Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu-Ana Düşünce Soruları

Bahaettin Karakoç şiiri, bend kabul etmeyen coşkun ırmak
gibidir. Sanki "göz"den çıktığı andan itibaren çağıl çağıl akan
ve müdahale kabul etmeyen bir akıştır. Bu akış, Karakoç'un
kelime işçiliği yapmadığı izlenimini uyandırır. Özellikle epik
tavırlı uzun şiirlerinde bu izlenim daha güçlüdür. Elbette
bu görüş, onun kelime işçiliği yapmadığı düşüncesini
doğurmaz. Sanki onda şiir, doğarken kelime işçiliği ile
beraber doğmuştur.
Bu parçanın yazarının altı çizili cümledeki benzetmeyi
yapmasında Bahaettin Karakoç'un
I.
En güç şiirleri kolaylıkla yazma
II. İçinden geldiği gibi söyleme
III. Açık yüreklilikle davranma
IV. Renkli bir anlatıma sahip olma
V. Biçim güzelliği taşıma
özelliklerinden hangisi belirleyici olmuştur?
A) I
BNI
3D YAYINLARI
C) DTV EV
H
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Bahaettin Karakoç şiiri, bend kabul etmeyen coşkun ırmak gibidir. Sanki "göz"den çıktığı andan itibaren çağıl çağıl akan ve müdahale kabul etmeyen bir akıştır. Bu akış, Karakoç'un kelime işçiliği yapmadığı izlenimini uyandırır. Özellikle epik tavırlı uzun şiirlerinde bu izlenim daha güçlüdür. Elbette bu görüş, onun kelime işçiliği yapmadığı düşüncesini doğurmaz. Sanki onda şiir, doğarken kelime işçiliği ile beraber doğmuştur. Bu parçanın yazarının altı çizili cümledeki benzetmeyi yapmasında Bahaettin Karakoç'un I. En güç şiirleri kolaylıkla yazma II. İçinden geldiği gibi söyleme III. Açık yüreklilikle davranma IV. Renkli bir anlatıma sahip olma V. Biçim güzelliği taşıma özelliklerinden hangisi belirleyici olmuştur? A) I BNI 3D YAYINLARI C) DTV EV H
BAĞLANTILI SORL
(1.- 2. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.)
Titanic'in sahibi olan White Star Line şirketi dönemin en iyi
buhar makinesini yapmıştı. Gemi, o kadar büyüktü ki sadece
kazan dairesinde fırını kömürle besleyen 176 adam bulunu-
yordu. Teknolojinin son sürat ilerlediği bir dönemde, insan-
lar üstesinden gelemeyecekleri hiçbir sorun olamayacağına
inanmaya başladıkları bir zamanda, 'Titanic' adlı dev transat-
lantik, insanlığın doğaya karşı gövde gösterisi olmuştu. Gemi.
bu zamana kadarkilerin en heybetlisiydi. Güzergâhı olan
New York'a gitmeden önce sırasıyla Fransa'ya, daha sonra
da Birleşik Krallık'a uğrayacaktı. İşler umulduğu gibi gitmedi
ve Titanic yıllarca unutulmayacak bir deniz felaketine neden
oldu. 14 Nisan 1912'de Titanic, gözcülerin yoğun sis sebe-
biyle fark edemedikleri bir buz dağıyla karşılaştı. Dikkatsizlik
sonucu buz dağı gemiyi sancak tarafından kâğıt gibi derinle-
mesine yırttı. Gemi orta kısmından ikiye ayrılmış durumdaydı
ve bin beş yüzden fazla yolcu gemiden suya düşerek hayatını
kaybetmişti. Titanic'in bu acı serüveni, seyir sırasında yaşanı-
lan bir aşk öyküsüyle birleştirilip döneminin en pahalı bütçe-
sine sahip ve izleyici rekoru kıran filmi Titanik'i beyazperdeye
taşıdı.
1. Bu parçada Titanic ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangi-
sine değinilmemiştir?
A) Büyük bir ihmal yüzünden battığına dikkatsizlik
B) Kitalar arası yolculuk için tasarlandığına
C) Doneminin en büyük gemisi olduğuna
D) Yüzlerce insanın ölümüne yol açtığına
E) Deniz ulaşımma büyük zarar verdiğine
2. Titanic gemisinin batması sonrasında sinemaya çekilen
Titanic filmi aşağıdaki sözlerden hangisi ilişkilendirilebi-
lir?
A) Fayda sağlamayan bilgi, harcanmayan, hiç kimseye hayrı
dokunmayan define gibidir.
B Gideceğiniz yeri bilmiyorsanız vardığınız yerin önemi yok-
tur.
Eğer ırmakta su kalmamışsa bu kanalın değil, kaynağın
suçudur.
D)) Güzel bir şey, her zaman iyi değildir ama iyi bir şey her
zaman güzeldir.
Bazen bir kötünün ölümü binlerce iyinin ömrünün uza-
masını da sağlayabilir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
BAĞLANTILI SORL (1.- 2. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.) Titanic'in sahibi olan White Star Line şirketi dönemin en iyi buhar makinesini yapmıştı. Gemi, o kadar büyüktü ki sadece kazan dairesinde fırını kömürle besleyen 176 adam bulunu- yordu. Teknolojinin son sürat ilerlediği bir dönemde, insan- lar üstesinden gelemeyecekleri hiçbir sorun olamayacağına inanmaya başladıkları bir zamanda, 'Titanic' adlı dev transat- lantik, insanlığın doğaya karşı gövde gösterisi olmuştu. Gemi. bu zamana kadarkilerin en heybetlisiydi. Güzergâhı olan New York'a gitmeden önce sırasıyla Fransa'ya, daha sonra da Birleşik Krallık'a uğrayacaktı. İşler umulduğu gibi gitmedi ve Titanic yıllarca unutulmayacak bir deniz felaketine neden oldu. 14 Nisan 1912'de Titanic, gözcülerin yoğun sis sebe- biyle fark edemedikleri bir buz dağıyla karşılaştı. Dikkatsizlik sonucu buz dağı gemiyi sancak tarafından kâğıt gibi derinle- mesine yırttı. Gemi orta kısmından ikiye ayrılmış durumdaydı ve bin beş yüzden fazla yolcu gemiden suya düşerek hayatını kaybetmişti. Titanic'in bu acı serüveni, seyir sırasında yaşanı- lan bir aşk öyküsüyle birleştirilip döneminin en pahalı bütçe- sine sahip ve izleyici rekoru kıran filmi Titanik'i beyazperdeye taşıdı. 1. Bu parçada Titanic ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangi- sine değinilmemiştir? A) Büyük bir ihmal yüzünden battığına dikkatsizlik B) Kitalar arası yolculuk için tasarlandığına C) Doneminin en büyük gemisi olduğuna D) Yüzlerce insanın ölümüne yol açtığına E) Deniz ulaşımma büyük zarar verdiğine 2. Titanic gemisinin batması sonrasında sinemaya çekilen Titanic filmi aşağıdaki sözlerden hangisi ilişkilendirilebi- lir? A) Fayda sağlamayan bilgi, harcanmayan, hiç kimseye hayrı dokunmayan define gibidir. B Gideceğiniz yeri bilmiyorsanız vardığınız yerin önemi yok- tur. Eğer ırmakta su kalmamışsa bu kanalın değil, kaynağın suçudur. D)) Güzel bir şey, her zaman iyi değildir ama iyi bir şey her zaman güzeldir. Bazen bir kötünün ölümü binlerce iyinin ömrünün uza- masını da sağlayabilir.
