Paragrafta Konu-Ana Düşünce Soruları
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce16. Leonardo da Vinci'ye göre doğa, renkler konusunda
danışılacak en güvenilir kaynaktır. Da Vinci,
eserlerinde renk uyumlarını ve karışımlarını kullanan
ilk sanatçılardan biridir. Paleti; siyah, beyaz, kırmızı,
sanı, yeşil ve mavi tonlarını içermektedir. Gün ışığı,
gölgeler, aydınlatma, uzamsal ilişkiler ve üç boyutlu
formlarla en çok ilgilenen ressamdır. Çağının diğer
sanatçıları gibi, Da Vinci de düz bir yüzeyde,
yuvarlaklığı, derinliği ve hacmi gösterebilmeyi
amaçlamıştır. Keşfettiği Chiaroscuro tekniğiyle, iki
boyutlu bir yüzey üzerinde cisimlerin derinlik ve üç
boyutlu yanılsamasını gösterme imkânı bulmuştur.
Da Vinci'den önce gelen ressamlar renklerine siyah
ve beyazı karıştırarak ışık-gölge efektleri
oluşturmuşlardır. Ancak Leonardo, siyah ve beyaz
kullanmaksızın saf renklerle renk tonlarına
ulaşmıştır. Resimlerinde görülen zengin renkler onun
tekniğinin bir sonucudur. Nitekim diğer bir büyük
ressam Raphael de ondan esinlenerek bu tekniği
kullanmıştır.
Bu parçada Leonardo Da Vinci ile ilgili,
+1. Öteki sanatçılardan ayrılan yönüne
II. Sanatında, doğanın anlamına
+III. Getirdiği teknik yeniliğe
IV. Esinlendiği sanatçılara
yargılarından hangilerine değinilmemiştir?
A) I ve II
B) Yalnız II
Concacions
D) II ve IV
C) Yalnız III
E) Yalnız IV
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce15.
Birlikte yaşamak zorunda olan insanlar arasında temel ihtiyaç-
ların benzer olması nedeniyle çekişme ve çatışma durumu or-
taya çıkar. Bu durumu ortadan kaldıracak genel bir iradenin ol-
maması, insanlığın tarih sahnesinden kaybolmasına sebep olur.
Böyle zamanlarda üstün bir otoriteye sahip olma ve ona boyun
eğme gereği duyulur. Bu çatışmalı durumu ortadan kaldıracak
olan genel irade ise devlettir. Genel iradenin ortaya koyduğu
yazılı kurallar, toplumun parçası olan bireyi diğer insanların yok
edici saldırılarından korur.
ibn Haldun'un bu parçada yer alan görüşlerine göre devlet
aşağıdakilerden hangisiyle ifade edilebilir?
A) Tanrısal iradenin bir yansımasıdır.
B) Bütün toplumsal kurumların temelidir.
C) Bürokratik bir sisteme dayandığı için gereksizdir.
D) Gerekli ve zorunlu olan bir toplumsal kurumdur.
E) Bireylerin ve kurumların karşılıklı güveniyle varlığını sürdürür.
wwwv EU NU T
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünceadır.
Jamlarını
kuşun
unlardan
unu,
peğin
N
TI
dir. (IV)
araklar;
Bu
agraf
VI
32
Es
5.-6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Abdal müziğinin son temsilcisi olarak anılan Neşet Ertaş,
yaşamı boyunca çıkardığı 400 plak, kaset ve kayıtlarla
bozlak türkülerini koruma altına almıştır. Müzisyen bir
babanın oğlu olan Neşet Ertaş, UNESCO tarafından
yaşayan insan hazinesi olarak kabul edilmiştir. Sadece
sanatı değil alçak gönüllülüğüyle de tanınan Neşet Ertaş,
kendisine takdim edilen "Devlet Sanatçılığı" unvanını
"Hepimiz bu devletin sanatçısıyız, ayrıca bir devlet
sanatçısı sıfatı bana ayrımcılık gibi geliyor." diyerek teklifi
kabul etmez ve halkın sanatçısı olarak kalmasının kendisi
için en büyük mutluluk olacağını ifade eder. Neşet Ertaş,
türkülerinden eksik etmediği "Garip" mahlasını da şöyle
açıklar: "Soyadı yokken bize 'Garipler' derlermiş.
