedir. Kripto sanatın en temel özelliğiyse dijital dosyaları aktüel, eşsiz, biricik bir hale getirmesidir. Kripto sanat, bir yanıyla elbette, kopyalanamaz değildir ama NFT (non-fungible token, değişimi olanaksız çip) yapıta atanan, bir tür vatandaşlık numarası gibi bir işleve sahiptir. Bu numara, "blockchain" olarak adlandırılan veri tabanında yer alır ve bu veri tabanı, bir dizi veri bloğu içerisinde bu numaraları tasniflemektedir. 7. Bu parçaya göre 1. Kripto sanat ürününün yeni ve biricik olarak üretilmesi, II. Aktüel sözcüğünün "kalıcı olmayan" anlamında kullanılması, III. Dijital temelli sanat yapıtlarının çoğaltılamaz olması özelliklerinden hangileri aktüel sözcüğünün kripto sanat yapıtları için kullanılan bir sifat olmasını gerektirir? A) Yalnız! B) I ve II C) I ve III D) II ve III E) I, II ve III

Boş Sayısı : Net Sayısı : 16 En güzel deniz henüz gidilmemiş olander En güzel çocuk henüz büyümedi En güzel günlerimiz henüz yaşamadıklarımız Ve sana söylemek istediğim en güzel söz henüz söylememiş olduğum sözdür Bu şiirin ana duygusuyla aşağıdakilerden hangisinin ana duygusu çelişmektedir? A) Ummaktir yaşamak Ibret al, ders al geceden Çevir başını gökyüzüne yıldızlara bak Güneşli sabahların umududur yıldızlar B) Köşe başında bir tezgâhtar edasıyla Akşam eve giderken "Allah kerim bugün olmazsa yarın kazanırım." dedim a çok yorgunum, beni bekleme kaptan Seyir defterini başkası yazsın Kubbeli, çınarlı mavi bir liman Beni o limana çikaramazsın D) Her yeni gün yeni havalarla gelir Gece, yağan yağmurla uyursun Sabah, bir de bakarsın odan güneşli c

22. Kitap okumaya özel zaman ayırıp sabit bir nokta- da dikkatlice kitap okumanın gerekliliği büyük bir yanlıştır. Kitap okuma eylemini hayatın dışına iter. Japonlar, günün her saatinde, her şekilde kitap okuyor. Bunun için özel bir tanımları bile var: Taşi- yomi. Anlamı; ayakta, yürürken kitap okumak. Yani kitap okumayı özel zaman aralıklarına sıkıştırma- mak. Her an her yerde kitap okunabilir. Burada en belirleyici unsur ihtiyaçtır. Bu sözler aşağıdaki soruların hangisine karşı- lik söylenmiş olabilir? 7 At kitap okuma sevgisini aşılamak için nasıl etkin- likler yapılmalı? B) Okuma alışkanlığı kazandırmak ve bunu pekiş- tirmek için neler yapılabilir? C) Kişisel gelişim için kitap okumak ne derece ge- reklidir? Kitap okumanın belirli bir zamanı ve yeri var mıdır? E) Okuma alışkanlığını geliştirmek için doğru kitap seçimi ne kadar önemlidir?

10. Son zamanlarda şiir kasetlerinin satışında büyük bir patlama yaşanıyor. Kimileri, bu kasetlerdeki şiirlerin sıradanlığına bakarak endişeye kapılıyor. Bence bu, yersiz bir en- dişe. Nasıl ki sıradan bir müziğin alicisi varsa sıradan bir şiirin de alıcısı olacaktır mutlaka. Kötü müzik, Beethoven gibi bestecilerin eser- lerinin dinlenmesini etkiledi mi? Kötü şiir de iyi şairlerin şiirlerinin okunmasını etkilemez. Bu, bir modadır, gelir geçer. Geriye gerçek şiir ve okurları kalır. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağı- dakilerden hangisidir? A) Şiir kasetlerinin çok satılmasının şiir adı- na sevindirici olduğu BGerçek şiir okurlarının kötü şiirle mücade- le etmesi gerektiği C) Her türlü sanat eserinin er ya da geç bir alicisinin olacağı D) Kötü ya da kötü zannedilen şiirin iyi şiiri olumsuz yönde pek etkilemeyeceği )E) Her alanda olduğu gibi şiirde de her za- man geçici modaların olabileceği 3