?
i,
n
7-
t-
T.
ar
Eli
1-
1-
n
-
O
I
Oksijen Yayınları
Deneme 2
21. - 22. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Octavio Paz, "Özgün metin yoktur." der. Dolayısıyla ona göre
yazdığımız ve okuduğumuz her şey çeviridir. Çeviri dediğimiz
şey ise zaten bir çeviri olan başka bir çevirinin çevirisidir. Bu
yaklaşım, edebiyat çevirmenini, kopyalayan bir konumdan ya-
zar konumuna yükseltir. Çevirmen, bu anlamda bir bakıma "ya-
zar"dır. Sadece yazar olmakla da kalmaz, aynı zamanda elestirel
bir okur ve sahici bir editörden önce kendi metninin editörüdür
de. Çevirmenin yaratıcılığı bütün bu aşamalar boyunca asıl ya-
zara eşlik eder ancak onun yaratıcılığı yazarın yaratıcılığıyla sı-
nırlanır. İşte burada da asıl yazardan ayrılır.
21. Bu parçada çevirmenin "yazar" olarak nitelendirilmesinin ne-
deni aşağıdakilerden hangisidir?
A) Çevirinin yaratıcılık gerektiren bir uğraş olması
B)
Yaptığı çevirilerde özgün metne sadık kalması
Kendi metinlerini üretme çabası göstermesi
D) Çevirmenliğin iyi bir okur olmayı gerektirmesi
E) Metnin yazarının üslup özelliklerini yansıtması
22. Bu parçada Octavio Paz'dan alıntılanon
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
? i, n 7- t- T. ar Eli 1- 1- n - O I Oksijen Yayınları Deneme 2 21. - 22. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Octavio Paz, "Özgün metin yoktur." der. Dolayısıyla ona göre yazdığımız ve okuduğumuz her şey çeviridir. Çeviri dediğimiz şey ise zaten bir çeviri olan başka bir çevirinin çevirisidir. Bu yaklaşım, edebiyat çevirmenini, kopyalayan bir konumdan ya- zar konumuna yükseltir. Çevirmen, bu anlamda bir bakıma "ya- zar"dır. Sadece yazar olmakla da kalmaz, aynı zamanda elestirel bir okur ve sahici bir editörden önce kendi metninin editörüdür de. Çevirmenin yaratıcılığı bütün bu aşamalar boyunca asıl ya- zara eşlik eder ancak onun yaratıcılığı yazarın yaratıcılığıyla sı- nırlanır. İşte burada da asıl yazardan ayrılır. 21. Bu parçada çevirmenin "yazar" olarak nitelendirilmesinin ne- deni aşağıdakilerden hangisidir? A) Çevirinin yaratıcılık gerektiren bir uğraş olması B) Yaptığı çevirilerde özgün metne sadık kalması Kendi metinlerini üretme çabası göstermesi D) Çevirmenliğin iyi bir okur olmayı gerektirmesi E) Metnin yazarının üslup özelliklerini yansıtması 22. Bu parçada Octavio Paz'dan alıntılanon
Sıra Sende
PARAGRAF
Eğer siz bir entelektüel olarak içinde yaşa-
dığınız toplumu anlamak, ona nüfuz etmek
istiyorsanız gelenekle, geçmişle, dinle, o
toplumun zihniyet dünyasına egemen olan
her neyse onunla bir şekilde ilişkide ol-
manız gerekir. Tanpınar'ın yaptığı budur.
Tanpınar'ın dinle, geçmişle, gelenekle ilişki
kurması Türkiye'de hem sağcılara hem de
solculara, muhafazakârlık olarak, sağcı-
lık olarak gözükmüştür. Ama bence Tan-
ve pınar'ın asıl derdi, Türkiye'de gelenekten
kopmayan bir modernlik inşa etmektir.
chi Tanpınar'ın bir tür rönesans arayışı içinde
olduğunu belirtebiliriz. Bu terimi Cahit
Tanyol, Yahya Kemal için kullanır ama
ben ondan esinlenerek bunun Tanpınar'a
uygun bir niteleme olduğunu düşünüyo-
rum. Zaten bence Tanpınar'ı muhafazakâr
gösterenin de bu olduğu düşünüyorum.
Ini
..
Bu parçanın yazarının aşağıdakilerden
hangisini söylemesi beklenemez?
A) Romancı dediğin kökü toplumda bulu-
nán ağaçsa verdiği meyvesi romanın o
His
toprağın özünden aykırı olması müm-
ests kün değildir.
B) Bir ülkenin romancılığı, o ülkenin top-
Xemxlumsal tarihiyle doğrudan ilgilidir.
193
C) Aydınların topluma yaklaşımları, farklı
kesimlerde ön yargılı yaklaşımlara ne-
den olabilir.
D) Edebiyatta ve sanatta yenilik yapmak
isteyenler, geçmişe ait bütün kökleri
toprağından sökmelidir.
E) Kimi romancılar, toplumun temel di-
namikleriyle bir bağ kurarak eserlerini
oluşturmayı tercih ederler.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Sıra Sende PARAGRAF Eğer siz bir entelektüel olarak içinde yaşa- dığınız toplumu anlamak, ona nüfuz etmek istiyorsanız gelenekle, geçmişle, dinle, o toplumun zihniyet dünyasına egemen olan her neyse onunla bir şekilde ilişkide ol- manız gerekir. Tanpınar'ın yaptığı budur. Tanpınar'ın dinle, geçmişle, gelenekle ilişki kurması Türkiye'de hem sağcılara hem de solculara, muhafazakârlık olarak, sağcı- lık olarak gözükmüştür. Ama bence Tan- ve pınar'ın asıl derdi, Türkiye'de gelenekten kopmayan bir modernlik inşa etmektir. chi Tanpınar'ın bir tür rönesans arayışı içinde olduğunu belirtebiliriz. Bu terimi Cahit Tanyol, Yahya Kemal için kullanır ama ben ondan esinlenerek bunun Tanpınar'a uygun bir niteleme olduğunu düşünüyo- rum. Zaten bence Tanpınar'ı muhafazakâr gösterenin de bu olduğu düşünüyorum. Ini .. Bu parçanın yazarının aşağıdakilerden hangisini söylemesi beklenemez? A) Romancı dediğin kökü toplumda bulu- nán ağaçsa verdiği meyvesi romanın o His toprağın özünden aykırı olması müm- ests kün değildir. B) Bir ülkenin romancılığı, o ülkenin top- Xemxlumsal tarihiyle doğrudan ilgilidir. 193 C) Aydınların topluma yaklaşımları, farklı kesimlerde ön yargılı yaklaşımlara ne- den olabilir. D) Edebiyatta ve sanatta yenilik yapmak isteyenler, geçmişe ait bütün kökleri toprağından sökmelidir. E) Kimi romancılar, toplumun temel di- namikleriyle bir bağ kurarak eserlerini oluşturmayı tercih ederler.