Gerçekten de biz garip yani ezilmiş, hor görülmüş, abdal
diye nitelendirilmiş, aşağılanmışızdır. O gariplik bende
kaldığı için garibim diyorum.” Türkülerinin ana konusu
Allah aşkı, insan hakkı ve sevgisi, ana ve babaya duyulan
özlem, ilim ve cehalet, memleket hasreti olan Neşet Ertaş;
türküleriyle gönüllerde yaşamaya devam etmektedir.
TEMATİK METİNLER
5. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi, Neşet
Ertaş'ın özelliklerinden biri değildir?
A) Üretkenlik
B) Mütevazılık
D) Kirilganlık
C) Tarafgirlik
7.-8. S
E) Kalıcılık
Müzik.
önce t
mede
mede
bilinm
Yuna
kullar
insar
Yuna
yıllar
eder
Yine
kab
UcDS
es
7.
reç
say
ilah
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce34. Teleskop; uzaydan gelen her türlü,radyasyonu alıp
görüntüleyen, astronomların kullandığı bir rasathane
cihazıdır. 1608 yılında Hollandalı gözlük üreticisi Hans
Lippershey tarafından icat edilmiş, 1609 yılında Galileo
Galilei tarafından ilk defa, gökyüzü gözlemleri yapmak için
kullanılmıştır. 1983 sonlarında uzay bilim adamları, uzun
mesafeleri daha hassas görebilmek gayesiyle çok maksatlı
uzay teleskopunu dünya etrafındaki yörüngesine oturttular.
Uzay teleskopu, ışığı toplayan 2,4 metre boyunda
Cassegrain reflektörü yardımıyla ultraviyole astronomisinde
çığır açmıştır.
Bu parçada teleskopla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi çıkarılamaz?
A) Bir rasathane cihazı olarak daha çok gök bilimciler
tarafından kullanıldığı
Bicadından bir süre sonra gökyüzü gözlemleri yapmak
amacıyla faaliyete geçirildiği
Farklı bilim insanlarının teleskop ile ilgili çalışmalar
yaptığı
Dünyayı görüntüleyecek çapta büyük teleskopun
dünyanın yörüngesine oturtulduğu
E) Teleskop teknolojisinde her geçen gün daha ayrıntılı
gözlemlerin yapıldığı teleskoplar üretildiği
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce1. Kim ne derse desin, eleştirmenler özelde edebiyatın,
genelde sanatın üvey evlatlarıdır (kötü davranılan kimseleridir).
I
Bu, iki kere ikinin dört ettiği kadar kesin bir gerçektir
||
(varlığı inkâr edilmeyen bir durumdur). Şairler ve yazarlar,
onları pek sevmezler; eleştirmenlerle aralarındaki bağ soğuk
(içten olmayan) bir iş ilişkisidir. Överseniz mesele yok,
çoğu kupkuru bir teşekkürle (gönülsüz temenniyle)
IV
yetinir. Ama beğenmezseniz hemen çıkarırlar acımasız
eleştiri oklarını (merhametsiz değerlendirmelerini) ve
V
saplamaya başlarlar.
Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin
anlamı, ayraç içindeki sözün anlamı ile örtüşmemektedir?
A) I
B) II
C) III
D) IV
(E) V
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce-. Paris'in bir köprüsü üzerinde bir satıcı, bağırıyor, dil dökü-
yor, sattığı nesnenin eşsiz güzelliklerini anlatıyor. Başına
toplananlar merakla bekliyorlar. Nedir acaba o adamın
sattığı? Adam en sonunda söylüyor: "Size güneşi, her
gün gözlerinizin önünde duran ama sizin bakmadığınız,
güzelliğini göremediğiniz güneşi satıyorum. Bakın, bakın!