29. İzlenimci eleştirinin temsilcisi olan Anatole France, (1844-
1924) bu kuramın içeriğini şu sözleri ile ortaya koymuş-
tur: "İyi bir eleştirici, şaheserler arasında kendi ruhunun
serüvenlerini anlatır. Nesnel sanat olmadığı gibi nesnel
eleştiri de yoktur. Eserine kendisinden başka bir şey koy-
makla övünenler çok aldatıcı bir kuruntunun kurbanıdır-
lar. Gerçek şudur ki insan hiçbir zaman kendinin dışına
çıkamaz. En büyük belalarımızdan biridir bu. Göğü, yeri
bir dakika için olsun, bir sineğin düzeylere ayrılmış gözüy-
le görebilmek veya doğayı bir orangutanın kaba ve basit
beyniyle algılayabilmek için neler vermezdik. Ama bizim
için imkân yoktur buna. Tresias gibi hem iyi olmak hem
de kötü olmuş olmayı hatırlamak bize vergi değil. Sürekli
bir hapishanede gibi kendi benliğimizin içine kapatılmışız.
Eleştirici açıkça şöyle demelidir: Efendiler! Size Shakes-
peare, Racine, Pascal veya Goethe ile ilgili olarak ken-
dimden söz edeceğim."nel, benci
Aşağıdakilerden hangisi bu yöntemi kullanan bir
eleştirmeninin süreç içinde soracağı sorulardan biri
olamaz?
A) Eserde bana ait olan neler var? V
B) Bu eserde ruhumun derinliklerine yolculuk yapabiliyor
muyum? V
C) Büyük yazarlar, büyük eserler beni bana anlatabiliyor
mu?
Yazar, eserinde beni etkilemek için ne yapmış? X
E) Eser, benlik duvarlarımızı yıkıp bize dair olanı veriyor
benlik
mu?
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
29. İzlenimci eleştirinin temsilcisi olan Anatole France, (1844- 1924) bu kuramın içeriğini şu sözleri ile ortaya koymuş- tur: "İyi bir eleştirici, şaheserler arasında kendi ruhunun serüvenlerini anlatır. Nesnel sanat olmadığı gibi nesnel eleştiri de yoktur. Eserine kendisinden başka bir şey koy- makla övünenler çok aldatıcı bir kuruntunun kurbanıdır- lar. Gerçek şudur ki insan hiçbir zaman kendinin dışına çıkamaz. En büyük belalarımızdan biridir bu. Göğü, yeri bir dakika için olsun, bir sineğin düzeylere ayrılmış gözüy- le görebilmek veya doğayı bir orangutanın kaba ve basit beyniyle algılayabilmek için neler vermezdik. Ama bizim için imkân yoktur buna. Tresias gibi hem iyi olmak hem de kötü olmuş olmayı hatırlamak bize vergi değil. Sürekli bir hapishanede gibi kendi benliğimizin içine kapatılmışız. Eleştirici açıkça şöyle demelidir: Efendiler! Size Shakes- peare, Racine, Pascal veya Goethe ile ilgili olarak ken- dimden söz edeceğim."nel, benci Aşağıdakilerden hangisi bu yöntemi kullanan bir eleştirmeninin süreç içinde soracağı sorulardan biri olamaz? A) Eserde bana ait olan neler var? V B) Bu eserde ruhumun derinliklerine yolculuk yapabiliyor muyum? V C) Büyük yazarlar, büyük eserler beni bana anlatabiliyor mu? Yazar, eserinde beni etkilemek için ne yapmış? X E) Eser, benlik duvarlarımızı yıkıp bize dair olanı veriyor benlik mu?
pin
24. Geçtiğimiz 20 yılda sağlıkta devrim niteliğinde değişimler
oldu. Tip, teşhis ve tedaviye odaklandı; takıntılı ve yanlış
yaklaşımından vazgeçip korunmanın, koruyucu yaklaşımın
önemini yeniden fark etti. Elinin tersi ile ittiği geleneksel ve
doğal sağlık yaklaşımlarını yeniden gündemine aldı. Daha
da önemlisi, sağlıklı bireylerde sadece 10 maddeden ibaret
basit bir sağlıklı yaşam anayasası devreye sokulabildiğinde
pek çok hastalığın önlenebileceğini, geciktirilebileceğini ya
da hafifletilebileceğini yeniden keşfetti. Yaşam tarzı tıbbi (li-
festyle medicine) denen bu yeni ve bütüncül sağlık yaklaşı-
mini ben, gazetedeki köşemde yıllardır gündemde tutmaya
çalışıyorum. ABD'de Dr. Ornish, Dr. Chopra, Dr. Hyman, Dr.
Öz gibi hekimlerin bayrağını taşıdığı bu yaklaşım, sağlığımız
ve sağlıklı yaşlanmamızın geleceğidir.
Y
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden han-
gisidir?