Sizin bütün hayallerinizden güzel değil mi?" Dinleyenlerin
çoğu omuzlarını silkip gidiyor ancak bir iki kişi: "Sahi! Ne
de güzelmiş!" diyorlar. Şairin, hikâyecinin o adama benze-
meleri gerekir. Bize gözümüzün önünde duran ama alışık
olduğumuz için artık fark edemediğimiz güzellikleri anlat-
maları, sezdirmeleri gerekir.
Bu parçadaki şair ve yazarla ilgili asıl anlatılmak iste-
nen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Okuyuculara sadece yaşamın güzelliklerini gösterme-
lidirler.
B) Doğanın güzelliklerini eserlerinde yansıtmalıdırlar.
C) Okuyucuya göremedikleri güzellikleri göstermelidirler.
D) Hayalleri, okuyucular tarafından önemsenmelidir.
E) Okuyucunun görmek istediklerini anlatmalıdırlar.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşüncelot
lir.
in-
iş
el
40
8. I. Valery'nin "İlk misra Tanrı vergisi." dediği gibi, sana
eserinin vücut bulmasındaki ilk adım kalbe düşer
'mana/ilham'dır ki çalışarak elde edilemez.
1. Sanatkâr, kalbine üflenen manayı, güzel, etkili ve açık.
şekilde, zekâsı ve yeteneğinin gücü oranında çalışarak
bir forma büründürür.
III. Sanatkar, İtalyan Rönesans'ının büyük ismi Petrarca
gibi sürekli çalışan, o kadar ki ne zaman çalışmaya ara
verecek olsa hastalanan kişidir.
IV. İyi yazmak kendi irademizle gerçekleşmez, bize bağış
lanır (öyle olmasaydı her zaman iyi yazardık), dolay
sıyla da marifet değildir.
V. Şiir sadece çalışılarak yazılan bir şey olsaydı eğer, bir
şair ömrünün sonlarına doğru zirveye ulaşırdı.
Numaralanmış cümleler anlamca ikişerli olarak grup
landığında hangisi dışta kalır?
A) I
B) II
C) IIN
D) IV
E) V
CIE
2.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünceak
ar
Paragrafin Şifresi - Metot Anlatımlı Soru Bankası
26. Aşağıdakilerden hangisi "Tek başına okumaktan
korkmak mı, yoksa yalnızlıktan korkup kitaplara
sığınmak mı? İşte ikisi arasındaki ince çizgi hayatın
ta kendisi." düşüncesine uzak düşmektedir?
A) İkinci sınıfa başlayan Stefan'ın büyük bir
sorunu vardır. O tek başına okumaktan, kalın
kitaplardan, zor sözcüklerden ve satırlanı
birbirine karışan uzun paragraflardan biraz
çekiniyor. Aslında okumayı bilmekten korkuyor.
Sonunda yalnız kalmaktan...
B) Büyülü çizimlerle hazırlanmış bu kitaba şiirsel
bir öykü eşlik ediyor. İçe kapanık bir kız
çocuğunun içinde bulunduğu duygu durumları,
karmaşık dünyada kitaplar sayesinde kendine
bir yer bulmaya çalışması çok sade ve nahif bir
şekilde anlatılmış.
C) Kocaman, gürültülü bir şehirde ne yapacağını
bilemeyen, insanların kendisini görmediğini
düşünen bir çocuk, bu karmaşada kayıp
kedisini aramaya başlar. Şehrin karmaşası
arasında bazı gizli sığınakları da tarif eder.
Hikâye kısa, basit ama anlamlı.
D) Annesi ona "Büyümek, yalnız kalmayı öğrenmek
demektir." diyor. Kendi başına okuyabileceğini
söylüyor. Bu Stefan için zor bir geçiş gibi
görünse de kendisi ile konuşan bir kitap bütün
düğümü çözüyor. Kitap okuma alışkanlığını
basit bir hikâye ile bize aktaran Solminihac,
kitap okumanın aslında yalnızlaştırmadığını da
anlatıyor.