A) Sağlıklı yaşam kurallarının belirlenmesi ve hayata geçi-
rilmesi
B) Amerikalı bazı doktorların tıpta dünya çapında ses ge-
tiren çalışmalar yapması
C) Tip alanında koruyucu hekimliğe dayanan yeni bir yak-
laşım tarzının benimsenmesi
D) Yaşam tarzı değişikliğinin birçok hastalığın tedavisini ko-
laylaştırması
Geleneksel sağlık yaklaşımlarının değerinin anlaşılması
25. Tarihî bir su yönetme biçimi olan yağmur suyu hasadı, ilk
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
pin 24. Geçtiğimiz 20 yılda sağlıkta devrim niteliğinde değişimler oldu. Tip, teşhis ve tedaviye odaklandı; takıntılı ve yanlış yaklaşımından vazgeçip korunmanın, koruyucu yaklaşımın önemini yeniden fark etti. Elinin tersi ile ittiği geleneksel ve doğal sağlık yaklaşımlarını yeniden gündemine aldı. Daha da önemlisi, sağlıklı bireylerde sadece 10 maddeden ibaret basit bir sağlıklı yaşam anayasası devreye sokulabildiğinde pek çok hastalığın önlenebileceğini, geciktirilebileceğini ya da hafifletilebileceğini yeniden keşfetti. Yaşam tarzı tıbbi (li- festyle medicine) denen bu yeni ve bütüncül sağlık yaklaşı- mini ben, gazetedeki köşemde yıllardır gündemde tutmaya çalışıyorum. ABD'de Dr. Ornish, Dr. Chopra, Dr. Hyman, Dr. Öz gibi hekimlerin bayrağını taşıdığı bu yaklaşım, sağlığımız ve sağlıklı yaşlanmamızın geleceğidir. Y Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden han- gisidir? A) Sağlıklı yaşam kurallarının belirlenmesi ve hayata geçi- rilmesi B) Amerikalı bazı doktorların tıpta dünya çapında ses ge- tiren çalışmalar yapması C) Tip alanında koruyucu hekimliğe dayanan yeni bir yak- laşım tarzının benimsenmesi D) Yaşam tarzı değişikliğinin birçok hastalığın tedavisini ko- laylaştırması Geleneksel sağlık yaklaşımlarının değerinin anlaşılması 25. Tarihî bir su yönetme biçimi olan yağmur suyu hasadı, ilk
Danimarka'nın Syltholm Adası'ndaki arkeolojik incelemeler
sırasında bulunan ve üzerinde diş izleri olan bir sakızdan
5 bin 700 yıl önce Taş Devri'nde yaşayan bir kadına dair şa-
şırtıcı ipuçları elde edildi. Sakızdaki DNA'dan kadının tüm
genetik şifresi çözüldü. Araştırmacılar, ilk kez kemik dışın-
daki bir malzemeden eski insanlara ait tam gen diziliminin
elde edildiğini söylüyor. Elde edilen veriler; koyu tenli, koyu
kahverengi saçlı ve mavi gözlü olduğu tahmin edilen kadı-
nın, ördek ve fındık yediği, zatürreye yakalandığı, lenf bez-
lerinin şişmesine neden olan Epstein-Barr virüsü taşıdığı ve
laktoz hassasiyeti bulunduğuna işaret ediyor. Gen dizilimi,
araştırmacıların "Lola" adını verdiği kadının İskandinavyalı
değil, kıta Avrupası'nda yaşayan ve buzulların çekilmesin-
den sonra buraya göçen avcı-toplayıcı bir topluluğa men-
sup olduğunu gösteriyor.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Lola'nın yaşadığı döneme ve fiziksel özelliklerine
B) Araştırmanın bilim alanında bir gelişme olduğuna
Araştırmada elde edilen tüm verilerin bilimsel bir kesin-
lik taşıdığına
D) Lola'nın bulunduğu yere başka bir yerden geldiğinin tah-
min edildiğine
Araştırmaya konu olan nesnenin bulunduğu yere
Diğer Sayfaya Geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Danimarka'nın Syltholm Adası'ndaki arkeolojik incelemeler sırasında bulunan ve üzerinde diş izleri olan bir sakızdan 5 bin 700 yıl önce Taş Devri'nde yaşayan bir kadına dair şa- şırtıcı ipuçları elde edildi. Sakızdaki DNA'dan kadının tüm genetik şifresi çözüldü. Araştırmacılar, ilk kez kemik dışın- daki bir malzemeden eski insanlara ait tam gen diziliminin elde edildiğini söylüyor. Elde edilen veriler; koyu tenli, koyu kahverengi saçlı ve mavi gözlü olduğu tahmin edilen kadı- nın, ördek ve fındık yediği, zatürreye yakalandığı, lenf bez- lerinin şişmesine neden olan Epstein-Barr virüsü taşıdığı ve laktoz hassasiyeti bulunduğuna işaret ediyor. Gen dizilimi, araştırmacıların "Lola" adını verdiği kadının İskandinavyalı değil, kıta Avrupası'nda yaşayan ve buzulların çekilmesin- den sonra buraya göçen avcı-toplayıcı bir topluluğa men- sup olduğunu gösteriyor. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Lola'nın yaşadığı döneme ve fiziksel özelliklerine B) Araştırmanın bilim alanında bir gelişme olduğuna Araştırmada elde edilen tüm verilerin bilimsel bir kesin- lik taşıdığına D) Lola'nın bulunduğu yere başka bir yerden geldiğinin tah- min edildiğine Araştırmaya konu olan nesnenin bulunduğu yere Diğer Sayfaya Geçiniz.
E
R
İ
S
İ
E) II, III. ve IV
12. Sinemayı düşsel bir sanat diye severim kendimi bil-
dim bileli. Hayal gücünü zorlayan efektler, olağanüs-
tü özelliklerle donatılmış kahramanlar, gelecekten
haber veren tasarımlarla sinema imkânsızı evlerimi-
ze taşımayı başarmıştır. Daha işin başında sinema-
yı icat eden kişinin de sinemanın insanların hayal
gücünün sınırlarını zorlayacağından söz etmesi bo-
şuna değildir. Bugün en gerçekçi dediğimiz filmler-
de bile hayal ve düş gücü hâkimdir. Sinemamızın is-
ter 60'lı ister 90'lı ister 2000'li yıllarında olsun bunu
görebilirsiniz. Bu sinemayı dinamik tutan en önem-
li unsurlardan biridir. Onun yapısında düşsellikle bir-
likte şiirselliğin de bulunması sinemaya olan ilgimi
bir kat daha arttırmaktadır. Hayal gücümüzle birlik-
te duygularımıza da dokunmayı başarabilen sinema
her geçen gün kendisine duyulan ilgiyi artırmaktadır.
Bu parçadan sinema ile ilgili aşağıdakilerden
hangisi çıkarılamaz?
A) Temeli düşselliğe dayanan bir türdür.
B) En gerçekçi filmler bile içerisinde düşselliğin kı-
rıntılarını taşır.
C) Sinema tarihinin her döneminde hayal gücün-
den yararlanmıştır.
D) Sinemanın amacı gerçekleşmesi mümkün ol-
mayan durumları gerçekçi kılmaktır.