E) Küçük kız kitap okurken kendisine açılan
kapıların farkına varır, farklı olmadığını hisseder.
Yalnız olmadığını, doğanın bir parçası olduğunu
anlar. Kitaplar sayesinde kendine güveni gelir.
Kalabalıkta sesini duyuramayanlara, tüm
yalnızlara yazılmış sanki. Kitaplara sığınmış tüm
hayalperestlere... Umudunu kaybetmeyenlere.
Bir gün ışıl ışıl bir gürültü koparacağını
bilenlere...
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce1. Bir tane daha olsa bizden o zaman bilebilirdik
gerçekten doğru yapıp yapmadığımızı. Ne ki
tek bir hayat var ve hep iki seçenek! Yazık ki
biz o seçeneklerin hep bir tanesini bilebiliyo-
ruz. Oysa tam olarak birbirinin aynısı iki tane
olsaydı bizden, ancak o zaman tamamlanmış,
cevaplanmış bir hayat yaşayabilirdik. Tek kişi-
yiz ve eksiğiz bu yüzden. Hiç bilemeyeceğiz;
elimizden gelen mi buydu, yoksa korkularımız
ve yalancı sınırlarımız yüzünden mi böyleyiz?
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağı-
dakilerden hangisidir?
A) Bu dünyada eksik yantarımızı giderme
ihtimalimiz yoktur.
B) Yaşantımızın sınırlarını tedirginliklerimiz
ve şüphelerimiz belirler.
C) Hayatımızda yanlış yapıp yapmadığımızı
bilme imkânımız olmayacaktır.
D) Sınırlarımızın dışına çıkmadıkça doğru
yolu bulamayız.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce6.
1. Okullarda "Oksijeni ne üretir?" sorusunun cevabi
ağaçlar ve bitkiler, diye öğretilir ve ormanlar dünyanın
akciğeri kabul edilir.
II. Dünya atmosferindeki oksijenin yaklaşık %70'ini,
çoğunluğu okyanuslarda yaşayan fitoplanktonlar ve
deniz bitkileri sağlar.
Numaralanmış II. cümle ile ilgili aşağıdakilerden han-
gisi söylenebilir?
A) 1. cümlede verilen bilgi, örneklemeyle somutlaştırıl-
mıştır.
B) 1. cümledeki açıklamayı çürütecek yeni bir bilgi su-
nulmuştur.
C) 1. cümledeki yanılgının sebebi açıklanmıştır.-
DI. cümledeki bilginin farklı bir sonucu bildirilmiştir.
E) I. cümlede yer alan ifade sayısal verilerle ele alın-
mıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce8. Franz Kafka yakın arkadaşıyla tatsız bir olay yaşadıktan sonra
şu muhteşem cümleyi kuruyor: "Beni üzecek gücü sana ver-
diğim için kendimden özür dilerim."
Franz Kafka'nın bu sözle asıl anlatmak istediği aşağıdaki-
lerden hangisidir?
A) İnsanın başkaları tarafından üzülmesi kişinin kendinin on-
lara bu konuda açtığı alanla ilgilidir.
B) Başkalarının neden olduğu bir üzüntü kişinin kendinin so-
rumluluğundaki bir duygu durumudur.
C) Üzüntü başkalarından geliyorsa insan o kişilere gereksiz
yere yakınlaşmış demektir.
D) İnsan başkalarının kendisine psikolojik açıdan zarar ver-
mesini engellemelidir.
E) Üzülme nedeni başkalarıysa bu durumda kişi kendine kö-
tü davrandığı için kendinden af dilemelidir.
1-D 2-A 3-B 4-E 5-A
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce28. Eleştiri, mizah ve şiddet bu dünyanın gerçekleridir.