E) Halkın sinemaya ilgilisi yukarıya doğru giden bir
grafik çizmektedir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
E R İ S İ E) II, III. ve IV 12. Sinemayı düşsel bir sanat diye severim kendimi bil- dim bileli. Hayal gücünü zorlayan efektler, olağanüs- tü özelliklerle donatılmış kahramanlar, gelecekten haber veren tasarımlarla sinema imkânsızı evlerimi- ze taşımayı başarmıştır. Daha işin başında sinema- yı icat eden kişinin de sinemanın insanların hayal gücünün sınırlarını zorlayacağından söz etmesi bo- şuna değildir. Bugün en gerçekçi dediğimiz filmler- de bile hayal ve düş gücü hâkimdir. Sinemamızın is- ter 60'lı ister 90'lı ister 2000'li yıllarında olsun bunu görebilirsiniz. Bu sinemayı dinamik tutan en önem- li unsurlardan biridir. Onun yapısında düşsellikle bir- likte şiirselliğin de bulunması sinemaya olan ilgimi bir kat daha arttırmaktadır. Hayal gücümüzle birlik- te duygularımıza da dokunmayı başarabilen sinema her geçen gün kendisine duyulan ilgiyi artırmaktadır. Bu parçadan sinema ile ilgili aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Temeli düşselliğe dayanan bir türdür. B) En gerçekçi filmler bile içerisinde düşselliğin kı- rıntılarını taşır. C) Sinema tarihinin her döneminde hayal gücün- den yararlanmıştır. D) Sinemanın amacı gerçekleşmesi mümkün ol- mayan durumları gerçekçi kılmaktır. E) Halkın sinemaya ilgilisi yukarıya doğru giden bir grafik çizmektedir.
la
AT
3. Picasso, Guernica adlı tablosunda, Ispanya'nın sakin
bir hayat sürülen Guernica kentindeki bir pazar yerinin,
Alman ordusu tarafından bombalanması ve oradaki
insanların hayatlarının birdenbire altüst oluşunu anlatır.
Bir resim sergisinde "Bu resmi siz mi yaptınız?" diye
soran bir Alman generale ünlü ressam: "Hayır, siz yap-
tınız." diye cevap vermiştir.
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir?
Sanat eseri, yoktan yaratılmış bir güzellik değildir;
var olana sanatçının kayıtsız kalamayışının bir so-
nucudur.
B Hiçbir sanat eseri, gerçeği anlatmaz; sanatçının
düş dünyası, sanatın temel malzemesidir.
Bir sanatçının büyüklüğü hangi konuyu anlattığı ile
ilgili olmaktan çok, konuyu nasıl anlattığı ile ilgilidir.
D) Sanat, dünyanın çirkin yüzüne tutulmuş bir ayna
işlevi görmelidir, böylece insanlık duyarlılık kazana-
caktır.
E Sanattan ancak nazik ve olgun ruhlar anlar; sanat,
kaba ve ham ruhların işi değildir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
la AT 3. Picasso, Guernica adlı tablosunda, Ispanya'nın sakin bir hayat sürülen Guernica kentindeki bir pazar yerinin, Alman ordusu tarafından bombalanması ve oradaki insanların hayatlarının birdenbire altüst oluşunu anlatır. Bir resim sergisinde "Bu resmi siz mi yaptınız?" diye soran bir Alman generale ünlü ressam: "Hayır, siz yap- tınız." diye cevap vermiştir. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir? Sanat eseri, yoktan yaratılmış bir güzellik değildir; var olana sanatçının kayıtsız kalamayışının bir so- nucudur. B Hiçbir sanat eseri, gerçeği anlatmaz; sanatçının düş dünyası, sanatın temel malzemesidir. Bir sanatçının büyüklüğü hangi konuyu anlattığı ile ilgili olmaktan çok, konuyu nasıl anlattığı ile ilgilidir. D) Sanat, dünyanın çirkin yüzüne tutulmuş bir ayna işlevi görmelidir, böylece insanlık duyarlılık kazana- caktır. E Sanattan ancak nazik ve olgun ruhlar anlar; sanat, kaba ve ham ruhların işi değildir.
yerine gelmesi için sözlerle ifa
Düşüncenin akışına göre bu parçada boş bırakılan
yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
MD) Bütün canlılar uyum içinde yaşarmış.
Inc
3. Sonuç Cümlesi: Giriş bölümünden beri açıklanan ko-
nunun belli bir sonuca bağlandığı bu cümlenin öncesi var-
dir ama sonrası yoktur. Ana düşünceyi verebilir.
• Jeolojik bulgulara göre Dünya'nın manyetik alanı her
250 bin yılda bir yön değiştiriyor. Ancak bu değişimin
en son 780 bin yıl önce yaşanmış olması, bilim dün-
yasını kaygılandırıyor. Çünkü gezegenimizin giderek
zayıflayan manyetik alanı, atmosferi kozmik ışın ve
radyasyondan dolayısıyla da kanserden koruyamaz
duruma geliyor. Kutupların değişmesi durumunda ise
Dünya'nın bazı özelliklerinin değişebileceği ve birçok
yeni kutup oluşabileceği düşünülüyor. Ancak şimdilik
korkuya gerek yok çünkü manyetik alanın kendi kendi-
ni toparlama sürecine girdiği gözlenmiş...
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağı-
dakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Güneş ışınlarının oldukça yararlı olduğu bilinen bir
gerçektir.
4. Paragrafta Konu: Hakkında yazı yazılan, söz söyle-
nen, resim yapılan her şeye "konu denir. Başlığı, ana
düşünceyi buldurur. Konu belli bir bakış açısıyla işlenerek
paragrafı ortaya çıkarır.
Genellikle "Bu parçada üzerinde durulan nedir?" şeklinde
sorutur.
*7. Asteriks, eli kolu her yere uzanan bir otoritenin sem-
bolü olan Roma Imparatorluğu'na ironiyle yaklaşarak
alay etmenin dünya markasıdır. Ancak bu kahraman,
Fransız milli kültürünün parçasıyken evrenselleşir ve 110
değişik dile çevrilerek 370 milyondan fazla satar. Aslın-
da onu bu kadar popüler yapan Küçük Galya'nın Büyük
Roma'ya karşı ezici üstünlüğüdür. Eleştirmenlere göre de
Fransa'nın dışarıda yürüttüğü bir kültür savaşının yan-
masıdır. Yani Galya köyünün Romalılara karşı verdiği
Kinyanın Amerikalı olmas
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
yerine gelmesi için sözlerle ifa Düşüncenin akışına göre bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? MD) Bütün canlılar uyum içinde yaşarmış. Inc 3. Sonuç Cümlesi: Giriş bölümünden beri açıklanan ko- nunun belli bir sonuca bağlandığı bu cümlenin öncesi var- dir ama sonrası yoktur. Ana düşünceyi verebilir. • Jeolojik bulgulara göre Dünya'nın manyetik alanı her 250 bin yılda bir yön değiştiriyor. Ancak bu değişimin en son 780 bin yıl önce yaşanmış olması, bilim dün- yasını kaygılandırıyor. Çünkü gezegenimizin giderek zayıflayan manyetik alanı, atmosferi kozmik ışın ve radyasyondan dolayısıyla da kanserden koruyamaz duruma geliyor. Kutupların değişmesi durumunda ise Dünya'nın bazı özelliklerinin değişebileceği ve birçok yeni kutup oluşabileceği düşünülüyor. Ancak şimdilik korkuya gerek yok çünkü manyetik alanın kendi kendi- ni toparlama sürecine girdiği gözlenmiş... Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağı- dakilerden hangisi getirilmelidir? A) Güneş ışınlarının oldukça yararlı olduğu bilinen bir gerçektir. 4. Paragrafta Konu: Hakkında yazı yazılan, söz söyle- nen, resim yapılan her şeye "konu denir. Başlığı, ana düşünceyi buldurur. Konu belli bir bakış açısıyla işlenerek paragrafı ortaya çıkarır. Genellikle "Bu parçada üzerinde durulan nedir?" şeklinde sorutur. *7. Asteriks, eli kolu her yere uzanan bir otoritenin sem- bolü olan Roma Imparatorluğu'na ironiyle yaklaşarak alay etmenin dünya markasıdır. Ancak bu kahraman, Fransız milli kültürünün parçasıyken evrenselleşir ve 110 değişik dile çevrilerek 370 milyondan fazla satar. Aslın- da onu bu kadar popüler yapan Küçük Galya'nın Büyük Roma'ya karşı ezici üstünlüğüdür. Eleştirmenlere göre de Fransa'nın dışarıda yürüttüğü bir kültür savaşının yan- masıdır. Yani Galya köyünün Romalılara karşı verdiği Kinyanın Amerikalı olmas
TYT
Locke'a göre insanların doğuştan sahip oldukları doğal
birtakım hakları vardır. Bu haklar hiçbir şekilde
engellenemez ve sınırlandırılamaz. Bireyler bazı
haklanından kendi istekleriyle vazgeçmiş, bunun
karşılığında başka bazı haklardan yararlanmaya
başlamışlardır. Devletin bu fikir doğrultusunda kuruluşu
sözleşmeye dayalıdır. Bu toplum sözleşmesi devletin
gücünü sınırlar. Son söz, yine devleti kuran halktadır.
Devletin görevi, özel mülkiyeti koruyup bireye eğitim ve
gelişme olanakları sağlamaktır. Birey-devlet ilişkisi iki
tarafın da karşılıklı çıkarlarına dayalıdır. Bu çıkarlar
gerçekleşmediği takdirde bireyler, içinde yaşadıkları
düzeni değiştirebilmelidirler.
Locke bu parçada aşağıdaki devlet görüşlerinden
hangisini savunmaktadır?
A) Demokratik ve liberal
B) Eşitliği temel alan
C) Adalet ilkesini esas alan
D) Devleti yücelten ve merkeze alan
E) Devleti doğal bir kurum olarak gören
YAYINLARI
LİMİT
15. Wit
dü:
dü:
tek
olg
gel
dü
kel
olc
yer
Wi
ya
A)
B)
C)
D)
E)
16
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
TYT Locke'a göre insanların doğuştan sahip oldukları doğal birtakım hakları vardır. Bu haklar hiçbir şekilde engellenemez ve sınırlandırılamaz. Bireyler bazı haklanından kendi istekleriyle vazgeçmiş, bunun karşılığında başka bazı haklardan yararlanmaya başlamışlardır. Devletin bu fikir doğrultusunda kuruluşu sözleşmeye dayalıdır. Bu toplum sözleşmesi devletin gücünü sınırlar. Son söz, yine devleti kuran halktadır. Devletin görevi, özel mülkiyeti koruyup bireye eğitim ve gelişme olanakları sağlamaktır. Birey-devlet ilişkisi iki tarafın da karşılıklı çıkarlarına dayalıdır. Bu çıkarlar gerçekleşmediği takdirde bireyler, içinde yaşadıkları düzeni değiştirebilmelidirler. Locke bu parçada aşağıdaki devlet görüşlerinden hangisini savunmaktadır? A) Demokratik ve liberal B) Eşitliği temel alan C) Adalet ilkesini esas alan D) Devleti yücelten ve merkeze alan E) Devleti doğal bir kurum olarak gören YAYINLARI LİMİT 15. Wit dü: dü: tek olg gel dü kel olc yer Wi ya A) B) C) D) E) 16
1.
TEMATİK METİNLER
Eleştiri Testi
► Bu testte yer alan soruların metinleri "Eleştiri" konusu ile
ilgilidir.
►Bu testte yer alan soruları üst üste çözmenizi tavsiye
ederiz.
17
Eleştiride öncelikli olarak içten bir anlatım
benimsenmelidir. Ana dil, etkili kullanılmalı; iyi bir
planlama yapılmalıdır. Eleştiride eser sadece iyi veya kötü
yönleriyle belirtilmez. Eserin iyi veya kötü olmasının
nedenleri, hangi özelliklerden dolayı ve neye kıyasla iyi
veya kötü olduğu somut örneklerle ve alıntılarla
kanıtlanmalıdır. İnandırıcılığın önemli olduğu eleştiride
şahsa değil esere mümkün olduğunca tarafsız
yaklaşılmalı, olumsuz yönler kadar olumlu yönler de
ortaya konmalıdır.
" 14
Bu parçada eleştiriyle ilgili olarak asıl anlatılmak
istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yazılmasının belli kurallara uymayı gerektirmesi
BY Eser odaklı bir anlayışla gerçekleştirilmesi
C) Görüşlerin objektif temelli yansıtılması
D) Metnin olumlu ve olumsuz yönleriyle irdelenmesi
E) Düşünceyi geliştirme yöntemleriyle desteklenmesi
3.
Uc
Be
SO
plestirmen, eleştirel yazılar yoluyla sanatçıların
nobileceğini somut örnekler
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
1. TEMATİK METİNLER Eleştiri Testi ► Bu testte yer alan soruların metinleri "Eleştiri" konusu ile ilgilidir. ►Bu testte yer alan soruları üst üste çözmenizi tavsiye ederiz. 17 Eleştiride öncelikli olarak içten bir anlatım benimsenmelidir. Ana dil, etkili kullanılmalı; iyi bir planlama yapılmalıdır. Eleştiride eser sadece iyi veya kötü yönleriyle belirtilmez. Eserin iyi veya kötü olmasının nedenleri, hangi özelliklerden dolayı ve neye kıyasla iyi veya kötü olduğu somut örneklerle ve alıntılarla kanıtlanmalıdır. İnandırıcılığın önemli olduğu eleştiride şahsa değil esere mümkün olduğunca tarafsız yaklaşılmalı, olumsuz yönler kadar olumlu yönler de ortaya konmalıdır. " 14 Bu parçada eleştiriyle ilgili olarak asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Yazılmasının belli kurallara uymayı gerektirmesi BY Eser odaklı bir anlayışla gerçekleştirilmesi C) Görüşlerin objektif temelli yansıtılması D) Metnin olumlu ve olumsuz yönleriyle irdelenmesi E) Düşünceyi geliştirme yöntemleriyle desteklenmesi 3. Uc Be SO plestirmen, eleştirel yazılar yoluyla sanatçıların nobileceğini somut örnekler
4. Big Cat Research Araştırma Şirketi ve Habitat Derneği, iş birliği yaparak uzaktan eğitim sürecinin öğrenciler açısından nasıl
lerlediğini öğrenmek amacıyla bir araştırma yapar ve öğrencilere uzaktan eğitim süreci ile ilgili çeşitli sorular sorar. Eğitim
Bilimci Melda Akşit ise öğrencilere bazı önerilerde bulunur. Bu önerilerden bir tanesi şu şekildedir.