Kaçınılmaz olarak bir arada bulunmaları gerekiyor
ki her biri diğerini dengelesin. Şiddet, ne yazık ki
dünyaya egemen olmaya çalışıyor. Şiddet dolu bir
dünyaya, mizahi yaklaşımı kalkan olarak kullanıp
eleştirel bir biçimde yaklaşabilir insan. Sükûnetle,
dinginlikle sarmalanmış bir şiddet, sanırım bu dün-
yayla başa çıkabilmenin özel yollarından birisi.
Bu parçanın sonuna, düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?
A) O zaman, düşündüğünü açık açık söylemesi
gerekiyor insanın
B) Çünkü zehir, ancak işlendikten sonra panzehir
hâline gelir ve kendine karşı kullanılır
C) İnsanın çelişkilerden tümüyle kurtulması kolay
değil
D) Yaşam karşısında sesini yükseltmeyen bir in-
san, hayattaki duruşunu koruyamaz
E) Toprağa düşen tohumun bile varlığını yücelte-
bilmesi için, bir yağmur damlasına ihtiyacı var-
dir
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce24. Kümeler teorisinin, dolaysıyla modern matematiğin
babası Georg Cantor'dır. G. Cantor Berlin Üniversi-
tesinde, Kummer'in ögrencisi olarak sayılar teorisin-
de tezini bitirdikten sonra, 1869'dan itibaren meslek
hayatının sonuna kadar çalışacağı Halle Üniversite-
sinde işe başlamıştır. Halle Üniversitesinde çalışma-
ya başladığı yıllarda, o üniversitenin hocalarından,
E. Heine'nin Cantor'a sorduğu bir soru Cantor'un
yaşamını, matematiğin de seyrini değiştirecekti. Bu
soru "sonsuzun" tek değil, çok olduğunu söylemek-
tedir; bu da çok tepki çekecekti. Gerçel sayıların
bilinmeyen bir yönünü ortaya koyacaktı.
Bu parçadan Georg Cantor ile ilgili olarak aşa-
ğıdaki yargılardan hangisi kesin olarak çıkarıla-
maz?
A) Herkesin mutlak kabul etmeyeceği bir sonuç
ortaya koymuştur.
Çalıştığı kurumdaki meslektaşlarından üstünlüğü
ispatlanmıştır.
C) Meslek yaşamını tek kurumda geçirmiştir.
D) Matematiğe yön veren bir çalışması vardır.
E) Gerçel sayılarla ilgili daha önce bilinmeyen bir
özelliği çıkarmıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana DüşünceHaftanın soruları
gisi
3.
Yazının tadı; sözcükleri giydirmek, soymak,
yatırmak, kaldırmak, koşturmak, oynatmak,
sıçratmak ve de onlara diz çöktürmek, pe-
rende attırmak, beden eğitimi yaptırmakla
gerçekleşir.
Bu parçada altı çizili sözlerle anlatılmak
istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Anlatımda geniş ölçüde sözcükleri seçme
ve kullanma
B) Anlatımın ilkelliğinden kurtulmak için söz-
cükleri bir kavram birimi olarak kullanma
C) Sözcükleri özenle seçmek, anlatmak iste-
diklerimizi tam karşılayıp karşılamadıkla-
stalns rına göre bir tartıdan geçirme
D)
Söyleyeceklerimizi etkili bir biçimde be-
lirleyip sözcük seçimini bu doğrultuda
yapma
E) Yazılarımızı oluştururken anlatmak iste-
hene uygun sözcük bulma açısından ken-
dimizi denetleme
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce6. Ülkemizde aile içi demokrasi sadece çocuktan yana mı yok
sanıyorsunuz? Demokrasi, pek çok ailede kadından yana da
işlemiyor. Sadece erkeğin kararlar aldığı, özgürlüklerin sadece
erkeğe tanındığı, kadın ve çocuğun "birey" olarak görülmediği
bir toplumuz. Erkeklerin eşlerinin birey olduğunun bilincine var-
maları, eşlerinin birbirlerinin duygu, düşünce ve davranışlarına
saygı duymaları ve bu saygıyı çocuklarına hissettirmeleri gere-
kiyor. Bu durumun değişmesi için önce eşlerin birbirlerini birey
olarak görmeleri gerekiyor. Anne baba, çocuğa bu anlamda
model oluşturduklarında, onları birey olarak görüp görüşlerine
saygı duyduklarında çocuklar kendilerine güvenen bireyler ola-
rak toplumda yer alacaklardır.