.
Eğitimin en önemli özelliklerinden birinin sürekli ve sürdürülebilir olması gerektiği göz önüne alındığında tamamen
eğitim ortamından uzak kalmanın yarar sağlamayacağı düşünülürse uzaktan eğitim süreci de önemsenmeli ve
bu süreçten maksimum düzeyde verim alınmaya çalışılmalıdır. Oldukça kısa süre içinde hazırlanan ve sürekli
geliştirilmekte olan bu süreçte aktif rol almanın, hem öğrenci hem veli hem de öğretmenler açısından büyük önem
taşıdığı ve eğitimin her ferdine de deneyim kattığı unutulmamalıdır. Uzaktan eğitim imkânlarını kullanma ve uzaktan
eğitime erişme konusunda aksamalar yaşamama ve veri alma konusunda özellikle velilerin aktif katılımına ve öğrenci
takibinde olmasına, eğitimin planlı ve düzenli bir periyot içerisinde sürdürülmesine dikkat edilmelidir. Örgün eğitim
sisteminde olduğu gibi uzaktan eğitim sisteminde de öğrenci - öğretmen - veli iş birliğine gidilmeli, ders tekrarları
ve ölçme değerlendirmenin süreç içerisinde göz ardı edilmemesi sağlanmalıdır. Ancak süreç içerisinde bu şekilde
ilerlediğinde uzaktan eğitim hakkında objektif yorumlar yapabilirsiniz.
Eğitim Bilimci Melda Akşit öğrencilere sorulan aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık bu öneride bulunmuş
olabilir?
Uzaktan eğitimin verimli hâle getirilebilmesi için neler yapılmalıdır?
Uzaktan eğitimde, ders ortamının kontrolü sağlıklı bir şekilde yapılabilir mi?
Uzaktan eğitim ile ilgili pozitif izlenimleriniz neler oldu?
En verimli ölçme ve değerlendirme şekli uzaktan eğitim sürecinde nasıl olmalıdır?
Bir bütün olarak ele aldığınızda uzaktan eğitimi nasıl değerlendirirsiniz?
TYT Enerji Paragraf Soru Kitabı
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
4. Big Cat Research Araştırma Şirketi ve Habitat Derneği, iş birliği yaparak uzaktan eğitim sürecinin öğrenciler açısından nasıl lerlediğini öğrenmek amacıyla bir araştırma yapar ve öğrencilere uzaktan eğitim süreci ile ilgili çeşitli sorular sorar. Eğitim Bilimci Melda Akşit ise öğrencilere bazı önerilerde bulunur. Bu önerilerden bir tanesi şu şekildedir. . Eğitimin en önemli özelliklerinden birinin sürekli ve sürdürülebilir olması gerektiği göz önüne alındığında tamamen eğitim ortamından uzak kalmanın yarar sağlamayacağı düşünülürse uzaktan eğitim süreci de önemsenmeli ve bu süreçten maksimum düzeyde verim alınmaya çalışılmalıdır. Oldukça kısa süre içinde hazırlanan ve sürekli geliştirilmekte olan bu süreçte aktif rol almanın, hem öğrenci hem veli hem de öğretmenler açısından büyük önem taşıdığı ve eğitimin her ferdine de deneyim kattığı unutulmamalıdır. Uzaktan eğitim imkânlarını kullanma ve uzaktan eğitime erişme konusunda aksamalar yaşamama ve veri alma konusunda özellikle velilerin aktif katılımına ve öğrenci takibinde olmasına, eğitimin planlı ve düzenli bir periyot içerisinde sürdürülmesine dikkat edilmelidir. Örgün eğitim sisteminde olduğu gibi uzaktan eğitim sisteminde de öğrenci - öğretmen - veli iş birliğine gidilmeli, ders tekrarları ve ölçme değerlendirmenin süreç içerisinde göz ardı edilmemesi sağlanmalıdır. Ancak süreç içerisinde bu şekilde ilerlediğinde uzaktan eğitim hakkında objektif yorumlar yapabilirsiniz. Eğitim Bilimci Melda Akşit öğrencilere sorulan aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık bu öneride bulunmuş olabilir? Uzaktan eğitimin verimli hâle getirilebilmesi için neler yapılmalıdır? Uzaktan eğitimde, ders ortamının kontrolü sağlıklı bir şekilde yapılabilir mi? Uzaktan eğitim ile ilgili pozitif izlenimleriniz neler oldu? En verimli ölçme ve değerlendirme şekli uzaktan eğitim sürecinde nasıl olmalıdır? Bir bütün olarak ele aldığınızda uzaktan eğitimi nasıl değerlendirirsiniz? TYT Enerji Paragraf Soru Kitabı
5.
Sanat, dolayısıyla da roman, ahlaki, toplumsal,
kültürel bir amaca hizmet etmez. Bu, "Romanda
asla ahlaki, toplumsal, kültürel açıdan yarar
sağlayacak iletilere yer verilmez." cümlesindeki
anlamına gelmez. Okurun romandan çıkardığı
ahlaki, toplumsal, kültürel mesajlar romancının
hedefi değildir sadece. Romanın kendi
güzelliğinden ve biçim mükemmelliğinden
başka endişesi yoktur. Bir fizikçinin tabiat
olaylarını izlediği gibi romancı da insanları ve
onların hayatlarından bazı kesitleri izler ve
anlatır. Romancının yorum yapmaya veya kendi
fikirleri doğrultusunda kahramanlarına yol
göstermeye hakkı yoktur. Ancak bir insanın
kişisel fikirlerinden soyutlanarak kalemini
kullanması elbette çok zordur. Sanatçının
eserinden kendini soyutlayabilmesi de oldukça
güç bir durumdur. Bu zorları başaranlar zaten
nitelikli bir eser ortaya koymuş olacaktır.
Denem.
Aşağıdakilerden hangisi bu sözleri söyleyen
bir yazarın düşüncesi olabilir?
A) Sanatçının temel amacı, insanı ve toplumu
bir adım ileriye taşımak olmalıdır
B) Roman kahramanlarının söz ve
davranışlarında yazarın iç sesini
duyabilirsiniz.