Bu parçadaki altı çizili ifadeyle,
Demokratik davranışların aile içinde sergilenmemesi
II. Kadın, erkek ya da çocuk farkı olmadan herkesin birey ola-
rak algılanması
П
Karı-koca ilişkisinin saygı çerçevesinde yürütülmemesi
durumlarından hangilerine gönderme yapılmıştır?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
D) Lve 11
E) I, II ve Ill
C) Yalnız III
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana DüşüncePARAGRAF
her geçen gün artan, 'üre-
aylaşma ve ona kolayca
cunda ortaya çıkmış bir
noloji yardımıyla pek çok
hlar kolay ve hızlı bir şe-
(III) Bilgisayar ağlarının
berinde getiren internet,
Cik bir ağdır. (IV) İnternet
el iletişimde, e-posta, eş
eri ve online forumlarla
biçimde iletişimini sağ-
dya kuruluşlarınca yeni
maktadır. (V) Bu süreç
televizyonlar kendi in-
nternet dünyası içinde
lanmış cümlelerin
ernet, bu hâliyle bir
ük bir kütüphaneye
önemli dijital ortam Y
cümlesi getirilirse A
ü sağlanmış olur? G
R
1
D) IV E) V
Y
A
Y
ece bilgisayar sis- 1
N
L
1
- ile sınırlı kalma-
Kolarak kabul edi-
A
nlerine, bilgisayar R
n ağlarına, askeri
ne zarar verecek
sidi olarak ortaya
ditlerin önümüz-
itlerden biri ola-
arafından kabul
u sebeple daha
inşa edilmesi,
şturulması çok
cekleştiği anda
da fiziksel ba-
lusal anlamda
liştirilmesi zo-
siber güvenlik
k önemlidir.
mak istense
Deneme -2
6. Hayvanlar doğal çevrenin, ekonomik faali-
yetlerin bir yansıması olarak metinlerde yer
alırken aynı zamanda çeşitli sembolik anlam-
lar kazanarak soyut duyguları açıklamakta
somut bir gösterge olarak kullanılmışlardır.
Dolayısıyla ---- Kültürel unsurların edebî me-
tinlere yansıması kaçınılmazdır çünkü edebî
eserlerin arkasında sosyo-kültürel yapısıyla
bir toplumun hayatı vardır. Bu bakımdan ede-
bî ürünlerde hayvanlara sıkça rastlayabiliriz.
Hayvanlar doğal çevrenin, ekonomik faali-
yetlerin bir yansıması olarak metinlerde yer
alırken aynı zamanda çeşitli sembolik anlam-
lar kazanarak toplumun soyut duygularını da
ifade ederler.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin
akışına göre aşağıdakilerden hangisi geti-
rilmelidir?
A) bir edebî eserin onu meydana getiren
sanatçının yaşamından, hayata bakışın-
dan bağımsız olarak meydana getirilmesi
mümkün değildir
B) hayvanları da tıpkı diğer canlılar gibi ya-
şamın bir parçası, olmazsa olmazı olarak
görmek gerekir
C) bir metinde yer alan hayvanlar tahlil edildi-
ğinde, o ürünleri meydana getiren insan-
ların yaşam şartları, örf, adet ve gelenek-
leri hakkında bilgi sahibi olabiliriz
D) edebî eserlerde karşılaştığımız hayvan
sembolleri, o eseri meydana getiren ya-
zara yol gösterdiği gibi yaşamsal bir ge-
reklilik olarak da görülür
E) her edebî eser, oluştuğu çevrenin, döne-
min zihniyetini taşır ve toplumdan bağım-
sız olarak varlığını devam ettirmesi bekle-
nemez