C) Bir roman aracılığıyla insan hatalı
davranışlardan uzaklaştırmak mümkündür.
D) Romanda his ve hayale kapılmadan
gerçekler olduğu gibi yansıtılmalıdır.
E) Her roman kahramanı, yazarının
biyografisinden izler taşır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
5. Sanat, dolayısıyla da roman, ahlaki, toplumsal, kültürel bir amaca hizmet etmez. Bu, "Romanda asla ahlaki, toplumsal, kültürel açıdan yarar sağlayacak iletilere yer verilmez." cümlesindeki anlamına gelmez. Okurun romandan çıkardığı ahlaki, toplumsal, kültürel mesajlar romancının hedefi değildir sadece. Romanın kendi güzelliğinden ve biçim mükemmelliğinden başka endişesi yoktur. Bir fizikçinin tabiat olaylarını izlediği gibi romancı da insanları ve onların hayatlarından bazı kesitleri izler ve anlatır. Romancının yorum yapmaya veya kendi fikirleri doğrultusunda kahramanlarına yol göstermeye hakkı yoktur. Ancak bir insanın kişisel fikirlerinden soyutlanarak kalemini kullanması elbette çok zordur. Sanatçının eserinden kendini soyutlayabilmesi de oldukça güç bir durumdur. Bu zorları başaranlar zaten nitelikli bir eser ortaya koymuş olacaktır. Denem. Aşağıdakilerden hangisi bu sözleri söyleyen bir yazarın düşüncesi olabilir? A) Sanatçının temel amacı, insanı ve toplumu bir adım ileriye taşımak olmalıdır B) Roman kahramanlarının söz ve davranışlarında yazarın iç sesini duyabilirsiniz. C) Bir roman aracılığıyla insan hatalı davranışlardan uzaklaştırmak mümkündür. D) Romanda his ve hayale kapılmadan gerçekler olduğu gibi yansıtılmalıdır. E) Her roman kahramanı, yazarının biyografisinden izler taşır.
26. İnsanın unutmaması, hep hatırda tutması beklenmiş
kelimelerin en başında gelen tembih ve telkin kabilin-
den sözlerin haricinde bir de belleğin en mutena kö-
şesinde varlığı dinmeyen birtakım söyleşmeler vardır.
Doğum yerleri veda anlanı olan, unutulma olasılığı en
zayıf söyleşmelerimiz. Çoğu zaman ayrılırken bırakı-
lan... Ya da kendisi için ışığın gitgide cılızlaştığı, öl-
mek üzere olan birinin son söyledikleri.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki düşünceyi
destekler piteliktedir?
A) Ayrılık anlarındaki söyleşmeler, öğüt verici ve yön-
lendirici olmasa da asla unutulmaz.
B) Doğum ve ölüm anlarında söylenen sözler insanın
hayatını etkiler.
C) Ayalik zamanlarındaki konuşmalar insanların özle-
mini dindirebilir.
D Sevdiklerini kaybedenler onların son sözlerini
hayat düsturu edinir.
E) Insanlar bu dünyadan ayrılırken kalanlara güzel
sözlerle veda etmek ister.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
26. İnsanın unutmaması, hep hatırda tutması beklenmiş kelimelerin en başında gelen tembih ve telkin kabilin- den sözlerin haricinde bir de belleğin en mutena kö- şesinde varlığı dinmeyen birtakım söyleşmeler vardır. Doğum yerleri veda anlanı olan, unutulma olasılığı en zayıf söyleşmelerimiz. Çoğu zaman ayrılırken bırakı- lan... Ya da kendisi için ışığın gitgide cılızlaştığı, öl- mek üzere olan birinin son söyledikleri. Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki düşünceyi destekler piteliktedir? A) Ayrılık anlarındaki söyleşmeler, öğüt verici ve yön- lendirici olmasa da asla unutulmaz. B) Doğum ve ölüm anlarında söylenen sözler insanın hayatını etkiler. C) Ayalik zamanlarındaki konuşmalar insanların özle- mini dindirebilir. D Sevdiklerini kaybedenler onların son sözlerini hayat düsturu edinir. E) Insanlar bu dünyadan ayrılırken kalanlara güzel sözlerle veda etmek ister.
1. Mutluluğun peşinde koşan Santiago'nun hikâyesini
okuduğumuz Simyacı dünyanın en çok satan ve en fazla
okunan kitapları arasında yer alıyor. Bir insan nereye gi-
derse gitsin yanında götürdüğü en önemli iki şeyden biri
yüreği, diğeri de zihnidir. Eğer kafası sıkıntılarla doluysa
dünyanın en huzurlu yeri bile rahatlatmaz. Kocaman,
huzur ve sevgi dolu bir kalbe sahipse de nereye giderse
gitsin yalnız kalmaz. Size doğru yolu gösterecek, yap-
manız gereken şeyleri söyleyecek tek şey yüreğinizdir.
Beyin, akıl verir ama ruhu yoktur. Vicdan, merhamet,
sevgi gibi duyguları barındırmaz. Ama yürekler bize yol
gösteren en büyük hazinelerdir.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Simyacı'nın dünyada en çok satan ve okunan kitap-
lar arasında olduğu
B) İnsanın en büyük hazinesinin ona yol gösteren yüre-
ği olduğu
C) Aklın hayattaki her şeyi çözemeyeceği
D) Hayatta en önemli şeyin huzur ve sevgi olduğu
E) Yürek ve zihnin insanın ayrılmaz parçası olduğu
3. S
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
1. Mutluluğun peşinde koşan Santiago'nun hikâyesini okuduğumuz Simyacı dünyanın en çok satan ve en fazla okunan kitapları arasında yer alıyor. Bir insan nereye gi- derse gitsin yanında götürdüğü en önemli iki şeyden biri yüreği, diğeri de zihnidir. Eğer kafası sıkıntılarla doluysa dünyanın en huzurlu yeri bile rahatlatmaz. Kocaman, huzur ve sevgi dolu bir kalbe sahipse de nereye giderse gitsin yalnız kalmaz. Size doğru yolu gösterecek, yap- manız gereken şeyleri söyleyecek tek şey yüreğinizdir. Beyin, akıl verir ama ruhu yoktur. Vicdan, merhamet, sevgi gibi duyguları barındırmaz. Ama yürekler bize yol gösteren en büyük hazinelerdir. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Simyacı'nın dünyada en çok satan ve okunan kitap- lar arasında olduğu B) İnsanın en büyük hazinesinin ona yol gösteren yüre- ği olduğu C) Aklın hayattaki her şeyi çözemeyeceği D) Hayatta en önemli şeyin huzur ve sevgi olduğu E) Yürek ve zihnin insanın ayrılmaz parçası olduğu 3. S